CENGİZHAN ANADOLU LİSESİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "CENGİZHAN ANADOLU LİSESİ"

Transkript

1 CENGİZHAN ANADOLU LİSESİ TÜRK EDEBİYATI 9 Ders Notları TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ZÜMRESİ İSTANBUL

2 İÇİNDEKİLER I. ÜNİTE GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT Güzel Sanatlar İçinde Edebiyatın Yeri. Edebiyatın Bilimlerle İlişkisi Dilin İnsan ve Toplum Hayatındaki Yeri ve Önemi.. Metin, Öğretici Metin, Edebi Metin Edebiyat ve Gerçeklik II. ÜNİTE COŞKU VE HEYECANA BAĞLI METİNLER (ŞİİR) Şiir ve Zihniyet.. Edebiyat Dönemlerinin Genel Özellikleri. Şiirde Âhenk Unsurları (Ses ve Ritim).. Şiir ve Gelenek. Şiir Türleri.. Şiir Dili (Söz Sanatları) Şiirde Yapı Şiir ve Tema. Şiir ve Yorum Şiir ve Şair. Manzûme ve Şiir III. ÜNİTE METİNLERİN SINIFLANDIRILMASI Öğretici Metinlerle Edebi (Sanatsal) Metinler Arasındaki Farklar.. 48 SANATSAL (KURMACA) METİNLER. Olay Çevresinde Gelişen Metinlerde Anlatıcının Bakış Açısı OLAY ÇEVRESİNDE OLUŞAN EDEBİ METİNLER Anlatmaya Bağlı Edebi Metinler... Göstermeye Bağlı Edebi Metinler ÖĞRETİCİ METİNLER. 62 Gazete Çevresinde Oluşan Metinler.. 62 Kişisel Hayatı Konu Alan Metinler

3 I.ÜNİTE GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT GÜZEL SANATLAR İÇİNDE EDEBİYATIN YERİ Sanat insanın güzellik karşısında duyduğu heyecan ve hayranlığı uyandırmak için ortaya koyduğu yaratıcılıktır. Sanatı kavramamızı sağlayacak bazı özellikleri şöyle sıralayabiliriz: Sanat eseri insanla birlikte var olmuştur. Sanat eseri insanın ihtiyaçlarından doğmuştur. Sanat eseri insanın kendini anlatma biçimlerinden biridir. Sanat sürekli değişen ve genişleyen insan etkinliğidir. Sanatçı malzemeyi kendi bakış açısına göre seçer, ayıklar, değiştirir, yorumlar, yeniden ortaya koyar. Sanat eseri kendine özgü bir iletişim aracıdır. Sanat eserinin kendi anlamından öte; okunduğu, seyredildiği ve duyulduğu yerde kazandığı anlamı vardır. Sanat eseri öğretmez, açıklamaz; sezdirir, çağrıştırır, bunlara bağlı olarak düşündürür. Bilim nasıl ki akla, mantığa, öğretmeye yönelik ise sanat da insan ruhunu doyurmaya, güzelleştirmeye yöneliktir. Sanatın amacı, insanı etkilemektir. Sanat insanın varlık şartlarından biridir. İnsanoğlu hayatı boyunca güzeli istemiştir. Sözüne yazısına (edebiyat), sesine (müzik) kullanabildiği renklere (resim), yaşadığı mekâna (mimarlık), işleyebildiği her türlü maddeye (heykeltıraş) güzellik vermek insanoğlunun yaşam felsefesi olmuştur ki bu da güzel sanatlar dediğimiz şubeleri doğurmuştur. Güzel sanatların temeli olan başlıca nitelikler; güzellik, etkileyicilik, özgünlük, öğreticilik, evrensellik ve yaratıcılıktır. Amacı salt güzellik ve derinlik olan, insanda coşku ve derinlik uyandıran sanatlar güzel sanatlardır. Yaratıcılık istemeyen, öğrenme yoluyla kazanılıp el becerisiyle geliştirilen, bir yarara yönelik olan çalışmalar ise zanaat olarak kabul edilir. Yani marangozun oturulmak amacıyla bir sandalye yapması zanaattır, heykeltıraşın estetik gayeyle bir heykel yapması sanattır. Edebiyat bu güzel sanatların bir koludur. Edebiyat; sözde, yazıda, düşüncede, hayalde güzellik demektir. Edebiyat; dil ile gerçekleştirilen malzemesi dil olan güzel sanat etkinliğidir. Edebiyatın amacı; duygu, düşünce ve imgelerin söz veya yazı ile güzel ve etkili bir biçimde anlatılmasıdır. Edebi eser öncelikle sanat değeri olan eserdir, estetik öne çıkar. Üslup kaygısı önemlidir. Edebi eserlerde dikkatle, özenle kullanılmış bir dil vardır. Edebi eser özgündür. Edebi eserin temelinde kurgu vardır. Edebiyatı güzel sanatın dalı yapan üç özelliği vardır: İnsan tarafından ortaya konması, İnsanı konu alması, Amacının estetik duygu uyandırmak olması Güzel sanatlar kullandıkları malzemeler bakımından birbirinden ayrılır: İşitsel sanatların malzemesi dil ve ses, görsel sanatların malzemesi madde, dramatik sanatların malzemesi ise harekettir. DRAMATİK (RİTMİK) SANATLAR SİNEMA TİYATRO BALE OPERA DANS GÜZEL SANATLAR GÖRSEL (PLASTİK) SANATLAR RESİM HEYKEL HAT MİMARİ İŞİTSEL (FONETİK) SANATLAR EDEBİYAT MÜZİK - 3 -

4 Güzel Sanatlar Malzemeleri Amaç Edebiyat-Coğrafya İlişkisi Edebiyat dil Edebi metnin önemli unsurlarından biridir. Olaylar, bir mekânda ortaya çıkar ve o mekânın Heykel Resim Tiyatro kil, tahta, mermer renk, çizgi, fırça, boya ses, söz, hareket, dekor İnsanı en güzel ve etkili şekilde anlatmak izlerini taşır. Bazı edebi metinlerin yazılış amacı, belli bir coğrafi bölgeyi tanıtmaktır.(gezi yazıları, egzotik romanlar.) Evliya Çelebi nin Seyahatnamesi hem edebiyat hem tarih hem de coğrafya bakımından önemlidir. Müzik melodi, nota Edebiyat-Sosyoloji İlişkisi Mimari taş EDEBİYATIN BİLİMLERLE İLİŞKİSİ Bilim ile sanat arasındaki farkları şöyle sıralayabiliriz: Bilim açıklama, sanat canlandırmadır. Bilim gerçek ve nesnel, sanat kurgusal ve özneldir. Bilimde doğruluk, sanatta güzellik aranır. Bilim geneldir, sanat kişiseldir. Bilimde deney, gözlem, istatistik veriler öne çıkar, sanatta duygular, hayaller öne çıkar. Edebiyat, insanı ve toplumu değişik yönleriyle inceleyen tarih, coğrafya, sosyoloji, psikoloji, felsefe, dil bilimi, dinler tarihi gibi alanlarla yakın ilişki içindedir. Edebiyat-Tarih İlişkisi Her edebi metnin içinde oluştuğu bir dönem vardır. Edebi metinler yazıldığı dönemin izlerini taşır. Edebi metinlerin bazıları konusunu tamamen tarihten alır. Edebi metinler, tarih bilimine kaynaklık eder. Bir edebi metni yazıldığı dönemi göz önünde bulundurarak değerlendirmek gerekir. Edebiyatın konusu insandır ve insan toplum içinde yaşar. Edebi metinler; insanı, insanın diğer insanlarla ilişkilerini işler. Sosyoloji toplumbilimidir. Bu yönüyle her iki bilimin konusu ortaktır. Bazı edebi akımlar ve edebiyat temsilcileri, topluma yön vermeyi, sosyal fayda sağlamayı amaçlar. Edebiyat toplumu etkiler ve sosyolojinin inceleme alanına girer. Edebiyat-Psikoloji İlişkisi Edebi eserler, insanı her yönüyle anlatır. Edebi eser onu, ortaya koyan sanatçının duygu, düşünce ve ruh halini yansıtır. İnsanın ruh dünyasına ağırlık veren psikolojik eserler, insanların ruh çözümlemelerini yapar. Mehmet Rauf un Eylül, Peyami Safa nın Dokuzuncu Hariciye Koğuşu adlı romanları buna en iyi örnektir. Edebiyat-Felsefe İlişkisi Felsefe varlık ve düşünmeyi oluşturan ilkeler ile gerçeklik ve nedenselliğin araştırılmasıdır. Bazı edebi metinlerin arka planında birtakım felsefi düşünceler yatar. Toplumları etkileyen bu düşünceler, felsefi metin üslubuyla değil, değiştirilip dönüştürülerek anlatılır

5 Edebi eserdeki bu verilerin belirlenmesi felsefe bilimine hâkim olmakla mümkündür. Edebiyat-Bilim, Teknik İlişkisi Bilim ve teknik insan hayatını etkileyen, değiştiren, insan hayatına yön veren yenilikleri ve gelişmeleri içerir. Değişen insan yaşamı, değişiklikleriyle edebi eserlerde yer alır. Bir toplumun bilim-teknikteki seviyesini, yazılan edebi metinlere bakarak anlayabiliriz. Bilim ve teknikteki gelişmeler, edebiyatın gelişmesini de etkilemiştir. Örneğin; matbaanın bulunması, herkesin edebi eserlere ulaşımını kolaylaştırmıştır. Bu durum da gazetenin çıkarılmasına zemin hazırlamıştır. DİLİN İNSAN VE TOPLUM HAYATINDAKİ YERİ VE ÖNEMİ Birey dil ile kültürünü ve tarihini öğrenir. Dil, bireyin yetişme tarzının, kültürünün, eğitim seviyesinin bir göstergesidir. Her birey, duygu ve düşüncelerini farklı şekillerde ifade eder. Dil-Toplum İlişkisi Dil ulusları ulus yapan ve ulusal birliği sağlayan en önemli öğedir. Dil, insanların bir arada yaşamasını sağlar. Dili bozulan toplumlar yok olur. Atatürk diyor ki: Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sayısız felaketler içinde ahlakının, geleneklerinin, hatıralarının, çıkarlarının, kısaca bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk dili Türk milletinin, kalbidir, zihnidir. (1929) Dil Dil-Kültür İlişkisi İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını anlatmak için kullandıkları, ses ve işaretlerden oluşan iletişim aracıdır. Dil, canlı ve doğal bir yapıdır. Kendisini konuşan insanların oluşturduğu doğal bir şifre sistemidir. Dilin, kendine özgü kuralları vardır. Kuralları bilinmeyen zamanlarda belirlenmiş bir gizli anlaşmalar sistemidir. Her dilin anlamlı en küçük birimi sözcüktür. Dil, insanı diğer varlıklardan ayırır. Dil-Birey İlişkisi İnsanlar dil ile düşünür, dil ile hissederler. İnsan dış dünyayı dil ile yorumlar ve algılar. İnsanlar dil aracılığıyla bilgi edinir. Dilini kullanarak kendini doğru ifade edebilen birey, toplum içinde kendine iyi bir yer edinir. Birey dil ile çevresindekilerle anlaşır. Kültür, bir toplumun dil, din, düşünce, sanat, yaşayış biçimi, gelenek ve göreneklerinin tümüdür. Duygu ve düşünce ürünleri dil ile oluşturulur. Bunlar kültürün unsurlarıdır. Gelenek ve görenekler, insanların dili karşılıklı kullanmasıyla oluşur. Bir milletin dil ile ifade ettiği her şey kültürünü oluşturur. Dil, kültürün temelidir. Dil, kültürün aynasıdır. Bir milletin diline bakarak, o milletin kültürü hakkında bilgi sahibi olabiliriz. Kültürü oluşturan sosyal ve tarihi olaylar, bilgi birikimleri, nesilden nesle dil ile aktarılır. Dil, kuşaklar arasındaki kültür köprüsüdür. Dil, bir milletin tarihinin özetidir. Aynı dili konuşan insanlar, ortak bir kültür oluşturur. Kültürün devamlılığı dil ile sağlanır

