TÜRK DENİZ TİCARETİ TARİHİ SEMPOZYUMU - V - ( PİRİ REİS ) -Bildiriler-

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TÜRK DENİZ TİCARETİ TARİHİ SEMPOZYUMU - V - ( PİRİ REİS ) -Bildiriler-"

Transkript

1 TÜRK DENİZ TİCARETİ TARİHİ SEMPOZYUMU - V - ( PİRİ REİS ) -Bildiriler- 28 Haziran İzmir YAYINA HAZIRLAYAN Doç. Dr. Fevzi ÇAKMAK

2 DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI DENİZCİLİK FAKÜLTESİ ATATÜRK İLKELERİ ve İNKILAP TARİHİ ENSTİTÜSÜ DENİZ BİLİMLERİ ve TEKNOLOJİSİ ENSTİTÜSÜ TÜRK DENİZ TİCARETİ TARİHİ SEMPOZYUMU -V- (PİRİ REİS) - 28 Haziran 2013 / İZMİR Yayın No: /BY ISBN: Baskı Hazırlayan Yazışma Adresi Kapak ve Dizgi : Doç. Dr. Fevzi ÇAKMAK : Dokuz Eylül Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, Tınaztepe Yerleşkesi, Buca İZMİR Tel: 0 (232) Fax: 0 (232) (fevzi.cakmak@deu.edu.tr) : Ahmet YILMAZ (ahmet.deu@hotmail.com) Basım Yeri : Dokuz Eylül Üniversitesi Matbaası Basım Tarihi : Basım Adedi : 150 adet Basım Yeri Adresi : Dokuz Eylül Üniversitesi Matbaası DEÜ Tınaztepe Kampüsü Buca - İZMİR Tel : 0(232) Fax : 0(232) Tüm Hakları Saklıdır. Telif hakları ile ilgili her türlü sorumluluk yazara aittir.

3 TÜRK DENİZ TİCARETİ TARİHİ SEMPOZYUMU - V - ( PİRİ REİS ) 28 Haziran 2013 SEMPOZYUM PROGRAMI AÇILIŞ KONUŞMALARI / 09:00-10 :00 I. OTURUM / 10:00-12:15 (Panel Başkanı: Prof. Dr. İdris BOSTAN) - Prof. Dr. Salih ÖZBARAN Piri Reis in Son Günleri (Açılış Konuşması) - Prof. Dr. Doğan UÇAR Piri Reis Dünya Haritası Nedir? Ne Değildir? - Prof. Dr. Tuncer BAYKARA Piri Reis in Kitab ı Bahriyye sinin İki Farklı Telifi - Prof. Dr. Mustafa DAŞ Piri Reis ve Avrupa Haritaları Öğle Yemeği / 12:30-14:30

4 II. OTURUM / 14:30-15:30 (Panel Başkanı: Prof. Dr. Salih ÖZBARAN) - Prof. Dr. Mahmut AK 16. Yüzyıl da Osmanlı Coğrafyacılığı ve Haritacılık - Doç. Dr. Selçuk NAS Kitab-ı Bahriye Nüshalarındaki İzmir Eşkâllerinin Analizi - Doç. Dr. Bülent ARI 17. Yüzyılda Akdeniz de Deniz Ticaretinin Dönüşümü Kahve Molası / 15:30-15:45 III. OTURUM / 15:45-16:45 (Panel Başkanı : Prof. Dr. Kemal ARI) - Prof. Dr. Şakir BATMAZ 1890 Yılında Tersane-i Amire Fabrikalarının Günlük Üretim Performansı - Prof. Dr. Abdullah MARTAL 17.Yüzyılda İzmir: Bir Liman Şehri Olarak Yükselişi - Dr. Fevzi ÇAKMAK Navarin Baskını Sonrasında Osmanlı Devleti nin Yeni Donanma Kurma Çabaları ve ABD ile Yapılan Gizli Antlaşma

5 Onursal Başkan Prof. Dr. Mehmet FÜZÜN Organizasyon DEÜ Denizcilik Fakültesi DEÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Panel Başkanları Prof. Dr. İdris BOSTAN Prof. Dr. Salih ÖZBARAN Prof. Dr. Kemal ARI Bilim Kurulu Prof. Dr. İdris BOSTAN Prof. Dr. Mehmet ŞEKER Prof. Dr. Kemal ARI Prof. Dr. Doğan UÇAR Prof. Dr. Salih ÖZBARAN Düzenleme Kurulu Prof. Dr. A. Güldem CERİT Prof. Dr. Kemal ARI Prof. Dr. Erdeniz ÖZEL Doç. Dr. Selçuk NAS Yrd. Doç. Dr. Alev GÖZCÜ Dr. Fevzi ÇAKMAK Arş. Gör. Ozan BAYAZİT Arş. Gör. Mehmet Serdar ÇELİK Arş. Gör. Ferah AYYILMAZ Arş. Gör. Mustafa KIRIŞMAN

6

7 İÇİNDEKİLER / CONTENTS Sunuş: Prof. Dr. Mehmet FÜZÜN Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Sayfa 1 Önsöz 3 Bildiriler: Prof. Dr. Doğan UÇAR Piri Reis Dünya Haritası Nedir? Ne Değildir? 9 Prof. Dr. Tuncer BAYKARA Piri Reis in Kitab ı Bahriyye sinin İki Farklı Telifi Üzerine Düşünceler 31 Prof. Dr. Mahmut AK 16. Yüzyılda Osmanlı Coğrafyacılığı ve Haritacılık 41 Prof. Dr. Şakir BATMAZ Tersane-i Amire nin Üretim ve Performansı Hakkında Bir Değerlendirme 59 Prof. Dr. Abdullah MARTAL 17.Yüzyılda İzmir: Bir Liman Şehri Olarak Yükselişi 83

8

9 TÜRK DENİZ TİCARETİ TARİHİ SEMPOZYUMU - V (PİRİ REİS) 28 Haziran 2013 SUNUŞ Türk toplumunun, deniz ticaret birikimini tarihsel süreçte ortaya koymak adına ilki 7 Mayıs 2009 tarihinde üniversitemizce gerçekleştirilen Türk Deniz Ticareti Tarihi Sempozyumu nun beşinci ayağı Türk Deniz Ticareti Tarihi Sempozyumu-V (Piri Reis) ismiyle 28 Haziran 2013 Cuma günü düzenlendi. Üniversitemiz bünyesinde yer alan Denizcilik Fakültesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü ve Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü tarafından hayata geçirilen ve denizcilik ve deniz ticareti tarihi alanında çalışmalara imza atan değerli bilim insanlarının yer aldığı bu etkinlikte, önemli ve alana katkı sağlayacak bildiriler sunuldu yılında Üniversitemiz den başlayarak, her yıl Türkiye nin birçok ilinde, çeşitli alt başlıklar altında gerçekleştirilen Türk Deniz Ticareti Tarihi Sempozyumu serisi, Türk deniz ticaretine dair sınırlı araştırmaların olduğu bu alanda, son derece faydalı katkılar sunmaktadır. En güzel coğrafî vaziyette ve üç tarafı denizle çevrili olan Türkiye, endüstrisi, ticareti ve sporu ile en ileri denizci millet yetiştirmek kabiliyetindedir. Bu kabiliyetten istifadeyi bilmeliyiz; denizciliği, Türk ün büyük millî ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız sözleriyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk denizciliğine yönelik öngörüsünü ve izlenmesi gereken yolu, çok net bir şekilde ortaya koymuştu. Devletimizin kurucusu olan O büyük insanın yolundan yürüyen bizler, her alanda olduğu gibi denizcilik alanında da hedefe ulaşma yolunda, her ne şekilde olursa olsun üzerimize düşen 1

10 sorumlulukları yerine getirmeli ve bu yönde adımlar atmalıyız. Bu hedef doğrultusunda, üniversitemiz çatısı altında gerçekleştirilen Türk Deniz Ticareti Tarihi Sempozyumu-V (Piri Reis) isimli etkinlik, Türk denizciliğinin geçmişini bilerek, gelecek adına sağlıklı öngörülerde bulunmak adına, denizcilik eğitiminin farklı alanlarında faaliyet gösteren kurumların ortaklaşa ve eşgüdüm halinde ortaya koydukları bir çalışmadır. Elinizdeki bu kitap, bu ortak çalışmanın bir ürünü olup; alana önemli katkılar sağlamaktadır. Burada emeği geçen herkesi kutluyorum. Üniversitem adına bu çalışmayı bilim dünyasının ilgi ve beğenisine sunuyor, esenlikler diliyorum. Prof. Dr. Mehmet FÜZÜN Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü 2

11 TÜRK DENİZ TİCARETİ TARİHİ SEMPOZYUMU - V (PİRİ REİS) 28 Haziran 2013 ÖNSÖZ 2013 yılında beşincisi düzenlenen Türk Deniz Ticareti Tarihi Sempozyumu nun ilki 2009 yılında İzmir de Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) tarafından gerçekleştirildi. Takip eden her yıl, Türk Deniz Ticareti Tarihi nin farklı noktalarına ışık tutup, yeni katkılar sunmak adına, farklı temalar altında Türkiye nin farklı üniversitelerinde sempozyumun gerçekleştirilmesi hedeflendi. Bu hedef doğrultusunda 2010 yılında İstanbul da Piri Reis Üniversitesi tarafından Türk Deniz Ticareti Tarihi Sempozyumu II (İstanbul ve Marmara) başlığı altında etkinlik gerçekleştirildi. Bu sempozyumda İstanbul ve Marmara daki deniz ticaretinin tarihi araştırmacılar tarafından masaya yatırıldı. Ardından sempozyumun üçüncü ayağına 2011 yılında Mersin ev sahipliği yaptı. Mersin Üniversitesi ve Mersin Deniz Ticaret Odası nın işbirliğinde gerçekleştirilen sempozyumun başlığı Türk Deniz Ticareti Tarihi Sempozyumu III (Mersin ve Doğu Akdeniz) olarak belirlendi. Tarih boyunca deniz ticaretinin hareketli ve canlı olduğu Doğu Akdeniz ticareti ve limanları hakkında, değerli bilim insanları tarafından birçok bilgi bilim dünyasına sunuldu yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi ve TMMOB Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odası nın işbirliği ile Trabzon da Türk Deniz Ticareti Tarihi Sempozyumu- IV (Doğu Karadeniz) başlığı altında, Doğu Karadeniz deki deniz ticareti teması işlendi yılına gelindiğinde Türk Deniz Ticareti Tarihi Sempozyumu-V (Piri Reis) başlığı altında düzenlenen sempozyuma İzmir tekrar ev sahipliği yaptı. Türk denizciliğinin en önemli ve büyük 3

12 bir değeri olan Piri Reis in ismi altında düzenlenen sempozyumda Piri Reis in şahsı ve çalışmaları, Türk denizciliği ve haritacılığına yönelik çeşitli başlıklar altında bildirilere yer verildi. Sempozyum serisinin bir sonraki ayağı tekrar İstanbul da gerçekleştirilirken; 2014 yılında düzenlenen etkinliğe Beykoz Lojistik Meslek Yüksek Okulu ev sahipliği yaptı. Türk Deniz Ticareti Tarihi Sempozyumu-VI (Deniz Ticareti ve Lojistik Tarihi) isimli etkinlikte, Türk deniz ticaretinin farklı bir boyutu ele alındı ve deniz ticaretinde lojistik tarihi çeşitli boyutlarıyla incelenerek, araştırmacıların ilgisine sunuldu. Bir sonraki yıl, 2015 te sempozyuma ev sahipliği yapan ilimiz Ordu ydu. Türk Deniz Ticareti Tarihi Sempozyumu-VII (Karadeniz Limanları) temasının işlendiği sempozyum, Ordu Üniversitesi Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi ve Türk Tarih Kurumu nun işbirliği ile düzenlendi. Bu sempozyumda Karadeniz limanlarının tarihsel gelişimi, üç gün boyunca ve kırkı aşkın bildiri başlığı altında ortaya kondu yılında İzmir den başlayan ve her yıl Türkiye nin farklı bölgelerinde düzenlenen sempozyum serisinin beşinci ayağı, Türk Deniz Ticareti Tarihi Sempozyumu-V (Piri Reis) etkinliği 28 Haziran 2013 tarihinde Dokuz Eylül Üniversitesi nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Sempozyumun düzenlenmesinde, Dokuz Eylül Üniversitesi bünyesinde yer alan Denizcilik Fakültesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü ve Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü görev aldı. Sempozyum için seçilen temanın Piri Reis olarak belirlenmesinde, Piri Reis in 1513 yılında Dünya haritasını çizmesinin 500. Yıldönümü nedeniyle, 2013 yılının UNESCO tarafından Piri Reis i Anma Yılı olarak kabul edilmesi temel etkendi. Bu tema altında gerçekleştirilen sempozyum için UNESCO nun Türkiye Milli Komisyonu ndan da destek sağlandı. Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Başkanı Sayın Yusuf Öztürk ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Sayın Güven Duran sempozyumun açılışında birer konuşma yaptılar. Bu konuşmaların ardından 2009 yılında Türk Deniz Ticareti Tarihi Sempozyum ları serisinin ilk ayağını oluşturun etkinlikte olduğu gibi, 2013 yılında düzenlenen sempozyumunun beşincisinde de her türlü desteği sağlamaktan geri durmayan Dokuz Eylül Üniversitesi 4

13 Rektörü Sayın Prof. Dr. Mehmet Füzün bir konuşma yaptı. Prof. Dr. Mehmet Füzün, Piri Reis başlığı altında bir sempozyumun düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren konuşmasında, ülkemiz için denizciliğini önemini vurguladı. Sempozyumda, Türkiye nin çeşitli üniversitelerinde görev yapmış ve yapmakta olan değerli öğretim üyeleri tarafından on ayrı bildiri sunuldu. Prof. Dr. Salih Özbaran tarafından Piri Reis in Son Günleri ; Prof. Dr. Doğan Uçar tarafından Piri Reis Dünya Haritası Nedir? Ne Değildir?, Prof. Dr. Tuncer Baykara tarafından Piri Reis in Kitab ı Bahriyye sinin İki Farklı Telifi, Prof. Dr. Mustafa Daş tarafından Piri Reis ve Avrupa Haritaları, Prof. Dr. Mahmut Ak tarafından 16. Yüzyıl da Osmanlı Coğrafyacılığı ve Haritacılık, Doç. Dr. Selçuk Nas tarafından Kitab-ı Bahriye Nüshalarındaki İzmir Eşkâllerinin Analizi başlıkları altında Piri Reis e, Piri Reis in çalışmalarına ve Türklerin haritacılık alanındaki katkılarına yönelik çalışmalara yer verildi. Ayrıca Prof. Dr. Bülent Arı tarafından 17. Yüzyılda Akdeniz de Deniz Ticaretinin Dönüşümü, Prof. Dr. Şakir Batmaz tarafından 1890 Yılında Tersane-i Amire Fabrikalarının Günlük Üretim Performansı, Prof. Dr. Abdullah Martal tarafından 17.Yüzyılda İzmir_Bir Liman Şehri Olarak Yükselişi ve Doç. Dr. Fevzi Çakmak tarafından Navarin Baskını Sonrasında Osmanlı Devleti nin Yeni Donanma Kurma Çabaları ve ABD ile Yapılan Gizli Antlaşma başlıkları altında 18. ve 19. Yüzyıl Türk denizciliğinin gelişimin süreçlerine yönelik bildiri sunumları yapıldı. 28 Haziran 2013 Cuma günü üç oturum halinde gerçekleştirilen Türk Deniz Ticareti Tarihi Sempozyumu-V (Piri Reis) sempozyumunda, Türkiye de Denizcilik alanında çok değerli araştırmalar ortaya koyan bilim insanları Prof. Dr. İdris Bostan, Prof. Dr. Salih Özbaran ve Prof. Dr. Kemal Arı oturum başkanlıklarında bulundu. Elbette ki sempozyumun son derece organize ve başarılı olarak gerçekleşmesinde, aylar öncesinden sempozyum hazırlıklarına başlayan düzenleme kurulunun büyük bir payı bulunuyor. Düzenleme kurulunda yer alan ve değerli katkıları asla inkâr edilmeyecek olan DEÜ Denizcilik Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. A. Güldem Cerit, DEÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü eski Müdürü Sayın Prof. Dr. Kemal Arı ve DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü 5

14 Müdürü Sayın Prof. Dr. Erdeniz Özel in isimlerini burada zikretmek gerekir. Bu değerli bilim insanların başkanlığı altında ardı ardına yapılan düzenleme kurulu toplantılarına, kurulun diğer üyeleri olan Doç. Dr. Selçuk Nas, Doç. Dr. Fevzi Çakmak, Yrd. Doç. Dr. Alev Gözcü, Arş. Gör. Ozan Bayazit, Arş. Gör. Mehmet Serdar Çelik, Arş. Gör. Ferah Ayyılmaz Aras ve Arş. Gör. Mustafa Kırışman katılarak, sempozyumun sorunsuz bir şekilde gerçekleşmesini sağladılar. Türk Deniz Ticareti Tarihi Sempozyumu-V (Piri Reis) başlığı altında gerçekleştirilen sempozyumda görev alan Bilim Kurulu ve Düzenleme Kurulu üyeleriyle birlikte, her türlü desteğini esirgemeyen Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Mehmet Füzün e ve tüm emeği geçenlere, değerli katkılarından dolayı teşekkür ederiz. Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. A. Güldem CERİT Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Bülent ÇUKUROVA Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Erdeniz ÖZEL 6

15 Bildiriler

16

17 Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) - 28 Haziran 2013, ss PİRİ REİS DÜNYA HARİTASI NEDİR? NE DEĞİLDİR? Prof. Dr. Doğan UÇAR Giriş Günümüz Dünyasının siyasal ve ekonomik alanında olduğu gibi Türkiye dünya bilim sektöründe de kendisine halen üst sıralarda yer bulmaya çalışan ülkeler arasındadır. Bu çabanın, Osmanlı Ordusunun çağına göre zayıflayan askeri gücünü tekrar toparlayabilmesi için, bu alanın teknolojik sektöründe olmak üzere daha 18. Yüzyılda III. Selim le başladığı söylenebilir. Hâlbuki 13. Yüzyıla kadar Türk ve İslam dünyasının diğer toplumlara başta coğrafya ve astronomi olmak üzere yol gösterici olduğuna, 15. Yüzyıl ortalarına kadar ise onlarla hemen hemen boy ölçüşebildiğine şüphe yoktur. Osmanlılarda Fatih Sultan Mehmet le başlayan özellikle coğrafyaya yönelik ilgi, yaklaşık daha sonraki 150 yıl daha devam etmiş ve bu ilginin ürünü bir dizi unikat (tek nüsha) harita bu alanda da kendisini yetiştirmiş Türk denizciler tarafından çizilmiştir lü yıllardan itibaren öyle zannediyorum ki, alanlarında uzman olmayan din adamlarının etkisiyle, ilime olan ilgi baskı altına alınmış ve bundan diğer bilimsel faaliyetler yanı sıra haritacılık da önemli zarar görmüştür. Türkler tarafından yapıldığı bilinen en eski harita Kaşgarlı Mahmut un çizdiği dünya haritasıdır. Dilbilimci Kaşgarlı Mahmut bu haritayı Dünyada Türkçenin değişik ağızlarının konuşulduğu bölgeleri göstermek için çizmiş ve Divan-i Lügat it Türk adlı kitabına koymuştur. Tarihi ise, Türklerin Anadolu ya girdikleri yıldan(malazgirt Savaşı 1071) 3 yıl sonraya (1074) rastlamaktadır. Harita hakkında ayrıntılı bilgi için [13] ye başvurulabilir. İslam dünyası tarafından yapıldığı bilinen ilk kartografik ürünler ise Halife El Me mun( ) zamanında çizilmiş değişik türde haritalardır. Halife El Me mun astronomiye büyük önem vermiş ve bu amaçla Bağdat ve Şam da rasathaneler kurdurmuştur. Ayrıca bazı bilim adamlarını İstanbul a göndererek onların batıdaki 9

18 Doğan UÇAR Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) bilgileri almasını da sağlamıştır. X. Yüzyılda ( ) yaşayan İslam coğrafyacı Ali C. Hüseyin Massudi, El Me mun okulunda yetişen bilim adamları tarafından çizilen bu haritaları gördüğünü ve hatta kendisinin de bir dünya haritası çizdiğini belirtmektedir [1]. Daha önceleri Türkler yalnızca Fars ve Arap kültürü ile temas halindeyken bu yıllardan sonra batıya olan akınlarının da desteğiyle Avrupa ile de ister istemez ilişki içinde olmuşlardır. Bu ilişkinin ilk ürünleri Fatih Sultan Mehmet zamanında görülmeye başlamıştır. Bilindiği gibi Fatih Sultan Mehmet çevresini bilim adamları ile doldurmuş olan bir devlet adamı idi. Bu kişiler arasında coğrafya konusunda uzmanlar da bulunuyordu. Kendisinin de coğrafya merakı nedeniyle PTOLEMAUS un (Batlamyus) Almagest 1 adlı eserini Latinceden tercüme edilmesini sağladı. Hatta halı üzerine bir dünya haritası yapılması için Roma dan davet ettiği Georgius Amirutzes adlı bir coğrafyacıya emir verdiği de söylenir. Bu haritanın daha sonraki yıllarda peş peşe gelen saray isyanlarında ve yangınlarda maalesef yok edilmiş olduğu sanılmaktadır. XV. Yüzyıl başlarından XVI. Yüzyıl sonlarına kadar özellikle Osmanlı Türkleri her alanda altın yıllarını yaşamışlardır. Bu iki yüzyıllık süre içinde askeri alanda olduğu gibi her alandaki tüm yenilikleri ve izleme ve üretme çabası içinde olmuşlardır. XV. Yüzyıl ortalarında devlet olarak tüm kurumlarını oluşturan Osmanlılar XVI. Yüzyılda Karadeniz dâhil Akdeniz havzasının büyük bir kısmına sahip, güneyde Arabistan Yarımadası ortalarından Kuzey Afrika, kuzeyde Kırım, batıda Viyana önleri ve doğuda Hazar Denizine kadar uzanan büyük bir imparatorluk haline gelmişti. Devlet idaresinde batıda rastlanmayan bir hoşgörü düzeni kurmuşlardı. Bu hoşgörü bilim yaşamını da olumlu etkilemiştir. Büyük şairler, matematikçiler, astronomlar, büyük mimarlar hep XV. ve XVI. Yüzyılda yetişmişlerdir. Fuzuli, Baki, Mimar Sinan, Piri Reis, Ali Kuşçu gibi kişiler, bu dönemin akla gelen ilk isimleridir. 15. ve 16. Yüzyılda Osmanlılar ya da onların hükümran oldukları toplum bireyleri tarafından tek nüsha olarak çizilmiş, haklarında yeterli olmasa bile belli araştırmalar yapılmış olması nedeniyle akla gelen değerli kartografik ürünler olarak 1 * Almagest: Yıldız Kataloğu, Almanak ** Portolon: 14. Yüzyıl başlarından itibaren 17. Yüzyıl başlarına kadar öncelikle deniz navigasyonu amaçlı olarak çizilmiş, pusula gülleri ile donatılmış ve pusula doğrultularının çizgilerle gösterildiği haritalar, port: liman, portolon: limandan limana ulaşıma hizmet eden harita. 10

19 Piri Reis Dünya Haritası Nedir? Ne Değildir? 28 Haziran İzmir 1413 yılı tarihli İBRAHİM KATİBİ Akdeniz Portolonu ** 1461 yılı tarihli MÜRSİYELİ İBRAHİM Akdeniz Portolonu 1513 yılı tarihli PİRİ REİS Atlantik Haritası yılı tarihli PİRİ REİS in Kitab-i Bahriye si 1528 yılı tarihli PİRİ REİS Kuzey Atlantik Haritası 1552 yılı tarihli HACI EBUL HASAN Avrupa-Afrika Haritası 1567 yılı tarihli ALİ MACAR REİS Atlası Anonim Atlas (16.Yüzyılın ikinci yarısı) sayılabilir. Bu eserler içinde ulusal ve uluslararası platformda en çok araştırılan ve dolayısıyla en yaygın biçimde bilinen harita, PİRİ REİS in 1513 yılı tarihini taşıyan Atlantik haritasıdır. Fırsat bulundukça bu haritayı tanıyan kamuoyu kesiminin büyütülmesi şüphesiz bizlere düşen önemli bir görev olmalıdır. Haritacılık disiplini konusunda uzman olan biz bilim adamlarına yöneltilen sorulardan biri de, anılan haritanın o zamanın bilgi toplama teknikleri ile nasıl çizilebilmiş olduğu noktasında yoğunlaşmaktadır. Bu anlayış içinde konunun çerçevesi fazla geniş tutulmadan, anılan haritanın bu yazı ile bir kez de kartograf gözüyle değerlendirilmesi yararlı bulunmaktadır. PİRİ REİS in Atlantik Haritası Türkler tarafından çizilmiş ve üzerinde dünyada en fazla tartışma yapılmış ve belki de yapılacak kartografik eser PİRİ REİS in Atlantik haritasıdır. Bu haritada bir bütün olarak kuzey batı Afrika nın batı kıyıları, İber Yarımadası, Orta ve Güney Amerika nın doğu kıyılarını kapsayacak biçimde Atlas Okyanusunun kartografik gösterimi yapılmıştır. Haritanın boyutları 90cm x 65cm dir ve altlık malzemesi ceylan derisidir. PİRİ REİS in bu haritasının ortaya çıkarılma öyküsü oldukça ilginçtir. Türkiye de 1923 ten itibaren Cumhuriyetle gelişimini hızlandıran ve henüz tamamlandığı söylenemeyecek olan devlet olma bilinci doğrultusunda bir dizi alanda başlayan yeniliklere paralel olarak müzecilik dalında da atılımlar devreye sokuldu. Bu arada Topkapı Sarayının da müze olarak düzenlenmesi kararı alındı. Bu karar çerçevesinde 1929 yılındaki çalışmalar sırasında zamanın Milli Müzeler Müdürü Halil Eldem burada bir Atlantik haritasına rastladı. Arkasından misafir Alman doğubilimci 11

20 Doğan UÇAR Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) Paul Kahle, haritanın değerini anlayıp hakkında araştırmalar yaptı ve bunları değişik bilimsel platformlardan yararlanarak bilim dünyasına ve kitlelere tanıttı(6). Onun harita hakkında söyledikleri büyük yankılar uyandırdı. Başta Afet İnan ve İbrahim Hakkı Konyalı olmak üzere Türk tarihçiler de aynı konuya ilgi duydular ve özellikle haritanın nasıl yapıldığı konusunda kendi görüşlerini ortaya koymaya çalıştılar [7], [9]. Olay o kadar toplumun dikkatini çekti ki, Atatürk eserin tıpkı baskısının yapılmasını istedi. Daha sonraki yıllarda da haritaya olan ilgi artarak devam etti ve hem yerli hem yabancı araştırmacılar konu hakkında yayınlarını sürdürdüler. Amerikalı Profesör Charles Hapgood un geniş bir ekiple yaptığı araştırma [5], harita hakkında yürütülmüş en kapsamlı inceleme oldu. Erik von Daniken in 1968 yılında yayınladığı Tanrıların Arabaları isimli popüler kitabındaki iddialar ise olayın tüm dünya kamuoyuna mal edilmesini sağladı. Hatta 1-5 Temmuz 1983 günleri arasında Gelibolu da PİRİ REİS Sempozyumu düzenlendi [7]. PİRİ REİS XV. yüzyılın son çeyreğinde Osmanlı Donanması amirallerinden Kemal Reis in kardeşinin oğludur. PİRİ amcası ile beraber küçüklü büyüklü bir dizi deniz savaşına katılmış ve bu arada diğer denizcilerden farklı olarak deniz navigasyonunda vazgeçilmez bir araç olan haritacılıkla da ilgilenmiştir. PİRİ REİS, Hürmüz deki düşman donanmasından çekinip Süveyş e geri döndüğü için 1554 yılında Mısır da maalesef idam edilerek öldürülmüştür. Öldüğünde yaşlarında olduğu tahmin edilmektedir. PİRİ REİS in daha önceki bölümde de belirtildiği gibi bugün elimize ulaşmış üç eserini biliyoruz: Atlantik Haritası(1513 yılı), Kuzey Atlantik Haritası(1528 yılı) ve Kitab-ı Bahriye(1521 ve 1525 yılları). Konumuz olan 1513 yılı tarihini taşıyan haritanın batı orta tarafına aşağıdaki not düşülmüş bulunmaktadır. Harre el fakir Piri Bin Hacı Mehmed el müştehir birader zade-i Kemal Reis fi şehri Gelibolu. Afiullah anhüma şehri muharrem ül haram sene tis a aşer ve tis ama. Bu haritayı Kemal Reis in kardeşinin oğlu olan Piri İbni Hacı Mehmet 919 senesi Muharrem ayında Gelibolu da çizmiştir 919 Hicri yılının Muharrem ayı, Miladi 1513 senesi 9 Mart-7 Nisan arasına düşmektedir. 12

