KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ * SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ARAP DİLİ VE BELAGATİ PROGRAMI ARAPÇA DA NÂSİH FİİLLER YÜKSEK LİSANS TEZİ MUSTAFA IRMAK

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ * SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ARAP DİLİ VE BELAGATİ PROGRAMI ARAPÇA DA NÂSİH FİİLLER YÜKSEK LİSANS TEZİ MUSTAFA IRMAK"

Transkript

1 KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ * SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI ARAP DİLİ VE BELAGATİ PROGRAMI ARAPÇA DA NÂSİH FİİLLER YÜKSEK LİSANS TEZİ MUSTAFA IRMAK EYLÜL 2006 TRABZON

2 KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ * SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI ARAP DİLİ VE BELAGATI PROGRAMI ARAPÇADA NÂSİH FİİLLER MUSTAFA IRMAK Karadeniz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü nce Bilim Uzmanı (Temel İslam Bilimleri) Unvanı Verilmesi İçin Kabul Edilen Tez dir. Tezin Enstitüye verildiği tarih : Tezin sözlü savunma tarihi : Tezin danışmanı Jüri üyesi Jüri üyesi : Yrd. Doç. Dr. İlyas KARSLI : Yrd. Doç. Dr. Ahmet İshak DEMİR : Doç. Dr. Ahmet KOÇ Enstitü müdürü : Prof. Dr. Osman PEHLİVAN Eylül 2006 TRABZON

3 0.SUNUŞ 00. Önsöz İnsanı diğer canlılardan ayıran pek çok özellik vardır. Kuşkusuz bu özelliklerin en mükemmeli, insana bir lütuf olarak verilmiş olan dil kabiliyetidir. Bu sayede insan, karşısındakine duygu ve düşüncelerini aktararak onunla iletişim kurabilmektedir. Dil kabiliyeti, ilk insandan bu yana işlerliğini koruduğu gibi, bundan sonra da onun ayırıcı vasfı olmaya devam edecektir. Arapça, İslâm ın doğuşundan önce sadece Arap yarımadasında konuşulan yerel bir dil iken, Kur ân-ı Kerim in bu dili konuşan Hz. Peygambere indirilmesiyle bir din dili hüviyeti kazanarak evrenselleşmiştir. İslâm ın ilk dönemlerinden itibaren Arap olmayan müslümanlar Kur ân-ı Kerim i daha iyi anlayabilmek için Arapça öğrenmeyi dinî bir görev kabul etmişler ve bu hususta büyük gayret sarfetmişlerdir. Arapçaya olan bu ilgi, bugün de sürmekte ve dünyanın her tarafında bu dil öğrenilmekte ve öğretilmektedir. Bir dili bilimsel anlamda öğrenebilmek için öncelikle o dilin gramerini öğrenmek gerektiği açıktır. Bu vesileyle incelediğimiz Arapçada Nâsih Fiiller isimli tezimiz, bir giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında dil ve Arapça ile ilgili kısa bilgiler alt yapı sadedinde sunulmuş ve asıl konulara hazırlık olarak nâsih fiil ve nâkıs fiil in tanımı yapılarak genel nitelikli bilgiler verilmiştir. Birinci bölümde kâne grubu, ikinci bölümde kâde grubu, üçüncü bölümde ise zanne grubu nda yer alan fiiller yapısal ve anlamsal özellikleri açısından incelenmiştir. Çalışmalarım esnasında yol gösteren hocam Yrd. Doç. Dr. İlyas KARSLI ya, değerli katkılarda bulunan Öğr. Gör. Dr. R. Resul SEVİNÇ e, jürimde yer alan Doç. Dr. Ahmet KOÇ ve Yrd. Doç. Dr. Ahmet İshak DEMİR e, teknik desteğinden yararlandığım Öğr. Gör. Dr. Cengiz BATUK a ve sıcak ilgilerinden dolayı Arş. Gör. Bayramali NAZIROĞLU ve Arş. Gör. Ümit ERKAN a teşekkür ederim. Rize, Ekim 2006 Mustafa IRMAK III

4 01. İçindekiler 0.SUNUŞ...III 00. Önsöz...III 01. İçindekiler... IV 02. Özet... VII 03. Summary...VIII 04. Kısaltmalar... IX GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM 1. GRUBU Genel Özellikler Şartlı Amel Etme Bakımından Grubu Çekim Bakımından آان Grubu ve Özellikleri Nâkıs Fiil Olarak Kullanılması Bileşik Zamanların Hikâye Tarzını Kurması Bileşik Zamanların Rivayet Tarzını Kurması Bileşik Zamanların Şart Tarzını Kurması İsimlerin Fiil Görevinde Kullanılmasını Sağlaması/Ek Fiil Çeşitli Kalıplarda ve Deyimlerde Yer Alması Tam Fiil Olarak Kullanılması ve Özellikleri Nâkıs Fiil Olarak Kullanılması İstisna Edatı Olarak Kullanılması...43

5 122. Çeşitli Kalıplarda Yer Alması Kullanıldığı Diğer Yerler ve Özellikleri Nâkıs Fiil Olarak Kullanılması Tam Fiil Olarak Kullanılması Anlamında Kullanılan Tam Fiiller vb. Fiiller Nâkıs Fiil Olarak Kullanılmaları Sürerlik Eylemi İfade Etmeleri Tam Fiil Olarak Kullanılmaları vb. Fiillerle Aynı Anlamda Kullanılan Tam Fiiller Diğer Nâkıs Fiiller , ve Fiilleri ve Fiilleri ve Özellikleri Grubunda İsim ve Haberin Özellikleri Birden Fazla Haber Almaları Haberin Başına Bazı Harf ve Edatların Gelmesi Grubunda Unsurlar Arasında Takdîm-Te hîr Grubunda Hazf Grubundaki Fiillerin Zâid Olması...84 İKİNCİ BÖLÜM 2. GRUBU Genel Özellikler Yaklaşma Fiilleri Yapı Bakımından Yaklaşma Fiilleri...95 V

6 211. Anlam Bakımından Yaklaşma Fiilleri Ümit/Recâ Fiilleri Yapı Bakımından Recâ Fiilleri Anlam Bakımından Recâ Fiilleri Başlama Fiilleri Yapı Bakımından Başlama Fiilleri Anlam Bakımından Başlama Fiilleri ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 3. GRUBU Ef âl-i Kulûb ve Genel Özellikleri Yapı Bakımından Ef âl-i Kulûb Amel Etmeleri/İ mâl Amel Etmemeleri/İlgâ Amelin Askıda Kalması/Ta lîk İlgâ ve Ta lîk Arasındaki Farklar Anlam Bakımından Ef âl-i Kulûb Zan Fiilleri Bilgi Fiilleri Ef âl-i Tahvîl SONUÇ VE DEĞERLENDİRME YARARLANILAN KAYNAKLAR a.kitaplar b. Makale ve Bildiriler ÖZGEÇMİŞ VI

7 02. Özet Arapçada Nâsih Fiiller isimli çalışmamız bir giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde kâne grubu yapısal ve anlamsal özellikleri açısından incelenmiştir. İkinci bölümde, kâde grubu yapısal ve anlamsal özellikleri açısından incelenmiştir. Üçüncü bölümde zanne grubu yapısal ve anlamsal özellikleri açısından incelenmiştir. Sonuç bölümünde ise çalışmada ulaşılan sonuçlar ve önemli görülen bazı noktalar vurgulanmıştır. VII

8 03. Summary Our study namely Nâsih Verbs in Arabic Language, has consisted of an introduction and three chapters. In the first chapter, we have dealt with Kanah and her sisters from the point of view of morphology and semantics. In the second chapter we have dealt with kadah and her sisters from the point of view of morphology and semantics. In the third chapter we have dealt zanna and her sisters from the point of view of morphology and semantics. In the conclusion, we have emphasized the main results and important points we have reached. VIII

9 04. Kısaltmalar a.e. : Aynı eser a.g.e. : Adı geçen eser a.g.m. : Adı geçen makale a.mlf. : Aynı müellif AÜFEF : Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi AÜİFD : Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi a.y. : Aynı yer b. : Bin, ibn bk. : Bakınız c. : Cilt DİA : Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, İstanbul, ed. : Editör İFAV : Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı KTÜ : Karadeniz Teknik Üniversitesi m. : Milâdî nr. : Numara nşr. : Neşreden s. : Sayfa sy. : Sayı SÜFEFD : Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dergisi SÜİFD : Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi trc. : Tercüme eden ts. : Tarihsiz vb. : Ve benzeri v. dğr. : Ve diğerleri ys. : Basım yeri yok IX

10 GİRİŞ İnsanın insan olmasını sağlayan ve onu diğer canlılardan ayıran temel özelliklerin başında düşünme ve konuşma kabiliyetleri gelir. İnsan bu özellikleri sayesinde diğer canlılara ve doğaya hükmedebilmiştir. Belirli bir düzen içinde düşünebilme ve bu düşünceleri diğerleriyle paylaşma arzusu, dil denilen soyut iletişim sistemiyle olabilmektedir. Bundan dolayıdır ki dil, toplumların iletişim aracı olmuştur. Bu iletişim aracını kullanmak ve ondan yararlanmak teknolojik ya da bilimsel olarak gelişmiş olmaya ya da olmamaya bağlı değildir. En ilkel şartlarda yaşayan toplumun bir dili olduğu gibi, bilgi çağını yaşayan bir toplumun da dili vardır 1. Dil, düşüncelerin iletimi için sözün kullanımına dayanan özel bir toplumsal kurum olarak değerlendirilebilir 2. Ulusların kültürünün de aynası olan dil, insanın ve uygarlığın en önemli belirtisi ve aracıdır 3. Dil, insanın evrene bakışını, onu bütün ve parçalar olarak algılama biçimini belirlemekte, en azından bunun için önemli katkıda bulunmaktadır 4. Arapça, 14 asırdır kelimeleri, terkipleri ve grameriyle, olduğu gibi kalabilmiş, yaşayan tek dünya dilidir 5. Fasih Arapça ve diğer Arap lehçeleri denilen dil, büyük dil grupları içinde Sâmî dilleri denilen grubun bir dalıdır 6. Sâmî dilleri deyince akla Arap yarımadasının güney kesimine yerleşmiş olan kavimlerin lehçeleri gelir. Arapça, Habeşçe ile beraber Güneybatı Sâmî Diller grubunu oluşturmaktadır 7. Arapça, Sâmî dillerin en genci ve genel olarak aslına en yakın olanıdır. Ayrıca coğrafî durum ve çöl hayatının yeknesak benzerliği bakımından da tıpkı Araplar gibi, bazı hallerde V. Doğan Günay, Dil ve İletişim, İstanbul, 2004, s. 9. Jean Perrot, Dilbilim, trc. Emel Ergun, İstanbul, 1998, s. 9. Doğan Aksan, Her Yönüyle Dil, Ankara, 1995, s. 13. Muhammed Âbid, el-câbirî, Arap-İslam Aklının Oluşumu, trc. İbrahim Akbaba, İstanbul, 2000, s. 76. a.y. Mustafâ Sâdık er-râfi î, Târîhu âdâbi l- Arab, Beyrût, 1974, I, 74; Mehmed Fehmî, Târîh-i edebiyat-ı Arabiyye, İstanbul, 1913, s. 79; Cevâd Alî, el-mufassal fî târihi l- Arab kable l-islâm, Bağdâd, 1993, VIII, 525; Hannâ el-fâhûrî, el-câmi fi târihi l-edebi l- Arabî, Beyrût, 1986, I, 49. er-râfi î, a.y.; Ahmet Subhi Furat, Arap Edebiyatı Tarihi, İstanbul, 1996, I,

11 2 ilk Sâmî karakterini korumuş ve diğer Sâmî toplulukların dillerinden daha fazla yayılmıştır 8. Din, semâvî olsun beşerî olsun, ona inanan toplumun dilinde derin izler bırakan en güçlü motiflerden biridir 9. Arapça, İslam ın yayılmaya başladığı ilk yıllardan itibaren bütün İslam toplumlarınca önemsendiği gibi, müslüman Türk milletinin de önem verdiği bir dil olmuştur. Arap dilinin bu denli ilgi görmesi, onun salt bir dil olma özelliğinin ötesinde, müslümanların temel metinlerinin bu dille yazılmasından ve bir kısım ibadetlerini bu dilden bağımsız yapamayışlarından, başka bir ifadeyle, bu dilin bir din dili olmasından kaynaklanmaktadır. Nitekim bu dilin kazandığı dinî boyut, onun önemini daha da artırmış ve onu yüzyıllarca kendi toplumu dışındaki halkların da ilgi odağı haline getirmiştir 10. İlk Arap dili çalışmalarının başlamasına neden olan en önemli faktörler, şüphesiz, Kur ân ın doğru okunması ve Arapların yabancı milletlerle karışması sonucunda büyük bir yaygınlık kazanan lahn 11 olayıdır. Nahiv sayesinde dil bozulmaktan, Kur ân da okunmasındaki hatalardan ve manâlarının tahrif edilmesinden korunmuş, mevâlînin bir yandan Kur ân, bir yandan da ilim ve anlaşma dili olan Arapçayı öğrenmeleri kolaylaşmıştır 12. Arap grameri, kelimelerin yapılarından bahseden sarf ilmi ve bu kelimelerin cümle dizisi halindeyken özelliklerini anlatan nahiv ilmi olmak üzere ikiye ayrılır 13. Sarf ve nahiv ilmi başlangıçta iç içe girmiş bir ilim iken sonraları birbirinden ayrılmış ve bağımsız birer ilim dalı olarak tahsil edilmeye başlanmıştır Kenan Demirayak-Ahmet Savran, Arap Edebiyatı Tarihi: Cahiliye Dönemi, Erzurum, 1993, s. 6. Hilmî Halîl, el-muvelled fi l- Arabiyye, Beyrût, 1985, s. 34. Yakup Civelek, Arap Dilinde İ rab Olgusu, Ankara, 2003, s. 7; Furat, Arap Edebiyatı Tarihi, I, 45. Lahn: Dilde ve kıraatte hata yapmak demektir. Buna göre, kelimelerin yapısında ve i râbında hata etmeye lahn denildiği gibi, Kur ân okurken, harflerin zât ve sıfatlarında hata yapmaya ve yapılan hatalara da lahn denir. Bk. Abdurrahman Çetin, Lahn, DİA, XXVII, s. 55. Selami Bakırcı-Kenan Demirayak, Arap Dili Grameri Tarihi, Erzurum, 2001, s. 29. Ignace Goldziher, Arap Dili Mektepleri, çev. Süleyman Tülücü, AÜİFD, IX, 330. Nihad M. Çetin, Arabistan (Dil), DİA, III, s. 296.