6 Dil- Kültür- Edebiyat İlişkisi Edebiyat kültürün bir parçasıdır; kültürü kuşaktan kuşağa taşır, onu muhafaza eder ve geliştirir. Dil, edebiyat ve kültürün taşıyıcısıdır. Bundan dolayı dil, kültür ve edebiyat birbirine bağlıdır. DİLİN SÖYLEYİŞ FARKLILIKLARI Dil, karşımıza farklı söyleyişlerle çıkar. Bunun sebebi, gönderici-alıcı ilişkisi dir. Örneğin; Arkadaşımıza: Aaa, ne güzel bir kitapmış bu! Versene bir bakayım. Ailemizden birine: Kitabına ben de bakabilir miyim? Öğretmenimize: Öğretmenim, elinizdeki kitabı incelememe izin verir misiniz? Kitapçıya: Şu yukarı raftaki kitabı alabilir miyim? Teşekkürler. DİLİN FARKLI KULLANIMLARI Günlük hayatta dil Günlük Hayatta Dil Günlük ihtiyaçlarımızı karşılamak için kullandığımız doğal dildir. Sözcükleri çoğunlukla ilk anlamıyla kullanırız. Mecaz anlamlı sözcükler, atasözleri ve deyimler de vardır. Günlük konuşma dilinde, cümleler çoğunlukla kısadır. Aynı duygu ve istekler, farklı kişiler tarafından farklı dile getirilir. Parayı uzatır mısın? Kardeş, şunu uzatıver. gibi. Bilimsel Metinlerde Dil Bilimsel metinlerde dilin kullanılma amacı, açıklama yapmak ve bilgi vermektir. Nesnellik ve kesinlik esastır. Bu dili anlayabilmek için belli bir eğitim seviyesine ve bilgi birikimine sahip olmak gerekir. Bakteri ve virüsler, dolaşımdaki antikorların sürekli denetiminden kaçmak zorundadır. Koyu yazılan sözcükler, bilimle ilgili özel ve belirli bir anlamı olan sözcüklerdir. Bu sözcüklere terim denir. Felsefi Metinlerde Dil Pozitivizmin kurucusu, Auguste Comte dur. A. Comte, metafizik yapmanın yerine olgulara dayalı bir bilimin kurulmasını istemektedir. Koyu yazılan sözcükler, felsefede belli anlamlar taşıyan sözcüklerdir. Bu tür sözcüklere kavram denir. Felsefi metinlerde kavramlar kullanılır. Bu metinlerde dilin kullanılma amacı, bilgi vermek ve düşünceleri dile getirmektir. Aynı bilgi, aynı kavramlarla ifade bulur. Bu dili anlayabilmek için belli bir eğitim seviyesinde olmak gerekir. Edebi Metinlerde Dil Edebi eserlerde imgeler kullanılır. Bu dilin kaynağı günlük dildir. Dilin kullanılma amacı, estetik duygu uyandırmaktır, etkileyiciliktir. Aynı duygu, farklı sanatçılar tarafından, farklı imgelerle farklı bir şekilde dile getirilir. M E T İ N İnsanların iletişim kurmak, kendilerini anlatmak amacıyla bir araya getirdikleri sözlü veya yazılı cümleler topluluğuna metin denir. Metin; bir yazıyı biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan sözcüklerin bütünüdür. Metin, dille kurulan bir anlaşma ve anlatma aracıdır. Metin, cümlelerden oluşur. Yazarın mesajı; metnin türünü, boyutunu, anlatım biçimini ve dil özelliklerini belirler

7 Bilimsel, felsefi, edebi ve günlük metinler birbirinden farklı düzenlenir. Metin anlambilimle ilişkilidir. Metni oluşturan birimlerin dil bilgisi kurallarıyla birbirine bağlanmasına bağlaşıklık denir. Metni meydana getiren parçalar arasındaki anlam ilişkisine bağdaşıklık denir. Metinler yazılış amaçları ve hedef kitleleri bakımından iki grupta incelenir: Öğretici Metinler, Sanatsal (Edebi) Metinler Coşku ve Heyecanı Dile Getiren Metinler (şiir) Olay Çevresinde Oluşan Metinler Anlatmaya Dayalı Olay Metinleri (hikâye, roman ) Göstermeye Dayalı Olay Metinleri (tiyatro) KURMACA ÖĞRETİCİ METİN Yazılış amacı, okuyucuya bilgi vermektir. Anlam kesin ve nettir. Tek bir anlamı vardır. Her okuyan aynı şeyi anlar. Dil, göndergesel işlevde kullanılır. Anlatılanlar gerçeğin kendisidir. Metnin yazılış amacı, öğretmektir. EDEBİ METİN Sözlük anlamı tasarlanıp üretilen, tasarlanmış şey demektir. Gerçekliği olmayan, sadece zihinde varsayılan şeyi ifade eder. Kurmaca metin, eserde işlenen dünyanın bire bir dış dünyayı anlatmaması, anlatılanların sadece metin düzeyinde var olması demektir. Yazar, oluşturduğu metni, gerçek dünyadan hareketle kurar. Kurmaca ile gerçeklik iç içedir. Edebi metinlerin yazılış amacı sanat yapmaktır. Edebi metinler, gerçeklikle ilişki içinde olsa da kurmacadır. Edebi metin, malzemesi dil olan güzel sanat ürünüdür. Edebi metinlerde dil, günlük dilden farklı sanatsal işleviyle kullanılır. Edebi metinlerin ana düşüncesi kendi içindedir, yani sezdirme, hissettirme, çağrıştırma esastır. Diğer metinler ise göndergeyi anlatır, açıklar, yorumlar. Her okuyan, metinden yeni ve farklı anlamlar çıkarabilir. Yani edebi metinlerin tek değil, birden çok anlamı vardır. Edebi metnin anlamı, mekâna, zamana göre de değişebilir. Yan anlam bakımından zengindir. Edebi metinler, kendilerinden önce yazılan metinlerle benzerlik gösterirler. Edebi metinler tema bakımından aynı olsa da, üslup yönüyle birbirinden ayrılır. Edebi metin, yazıldığı dönemin izlerini taşır. Edebi metinler iki grupta değerlendirilir: BAĞLAM Bir sözcüğün veya bir ifadenin kullanıldığı metne göre değer ve anlam kazanmasıdır. Bir cümle, bir ifade, bir metin okunduğu ve yazıldığı ortama, okuyan ve yazanın yaşına, psikolojik durumuna, kültür birikimine göre farklı anlamlar kazanabilir. EDEBİYAT VE GERÇEKLİK Edebi metinlerde anlatılan olay ve olay örgüsü gerçek hayatta yaşanabilecek olaylardır. Edebi metinlerde tanıtılan, konu edilen kişilerin benzerleri gerçek hayatta vardır. Edebi metinlerde işlenenlerin gerçek hayatta aynen yaşanması mümkün değildir. Çünkü edebi metinler kurmaca metinlerdir. Edebi eserlerde gerçek değil gerçeğin yazar üzerindeki izlenimleri anlatılır. Edebi metinler gerçeği bilimsel metinlerden farklı işler

8 Bilimsel metinlerde gerçek olduğu gibi verilirken, edebi metinlerde gerçek, yazar tarafından yeniden kurgulanır. Edebi metinlerde, gerçekliğin değiştirilip yorumlanmasının amacı, insanı daha iyi anlamaktır. Edebi metnin konusu insanın doğa ve kültürle, insanın insanla ilişkisidir. Edebi metinlerde her yönüyle duyan, düşünen, tasarlayan, yaşayan insan konu edilir. Edebi metin, yazıldığı dönemin bütün teknik ve kültür imkânlarından yararlanır. Yazıldığı dönemin dili edebi metni etkiler. Bir dönemde gerçekleşen felsefe ve bilim alanındaki tartışmalar ve gelişmeler her türlü siyasi ve sosyal olaylar edebi eserde işlenebilir. EDEBİYAT BİLİM - GERÇEKLİK Bilimsel bilgiler ve buluşlar edebi metinlerde konu olarak işlenebilir. Edebi metinlerde geçmişin ve dönemin bilgi birikiminden yararlanılır. Edebi metinlerde kültür birikiminin ürünlerinden (anonim ürünlerden) yararlanılır

9 II.ÜNİTE COŞKU VE HEYECANI DİLE GETİREN METİNLER ( ŞİİR ) ŞİİR VE ZİHNİYET Her edebî metin sanatkârın dünya görüşünü, her sanatkâr da içinde yaşadığı çevrenin ve dönemin sanat anlayışını, sosyal, siyasî, dinî, ekonomik, askerî ve kültürel hayatının özelliklerini ve etkisi altında kaldığı geleneği yansıtır. İşte, sanatçının eserine yansıttığı, bir dönemdeki dinî, siyasî, sosyal, ekonomik, sivil ve askerî hayatın duygu, anlayış ve zevk bütününe zihniyet denir. Bu bakımdan bir şiir incelenirken sanatçının yetiştiği dönem, o dönemin sosyal, kültürel ve sanatsal özellikleri de göz önünde bulundurulmalıdır. zihniyet denildiğinde aklımıza bir dönemin; sosyal ve siyasi olayları, kültürü, sanat zevki, insanlar arası ilişkileri, bilimsel ve teknik düzeyi, eğitim anlayışı, gelecek kaygısı, inanç sistemleri gelir. Meselâ Mehmet Emin Yurdakul şiirlerinde millî duygulara yer vermiştir. Bu duyguları işlemesinde; içinde yaşadığı dönemin şartları, fikirleri ve sanat anlayışı etkili olmuştur. Yine Ahmet Haşim, bütün şiirlerinde ferdî konuları ve duyguları işlemiş, toplumsal konulara hiç yer vermemiştir. Çünkü Ahmet Haşim'in bağlı olduğu sanat anlayışı bunu gerektirmektedir. Göçer- konar bir medeniyetin içinde doğup yaşayan Karacaoğlan'ın şiirlerinde çok sık yer değiştirdiği ve memleketinden uzaklara gittiği için ayrılık teması önemli bir yer tutar. Âşık Veysel, şiirlerini daima dörtlüklerle ve hece vezniyle yazmıştır. Çünkü Âşık Veysel halk şiiri geleneğine bağlı bir sanatçıdır ve geleneği sürdürmektedir. Yunus Emre, tasavvuf eğitiminin verildiği tekkelerde yetişmiş bir şairdir. Tasavvufa göre dünya bir gurbettir. Can, Mutlak Varlık olan Allah'a dönecektir. Gerçek vatan Allah katı, gerçek sevgili de Allah'tır. Yunus Emre ve daha birçok şair, tasavvuf felsefesinin oluşturduğu zihniyetin etkisiyle şiirler yazmıştır. Dolayısıyla şiirler bu zihniyetin izlerini taşımaktadır. Buna karşılık Lale Devrinde yaşamış olan ünlü Divan şairi Nedim'in şiirlerinde, o dönemin Osmanlı Türkçesiyle Lale döneminin eğlenceye düşkün toplum hayatının izleri görülür. Orhan Veli Kanık, sanatlı anlatıma karşı çıkan Garip Akımının temsilcisidir. Onun şiirlerinde söz sanatlarının görülmeyişi, yalın ve günlük dili tercih edişi, şekil, kafiye ve vezin kullanmayışı mensup olduğu akımın zihniyetiyle izah edilebilir. Sanat, insanın zihniyet dünyasının yansımasıdır. Yani sanat, bir zihniyetin bir duygunun, sosyo-kültürel yaşantının çeşitli sembollerle yansıtılmasıdır. Bu nedenle sanat eserleri az veya çok sosyo-kültürel tarihin birer belgesi olarak değerlendirilmelidirler. Bir eser hangi dönemde ortaya konm uşsa, o dönemin izlerini taşır. Şiirlerin hangi döneme ait olduklarını, dil özelliklerinden, şiirin şekil özelliklerinden, anlatım biçiminden, benzetmelerden, zevk ve sanat anlayışından hareketle tespit edebiliriz. Şiirimizin Beş Hececilerinden biri olan Faruk Nafiz Çamlıbel, Millî Edebiyat Akımının etkisiyle millî bir şiir oluşturmak için çalışmıştır. Bunun için de şiirlerinin konularını daha çok Türk hayatından ve özellikle Anadolu'dan almaya gayret etmiştir. Millî bir edebiyatın oluşması için millî dili ve hece veznini ustalıkla kullanarak öncülük yapmıştır. Şair, "Sanat" adlı şiirde de Batı sanat anlayışıyla yerli ve millî sanat zevkini karşılaştırarak millî sanatın üstünlüğünü vurgulamaktadır. Dolayısıyla bu şiirde memleket edebiyatının ilkelerinin oluşturduğu zihniyetin etkileri görülmektedir. Özetle, bir şiiri incelerken, şiiri ve şiirin bize iletmek istediği mesajı tam olarak anlayabilmemiz için dönemin zihniyetini iyi bilmemiz gerekir

10 TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı (Destan Dönemi Türk Edebiyatı) İslami Dönem Türk Edebiyatı Batı Etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı Tanzimat Edebiyatı Sözlü Edebiyat Koşuk Sagu Sav Destan Yazılı Edebiyat Göktürk Yazıtları (Orhun Kitabeleri) Uygur Yazıtları I. Dönem II. Dönem Serveti Fünun Edebiyatı (Edebiyatı Cedide) Fecri Ati Edebiyatı Halk Edebiyatı Klasik Türk Edebiyatı (Divan Edebiyatı Milli Edebiyat Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı arası 1940 sonrası Anonim Halk Edebiyatı Dini Tasavvufi Halk Edebiyatı Âşık Edebiyatı

