BRÜKSEL DE B R HAFTA 07 Mayıs / 17

Transkript

1 TÜRK SANAY C LER VE ADAMLARI DERNE AVRUPA B RL TEMS LC L BRÜKSEL BRÜKSEL DE B R HAFTA 07 Mayıs / 17 BU SAYIDA: AB TÜRK YE AB KURUMLARI TEK PAZAR ÇEVRE VERG BÜTÇE ADALET VE Ç LER EKONOM T Ü S A D B U S I N E S S E U R O P E Ü Y E S D R MERKEZ : 74 Me rutiyet Caddesi Tepeba ı Istanbul Türkiye Tel : Faks : ANKARA : 39/4 ran Caddesi Gaziosmanpa a Ankara Türkiye Tel: Faks: AVRUPA B RL : 13 Avenue des Gaulois 1040 Brüksel Belçika Tel : Faks : ALMANYA : 28 Märkisches Ufer Berlin Almanya Tel : Faks : FRANSA : 33 Rue de Galilée Paris Fransa Tel : Faks : A B D : 1250, 24 th Street N.W. Suite#300 Washington DC USA Tel : Faks : HAZIRLAYANLAR : Meltem Çakır - Dilek tar Ate bxloffice@tusiad.org

2 AB Türkiye - AB Komisyonu Ba kanı Jose Manuel Barroso, Barroso Fransa'nın yeni Cumhurba kanı Nicolas Sarkozy'yi de uyardı ve Türkiye ile üyelik müzakerelerinin kesilmesinin hata olaca ını, Komisyon un müzakerelerin devamından yana oldu unu, Komisyon un üye ülkelere tavsiyelerin de bu yönde oldu unu söyledi. Müzakerelere ba lanmasına oybirli iyle karar verildi ini hatırlatan Barroso, yeni bir karar almak isteyen bu giri im ve giri imin sonuçlarının sorumlulu unu üstlenece ini vurguladı. Barroso ayrıca Cumhurba kanlı ı seçimleriyle ilgili olarak ya anan anayasa tartı masının Türkiye nin AB üyelik müzakerelerini tehlikeye ataca ına dair Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri ni uyardı. Alman Rheinische Post gazetesinin haberine göre Barroso gerekirse tıpkı Türkiye nin Ankara Protokolü'nden do an yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle Aralık ayında belirli müzakere ba lıklarının askıya alınması kararında oldu u gibi açık bir i aret verilebilece ini söyledi. Barroso AB nin demokrasi, insan hakları, din özgürlü ü, kadın ve erke e e it haklar tanınması ve sivil gücün orduya üstün tutulması gibi de erlerine uyulmasının AB ye üyelik için art oldu unu belirtti ve AB ilkelerinin tartı ılamaz oldu unu vurguladı. - Geni lemeden sorumlu AB Komiseri Olli Rehn Türkiye deki siyasi durumla ilgili yaptı ı açıklamada, AB nin özgürlük ve demokrasi ilkeleri, insan hakları ve temel özgürlüklere saygı, hukuk devleti ilkesi ve demokratik sivil gücün askeri güç üzerindeki üstünlü ü anlayı ı temelinde kuruldu unu hatırlattı. Rehn, AB ye üye olmak isteyen ülkelerin, AB katılım sürecinin bir parçası olan Kopenhag siyasi kıstaslarının özünü olu turan bu ilkelere saygılı olmaları gerekti ini vurguladı.. Olli Rehn AB Komisyonu nun Anayasa Mahkemesi nin vermi oldu u kararı kaydetti ini açıkladı. Söz konusu kararın alınmasına yol açan talihsiz geli melerden ba ımsız olarak, kararının tüm taraflarca saygıyla kar ılanması gerekti ini ifade eden Rehn,siyasi istikrarın sa lanması için devlet kurumlarına saygı duyulması gerekti ini belirtti. Rehn AB Komisyonu nun, Meclis ve Cumhurba kanlı ı seçimlerinin demokratik ko ullar altında, sa duyulu tartı malar çerçevesinde ve siyasi