12 3 Arapçada Nâsih Fiiller isimli tezimiz bir gramer çalışmasıdır. Bu konunun seçilmesindeki amaç, hem şahsî gelişimi sağlamak hem de Arap gramerini detaylı bir şekilde öğrenmek isteyenlerin, nâsih fiiller hakkında bilgiye daha kolay ulaşmalarını sağlamaya yardımcı olmaktır. Bir gramer konusu olması ve şahsî katkının sınırlılığı dolayısıyla tezin metodu, konunun tespit ve tasvirinden ibarettir. Arapçanın pek çok millet tarafından benimsenmesi, bu dilin doğal olarak, diğer dillerle kıyaslanmayacak kadar geniş inceleme ve tahlillere tâbi tutulması sonucunu doğurmuştur. Bu anlamda Arapçanın, üzerine felsefe bina edilen ve farklı ekoller tarafından temsil edilebilmiş tek dünya dili olduğu söylenebilir. Bu durum pek çok olumlu yönüyle beraber, bazı olumsuz yönleri de bünyesinde barındırmaktadır. Bu durumun tezimize yönelik olumsuz tarafı ise, konumuzla ilgili gramer tahlillerinin hepsini bu çalışmanın sınırları içerisinde ifade etmenin imkânsızlığıdır. Esasında bu ağır ve detaylı gramatik tahliller, bugünkü Arapça öğrenicileri için çok büyük bir anlam da ifade etmemektedir. Dilin tartışılmadık yönünü bırakmayan ve hemen her meselede bir ihtilafa rastlanan bu konulara bu sebepten dolayı yer verilmemiştir. Ancak bu tahlillerden hepten de uzak durulmamış, sadece ihtiyaca cevap olacak kadar bilgi verilmeye çalışılmıştır. Çalışma bir Arapça gramer çalışması olduğu için temel kaynaklarını klasik Arap dili eserleri oluşturmaktadır. Bu bağlamda, ilk olması itibariyle Sîbeveyhi nin (ö.180/796) el- Kitâb ından başlamak üzere, son dönemlerde yazılan nahiv kaynaklarına varıncaya kadar başlıca eserler taranmış ve bir eski-yeni sentezi yapılmaya çalışılmıştır. Burada işlenenler fiil ve netice itibariyle kelime olduklarından dolayı sözlüklere de sıklıkla başvurulmuştur. Tezin muhtevası, işlenen konuların daha iyi anlaşılmasını sağlamak için bol örnek sunmayı gerektirmektedir. İncelenen fiiller, yapısal ve anlamsal özellikleri açısından ele alınmış ve örnekler çerçevesinde konunun pekiştirilmesi amaçlanmıştır. Bu örnekler seçilirken, temel kaynak olması itibariyle Kur ân-ı Kerim e özellikle müracaat edilmiştir. Bu da pek çok ayetin kullanılması sonucunu doğurmuştur. Yine konuya uygun şiirlerden de azımsanmayacak miktarda örnek sunulmuştur. Şairlerin ismi tespit edilebildiği sürece zikredilmiş, anonim olanlar ise şair ismi zikretmeden verilmiştir. Bunların dışında günlük dilden örneklere de sıkça yer verilmiştir. Ancak hacmi artırma endişesinden dolayı, örnek sayısının mecbur kalınmadıkça ikiyi geçmemesine dikkat edilmiştir.

13 4 Asıl konuya geçmeden önce konuyla ilgili temel bazı kavram ve hususlara değinmekte yarar vardır. Nâsih Fiiller: Bilindiği gibi Arapçada cümle, temel olarak isim cümlesi ve fiil cümlesi olarak iki kısımda incelenmektedir. Fiil cümlesinin ögeleri; fiil, fâil ve mef ûl olmak üzere üç, isim cümlesinin temel ögeleri ise mübteda ve haber olmak üzere iki tanedir. Konumuz olan nâsih fiiller ise doğrudan isim cümlesiyle ilgilidir. Arapçada, isim cümlesinin önüne gelip, mübteda ve haberin konumunu ve i râb yapısını değiştiren unsurlara nevâsih denmektedir. Nevâsih de fiiller ve harfler olmak üzere iki kısımda incelenmektedir 15. Bizim konumuz sadece fiillerdir. Nâsih fiiller grubu, آاد grubu ve ظن grubu olmak üzere üç kısımdan oluşmaktadır. İlk iki kısım kendi arasında bir bütün oluşturmakta ve nâkıs fiiller olarak isimlendirilmektedir. Bu üç grubun hepsinden birer i râb örneği sunmak suretiyle cümleye etkilerini şu şekilde göstermek mümkündür: 1. Ahmet öğrenciydi. : İsmini ref, haberini nasb eden nâsih/nâkıs mâzî fiildir. Fetha üzere mebnîdir. : nin ismidir. Merfû dur. Ref alâmeti zâhir zammedir. : nin haberidir. Mansûbdur. Nasb alâmeti zâhir fethadır. 2. Hırsız neredeyse kaçmak üzere. : İsmini ref, haberini nasb eden nâsih/nâkıs mâzî fiildir. Fetha üzere mebnîdir. : nin ismidir. Merfû dur. Ref alâmeti zâhir zammedir. : Merfû bir muzâri fiildir. Fâili gizli bir zamirdir ve olarak takdir edilir. Cümle olarak nin haberi olduğu için mahallen mansûbdur. 15 Abbâs Hasan, en-nahvu l-vâfî, Mısır, 1966, I, 543.

14 5 3. Kurtuluşun yakın olduğunu sandım. : İki mef ûl alan nâsih bir fiildir. Harekeli ref zamiri bitiştiği için sükûn üzere mebnîdir. zamiri de ismi olduğundan merfû dur. : nâsih fiilinin birinci mef ûlüdür. Mansûbdur. Nasb alâmeti zâhir fethadır. : nâsih fiilinin ikinci mef ûlüdür. Mansûbdur. Nasb alâmeti zâhir fethadır. Yukarıda ilk iki grubun ortak adının nâkıs fiiller olduğu zikredilmişti. Kaynaklarda bu başlık terimleşmiş ve böylece kullanılır olmuştur. Dolayısıyla tezimizde ilk iki grupta yer alan fiilleri incelerken bu ismi kullanmayı tercih ettik. Bu bağlamda, nâkıs fiil kavramı hakkında da temel bazı bilgiler sunmak yararlı olacaktır. Nâkıs Fiiller: Tam fiillerin 16 aksine, manâsı sırf merfû bir isim zikretmekle tamamlanmayan ve bir mansûb habere ihtiyaç duyan fiillere nâkıs fiiller denir 17. Meselâ,. Soğuk şiddetliydi. Bu cümle. Soğuk şiddetlidir şeklindeki isim cümlesinin önüne nâkıs fiil getirmekle elde edilmiştir. Burada kelimesi nâkıs fiilin ismi olarak merfû, kelimesi ise nâkıs fiilin haberi olarak mansûbdur. Nâkıs fiiller isim cümlesinin önüne gelerek mübtedayı isimleri olarak ref, haberi de kendi haberleri olarak nasbederler. Yine isim cümlesinin önüne gelmekle onun isnadını sınırlı bir zaman ve durumla kayıtlarlar. Meselâ, Öğrenci çalışkandır. Öğrenci çalışkan değildir gibi Tam Fiil: Merfû bir isim zikretmekle manâsı tamamlanan ve bir mansûba ihtiyaç duymayan fiildir. Sîbeveyhi ve cumhura göre, tamlıktan maksat eylem ve zaman bildirmesidir. Bk. Muhammed Hassân eş- Şurrâb, Mu cemu ş-şevâridi n-nahviyye ve l-fevâidi l-luğaviyye, Dimaşk, 1990, s. 88. eş-şurrâb, a.g.e., s. 446; Muhammed Husnî el-muğâlise, en-nahvu ş-şâfî, Beyrût, 1991, s Bir de sarf yönünden sonu illet harfi ile biten ve بدا gibi nâkıs fiiller vardır ki, onların bu konuyla alakası yoktur. Hasan Akdağ, Arap Dilinde Edatlar, Tekin Kitabevi, ys., ts., s. 50. Reşîd eş-şertûnî, Mebâdiu l- Arabiyye, Dersaâdet, ts., IV, 208; Mustafâ el-galâyînî, Câmi u d-durûsi l- Arabiyye, Beyrût, 1983, II, 275; Muhammed el-antâkî, el-minhâc fi l-kavâ id ve l-i râb, Beyrût, 1985,

15 6 Bu fiillerin neden ismini ref, haberini nasb ettiğine dair bir soruya şöyle cevap verilebilir. Bunlar netice itibariyle fiil olduklarından, kendilerinden sonra gelecek unsurların da diğer fiillerden sonra gelen unsurların tâbi olduğu kurallara tâbi olması gerekir. Eğer bu fonksiyonları yok sayılırsa, atıf olmaksızın kendilerinden sonra iki merfû isim gelmiş olur ki bu da tam fiillerde benzeri görülmeyen bir durumdur. Dolayısıyla bu iki isimden birinin merfû yapılarak fâile benzetilmesi, diğerinin de nasbedilerek mef ûle benzetilmesi gerekir 19. Nâkıs fiillerin neden bu isimle anıldıkları konusunda çeşitli görüşler serdedilmiştir. a. Yaygın olan görüşe göre, tanımından da anlaşılacağı gibi, merfû larıyla yetinmeyip mansûb bir habere ihtiyaç duymaları bu isimlendirmenin temelini teşkil etmektedir. Bunlarda zaman vardır, fakat eylem yoktur. Bu nedenle tam fiillerdekinin aksine anlamları merfû isimleriyle tamamlanmaz. Meselâ, gibi tam bir fiili cümlesinde kullandığımız zaman kelimesiyle birlikte manâ tamamlanmış olur. Çocuk sevindi. Fakat denildiği zaman her ne kadar Hava idi diye eksik bir manâ ifade etse de ikinci ismini, yani mansûbunu almadıkça ne olup ne olmadığı belli değildir. Manâ eksik kalır. b. Diğer bir görüşe göre ise bu fiiller, bir eylem bildirmediklerinden dolayı bu ismi almışlardır 20. c. es-sâmarrâî, bu babda yer alan fiillerin nâkıs fiil olarak isimlendirilmesinin doğru olmadığını savunmaktadır. Ona göre, şayet bu fiiller, mansûb isme duyduğu ihtiyaçtan dolayı böyle adlandırılmışsa müteaddî fiiller de manânın tamamlanması için mansûba ihtiyaç duyarlar. Dolayısıyla onlar nâkıs olarak değerlendirilmezken bu grubun böyle değerlendirilmesi doğru değildir ve bu isim rasgele seçilmiştir s. 41; Antuvân ed-dahdâh, Mu cemu kavâ idi l-luğati l- Arabiyye, nşr. Corc Mitrî Abdulmesîh, Beyrût, 1989, s Muhammed b. Abdullâh el-varrâk, İlelu n-nahv, er-riyâd, 1999, s Celâleddîn es-suyûtî, el-eşbâh ve n-nezâir fi n-nahv, Beyrût, 1985, III, 329; Abbâs Hasan, en-nahvu lvâfî, I, 544 ( 3 nr. lı dipnot); Yusuf Uralgiray, Arabça İlk ve İleri Dilbilgisi, er-riyâd, 1986, I, 183. İbrâhîm es-sâmarrâî, el-fi lu zemenuh ve ebniyetuh, Beyrût, 1986, s. 56.