11 EDEBİYAT DÖNEMLERİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK EDEBİYATI Bu dönemdeki şiirler hece ölçüsüyle (genellikle 7 li ) yazılmıştır. Şiirlerde genellikle yarım kafiye kullanılmıştır. Nazım birimi dörtlüktür. Dildeki sözcük sayısı sınırlıdır, yabancı dillerin etkisi azdır. Tabiatla iç içe oldukları için sanatçılar benzetmelerde doğadan yararlanmışlardır. Şiirlerde işlenen konular; kahramanlık, yiğitlik, ölüm, savaş, aşk ve tabiat güzelliğidir. Uyak düzeni aaab, cccb, dddb şeklindedir. Şiir okuyanlara şaman, kam, baksı ve ozan isimleri verilmiştir. Şiirler kopuz eşliğinde söylenmiştir. İslamiyet öncesinde şiirlerin okunduğu çeşitli törenler yapılmıştır. Bunlar yuğ, sığır ve şölen törenleridir. Yuğ törenlerinde sagular, sığır ve şölenlerde ise koşuklar okunmuştur. Saguların Halk Edebiyatındaki karşılığı ağıt; Divan Edebiyatındaki karşılığı ise mersiyedir. Koşukların Halk Edebiyatındaki karşılığı koşma; Divan Edebiyatındaki karşılığı ise gazeldir. HALK EDEBİYATI Anonim Halk Edebiyatı Kim tarafından söylendiği bilinmez. Halkın ortak malıdır. Süsten uzak, açık, net, anlaşılır bir dil kullanılmıştır. Aşk, hasret, yiğitlik, ölüm gibi tüm insanlığı ilgilendiren konular işlenmiştir. Ölçü olarak hece ölçüsü ve nazım birimi olarak dörtlük kullanılmıştır. Genellikle yarım kafiye kullanılmıştır. Sözlü edebiyat geleneklerine uygundur. Dini Tasavvufi Halk Edebiyatı Şairler, tasavvufi düşünceyi yaymak amacıyla şiir yazmışlardır. Şairlerin çoğu, tarikatlardan yetişmiş şeyh ve dervişlerdir. İlahi aşkı, hoşgörüyü ve sevgiyi konu olarak işlemişlerdir. Şairler, aşk yoluyla Allah ı sevdirerek, insanları Allah a yaklaştırma yolunu seçmişlerdir. Şiirlerinde hem Divan edebiyatının hem de Halk edebiyatının izleri görülür. Hem hece ölçüsü hem de aruz ölçüsü kullanılmıştır. Nazım birimi olarak hem dörtlük hem de beyit kullanılmıştır. Kullanılan dil sadedir. Yer yer Arapça ve Farsça kelime ve tamlamalara rastlanır. 12. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Âşık Edebiyatı Âşık adı verilen halk şairleri tarafından oluşturulmuştur. Âşıklar genelde okuryazar değildir. Şairlerin çoğu şiirlerini sazla çalıp söylemiştir. Şairlerin adı genellikle son dörtlükte bulunur. Sözlü ürünler cönk adı verilen elyazması defterlerde toplanmıştır. Âşıklar aynı zamanda köy köy, kasaba kasaba dolaşıp şiirlerini halka okuyan insanlardır. Hece ölçüsü kullanılmıştır. Nazım birimi olarak dörtlük kullanılmıştır. Genellikle yarım kafiye kullanılmıştır. Süsten uzak, açık, net, anlaşılır bir dil kullanılmıştır. 16. yüzyılda ortaya çıkmıştır. KLASİK TÜRK EDEBİYATI (DİVAN EDEBİYATI) Şiirlerde aruz ölçüsü kullanılmıştır. Nazım birimi beyittir. Nazım birimi olarak dörtlüğün kullanıldığı nazım biçimleri de vardır. Her beyit kendi içinde bir bütündür ve şiirin diğer beyitleriyle ses ve ölçü dışında birlik yoktur. Bütün güzelliği değil, parça güzelliğine önem verilir. Arapça, Farsça sözcük ve tamlamalarla yüklü bir dil kullanılmıştır. Anlamdan çok söyleyişe önem verilir. Ne söylendiği değil, nasıl söylendiği önemlidir. Uyak göz içindir ve çok önemlidir. Genellikle tam ve zengin uyak kullanılır

12 Konu bütünlüğü olmadığı için şiirlere başlık konulmaz. Şiir redifiyle veya türüyle anılır. İnsanın iç dünyasına yönelik soyut bir edebiyattır. Yaşamdan kopuktur, günlük yaşama pek rastlanmaz. Arap ve Fars edebiyatının etkisinde gelişmiştir. Divan edebiyatında aşk, şarap, sevgili, ölüm, övgü, yergi, tabiat ve tasavvuf gibi konular işlenmiştir. Söz sanatlarına fazlaca yer verilmiştir. Arap ve Fars edebiyatından geçen nazım şekilleri kullanılmıştır. ( Gazel, mesnevi, kaside, rubai ) Divan edebiyatı, İslamiyet in gölgesinde gelişen bir edebiyattır. Tasavvuf bu sebeple en çok işlenen konulardandır. Tasavvufa göre ruhlar Allah tan ayrılmış ve yine ona dönecektir. O na dönmek ruhun kendi arzusudur. İnsan, Allah tan uzak olmanın ıstırabını çeker. Dünya, insanın Allah a kavuşmasını önleyen engellerle doludur. Bunlardan arınmak gerekir. Sevgiliye duyulan aşk, yerini Allah aşkına bırakır. 13.yüzyılda gelişmeye başlamış, 16. ve 17. yüzyıllarda en olgun dönemini yaşamış, 19.yüzyılın sonlarına kadar sürmüştür. Nazım ön planda tutulmuş, nesre pek az yer verilmiştir. Nesir alanında tezkireler (edebiyat tarihi görevini gören biyografik eser), münşeatlar (mektuplar), tarihler, dini metinler ve nasihatnamelere de rastlanmaktadır. Bunlarda da sanat yapma amacı ön plandadır. Aydın zümrenin edebiyatıdır. Medrese kültürü hâkimdir. Genellikle saraya ve çevresine seslenir. BATI ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI Tanzimat Edebiyatı Tanzimat sanatçıları şiirin konusunu değiştirdiler (adalet, kanun, özgürlük, uygarlık, eşitlik ve vatan); fakat eski biçimleri (gazel, kaside, mesnevi vb.) aynen devam ettirdiler. Dilin sadeleşmesi amaçlanmış, özellikle tiyatro, anı, mektup ve halka seslenen romanlarda bu amaç bir ölçüde gerçekleştirilmiştir. Ancak sanatçılar, eski alışkanlıklarından tamamen kurtulamadıkları için yabancı sözcük ve kurallardan büsbütün sıyrılamamışlardır. Divan edebiyatının kullandığı şiir, tarih ve mektup gibi türleri Batı anlayışına göre yenilemişlerdir. Makale, tiyatro, roman, hikâye, anı gibi yeni türler kullanılmaya başlanmıştır. Daha önce toplum sorunlarıyla hiç ilgisi bulunmayan sanatı; toplumu düzeltmek, eğitmek için bir dava aracı olarak kullanma anlayışına yönelmişlerdir. Fransız edebiyatından esinlenerek klasisizm, romantizm, realizm ve natüralizm akımlarının etkisinde eserler yaratılmıştır. Nesirde iç kafiye (seci) bırakılmış, anlatımda süs yerine, düşünceleri halka ulaştırma amacı güdülerek yeni bir nesir yaratılmıştır. Şiirde hecenin örnekleri görülmekle birlikte aruzun kullanımı devam etmiştir. Günlük olaylar, duygu ve düşünceler şiire sokularak şiirin konusu genişletilmiştir. Şiirde konu ve anlam bütünlüğü aranmıştır. Divan edebiyatındaki parça güzelliği anlayışının yerini bütün güzelliği almıştır. Roman ve hikâyelerin konusu ya günlük yaşayıştan ya da tarihten alınmıştır. Tiyatroda toplum sorunları, gelenek, görenek, çocuk, aile, yaşanılan olaylar işlenmiştir. Eserlerde kahramanlar tek yönlü ele alınmış, iyiler ödüllendirilmiş, kötüler cezalandırılmıştır. Roman ve öykülerde olayların akışında rastlantılara çok yer verilmiştir. Romanların içinde konu dışına çıkılarak okuyucuya bilgi ve öğüt vermekten kaçınılmamıştır. Yazarlar, eserlerinde kendi kişiliklerini gizlememiştir. Roman kahramanları çoğu zaman bir görüşte âşık olur. Toplumsal olaylara yüzeyden bakılır. Tanzimat romanında aile problemi büyük yer tutar. Avrupa taklitçiliği nedeniyle aile içindeki sarsılma ve çöküntüler işlenir.(araba Sevdası, İntibah) Tiyatro bu dönemde Namık Kemal le başlar. Ahmet Vefik Paşa nın Moliere den yaptığı çevirilerle ileri bir sanat düzeyine ulaşır

13 Bu edebiyatın nesir sahasındaki en büyük kazancı gazetedir. Bu dönemdeki tiyatro eserleri sahnelenmeye uygun değildir. Mizah ve hiciv anlayışı bu dönemde daha da gelişmiştir. Batılı anlamdaki ilk mizah örneği bu dönemde verilir. Türk edebiyatında gerçek edebi tenkit bu dönemde başlamıştır. Bu dönemde roman tekniği tam oturmamıştır. Romanımızın emekleme dönemidir. Tasvirlerde ve kurguda kompozisyon bozukluğu vardır. Bu dönem yazarlarında yaygın bir tasvir yapma alışkanlığı vardır. Kahramanlar üst tabakadandır. Olaylar İstanbul ve çevresinde geçer. Roman ve hikayede İşlenen konular: Yanlış Batılılaşma, alafrangalık özentisi, sarsılan aile düzeni, kültürel yozlaşma, fakirlik, cariyelik, görücü usulü evlenme, cehalet ve tarihi konulardır. Serveti Fünun Edebiyatı (Edebiyatı Cedide) Sanat için sanat ilkesine bağlıdırlar. Beyit bütünlüğünün yerini konu bütünlüğü almıştır. Servet-i Fünuncular aruz ölçüsünü kullanırlar. Ancak aruzun dizeler üzerindeki egemenliğini de yıkarak, bir şiirde birden çok kalıba yer vermişlerdir. Şiirde ilk defa bu dönemde konu bütünlüğü sağlanmıştır. Dil oldukça ağdalı, süslü ve ağırdır. Kafiye kulak içindir görüşünü benimserler. Şiirde üç değişik biçim kullanmışlardır. a) Batı dan aldıkları sone ve terza-rima b) Divan edebiyatından alıp, türlü değişikliklerle kullandıkları müstezat (serbest müstezat) c) Bütünüyle kendi yarattıkları biçimler Romanda da dil ağır, üslup sanatkârânedir. Roman tekniği sağlamdır. Betimlemeler gözleme dayalıdır ve nesneldir. Bu dönem sanatçıları, devrin siyasal baskıları nedeniyle gazetecilik, tiyatro gibi alanlara pek fazla eğilmemişlerdir. Şiiri düzyazıya yaklaştırmışlardır. Şiirin konusunu genişletmişlerdir. Onlar her şey şiirin konusu olabilir görüşünü benimsemişler; fakat dönemin siyasal baskıları nedeniyle aşk, üzüntü, karamsarlık, hayal kırıklığı, tabiat güzellikleri, şahsi hayaller, melankoli gibi konular işlenmiştir. Toplumdan kopukturlar. Adeta bir yüksek zümre, aydın edebiyatı oluşturmuşlardır. Bu yüzden salon edebiyatı diye de nitelendirilir. Aydın kesime hitap ettikleri için yayın olarak dergiyi kullanmışlardr. Yazarlar daha çok yaşadıkları ortamı anlatma yoluna gittikleri için hikâye ve romanda olaylar İstanbul da geçer. Romanda Realizm in; şiirde ise Parnasizm in ve Sembolizm in etkisi görülür. Batılı anlamda roman ve öykünün bu dönemde Halit Ziya Uşaklıgil ile birlikte ilk örnekleri verilmiştir. Fecri Ati Edebiyatı Sanat, şahsi ve muhterem (saygıdeğer) dir. İlk edebi bildiriyi yayımlayan topluluktur. Bildirilerinde, edebiyatın ciddiye alınması, Batı edebiyatının daha yakından tanıtılması, düşünce ve edebiyat konularında koferanslar düzenlenmesi, bir Fecr-i Ati kurulması gibi amaçlarının bulunduğunu açıklarlar. Geçmişte kaldığını söyledikleri Servet-i Fünun anlayışını eleştirmekle birlikte onların da bir adım ötesine gidememişlerdir. Konu, biçim, dil ve anlatım yönünden Servet-i Fünunculardan hiçbir farkları yoktur. Onlar, serbest müstezatı biraz daha serbestleştirmişler ve Servet-i Fünuncuların tam kavrayamadığı sembolist şiirin güzel örneklerini veren şairler yetiştirmişlerdir. Bunun dışında edebiyatımıza bir yenilik getirememişler bu nedenle de özentici, taklitçi bir topluluk olarak eleştirilmişlerdir. Bu toplulukta yer alan kimi sanatçılar bireysel bir anlayışı devam ettirirken (Ahmet Haşim gibi); pek

