Nazmiye Erdo an * - rfan Erdo an **

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Nazmiye Erdo an * - rfan Erdo an **"

Transkript

1 ARA TIRMALARDA VER TOPLAMAYA VE BULGULARA ETK EDEN K RLET LM B L NÇ ÜZER NE B R NCELEME Nazmiye Erdo an * - rfan Erdo an ** ÖZET Alan ara tõrmalarõnda bazõ insanlar görü meyi kabul etmezler (non-response rate); bazõlarõ bilinçli olarak eksik veya yanlõ cevap verirler (response bias). Bu ara tõrma bu tür sorunlara, önceki deneyimler yoluyla bilinçlerin kirletilmesinin neden oldu u varsayõmõndan hareket ederek tasarlandõ. Bu ba lamda, ara tõrma biriminin reddetmesi ve kabul eden birimlerin sorulara cevap verirken gösterdikleri davranõ lar kirlenmenin göstergeleri olarak ele alõp incelendi. Veriler bir alan ara tõrmasõ sõrasõnda insanlarõn sergiledikleri sözlü ve sözsüz ifadelerin anketör tarafõndan rapor edilmesi biçiminde toplandõ ve nitel olarak de erlendirildi. Ara tõrmanõn bulgularõna göre, ankete katõlma kabul edilsin veya edilmesin insanlar arasõnda çok yaygõn ve yo un bir güvensizlik, üphe, korku, öfke ve bõkkõnlõk olu mu. Bu olu uma ba lõ olarak insanlar reddetmekten ba layarak çe itli olumsuz davranõ lar geli tirmektedir. Bu olu umun altõnda özellikle (a)!ara tõrma/anket yapõyoruz" diye, pazarlamacõlarõn insanlarõ dolandõrmaya kadar varan stratejileri, (b) katõlma için materyal ödül vermeleri veya vaat edip vermemeleri, (c)!ben ö renciyim" diyerek bir eyler pazarlamaya veya satmaya çalõ õlmalarõ ve (ç) di er do rudan deneyimlerle ve medyadan geçerek yansõtõlan dolaylõ yollarla kazanõlmõ ve!risk ve fayda" hesaplarõnõ olu turan sosyal-bili ler yatmaktadõr. Çõkarlara ba lõ amaçlõ giri imlerle olu turulan bu bili sel kirlilik nedeniyle, insanlar akademik olan ara tõrmayõ reddetmekte, ara tõrmanõn bazõ sorularõna cevap vermemekte,!zararsõz" cevap vermekte,!uygun cevap" yolunu seçmekte,!bilmiyorum" diye geçi tirmekte veya üstünkörü cevaplarla kurtulma yolunu seçmektedirler. Anahtar sözcükler: alan ara tõrmasõ, katõlmayõ reddetme, eksik cevap, yanlõ cevap, cevap vermeme, yöntem sorunlarõ. ABSTRACT Some people don#t accept to participate in a research; some consciously give wrong or incomplete answers. The present research was designed on the basis of assumption that the contamination of consciousness through previous experiences causes this kind of problems. The refusal and the behavior they demonstrated while answering the questionnaire were taken as indicators of the contamination. Data were collected as interviewers# reports of verbal and non-verbal behaviors people displayed during a survey research and evaluated qualitatively. According to the study findings, widespread and dense distrust, suspicion, fear, anger and weariness have been formed among people. They developed various negative attitudes and behaviors. Especially (a) fraudulent strategies of door to door marketing agents who approach people as if they are doing a research, (b) giving or promising, but not providing gifts for participation, (c) trying to market or sell something by saying!i am a student" (d) social perceptions shaping!risk and reward" calculations and gained through direct experiences and indirect ones mediated by mass media underlie these problems. Because of this perceptual and cognitive contamination generated by premeditated discourse and interaction which are connected with material interests; people refuse to participate in an academic research, don#t answer some questions, provide!benign" answers, choose to give!proper" answer, let off by saying!i don#t know" and prefer to give superficial answers. Keywords: non-response, cooperation, contact-rate, refusers, bias rate, response bias, fraudulent marketing, fraudulent research. G R Kaynaklarõn kötüye kullanõlmasõ, kirletilmesi, tahrip edilmesi, hatta yok edilmesi, faydasõz * Dr., Ba kent Üniversitesi SBMYO ** Prof. Dr., Ankara Üniversitesi leti im Fakültesi hale geldikten sonra terk edilmesi sadece ekonomik faaliyetlere ve ili kilere özgü bir ey de ildir. Kaynaklar sadece do al kaynaklar olarak da dü ünülmemelidir. Üretimin olabilmesi için zorunlu olan insan kayna õ da bu tür

2 Selçuk leti im, 3, 4, 2005 kullanõmlara dahildir. Sabah sekizden ak am saat ona kadar ve haftanõn her günü asgari ücretle kullanõlan insan kayna õ buna en somut örneklerden biridir. A õr endüstriden turizm ve hizmet endüstrilerine kadar olan her yapõda do a ve insan kaynaklarõnõn bu tür kullanõmlarõn sayõsõz örnekleri vardõr. Bu kullanõmlar parklarda ve kõyõlarda ekolojinin yapay dönü- üme u ratõlõ õndan ve ekolojik ya amõn dönü türülmesinden, Amerika"da siyanürle altõn çõkaran Kanada firmasõnõn geride bõraktõ õ tahribata ve Güney Kore"de zincire ba lõ küçük çocuklarõn uyu turucu madde ve bilgisayar parçalarõ imalatõnda kullanõlmasõna kadar dünyanõn her kö esine kadar uzanõr. Bu kullanõmlar aynõ zamanda bu kullanõm biçimini ve ili kisini me rula tõran bilinç kirlili iyle (1) desteklenir. Akademik dünya bu ili ki ve bilinç kirlili inin dõ õnda de ildir, istese de dõ õnda olamaz: Büyük ölçüde bütünle ik bir parçasõ durumundadõr. Do al ve insan kaynaklarõnõn kötüye kullanõlmasõ, tahribi ve kirletilmesi gibi nedenlerle hem örgütlü i yapõ biçimiyle (materyal üretim tarzõ ve ili kileriyle) hem de bu i yapõ biçimini ve sonuçlarõnõ açõklayan dü ünselin üretimiyle ilgili incelenmesi gereken ciddi sorular ortaya çõkmõ tõr. Bu tür kullanõma ö- zellikle 1990"lardan beri kapõdan kapõya pazarlama, satõ ve promosyon faaliyetlerinin yaygõnla masõyla birlikte Türkiye"de yeni bir tanesi eklenmi tir. Bu faaliyetlerin kandõrmaya ve sahte umutlarla ikna etmeye yönelik ili ki biçimi sonucunda bilimsel ara tõrmada veri toplama kayna õ olan insanlarõn bili sel, tutumsal ve davranõ sal olarak kirletilmesi ortaya çõkmõ tõr. Pazarlamacõlarõn bu kirletmesi, aynõ zamanda, #toplum kalkõnmasõ$ adõ altõnda 50 yõldan fazladõr yapõlan yaygõn propaganda faaliyetleriyle yapõlan yaygõn kirletmeye yeni eklemelerdir. Bu ara tõrma, ba ka amaçla tasarlanmõ bir ara tõrmada ortaya çõkan beklenmedik ve metodolojik ba lamda ciddi bir sorunu sunmak için tasarlandõ. Beklenmedik sorun #ara tõrma yapõldõ õ$ belirtildi inde kapõsõ çalõnan insanlarõn hepsinin sergiledi i olumsuz tutumdu. Bu tutumun ardõnda ara tõrma adõ altõnda yapõlan faaliyetlerle bilinçlerin (ve dolayõsõyla karar ve davranõ larõn) kirletilmesi yattõ õ olasõlõ õ ortaya çõktõ. Dolayõsõyla sorunla ilgili bu ilk bilgileri de erlendirmenin akademik ba lamda çok önemli oldu u dü ünüldü. Temel amaç bu ilk bilgilerden hareket ederek ayrõntõlõ ara tõrmalarõn yapõlmasõ, elde edilen sonuçlara göre bu kirletilmenin önlenmesi ve temizlik için gerekli akademik ve di er politikalarõn belirlenmesi ve çözüm yollarõnõn bulunmasõ yolunda ba langõcõ olu turmaktõr. Ne yazõk ki bu kirletmeyi yapanlar bu gibi ara tõrmanõn sonuçlarõndan da faydalanarak kirletme stratejilerini gözden geçirecek ve yeni kirletme politikalarõ uygulayacaklardõr. Bu engellenemez. Bu ara tõrmada ele alõnan kirletme sorunu veri toplamada eri ilen birimin görü meyi/ ara tõrmayõ kabul veya reddetmesi, kabul edenlerin sorularõ yanõtlama sõrasõnda bazõ sorulara cevap vermemesi ve do ru yanõt vermemesi sorunlarõ içine konabilir. Ara tõrmada iki tür cevap verme oranõ/seviyesi vardõr: (1) Belirlenen örneklem ile eri ilen örneklem arasõndaki oranõ ifade eden #eri me seviyesidir$ (contact rate). (2) Eri ilen insanlar ile görü meyi/anketi kabul edenler (reddetmeyenler) arasõndaki oranõ ifade eden i birli i (cooperation rate) seviyesidir. Bu ara tõrma ikinci tür ile ilgili olarak #seviye konusunu$ de il, reddetme sorununu ele aldõ. Temel olarak üç tür cevaplandõrma sorunu vardõr: Birincisinde birim(ler) bazõ me ru nedenlerle örneklem çerçevesi dõ õ bõrakõlõr. kincisinde birimden data elde edilemez, çünkü birime ula õlamaz, birim reddeder veya birim uygun bulunmaz. Üçüncüsünde birim sorulan sorulardan bazõlarõna cevap vermez. Bu ara tõrma, birimin reddetmesi ve kabul eden birimlerin sorulara cevap verirken gösterdikleri davranõ sorununu ele aldõ. Kirlenmi kaynak konusu, ki bu kaynak insan, kayõtlõ bir doküman veya do a olabilir, ender olarak i lenmi tir. lendi inde de ço u kez gerçek kirleticiler üzerinde durulmaz. Kayna a ula amama ve cevap vermeme genellikle basit bir ekilde açõklanmaya çalõ õlõr(2). Veri toplama a amasõna gelen tasarõmda ara tõrmacõ belirlenen birim veya birimlerden gerekli enformasyonu elde etmeye çalõ õr. Enformasyon toplama olanaklarõ ve olasõlõklarõ her zaman olmayabilir. Çe itli nedenlerle kayna a ula amama ve kaynaktan toplanmasõ gereken bilginin eksik olmasõ gibi sorunlar ortaya çõkabilir. Kaynak saklanabilir; gizli tutulabilir; tahrip edilebilir veya geçerli veya yeterli veri toplanamayacak derecede eskimi olabilir. Kaynak ba ka dildedir veya bilinmeyen bir koda sahip 6

3 Ara tõrmalarda Veri Toplamaya ve Bulgulara Etki Eden... (5-17) olabilir. Kaynak serbest pazardaki demokratik bir ileti im irketinin ücretli gazetecisi olabilir ve onunla çalõ ma ko ullarõ hakkõnda görü me yapmak için yönetici durumundaki bir ba ka ücretli birinden izin almak gerekebilir. Bu ücretli yönetici #hayõr, bu sorularõ soramazsõn$ diyerek ara tõrmacõnõn kayna a ula masõnõ engelleyebilir. Kaynak eline geçen kölelik ücretine bakarak utanan, dolayõsõyla bilgi vermekten kaçõnan bir televizyon muhabiri olabilir. Kaynak sürekli olarak örgütlü baskõ yöntemleriyle sindirilmi, dolayõsõyla siyasal olan her eyden kaçan veya korkan insanlar olabilir. Özlüce kaynak çe itli nedenlerle kurumu, kurutulmu, susmu veya susturulmu oldu u için ula õlamaz durumda olabilir veya ula õlsa bile do ru bilgi verecek durumda olmayabilir. Dolayõsõyla, örne in Türkiye"deki medya çalõ anlarõ hakkõnda güvenilir ve geçerli bir ücret bilgisi elde edilemez. Sabit gelirliler dõ õnda, büyük sermayenin gelir kaynaklarõ hakkõnda do ru bilgi edinilemez. Elde edilse bile, edilen bilgiler büyük olasõlõkla geçersizdir. Her hangi bir nedenle eri ilemedi i veya görü meyi tümüyle reddetti i için kaynaktan bilgi toplanamayabilir. Kayna a eri ilebilir, ama bazõ sorulara yanõt alõnamayabilir. Dikkat edilirse, kayna a ula ma ve kaynaktan veri toplama sorunlarõnõn nedeni büyük ço unlukla ara tõrmacõnõn dõ õnda ve kaynakla ili kili sorunlar olarak öne çõkmaktadõr. Aslõnda sorulmasõ gereken, fakat bireysel psikolojiyle açõklanarak sorulmaya gerek duyulmayan en önemli sorunlardan birkaçõ unlardõr: Kaynak neden görü meyi reddediyor? Kaynak görü me sõrasõnda neden bazõ sorulara cevap vermiyor? Kaynak bazõ veya bütün sorulara neden do ru cevap vermiyor? Bu sorulara aranan yanõtlar kayna õn psikolojisinin (tutumlarõnõn, algõlarõnõn, dü üncelerinin) ötesine geçip bu psikolojinin nasõl olu tu undan hareket ederek bulunmaya çalõ õlmalõdõr. Bu ba lamda yapõlan ara tõrmalar insanlarda #i birli i seviyesinin$ dü tü ünü belirtmekte ve buna temel neden olarak #artan güvensizli i$ vermektedir (Deane 2003). Montez (2003, aktaran Mertler 2003) cevap vermeyenler (ara tõrmayõ kabul etmeyenler) üzerinde yaptõ õ incelemede bu insanlarõn katõlmama yanõtlarõnõ be grup içinde toplamõ tõr:(1) basit, fakat kibarca katõlmayõ reddetme; (2) katõlmaya zamanõ olmamasõ; (3) konunun onunla ilgisi olmamasõ; (4) sadece belli ulusal organizasyonun hazõrladõ õ surveyi kabul etmesi (kaynakta tercih); (5) ara tõrmanõn tasarõmõnõn zayõf oldu u inancõ. Mertler (2003) ö retmenler ve Erdo an (2004) otel yöneticileri arasõnda yaptõ õ incelemede cevap vermeme nedenleri olarak unlarõ bulmu tur: Cevap veremedim, çünkü e-postayõ açamadõm, e-posta veya internet veya bilgisayar sorunu nedeniyle cevap veremedim, birden bire silindi, göndermi tim demek ki gitmemi, zaman bulamadõm, anket cevap vermek için çok uzun; #survey$ (3) çok kafa karõ tõrõcõydõ; zordu. Ara tõrma yöntemleri kitaplarõnõn hemen hepsinde sunulan mekaniksel çözümler gerçek anlamõyla çözüm de ildir; çünkü gerçek nedenleri bulmadan üretilen çözümlerin faydasõ çok üphelidir. Bu durum da do al olarak insanõ tarihsel örgütlü yapõlar içinde günlük ili kiler temelinden hareket ederek ele almayõ gerektirir. Bunun sonuçlarõndan biri de kaçõnõlmaz olarak kayna õn reddetme veya yanlõ yanõt verme davranõ õnõn nedenlerinin kayna õn kendisinin de belli bir ekilde dahil oldu u örgütlü çõkar faaliyetleri dünyasõ oldu u ve bu dünyanõn anla õlmasõ gerekti idir. Bilimsel incelemede bilinç yönetimi, ideolojik egemenlik, sahte imajlarla satõ yapma, kandõrma ve propaganda gibi konularõn i lenmesi gere i kendini gösterir. Bu da, örne in #ara tõrmacõyõ kapõdan kovdu u için$ kayna õn suçlanmasõnõ getiren bir yakla õm yerine, kayna a güvensizlik, nefret, öfke, korku gibi duygular i leyen ili kileri (örne in pazarlamacõlarõn, reklam irketlerinin, halkla ili kiler irketlerinin planlõ olarak uyguladõklarõ kandõrarak, yanõltarak, çe itli psikolojik ve maddi yemler kullanarak eri me stratejilerini) ele alan bir yakla õmõ ön plana çõkartõr. Bu tür ön plana çõkartma egemen çõkar ili kilerine ço u kez aykõrõ dü tü ü için egemen bilimsel çerçevenin içine alõnmaz. Ara tõrmayõ reddetme sonucunda örneklemin nüfusu temsil etme karakteri ortadan kalkabilir. Reddedenler kabul edenlerden ve sorularõn hepsine cevap verenler bazõlarõna cevap verenlerden farklõ olabilir. Bu da örne in ara tõrmanõn sonuçlarõnõn güvenirlili ini sõnõrlayabilir (Montez 2003, Chambliss ve Schutt 2003). Bu konuda yõllardõr yo unla an tartõ malar olmaktadõr. Ampirik teoriye sõkõ sõkõya ba lõ kalanlara göre reddetme seviyesinin yüksek olmasõ (i birli i seviyesinin dü üklü ü) ciddi bir 7