21 Piri Reis Dünya Haritası Nedir? Ne Değildir? 28 Haziran İzmir Haritada Belli Bir Projeksiyon Sistemi var mı? PİRİ REİS in 1513 tarihli haritası ile ilgili yapılan en yaygın spekülasyon, özellikle Güney Amerika kıyılarının eğik konumlu ortografik (paralel) düzlem bir projeksiyona *2 göre harita edilmiş olduğu noktasında toplanmaktadır. Bu tür bir projeksiyon bize göre uzakta olduklarından ışınların yine bize paralel geldiği düşünülen gök cisimleri(örneğin Ay ın haritaları) için kullanılmaktadır. Dolayısıyla uydulardan alınan tüm dünyayı tek bir resimde gösteren bir fotoğraf, matematik model olarak böyle bir projeksiyona çok benzer. Buna karşın bu yöntem kesinlikle tüm dünyanın haritasının yapımı için uygun değildir. Bunun en önemli nedeni, kürenin yarısının küre yarıçaplı bir daire içine sıkıştırılmasıdır. Bu durumda ise kürenin alanı tam iki katı küçük gösterilmek zorunda kalınır. Projeksiyonlarda ise yer üzerindeki büyüklüklerin(herhangi iki nokta arası uzaklık, alanlar ve herhangi bir noktada doğrultular arası açılar) haritada aynen ya da mümkün olduğu kadar değişmeden kalması istenir. Navigasyon amaçlı haritalarda ise hedef, kuzeyden olan açıya göre gitmek olduğundan korunması gereken temel eleman şüphesiz açılardır. Buna karşın portolonlarda belli bir projeksiyondan yararlanıldığını söylemek kesinlikle mümkün değildir. Dolayısıyla hiçbir portolonda, coğrafi koordinat sisteminin haritadaki karşılıkları olan ve aralıkları temelde ölçeğe bağlı olarak değişen, bazı tam değerli paralel daire ve meridyenlerden oluşan coğrafi pafta ağı (coğrafi pafta gridi) bulunmamaktadır. PİRİ REİS in ise eserini deniz haritası olarak hazırladığı bilinmektedir ve bu amaçla navigasyonu biraz bile olsa kolaylaştıran Pusula doğrultuları içeren bu haritaya paralel projeksiyonun yakıştırılması, ancak konunun yabancılarına uygun düşen bir yaklaşım olur. Diğer güzel bir rastlantı ise, PİRİ REİS haritasında Güney Amerika kıyılarının belli bir kesiminin, düzlemin küreye Kahire civarında seçilecek bir noktada teğet olduğu eğik konumlu düşey daire boylarının korunduğu projeksiyondaki görünümüne çok benzemesidir. Böyle bir projeksiyonda, yalnızca düzlemin küreye değdiği nokta ile küre üzerindeki herhangi bir nokta arasındaki uzunluk haritaya değişmeden (equidistant) aktarılır. Halbuki bir haritada tek bir projeksiyon söz konusu olur. Aynı haritada Yerkürenin bir bölümünün aktarılması 2 * Projeksiyon: Yerin (elipsoit ya da küre) belli geometrik ve matematik bağıntılara göre yere göre değişik konumlarda düşünülen ve düzleme açılabilen yüzeylere aktarımı. Bu bağlamda teorik olarak sonsuz sayıda projeksiyon vardır. 7 İnan, A., Piri Reis in Hayatı ve Eserleri. Türk Tarih Kurumu, Ankara, Konyalı, İ. H., Topkapı Sarayında Deri üzerine Yapılmış Eski Haritalar. Zaman Kitaphanesi, İstanbul,

22 Doğan UÇAR Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) için başka bir model, başka bölgeleri için başka modeller kullanılamaz. Diğer taraftan küre üzerinde Kahire ye aynı uzaklıkta olan noktaların, PİRİ REİS haritasında da aynı uzaklıkta olduklarını söylemek mümkün değildir. Dolayısıyla bir haritadaki belli bir kesimin bir projeksiyona uygunluk göstermesi, bu haritanın tümüyle ilgili projeksiyon temel alınarak çizilmiş olduğu sonucunu çıkarmak için kesinlikle yeterli değildir. Portolonların geometrik çatısını, haritası oldukları bölgenin yaklaşık ortasına düşen bir nokta merkez alınmak suretiyle eşit açısal aralıklarla çizilmiş ve harita çerçevesine kadar uzanan doğrular (pusula ya da rüzgar doğrultuları) oluşturur. Buradaki bütün mesele seçilen noktadan geçen kuzey doğrultusunun haritaya aktarılmasıdır. Bu ise, o zamanlar pusula ile kolaylıkla gerçekleştirilebiliyordu. Gerisi, şüphesiz o zamanlarda sorunsuzca gerçekleştirilebilen 90 nin dört, ya da sekiz aralığa bölünmesi meselesidir. Merkezden itibaren eşit uzaklıkta ve bu doğrultular üzerinde yine eşit aralıklı olarak yeni merkezler alınabilmektedir (Şekil 1). Ortada alınan merkez, haritayı kuzey ve güney olarak iki eşit parçaya bölen doğrultu üzerinde iki adet olarak da düşünülebilmektedir (Şekil 2) yılında İBRAHİM KATİBİ tarafından hazırlanan Akdeniz Portolonu anılan yöntemin izlendiği türe güzel bir örnektir. Tüm araştırmacılar elimizdeki PİRİ REİS imzalı 1513 tarihli paftanın *3 bir dünya haritasının bir parçası olduğu görüşünde birleşmektedirler. Bu görüş hem paftanın doğu kenarında yarım kalmış cümleler hem de Pusula güllerinin sayısı bakımından da kesinlikle doğru bir sonuçtur. Bir merkezde ve 22.5 aralıklarla dairesel bir çevre üzerinde bulunması gerekli rüzgar güllerinden yalnızca batı tarafta olan 5 i günümüze ulaşan paftada görülmektedir. Haritanın doğu ve kuzey kesimlerinin katlama yerlerinden koparak maalesef tarihi süreç içinde kaybolup gittiği kesindir. Bu kayıp son derece üzücüdür, ama diğer taraftan da bugün için şüphesiz hala ders alınması gerekli bir örnek oluşturur. 3 * Pafta: Seçilen harita ölçeği çerçevesinde haritası yapılan bölgenin, kullanılabilir formatta tek bir kağıda sığmaması durumunda haritanın tümünü oluşturan ve jeodezik ve kartografik standartlar bakımından aynı olan ayrı ayrı haritalar. 14

23 Piri Reis Dünya Haritası Nedir? Ne Değildir? 28 Haziran İzmir PİRİ REİS in elimizdeki paftasının Pusula doğrultuları üzerindeki çevre noktalardan yararlanılarak bir hesap yapıldığında merkez nokta ve çevre noktalar arası yaklaşık 55cm elde edilmektedir. Şekil 1 de 1-2 ya da 2-3 no lu noktalar arası. Bu durumda en doğudaki ve en batıdaki iki çevre nokta arası (örneğin yine şekil 1 de 1 ve 3 no lu noktalar) 110 cm bulunur. En batıdaki çevre nokta ile paftanın en batı kenarı arası 30 cm dir. Bu değerin orijinal haritada en doğudaki çevre nokta ve haritanın doğu kenarı arasında da bulunduğu doğal olarak varsayılırsa PİRİ REİS dünya haritasının boyutlarının, doğu-batı uzantısında 170 cm, kuzeygüney doğrultusunda 110 (55x2) cm civarında bulunması gerekir. Pusula gülünün merkezi alınan noktanın enlemi için yaklaşık kuzey ve boylamı için ise yaklaşık 30 doğu hesaplanmaktadır [5]. Merkez nokta enleminin, Yengeç Dönencesi enlemi ile ve boylamının İskenderiye den geçen meridyenin boylamı ile aynı olmasını sevimli, fakat geçmişte yapılageldiği gibi spekülasyona açık bir rastlantı olarak değerlendirmek gerekir. Bilindiği gibi bu spekülasyonun tek nedeni, İskenderiye ve o zamanlar Yengeç Dönencesi üzerinde kabul edilen Assuan ın, küre olarak yerin yarıçapının belirlenmesine yönelik olarak ERATOSTHENES tarafından yapıldığı bilinen ilk yer ölçmelerine ev sahipliği yapmış olmalarıdır. İskenderiye ayrıca, Ptolemaus un Coğrafya adlı eseriyle yüzyıllar boyu bilim çevrelerini etkilediği ve geometrinin gelişmesine merkez oluşturmuş bir şehirdir. Haritada Gösterilen Bilgiler PİRİ REİS tarafından hazırlanan çiziliş yöntemine ilişkin basit olarak şu görüşler söylenebilir: Daha önce belirtilmeye çalışıldığı gibi yabancı kaynaklarca o yıllarda böylesine mükemmel bir haritanın bir Türk denizcisi tarafından çizilmiş olabileceğine pek inanamadılar. Hâlbuki kanımca PİRİ REİS zamanın harita çizim tekniklerini uygulamış olmaktan başka bir şey yapmamıştır. Bu durum bugünün bilimsel kartografyası ışığında aşağıdaki biçimde açıklanabilir: 15

24 Doğan UÇAR Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) Şekil 1. Portolon Haritalarında Tek Merkezli Pusula Gülü Doğrultuları 4 Şekil 2. Portolon haritalarında iki merkezli pusula gülü doğrultuları 4 5 Hapgood, C. H., Maps of the Ancient Sea Kings, Chilton Company, Philadelphia,

25 Piri Reis Dünya Haritası Nedir? Ne Değildir? 28 Haziran İzmir 1450 li yıllara kadar gemicilik ilerlemiş ve bunun sonuçlarından biri olarak uzun süreli deniz seyahatleri yapma olanağı yaratılmıştı. Bu seyahatler sırasında PİRİ REİS gibi akıllı denizciler gidip gördükleri yerlere ait krokiler hazırlamışlar ve bunları ilgili yerlere ait tuttukları notlarla zenginleştirmişlerdi. Seyahat edilen gemilerin rotasından bir standart dâhilinde söz edebilmek için zamanla değişik yönden esen rüzgârlara isimler verilmeye başlanmıştır. Bu rüzgâr yönleri, o zamanlar deniz navigasyonunun vazgeçilmez aleti olan Pusula yönlerine(pusula gülü) karşılık gelmekteydi. Pusulanın da deniz navigasyonu hizmetine girmesi ve yönleri gösteren Pusula doğrultularının peripluslarla 5 entegre edilmesi sonucu bu krokiler portolonlara dönüşmeye başlamışlardır. Kitab-ı Bahriye deki bir dizi kıyı krokileri ve buralar hakkında bilgi veren yazılı metinler peripluslar için klasik örnekler olarak sayılabilir (Şekil 3). Şekil 3. Kristof Kolomb tarafından çizilmiş Haiti nin batı kıyılarına ait kıyı krokisi Peripluslardan ve daha önce çizilmiş başka haritalardan yararlanılarak ya da diğer bir deyişle bunların maharetli bir şekilde birleştirilmesi suretiyle Akdeniz i temel gösterim objesi almış olan portolonlar ve diğer haritalar ortaya konulmuşlardır. PİRİ REİS kendisi de Kitab-ı Bahriye sinde birkaç kez belirttiği gibi 1513 tarihli haritasını öncelikle deniz navigasyonu amacıyla çizmiştir. Yani PİRİ REİS in yukarıda sözü edilen her iki haritası da birer portolon dur. Başlangıçta kıyılarda kurulu önemli Akdeniz merkezleri arasında ulaşıma yönelik olan ve yazılı metinlerle de desteklenen portolonlar, zamanla adalar ve adalarda olumsuz hava koşullarından korunmaya uygun doğal limanlar 5 Periplus ya da periple: Kıyı krokisi ya da kıyı kılavuzu 17

26 Doğan UÇAR Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) hakkında yazılı bilgi veren kitaplar biçiminde de hazırlanmışlardır. Terminolojide bu tür kitaplara İsolario *6 denilmektedir. PİRİ REİS tarafından hazırlanmış Kitab-ı Bahriye, dünyada bugün bulunan isalorio türü birkaç eserden birisidir ve şüphesiz ki en güzel ve en iyilerindendir tarihli PİRİ REİS Dünya haritasının geometrik çatısı dışında karalar ve durgunsu objeleri(okyanuslar, denizler, göller vb.)arasındaki sınırların nasıl çizilebildiği konusuna ilişkin olarak ise aşağıdakiler söylenebilir. Günümüz kartografya tekniğinde küçük ölçekli haritalar kendi ölçeklerinden daha büyük ölçekli haritalardan ve diğer başka dokümanlardan yararlanılarak yeni bir ölçme yapmaksızın üretilmektedirler. Buradaki bütün ustalık, üretilmek istenen harita için kullanılabilecek dokümanlarda bulunan değişik karakterdeki bilgilerin belli bir kesiminin, elde edilmek istenen haritanın ölçeği ve öngörülen temel hizmet amacına uygun olarak sonucun iyi bir ürün(doğru, eksiksiz, güzel harita) olmasını sağlayacak biçimde sentezinin yapılabilmesindedir. Tüm küçük ölçekli haritalar da eski çağlardan beri aynı yöntemle çizilmektedirler. Bu amaçla yapılan çalışmaların günümüz kartografyasındaki adı kartografik genelleştirme dir. PİRİ REİS in 1513 yılında çizdiği Dünya haritasında temel olarak şu kaynakları kullandığı bilinir: Batlamyus un sekiz haritası, Portekiz kaynaklı dört harita, Güney Asya Arap haritası ve Kristof Kolomb un Yeni Dünya haritası. Batlamyus (Ptolemaeus, Ptolemy, Ptolemaios) ve Portekiz haritalarından Atlas Okyanusu nun güneyini gösteren harita ve ve Portekiz haritalarından Atlas Okyanusu nun güneyini gösteren harita ve Kristof Kolomb un Yeni Dünya haritası bu bağlamda üzerinde özellikle durulan kartografik ürünler olmuştur. Bu bağlamda [8] e bakılabilir tarihli PİRİ REİS Dünya haritası için söylenen belirgin özellik Kristof Kolomb ile bağlantısıdır. Bu haritanın yapısı, PİRİ REİS in çizime temel yaklaşım olarak Kristof Kolomb un haritasını almış olduğu kendi ifadesini desteklemektedir. Haritanın kafa karıştırıcı görünen kuzeybatı bölümü Kristof Kolomb un dünyanın kara dağılımı konusundaki coğrafi düşünceleriyle büyük oranda uyumludur. Hispanyola, Cipango(Japonya) ile aynı yönde yer almaktadır. Yer adları ve Batı Hindistan çizimlerinin de Kristof Kolomb un anlatımıyla güçlü ilişkisi açıktır. 6 * İsolario: Ada ya da adalar kitabı 8 Kahle, P., Die verschollene Colombus-Karte von 1498 in einer Türkischen Weltkarte von Walter de Gruyter, Leibzig,

27 Piri Reis Dünya Haritası Nedir? Ne Değildir? 28 Haziran İzmir O dönemin dünya haritalarında Antil Adaları en eski, en naif ve en basit halleri ile yer alır veya 1496 da Kristof Kolomb tarafından ya da onun gözetiminde yapıldığı yazılı notlardan bilinen, fakat bugüne kadar bir yerde rastlanmayan harita ya da Yeni Dünya nın keşfine ait haritacılık notlarındaki bu naif yaklaşım PİRİ REİS in 1513 tarihli Dünya Haritasında da belirgin biçimde izlenmektedir. Bazılarına göre PİRİ REİS haritasında Atlas Okyanusu nun güneyinde Antarktika olarak gösterilen toprakların bu haliyle bulunması, gerçekte insanların bu karayı kıtanın keşif yılı olarak bilinen 1820 den yaklaşık üç yüz yıl önce bildiklerini göstermektedir. Hapgood a göre, PİRİ REİS ve benzer haritalara bakıldığında Antarktika nın bundan on bin, hatta yüz binlerce yıl önce insanlar tarafından biliniyor olması gerekir. PİRİ REİS te bu kıyı biçimlerini o kaynaklardan kendi haritasına aktarmıştır. Fakat bu yaklaşımı destekleyecek hiçbir somut kanıt bugüne kadar konulamamış ve spekülatif bir görüş olarak kalmaya devam etmektedir. PİRİ REİS Haritası nın gösterdiği Atlas Okyanusu nun güneyindeki kara parçası ve Antarktika nın da Atlas okyanusunun güneyinde yer alması gerçeği dışında, bu iddiaları destekleyen kaynak hemen hemen yok gibidir. PİRİ REİS güneydeki bu kara parçasını haritada gösteren ne ilk ne de son kişidir, fakat Hapgood un Maps of the Ancient Sea Kings kitabı PİRİ REİS in ününü daha da yükseklere taşıdığı açıktır. Hapgood, Antarktika hakkında daha eski bilgileri temel alan ve PİRİ REİS in kullandığını düşündüğü orijinal kaynak haritalarının doğru olduğunu varsaymıştır. Ayrıca PİRİ REİS Haritası ve bu (hangileri olduğu bilinmeyen) kaynak haritalarındaki farkların PİRİ REİS Haritası nın çizimi sırasındaki hatalardan kaynaklandığını varsaymıştır. Bu iki varsayıma göre, Hapgood un hayali kaynak haritalarına uyum sağlaması için kendi haritasında kara parçalarına biraz yer değiştirtmesi, ölçeğini değiştirmesi, yönleri değiştirmesi, kıyıları yeniden düzenlemesi, diğer ilgili coğrafi çizimleri değiştirmesi, yani hataları düzeltme si PİRİ REİS için oldukça kolay olmuştur. Yukarıda ifade edildiği gibi Charles Hapgood ve ekibi PİRİ REİS in 1513 tarihli haritasının güneyinde yer alan kara parçasının biçimine bakarak, kendisinin Antarktika ile ilgili olarak çok daha öncelere dayanan bilgiye sahip olduğunu iddia etmişlerdir. Bununla beraber bu haritanın güneyindeki kara parçalarının hayallere dayanan gösterimi Batlamyus a (MS 150) kadar uzanan haritalarda ortaktır. On altıncı yüzyıldan elimizde bulunan diğer haritalarda da, PİRİ REİS Haritası ndaki gibi, Antarktika yı Güney Amerika ya bağlanan bir kara parçası gösterilmiş bulunmaktadır. 19

28 Doğan UÇAR Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) 1960 larda Erich von Daniken ın da ( Chariots of the Gods? ya da Tanrıların Arabaları isimli kitabında) dâhil olduğu pek çok popüler yazar, Hapgood un PİRİ REİS Haritası na dair çıkarımını benimsemiş ve ispatlanmış kabul ederek tekrar etmişlerdir. Bu durum u açıklamak için Antarktika incelemesinin dünya dışı varlıklar (veya alternatif olarak Atlantis ten gelenler) tarafından yapılmış olduğunu ve bu kıyıları doğru olarak gösteren haritaların onlar tarafından bırakılarak daha sonra PİRİ REİS Haritası na kopyalandığını öne sürmüşlerdir. Bununla beraber PİRİ REİS haritasındaki güney kara parçası, yazarların iddia ettiği gibi - buz katmanıyla birlikte veya buz katmanı olmadan - Antarktika ya benzememektedir. PİRİ REİS Haritası ndaki güney kara parçası ve Antarktika arasında her ikisinin Atlas Okyanusu nun güneyinde olması ve doğu-batı sahil şeridi olması dışında bir benzerlik yoktur (Şekil 4). Atlantislilerin ya da antik çağdan astronotların ya da dünya dışı varlıkların bu kara oluşumunu haritalamış olması görüşünün çok zorlama bir tez olduğu açıktır. Şekil 4. PİRİ REİS 153 Tarihli Dünya haritasında Tartışılan Kıyı Çizgileri (Kırmızı renkli çizgiler bugünkü durumu, mavi çizgiler PİRİ REİS haritasında yer alan kıyı çizgilerini göstermektedir) 20

29 Piri Reis Dünya Haritası Nedir? Ne Değildir? 28 Haziran İzmir Diğer taraftan Hapgood, PİRİ REİS 1513 yılı Dünya haritasını günümüz haritaları ile karşılaştırırken, haritada belirtilen yer isimlerini göz ardı etmiştir. PİRİ REİS, kendisinin metin halinde haritasında ve Kitab-ı Bahriye isimli kitabında belirttiği özelliklerin ne olduğunu söylemekle kalmamaktadır. Bunun yanı sıra onun haritasında yer alan on altıncı yüzyıldaki yer isimleri günümüzdeki yer isimleriyle de örtüşme göstermektedir. O halde PİRİ REİS in kendi notlarında da belirttiği gibi kendisinin değişik kaynaklardan yararlanarak haritasını ortaya koyması yapılan işin karakterine tamamen uygundur ve kesinlikle bilimsel açıdan eserinin değerini düşürücü bir husus olarak değerlendirilemez. Bu eserleri zamanın koşullarında toplamak ve bir dünya haritası olarak uygun biçimde sentezini yapabilmek bile tek başına bir kartografya ustalığıdır. PİRİ REİS yine haritasının güney-batı tarafına koyduğu bir not ile eserini hangi kaynaklardan yararlanarak ürettiğini açık yüreklilikle anlatır. Bu tür bir açıklama zamanın haritalarında pek rastlanan bir tutum olmadığından bunu, onun üstün kişiliğinin bir göstergesi olarak değerlendirmek gerekir. İlgili açıklamanın özeti şöyledir: Bu haritaya benzer bir harita asrımızda kimsede yoktur. Bu fakirin elinden çıkarak ilk kez ortaya kondu. Esas olarak yirmi kadar harita ve Mappa Mundilerden* 7 yararlanıldı. Bunlardan birisi Büyük İskender zamanında yapılmıştır. Sekiz Arap haritası, dört Portekiz haritası, Sint, Hint, Çin ve bir de Kolomb un batı tarafı için yaptığı harita da vardır. Bunların hepsi bir ölçeğe getirildi **8 ve bu harita ortaya çıktı. Bu harita nasıl denizler için geçerli ise, yedi derya için de geçerli ve muteberdir. PİRİ REİS in önemli ölçüde Türkçeleştirilmiş bu açıklamasından tüm haritanın, elimizdeki paftanın gösterdiği bölgenin doğu, kuzey ve güneyinde kalan belli dünya kesimlerini de (Hindistan ve Çin den söz edip haritanın tüm denizler için geçerli olduğunu belirtiyor) kapsaması gerektiğini, dolayısıyla bu haritanın bir dünya haritası olarak tasarımlandığı sonucu tekrar çıkarılabilir. Harita alışılmamış biçimde çok yazılı açıklama ile donatılmıştır. Bu açıklamalar yukarıda olduğu gibi haritanın direk kendisine yönelik 7 * Mappa Mundi: Dünya haritası. 8 ** Kartografik genelleştirme yöntemi dâhil, üretilen bir haritanın tek bir ölçeği bulunmalıdır. 7 İnan, A., Piri Reis in Hayatı ve Eserleri. Türk Tarih Kurumu, Ankara, : Piri Reis Haritası. D.K.K. Hidrografi Neşriyatı, DS 15-H/D E, İstanbul,

30 Doğan UÇAR Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) olduğu gibi coğrafik bilgi verenler daha çoğunluktadır. Bu konudaki ayrıntılı bilgiler için Afet İnan ve harita ile ilgili 1966 yılında Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir ve Hidrografi Dairesi tarafından yayınlanmış bulunan kitapçığa bakılabilir [7], [17]. Charles Hapgood PİRİ REİS in haritasında ulaştığı gösterim düzeyi hakkında şunları söylüyor: Daha da ötesi bu harita, güney Amerika ve Afrika yı doğru boylamlarda gösterdiğinden, onaltıncı yüzyılda yapılmış olan diğer bütün haritalardan kesinlikle daha büyük önem taşımaktadır.... Bu haritanın bilimsel başarısı, ne Rönesans, ne Orta çağ, ne eski arap coğrafyacılarının çalışmaları ve ne de Antik Çağ ın bilinen harita yapımcılarının yapıtlarıyla kıyaslanamayacak kadar büyüktür. Burada net olarak vurgulanması gereken şey artık, PİRİ REİS haritasının Amerika karasının bir parçasını gösteren ilk kartografik eser olmadığı, fakat ilkler arasında yer alan en önemli kartografik ürün olduğudur tarihli Cantino Dünya Haritası (Biblioteca Estense-Modena, İtalya), 1511 tarihli Bernardus Sylvanus tarafından Ptolemaus etkisindeki dünya haritası (Venedik,İtalya), 1507 ve 1508 tarihli Johannes Ruysch imzalı yine Ptolemaus etkisinde çizilmiş dünya haritası, 1507 yılı tarihini taşıyan Martin Waldseemüller imzalı dünya haritası Amerika karasının doğu kıyılarının az ya da çok yer aldığı bilinen az sayıdaki haritalardan birkaçıdır. Asıl üzerinde durulması gereken, PİRİ REİS haritasının, bu haritalara göre Amerika Kıtasının doğu kıyıları hakkında geometrik ve semantik olarak çok daha fazla bilgi vermesidir. Bu nokta haritanın değerini artıran bir başka temel özelliktir. Eski haritaların çerçeveleri üretildikleri toplumun sanat anlayışını yansıtırlar ve genellikle hepsinde ayrı bir güzellik vardır. PİRİ REİS tarafından hazırlanmış söz konusu haritada İslam süsleme sanatının tipik özelliklerini taşımaktadır. Haritanın kuzeyi olarak yine portolonların hemen hemen tümünde olduğu gibi, çizim altlığının ilerisi alınmıştır lü yıllara kadar çizim altlığının ilerisinin doğu ya da güney olarak kullanıldığı haritalar az değildir. Kıyılardaki yerleşim yerlerinin ve önemli mevkilerin adları siyah ve kırmızı ile kıyı çizgisine dik olarak yazılmışlardır. Pusula çizgileri de haritanın okunaklığını artırmak amacıyla değişik renklerde(siyah, yeşil, kırmızı) tasarımlanmışlardır. PİRİ 22

31 Piri Reis Dünya Haritası Nedir? Ne Değildir? 28 Haziran İzmir REİS in devrinin portolonlarda uygulanan gösterim standartlarını aynen kullanması, haritacılığın her alanında, onun zamanının ustalarından biri olduğunun başka bir açık işaretidir. Bu çerçevede Atlantik haritasında da denizlerin gemiler için sığ ve tehlikeli olabilecek bölgeleri artı işareti ve nokta kümeleri kullanılarak ifade edilmeye çalışılmıştır. Yine bu çerçevede Pusula doğrultuları üzerinde çevredeki rüzgargüllerinden bazıları, değişik büyüklük ve renkte düzenlenebilmektedir. Bu dünya haritasından sonra 1521 yılında yazdığı ve 1526 yılında ikinci nüshasını çıkardığı Kitab-ı Bahriye sinde de PİRİ REİS bir haritanın nasıl yapıldığını ve kullanılacağını anlatmaktadır. Bu anlatımlardan haritadaki Pusula gülü ve bazı gösterimlerle ilgili olanlarını (Türkçeleştirilmiş haliyle) aktarmanın, okuyucuya fikir vermesi bakımından ilginç olacaktır. Yazdılar ki, bilsinler hep yollarını Her sahili, denizlerin milini Şimdi artık yazdılar oldu ayan Tam on altı kısma böldüler inan Merkez tam onun orta yerine düşer Bu on altının birinden öbürüne Ki çekerler çizi hep yerli yerine Bir çizinin iki başını edip hesap İkişerle olur otuz iki cevap Dinle şimdi bu harita ilmini Ta bilesin halini ahvalini Belli rüzgârlar sekizdir, hepsi siyah Yeşil olur iki rüzgâr arası, ey padişah Kırmızıyla tam on altı olur tamam Otuz iki eder hepsi ey dost adam 23

32 Doğan UÇAR Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) Şehir ve kale çizgileri kızıl olur Issız yerler siyah ile yazılır Artık bildik haritanın ilmini açık Kaldı ki bir söz, söyleyemem onu artık Şu döküntüye denilir ki taşlar var Noktaları hep siyahla boyarlar Sade kumlu sığ yerlere budur nişan Çünkü kızıl noktayla yazılmıştır inan Denizlerde görünmeyen taşlara Haç çizerler ta eskiden bunlara Olsa eğer küçük adacıklar belli Noktalar sayısınca yazılır, belle Haritanın bütün alametlerini sana Anlattım, hepsini yaz aklına Eğer bunları kullanırsan ey civan Bilki öğretmensin denizlerde her zaman Yürü, feth et hep Efrenç illerini Çünkü gösterdim sana onun yollarını Sana da bana da, ey genç ve ihtiyar Bir sevaptır, hep oluruz bahtiyar Eğer sorarsan bana Pusula nedir Gemici dilinde bu neyi bildirir Bir yuvarlak hokkadır ki üstü cam Kağıdı vardır, çizilmiştir otuzikiye tam Çark gibi hünerle sarılıp demire Geçirip kılmış işaret kim, döne 24

33 Piri Reis Dünya Haritası Nedir? Ne Değildir? 28 Haziran İzmir Vara bir köşeye karar eder hemen O kuzey yıldızıdır, bil görünce her zaman Bilmeli onu kararından ilim ile Aslını anlatayım, sen beni dinle Var bir demir o kâğıdın altında Ucu mıknatıstır onun, kalsın aklında Çünkü mıknatıs demiri çekince Döner o tarafa ince ince Ki bu taş kuzeydir, aslı bil Onun için döner kuzeye, bilir ehil Böylece o köşe olur kuzey Dönerken her tarafa hep onun ucu kuzey Böyle bilin, böyle yapın siz hesap Dedim artık Vallahü a lem bissevap Bu muhteşem diziler için söylenecek güzel sözler bulmak hiç de zor değildir. PİRİ REİS in Kitab-ı Bahriye sinin ilk bölümü böylesine hayran olunacak dizilerle sürüp gider. Bildiklerini kendisine saklamayıp hem de bu kadar kolay anlaşılır bir dille, üstelik nesir tarzında yazan çok yönlü bu usta ile ne kadar övünsek hakkımızdır. 25

34 Doğan UÇAR Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) KAYNAKLAR [1] BAGROW, L.; SKELTON R.A., Meister der Kartographie. Safari Verlag. Berlin, [2] CUOGHI, D., I Misteri Della Mappa Di Piri Reis. 2003, xoomer.virgilio.it/dicuoghi/piri_reis/pirireis.htm (Erişim: ) [3] GOODRICH, T.D., Atlas-ı Hümayun, Archivum Ottomanicum. s , Wiesbaden, [4] MCINTOSH, G.C., Columbus and the Piri Reis Map of 1513, University of Georgia Press, ISBN , [5] HAPGOOD, C. H., Maps of the Ancient Sea Kings. Chilton Company, Philadelphia, [6] HERRMANN, A., Die Aelteste Türkische Weltkarte. Imago Mundi I, Berlin, [7] İNAN, A., Piri Reis in Hayatı ve Eserleri. Türk Tarih Kurumu, Ankara, [8] KAHLE, P., Die verschollene Colombus-Karte von 1498 in einer Türkischen Weltkarte von Walter de Gruyter, Leibzig, [9] KONYALI, İ. H., Topkapı Sarayında Deri üzerine Yapılmış Eski Haritalar. Zaman Kitaphanesi, İstanbul, [10] LEITNER, W., Die Karte von Piri Reis aus dem Jahr Avusturya Kültür Ofisi nde verilmiş konferans, İstanbul. [11] PİRİ REİS, Denizcilik Kitabı, Cilt I ve Cilt II. Tercüman 1001 Eser, Sayı 19, İstanbul, [12] PİRİ REİS, Kitab-ı Bahriye, Cilt I, II, III ve IV. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara, [13] SOUCEK, S., The Ali Macar Reis Atlas and the Deniz Kitabı: Their Place in the Genre of Portolon Charts and [1] Atlases. Imago Mundi. Sayı: 25, s.17-27, [14] UÇAR. D., MÜRSİYELİ İBRAHİM Haritası. D.K.K. Hidrografi Neşriyatı Seri No: 81-6, İstanbul,

35 Piri Reis Dünya Haritası Nedir? Ne Değildir? 28 Haziran İzmir [15] UÇAR. D., ALİ MACAR REİS Atlası. II. Türk-İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Kongresi. 28 Nisan-2 Mayıs 1986, İstanbul. [16] UÇAR. D., Über eine Portolonkarte im Topkapı-Museum in İstanbul. Kartographische Nachrichten. Heft 6. Bonn-Bad Godesberg, [17] : Piri Reis Haritası. D.K.K. Hidrografi Neşriyatı, DS 15-H/D E, İstanbul,