16 7 Nâkıs fiillerin çoğu, mâzî, muzâri, masdar ve emir sıygalarıyla isim cümleleri üzerinde aynı etkiyi gösterir. Meselâ,. Çalışkan sevinçli oluyor,. Edepli ol ve. Çalışkan olman senin için daha hayırlıdır gibi. Fakat nâkıs fiilin masdarı ismine izafe edildiğinde lâfzen mecrûr, mahallen merfû olur. Meselâ,. Kardeşinin kaprisli olmasına şaşırdım gibi 22. Nâkıs fiiller hakkında, masdara delalet etmedikleri fikrinden hareketle fiil-harf tartışması çokça cereyan etmiştir. Bu konudaki görüşleri şöyle özetleyebiliriz: a. Çoğunluk tarafından kabul gören, zamir ve müenneslik tâ sı alabilmeleri ve pek çoğunun çekimlenebilmesinden hareketle bunların fiil olduklarıdır 23. İbn Ya îş (ö.643/1245), fiil olarak değerlendirilmelerini gerektiren bir diğer yön daha zikretmektedir. O da fiillerin aldığı, ve gibi edatları bu fiillerin de almasıdır 24. b. el-enbârî (ö.577/1181), bir masdara, yani eyleme delalet etmediklerinden dolayı bu grubun fiil değil harf olduğunu zikretmiştir 25. c. Diğer taraftan nâkıs fiillerin çoğunluğunun eksik çekimli olmasını, de olduğu gibi zâid olarak kullanılabilmelerini ve fiilin başına gelmelerini gerekçe göstererek edat olarak değerlendirilmeleri gerektiğini ileri sürenler de olmuştur. Buna karşın nâsih fiillerin bir diğer grubu olan grubu, hem çekimli hem de müteaddî ve lâzım olarak kullanılabilmeleri açısından edat sayılmamıştır 26. Bütün bu tartışmalar neticesinde nâkıs fiillerin hem mansûba ihtiyaç duymaları hem de oluş bildirmeyip yalnızca zaman ifade etmeleri açısından nâkıs olduklarını söylemek mümkündür Bahâuddîn Abdullâh İbn Akîl, Şerhu İbn Akîl alâ Elfiyyeti İbn Mâlik, ys., 1962, I, 234; eş-şertûnî, Mebâdiu l- Arabiyye, IV, 29; el-galâyînî, Câmi, II, 279; Uralgiray, Arabça Dilbilgisi, I, 178. Ebu l-berekât el-enbârî, Esrâru l- Arabiyye, nşr. Fahr Sâlih Kudâre, Beyrût, 1995, s. 85. Ebu l-bekâ el- Ukberî, el-lubâb fî ileli l-binâ ve l-i râb, Beyrût 1995, s. 164 (1 nr. lı dipnot). el-enbârî, a.g.e., s. 55; es-sâmarrâî, el-fi lu zemenuh, s. 55. Temmâm Hassân, el-luğatu l- Arabiyye; ma nâhâ ve mebnâhâ, Mısır, 1985, s el-muğâlise, en-nahvu ş-şâfî, s. 192; es-sâmarrâî, el-fi lu zemenuh, s. 54.

17 8 Nâkıs fiillerin genel olarak grubu ve grubu olmak üzere iki kısımda değerlendirildiğini zikretmiştik. Kaynaklardaki tam ifadesi ise ve şeklindedir 28. Tezin ilk iki bölümünü bu fiil grupları oluşturmaktadır. Üçüncü bölümde ise nâsih fiillerin üçüncü kısmı olan grubu incelenecektir. 28 kız kardeş kelimesinin bu fiiller için kullanılması istiâre-i musarraha türünden bir edebi sanattır. Bk. Ahmed b. Ahmed es-sucâ î, Hâşiye ala Şerhi Katri n-nedâ ve belli s-sadâ, el-kâhire, 1939, s. 68. İstiâre-i Musarraha: Türkçede açık istiare denilen bu tür, rükünleri içerisinde sadece müşebbehun bih (kendisine benzetilen) zikredilmiş olan istiâredir. Hikmet Akdemir, Belâgat Terimleri Ansiklopedisi, İzmir, 1999, s Burada da kendisine benzetilen olarak sadece آان ve آاد zikredilmiş, benzeyen konumundaki diğer fiiller zikredilmemiştir.

18 BİRİNCİ BÖLÜM 1. GRUBU Bu grubun en bilinenleri ل ي س olmak üzere on üç fiildir. anlamında kullanılabilen tam fiiller ve anlamındaki fiili de bunlara eklenebilir 29. Bu fiillerin ye izafe edilmesi, nin grubun temel fiili olmasından dolayıdır. Nahiv bilginleri, bu fiilin kullanım alanının geniş olması ve diğer fiillerden daha yaygın olarak kullanılması gibi sebeplerden dolayı grubun bu isimle anıldığını zikretmişlerdir 30. Sîbeveyhi yalnızca,, ve yi zikretmiş, kalanlarından ise ve bunlara benzeyen, diğer habere muhtaç fiiller diye söz etmiştir 31. Dolayısıyla bu konuda kesin bir sayı vermek mümkün görünmemektedir. Bazen, gibi birçok tam fiil de nâkıs fiil manâsı içerebilmektedir 32. Bu fiillere ilerleyen bölümlerde temas edilecektir. Bu fiillerden özellikle, almaktadır Genel Özellikler ve Arapçada en çok kullanılan fiiller arasında yer grubunda yer alan fiillerin tamamında ortak olarak değerlendirilebilecek hususlar vardır. Bu özelliklerin en önemlileri şunlardır: Abbâs Hasan, en-nahvu l-vâfî, I, 545. el- Ukberî, el-lubâb, I, ; es-suyûtî, el-eşbâh, III, 118; es-sucâ î, Hâşiye, s. 68. Abdurrahmân el-câmî, el-fevâidu z-ziyâiyye, İstanbul, 1882, s Ebu l-kâsım Mahmûd b. Umer ez-zemahşerî, el-mufassal fî ilmi l-luğa, Beyrût, 1990, s. 314; el-câmî, a.y. Nusreddin Bolelli, Arapça İmlâ Kuralları, İstanbul, 1999, s. 325.

19 10 1. İsimlerinin şibh-i cümle olmaması ve amellerinin mâzî fiille sınırlı olmayıp, diğer türevlerini de kapsaması. 2. İsimlerinin kendilerinden sonra gelmesi kaydıyla amel etmeleri. 3. Haberlerinin inşâî cümle 34 olmaması. Meselâ,. şeklinde bir kullanım doğru olmaz. İnşâî cümlenin talebî ya da gayr-i talebî olması arasında ise fark yoktur. Talebî olan bu cümlenin yanı sıra gayr-i talebî olan. cümlesi de bu anlamda doğru bir kullanım değildir 35. Çünkü bu fiiller, geçmiş zamanda gerçekleşen bir vasıflanmayı ifade ederler. Haberin inşâî olması, vasıflanmanın mâzî zamanda gerçekleşmesine zıttır. Bu durumda cümlenin sonu ve başı birbirine uymamaktadır İsim ve haberin birlikte zikredilmiş olması. İkisinin birlikte hazfedilmesi ya da dışındakilerde birinin hazfedilmesi kesinlikle doğru değildir. Umumiyet bildiren nekre olduğunda haberlerinin hazfi câizdir. Fakat bu hususta nin kendine has özellikleri vardır. İlerleyen kısımlarda bu konuya değinilecektir. 5. İsimleri soru anlamı içerdiğinde, haberlerinin kendilerinin önüne geçememesi. Meselâ, ya da şeklinde bir kullanım doğru değildir. Çünkü ve olumsuzluk bildiren iki harftir. Bulundukları her cümlenin başında yer alırlar. Dolayısıyla herhangi bir unsurun onların önüne geçirilmesi doğru değildir İnşâî Cümle: Yalana ve doğruya ihtimali olmayan sözdür. Meselâ. Misafirine ikramda bulun cümlesinin doğru veya yalan olma ihtimali yoktur. İnşâ cümlesi talebî ve gayr-i talebî olmak üzere ikiye ayrılır. Talebî cümle, söylendiği esnada kendisiyle bir istekte bulunulan sözdür. Gayr-i talebî cümle ise, söylendiği esnada kendisiyle bir istekte bulunulmayan sözdür. Celâleddîn Muhammed el-kazvînî, el- Îzâh fî ulûmi l-belâğa, nşr. Şeyh Behîc Gazâvî, Beyrût, 1993, s. 130; Akdemir, Belâgat Terimleri, s es-suyûtî, Hem u l-hevâmi fî şerhi Cem i l-cevâmi, nşr. Abdusselâm Muhammed Hârûn- Abdul âl Sâlim Mekrem, el-kâhire, 2001, II, 72; Abbâs Hasan, en-nahvu l-vâfî, I, 546. Muhammed b. Alî es-sabbân, Hâşiyetu s-sabbân alâ Şerhi l-eşmûnî alâ Elfiyyeti İbn Mâlik, el- Kâhire, 1918, I, 226.

20 11 6. Eğer fiillerin önünde masdariyye sı varsa bu durumda bu fiillerin önüne hiçbir şey geçemez. Çünkü masdariyye sı sadru l-kelâm 37 olduğundan önüne başka bir unsur kabul etmez. 7. dışındakilerin haberlerinin mâzî fiil cümlesi olmaması 38. Bir diğer mesele de haberin, nâkıs fiilin isminden ve tâbilerinden biliniyor olmamasıdır. Mübtedanın haberinde de bu şart geçerlidir. Meselâ,. ya da. şeklinde bir kullanım doğru değildir Şartlı Amel Etme Bakımından Grubu grubunda yer alan fiillerden bir kısmının amel etmesi için bir takım şartlar gerekmektedir. Bu açıdan bu fiiller iki kısımda incelenmektedir: a. Şartlı Amel Edenler: ve fiillerinin amel etmesi için önlerine lâfzen veya takdiren bir olumsuzluk edatının gelmesi gerekmektedir. Nehy/yasaklama ve dua da olumsuzluğa benzer kabul edilmekte ve bu fiillerin amel etmesi için kullanılabilmektedir. Meselâ,. Zeyd hâlâ ayaktadır cümlesinde harfi lafzî bir olumsuzluk edatıdır.. Musa bize dönünceye kadar, ona ibadet etmeye devam edeceğiz dediler 40 ayetinde de gibi olumsuzluk bildiren bir edatla kullanılmıştır.. Dediler ki: Vallahi sen, Yusuf u ana ana hasta olacaksın yahut öleceksin 41 ayetinde ise takdir şeklindedir.. Allah ı anmayı unutma cümlesinde nehy/yasaklama bildiren لا kullanılmıştır Bazı kelimeler ister mübteda ister haber isterse mef ûl vb. konumda olsun cümlenin başında bulunurlar ve cümlenin diğer unsurları hiçbir şekilde bunların önüne geçemez. Sadru l-kelam olarak isimlendirilen bu lafızlar; soru isimleri, şart isimleri, taaccub sı, haberiyye, i آم zamir-i şa n, başlangıç lâm ına bitişmiş olan ve haberine fâ bitişmiş mevsûlden oluşur. Bk. Muhammed el-aşkar, Mu cemu ulûmi l-luğati l- Arabiyye, Beyrût, 1995, s Abbâs Hasan, en-nahvu l-vâfî, I, 547. a.e., I, 546. Tâhâ 20/91.

21 12 Dua edatları olarak da ve edatları kullanılır. Bu eklerin muhatap için dua etme anlamı barındırması gerekir.. Başarı her yerde rehberin olsun.. Her türlü hileye karşı Allah sana yardım etsin! Dua ifade eden harfi hem mâzî hem de muzâri için kullanılabilirken, edatı yalnızca muzâride kullanılabilmektedir 43. fiili şartlı kullanılıyorsa da onu bu hususta diğerlerinden ayıran bir incelik bulunmaktadır. Bu fiilin de amel edebilmesi için önüne harfini alması zorunludur. Fakat bu, diğerlerinden farklı olarak olumsuzluk sı değil, masdariyye zarfiyye sıdır. Meselâ,. Yaşadığım sürece bana namazı ve zekâtı emretti 44 ayetinde olduğu gibi. b. Şartsız Amel Edenler: Grubun geri kalan kısmı, amel etmek için herhangi bir şarta ihtiyaç duymamaktadır 45. gerekmez. fiilinin zaten kendisi olumsuzluk bildirdiği için olumsuzluk edatı alması ليس harfi de masdariyyedir ve masdariyyenin önüne olumsuzluk ما nin مادام önündeki getirilmez Yûsuf 12/85. İbn Hişâm el-ensârî, Şerhu Şuzûri z-zeheb, nşr. M. Muhyiddîn Abdulhamîd, ys., ts., s. 184; İbn Akîl, Şerh, I, 228; Abdulğanî ed-dakr, Mu cemu l-kavâ idi l- Arabiyye fî n-nahv ve t-tasrîf, Dimaşk, 1993, s İbn Hişâm el-ensârî, Şerhu Katri n-nedâ ve belli s-sadâ, nşr. M. Muhyiddîn Abdulhamîd, ys., ts., s. 128; Abbâs Hasan, en-nahvu l-vâfî, I, 562 (2 nr. lı dipnot). Meryem 19/31. İbn Hişâm, Şerhu Şuzûri z-zeheb, s. 184; İbn Akîl, a.g.e., I, 228; el-muğâlise, en-nahvu ş-şâfî, s İbn Usfûr el-işbîlî, Şerhu Cumeli z-zeccâcî, Beyrût, 1999, I, Abbâs Hasan şartsız amel edenler diye ayrılan kısmın da kendi içerisinde bazı şartlar ihtiva ettiği ve bunları ihmal etmenin doğru olmadığı fikrinden hareketle bu ayırımın sağlıklı olmadığı görüşündedir. Abbâs Hasan, en-nahvu l-vâfî, I, 567.