istikrar ortamında yapılmasını bekledi ini açıkladı. Komisyon un Türkiye de siyasi istikrar ve demokratik geli meyi sa lamak adına erken seçime gidilmesinden duydu u memnuniyeti ifade etti. - AB Komisyonu 2007 Baharı Ekonomi Tahminleri ni yayınladı ve 2008 yıllarında Türkiye için öngörülerin genel olarak pozitif oldu u, turizm ba ta olmak üzere ihracat artı ı sürdürülüp, enflasyondaki dü ü sürecinin sıkı mali ve para politikasıyla desteklenmesi gerekti i yer alıyor. Enflasyonun zaman içinde dü mesiyle birlikte faizlerin de dü ece i; böylece yatırımların artmasının mümkün olaca ı belirtiliyor. Ekonominin 2007 de yakla ık %4,9; 2008 de ise %5,9 büyüyece i tahmin ediliyor. Ekonomik büyüme paralelinde istihdamın artaca ı ve böylece 2005 te %10 olan i sizlik oranının 2008 de %9,6 ya dü ece i tahmin ediliyor. Türkiye de kamu maliyesinin büyük bir oranda düzgün i ledi i belirtilen raporda ileriki dönemde devlet borçlarının da gittikçe azalmasının beklendi i yer alıyor. AB Kurumları - AB Ombudsmanı P. Nikiforos Diamandouros a 2006 yılında toplam 3830 adet ikayet ula tırıldı. ikayetler AB vatanda ları, irketler, hükümet dı ı kurulu lar ve dernekler tarafından iletildi. Ombudsman ın 2006 yılında AB kurumlarına bildirmek zorunda kaldı ı görü sayısında artı gerçekle ti. Diamandaouros bu artı ın AB ve Avrupa vatanda ları arasındaki ili kilerinin - 2

3 geli tirilmesi gerekti ine i aret etti ini belirtti. Diamandouros, AB kurumlarının bu uyarıları ne kadar takip etti i konusunda da bir çalı manın ba latıldı ını söyledi da gelen ikayetlerin %25 i bilgilendirme talebinin reddi de dahil olma üzere AB idaresinde saydamlı ın eksik oldu unu bildiriyor. Kötü idareye ili kin di er ikayetler dürüst olmama, AB projelerine ili kin ödemelerdeki gecikmeler, gücün kötüye kullanımı, ayrımcılık ve vatanda ları yeterli derecede memnun etmeyen süreçlerden kaynaklanıyor da yapılan soru turmaların %66 sı AB Komisyonu nu; daha sonra sırasıyla Avrupa Personel Seçme Ofisi, Avrupa Parlamentosu, ve Bakanlar Konseyi ni ilgilendiriyor. En çok ikayet gönderenler arasında spanya %20; Almanya %14, Fransa %9 ve Belçika %6 yer alıyor. Ombudsman tüm üye ülkelerden binlerce dernek ve irketin AB projelerine dahil olması nedeniyle AB idaresi ile daha sık sorun ya adıklarını, bunun do al sonucu olarak da bu gruplardan gelen ikayetlerin sayısının daha yüksek oldu unu belirtiyor. Tek Pazar - AB Komisyonu gelecekte AB de perakende mali hizmetler politikasının nasıl olması gerekti ine ili kin görü ünü açıkladı ı bir Ye il Kitap yayımladı. Ye il Kitap gelecekte banka hesapları, krediler, yatırım araçları ve bireysel sigortalar gibi mali ürünlerin nasıl olaca ını tanımlıyor. AB Komisyonu söz konusu Ye il Kitap ın Tek Pazar ın yirmi birinci yüzyıla uyumlulu unu gözden geçiren çalı manın bir parçası oldu unu açıkladı AB Komisyonu yayımladı ı bu Ye il Kitap ile öncelikle tüketicilerin ve sektörün mali hizmetler alanında kar ıla tı ı sorunları daha iyi anlamak