36

37

38

39 Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) - 28 Haziran 2013, ss KİTAB-İ BAHRİYENİN İKİ AYRI TELİFİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER Prof. Dr. Tuncer BAYKARA İzmir şehri tarihini yazarken, Piri Reis in Kitab-ı Bahriye si de önemli kaynaklarım arasında idi yılları arasında ayaşayan 1 Piri Reis in Kitab-ı Bahriye nin TTK tarafından 1935 tarihinde tıpkıbasım olarak yayımlanmıştı. Ancak yayımlanan bu nüshasındaki haritalar beni tatmin etmediğinden İstanbul kütüphanelerindeki yazma nüshalarına da bakmaya çalıştım 2. Özellikle Batı Anadolu ve İzmir kıyılarının çizimi, oldukça farklılıklar gösterir, kimisi gerçeği tam yansıtıyor, kimisi ise bir yerlerden acemice ve yeteneksiz çizimcilerin kopyaları idi. Bu arada İzmir ve çevresinin kıyılarını tanımlarken, iki ayrı metin olduğu dikkatimi çekmişti. Bundan dolayı daha ayrıntılı bilgiye sahip olmadan da bu iki ayrı kaleme alınış üzerinde kesin kanaata varmıştım 3. Nitekim birinci telifin 1521 tarihli olduğu, fakat Kanuni ye takdim edilen son telifin 1626 tarihli olduğu tesbit edilmiiştir. Osmanlı dönemine ait özgün eserlerden olan Kitab-ı bahriyenin içerdiği bilgilerden başka araştırmalarımda da istifade etmişimdir. Özellikle yer adları konusunda XVI.yüzyılın ilk yarısına ait isimler büyük önem taşıyordu. Mesela Kızkulesi kitabımda onun Kızlar Hisarı diye adlandırdığı ve Kız-kalesi özelliklerini tam olarak yansıtan bilgilerini kitabımda kullanmıştım 4. Yine onun verdiği bilgiler arasında, kalelerin fethi sırasında muhacimlerin eşya sandıkları içinde kale içine dahil olup kaleyi ele geçirmeleri hikayesini de uygun bir yerde kullanacağız. 1 Piri Reis in hayatı için son bilgiler İdris Bostan a aittir; Piri Reis,TDVİslam Ansiklopedisi, XXXIV,283c-285b ; ayrıca bk. Mahmut Ak, Piri Reis (1470?-1554), Türkler ed. H.C.Güzel.., XI, ). 2 Kitab-ı Bahriye nin geneli için bk. Fiikret Sarıcaoğlu, Kitab-ı Bapriye,.TDVİslam Ansiklopedisi, 72c-75a. 3 Tuncer Baykara, İzmir Şehri ve Tarihi, İzmir 1974, s.4, Tuncer Baykara, Kız-kulesi, Ankara 2004, TTK Yayını, s. 34,

40 Tuncer BAYKARA Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) Böylesine özgün bilgiler içeren Kitab-ı Bahriye ile ilgili araştırmalar XVIII yüzyıldan bu tarafa büyük bir yekuna ulaşmıştır. Bunları burada belirtmekten ziyade, bu iki telife dair son yıllardaki iki Türk bilim adamının araştırmasına dikkatinizi çekerek konuya gireceğim. Rahmetli Hüseyin Gazi Yurdaydın ile gençlerden Fikret Sarıcaoğlu, günümüzün öteki Piri Reis araştırıcıları arasında önemle yer alırlar. II. Piri Reis in Bahriye kitabının iki ayrı telifi,yani yazımı olduğu kesinlikle bilinmesine rağmen, Türk Tarih Kurumu, 1935 de, ikinci yazımına ait nüshalardan birisinin tıpkı basımını yayınlamıştır.çünkü ikinci telifi daha ayrıntılı bilgiler içermektedir. Genellikle tıpkı basımlarda veya Latin harflerine aktarmalarda tercih edrilen de bu ikinci telifdir. Bizim bu bildiride, Kitab-ı Bahriye araştırıcılarına sunacağımız bir yeni bilgi, Bahriye kitabının ikinci telifinin en eski nüshalarının bilinmesine dair olacaktı Bahriye kitabının ardındaki müstensih kayıtlarını yeterince inceleyemedik. Bu hususta F. Sarıcaoğlu nun bazı görüşleri vardır. Fakat bu konuda Tonuzlu / Denizli imlasının da etkili olabileceğini belirtmek istiyoruz. Denizli şehrinde olduğu gibi, Urla nın Denizli köyünün imlasında da benzer bir gelişme olduğunu vaktiyle tesbit etmiştik 5. Bu bildiride bizim kullandığımız her iki telife ait nüshalarda dikkate değer bir husus göze çarpıyor. Bunların her ikisinde de metinde Denizli derken, haritalarda Tonuzlu denmektedir. Oysa ilk yazımında Tonuzlu imlasının kullanılması gerekir 6. Demek ki metnin müstensihleri, kısmen yöreyi bildiklerinden, veya Türkçenin gelişmesinden haberdar olduklarından XVII ve sonraki yüzyıllardaki istinsahlarında Denizli imlasını tercih etmişlerdir. Fakat haritaları yapan ressamlar, veya resme kabiliyetli müstensihler önceki haritaları aynen kopye ettiklerinden orada eskisi gibi köyün adı Tonuzlu kalmıştır. Şu halde yayın yapılırken metin içinde de Tonuzlu imlası oldanlar daha eski bir istinsah nüshası olarak tercih edilmelidir. İstinsan tarihi olmasa dahi, eğer metinde de Tonuzlu imlası varsa bunun XVI yüzyıla ait olduğu hususunun kesin olduğuna dair,kitabı Bahriye araştırıcııarının dikkatlerini çekmek isterim. 5 Tuncer Baykara, Denizli Tarihi, II, 1969 İstanbul, s.44, not. 75; Ayrca bk. Yeni baskısı, Selçuklular ve Beylikler Çağında Denizli, İstanbul 2007,s ; Denizli adının imlasının gelişmesini kısaca şöyle gesterebiliriz: XIII. yüzyıl: Toğuzlu XIV. yüzyıl: Tonguzlu XV. yüzyıl: Tonuzlu XVI. yüzyıl: Tonuzlu, yüzyılın sonu: Denizli 6 Urla nın Denizli köyünün adının imlası, XVI yüzyıl Osmanlı tahrirlerinde de değişime uğramıştır tarihli defterde Tonuzlu, 1575 dekinde ise Denizli dir. 32

41 Piri Reis in Kitab-ı Bahriyye sinin İki Farklı Telifi Üzerine Düşünceler 28 Haziran İzmir Şimdi bu iki farklı yazılımın, bir yerdeki, mesela hepimizin veya çoğumuzun bildiği İzmir ve dolaylarındaki durumunu görelim 7 : (Yenicami 790, 22a ve dev.) Sabıka zikr olan Karafoça dan İzmir kırk mildür. Mezkûr İzmir önleri pilacadur. Yaz kış yatur demüre kabil yerlerdür Ve ka la önünde olan limanun dayiresi bir mildür Evvel tarihde bina ile yapılmış imiş. Şimdiki halde içi tolmuşdur Hem ağzı tardur Geminün karını iki canibe değer Eyle olsa boşla ağır barcalar girür Büyük gemi taşra yaturlar Ta Kumkısuğı na ve Naldöken kurbine varunca yaz ve kış yatulur Pilaca yirlerdür. Amma Urla Limanına varurlarsa küçük gemiler ve ığrıbarlar sığun ardına tolaşub sığdan aşuru denize demür korlar Ve karaya geminin kıçından palamar çıkarub bağlarlar Zira tar yirdür Başdan ve kıçdan bağlamak lâzım gelür Amma büyük gemiler varursa mezkûr limandan iki mil mikdarı yirde Yolluca Ada dirler bir adacuk Ol Adaya palamar bağlayub ve günbatı tarafına demür korlar yaturlar Eyü limandur Amma içmeğe su Adada bulunmaz Kenardan getürürler Ve Yolluca dimekde sebep budur ki kenardan ta mezbûr Cezîreye varınca bir mikdar mabeynine kâfir zamanında dökündü taşlar döküb mezbûr Cezîreyi Anatolu kenarına muttasıl eylemişlerüir Evvel tarihten kalmış harab binalar henüz malumdur Mezkûr Adanun karşusunda Birnarlu Ada dirler bir adacık dahi vardur Ol adacuğun kıble tarafı eyü demür yeridür Lîkin pînelü yirlerdür Demir urganın keser. Ve badehu Ve eğer Kiliselü Ada ya varurlarsa anun yatağı günbatısı tarafında Kilise önünde / kuyuya karşu demür korlar Amma Denizli köyünün önüne varurlarsa mezkûr eyü demür yirüdür Mezbûr yirün iki mil mikdarı karşusunda iki karaca adacuklar var ve ol adacukların birisinde içecek su bulunur V e b a d e eğere vaqi olub Kösten Adası na varurlarsa ol adanun yatağı kıble lodos tarafında bulunur ve içmeğe su hacet olursa Binbirdirek misalinde bir sarnıc vardur Ol sarnıc içine yağmur suyu cem olur Sudan sulanurlar Şikâr cinsinden geyiklü adadur Ol adanun beş mil kıble tarafında yani Anadolu kenarında Eğriliman dirler bir liman vardur Ol limanun kıble tarafında yani ol körfezün nihayetine Carban derbend dirler Hem mezkûr yirde bir Âsitane vardur 7 Birinci telif Kitab-ı Bahriye, Njruosmaniye, 2997; Yenicami Küt. 790 numaradadırlar. Biz Yenicami nüshasını kullandık. 2. Telif ise bütün yayınlar sayılabilir: Biz İzmir dolayları hakkındaki bilgiyi, Fransız Milli Kitaplığındaki yazmadan (Suppl. Turc, 956) naklettik. Bu metni Türk tarih Kurumu yayını (1935 İstanbul) nüsha ile mükabele ettik. 33

42 Tuncer BAYKARA Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) İsmine Samut Baba Tekyesi dirler Mezkûr Tekye önünden yelken idüb Sayib Limanına varurken Karabuirun cânibinde Büyük Balıklağı vardur ve Küçük Balıklağı dirler deniz kulağıdır Ol diyarda büyük gemi ile varmağa liman Sayib Adasıdır Mezkûr iki adalardur Ve liman güaanr odğusu tarafında olan ada ile Anadolu kenarının mabeynidur Esen rüzgara göre palamarı gerek Anadolu kenarına bağlasunlar her vecihla kabildir Amma Çakalkaya dan berü gelüb günbatısı tarafında olan ada ile Anadolu maübeyninde bir taş vardur Gözetmek gerek Hîni amelde Eşkale nazar ola V e b a d e Söğüt büküne varurlarsa açuktur Çektirür gemiler bu almağa/(23a) Palamut-büki Mürsin Büki buna göre kıyas oluna ve illa Badem Bükine karşı bir mil mikdarı denizden bölük bölük sığlar vardur Ol sıağlardan gayet ihtiraz ideler Zira ki Eğri limana varurken denizden vara ki ol sığlar sol tarafa kalub vümeezkûr limana girerler ve ol lmimana girdüklerinden s onra her rüzgara kayil yirdür Amma mezbur limandan taşra üç adacuklar vardur Araları sıjğdur gemi gçemlez ve illâ Anadolu ile evveli adacuğun arasında kavdırga geçer Meded olıcak Eşkâle nazar oluna Mezkûr adacıkların kıble tarafında bir adacık dahi var üol ada ile Anadolu kenarının arası denrindür Büyük gemiler geçer Mezbur Adacığun alameti denizden yanında bir taş vardur ol taş su yüazünden gürünmez Ana göre Eşkale nazar ve amel olunü. (İzmir diyarının eşkali işbu resmdür ) 2. Tertip veya telif Kitab-ı Bahriye metni: TTK Kurumu baskısı, s. 152 Mezkur adacıkdan sonra artık Menemen kıyısında kenara yakın varılmaz (Zira) ifratla sığlardur Ve bölük bölük dalyanlardur Balık şikâr ider(ler) Öyle olsa İzmir e giden gemiler kıble tarafında Kızıl-Tağ kurbine yürürler Ta kim Sancak Burnuna varınca Andan sonra rast ortaya yürürler Zira Sancak Burnunda sığ vardur Hem Menemen kıyısı gayetle/ ifratla sığdur Veli zikr olan Sancak Burnun İzmir tarafına geçdikden sonra İzmir kalesinin önünedek sığdur Büyük gemiler ta İzmir kalesinin önüne varurlar yaturlar Ol Kalenin önünde gammar taşı gibi yığılmış taşlar vardur Ol taşların cem ine palamar urganı dolaşdırub bağlarlar Gün batısına karşu denize demür korlar Yaturlar Ve andan içeri İç Liman vardur Mezkur limanın etrafı bir mildür Ol limana evvel büyük gemiler ve ığırbar(lar) ile girdük Amma sonra varduğımızda dolmuşdu Küçük gemiler girür hem ol liman ağzı /(ifratla) /dardur büyük ığırbarların iki tarafa karını değer ol sebebden giremez. 34

43 Piri Reis in Kitab-ı Bahriyye sinin İki Farklı Telifi Üzerine Düşünceler 28 Haziran İzmir Ve bade İzmir kalesinin önüne varmayub Kum kısığuna varurlarsa iskandil ile varurlar demür korlar Zira sığlu yerlerdür ve anun karayel tarafında Naldöken dirler bir taşlu yol vardur Ol yola karşu bazı ığırbarlar varur yaturlar Üzüm yükledürler İmdi bu zikr olan yerlerin Menemen taraflarına her giz gemi cinsinden ferd varmaz sığlardur Veli küçük sandallar yürür balık avlarlar Vafir balıklu yirlerdür. Ve bade mezkûr İzmir den Eski Foça kırk mildür Eski Foça ya Kara Foça da dirler Anunla meşhurdur ve Bade eğer İzmir Limanına varmayub Urla limanına varurlarsa büyük gemiler Yolluca Ada da yaturlar Mesela mezkur Ada Anadolu tarafına bir mil mikdardur ve ol bir milin mabeyni dökündü taşlar ile kâfirî köprüdür Veli şimdi ol köprünün binası bozulmuşdur Amma dökülmüş taşları şimdi durur Ol taşlarun üzerinden yürüyüb daim ol adaya geçerler Mezkur adada muttasıl / (154 binalardur İmdi büyük gemiler varurlar mezkur Adada yaturlar Yani ol adanın günbatısı tarafında demür korlar Palamarı gün doğusu tarafına mezkur adaya bağlarlar demüri gün batısına karşu bıragub yaturlar Amma eğer kış günleri (nde) olub yıldız tarafından olan berk eserse geminin önüne bir ve ard yanına demürün bıragurlar Ve eğer oraya küçük gemiler veyahud ığırbarlar varurlarsa mezkur Yolluca adaya varmazlar Kenara varurlar yaturlar Ol kenarda bir talyan vardur Demiri yıldıza karşu ol talyandan aşuru denize bıragurlar ve palamarı kenara bağlarlar (Ve) amma geminin kıçına bir pürmeçe alup yaturlar Zira ol talyan içi dardur Eğer pürmeçe almazlarsa gice ile rüzgâr kenardan esicek gemiyi ol talyan üstüne iledüb helâk ider. Ve bade mezkûr limanın dört mil mikdar yıldız tarafında Denizli dirler bir köy vardur Mezkûr köy deniz kenarından bir mil mikdar karayadur Ol köyün karşusunda bir ince burun vardur Mezkur burunun kıble tarafı eyü yatakdur amma yufka sudur Büyük gemiler yatmazlar (155)Kadırga kadar su söker gemiler yatur ve ol gemiler yatduğu yerin bir mil / mjkdarı gün doğusu tarafında denizde iki adacuklar vardur Ol adacukların birinde içmeğe su bulunur mezkur adacukların poryaz tarafında Kiliseli dirler bir ada vardur Ol adanın yatağı gün batısına karşudur (Ve) onun kara yel tarafında Köstân dirler bir kara sarb ada vardur Ol adada şikâr cinsinden ahu bulunur hem lodos kıble tarafları hep yufka sulu demür yerleridir Amma mezkur adada içecek su murad olunursa keşişleme canibine yakın kıbleye karşu yerde kâfirî bir sarnıç vardur mezkur sarnıc İstanbulda olan Binbirdirek misalinde mermer direkler üzerine bina olmuşdur anun içine girürler yağmur suyun bulup alurlar Mezkur sarnıcdan gayri bir sarnıç dahi vardur Bu cümleden iki sarnıcdur. 35

44 Tuncer BAYKARA Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) Ve bade mezkur Kösten adasının kıble tarafında olan mukabelesinde yani Anadolu tarafında/kenarında Eğri Liman dirler.bir liman vardur Mezkûr limanın ağzı karayele yıldızadur Ol limanın ağzından çıkdıkdan sonra kıble tarafı içeri büyük körfezdür Çarpan dirler anın nihayetinde bir âsitâne / (156)vardur Samut Baba Tekyesi dirler mamurdur Mezkur tekyenin yanında bir küçük adacuk vardur Ekser levend kayıkları varurlar ol adacıkda pinhan olurlar Ayende ve revende olan Sakız kâfirlerin şikâr iderler. Ve bade mezkur adacuğı Karaburun tarafına geçdikde iki yerde deniz kulakları vardur Anun birine Büyük Balıklağı ve birine Küçük Balıklağı dirler Mezkurân yirlerin yıldız tarafında bir alçak burun var Mezkûr buruna Kum Burnu dirler Anun ucu sığdur İhtiraz ideler Ve ol burnu geçdikden sonra Emir-doğan ve Köse-deresi dirler iki aded köyler vardur Ol köyleri karayel tarafına geçdikde bir uzun alçak ada vardur Mezkur ada ile Anadolu nun arası eyü limandur Amma Ada Anadolu ya yakın olduğu sebepden iki tarafda palamar bağlarlar (ve) demir bırakmazlar ve mezkur adanın gün batısı tarafında olan Anadolu burunun lodos tarafına dolaşdıkda Sâyib dirler bir köy vardur Mezkur köyün karşusunda bir yumru ada vardur ol adadan kimseye faide yokdur Mezkûr ada ile Anadolu arasında Çatal (157) Kaya..... III. İzmir civarında herkesin bilebileceği bir yer olarak Saığacık tarauflarını, her iki tertipten bir edition kritique örneği olarak yapmaya çalıştık. Siyahlar ilk tertip, ötekiler 2. Tertipdendir. Ancak burada her iki telif arasında faczla ve önemli bir fark yoktur. Bu fasıl Sığacık Limanın kebini beyan eder (kırmızı) Mezkur Sıgacuk Limanı Aydın-ilinde olan Sivrihisar limanına dirler Amma mezkûur limanın içerü nihayeti sığdur ve illâ büyük gemiler girer Hudayî bî-bedel limandur Amma mezbur limanın ağzında bir alçak adacuk vardur Büyük gemiler ol adacığun yıldız tarafından girürler Kıble tarafı bölük bölük topuklardur Rüzgârlu günlerde kadırga gçemez ve illâ ılımanlık günlerde geçer Zira ki derinliği bir kulaçdur Şöyle ki mezkur adacığun yıldız canibinden dolaşub barçalar ile ol limana gidür uluşalar Her rüzgâra makuldur Huzurla yatılur yirdür. Mezkur limandan taşra çıkub kıble tarafına dolaşdıkdan sonra Tuzla limanı boryazlu günlerde dahi hub limandur Amma mezbur Tuzla limanına varurken ortada bir taş vardur Gec ile /ihtiraz ideler ve 36

45 Piri Reis in Kitab-ı Bahriyye sinin İki Farklı Telifi Üzerine Düşünceler 28 Haziran İzmir karşusunda olan adacukla/ Anadolu kenarının mabeyni sığadur /Ve illâ kayık geçer baki alâyim eşkalde /Kadir olunmuşdur Ehl-i derya/ Olan kimseler mezkur /Eşkâl ile amel ider/ lerse ümiddür ki bermurad olalar lifazlihi ve keremihi ve lutfihi. Görülüyor ki eğer gerçekten Piri Reis yazmuş veya yazdırmışsa bazı bilgileri nedense çıkarmış ve birçok yeni bilgi eklemiştir. Bu sebeple tıpkı veya aynen basmak yerine edition kritik yapmak daha doğru olsa gerektir. Sonuç Kitab-ı bahriye nin iki ayrı yazımı, telif olduğu kesin bir gerçektir. Her iki telifn metinleri arasında önemli farklılıklar olduğu da zaten bilinmektedir. Bizim daha dar ve küçük bir alanda yaptığımız yukardaki karşılaştırma, şu gerçekeleri ortaya koymaktadır. Kitab-ı Bahriye nin ikinci telifi, daha ayrıntılıdır. Burada görebildiğimizi nüshalar arasında esasa taalluk eden fark yoktur. Kitab-ı Bahriye nin ikinci telifi daha ayrıntılı olmakla birlikte, Piri Reis burada ilk telifini olduğu gibi esas olarak kabul ederek ilaveler yapmamıştır. Piri Rejs bu ikinci telifinde eseri adeta yeniden kaleme almıştır. Çünkü ilk telifindeki bazı bilgiler ikinci telifinde yoktur. Yeniden yayınlanırsa kesinlikle bir edisyon kritik e gidilmelidir, ilk telifindeki bilgiler de bu yayınlarda yer almalıdır. Bu konuda, İzmir yöresinden örnek verecek olursak, mesela İzmir kıyılarının pilace olması önemli görülmeyebilir. Fakat İzmir iç limanın evvel tarihte bina ile yapılmış olması bize kalırsa çok dikkate değer bir bilgidir. Bir araştırıcının, uzun zaman alabilecek bu edisyon kritiği yapması gerekmektedir. 37

46

47

48

49 Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) - 28 Haziran 2013, ss XVI. YÜZYILDA OSMANLI COĞRAFYACILIĞI VE HARİTACILIK Prof. Dr. Mahmut AK Yoğun siyasî ve askerî gelişmelerin görüldüğü Osmanlı tarihinde siyasî tarih metinlerinin daha ilk yüzyıllardan itibaren yazılmış olması doğal bir durum iken, Osmanlı aydınlarının bilgi seviyelerini yükseltecek, ilgi alanlarını zenginleştirecek önemli bir alan olarak coğrafya yazıcılığı da her zaman gündemlerinde olmuştur. Osmanlı coğrafyacılığında ilk yüzyıllar, yazarların sıkı bir şekilde bağlı olduğu ve sistematik bir biçimde gelişme gösteren, pek çok türde her düzeyde birçok eserler veren İslâm coğrafya kültürünü tanıma ve anlama çalışmaları ile geçmiş, bu yönde ilk eserler kaleme alınmıştır. Deneme mahiyetindeki ilk telif çabaları bir yana bırakılırsa, Osmanlı coğrafyacılığının ilk ürünleri Arapça ve Farsça olarak yazılmış olan İslâm coğrafyacılığının temel eserlerinin Türkçe ye kazandırıldığı eserler olmuştur 1. XVI. yüzyıl, genel anlamda Osmanlı Devleti nin her yönde büyük bir ilerleme kayd ettiği, siyaset, teşkilât, tarih, edebiyat ve doğal olarak coğrayfa alanında artık kendisine özgü uygulama ve eserlerin görüldüğü bir dönem olmuştur. Özellikle coğrafya yazıcılığında bir yandan yine tercüme çalışmalarına devam edilirken, diğer yandan pek çok kola ayrılacak şekilde sistematik ürünler verilmeye başlanmıştır. Nitekim, genel konular, deniz coğrafyası, haritacılık, yeni coğrafî keşifler, uzak ülkelere seyahatler, şehirler ve yollar, fetihnâme ve ruznâmeler XVI. Yüzyıl Osmanlı coğrafyacılığının zenginliğini yansıtan ilgi alanları olarak öne çıkmaktadır. 1 Osmanlı sahasında ve doğal olarak coğrafya alanında da, XV. Yüzyılda görülen tercüme faaliyetleri için bkz. R. Şeşen, Onbeşinci Yüzyılda Türkçeye Tercümeler, MSÜ Fen/Edebiyat Fakültesi Dergisi, I/1 (İstanbul 1991), ; a. mlf., Onbeşinci Yüzyılda Türkçe ye Tercümeler, XI. Türk Tarih Kongresi Bildirileri, Ankara 1994, III,

50 Mahmut AK Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) Tercüme Çalışmaları Tercüme çalışmaları sırasında Osmanlı coğrafyacılarının en fazla ilgisini çeken eserler arasında Zekeriya Kazvinî nin (ö. 1283) Acâyibü lmahlûkāt ve Garâyibü l-mevcûdât ı gelmektedir. Mübalagalı anlatımları, aklen kabulü zor olacak hayalî tasvirleri ve gerçekliği tartışılır insanlar arası ilişkilere dair pasajları nedeniyle daha sonra yazılmış olan standart eserlerin gölgesinde kalan, ciddî bir ilgi ile ele alınmayarak önemsenmeyen bu tür eserlerin, daha yakından bakıldığında kendisine özgü özellikler taşıdığı görülmektedir. Her şeyden önce belki de daha sonra roman edebiyatı olarak özgünleşecek dalın ilk ve farklı bir modeli sayılabilecek olan Acâyibü l- mahlûkāt türündeki eserler, Osmanlı aydınlarının hayal güçlerinin sınırsız bir şekilde yansıtıldığı, gerçek hayatın sınırlarının zorlanıp olması arzulanan konuların okuyucunun beğenisini kazanacak bir üslûpla sunulduğu, anlatımların minyatür ve resimlerle zenginleştirildiği özel bir kaynak serisi olmuştur. Nitekim Acâyibü lmahlûkāt tarzındaki eserler, bu yönleri ile büyük bir ilgi görmüş, hâlen kütüphanelerdeki sayısız nüshası ile günümüze ulaşmıştır. Bu tarzın en iyi tercümesi XVI. Yüzyılda Kanunî nin oğlu Şehzade Mustafa nın isteği üzerine Sürurî Muslihiddin Mustafa Efendi (ö. 1562) tarafından yapılmıştır yılında başlayan ve Şerh-i Kitâb-ı Acâyib ü Garâyib adını taşıyan tercüme, ertesi yıl şehzadenin ölümü üzerine zürâfa maddesine gelmişken yarıda bırakılmıştır 2. Siraceddin Ömer b. el-verdî nin (ö. 1457) Harîdetü l-acâyib ve Ferîdetü l-garâyib i de, daha başlangıçta birtakım hurafelerin yer aldığı ve ilmî bir kıymet taşımadığı, zaten orijinal olmayıp intihal bir eser olduğu şeklinde değerlendirilmiştir. Ancak başında bulunan dünya haritası ve iklimler, ülkeler, çeşitli âdetler, madenler, bitkilerle diğer bazı coğrafî unsurlara ayrılan muhtevasıyla gerek Osmanlı coğrafyacılarının gerekse modern araştırmacılarının ilgisi çekmiş, çeşitli baskı ve tercümeleri yapılmıştır. Nitekim eser, Mahmud Hatib er-rumî tarafından 970 ( ) yılında Yavuz Sultan Selim in de torunu olan Osmanşah b. İskender Paşa adına tercüme edilmiştir 3. 2 Bu çalışma daha sonra, Rodosî-zade Mehmed Efendi (ö. 1701) tarafından tamamlanarak IV. Mehmed e ( ) sunulmuşsa da, mütercimin tercümede selefi kadar başarılı olamadığı anlaşılmaktadır. Osmanlı aydınlarının tecessüs ve hayal dünyalarının sınırlarını da gösterecek mahiyette olan Acâyibü l- mahlûkāt tercümeleri için bkz. Günay Kut, Türk Edebiyatı nda Acaib al-mahlukat Tercümeleri Üzerine, Beşinci Milletlerarası Türkoloji Kongresi Tebliğleri, II/1 (İstanbul 1985), ; a. mlf., Acâyibü l-mahlûkat, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi (DİA), I (1988), Harîde, daha önce de, 1466 yılında Mahmud Şirvanî tarafından Türkçe ye tercüme 42

51 XVI. Yüzyılda Osmanlı Coğrafyacılığı ve Haritacılık 28 Haziran İzmir Istahrî ve İbn Hurdadbih in el-mesâlik ve l-memâlik şeklinde aynı adı taşıyan eserleri yine aynı isimle yani Terceme-i Mesâlikü l-memâlik adıyla birbirine yakın zamanlarda tercüme edilmişlerdir 4. İlk eser Mahmud b. Ahmed tarafından Kanunî Sultan Süleyman ın son seferi olan Sigetvar Seferi sırasında (1566) tercüme edilirken, ikincisi Şerif b. Mehmed (ö. 1631) tarafından III. Mehmed zamanında ( ) tercüme edip Gazanfer Ağa ya (ö. 1603) sunulmuştur 5. Ahmed b. Ali er-remmâl in 1562 yılında Arapça olarak kaleme aldığı ve coğrafya, heyet ve nücum konularını işlediği Kānûnü d-dünyâ adlı eseri, III. Murad ın emriyle Milas ve Beçin kadısı Abdurrahman Efendi tarafından yılları arasında Türkçe ye tercüme edilmiştir 6. XVI. yüzyılın son çeyreğinde, tam anlamıyla coğrafî bir eser olan Ebülfidâ nın (ö. 1331) 1321 yılında yazdığı Takvîmü l-büldân ın tercümesiyle karşılaşılmaktadır. Eserin tam bir Türkçe tercümesi yoktur. Sipahizade Mehmed b. Ali (ö. 1589) önce 19 Kasım 1572 tarihinde Arapça olarak telif ve tasnif ettiği Evzahu l-mesâlik ilâ-ma rifeti l-büldân ve lmemâlik inde Takvîmü l-büldân ı güzel bir mukaddime ile tanıtıp burada geçen şehirleri başka kaynaklarla tamamlayarak istifadeyi kolaylaştırmak ve alâkayı çoğaltmak düşüncesiyle alfabetik sıraya koymuştur. Bazı nüshalarında Esâmî-i Büldân olarak adlandırılan eser bir mukaddime ve beş bab üzere tertip edilmiştir; daha sonra Sokollu Mehmed Paşa nın (ö. 1579) emriyle müellif tarafından Türkçe ye tercüme edilmiştir. Eserin hem Arapçası hem de Türkçesi Sultan III. Murad, Sokollu ve Siyavuş Paşa ya (sadareti: ; ) ayrı ayrı sunulmuştur 7. Kutbeddin Muhammed b. Ahmed el-mekkî nin (ö. 1582) Mekke nin tarihini ve coğrafî durumunu belirtmek üzere Arapça olarak edilmiştir (Arkeoloji Ktb., nr. 530). Eser üzerindeki diğer çalışmalar için bkz. R. Şeşen, Müslümanlarda Tarih-Coğrafya Yazıcılığı, İstanbul 1998, s Tercüme-i Harîdetü l-acâyib olarak bilinen çalışmanın ismi bazı yazmalarda Nevâdirü l-garâyib ve Mevâridü l-acâyib olarak da geçmektedir. Bu eser bir Doktora tezine (Sema Yaniç, Hâce Hatib Mahmud er-rûmî ve Harîdetü l-acâyib ve Ferîdetü l-garâyib Tercümesi İsimli Eserinin Edisyon Kritik ve Tahlili, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya 2004) de konu olmuştur. 4 Istahrî nin Mesâlikü l-memâlik i, Ebû Zeyd el-belhî nin Suverü l-ekālîmi s-seb a adlı eserinin genişletilmiş şeklidir. 5 Mahmud b. Ahmed in tercümesi ile Şerif Efendi nin bu çalışması hakkında bazı değerlendirmeler ve bu son yazarın daha başka tercüme çalışmaları için bkz. C. İzgi, Osmanlı Medreselerinde İlim, İstanbul 1997, II, 258 ve Abdurrahman Efendi nin eserinin tanıtımı için bkz. Fehmi E. Karatay, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi Türkçe Yazmalar Kataloğu, İstanbul 1961, I, Eserin nüshaları ve hangi dillerde kime sunuldukları hakkında bkz. M. Ak, Menâzırü l-avâlim ve Kaynağı Takvîmü l-büldân, Prof. Dr. Bekir Kütükoğlu na Armağan, İstanbul 1991, s