4 Selçuk leti im, 3, 4, 2005 sorundur. Di er bazõlarõna göre #cevap seviyesiyle$ (i birli i seviyesiyle) ara tõrma/survey hatasõ arasõnda anlamlõ bir ili ki yoktur. Di er bir deyi le, cevap seviyesinin artmasõ anlamlõ bir fark getirmeyecektir (Langer 2003, Edelman ve Merkle 1999). Bu konuda akademisyenler ve bu i le ilgilenenler arasõndaki tartõ mada farklõ fikirler öne sürülür: Bazõlarõ #response rate$ azlõ õ ve hatta kota ve olasõlõk kurallarõna uymayan az bir örneklemle sa lõklõ sonuca varõlaca õnõ belirtirken, di erleri bunu kabul etmemekte ve konunun #response rate$ ile #bias rate$ arasõndaki istatistiksel ili ki olmadõ õ; konunun #response rate$ azlõ õ, temsil sorunu ve yanlõlõk (bias) oldu u; gerçek anlamõyla bilimsel survey yapõlacaksa olasõlõklõ örneklem alõnmasõ gerekti ini belirtmektedir. Bazõlarõ yüzde yüz dõ õnda cevap olmayan surveyde, #reddedenler$ (refusers) oldu u için, surveyi yanlõ olarak nitelemektedir. Örne in cevap verenler ve vermeyenler buna karar verirken ara tõrmanõn konusuna göre karar verdikleri için, ara tõrma ba tan yanlõ olmaktadõr (4). Ara tõrmayõ kabul etme seviyesinin azlõ õ durumunda bu seviyeyi yükseltmek için sonradan ikinci bir kez yapõlan giri imlerin her zaman faydalõ olmayaca õ olasõlõ õ da vardõr. Örne in, sonradan kabul edenler ankete cevap verirken #her eye katõlma$ e ilimi gösterebilirler bu da toplanan veriye yanlõlõk getirir (Ray ve Still 1987). Yanlõ cevap verme bilmemekten, bilgi azlõ- õndan (White 1998) ve #yanlõ hatõrlama$ gibi #kasõtlõ olmayan$ nedenlerden olabilir. Öte yandan gerçe i herhangi bir nedenle gerçe i saklamadan ve #kasõtlõ nedenlerden$ de kaynaklanabilir. Örne in insanlar ara tõrma konusundan ve sorudan sosyal bakõmdan arzu edilen cevabõn ne oldu unu bilmesi ve buna göre uygun olan cevabõ verme yönelimi (social desirability) gösterebilir (Jull ve Satre 2000, Chambliss ve Schutt 2003). Çe itli nedenlerle #cevaplandõrmama$ sorunu survey ara tõrmalarõnõn önde gelen sorunlarõndan biridir (Schafer 1997). Bazen hiç cevap verilmez; bazen sorularõn sadece bir kõsmõna cevap verilir ve bazõlarõ cevapsõz bõrakõlõr. Dolayõsõyla, bazõ soru formlarõ eksik doldurulmalarõ nedeniyle ara tõrma dõ õ bõrakõlõr (Fitzgerald, Gottschalk and Mott 1998; Hirano, Imbens, Ridder and Rubin 2001). Bazõ ko ullarda eksik cevaplõ anketler #kayõp data$ olarak kodlanõp, tutulur (Horowitz and Manski 1995, 1998). Cevap vermeme, eksik cevap ve yanlõ cevap verme bilimsel anlamda ciddi geçerlilik sorunu ortaya çõkartabilir: Ara tõrma yapõlõr ve veri toplanõr, fakat sonuçlar geçersizdir. Dolayõsõyla kirletilen bilinçle gelen yanõtlarõn kendisini gerçe in ifadesi olarak ele alan bir yakla- õm sonucunda bilimsel güvenirlilik, geçerlilik sorunlarõ artar. Kirletilmi bilinçle bilimsel faaliyetlerde kayna a ve do ru bilgiye ula ma zorla õr (5). YÖNTEM Ara tõrmada, Ankara"da 2004 yõlõnda yaptõrdõ- õmõz ve farklõ bir konuyu ele alan bir ara tõrma sõrasõnda 2000 üzerindeki insanõn tepkileri veri tabanõ olarak kullanõldõ. Ara tõrma sõrasõnda anketörlerden dene in kapõsõnõ çaldõktan sonra ne oldu unun rapor edilmesi istendi. Bu raporlar insanlarõn ara tõrmayõ kabul edip etmemesi ve kabul ettiklerinde sorularõ yanõtlamasõ sõrasõnda sergiledikleri sözlü ve sözsüz ifadelerden olu maktadõr. Nitel de erlendirme bu raporlardan hareket edilerek yapõldõ. Verilerin de erlendirilmesinde nicel da õlõm (frekans analizi) amaçlanmadõ õ için, sadece gerekli birkaç yüzde bilgisi dõ õnda, kullanõlmadõ. Kirletme, anketör olarak kullanõlan ö rencilerin rapor ettikleri #sözlü veya sözsüz olarak ifade edilmi dü ünce ve tutumlar$ (davranõ lar) olarak ele alõndõ. Dolayõsõyla kirletme, kirlenme göstergeleri olan davranõ lardan geçerek belirlendi ve de erlendirildi. Elbette kirlenme sadece do rudan deneyimden geçerek olu maz; fakat do rudan deneyimi olan ki ilerin di er ki ileri etkilemesinden, yani ki iler arasõ ileti- imden geçerek de olu ur ve desteklenir. Kirlenmeye kimin neden oldu u da gene ifade edilen davranõ lardan çõkartõldõ. Kirlenme (a) ara tõrmaya katõlmayõ kabul ve reddetme safhasõnda ve (b) ara tõrmanõn uygulanmasõ (sorulara yanõt verme) safhasõnda ele alõnarak incelendi. Çünkü kirlili in ara tõrma ili kisinde ifade edildi i ilk safha ara tõrmaya katõlmaya rõza gösterme/göstermeme safhasõ ve bu safhada insanlarõn ifade ettikleri davranõ lardõr. kinci safha ise, ara tõrmayõ kabullendikten sonra, sorularõ yanõtlarken sergiledi i, ara tõrma ve sorularla ilgili davranõ lardõr. Bu davranõ lar 8

5 Ara tõrmalarda Veri Toplamaya ve Bulgulara Etki Eden... (5-17) anket öncesi ve anket sõrasõndaki sorunlar olarak belirlendi ve irdelendi. Çünkü kirletmenin sonuçlarõ bilimsel ara tõrma yapmak isteyenlerin anket uygulamak istemesi sõrasõnda ve anket uygularken kendini göstermektedir. Birincisi anket öncesinde insanlarõn ara tõrmaya rõza göstermesiyle ilgili sorunlar yaratmaktadõr (6). kincisinde ise anket uygulamasõ sõrasõnda geçerli ve do ru cevaplandõrmayla ilgili sorunlar ortaya çõkartmaktadõr (7). BULGULAR VE DE ERLEND RME Anket! öncesi! sorunlar:! Anketi! kabul! ve! reddetme Ara tõrma sonucunda tek bir ki inin bile anketi ek sorular sormadan kabul etmedi i bulundu: Hiç kimse, anketör kendini takdim ettikten, ne yaptõ õnõ ve neden yaptõ õnõ açõkladõktan sonra, anketin uygulanmasõna rõza gösterme davranõ õ göstermemi tir. Hiç dinlemeden ve dinledikten hemen sonra kapõyõ kapayanlar % 11"i olu turmaktadõr. Dinledikten sonra kabul etmeyenler % 43"e ula maktadõr. Çankaya ve Gaziosmanpa a gibi üst gelirdeki insanlarõn ya adõ- õ yerlerde binanõn giri inden ba layarak reddedilme üçte ikinin üzerindedir. Kapõyõ dinlemeden kapayanlar ve reddedenlerin % 87"si kibar olmayan sözlü ve sözsüz davranõ biçimleri sergilemektedir. Anket öncesinde anketör kendini ve ara tõrmayõ tanõtmasõyla ba layan ili ki sonucunda ya görü me reddedilmekte ya da kabul edilmektedir. Reddedilme ve kabul edilmede insanlar farklõ dü ünceler ve tutumlardan hareket ettikleri kadar benzer dü üncelerden de hareket edebilirler. Yani aynõ dü ünce bir insanõ reddetmeye götürürken, di er insanõ daha dikkatli olmaya, temkinli olmaya götürebilir veya kararõnda önemli bir etkiye sahip olmayabilir. Bulgulara göre, anket öncesi sorunlarla ilgili önde gelen nedenler daima önceki do rudan deneyimlerle ilgili olarak olu mu ve benzer deneyimi ya ayanlar veya duyanlarla olan ileti imle desteklenen güvensizlik, üphe, korku, öfke gibi duygularõ ve bu duygularla dolu tutum ve davranõ larõ içermektedir. Bu nedenler: (1) Dilenci sanõlmasõ Bu sanõ insanda dilencilere kar õ olu mu tutumu ve o anki ruh haline ba lõ olarak kabul ve reddetmeye neden olabilir. Bazõ insanlar #para falan istiyor musunuz?$ diye ba ta sormaktadõr ve bazõlarõ #hayõr$ cevabõna inanmamaktadõr. Bazõ apartman kapõlarõnda #dilenci giremez$ yazõsõ reddedilece inin güçlü bir göstergesidir. Apartman kapõcõlarõna veya yöneticilerine gidilmek zorunda kalõndõ õ üst gelir grubunun ya adõ õ bölgelerde anketi apartmanda yapma olasõlõ õ çok büyük ölçüde ortadan kalkmaktadõr. Sert davranõ larla ve üpheyle kar õlanõlmaktadõr. (2) Acõndõrarak para koparõlmasõ Daha önce #ö renciyiz veya ara tõrma yapõyoruz$ diyerek gelenlerin acõndõrarak veya ba ka stratejilerle para almasõ da bilinç kirlili inin olu masõna katkõda bulunmakta, dolayõsõyla, bilimsel ara tõrmada kaynaktan veri toplamayõ engelleyen veya güçle tiren ciddi bir negatif faktör olarak çalõ maktadõr. Açõklamalara ra men yanlõ de erlendirmeler veya #bunun arkasõnda bir ey var$ üphesi ço u kez devam etmektedir: Örne in ö renci olduklarõ ve bu ara tõrmayõ ödev olarak yaptõklarõnõ söylediklerinde bazõ insanlar onlardan para istediklerini sanmõ lardõr. Bu tür anlayõ, beklenti ve de- erlendirmeyi destekleyen pazarlama ve kapõdan kapõya satõ pratiklerinden biri de udur: Elinde birkaç küçük e yayla (temizlik malzemeleri, kalem vb) kapõlarõn çalõnmasõ ve çõkan ki iye #üniversite ö rencisiyim, zor durumdayõm, unlardan alõrsanõz, kitaplarõmõ falan satõn alabilecek param olur$ gibi bahaneler uydurulmasõdõr. Bu tür #büyük olasõlõkla ö renci olmayan ö rencilere$ Çankaya gibi yerlerde ya ayanlar rastlayamazlar, ama Keçiören, Etlik ve Cebeci gibi yerlere ya ayanlar çok rastlarlar: Çünkü bu gençleri gönderenler hangi bölgenin sömürüye müsait oldu unu çok iyi bilirler. Bu maddi ve duygusal sömürünün sonuçlarõndan biri de do al olarak bõkkõnlõk, bezginlik ve sonunda bilimsel ara tõrma yapanlara bile kapõyõ açmama veya kapõyõ açtõktan sonra yüzüne kapama olmaktadõr. (3) Satõcõ veya pazarlamacõ sanõlmasõ ve dolandõrõlacaklarõ dü üncesi nsanlarõn hemen hepsine göre daha önce #ara tõrma yapõyoruz$ diyenler onlara bir eyler pazarlamõ, bir eyler satmaya çalõ mõ, kötü eyler satmõ, bir eyin promosyonunu yapmõ, bir eyler imzalatmõ ve dolandõrmõ. Pazarlamacõlar için bu giri im #malõ ve hizmeti potansiyel alõcõnõn aya õna götürme$ çabasõnda ge- 9