istiyor. Daha sonra bu bilgiler do rultusunda hedeflerini ve daha fazla çalı ma gerektiren alanları belirlemeyi planlıyor. Tek Pazar ve Hizmetlerden sorumlu AB Komiseri Charlie McCreevy yaptı ı açıklamada Komisyon un perakende mali hizmetler için gerçek anlamda bir AB tek pazarı olu turarak, tüketicilere daha fazla yarar sa lamayı istedi ini ifade etti. Komiser McCreevy, tek pazarın tüketicilerin ihtiyaçlarını kar ılayabilecek kaliteli, daha fazla güven veren hizmet ve ürünleri içeren ve tüketicilere bu ürünlerle ilgili daha iyi bilgi sa layan, seçim yapabilmeleri için öneriler verebilen bir yapıda olmasının önemine de indi. Bu amaca ula mak için ilgili tarafları en geç 16 Temmuz 2007 tarihine kadar Ye il Kitap üzerine görü lerini vermeye davet etti. Her Avrupa vatanda ının hayatında temel bir yeri olan perakende mali hizmetler alanında son yıllarda sa lanan ilerlemelere ra men tam anlamıyla bütünle me sa lanamadı. Özelikle bazı alanlarda rekabetin yetersiz olması tüketicilerin tek pazardan tamamen yaralanabilmelerinin önünde engel olu turmakta Yayınlanan Ye il Kitap çerçevesinde Komisyon perakende mali hizmetler pazarının bütünle mesini sürdürmek için üç yol belirlemekte: Tüketicilerin ihtiyaçlarını kar ılayabilen, onlara seçenek, katma de er ve kalite sunan ürünler ancak do ru yasal düzenlemeler yönetilen açık pazarlarla ve bu pazarlardaki etkin bir rekabetle olu abilir. Avrupalı tüketicilerin do ru seçimler yapmaları için güvene gereksinimleri var. Bu nedenle tüketicilerin gerekti i durumlarda korunmaları ve hizmet veren kurumların mali açıdan sa lam ve güven verici olmaları gerekmektedir. Tüketicilerin ihtiyaçlarını en iyi ekilde kar ılayacak seçenekleri mali hizmet sa layan kurumun yerinden ba ımsız olarak bulabilmeleri için daha iyi, daha do ru ve zamanında bilgilendirilmesi gerekmektedir. - 3

4 Komisyon Ye il Kitap üzerine yapılan yorumların sonuçlarını açıklamak 19 Eylül 2007 de toplantı düzenleyecek. Bu danı ma sürecinin sonuçları 2007 yılının sonbaharında açıklanacak iç pazarı yeniden gözden geçirme raporuna dahil edilecek. Çevre - Hükümetlerarası klim De i imi Paneli (IPCC) raporunda AB nin bütün sera gazlarının yayımını azaltma ça rısını onaylandı. Çevre politikalarından sorumlu AB Komiseri Stavros Dimas AB görü üyle örtü en IPCC raporunun açıklanmasıyla, sera gazlarının yayımının azaltmasına ili kin sorumluluklarını üstlenmeleri için geli mi ve geli mekte olan ülkelere ça rı yaptı. Dimas IPPC raporuna atıfta bulunarak sera gazlarının yayımının azaltılmasının önemini ve aciliyetini vurguladı. Halihazırda sera gazı yayımının azaltılmasını sa layacak politikaların yapıldı ını ve teknolojilerin geli tirildi ini belirten Dimas bu nedenle harekete geçmek için beklemenin, zaman kaybetmenin bir anlamı olmadı ını öne sürdü. Uluslararası toplumun sera gazı yayımını azaltmak için kendine önemli hedefler vermesinin zamanının geldi ini söyleyen Dimas, yeni bir anla ma için müzakerelere bakanlar düzeyinde