52 Mahmut AK Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) yazdığı İ lâm bi-a lâm Beledü llâhi l-harâm, ünlü şâir Abdülbâkî (ö. 1599) tarafından Türkçe ye tercüme edilerek Sultan III. Murad a ve Sokollu Mehmed Paşa ya sunulmuştur 8. Genel Konular Yavuz Sultan Selim Camii muvakkiti Mustafa b. Ali (ö. 1571), Tuhfetü z-zemân ve Harîdetü l-evân da standart İslâm eserlerine dayanarak genel bir değerlendirme yapmıştır. Bir mukaddime ve dört kısımdan meydana gelen eserde önce kitap tanıtılmış, sonra coğrafya ilminin kısa bir özeti verilerek yararlanılan kaynaklar sayılmıştır. İlk kısımda felekler ve burada olanlar; ikinci kısımda arzın durumu, denizler, adalar, ırmaklar, kuyular, dağlar ve bunlarla ilgili acâyib ve garâyib ; üçüncü kısımda yedi iklimde bulunan ve iklim harici olan bazı şehirler 9, özellikle müellifin mesleği icabı buralardaki vakitler, saatler, şehirler arası uzaklıklar; son kısımda ise zeval vakti hakkında bilgiler sunulmaktadır. Şehirlerle ilgili kısımda Medâyin başlığı altında 170 şehre yer verilmektedir 10. Osmanlı coğrafyacılığının bütünlük içerisinde sunulduğu bu eser yanında, yine aynı amacı karşılamak üzere tarih kitaplarında da coğrafî konulara genel olarak yer verilmiştir. Nitekim, Âlî Mustafa Efendi (ö. 1600) meşhur eseri Künhü l-ahbâr ın mukaddimesinde eski coğrafyacılar gibi muhtasar ve toplu bir mevzii coğrafya denemesine teşebbüs etmiştir. Ancak bunun önemi sunduğu bilgilerin orijinalliği ve verdiği mesajdan ziyade tarihe dair bir eserin içerisinde coğrafyaya geniş bir yer ayrılmış olmasıdır Bakî nin bu tercümesinin farklı nüshalarının tanıtımı için bkz. Fehmi E. Karatay, a.g.e., I, Şehirlerin iklîm adı verilen, ancak sayı ve mahiyeti itibariyle bazı farklılıklar gösteren (ekālîm-i hakîkiyye, ekālîm-i örfiyye) bir düzenle anlatımı hakkında bkz. M. Ak, İklim, DİA, XXII (İstanbul 2000), Osmanlı aydınlarının coğrafyaya ilgilerinin ve coğrafya bilgilerinin sınırını ve Osmanlı coğrafyacılığının geldiği seviyeyi göstermesi bakımından önemli bir eser olan Tuhfe nin günümüze ulaşan pek çok nüshasından en eskisi 945 (1538) tarihini taşıyan Manisa nüshasıdır (Arkeoloji Ktb., nr. 1087). Eser hakkında ayrıca bkz. C. İzgi, Osmanlı Medreselerinde İlim, İstanbul 1997, II, Künhü l-ahbâr, İstanbul 1277, I, Aslında siyasî metinler olan tarih kitaplarında askerî faaliyetler anlatılırken çoğu defa hem de ayrıntılı bir şekilde coğrafî bilgilerin de okuyucuya sunulması bir gelenek halini almıştır. Öyle ki bazı tarihçiler siyasî ve askerî bilgileri değerlendirirken, özel bir başlık vererek doğrudan o yerle ilgili coğrafî bilgilerin kaydına başlamıştır. İbn Kemal in Tevârîh-i Âl-i Osmân ında Akkirman Hisârınun Vasfı başlığı ile sunulan bilgiler (VIII. Defter (Transkripsiyon), haz. A. Uğur, Ankara 1997, s. 73) burada örnek olarak verilebilir. 44

53 XVI. Yüzyılda Osmanlı Coğrafyacılığı ve Haritacılık 28 Haziran İzmir Deniz Coğrafyacıları Osmanlı Devleti nin genişleyen sınırları ve artan fetih hareketleri, yeni yerlerin öğrenilmesinde özellikle deniz seferlerinde rehber olarak kullanılacak eserlere ihtiyaç göstermiş, Pirî ve Seydî Ali Reisler bu görevi layıkıyla yerine getirmişlerdir. Gelibolu da denizcilerle dolu bir muhitte doğan Muhiddin Pirî Reis (ö. 1554), Kemal Reis in yeğeni olmanın ve onun yanında uzun yıllar geçirmenin sağladığı imkân ve tecrübe ile deniz ve denizcilik hakkındaki bilgisini genişletmiş, bazılarına kumandan olarak katıldığı seferler sayesinde Ege ve Akdeniz i etraflıca öğrenmiştir. Bir yandan Portekiz ve İtalyan portolanlarından ve zamanın coğrafî eserlerinden istifade ile, öte yandan Türk deniz ocağının ananevî bilgilerini göz önünde bulundurarak ve kendi müşahedelerini ekleyerek Kitâb-ı Bahriye yi önce 1521 yılında nazım ve nesir halinde telif etmiştir. Eserin ikinci telifi 1526 yılında yapılarak Makbul İbrahim Paşa (ö. 1536) aracılığıyla Kanunî ye sunulmuştur. Denizcilere bir rehber olrak yazılan Kitâb-ı Bahriye de sahil şehirleri haritalarla gösterilmiş, körfezler belirtilmiş, gemilerin yanaşacağı limanlar, sığ yerler, kaleler ve buralarda oturan insanlar hakkında bilgiler verilmiş, ayrıca müstakil bir bölüm halinde Portekizlilerin faaliyet ve keşiflerinden bahs edilerek padişah üstü kapalı şekilde uyarılmıştır. Eser Ayasofya nüshası (nr. 2612) esas alınarak önce tıpkıbasım (Ankara 1935), daha sonra Türkçe, İngilizce ve orijinal metin olarak IV cilt halinde basılmış (Ankara ), ayrıca bir cilt olarak yeni bir baskısı daha yapılmıştır (Ankara 2002) 12. Seydî Ali Reis (ö. 1562) de, Süveyş kaptanlığı sırasında Hint Okyanusu nun her türlü zorluklarını iyice öğrenmiş, meslektaşlarına kılavuz almadan bu zorlu yolu katedebilmeleri için bir eser yazmak istemiştir. Nitekim 1554 yılında Haydarabad da telif ettiği Kitâbü l-muhît fi l- ilmi l-eflâk ve l-ebhur da yazılı kaynaklar yanında geniş tecrübelerine dayanan müşahedelerinden de faydalanarak bu hususta zengin bir 12 Kitâb-ı Bahriye, özelliği ve orijinalliği sayesinde yazıldığı andan itibaren büyük bir ilgi görmüş, hakkında pek çok inceleme ve araştırma yapılmıştır. Eser ve etkileri için bkz. M. Ak, Pîrî Reis(1470?-1554), Türkler, XI (Ankara 2002), ; F. Sarıcaoğlu, Kitâb-ı Bahriyye, DİA, XXVI (2002), Kitâb-ı Bahriye nin zamanında ve daha sonra önemli bir ilgi gördüğü, meselâ Kâtib Çelebi nin de buradan ilhamla ve benzer bir adla bir eser kaleme aldığı anlaşılmaktadır. Bu konunun ayrıntısı için bkz. F. Sarıcaoğlu, Pîrî Reîs in Kitâb-ı Bahriyye sinin İzinde Kâtib Çelebi nin Yeni Bulunan Eseri: Müntehab-ı Bahriyye, Türklük Araştırmaları Dergisi, XV (İstanbul 2004),

54 Mahmut AK Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) malzeme ortaya koymuştur (TSMK-Revan Köşkü, nr. 1643) 13. Tam bir deniz rehberi hüviyeti taşıyan bu eserde Amerika ya da bir fasıl ayrılmıştır. Haritacılık Osmanlılarda haritacılık, İslâm coğrafyacılığının etkisiyle genel eserler içerisinde şekil ve plânlara yer verilerek başlamış, zamanla kendine özgü özellikler kazanarak çeşitlilik içerisinde zenginleşerek gelişmiştir. Nitekim, deniz ve dünya haritaları, askerî ve tasvirli (minyatürlü) haritalar, çeviri harita ve atlaslar, suret ve şekiller halinde tanımlanabilecek geniş bir yaklaşım içerisinde Osmanlı döneminden günümüze ilim ve sanat açısından büyük değer taşıyan birçok çalışma ulaşmıştır. Bunlar ilgililerce akademik, popüler ve prestij eserleri olarak da müstakil olarak değerlendirilmişlerdir 14. Pirî Reis, Kitâb-ı Bahriye nin manzum kısmında 6. ve 7. fasıllarda haritacılıkla ilgili genel bilgileri verdikten sonra harita yapma tekniklerini ve kullanılacak sembolleri tanıtmıştır. Ancak onun haritacılık alanındaki asıl çalışmasını eserinde kullandığı şekil ve haritalar 15 dışında, yaptığı müstakil haritalarla ortaya koymuştur. Nitekim Kristof Colomb un haritasından da faydalanarak çizdiği iki dünya haritası ile Amerika nın keşfinden Osmanlıları haberdar etmiştir de Mısır da Yavuz Selim e sunulan birinci ve 1528 de Gelibolu da çizilip Kanunî ye takdim edilen ikinci harita da tam olarak günümüze ulaşmamıştır. Ancak ikinci haritanın öncekine göre daha muntazam olarak ve daha büyük ebatta 13 Kitâbü l-muhît ve önemi hakkında bkz. Ş. Turan, Kitâbü l-muhît, DİA, XXVI (2002), Osmanlı Haritacılığı hakkında birçok çalışma mevcuttur. Bu alanda gerçekleştirilen eserler ve değerlendirilmeleri için özellikle bkz. H. Dağtekin, Bizde Tarih Haritacılığı ve Kaynakları Üzerine Bir Araştırma, VIII. Türk Tarih Kongresi, Ankara Ekim 1976, Bildiriler, II (Ankara 1981), ; İSTANBUL TOPKAPI SARAYI Müzesi ve Venedik Correr Müzesi Koleksiyonlarından XIV-XVIII. Yüzyıl Portolan ve Deniz Haritaları, yay. İstanbul İtalyan Kültür Merkezi, İstanbul ts., s ; F. Sarıcaoğlu, Harita (Osmanlı Dönemi), DİA, XVI (1997), (Çalışmalarını daha çok Osmanlı haritacılığı alanına teksif etmiş bulunan F. Sarıcaoğlu nun bu konudaki diğer çalışmaları için bkz. M. Ak, Osmanlı Coğrafya Çalışmaları, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, II/4, İstanbul 2004, s ); D. Uçar, XVI. Yüzyıl Haritacılığı, Osmanlı İmparatorluğu nun Doruğu, 16. Yüzyıl Teknolojisi, ed. K. Çeçen, İstanbul 1999, s Pirî Reis, Kitâb-ı Bahriye nin ilk telifinde 134, ikinci telifinde ise 223 haritaya yer vermiştir. Pirî Reis eserinde haritalar dışında özellikle tersane bulunan şehirlerde daha fazla ayrıntıya girmiş, hattâ tersane plânlarını göstermiştir. Nitekim Kitâb-ı Bahriye de yer alan Tersâne-i Âmire plânları için bkz. İ. Bostan, Piri Reis in Kitab-ı Bahriye sinde Bulunan Tersane-i Amire Planları, Beylikten İmparatorluğa Osmanlı Denizciliği, İstanbul 2006, s

55 XVI. Yüzyılda Osmanlı Coğrafyacılığı ve Haritacılık 28 Haziran İzmir çizildiği ve en yeni bilgileri ihtiva ettiği anlaşılmaktadır 16. Pirî Reis dışında XVI. Yüzyıl Osmanlı coğrafyacıları içerisinde yer alan ve haritalar yapan daha başka isimler de mevcuttur. Her biri muhtelif özellikleri ile özel olarak çeşitli araştırmacılarca incelenip değerlendirilen bu haritacılar ve eserleri arasında el-hac Ebü l-hasan, Tunuslu Hacı Ahmed, Ali Macar Reis, Anonim Atlas-ı Humâyûn ve Menemenli Mehmed Reis in haritaları öne çıkmaktadır 17. Yeni Coğrafî Keşifler Osmanlı siyasetçileri ve ilim çevreleri XVI. Yüzyılda dünyadaki gelişmeleri yakından izliyor; dönemin aydınları yeni bilgileri ilgililere ulaştırmaya çalışıyorlardı. Nitekim Pirî ve Seydî Ali Reisler esasında genel mahiyetteki eserlerinde Portekizlilerin faaliyetleri yanında Batı da, Amerika yönündeki gelişmeleri de ele almışlardı 18. Aslen Tunuslu olan Hacı Ahmed coğrafya ve diğer ilimleri Fas ta tahsil ettikten sonra Avrupa da esir düşmüştür. Ancak esaret hayatında da saygı görmüş, çalışma imkânı bulmuştur. Böylece pek çok Doğu ve Batı eserini kullanarak 967 ( ) yılında Dünya dili olan Türkçe ile yazdığı eserinde kozmografya, dünyanın yuvarlaklığı ve coğrafyaya dair hatta iktisadî, ticarî, ziraî ve etnogafik bilgiler vermiş, yeni dünya dediği Amerika dan bahisle burayı dünyanın dördüncü kıtası saymıştır 19. Gerçekleştirilen coğrafî keşifler müstakil olarak daha sonra Sultan III. Murad devrinde Doğu ve Batı menşeli birçok eser kullanılarak ve 16 Pirî Reis in yaptığı haritaların mahiyeti, gerçekliği ve özgünlüğü, teknik özellikleri olumlu ve olumsuz pek çok değerlendirmeye konu olmuştur. Bu haritalar etrafında oluşan soru ve sorunlara farklı bir yaklaşım için bkz. Metin Soylu, Piri Reis Haritası nın Şifresi, İstanbul Ali Macar Reis in Atlas ı yanında burada sayılan diğer atlas ve haritaların ayrıntıları için bkz. Kemal Özdemir, Osmanlı Deniz Haritaları, Ali Macar Reis Atlası, İstanbul Özellikle Kitâb-ı Bahriye nin muhtevasının tanıtımı ve bu arada coğrafî keşiflerle ilgili pasajlar hakkında bkz. M. Ak, Pîrî Reis(1470?-1554), Türkler, XI (Ankara 2002), Hacı Ahmed ve eseri B. N. Şehsuvaroğlu tarafından iki incelemeye konu edilmiştir: Türkçe Çok İlginç Bir Coğrafya Yazması, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, II (İstanbul, Kasım 1967), 64-71; Kanunî Devrinde Yazılmış ve Şimdiye Kadar Bilinmeyen Bir Coğrafya Kitabı, Kanunî Armağanı, Ankara 1970, s Hacı Ahmed in bu eseri esasında Kanunî nin oğlu Şehazed Bayezid (ö. 1562) için hazırlanan dünya haritasını açıklamak üzere kaleme alınan notlardan oluşmaktadır. Hacı Ahmed in haritası için bkz. Aydın Sayılı, Üçüncü Murad ın İstanbul Rasathanesi ndeki Mücessem Yer Küresi ve Avrupa ile Kültürel Temaslar, TTK Belleten, XXV/99(Ankara 1961), 401, 403; M. Ak, Ahmed (Tunuslu, Hacı), Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi, I,

56 Mahmut AK Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) yazarın kendi bilgi ve değerlendirmeleriyle desteklenerek kaleme alınan bir eserle Osmanlı ilim çevrelerine tanıtılmıştır. Emir Mehmed Suudî tarafından yazılan ve Hadîs-i Nev veya Târîh-i Hind-i Garbî adıyla bilinen eserde, yeni keşiflere ve Osmanlıların denizcilik alanında almaları gereken tedbirlere de yer verilmiş; kendi döneminde yazarın beklediği pratik etki özlenen ölçüde gerçekleşmemişse de, özellikle İbrahim Müteferrika dan itibaren önemli bir ilgi görmüş baskıları yapılmış (1142/1730; 1292/1875), çeşitli bölümleri yabancı dillere çevrilmiş, tam bir İngilizce tercümesi ve incelenmesi bir doktora tezi konusu olmuş (T. Goodrich, 1968) ve bu çalışma basılmıştır (Wiesbaden 1990). Muteber nüshası Bayezid Umumî nüshası (nr. 4969) ise de, Revan nüshası (nr. 1488) esas alınarak tıpkı basımı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından gerçekleştirilmiştir (İstanbul 1987) 20. Uzak Ülkelere Seyahatler XVI. Yüzyılda Osmanlı aydınları çeşitli vesilelerle uzak ülkeleri görmeye gitmişler ve intibalarını kaleme almışlardır. Nitekim, yılları arasında gerçekleştirdiği seyahati sırasında Çin e kadar giden Ali Ekber Hıtayî 1516 da Farsça olarak yazdığı Kānûnnâme-i Hıtâ ve Hotan ve Çin ve Maçin i önce, Yavuz Sultan Selim e, onun ölümünden sonra da Kanunî ye sunmuştur (Süleymaniye-Âşir Ef. Ktb., nr. 249). Çin in coğrafyası, istihkâm ve yolları; inanç ve gelenekler; şehirler, kuruluşları, teşkilâtları; ordu teşkilâtı, hazine ve saraylar, hapishaneler; bayramlar; idarî bölgeler; tarım, ilim, sanat ve eğlenceler; Çin deki kanun ve sosyal teşkilât; eğitim durumu; Çin in Batı dünyası ile münasebeti ve İslâmiyet in buradaki tesiri eserde işlenen konulardan bazılarıdır. Özellikle Ali Ekber in, muasırı olan Çin hakanının saray hizmetlilerinin hepsinin müslüman olduğu, hakanın da gizlice onlarla birlikte olduğu ve İslâmiyet e yakınlık hissettiği, dolayısıyla müslümanların bu dönemde Çin de çok etkili oldukları şeklindeki görüşü ilgi çekicidir. P. Kahle buradan hareketle yazarın Ming hanedanından Cheng-te nin cülusu sırasında (1506) Pekin de bulunduğu kanaatindedir 21. Eserdeki Yakın ve 20 Osmanlı coğrafya yazıcılığında önemli bir yer tutan bu eserin adı, müellifinin kim olduğu, çalışmanın bir tercüme veya telif mi olduğu meselesi araştırma ve tartışma konusu olmuş ve muhtelif yazarlarca farklı pek çok görüş ileri sürülmüştür. Bunların değerlendirilmesi için bkz. Thomas Goodrich, Osmanlı Amerika Araştırmaları: XVI. Yüzyıla Ait Târih-i Hind-i Garbî Adlı Eserin Kaynakları ile İlgili Bir Araştırma (trc. H. G. Yurdaydın), TTK Belleten, XLIX/195 (Ankara 1986), ; C. İzgi, Osmanlı Medreselerinde İlim, II, ; M. Ak, Emir Mehmed Suudî, Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi, I, P. Kahle nin Ali Ekber Hitâî vesilesi ile Türk coğrafyacılarının Çin e olan 48

57 XVI. Yüzyılda Osmanlı Coğrafyacılığı ve Haritacılık 28 Haziran İzmir Uzak-doğu ya dair bilgiler Osmanlı aydınlarının dikkatini çekmiş ve eser Sultan III. Murad zamanında ( ) Türkçe ye çevrilmiştir 22. Seyahat edip kısmen coğrafî malumat veren bir başka yazar da Yahya b. Muhammed el-gaffarî dir. Eserinin ismi ve muhtevası hakkında bazı farklı bilgiler mevcuttur. Nuruosmaniye nüshasında (nr. 3762) adı Yâkūtetü l-mehâzin fî-cevheri l-ma âdin olarak geçen eserde yazar, gece gündüz Arap, Acem ve Rum (Anadolu) memleketlerini sefîne-i seyâhat ile gezdiğini belirtip Şehzâde Korkud un (ö. 1513) mu în-i devleti Piyâle Bey ile müşavere ederek çok yardımını gördüğünü ve eserini onun emriyle kaleme aldığını ilave etmektedir. Kısaca coğrafî bazı izahlar yaptıktan sonra birtakım tabiî olayların meydana gelişini izah edip (vr. 7a-9a) önce 4 mahzene ayırdığı konuyu bâb ve fasl şeklinde alt başlıklar halinde işlemektedir 23. XVI. Yüzyıl Osmanlı coğrafyacılığının standart seyahat eserlerinin başında hiç şüphesiz Seydî Ali Reis in Mir âtü l-memâlik i gelmektedir. Aslında Basra Körfezi nde kalan donanmayı almakla görevlendirilen Ali Reis, aşırı hava muhalefeti ve pek çok şanssızlıklar nedeniyle sürüklenerek Hindistan sahillerine kadar gitmek zorunda kalmıştır. 3 yıl 7 aylık bir ayrılığın sonucunda Hindistan dönüşünde uğradığı Bağdad da arkadaşlarının arzusu üzerine macera dolu yolculuğunda başından geçenleri kaleme almaya başlamıştır. Süveyş kaptanlığına tayininden itibaren sergüzeştini anlattığı Mir âtü l-memâlik i İstanbul da tamamlamış (Aralık 1557), Edirne de padişaha sunmuştur. Uğradığı şehirler, karşılaştığı olaylar ve insanlar hakkında bilgi verdiği eser tam bir seyahatnâme hüviyetinde olup ilgi görmüş ve basılmış (İstanbul 1313), çeşitli dillere tercümeleri yapılmış; akademik olarak değerlendirilip 24 sadeleştirilmesi yapılmıştır 25. ilgileri hakkındaki görüşleri için bkz. Türk Coğrafyacılarının Tasvirine Göre Çin (Almanca da Türkçe ye trc. A.C. Eren), İslâm Tetkikleri Enstitüsü Dergisi, II/1(İstanbul 1957), Ali Ekber Hıtaî ve eserinin yankıları hakkında bkz. M. Ak, Ali Ekber Hıtaî, Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi, I, Yâkūta nın ilk bölümünde değerli taşların vasıfları; ikinci bölümde taşların vücuda gelmesi; üçüncü bölümde ecsâd/filizzât-ı seb a, yani altın, gümüş, bakır, kalay, kurşun, demir ve kalay-bakırı karışımı(hârsınî); dördüncü bölümde ise misk, anber, kâfur gibi ıtriyyât incelenmektedir. Gaffarî ve çalışması hakkında bk. M. Ak, Yahya Gaffarî, Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi, II, M. Kiremit (haz.), Mir âtü l-memâlik, İnceleme Metin İndeks, Ankara S. Batur (haz.), Ülkelerin Aynası, Altın Kitapları. Eserle ilgili diğer tercüme, sadeleştirme ve seçme yayın çalışmaları için bkz. C. İzgi, Osmanlı Medreselerinde İlim, II,

58 Mahmut AK Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) III. Murad dönemi Anadolu defterdarlarından Seyfi Çelebi nin Kitâb-ı tevârîh-i pâdişâhân-ı vilâyet-i Hind ve Hıtây ve Keşmîr ve vilâyet-i Acem ve Kaşgar ve Kalmak ve Çîn ve sâyir pâdişâhân-ı pîşîn ezevlâd-ı Çengîz Han ve Hâkān ve Fagfûr ve pâdişâhân-ı Hindustân olarak bilinen ancak belirli bir adı olmayan kitabı da bu arada zikr edilebilir 26. III. Murad devrinde Ahmed b. İbrahim et-tokadî tarafından, Hindistan a yaptığı seyahatini anlattığı Acâibnâme-i Hindistan adlı bir eser de kaleme alınmış, ancak herhangi bir nüshasına henüz ulaşılamamıştır 27. XVI. Yüzyıl siyasî ve askerî yönden ve daha başak birçok açıdan Osmanlıların zirvede olduğu, bütün dünya milletlerinin dikkatlerini çektikleri bir dönem, Osmanlı toprakları da arzulanan, merak edilen ve özlenen yerler olmuştur. Nitekim Osmanlı vatandaşlarının uzak ülkelere seyahatleri gibi uzaklarda yaşayan Müslüman 28 ve Batılılar 29 da Osmanlı şehirlerini görmek istemişlerdir. Örnek vermek gerekirse, seyyahların anlatımıyla Bursa yı değerlendiren H. W. Lowry, XVI. Yüzyılda Bursa 26 Z. V. Togan, bu seyahatin XVI. asrın üçüncü çeyreğinde gerçekleştiğini belirtmekte ise de (Tarihte Usûl, İstanbul 1981, s. 250), eserin metni, transkribi ve Fransızca ya tercümesini doktora tezi olarak hazırlayan J. Matuz, Seyfi Çelebi nin İstanbul dan ayrıldığını gösteren herhangi bir kaydın olmadığı görüşündedir (L ouvrage de Seyfi Çelebi. Historien Ottoman du XVI e siècle, Paris 1968, s. 14). Seyfi Çelebi ve eseri üzerindeki görüşler hakkında ayrıca bkz. M. Ak, Seyfi Çelebi, Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi, II, Müellif Kabil üzerinden Hindistan a gitmiş ve Yemen-Hicaz yoluyla geri dönmüştür. Osmanlı Müellifleri nde buna müstakil bir başlık ayıran Bursalı Mehmed Tahir, eseri görmüş olduğu intibaını vermektedir (III, 10-11). Gerçekleştirilen seyahatler ve bu vesile ile kaleme alınan eserler arasında, iki seyyahın intibalarına da yer verilmelidir. Bunlardan Bedreddin Gazzî, 1529 yılında bir iş için Suriye üzerinden İstanbul a gelip aynı yıl geri dönmüştür. Kutbeddin Mekkî ise, 1536 ve 1557 yıllarında olmak üzere iki defa Mekke den İstanbul a gelmiştir. Her ikisi de yolculukları sırasında gördüklerini kaleme almıştır. Ekrem Kâmil, Gazzî ve Mekkî nin Anadolu şehirleri hakkında verdiği bilgileri Âşık Mehmed in eserindeki ifadelerle birlikte, ancak her üçünün görüşlerini ayrı ayrı belirterek değerlendirmiştir ( Gazzî-Mekkî Seyahatnamesi, Tarih Semineri Dergisi, I/2, İstanbul 1937, s. 1-90). 28 XVI. Yüzyıl sonlarında Fas ile Osmanlı Devleti arasında yakın ilişkiler sürdürülmekte idi. Nitekim Sultan Ahmed el-mansur un elçisi olarak İstanbul a gelen Ebü l-hasan Ali b. Muhammed, 6 Mayıs Ocak 1591 tarihleri arasındaki müşahedelerini kayda geçirmiştir. Bu seyahatnâme ve üzerindeki çalışmalar için bkz. Semayi Eyice, Onaltıncı Asırda İstanbul da Fas lı Bir Seyyah: Ebu el-hasan, Türk Yurdu, Sayı 253, Şubat 1956, s XVI. Yüzyıl özellikle Batılı tüccar, diplomat ve vatandaşların büyük bir ilgi ve heyecanla Osmanlı ülkelerine yöneldiği hareketli bir dönem olmuştur. Gerçekleştirilen ziyaretlerin kültür tarihi için eşsiz kaynak olan sonuçları S. Yerasimos tarafından ayrıntılı şekilde incelenmiş ve sistematik olarak tanıtılmıştır (Les Voyageurs dans l Empire Ottoman (XIV e -XVI e siécles), Ankara Daha çok Osmanlı ülkelerine yapılan yabancı seyahatlere yer verilen bu eserde kısmen Osmanlı seyyahları da değerlendirilmiştir ile 1600 yılları arasındaki seyahatnameler eserin en geniş bölümünü oluşturmaktadır: s ). 50

