Yıl: 2, Sayı: 5, Aralık 2015, s

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Yıl: 2, Sayı: 5, Aralık 2015, s"

Transkript

1 Yıl: 2, Sayı: 5, Aralık 2015, s Muhittin ELİAÇIK 1 BELÂGAT KİTAPLARINDA TEVRİYE NİN TARİF VE TASNİFİ Özet Belâgat kitapları söz ve mana sanatlarının ayrıntılı biçimde açıklandığı kitaplardır. Bu kitaplarda belâgat bölümü me ânî, beyân, bedî olarak üç bölümden oluşmakta ve edebî sanatlar bedî bölümünde açıklanmaktadır. Ayrıca, beyân ve me ânî bölümlerinde de birer anlatım yolu olarak isti âre, teşbîh, kinâye gibi sanatlar açıklanmaktadır. Belâgat kitaplarında sanatların tarif ve tasnifi aynı şekil ve muhtevada bulunmadığı gibi, sayı olarak da kitaplarda bir birlik yoktur. Hatta aynı sanatın kitaplarda farklı isimlerle geçtiği de görülmektedir. Belâgat kitaplarında farklı başlık ve tasnifle açıklanan sanatlardan birisi de tevriye olup, en eski belâgat kitaplarından itibaren adı, tarifi ve tasnifi farklı biçimde verilmiş ve bir daire içinde de açıklanmıştır. Mesela, Manastırlı Rıfat, tevriyeyi telvîhât başlığı altında ele alıp mugalata-i ma neviyye, istihdâm, tevcîh, ta rîz, telvîh, remz gibi sanatlarla birlikte açıklamıştır. Recâizâde Mahmud Ekrem tevriye ve telmihi birleştirip aynı başlık altında açıklamıştır. Çoğu defa îhâm ile aynı kategoride ele alınan tevriyede, birden çok anlamı bulunan bir kelimenin hemen akla gelen yakın anlamı değil uzak anlamı kastedilir. Îhâmda ise bir kelimenin hangi anlamda kullanıldığı belli olmamaktadır. Anahtar Kelimeler: Belâgat kitapları, bedî, tevriye, tarif, tasnif. THE DEFINITION AND CLASSIFICATION OF THE TEWRIYE IN RHETORIC BOOKS Abstract In the rhetoric books are described the word and meaning arts in detail. These books consists of three part as Me ani, Beyan, Bedi ve literary arts described in Bedi part. Besides, are described in the Beyan and Me ani parts metaphor, simile, metonymy such as arts. In the rhetoric books, is different descriptions and 1 Prof.Dr., Kırıkkale Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi.,meliacik63@kku.edu.tr

2 Belâgat Kitaplarında Tevriye nin Tarif ve Tasnifi classifications and numbers of arts literary. Even the same art also mentioned by different names in different books. In the rhetoric books, is tevriye also one of arts the different explained. The name of this art, its description and classification has been different from the oldest rhetoric books; a well it is described in a circle. For example, Manastırlı Rifat has addressed under telvîhât title it, and explained with such arts of mugalata-i maneviye, istihdam,tevcih, tariz, telvih, remz. Recaizade Mahmut Ekrem also combining the tevreden and telmih gave under the same title. The tewriye which usually given in the same category with metonymy, is meant of the remote sense of a word with multiple meanings. In the iham a word is unclear in what sense is used. Key Words: Rhetoric books, bedi, tewriyd, efinition, classification. GİRİŞ Belâgat, duruma uygun söz söyleme anlamına gelip bir sözü muhataba en uygun ve güzel biçimde eriştirmeyi ifade eder. Belâgat kelimesi bülûğ masdarından gelmekte olup, zamanla yerinde, düzgün ve güzel söz söylemeye dair konuları içine alan bilim dalının adı olmuştur. Belâgat: Lisanın fesahatine uymak şartıyla bir manayı, sözlerini hâlin gereğine mutabık kılarak çeşitli yollarla söylemek ve kelimelerin ve parçaların uyumunu sağlayarak ifadeyi kulak ve kalbe hoş gelecek şekilde birleştirme kaideleridir. (M.Rıfat, 