yapılacak ilk Birle mi Milletler toplantısında ba lanabilece ini ifade etti. IPPC nin çalı ma grubunun raporunda gaz yayımının gelecek 15 yıl içinde azalması ve 2050 yılına kadar 1990 yılındaki düzeyine getirilmesi gerekti ini öne süren AB bulguları onaylanıyor. Rapora göre acil önlem alınmadı ı takdirde gaz yayımının 2030 da bugünkü yayımdan %25 ile %90 arası daha fazla olarak küresel ısınmayı tehlikeli boyutlara sürükleyecek. IPCC raporunun temel bulgularından bazıları: Acil önlem alınmazsa 2030 yılında sera gazı yayımı imdiki düzeyine göre %25 ila %90 arası bir düzeyde artabilir. Bu artı ın büyük bir bölümü ta ıma sektöründe olacaktır. Küresel yayımın üçte ikisi ya da daha fazlası geli mekte olan ülkelerden kaynaklanacaktır. Ancak 2030 da geli mi ülkelerdeki ki i ba ına dü en gaz yayımı geli mekte olan ülkelerden fazla olacaktır itibarıyla ortalama küresel ısınmayı sanayile me öncesindeki de erini 2 O C a mayacak ekilde sınırlandırabilmek için yayımların imdikine göre %50 oranından fazla azaltılması gerekmektedir. Birçok dü ük yayım senaryosu 2030 yılındaki küresel GSY H nin %3 ünden az bir harcama ile yapılabilir. Sera gazı yayımını azaltmakla hava kirlili i ve buna ba lı olan sa lık harcamaları da azalacaktır. Aynı zamanda enerji güvenli i ve daha çok i imkanı sa lanacaktır. Halihazırda kullanılan ya da tasarı a amasında olan yeni teknolojiler uzun vadede küresel boyutta hava sıcaklı ının dengelenmesi için kullanılabilir. - AB Komisyonu 2002 yılında ba layan 6. Çevre Eylem Programı nın yarı dönem gözden geçirmesini tamamladı. Bu gözden geçirme sonrasında programın imdiye kadar elde etti i ba arılar, bugünkü öncelikler ve programın sona erece i tarih olan 2012 yılına kadar gerçekle tirilmesi gerekenler ortaya konuldu. Komisyon dört alana öncelik vermeye devam etme kararı aldı: iklim de i ikli i; biyo-çe itlili in azalmasını önleme; do anın korunması; çevre koruması ve çevrenin sa lı a etkilerinin azaltılması; do al kaynakların sürdürülemez biçimde kullanılmasına son vermek. Komisyon önümüzdeki yıllarda 2012 sonrası iklim de i ikli i politikalarına odaklanacak. 6. Çevre Eylem Programı nın izlenmeye devam edilmesi için uluslararası i birli inin AB cevre politikalarını - 4

5 destekleme konusunda daha etkin olması gerekti i, çevre politikaları ve di er politikalar arasında bütünle me ve i birli inin artırılması gerekti i, mevzuatın hem üye ülkeler hem AB düzeyinde etkiyle uygulanması gerekti i ve çevre teknolojilerinin geli tirilmesinin te vik edilmesi gerekti i çalı mada yer alan di er bulgular arasında. Komisyon ayrıca 2006 Çevre Politikası Yıllık Gözden Geçirme i lemini de gerçekle tirerek üye ülkelerin politikalarını de erlendirdi. Elde edilen bulgular iklim de i ikli iyle mücadelede Kyoto Protokolü ne ba lılı ın devam etti i, Avrupa çevre politikasının uygulanmasında ilerleme kaydedildi ini ancak buna ra men çevre sorunlarının henüz tamamen çözülemedi ini ortaya koyuyor. Ayrıca di er çevre