59 XVI. Yüzyılda Osmanlı Coğrafyacılığı ve Haritacılık 28 Haziran İzmir hakkında yazan 14 seyyahı tanıtmaktadır 30. Şehirler ve Yollar Coğrafya alanında yazılan eserlerin diğer bir yönü de şehirler ve yollarla ilgili olanlarıdır. Osmanlı coğrafyacıları şehirleri genel eserler içerisinde veya sadece şehirlere ayrılmış kitaplarda anlattıkları gibi özel olarak herhangi bir şehre ait monografiler de kaleme almışlardır. Şehirlerden özellikle İstanbul, Edirne, Bursa, Amasya, Şam, Mısır ve Bağdad hakkında çeşitli eserler yazılmıştır 31. Mustafa b. Ali (ö. 1571), daha önce tanıtılan genel mahiyetteki eseri Harîde den önce, doğrudan doğruya şehirleri ele aldığı İ lâmü l- ibâd ve A lâmü l-bilâd ı (Süleymaniye-Mihrişah Sultan Ktb., nr. 304/3) 1524 de yazıp Kanunî ye takdim etmiştir. Müellif burada Fas tan Çin e kadar 23 ü Anadolu da bulunan 100 şehrin İstanbul a uzaklığı, her şehrin en uzun ve en kısa gün uzunlukları ile inhirâf-ı kıbleleri hakkında bilgi vermiştir. Kanunî dönemi yoğun askerî faaliyetleri pek çok yönden verimli eserlerin yazılmasını ve dolayısıyla bunlar üzerindeki inceleme ve araştırmaları teşvik etmiştir. Yollar hakkında yazılan eserlerin en önemlisi hiç şüphesiz Matrakçı Nasuh es-silahî nin (ö. 1564) Mecmû -ı Menâzil veya Beyân-ı Menâzil-i Sefer-i Irakayn-ı Sultan Süleyman Han adlı eseridir. Yazar burada Kanunî nin ilk İran seferi sırasında İstanbul dan Tebriz e, oradan da Bağdad a kadar olan güzergâhtaki şehirler, kaleler, nehirler, geçitler, otlaklar ve tepeler hakkında gayet itina ile çizilmiş minyatür ve krokilerle desteklediği önemli ve orijinal bilgiler vermiştir. Eser H. G. Yurdaydın tarafından yayınlanmıştır (Ankara 1976). Takvîmü l-büldân ın tercümesi olması nedeniyle tercüme çalışmaları sırasında temas edilen Sipâhîzâde nin Esâmî-i Büldân ı da aslında mütercimin esere müdahale ve katkılarıyla, tercüme sınırlarının zorlanıp şehirler konusunda müstakil eserler arasında sayılabilecek özellikleri olan bir yapıya kavuşturulmuştur. 30 Seyyahların Gözüyle Bursa, , çev. Serdar Alper, İstanbul Heath W. Lowry bu eserinde, 6. Bölüm olarak aralarında Osmanlı coğrafyacılarının da bulunduğu Bursa yı gören 180 seyyahı yüzyıllara göre (1-5, 14. yy; 6-14, 15. yy; 15-28, 16. yy; 29-46; 17. yy; 47-60, 18. yy; , 19. yy) açıklamalarla tanıtmıştır (s ). 31 Şehirler hakkındaki monografiler için bkz. F. Taeschner, Osmanlılarda Coğrafya (trc. Hâmid Sadî), Türkiyat Mecmuası, II(1928), ; A. S. Levend, Türk Edebiyatı Tarihi, I (Giriş), Ankara 1984,

60 Mahmut AK Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) Osmanlı coğrayfa literatürünün nadir Arapça eserlerinden olan İklîm-nâme, Muhammed b. Hacı el-maraşî tarafından 1584 yılında Kuyucu Murad Paşa adına yazılmıştır. Yedi iklimin anlatıldığı İklîm-nâme 64 varak hacmindedir 32. Hacı Ahmed in dünyayı taksimi sırasında kullandığı kıta tasnifi bir yana bırakılırsa Osmanlı coğrafyacıları XVI. Yüzyılda da İslâm coğrafyacılarını izleyerek dünyayı iklim sistemine göre izah etmekte idiler. Fetihnâme ve Ruznâmeler Osmanlı sivil ve askerî ulaşımında Anadolu ve Rumeli de sağ kol, orta kol ve sol kol şeklinde adlandırılan üçlü yol sistemi uygulanmakta idi. Dolayısıyla bu yollar izlenilerek gerçekleştirilen seferlere dair yazılan metinlerde güzergâhta olan çeşitli düzeydeki yerleşim yerleri tanıtılmıştır 33. Bu da aslında siyasî tarih metinleri olan bir alanın 34 aynı zamanda coğrayfa kaynağı olarak değerlendirilmesini kaçınılmaz kılmıştır. Askerî bir harekât münasebetiyle ilk akla gelen metinler gidiş ve dönüş sırasında tutulan ruznâmelerdir. Bu bağlamda ikinci metin grubu da başarı ile sonuçlanan harekâtın devlet merkezine, diğer vilayetelere ve dost ülkelere duyurulmasını konu alan zafernâme ve fetihnâmelerdir. Bu tür eseler de geçilen yerler hakkında bilgi vermesi bakımından coğrafyanın kaynakları arasında sayılmalıdır. 32 Maraşî nin Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, III. Ahmed Kitapları arasında (nr. 2844) bulunan eserinin maddî tavsifi için bkz. F. E. Karatay, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi Arapça Yazmalar Kataloğu, İstanbul 1966, III, Yollar ve yol sistemi hakkında pek çok inceleme ve araştırma yapılmıştır. Başlıcaları şunlardır: Hâmid Sadî (Selen), Muhtelif Devirlerde Anadolu nun Yolları ve Cihan Münâkalâtına Nazaran Vaziyeti, Dârülfünûn Edebiyat Fakültesi Mecmuası, V/1-2(1926), ; a. mlf., Anadolu dan Geçen Kadim Transit Yolları, Türk Yurdu, V (1928), ; H. G. Yurdaydın, Matrakçı Nasuh a Göre İstanbul-Budapeşte Arası Menzilleri, VIII. Türk Tarih Kongresi (Ankara, Ekim 1976), Ankara 1981, s ; C. Orhonlu, Kervan ve Kervan Yolları (trc. S. Özbaran), Osmanlı İmparatorluğunda Şehircilik ve Ulaşım Üzerine Araştırmalar, der. S. Özbaran, İzmir 1984, ; İ. Miroğlu, Osmanlı Yol Sistemine Dâir, İÜEF Tarih Enstitüsü Dergisi, XV (Prof. Dr. M. Münir Aktepe ye Armağan), İstanbul 1997, s ; K. Çeçen, XVI. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunda Yollar, Köprüler, Menzilhaneler, Derbent Teşkilâtı ve Haberleşme, Osmanlı İmparatorluğu nun Doruğu, 16. Yüzyıl Teknolojisi, ed. K. Çeçen, İstanbul 1999, s ; Y. Halaçoğlu, Osmanlılarda Ulaşım ve Haberleşme (Menziller), Ankara 2002; S. Tozlu, Trabzon Erzurum Anayolunun Mevsimlik Güzergâhları (Yaz ve Kış Yolları), Anadolu da Tarihî Yollar ve Şehirler Semineri, 21 Mayıs 2001, Bildiriler, İstanbul 2002, s Osmanlı siyasî tarihinin kaynakları hakkında ayrıntı için bkz. E. Afyoncu, Osmanlı Siyasî Tarihinin Ana Kaynakları: Kronikler, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, I/2 (2003),

61 XVI. Yüzyılda Osmanlı Coğrafyacılığı ve Haritacılık 28 Haziran İzmir Önemli ruznâmeler Feridun Bey in (ö. 1583) Münşeâtü s-selâtîn i içinde basılmıştır (I-II, İstanbul ). Yavuz Sultan Selim in İran ve Mısır seferlerine dair Haydar Çelebi Ruznâmesi bu cümledendir (I, ). Özellikle Kanunî dönemi seferlerinin hemen hepsinin ruznâmesini eserde bulmak mümkündür (I, ; ; ) yıllarında gerçekleşen Kıbrıs seferi sırasında donanmanın takip ettiği güzergâh da özel olarak ele alınmış ve tanıtılmıştır 36. Sonuç Osmanlı coğrafyacılığı XVI. Yüzyılın sonları yaklaşırken tercüme eserleri, telif çalışmaları, kara ve deniz seferlerine dair fetihnâme ve günlükler, genel eserler ve bu eserlerdeki harita ve minyatürlere ilaveten ayrıca yapılan müstakil haritalarla tam anlamıyla coşkulu bir noktaya ulaşmıştı. Bu zengin coğrayfa kültürü yüzyıl biterken kapanışı da bu özelliklerin hemen hemen tamamını bünyesinde toplayan bir prestij eseri ile muhteşem şekilde yapmıştır: Takriben 964 ( ) yılında Trabzon da doğan ve yirmi yaşlarında iken seyahata çıkarak yaklaşık 25 yıl süreyle o zamanki Osmanlı topraklarının hemen hemen tamamını dolaşan Âşık Mehmed, Menâzırü l-avâlim adını verdiği eserinde İbn Hurdadbih, İbnülcevzî, Zekeriyya Kazvinî, Dımaşkî, Ebülfidâ ve Hamdullah Müstevfî gibi eski coğrafyacıların standart eserlerinden de faydalanarak yaratılış, gökler, güneş, ay, arş, cennet cehennem gibi konuları anlattıktan sonra coğrafyanın bütün dallarına temas etmiş ve arz, Kâbe, yedi iklim, denizler, adalar, göller, nehirler, uzun bir bölüm halinde şehirler 37, madenler, hayvanlar, ağaçlar ve teşrih hakkında sistematik ve ayrıntılı bilgiler vermiştir. Müellifin çeşitli vesilelerle kendi hayatı ve kişiliğine dair ayrıntıları da sunduğu eserinde özellikle Rumeli ve Doğu Avrupa şehirleri üzerinde 35 Kanunî Sultan Süleyman ın önemli seferlerinden biri olan Rodos seferinin ayrıntıları özel bir günlükle kayda geçirilmiştir. Bu ruznâmenin değerlendirilmesi ve metni için bkz. M. Akif Erdoğru, Kanuni Sultan Süleyman ın Rodos Seferi Ruznamesi, Tarih İncelemeleri Dergisi, XIX/1 (2004), İ. Bostan, Kıbrıs Sefer Günlüğü ve Osmanlı Donanması nın Sefer Güzergâhı, Beylikten İmparatorluğa Osmanlı Denizciliği, İstanbul 2006, s Seferlerin günlüğünü tutma Osmanlı tarih yazıcılığında dikkatle izlenen bir gelenek halini almıştır. Daha sonraki yüzyıllarda da kaleme alınan bu tarz metinler ve üzerlerindeki çalışmalar hakkında bkz. M. Ak, Osmanlı Coğrafya Çalışmaları, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, II/4, İstanbul 2004, s Âşık Mehmed, şehirlerin tasnifinde önceki sistemleri ıslah ederek bir bakıma kendisine özgü bir yöntem izlemiştir. Bu konudaki ayrıntı için bkz. M. Ak, İklim, DİA, XXII (İstanbul 2000),

62 Mahmut AK Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) daha dikkatle durduğu görülmektedir 38. Eski bilgilerle yenilerini iç içe vererek bir sentez yapmaya çalışan Âşık Mehmed, böylece Şark eserleri tarzında bir coğrafya kitabı yazdığı gibi, aynı zamanda kendine has üslûbuyla yine çok önemli bir seyahatnâme örneği de vermiştir. Eserde çeşitli plân ve şekillere yer vermesine rağmen muntazam haritalar yer almadığı gibi, Batı kaynaklarından faydalanmamış olması Âşık Mehmed in ilgi alanını tercihini de göstermektedir. Osmanlı coğrafyacıları XVI. Yüzyıla kadar olayları takip yanında mekânın da önemini kavrayarak bu alanda hem de pek çok kola ayrılacak bir sistematik içerisinde birçok eser kaleme alarak bilim ve kültür alanında önemli bir işlevi yerine getirmişlerdir. Önemli bir kısmında mukaddime kısmında veya metin içerisinde yararlanılan kaynaklar belirtilerek ifadelerin güvenilirliği artırılmaya çalışılmış; kitabî kaynaklar yanında sözlü kaynaklara da başvurulmuştur. Sözlü kaynaklar da kendi içerisinde yazarın kendi tanıklıkları için meşhûdât, başkasından duydukları için mesmûât ve genel kabul gören bilgiler için intibâlar veya matbûât ifadeleri ile daha özel tanımlarla sunulmuştur. Ancak bu silsile çoğu zaman kaynaklar arasında aynen birinden diğerine geçerek devam etmiştir. Bu nedenle okuyucunun gösterilen kaynağın gerçekte hangi yazara ait olduğuna dikkat etmesi gerekmektedir. Bazı eserlerde ise kaynaklar atlanarak doğrudan oradaki bilgi alınmış; bu da ilk anda bütün ifadelerin son yazara ait olduğu intibasına yol açabilmiştir. Bu dönemde özel seyahat eserleri yanında genel eserler içerisinde de seyahat sonuçlarına yer verilmiş; ancak daha sonra Evliya Çelebi de görülecek olan ayrıntılı anlatım tercih edilmemiştir. Avrupa da Kopernik (ö. 1543), güneşin durağan olup dünyanın kendi ekseni etrafında ve aynı zamanda güneş etrafında döndüğü şeklindeki anlayışı geliştirirken 39 bu dönemde maalesef Osmanlı coğrafya eserlerinde dünyanın merkezinin arz olduğu görüşü hâkim olmuştur. Bununla birlikte XVI. Yüzyıl coğrafyacıları bu alanda sağlam bir zemin oluşturarak XVII. Yüzyıl coğrafyacılarına rahat bir çalışma ve düşünme fırsatı sağlamışlardır 40. Nitekim XVII. Yüzyıl Kâtib Çelebi, 38 Âşık Mehmed ve eseri Mahmut Ak tarafından muhtelif aşamalarda çalışma konusu olarak seçilmiş (bu alandaki çalışmalar ve künyeleri için bkz. M. Ak, Osmanlı Coğrafya Çalışmaları, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, II/4, İstanbul 2004, s ) ve çeşitli ayrıntılar yanında eserin metni de hazırlanmıştır. Türk Tarih Kurumu yayınları arasında baskısı sürmektedir. 39 Bu görüş Osmanlı coğrafya eserlerine ancak XVII. Yüyılda Ebubekir b. Behram Dimeşkî (ö. 1691) vasıtasıyla girecektir. 40 Tarihî coğrafya ile ilgilenenlerin coğrafya kaynakları yanında siyasî ve askerî tarihleri de bu gözle taramaları gerekmektedir. Çünkü bazen olayların anlatıldığı 54

63 XVI. Yüzyılda Osmanlı Coğrafyacılığı ve Haritacılık 28 Haziran İzmir Evliya Çelebi ve Ebubekir b. Behram ile coğrafya ilminin mevcut düzeyinin yeni anlayış ve yaklaşımlarla daha ilerilere götürüldüğü bir dönem olmuştur. bölümler arasında çok canlı coğrafî tasvirlere de yer verildiği görülmektedir. 55

64

65

66

67 Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) - 28 Haziran 2013, ss TERSÂNE-İ ÂMİRE NİN ÜRETİM VE PERFORMANSI HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME (R.1297/M ) Prof. Dr. Şakir BATMAZ II. Abdülhamit devrinde Tersâne-i Âmire de toplam beş yerde imalat faaliyeti yürütülmektedir. Buralar Fabrikalar, Mağazalar, Baruthane, Fişenkhane ve Dikimhane mevkileridir. Bu mevkilerin en önemlisi zırhlı gemilerin parçalarının imalatının yapıldığı fabrikalardır. Tersâne deki üretim faaliyetleri günlük olarak rapor şeklinde kayıt altına alınmıştır. Günlük tutulan bu raporlarda Tersâne içinde üretim yapılan mahaller ayrı ayrı belirtildikten sonra Tersâne dışına üretim fazlası olarak satılan (ihracat) veya tüccarlar vasıtasıyla yurt içi ve yurt dışından alınan (ithalat) ürünler de kaydedilmiştir. Bu çalışmada Tersâne nin 1297/M tarihindeki üretim kapasitesi, çeşitliliği ve performansını ortaya koymak için raporlardaki bütün bilgiler öncelikle Fabrikalar, Mağazalar, Baruthane, Fişenkhane ve Dikimhane olarak beş ana başlığa ayrılmıştır. Ardından bu beş birimde günlük, haftalık ve aylık üretim miktarları hesaplanmıştır. Böylece yeni verilerle hazırlanan grafikler Tersâne-i Âmire nin yıl içindeki üretim performansı hakkında bize fikir verecektir 1. 1 Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA); Y. Prk. Ask. Belge No: 6/94:Y.Prk. Ask. Belge No: 7/21;Y.Prk. Ask. Belge No: 7/36;Y.Prk. Ask. Belge No: 7/68;Y.Prk. Ask. Belge No: 8/65;Y. Prk. Ask. Belge No: 8/77;Y.Prk. Ask. Belge No: 9/52;Y.Prk. Ask. Belge No: 10/41;Y.Prk. Ask. Belge No: 10/49;Y.Prk. Ask. Belge No: 11/9;Y.Prk. Ask. Belge No: 11/23;Y.Prk. Ask. Belge No: 11/45;Y.Prk. Ask. Belge No: 12/17; Tersâne üretim raporlarının bulunduğu Yıldız Perakende Askerî Evrakı çalışmanın bütününde kullanılmasına rağmen sadece burada verilmiştir. 59

68 Şakir BATMAZ Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) 1- Fabrikalar Donanmada makineleşme ile birlikte fabrikalar Tersâne nin en önemli imâlât mahalli olmuştur. Burada haftanın altı günü imâlât yapılmaktadır. Tersâne de diğer üretim noktalarında olduğu gibi fabrikalarda da cuma günü Müslüman personel için, cumartesi ve pazar ise Yahudi ve Hristiyan personel için tatil günleridir 2. İstihsal raporları incelendiğinde cuma haricindeki bazı günlerde nadirde olsa üretim faaliyetinin olmadığı görülür. Fabrikalarda yıl içinde yaklaşık olarak farklı türden 300 ürünün imâlâtı yapılmaktadır. Bu ürünler incelendiğinde imâlâtın temelde üç farklı kısımda yapıldığı anlaşılır. Bunlardan ilki gemilerin madenî aksamıdır. İkincisi günlük hayatta kullanılan madenî malzemeler ve üçüncüsü de top, tüfek, kılıç gibi ateşli-ateşsiz silahlar ve bunların parçalarıdır. Grafik 1- Fabrikalarda Üretim Çeşitliliği Grafikte görüldüğü üzere gemilerin madenî aksamı yıl içinde yapılan üretimin % 86 sını oluşturmaktadır. Bunlar arasında ahen destemora, ahen filika kancası, ahen şaft, ahen kazan-ı ateş, ahen dişli pervane, ahen cıvata ve somun, madenî dişli pervane, makine, ahen krank, ahen çubuk, ahen ıskarmavna, pirinç rot, pirinç sintine tulumbası, pirinç valf, saç kazan-ı ateş, ahen fırdöndü, ahen piston, ahen şaft, çelik yay, devirdaim tulumbası, on beygir kuvvetinde makine, pirinç makara 2 Deniz Müzesi Arşivi (DMA),TRS, Belge No: 392/15-A. 60

69 Tersâne-i Âmire nin Üretim ve Performansı Hakkında Bir Değerlendirme Haziran İzmir dili, pirinç sintine tulumbası, pirinç mismar, ahen makara, saç baca vs. bulunmaktadır. İkinci sırada %9 ile günlük hayatta kullanılan madenî eşyaların üretimi yer almaktadır. Bunlar arasında el bakracı, çekiç, asma kilit ve anahtar, kazan, madenî soba, musluk, ahen balta, ahen çekiç, ahen kazma, ahen kilit, ahen kül bakracı, ahen kürek vs. bulunmaktadır. Son olarak %5 ile ateşli ve ateşsiz silahlar ve parçaları yer alır. Bunlardan bazıları tüfek, torpido, madenî kovan, top arabası, ahen nişangâh, çelik gülle, ahen kılıç, 12 cm.lik Krupp vanası, 12 cm.lik Krupp top arabası, pirinç top dairesi vs.dir. Grafik 2- Fabrikalarda Günlük Üretilen Ürünlerin Minimum ve Maksimum Değerleri Fabrikalarda yıl içinde günlük üretim 300 ile 1342 parça arasında değişmektedir. Üretimdeki bu dalgalanmanın temel sebebi mismar, boru, cıvata ve pul gibi daha az öneme sahip parçalardır. Bunların düzensiz zaman aralıklarındaki toplu üretimi günlük üretimdeki sayısal dalgalanmalara sebep olmaktadır. Bu ürünler istisna edilerek yapılan değerlendirmeler bizi fabrikalardaki üretim performansına dair daha sağlıklı sonuçlara ulaştıracaktır 61

70 Şakir BATMAZ Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) Grafik 3-Mismar, Cıvata, Boru ve Pul Gibi Ürünler İstisna Edilerek Hesaplanan Haftalık Ortalama Üretim Tatil günü olan cumadan sonra haftanın ilk iş günü cumartesi üretimin en fazla olduğu gün olup ortalama üretim sayısı 442 dir. Cumartesiden sonra sırasıyla perşembe ve salı üretimin yüksek olduğu günlerdir. Ortalama üretimin en az olduğu günler ise çarşamba ve pazardır. Pazar, Hristiyan personelin tatil günü olup üretimin en az olduğu ikinci iş günüdür. Raporlarda dikkatimizi çeken bir başka husus ise her gün sadece altı farklı ürünün değişik miktarlarda üretiminin yapılmasıdır. Çarşamba günü üretimin bu kadar düşük olmasının nedeniyle ilgili bir fikir yürütülememiştir. Fabrikalarda aylara göre üretimi incelediğimizde ise bahar ve yaz aylarında günlük ortalama üretimin arttığı görülür. Bu artış sonbahar ve kış aylarına göre iki katından daha fazla değerlere ulaşmaktadır. 62

71 Tersâne-i Âmire nin Üretim ve Performansı Hakkında Bir Değerlendirme Haziran İzmir Grafik 4- Fabrikalarda Ay Bazında Günlük Üretim. Mayıs ayından itibaren fabrikalarda üretim artmaktadır. Bunun sebeplerinden biri Tersâne-i Amire de bahar ve yaz aylarında çalışma saatlerinin artırılmasıdır. Çünkü sonbahar ve kış aylarında sabah 7.30 dan akşam a kadar toplam dokuz saat; ilkbahar ve yaz aylarında ise sabah 7.00 den akşam ye kadar toplam on saat çalışılmaktadır. 3 Tersâne-i Âmire de üretimin yapıldığı beş ana merkezden üç tanesinde bazı ürünler satılmaktadır. Bu durum üretim raporlarında ihracat olarak belirtilmektedir. Bunlardan ilki fabrikalar diğerleri ise mağazalar ve dikimhanedir. Baruthane ve Fişenkhane de ise üretilen ürünlerin harice satılması yasaktır. Ayrıca Fabrikalar, Mağazalar ve Dikimhanede üretilen az sayıdaki ateşli silahlar veya parçaları da bu yasak kapsamındadır. 3 DMA, TRS. Belge No: 392/13-A. 63

72 Şakir BATMAZ Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) Grafik 5- Fabrikalardan İhraç Edilen Ürünlerin Toplam Üretime Oranı Fabrikalarda toplam üretimin % 21 i ihraç edilmektedir. Harice satılan ürünler arasında gemi metal aksamı ve günlük hayatta kullanılan malzemeler bulunmaktadır. Ahen dümen, ahen kazma, ahen kanca, ahen balyoz, ahen halka, ahen süngü, ahen iğnecik, ahen kazan borusu, ahen keski, ahen lombar sürmesi, ahen puntal, ahen kömürlük kapağı, ahen raspa, ahen saban, ahen saç, çelik keski, filika kancası, el keseri, çelik kollu rende, kerpeten, kundura, kurşun levha, maden bilezik, maden pervane, nühas cıvata, ahen burgu, mapa, ahen praçol, çelik testere, eğe, maden dişli pervane, ahen çifte kanca, ahen krank, ahen matafora pabucu, çelik keski, nühas boru, nühas maşrapa, nühas tencere, saç bakraç, maden bilezik, maden matafora pabucu, maden pul, lastik, nühas tencere, nühas tava, pirinç kilit, pirinç çubuk, pirinç kovan, pirinç pos, pirinç somun, pirinç musluk, pirinç tulumba, pirinç tabak, saç levha, tuğla, pirinç ağızlık, pirinç deveboynu, termometre gibi. 64

73 Tersâne-i Âmire nin Üretim ve Performansı Hakkında Bir Değerlendirme Haziran İzmir 2- Mağazalar Mağazalar, Tersâne de gemilerin ağaç aksamının üretiminin yapıldığı kısımdır. Burada üretimi yapılan ürünler arasında babafingo destemorası, badban, boğata, borda iskelesi, cıvadra, filika, gabya sütunu, grandi sütunu, iskele, kayık, makara, mancana, mastalya, pruva sütunu, vardasilo vs. bulunmaktadır. Yıl boyunca toplam 992 üretim faaliyeti gerçekleştirilmektedir. Grafik 6- Mağazalarda Ay Bazında Günlük Ortalama Üretim Miktarı Burada özellikle nisan ayında ortalama üretimde ciddi miktarda bir artış olmaktadır. Haziranda en yüksek seviyeye ulaşan bu artış yaz aylarına doğru düşüş göstermekte ve sonbahar- kış aylarında ise yılın en düşük seviyelerine ulaşmaktadır. Fabrikalarda mağazaların aksine nisan ayında üretimde yaşanan sert düşüş ve yaz aylarındaki artış, Tersâne nin bu iki bölümünün yıl içinde birbirinden farklı üretim yoğunlukları yaşadıklarını göstermektedir. Mağazalarda yıl içinde yapılan üretim faaliyetleri yanında tamirat da yapılmaktadır. 65

74 Şakir BATMAZ Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) Grafik 7- Mağazalarda Yapılan Üretim ve Tamirin Oranları Mağazalarda üretim içinde tamiratın yeri son derece düşük olup her yüz işten sadece altı tanesi tamiratla ilgilidir. Bunlar mavna, mastalya, sandal, filika, işaret sancağı, kayık ve top arabası tamiri şeklindedir. 3- Baruthane ve Fişekhane Tersâne de Fabrikalar ve Mağazalar dışındaki diğer iki üretim merkezi Baruthane ve Fişenkhane dir. Her ikisinin de üretim yaptığı ürünler genellikle aynıdır. Yıl boyunca toplam 15 farklı üründe üretim yapılmaktadır. Bunlar çanak maytabı, el maytabı, fünye, hartuç, havai fişek, havai fişek kovanı, humbara tıpası, karafitil, Krupp top hartucu, mitralyöz fişeği, maytab kovanı, roket, roket tıpası, Revolver fişeği ve Winchester fişeğidir. 66

75 Tersâne-i Âmire nin Üretim ve Performansı Hakkında Bir Değerlendirme Haziran İzmir Grafik 8- Baruthane de Günlük Ortalama Üretimin Aylara Göre Dağılımı Mağazalarda olduğu gibi Baruthane de de nisan ayında üretimde büyük bir artış yaşanmaktadır. Nisan ayında günlük üretim ortalaması 1385 adettir. Yaz aylarının günlük ortalama üretimi 400 civarında iken sonbahar ve kış aylarında 28 adede kadar düşmektedir. Fişenkhane de ise Baruthane ye göre maytap tıpası fazladan üretilmektedir. Fişenkhane ve Baruthane de üretim yapılan günler mukayese edildiğinde birinin üretim yaptığı gün diğerinin yapmadığı görülür. Yani aynı günlerde üretim yapılmamaktadır. Grafik 9- Fişenkhane de Günlük Ortalama Üretimin Aylara Göre Dağılımı 67

76 Şakir BATMAZ Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) Fişenkhane de de nisan ayında günlük ortalama üretim maksimum seviyede olup 900 dür. Sonbahar ve kış aylarına ait üretim raporlarına ulaşılamadığı için bu mevsimlerdeki üretim durumu tespit edilememiştir. Grafik 10- Baruthane ve Fişenkhane nin Aylık Ait Üretim Miktarlarının Karşılaştırılması Buradan da anlaşılacağı üzere Baruthane nin toplam üretim potansiyeli Fişenkhane den daha fazladır. Sadece Haziran ayında Fişenkhane daha fazla üretim yapmıştır. 4- Dikimhane Tersâne-i Âmire de üretim yapılan beşinci yer Dikimhane dir. Dikimhane de yıl boyunca üretilen 91 üründen bazıları şunlardır: Aba terlik, alay sancağı, ay yıldız sancak, asakir-i şahane çamaşırı, asakir-i şahane için yatak, beyaz elyaf, beyaz gömlek, cedid çizme, çanta, flama, filika kürek kayışı, beyaz pantolon, ester koşumları, hartuç, hasta kaputu, hasta pabucu, hasta yatağı, hasta entarisi, hortum, işaret sancağı, kabaçuhadan gömlek, kirpastan gömlek, kirpastan pantolon, İngiliz kirpasından gömlek, kaba çuhadan kaput, işaret sancağı, pencere perdesi, sancak ve flama, siyah gömlek, siyah pantolon, tulumbacı yemenisi, filika puşidesi, kundura, Krupp top hartucu, kasatura kayışı, torba, sancaklık omuz kayışı, yatak çarşafı, sandalye, şilte ve yastık yüzleri, harik gerdeli, siyah gömlek, minder, ruganlı kundura, potin, meşin hortum-u cedid, mitralyöz fişeği, yorgan vs. 68

77 Tersâne-i Âmire nin Üretim ve Performansı Hakkında Bir Değerlendirme Haziran İzmir Grafik 11-Dikimhanede Günlük Üretimin Aylara Göre Ortalaması Dikimhane de günlük ortalama üretimde -diğer üretim yerlerinin çoğunda olduğu gibi- nisan ayında diğer ayların 4-5 katı oranında bir artışın olduğu görülür. Diğerlerinden farklı olarak burada kış aylarındaki üretim yaz aylarına göre biraz daha fazladır. 69

78 Şakir BATMAZ Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) Grafik 12-Dikimhanede Üretilen Ürünlerin İhraç Oranı Dikimhanede üretilen 91 ürünün 70 tanesi ihraç edilmektedir. İhraç edilen ürün sayısının fazla olmasının sebebi beyaz gömlek, çanta, pantolon, çizme, çorap, havlu, kundura, potin gibi ürünlerin günlük hayatta da kullanılmasıdır. Mağazalarda ihraç edilen ürünlerin toplam ürüne oranı % 21 iken dikimhanede ihraç edilen ürünlerin toplam ürüne oranı % 43 tür. 5- Tüccardan Yapılan İthalat Tersâne ihtiyaçlarının bir bölümü tüccardan ihale usulüne göre satın alınmaktadır. Lazım gelen ürünlerin toptan satın alınmasındaki amaç bu masrafları asgariye indirme ve ürünleri daha ehven fiyata satın almadır 4. Satın alma işlemi Tersâne deki diğer birimlerden farklı olarak haftanın yedi günü devam etmektedir. Tersâne-i Âmire de satın alınan ürünler iki çeşittir. Bunlardan ilki Osmanlı sınırları içinde üretilen ürünler diğeri ise Avrupa dan getirtilen ürünlerdir. Her yıl hariçten satın alınacak mühimmat ve hububat Bahriye Nezareti tarafından gazeteler vasıtasıyla ilan olunarak tüccarın bilgilenmesi sağlanırdı. Hatta daha önceden iş yapılan muteber tüccara gönderilen tezkireler ile özel bilgilendirme de yapılırdı. İlanın yayımlanmasıyla birlikte tüccar gelip numuneyi gördükten sonra verecekleri fiyatları mühürlü defterlere yazarlardı. Fiyat verme işleminin tamamlanmasıyla fiyat tekliflerinin bulunduğu mühürlü defter Bahriye Nezareti nde açılarak en ehven fiyatı veren tacire ihale verilir ve bir kontrat ile bu durum kayıt altına alınırdı. Belirlenen sürenin dışında fiyat teklifi verenlerin teklifi ise kabul edilmezdi. Osmanlı sınırları içinde satın alınan ürünler için kontrat hükümlerinin hepsi gerçekleşmeden tüccara ödeme yapılmazdı. Bu süre zarfında ödenecek para Osmanlı Bankası nda veya Bahriye Nezareti nin uygun göreceği başka bir mahalde bekletilirdi. Avrupa dan alınacak ürünler içinde benzer bir yol izlenirdi. Yurt dışından genellikle metal ürünler satın alınırdı. Öncelikle satın alınacak ürün numuneleri ve ne miktarda alınacağı Tersâne tarafından yurtdışındaki fabrikatörlere gönderilirdi. Fabrikatörlerden gelecek fiyat tekliflerinin olduğu mektuplar açılarak tıpkı dâhildeki tüccarda olduğu gibi en uygun fiyat teklifini veren ve gönderilen numuneye azami uyan fabrika sahibi ile kontrat yapılırdı. Yurt içi ve dışında yapılacak satın almalar vakit aldığından Tersâne de stokta bulunan ürünler bitmeden bir iki ay önce çalışmalar başlatılırdı. 4 DMA, MKT, Belge No: 723/24 70