14 çoğu da Milli Edebiyat hareketine katılmış ve bu anlayışla ürünler vermişlerdir. Eserlerinde aşk ve tabiat konularını işlemişlerdir. Serbest müstezatı biraz daha geliştirmişlerdir. Servet-i Fünun döneminde ihmal edilen tiyatroya bu dönemde önem verilmiştir. Milli Edebiyat 1911 yılında Selanik te çıkan Genç Kalemler dergisinde Ömer Seyfettin in Yeni Lisan adlı makalesinin yayımlanmasıyla başlar. Milli Edebiyat hareketi öncelikle bir dil hareketidir. Sade Türkçenin bir dava olarak ele alınması ilk kez bu dergide ortaya konulmuştur. Milli Edebiyat terimi de ilk defa bu dergide kullanılmıştır. Bu dönem sanatçıları Divan edebiyatını, Doğu edebiyatının; sonrasını ise Batı edebiyatının taklitçisi olmakla suçlarlar. Şiirde daha çok bireysel konulara yönelen bu dönem sanatçıları, roman ve öyküde sosyal meselelere eğilmişler; milliyetçilik düşüncesi, Kurtuluş Savaşı gibi konuları ele almışlardır. Konuların İstanbul dışına çıkarılması da bu dönemin belirgin özelliklerindendir. Ayrıca aşk bu dönem roman ve hikâyesinin en önemli teması olarak dikkat çeker. Bu eserlerde dil günlük konuşma dilidir. Anadolu ya yönelme ilk defa bu dönemde başlar. Yazı dilinde İstanbul ağzının esas alınmasını istemişlerdir. Halk şiirinin nazım şekillerini kullanarak, gerçek şiirimizin halk şiiri, milli ölçümüzün hece ölçüsü olduğunu ileri sürmüşlerdir. Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı Arası Türk Edebiyatı Cumhuriyetin ilanından sonra edebiyatımız, çağdaş anlayışlar doğrultusunda gelişmesini başarıyla sürdürmüştür. Cumhuriyetin ilk yıllarında Beş Hececiler olarak adlandırılan şairler topluluğu, en parlak dönemlerini yaşamaktaydı. Yine bu yıllarda Kurtuluş Savaşı nın etkisiyle edebiyatta genel olarak Anadolu ya bir yönelim başlar. Eserlerde yalın, anlaşılır bir dil kullanılmıştır. Yazar ve şairlerin pek çoğu Anadolu ya yönelmiş, halkın günlük yaşayışını, toplumsal sorunlarını, Anadolu nun doğal güzelliklerini, halk bilimini eserlerinde işlemişlerdir. Şairlerin çoğu, şiirlerini hece ölçüsüyle yazmışlardır. Şiirde halk şiirinin biçim ve içerik özelliklerinden yararlanılmıştır. Roman ve öykülerde toplumu ilgilendiren konulara ağırlık verilmiş, Anadolu halkının sorunları, cumhuriyetle birlikte gelen değişiklikler çeşitli yönleriyle işlenmiştir. Ayrıca, Batılılaşma, köy ve kasaba hayatı, Türk tarihiyle ve insan psikolojisiyle ilgili konular ele alınmıştır. Konular gerçekçi bir anlayışla verilmiştir. Şiir, roman, hikâye ve tiyatro gibi türlerde önemli gelişmeler olmuştur Sonrası ( Son Dönem) Türk Edebiyatı Edebi eserler, yalın bir dille kaleme alınmıştır. Pek çok şair ölçü ve uyak kurallarına uymamış, serbest nazım biçimiyle şiirler yazmıştır. Klasik Türk Edebiyatı ve Türk Halk Edebiyatı nazım biçimleriyle şiir yazanlar da olmuştur. Son dönem şiirimizde en çok, memleket sevgisi, mitoloji, Atatürk sevgisi, çocukluk yıllarına özlem, modern hayatın getirdiği sıkıntılar, ideolojik yaklaşımlar, mistik duygular gibi konu ve temalar işlenmiştir. Son dönem roman ve öyküsünde genellikle toplumu ilgilendiren konular ele alınmıştır. Köy hayatı, iş ve işçi sorunları, köyden kente göç, gecekondu hayatı, kuşaklar arası çatışmalar, çeşitli düşünce akımları, Türk tarihi, Türk toplulukları ve devletlerinde yaşayan insanlar, yurt dışında çalışan insanların hayatı, ekonomik sıkıntılar, yalnızlık sıkça işlenen konulardır. Bu dönem öykü ve romanları dil ve üslup bakımından genellikle yalındır. Konular daha çok gerçekçi bir biçimde ele alınmıştır. Konularını soyut ve postmodern biçimde anlatan yazarlar da vardır

15 ŞİİRDE ÂHENK ( SES VE RİTİM ) UNSURLARI Şiiri diğer edebi metinlerden ayıran en önemli özelliklerden biri de ahenktir. Çünkü kelime ve kelime grupları dil kurallarından çok şiire özgü söyleyişle ahenk etrafında bir araya gelir. Dil ögelerinin seçiminde ele alınan temanın ifadesindeki rolü her dönemde ve her şiirde hemen hemen hissedilir. Ezgisiz müzik olmadığı gibi ahenksiz de şiir yoktur. şiirin daha iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla mısraların belli yerlerinde duraklamaya durak denir. Türk şiirinde 3 heceliden 16 heceliye kadar çeşitli ölçüler kullanılmıştır. En çok kullanılan hece ölçüsü kalıpları ve durakları şunlardır: 7 li hece ölçüsü (4 + 3 duraklı) Şiirde ahenk; ses akışı, söyleyiş, ritim ve ses benzerliğiyle sağlanır. Ancak ahenk bunlardan birine indirgenemez. Ahenk; tema çevresinde dili ve şiire özgü yapıyı birliğe ulaştıran temel öge durumundadır. Bu birliktelik her şiirde yeniden kurulur. Şiirde ahenk unsurları o kadar iç içedir ki tema, yapı, dil, ses ve söyleyiş ahengi birlikte oluşturur. Ancak inceleme esnasında her birinden ayrı ayrı söz edilir. Ölçü, kafiye, redif, aliterasyon, asonans, kelime tekrarları 1. ÖLÇÜ Edebiyatımızda iki ölçü kullanılmıştır. Her ölçü (vezin) bağlı bulunduğu dilin yapısından doğar. Bu nedenle Türk dilinin doğal ölçüsü hece ölçüsüdür. Türk edebiyatı İran ve Arap edebiyatlarının etkisine girmediği çağlarda, Türkler yalnız hece ölçüsünü kullanıyorlardı. İslamiyet in kabulünden sonra bu yeni uygarlığın türlü ögeleriyle birlikte aruz ölçüsü de edebiyatımıza girmiş oldu. Böylece Divan şairleri aruzu kullanır, Halk şairleri de hece ölçüsünü sürdürür oldular. A) HECE ÖLÇÜSÜ: Şiirlerin dizelerindeki hece sayısının eşitliğine dayanan ölçüye hece ölçüsü denir. Parmak hesabı da denilen bu ölçü çeşidi Türk şiirinin milli ölçüsüdür. Hece ölçüsünün temel kuralı; bir şiirde ilk dizedeki hece sayısının diğer dizelerin hepsinde aynı olmasıdır. Ancak, bir ahenk özelliği olarak şiir okunurken daha iyi anlaşılması için dizelerin belli yerlerinde duraklanır. Hece ölçüsünde ahengi artırmak ve Bahçelerde / saz olur Gül açılır / yaz olur Ben yarime / gül demem Gülün ömrü / az olur li hece ölçüsü (4 + 4 duraklı veya duraksız olur.) Güzel aşık / cevrimizi Çekemezsin / demedim mi Bu bir rıza / lokmasıdır Yiyemezsin / demedim mi li hece ölçüsü ( 6 +5 veya duraklı) Kaşına çekilmiş / kudret kalemi Görmemiş dünyada / derdi elemi Her sabah her akşam / verir selamı Almasam incinir / alsam incinir Koç yiğitler / bu kış burada / kışlasın Yılan dili / eğri hançer / işlesin lü hece ölçüsü ( duraklı ) Yağız atlar kişnedi / meşin kırbaç şakladı Bir dakika araba / yerinde durakladı

16 B) ARUZ ÖLÇÜSÜ: Aruz ölçüsü; hecelerin kısalığı ve uzunluğu sırasına göre düzenlenmiş kalıplardan kurulu şiir ölçüsüne denir. İslam medeniyetine bağlı devletlerin kullandığı ortak ölçüdür. Hicretin ikinci yüzyılında yetişmiş bir dil ve edebiyat bilgini olan İmam Halil aruz ilminin kurucusu sayılır. Dizelerdeki hecelerin açıklık, kapalılık değerine dayanan bir ölçüdür. Arap edebiyatından İran edebiyatına, oradan da Türk edebiyatına geçmiştir. Klasik Türk şiirinde bu ölçü kullanılmıştır. 11.yüzyılda Türk edebiyatına girmiştir. Aruz ölçüsünün temel özelliklerini şöyle sıralayabiliriz: Aruz ölçüsünde heceler açık, kapalı ve birleşik hece olmak üzere üçe ayrılır. Dizelerdeki aruz kalıbı uymadığında yapılması gerekenler İmale: Kısa hecelerin uzun okunmasıdır. Ol gecê kim / doğdu ol hay / rül beşer / / -. - ce hecesi açık olduğu halde, ölçü gereği uzatılmıştır. Zihaf: Uzun hecelerin kısa okunmasıdır. Merhabâ ey / âsî ümmet / melceî / / -.. si hecesi uzun olduğu halde ölçü gereği kısa okunmuştur. a) Açık Hece: Sonu ünlü ile biten heceye denir. Nokta işareti ile gösterilir. Vasıl (Ulama): Sonu ünsüzle biten bir kelime ile kendisinden sonra gelen ve ünlüyle başlayan bir hecenin bağlanarak okunmasıdır. Örnek: a - ra - ba -lı A - na - do - lu Hür _ olmak _ ister _ isen _ olma cihanın Zevkinde, safasında, gamında, kederinde b) Kapalı Hece: Sonu ünsüz ile veya uzun ünlü ile biten heceye denir. Örnek: Yat, Gel, Yol, Ak, bâ, kâ c) Bileşik Hece (Medli Hece): Yapısında uzun ünlü bulunup sonu ünsüzle biten heceler ile sonu çift ünsüzle biten heceler bir buçuk hece kabul edilir. Bir çizgi, bir nokta ile gösterilir. Medd: Yapısında uzun ünlü bulunup sonu ünsüzle biten heceler ile sonu çift ünsüzle biten heceler bir buçuk hece kabul edilir. Bir çizgi, bir nokta ile gösterilir. Örnek: âb, hâl, aşk, çeşm, yâr, rûz biz ne neşâtın / da gamın da / rûzgârın / görmüşüz /.. -. / / -. rûz hecesi bir buçuk hece olarak değerlendirilir. Örnek: âb, hâl, aşk, çeşm, yâr, rûz Aruz vezninde tef ileler (duraklar) heceleri bölebilir. Örnek: Dinle neyden / kim hikayet / itmede Ayrılıklar / dan şikayet / itmede. Fâ i lâ tün / Fâ i lâ tün / Fâ i lün / / Kafiye / Redif Kafiye: Mısra sonlarında, farklı kelimelerdeki ses (harf) benzerliğine kafiye denir. Kafiyenin oluşabilmesi için mısra sonundaki kelimelerde şu özellikleri aramak gerekir: a) Ses benzerliği olan kelimelerin farklı kelimeler olması gerekir

17 b) Ses benzerliği olan kelimelerin yazımının aynı olması gerekir. Altın da bir pula olur mu kab il Ehli ile konuş olasın ehil Cahille konuşma olursun cahil Kişi ayarından düşer mi düşer Yukarıdaki şiirde 'il' seslerinde kafiye vardır. Ses benzerliğindeki seslerde, ses sayısının artmasına göre kafiye çeşitli kısımlara ayrılır: anlatılırken kimi kitaplarda hiç değinilmez. Fakat çoğu edebiyatçı bunu farklı bir kafiye türü olarak kabul etmez ve Zengin kafiyeye dâhil eder. Farklı bir kafiye türü olduğunu kabul etmemekle birlikte bu kafiyenin de tanımını bilmekte yarar var: Tunç Kafiye: En az üç sesten oluşan bir ya da daha çok kelimenin diğer mısraların içinde geçmesiyle oluşan kafiye türü olarak tanımlanır. Sözcük kendi başına bir anlam taşıyorsa iki sesten de oluşsa tunç uyak kabul edilir. 1. Yarım Kafiye: Mısra sonlarında tek ses benzeşmesine dayanan kafiye türüdür. Aslında, bu benzeşmenin sessiz harflerde olması gerekir. Halk edebiyatında yarım kafiye çok kullanılmıştır. Mehmed'im sevinin başlar yüksekte! Ölsek de sevinin eve dönsek de 2. Tam Kafiye: Mısra sonlarında iki sesin benzeşmesine dayanan kafiye türüdür. Nasihatim sana: Herzeyle iştigali bırak Adamlığın yolu nerdense bul da girmeye b ak Tunç uyağa örnek: İnsan bu, su misali kıvrım kıvrım akar ya Bir yanda akan benim öbür yanda sakarya Mısralarında bu özellik görülebilmekte; ama zengin kafiyeden bir farkı olmadığı açık. 4. Cinaslı Kafiye: Okunuşları ve yazılışları aynı ancak anlamları farklı olan kelimelerle yapılan kafiye çeşididir. Cinaslı kafiye sesteş kelimelerle yapılır. 3. Zengin Kafiye: Mısra sonlarında üç ve daha fazla sesin benzeşmesiyle meydana gelen kafiye çeşididir. Her şey akarsu, tarih, yıldız, insan ve fikir Oluklar çift, birinden nur akar b irinden kir Uyarı 1: Kafiye olan sesli harflerin üzerinde uzatma işareti '^' varsa, bu sesliler tek ses değil iki ses olarak kabul edilir ve buna göre de kafiye türü değişir. Mesela İstiklâl Marşı'nın yedinci kıtasındaki: Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şühedâ Cânı cananı bütün varımı alsın da Hüdâ Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ 'da' seslerinde tam değil, zengin kafiye vardır. Uyarı 2: Tunç kafiye olarak adlandırılan kafiye türünü bazı edebiyatçılar kabul ederken, bazıları da kabul etmez. Bu sebeple Tunç kafiye kimi kitaplarda Niçin kondun a bülbül Dalımdaki asmaya Ben yarimden vazgeçmem Götürseler asmaya Yukarıdaki şiirde, ikinci mısrada asma kelimesi 'üzüm veren bir bitki'; dördüncü mısrada ise 'öldürmek' anlamında kullanılmıştır. Redif: Redifin tanımını yapmadan önce şunları bilmek gerekir: Redifler daima mısranın en sonunda bulunur, yani kafiyeden sonra gelir. Redifin olduğu her yerde mutlaka kafiye de vardır. Bu sebeple redifin bulunduğunu gördüğünüz her yerde kafiyeyi de bulmaya çalışınız. Bazen redifin olduğu ama kafiyenin olmadığı mısralara da rastlanıyor