politikalarına uyumda ilerleme kaydedildi ine de dikkat çekiliyor. - AB Komisyonu geçen hafta AB de ekolojik yenilikler alanındaki yeni akım ve geli meleri içeren bir rapor yayımladı. Eko-sanayide güçlü bir büyüme oldu unu teyit eden rapor, çevre sorunlarının çözülmesi ve iklim de i ikli inin durdurulması için temiz ve çevre dostu yeniliklerin artırılması gerekti ini vurguluyor. Avrupa irketlerinin çevreyle ilgili pazarda dünya lideri oldu una ve yürürlükteki çevre kanununun bu pazarlarda yenili i te vik etti ine dikkat çekiyor. Rapor ayrıca AB Çevre Teknolojileri Çalı ma Planı na dayanarak çevre teknolojileri ve ekoyenilikçilik alanında talebi artıran birtakım öncelik ve çalı malara odaklanılmasını öneriyor. Son yıllarda büyüyen eko-sanayi, Avrupa ekonomisi için canlı ve çarpıcı bir güç olmaya devam ediyor. Bugün itibarıyla bu sektör, AB nin toplam gayri safi yurtiçi hasılasının yakla ık %2 sini temsil ediyor; 3.5 milyon ki i bu alanda istihdam ediliyor. Ancak AB çevreleri, bunun yeterli olmadı ı görü ünde. Kar ıla ılan zorlukları a mak için ekoyenili in bütün sanayi türlerinde yaygın olmasının sa lanması gerekiyor. AB Çevre Teknolojileri Eylem Planı (ETAP), 2004 yılında AB Komisyonu tarafından üye ülkelerin çabalarını hedefe ula tırmak ve de i imi hızlandırmak üzere ba latıldı. Plan çevresel teknolojilere talebi artırmayı ve eko-yenilikçilik için verimli bir temel olu turmayı hedefliyor. Program için 2013 yılına kadar 12 milyar Euro luk bir bütçe ayrıldı. Program kapsamındaki projelerde geli en sanayi süreçleri ve i uygulamaları ele alınıyor. Vergi - AB Komisyonu 2008 yılına kadar ortak birle ik vergi tabanı olu turulması hedefiyle ilgili olarak kaydedilen ilerlemeleri yayınladı ı raporda ele aldı. Raporda Komisyon un 2006 yılında yayınladı ı ilk rapordan bugüne kaydedilen ilerlemeler ve bundan sonra yapılması gereken çalı malara dikkat çekiliyor de yapılacak resmi öneri öncesinde AB kurumlarının olası sorunların belirlenmesi ve çözüm önerilerinin ortaya konulması hedefiyle çalı ması gerekti ine i aret ediliyor. Ortak birle ik vergi tabanı irketlerin Avrupa çapında gösterdikleri faaliyetlerinin 27 üye ülkedeki farklı sistemler yerine aynı vergi hesaplama kurallarına tabi tutulmasını sa layacak. Üzerinde anla ılan bir sisteme göre toplanan vergiler üye ülkeler arasında da ıtılacak; ayrıca üye ülkeler vergi konusundaki egemenliklerini korumaya ve kendi vergi oranlarını belirlemeye devam edecek. Ortak birle ik vergi tabanının olu turulması özellikle tek pazar içerisinde faaliyet gösteren irketlerin pazar içi aktarım maliyetleri azaltacak, çifte vergilendirme sorunundan kurtulmalarını sa layacak. Ayrıca mevcut 27 farklı vergi sistemi basitle ip daha da saydamla arak AB içerisinde vergi rekabetinin gerçekle mesi sa lanacak. Vergi politikası Komisyon un istihdam, büyüme ve Avrupa irketlerinin rekabet gücünün artmasına yönelik stratejisinin ayrılmaz bir parçası. Komisyon irketlerin ve vatanda ların tek pazarın bütün olanaklarından yararlanabilmesini ve yatırımın - 5