79 Tersâne-i Âmire nin Üretim ve Performansı Hakkında Bir Değerlendirme Haziran İzmir Mukavele şartlarının yerine getirilmesi hususunda ortaya çıkan ihtilaflar her iki tarafın atayacağı birer kişinin hakemlik etmesiyle çözülmeye çalışılır 5. Tüccardan satın alınan ürünleri dört ana kaleme ayırmak mümkündür. Bu ürünlerin yüzdesel dağılımlarıyla ilgili grafik aşağıdaki şekildedir. Grafik 13-Tüccardan Satın Alınan Ürünlerin Cinsine Göre Dağılımı Grafikte görüldüğü üzere satın alınan ürünlerin en büyük dilimini % 70 ile gemi malzemesi oluşturur. Bunlar arasında 6 funtluk Krupp topu, kendir-i ham, katran, kurşun, kurşun boru, bezir yağı, yelken bezi, yaldızlı seyf, zımpara kâğıdı, siyah ince muşamba, sünger, kalın cam ayna, boya, yelken iğnesi, nühas mismar ve pul vs. bulunmaktadır. 5 DMA, TRS. Belge No: 392/13-A; TRS. Belge No: 392/21-A.(Tersâne-i Âmire nin Mübâya âtı -ı Umûmiyesi Hakkında Lazım Gelen Tedabir-i Asliyeye Dâir Komisyonca Müzâkere Olunan Mevâddı Şâmil Lâyihadır.) 71

80 Şakir BATMAZ Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) İkinci sırada %15 ile tüccardan satın alınan giyim kuşam ürünleri bulunmaktadır. Bunlar arasında bulunan pamuk ipliği, püskül, sırma şerit, şeytan bezi, yün çorap, yün kuşak, yün şerit gibi ürünlerinin üretimi Tersâne de yapılmaktadır. Amerikan bezi, beyaz gömleklik kirpas, fes, kaba çuka, kirpastan iş gömleği, pantolonluk kirpas vs. gibi ürünlerin Tersâne de üretimi ise yapılmamaktadır. Günlük hayatta kullanılan malzemelerden ise Arap sabunu, güğüm, ispermeç, asma gaz lambası, bıçak, çekiç, değirmen taşı, asma duvar saati, kandil, kaşağı, saman, çekiç, kerpeten Tersâne de üretilmeyen, tüccardan alınan ürünlerdir. Yiyeceklerden ise balık yağı, bamya, börülce, erz, fasulye, patates, nohut, revgân-ı zeyd, salamura peyniri, semizotu, soğan, sadeyağ, şeker, sirke, zeytin, iç yağı vs. bulunmaktadır. Grafik 14-Tüccardan Satın Alınan Ürünlerden Tersâne de Üretimi Yapılanlar/Yapılmayanlar 72

81 Tersâne-i Âmire nin Üretim ve Performansı Hakkında Bir Değerlendirme Haziran İzmir Tersâne de üretimi yapılan ürünlerin sadece % 9 u muhtemelen yetmediği için tüccardan satın alınmaktadır. Bunların büyük çoğunluğu giyim kuşam ile alakalıdır. Tersâne-i Âmire İ mâlât ve İnşâât-ı Vâkı asının Mu âyenesine Me mûr Komisyon tarafından Tersâne deki üretim faaliyetleri kontrol edilirdi. İmalatın fenne ve tasarrufa uygunluğunun incelendiği komisyon, reis ve dört üyeden oluşup haftada en az üç gün toplanırdı. Komisyon reisinin bulunmadığı zamanlarda en yaşlı üye başkanlık ederdi. Üretimi yapılan ürünlerde fenni bir hata görülürse bunun sebebi araştırılırdı. Ayrıca Tersâne de üretim yapan personelin vazifesi başında olup olmadığının kontrolü ve ihmali görülenlerin yerlerinin değiştirilmesi için Bahriye Nezareti ne bildirilmesi de görevleri arasındadır 6. Sonuç Tersâne-i Âmire de bu tarihte toplam beş merkezde üretim yapılmaktadır. Bu merkezlerin üçünde ihracat yapıldığı görülür. Eksikler tüccardan satın alınmaktadır. İlginç olan yön ise Tersâne de üretimi yapılan ürünlerin % 9 unun muhtemelen yeterli sayıda üretim yapılamamasından dolayı tüccardan satın alınmasıdır. Tersâne de cuma hariç toplam altı gün üretim yapılmaktadır. Tüccardan ise haftanın her günü yiyecek alımı yapılmaktadır. Bunun nedeni Tersâne personelinin yiyecek ihtiyacının sürekliliği olabilir. En fazla üretimin yapıldığı gün cumartesidir. Bunun nedeni tatilden sonraki ilk çalışma günü olmasıdır. Üretim hacminin en düşük olduğu günler ise pazar ve çarşambadır. Aylar içinde üretim en fazla nisanda olmaktadır. Bu donanmanın mayısta sefere çıkması geleneğiyle alakalı olabilir. Nisanı takip eden bahar ayları üretimin yıl içinde en fazla olduğu dönemdir. Genel olarak kış aylarında üretim düşmektedir. Bu durumun nedenlerinden biri de Tersâne nin çalışma saatlerinin nisandan sonra günde bir saat artması olabilir. Tersâne de üretime mukabil tamiratın sınırlı olduğu görülür. Baruthane ve Fişenkhane de ise nöbetleşe olarak üretim yapılmaktadır. İkisinin de ürettiği ürünler hemen hemen aynıdır. 6 DMA, TRS, Belge No: 564/112-A. (Tersâne-i Âmire İ mâlât ve İnşâât-ı Vâkı asının ve Mu âyenesine Me mûr Komisyonun Ta lîmât-ı Musaddakasının Sûretidir.) 73

82 Şakir BATMAZ Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) KAYNAKÇA Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA); Y.Prk. Ask. Belge No: 6/94:Y. Prk. Ask. Belge No: 7/21;Y.Prk. Ask. Belge No: 7/36;Y.Prk. Ask. Belge No: 7/68;Y.Prk. Ask. Belge No: 8/65;Y.Prk. Ask. Belge No: 8/77;Y.Prk. Ask. Belge No: 9/52;Y.Prk. Ask. Belge No: 10/41;Y.Prk. Ask. Belge No: 10/49;Y.Prk. Ask. Belge No: 11/9;Y.Prk. Ask. Belge No: 11/23;Y.Prk. Ask. Belge No: 11/45;Y.Prk. Ask. Belge No: 12/17; Deniz Müzesi Arşivi (DMA),TRS. Belge No: 392/13-A;TRS. Belge No: 392/15-A;TRS. Belge No: 392/21-A; TRS, Belge No:564/112-A;MKT, Belge No: 723/24. 74

83 Tersâne-i Âmire nin Üretim ve Performansı Hakkında Bir Değerlendirme Haziran İzmir Tersâne-i Âmire nin Mübâya âtı-ı Umûmiyesi Hakkında Lazım Gelen Tedabir-i Asliyeye Dâir Komisyonca Müzâkere Olunan Mevâddı Şâmil Lâyihadır. Birinci Mâdde Tersâne-i Âmire mübâya âtı dâhili ve hârici i tibârıyla iki nev dir. Bunlardan birincisi Memâlîk-i Mahrûsa-i şâhâne mahsûlâtı ve ikincisi Avrupa ma mûlâtıdır. Bu iki nev levâzımâtdantersâne-i Âmire ye senevî ne kadar mühimmât ve hubûbât muktazi ise başlıcalarının külliyet üzere mukâvele tahtında mübâya asında menfa at-ı matlûbe hâsıl olacağından mübâya ât-ı umûmiye kâ ide-i âtiyeye tevfîkan tedârik olunacakdır. İkinci Mâdde Mahsûlât ve ma mûlât-ı dâhiliyeden iktizâ eden erzâk ve eşyânın numuneleri Tersâne-i Âmire den irâe ve bir müddet-i mu ayyen içinde Nezâret-i Celîle-i Bahriye ye memhûr fiyât defterleri takdîm edilmek üzere cins ve mikdâr ve şerâ it-i mahsûsa gazeteler vâsıtasıyla tüccara i lân kılınarak başka mu tebertâcirlere dahi tezkirelerle tahrîren ayrı ayrı iş âr kılınacakdır. Ve bu i lân üzerine eşyâ-yı matlûbenin bey ine tâlîb olanların bi z-zât gelib numuneyi gördükden sonra takdîm edecekleri memhûr fiyât defâtirinin cümlesi erkân-ı bahriye muvâcehesiyle huzûr-ı Nezâret-i Celîle-i Bahriye de açılıp mutâla a olunarak kangı bazârgânın fiyâtında ehveniyet görünür ise ondan mübâya a olunmak üzere kontratosu tanzîm kılınacakdır. Üçüncü Mâdde Mübâya ât-ı dâhiliye içinicrâ olunacak i lânâtda fiyât defâtirinin takdîmine tahsîs kılınacak (...) tekmîline kadar tüccardan gelecek fiyât defâtirinin cümlesi bir vakitde açılıp işe karâr verileceğinden işbu müddet-i mahdûdeden sonra fiyât defteri gönderen olur ise kabûl olunmayacağı i lânâta derc edilecekdir. Dördüncü Mâdde Dâhili mübâya ât kontratolarının kâffesinde ahkâm-ı mukâvelenin tamâmen îfâsını zâmin olacak derecede te mînen nakdiye ta yîn olunacakdır. Müte ahhidlerin bu yolda irâe edecekleri akçe îkâ -ı mukâveleye değin Bank-ı Osmânî de ve yahud Nezâret-i Celîle-i Bahriye nin kabûl edeceği diğer bir mu teber mahalde depozito tarîkiyle 75

84 Şakir BATMAZ hıfz etdirilecekdir. Beşinci Mâdde 76 Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) Avrupa dan celb olunacak eşyânın ekserîsi ma deni ma mûlâtdan olup bunların envâ ı dahi ma lûm idüğünden bu takım levâzımât için Tersâne-i Âmire den numune gönderilip eşyâ-yı matlûbenin cinsi ve mikdârıyla fiyât kabûlüne ta yîn olunacak müddet-i mu ayyen fabrikatörlere iş âr ve icâb eder ise numune veya resimleri celb olunacakdır. Ve iktizâsına göre bu tarafdan dahi numune irsâlıyla onun üzerine fabrikatörlerden gelecek fiyât mektûbları kezâlîk mübâya ât-ı dâhiliye usulünde hey etçe açılıp mutâla a olunarak kangı fabrikatörün fiyât ve şerâ itinde ehveniyet ve muhassenât görünür ise onunla mukâvele rabt edilecekdir. Ve şu mukâvelât-ı hâriciyeye dahi icâbına göre te mînât-ı kâfiye derc kılınacakdır. Altıncı Mâdde Dâhili ve hârici mubâya ât-ı külliyenin bâlâda arz ve beyân kılınan kâ ide-i cedîdeye tatbîki biraz vakte muhtâc olacağından levâzımât-ı bahriyenin dâ imâ mevcûduyla sarfı nisbetine göre bir iki mâh evvelce haber verilmesi için me mûrlarına tenbîhât-ı lâzıme icrâ kılınacakdır. Ve bu kâ ide dâimi cereyân edecekdir. Yedinci Mâdde Mübâya ât-ı külliye mukâvelenâmeleri tanzîminde ahkâmının menâfi -i Hazîne ye muvâfık olması için kable t-te âti ma lûmâtla bir avukata mürâca at edilecekdir. Sekizinci Mâdde Mukavelât ahkâmının adem-i icrâsından dolayı müte ahidler ile Hazîne-i Bahriye beyninde tevellüd edecek münâza âtcânib-i Nezâret-i Bahriye ile müte ahhidler taraflarından müntehab birer me mûr tarafından müttehiden kabûl ve ta ahhüd edeceği yere üçüncü ma rîfetleriylerü yet edilerek münâza un-fih olan mâddeninşerâ it-i mün akideye göre bervech-i hakkâniyet hal ve tesviyesi kâ idesine i tinâ olunacakdır. Dokuzuncu Mâdde Mübâya ât-ı külliye müte ahhidlerinden bu usul üzere alınacak te mînât ahkâmına mukâvelenin temâmi-i îfâsına meşrût ve bu da Hazîne-i Bahriye me mûrlarının dikkat-i mütemâdiyelerine mu allak ve menût idüğünden şâyed müte ahhidlerin şerâit-i mukâvelâtı bitemâmihâ ibkâ eylemelerine nezâret edecek me mûrlardan vezâ if-i mu ayyenesi

85 Tersâne-i Âmire nin Üretim ve Performansı Hakkında Bir Değerlendirme Haziran İzmir hilâfında harekete cür et eden olur ise mücâzeten hizmetden tarddan başlayarak müstehak-ı te dîb olacakdır. Onuncu Mâdde Levazımât-ı bahriyenin usul-i muharrereye tevfîkan vakit ve zamanıyla topdan mübâya asında ezher cihet muhassenât hâsıl olacağından ve tüccâr-ı mu teberân vâsıtasıyla her nev eşya tedârik olunabileceğinden bundan böyle Tersâne-i Âmire ve Donanma-yı Hümâyûn un kâffe-i ihtiyâcât-ı seneviyesi mikdârına ve her birinin mevsimine göre münâsib olanlarının birkaç aylığının ve yahud bir seneliğinin birden iştirası çâresine bakılacakdır. On birinci mâdde eşyâ-yı müsta cile ve müteferrika mübâya âtında tedâbir-i ma rûzanın icrâsı kâbil olamayacağından lüzûm-ı sahîh tahtında mübâya a olunacak eşyâ-yı müteferrikanın nihâyet derecede iki yüz elli lira kıymetine kadar tedârikinde kavâ id-i mebsûtanın ta dîli sûretine mesâğ olacakdır. Ondan ziyâde mebâlîği mûcib olacak mübâya âtda usul-i mebsûtaya tevfîkan mu âmele olunacakdır. Ve işbu mevâddın kâ ide ittihâzı ve ahkâmının ale d-devâm temâmi-i icrâsına ihtimâm kılınması husûsları hazinece dikkat-i matlûbayı istilzâm edeceği miyâne-i çâkerânemizde tezekkür ve tahattur olunmuş ise de işbu müzâkerât-ı kâsıranın bu mâdde-i mühimme hakkında kâ ide ittihâzı menût-ı re y-i rezîn-i âlîleri bulunmağla ol bâbda emr u fermân hazret-i men lehu lemrindir. (DMA, TRS, Belge No: 392/21-A) Tersâne-i Âmire İ mâlât ve İnşâât-ı Vâkı asının ve Mu âyenesine Me mûr Komisyonun Ta lîmât-ı Musaddakasının Sûretidir. Birinci Mâdde Mezkur komisyon fabrikalar simhânesine me mûr Miralay Ahmed Beğ in taht-ı riyâsetinde olmak üzere İ mâlât Komisyonu a zâsından Miralay Rıza ve Çarhçı Kâimmakâmı Tahsîn beğler ve Çarhçı Solkol Ağası Şefîk ve Yüzbaşı Tahsîn ve İnşâ iyeden Yüzbaşı Hidâyet efendiler ile inşâ iyeden Mülâzım Sa îd Efendiden ve mu âmelât-ı tahrîriyesini îfâ etmek üzere bir kâtibden ibâretdir. İkinci Mâdde Komisyon haftada lâ- akall üç gün ictimâ ederek reis ve a zâdan dört zât mevcûd olduğu haldeîfâ-yı vazifeye mübâşeret ve reisin 77

86 Şakir BATMAZ Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) bulunamadığı zaman azâdan rütbece en kıdemlisi riyâset vazifesini îfâ eden komisyonun mukarrerâtı zabt ve tahrîr olunur. Üçüncü Mâdde Komisyon vezâif-i esâsiyesi Tersâne-i Âmire derûnunda vukû bulan kâffe-i i mâlât ve inşâât ve ta mîrâtın kavâ id-i fenne ve maksad-ı sâlîm-i tasarrufa muvâfık olup olmadığı ta yîn ve yapılan işlerde muhâlîf-i fenn ve kâ ide bir şey görülür ise esbâb-ı mûcibesiyle beraber âidiyeti i tibâriyle İ mâlât veya Fabrikalar Komisyonu na beyân ve îzâh ederek işlerin icâbât-ı fenniyeye tatbîkine ve selâmet ve suhûlet-i matlûba dâiresine ircâ ına ve isrâfât ve sû-i isti mâlât ve zâyi âtdan te mîn-i mahfûziyetine âid tedâbiri istihsâl ve husûsat-ı inşâ iyenin ta yîn olunan icâbât-ı fenniye dâiresinde cereyân edip etmediği teftîş ve tedkîk ve yapılan âlât ve edevâtın derece-i kuvvet ve tahammülünü irâe etmek ve l-hâsıl ihtiyâr olunan mesârifin fevâid-i menâfi -i muntazırasını vücûda getirecek esbâb-ı vesâ ilini istikmâl eylemekdir. Dördüncü Mâdde Komisyon ikinci mâddede beyân olunduğu üzere a zâdan dört zât hâzır olduğu halde bağteten inşâât fabrikalarından birine giderek elde bulunan işlerin mu âyene ve tedkîki ile meşgûl olacak ve bunda me mûrların muhâlîf-i fen ve kâ ide harekâtı meşhûd olduğu halde îcâbât-ı fenniyeyi irâe ve ta lîm edecek ve yapılan şeylerin tebdîl ve tagyîrine mecbûriyet hâsıl olur ise derhâl mazbatası tanzîm ve İ mâlât veya Fabrikalar Komisyonu na i tâ ve teslîm edecekdir. Beşince Mâdde İ mâlât veya Fabrikalar komisyonları Mu âyene Komisyonu nun ihzârât ve ifâdâtını nazar-ı tedkîk ve mu âyeneye alıp îcâbâtını hemen ve serî anta yîn ve beyân etmeğe mecbûr olduğundan yapılan işler üzerine Mu âyene Komisyonu nun ihzârâtını mevki -i icrâya vaz edeceği gibi şâyed Mu âyene Komisyonu ile bir güne ihtilâf vâki olur ise tarafeynin delâ ili şerh ve îzâh olunarak tanzîm olunacak mazbatası makâm-ı nezârete takdîm olunur. Altıncı Mâdde Mu âyene Komisyonu i mâlât ve inşâât me mûrlarının vakt ve zamanıyla vazifesi başında isbât-ı vücûd edip etmediklerini ve kendilerine tevdî olunan vazifesinin hüsn-i îfâsına kifâyet edecek iktidârı hâiz olup olmadıklarını ta yîn ve temyîz edecek ve iktidârı olmayan tekâsülü görünen me mûrların beyhûde yere fabrikayı işğâl ile mesârif-i zâideyi 78

87 Tersâne-i Âmire nin Üretim ve Performansı Hakkında Bir Değerlendirme Haziran İzmir mûcib olmamak üzere hemen tebdîli için mazbatasını tanzîm ve makâm-ı nezârete takdîm edecekdir. Yedinci Mâdde Taksîm-i a mâl kâ idesi fenn-i inşâât ve i mâlâtın sühûlet ve sür at dâiresinde husulünü te mîn edecek esbâb-ı kaviyye-i mühimmeden olduğuna binâen fabrikalarda bu kâ idenin tatbîk olunup olunmadığını nazar-ı mu âyene ve teftîşden geçirerek her me mûrun mükellef olduğu vazîfede derece-i ihtisâs ve vücûda getirdigi işin mâhiyet-i fenniyesini ve nefâset-i tab iyesini ta yîn ve bunlardan şâyân-ı taltîf ve mükâfât olanları makâm-ı nezârete arz ve beyân etmek komisyonun selâhiyeti dâiresindedir. Sekizinci Mâdde Komisyonun i mâlât ve inşâât üzerine fabrikaların muhtac-ı ıslâh bir ciheti görülür ise vücûdlarına lüzûm görünen âlât ve edevâtın neden ibâret olduğu ve sûret-i ted ârik ve istihzârını ve fabrikaların bir kat daha husul-i terakkiyât ve mükemmeliyeti neye mütevakkıf ise ona dâir mutâla atını mübeyyin mezâbıtı beyânı tanzîm ve makâm-ı nezârete takdîm edecekdir. Dokuzuncu Mâdde Komisyona i mâlât ve inşâât ve ta mîrât üzerine muktaziyât-ı fenniyeyi ta yîn ve tatbîk edeceği gibi şâyed bunda bir hata tebeyyün eder ise mesûl olmak dahi tabî î idüğünden kendi selâhiyetini hüsn-i muhâfaza ile beraber bu mes ûliyetin derecesini dahi nazar-ı mutâla aya alarak ona göre îfâ-yı vazife etmesi icâb eder. Onuncu Mâdde Mu âyene Komisyonu fabrikaları devr ve teftîş etdikçe mazbatalarını tanzîm ve i tâ edeceği gibi her mâh nihâyetinde dahi meşhûdât ve teftîşâtı vâkı ayısını ve netâyic-i icrââtı hulâsa ederek icâb eden raporun tanzîm ve makâm-ı nezârete takdîm etmekle mükellefdir. (DMA, TRS, Belge No: 564/112-A) 79

88

89

90

91 Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) - 28 Haziran 2013, ss YÜZYILDA İZMİR: BİR LİMAN ŞEHRİ OLARAK YÜKSELİŞİ Prof. Dr. Abdullah MARTAL 16. yüzyılda Akdeniz in ortak bir tarih yaşadığını belirten Fransız tarihçi Fernand Braudel, siyasal olayları, ekonomisi, ticareti, nüfus hareketleri ve para sistemiyle bir bütün oluşturan bu coğrafyayı, canlı bir anlatımla tasvir eder 1. Bu coğrafyanın batısında İspanya ve Portekiz, ortasında İtalyan şehir devletleri (Venedik, Ceneviz) doğusunda Osmanlılar egemen güç olarak en parlak dönemlerini yaşıyorlardı. İspanya, Portekiz ve İtalya sayesinde Avrupa, yeni ürünlerle ve değerli madenlerle tanışırken, uzun mesafeli dünya ticaretinde yeni bir organizasyon kurulmaya başlıyordu. Büyük coğrafî keşiflerden sonra yeni bulunan yollar sayesinde, 16. yüzyıldan itibaren Akdeniz in, dünya ekonomisindeki merkezî konumunu giderek kaybettiği ve bu yörüngenin Atlantik çevresine kaydığı, son yıllarda ortaya atılan ve genellikle benimsenen bir görüştür. Bu görüş, özellikle, Faruk Tabak ın Solan Akdeniz başlıklı eserinde ayrıntılı biçimde açıklanmaya çalışılmıştır 2. Bu tez doğru ise, ki doğru olduğu bu konuda çalışan birçok araştırıcı tarafından da kabul edilmiştir, o halde, 16. yüzyılda küçük bir kıyı kasabası görünümünde bulunan İzmir, Akdeniz in sönükleştiği bir süreçte nasıl parlayabilmiştir? 17. yüzyıldan itibaren nasıl hızla büyümeye ve gelişmeye başlamış ve kısa bir sürede Akdeniz in yıldızı haline gelebilmiştir? İşte bu soruları yanıtlamak ve bu şaşırtıcı yükselişin nedenlerini araştırmak, İzmir tarihini, Akdeniz ticaretini ve dünya ticaretinin yörüngelerini anlamak açısından, büyük önem taşır. 1 Fernand Braudel, II.Filipe Döneminde Akdeniz ve Akdeniz Dünyası(Çev.M.Ali Kılıçbay), Ankara FarukTabak, Solan Akdeniz (Çev. N.Elhüseyni), İstanbul

92 Abdullah MARTAL Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) İzmir, 16. Yüzyılın son çeyreğine kadar küçük bir liman şehri konumundaydı. 16. yüzyılın başlarında, 6 mahallede yaşayan 1200 kadar nüfusu olan İzmir, o dönemde, Çeşme, Urla, Foça, Sığacık, Kuşadası gibi limanlara benzeyen bir yerleşimdi yılında Sakız Adası nın Osmanlı egemenliğine girmesinden sonra, burada yaşayan tüccarların ve bazı ada sakinlerinin İzmir e göçü, İzmir in ticarî canlılığını arttırdı tarihli tahrir kayıtlarına göre, İzmir in nüfusu 3400 civarına ulaşmıştı 3. Bu tarihlerden sonra İzmir in nüfusu hızla artmaya devam etti. 16. yüzyılın sonlarında, Ege adalarından Rum göçleri, Manisa, Selanik, Halep gibi şehirlerden gelen Yahudi ve Ermeni göçleriyle, yeni mahalleler ortaya çıktı. Türk ve Rum nüfusun yanında Ermeni ve Yahudi cemaatlerinin oluşması, Avrupalı tüccarların kıyı boyunca yerleşik hale gelmeleri, 17. Yüzyılın başlarında İzmir i, Akdeniz in önemli ticaret limanlarından biri haline getirdi. İzmir i ziyaret eden Avrupalı gezginlerin verdiği bilgilere ve rakamlara göre, İzmir in nüfusuna ilişkin tahminlerde bulunmak oldukça zor görünüyor. Bununla birlikte, 17. Yüzyıl ortalarında, Türk çoğunluğun yanında, Rum, Ermeni,Yahudi cemaatleri, kısaca Levanten veya yerlilerin tabiriyle tatlı su frengi olarak adlandırılan İtalyan, Fransız, İngiliz ve Felemenk(Hollanda) topluluklarıyla, İzmir, bir dünya şehri kimliğine bürünmüştü. Bölgesel ve uluslar arası ticaretten güç alan İzmir in, 17. Yüzyılın ortalarında , 1688 depremi öncesi ve deprem sonrası civarında bir nüfusu barındırdığı söylenebilir (D.Goffman, 1650 de ; Evliya Çelebi, 1657 de ; Spon, 1675 de ; Le Bruyn, 1678 de ; La Motraye, 1699 da ; Tournefort, 1702 de kadar nüfusu olduğundan söz ederler.). 17. yüzyılda İzmir in kaderini ve geleceğini belirleyen üç süreç yaşandı. Bunlardan birincisi; 17.yüzyılın başlarında, Avrupalı tüccarların, tarımsal ve ticarî talepleri doğrultusunda Doğu Akdeniz e yönelmeleri ve İzmir in bu talepleri karşılayacak potansiyele sahip olmasıdır. İkincisi; 17.yüzyılın ortalarında, Girit için yapılan Osmanlı-Venedik savaşı ( ) sırasında, İzmir in bir ikmal ve lojistik üs olarak değer kazanmasıdır. Üçüncüsü; 17. yüzyılın sonlarında, 1688 büyük depreminden sonra, İzmir le ilgisi ve bağı olan, yerli-yabancı her kesimin, şehrin yeniden imarı için işbirliği yapması ve şehre sahip çıkmasıdır. Bu sayede canlılığını koruyan İzmir, bir cazibe merkezi olarak varlığını sürdürmeyi başarabilmiştir. 3 Mübahat Kütükoğlu, XV ve XVI. Asırlarda İzmir, İzmir

93 17. Yüzyılda İzmir: Bir Liman Şehri Olarak Yükselişi 28 Haziran İzmir İzmir in kaderini tayin eden 1. Süreç, 16. yüzyılın sonlarına doğru başladı. 16. yüzyılın sonlarına kadar uzanan süreçte, İzmir, çeşitli Akdeniz ülkeleriyle yakın ticari ilişkilere girmekle birlikte, iç ticaret açısından daha aktif görünmekteydi. İzmir den deniz yoluyla sevk edilen kuru meyve ve yemiş, tahıl, pamuk, palamut, balmumu vb. mallar İstanbul un bu tür ihtiyaçlarını büyük ölçüde karşılamaktaydı. İzmir ve Batı Anadolu, başkent İstanbul un en büyük sebze ve meyve üreticisi durumundaydı. 16. yüzyılın sonlarından itibaren, İzmir in ihraç malları arasında, işlenmiş deri, pamuklu ve yünlü dokuma, sabun gibi imalat ürünleri de yer almaya başladı. 16.yüzyılın sonlarına doğru, İngiliz ve Hollandalı tüccarların Doğu Akdeniz e yönelmeleri, İran-Halep arasında işleyen ticaretin bir bölümünün daha güvenli bir yol olan İzmir e kaydırılması, İzmir in dış ticaret açısından daha önemli bir hale gelmesini sağladı. 4 İngiliz Levant Company, 1581 de Kraliçe I.Elizabeth tarafından verilen bir imtiyazla, İngiltere ve İngiliz sömürgelerinin Osmanlı İmparatorluğu ile yaptığı bütün ticareti tekeline aldı. 5 Bu şirket, 1825 yılında feshedilinceye kadar gösterdiği faaliyetlerle İngilizlerin İzmir de kolonileşmesinde önemli rol oynadı. Levant şirketinin kurulmasından kısa bir süre önce başlayan ve kısa aralarla devam eden Osmanlı-İran savaşlarının ( ; ; ), doğu ticaret yollarının güvenliğini sarsması ve böylece ticaret güzergâhının daha batıya kayması da, en çok İzmir in yararına oldu. İngilizlerle birlikte, Hollandalı ve Fransız tüccarların da bu rekabete katılmalarıyla, bölgedeki ticaret örgütlenerek, sistemli bir hale gelmeye başladı de, İzmir de artık İngiltere, Fransa, Hollanda ve Venedik devletlerinin birer konsoloslukları bulunuyordu yüzyıldan itibaren İzmir de üslenen Avrupalı tüccarların arz ve talebleri, İzmir in hızla büyümesinde birinci etken oldu.17.yüzyılın sonlarında İzmir, Doğu Akdeniz de bulunan İngiliz uyruklu en kalabalık tüccar kolonisini barındırmaktaydı yüzyılda İngiliz ve Hollandalı denizciler Akdeniz de daha çok boy gösterirken, Akdeniz in eski sahipleri sayılan Venedik, Cenova, Dubrovnik gibi denizci devletler gerileme içindeydi. Bunda gemi teknolojisindeki değişimin, yani küreğin yelkene, kadırganın kalyona boyun eğmesinin, 4 Braudel, a.g.e.,s Orhan Kurmuş, Emperyalizmin Türkiye ye Girişi, İstanbul, 1974, s. 29; R.Davies, Levant Bölgesinde İngiliz Ticareti, Osmanlı Tarih Arşivi, C.I,Sayı:I, İstanbul, 1977,ss Daniel Goffmann, İzmir ve Levanten Dünya, İstanbul Davies, a.g.m., s.25 85