18 Redif: Mısra sonlarında, görevleri aynı olan eklerin, ya da anlamları aynı olan kelimelerin tekrarlanmasına redif denir. Tanımdan da anlaşılacağı üzere iki tür redif vardır: a) Ek Halindeki Redifler b) Kelime Halindeki Redifler a) Ek Halindeki Redifler: Eş görevli eklerin tekrarlanmasıyla oluşan rediflerdir. Türkçedeki yapım ve çekim eklerini kavramadan, ek halindeki redifleri kavramanız mümkün olamayacaktır. Eğer bu konularda bir eksiğiniz varsa, önce bunları tamamlamanız ve ondan sonra ek halindeki redifleri kavramak için çaba sarf etmeniz gerekir. Fakat ek halindeki rediflerin çoğu, kelimeye bağlanan ekler olduğundan bu konudaki genel kaide: 'Kelimenin köklerinde kafiye, eklerinde ise redif vardır.' şeklindedir. Bu kural bilinerek mısraya bakılırsa ek halindeki rediflerin yüzde doksanı mısrada tahmin edilebilir. Ancak bu kaide her zaman geçerli olmadığından yine de 'ekler' konusunda bilgi sahibi olunması konunun kavranması açısından gereklidir. Susuz değirmenlerin ne ile döner çark ı Kerem etmeyen beyin fakirden nedir fark ı Yukarıdaki beyitte, 'ı' sesleri, ismin -i hali olduğundan yani, her ikisinin de görevi aynı olduğundan rediftir. Kelimenin köklerinde ise 'ark' sesleri benzeştiğinden bunlar da zengin kafiyeyi oluşturur. Bu beyite pratik yoldan yaklaşırsak: Beyitin birinci mısrasında, kafiyeye söz konusu olan kelimenin kökü 'çark', ikinci mısrada ise kelimenin kökü 'fark'tır. Dolayısıyla, 'ı' seslerinin ek olduğu için redif olduğunu pratik yönden söyleyebiliriz. Kelimenin köklerinde kafiye bulunduğundan 'ark' seslerinde de zengin kafiye vardır. Fakat bu pratik yol her zaman işlemeyebilir: Kokuyor burnuma Sivr'alan köyü Serindir dağları soğuktur suyu Yâr mektup göndermiş yadigâr deyi Gözünün yaşını sil deyi yazmış Yukarıdaki dörtlükte, kelimelerin kökleri: 'köy', 'su', 'de' dir. Görüldüğü gibi kelimelerin köklerindeki sesler aynı değildir. Acaba burada 'y' sesi kafiye olarak mı yoksa redif olarak mı alınacaktır? Oysa, çözüm çok basittir.'y' sesi birinci mısrada kelimenin köküne dahil olurken, ikinci ve üçüncü mısralarda yardımcı ses (kaynaştırma ünsüzü) 'tir. Yani 'y' seslerinin görevi farklıdır. Bu durum da kafiye tanımına uygun olduğundan kafiye olarak kabul edilecektir. Aynı durum İstiklal Marşı'nın üçüncü kıtasında görülmektedir: Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım, Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Yukarıdaki dörtlükte ise, kelimelerin kökleri: 'yaş', 'şaş', 'aş' ve 'taş' kelimeleridir. Burada da kelime köklerinden sonra gelen 'a' sesleri kafiye olarak mı yoksa redif olarak mı alınmalı sorusu akla takılmaktadır. O halde, bu köklere eklenen 'a' sesinin görevinin ne olduğunu incelemek gerekir: İlk mısrada: yaş - a - r - ı - m kök yapım eki geniş zaman yardımcı ses I. tekil şahıs eki İkinci mısrada: şaş - a - r - ı - m kök yardımcı ses geniş zaman yardımcı ses I. tekil şahıs eki Üçüncü mısrada: aş - a - r - ı - m kök yardımcı ses geniş zaman yardımcı ses I. tekil şahıs eki Dördüncü mısrada: taş - a - r - ı - m kök yardımcı ses geniş zaman yardımcı ses I. tekil şahıs eki Yukarıda da görüldüğü gibi ilk mısradaki 'a' sesi ile diğer 'a' seslerinin görevleri farklıdır. Bu özellik sebebiyle, 'a' seslerinin kafiye olarak alınması gerekir. b) Kelime Halindeki Redifler: Aynı anlamdaki kelimelerin tekrarlanmasıyla meydana gelen rediflerdir. Bu tür redifleri mısralarda görebilmek oldukça kolaydır:

19 Doğru söylerim halk razı değil Eğri söylerim Hak razı değil. Yukarıdaki beyitte 'razı değil' kelimeleri redif, ondan önceki 'k' sesleri ise yarım kafiyedir. Bir başka örnek: Zannetme ki şöyle böyle bir söz Gel sen dahi söyle böyle bir söz Yukarıdaki beyitte 'böyle bir söz' kelimeleri redif, ondan önceki 'öyle' sesleri ise zengin kafiyedir.. Bir başka örnek: Kimsesiz hiç kimse yok, var herkesin bir kimsesi Kimsesiz kaldım meded, ey kimsesizler kimsesi Yukarıdaki dörtlükte r, t, g, m, b sesleri tekrarlanarak aliterasyon yapılmıştır. 4. ASONANS Mısra, dize veya dörtlüklerde aynı ünlü harflerin tekrarlanmasıyla oluşur. Mert dayanır nâmert kaçar Meydan gümbür gümbürlenir Şahlar şahı meydan açar Divan gümbür gümbürlenir Karacaoğlan Yukarıdaki dörtlükte a, ü sesleri tekrarlanarak asonans yapılmıştır. Yukarıdaki beyitte 'kimsesi' kelimeleri redif, ondan önceki 'r' sesleri ise yarım kafiyedir. 5. KELİME TEKRARLARI Son olarak şuna da dikkati çekmek gerekiyor: Kelime halinde bulunan rediflerden hemen önce, ek halinde redif de bulunabilir. Böylece, ek halindeki redifle kelime halindeki redif arka arkaya gelebilir: Elimi beş yerinden, dağladı beş parmağın, Bağrımda yanmadık bir yer bırakmadan git Bir yarın göçtüğünü, çöktüğünü bir dağın Görmemek istiyorsan, ardına bakmadan git! İkinci ve dördüncü mısralarda hem ek halinde redif, hem de kelime halinde redif bulunmaktadır. Yukarıdaki mısralarda 'madan' ekleri 'zarf-fiil'dir. madan git ler rediftir. 3. ALİTERASYON Dize, beyit veya dörtlükte aynı sözcüklerin tekrar edilmesiyle oluşur. Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi; Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır. Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi; Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır. N. F. Kısakürek Dökün yaprağınızı dallarım dökün Akın yaşlı yaşlı sularım akın Orhan Şaik Gökyay SECİ (İÇ UYAK) Düz yazıda yapılan uyağa denir. Dizelerin ortasındaki ses benzerliğidir. Mısra, dize veya dörtlüklerde aynı ünsüz harflerin tekrarlanmasıyla oluşur. Âlimsin ilmine gayet yok. Kadirsin kudretine nihayet yok Mert dayanır nâmert kaçar Meydan gümbür gümbürlenir Şahlar şahı meydan açar Divan gümbür gümbürlenir Karacaoğlan

20 UYAK DÜZENİ ÖRÜŞÜK UYAK DÜZ UYAK Her iki dizenin kendi arasında kafiyelemesidir. aaaa veya aabb veya aaab İlk kez İtalyan edebiyatında kullanılmıştır. Servet-i Fünun döneminde kullanılmaya başlanmıştır. Son dize tektir ve şiirin en güçlü dizesidir. yaşamak zevki nedir bilmez ölümden korkan a gür bir imanla damarlarda ateşten bir kan a birleşip böyle diyorlardı derin bir sesle b yeri fethetmek için gelmiş o Fatih nesle. b Y. Kemal Beyatlı ÇAPRAZ UYAK Derinden derine ırmaklar ağlar a Uzaktan uzağa çoban çeşmesi b Ey suyun sesinden anlayan bağlar a Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi b F. Nafiz Çamlıbel aba bcb cdc e ölü bir camdan ağlayan korku iniyor serseri ve boş geceye kaldırımlar bütün sükût,uyku her duvar,her kovukta şimdi niye bir büyük göz niyaz eder,ağlar Bitsin artık bu gizli şüphe! diye? Korkarım Saklanır heyulalar Bana der: İşte bir sahife oku, Sarı gölgemde hasta kalbin var!.. Ölü bir camdan ağlayan korku Ali Canip Yöntem a b a b c b c d c e MANİ TİPİ UYAK SARMAL UYAK Her şey yerli yerinde,havuz başında servi a Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmad an b Eşya aksetmiş gibi tılsımlı bir uykudan b Sarmaşıklar ne böcek sesleri sarmış ev i a Ahmet Hamdi Tanpınar Mani nazım şeklinde kullanılan uyaktır. Mani uyağı, aaba dır. Keten gömlek beden dar a Beni koyup giden yâr a Sen bana kıyamaz idin b Sana bir öğreten var a

21 ŞİİR VE GELENEK Halk Şiiri geleneği Divan Şiiri Geleneği Mo dern Şiir Geleneği Nazım birimi olarak dörtlük kullanılır. Şiirler hece ölçüsüyle yazılır. Halkın duyuş ve düşünüşünü yansıtan benzetmelerin ve motiflere yer verilir. Yalın, sade halkın günlük hayatta kullandığı dil kullanılır. Genellikle yarım kafiye kullanılır. Nazım birimi olarak beyit kullanılır. Şiirler aruz ölçüsüyle yazılır. Ses akışı ve ritim son derece kuvvetlidir. Yabancı sözcük ve tamlamaların yer aldığı ağır, süslü bir dil kullanılır. Genellikle tam ve zengin kafiye kullanılır. Ölçü ve kafiyeye yer verilmez. Bireysel duygular öne çıkarılır. Serbest nazım kullanılır. Çağrışım yönünden zengindir. Somuttan soyuta hitap eder. Yalın, sade bir dil kullanılır. Yiğit olan yiğit kurt gibi bakar Düşmanı görünce ayağa kalkar Kapar mızrağını meydana çıkar Yiğidin ardında duran olmalı Yukarıda verilen şiir halk şiiri geleneğine göre yazılmıştır. Çünkü nazım birim, olarak dörtlük, ölçü olarak hece ölçüsü ve yalın, sade bir dil kullanılmıştır. Ayağı yir mi basar zülfüne ber-dar olanun Zevk u şevk ile virür cân ü seri döne döne Yukarıda verilen şiir beyitler halinde, aruz ölçüsü kullanılarak, yabancı sözcük ve tamlamaların yer aldığı ağır ve süslü bir dille yazılmıştır. Bu özellikleri göz önüne alığımızda bu şiirin Divan şiiri geleneğine göre yazıldığını söyleyebiliriz. Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Gözyaşlarıma,ellerinizle? Yukarıda verilen şiirde, ölçü ve düzenli bir şekilde uyak kullanılmamıştır. Ayrıca şiir serbest nazımla yazılmış olup bireysel duygular öne çıkarılmıştır. Bütün bu özellikler bu şiirin modern şiir geleneğine göre yazıldığını göster. ŞİİR TÜRLERİ 1. LİRİK ŞİİR İçten gelen heyecanları coşkulu bir dille anlatan duygusal şiir türüdür. Her ulusun ilk şairleri şiirlerini saz eşliğinde söylerdi. Lir de telli bir çeşit saz olduğu için, sonraları içe doğan türlü duyguları anlatan şiirlere lirik denmiştir. Divan edebiyatında gazeller, murabbalar, şarkılar; halk edebiyatında koşmalar, s er, lirik şiir türüne örnektir. Ne olur şu yağmurların Örnek Şiirler: Birdenbire yağanı ben olsam Rüzgârı düğümlesem saçlarına Bir daha bırakmasam Öpsem kirpiklerini Süzülüp gözyaşlarına karışsam Çağlayıp aksam çağlayıp aksam Yüzündeki ırmaklarla geçsem ovaları Dudaklarında denizlere çıksam ( Adnan Yücel) 21 Ne zaman seni düşünsem Bir ceylan su içmeye iner Çayırları büyürken görürüm Her akşam seninle Yeşil bir zeytin tanesi Bir parça mavi deniz Alır beni Seni düşündükçe Gül dikiyorum elimin değdiği yere Atlara su veriyorum Daha bir seviyorum dağları ( İlhan BERK)

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR 1. İletişim 2. İnsan, İletişim ve Dil 3. Dil Kültür İlişkisi DİLLERİN SINIFLANDIRILMASI VE TÜRKÇENİN DÜNYA DİLLERİ ARASINDAKİ YERİ 1. Dillerin Sınıflandırılması

Detaylı

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı Sözlü Dönem Yazılı Dönem İslamî Dönem Türk Edebiyatı Geçiş Dönemi Divan Edebiyatı Halk Edebiyatı Batı etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı Tanzimat

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI 1 2 EDEBİ BİLGİLER (ŞİİR BİLGİSİ) 1. İncelediği şiirden hareketle metnin oluşmasına imkân sağlayan zihniyeti 2. Şiirin yapısını çözümler. 3. Şiirin

Detaylı

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI 1 EDEBİYAT TARİHİ / TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERE AYRILMASINDAKİ ÖLÇÜTLER 1.Edebiyat tarihinin uygarlık tarihi içindeki yerini.edebiyat tarihinin

Detaylı

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI YENİLEŞME DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI TANZİMAT DÖNEMİ EDEBİYATININ OLUŞUMU KAZANIMLAR.Osmanlı Devleti ni güçlü kılan sosyal, siyasi düzenin bozulma nedenlerini.batı düşüncesine,

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI Ay Hafta Ders Saati Konu Adı YENİLEŞME DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI Kazanımlar Osmanlı

Detaylı

Metin Edebi Metin nedir?