1308:11). Ya da belâgat: Konuşmanın açıklıkla birlikte tekellüf, tasannu, muğlaklık ve tevilden uzak olarak hâlin gereğine uygun olmasıdır. (A.Süreyya, 1303:69). Belâgat ilmi bir konuşmanın zamana, zemine ve duruma mutabık yapılması ile ilgili konuları incelemekte ve me ânî, beyân, bedî olarak üç bölümden oluşmaktadır. Bu ilimde muhassinât-ı lafziyye ve maneviyye denilen söz ve mana sanatları genellikle bedî bölümünde açıklanmaktadır. İslâm dünyasında M yüzyıllarda en parlak dönemini yaşayıp daha sonraları duraklama dönemine giren belâgat ilmine ait eserler, büyük ölçüde Siracüddin Sekkâkî nin (ö.1228) Miftahu l-ulûm adlı eserinin üçüncü bölümüne yazılan telhis, şerh ve haşiyelerden oluşmaktadır. Sirâcuddîn Sekkâkî nin Arapça Miftahu l-ulûm u belâgat kitaplarının en mühim kaynaklarından olup bu kitapta söz ve mana sanatları bedî bölümünde ele alınıp açıklanmıştır. Daha sonraları Hatib el-kazvînî (ö.1339) tarafından bu kitaba yazılan Telhîsü l-miftâh adlı özet, asıl kaynağını da gölgede bırakmıştır. Telhîsü l-miftâh ise daha sonraları birçok şerh ve haşiye ile açıklanmış olup, bunların da en önemlisi Sadeddin Teftazânî (ö.1390) nin el-mutavvel idir. Osmanlı da belâgat kitapları medrese ve medrese dışı olmak üzere iki kolda yazılmış ve medrese çizgisindeki eserler Miftâhu l-ulûm ve şerhlerine dayanmış, medrese dışında ise daha ziyade Reşidüddîn Vatvat'ın (ö.1177) Hadâiku s-sihr fî-dekaiki ş-şi r adlı eseri kaynaklık etmiştir. Batı ya ilginin arttığı Tanzimat döneminde ise Süleyman Paşa nın Mebâni'l-inşâ'sı ile birlikte Batı retorik konuları da Türk edebiyatına girmiş ve bunun sonucunda klasik belâgat anlayışının izlenmesi yanında, Batı retorik konularını eski anlayışın yanında ele alan bir anlayış da ortaya çıkmıştır. Bu iki anlayışa Ahmed Cevdet Paşa nın Belâgat-i Osmaniyye si ve Recaizâde nin Ta lîm-i Edebiyat'ı örnek olarak gösterilebilir (Saraç 2004: ). Konuşmayı söz ve manaca güzelleştiren unsurlar olan muhassinât-ı lafziyye ve ma neviyye belâgat kitaplarında genellikle şahsi bir tasnifle verilmiş; mecâzât, isti âre, teşbih gibi beyan konuları hemen her kitapta yer almakla birlikte mecâz-ı mürsel gibi temel bir konu Sürûrî nin Bahru'l-Maârif i, Müstakimzâde Sadeddin in Istılâhât-ı Şi riyye si ve Muallim Naci nin Istılâhât-ı Edebiyye sinde yer almamıştır (Saraç, 2004: 136). Mürâ ât-ı nazîr, tevcîh, tezâd gibi sanatlar ise başka isimler altında tarif ve tasnif 17 Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı:5, Aralık 2015, s

3 Muhittin Eliaçık edilmiştir. Öte yandan îhâm, tevcîh, temsîl gibi sanatlar bazı belâgat kitaplarında tevriye sanatının diğer adı olarak geçtiğinden, bu sanatın tarif ve tasnifinin belâgat kitaplarında mukayeseli biçimde gösterilmesi önem arzetmektedir. Tevriye Arapça very kökünden gelen tevriye kelimesi, bir şeyi örtüp gizlemek; biri yakın diğeri uzak iki manası olan bir sözün, gizli bir ipucuna dayanarak uzak manasını kastetmek tir (M.Asım, 1305:III/947). Belâgat kitaplarının bedî bölümünde mana sanatları arasında açıklanan tevriye, iki anlamlı bir kelimenin söylendiğinde herkesçe anlaşılan yakın manasının değil, uzak manasının kastedilmesidir. Tevriyede yakın mana (örten unsur: müverrâ-bih) ve uzak mana (örtülen unsur: müverrâ-anh) diye iki öğe olup, yakın ve uzak manaların ikisi de hakikat veya biri hakikat, diğeri mecaz olabilir. Tevriye başka isimlerle de açıklanmış olup, Abdülkâhir el-cürcânî, Fahreddin er-râzî ve Ebû Ya kûb Sekkâkî îhâm/tevhîm, Ziyâeddin İbnü