6 Selçuk leti im, 3, 4, 2005 rekli bir strateji olarak nitelenebilir. Ara tõrmayõ kabul etmeyen insanlar (ve uzun çaba sonucu kabul edenler) pazarlamacõlarõ ve ö renciyim diyerek bir eyler satmaya çalõ an ki ileri õsrarcõ, yapõ kan, kandõrõcõ ve dolandõrõcõ olarak nitelemektedir. Bu tür giri imleri olumlu olarak niteleyen tek bir ki i olmamõ tõr. Ara tõrmada ara tõrmanõn reddedilmesiyle sonuçlanan bilinç kirlili i ifadelerinin ba õnda kapõyõ açanlarõn #ne satõyorsun?$ sorusu gelmektedir. #Ara tõrma yapõyorum veya anket yapõyorum$ dendi inde ve açõklama yapõldõ- õnda bile, ço u insan sonunda bir ey satõlmaya çalõ õlaca õ dü üncesinden vazgeçmemektedir. Ara tõrmada ne yapõlaca õ ve neden yapõldõ õ insanlara belirtildi i halde #kime hizmet ettikleri$ (kimin çõkarõna anket yaptõklarõ) anketörlere õsrarla sorulmaktadõr. Bazõlarõ anketörün anketten para kazanaca õnõ sanmaktadõr. Bazõlarõ da öfkeyle #artõk evimize kadarda mõ geldiniz$ gibi yanõtlar vererek anketörün gerçek ara tõrmacõ oldu una inanmamakta ve bir pazarlama irketi veya tv kanallarõ için çalõ tõ õnõ dü ünmektedir. Gene ço u insan ara tõrmanõn neden yapõldõ õ söylendi i halde ö rencilere inanmamakta ve onlarõ kredi kartõ satan, bir eyin pazarlamasõnõ yapan sanmaktadõr. Bu durumda ikna olmazlarsa ço unlukla anket yapmayõ kabul etmemekte; bazõlarõ da #ne ikramiye var veya ne hediye var$ diye sormaktadõr. Aptal yerine koyan veya dolandõrmaya çalõ an pazarlamacõ sanõp hemen reddetmeyenlerin bazõlarõ hala #sen bo ver, ne satacaksõn? Çekili, ikramiye falan var mõ? kramiyenin ardõnda ne var?$ gibi sorulara devam etmektedir. Bunun ardõndan da kabul etme veya kovmaya kadar de i en davranõ lar gelmektedir. Esnaflarõn ço u ve apartmana girmek istendi- inde kapõcõlarõn hepsi anketörleri dolandõrõcõ sanmakta ve kimlik gösterildi i halde güvenmemektedir. Daha önce dolandõrõlmõ olanlar bunu belirterek anketörlere hakaret etmekte ve kovmaktadõr. (4) Özellikle televizyon yarõ ma programlarõyla verilen umutlarla gelen beklentiler ve sonuçlarõ Bu umutlar nedeniyle anketöre #biz yarõ macõ mõ olaca õz? Çekili mi yapõlacak?$ gibi sorular sorulmaktadõr. #Hayõr böyle bir ey yok$ denildi inde, bu yanõtõn en do al sonucu hayal kõrõklõ õ ve beklentinin kar õlanmamasõ, dolayõsõyla de ersizle tirme ve giderek ya cevap vermeme ya da sudan cevaplarla geçi tirme olmaktadõr. (5) Siyasi amaç ta õdõ õ dü üncesi nsanlar siyasal amaç ta õdõ õnõ sandõklarõnda, çok dikkatli davranmakta, büyük tereddüt göstermekte, karar vermek için ayrõntõlõ soru sormakta veya hemen reddetmektedir. Siyasi amaç ta õdõ õ dü ünüldü ünde insanlar ço unlukla aydõnlatõcõ ileti ime açõk davranmakta ve herhangi bir öfke veya nefretle anketçileri kovma ili kisine girmemektedir. Siyasi içerikli sanõsõyla bazõ insanlar çe itli bahanelerle ret ederken, bazõlarõ üpheyi giderme ileti imine girmekte ve ço unlukla, üphe devam etse bile, görü meyi kabul etmektedir. nsanlar do rudan ve dolaylõ deneyimlerine ba lõ olarak biçimlenen negatif atõflar sonucu reddetme davranõ larõ sergilemektedir. Anketi kabul etmemeyle ilgili en belirleyici faktör olarak ticari amaçlõ #bir ey satma, kandõrma, dolandõrma$ ortaya çõkmaktadõr. Pazarlama ve ticari amaç ta õdõ õ dü ünüldü ünde, daha a- ra tõrma veya anket sözünü duyduklarõnda insanlar iddetli öfkeye kadar varan olumsuz reaksiyonlar göstermektedir. Pazarlamacõ sanõldõ õnda anketin amacõ ve içeri i hakkõnda ikna olmamaktadõrlar ve bu do rudan reddetmeyi getirmektedir. Dikkat edilirse, ara tõrmaya izin verilmemesinin veya reddedilmesinin önde gelen nedeni elbette bilimsel ara tõrma yapan insanlar de il, bilim adõnõ kullanarak pazarlama, promosyon, reklam ve halkla ili kiler için insanlarõ bir ekilde yanõltan, kandõran ve hatta dolandõran modern profesyonellerdir, ki bunlar da aslõnda anketörlerden çok, anketörleri e iten ve bu amaçla kullananlardõr. Anketi kabul etmeme davranõ larõ oldukça çe- itlilik göstermektedir. Bu davranõ lar #a õrlõkla sözlü$, #a õrlõkla sözsüz$ ve #her ikisinin karõ õmõ$ olan ileti im biçimleriyle yapõlmaktadõr. Korku, güvensizlik ve iddetle reddetmeye kadar çe itlenen bu davranõ lar unlardõr: (a) Sadece sözlü veya sözlü ileti im a õrlõklõ olanlar Kibar olan insanlar #beni bu ilgilendirmiyor, Siyasetle u ra mam, yarõ ma programlarõ izlemem$ gibi ara tõrmanõn konusuyla ilgili ko- 10

7 Ara tõrmalarda Veri Toplamaya ve Bulgulara Etki Eden... (5-17) nuyla ilgilenmediklerini belirtmektedir. En çok ileri sürülen kabul etmeme nedenleri unlardõr: Evde ya lõ var; çocuk uyuyor; kocam i ten yeni geldi, evde hasta var, yemek yapõyorum, i im var, evde uyuyan var, zamanõm yok, birazdan çõkaca õm, çocu uma bakmam gerek, evde kocam yok, yapamam. Bu nedenlerin ço u bir anketi yapmama için asõl neden olamazlar. Sözlü kovma ise çe itli azarlamadan ba layarak a õr hakaret biçimlerine kadar de i mektedir. Örne in #sabah sabah sizle u ra amam, bana ne, sõktõnõz artõk, bõktõrdõnõz, gidin ba õmdan, bu programlar yüzünden iki televizyon kõrdõm, üçüncüsünü de mi kõrdõracaksõnõz$ gibi yanõtlar bunlara örnektir. (b) Sadece sözsüz ileti im veya sözsüz ileti- im a õrlõklõ olanlar Bu tür reddetme davranõ larõnda sõk olanlar unlardõr: Kapõyõ açmama; yarõ açma ve ne istedi ini ö rendikten sonra bir ey demeden kapama; daha açõp anketörü görür görmez veya daha ilk cümleyi duyar duymaz, hiç bir ey demeden kapõyõ anketörün yüzüne kapama; el hareketiyle defetme. Di er davranõ lar arasõnda tokat atarõm gibi el hareketiyle kovma, yüzünü buru turma, terlik atma, (bazõ sözler söyledikten sonra) dövmeye kalkma var. (c) Sözlü ve sözsüz karõ õk olanlar Bunlar hem sözlü hem de sözsüz ileti imle sergilenen davranõ lardõr. Ço u kez kibarca reddetmeyi destekleyen yüz ifadesinden, kabaca reddetmeyi peki tiren el hareketi, #hemen çek git yoksa imdi pataklarõm seni$ anlamõna gelen davranõ ve bir eyler fõrlatma gibi araç kullanmaya kadar de i mektedir. (ç) Apartmanlara girmenin ba tan engellenmesi Apartmanlarõn, özellikle Çankaya gibi semtlerdeki apartmanlarõn giri inde #dilenci, anketör ve satõcõ giremez$ diye levha asõlmõ. Buna nedenlerden biri bu tür yerlerde ya ayanlarõn #de er ve ili ki anlayõ larõ$ olabilir. Yoksul bölgelerde ve varo larda bu tür reddetme ve kapõ açmamaya çok ender rastlanmaktadõr. Bu bölgelerdeki reddetme veya cevap vermeme nedenleri farklõla maktadõr. Zengin bölgede apartmanlara girme #anketörler, dilenciler ve satõcõlar$ giremez politikasõyla ba tan engellenmesi, üzerinde dü ünülmesi gereken bir sorundur. Buralarda ya ayan insanlara kazara ula õldõ õnda kesinlikle muhatap olmak istememekte ve bazõlarõ da ciddiye almamaktadõr. Yoksul bölgelerde ya ayan insanlar sorularõ cevaplandõrmaya daha hazõr bir yapõya sahipler; dolayõsõyla kötüye kullanõlmaya ve sömürülmeye çok daha açõklar. Ya lõlar ankete katõlmakta tereddüt etmekte, kadõnlar çekingen davranmaktadõr. Ço unlukla kadõnlar erkeklere ve gençler ya lõlara göre daha anlayõ lõ olmaktadõr. Erkeklerle olan görü meler bayanlara nazaran daha zor olmaktadõr. Gençlere nazaran ço u orta ya ve üstündekiler sorulara cevap vermeye yana mamaktadõr. Frekans da õlõmlarõ ötesine geçerek bunlarõn nedenlerinin ara tõrõlmasõ gerekmektedir. Yüzdeler bize fazla bir ey söylemez. Bütün bu reddetme tarzlarõ insanlarda #ara tõrma, ara tõrmacõ, anket, anketör$ denildi inde olumsuz atõflarla dolu dü üncelerin ve tutumlarõn olu tu unu göstermektedir. Bu olu um da kendili inden olmamõ tõr: Kirli ili kilerle bu bilinç kirletilmi tir: Bu insan dürüst bir ara tõrmacõya da güvensizlikle, üpheyle, kötü duygularla, negatif atõflarla, hatta öfkeyle yakla acaktõr. Anketi!ko ullu!ve!ko ulsuz!kabulle!ba layan sorunlar Anketi kabul ederken insanlarõn önemli bir kõsmõ gene güvensizlik, ku ku ve korku nedenleriyle bazõ ko ullar öne sürmektedir. Bunlarõn ba õnda kesinlikle isim, adres ve telefon numarasõ gibi ki isel bilgilerin verilmemesini isteme, #ben hiçbir ey imzalamam$ gibi ko ul koyma gelmektedir. Temel sorunlar: (a) Ankete cevap verirken bile güvensizlik ve üphenin devam etmesi Bu durum bir eyler satacaklarõ veya siyasal içerikli oldu u endi esinin anketin sonuna kadar ta õnmasõyla kendini göstermektedir. Bu da elbette sorulara verilecek cevaplarõn geçerlili- ini etkilemekte ve çe itli yanõtlama davranõ larõnda kendini göstermektedir: Sorulan sorulara cevap vermekten çekinmeleri; cevap verirlerse kendilerine zarar gelece inden endi e 11

8 Selçuk leti im, 3, 4, 2005 duymalarõ; ki isel bilgilerle ilgili sorulara ya cevap vermek istememekte ya da bir yönde abartõlõ cevap vermektedir. Anketörlerin izlenimine göre çok ki isel sorulara gelindi inde insanlarõn büyük bir ço unlu u ya cevap vermekten kaçõnmakta veya do ru cevap vermemektedir. Örne in insanlar aylõk gelirleriyle ilgili sorulara ya abartarak cevap vermekte ya da yanõtsõz bõrakmaktadõr. Bazõlarõ da #sana ne seni ne ilgilendirir$ gibi ters cevaplar vermektedir. sim ve adres vermekten insanlar çekinmektedir. Bu tür davranõ da belli toplumsal ili kilerinin olu turdu u de er yargõlarõyla gelen tutumlarla ili kilidir. Bu tür de er yargõlarõ (a) haksõz kazancõn çok oldu u (b) paranõn, kimli i ve de eri tanõmladõ õ ve (c) yönetimsel baskõ mekanizmalarõnõn nitel ve nicel çok oldu u yerlerde elbette oldukça egemen olacaktõr. Siyasal içerikten korkunun insanlarda yerle mesi ço unlukla devletin resmi (polis ve ordu gibi) ve gizli (kaçõrma ve yok etme örgütleri) yoluyla uyguladõ õ baskõ ve terör sonucu olu ur. Bu baskõ ve terörün günümüzde olmasõ gerekmez, geçmi te olmu ; olabilece i olasõlõ õ bile insanlarõn bilincinde yerle mi olmasõ yeterdir. Di er bir olu um ekli de, devlete kar õ olan güçlerin saldõ õ korkudur. Bu nedenle bazõ bölgelerde ve hatta semtlerde insanlar hem devlet hem de devlete kar õ olan güçlerin gazabõ arasõnda korkuyla ya arlar (ya- atõlõrlar). Bu korkunun olmasõ için de böyle bir olasõlõ õn bilince yerle mi olmasõ yeterlidir. Böyle ko ullarda ya ayan insanlar sizi #yetkili$ biri gibi görüp korkarlar ve size #en uygun gördükleri cevabõ$ vermeye çalõ õrlar. Dolayõsõyla bu durumda do ru cevaplar alma olasõlõ õ ortadan kalkar. E er neyi ve kimi temsil etti inizi tahmin edemezse, temsilde tereddüt olu ur, bu durumda da gene üphe ve korku temelinden hareket eden cevaplar verilir. Bu cevaplarda #bilmiyorum$ yanõtõ ve cevapsõz bõrakma da artar. E er bu güçlerden birini temsil etmedi iniz çok açõksa, anketi yapmayõ reddetme olasõlõ õ anketin do asõna göre de i ir. Yukarõdaki ko ullarõn oldu u yerlerde anketörlere (ve anketör-ö rencilere) güven de büyük ölçüde ortadan kalkmõ tõr. Özellikle ö rencileri düzeni bozan ve toplumda sorun yaratan gençler olarak de erlendirenler arasõnda sadece güvensizlik de il, aynõ zamanda dü manlõk da olu turulmu tur. Örne in bu a- ra tõrmada anketin yapõldõ õ sõrada YÖK protestolarõ vardõ ve bazõ insanlar #ö renciyim$ sözünü duyduklarõnda kapõyõ kapõyordu. Dikkat edilirse siyasal içerikli sosyal güvensizlik ve üphe birbirini destekleyen bir a olu turmaktadõr. Bunda elbette medyanõn yaptõ õ #haber$ denen sunumlarõn rolü yadsõnamaz. Öte yandan, normal ko ullarda, ö renci kimli i gösterildi inde ve parayla veya satõn almayla ve pazarlamayla ilgili olmadõ õ inandõrõldõ õnda insanlar ara tõrmayõ kabul etmektedirler. (b) Beklentilerin kar õlanmamasõ ve sõkõlma Bazõ beklentilerin kar õlanmamasõyla ve ilgi eksikli iyle desteklenen sõkõlma sonucunda ankete do ru cevap alma olasõlõ õnõ azaltmaktadõr. nsanlar sõkõntõlarõnõ bazen #gerisini sen aynõ ekilde doldur, hepsine uygun cevabõ i aretle, bu soru di erinin benzeri$ gibi sözle de ifade etmektedirler. Anket yapmaktan çabukça sõkõlmaya di er bir neden olarak görsel kültürün egemenli i de verilebilir: yazõ kültürü dü- ünmeye ve anlamaya çalõ an bilinçler olu turur. Görsel kültür biçimseli anlõk bir görüntüyle gören ve de erlendiren, uzun dü ünme gerektirmeyen, görünen gerçek kar õsõndan derin dü ünmeyi gereksiz bulan bir bilinç yaratõr. Dolayõsõyla görsel kültürün insanõ standartla tõrõlmõ görselli in ve anlõk hazzõn insanõdõr ve süre demek sõkõntõ ve ba a rõsõ demektir. (c) Kõsa zamanda anketi bitirmeye ve kurtulmaya çalõ ma Bu tür davranõ yukarõdaki nedenlerden kaynaklanabilece i gibi di er bir çok faktöre ba lõ olarak olu abilir. nsanlarõn bu tür davranõ õ ço unlukla (a) likert türü seçenekli sorulara soruyu okumadan hep aynõ cevabõ i aretlemesi (b) bir soru için verdikleri cevabõ hepsi için anketörden i aretlemesini istemesi (c) üstünkörü cevaplar verme, rasgele seçenekler seçmesi (d) açõk uçlu sorularõ bo bõrakma veya bir iki kelimeyle geçi tirmesi vb biçimlerde olmaktadõr. (ç) Do ru cevap verememe Cevap verememe birkaç nedenden kaynaklanmaktadõr. Önde gelen nedenler cevabõ bilmemek, soruyu veya kavramõ anlamamak, cevabõ bildi i halde güvensizlik ve risk gibi nedenlerle do ru cevap verememedir. Anketörlerin ra- 12

