Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI

Transkript

1 Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI NİSAN NİSAN PAZARTESİ SERBEST ZAMAN ETKİNLİĞİ: Çocuklarla selamlaşılır. Çocuklar istedikleri ilgi köşelerinde (eğitici oyuncak, lego, tahta blok vb.) evden getirdikleri oyuncaklarla oyun oynarlar. TÜRKÇE DİL ETKİNLİĞİ:ARKADAŞLIK VE PAYLAŞMAYI ÖĞRENİYORUM Çocuklarla Arkadaşlık ile ilgili şiir söylenir.ardundan Uykucu Pisipisi adlı öykü okunur. ARKADAŞLIK Arkadaşlarımla birlikte, Eğlenirim coşarım, Onlar yanımdaysa eğer Mutlu geçer her anım UYKUCU PİSİPİSİ Benekli, çiftlikte yaşayan sevimli bir inekti. Çiftlikte, kendisi gibi evcil olan birçok hayvan vardı. Hepsi de birbirlerini çok sever, çok iyi anlaşırlardı. Benekli, bir sabah çiftlikte dolaşmaya çıktı. Yolda, at ve yavrusu taya rastladı. At ile tay, sabah gezmesini bitirmiş; ahıra dönüyorlardı. Yürüyüşüne devam eden Benekli, kümesin önüne geldi. Tavuk, kaz ve civcivleri gördü. Onlarla bir süre sohbet etti. Çiftliğin en şirin hayvanı, kedi Pisipisi ydi. Pisipisi, uykuyu çok sever; fırsat buldukça uyurdu. Benekli, onu da çimenlerin üstünde mışıl mışıl uyurken gördü.benekli, bir gün kümesten gelen seslerle uyandı. Dışarı çıkıp neler olduğunu anlamaya çalıştı. Çiftlikteki bütün hayvanlar kümese doğru koşuyorlardı. Benekli, şaşkınlık içinde çiftliğin kuzusu Kıvırcık a seslendi: Hey, Kıvırcık! Neler oluyor? Kıvırcık, koşmaya devam ederken cevap verdi ona: Yumurtalar çatlamak üzere. Anne kaz, sonunda yavrularına kavuşuyor. Bunun üzerine Benekli de kümese doğru koşmaya başladı. Anne kaz, bir aydır kuluçkaya yatmıştı. Nihayet beklenen gün gelmiş, sarı tüylü dört yavru çıkmıştı yumurtalardan. Anne kaz, şirin mi şirin yavrularına sevgiyle sarıldı. Bütün hayvanlar, kaz yavrularını çok sevdiler. Sık sık kümese giderek onları ziyaret ettiler. Kaz yavruları yumurtadan çıktığında, yaz mevsiminin en sıcak günleri yaşanıyordu. Pisipisi nin o gün canı çok sıkılmıştı. Arkadaşı Karabaş ın kulübesine giderek ona seslendi: Hey, Karabaş! Benimle oyun oynar mısın? Karabaş, Seninle oynamayı çok isterdim sevgili Pisipisi! Ama bugün, anne kaz, yavrularına yüzmeyi öğretecek. Onların yanında olmalıyım, diyerek kulübesinden ayrıldı. Karabaş ın sözlerine üzülen Pisipisi, elinde havuçlarıyla karşısından gelmekte olan tavşan Ponpon u görünce çok sevindi. Ona, Birlikte oyun oynayalım mı Ponpon, diye sordu. Ponpon da, Seninle oynamayı çok isterdim. Ama bugün, kaz yavruları yüzmeyi öğrenecek. Onların yanında olmalıyım, diyerek oradan ayrıldı. Pisipisi, çiftliğin kuzusu Kıvırcık ın yanına gitmeye karar verdi. Tam o sırada, Kıvırcık da karşıdan göründü. Ama çok telaşlıydı. Kıvırcık ı gören Pisipisi, sevinçle haykırdı: Kıvırcık! Benimle oyun oynar mısın? Bugün oyun olmaz! Kaz yavruları yüzmeyi öğrenecek bugün. Onların yanında olmalıyım, diye karşılık veren Kıvırcık da hızla oradan uzaklaştı. Kıvırcık, hızla uzaklaşınca, Pisipisi çok üzüldü. Arkadaşlarım artık beni sevmiyor! Kimse