94 Abdullah MARTAL Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) kalyonların kadırgaya göre daha büyük taşıma kapasitesine ve daha büyük ateş gücüne sahip olmasının büyük bir etkisi vardı. Levant Company nin faaliyetleriyle birlikte, 1620 de Osmanlı Devleti nin pamuk ihracını yasallaştırması ve bu sayede Ege Bölgesi nde pamuk ekim alanlarının genişlemeye başlaması, İzmir in bir ticaret merkezi olarak gelişiminde etkili oldu. İzmir in 17.yüzyıldan itibaren, Halep gibi öteki ihraç merkezlerini geride bırakarak, imparatorluğun en önemli ihraç limanlarından biri haline gelmesinde, pamuk ve pamuklu ihracatındaki gelişmelerin büyük ölçüde payı vardı 8. Bu nedenle, 17. yüzyılda deniz aşırı ticaretin yörüngesi Atlas Okyanusu ve Hint Okyanusuna kayarken ve Akdeniz kısmen sönükleşirken dahi, İzmir in yıldızı parlamaya devam etti. Pamuğun yanında kuru meyve, tiftik, İran dan kervanlarla getirilen ipek, İzmir in başlıca ihraç ürünleri arasında yer alıyordu. Fransızlar tarım ürünleri, İngilizler pamuk ve pamuklu dokuma, Hollandalılar ipek ve tiftik alımında ilk sıralarda yer alan ülkelerdi. 17. yüzyılda, İngiltere, Hollanda ve Fransa, hem doğu hem de batı ticaretinde önemli rol oynamaya başladılar. Bu ülkelerin ticaretteki başarı ve üstünlükleriyle, dünya ticaret merkezinin Akdeniz den Atlantik e kaymaya başladığı öne sürülür 9. Bununla birlikte, 16. yüzyılda Akdeniz in büyük bir bölümünde egemen olan Osmanlı İmparatorluğu nun, uyguladığı ekonomik politikalar ve özellikle hububat ticareti sayesinde, Akdeniz uzunca bir dönem daha önemini korumaya devam etti. 16. yüzyıl a ait Osmanlı deniz haritalarında yer alan minyatürlerde, birçok Akdeniz limanının canlı bir biçimde tasvir edildiği gözlenir. 17. yüzyılda İzmir in kaderini belirleyen ikinci süreç, yüzyılın ortalarında gerçekleşen Osmanlı-Venedik savaşı oldu. Girit için yapılan bu savaş sırasında ( ) ve sonrasında İzmir in bir ikmal ve iaşe üssü olarak önemi, Osmanlı yönetimi tarafından daha iyi anlaşılmaya başlandı. Kaptan Paşa Eyaleti (Cezayir-i Bahr-i Sefid) nin Sığla sancağına bağlı bir kadılık olan İzmir, başkente çok uzak olmamakla birlikte merkezî otorite ve denetimin gevşek bırakıldığı yerlerden biriydi. Bu durumun, Osmanlı İmparatorluğu nun Avrupa ile yapılan ticaret kanallarını açık tutma amacından ve şehrin demografik yapısından kaynaklandığı düşünülebilir. Osmanlı yönetimi, İzmir in, Batı Anadolu nun tek limanı 8 H.İnalcık, Osmanlı Pamuklu Pazarı, Hindistan ve İngiltere, ODTÜ Gelişme Dergisi, 1979/80 Özel Sayısı, Ankara, 1981, s.13 9 Mehmet Bulut, Merkez Akdeniz den Atlantik e Kayarken Avrupalılar ve Osmanlılar, Doğu Batı, Sayı:34, Ankara

95 17. Yüzyılda İzmir: Bir Liman Şehri Olarak Yükselişi 28 Haziran İzmir olmasını destekleyen bir siyaset izledi. Bu süreçte hızla büyüyen İzmir, kısa zamanda, bütün Osmanlı denizcilik dünyasını birbirine bağlayan bir liman konumuna yükselmişti. Karadeniz den Akdeniz e, Kızıldeniz ve Akdeniz den Karadeniz e giden gemilerin çoğunun durak yeri İzmir limanıydı. Akdeniz in en sık kullanılan denizcilik rotası, İstanbul-İzmir- İskenderiye hattıydı ve İzmir, aynı zamanda Anadolu nun büyük bir bölümünü İmparatorluğun kıyı bölgelerine bağlayan bir limandı 10. Girit savaşından sonra, Köprülü Fazıl Ahmet Paşa nın şehirde önemli imar faaliyetleri gerçekleştirmesi (bedesten, han, gümrük binası, suyolu vb.), İzmir in gelişmesine katkı sağladı. 17. Yüzyılın başlarında 25 olan hanların sayısı, 1670 de 82 ye ulaştı de İzmir e gelen Evliya Çelebi ye göre, o yıllarda İzmir de, bina, 310 cami ve mescid, 40 medrese, 82 han, 3060 dükkan, 300 mahzen (tüccar deposu), 40 kahvehane, 70 sabunhane, 200 meyhane, 20 boyahane, 1 mumhane, 1 gümrükhane ve daha birçok önemli yapı vardı 12.Osmanlı İmparatorluğu nun 260 büyük ticaret iskeleleri içinde, İzmir in, hepsinden daha meşhur bir ticaret merkezi olduğunu ve şehirde 18 konsolosun bulunduğunu belirten Çelebi, İzmir halkını tüccar, misafirperver ve zevk sahibi insanlar olarak nitelendirir 13 Üçüncü süreç, büyük deprem ve sonrasında yaşananlardı. Deprem, yangın, salgın hastalık gibi afetlere alışık olan İzmir,1688 yazında tarihinin en şiddetli depremlerinden birini yaşadı. Şehirdeki binaların dörtte üçü yıkıldı can kaybının büyük çoğunluğu Türklere aitti 14. Yabancıların can kaybı daha az olmakla birlikte, depremden hemen 10 Marie C.Smyrnelis (Der.), İzmir (Çev.I.Ergüden), İstanbul 2008, s Münir Aktepe, İzmir Hanları ve Çarşıları Hakkında Ön Bilgi, İÜEF.Tarih Dergisi, S.25, İstanbul Evliya Çelebi Seyahatnamesi (Haz.A.Yıldırım-Z.Berktaş), İstanbul 2011, ss Evliya Çelebi, a.g.e., Bezirgânları, tüccarları tüm yeryüzü halkının mahsulatını ve metalarını getirip her sene bu İzmir şehrinde satarlar, Öyleki bin geminin gelip gittiği kalabalık, gürültülü bir iskeledir Frenk gemileri öyle çok gelirler ki İzmir in yarısını Frengistan sanırsınız s. 85, Ve bu şehrin bütün sultanî çarşıları gayet süslü olup alışveriş edilir ki sanki bir insan deryası dalga dalga akmaktadır. Bu derece izdihamlı yolları vardır. Zira gece gündüz Arap ve Acemden nice yüz bin deve, at ve katır gelirler ve bu şehirde daima ucuzluk vardır. Zira bir yönüyle karadan ve bir yönüyle deryadan mallar sürekli gelmededir..s İkonomos-Slars, Destanlar Çağından 19.Yüzyıla İzmir, (Çev.Bilge Umar), İstanbul 2001, s.202.; Deprem haftasonu tatilinde, Cumartesi günü meydana geldiği için, o sırada sayfiyede bulunan Avrupalıların can kaybının az olduğu belirtilir. Depremin 10 Haziran, 30 Haziran ve 10 Temmuz tarihlerinde olduğuna dair farklı bilgiler vardır. Bu konuda ayrıntılar için bkz; E.Serçe, İngilizce Yayımlanmış Bazı Eserlerde İzmir Depremleri, İzmir Tarih ve Toplum, Haziran 2009; N.Ülker, İzmir Şehri Tarihi, İzmir Depremden 10 yıl kadar sonra İzmir e gelen La Motraye (1699) ve Tournefort (1702) gibi gezginlerin, İzmir nüfusuna ilişkin verdikleri rakamlardan ( ) anlaşıldığına göre, depremdeki can kaybının 87

96 Abdullah MARTAL Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) sonra başlayan ve günlerce devam eden yangın çarşıları kül etmiş, Frenk Caddesi boyunca, dükkan, mağaza, depo, han, ibadethane vb. binaların çoğu tamamen yanmış ve yıkılmış, büyük bir maddi hasar meydana gelmişti. Şehri adeta enkaza çeviren bu korkunç felaketin ardından, İzmir, birkaç yıl içinde yaralarını sarmayı ve tekrar toparlanmayı başardı. Bu başarının en önemli nedenlerinden biri, bölgede İzmir e alternatif olabilecek güçlü bir rakip olmayışı ve İzmir in coğrafî avantajlarıydı. Bu nedenle, İzmir in yeniden inşa ve imarında yerliler, yabancılar ve levantenler güç birliği yaparak ayakta kalmayı başardılar. Sonuç 17. ve 18. yüzyıllarda, liman şehirlerini dünya ekonomisine bağlayan ilişkiler ağı yoğunlaştı. Deniz ulaşımında ve deniz ticaretinde gerçekleşen artış, liman şehirlerinin büyümesini, zenginleşmesini ve etki alanlarının genişlemesini sağladı. Bu süreçte, zengin tarımsal hinterlanda sahip olan şehirler, dünya ekonomisinin baş aktörleri oldular. Kara ve deniz ulaşımının kolaylığı, ürün çeşitliliği, ticaret ve sanayinin gelişmesi gibi etkenlerle, nüfus, kıyı bölgelerinde yoğunlaştı. Şehirler ve yerleşimler, kıyı bölgelerinde, ovalar ile dağ ve yayla eteklerinde sıralandılar. Böylece, günümüzün şehir coğrafyası da büyük ölçüde belirlenmiş oldu 15. Bu süreçte, Akdeniz de ticaret ve ulaşım, Osmanlı İmparatorluğu nun eyaletleri ile bağlantısında ve İmparatorluğun birliğinin sağlanmasında önemli bir rol oynuyordu. İzmir, Avrupa ile olan ilişkilerde, İskenderiye ise Osmanlı İmparatorluğu nun diğer limanlarıyla olan ilişkilerde Doğu Akdeniz in en büyük iki liman şehriydi. 17. yüzyıldan itibaren İzmir e gelen batılı gezginlerin eserlerinde, limana gelen-giden, mal yükleyen ya da mal boşaltan çok sayıda geminin tasvir edildiğini görürüz. Bu tür seyahatnamelerde, İzmir, doğu Akdeniz in en büyük ve en güzel limanı olarak anlatılıyordu. 16. yüzyılın sonlarından itibaren hızla büyüyen ve Akdeniz in parlayan bir yıldızı haline gelen İzmir in, bu yükselişinde payı olan başlıca unsurlar şunlardı: 1- Coğrafî konumu; Verimli bir art bölgenin en uygun ve güvenli bir limanı olması, eski bir yerleşim olarak, bu konumun avantajlarını iyi kullanması in üzerinde olduğu gerçeğe uygun görünmektedir. 15 Süha Göney, Şehir Coğrafyası I, İstanbul

97 17. Yüzyılda İzmir: Bir Liman Şehri Olarak Yükselişi 28 Haziran İzmir 2- Demografik yapısı; 16. yüzyılın sonlar itibaren gerçekleşen göçlerle (Ege adalarından, Manisa Selanik, Halep, Şam vb. şehirlerden), şehrin nüfusunun hızla artması, etnik kimlikleri ve inançları farklı birçok topluluğun bir araya gelmesi ve ortak çıkarlarda buluşmaları. 3- Ticaretin büyümesi; Kent ekonomisinin tarımdan ticarete doğru hızla büyümesi, kara ve deniz ticaretinin buluşma merkezi olması. 4- Rota değişikliği; Uluslar arası ticarette rota değişikliği yaşanması, Orta-Doğu kervan ticareti yollarının daha güvenli olan Batıya kayması ve İzmir in bu yolların son durağı haline gelmesi. 5- Merkezî yönetimin ılımlı siyaseti; Osmanlı başkentinin, İzmir in Batı Anadolu da tek ticaret merkezi olarak gelişmesini desteklemesi, buradan Avrupa ile yapılan ticarete sıcak yaklaşması ve denetimin gevşek tutulması. 6- Lojistik bir üs olması; Özellikle 17. yüzyıl ortalarında bir ikmal ve lojistik üs olarak değer kazanması. 7- Gayrimüslimlerin aracı rolleri; Rum, Ermeni ve Yahudi cemaatlerinin Avrupalılarla yapılan ticarette işbirliği ve aracılık rollerini başarıyla uygulamaları. 8- Doğal afetleri karşılama yeteneği; Şehir sakinlerinin doğal afetler karşısında dayanışmaya girmesi, bu sayede yılgınlığa düşmeden, şehrin yeniden imar edilebilmesi. Özetle, Akdeniz coğrafyasında, ticarî, kültürel ve siyasal ilişkilerde her zaman rol oynayan bir liman şehri olarak adı geçen İzmir, özellikle 17.yüzyıldan başlayarak Doğu-Batı arasındaki ticarî rolü, Avrupa ile olan ticarî ilişkileri sayesinde diğer bölgesel merkezleri geride bırakarak, zenginlik ve nüfuz bakımından başkent İstanbul ile yarışacak bir konuma yükseldi 16.Osmanlı İmparatorluğu nun 17. yüzyıldan itibaren Avrupa ile geliştirdiği ticarî ilişkilerde İzmir in oynadığı rol, Ege Bölgesi nin tarımsal yapılarında gerçekleşen dönüşümle birlikte, bu bölgenin toplumsal ve kültürel gelişimini de sağlayan bir sürece yol açtı. Bu nedenle günümüzde Ege Bölgesi nin Anadolu nun diğer bölgelerine göre, en gelişmiş, modernleşmiş ve dış dünyaya açık bir coğrafya haline gelmiş olması tesadüf değildir. 16 E.Eldem-D.Goffman-B.Masters, Doğu İle Batı Arasında Osmanlı Kenti, İstanbul 2003, s

98 Abdullah MARTAL Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) KAYNAKÇA AKTEPE, M., İzmir Hanları ve Çarşıları Hakkında Ön Bilgi, Tarih Dergisi, sayı:25, İstanbul BRAUDEL, F., Akdeniz ve Akdeniz Dünyası, C I-II (Çev.M.A.Kılıçbay), Ankara BULUT, M., Merkez Akdeniz den Atlantik e Kayarken Avrupalılar ve Osmanlılar, Doğu Batı, Sayı:34, Ankara DAVIES, R., Levant Bölgesinde İngiliz Ticareti, Osmanlı Tarih Arşivi, C.I,Sayı:1, İstanbul ELDEM, E.- D. Goffman- B.Masters, Doğu İle Batı Arasında Osmanlı Kenti, (Çev.S.Yalçın), İstanbul Evliya Çelebi Seyahatnamesi,(Haz.A.Yıldırım-Z.Berktaş), İstanbul GOFFMAN, D., İzmir ve Levanten Dünya, İstanbul GÖNEY, S., Şehir Coğrafyası I, İstanbul İkonomos-Slars, Destanlar Çağından 19. Yüzyıla İzmir, (Çev.B.Umar),İstanbul İNALCIK, H., Osmanlı Pamuklu Pazarı, Hindistan ve İngiltere, ODTÜ Gelişim Dergisi, 1979/80 Özel Sayısı, Ankara KURMUŞ, O., Emperyalizmin Türkiye ye Girişi, İstanbul KÜTÜKOĞLU, M., İzmir Tarihinden Kesitler, İzmir SMYRNELIS, M. C., (der), İzmir , (çev.i.ergüden), İstanbul

99 Sempozyumdan Kareler

100

101 Sempozyum Onursal Başkanı DEÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet FÜZÜN

102 Sempozyum Onursal Başkanı DEÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet FÜZÜN ve Bilim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Mahmut AK, Prof. Dr. İdris BOSTAN, Prof. Dr. Salih ÖZBARAN

103 (Soldan) Doç. Dr. Fevzi ÇAKMAK, Prof. Dr. Şakir BATMAZ, Prof. Dr. Kemal ARI, Prof. Dr. Abdullah MARTAL (Soldan) Prof. Dr. Bülent ARI, Prof. Dr. Mahmut AK, Prof. Dr. Tuncer BAYKARA, Doç. Dr. Selçuk NAS

PİRİ REİS DÜNYA HARİTASI NEDİR? NE DEĞİLDİR? Prof. Dr. Doğan UÇAR

PİRİ REİS DÜNYA HARİTASI NEDİR? NE DEĞİLDİR? Prof. Dr. Doğan UÇAR Türk Deniz Ticareti Sempozyumu V (Piri Reis) - 28 Haziran 2013, ss.9-28. PİRİ REİS DÜNYA HARİTASI NEDİR? NE DEĞİLDİR? Prof. Dr. Doğan UÇAR Giriş Günümüz Dünyasının siyasal ve ekonomik alanında olduğu gibi

Detaylı

Haritacılık Bilim Tarihi

Haritacılık Bilim Tarihi Haritacılık Bilim Tarihi 16. Yüzyıl Türk Haritacılığı Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ GEOMATİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ JDF901 Haritacılık Bilim Tarihi Sunu 4 Bu sunuda özellikle; Haritacılık Tarihi, Prof.

Detaylı

Orta Çağ da İslam dünyasında haritacılık alanında çalışma yapan bilim insanları

Orta Çağ da İslam dünyasında haritacılık alanında çalışma yapan bilim insanları Tarih öncesi çağlara ait bazı çizimler, harita olarak nitelenebilecek özellikte ve haritacılığın başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Çatalhöyük ve Babil e ait haritalar ise ilk harita örnekleri olarak

Detaylı

Dünya nın şekli. Küre?

Dünya nın şekli. Küre? Dünya nın şekli Küre? Dünya nın şekli Elipsoid? Aslında dünyanın şekli tam olarak bunlardan hiçbiri değildir. Biz ilkokulda ve lisede ilk önce yuvarlak olduğunu sonra ortadan basık olduğunu sonrada elipsoid

Detaylı

8000 YILLIK GEÇMİŞİ ile HARİTA ve HARİTACILIK

8000 YILLIK GEÇMİŞİ ile HARİTA ve HARİTACILIK 8000 YILLIK GEÇMİŞİ ile HARİTA ve HARİTACILIK Harita yeryüzünde ya da diğer gök cisimlerinde yer alan, doğal ya da yapay topografik objelerin (orman, nehir, otoyol, bina, ağaç...vb) veya mekansal ilişkisi

Detaylı

ULUSAL STANDART TOPOGRAFİK HARİTA PROJEKSİYONLARI

ULUSAL STANDART TOPOGRAFİK HARİTA PROJEKSİYONLARI ULUSAL STANDART TOPOGRAFİK HARİTA PROJEKSİYONLARI Doç.Dr. Türkay GÖKGÖZ http://www.yarbis.yildiz.edu.tr/gokgoz İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü Kartografya Anabilim Dalı BÜYÜK ÖLÇEKLİ HARİTA

Detaylı

DENİZCİLİK İŞLETMELERİ YÖNETİMİ

DENİZCİLİK İŞLETMELERİ YÖNETİMİ DENİZCİLİK İŞLETMELERİ YÖNETİMİ Editörler A. Güldem CERİT, D. Ali DEVECİ, Soner ESMER Yayın No : 2956 İşletme-Ekonomi : 603 1. Bası Eylül 2013 - İSTANBUL ISBN 978-605 - 377-981 - 0 DENİZCİLİK İŞLETMELERİ

Detaylı

JDF 242 JEODEZİK ÖLÇMELER 2. HAFTA DERS SUNUSU. Yrd. Doç. Dr. Hüseyin KEMALDERE

JDF 242 JEODEZİK ÖLÇMELER 2. HAFTA DERS SUNUSU. Yrd. Doç. Dr. Hüseyin KEMALDERE JDF 242 JEODEZİK ÖLÇMELER 2. HAFTA DERS SUNUSU Yrd. Doç. Dr. Hüseyin KEMALDERE 3 boyutlu uzayda Jeoit Z Y X Dünyaya en uygun elipsoid modeli ve yer merkezli dik koordinat sistemi Ülkemizde 2005

Detaylı

HARİTA PROJEKSİYONLARI

HARİTA PROJEKSİYONLARI 1 HARİTA PROJEKSİYONLARI Haritacılık mesleğinin faaliyetlerinden birisi, yeryüzünün bütününün ya da bir parçasının haritasını yapmaktır. Harita denilen şey ise, basit anlamıyla, kapsadığı alandaki çeşitli

Detaylı

Kuzey Kutbu. Yerin dönme ekseni

Kuzey Kutbu. Yerin dönme ekseni 1205321/1206321 Türkiye de Topoğrafik Harita Yapımı Ölçek Büyük Ölçekli Haritalar 1:1000,1:5000 2005 tarihli BÖHHBYY ne göre değişik kamu kurumlarınca üretilirler. Datum: GRS80 Projeksiyon: Transverse

Detaylı

ARAZİ ÖLÇMELERİ. Koordinat sistemleri. Kartezyen koordinat sistemi

ARAZİ ÖLÇMELERİ. Koordinat sistemleri. Kartezyen koordinat sistemi Koordinat sistemleri Coğrafik objelerin haritaya aktarılması, objelerin detaylarına ait koordinatların düzleme aktarılması ile oluşur. Koordinat sistemleri kendi içlerinde kartezyen koordinat sistemi,

Detaylı

Navigasyon; bulunduğumuz konum, gideceğimiz hedef, hedefin uzaklığı gibi bilgileri göz önünde bulundurarak tekneyi ve ekibi güvenli bir şekilde

Navigasyon; bulunduğumuz konum, gideceğimiz hedef, hedefin uzaklığı gibi bilgileri göz önünde bulundurarak tekneyi ve ekibi güvenli bir şekilde Ozan Özkiper Navigasyon; bulunduğumuz konum, gideceğimiz hedef, hedefin uzaklığı gibi bilgileri göz önünde bulundurarak tekneyi ve ekibi güvenli bir şekilde hedefe götürmektir. Güneş (Güneş pusulası ve

Detaylı

Şekil 2.22: Doğu Akdeniz, Ege Denizi, Balkan Yarımadası. Ölçek ~ 1: [2]

Şekil 2.22: Doğu Akdeniz, Ege Denizi, Balkan Yarımadası. Ölçek ~ 1: [2] Şekil 2.22: Doğu Akdeniz, Ege Denizi, Balkan Yarımadası. Ölçek ~ 1:4.500.000 [2] 2 25 Şekil 2.23: Orta Akdeniz (İtalya, Adriyatik Denizi, Kuzey Afrika Kıyıları). Ölçek ~ 1:4.500.000 [2] 2 26 Şekil 2.24:

Detaylı

CEV 361 CBS ve UA. Koordinat ve Projeksiyon Sistemleri. Yrd. Doç. Dr. Özgür ZEYDAN Yerin Şekli

CEV 361 CBS ve UA. Koordinat ve Projeksiyon Sistemleri. Yrd. Doç. Dr. Özgür ZEYDAN  Yerin Şekli CEV 361 CBS ve UA Koordinat ve Projeksiyon Sistemleri Yrd. Doç. Dr. Özgür ZEYDAN http://cevre.beun.edu.tr/zeydan/ Yerin Şekli 1 Yerin Şekli Ekvator çapı: 12756 km Kuzey kutuptan güney kutuba çap: 12714

Detaylı

31.10.2014. CEV 361 CBS ve UA. Koordinat ve Projeksiyon Sistemleri. Öğr. Gör. Özgür ZEYDAN http://cevre.beun.edu.tr/zeydan/ Yerin Şekli

31.10.2014. CEV 361 CBS ve UA. Koordinat ve Projeksiyon Sistemleri. Öğr. Gör. Özgür ZEYDAN http://cevre.beun.edu.tr/zeydan/ Yerin Şekli CEV 361 CBS ve UA Koordinat ve Projeksiyon Sistemleri Öğr. Gör. Özgür ZEYDAN http://cevre.beun.edu.tr/zeydan/ Yerin Şekli 1 Yerin Şekli Ekvator çapı: 12756 km Kuzey kutuptan güney kutuba çap: 12714 km

Detaylı

Ulaşım Coğrafyası. Konu 10 Ulaşım biçimleri (Deniz ulaşımı)

Ulaşım Coğrafyası. Konu 10 Ulaşım biçimleri (Deniz ulaşımı) Ulaşım Coğrafyası Ulaşım Coğrafyası Konu 10 Ulaşım biçimleri (Deniz ulaşımı) DENĐZ ULAŞIMI Deniz Ulaşımı Deniz ulaşımının kökeni M.Ö. 3200 yıllarına kadar uzanmakta olup Mısır kıyı denizciliği ile başlamıştır

Detaylı

Harita Nedir? Haritaların Sınıflandırılması. Haritayı Oluşturan Unsurlar

Harita Nedir? Haritaların Sınıflandırılması. Haritayı Oluşturan Unsurlar Harita Nedir? Yeryüzünün tamamının veya bir kısmının kuşbakışı görünüşünün belli bir ölçek dahilinde düzleme aktarılmasıyla oluşan çizimlere denir. Haritacılık bilimine kartografya denir. Bir çizimin harita

Detaylı

Projeksiyon Kavramı. Meridyenler ve paraleller eşitliklere göre düzleme aktarılır. 1) m : harita üzerinde paralelleri çizen yarıçap

Projeksiyon Kavramı. Meridyenler ve paraleller eşitliklere göre düzleme aktarılır. 1) m : harita üzerinde paralelleri çizen yarıçap Projeksiyon Kavramı Meridyenler ve paraleller eşitliklere göre düzleme aktarılır. 1) m : harita üzerinde paralelleri çizen yarıçap ) α: harita üzerinde meridyenler arasındaki açıyı ifade eder. m = α =

Detaylı

KİTABIN REHBERLİK PLANLAMASI. Bölümler. Bölümlere Ait Konu Kavrama Testleri KONU KAVRAMA TESTİ DOĞA VE İNSAN 1 TEST - 1

KİTABIN REHBERLİK PLANLAMASI. Bölümler. Bölümlere Ait Konu Kavrama Testleri KONU KAVRAMA TESTİ DOĞA VE İNSAN 1 TEST - 1 Sunum ve Sistematik SUNUM Sayın Eğitimciler, Sevgili Öğrenciler, ilindiği gibi gerek YGS, gerekse LYS de programlar, sistem ve soru formatları sürekli değişmektedir. Öğrenciler her yıl sürpriz olabilecek

Detaylı

Haritası yapılan bölge (dilim) Orta meridyen λ. Kuzey Kutbu. Güney Kutbu. Transversal silindir (projeksiyon yüzeyi) Yerin dönme ekseni

Haritası yapılan bölge (dilim) Orta meridyen λ. Kuzey Kutbu. Güney Kutbu. Transversal silindir (projeksiyon yüzeyi) Yerin dönme ekseni 1205321/1206321 Türkiye de Topografik Harita Yapımı Ölçek Büyük Ölçekli Haritalar 1:1000,1:5000 2005 tarihli BÖHHBYY ne göre değişik kamu kurumlarınca üretilirler. Datum: GRS80 Projeksiyon: Transverse

Detaylı

Piri Reis Hayatı ve Yapıtları

Piri Reis Hayatı ve Yapıtları Piri Reis Hayatı ve Yapıtları Pîrî Reis (d. 1465-70, Gelibolu - ö. 1554), Osmanlı denizcisi. Amerika'yı gösteren Dünya haritaları ve Kitab-ı Bahriye adlı denizcilik kitabıyla tanınmıştır. Piri Reis eşsiz

Detaylı

CBS ALTLıK HARİTA BİLGİLERİ, HARİTALARıN SıNıFLANDıRMA - SıNıRLAMALARI

CBS ALTLıK HARİTA BİLGİLERİ, HARİTALARıN SıNıFLANDıRMA - SıNıRLAMALARI CBS ALTLıK HARİTA BİLGİLERİ, HARİTALARıN SıNıFLANDıRMA - SıNıRLAMALARI Doç.Dr. Tolga ÇAN Çukurova Üniversitesi, Mühendislik fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü HARİTANIN TANIMI: Yeryüzünün tamamının

Detaylı

KADIN ESERLERİ KÜTÜPHANESİ VE BİLGİ MERKEZİ VAKFI

KADIN ESERLERİ KÜTÜPHANESİ VE BİLGİ MERKEZİ VAKFI Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı Yayınları : 40 Kadınların Belleği Dizisi No : 8 Yayına Hazırlayan A. Oğuz İcimsoy PROJE DESTEĞİ FİNLANDİYA BÜYÜKELÇİLİĞİ Baskı ve Cilt: Hanlar Matbaası

Detaylı

HARİTA BİLGİSİ ETKİNLİK

HARİTA BİLGİSİ ETKİNLİK HARİTA Dünya nın tamamının veya bir bölümünün kuş bakışı, küçültülerek bir düzleme aktarılmasıdır. kuşbakışı PLAN... Bir çizimin harita olabilmesi için... KROKİ... PROJEKSİYONLAR: Dünya nın şeklinin geoit

Detaylı

Bismillahirrahmanirrahim, KIBLE İSTİKAMETİNİN TAYİNİ

Bismillahirrahmanirrahim, KIBLE İSTİKAMETİNİN TAYİNİ Bismillahirrahmanirrahim, KIBLE İSTİKAMETİNİN TAYİNİ Eski çağlardan beri yön tayini için pusulalar kullanılmaktadır. Pusulalar manyetik pusula, yıldız pusula ve cayroskopik pusula olarak üçe ayrılmaktadır.

Detaylı

PAFTA BÖLÜMLENDİRİLMESİ

PAFTA BÖLÜMLENDİRİLMESİ PAFTA BÖLÜMLENDİRİLMESİ Türkiye kadastrosunda yukarıda değinilen ada sistemi pafta bölümleme ve adlandırma sistemi dışında çeşitli pafta bölümleme ve adlandırma sistemleri kullanılmıştır ve Yapım Yönetmeliği

Detaylı

İSTE (Barbaros Hayrettin Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi), DENİZCİLİK EĞİTİM KONSEYİ ile demir aldı!