22 Çekim Bakımından Grubu a. Mâzîden Başka Çekimi Olmayanlar: Bunlar ve olmak üzere iki tanedir. nin bu kısımda yer aldığı konusunda ittifak varken, fiilini bu gruba sokanlar el-ferrâ ve müteahhirûn âlimlerinin büyük kısmıdır. gibi kullanımlar, nâkıs fiil olan den değil, tam fiil olan den türemektedirler 47. b. Eksik Çekimli Olanlar: İstimrar (devamlılık) fiilleri de denen ve fiillerinin oluşturduğu bu grubun, sadece mâzî, muzâri ve ism-i fâil kullanımları vardır. Emir ve masdarları kullanılmaz. Mütekaddimûn âlimlerinden, muzârisi olduğu gerekçesiyle yi de bu gruba dâhil edenler olmuştur. c. Tam Çekimli Olanlar: Mâzî, muzâri, emir çekimleri yapılabilen, masdar ve ism-i fâil formları kullanılabilen fiillerdir. Yukarıda sayılan fiillerin dışında kalan ve ve olmak üzere sayıları yedi olan fiillerdir 48. Abbâs Hasan ism-i mef ûllerinin türemediği gerekçesiyle bu fiilleri, tam çekimliye benzeyen fiiller olarak değerlendirmektedir ve Özellikleri fiilinin masdarı -bu konuda tartışmaların varlığına rağmen-, ve olarak gelir. Meselâ bir şiirde şöyle geçmektedir: Genç, ancak cömert ve akıllı davranarak kavminin efendisi olur. Öyle olman ise, sana kolay bir şeydir (Tavîl) Abbâs Hasan, en-nahvu l-vâfî, I, 567; el-muğâlise, en-nahvu ş-şâfî, s Mustafâ el-hâşimî, el-kavâ idu l-esâsî li l-luğati l- Arabiyye, nşr. Muhammed Ahmed Kâsım, Beyrût, 1998, s. 144 (3 nr. lı dipnot); Îmîl Bedî -Mîşâl Âsî, el-mu cemu l-mufassal fî l-luğa ve l-edeb, Beyrût, 1987, II, Abbâs Hasan, a.g.e., I, 568. İbn Akîl, Şerh, I, 234; Îmîl Bedî Ya kûb, Mevsû atu n-nahv ve s-sarf ve l-i rab, Beyrût, 1991, s. 541.

23 14 Nâkıs masdar bir zamire ya da başka bir mebnîye izafe edildiği zaman, o zamirin i râbda iki yeri vardır. Yakın olan mahal, izafetle mecrûr kabul edilmesidir. Uzak olan mahal ise, nâkıs masdarın ismi olmasından ötürü merfû olmasıdır. nin masdarının bir zamire izafe edilebilmesi mümkün ise de çoğunlukla isme izafe edilir. Meselâ,. Kişinin muttaki olması kendisi için daha hayırlıdır cümlesindeki kelimesi, muzâfun ileyh olduğu için lâfzen mecrûrdur. Nâkıs masdarın ismi olduğundan ötürü de mahallen merfû dur 51. Bu fiilin ism-i fâili, ism-i mef ûlü ise dür 52. Vezni şeklindedir. el-kisâî (ö. 189/804) olduğunu söylese de bu görüş pek kabul görmemiştir. Karşı çıkanlar nin ism-i fâilinin şeklinde olduğunu, şayet vezninden olsaydı, ism-i fâilinin kalıbında gelmesi gerektiğini zikretmişlerdir 53. nin muzâri sıygasının önüne cezmeden bir edat geldiğinde nûn dan önceki vâv hazfedilir. Meselâ,. Kötülüğe yardım edenlerden olmadım örneğinde görüldüğü gibi. Burada meczûm fiilin aslı şeklindeydi. Vâv sakin, nûn da edatından dolayı meczûm olduğundan, iki sakin harf peş peşe gelmiş oldu. Bunu gidermek için vücûben vâv hazfedildi. Yine nin nûn u; fiilin meczûm muzâri olması, kendisinden sonra sakin bir harf bulunmaması ve muttasıl bir zamirin bitişmemesi gibi şartları taşıdığında tahfif kabilinden olmak üzere hazfedilebilir el-galâyînî, Câmi, II, 280. el-halîl b. Ahmed el-ferâhidî, Kitâbu l- Ayn, nşr. Mehdî el-mahzûmî-ibrâhîm es-sâmarrâî, Beyrût, 1988, V, 410; İbn Manzûr, Lisânu l- Arab, el-kâhire, 1308, XIII, 365; İbrâhîm Mustafâ v. dğr., el- Mu cemu l-vasît, İstanbul, 1986, II, 805. Bu konuda uzun tartışmalar cereyan etmiş ve Ebû Alî el-fârisî gibi âlimler ism-i mef ûlün türemeyeceğini zikretmişlerdir. Konuyla ilgili farklı görüş ve tartışmalar için bk. Sîbeveyhi, el-kitâb, nşr. Abdusselâm Muhammed Hârûn, el-kâhire, 1988, I, 21; İbn Usfûr, Şerhu Cumeli z-zeccâcî, I, 392; İbn Hişâm el-ensârî, Evdahu l-mesâlik ilâ Elfiyyeti İbn Mâlik, Beyrût, 1966, I, 167; İbn Akîl, Şerh, I, 232; es-sabbân, Hâşiye, I, 230; el-galâyînî, a.g.e., II, 279; ed-dakr, Mu cem, s. 365; ed-dahdâh, Mu cem, s. 7; Îmîl Bedî, Mevsû atu n-nahv, s. 542; el-muğâlise, en-nahvu ş-şâfî, s es-suyûtî, Hem u l-hevâmi, II, 78.

24 15 Meselâ,. Bu, bir topluluk iyi gidişini değiştirmedikçe Allah ın da ona verdiği nimeti değiştirici olmaması sebebiyledir 54 ayetinde bu şartları taşıdığından hazfedilmiştir. ve kullanımları muzâri formunda olmadığından, kullanımı da meczûm olmadığından, hazf gerçekleşmemiştir. Meczûm muzâri olması da hazf için tek başına yeterli değildir. Örneğin,. Kitap ehlinden ve müşriklerden inkâr edenler küfürlerinden vazgeçecek değillerdi 55 ayetinde de nûn dan sonra sakin bir harf gelmesi sebebiyle hazfedilmemiştir 56. Her sakin harf gelişinde hazfedilemeyeceği de söylenemez. Meselâ, İyiliğe nankörlük eden olmadım gibi Eğer bu, o (Deccâl) ise sen ona asla bir şey yapamazsın, eğer o değilse bunu öldürmede sana bir hayır yoktur 58 hadisinde de muttasıl bir zamir bitiştiğinden dolayı, hazf için gerekli şartlar eksik kalmıştır 59. Yine,. Ben bir fahişe de olmadım 60 ayetinde ifadenin aslı idi ve vâv hazfedildi. Burada hazf vâcib iken nûn un hazfı câizdir 61. Nadiren de olsa, kendisinden sonra sakin bir harf gelmesine rağmen, nûn un hazfedilişine rastlanabilmektedir. Meselâ şu beyit buna bir örnektir. Ayna güzelliği(mi) göstermiş olmasa da aslanın yüzünü göstermiştir (Tavîl) el-enfâl 8/53. el-beyyine 93/1. İbn Hişâm, Şerhu Şuzûri z-zeheb, s. 188; Mehmed Zihnî, el-muktedab, İstanbul ts., s Abbâs Hasan, en-nahvu l-vâfî, I, 588. el-buhârî, Cenâiz 80, Cihâd 178; Müslim, Fiten 95; et-tirmizî, Fiten 63. İbn Hişâm, Şerhu Şuzûri z-zeheb, s. 188; a. mlf. Şerhu Katri n-nedâ, s. 138; es-sucâ î, Hâşiye, s. 75. Meryem 19/20. İbn Hişâm, Şerhu Katri n-nedâ, s eş-şurrâb, Mu cem, s. 450; Alî Rızâ, el-merci fi l-luğati l- Arabiyye, Beyrût, ts., I, 255.

25 Nâkıs Fiil Olarak Kullanılması fiili, isminin haberinin manâsıyla vasıflanışını ifade eder. Kullanıldığı sıyga da bu آان vasıflanmanın zamanını gösterir. Meselâ,. Çocuk koşuyordu cümlesinde çocuğa koşma eylemi nispet edilmektedir. nin آان mâzî olarak kullanılışı da bu nispetin geçmiş zamana ait olduğunu göstermektedir. Aynı cümle. Çocuk koşuyor şeklinde ifade edildiğinde muzâri fiil sıygası olduğundan, koşma eyleminin şimdiki zamanda gerçekleşmekte olduğu ya da gelecek zamanda gerçekleşeceği ifade edilmiş olmaktadır.. Koşar ol/koş şeklindeki bir kullanımda da muhatabın gelecek zamanda sorumlu olmakla vasıflandığı bir koşma işleminden söz edilmiş olmaktadır 63. Bu fiilin Türkçe karşılığı idi şeklindedir. -idi fiilinin Türkçede başka çekimi olmadığı için nin diğer çekimlerine karşılık, olmak masdarından olur, ol şeklinde kullanılır 64. bir yönüyle, grubun diğer fiillerinden ayrılmaktadır. O da nin kesintiye uğramışlık ifade ederken, diğerlerinin kesintiye uğramamış durumları ifade etmesidir. Örneğin,. Zeyd zengin oldu denildiğinde, haber verme anında Zeyd in zenginliği söz konusudur. Zenginlik kesintiye uğramamıştır. Fakat aynı cümle. Zeyd zengin idi şeklinde ifade edildiğinde, konuşma anında Zeyd in zengin olmadığı ifade edilmiş olmaktadır 65. Yine,. Şehirde dokuz grup vardı 66 ayetinde de bu anlamda kullanılmıştır 67. nâkıs fiil olarak kullanıldığında yukarıda zikredilen temel anlamı dışında şu anlam özelliklerine sahiptir Abbâs Hasan, en-nahvu l-vâfî, I, 589. Akdağ, Edatlar, s. 331; Emrullah İşler-Musa Yıldız, Arapça Çeviri Kılavuzu, Ankara, 2000, s Ebu l-bekâ el-kefevî, Kulliyâtu Ebi l-bekâ, Beyrût, 1993, s. 747; es-suyûtî, el-eşbâh, IV, 33. en-neml 27/48. Ebu l-fidâ Alî el-eyyûbî, Kitâbu l-kunnâşi fî fenneyi n-nahv ve s-sarf, nşr. Riyâd b. Hasen el-havvâm, Beyrût, 2000, II, 39.

26 17 a. anlamında kullanılması: Bazen gibi amel eder bir halden diğer bir hale dönüşümü ifade eder. Meselâ,. Su dondu ve buz oldu gibi. Aşağıdaki ayetlerde de bu anlamda kullanılmıştır 68.. Dağlar yürütülür, seraba dönüşür(olur) 69.. O zaman gök yarılır da erimiş yağ gibi kıpkırmızı olur 70. b. Şimdiki zaman ifade etmesi: Aşağıdaki ayetlerde fiili şimdiki zaman ifade etmektedir 71.. Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz 72.. Daha beşikte çocuk olan birisiyle nasıl konuşuruz dediler 73. Çünkü Hz. Meryem in muhatapları, kendilerine kucağındaki bebeği işaret eden Meryem e, o anda beşikte bulunan çocukla nasıl konuşacaklarını sormuşlardı 74. c. Gelecek zaman ifade etmesi:. Onlar da adaklarını yerine getirirler ve kötülüğü yaygın bir günden korkarlar 75 gibi 76. Görüldüğü gibi burada fiili kelimesine izafe edilmiştir. Burada den maksat hesapların görüleceği Ahiret günüdür. Bunun da gelecek zamanla ilgili bir konu olduğunda şüphe yoktur. Dolayısıyla de gelecek zaman ifade etmiş olmaktadır Ebu l-bekâ, Kulliyât, s. 748; Abbâs Hasan, en-nahvu l-vâfî, I, 548 (5 nr. lı dipnot). en-nebe 78/20. er-rahmân 55/37. Ebu l-bekâ, a.y.; İbrâhîm Mustafâ, el-mu cem, II, 805; Bu ayette صار anlamında kullanıldığı da söylenmektedir. Bk. İbn Manzûr, Lisânu l- Arab, XIII, 367. Âl-i İmrân 3/110. Meryem 19/29. Ebû Ubeyde el-musennâ, Mecâzu l-kur ân, nşr. Fuâd Sezgin, Beyrût, 1981, II, 7. el-insân 76/7. İbn Manzûr, a.g.e., XIII, 368; Ebu l-bekâ, a.y.

27 18 Ebû Ubeyde (ö.210/825), hem mâzî hem de gelecek zaman ifade ettiği gerekçesinden hareketle nin آان ezdâddan olduğunu zikretmiştir 77. d. Haberi ism-i fâil kalıbında bir kelime olduğunda, şimdiki veya geniş zamanın hikâyesini anlatması.. Kaza olduğunda caddede yürüyordum.. Evden dönüyorlardı 78. e. Haberinin ism-i mef ûl olması durumunda, şimdiki zamanın edilgen/meçhûl hikâyesini ifade etmesi. Meselâ,. Öğrenci iyi davranışla tanınıyordu gibi 79. f. kalıbı Türkçedeki -mış oluyor anlamında, geçmiş hali karşılamaktadır 80.. Böylelikle, hak kavramındaki özellik unsurunu belirtmiş oluyor.. Böylece, hayranlarıma yenilerini katmış oluyorum. Aynı anlamın olumsuz şekli kalıbıyla ifade edilir. Meselâ,. Henüz okumuş değil ve. Ödevleri henüz yazmış değiliz gibi 81. g., zamanla kayıtlı olmayan Yüce Allah a nispet edildiğinde, bütün zamanları içine alan ve aynı zamanda şimdiki zamanı da kapsayan bir geniş zaman ifade etmektedir. Meselâ,. Rabbin her şeye kâdirdir 82. Allah affedendir, Muhammed b. Kâsım el-enbârî, Kitâbu l-ezdâd, nşr. Ebu l-fadl İbrâhîm, Beyrût, 1991, s. 60. Enes er-rifâ î, el-mu în fî kavâ idi l-luğati l-incilîziyye, Dimaşk, 1986, s. 23; Vecdi Akyüz, Arapçada Fiil Kipleri ve Yardımcıları, İstanbul, 1996, s Akyüz, a.g.e., s Akyüz, Arapçada Fiil Zamanları, İstanbul, 1995, s Akyüz, a.g.e., s el-furkân 25/54.