l-esîr de mugâlata-i ma neviyye adı ile bu sanatı açıklamıştır. Bu sanat için ayrıca ibhâm ve tahyîl terimleri de kullanılmıştır. Tevriye, yakın ve uzak anlamla ilgili hiçbir kayıt içermediğinde mücerrede, yakın anlamla ilgili kayıt bulunduğunda müreşşaha, uzak anlamla ilgili kayıt bulunduğunda mübeyyene, uzak veya yakın anlamla ilgili bir kaydın kelimenin tevriye şeklinde yorumlanmasına hazırlayıcı olması da müheyyee olarak adlandırılmıştır (Durmuş, 2012:41-42). Belâgat kitaplarında tevriye Osmanlı belâgat kitapları genellikle Sekkâkî nin Miftâhu l-ulûm una dayanmıştır. Bu eser daha sonra şerh ve haşiyelerle açıklanmış veya özetlenmiş ve bunların başında da Kazvinî nin Telhîsü l-miftâh ı, Teftazânî nin el-mutavvel i, Cürcânî nin Hâşiye ale l- Mutavvel i gelmiştir. Ayrıca, Reşidüddin-i Vatvat ın Hadâiku s-sihr fî-dekâiki ş-şi r i de önemli bir kaynak olmuştur. Tevriye, belâgat kitaplarında tek başlık altında açıklanmayıp, kimisinde îhâm, kimisinde tevriye, kimisinde tevcîh, kimisinde istihdâm, kimisinde telvîhât, kimisinde de telmîh ile birlikte ele alınıp açıklanmıştır. Aslında tariflerde tevriye-i mücerrede olarak geçen tarif îhâmın kendisi gibidir. Bu bakımdan tariflerin çoğunda tevriye ve îhâm bir arada açıklanmıştır. Buna dayanarak biz de bu ikisini bir arada ele almayı uygun bulduk. Recaizâde ve onu takiben Reşid, klasik tevriye tarifinin dışına çıkarak tevriye ile telmihi bir, îhâmı ise ayrı başlıkta verip tevriye ile îhâmın iki ayrı sanat olduğunu izaha çalışmışlardır. Bazı yazarlar ise bunun tam tersine îhâm ile tevriyenin aynı şey olduğunu göstermek için başlıkta bile bu ikisini birlikte vermişlerdir. Farklılık bununla da sınırlı kalmamış ve tevriyenin bir söz mü, yoksa mana sanatı mı olduğu konusunda da farklı tasnifler ortaya çıkmıştır. Belâgat kitaplarında üzerinde en çok farklılık oluşan sanat tevriyedir denilebilir. Sekkâkî ye göre îhâm, yakın ve uzak iki kullanımı olan bir lafzın yakın anlamı söylenip uzak anlamının kastedilmesidir. Sürûrî ye göre îhâm, biri yakın diğeri uzak iki mananın bir lafızda kastedilmesidir. Mehmed Nüzhet, îhâm ve istihdâm ile aynı başlıkta ele aldığı tevriyeyi, biri yakın digeri uzak iki manası olan bir lafzı söyleyip, bundan gizli bir karineye dayanarak uzak manayı kastetmek diye tarif etmiştir. Ahmed Cevdet Paşa ya göre îhâm da denilen tevriye, yakın ve uzak iki manası olan bir lafzın gizli karineye dayanarak uzak manasını kastetmektir. Said Paşa ise, yakın mananın kastedilmesidir diyerek yaygın görüşün aksine bir görüş belirtmiştir. İncelediğimiz on dört kitap Sekkâkî nin Miftâhu l-ulûm, Mustafa Sürûrî nin Bahru l-ma ârif, Ahmed Hamdî nin Belâgat-ı Lisân-ı Osmânî, Süleyman Paşa nın Mebâni l- İnşâ, Saîd Paşa nın Mîzânü l-edeb, A.Cevdet Paşa nın Belâgat-i Osmâniyye, İbnülkâmil 18 Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı: 5, Aralık 2015, s

4 Belâgat Kitaplarında Tevriye nin Tarif ve Tasnifi Mehmed Abdurrahman ın Belâgat-i Osmâniyye, Abdurrahman Süreyya nın Mîzânu l-belâga, Mehmed Rif at ın Mecâmiü l-edeb, Mehmed Nüzhet in Mugni l-küttâb, Recâizâde Mahmud Ekrem in Ta lîm-i Edebiyyât, Ruscuklu M.Hayri nin Belâgat, Ahmed Reşîd in Nazariyyât-ı Edebiyye ve Tahirü'l-Mevlevî nin Edebiyat Lügatı adlı eserleridir. Bu eserlerde tevriyenin tarif ve tasnifi aşağıdaki şekilde özetlenebilir: 1. Siracüddin Sekkâkî (ö.1228), Miftâhu l-ulûm da: Bir lafız için yakın ve uzak iki kullanımın olması olup, yakın söylenip uzak kastedilir. demiştir. 