2 benimle oyun oynamıyor. diye düşünerek eve geri döndü. Bu sırada anne kaz, yavrularını kümesten çıkarıp dere kenarına götürmüştü. Onlara nasıl yüzeceklerini anlattı. Kaz yavruları, annelerinin peşinden dereye girdiler. Yavaş, yavaş yüzmeye başladılar. Çiftlikteki tüm hayvanlar, onları alkışladılar. Pisipisi nin uzun süredir yanlarında olmadığını fark eden Karabaş, Arkadaşlar, Pisipisi nerede? Neden yanımızda değil, diye sordu. Kıvırcık, onu, en son çiftliğin çıkış kapısına doğru giderken gördüğünü söyledi. Pisipisi nin yolunu kaybettiğini düşünerek telaşlandılar. Benekli, onları yatıştırmaya çalıştı. Pisipisi henüz çok küçük, çiftlikten tek başına çıkmaması gerektiğini çok iyi bilir, dedi. Peki, o zaman Pisipisi nerede, diye sordu Ponpon. Pisipisii!.. Pisipisii... diyerek kediyi aramaya başladılar. Benekli, birden durdu. Aklına bir şey gelmişti. Heyecanla arkadaşlarına seslendi: Arkadaşlar! Ben Pisipisi nin nerede olduğunu galiba biliyorum. Bize de söyle, Pisipisi nerede; diye sordu Karabaş. Benekli, Arkadaşlar, Pisipisi bu sıcak havada en çok ne yapmayı sever, diye yeniden sordu. Tümü birden, Uykuyuuu, diye bağırıp, çiftlik evine doğru koşmaya başladılar. Evet, eveet! İşte, Pisipisi oradaydı. Evin kapısının önünde durmuş, onlara bakıyordu. Uykudan yeni uyandığı her hâlinden belliydi. Seni çok merak ettik Pisipisi, dedi Benekli. O yüzden seni aramaya çıktık. Pisipisi, hem şaşırmış hem de sevinmişti. Beni çok merak mı ettiniz, dedi. Kıvırcık, Tabi merak ettik! Sen, bizim arkadaşımızsın. Hepimiz seni çok seviyoruz, dedi. Pisipisi, bu sözlerden çok mutlu olmuştu. Ben de sizi çok seviyorum, diye karşılık verdi. Sonra hep birlikte dere kenarına gittiler. Anne kaz ve civcivler derede yüzüyorlardı. Onlara el sallayarak neşe içinde oynamaya başladılar. KAVRAM ETKİNLİĞİ: Çizgi Gezegeni kitabından 59 ve 60 daki çalışma sayfaları yapılır. MÜZİK ETKİNLİĞİ: Paylaş Onlar Arkadaş adlı şarkı söylenir. Bak Oyuncaklarla Dopdolu Bir Oda, Ördekle Balık Ta Gelmiş Oynmamaya, Balık Sormuş Ördeğe: "Arabaya Ben De Binebilir Miyim?" Ördek "Olmaaz" Demiş Binmiş Arabaya... Paylaş Hadi Paylaş Çünkü Onlar Arkadaş, Oyuncaklarını Paylaş Onlar Arkadaş... SANAT ETKİNLİĞİ: Sınıfta çocuklar arasında kura çekilir.her çocuk kurada adı çıkan arkadaşı için pastel boya ve resim kağıdı alarak, resim yapar ve yaptığı resmi çocuk şekli olan karta yapıştırıp,arkadaşına armağan eder. OYUN ETKİNLİĞİ: Mısır Patlatma adlı grup oyunu oynanır. Çocuklar halka olur, çömelirler. Öğretmen ortada şu konuşmayı yapar Çocuklar, sizinle mısır patlatacağız. Hepinizin ellerinde birer elek var. İçindeki mısırları önce ateşte ısıtalım, der. Çocuklar ateşte mısır patlatıyormuş gibi, kollarını sağa sola sallamaya başlarlar. Bu sırada öğretmen :