28 19 bağışlayandır 83 ayetlerinde görüldüğü gibi. Bu tür pek çok ayette, yüce Allah a nispet edildiğinden, sadece geçmiş zaman değil, aksine zamansızlık denilebilecek şekilde bütün zamanları içine alan bir anlam taşır 84. Buna binaen bütün zâtî sıfatlar ile birlikte kullanılmaktadır 85. Ebû Ubeyde bu konuda başka bir görüş ortaya atmış ve bu tür ayetlerde geçen, yi آان Allah a geçmiş zaman isnad etme endişesinden olsa gerek, zâid kabul etmiştir. Bu durumda ona göre. ayeti. demektir. Fakat bu görüşün doğru olmadığı söylenmiştir 86. Yine bu fiil, şer î bir hükmü ya da devamlılığı ifade eden bir farzı anlatırken de geçmiş zaman ifade etmez. Meselâ,. Çünkü namaz müminlere belirli vakitlerde farz kılınmıştır 87 devam edecektir 88. ayetinde böyledir. Namaz farz kılınmıştır ve farz olmaya h. Bazen, bir türe müteallik olan bir vasfı ve bu vasfın o türün ayrılmaz bir parçası olduğunu ve nadiren ayrıldığını anlatmak için kullanılır. Meselâ,. Gerçekten insan nankördür 89 ve. İnsan çok şeyde tartışmacıdır 90 ayetlerinde nankörlüğün ve tartışmacılığın, insanın ayrılmaz bir parçası olduğu vurgulanmaktadır. Yine,. Zaten şeytan, insanı yüzüstü bırakır 91 ayetinde de insanı yalnız el-ahzâb 33/5, 59, 73; el-feth 48/14. Kâsım b. el-huseyn el-havârizmî, Şerhu l-mufassal fî sun ati l-i râb, nşr. Abdurrahmân b. Suleymân el- Useymîn, Beyrût, 1990, III, 289; İbn Manzûr, Lisânu l- Arab, XIII, 367; Ebu l-bekâ, Kulliyât, s. 748; ed-dakr, Mu cem, s. 367; Abbâs Hasan, en-nahvu l-vâfî, I, 549. Ebu l-bekâ, a.y. el-enbârî, el-ezdâd, s en-nisâ 4/103. el-hâşimî, el-kavâ id, s. 143 (155 nr. lı dipnot). el-isrâ 17/67. el-kehf 18/54. el-furkân 25/29.

29 20 ve yardımcısız bırakmanın, şeytanın ayrılmaz bir niteliği olduğu ifade edilmiş olmaktadır 92. i. Muzâri fiilin, merfû uyla birlikte grubunun haberlerinde yer alması durumunda geçmiş zaman, daha doğrusu Türkçedeki şimdiki zamanın hikâyesi manâsını ifade ettiği söylenebilir 93. Nâkıs fiillerden grubu mâzî olmak kaydıyla, haberleri muzâri ile başlayan fiil cümlesi olduğunda, nâkıs fiille haberinde yer alan bu fiilin, başka bir karine bulunmadığı müddetçe, zamanlarının uyuşması bakımından ikisinin de aynı zamanı ifade etmesi gerekmektedir. Bu bakımdan haberinde yer alan muzâri fiil, geçmiş zaman ifade eder. Örneğin,. Zeyd kalkıyordu ve. Serçe ötüyordu Bu örneklerde ve fiilleri, lafız olarak muzari olmakla beraber, manâ olarak geçmiş zamana delalet etmektedirler Bileşik Zamanların Hikâye Tarzını Kurması, bütün fiil zamanlarının genellikle olumlu, bazen de olumsuz hikayesini, -idi anlamında, kurmaya yarar; birleşik fiil zamanı oluşturur 95. Bütün bileşik zamanların soru şekillerinde أ soru edatı tercih edilir. Ayrıca bütün bileşik zamanlarda fâil nâkıs fiillerden hemen sonra söylenmelidir. Bu gibi durumlarda, öznenin sayısı ne olursa olsun, nâkıs fiil tekil olarak gelmelidir. Esas fiil ise, sayı ve cinsiyet yönlerinden kendinden önce gelen fâile uymalıdır 96. nin bütün bileşik zamanların hikâye tarzını kurması, kalıp ve örnekleriyle birlikte şu şekilde gösterilebilir. a. : Meselâ,. Öğrenci ödevi yazdıydı ve. Dün bir elma yediydim örneklerinde de görüldüğü gibi bu kalıp, geçmişte olup bitmiş olayları hikâye tarzında anlatır Râğıb el-isfahânî, Mufredâtu elfâzi l-kur ân, Dimaşk, 1997, s Reşit Özbalıkçı, Arapçada Zaman Açısından Fiiller, s Abbâs Hasan, en-nahvu l-vâfî, I, 546. Akyüz, Arapçada Fiil Kipleri, s. 90. a.mlf., Arapçada Fiil Zamanları, s. 55. a. mlf., Arapçada Fiil Kipleri, s. 91; Hasan Akdağ, Arap Dilinde Fiiller, Konya, ts., s. 52.

30 21 Olumsuz Yapısı: Bu kalıbın olumsuz yapısını elde etmek için başına harfi ya da kalıbı getirilir.. Ali, babasıyla birlikte oyun alanına gitmediydi.. Seni dün okulda görmediydim. Nadiren de olsa şeklinde kullanımına da rastlanabilmektedir. Yazmadıydı gibi 98. Bu kalıp Türkçedeki görülen/-di li geçmiş zamanın hikâye tarzını karşılar. Türkçede bu yapı, -di li geçmiş zaman kipine -ydı eki getirilerek yapılır. Gel-di-ydi gibi 99. b. : Bir iş veya oluşun uzak geçmişte olduğunu veya geçmişte olan iş veya oluşlardan birinin diğerinden önce gerçekleştiğini bildirir.. Annem yemeği pişirmişti.. Evi iyi temizlemiştiniz. Yine,. Ambulans gelmeden ölmüştü örneğinde ölme durumunun, ambulansın gelişinden önce gerçekleştiği ifade edilmiş olmaktadır 100. Olumsuz Yapısı: Bu zamanın olumsuz formu ya da kalıbıyla elde edilir 101. Aşağıdaki örnekler, her iki kalıba sunulmuş birer örnektir.. Öğrenciler sınıfa girmemişti Akyüz, Arapçada Fiil Zamanları, s Haydar Ediskun, Türk Dilbilgisi, İstanbul, 1996, s. 196; Mehmet Hengirmen, Türkçe Dilbilgisi, Ankara, 1998, s Akyüz, Arapçada Fiil Kipleri, s. 93; Akdağ, Arap Dilinde Fiiller, s. 53; er-rifâ î, el-mu în, s. 48; İşler- Yıldız, Çeviri Kılavuzu, s. 74; Emrullah İşler, Arapça ve Türkçede Zamanlar -Karşıtsal Çözümleme-, Nüsha, sy. 8, s. 59 Kemâl Bedrî, Nizâmu z-zemen fî l-luğateyni l- Arabiyye ve l-incilîziyye, er-riyâd, 1985, s Akyüz, Arapçada Fiil Kipleri, s. 77.

31 22. Arkadaşım dün okula gelmemişti. Bu kalıbın Türkçedeki karşılığı duyulan/-miş li geçmiş zamanın hikâyesidir ve -miş li zamana -di eki getirilerek yapılır. Gelmiş-ti, okumuş-tu gibi 102. Ancak Arapçada -di li ve - miş li geçmiş zaman ayırımı olmadığından kalıbı, yerine göre her iki anlamda da kullanılabilmektedir. Meselâ, verdiği ödevi yazdıydı/yazmıştı denilebilir Öğrenci, öğretmenin kendisine c. : Bu kalıp bir iş veya oluşun geçmişte tamamlandığını, tekrarlandığını ve bir süre devam ettiğinini bildirir.. Yağmur her gün yağıyordu.. Kız kardeşim sofrayı hazırlamada anneme yardımcı oluyordu gibi. Yine,. Burada oturuyordum örneğinde de geçmişte bir süre devam edip tamamlanan bir eylem ifade edilmiş olmaktadır 104. Olumsuz Yapısı: Bu bileşik zamanın olumsuz yapısı ya da kalıplarından herhangi biriyle ifade edilebilir 105. Aşağıda bu kalıplardan her birerine yönelik örnekler sunulmuştur.. Onları gördüklerinde radyo dinlemiyorlardı.. Annesi odaya girdiğinde, kızı odayı süpürmüyordu Ediskun, Türk Dilbilgisi, s. 197; Hengirmen, Türkçe Dilbilgisi, s R. Resul Sevinç, Arap Dilinde Cümle Yapısı ve Biçimi (basılmamış doktora tezi), Erzurum, 2004, s er-rifâ î, el-mu în, s. 23; Akyüz, Arapçada Fiil Zamanları, s. 252; a.mlf., Arapçada Fiil Kipleri, s. 96; İşler, Arapça ve Türkçede Zamanlar, s. 59; Kemâl Bedrî, Nizâmu z-zemen, s Akyüz, Arapçada Fiil Zamanları, s ; Kemâl Bedrî, Nizâmu z-zemen, s. 169.

32 23. Ben kahvaltımı yaparken kız kardeşim ödevini yazmıyordu. Soru Tarzı: Yine, Ailen havaalanı caddesinde oturmuyor muydu? ve Amcan tavuk yemeyi sevmiyor muydu? örneklerinde de şimdiki zamanın hikâyesinin olumsuz soru tarzı elde edilmiştir 106. Bu kalıp Türkçedeki şimdiki zamanın hikâye tarzını karşılar ve Türkçede geçmişte görülen, şimdiki zamanla ilgili bir eylemi anlatmak için şimdiki zaman -yor ekine -du eki getirilmektedir. Geliyor-du gibi 107. Türkçede geniş zamanın hikâyesi diye adlandırılan ve geniş zaman ekine -di getirilmekle yapılan tarz Arapçada yine bu kalıpla ifade edilir. Çünkü Arapçada muzâri fiil yerine göre şimdiki zamandan gelecek zamana dek uzanan geniş bir zaman dilimini anlatma imkânı vermektedir. Meselâ,. Onlara gelen her peygamberle alay ederlerdi 108 ayetinde bu tür bir kullanım söz konusudur 109. ف ع ل fiilinden sonra araya bir zaman cümlesi girdiğinde, kalıbındaki yerine kalıbı konulabilir Eve döndüğümde televizyon seyrederdim.. Seni çarşıda gördüğümde seninle konuşmak isterdim. d. : Meselâ,. Okuldan geç çıkacaktık ve. Her akşam dersleri tekrarlayacaklardı örneklerinde bu kalıp kullanılmıştır Akyüz, Arapçada Fiil Zamanları, s. 186, 256. Ediskun, Türk Dilbilgisi, s. 195; Hengirmen, Türkçe Dilbilgisi, s ez-zuhrûf 43/7. Sevinç, Arapçada Cümle Yapısı, s Akyüz, a.g.e., s. 254; İşler-Yıldız, Çeviri Kılavuzu, s. 76. Akyüz, a.g.e., 283; Neclâ Yasdıman, Adım Adım Kur ân Dili, İzmir, 2003, s. 287; İşler-Yıldız, a.g.e., s. 77.

33 24 Olumsuz Yapısı: Meselâ,. Kız kardeşin oturma odasını temizlemeyecekti örneğinde olumsuz yapısı kullanılmıştır. Bu yapı ayrıca muzâri fiili kalıbında kullanarak da elde edilebilir. Meselâ,. Dün ödevimi yazmayacaktım gibi 112. Soru Yapısı: Bu elmayı yiyecek miydin? cümlesinde olumlu, Amcam hasta karısını ziyarete gitmeyecek miydi? cümlesinde de olumsuz soru yapısı kullanılmıştır 113. Bu tarz bazen, muzâri fiilin başına muzâri kalıptaki bir nâkıs fiil getirmekle de elde edilebilir. Meselâ,. İnkâr edenler Kur ân-ı işittiklerinde neredeyse seni gözleriyle yere devireceklerdi 114 örneğinde, başında fiili bulunan fiili gelecek zamanı hikâye tarzında anlatmaktadır 115. Bu yapı Türkçedeki gelecek zamanın hikâye yapısını karşılamaktadır. Türkçede, geçmişte görülen gelecek zamanla ilgili eylemi şimdi anlatmak için gelecek zaman -ecek ekine -di eki getirilir. Gidecek-ti, yazacak-tınız gibi 116. e. / : Bu kalıp Türkçedeki dilek/şart kipinin hikâye tarzının Arapça karşılığıdır Sigarayı bıraksaydın, sana bir armağan verirdim.. Koşsaydım otobüse yetişecektim.. Evlerin en dayanıksızı örümceğin yuvasıdır. Keşke bunu bilseler 118 ayetinde ise muzâri fiil kullanılmıştır Akyüz, Arapçada Fiil Zamanları, s Akyüz, a.g.e., s el-kalem 68/51. Sevinç, Arapçada Cümle Yapısı, s Ediskun, Türk Dilbilgisi, s Akyüz, Arapçada Fiil Kipleri, 101; Akdağ, Arap Dilinde Fiiller, s. 57.