2. Mustafa Sürûrî (ö.1562), Bahru l-ma ârif te: Îhâm, bir lafzın yakın ve uzak iki manasının da kastedilmesidir diyerek. Sekkâkî ye uymamış ve günümüzde îhâm ve tevriyeyi ayıran görüşe uygun bir tarif yapmıştır. 3. Mehmed Nüzhet, Mugni l-küttâb (bs.1869) da: Îhâm ve istihdâm ile aynı başlık altında verip fesâhatta en hoş, en ince ve en tatlı sanat olarak gösterdiği tevriyeyi, Biri yakın, diğeri uzak iki manayı içeren bir lafzı söyleyerek bundan gizli bir karineyle uzak manayı kastetmektir. Eğer tevriyeyi içeren konuşmada yakın manaya yakın bir şey varsa tevriye-i müreşşaha, böyle bir şey yoksa tevriye-i mücerrede olur. demiştir. 4. Ahmed Hamdî (ö.1890), Belâgat-ı Lisân-ı Osmânî de: Tevriyeye îhâm, tevcîh ve temsîl de denilir. Tevriye, yakın ve uzak iki manası olan bir lafzı söyleyip gizli bir karineye dayanarak uzak manayı kastetmektir. Bu da dört kısm olup, ne yakın ne de uzak manaya yakın bir şey olmazsa tevriye-i mücerrede; yakın manaya yakın bir şey olursa tevriye-i müreşşaha, uzak manaya yakın bir şey olursa tevriye-i mübeyyene, tevriye lafzı, öncesindeki bir lafızla hazırlanırsa tevriye-i müteheyyie olur demiştir. 5. Süleyman Paşa (ö.1892), Mebâni l-inşâ da, tevriye ve îhâmı aynı başlık altında verip yeni türler de ekleyerek: Söyleyenin iki gerçek veya biri mecaz, diğeri gerçek manalı bir söz söylemesidir; bu iki manadan biri yakın olup lafzın onun üzerine delâleti açık, diğeri de uzak olup bu delâlet gizli olur ve konuşan uzak manayı kastedip yakın mana ile de uzaktan tevriye eder. Böylece dinleyen ilk bakışta yakın manayı kastediyor sanırsa da maksad yine uzak manadır. Tevriye:mücerrede müreşşaha mübeyyene müheyyee gibi türlere ayrılıp; mücerrede, yakın veya uzak mananın levazımından biri kendisinde bulunmayan tevriye; müreşşaha, tevriye lafzından önce veya sonra yakın mananın levazımından biri kendisinde bulunan tevriye; mübeyyene, tevriye lafzından önce veya sonra uzak mananın levazımından biri kendisinde bulunan tevriye; müheyyee, tevriye lafzı önce veya sonraki başka bir sözle hazırlanır veya tevriye her iki lafızda bulunup o iki lafızdan her biri diğerini hazırlarsa oluşur. Tevriye ve îhâm, güzellik ve çirkinlik yönünden de iki kısım olup, zikri müstehcen olmayan bir maddeye remiz ve ima etmek îhâm-ı hüsn, îhâm-ı kabîh ise zikri müstehcen olan bir maddeye ima ve işaret etmektir. demiştir. 6. Said Paşa (ö.1890), Mîzânü l-edeb de: Tevriye, birisi yakın, diğeri uzak iki manayı içeren bir söz söyleyip yakın manayı kastetmektir. Yakın mana, kullanımı yoğun, uzak mana, kullanımı uzak olan manadır. Bu manalar gerek gerçek, gerek mecâzî olsun iki suretle de tevriye gerçekleşebilir. Tevriye, mücerrede ve müreşşaha diye iki türlü olup tevriye-i mücerredeyi içeren konuşmada yakın manaya yakın bir şey söylenmez. Tevriye-i müreşşahayı içeren konuşmada yakın manaya yakın bir şey söylenir. diyerek diğer kitaplara aykırı bir görüş ileri sürmüştür. 19 Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı:5, Aralık 2015, s