9 Ara tõrmalarda Veri Toplamaya ve Bulgulara Etki Eden... (5-17) porlarõna göre e itim seviyesi dü ük yerlerde insanlarõn ço u eve giren ortalama geliri hesaplayamamaktadõr. #Sosyal ili ki$ gibi kavramlarõ da bazõ insanlar anlayamamaktadõr. Hele bir de etik, siyasal tercih, yönelim, ideoloji, ekoturizm, etki vb kavramlar kullanõlõrsa belli bir kesimin bunu anlama olasõlõ õ büyük ölçüde azalmakta ve #aptal yerine konmamak$ için soruyu anlamadõklarõ halde uygun gördükleri cevabõ vermektedirler. Bu durumda pilot incelemenin önemi ortaya çõkmaktadõr. Bu incelemeye konu olan ara tõrmada da pilot inceleme yapõldõ õ halde gene de anlamama sorunu ortaya çõkmõ tõr (8). (d) Yoksul bõrakma ve tüketim kültürüyle i lenen bilincin getirdi i i levsel acizlik nsanlar örne in bir pop-star yarõ masõnõ neden izledi ini, bir eyi neden aldõ õnõ, özlüce bir seyir ve tüketim davranõ õnõ neden yaptõ õnõ bilmemektedir. nsanlar neden o programõ seyrettikleri veya neden Tarkan veya benzeri #me hur$ ki ileri görmek için can attõklarõ üzerinde dü ünmedikleri ve nedenler hakkõnda bir fikre sahip olma gereksinimi duymadõklarõ için, neden sorusu soruldu unda bocalamakta ve neden olabilecek bir cevap bulamamaktadõr. Verilen yanõtlar ço unlukla #seviyorum, öyle tercih ediyorum, canõm öyle istedi, ho uma gidiyor, iyi vakit geçiriyorum, i te öyle, renkler ve zevkler tartõ õlmaz$ gibi neden olmayan nedenlerdir. Neden bulunmasõ için zorlandõklarõnda da tartõ maya, öfkeye ve hatta a lamaya kadar giden davranõ lar sergilenmektedir. Yo- un bir bilinç yönetimi ortamõnda aciz bõrakõlan bilinç için neden olarak duyusal/fiziksel zevk/haz yeterlidir ve bu haz da satõn alõp veya seyredip veya para ödeyip tüketmeden geçmektedir. Bu durum #dü ünüyorum o halde varõm$ diyen aydõnlanma ve modernle me ça- õnõn sona erdi inin (veya sadece bilgi üreten küçük bir gruba geriledi inin) ve onun yerini #tüketiyorum o halde varõm$ diyen görüntünün özü tanõmladõ õ hedonist ve te hirci bir gerizekalõlõk ça õnõn (postmodern denen durumun) aldõ õnõn göstergelerinden bir kaçõdõr. (e) Siyasetle ilgili sorulara cevaptan kaçõnma veya üphe duymaya devam etme Ankete cevap verme kabul edilse bile, siyasetle ilgili olan veya oldu u sanõlan sorulara gelindi inde insanlar gene ku kularõnõ belirtmekte, cevap vermekten kaçõnmakta ve güven kazanmak için ek sorular sormaktadõr. Siyasetle ilgili olan bir ba ka ara tõrmada ö renciler anketi kabul ettirmek için epey zorluk çektiler. sim ve adres veya telefon numarasõ gibi kimlikleri belirleyici bir kayõt yapõlmayaca õ vb ko ullarla cevaplandõrma kabul edildi. Fakat ku kulu insanlarõn ne denli do ru cevap verecekleri belli de ildir. Bu durum seçimle ilgili ve özellikle siyasal yönelimlerle ilgili ara tõrmalarõn bulgularõnõn geçerlili i sorununu ortaya çõkartmaktadõr. Bu sorun en azõndan iki durum nedeniyle ortaya çõkmaktadõr: (a) Cevap verenlerin do ru cevap vermedi i ve (b) cevap verenlerin istekli katõlõmcõ oldu u ve cevap vermeyenlerin bilinmeyen bir yöne giden farklõlõ õ, dolayõsõyla temsil sorunu nedeniyle genelle tirmenin do ru olmayaca õ. (f) Do ru olmayan yanõtlar Bazõ insanlar örne in pop star gibi televizyon programõnõ seyrettikleri halde seyretmediklerini belirtmektedir. Kalitesiz ve sõradan olanla kendinin özde le tirilmesini istemeyenlerin televizyon program tercihleriyle ilgili olarak #yalan$ söyleme yöneliminde oldu u yaygõn olarak bilinmektedir. Pop starla ilgili incelemede entelektüel ve aydõn görünen insanlar bu programõ seyretmediklerini belirtmektedir. Örne in $merakla veya kazara da olsa bir kez seyretseniz bile bir fikir olu turmu sunuzdur, bu bile yeter$ denildikten sonra sorulan sorulara verilen cevaplar, bu ki ilerin de yo un bir ekilde izledikleri anla õlmaktadõr. Fakat bu tür tutumun sonucu verilen cevaplarõn güvenilir olmadõ õ olasõlõ õ büyük ölçüde artmaktadõr. (g) Sorunlarõ anketöre yansõtma Az da olsa, bazõ insanlar ara tõrmanõn ele aldõ õ sorunu sanki anketör yaratmõ gibi anketörle tartõ maya girmekte veya anketöre hücum etmektedir. Anket sõrasõnda, örne in tv yarõ ma programlarõyla ilgili bõkkõnlõklarõnõ ve sõkõntõlarõnõ anketöre mal etmeleri ve bu programlarõ sanki anketörler yapõyormu gibi davranmalarõ nedenleri bilinmesi gereken bir ara tõrma sorusu ortaya çõkartmaktadõr. Hatta insanlar bazen anketörün ait oldu u kimlikten hareket ederek anketöre #peki siz niye böyle yapõyorsunuz?$ gibi suçlayõcõ sorular sormaktadõr. Örne in 13

10 Selçuk leti im, 3, 4, 2005 Beypazarõ"nda bir pilot inceleme sõrasõnda #neden üniversiteye beli ve orasõ burasõ açõklarõ sokuyorsunuz da ba õ kapalõ Müslüman gençleri sokmuyorsunuz?$ diye anketöre esnaflar tarafõndan sorular yöneltilmi tir. (h) Aile yapõsõyla gelen sonuçlar Aile içi sosyo-kültürel baskõnõn getirdi i sonuçlar da veri toplamayla ilgili bir sorun olarak incelenmesi gerekmektedir; çünkü örne in bazõ kadõnlar cevap verme veya neye nasõl cevap verece i konusunda e lerinden ve hatta büyük o ullarõndan çekinmektedir. Az da olsa, bazõ gençlerin sadece ebeveynleriyle aynõ görü ü veya tutumu payla mamak için ters olana yöneldikleri anket sõrasõnda çok bariz bir ekilde görünmektedir. Bu sorun kadõn ve gençlerle anketi yalnõz ba õna yapma ko ulu getirilerek büyük ölçüde çözülebilir. (õ) Ara tõrma nüfusunu belirlemede kaynak tutarsõzlõ õ sorunu Geçerli veri toplamayla ilgili olan, fakat insanlarõn tutumlarõ ve davranõ larõyla ilgili olmayan, ama belirtilmesi gereken bir bulgu da örneklemin temsili örneklem karakteriyle ilgilidir: Örneklem çerçevesi hazõrlamada temel sorun örneklem alõnacak nüfusun sayõsõnõ bilmektir. Nüfus sayõsõnõn do ru olmadõ õ durumda, özellikle az sayõda örneklem alõnacaksa, temsil sorunu çõkma olasõlõ õ çok fazladõr. Örneklem çõkartma sürecinde, muhtarlõktaki nüfus bilgileri ile il nüfus müdürlü ündeki bilgilerin birbirine uymadõ õ görüldü. Benzer ekilde Fen lerinden elde edilen bilgiler de di- er yerlerden elde edilenden farklõ çõkmaktadõr. Belediyeden alõnan bilgiler ile di er yerlerden alõnan bilgiler de birbirini tutmamaktadõr. Bu durum ve bütün di er sorunlar, örne in Devlet statistik Enstitüsünün de topladõ õ bilgilerin geçerlili i hakkõnda üpheleri artõrmaktadõr. Çe itli müdürlükler ve kaynaklardan alõnan hane numaralarõnõn bazõlarõ ya yoktu ya da farklõydõ. Dolayõsõyla, örneklem almadan önce örneklem çerçevesinin do rulu unun kontrol edilmesi zorunlulu u ortaya çõkmaktadõr. (i) Ara tõrmayla ili kisiz sorunlar Anket uygulamasõ sõrasõnda ara tõrmayla ba õ olmayan, az da olsa bazõ ili kisel sorunlar ortaya çõkmaktadõr. Örne in kõz anketörlere çe itli yollarla ve imalarla #davet$ ve #muhabbetimizi içeride devam ettirelim$ gibi teklifler gelmektedir. Bunun ötesinde iyi niyetli insanlar çay ikram etmekte ve uzun sohbete de girmektedir. Bu tür iyi niyetli istemler kibarca savu turulamadõ õnda, anketörler için zaman kaybõ yaratmaktadõr; fakat do ru bilgi toplamak için güvenin olu turulmasõ zaman kaybõna de er. O- lumsuz davranõ lar anketörlerin insanlar hakkõnda ve bir daha ara tõrmaya katõlma hakkõnda olumsuz duygular olu turmasõna neden olurken, olumlu davranõ lar do al olarak te vik edici bir rol oynamaktadõr. SONUÇ Alan ara tõrmalarõnda örneklemin nüfusu temsil etmesiyle ilgili olarak ortaya çõkan sorunlardan biri de seçilen örneklemde anketi cevaplandõrmayõ kabul etmemeyle gelen #cevap oranõ$ (response rate) sorunudur. Belki de bu sorundan çok daha önemli di er iki sorun da sorulara cevap verirken bazõlarõnõ bo bõrakma ve #do ru cevaplandõrmama$ (response bias) sorunudur. Bu sorunlar sosyal bilimlerde ara tõrma yöntemleriyle ilgili kitaplarda ve ara tõrmalarda yo un bir ekilde ele alõnmõ ve üzerinde durulmu ve çözüm önerileri ve mekanizmalarõ üretilmi tir. Asõl çözüm aslõnda insanlarõn neden cevap vermediklerini ve neden yanlõ veya yanõltõcõ cevap verdiklerini bilmek, nedenlerden hareket ederek çözümler üretmek ve böylece mümkün oldu u kadar az #cevaplandõrmama ve yanlõ cevap verme$ sorunuyla kar õla maktõr. Yüz yüze veya telefon, , fax, mektup gibi teknolojik araçlarõ kullanarak yapõlmasõ tasarlanmõ bir ara tõrmanõn ba arõsõ verilerin toplanaca õ kayna a eri meye, kayna õn veri toplanmasõna rõza göstermesine ve güvenilir yanõtlar vermesine ba lõdõr. Bu ba lamda ankete katõlmayõ reddetme ve ankete güvenilir/do ru yanõtlar verilmemesi konusu önem kazanõr. Bu da do al olarak nedenlerinin ara tõrõlmasõ gereksinimi getirir. Bu ara tõrmada muhtemelen Türkiye ve benzeri ülkelere özgü nedenler ortaya çõktõ. Kimlik ve isim sorulmayaca õ ve kesinlikle gizlilik olaca õ söylenerek insanlarõn ara tõrmayõ kabul etmesi sa lanabilir. Fakat gene de 14