Metin Edebi Metin nedir? Metin Nedir? Metin, belirli bir iletişim bağlamında, bir ya da birden çok kişi tarafından sözlü ya da yazılı olarak üretilen anlamlı bir yapıdır. Metin çok farklı düzeylerde dille iletişimde bulunmak amacıyla

Detaylı

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ Gönderen admin - 31/01/ :14

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ Gönderen admin - 31/01/ :14 MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ Gönderen admin - 31/01/2012 23:14 1.Aşağıdaki sanatçılarımızdan hangileri Beş Hececiler grubunda yer alır? A) Orhan Veli Kanık Ahmet Kutsi Tecer B) Yusuf Ziya Ortaç Faruk Nafiz Çamlıbel

Detaylı

BEP Plan Hazırla T.C Ceyhan Kaymakamlığı ALTI OCAK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ Müdürlüğü Edebiyat Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

BEP Plan Hazırla T.C Ceyhan Kaymakamlığı ALTI OCAK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ Müdürlüğü Edebiyat Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı BEP Plan Hazırla T.C Ceyhan Kaymakamlığı ALTI OCAK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ Müdürlüğü Edebiyat Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı Öğrenci : MEHMET ERKAN Eğitsel Performans Olay Çevresinde Oluşan

Detaylı

LYS. Lisans Yerleştirme Sınavı. Öğretmenin defteri

LYS. Lisans Yerleştirme Sınavı. Öğretmenin defteri LYS Lisans Yerleştirme Sınavı Öğretmenin defteri LYS EDEBİYAT HIZLI ÖĞRETİM EDİTÖR Turgut MEŞE İÇİNDEKİLER Güzel Sanatlar ve Edebiyat... Türk Edebiyatının Dönemlere Ayrılması... 1 29 Bütün hakları Editör

Detaylı

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır.

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır. BEŞ HECECİLER Milli edebiyattan etkilenen Beş Hececiler, milli kaynaklara dönmeyi ilke edinmişlerdir. Şiire I. Dünya Savaşı Milli Mücadele yıllarında başlayıp Mütareke yıllarında şöhret kazanan edebi topluluktur.

Detaylı

İnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER

İnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER YEDİ MEŞALECİLER Cumhuriyet döneminde ortaya çıkan ilk edebi topluluktur. 1928 de Yedi Meşale adıyla ortaklaşa bir kitap çıkarıp bu kitabın ön sözünde şiirle ilgili görüşlerini açıklamışlardır. Beş Hececiler

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ...

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ... İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm... 7 ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ... 8 Türk Dillerinin Sınıflandırılması... 14 Türk Dillerinin Ses Denklikleri Bakımından Sınıflandırılması... 16 Altay Dilleri Teorisini Kabul

Detaylı

İnci Hoca TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM

İnci Hoca TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM ÖZELLİKLERİ İlk özel gazete Tercüman-ı Ahval ile başlar. Toplum için sanat anlayışı benimsenmiştir. Halkı aydınlatma amacıyla eser verildiği için

Detaylı

İnci. Hoca DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ II (BENTLERLE KURULANLAR)

İnci. Hoca DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ II (BENTLERLE KURULANLAR) DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ II (BENTLERLE KURULANLAR) BENTLERLE KURULAN NAZIM BİÇİMLERİ A. BENT SAYISI TEK OLANLAR (TEK DÖRTLÜKTEN OLUŞANLAR) RUBAİ Edebiyatımıza İran edebiyatından gelmiştir. Dört

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY EKİM HAFTA DERS SAATİ KONU ADI YENİLEŞME DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI EDEBİYATININ OLUŞUMU ÖĞRETİCİ METİNLER 2 KAZANIMLAR 1. Osmanlı Devleti ni güçlü kılan sosyal, siyasi düzenin bozulma nedenlerini belirler.

Detaylı

I. DÖNEM. 1. Şiir İnceleme Yöntemi... 25 2. Şiir Okuma... 49 3. Manzume ve Şiir... 50 DERS KİTABI ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ... 61

I. DÖNEM. 1. Şiir İnceleme Yöntemi... 25 2. Şiir Okuma... 49 3. Manzume ve Şiir... 50 DERS KİTABI ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ... 61 VII İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER I. DÖNEM 1. ÜNİTE (GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT) 1. Güzel Sanatlarda Edebiyatın Yeri... 5 2. Edebiyatın Bilimlerle İlişkisi... 7 3. Dilin İnsan ve Toplum Hayatındaki Yeri ve Önemi...

Detaylı

TANZİMAT DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER. Ufuk KÜSDÜL Arhavi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

TANZİMAT DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER. Ufuk KÜSDÜL Arhavi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni TANZİMAT DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER Ufuk KÜSDÜL Arhavi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni ÖĞRETİCİ METİNLERİN ÖZELLİKLERİ VE YAZILIŞ AMAÇLARI Öğretici metinler, bir konuyu

Detaylı

CUMHURIYET DÖNEMINDE COŞKU VE HEYECANI DILE GETIREN METINLER (ŞIIR) Cumhuriyet Edebiyatında Şiir ve Soru Çözümü

CUMHURIYET DÖNEMINDE COŞKU VE HEYECANI DILE GETIREN METINLER (ŞIIR) Cumhuriyet Edebiyatında Şiir ve Soru Çözümü CUMHURIYET DÖNEMINDE COŞKU VE HEYECANI DILE GETIREN METINLER (ŞIIR) Cumhuriyet Edebiyatında Şiir ve Soru Çözümü Yirminci asrın ilk yarısının sonlarına doğru Fransa da ortaya çıkan felsefi bir akımdır.

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR 1. Edebiyat tarihinin incelediği konuları açıklar. 2. Edebî eserlerin yazıldığı dönemi temsil eden belge olma niteliğini sorgular 3. Uygarlık tarihiyle edebiyat

Detaylı

EDEBİYAT ADF GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT. Sanat ve Zanaat. ÜNİTE 1: GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT Güzel Sanatlar ve Edebiyat Metinlerin Sınıflandırılması

EDEBİYAT ADF GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT. Sanat ve Zanaat. ÜNİTE 1: GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT Güzel Sanatlar ve Edebiyat Metinlerin Sınıflandırılması EDEBİYAT ÜNİTE 1: GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT Güzel Sanatlar ve Edebiyat Metinlerin Sınıflandırılması ADF 01 GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT Sanat ve Zanaat Bir duygunun, tasarının ya da güzelliğin çizgi, renk,

Detaylı

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - III

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - III MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - III MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİNDEKİ BAĞIMSIZ SANATÇILAR YAHYA KEMAL BEYATLI (1884 1958) Şiirleri Milli edebiyat akımına uymaz, daha çok makale ve konferanslarında bu akımı

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI Ay Hafta Ders Saati Konu Adı CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATININ OLUŞUMU CUMHURİYET

Detaylı

FECRİ-ATİ EDEBİYATI SANATÇILARI

FECRİ-ATİ EDEBİYATI SANATÇILARI FECRİ-ATİ EDEBİYATI SANATÇILARI AHMET HAŞİM ( 1884 1933 ) Fecriati topluluğunun en önemli şairi olup modern Türk şiirinin kurucularından biridir. Türk edebiyatında akşam şairi olarak da tanınır. Sanat

Detaylı

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015 ADI : SOYADI:. SINIF : NU.:.. TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015 KAHTA FEN LİSESİ 2014 2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM I. YAZILI. 1. SORU 2. SORU 3. SORU 4. SORU 5. SORU 6. SORU 7. SORU 8. SORU

Detaylı

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden Kavrama 1 ECE KAVRAMA 21102516 TURK 101 Ali TURAN GÖRGÜ SEVGİNİN GÜCÜ 1918 yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden biridir. Şiirlerinde genellikle değişim içinde

Detaylı

LYS 3 DENEME-5 KONU ANALİZİ SORU NO LYS 3 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI TESTİ KAZANIM NO KAZANIMLAR. 26/05/2014 tarihli LYS-3 deneme sınavı konu analizleri

LYS 3 DENEME-5 KONU ANALİZİ SORU NO LYS 3 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI TESTİ KAZANIM NO KAZANIMLAR. 26/05/2014 tarihli LYS-3 deneme sınavı konu analizleri LYS 3 DENEME-5 KONU ANALİZİ SORU NO LYS 3 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI TESTİ A B KAZANIM NO KAZANIMLAR 1 11 30027 1 / 31 Kelimelerin anlam oluşturmada birbirleriyle ilişkilerini belirler. 2 12 30027 Kelimelerin

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AY EKİM KASIM HAFTA DERS SAATİ 1 2 2 2 3 2 4 2 1 2 2 2 3 2 4 2 KONU ADI KAZANIMLAR 1. İletişim sürecini oluşturan ögeleri ve iletişimde dilin işlevini belirler. 2. Dil ve kültür arasındaki ilişkiyi 1.

Detaylı

GARİP AKIMI (I. YENİ)

GARİP AKIMI (I. YENİ) GARİP AKIMI (I. YENİ) Garipçiler: Orhan Veli, Melih Cevdet Anday, Oktay Rifat Horozcu nun oluşturduğu bir topluluktur. 1941 yılında Orhan Veli, Oktay Rıfat, Melih Cevdet Garip adlı ortak bir kitap yayımladılar.

Detaylı

EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI MUSTAFAKEMALPAŞA MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ I. DÖNEM 11

EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI MUSTAFAKEMALPAŞA MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ I. DÖNEM 11 AYI 016 017 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI MUSTAFAKEMALPAŞA MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ DÖNEM 11. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS I VE LERİ GÜN 14 016 DERS SAATİ KONU ADI YENİLEŞME DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI

Detaylı

2013 2014 DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 9. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ

2013 2014 DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 9. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ 2013 2014 DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 9. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ 2013 2014 DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 9. SINIFLAR

Detaylı

Zeus tarafından yazıldı. Çarşamba, 11 Mart :05 - Son Güncelleme Perşembe, 27 Mayıs :12

Zeus tarafından yazıldı. Çarşamba, 11 Mart :05 - Son Güncelleme Perşembe, 27 Mayıs :12 Fecr-i Âti edebi topluluğundan sonra 1928 yılında Yaşar Nabi Nayır, Sabri Esat Siyavuşgil, Muammer Lütfi Bahşi, Kenan Hulusi Koray, Ziya Osman Saba, Vasfi Mahir Kocatürk, Cevdet Kudret Solok gibi biri

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı 1 2

Detaylı

ÖZEL ÖĞRETİM KURSU TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI-V ÇERÇEVE PROGRAMI. 2. KURUMUN ADRESİ :Kesikkapı Mah. Atatürk Cad. No.79 Fethiye /MUĞLA

ÖZEL ÖĞRETİM KURSU TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI-V ÇERÇEVE PROGRAMI. 2. KURUMUN ADRESİ :Kesikkapı Mah. Atatürk Cad. No.79 Fethiye /MUĞLA ÖZEL ÖĞRETİM KURSU TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI-V ÇERÇEVE PROGRAMI 1. KURUMUN ADI :Tercih Özel Öğretim Kursu 2. KURUMUN ADRESİ :Kesikkapı Mah. Atatürk Cad. No.79 Fethiye /MUĞLA 3. KURUCUNUN ADI :ARTI ÖZEL EĞİTİM

Detaylı

Genç Kalemler", şiir anlayışı konusunda Fecr-i Âti şairlerinden pek ayrılmadılar. Şiirde, konu seçimini şaire bırakmaları, onları, sanat anlayışları

Genç Kalemler, şiir anlayışı konusunda Fecr-i Âti şairlerinden pek ayrılmadılar. Şiirde, konu seçimini şaire bırakmaları, onları, sanat anlayışları Genç Kalemler", şiir anlayışı konusunda Fecr-i Âti şairlerinden pek ayrılmadılar. Şiirde, konu seçimini şaire bırakmaları, onları, sanat anlayışları bakımından ikiliğe düşürdü; edebiyatı cedide ve fecriati

Detaylı

-Rubai nazım şekli denince akla gelen ilk sanatçı İranlı şair.. dır.

-Rubai nazım şekli denince akla gelen ilk sanatçı İranlı şair.. dır. 10. SINIF TÜRK EDEBİYATI ÇALIŞMA SORULARI 1. Gazelin özelliklerinden beşi tanesini yazınız. 2. Aşağıda verilen kavramları tanımlayınız. Matla: Taç beyit: Tegazzül: Fahriye: Methiye: 3. Verilen dörtlüğün

Detaylı

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır. Edebiyatı Sanatçıları Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. ı vardır. MEVLANA: XIII.yüzyılda yaşamıştır. Birkaç

Detaylı

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL ÇORUM ADA ÖZEL ÖĞRETİM KURSU TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI V BİLİM GRUBU ÇERÇEVE PROGRAMI

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL ÇORUM ADA ÖZEL ÖĞRETİM KURSU TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI V BİLİM GRUBU ÇERÇEVE PROGRAMI T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL ÇORUM ADA ÖZEL ÖĞRETİM KURSU TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI V BİLİM GRUBU ÇERÇEVE PROGRAMI 1 1. KURUMUN ADI: Özel Çorum Ada Özel Öğretim Kursu 2. KURUMUN ADRESİ: Yavruturna mah.