6 artmasını sa lamak için vergi politikasını uyumla tırmaya çalı ıyor. Bütçe - AB Komisyonu 2008 yılı için hazırlanan Taslak Ön Bütçe yi benimsedi. Bütçe hazırlanmasında ilk adım olan bu a ama sonrasında taslak bütçenin Avrupa Parlamentosu ve AB Bakanlar Konseyi tarafından incelenip onaylanması gerekiyor yılı bütçesinin en önemli özelli i AB tarihinde ilk kez Büyüme ve istihdam politikalarına Ortak Tarım Politikası ndan (OTP) daha fazla pay verilmesi oldu. AB Komisyonu nun AB ekonomisinin canlandırılması ve rekabet gücünün artırılmasına yönelik çabaları kapsamında 2008 yılı bütçe önerisinde de büyüme ve istihdam politikası öne çıktı. Taslak bütçede, taahhüt ödenekleri AB brüt milli gelirinin %1,3 ü ve ödeme ödeneklerinin ise % 0.97 düzeylerinde bulunuyor. Büyüme ve istihdam politikaları harcamaları geçen yıla oranla %4,2 oranında artırılarak toplam bütçenin % 44,2 sine ula ırken, OTP yi kapsayan do al hayatı koruma ve yönetmeye ayrılan miktar bütçenin % 43,.6 sına denk geldi. Özgürlük, Güvenlik ve Adalet politikalarına yönelik giderleri 691 milyon Euro ile % 10,8 oranında arttı. %24 lük artı la bütçeden 390 milyon Euro pay alan göç yönetimi en önemli artı olarak belirlendi. Bütçe onay sürecinde ilk görü meler 13 Temmuz da AB Bakanlar Konseyi ve AP arasında yapılacak Bu tarihte Konseyin yapaca ı ilk okuma, inceleme sonrasında Taslak AB Bütçesi belirlenecek. Daha sonra Ekim tarihleri arasında yapılacak AP Genel Kurulu nda Taslak Bütçe incelenecek. Bütçe takviminde 23 Kasım da AB Konseyi ve Parlamentosu nun ikinci uzla ma toplantısı ve Konseyin ikinci okuması yer alıyor. Bütçenin AP ikinci de erlendirmesi sonrasında Aralık ta yapılacak AP Genel Kurulu nda onaylanması gerekiyor. Adalet ve çi leri - Bilgi ve ileti im teknolojisinin geli imi bir yandan insanların hayatını kolayla tırırken öte yandan ki isel verilerin istenmeyen ki ilerin eline geçmesi riskini artırıyor Bu noktadan hareketle, AB Komisyonu, Ki iye Özel Veri Korumasını Güçlendiren Teknolojiler in (PET-Privacy Enhancing Technologies) yararlarını ve Komisyon un bu alandaki hedeflerini belirlemeye yönelik bir bildirge benimsedi. Komisyon bildirgesinde söz konusu teknolojilerin geli tirilmesini ve veri denetleyiciler ve tüketiciler tarafından kullanımını destekleyecek eylemler belirledi. Bildirge PET kullanımının bilgi ve ileti im sistemlerinin asgari düzeyde ki isel veri gerektirecek ekilde tasarlanmasını olanak verece ini öne sürüyor. PET kullanımıyla veri koruma kurallarının ihlalinin daha zorla aca ı ya da ihlallerin daha kolay bir ekilde ortaya çıkarılaca ı öngörülüyor. Böylece özellikle sanal ortamda yapılan i lemlerde mü terilerin güveninin kazanılması hedefleniyor. - Avrupa veri koruma denetçisi Peter Hustinx ve yardımcısı Joaquin Boyo Delgado, üçüncü yıllık raporlarını sundu. Avrupa kurum ve kurulu larında veri koruma kültürünü yaygınla tırmak için 2004 yılında kurulan bu ba