5 Muhittin Eliaçık 7. Ruscuklu Mehmed Hayri, Belâgat (bs.1890) ta, sanâyi-i lafziyeden saydığı tevriye hakkında: Bir lafzın, bir nükteden dolayı uzak manasını kastetmektir. Bedî âlimlerinin bunu lafzi sanatlardan sayan Cevdet Paşa gibi bir kısmı, her hâlde haklı görülmelidir. Zira bu sanatla süslenmiş bir söz başka bir dile nakledilse sanat zâyi olur. diyerek bu sanatı söz sanatlarından sayan Cevdet Paşa ya da katılmıştır. 8. Ahmed Cevdet Paşa (ö.1895), Belâgat-i Osmâniyye de, îhâm ile aynı gördüğü tevriyeyi: Yakın ve uzak iki manası olan bir lafzın gizli ipucuna dayanarak uzak manasını kastetmektir. Tevriye sanatı lafzın çok manalı olmasından dolayı Arapça uleması onu mana muhassenâtından saymışlarsa da tevriyeyi içeren ibare başka bir dile çevrildiğinde ekseriya bu sanat zâyi olacağından onu lafzi muhassenâttan saymak daha münasip olur. diyerek yaygın görüş dışında bir tarif ve tasnif yapmıştır. 9. İbnü l-kâmil Mehmed Abdurrahman, Belâgat-i Osmâniyye (bs.1891) de: Tevriye, söylenen sözde yakın ve uzak iki mana olup gizli ipucundan dolayı sözün uzak manasını kastetmektir. diyerek tevriye hakkındaki yaygın görüşü kısaca aktarmıştır. 10. Mirdûhîzâde Abdurrahman Süreyya, (ö.1904), Mîzânu l-belâga da tevriye ile ilgili tasnif yapmadan, yaygın görüşe uygun biçimde: Tevriye, lügatçe bir şeyi arkaya atıp örtmek olup, ıstılâhça bir nükte gereği bir lafzın uzak manasını kastetmektir. demiştir. 11. Mehmed Rif at (ö.1907), Mecâmiü l-edeb de tevriyeyi telvîhât başlığı altında mugâlata-i ma neviyye, istihdâm, tevcîh, ta rîz, telvîh, remz ile birlikte açıklayıp: Tevriye, biri lafzın açık delâleti yönüyle yakın, diğeri gizli delâleti yönüyle uzak olan iki manasını veya biri mecazî diğeri hakîkî manayı içeren bir lafız söylemek ve yakın manadan uzak manayı kastetmektir. Tevriye sanatı, tevriyeyi içeren lafzın ve mülâyimlerinin zikri veya gizlenmesi yönüyden mücerrede, müreşşaha, mübeyyene, müheyyee olarak dört çeşittir. Tevriye-i Mücerrede, yakın mana ile uzak mananın levâzımından hiçbir şey söylenmemesidir. Tevriye-i Müreşşaha, yakın mananın levâzımından birinin tevriye lafzından önce veya sonra söylenmesidir. Tevriye-i Mübeyyene, uzak mananın levâzımından birinin tevriye lafzından önce veya sonra söylenmesidir. Tevriye-i Müheyyee, tevriyeyi iki lafızdan biriyle diğerinde hazırlamaktır. diyerek klasik görüşü ayrıntılı bir şekilde tarif ve tasnif etmiştir Recâizâde Mahmud Ekrem (ö.1914) Ta lîm-i Edebiyat ta şahsi, aykırı, farklı bir tarif ve tasnif yaparak tevriye ile îhâmı iki ayrı sanat gördüğü gibi, tevriyeyi telmihle aynı başlık altında açıklamıştır. Buna göre: Tevriye ve telmîh, diger bir şeyi hâtıra getirmek için bir şey söylemektir. Tayin ettigi şeyle ima veya tamamen gizlemek istedigi diğer şey arasında bir ilgi ve ince uygunluk arzeder ki onu keşfetmek dinleyene aittir. Söylenen şeyle aralarında ince ve etkili ilgi bulunabilecek her hâle tevriye ve telmîh yapılabilir. diyerek aslında telmihi anlatıp onun içine tevriyeyi de katmıştır. Öte yandan îhâmı da ayrı başlık altında verip: San at-ı Îhâm, diğer bir fikir ve maksada hamli mümkün olacak şekilde söz söylemektir ki, ikisi de hakikî veya biri hakikî diğeri mecaz olmak üzere iki manalı söz kullanmakla oluşur. Böyle, iki yönlü sözlerden söyleyeninin maksadı daima gizli olan, ikinci anlamdır. Doğrudan doğruya ifâdesinde o kadar tesir olmayan veya bir mahzur düşünülen fikir ve maksadı anlatmak için bu sanata başvurulur. Îhâm ile îhâm-ı tenâsüb, îhâm-ı tezâdd, tecnîs, hatta mürâ ât-ı nazîr hepsi birden mazmûn adı altında anılır. yine şahsi bir tarif trasnif yapmıştır. 13. Ahmed Reşîd (ö.1956) Nazariyyât-ı Edebiyye de Recaizâde yi izleyen, ancak ondan biraz yorumla ayrılan bir tarif ve tasnif yapıp hem tevriye ile telmîhi bir arada ele almış, hem de îhâm Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı: 5, Aralık 2015, s