11 Ara tõrmalarda Veri Toplamaya ve Bulgulara Etki Eden... (5-17) insanlar güvensizse ve gizli kalmayaca õndan ku kulanõyorsa, ya anket yapmayõ kabul etmeyeceklerdir ya da kabul etseler bile kritik gördükleri sorulara ya cevap vermeyecekler ya do ru cevap vermemeye yöneleceklerdir. Bu durum da toplanan datanõn ve yapõlan ölçmenin ve bulunan sonuçlarõn geçerli ve güvenilir olmasõnõ etkileyecektir (White 1998a). Ara tõrmaya katõlmayõ ba tan reddedenler ve kabul edenlerin ifadelerine göre insanlar pazarlamacõlardan, promosyonculardan, aptal yerine konulmaktan, dolandõrõlmaktan ve kandõrõlmaktan bõkmõ lar. Bu durum, ne yazõk ki, bir bilimsel ara tõrmanõn daha ba õndan reddedilmesine neden olmaktadõr; çünkü her seferinde #bir ey satmõyorum$ diye õsrar eden ve ara tõrma yaptõ õnõ söyleyen pazarlamacõ, sonunda çantasõndan bir mal çõkartmaktadõr. Her gün kapõsõnõ çalan birden fazla pazarlamacõyla ya anan ve #onu aptal yerine koyan, onu oyuna getiren, ona sahte vaatler veren, onu umutlandõran$ deneyimler sonucu insanlar sahte ile gerçe i ayõrt edemez duruma gelmi ler; yorulmu lar ve bazõlarõ kesinlikle ayõrt etmek de istemiyor artõk. Bazõlarõ kapõlarõna #dilenci, anketör ve satõcõ$ giremez diye yazmõ, bazõlarõ kibarca reddediyor, bazõlarõ da dövmeye kadar giden davranõ sergiliyor. Bu davranõ lar nedeniyle bu insanlarõ suçlamak, bu insanlara yapõlan di er bir haksõzlõktõr. Suçlanmasõ gereken belli bir endüstriyel yapõ ve bu belli yapõnõn ili ki tarzõ olmalõdõr. Bu endüstriyel yapõ bizi sadece kapõmõzõ çalarak rahatsõz etmiyor ve hatta kandõrmõyor; aynõ zamanda evimizin i- çinde televizyon denen Truva"nõn atõyla e lence, haber ve e itim adõ altõnda sürekli beyinlerimizi kirletiyor ve aldatõyor. Özlüce, ankete katõlma kabul edilsin veya e- dilmesin bütün anketörler insanlar arasõnda çok yaygõn ve yo un bir güvensizlik, üphe, korku, öfke ve bõkkõnlõk oldu unu belirtmektedir. Bu tür duygu, dü ünce ve tutumlarla insanlar bilimsel ara tõrma yapanlara kar õ reddetme ve anketlere cevapta kendilerince do ru gördükleri kibarlõktan en kaba davranõ a kadar de i en çe itli yanõt stratejileri geli tirmektedir. Bu yanõt stratejileri (a) pazarlamacõlarõn kapõdan kapõya satõ ta (ve dolandõrõcõlõkta) kullandõklarõ stratejilerden en yaygõn olanõn #ara tõrma yapõyoruz veya anket yapõyoruz$ olmasõ ve bu yolla halkta yo un bir negatif tutum olu turmasõ, (b) #ben ö renciyim$ diyerek bir eyler pazarlamaya veya satmaya çalõ õlmasõ, (c) katõlanlara materyal ödül verilmesi veya vaat edilip verilmemesi, (ç) ili kide belirsizli in getirdi i #acabalar$ ve bu acabalar ve sonuçlarõ yoluyla olu mu bilinç kirlili inin davranõ sal ifadeleridir. Yani çekingenlik, üphe, güvensizlik, korku, hiddet ve nefret gibi duygularla dolu kirlili in kayna õ önceki do rudan ve dolaylõ deneyimler ve egemen yönetimsel ili kilerin do asõdõr. Bu kirlilikle birlikte akademik olan ara tõrmayõ reddetme, ara tõrmanõn bazõ sorularõna cevap vermeme, zararsõz cevap verme, #uygun cevap$ verme, #bilmiyorum$ deme, üstünkörü cevaplandõrma gibi kar õ stratejiler insanlar tarafõndan uygulanmaktadõr. Bu kirlili in önlenmesi ancak egemen ticari ve yönetimsel i yapõ biçiminin (ticari ve yönetim kültürünün) ve bu i yapõ biçiminin getirdi i dü üncenin (ideolojinin, dünya görü ünün, insan ve insanlõk anlayõ õnõn) de i mesiyle mümkündür. Bu de i im de asla sermayenin kendi-kendine denetiminde araç olan kendi kurulu larõnõn #sorumluluk ve etik ilkeleri$ koymasõyla olmaz, çünkü bu ilkelerin varlõ õ sorunlarõ ortadan kaldõrma de il, var olan i yapõ biçimini me rula tõrmadan öteye çok az gider. De i im daima ili kilerin do asõyla ba- õntõlõ olarak gelen egemenlik ve mücadele ile olmu tur. #Sorumluluk ve etik$ konusu bu mücadelede egemen tarafõn stratejik çözümlerinden biridir. Örne in #Nongovernmental Organizations (NGO)$ denilen ve Türkçe"de Sivil Toplum Örgütleri adõyla anõlan yapõlanmalarõn egemen olanlarõ (a) sermayenin destekledi i ve ya attõ õ, (b) serbest pazar ekonomisinin ideolojisini özgür kamusal alan ve demokratikle me propagandasõyla destekleyen ve (c) varlõ õyla sanki demokratik katõlõmda süreklilik oldu u imajõnõ pazarlar. Sermayenin (özellikle pazarlamacõlarõn, reklamcõlarõn, promosyoncularõn, halkla ili kilercilerin) bu ara tõrmanõn ele aldõ õ sorun ba lamõndaki faaliyetleri #tüketici haklarõyla ili kili$ yasalarõn olu turulmasõ ve uygulanmasõ, bu olu turulmayõ zorlayan ve uygulamayõ denetleyen kurulu larõn burjuva özel ve kamusal alanda geli mesiyle belli ölçüde de i ecektir. Fakat asõl de i im insanlarõn #ara tõrma yapõyorum$ diyen pazarlamacõlarõ kovmasõyla olmaktadõr ve ne yazõk ki bunun bir sonucu olarak gerçekten bilimsel ara tõrma yapanlar hem kayna- a ula amamakta hem de kaynaktan geçerli 15

12 Selçuk leti im, 3, 4, 2005 verileri toplayamama sorunuyla yüz yüze kalmaktadõr. Nasõl ki pazarlamacõlar kovulduklarõ halde yeni stratejiler geli tirerek yeni bilinç kirletmesi yaratmaya devam ediyorlarsa, bilimsel ara tõrmayla u ra anlarõn da bu bilinç kirlili i içinde hem kayna a ula ma hem de kaynaktan geçerli veri elde etme stratejileri geli tirmeleri zorunlu hale gelmi tir. Bu da oldukça zordur. Pazarlamacõ ve/veya dolandõrõcõ sanarak reddetme, dilenci sanma, yanlõ cevap verme, eksik cevap verme, bo bõrakma, alay etme, parasal ödül bekleme ve benzeri tutum ve davranõ lar, o insanõnõn kendi kendine hiçten olu turdu u bir bilince dayanmaz: Bu kirletilmi bilinç, kirli faaliyetlerle yüz yüze kalan insanõn bu faaliyetlerden geçerek olu turdu u bilinçtir. Dolayõsõyla, bu bilinç kirlili iyle ilgili dü ünülecek stratejilerde ve yapõlacak di er ara tõrmalarda, ki daha fazla inceleme yapõlmasõ gerekli, hareket noktasõ bu bilinç kirlili ini olu turan faaliyetlerle nasõl mücadele edilece i olmalõdõr. NOTLAR (1) Bilinç kirlili i kendi kimli ini ve insanlõk ili kilerini ve de erini egemen ideolojiler ve bu ideolojilerin me rula tõrdõ õ ili ki tarzlarõndan geçerek tanõmlama anlamõna kullanõldõ. Bu tanõmlama sahte bir bilinci olu turur. Dolayõsõyla örne in survey incelemelerinde ölçülenlerin önemli bir kõsmõ bu bilinci yansõtõr, evrensel insan gerçe ini de il. (2) Bu konudaki de erlendirmelerin özlü sunumu için bkz Erdogan (2003) s (veri toplama sorunlarõ ve çözümler alt-bölümü). Türkiye"deki ampirik ara tõrma sorunlarõyla ilgili kaynak için bkz Erdo an (2001). (3) Survey, Survey Research adõ verilen ampirik alan ara tõrmasõdõr. Anket, Survey Research"de bir veri toplama tekni ini anlatõr (4) Tartõ ma metinleri için bkz: ve Ray ve Still (1987) (5) Bu paragraftaki kaynaklarõn hepsini aktaran Ramalho ve Smith (2003). (6) Rõzanõn alõnmasõ ve gizlilikle ilgili tartõ ma için bkz: Wax (1980) (7) Bu ba lamda ayrõntõlõ bilgi hemen her istatistik ve ara tõrma yöntemi kitabõnda bulunabilir. (8) Soru biçimlendirmeyle ilgili kurallar, dikkat edilmesi gereken noktalar, sorunlar ve çözümler için, örne in Erdo an (2003), Ellard & Rogers (1993), Mitra &, Lankford (1999) kitaplardaki ilgili bölümlere bakõnõz. KAYNAKLAR Chambliss D F ve Schutt R K (2003), Making Sense of the Social World: Methods of Investigation. Thousand Oaks, CA: Pine Forge Press/Sage. Çulha F (2003), Sosyal Riski Azaltma Projesi: Yoksullu u Azaltmak mõ, Zengini Yoksuldan Korumak mõ? Ankara Üniversitesi SBF Derg. 58 (1), Deane C (2003), About Washington Post Response Rates. The Washington Post, politics/polls/poll_response_rate. html adresinden "de alõndõ. Edelman M ve Merkle D (1999), Nonresponse Discussion. indiana.edu/~ survmeth/nonrespo.htm adresinden "de alõndõ. Ellard J H ve Roger T B. (1993), Teaching Questionnaire Construction Effectively: The Ten Commandments of Question Writing, Contemporary Social Psychology,17, Erdo an (2003), Pozitivist Metodoloji: Bilimsel Ara tõrma Tasarõmõ, statistiksel Yöntemler, Analiz ve Yorum, Erk Yayõnevi, Ankara. Erdo an (2001), Sosyal Bilimlerde Pozitivist- Ampirik Akademik Ara tõrmalarõn Tasarõm ve Yöntem Sorunlarõ, Anatolia: Turizm Ara tõrmalarõ Derg, 12 (2), Erdo an N (2004), Ankara"da Büyük Ölçekli Otellerin Çevre ve Katõ Atõk Yönetim Sistemleri Üzerine Bir nceleme, (yayõn için hazõrlanõyor), nerdogan@baskent.edu.tr John J R ve Still L V (1987), Maximizing the Response-Rate in Surveys May Be a Mistake, Personality & Individual Diffferences, 8 (4), Jull P ve Satre S J (2000), Report From The Sumas Aquifer Area One-Year Follow Up Survey, A.R.N. Technical and Research Reports, No. 8, November, West Champion Street, Suite 280 Bellingham, WA

Araştırmalarda Veri Toplamaya ve Bulgulara Etki Eden Kirletilmiş Bilinç Üzerine Bir İnceleme Nazmiye Erdoğan 1 İrfan Erdoğan 2

Araştırmalarda Veri Toplamaya ve Bulgulara Etki Eden Kirletilmiş Bilinç Üzerine Bir İnceleme Nazmiye Erdoğan 1 İrfan Erdoğan 2 Selçuk İletişim Dergisi, 3(4) Ocak/January, 2005, s. 5-17 Araştırmalarda Veri Toplamaya ve Bulgulara Etki Eden Kirletilmiş Bilinç Üzerine Bir İnceleme Nazmiye Erdoğan 1 İrfan Erdoğan 2 Özet Alan araştırmalarında

Detaylı

ARAŞTIRMALARDA VERİ TOPLAMAYA VE BULGULARA ETKİ EDEN KİRLETİLMİŞ BİLİNÇ ÜZERİNE BİR İNCELEME Nazmiye Erdoğan * - İrfan Erdoğan **

ARAŞTIRMALARDA VERİ TOPLAMAYA VE BULGULARA ETKİ EDEN KİRLETİLMİŞ BİLİNÇ ÜZERİNE BİR İNCELEME Nazmiye Erdoğan * - İrfan Erdoğan ** İçindekiler Nazmiye Erdoğan- İrfan Erdoğan 5-17 Araştırmalarda Veri Toplamaya ve Bulgulara Etki Eden Kirletilmiş Bilinç Üzerine Bir İnceleme Feyzullah Eroğlu- Bilge Akça 18-33 Kitle Kültürü Etkisi Altında

Detaylı

İYELİK TAMLAMASINDA ÇOKLUK ÜÇÜNCÜ KİŞİ SORUNU

İYELİK TAMLAMASINDA ÇOKLUK ÜÇÜNCÜ KİŞİ SORUNU İYELİK TAMLAMASINDA ÇOKLUK ÜÇÜNCÜ KİŞİ SORUNU Doç. Dr. Mustafa S. KAÇALİN Kõrgõzistan Türkiye Manas Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümü İlgi tamlamasõ, iyelik tamlamasõ, ad tamlamasõ gibi

Detaylı

S I C A K G E L M E L E R

S I C A K G E L M E L E R bölümden olu maktadõr Bölgeler ba lõ õ altõnda yer alan Avrupa, Asya-Pasifik, Amerika, Afrika ve Orta Do u-körfez ülkelerine ait güncel bilgiler ve geli meler sunulmaktadõr S I C A K G E L M E L E R E

Detaylı

Türkiye deki Yabanc lar için Gazeteler

Türkiye deki Yabanc lar için Gazeteler Yusuf Kanl Kuşkusuz 45 yõllõk tarihiyle ülkemizin günlük ilk İngilizce gazetesi olmasõ nedeniyle genel yayõn yönetmenliğini yapmakta olduğum Turkish Daily News gazetesi hem diğer yabancõ dilde yayõn yapan,

Detaylı

Türk Akreditasyon Kurumu. LABORATUVARLARARASI KARŞILAŞTIRMA PROGRAMLARI PROSEDÜRÜ Doküman No.: P704 Revizyon No: 03. Hazõrlayan Kontrol Onay

Türk Akreditasyon Kurumu. LABORATUVARLARARASI KARŞILAŞTIRMA PROGRAMLARI PROSEDÜRÜ Doküman No.: P704 Revizyon No: 03. Hazõrlayan Kontrol Onay Doküman Adõ: YETERLİLİK DENEYLERİ VE LABORATUVARLARARASI KARŞILAŞTIRMA PROGRAMLARI PROSEDÜRÜ Doküman No.: Revizyon No: 03 5.2,5.3 03 5.2 ve 5.3 maddeleri değiştirildi 3, 4 02 5.2. Karşõlaştõrma Ölçümleri

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

ÇANAKKALE 1915 E SAH P ÇIKAB LMEK. Ahmet Mete TUNCOKU Prof. Dr. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi E itim Fakültesi

ÇANAKKALE 1915 E SAH P ÇIKAB LMEK. Ahmet Mete TUNCOKU Prof. Dr. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi E itim Fakültesi Çanakkale Ara tõrmalarõ Türk Yõllõ õ (95 nci Yõl Özel Sayõsõ s.3-8) ÇANAKKALE 1915 E SAH P ÇIKAB LMEK Ahmet Mete TUNCOKU Prof. Dr. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi E itim Fakültesi Tarihimize genel

Detaylı

İçindekiler. 5 BİRİNCİ KISIM Araştırmanın Kavram sal ve Metodolojik Çerçevesi. 13 Çocuğun İyi Olma Hali

İçindekiler. 5 BİRİNCİ KISIM Araştırmanın Kavram sal ve Metodolojik Çerçevesi. 13 Çocuğun İyi Olma Hali İçindekiler x Önsöz ı Giriş 5 BİRİNCİ KISIM Araştırmanın Kavram sal ve Metodolojik Çerçevesi 7 BİR İN C İ B Ö L Ü M Araştırmanın Kavramsal Çerçevesi 7 Çocukluğa Dair Kavramsal Çerçeve ıo Çocukların Mekânsallığı

Detaylı

Teminatlandõrma ve Kar/Zarar Hesaplama

Teminatlandõrma ve Kar/Zarar Hesaplama Giriş Borsada kullanõlan elektronik alõm satõm sisteminde (VOBİS) tüm emirler hesap bazõnda girilmekte, dolayõsõyla işlemler hesap bazõnda gerçekleşmektedir. Buna paralel olarak teminatlandõrma da hesap

Detaylı

T.C. KÜTAHYAVAL L. Sayõ : /821.05/ /12/2015. (YenilikveE itimteknolojilerigenelmüdürlü ü)