3 - Patt.. deyince, bütün çocuklar yerinden sıçrar ve yine eski durumunu alır. Öğretmenin mısır patlatmasına çocuklar da böylece katılmış olur. Ancak öğretmen "patt" demeden, hiç bir oyuncu mısırını patlatmaz. Böyle yapan olursa, komik cezalarla oyun daha zevkli hale getirilebilir. 26 NİSAN SALI SERBEST ZAMAN ETKİNLİĞİ: Çocuklarla selamlaşılır. Çocuklar istedikleri ilgi köşelerinde (eğitici oyuncak, lego, tahta blok vb.) oyun oynarlar. Evden getirilen kitaplar incelenir. TÜRKÇE DİL ETKİNLİĞİ: UZAYI ÖĞRENİYORUM Çocuklara uzayla ilgili çeşitli görüntüler bilgisayardan gösterilir. Ay, yıldızlar, güneş ve gezegenlerle ilgili konuşulur. Çocuklara Yıldızlara ulaşmak ister miydiniz? Neden? Güneş olmasa neler olabilirdi? Ay olmasaydı neler olabilirdi? Hangi gezegene gitmek isterdiniz? Neden? Astronot olup uzaya gitseniz neleri incelerdiniz? vb. sorular sorularak cevapları alınır. Uzay ve Gökyüzü adlı hikaye okunur. Gökyüzü adlı tekerleme söylenir.. Dünya ve Uzay adlı slayt izlenir. GÖKYÜZÜ(Tekerleme) Güneş batar saklanır Bulutlar karalanır Kapkaradır geceler Yıldızlar yanıp söner Işık saçan aydede Denizlerde dans eder UZAY VE GÖKYÜZÜ (Hikaye) Bir varmış bir yokmuş. Uzayda gezegen çokmuş. Güneş sistemindeki dokuz gezegenin dostluğu dillere destanmış. Hepsi güneşin etrafında fırıl fırıl döner, parıl parıl parlarmış. Baten bu mutlu gezegenler "Saklambaç", bazen de "Yağ satarım bal satarım" oynarmış. Bunların içinde bir tanesi varmış ki adı "Satürn"müş.Aman Allah'ım, o ne güzellik!görenin gözü kalır, aklı başından gidermiş. Bu gezegenin başında ışıktan bir taç varmış. Salına salına dönerken her yana ışık saçarmış. Bütün gezegenler Satürn 'ü çok severmiş. Bu durumu bilen Satürn içten içe gururlanırmış. Bir gün gezegenler, bir araya gelip yakalamaca oynamaya karar vermişler. Merkür saymaya başlamış: -Uzayda pekmez, yala yala bitmez. Gezegencik cik cik cik, Yıldızcık cık cık cık, Sen bu oyundan çık. Satürn'ün ebe olması gerakiyormuş. Ama o bunu istememiş. Başını sallayarak: -Saymam, saymam, ben ebe olmam!hiçbir özelliği olmayan bir sürü gezegen var, onlar ebe olsun!dedikten sonra gururla; -Ne de güzel parlıyor Başımda ışık şefi... Gezegenler içinde Var mı benden güzeli? demiş. Sanki ortaya gök taşı düşmüş, Herkes şaşırmış. En tecrübeli gezegen Jüpiter, biraz alttan alarak: -Satürn kardeş, oyunbozanlık etme! Bu hiç hoş değil, demiş. Satürn bu sözden çok alınmış. Kaşlarını çatarak:

4 -Gurur değil bu söylediklerim! Şu koca evrende var mı benim gibisi? deyip oradan ayrılmış. Gün görmüş devran sürmüş dünya,işin kötüye gittiğini anlamakta gecikmemiş: -Arkadaşlar, bu durum hiç hoş değil.üzerimde yaşayan insanlarda sık sık böyle olumsuz davranışlar görüyorum, deyince Merih merakla sormuş: -Peki Dünya kardeş,bu olumsuz davranışın çaresi nedir? Söylede arkadaşımızı kurtaralım, demiş. Dünya biraz düşündükten sonra başını sağa sola sallamış: -Bunun çaresi yok. Yalnızca kişi kendi kendisini kurtarabilir, demiş. Zaman çok çabuk geçiyormuş. Satürn'ün bu davranışı uzaydakilerin huzurunu bozmuş. Ne o tatlı sözler ne de gülen yüzler kalmış. Satürn her gün aynanın karşısına geçiyor, aynada kendi güzelliğini görünce mutlu oluyormuş. Bu durum günlerce sürmüş. Fakat gün gelmiş Satürn aynadaki güzelliğini seyretmekten de usanmış. Zaten çok geçmeden bir gök taşı, aynaya çarparak onu paramparça etmiş. Satürn hatasını yavaş yavaş anlamaya başlamış. Fakat bir türlü arkadaşlarından özür dilemeyi kendine yediremiyormuş. İşte ne olduysa bu sırada olmuş. Ne başındaki ışıklı taçtan, ne de güzelliğinden bir eser kalmış. Korkuyla ağlayıp yalvarmaya başlamış: -Dünya kardeşim, Jüpiter dostum Merih arkadaşım neredesiniz? Lütfen yardım edin bana! Satürn'ün çağrısına ilk cevap Jüpiterden gelmiş. Babacan tavrıyla: -Korkma Satürn kardeş. Bu geçici bir durumdur. Aranıza girdiğim için güneş ışıkları sana ulaşmıyor, demiş. Satürn korkudan iyice sokulmuş Jüpiter'e. Ona yaklaştıkca yüreğindeki dostluğun sıcaklığını hissetmiş. Gerçek güzelliğin, sevdikçe çoğalan, çoğaldıkça, çoğalan taşan ve bütün uzayı dolduran dostluk olduğunu anlamış. Anlamış da kalbini kırdığı arkadaşlarından özür dilemiş. Uzaydaki hayat, eski haline dönmüş. Işıl ışıl gezegenler, sevgi şarkıları, dostluk türküleri söylenmeye başkanmış. Bugünü de dostluk bayramı ilan etmişler. O gün bu gündür ne zaman iki yürek birbirini sevse, ne zaman iki el dostça tutuşsa gökyüzünde gezegenler bayram edermişşş... MÜZİK ETKİNLİĞİ: Gökyüzünde neler var bilin bakalım adlı şarkı söylenir. GÖKYÜZÜNDE NELER VAR Gökyüzünde neler var Bilin bakalım Binelim bir rokete Hop uçalım Gece aydede bana Gülücük atar Yıldızlar göz kırpar Işıklar saçar Güneş doğdu işte Aydınlık oldu Aydede ve yıldızlar Hemen uyudu Pamuk gibi bulutlar Hoplar zıplarım Roketime binerim Hop uçarım SANAT ETKİNLİĞİ:Renkli fon kartonları yardımıyla 3 boyutlu roket çalışması yapılır evlere gönderilir.