6 Belâgat Kitaplarında Tevriye nin Tarif ve Tasnifi ve tevriyeyi iki ayrı sanat olarak açıklamıştır: Tevriye, öyle bir telmîhdir ki onda, biri söylenip diğeri gizlenen iki fikir ve hayâlin arasındaki benzerlik ilgisi, esasen kendilerine ait ortak bir vasıf değil, aynı zamanda iki muhtelif manayı bildirebilen sözler gibi, dış sebeplere aittir. Bunu telmîhten ayırışımızın sebebi şudur ki, benzerlik alakası bu kadar uzak bir ilgi hâlinde olmadıkça telmîhi mana inceliğine sokmak imkansızdır. Eski edebiyat kitaplarında ise tevriye, îhâmın atf-ı tefsîrisi gibi kullanılmıştır. Ancak tevriye tamamen îhâm demek de olmayıp, belki îhâmla telmîhin karışımından oluşur bir tasavvur tarzıdır ki kıymeti zarafetle oluşur. diyerek tevriyeyi, îhâmla telmîhin karışımından oluşan bir tasavvur olarak görmüştür. Ayrıca o da îhâmı ayrı bir başlık altında: Îhâm, hakikî veya mecazî iki manaya yorulan kelimelerle birbirinden uzak iki fikir veya hayali bir anda bildirmeye denir. Bu tarifle anlaşılıyor ki dıştan bildirilen mana ile îhâm edilen fikir ve hayal arasında söylenen sözlerin ortaklığından başka hiçbir benzerlik ilgisi yoktur. Bu itibârla îhâm, tevriyeye benzerse de tevriyede telmîh manası bulunmalıdır. Yani nasıl ki telmîh edilen şey esasen muhatapların meçhulü olunca telmîhin idraki mümkün olamazsa, tevriyede de uzak mana bilinen bir şey olmalıdır; eğer o şey muhataplarca meçhul ise tevriye etkisiz kalır. Hâlbuki îhâmda uzak manaya ulaşmak için başlangıç bilgisine ihtiyaç yoktur. şeklinde açıklayıp tevriye ile îhâmın ayrılığını ispat çabası içinde bulunmuştur. 14. Tahirü'l-Mevlevî (ö.1951), Edebiyat Lügati nde tevriyeyi: Hakîkat veya mecaz olarak iki manası olan bir kelimenin uzak manasını kastetmektir. diye; îhâmı da: Müteaddit manası olan bir kelimenin uzakça manasını kastetmektir. Buna tevriye de denilir. diyerek tevriye ile îhâmın aynı şey olduğunu söylemiştir. Sekkâkî: Miftâhu l- Ulûm Mustafa Sürûrî: Bahru l- Ma ârif Mehmed Nüzhet: Mugni l- Küttâb Belli başlı 14 belâgat kitabında tevriyenin tarif ve tasnifi: Îhâm: Bir lafız için yakın ve uzak iki kullanımın olması; yakını söylenip uzağı kastedilir: Ve minhu l-îhâm: Ve hüve en-yekûne li-lafzi isti mâlân: karîb ve ba îd, fe-yüzkeru li-îhâmi l-karîb fi l-hâl ilâ en- yuzhere eni lmurâde bihi l-ba îd.(s. 427) Îhâm:Lugatda gümâna bırakmağa dirler ve ıstılâhda oldur ki bir lafzun iki ma nâsı olup birisi karîb ve birisi ba îd olup murâd ola. Misâl: Şehâ ırmak dilersen çün nazardan-sirişküm Dicle vü Ceyhun olupdur(vrk.5b) el-masdaru r-râbi fi t-tevriye ve l-îhâm ve l-istihdâm. Tevriye ma raz-ı fesâhatda isti mâl olunan kelâmın eltaf ve erakk ve ahlâ ve edakkı olarak hattâ alâka-i Zemahşerî bu fende tevriyeden edakk ve eltaf bir bâb göremezsin zîrâ kelâmullahın ve enbiyâ hazerâtı kelâmlarının te âtî-i te vîli teşbîhâtı üzerine andan enfa ve a ven şey yokdur buyurmuşlardır. Tevriye biri ma nâ-yı karîb ve digeri ba îd olarak iki ma nâyı mutazammın olan bir lafzı îrâd ile bundan karîne-i hafiyye üzerine i timâden ma nâ-yı ba îdi murâd etmeklige ıtlâk olunup eger tevriyeyi müştemil olan kelâm ma nâ-yı karîbin mülâyimi olan bir şey i câmi olur ise ana tevriye-i müreşşaha, câmi olmaz ise tevriye-i mücerrede ta bîr olunur. (s ) 21 Ahmed Muhassenât-ı ma neviyyeden biri de san at-ı tevriyedir ki buna san at-ı îhâm ve san at-ı tevcîh ve san at-ı temsîl dahi derler. Bu tevriye karîb ve ba îd iki Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı:5, Aralık 2015, s