T.C. KÜTAHYAVAL L. Sayõ : /821.05/ /12/2015. (YenilikveE itimteknolojilerigenelmüdürlü ü) T.C. KÜTAHYAVAL L lmillie itimmüdürlü ü Sayõ : 52867812/821.05/12605697 08/12/2015 Konu:2.RESFEBEYarõ masõ M LL E T MBAKANLI INA (YenilikveE itimteknolojilerigenelmüdürlü ü) lgi :Kütahya Valili i Bilim

Detaylı

YÖNETMELİK. a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiyi,

YÖNETMELİK. a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiyi, 27 Mart 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28246 Bingöl Üniversitesinden: YÖNETMELİK BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ ÇOCUK ARAŞTIRMA VE REHBERLİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

Detaylı

POMPALARDA TAHRİK ÜNİTELERİ

POMPALARDA TAHRİK ÜNİTELERİ POMPALARDA TAHRİK ÜNİTELERİ Serkan ÖĞÜT Alarko-Carrier San. ve Tic. A.Ş. KISA ÖZET Genel olarak pompalar, sõvõlara hidrolik enerji kazandõrarak bir yerden bir yere naklini sağlamak ve akõşkanlarõn enerji

Detaylı

sahiptir. 450 kişilik oturma kapasitesi bulunan kütüphanede, 15 adet Internet bağlantõ noktasõ

sahiptir. 450 kişilik oturma kapasitesi bulunan kütüphanede, 15 adet Internet bağlantõ noktasõ GENEL BİLGİ Ege Üniversitesi Tõp Fakültesi Tõp Kütüphanesi 1956 yõlõnda hizmet vermeye başlamõştõr. Kütüphane yaklaşõk 2000 m² kullanõm alanõna sahiptir. 450 kişilik oturma kapasitesi bulunan kütüphanede,

Detaylı

E-Business ve B2B nin A B C si

E-Business ve B2B nin A B C si E-Business ve B2B nin A B C si Hazõrlayan : Cengiz Pak diyalog Bilgisayar Üretim Sistemleri Yazõlõm ve Danõşmanlõk Ltd. Şti Büyükdere Caddesi No : 48 / 4 Mecidiyeköy İstanbul URL : www.diyalog.com Öneri

Detaylı

GAYR MENKULLER N ELDEN ÇIKARILMASINDA VERG SEL SORUMLULUKLAR

GAYR MENKULLER N ELDEN ÇIKARILMASINDA VERG SEL SORUMLULUKLAR GAYR MENKULLER N ELDEN ÇIKARILMASINDA VERG SEL SORUMLULUKLAR ÜCRETS ZD R Bu rehbere elektronik ortamda www.gib.gov.tr internet sayfasõndan ula abilirsiniz. Ayrõntõlõ Bilgi çin Vergi leti im Merkezi nin

Detaylı

2) Katkõ maddesi yok 3) çimi ho 4) Kendi ürünümüz 5)Hepsi

2) Katkõ maddesi yok 3) çimi ho 4) Kendi ürünümüz 5)Hepsi Gõda Güvenli ine Yönelik Tüketici Anket Formu Anket No: Cinsiyet 1) Bayan 2) Erkek li: 1)Tekirda 2) Edirne 3) Kõrklareli Köyü: 1-Ailenizde gõda alõ veri ini genellikle kimler yapõyor? 1[ ]Anne 2[ ] Baba

Detaylı

İşletme Gelişimi Atölye Soruları

İşletme Gelişimi Atölye Soruları İşletme Gelişimi Atölye Soruları Şemsettin Akçay Satış Pazarlama ve İnovasyon Mühendisi İşletmenizi Başarıya Götüren 50 Soru! Bir gün küçük kızımız Lara (o zaman 3.5 yaşındaydı): Baba deniz gölgesi nedir,

Detaylı

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba 1.1 Ara rman n Amac Ara rmada, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba olarak hizmet vermekte olan; 1. Bütçe ve Performans Program ube Müdürlü ü 2. Stratejik Yönetim ve Planlama

Detaylı

ÇOCUK HAKLARININ KULLANILMASINA İLİŞKİN AVRUPA SÖZLEŞMESİ

ÇOCUK HAKLARININ KULLANILMASINA İLİŞKİN AVRUPA SÖZLEŞMESİ 375 Çocuk Haklarõnõn Kullanõlmasõna İlişkin Avrupa Sözleşmesi ÇOCUK HAKLARININ KULLANILMASINA İLİŞKİN AVRUPA SÖZLEŞMESİ Sözleşme 25 Ocak 1996 tarihinde Strasbourg da imzalanmõş ve 21. maddeye uygun olarak

Detaylı

I. Sabit Kaynaklar, bunlar ısınma ve üretim amaçlı faaliyetlerin yapıldı ı yerlerdir.

I. Sabit Kaynaklar, bunlar ısınma ve üretim amaçlı faaliyetlerin yapıldı ı yerlerdir. G R Havanın gerek insan sa lı ına, gerekse do aya zarar verici duruma gelmesi, kirletici denen unsurların fazlala masıyla olur. Kirleticiler, belirli bir kaynaktan atmosfere bırakılan birinci derecede

Detaylı

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN YÜKSEK İSTİŞARE KONSEYİ KONUŞMASI

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN YÜKSEK İSTİŞARE KONSEYİ KONUŞMASI TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN YÜKSEK İSTİŞARE KONSEYİ KONUŞMASI 12 Aralõk 2003 Ankara Sayõn Başkan, saygõdeğer konuklar, değerli üyeler, değerli

Detaylı

SANAL DĠLĠN DĠLĠMĠZDE YOL AÇTIĞI YOZLAġMA HAZIRLAYAN: CoĢkun ZIRAPLI Ġsmail ÇEVĠK. DANIġMAN: Faik GÖKALP

SANAL DĠLĠN DĠLĠMĠZDE YOL AÇTIĞI YOZLAġMA HAZIRLAYAN: CoĢkun ZIRAPLI Ġsmail ÇEVĠK. DANIġMAN: Faik GÖKALP SANAL DĠLĠN DĠLĠMĠZDE YOL AÇTIĞI YOZLAġMA HAZIRLAYAN: CoĢkun ZIRAPLI Ġsmail ÇEVĠK DANIġMAN: Faik GÖKALP SOSYOLOJĠ ALANI ORTAÖĞRETĠM ÖĞRENCĠLERĠ ARASI ARAġTIRMA PROJE YARIġMASI BURSA TÜRKĠYE BĠLĠMSEL VE

Detaylı

Halkla İlişkiler ve Organizasyon

Halkla İlişkiler ve Organizasyon Halkla İlişkiler ve Organizasyon A. ALANIN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞİ Halkla İlişkiler ve Organizasyon Hizmetleri alanı, küreselleşen dünya içinde kurum ve kuruluşlar için bir ihtiyaç olarak varlığını hissettirmektedir.

Detaylı

1. Aşağõdaki üç temel unsur, demokrasi için vazgeçilmez unsurlardõr: - Siyasal katõlõm (Vatandaşlarõn yönetime katõlõmõ, serbest seçimler, partiler)

1. Aşağõdaki üç temel unsur, demokrasi için vazgeçilmez unsurlardõr: - Siyasal katõlõm (Vatandaşlarõn yönetime katõlõmõ, serbest seçimler, partiler) Walter Bajohr 1. Aşağõdaki üç temel unsur, demokrasi için vazgeçilmez unsurlardõr: - Düşünce özgürlüğü, basõn-yayõn özgürlüğü - Hukuk devleti (İnsan haklarõ, bağõmsõz yargõ) - Siyasal katõlõm (Vatandaşlarõn

Detaylı

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015 Anaokulu /aile yuvası anketi 2015 Araştırma sonucu Göteborg daki anaokulları ve aile yuvaları ( familjedaghem) faaliyetlerinde kalitenin geliştirilmesinde kullanılacaktır. Soruları ebeveyn veya veli olarak

Detaylı

... A.Ş.../../200. TARİHLİ YATIRIMCIYI BİLGİLENDİRME FORMU 1

... A.Ş.../../200. TARİHLİ YATIRIMCIYI BİLGİLENDİRME FORMU 1 ... A.Ş.../../200. TARİHLİ YATIRIMCIYI BİLGİLENDİRME FORMU 1 A.Ş. yönetim kurulu bu bilgi formunun ilan tarihi itibarõ ile aracõ kurumun cari hukuki ve mali durumunu tam ve doğru olarak yansõttõğõnõ tasdik

Detaylı

Yönetim Kurulu Başkanõ Tuncay Özilhan'õn Türkiye SİAD Platformu Kayseri Başkanlar Kurulu konuşmasõ

Yönetim Kurulu Başkanõ Tuncay Özilhan'õn Türkiye SİAD Platformu Kayseri Başkanlar Kurulu konuşmasõ TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanõ Tuncay Özilhan'õn Türkiye SİAD Platformu Kayseri Başkanlar Kurulu konuşmasõ 14 HAZİRAN 2001 KAYSERİ Sayõn Vali, Kayseri ilimizin değerli

Detaylı

İSTEK ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT LİSESİ

İSTEK ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT LİSESİ İSTEK ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT LİSESİ MAYIS, 2016 MESLEK SEÇİMİ VE KARİYER PLANLAMADA VELİNİN ROLÜ PSİKOLOJİK DANIŞMA VE İÇİNDEKİLER: Meslek Seçiminin Önemi Meslek Nedir? Kariyer Meslek Seçiminde Dikkat Edilecekler

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM KAR AMACI GÜTMEYEN ORGANİZASYONLAR VE PAZARLAMA

BİRİNCİ BÖLÜM KAR AMACI GÜTMEYEN ORGANİZASYONLAR VE PAZARLAMA İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM KAR AMACI GÜTMEYEN ORGANİZASYONLAR VE PAZARLAMA Kar Amacı Gütmeyen Organizasyonlar: Kavramsal Bir Bakış... 3 Kar Amacı Gütmeyen Organizasyonlar ve Kavramlaştırma... 3 Kar Amacı

Detaylı

dö eme üzerine beton dökülmü tür. Çimento eski ta ve harç ile hiçbir ÇANAKKALE ESK MERKEZ HASTANES (KALE- SULTAN YE HASTAHANE- ASKERÎYYE)

dö eme üzerine beton dökülmü tür. Çimento eski ta ve harç ile hiçbir ÇANAKKALE ESK MERKEZ HASTANES (KALE- SULTAN YE HASTAHANE- ASKERÎYYE) Çanakkale Ara tõrmalarõ Türk Yõllõ õ 10-11 nci Sayõsõ ( s.3-24) ÇANAKKALE ESK MERKEZ HASTANES (KALE- SULTAN YE HASTAHANE- ASKERÎYYE) Senem Y T KAHRAMAN Y. Mimar Restoratör, stanbul Teknik Üniversitesi

Detaylı

GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ ÇOCUK DIŞ GİYSİLERİ DİKİMİ (CEKET- MONT- MANTO) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ ÇOCUK DIŞ GİYSİLERİ DİKİMİ (CEKET- MONT- MANTO) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ ÇOCUK DIŞ GİYSİLERİ DİKİMİ (CEKET- MONT- MANTO) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) 2008 ANKARA ÖN SÖZ Günümüzde

Detaylı

Lider mi, yönetici mi?

Lider mi, yönetici mi? Lider mi, yönetici mi? HÜSEYİN ÇIRPAN Hüseyin Çõrpan, 1965 yõlõnda doğdu. 1986 yõlõnda Hacettepe Üniversitesi İşletme Yönetimi Bölümü nden mezun oldu. 1993 yõlõnda İngiltere, Devon, Exeter University de

Detaylı

Bülten Başlığı. Birincil Yazı Başlığı. İkincil Yazı Başlığı. İş Adı. İlgi çeken özel konular: Bu sayıda:

Bülten Başlığı. Birincil Yazı Başlığı. İkincil Yazı Başlığı. İş Adı. İlgi çeken özel konular: Bu sayıda: İş Adı Bülten Başlığı Cilt 1, Sayı 1 Bülten Tarihi Birincil Yazı Başlığı İlgi çeken özel konular: Burada ilginizi çeken konuyu kısaca vurgulayın. Burada ilginizi çeken konuyu kısaca vurgulayın. Burada

Detaylı

ICS 91.100.30 TÜRK STANDARDI TS EN 12504-1/Nisan 2002

ICS 91.100.30 TÜRK STANDARDI TS EN 12504-1/Nisan 2002 ÖNSÖZ Bu standard, CEN tarafõndan kabul edilen EN 12504-1 (2000) standardõ esas alõnarak, TSE İnşaat Hazõrlõk Grubu nca hazõrlanmõş ve TSE Teknik Kurulu nun 19 Nisan 2002 tarihli toplantõsõnda Türk Standardõ

Detaylı

Danışma Kurulu Tüzüğü

Danışma Kurulu Tüzüğü Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu Otel Yöneticiliği Bölümü Danışma Kurulu Tüzüğü MADDE I Bölüm 1.1. GİRİŞ 1.1.1. AD Danışma Kurulu nun adı, Özyeğin Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu ve Otel

Detaylı

SA LI IN F NANSMANI VE SA LIK F NANSMAN MODEL ÖNER S T.C. ANKARA ÜN VERS TES SOSYAL B L MLER ENST TÜSÜ ANAB L M DALI. Doktora Tezi

SA LI IN F NANSMANI VE SA LIK F NANSMAN MODEL ÖNER S T.C. ANKARA ÜN VERS TES SOSYAL B L MLER ENST TÜSÜ ANAB L M DALI. Doktora Tezi T.C. ANKARA ÜN VERS TES SOSYAL B L MLER ENST TÜSÜ ÇALI MA EKONOM S VE ENDÜSTR L K LER ANAB L M DALI SA LI IN F NANSMANI VE TÜRK YE Ç N SA LIK F NANSMAN MODEL ÖNER S Doktora Tezi Gülbiye Yenimahalleli-Ya

Detaylı

KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM İŞ GÜVENLİĞİ VE İŞÇİ SAĞLIĞI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM İŞ GÜVENLİĞİ VE İŞÇİ SAĞLIĞI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM İŞ GÜVENLİĞİ VE İŞÇİ SAĞLIĞI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) 2010 ANKARA ÖN SÖZ Günümüzde mesleklerin

Detaylı

BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK ALANI HIZLI KLAVYE KULLANIMI (F KLAVYE) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK ALANI HIZLI KLAVYE KULLANIMI (F KLAVYE) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK ALANI HIZLI KLAVYE KULLANIMI (F KLAVYE) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) 2009 ANKARA ÖN SÖZ Günümüzde

Detaylı

KDU (Kazanım Değerlendirme Uygulaması) nedir?