34 25 Bazen düşebilir. Meselâ,. Vaktinde gelseydi, treni kaçırmazdı örneğinde görüldüğü gibi 119. edilir. Olumsuz Yapısı: Kalıbın olumsuz yapısı, fiilin başına olumsuzluk edatı getirilerek elde. Sizi ziyaret etmeseydim, kütüphaneye gidecektim.. Okuldan erken çıkmasaydık, eve geç varırdık. f. : Kalıpta sadece esas fiil şahıslara göre çekilir diğerleri kişilere göre değişmezler, çekimsizdirler Bugün maçınız olduğu için, dün gece erkenden uyumalıydınız.. Arkadaşımızın adresini bir kâğıda yazmalıydık. Gereklilik fiillerinin başına getirildiğinde, geçmiş zamanda gerçekleşen bir gereklilikten söz edilir 121. Aşağıda olumlu, olumsuz ve soru tarzına dair örnekler verilmiştir.. Arkadaşımızın adresini yazmalıydık.. Tıp öğrenimi için bu fakülteyi tercih etmemeliydi. Kardeşinizin elbiselerini giymeli miydiniz? el- Ankebût 29/41. Akyüz, Arapçada Fiil Kipleri, s. 105, 107. Akyüz, a.g.e., ; Akdağ, Arap Dilinde Fiiller, s. 58. Akyüz, Arapçada Fiil Zamanları, s. 436; Hüseyin Yazıcı, Arapçada Bağlaçlar, İstanbul, 1998, s. 393; Hüseyin Günday-Şener Şahin, Arapçada Edatlar, İstanbul, 2000, s. 237.

Fatiha süresi-dil Yönünden İnceleme

Fatiha süresi-dil Yönünden İnceleme م م ب Fatiha süresi-dil Yönünden İnceleme Video olarak bak Önemli not :Bu yazı, şaz kıraatler içerir.bu yüzden kendi bildiğiniz şekilde Kur an ı okumaya devam ediniz. ا رل س م ب ا رل ح بي م ب س بي ه للا

Detaylı

1. BÖLÜM SAHİH FİİLLER MAZİ FİİL Fiili Mazi iki kısımdır: a) Mazi Malum b) Mazi Meçhul MAZİ MALUM: Mazi malum üç şekil üzere bulunur: gibi. آ ت ب gelir. kalıbında ف ع ل 1) gibi. ع ل م gelir. kalıbında

Detaylı

Tam Fiil- Nakıs Fiil Her bir fi il içün bir merfû,yani fail (özne ) lâzımdır. Eğer fi il, o merfu ile, kelâm yönünden tamâm olup, başka bir şeye

Tam Fiil- Nakıs Fiil Her bir fi il içün bir merfû,yani fail (özne ) lâzımdır. Eğer fi il, o merfu ile, kelâm yönünden tamâm olup, başka bir şeye Tam Fiil- Nakıs Fiil Her bir fi il içün bir merfû,yani fail (özne ) lâzımdır. Eğer fi il, o merfu ile, kelâm yönünden tamâm olup, başka bir şeye muhtâc olmazsa, o fiile tam fiil, merfû una da fâ il (özne)

Detaylı

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ. : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) 521 81 00 : abulut@fsm.edu.tr

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ. : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) 521 81 00 : abulut@fsm.edu.tr AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ VE YAYIN LİSTESİ 1. Adı Soyadı : Ali Bulut İletişim Bilgileri Adres : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (01) 51 81 00 Mail : abulut@fsm.edu.tr. Doğum - Tarihi : 1.0.1973

Detaylı

MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص

MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص Ünlü İslam bilgini Taberi, tefsirinde, mukattaa harfleri ile ilgili, Abdullah b. Abbas, Said b. Cübeyr ve Abdullah b. Mesud dan şu görüşü nakletmiştir: Her bir

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS MESLEKİ Y.DİL DKB

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS MESLEKİ Y.DİL DKB DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS MESLEKİ Y.DİL DKB265 3 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli Dersin Koordinatörü

Detaylı

İsmi Tafdil. Alimde olan hilimden (yumuşaklıktan) daha güzel bir hilm hiçbir kimsede olmamıştır. Bu misalde ل الك ح lafzı, ismi tafdil olan

İsmi Tafdil. Alimde olan hilimden (yumuşaklıktan) daha güzel bir hilm hiçbir kimsede olmamıştır. Bu misalde ل الك ح lafzı, ismi tafdil olan İsmi Tafdil Alimde olan hilimden (yumuşaklıktan) daha güzel bir hilm hiçbir kimsede olmamıştır. Ben hiçbir adam görmedim ki, onun gözünde olan kuhlin güzelliği, Zeydin gözünde olan kuhlin güzelliği gibi

Detaylı

1- el-kavaidul- esasiyye lil- Lugatil-arabiyye (Arapça), Seyyid Ahmet el-haşimi.

1- el-kavaidul- esasiyye lil- Lugatil-arabiyye (Arapça), Seyyid Ahmet el-haşimi. القواعد كتب A-GRAMER KİTAPLAR 1- el-kavaidul- esasiyye lil- Lugatil-arabiyye (Arapça), Seyyid Ahmet el-haşimi. 2- Mebâdiul-arabiyye (I-IV Cüz ) Arapça, Muallim REŞİT, eş-şartuni. 3- Câmiud-durûsil-arabiyye

Detaylı

KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ ZORUNLU ARAPÇA HAZIRLIK NORMAL ÖĞRETİM DERS PLANI VE İÇERİKLERİ (2014-2015 Akademik Yılı)

KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ ZORUNLU ARAPÇA HAZIRLIK NORMAL ÖĞRETİM DERS PLANI VE İÇERİKLERİ (2014-2015 Akademik Yılı) KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ ZORUNLU ARAPÇA HAZIRLIK NORMAL ÖĞRETİM DERS PLANI VE İÇERİKLERİ (2014-2015 Akademik Yılı) ARAPÇA HAZIRLIK SINIFI GÜZ YARIYILI (BİRİNCİ KUR) Y. YIL ÖN KOŞUL DERSİN

Detaylı

NAHİV VE FIKIH USULÜ İLİŞKİSİ

NAHİV VE FIKIH USULÜ İLİŞKİSİ Önsöz İnsanın düşünce ve duygularını ifade etmesinin ve diğer insanlarla iletişim kurmasının aracı olan dil, medeniyetler tarihinde üzerinde en çok durulan konular arasında yer alır. Çünkü insan olmamızın

Detaylı

ÜNİTE 14 ŞEKİL BİLGİSİ-II YAPIM EKLERİ. TÜRK DİLİ Okt. Aslıhan AYTAÇ İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Çekim Ekleri İsim Çekim Ekleri Fiil Çekim Ekleri

ÜNİTE 14 ŞEKİL BİLGİSİ-II YAPIM EKLERİ. TÜRK DİLİ Okt. Aslıhan AYTAÇ İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Çekim Ekleri İsim Çekim Ekleri Fiil Çekim Ekleri ŞEKİL BİLGİSİ-II YAPIM EKLERİ İÇİNDEKİLER BAYBURT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Çekim Ekleri İsim Çekim Ekleri Fiil Çekim Ekleri HEDEFLER TÜRK DİLİ Okt. Aslıhan AYTAÇ Bu üniteyi çalıştıktan sonra;

Detaylı

Murat eğitim kurumları. Arapça 4 konu 2. İsim ve fiil cümlelerinde olumsuzluk (nefy)

Murat eğitim kurumları. Arapça 4 konu 2. İsim ve fiil cümlelerinde olumsuzluk (nefy) Murat eğitim kurumları Arapça 4 konu 2 İsim ve fiil cümlelerinde olumsuzluk (nefy) İlk önce iyi haber bu konu kolay. Bilmemiz gereken birkaç harfimiz bir de fiilimiz var. Harfler: ال, ل ن, ل م ve.لم ا

Detaylı

Değişen yeni müfredata göre hazırlamış olduğum 10. sınıf planları ile ilgili uygulama şu şekilde olacaktır :

Değişen yeni müfredata göre hazırlamış olduğum 10. sınıf planları ile ilgili uygulama şu şekilde olacaktır : Değerli Öğretmen arkadaşlarım, Değişen yeni müfredata göre hazırlamış olduğum 10. sınıf planları ile ilgili uygulama şu şekilde olacaktır : Yeni müfredata göre bazı üniteler kaldırılmıştır. Buna göre üniteler

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ARAPÇA I DKB

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ARAPÇA I DKB DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ARAPÇA I DKB 03 +2 2 4 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü Dersi

Detaylı

أتي E-t-y. Gelmek, ulaşmak, varmak, yapmak, etmek, işlemek

أتي E-t-y. Gelmek, ulaşmak, varmak, yapmak, etmek, işlemek أتي E-t-y Bu kökten türeyen kelimeler Kuran da 549 kez kullanılmıştır. Kelime Ayet No Anlamı Açıklama 2/23, 2/25, (etâ) أ ت ى 2/38, 2/85, 2/106, 2/109, 2/118, 2/145, 2/148, 2/189 (2defa), 2/210, 2/214,

Detaylı

Değişen yeni müfredata göre hazırlamış olduğum 10. sınıf planları ile ilgili uygulama şu şekilde olacaktır :

Değişen yeni müfredata göre hazırlamış olduğum 10. sınıf planları ile ilgili uygulama şu şekilde olacaktır : Değerli Öğretmen arkadaşlarım, Değişen yeni müfredata göre hazırlamış olduğum 10. sınıf planları ile ilgili uygulama şu şekilde olacaktır : Yeni müfredata göre bazı üniteler kaldırılmıştır. Buna göre üniteler

Detaylı

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ARAP DİLİ VE EDEBİYATI I İLH 103 1 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu

Detaylı

5. SINIF TÜRKÇE KELİME TÜRLERİ TESTİ. A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir.

5. SINIF TÜRKÇE KELİME TÜRLERİ TESTİ. A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir. 1- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bilgi yanlışlığı vardır? A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir. B) İyi bir aşçıydı. Cümlesinde özel isim kullanılmıştır. C) Tavuklar

Detaylı

Dal - mış - ım. Dal - mış - sın. Dal - mış. Dal - mış - ız. Dal - mış - sınız. Dal - mış - lar. Alış - (ı)yor - um. Alış - (ı)yor - sun.

Dal - mış - ım. Dal - mış - sın. Dal - mış. Dal - mış - ız. Dal - mış - sınız. Dal - mış - lar. Alış - (ı)yor - um. Alış - (ı)yor - sun. EYLEM ve EYLEMSİ FİİL (EYLEM) İsimler varlıkları, kavramları karşılayan sözcüklerdir. Fiiller ise hareketleri, oluşları, durumları karşılar. Fiiller genel olarak mastar hâlinde ifade edilir. Mastar hâlinde

Detaylı

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ a. 14.Yüzyıl Orta Asya Sahası Türk Edebiyatı ( Harezm Sahası ve Kıpçak Sahası ) b. 14.Yüzyılda Doğu Türkçesi ile Yazılmış Yazarı Bilinmeyen Eserler c.

Detaylı

ARAPÇA YAZMA ESERLERİN DİZGİSİNDE TAKİP EDİLECEK YAZIM KURALLARI

ARAPÇA YAZMA ESERLERİN DİZGİSİNDE TAKİP EDİLECEK YAZIM KURALLARI ARAPÇA YAZMA ESERLERİN DİZGİSİNDE TAKİP EDİLECEK YAZIM KURALLARI 1. Âyetlerin yazımında Resm-i Osmânî esas alınacaktır. Diğer metinlerde ise güncel Arapça imlâ kurallarına riâyet edilecek, ancak özel imlâsını

Detaylı

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19 Önsöz Kur an tefsirleri üzerine yapılan araştırmalar bir hayli zenginleşmesine karşın, yüzlerce örneğiyle sekiz-dokuz asırlık bir gelenek olan tefsir hâşiyeciliği, çok az incelenmiştir. Tefsir hâşiye literatürü;

Detaylı

» Ben işlerimi zamanında yaparım. cümlesinde yapmak sözcüğü, bir yargı taşıdığı için yüklemdir.

» Ben işlerimi zamanında yaparım. cümlesinde yapmak sözcüğü, bir yargı taşıdığı için yüklemdir. CÜMLENİN ÖĞELERİ TEMEL ÖĞELER Yüklem (Fiil, Eylem) Cümledeki işi, hareketi, yargıyı bildiren çekimli unsura yüklem denir. Yükleme, cümlede yargı bildiren çekimli öge de diyebiliriz. Yüklem, yukarıda belirttiğimiz

Detaylı

DERS KATEGORİSİ TEORİ+UYGULAMA (SAAT) Cümle Bilgisi II AE ÖN KOŞUL DERSLERİ. DERSİN VERİLİŞ BİÇİMİ (Örgün ya da Uzaktan) Yüz yüze

DERS KATEGORİSİ TEORİ+UYGULAMA (SAAT) Cümle Bilgisi II AE ÖN KOŞUL DERSLERİ. DERSİN VERİLİŞ BİÇİMİ (Örgün ya da Uzaktan) Yüz yüze KAFKAS ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ/YÜKSEKOKULU/MESLEK YÜKSEKOKULU/ENSTİTÜSÜ DOĞU DİLLERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ DERS TANITIM VE UYGULAMA BİLGİLERİ DERSİN ADI DERS KODU TEORİ+UYGULAMA (SAAT) KREDİSİ

Detaylı

Lazım Fiil gitmek , zehebe zehebe Ben gittim Lazım fiili müteaddi yapmak mefulu bih harfı cer zehebe zeydi müteaddi geçişli

Lazım Fiil gitmek , zehebe zehebe Ben gittim Lazım fiili müteaddi yapmak mefulu bih harfı cer zehebe zeydi müteaddi geçişli Lazım Fiil, mefulu bih almaz. Mefulu bihe ihtiyacı yoktur. Fiil ve fail mananın tam olarak anlaşılması için yeterlidir. Burada, gitmek anlamında olan, zehebe fiili lazım bir fiildir. zehebe fiil, tü faildir.