ımsız makam her yıl yayınladı ı raporlar aracılı ıyla tavsiyelerde bulunuyor. Kurulu undan bu yana yakla ık 150 denetim düzenleyen makam ve yeni mevzuatla ilgili de 25 öneri yayınlandı. Avrupa veri koruma denetçisi 2006 yılı içerisinde; Kurumlarda veri korumadan sorumlu olarak görev yapan ki ilere destekte bulundu; Tıbbi dosyalar, personel de erlendirmesi gibi konularda 54 adet inceleme öncesi görü bildirdi; Üçüncü ülkelere veri transferleri gibi alanlarda elektronik denetleme gerçekle tirdi; - 6

7 Eurodac ın merkezi veri tabanı güvenli inin derinlemesine incelemesini gerçekle tirdi; Maliye, vize biyometrisi, konsolosluk talimatları gibi alanlarda da birçok öneride bulundu; Ki isel verilerin korunması açısından risk ta ıyan çe itli alanlarda öneriler yayınladı. Avrupa veri koruma denetçisi 2007 yılının dördüncü çeyre inden itibaren denetim faaliyetlerini geni letece ine dair de Avrupa kurumlarını uyardı. Peter Hustinx veri korumasının önemine de inerek, bütün Avrupa kurum ve organlarının veri korumaya yönelik geli melerini göstermeleri gerekti ini belirtti. Ekonomi Mart ayında Euro Alanı nda i sizlik oranı %7,2 oldu. Bu oran ubat ayında %7,3 iken, geçen yılın Mart ayında %8,2 olmu tu. AB 27 için i sizlik oranı 2007 Mart ayında ubat ayında oldu u gibi %7,3 olarak hesaplanırken, yine 2006 nın Mart ayında %8,2 olarak belirlenmi ti. AB statistik Ofisi Eurostat verilerine göre, 2007 Mart ayında en dü ük i sizlik oranı %3,4 ile Danimarka ve Hollanda da, %3,9 ile rlanda da kaydedilirken, en yüksek oranlar ise %11,4 ile Polonya ve %10,8 ile Slovakya da görüldü. Üye ülkelerden yirmi üçünde i sizlik oranında dü ü görülürken, dördünde artı kaydedildi. sizlik oranlarındaki en büyük dü ü Slovenya, Polonya ve Slovakya da gözlenirken, Romanya ve Macaristan en yüksek artı ın kaydedildi i ülkeler oldu. Eurostat tahminlerine göre 2007 Mart ayında AB27 de 10,8 milyonu Euro alanında olmak üzere, toplam 17 milyon i siz erkek ve kadın bulunuyor. Mart 2006 itibarıyla aynı de erlere baktı ımızda Euro Alanı nda kadın ve erkek i siz sayısının 12,1 milyon, AB27 de ise toplam 19 milyon oldu u görülüyor Mart ayı itibarıyla ABD de ve Japonya da i sizlik oranları sırasıyla %4,4 ve %4,0 oldu. AB Kurumları BRÜKSEL DE GELECEK AY Mayıs, Genel ler ve Dı li kiler Konseyi 20 Mayıs, Avrupa Parlamentosu seçimleri, Bulgaristan Mayıs, Rekabetçilik Konseyi Mayıs, AP Genel Kurulu 5-6 Haziran, Ekonomik Mali Konsey 7-8 Haziran, Ula tırma, Telekomünikasyon ve Enerji Konseyi Haziran, Adalet ve çi leri Konseyi Haziran, AB liderler zirvesi Konferanslar-Seminerler 5-6 Haziran, Employment Week Haziran European Communication Summit Haziran, Green Week, 31 Mayıs 1 Haziran, Brüksel Ekonomik Forumu, brussels_0507_en.htm Erkeklerde i sizlik oranı Mart 2006 ile Mart 2007 arasında Euro Alanı nda %7 den 6 ya, AB27 de ise %7,4 ten %6,4 de geriledi. Aynı dönemde kadınlar arasındaki i sizlik oranı Euro Alanı nda %9,6 dan %8,7 ye, AB27 de %9,1 den %8,3 e dü tü. - 7