7 Muhittin Eliaçık Hamdî: Belâgat-ı Lisân-ı Osmânî Süleyman Paşa, Mebâni l- İnşâ Sa îd Paşa, Mîzânü l-edeb Ruscuklu M.Hayri: Belâgat ma nâsı olan bir lafzı ıtlâk idüp karîne-i hafiyeye i timâden ma nâ-yı ba îdi murâd olunmakdır. Bu da iki kısmdır: Biri tevriye-i mücerrededir ki ne ma nâ-yı karîbe ne de ma nâ-yı ba îde mülâyim olan şeyle ictimâ etmez. Digeri tevriye-i müreşşahadır ki ma nâ-yı karîbe mülâyim olan bir nesne ile zikr olunur. Ve yine mutlakâ tevriye iki kısmdır, biri tevriye-i müteheyyiedir ki mâ-kablinde bulunan bir lafzla tehyie kılınır. Digeri tevriye-i mübeyyenedir ki ma nâ-yı ba îdin levâzımından biri anda zikr olunur. (s ) Tevriye ve îhâm:mütekellimin ma niyeyn-i hakîkeyni veyahud biri mecâz ve digeri ma nâ-yı hakîkîyi mutazammın lafz-ı müfred zikr etmesidir ki ma niyeyn-i mezkûreynden biri karîb olup lafzın anın üzerine delâleti zâhir ve âharı ba îd olup delâlet-i mezkûre hafî olur ve mütekellim ma nâ-yı ba îdi murâd idüp ma nâ-yı karîb ile de ba îdden tevriye eder. Şu hâlde sâmi vehleten ma nâ-yı karîbi murâd ediyor vehminde bulunur ise de maksad yine ma nâ-yı ba îddir. Tevriyenin de envâ ı vardır:mücerrede müreşşaha mübeyyene müheyyee. Mücerrede, ne müverrâ-bihin ya nî ma nâ-yı karîbin ve ne de müverrâ-anhın ya nî ma nâ-yı ba îdin levâzımından biri kendüsinde mezkûr olmayan tevriyeye ıtlâk olunur. Müreşşaha, lafz-ı tevriyeden evvel veyahud sonra müverrâ-bihin ya nî ma nâ-yı karîbin levâzımından biri kendüsinde mezkûr olan tevriyeye ıtlâk olunur. Mübeyyene, lafz-ı tevriyeden evvel veyahud sonra müverrâ-anhın ya nî ma nâ-yı ba îdin levâzımından biri kendüsinde mezkûr olan tevriyeye ıtlâk olunur. Müheyyee, lafz-ı tevriye mâ-kablinde veyahud mâba dinde mezkûr lafz-ı diger ile teyhie olunur veyahud tevriye her iki lafzda vâki olarak o lafzeynden beheri aharını tehyie ederse bu misillü tevriyeye müheyye ıtlâk olunur. Tevriye ve îhâm hüsn ü kubh itibârıyla da ikiye inkısâm eder. Zikri müstehcen olmayan bir mâddeye remz ve îmâ etmek îhâm-ı hüsnden ma dûddur. Îhâm-ı kabîh zikr ü îrâdı müstehcen olan bir mâddeye îmâ ve işâret eylemekdir. (II/s.11-18) San at-ı Tevriye:Şu bedî a, birisi karîb, digeri ba îd iki ma nâyı hâvî bir lafz îrâd ile ma nâ-yı karîbin murâd olunmasıdır. Ma nâ-yı karîb, isti mâli kesîr, ma nâ-yı ba îd, isti mâli ba îd olan ma nâdır. Şu ma nâlar gerek hakîkî olsun, gerek mecâzî iki sûretce de mecrâ-yı tevriye olabilir. Tevriye iki dürlüdür. Birincisi mücerrede, digeri müreşşaha. Tevriye-i mücerredeyi hâvî kelâmda ma nâ-yı karîbe mülâyim bir şey zikr olunmaz. Tevriye-i müreşşahayı hâvî kelâmda ma nâ-yı karîbe mülâyim bir şey zikr olunur. (s ) Sanâyi-i lafziyye. Tevriye: Bir lafzdan bir nükteye mebnî ma nâ-yı ba îdini murâd etmekdir. Müntesibîn-i bedî in bir kısmı bunı sanâyi -i lafziyyeden add eden Cevdet Paşa hazretleri gibi eâzım-ı üdebâ her hâlde haklı görülmelidir. Zîrâ bu san at ile müzeyyen bir söz başka lisâna nakl edilse san at zâyi oluyor.(s.81) 22 Ahmed Tevriye ki îhâm dahi denilir, bir lafzın karîb ve ba îd iki ma nâsı olup da karîne-i hafiyeye i timâden ma nâ-yı ba îdi irâde olunmakdır. İşbu tevriye Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı: 5, Aralık 2015, s