Detaylı

ARAPÇADA LÂZIM VE MÜTEADDÎ FİİLLER VE BUNLARI BİRBİRİNE ÇEVİRME YOLLARI

ARAPÇADA LÂZIM VE MÜTEADDÎ FİİLLER VE BUNLARI BİRBİRİNE ÇEVİRME YOLLARI Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Yıl: 1/ Cilt: 1/ Sayı: 2/ Güz 2011.. ARAPÇADA LÂZIM VE MÜTEADDÎ FİİLLER VE BUNLARI BİRBİRİNE ÇEVİRME YOLLARI Transıtıve And Intransıtıve Verbs In Arabıc

Detaylı

ARAP DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ DERS MÜFREDATLARI. (Birinci ve İkinci Öğretim müfredatları aynıdır) BİRİNCİ SINIF

ARAP DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ DERS MÜFREDATLARI. (Birinci ve İkinci Öğretim müfredatları aynıdır) BİRİNCİ SINIF ARAP DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ DERS MÜFREDATLARI (Birinci ve İkinci Öğretim müfredatları aynıdır) BİRİNCİ SINIF DERSİN KODU : 2603151 DERSİN ADI : Dilbilgisi ve Uygulamaları I AKTS : 6 Öğrencilere okuma-yazma

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH 210 4 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS Tefsir II ILH 204 4 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

İsimlere eklendiğinde onları yüklem yapan; çekimli fiillere eklendiğinde onları birleşik zamanlı yapan i- fiiline denir.

İsimlere eklendiğinde onları yüklem yapan; çekimli fiillere eklendiğinde onları birleşik zamanlı yapan i- fiiline denir. Ek Eylem (Ek Fiil) Ek Eylem (Ek Fiil) İsimlere eklendiğinde onları yüklem yapan; çekimli fiillere eklendiğinde onları birleşik zamanlı yapan i- fiiline denir. İsim (Birinci Görevi İsimleri Yüklem Yapmaktır.)

Detaylı

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı SOSYAL BİLİMLERDE ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ TDE729 1 3 + 0 6 Sosyal bilimlerle ilişkili

Detaylı

AÖF İLAHİYAT ÖNLİSANS PROGRAMI 1. KİTAP ÜNİTE 1. Okuma Parçası. Tercüme

AÖF İLAHİYAT ÖNLİSANS PROGRAMI 1. KİTAP ÜNİTE 1. Okuma Parçası. Tercüme AÖF İLAHİYAT ÖNLİSANS PROGRAMI 1. KİTAP ÜNİTE 1 الجملة CÜMLE Okuma Parçası :.... Tercüme Okul Okul büyüktür. Bahçesi geniştir. Okulun kapıları yüksektir. Sınıfları çoktur. Öğrenciler okula sabah girerler

Detaylı

FARABİ DE BEŞ TÜMEL. Doktora Öğrencisi, Sakarya İlahiyat Fakültesi, İslam Felsefesi Bilim Dalı,

FARABİ DE BEŞ TÜMEL. Doktora Öğrencisi, Sakarya İlahiyat Fakültesi, İslam Felsefesi Bilim Dalı, FARABİ DE BEŞ TÜMEL Yakup ÖZKAN Giriş Farabi (ö. 950) ortaçağın en önemli felsefecilerinden biridir. Eserlerinin arasında Mantık Bilimi ile ilgili olanları daha fazladır. Farabi, mantıkçı olarak İslam

Detaylı

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır. İslam çok yüce bir dindir. Onun yüceliği ve büyüklüğü Kur an-ı Kerim in tam ve mükemmel talimatları ile Hazret-i Resûlüllah (S.A.V.) in bu talimatları kendi yaşamında bizzat uygulamasından kaynaklanmaktadır.

Detaylı

İÇİNDEKİLER. G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23

İÇİNDEKİLER. G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23 İÇİNDEKİLER KISALTMALAR 11 ÖNSÖZ 13 G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23 B r nc Bölüm KLASİK İSLÂMÎ PARADİGMA ve ORYANTALİST PARADİGMA 25 I. ORYANTALİST PARADİGMA ve KURUCU

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : TÜRK DİLİ I Ders No : 00700400 : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim Tipi Ön Koşul

Detaylı

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN 1) XI. Yüzyıl dil ürünlerinden olan bu eserin değeri, yalnızca Türk dilinin sözcüklerini toplamak, kurallarını ve

Detaylı

DERS KATEGORİSİ TEORİ+UYGULAMA (SAAT) Öğrencileri, öğrendikleri kurallar doğrultusunda konuşmaya yönlendirme.

DERS KATEGORİSİ TEORİ+UYGULAMA (SAAT) Öğrencileri, öğrendikleri kurallar doğrultusunda konuşmaya yönlendirme. KAFKAS ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ/YÜKSEKOKULU/MESLEK YÜKSEKOKULU/ENSTİTÜSÜ DOĞU D,LLERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ DERS TANITIM VE UYGULAMA BİLGİLERİ DERSİN ADI DERS KODU TEORİ+UYGULAMA (SAAT) KREDİSİ

Detaylı

ZAMİR Varlıkların veya onların isimlerinin yerini geçici veya kalıcı olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu kelimelerle, bazı eklere zamir denir. Zamirlerin Özellikleri: İsim soyludur.

Detaylı

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ BAHAR YARIYILI OKUTULACAK MATERYAL LİSTESİ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ BAHAR YARIYILI OKUTULACAK MATERYAL LİSTESİ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2018-2019 BAHAR YARIYILI OKUTULACAK MATERYAL LİSTESİ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ Öğretim Bilim Okutacağı Ders ve Derste Takip Edilecek Materyaller Ali KAYA Hadis

Detaylı

İSMAİL DURMUŞ PROFESÖR

İSMAİL DURMUŞ PROFESÖR İSMAİL DURMUŞ PROFESÖR ÖZGEÇMİŞ YÜKSEKÖĞRETİM KURULU 26.05.2014 Adres : İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi İcadiye-Bağlarbaşı Caddesi, No: 40 34662 Üsküdar/İstanbul Telefon E-posta : : 2164740860-1226 Doğum

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ARAPÇA IV DKB

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ARAPÇA IV DKB DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ARAPÇA IV DKB208 4 1+2 2 4 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...10 ÖNSÖZ...12 GİRİŞ...16 I- İSRÂ VE MİRAÇ KELİMELERİNİN MANALARI...16 II- TARİH BOYUNCA MİRAÇ TASAVVURLARI...18 A.

İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...10 ÖNSÖZ...12 GİRİŞ...16 I- İSRÂ VE MİRAÇ KELİMELERİNİN MANALARI...16 II- TARİH BOYUNCA MİRAÇ TASAVVURLARI...18 A. İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...10 ÖNSÖZ...12 GİRİŞ...16 I- İSRÂ VE MİRAÇ KELİMELERİNİN MANALARI...16 II- TARİH BOYUNCA MİRAÇ TASAVVURLARI...18 A. Eski Kavimlerde Miraç...18 1. Çeşitli Kabile Dinleri...19 2.

Detaylı

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR 1. İletişim 2. İnsan, İletişim ve Dil 3. Dil Kültür İlişkisi DİLLERİN SINIFLANDIRILMASI VE TÜRKÇENİN DÜNYA DİLLERİ ARASINDAKİ YERİ 1. Dillerin Sınıflandırılması

Detaylı

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen Muâz b. Cebel'in Hz. Peygamber in (s.a.v.) sorduğu

Detaylı

Yard.Doç. Aralık 2000 İstanbul Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi. Doktora Ekim 1998 M.Ü.S.B. E. Temel İslam Bilimleri Hadis Anabilim Dalı

Yard.Doç. Aralık 2000 İstanbul Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi. Doktora Ekim 1998 M.Ü.S.B. E. Temel İslam Bilimleri Hadis Anabilim Dalı Adı Soyadı: Mustafa KARATAŞ Ünvanı: Doç.Dr. Ana Bilim Dalı: Hadis Ana Bilim Dalındaki Konumu: Öğretim Üyesi E-Posta: mkaratas@istanbul.edu.tr Web: www.mustafakaratas.com ÖĞRENİM DURUMU VE AKADEMİK ÜNVANLAR

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU İLH322 6 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Türkçe Lisans Dersin Türü Yüz Yüze

Detaylı

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma Question İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma (s.a)'nın mushafı hakkındaki sözleri idi. Allah-u Teâlâ tarafından Hz. Fatıma Zehra (s.a)'ya ilham edilen

Detaylı

Birinci İtiraz: Cevap:

Birinci İtiraz: Cevap: Bazı din bilginleri tutulmalarla ilgili bazı itirazlarda bulunarak bu konuda şüpheler uyandırmaya çalışmışlardır. Ulemaların itirazlarından bazıları cevaplarıyla birlikte aşağıya sıralanmıştır. Birinci

Detaylı

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? ] تريك Turkish [ Türkçe Abdulkerim el-hudayr Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 0-43 هل لرسو صىل الله عليه

Detaylı

Konuya giriş için Arap Dili nde " ال " nin kullanıldığı yerleri hatırlayalım:

Konuya giriş için Arap Dili nde  ال  nin kullanıldığı yerleri hatırlayalım: Konuya giriş için Arap Dili nde " ال " nin kullanıldığı yerleri hatırlayalım: " ال " الناهية 1- YASAKLAMA LE si Karşımızdaki veya 3. şahıslardan bir şeyi yapmamasını talep etmektir. Müzari fiilin başına

Detaylı

Selahittin Tolkun, Özbekçede Fiilimsiler, Dijital Sanat Yayıncılık, Kadıköy, İstanbul, 2009, s. 269.

Selahittin Tolkun, Özbekçede Fiilimsiler, Dijital Sanat Yayıncılık, Kadıköy, İstanbul, 2009, s. 269. Selahittin Tolkun, Özbekçede Fiilimsiler, Dijital Sanat Yayıncılık, Kadıköy, İstanbul, 2009, s. 269. Birçok dilde olduğu gibi Türkçede de kelimeler isim ve fiil olarak iki temel gruba ayrılır. Diğer kelime

Detaylı

Türkçe. Cümlede Anlam 19.02.2015. Cümlenin Yorumu. Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler

Türkçe. Cümlede Anlam 19.02.2015. Cümlenin Yorumu. Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler 16-20 MART 3. HAFTA Cümledeki sözcük sayısı, anlatmak istediğimiz duygu ya da düşünceye göre değişir. Cümledeki sözcük sayısı arttıkça, anlatılmak istenen daha

Detaylı

TÜRKİYE DİYANET VAKFI YAYINLARI

TÜRKİYE DİYANET VAKFI YAYINLARI Kitâbü Takrîbi l-garîb Kāsım b. Kutluboğa (ö. 879 h. / 1474 m.) Tahkik Dr. Öğr. Üyesi Osman Keskiner TÜRKİYE DİYANET VAKFI YAYINLARI Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Yayın No. 743 İSAM Yayınları 200 Klasik

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ÖZGEÇMİŞ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÖZGEÇMİŞ ADI SOYADI: ÖMER FARUK HABERGETİREN DOĞUM YERİ VE TARİHİ: ŞANLIURFA/03.04.1968 ÖĞRENİM DURUMU: DOKTORA DERECE ANABİLİM DALI/BİLİM DALI 1 LİSANS SELÇUK İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2 YÜKSEK LİSANS 3 DOKTORA

Detaylı

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME 190 HATA İLE ÖLDÜRME Hata ile öldürme iki kısma ayrılır: 1- Öldürülen kimsenin isabet alması istenmemesine rağmen ona isabet etmesi ve onu öldürmesidir. Bir ava atış yapılırken bir insana isabet etmesi

Detaylı

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya VAHYE DAYALI DİNLER YAHUDİLİK Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya nispetle verilmiştir. Yahudiler

Detaylı

KUR AN ve SAHÂBE SEMPOZYUMU

KUR AN ve SAHÂBE SEMPOZYUMU XII. TEFSİR AKADEMİSYENLERİ KOORDİNASYON TOPLANTISI KUR AN ve SAHÂBE SEMPOZYUMU (22-23 MAYIS 2015 / SİVAS) Editör Prof. Dr. Hasan KESKİN Yrd. Doç. Dr. Abdullah DEMİR Sivas 2016 Cumhuriyet Üniversitesi

Detaylı

SIFATLAR. ÖN ADLAR (Sıfatlar)

SIFATLAR. ÖN ADLAR (Sıfatlar) SIFATLAR ÖN ADLAR (Sıfatlar) Varlıkları niteleyen, onların durumlarını açıklayan, onları değişik yollarla belirten kelimelere ön ad (sıfat) denir. Ön ad, isim soylu bir kelimedir. Bir isim başka bir ismi

Detaylı

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok Question Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok kez karşılaşmaktayız, bu iki kavramdan maksat nedir? Answer: Kuran müfessirleri ayet ve rivayetlere

Detaylı

ARAPÇA-III KISA ÖZET KOLAYAOF

ARAPÇA-III KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ARAPÇA-III KISA ÖZET KOLAYAOF 2 Kolayaof.com

Detaylı

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Aynı kökün kesmek, kısaltmak anlamı da vardır. Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında

Detaylı

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2 Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Dua Dua İbadetin Özüdür Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2 Dua Arapça kökenli bir kelime olup «istemek, davet etmek» demektir.

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Kültürümüzden Dua Örnekleri Güzel İş ve Davranış: Salih Amel İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 Kültürümüzde birçok dua örneği

Detaylı

tyayin.com fb.com/tkitap

tyayin.com fb.com/tkitap 2. Dönem konu 7 İşaret isimleri tyayin.com fb.com/tkitap Yakın İçin Kullanılan İşâret İsimleri Cemi(Çoğul) Müsenna(İkil) Müfred(Tekil) ه ذ ا ه ذ ه ه ذ ان - ه ا ت ن - ه ذ ي ن ه ات ي ه ؤال ء هؤ ال ء Bunlar

Detaylı

Satıcı burnu havada, kendini beğenmiş biri. Yaklaşık beş yıl kadar bu Edirne'de oturduk.