İSTE (Barbaros Hayrettin Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi), DENİZCİLİK EĞİTİM KONSEYİ ile demir aldı! İSTE (Barbaros Hayrettin Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi), DENİZCİLİK EĞİTİM KONSEYİ ile demir aldı! Türkiye ve Kıbrıs'ta lisans düzeyinde denizcilik eğitimi veren 20 Üniversitenin yanı sıra Ulaştırma,

Detaylı

TOPOĞRAFYA Temel Ödevler / Poligonasyon

TOPOĞRAFYA Temel Ödevler / Poligonasyon TOPOĞRAFYA Temel Ödevler / Poligonasyon Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ JDF 264/270 TOPOĞRAFYA DERSİ NOTLARI http://geomatik.beun.edu.tr/marangoz http://jeodezi.karaelmas.edu.tr/linkler/akademik/marangoz/marangoz.htm

Detaylı

KARTOGRAFYA ve HARİTA KARTOGRAFYA KARTOGRAFYA

KARTOGRAFYA ve HARİTA KARTOGRAFYA KARTOGRAFYA 1205321/1206321 KARTOGRAFYA ve HARİTA İlk kartografik yapıtların tarihçesi yaklaşık 6000 yıl geriye uzandığı halde, nın bağımsız bir bilim olarak kabul edilmesi oldukça yakın bir zamana rastlar. Bunun

Detaylı

COĞRAFYA EĞİTİMİNDE FOTO SAFARİNİN KULLANIMI

COĞRAFYA EĞİTİMİNDE FOTO SAFARİNİN KULLANIMI COĞRAFYA EĞİTİMİNDE FOTO SAFARİNİN KULLANIMI Coğrafya eğitiminde fotoğrafın, bir öğretim tekniği olarak kullanımı özellikle öğrencilerin coğrafya ve fotoğraf arasında eleştirel düşünme becerileri ortaya

Detaylı

CBS. Projeksiyon. CBS Projeksiyon. Prof.Dr. Emin Zeki BAŞKENT. Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi 2010, EZB

CBS. Projeksiyon. CBS Projeksiyon. Prof.Dr. Emin Zeki BAŞKENT. Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi 2010, EZB Prof.Dr. Emin Zeki BAŞKENT Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Elipsoid şeklindeki dünyanın bir düzlem üzerine indirilmesi ve koordinatlarının matematiksel dönüşümleridir. Harita üç şekilde projeksiyonu

Detaylı

ARAZİ ÖLÇMELERİ. Koordinat sistemleri. Kartezyen koordinat sistemi

ARAZİ ÖLÇMELERİ. Koordinat sistemleri. Kartezyen koordinat sistemi Koordinat sistemleri Coğrafik objelerin haritaya aktarılması, objelerin detaylarına ait koordinatların düzleme aktarılması ile oluşur. Koordinat sistemleri kendi içlerinde kartezyen koordinat sistemi,

Detaylı

Diğer sayfaya geçiniz YGS / SOS

Diğer sayfaya geçiniz YGS / SOS 18. Doğal ve beşerî unsurlar birbirleriyle karşılıklı etkileşim içindedir. 19. Arazide yön ve hedef bulma sporlarında pusula ve büyük ölçekli haritalar sporcuların en önemli yardımcılarıdır. Sporcular

Detaylı

DÜNYA VE EVREN 1.ÜNİTE GEZEGENİMİZİ TANIYALIM. 1. BÖLÜM: Dünya nın Şekli. 2. BÖLÜM: Dünya nın Yapısı

DÜNYA VE EVREN 1.ÜNİTE GEZEGENİMİZİ TANIYALIM. 1. BÖLÜM: Dünya nın Şekli. 2. BÖLÜM: Dünya nın Yapısı DÜNYA VE EVREN 1.ÜNİTE GEZEGENİMİZİ TANIYALIM 1. BÖLÜM: Dünya nın Şekli 2. BÖLÜM: Dünya nın Yapısı DÜNYA NIN ŞEKLİ NASILDIR? Teknolojinin henüz gelişmemiş olduğu eski zamanlarda yaşamış İnsanlar, Dünya

Detaylı

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Planlaması Dairesi Başkanlığı. Temel Harita Bilgisi

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Planlaması Dairesi Başkanlığı. Temel Harita Bilgisi ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Planlaması Dairesi Başkanlığı Temel Harita Bilgisi Harita, yeryüzünün ölçeklendirilmiş ve düzleme aktarılmış bir sunumudur.

Detaylı

ICMME-2017 Matematik ve Matematik Eğitimi Uluslararası Konferansı Şanlıurfa da Yapıldı

ICMME-2017 Matematik ve Matematik Eğitimi Uluslararası Konferansı Şanlıurfa da Yapıldı ICMME-2017 Matematik ve Matematik Eğitimi Uluslararası Konferansı Şanlıurfa da Yapıldı Her yıl matematikçileri, matematik eğitimcilerini, eğitim uygulamasını yapan öğretmen ve öğrencileri, ayrıca kamuda

Detaylı

DiJiTAL TÜRKÇE ANSiKLOPEDi

DiJiTAL TÜRKÇE ANSiKLOPEDi DiJiTAL TÜRKÇE ANSiKLOPEDi E N Z E N G İ N D İ J İ T A L T Ü R K Ç E K A Y N A K Okulpedia, Türkiye için özel olarak hazırlanmış en zengin dijital okul ansiklopedisidir. Binlerce sayfadan oluşan Okulpedia

Detaylı

Test. Yerküre nin Şekli ve Hareketleri BÖLÜM 4

Test. Yerküre nin Şekli ve Hareketleri BÖLÜM 4 Yerküre nin Şekli ve Hareketleri 1. Dünya ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden yanlış olan hangisidir? A) Dünya, ekseni etrafındaki bir turluk dönüş hareketini 24 saatte tamamlar. B) Dünya ekseni etrafındaki

Detaylı

KARTOGRAFYA ve HARİTA

KARTOGRAFYA ve HARİTA 1205321/1206321 KARTOGRAFYA ve HARİTA İlk kartografik yapıtların tarihçesi yaklaşık 6000 yıl geriye uzandığı halde, nın bağımsız bir bilim olarak kabul edilmesi oldukça yakın bir zamana rastlar. Bunun

Detaylı

Harita Projeksiyonları ve Koordinat Sistemleri. Doç. Dr. Senem KOZAMAN

Harita Projeksiyonları ve Koordinat Sistemleri. Doç. Dr. Senem KOZAMAN Harita Projeksiyonları ve Koordinat Sistemleri Doç. Dr. Senem KOZAMAN Yeryüzü şekilleri ve ayrıntılarının düz bir yüzey üzerinde, belli bir ölçek ve semboller kullanarak, bir referans sisteme göre ifade

Detaylı

Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü TOPOGRAFYA (HRT3351) Yrd. Doç. Dr. Ercenk ATA

Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü TOPOGRAFYA (HRT3351) Yrd. Doç. Dr. Ercenk ATA Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü 4. HAFTA KOORDİNAT SİSTEMLERİ VE HARİTA PROJEKSİYONLARI Coğrafi Koordinat Sistemi Yeryüzü üzerindeki bir noktanın konumunun enlem

Detaylı

3. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (13 Mayıs Haziran 2013) Sayın Velimiz, 13 Mayıs Haziran 2013 tarihleri arasındaki temamıza ait bilgiler

3. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (13 Mayıs Haziran 2013) Sayın Velimiz, 13 Mayıs Haziran 2013 tarihleri arasındaki temamıza ait bilgiler 3. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (13 Mayıs 2013 21 Haziran 2013) Sayın Velimiz, 13 Mayıs 2013 21 Haziran 2013 tarihleri arasındaki temamıza ait bilgiler bu bültende yer almaktadır. Böylece temalara bağlı düzenlediğimiz

Detaylı

TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 15.10.2018 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 22.10.2018 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 05.11.2018 Yaprak çizimleri,

Detaylı

1999 yılı sonundan itibaren 1/25.000 ölçekli harita üretimi sayısal olarak yapılmaya başlanmıştır.

1999 yılı sonundan itibaren 1/25.000 ölçekli harita üretimi sayısal olarak yapılmaya başlanmıştır. Kartografya Dairesi Başkanlığı Faaliyetleri 1. Fotogrametri Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan, yurt içi 1/25.000 ölçekli ve yurt dışı 1/50.000 ölçekli sayısal verilerin, kartografik düzenlemeleri

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 12 Ekim 2015 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 19 Ekim 2015 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 26 Ekim 2015 Yaprak çizimleri,

Detaylı

8. Kamu Yönetimi Sempozyumu

8. Kamu Yönetimi Sempozyumu 8. Kamu Yönetimi Sempozyumu Üniversitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ve Türkiye Belediyeler Birliği nin işbirliği ile Yönet imi Sempoz yumu Antakya Ottoman Palace ta çok sayıda davetlinin katılımı

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 10.10.2016 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 17.10.2016 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 24.10.2016 Yaprak çizimleri,

Detaylı

TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 09.10.2017 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 16.10.2017 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 23.10.2017 Yaprak çizimleri,

Detaylı

Dünya nın Şekli ve Hareketleri

Dünya nın Şekli ve Hareketleri Dünya nın Şekli ve Hareketleri YGS Coğrafya 1 Dünya nın Şekli ve Hareketleri Dünya nın Şekli ve Hareketleri başlıklı hazırladığımız bu yazıda, dünyanın şeklinin getirdiği sonuçları; enlem, boylam ve meridyenlerin

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF COĞRAFYA DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF COĞRAFYA DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF COĞRAFYA DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı İnsan Ve Doğa Etkileşimi Coğrafyanın

Detaylı

Hacettepe Üniversitesi Sözlük Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü tarafından düzenlenen Türk

Hacettepe Üniversitesi Sözlük Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü tarafından düzenlenen Türk Hacettepe Üniversitesi Sözlük Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü tarafından düzenlenen Türk Sözlükçülüğü Araştırmaları konulu İç Anadolu Bölgesi Dilcileri

Detaylı

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atol, hayatlarını sıcak denizlerde devam ettiren ve mercan ismi verilen deniz hayvanları iskeletlerinin artıklarının yığılması sonucu meydana gelen birikim şekilleridir.

Detaylı

TEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ. Erkan GÜLER Haziran 2018

TEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ. Erkan GÜLER Haziran 2018 TEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ Erkan GÜLER Haziran 2018 1 HARİTA Yeryüzündeki bir noktanın ya da tamamının çeşitli özelliklere göre bir ölçeğe ve amaca göre çizilerek, düzlem üzerine aktarılmasına harita

Detaylı

AST404 GÖZLEMSEL ASTRONOMİ HAFTALIK UYGULAMA DÖKÜMANI

AST404 GÖZLEMSEL ASTRONOMİ HAFTALIK UYGULAMA DÖKÜMANI AST404 GÖZLEMSEL ASTRONOMİ HAFTALIK UYGULAMA DÖKÜMANI Öğrenci Numarası: I. / II. Öğretim: Adı Soyadı: İmza: HAFTA 02 1. KONU: KOORDİNAT SİSTEMLERİ 2. İÇERİK Küresel Koordinat Sistemleri Coğrafi Koordinat

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ TEZHİP I. SINIF (A) GÜZ DÖNEMİ 13 Ekim 2014 9.30-12.30 13.30-16.00 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 20 Ekim 2014 9.30-12.30 13.30-16.00 Hatai çizimleri,

Detaylı

ASTRONOMİ TARİHİ. 3. Bölüm Mezopotamya, Eski Mısır ve Eski Yunan da Astronomi. Serdar Evren 2013

ASTRONOMİ TARİHİ. 3. Bölüm Mezopotamya, Eski Mısır ve Eski Yunan da Astronomi. Serdar Evren 2013 ASTRONOMİ TARİHİ 3. Bölüm Mezopotamya, Eski Mısır ve Eski Yunan da Astronomi Serdar Evren 2013 Fotoğraf: Eski Yunan mitolojisinde sırtında gök küresini taşıyan astronomi tanrısı, ATLAS. Daha modern nesil

Detaylı

İstiyoruz ki; Veliler Okulumuzun En Büyük Destekçisi Olsun. Her Veli; Öğrencisine Öğrenme İçin Her Türlü Fırsatın Verildiğini Bilsin.

İstiyoruz ki; Veliler Okulumuzun En Büyük Destekçisi Olsun. Her Veli; Öğrencisine Öğrenme İçin Her Türlü Fırsatın Verildiğini Bilsin. İstiyoruz ki; Okulumuzda, Öğrenme Temel İhtiyaç Kabul Edilsin.Hem Öğretenler, Hem Öğrenenler Birbirlerinin Gelişimine Yardımcı Olsun. ÖĞRENEN OKUL Modeli Oluşsun İstiyoruz ki; Veliler Okulumuzun En Büyük

Detaylı

Harita Projeksiyonları

Harita Projeksiyonları Harita Projeksiyonları Bölüm Prof.Dr. İ. Öztuğ BİLDİRİCİ Amaç ve Kapsam Harita projeksiyonlarının amacı, yeryüzü için tanımlanmış bir referans yüzeyi üzerinde belli bir koordinat sistemine göre tanımlı

Detaylı

2. Uluslararası İktisadi ve İdari Perspektifler Kongresi 5-7 Ekim Tarihlerinde Fakültemiz Ev Sahipliğinde Gerçekleştirildi

2. Uluslararası İktisadi ve İdari Perspektifler Kongresi 5-7 Ekim Tarihlerinde Fakültemiz Ev Sahipliğinde Gerçekleştirildi 2. Uluslararası İktisadi ve İdari Perspektifler Kongresi 5-7 Ekim Tarihlerinde Fakültemiz Ev Sahipliğinde Gerçekleştirildi Süleyman Demirel Üniversitesi ile Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi tarafından

Detaylı

Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi nde Mezüniyet Töreni

Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi nde Mezüniyet Töreni İzmir'de Mezuniyet Coşkusu Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi nde Mezüniyet Töreni 13 Haziran 2015 Cumartesi 09:46 Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi nin 2014-2015 öğretim yılı mezuniyet

Detaylı

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ AST101 ASTRONOMİ TARİHİ 2017-2018 Güz Dönemi (Z, UK:2, AKTS:3) 6. Kısım Doç. Dr. Kutluay YÜCE Ankara Üniversitesi, Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü A r i s t o (Aritoteles) (M.Ö. 384-322)

Detaylı

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Kuzeyde Sırbistan ve Kosova batıda Arnavutluk, güneyde Yunanistan,

Detaylı

Test. Coğrafi Konum BÖLÜM 3

Test. Coğrafi Konum BÖLÜM 3 BÖLÜM 3 Coğrafi Konum 1. Coğrafi konum aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak tanımlanmıştır? A) Bir ülkenin askeri açıdan ve savunma amaçlı konumu demektir. B) Yeryüzünde herhangi bir noktanın coğrafi

Detaylı

Doğal ve doğal olmayan yapı ve tesisler, özel işaretler, çizgiler, renkler ve şekillerle gösterilmektedir.

Doğal ve doğal olmayan yapı ve tesisler, özel işaretler, çizgiler, renkler ve şekillerle gösterilmektedir. HARİTA NEDİR? Yeryüzünün tamamının veya bir parçasının kuşbakışı görünümünün, istenilen ölçeğe göre özel işaretler yardımı ile küçültülerek çizilmiş örneğidir. H A R İ T A Yeryüzü şekillerinin, yerleşim

Detaylı

SAĞLIK TARİHİ ve MÜZECİLİĞİ SEMPOZYUMU 1

SAĞLIK TARİHİ ve MÜZECİLİĞİ SEMPOZYUMU 1 SAĞLIK TARİHİ ve MÜZECİLİĞİ SEMPOZYUMU 1 24 Mayıs 2015 Zeytinburnu Belediyesi Kültür Yayınları Kitap No: 39 Yayın Danışmanı Ömer Arısoy Koordinasyon Erdem Z. İskenderoğlu Veli Koç SAĞLIK TARİHİ ve MÜZECİLİĞİ

Detaylı

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) Osmanlı devletinde ülke sorunlarının görüşülüp karara bağlandığı bugünkü bakanlar kuruluna benzeyen kurumu: divan-ı hümayun Bugünkü şehir olarak

Detaylı

TAHLİSİYE SANDALI İNCELEME ve ARAŞTIRMA PROJESİ

TAHLİSİYE SANDALI İNCELEME ve ARAŞTIRMA PROJESİ TAHLİSİYE SANDALI 1 TAHLİSİYE SANDALI İNCELEME ve ARAŞTIRMA PROJESİ TAHLİSİYE SANDALI ve DENİZDEN CAN KURTARMA TARİHİ 18. yüzyılın sonuna doğru 1790 lı yıllarda, tahlisiye - denizden can kurtarmanın başladığını

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 6. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI, KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 6. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI, KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY EKİM HAFTA DERS SAATİ KONU ADI OLAYLAR KİMLERİ NASIL ETKİLİYOR OLAYLAR KİMLERİ NASIL ETKİLİYOR OLGU VE GÖRÜŞÜ AYIRT EDİYORUM OLGU VE GÖRÜŞÜ AYIRT EDİYORUM ÇÖZÜM BULUYORUZ ÇÖZÜM BULUYORUZ 07-08 EĞİTİM

Detaylı

ÖSYM YGS / SOS M Diğer sayfaya geçiniz.

ÖSYM YGS / SOS M Diğer sayfaya geçiniz. 17. 18. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti sadece iki şeye güvenir. Biri millet kararı, diğeri en elim ve güç şartlar içinde dünyanın takdirlerine hakkıyla layık olan ordumuzun kahramanlığı; bu iki şeye güvenir.

Detaylı

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN ve ZAMAN

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN ve ZAMAN 2. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (30 Ekim - 15 Aralık 2017) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her

Detaylı

2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 9. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ

2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 9. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ 2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 9. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ Ay EKİM Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı İnsan Ve Doğa Etkileşimi Coğrafyanın

Detaylı

Başlangıç Meridyeni ve Greenwıch - İstanbul

Başlangıç Meridyeni ve Greenwıch - İstanbul Mustafa ŞAHİN 29 Eylül 2015 Başlangıç Meridyeni ve Greenwıch - İstanbul Geçtiğimiz hafta İngiltere de Londra nın güneydoğusunda şirin bir kasaba ve üniversite şehri olan Greenwich teydik. Kasabadan adını

Detaylı

HARİTA ve ÖLÇEK HARİTALAR

HARİTA ve ÖLÇEK HARİTALAR Madde ve Özkütle 2 YGS Fizik 1 Bu yazıda ne anlatıyoruz? Coğrafyanın temel konularından biri olan, haritalarla ilgili hazırladığımız bu yazıda harita ve ölçek çeşitlerini basitleştirerek anlattık. Çok

Detaylı

DÜNYA NIN ŞEKLİ ve BOYUTLARI

DÜNYA NIN ŞEKLİ ve BOYUTLARI 0 DÜNYA NIN ŞEKLİ ve BOYUTLARI Dünya güneşten koptuktan sonra, kendi ekseni etrafında dönerken, meydana gelen kuvvetle; ekvator kısmı şişkince, kutuplardan basık kendine özgü şeklini almıştır. Bu şekle

Detaylı

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI COĞRAFİ KONUM Herhangi bir noktanın dünya üzerinde kapladığı alana coğrafi konum denir. Özel ve matematik konum diye ikiye ayrılır. Bir ülkenin coğrafi konumu, o ülkenin tabii, beşeri ve ekonomik özelliklerini

Detaylı

YERYÜZÜNDE YAŞAM. Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır.

YERYÜZÜNDE YAŞAM. Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır. YERYÜZÜNDE YAŞAM COĞRAFİ KONUM Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır. 1- MATEMATİK KONUM Dünya üzerindeki bir yerin

Detaylı

Datum. Doç. Dr. Saffet ERDOĞAN 1

Datum. Doç. Dr. Saffet ERDOĞAN 1 Datum Farklı datumlar haritalanacak yeryüzü bölümüne bağlı olarak geoide göre değişik elipsoid oryantasyonları (referans elipsoid) kullanırlar. Amaç seçilen elipsoide göre en doğru koordinatlama yapmaktadır.

Detaylı

KPSS. coğrafya. kim korkar. dan DERS NOTLARI. Türkiye'nin En Çok Satan. Önder Cengiz - Mesut Atalay

KPSS. coğrafya. kim korkar. dan DERS NOTLARI. Türkiye'nin En Çok Satan. Önder Cengiz - Mesut Atalay KPSS Türkiye'nin n Çok Satan DRS NOTLARI coğrafya kim korkar dan Önder Cengiz - Mesut Atalay Önder CNGİZ & Mesut ATALAY KPSS Coğrafya DRS NOTLARI ISBN: 978-605-4282-59-3 Kitapta yer alan bölümlerin tüm

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP İÇİNDEKİLER GİRİŞ Afrika ve Afrikalılar 13 BİRİNCİ KİTAP Bir Yuruba Efsanesi: Dünyanın Yaratılışı 23 Küçük Tanrı Obatala, Beş Parmaklı Beyaz Horoz ve Kara Kaplan 23 Kara Kaplan'la Beş Parmaklı Beyaz Horoz

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 017-018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı 1. 1. XIV. yüzyıl başlarında

Detaylı

EMİRDAĞ M.Z.SARI ANADOLU LİSESİ 2010-2011 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 9. SINIFLAR GEOMETRİ DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİ YILLIK PLANI

EMİRDAĞ M.Z.SARI ANADOLU LİSESİ 2010-2011 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 9. SINIFLAR GEOMETRİ DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİ YILLIK PLANI EMİRDAĞ M.Z.SARI ANADOLU LİSESİ 00-0 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 9. SINIFLAR GEOMETRİ DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİ YILLIK PLANI ÜNİTE AY HAFTA SAAT KAZANIMLAR KONULAR ÖĞRENME ÖĞRETME YÖNTEM İ KAYNAK ARAÇ VE GEREÇKLER

Detaylı

HARİTA. Harita,yeryüzünün bütününü yada bir parçasını tam tepeden görünüşe göre ve belli oranlarda küçültülmüş olarak gösteren çizimlerdir.

HARİTA. Harita,yeryüzünün bütününü yada bir parçasını tam tepeden görünüşe göre ve belli oranlarda küçültülmüş olarak gösteren çizimlerdir. HARİTA BİLGİSİ HARİTA Harita,yeryüzünün bütününü yada bir parçasını tam tepeden görünüşe göre ve belli oranlarda küçültülmüş olarak gösteren çizimlerdir. ÇEŞİTLİ ÖLÇEKLİ HARİTALARIN NUMARALANMA SİSTEMİ

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI... ORTAOKULU SOSYAL BİLGİLER DERSİ 7. SINIF ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI... ORTAOKULU SOSYAL BİLGİLER DERSİ 7. SINIF ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI 2018-2019 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI... ORTAOKULU SOSYAL BİLGİLER DERSİ 7. SINIF ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI SÜRE SÜRE: 12 DERS İ 1. ÜNİTE ÜNİTE ADI: BİREY VE EYLÜL. SB.7.1.1. İletişimi etkileyen tutum

Detaylı

ÖZEL VEGA OKULLARI DÜNYANIN HAREKETLERİ SORGULAMA PROGRAMI BÜLTENİ Öğretim Yılı 1. SINIF

ÖZEL VEGA OKULLARI DÜNYANIN HAREKETLERİ SORGULAMA PROGRAMI BÜLTENİ Öğretim Yılı 1. SINIF ÖZEL VEGA OKULLARI DÜNYANIN HAREKETLERİ SORGULAMA PROGRAMI BÜLTENİ 2015-2016 Öğretim Yılı 1. SINIF BİLGİ TEMASI DÜNYA NIN İŞLEYİŞİ: Yer ve zaman hakkında sorgulama; kişisel tarihimiz, evler ve seyahatler,

Detaylı

Coğrafi Bilgi Sistemlerine Giriş. Ünite4- Harita Projeksiyonları

Coğrafi Bilgi Sistemlerine Giriş. Ünite4- Harita Projeksiyonları Coğrafi Bilgi Sistemlerine Giriş Ünite4- Harita Projeksiyonları İçerik Projeksiyon sistemleri Projeksiyon koordinat sistemleri Projeksiyon bozulmaları Silindirik projeksiyonlar Azimutal projeksiyonlar

Detaylı

GÜNLÜK (GÜNCE) www.dosyabak.com

GÜNLÜK (GÜNCE) www.dosyabak.com GÜNLÜK (GÜNCE) 1 GÜNLÜK Öğretmeye bağlı, gerçekçi anlatım türlerinden biri olan günlükler, bir kişinin önemli ve kayda değer bulduğu olayları, gözlem, izlenim duygu düşünce ve hayallerini günü gününe tarih

Detaylı

Yönler ve Yön Bulma. Yönler ikiye ayrılır.

Yönler ve Yön Bulma. Yönler ikiye ayrılır. Yönler ve Yön Bulma Nerede olduğumuzu anlatmak, bir yeri bulmak veya bulunduğu yeri tarif edebilmek için yönleri kullanırız. Yön, belli bir noktaya göre, bir yerin bulunduğu taraftır. Evimizin, okulumuzun,

Detaylı

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ AST101 ASTRONOMİ TARİHİ 2016-2017 Güz Dönemi (Z, UK:2, AKTS:3) 7. Kısım Doç. Dr. Kutluay YÜCE Ankara Üniversitesi, Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Romalılar Döneminde Bilim (devam) Romalılar

Detaylı

Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu nun bir kuruluşudur. Mahmutbey mh. Deve Kald r mı cd. Gelincik sk. no:6 Ba c lar / stanbul, Türkiye

Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu nun bir kuruluşudur. Mahmutbey mh. Deve Kald r mı cd. Gelincik sk. no:6 Ba c lar / stanbul, Türkiye Zehra Aydüz, 1971 Balıkesir de doğdu. 1992 yılında İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü nü bitirdi. Özel kurumlarda Tarih öğretmenliği yaptı. Evli ve üç çocuk annesi olan yazarın çeşitli dergilerde yazıları

Detaylı

kpss ğrencinin D ers D efteri genel yetenek genel kültür COĞRAFYA Kolay oku Hızlı düşün Kalıcı öğren PEGEM AKADEMİ

kpss ğrencinin D ers D efteri genel yetenek genel kültür COĞRAFYA Kolay oku Hızlı düşün Kalıcı öğren PEGEM AKADEMİ kpss genel yetenek genel kültür Ö ğrencinin D ers D efteri COĞRAFYA Kolay oku Hızlı düşün PEGEM AKADEMİ Kalıcı öğren Yazar: Önder Cengiz ÖĞRENCİNİN DERS DEFTERİ COĞRAFYA ISBN 978-605-364-979-3 Kitap içeriğinin

Detaylı

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2.

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2. Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2. Özel Konum 1. Türkiye nin Matematik (Mutlak) Konumu Türkiye nin Ekvatora ve başlangıç

Detaylı

6. Sınıf. Kazanım Değerlendirme Sınavı - 1. Birinci Ünite konularını kapsar.

6. Sınıf. Kazanım Değerlendirme Sınavı - 1. Birinci Ünite konularını kapsar. 4-)Aşağıdakilerden hangisi Bilimsel Araştırma Basamaklarından biri değildir? 1-) Aşağıdakilerden hangisi Sosyal Bilgiler dersinin bize kazandırdıklarından biri olamaz? A) Haklarımızı sorumluluklarımızı,

Detaylı

TÜRK DENİZ TİCARETİ TARİHİ SEMPOZYUM -V- PİRİ REİS (28.06.2013)

TÜRK DENİZ TİCARETİ TARİHİ SEMPOZYUM -V- PİRİ REİS (28.06.2013) Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi Journal Of Modern Turkish History Studies XIII/26 (2013-Bahar/Spring), ss. 301-315. TÜRK DENİZ TİCARETİ TARİHİ SEMPOZYUM -V- PİRİ REİS (28.06.2013) Kemal ARI*

Detaylı

PARALEL VE MERİDYENLER

PARALEL VE MERİDYENLER PARALEL VE MERİDYENLER Nasıl ki şehirdeki bir evi bulabilmek için mahalle, cadde, sokak ve ev numarası gibi unsurlara ihtiyaç varsa Yerküre üzerindeki herhangi bir yeri bulabilmek için de hayalî çizgilere

Detaylı

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN 3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (19 Ekim - 04 Aralık 2015 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her

Detaylı

ÖLÇME BİLGİSİ ALANLARIN ÖLÇÜLMESİ

ÖLÇME BİLGİSİ ALANLARIN ÖLÇÜLMESİ ÖLÇME BİLGİSİ ALANLARIN ÖLÇÜLMESİ Doç. Dr. Alper Serdar ANLI 5.Hafta ALANLARIN ÖLÇÜLMESİ Genel bir deyişle herhangi bir arazi parçasının şeklini ve büyüklüğünü belirtecek planın çıkarılabilmesi için gereken

Detaylı

UNESCO GENEL KONFERANSLARI TARAFINDAN İLAN EDİLEN ANMA VE KUTLAMA YILDÖNÜMLERİ

UNESCO GENEL KONFERANSLARI TARAFINDAN İLAN EDİLEN ANMA VE KUTLAMA YILDÖNÜMLERİ UNESCO GENEL KONFERANSLARI TARAFINDAN İLAN EDİLEN ANMA VE KUTLAMA YILDÖNÜMLERİ UNESCO Genel Merkezi nde iki yılda bir UNESCO Üyesi devletlerin katılımıyla gerçekleşen Genel Konferanslar sırasında, üye

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Odabaş

Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Odabaş Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Odabaş Bütün araştırmalar kendilerinden önce yapılan araştırmalara, bir başka deyişle, var olan bilgi birikimine dayanırlar. Bir araştırmaya başlarken yapılacak ilk iş, daha önce

Detaylı

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA COĞRAFİ KONUM COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA Yeryüzünün belli bir bölümünü FİZİKİ coğrafya BEŞERİ ve gösterir. EKONOMİK -Doğa olaylarını -Kıtalar coğrafya konu alır. -Ülkeler -İnsanlar ve -Klimatoloji

Detaylı

TOPOGRAFİK, JEOLOJİK HARİTALAR JEOLOJİK KESİTLER

TOPOGRAFİK, JEOLOJİK HARİTALAR JEOLOJİK KESİTLER TOPOGRAFİK, JEOLOJİK HARİTALAR JEOLOJİK KESİTLER Dersin ipuçları Harita bilgisi Ölçek kavramı Topografya haritaları ve kesitleri Jeoloji haritaları ve kesitleri Jeolojik kesitlerin yorumları Harita, yeryüzünün

Detaylı