Detaylı

SEYYİT MAHMUT HAYRANİ ANADOLU LİSESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

SEYYİT MAHMUT HAYRANİ ANADOLU LİSESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI SEYYİT MAHMUT HAYRANİ ANADOLU LİSESİ 015 016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 1. SINIF DİL VE ANLATIM İ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI EYLÜL ÜNİTE I SANAT METİNLERİ ÜNİTE 1 İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR HAFTA HAFTA 8 Eylül-

Detaylı

3. KURUCUNUN ADI : Sinerji Eğitimcilik San. Tic. Ltd. Şti./Celal DEMİR

3. KURUCUNUN ADI : Sinerji Eğitimcilik San. Tic. Ltd. Şti./Celal DEMİR 1. KURUMUN ADI : Özel Osmaniye Artı Bilim Temel Lisesi 2. KURUMUN ADRESİ : Cumhuriyet Mah. Akyar Cad. No:87/B 3. KURUCUNUN ADI : Sinerji Eğitimcilik San. Tic. Ltd. Şti./Celal DEMİR 4. PROGRAMIN ADI : Türk

Detaylı

TANZİMAT I. DÖNEM: ŞAİR VE YAZARLAR. * Şinasi *Ziya Paşa *Namık Kemal. * Ahmet Mithat Efendi *Şemsettin Sami

TANZİMAT I. DÖNEM: ŞAİR VE YAZARLAR. * Şinasi *Ziya Paşa *Namık Kemal. * Ahmet Mithat Efendi *Şemsettin Sami TANZİMAT I. DÖNEM: ŞAİR VE YAZARLAR * Şinasi *Ziya Paşa *Namık Kemal * Ahmet Mithat Efendi *Şemsettin Sami İBRAHİM ŞİNASİ 1826-1871 İBRAHİM ŞİNASİ İstanbul da doğdu. Arapça, Fransızca, Farsça dersleri

Detaylı

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - I

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - I MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - I ÖMER SEYFETTİN ( 1884 1920 ) Milli Edebiyat akımının ve çağdaş Türk öykücülüğünün öncülerindendir. Küçük hikâyeyi tamamen bağımsız bir hale getirmiştir. Türk edebiyatında

Detaylı

İnci. Hoca GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ (İLK İSLAMİ ESERLER)

İnci. Hoca GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ (İLK İSLAMİ ESERLER) İnci GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ (İLK İSLAMİ ESERLER) Hoca ESERLERİN ORTAK ÖZELİKLERİ Hem İslâmiyet öncesi kültürü hem de İslâmî kültür iç içedir. Aruzla hece, beyitler dörtlük birlikte kullanılmıştır. Eserler

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

Tarih İçinde Türk Edebiyatı

Tarih İçinde Türk Edebiyatı 1.Ünite Tarih İçinde Türk Edebiyatı Edebiyat Tarihi ve Türk Edebiyatının Dönemlere Ayrılmasındaki Ölçütler 1. Aşağıdakilerden hangisi toplumları, milletleri, kuruluşları etkileyen hareketlerden doğan,

Detaylı

Yazı Menu. - Beş Hececiler - FARUK NAFIZ ÇAMLIBEL - ENİS BEHİÇ KORYÜREK - HALİT FAHRİ OZANSOY - YUSUF ZİYA ORTAÇ - ORHAN SEYFİ ORHON

Yazı Menu. - Beş Hececiler - FARUK NAFIZ ÇAMLIBEL - ENİS BEHİÇ KORYÜREK - HALİT FAHRİ OZANSOY - YUSUF ZİYA ORTAÇ - ORHAN SEYFİ ORHON Yazı Menu - Beş Hececiler - FARUK NAFIZ ÇAMLIBEL - ENİS BEHİÇ KORYÜREK - HALİT FAHRİ OZANSOY - YUSUF ZİYA ORTAÇ - ORHAN SEYFİ ORHON Şiire 1. Dünya Savaşı ve Millî Mücadele yıllarında başlayan, Mütareke

Detaylı

Savaş, kahramanlık ve vatan sevgisi gibi konuları destansı ve abartılı bir anlatımla işleyen şiirlerdir.

Savaş, kahramanlık ve vatan sevgisi gibi konuları destansı ve abartılı bir anlatımla işleyen şiirlerdir. ŞİİR TÜRLERİ 1. EPİK ŞİİR Epik, destan niteliğinde olan, destansal demektir. Savaş, kahramanlık ve vatan sevgisi gibi konuları destansı ve abartılı bir anlatımla işleyen şiirlerdir. Destanlar, epik şiirin

Detaylı

Kübra YILMAZ, Yudum HACIOĞLU, Kadri ŞAHİN, Abdülkadir Arslan

Kübra YILMAZ, Yudum HACIOĞLU, Kadri ŞAHİN, Abdülkadir Arslan YAYIN KURULU Hazırlayanlar Kübra YILMAZ, Yudum HACIOĞLU, Kadri ŞAHİN, Abdülkadir Arslan YAYINA HAZIRLAYANLAR KURULU Kurumsal Yayınlar Yönetmeni Saime YILDIRIM Kurumsal Yayınlar Birimi Dizgi & Grafik Mustafa

Detaylı

2016 EYLÜL MUSTAFAKEMALPAŞA / BURSA T.C. MUSTAFAKEMALPAŞA İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DİL VE ANLATIM DERSLERİ UYGULAMA SINAVI YÖNERGESİ

2016 EYLÜL MUSTAFAKEMALPAŞA / BURSA T.C. MUSTAFAKEMALPAŞA İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DİL VE ANLATIM DERSLERİ UYGULAMA SINAVI YÖNERGESİ 2016 EYLÜL Dil ve Anlatım Uygulama Sınavı T.C. MUSTAFAKEMALPAŞA İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ MUSTAFAKEMALPAŞA MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ DİL VE ANLATIM DERSLERİ UYGULAMA SINAVI YÖNERGESİ TÜRK DİLİ

Detaylı

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN 1) XI. Yüzyıl dil ürünlerinden olan bu eserin değeri, yalnızca Türk dilinin sözcüklerini toplamak, kurallarını ve

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...9

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...9 İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...9 I. BÖLÜM EDEBİYAT NEDİR? 1.1. Edeb den Edebiyata...11 1.2. Edebî Eser...13 1.3. Edebî Metin...14 1.4. Edebiyat Bilimi...33 1.5. Edebiyat Sosyolojisi...33 1.6. Edebiyat Tarihi...35

Detaylı

HALK EDEBİYTI IV AŞIK EDEBİYATINDA ÜSLUP

HALK EDEBİYTI IV AŞIK EDEBİYATINDA ÜSLUP HALK EDEBİYTI IV AŞIK EDEBİYATINDA ÜSLUP Türk halk şiirinde kullanılan dilin, yalın veya sadece olduğu yönünde yaygın bir kanaat vardır. Divan Şiiri'nde kaleme alınmış şiirler göz önüne alındığında bu

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

SERVETİFÜNUN SANATÇILARI - I

SERVETİFÜNUN SANATÇILARI - I SERVETİFÜNUN SANATÇILARI - I TEVFİK FİKRET (1867 1915) Servetifünun edebiyatının öncüsü ve üstadı sayılmaktadır. Şiirlerinde aşk, doğa, aile, çocuk, acıma gibi bireysel duyarlılıkları karamsar bir bakış

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI KDZ.EREĞLİ ANADOLU LİSESİ 11. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI KDZ.EREĞLİ ANADOLU LİSESİ 11. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI 013 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI KDZ.EREĞLİ ANADOLU LİSESİ 11. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI AY: EYLÜL (11 İş Günü Hafta) GÜN SAAT KONULAR ÖĞRENCİLERİN KAZANACAĞI HEDEF VE DAVRANIŞLAR

Detaylı

EKİM ÜNİTE II ÖĞRETİCİ METİNLER

EKİM ÜNİTE II ÖĞRETİCİ METİNLER SEYYİT MAHMUT HAYRANİ ANADOLU LİSESİ 015 016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİL VE ANLATIM İ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI EYLÜL ÜNİTE I METİNLERİN SINIFLANDIRILMASI ÜNİTE 1 İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR HAFTA

Detaylı

Edebi metin, dilin estetik amaçla kullanıldığı metindir. Bir Metnin Edebi Oluşunu Şu Şekilde özetleyebiliriz:

Edebi metin, dilin estetik amaçla kullanıldığı metindir. Bir Metnin Edebi Oluşunu Şu Şekilde özetleyebiliriz: METİN ÇÖZÜMLEME METİN NEDİR? Bir olayın, bir duygunun bir düşüncenin yazıya dökülmüş haldir. Metin öncelikle yazı demektir. Metin kavramı aynı zamanda organik bir bütünlük demektir Metin kavramı öncelikle

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Sorular... 9 Ödev... 10

İÇİNDEKİLER. Sorular... 9 Ödev... 10 İÇİNDEKİLER ÜNİTE 1 DİL, DİLLER VE TÜRKÇE... 1 1. Giriş... 2 2. Dilin Özellikleri... 2 3. Yeryüzündeki Diller... 2 4. Türkçenin Dünya Dilleri Arasındaki Yeri... 4 5. Türk Yazı Dilinin Gelişmesi Eski Türkçe...

Detaylı

TLL Uygulama. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde Hüseyin Rahmi Gürpınar a ilişkin bilgi doğru değildir?

TLL Uygulama. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde Hüseyin Rahmi Gürpınar a ilişkin bilgi doğru değildir? TLL1004 4. Uygulama 38. Aşağıdakilerden hangisinin türü ötekilerden farklıdır? D. Ötelerin Çocuğu Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde Hüseyin Rahmi Gürpınar a ilişkin bilgi doğru değildir? E) Tekniği kusursuz

Detaylı

İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı

İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı Türk edebiyatı İslamiyet öncesi Türk edebiyatı ya da Destan dönemi Türk edebiyatı, Türklerin İslamiyet'i kabulünden önceki dönemlerde oluşturdukları edebiyata verilen isimdir.[1]

Detaylı

Şimdi noktalama işaretlerinin neler olduğunu ayrıntılarıyla görelim. Anlamca tamamlanmış cümlelerin sonunda kullanılır.

Şimdi noktalama işaretlerinin neler olduğunu ayrıntılarıyla görelim. Anlamca tamamlanmış cümlelerin sonunda kullanılır. NOKTALAMA İŞARETLERİ Dilimizde ilk kez Tanzimat döneminde kullanılan noktalama işaretleri, yazının daha kolay anlaşılmasını sağlar. Yazının okunmasını kolaylaştırır ve anlam karışıklığına düşülmesine engel

Detaylı

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL ÇORUM ADA ÖZEL ÖĞRETİM KURSU TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI II BİLİM GRUBU ÇERÇEVE PROGRAMI

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL ÇORUM ADA ÖZEL ÖĞRETİM KURSU TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI II BİLİM GRUBU ÇERÇEVE PROGRAMI T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL ÇORUM ADA ÖZEL ÖĞRETİM KURSU TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI II BİLİM GRUBU ÇERÇEVE PROGRAMI 1 1. KURUMUN ADI: Özel Çorum Ada Özel Öğretim Kursu 2. KURUMUN ADRESİ: : Yavruturna

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İLKOKULU 1/. SINIFI GÖRSEL SANATLAR YILLIK PLANI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İLKOKULU 1/. SINIFI GÖRSEL SANATLAR YILLIK PLANI EYLÜL 25 EYLÜL 29 EYLÜL (2. Hafta) EYLÜL 18 EYLÜL 22 EYLÜL (1. Hafta) 2017-2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İLKOKULU 1/. SINIFI GÖRSEL SANATLAR YILLIK PLANI ÖĞRENME ALANI: 1.1. Görsel İletişim ve Biçimlendirme

Detaylı

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL ÇORUM ADA ÖZEL ÖĞRETİM KURSU TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI III BİLİM GRUBU ÇERÇEVE PROGRAMI

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL ÇORUM ADA ÖZEL ÖĞRETİM KURSU TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI III BİLİM GRUBU ÇERÇEVE PROGRAMI T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL ÇORUM ADA ÖZEL ÖĞRETİM KURSU TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI III BİLİM GRUBU ÇERÇEVE PROGRAMI 1 1. KURUMUN ADI: Özel Çorum Ada Özel Öğretim Kursu 2. KURUMUN ADRESİ: : Yavruturna

Detaylı

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır. İçindekiler 1 Efsane Nedir? 2 Efsanenin Genel Özellikleri 3 Efsanelerin Oluşumu 4 Oluşumuyla İlgili Kuramlar 5 Efsanelerin Sınıflandırılması 6 Efsanelerde Konu ve Amaç 7 Efsanelerde Yapı, Dil ve Anlatım

Detaylı

Tarih Bilimi ve Tarihe Yardımcı Bilim Dalları Video Ders Anlatımı I. ÜNİTE TARİH BİLİMİNE GİRİŞ A- TARİH BİLİMİ. I - Tarih Biliminin Konusu

Tarih Bilimi ve Tarihe Yardımcı Bilim Dalları Video Ders Anlatımı I. ÜNİTE TARİH BİLİMİNE GİRİŞ A- TARİH BİLİMİ. I - Tarih Biliminin Konusu Tarih Bilimi ve Tarihe Yardımcı Bilim Dalları Video Ders Anlatımı I. ÜNİTE TARİH BİLİMİNE GİRİŞ A- TARİH BİLİMİ I - Tarih Biliminin Konusu II - Tarih Biliminin Yöntemi III Tarihin Tasnifi (sınıflandırılması)

Detaylı

ÖZEL ÖĞRETİM KURSU TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI-I ÇERÇEVE PROGRAMI. :Tercih Özel Öğretim Kursu :Kesikkapı Mah. Atatürk Cad. No.