KDU (Kazanım Değerlendirme Uygulaması) nedir? KDU (Kazanım Değerlendirme Uygulaması) nedir? Kazanım Değerlendirme Uygulaması (KDU), Vitamin Ortaokul Kurumsal üyesi olan özel okullarda, öğrencilerin bilgi ve beceri düzeylerinin bilişsel süreçler çerçevesinde

Detaylı

10. Performans yönetimi ve bütçeleme bağlantıları

10. Performans yönetimi ve bütçeleme bağlantıları 10. Performans yönetimi ve bütçeleme bağlantıları girdi süreç çıktı etki, sonuç Üretkenlik,verimlilik, etkinlik Kaynaklar Nihai Hedefler 4.10.2006 1 Yönetim anlaşması en azından aşağıdakileri içermelidir

Detaylı

KARTAL İMAM HATİP ORTA OKULU OKUL KURALLARI GEÇ GELME, DEVAMSIZLIK

KARTAL İMAM HATİP ORTA OKULU OKUL KURALLARI GEÇ GELME, DEVAMSIZLIK KARTAL İMAM HATİP ORTA OKULU OKUL KURALLARI GEÇ GELME, DEVAMSIZLIK Öğrenci ilk derse 10 dk. dan geç girdiğinde yok yazılır. İlk derse girdiği halde diğer bir veya birden fazla derse girmediğinde bir gün

Detaylı

KAR YER GÜNLER PROJES. Murat F DAN

KAR YER GÜNLER PROJES. Murat F DAN KAR YER GÜNLER PROJES Murat F DAN 2012-2013 AYBASTI ANADOLU L SES KAR YER GÜNLER PROJES PROJE SAH OLAN OKUL AYBASTI ANADOLU L SES PROJEN N ADI KAR YER GÜNLER PROJEN N AMACI rencilerin meslekleri her yönüyle

Detaylı

Makina İmalatõ Sektöründe İş Mükemmelliği ve Elektronik İş Stratejileri

Makina İmalatõ Sektöründe İş Mükemmelliği ve Elektronik İş Stratejileri Makina İmalatõ Sektöründe İş Mükemmelliği ve Elektronik İş Stratejileri Özet Bulgular 09 Ekim 2002 TS/BAS/02-83 TÜSİAD tarafõndan hazõrlanan Makina İmalatõ Sektöründe İş Mükemmelliği ve Elektronik İş Stratejileri

Detaylı

YELKEN YARIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç,Kapsam,Dayanak ve Tanõmlar

YELKEN YARIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç,Kapsam,Dayanak ve Tanõmlar YELKEN YARIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç,Kapsam,Dayanak ve Tanõmlar Amaç Madde 1- Bu Yönetmeliğin amacõ,uluslararasõ Yelken Federasyonu Yelken Yarõş Kurallarõ uyarõnca yurt içinde düzenlenecek yelken

Detaylı

MEHMET ÇEKİÇ ORTAOKULU

MEHMET ÇEKİÇ ORTAOKULU ANKARA MAMAK MEHMET ÇEKİÇ ORTAOKULU 1.2. BİT İN SOSYAL ve KÜLTÜREL KATKILARI Ankara, 2014 Hazırlayan: Mustafa KATLANÇ 2 1.2. BİT İN SOSYAL ve KÜLTÜREL KATKILARI Mehmet Çekiç Ortaokulu Sayfa 1 / 10 Mustafa

Detaylı

SANAT VE TASARIM GUAJ BOYA RESĠM MODÜLER PROGRAMI (YETERLĠĞE DAYALI)

SANAT VE TASARIM GUAJ BOYA RESĠM MODÜLER PROGRAMI (YETERLĠĞE DAYALI) T.C. MĠLLÎ EĞĠTĠM BAKANLIĞI Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü SANAT VE TASARIM GUAJ BOYA RESĠM MODÜLER PROGRAMI (YETERLĠĞE DAYALI) 2011 ANKARA ÖN SÖZ Günümüzde sanat dallarının değişim ile karşı

Detaylı

TÜRKİYE DE ÇALIŞAN KADINLAR: SORUNLARI, BEKLENTİLERİ VE SENDİKALARA KARŞI TUTUMLARI

TÜRKİYE DE ÇALIŞAN KADINLAR: SORUNLARI, BEKLENTİLERİ VE SENDİKALARA KARŞI TUTUMLARI TÜRKİYE DE ÇALIŞAN KADINLAR: SORUNLARI, BEKLENTİLERİ VE SENDİKALARA KARŞI TUTUMLARI Anket Kasım 2014-Ocak 2015 tarihleri arasında 26 ilde, kadınların çalıştığı işkolları dikkate alınarak 10 işkolunda,

Detaylı

TÜNEL KALIP YAPIDA KULLANICI GEREKSİNİMLERİ

TÜNEL KALIP YAPIDA KULLANICI GEREKSİNİMLERİ TÜNEL KALIP YAPIDA KULLANICI GEREKSİNİMLERİ ARDA HAKAN ÖZGÜL TÜNEL KALIP TEKNOLOJİSİ İLE ÜRETİLEN TOPLU KONUTTA KULLANICI GEREKSİNİMLERİ Konut tiplerindeki (değişik yapõ tipleri) biçimsel çeşitlilik kullanõcõ

Detaylı

POMPALARDA ENERJİ TASARRUFU

POMPALARDA ENERJİ TASARRUFU POMPALARDA ENERJİ TASARRUFU Serkan ÖĞÜT Alarko-Carrier San. ve Tic. A.Ş. KISA ÖZET Enerji tasarrufunun temelde üç önemli faydasõ bulunmaktadõr.en kõsa vadede şahõs veya firmalar için görünen faydasõ maliyetlerin

Detaylı

İLAN VE REKLAM GELİRLERİNDE VERİMİN ARTIRILMASI

İLAN VE REKLAM GELİRLERİNDE VERİMİN ARTIRILMASI İLAN VE REKLAM GELİRLERİNDE VERİMİN ARTIRILMASI Y.Doç.Dr. Tahsin YOMRALIOĞU Araş.Gör. Bayram UZUN Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü 61080 - Trabzon 1. GİRİŞ Kentin

Detaylı

35 Bu dokümanõn hiçbir kõsmõ yazarlarõn yazõlõ izni olmadan herhangi bir biçimde kopyalanamaz, çoğaltõlamaz.

35 Bu dokümanõn hiçbir kõsmõ yazarlarõn yazõlõ izni olmadan herhangi bir biçimde kopyalanamaz, çoğaltõlamaz. 3. MALİYET YÖNETİMİ 35 3.1 GİRİŞ Bu bölüm, tüm proje evrelerinde tümleşik ve kapsamlõ bir maliyet yönetim sistemi yardõmõ ile, proje maliyetlerinin yönetilmesi, kontrol edilmesi ve izlenmesi hususunda

Detaylı

TESİSAT TEKNOLOJİSİ VE İKLİMLENDİRME ÇELİK BORU TESİSATÇISI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

TESİSAT TEKNOLOJİSİ VE İKLİMLENDİRME ÇELİK BORU TESİSATÇISI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü TESİSAT TEKNOLOJİSİ VE İKLİMLENDİRME ÇELİK BORU TESİSATÇISI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) 2008 ANKARA ÖN SÖZ Günümüzde mesleklerin

Detaylı

Halkla İlişkilerde Medya İlişkileri (PR 337) Ders Detayları

Halkla İlişkilerde Medya İlişkileri (PR 337) Ders Detayları Halkla İlişkilerde Medya İlişkileri (PR 337) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Halkla İlişkilerde Medya İlişkileri PR 337 Güz 3 0 0 3 5 Ön Koşul

Detaylı

SU OLMAZSA HAYAT OLMAZ!!! SU OLMAZSA HAYAT OLMAZ!!!

SU OLMAZSA HAYAT OLMAZ!!! SU OLMAZSA HAYAT OLMAZ!!! SU OLMAZSA HAYAT OLMAZ!!! TEMMUZ 2007 İÇİNDEKİLER! Bilgi Merkezimize Gelen Yeni Yayõnlar 1! Yeni Çõkan İTO Yayõnlarõ Özet Bilgileri 2! Bilgi Kaynaklarõnõn Tanõtõmõ 3! Veri Tabanlarõ 4! Süreli Yayõnlar

Detaylı

İÇ KONTROL. ç Kontrol Dairesi. I lda Arslan. 2 ubat 2009 / ISPART A

İÇ KONTROL. ç Kontrol Dairesi. I lda Arslan. 2 ubat 2009 / ISPART A İÇ KONTROL ç Kontrol Dairesi I lda Arslan 2 ubat 2009 / ISPART A İç Kontrol Tanım ç Kontrol, kurumlar n, yöneticileri ve çal anlar taraf ndan uygulanan; kurumlar n hedeflerinin el de edilmesinde gereken

Detaylı

TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ BASIN BÜROSU

TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ BASIN BÜROSU 11 Mart 2004 TS/BAS-BÜL/04-30 TÜSİAD: İstihdamdaki artõş yeterli değil Türk Sanayicileri ve İşadamlarõ Derneği (TÜSİAD), DİE tarafõndan açõklanan 2003 yõlõ 4. dönem Hanehalkõ İşgücü Anketi geçici sonuçlarõ

Detaylı

Girdilerin en efektif şekilde kullanõlmasõ ve süreçlerin performansõnõn yükseltgenmesi,

Girdilerin en efektif şekilde kullanõlmasõ ve süreçlerin performansõnõn yükseltgenmesi, GENEL TANIM Hepimizin bildiği üzere Endüstri Mühendisliği, insan, makine, malzeme ve benzeri elemanlardan oluşan üretim ve hizmet sektöründeki bu bütünleşik sistemlerin incelenmesi, planlamasõ, örgütlenmesi,

Detaylı

SPROGVURDERING OG SPROGSCREENING AF 3-ÅRIGE BØRN

SPROGVURDERING OG SPROGSCREENING AF 3-ÅRIGE BØRN SPROGVURDERING OG SPROGSCREENING AF 3-ÅRIGE BØRN Århus Kommune Børn og Unge Århus Belediyesinde Yaşayan 3 Yaşındaki çocuklar için Dil Durum Değerlendirmesi/Dil Tarama Testi Önsöz Sevgili ebeveynler İyi

Detaylı

DERS SOSYOLOJİ KONU SOSYOLOJİNİN ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ

DERS SOSYOLOJİ KONU SOSYOLOJİNİN ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ DERS SOSYOLOJİ KONU SOSYOLOJİNİN ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ YÖNTEM Yöntem gidilecek doğru yol demektir. Bir bilimsel araştırma da kullanılacak ana yol anlamına gelir. TEKNİ K Teknik ise bu yol üzerinde

Detaylı

BİLİNÇLİ ELEKTRİK TÜKETİMİ KONULU WEB SAYFASI

BİLİNÇLİ ELEKTRİK TÜKETİMİ KONULU WEB SAYFASI BİLİNÇLİ ELEKTRİK TÜKETİMİ KONULU WEB SAYFASI HAZIRLAYANLAR 4C SINIFINDAN YAĞMUR ÇEVİK KAAN FANUSÇU ÖZGÜR ARDA ÖNDER BEGÜM ÖNSAL EREN ERTAŞ AYŞENAZ İPEK PROJE DANIŞMANI ASLI ÇAKIR 2009 Ç NDEK LER 1. Giri...

Detaylı

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) HALKLA İLİŞKİLER VE ORGANİZASYON HİZMETLERİ ALANI ANKARA 2007 ÖĞRENME FAALİYETİ -19 HALKLA İLİŞKİLER VE

Detaylı

ÇEVRE KORUMA TEMEL ALAN KODU: 85

ÇEVRE KORUMA TEMEL ALAN KODU: 85 TÜRKİYE YÜKSEKÖĞRETİM YETERLİLİKLER ÇERÇEVESİ () TEMEL ALAN YETERLİLİKLERİ ÇEVRE KORUMA TEMEL ALAN KODU: 85 ANKARA 13 OCAK 2011 İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM: ÖĞRENİM ALANLARI VE ÇALIŞMA YÖNTEMİ...3 1.1.ISCED 97

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi özcan DEMİREL 1750 Üniversiteler Yasası nın 2. maddesinde üniversiteler, fakülte, bölüm, kürsü ve benzeri kuruluşlarla hizmet birimlerinden oluşan özerkliğe ve kamu

Detaylı

Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi ne başvurmak isteyenler için A Ç I K L A M A

Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi ne başvurmak isteyenler için A Ç I K L A M A (Tur) (02/01/2002) Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi ne başvurmak isteyenler için A Ç I K L A M A I. MAHKEME HANGİ İŞLERE BAKAR? 1. Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi, Avrupa İnsan Haklarõ Sözleşmesi ile güvence

Detaylı

ATATÜRK VE ÇANAKKALE SAVA LARI ARA TIRMA MERKEZ

ATATÜRK VE ÇANAKKALE SAVA LARI ARA TIRMA MERKEZ CANAKKALE ONSEKIZ MART UNIVERSITESI 1 9 9 2 ATATÜRK VE ÇANAKKALE SAVA LARI ARA TIRMA MERKEZ Atatürk Atatürk ve Çanakkale Sava larõnõ Ara tõrma Merkezi (AÇASAM), 1992 yõlõnda Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

Detaylı

ASFALT ÇİMENTOLARINDA BEKLEME SÜRESİ VE ORTAM SICAKLIĞININ DUKTULİTEYE ETKİSİ

ASFALT ÇİMENTOLARINDA BEKLEME SÜRESİ VE ORTAM SICAKLIĞININ DUKTULİTEYE ETKİSİ ASFALT ÇİMENTOLARINDA BEKLEME SÜRESİ VE ORTAM SICAKLIĞININ DUKTULİTEYE ETKİSİ Ercan ÖZGAN *, Tuncay KAP* Özet - Karayollarõnda, esnek üst yapõ tabakalarõndan olan binder ve aşõnma tabakalarõ trafik etkisi

Detaylı

YAŞAM KALİTESİ. Yaşam ve Kalite. Son derece sübjektif ve o nispette de rölatif iki kavram. Önce yaşama ve insana bir göz atalõm.

YAŞAM KALİTESİ. Yaşam ve Kalite. Son derece sübjektif ve o nispette de rölatif iki kavram. Önce yaşama ve insana bir göz atalõm. YAŞAM KALİTESİ YAŞAM KALİTESİ Yaşam ve Kalite. Son derece sübjektif ve o nispette de rölatif iki kavram. Önce yaşama ve insana bir göz atalõm. Yaşam konusunda temelde iki ana kavram mevcuttur. Nüanslar

Detaylı

Mühendislik Fakültelerinde Ara t rmada Üretkenlik ve Çal ma Ortam nda Motivasyon Anketinin Sözel Sorular ndan Geribesleme

Mühendislik Fakültelerinde Ara t rmada Üretkenlik ve Çal ma Ortam nda Motivasyon Anketinin Sözel Sorular ndan Geribesleme Mühendislik Fakültelerinde Ara t rmada Üretkenlik ve Çal ma Ortam nda Motivasyon Anketinin Sözel Sorular ndan Geribesleme R dvan Berber berber@eng.ankara.edu.tr Mühendislik Dekanlar Konseyi MDK 18 Çanakkale

Detaylı

skandinav mesleki güvenlik ortam anketi

skandinav mesleki güvenlik ortam anketi NOSACQ-50- Turkish skandinav mesleki güvenlik ortam anketi Bu anketin amac bu i yerindeki güvenlikle ilgili görü lerinizi almakt r. Cevaplar n z bilgisayara i lenecek ve güvenilir biçimde tutulacakt r.