5 OYUN ETKİNLİĞİ: Gece-Gündüz adlı oyun oynanır. KAVRAM ETKİNLİĞİ: Matematik Öğreniyorum kitabından 69 ve 70 deki çalışma sayfaları yapılır. 29 NİSAN CUMA SERBEST ZAMAN ETKİNLİĞİ:Çocuklarla selamlaşılır. Çocuklar istedikleri ilgi köşelerinde (eğitici oyuncak, lego, tahta blok vb.) oyun oynarlar. TÜRKÇE DİL ETKİNLİĞİ:İLETİŞİMİ ÖĞRENİYORUM İletişim ne demek açıklanır.insanlar nasıl iletişim kurarlar hakkında sohbet edilir.iletişim araçları bilgisayardan gösterilir(telefon,televizyon,gazete,radyo.) Bilmeceler sorulur. Haberleşme Araçları adlı slayt izletilir. Çocuklara değerler eğitimi Paylaşmak konulu Küçük Renkli Top adlı hikaye okunur. KÜÇÜK RENKLİ TOP (HİKAYE) Hoppalak bir gün suda top buldu.fakat topu arkadaşlarıyla paylaşmak istemedi.arkadaşları da Hoppalağın by davranışına çok üzüldüler.daha sonra Hoppalak tek başına oynamaya karar verdi.fakat tek oynayınca canı sıkılmaya başladı.sonra arkadaşlarının yanına gittiğinde arkadaşlarının mutlu bir şekilde oynadığını görünce çok üzüldü.yanlış davrandığını anladı ve onlardan özür diledi.arkadaşları ile topunu paylaşarak oyunlarına devam ettikler. BİLMECELER Ne ağzı var ne dili Konuşur insan gibi (MEKTUP) Küçük bir kutu ile hep Konuşur dururum (TELEFON) Kâğıttandır kitap değil Haber verir televizyon değil (GAZETE) Sesim var görüntüm yok Bilin bakalım ben neyim (RADYO) KAVRAM ETKİNLİĞİ: Çizgi Gezegeni kitabından 61 ve 62 deki çalışma sayfaları yapılır. MÜZİK ETKİNLİĞİ: Telefonun Delikleri adlı şarkı söylenir. Telefonun delikleri içinde Ufak tefek parmakların yüzünden Ah bilseniz basımıza ne geldi Küçük kardeşimin yüzünden

6 Babam evde yokken telefon eder Bütün şehri arar rahatsız eder Sayıları bilmez küçük yumurcak Bilmeyiz ne zaman akıllanacak SANAT ETKİNLİĞİ:Renkli fon kartonları ile cep telefonu kesilir özgün tamamlama çalışması yapılır. OYUN ETKİNLİĞİ: Çocuklarla KUCAKLAŞMA OYUNU oynanır. Çocuklar ayakta dururlar.müzik başlayınca istedikleri gibi dans ederler.müzik durunca her biri başka bir kişiye sarılacaktır.sonra tekrar müzik başlar ve gene dans ederler.müzik durunca bu kez iki kişiye sarılacaktır.sonra üç.en sonundaçocuklardan herkese sarılmaları istenir.