ÖZEL ÖĞRETİM KURSU TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI-I ÇERÇEVE PROGRAMI. :Tercih Özel Öğretim Kursu :Kesikkapı Mah. Atatürk Cad. No. ÖZEL ÖĞRETİM KURSU TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI-I ÇERÇEVE PROGRAMI 1.KURUMUN ADI 2.KURUMUN ADRESİ 3.KURUCU TEMSİLCİSİ ADI :Tercih Özel Öğretim Kursu :Kesikkapı Mah. Atatürk Cad. No.79 Fethiye /MUĞLA :ARTI ÖZEL

Detaylı

İslam medeniyetinde Türk Edebiyatı

İslam medeniyetinde Türk Edebiyatı On5yirmi5.com İslam medeniyetinde Türk Edebiyatı İslam medeniyetinde Türk Edebiyatı'nın özellikleri... Yayın Tarihi : 1 Nisan 2014 Salı (oluşturma : 7/12/2017) KUTADGU BİLİG 11. yy.da (1069-1070) Yusuf

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı ÖZELLİKLERİ ÖZELLİKLERİ

Detaylı

6. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

6. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 6. SINIF TÜRKÇE İ KURS I VE LERİ AY 1 Biçim Bilgisi Biçim Bilgisi Biçim Bilgisi 4 5 Çok anlamlılık (temel, yan, mecaz ve terim anlam) Çok anlamlılık (temel, yan, mecaz ve terim anlam) Kök ve eki kavrar.

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TÜRK DİLİ II TRD103 2 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

EMİN TÜRK EDEBİYATI. Günümüz Türkçesi. 2.ünite. Hayır etmek (insanlar arası ilişki) Birine bin (inanç sistemi) gazel.

EMİN TÜRK EDEBİYATI. Günümüz Türkçesi. 2.ünite. Hayır etmek (insanlar arası ilişki) Birine bin (inanç sistemi) gazel. 2.ünite CoŞku ve heyecan dile getiren metinler (Şİİr) EMİN TÜRK EDEBİYATI Hayır etmek (insanlar arası ilişki) Birine bin (inanç sistemi) gazel Şiir ve zihniyet Zihniyet denildiğinde aklımıza bir dönemin;

Detaylı

TÜRKÇE MODÜLÜ BİREYSEL EĞİTİM PLANI (TÜRKÇE DERSİ) (1.ÜNİTE) GÜZEL ÜLKEM TÜRKİYE

TÜRKÇE MODÜLÜ BİREYSEL EĞİTİM PLANI (TÜRKÇE DERSİ) (1.ÜNİTE) GÜZEL ÜLKEM TÜRKİYE (1.ÜNİTE) GÜZEL ÜLKEM TÜRKİYE KISA DÖNEMLİ MATERYAL YÖNTEM- i doğru kullanır. 1 2 3 4 Söylenen sözcüğü tekrar eder. Gösterilen ve söylenen nesnenin adını söyler. Gösterilen nesnenin adını söyler. Resmi

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 ÖNSÖZ DİL NEDİR? / İsmet EMRE 1.Dil Nedir?... 1 2.Dilin Özellikleri.... 4 3.Günlük Dil ile Edebî Dil Arasındaki Benzerlik ve Farklılıklar... 5 3.1. Benzerlikler... 5 3.2. Farklılıklar...

Detaylı

Hazırlayanlar Erdem ERDOĞMUŞ, Abdulkadir ARSLAN. YAYINA HAZIRLAYANLAR KURULU Kurumsal Yayınlar Yönetmeni Saime YILDIRIM

Hazırlayanlar Erdem ERDOĞMUŞ, Abdulkadir ARSLAN. YAYINA HAZIRLAYANLAR KURULU Kurumsal Yayınlar Yönetmeni Saime YILDIRIM YAYIN KURULU Hazırlayanlar Erdem ERDOĞMUŞ, Abdulkadir ARSLAN YAYINA HAZIRLAYANLAR KURULU Kurumsal Yayınlar Yönetmeni Saime YILDIRIM Kurumsal Yayınlar Birimi Dizgi & Grafik Mustafa Burak SANK & Ezgi Güler

Detaylı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ

Detaylı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

AKŞEHİR ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ ÖĞRETİM YILI DİL VE ANLATIM DERSİ 11. SINIFLAR 1.DÖNEM 1.YAZILI YOKLAMASI

AKŞEHİR ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ ÖĞRETİM YILI DİL VE ANLATIM DERSİ 11. SINIFLAR 1.DÖNEM 1.YAZILI YOKLAMASI AKŞEHİR ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 2015-2016 ÖĞRETİM YILI DİL VE ANLATIM DERSİ 11. SINIFLAR 1.DÖNEM 1.YAZILI YOKLAMASI SORU-1) Gazete çevresinde gelişen öğretici metin türleri nelerdir? Yazınız.(10 Puan)

Detaylı

PENTRU DISCIPLINA LIMBA ŞI LITERATURA TURCĂ MATERNĂ

PENTRU DISCIPLINA LIMBA ŞI LITERATURA TURCĂ MATERNĂ C E N T R U L NAŢIONAL DE EVALUARE ŞI E X A M I N A R E PROGRAMA DE EXAMEN PENTRU DISCIPLINA LIMBA ŞI LITERATURA TURCĂ MATERNĂ BACALAUREAT 2011 TIP PROGRAMĂ: PROFIL TEOLOGIC ŞI PEDAGOGIC Pagina 1 din 5

Detaylı

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı SOSYAL BİLİMLERDE ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ TDE729 1 3 + 0 6 Sosyal bilimlerle ilişkili

Detaylı

Sanatın Tanımını yaparmı sınız Nurdan Gül Kökten

Sanatın Tanımını yaparmı sınız Nurdan Gül Kökten Bir duygunun, bir tasarının ya da güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü ve bu anlatım sonucu ortaya çıkan üstün yaratıcılıktır. insan yaratıcılığının, yeteneklerinin ve düş gücünün; mimari,

Detaylı

İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ FELSEFE FEL0* İLKÇAĞ FELSEFESİ 5 5 FEL04* FELSEFİ KAVRAMLAR VE TERİMLER 5 5 FEL06* VARLIK FELSEFESİ 5 5 FEL08* KLASİK MANTIK 4 5 5 FEL0* BİLİM TARİHİ 4 4 FEL0* İSLAM FELSEFESİ TARİHİ I +0 5 5 FEL04* AHLAK

Detaylı

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) Estetik sözcüğü yunanca aisthesis kelimesinden gelir ve duyum, duyularla algılanabilen, duyu bilimi gibi anlamlar içerir. Duyguya indirgenebilen bağımsız bilgi dalına estetik

Detaylı

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler OLAY ÇEVRESINDE GELIŞEN EDEBI METINLER Oğuz Türkçesinin Anadolu daki ilk ürünleri Anadolu Selçuklu Devleti

Detaylı

9. SINIF ÜNİTE DEĞERLENDİRME SINAVLARI LİSTESİ / DİL VE ANLATIM

9. SINIF ÜNİTE DEĞERLENDİRME SINAVLARI LİSTESİ / DİL VE ANLATIM SINAVLARI LİSTESİ / DİL VE ANLATIM İletişim Dil - Kültür İlişkisi İnsan, İletişim ve Dil Dillerin Sınıflandırılması Türk Dilinin Tarihi Gelişimi ve Türkiye Türkçesi Türkçenin Ses Özellikleri Telaffuz (Söyleyiş)

Detaylı

9.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

9.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI Güzel Sanatlarda Edebiyatın Yeri KAZANIMLAR. Bilim ile güzel sanatların farklılığını belirler.. İnsan etkinliklerinin güzel sanatlar içindeki yerini belirler.. Güzel sanatların

Detaylı

Canlı ve cansız varlıklara, çeşitli somut ve soyut kavramlara ad olan sözcük türüdür.

Canlı ve cansız varlıklara, çeşitli somut ve soyut kavramlara ad olan sözcük türüdür. İsimler (Adlar) Canlı ve cansız varlıklara, çeşitli somut ve soyut kavramlara ad olan sözcük türüdür. Özel İsimler Özel adlar, benzerleri bulunmayan, yaratılışta tek olan varlıklara verilen adlardır. Kişi

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI ÇUKUROVA ANONİM HALK EDEBİYATI VE ÂŞIK EDEBİYATINDA SÖZLÜ TARİH Esra ÖZKAYA YÜKSEK LİSANS TEZİ ADANA

Detaylı

Sanatçı: Güzel sanatların herhangi bir dalında yaratıcılığı olan ve eser veren kişiye denir. GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYATLA İLGİLİ BAZI TEMEL KAVRAMLAR

Sanatçı: Güzel sanatların herhangi bir dalında yaratıcılığı olan ve eser veren kişiye denir. GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYATLA İLGİLİ BAZI TEMEL KAVRAMLAR GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYATLA İLGİLİ BAZI TEMEL KAVRAMLAR Sanat insanla birlikte var oluş bir kavramdır. Aslında sanat şudur, şeklinde net bir tanım yapmak çok zordur. Sanat sözcüğü Arapça kökenlidir ve

Detaylı

TANZİMAT EDEBİYATI ( ) HAZIRLAYAN: Döndü DERELİ D GRUBU-105

TANZİMAT EDEBİYATI ( ) HAZIRLAYAN: Döndü DERELİ D GRUBU-105 TANZİMAT EDEBİYATI (1860 1896) HAZIRLAYAN: Döndü DERELİ D GRUBU-105 TANZİMAT EDEBİYATI 1860'da Tercüman-ı Ahval Gazetesinin çıkmasıyla başlayan, Divan edebiyatı geleneklerini bir yana bırakarak Batı kültürüne

Detaylı

5. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

5. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 5. SINIF TÜRKÇE İ KURS I VE LERİ 3 4 5 Ön bilgilerini kullanarak okuduğunu anlamlandırır. Çok anlamlılık (temel, yan, mecaz ve terim Metinde verilen ipuçlarından hareketle, karşılaştığı yeni kelimelerin

Detaylı

METİNLERİ SINIFLANDIRILMASI

METİNLERİ SINIFLANDIRILMASI Türk ve dünya edebiyatında ortaya konan eserler, amaçları ve içerikleri açısından farklı özellikler taşırlar. Bu eserler genel olarak üç ana başlıkta toplanır. Ancak son dönemde bu sınıflandırmaların sınırları

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1. Anlam Bilgisi. Yazým Bilgisi. Dil Bilgisi. SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15

ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1. Anlam Bilgisi. Yazým Bilgisi. Dil Bilgisi. SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15 ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1 Anlam Bilgisi SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15 CÜMLE ANLAMI...16 Öznel ve Nesnel Anlatým...16 Neden - Sonuç Ýliþkisi...16 Amaç - Sonuç Ýliþkisi...16 Koþula

Detaylı

İBRAHİM ŞİNASİ 1826-1871

İBRAHİM ŞİNASİ 1826-1871 İBRAHİM ŞİNASİ 1826-1871 Hayatı ve Edebi Kişiliği İbrahim Şinasi 5 Ağustos 1826 da İstanbulda doğdu. 13 Eylül 1871 de aynı kentte öldü. Topçu yüzbaşısı olan babası Mehmed Ağa 1829 da Osmanlı Rus savaşı

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : BATI EDEBİYATINDA EDEBİ AKIMLAR Ders No : 8107010004 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 0 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

NOKTALAMA İŞARETLERİ MUSTAFA NAZIM ÖZGEN

NOKTALAMA İŞARETLERİ MUSTAFA NAZIM ÖZGEN NOKTALAMA İŞARETLERİ MUSTAFA NAZIM ÖZGEN BU ÖDEVİN HAZIRLANMASINDA MUSTAFA NAZIM ÖZGEN BURCU OLGUN GÜLŞAH GELİŞ VE FATMA GEZER TARAFINDAN ORTAK HAZIRLANMIŞTIR. BİLGİSAYAR 1 DERSİ PROJE ÖDEVİ NURAY GEDİK

Detaylı

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) 10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) Estetik, "güzel in ne olduğunu soran, sorguluyan felsefe dalıdır. Sanatta ve doğa varolan tüm güzellikleri konu edinir. Hem doğa hem de sanatta. Sanat, sanatçının

Detaylı

SEYYİT MAHMUT HAYRANİ ANADOLU LİSESİ 2015 2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

SEYYİT MAHMUT HAYRANİ ANADOLU LİSESİ 2015 2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI SEYYİT MAHMUT HAYRANİ ANADOLU LİSESİ 015 016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİL VE ANLATIM İ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI EYLÜL ÜNİTE I İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR ÜNİTE 1 İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR HAFTA 1 Ders

Detaylı

DERSLER VE AKTS KREDİLERİ

DERSLER VE AKTS KREDİLERİ DERSLER VE AKTS KREDİLERİ 1. Yarıyıl Ders Listesi TDP-101 TOPLUMSAL DUYARLILIK PROJESİ I Zorunlu 1+0 1 1 YDBI-101 İNGİLİZCE Zorunlu 2+0 2 2 TDE-155 KLASİK TÜRK EDEBİYATI TEMEL BİLGİLER-I Zorunlu 2+0 2

Detaylı

İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ FELSEFE %0 HESAPLAMASINDA DİKKATE ALINACAK ASGARİ DERSLER FEL0* İLKÇAĞ FELSEFESİ 5 5 FEL04* FELSEFİ KAVRAMLAR VE TERİMLER 5 5 FEL06* VARLIK FELSEFESİ 5 5 FEL08* KLASİK MANTIK 4 5 5 FEL0* BİLİM TARİHİ 4

Detaylı