Detaylı

10 y l önce Alarko ve Carrier ortakl k için el

10 y l önce Alarko ve Carrier ortakl k için el 10 y l önce Alarko ve Carrier ortakl k için el s k m t. 1996 y l nda ba layan ve üç y l süren görü meler sonunda ortakl k ko ullar olu turuldu. Beklentiler... Aray lar... Aç l mlar... Hedeflerimiz; - leri

Detaylı

AVRUPA KONSEYİ. CPT/Inf/E (2002) 1 Türkçe / Turkish / Turc. Ceza veya Muamelenin Önlenmesi Komitesi (CPT) CPT Genel Raporlarõnõn

AVRUPA KONSEYİ. CPT/Inf/E (2002) 1 Türkçe / Turkish / Turc. Ceza veya Muamelenin Önlenmesi Komitesi (CPT) CPT Genel Raporlarõnõn AVRUPA KONSEYİ CPT/Inf/E (2002) 1 Türkçe / Turkish / Turc Avrupa İşkencenin ve İnsanlõkdõşõ veya Onurkõrõcõ Ceza veya Muamelenin Önlenmesi Komitesi (CPT) CPT Genel Raporlarõnõn Temel Bölümleri 3 İÇİNDEKİLER

Detaylı

DİKKAT! BU BÖLÜMDE CEVAPLAYACAĞINIZ TOPLAM SORU SAYISI 90'DIR.

DİKKAT! BU BÖLÜMDE CEVAPLAYACAĞINIZ TOPLAM SORU SAYISI 90'DIR. SYISL ÖLÜM İKKT! U ÖLÜM VPLYĞINIZ TOPLM SORU SYISI 90'IR. İlk 45 Soru Son 45 Soru "Matematiksel İlişkilerden Yararlanma Gücü", "en ilimlerindeki Temel Kavram ve İlkelerle üşünme Gücü" ile ilgilidir. şit

Detaylı

Sunum Becerileri (ENG 202) Ders Detayları

Sunum Becerileri (ENG 202) Ders Detayları Sunum Becerileri (ENG 202) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Sunum Becerileri ENG 202 Bahar 3 0 0 3 3 Ön Koşul Ders(ler)i ENG 101, ENG 102,

Detaylı

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları. HASTA İŞİ İnsanların içlerinde barındırdıkları ve çoğunlukla kaçmaya çalıştıkları bir benlikleri vardır. O benliklerin içinde yaşadıkları olaylar ve onlardan arta kalan üzüntüler barınır, zaten bu yüzdendir

Detaylı

Tüzük. Kuzey Bavyera Türk-Alman Kadınlar Kulübü

Tüzük. Kuzey Bavyera Türk-Alman Kadınlar Kulübü Kuzey Bavyera Türk-Alman Kadınlar Kulübü Tüzük Tüzük...2 Paragraf 1 Derneğin adõ ve yeri...2 Paragraf 2 Derneğin görevi ve amacõ...2 Paragraf 3 Faaliyet yõlõ yetkili mahkeme...2 Paragraf 4 Derneğin gelirleri...2

Detaylı

KİTAPLAR. " Avrupa Birliği Balõkçõlõk Müktesebat Rehberi. Bandõrma Ticaret Odasõ.2007, 287 s.

KİTAPLAR.  Avrupa Birliği Balõkçõlõk Müktesebat Rehberi. Bandõrma Ticaret Odasõ.2007, 287 s. KASIM 2007 İÇİNDEKİLER! Bilgi Merkezimize Gelen Yeni Yayõnlar 1! Yeni Çõkan İTO Yayõnlarõ Özet Bilgileri 2! Bilgi Kaynaklarõnõn Tanõtõmõ 3! Veri Tabanlarõ 4! Süreli Yayõnlar 5! Seçilmiş Makaleler 6! Seçilmiş

Detaylı

5 MART 2002 TARİHİNDE ESKİŞEHİR DE KARAKOLLAR, HUZUREVİ VE YETİŞTİRME YURTLARINDA YAPILAN İNCELEMELER HAKKINDAKİ RAPOR

5 MART 2002 TARİHİNDE ESKİŞEHİR DE KARAKOLLAR, HUZUREVİ VE YETİŞTİRME YURTLARINDA YAPILAN İNCELEMELER HAKKINDAKİ RAPOR 5 MART 2002 TARİHİNDE ESKİŞEHİR DE KARAKOLLAR, HUZUREVİ VE YETİŞTİRME YURTLARINDA YAPILAN İNCELEMELER HAKKINDAKİ RAPOR Alt Komisyon Raporu, 28 Mart 2002 Perşembe günü yapõlan Komisyon toplantõsõnda oy

Detaylı

WICHTIGER HINWEIS: Bitte fertigen Sie keine Kopien dieses Fragebogens an!

WICHTIGER HINWEIS: Bitte fertigen Sie keine Kopien dieses Fragebogens an! Muster-Fragebogen allgemeinbildende Schule Sevgili Veliler, ne düsündügünüz bizim için önemli! Okul içerisindeki çalismalarimizin kalitesini sürekli yükseltmek istiyoruz. Okulumuzun hangi alanlarda basarili

Detaylı

ÖNEMLİ NOT: 2016 BÜTÇESİ HAZIRLAMA ÇALIŞMASI. NYC Nilgün Yetiş Koçluk ve Danışmanlık. Gözden Geçirme Tarihi:

ÖNEMLİ NOT: 2016 BÜTÇESİ HAZIRLAMA ÇALIŞMASI. NYC Nilgün Yetiş Koçluk ve Danışmanlık. Gözden Geçirme Tarihi: ÖNEMLİ NOT: Bütçe kısıtlamalar için değil, sizi arzu ettiğiniz hayatı yaşamanız ve hedeflerinize ulaşmanız için yapıldığı zaman oldukça anlamlı ve faydalıdır. Bu çalışmayı yıl başında yapmanız ve 3 er

Detaylı

Tasarım Psikolojisi (SEÇ356) Ders Detayları

Tasarım Psikolojisi (SEÇ356) Ders Detayları Tasarım Psikolojisi (SEÇ356) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Uygulama Laboratuar Kredi AKTS Saati Saati Saati Tasarım Psikolojisi SEÇ356 Seçmeli 2 0 0 2 5 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili

Detaylı

İnsansõz Sistemler Uygulamalar-Teknolojiler-Gelişmeler

İnsansõz Sistemler Uygulamalar-Teknolojiler-Gelişmeler AFCEA İnsansõz Sistemler Uygulamalar-Teknolojiler-Gelişmeler Mehmet ZAİM ASELSAN Brifing Bilgileri Konu Hangi Amaçla Hazõrlandõğõ Kime, Nerede, Hanfi Tarihte Verildiği Gizlilik Derecesi Hazõrlayan Kişi

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Bölüm 1: BİLİM TARİHİ... 1 Giriş... 1

İÇİNDEKİLER. Bölüm 1: BİLİM TARİHİ... 1 Giriş... 1 İÇİNDEKİLER Bölüm 1: BİLİM TARİHİ... 1 Giriş... 1 1.1. İlk Çağ da Bilgi ve Bilimin Gelişimi... 2 1.1.1. İlk Uygarlıklarda Bilgi ve Bilimin Gelişimi... 2 1.1.2. Antik Yunan da Bilgi ve Bilimin Gelişimi...

Detaylı

KADINLARA KARŞI HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR SÖZLEŞMEYE İLİŞKİN SEÇMELİ EK PROTOKOL

KADINLARA KARŞI HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR SÖZLEŞMEYE İLİŞKİN SEÇMELİ EK PROTOKOL 127 Kadõnlara Karşõ Her Türlü Ayrõmcõlõğõn Önlenmesine Dair Sözleşmeye Ek Protokol KADINLARA KARŞI HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR SÖZLEŞMEYE İLİŞKİN SEÇMELİ EK PROTOKOL Birleşmiş Milletler

Detaylı

Geleceğin Dersliğini Tasarlamak

Geleceğin Dersliğini Tasarlamak Geleceğin Dersliğini Tasarlamak Mehmet MUHARREMOĞL Ulusal Koordinatör mmuharremoglu@meb.gov.tr Zehra SAYIN Teknik Koordinatör zehrasayin@meb.gov.tr Projenin yasal çerçevesi itec Projesi 7. ÇP Bilgi ve

Detaylı

Pazarlama- İletişim ve Reklam (SGT 430) Ders Detayları

Pazarlama- İletişim ve Reklam (SGT 430) Ders Detayları Pazarlama- İletişim ve Reklam (SGT 430) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Pazarlama- İletişim ve Reklam SGT 430 Bahar 2 0 0 2 3 Ön Koşul Ders(ler)i

Detaylı

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir. YGS / LYS SÖZLÜĞÜ OBP (ORTA ÖĞRETİM BAŞARI PUANI): Öğrencinin diploma notunun diğer öğrencilerin diploma notlarına oranıdır. En az 100 en çok 500 puan arasında değişen bu değer, öğrencinin başarısı okulun

Detaylı

Sermaye Piyasasõ Araçlarõnõn Halka Arzõnda Satõş Yöntemlerine İlişkin Esaslar Tebliğinin Bazõ Maddelerinde Değişiklik Yapõlmasõna Dair Tebliğ

Sermaye Piyasasõ Araçlarõnõn Halka Arzõnda Satõş Yöntemlerine İlişkin Esaslar Tebliğinin Bazõ Maddelerinde Değişiklik Yapõlmasõna Dair Tebliğ Sermaye Piyasasõ Kurulu ndan : Sermaye Piyasasõ Araçlarõnõn Halka Arzõnda Satõş Yöntemlerine İlişkin Esaslar Tebliğinin Bazõ Maddelerinde Değişiklik Yapõlmasõna Dair Tebliğ Madde 1 27/10/1993 tarihli ve

Detaylı

AMERĐKA DA YAŞAM BOYU. Prof. Dr. Erdal ZORBA

AMERĐKA DA YAŞAM BOYU. Prof. Dr. Erdal ZORBA AMERĐKA DA YAŞAM BOYU SPOR VE REKREASYON Prof. Dr. Erdal ZORBA ESKĐ AMERĐKA DA YAŞAM BOYU SPOR VE REKREASYON Amerika'ya gelen ilk göçmenler için hayat, parlak bir gelecek vaat etmesine rağmen, eğlence

Detaylı

Bölüm 11. Yönetim Stratejilerinin Uygulanmasında Kullanılan Teknikler İŞLETME BİRLEŞMELERİ. (Mergers)

Bölüm 11. Yönetim Stratejilerinin Uygulanmasında Kullanılan Teknikler İŞLETME BİRLEŞMELERİ. (Mergers) Bölüm 11 Yönetim Stratejilerinin Uygulanmasında Kullanılan Teknikler İŞLETME BİRLEŞMELERİ (Mergers) İki veya daha fazla sayıda bağımsız işletmenin, eski kimlik ve tüzel kişiliklerini sona erdirerek, sahip

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Kredi AKTS BORÇLAR HUKUKU 0102311 3 3+0 3 4. Ön Koşul Dersleri. Dersin Dili. Türkçe.

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Kredi AKTS BORÇLAR HUKUKU 0102311 3 3+0 3 4. Ön Koşul Dersleri. Dersin Dili. Türkçe. DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Kredi AKTS Saat BORÇLAR HUKUKU 0102311 3 3+0 3 4 Ön Koşul Dersleri YOK Dersin Dili Dersin Seviyesi Türkçe Lisans Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Zorunlu

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:19 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:22

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:19 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:22 Çocuğumun Sık Sık Başı Ağrıyor Ne Yapabilirim? Başağrısı toplumun büyük kesiminde görülebilen ve insanların büyük çoğunluğunun hayatlarının değişik dönemlerinde karşılaştığı ve çare aradığı bir problemdir.

Detaylı

DERS PROFİLİ. Kuram+PÇ+Lab (saat/hafta) Dersin Adı Kodu Yarıyıl Dönem. Stratejik Pazarlama Yönetimi. MAN503T Güz 1 3 3 7. Dersin Dili.

DERS PROFİLİ. Kuram+PÇ+Lab (saat/hafta) Dersin Adı Kodu Yarıyıl Dönem. Stratejik Pazarlama Yönetimi. MAN503T Güz 1 3 3 7. Dersin Dili. DERS PROFİLİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl Dönem Kuram+PÇ+Lab (saat/hafta) Kredi AKTS Stratejik Pazarlama Yönetimi MAN503T Güz 1 3 3 7 Ön Koşul - Dersin Dili Ders Tipi Dersin Okutmanı Dersin Asistanı Dersin

Detaylı

PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI. GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim

PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI. GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim Kurulunun önerileri doğrultusunda bu çalışma yapılmıştır. GENEL KONULAR: Madde 1.Tanım: 1.1.

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Kıbrıs Sorunu PSIR 464 7-8 3 + 0 3 5

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Kıbrıs Sorunu PSIR 464 7-8 3 + 0 3 5 DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Kıbrıs Sorunu PSIR 464 7-8 3 + 0 3 5 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Lisans Seçmeli Dersin Koordinatörü Dersi Verenler

Detaylı

YEBKO 2013. Kocaeli İli Kandıra Kıyı Bölge Turizmi Gelişiminin Önündeki. Engeller ve Geliştirmeye Yönelik Çözüm Önerileri: Bir Alan Araştırması

YEBKO 2013. Kocaeli İli Kandıra Kıyı Bölge Turizmi Gelişiminin Önündeki. Engeller ve Geliştirmeye Yönelik Çözüm Önerileri: Bir Alan Araştırması YEBKO 2013 Kocaeli İli Kandıra Kıyı Bölge Turizmi Gelişiminin Önündeki Engeller ve Geliştirmeye Yönelik Çözüm Önerileri: Bir Alan Araştırması Dr. Nilay Kaleli Karasakal ARAŞTIRMANIN AMACI Bölge turizminin

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Din Öğretimi Genel Müdürlüğü İMAM HATİP VE ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ TEFSİR OKUMALARI DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Din Öğretimi Genel Müdürlüğü İMAM HATİP VE ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ TEFSİR OKUMALARI DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Din Öğretimi Genel Müdürlüğü İMAM HATİP VE ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ TEFSİR OKUMALARI DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI ANKARA, 2015 1 T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Talim ve Terbiye Kurulu

Detaylı

KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI

KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI KPSS-2007/4 TERCİH KILAVUZU T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Ankara KPSS-2007/4 TERCİH KILAVUZU T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI 1. GENEL BİLGİLER, TEMEL İLKE

Detaylı

Tahsilat Genel Tebliği. Seri No: 434

Tahsilat Genel Tebliği. Seri No: 434 04 Mart 2005 Tarihli Resmi Gazete Sayõ: 25745 Maliye Bakanlõğõndan; Tahsilat Genel Tebliği Seri No: 434 6183 sayõlõ Amme Alacaklarõnõn Tahsil Usulü Hakkõnda Kanunun (1) 48 inci maddesine göre tecil ve

Detaylı