Satıcı burnu havada, kendini beğenmiş biri. Yaklaşık beş yıl kadar bu Edirne'de oturduk. ANLATIM BOZUKLUKLARI Her cümle belli bir düşünceyi, duyguyu aktarmak için kurulur. Bu cümlenin, ifade edeceği anlamı açık ve anlaşılır bir biçimde ortaya koyması gerekir. Ayrıca cümle mümkün olduğunca

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ KURBAN: AYET ve HADİSLER Biz, her ümmet için Allah ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerlerine onun adını anarak kurban kesmeyi meşru kıldık. İlahınız,

Detaylı

1. DÜNYADAKİ BAŞLICA DİL AİLELERİ

1. DÜNYADAKİ BAŞLICA DİL AİLELERİ 1. DÜNYADAKİ BAŞLICA DİL AİLELERİ Kaynak bakımından birbirine yakın olan diller bir aile teşkil ederler. Dünya dilleri bu şekilde çeşitli dil ailelerine ayrılırlar. Bir dil ailesi tarihin bilinmeyen devirlerinde

Detaylı

OKU TEFEKKÜR ET TEFEKKÜR ET OKU

OKU TEFEKKÜR ET TEFEKKÜR ET OKU OKU TEFEKKÜR ET TEFEKKÜR ET OKU OTTO 221 MAK GRUP MEDYA PRO. REK. YAY. A.Ş. KAVRAM HARİTALARI / ARAP DİLİ 01 ARAP DİLİNİN 100'ü M. Mücahit Asutay ARAP DİLİNİN Editör: Bülent Akot Son Okuma: Mehmet Aknar

Detaylı

fiilidir. VEZNİ ÖRNEĞİ

fiilidir. VEZNİ ÖRNEĞİ Muzari Fiil Muzari fiilin vezni olup örneği fiilidir. VEZNİ ÖRNEĞİ Buna göre fiilinin ilk harfi muzarilik harfidir. Ondan sonra gelen harfi, ikinci harf olan harfi ve son harf olan harfi de olur. Bu durum

Detaylı

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı Russell ın dil felsefesi Frege nin anlam kuramına eleştirileri ile başlamaktadır. Frege nin kuramında bilindiği üzere adların hem göndergelerinden hem de duyumlarından

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURÂN A ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR ILH333 5 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli

Detaylı

1. Hangisinin zıt anlamlısı yoktur? A) iyi B) savaş C) ağaç D) yoksul

1. Hangisinin zıt anlamlısı yoktur? A) iyi B) savaş C) ağaç D) yoksul 1. Hangisinin zıt anlamlısı yoktur? A) iyi B) savaş C) ağaç D) yoksul 2. Hangi seçenekte deyim yoktur? A) Boyu uzun aklı kısa olmak B) Boy fukarası olma C) Boyu posu yerinde olma D) Boyu uzasın diye süt

Detaylı

Baleybelen Müfredatı

Baleybelen Müfredatı Baleybelen Müfredatı Dil veya Lisan, İnsanlar arasında anlaşmayı sağlayan doğal veya yapay bir araç, kendisine özgü kuralları olan ve ancak bu kurallar içerisinde gelişen canlı bir varlık, temeli tarihin

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

TÜRKÇE BİÇİM KISA ÖZET. www.kolayaof.com

TÜRKÇE BİÇİM KISA ÖZET. www.kolayaof.com DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. TÜRKÇE BİÇİM BİLGİSİ KISA ÖZET www.kolayaof.com

Detaylı

İLAHİYAT FAKÜLTELERİ XXI. KELÂM ANABİLİM DALI KOORDİNASYON TOPLANTISI ve KELÂM İLMİNDE METODOLOJİ SORUNU ULUSLARARASI SEMPOZYUMU

İLAHİYAT FAKÜLTELERİ XXI. KELÂM ANABİLİM DALI KOORDİNASYON TOPLANTISI ve KELÂM İLMİNDE METODOLOJİ SORUNU ULUSLARARASI SEMPOZYUMU İLAHİYAT FAKÜLTELERİ XXI. KELÂM ANABİLİM DALI KOORDİNASYON TOPLANTISI ve KELÂM İLMİNDE METODOLOJİ SORUNU ULUSLARARASI SEMPOZYUMU 13 Mayıs 2016 CUMA Yer: GAÜN Atatürk Kültür Merkezi 09.30 10.30 KUR ÂN TİLÂVETİ:

Detaylı

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU e-makâlât Mezhep Araştırmaları, IV/2 (Güz 2011), ss. 179-183. ISSN 1309-5803 www.emakalat.com ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU Halil İbrahim Bulut, Araştırma Yayınları, Ankara, Nisan 2011,

Detaylı

Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu. Namaz Kitabım. Bilal Yorulmaz

Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu. Namaz Kitabım. Bilal Yorulmaz Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu Namaz Kitabım Bilal Yorulmaz İstanbul 2012 DEĞERLER EĞİTİMİ MERKEZİ YAYINLARI Eserin Her Türlü Basım Hakkı Anlaşmalı Olarak Değerler Eğitimi Merkezi Yayınlarına aittir. ISBN

Detaylı

CÜMLE ÇEŞİTLERİ. Buna yükleminin türüne göre de denebilir. Çünkü cümleyi yüklemine göre incelerken yüklemi oluşturan sözcüklerin türüne bakılır.

CÜMLE ÇEŞİTLERİ. Buna yükleminin türüne göre de denebilir. Çünkü cümleyi yüklemine göre incelerken yüklemi oluşturan sözcüklerin türüne bakılır. CÜMLE ÇEŞİTLERİ Cümleler, kendini oluşturan sözcüklerin anlamlarına, cümlede bulundukları yerlere, türlerine göre değişik özellikler gösterir. İşte bu özelliklere göre cümleler değişik gruplar altında

Detaylı

T.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İlâhiyat Fakültesi Dekanlığı. REKTÖRLÜK MAKAMINA (Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı)

T.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İlâhiyat Fakültesi Dekanlığı. REKTÖRLÜK MAKAMINA (Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı) T.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İlâhiyat Fakültesi Dekanlığı Sayı : 34394187-399- 24/04/2015 Konu : Lisans Öğretim Programı Değişiklik Önerisi REKTÖRLÜK MAKAMINA (Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı)

Detaylı

6. SINIF DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÜNİTE:1 KONU: DEĞERLENDİRME SORU VE CEVAPLARI

6. SINIF DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÜNİTE:1 KONU: DEĞERLENDİRME SORU VE CEVAPLARI 1- Soru: Allah ın insanlar arasından seçip vahiy indirdiği kişiye ne ad verilir? Cevap: Peygamber/Resul/Nebi denir. 2- Soru: Kuran da peygamber hangi kelimelerle ifade edilmektedir? Cevap: Resul ve nebi

Detaylı

[ Arapça Gramer Özeti, Sözlük, İ rab (Kelime Analizi) ve Meal ] Sözlük İlaveli İ RABLI KUR AN ve MEALİ

[ Arapça Gramer Özeti, Sözlük, İ rab (Kelime Analizi) ve Meal ] Sözlük İlaveli İ RABLI KUR AN ve MEALİ [ Arapça Gramer Özeti, Sözlük, İ rab (Kelime Analizi) ve Meal ] Sözlük İlaveli İ RABLI KUR AN ve MEALİ KUR AN UFKU ( Fâtiha- Nas Suresi Arası ) Dr. Necla YASDIMAN Demirdöven İZMİR 2013 سورة ا خص (112)

Detaylı

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Kısacası

Detaylı

TÜRKÇE DİL BİLGİSİ KURALLARI-Dil Yapısı

TÜRKÇE DİL BİLGİSİ KURALLARI-Dil Yapısı Pazar, 27 Eylül 2009 0949 - Son Güncelleme Pazar, 27 Eylül 2009 0950 TÜRKÇE DİL BİLGİSİ KURALLARI-Dil Yapısı Dil İnsanların duygu, düşünce ve isteklerini anlatmak için kullandıkları ses ya da işaretler

Detaylı

ÄEKİM EKLERİ. Kardeşine kitabın yerini sor. (Senin) kardeşin: Tamlama (iyelik) eki. Kardeşin-e: Kime?: YÅnelme durum eki

ÄEKİM EKLERİ. Kardeşine kitabın yerini sor. (Senin) kardeşin: Tamlama (iyelik) eki. Kardeşin-e: Kime?: YÅnelme durum eki ÄEKİM EKLERİ Kardeşine kitabın yerini sor. (Senin) kardeşin: Tamlama (iyelik) eki Kardeşin-e: Kime?: YÅnelme durum eki Kitab-ın yer-i: Tamlama ekleri Yeri-n-i: Neyi?: Belirtme durum eki Kardeşimden kitapların

Detaylı

ON YEDİNCİ ÜNİTE MESLEKLER

ON YEDİNCİ ÜNİTE MESLEKLER İÇİNDEKİLER/ ÖNSÖZ...11-14 ON YEDİNCİ ÜNİTE MESLEKLER 15-50 BİRİNCİ DERS...17-23 ARAPÇADA CÜMLE VE CÜMLE TÜRLERİ İKİNCİ DERS...24-28 YARI CÜMLE ÜÇÜNCÜ DERS...29-36 SAYI YÖNÜNDEN İSİMLER DÖRDÜNCÜ DERS...37-42

Detaylı

HOCA NAZAR HÜVEYDĀ RAHĀT-I DİL [İnceleme-Metin-Dizin]

HOCA NAZAR HÜVEYDĀ RAHĀT-I DİL [İnceleme-Metin-Dizin] HOCA NAZAR HÜVEYDĀ RAHĀT-I DİL [İnceleme-Metin-Dizin] Yazar Prof. Dr. Funda Toprak ISBN: 978-605-9247-65-8 1. Baskı Ağustos, 2017 /Ankara 500 Adet Yayınları Yayın No: 237 Web: grafikeryayin.com Kapak ve

Detaylı

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler 3. ÜNİTE: EN GÜZEL ÖRNEK HZ. MUHAMMED İN İBADETLERİ 3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler KAZANIMLARIMIZ O Bu ünitenin sonunda öğrenciler Hz. Muhammed'in: O 1. Öncelikle bir kul olarak davrandığını kavrar.

Detaylı

tarih ve 06 sayılı Akademik Kurul tutanağının I nolu ekidir. İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEZ YAZIM KILAVUZU

tarih ve 06 sayılı Akademik Kurul tutanağının I nolu ekidir. İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEZ YAZIM KILAVUZU İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEZ YAZIM KILAVUZU İSTANBUL 2017 1 GİRİŞ İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ne teslim edilecek Yüksek Lisans ve Doktora tezleri

Detaylı

Ünite 1. Celâleyn Tefsiri. İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I. Doç. Dr. Recep DEMİR

Ünite 1. Celâleyn Tefsiri. İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I. Doç. Dr. Recep DEMİR Celâleyn Tefsiri Ünite 1 İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I Doç. Dr. Recep DEMİR 1 Ünite 1 CELÂLEYN TEFSİRİ Doç. Dr. Recep DEMİR İçindekiler 1.1. CELÂLEYN TEFSİRİ... 3 1.2. CELALÜDDİN

Detaylı

KUREYŞ SÛRESİ Nuzul 21 / Mushaf 106

KUREYŞ SÛRESİ Nuzul 21 / Mushaf 106 KUREYŞ SÛRESİ Nuzul 21 / Mushaf 106 Surenin Adı: Kureyş sûresi, adını, Kur an da geçtiği tek yer olan ilk âyetinden alır. Kureyş kelimesi iki köke nispet edilir. Birincisi; köpek balığı anlamına gelen

Detaylı

Konumuz CÜMLENİN ÖĞELERİ çocuklar.

Konumuz CÜMLENİN ÖĞELERİ çocuklar. Konumuz CÜMLENİN ÖĞELERİ çocuklar. Mustafa Öğretmenim, cümlenin asıl öğeleri Yüklem ve Özne dir. Öğretmenim, Zarf Tümleci, Dolaylı Tümleç ve Nesne (Belirtili Nesne Belirtisiz Nesne) de yardımcı öğeleridir.

Detaylı

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK Bakara Suresi 285-286 Ayetlerinin Tilaveti Ve Tecvid Tahvilleri Ünite 4 İlahiyat Lisans Tamamlama Programı KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK 1 Ünite 4 BAKARA SURESİ 285-286 AYETLERİ TİLAVET

Detaylı

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri 1 ) İlahi kitapların sonuncusudur. 2 ) Allah tarafından koruma altına alınan değişikliğe uğramayan tek ilahi kitaptır. 3 ) Diğer ilahi

Detaylı

Türk Dili I El Kitabı

Türk Dili I El Kitabı Türk Dili I El Kitabı Editörler Osman Gündüz Osman Mert Yazarlar Sıddık Bakır Yasin Mahmut Yakar Osman Mert Kürşad Çağrı Bozkırlı Erhan Durukan Nurşat Biçer Oğuzhan Yılmaz M. Abdullah Arslan Osman Gündüz

Detaylı

ARAPÇADA İLLETİN YERİ, KABULÜ VE REDDİ KONUSUNDA GRAMER ÂLİMLERİNİN İLLETE YAKLAŞIMI

ARAPÇADA İLLETİN YERİ, KABULÜ VE REDDİ KONUSUNDA GRAMER ÂLİMLERİNİN İLLETE YAKLAŞIMI EKEV AKADEMİ DERGİSİ Yıl: 19 Sayı: 61 (Kış 2015) 357 ARAPÇADA İLLETİN YERİ, KABULÜ VE REDDİ KONUSUNDA GRAMER ÂLİMLERİNİN İLLETE YAKLAŞIMI Rıfat Resul SEVİNÇ (*) Öz Tarihi, Arap gramerinin başlangıcına

Detaylı