8 Belâgat Kitaplarında Tevriye nin Tarif ve Tasnifi Cevdet Paşa: Belâgat-i Osmâniyye san atı lafzın ta addüd-i ma nâsına mebnî olmak mülâbesesiyle ulemâ-yı arabiyye anı muhassenât-ı ma neviyyeden add eylemişlerdir. Lâkin tevriyeyi hâvî olan ibâre başka lisâna terceme olunsa ekseriyâ bu san at zâyi olacağına nazaren anı muhassenât-ı lafziyyeden add eylemek münâsib olur. (s.168) İbnülkâmil M. Tevriye: Söylenen sözde karîb ve ba îd gibi iki ma nâ olup karîne-i Abdurrahman: hafiyyeye mebnî sözün ma nâ-yı ba îdi murâd olunmakdır. (s.69) Belâgat-i Osmâniye A.Süreyya: Mîzânu l- Belâga Mehmed Rif at, Mecâmiü l- Edeb Recâizâde Mahmud Ekrem: Ta lîm-i Edebiyat Tevriye: Lügatçe bir şey i arkaya atmak, örtmek demek ise de ıstılâhça linüktetin bir lafzdan ma nâ-yı ba îdini murâd etmekdir. (s.380) Telvîhât:Lafz ve ma nâ cihetiyle ma nâ-yı âhara işâret ederek maksadı parlak göstermege medâr olan [mugâlata-i ma neviyye, tevriye, istihdâm, tevcîh, ta rîz, telvîh, remz] Tevriye: Biri lafzın delâlet-i zâhirîsi cihetle karîb ve digeri delâlet-i hafiyyesi cihetiyle ba îd olan ma niyeyn-i muhtelifeyni veyahud biri mecâzî digeri ma nâ-yı hakîkîyi mutazammın lafz-ı vâhid zikr etmek ve ma nâ-yı karîbden ma nâ-yı ba îdi murâd etmekdir. İşbu tevriye san atı tevriyeyi hâvî olan lafzın ve mülâyimlerinin zikr ü hazfıyla (mücerrede müreşşaha mübeyyene müheyyee) ismleriyle dört nev dir. Tevriye-i Mücerrede, ma nâ-yı karîb ile ma nâ-yı ba îdin levâzımından hiçbir şeyin mezkûr olmamasıdır. Tevriye-i Müreşşaha, ma nâ-yı karîbin levâzımından birinin lafz-ı tevriyeden evvel veya sonra mezkûr olmasıdır. Tevriye-i Mübeyyene, ma nâ-yı ba îdin levâzımından birinin lafz-ı tevriyeden evvel veya sonra zikr olunmasıdır. Tevriye-i Müheyyee, tevriyeyi iki lafzdan biriyle digerinde teyhie etmekdir. (s ) Tevriye ve telmîh: Diger bir şey i hâtıra getirmek için bir şey söylemekdir. Ta yîn etdigi şey ile îmâ veya bütün bütün ihfâ etmek istedigi şey -i diger arasında bir münâsebet ve muvâfakat-ı dakîka arz eder ki anı keşf etmek kâri în ü sâm îne âiddir. Târîhe, esâtîre, ahlâka, âdâta, efsâneye, durûb-ı emsâle, vukû ât ve havâtır-ı âdiyyeye velhâsıl söylenen şey ile miyânelerinde dakîk ve müessir münâsebet bulunabilecek olan her hâle tevriye ve telmîh olunabilir.(s.273) San at-ı Îhâm: Diger bir fikr ve maksada hamli mümkin olacak sûretde söz söylemekdir ki -ikisi de hakîkî veya biri hakîkî digeri mecâz olmak üzere- iki ma nâlı elfâz isti mâlinden husûle gelir. Böyle zü l-ciheteyn sözlerden kâilinin maksadı dâimâ hafî olan mefhûm-ı sânîdir. Doğrudan doğruya ifâdesinde o kadar te sîr ve şiddet olmayan veyahud bir mahzûr mutâla a olunan fikr ve maksadı beyân için bu san ata mürâcaat olunur. Bu îhâm ile îhâm-ı tenâsüb, îhâm-ı tezâdd, tecnîs ve hattâ mürâ ât-ı nazîri, şâmil sözler musâhabât-ı âdiyyede- nev iyyetlerine mahsûs ismler ile tefrîk olunmayarak hepsi birden mazmûn nâm-ı umûmîsi altında yâd olunur.(s ) 23 Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı:5, Aralık 2015, s

9 Muhittin Eliaçık Ahmed Reşîd: Nazariyyât-ı Edebiyye Tahirü l- Mevlevî: Edebiyat Lügati Tevriye:Tevriye öyle bir telmîhdir ki onda, biri zikr ile digeri ihfâ olunan iki fikr ve hayâlin arasındaki alâka-i temâsül esâsen kendilerine âid bir vasf-ı müşterek degil, meselâ aynı zamânda iki muhtelif medlûlü birden teblîğ edebilen elfâz gibi, avârız-ı hâriciyyeye âiddir demişdik. Bunu telmîhden tefrîk edişimizin sebebi şudur ki, alâka-i temâsül bu derece ba îd ve ârızî bir münâsebet hâlinde olmadıkça telmîhi zarâfet-i medlûlüne idhâl etmege imkân yokdur. Kütüb-i kadîme-i edebiyyede ise tevriye îhâmın atf-ı tefsîrisi gibi isti mâl edilmişdir. Ancak tevriye tamâmen îhâm demek de degildir. Belki îhâm ile telmîhin imtizâcından hâsıl olur bir tarz-ı tasavvurdur ki kıymeti zarâfetle kâimdir.(s ) Îhâm: Ale l-ıtlâk hakîkî veya mecâzî iki ma nâya muhtemil olan kelimelerle birbirinden ba îd iki fikr veya hayâli def aten teblîğ etmege îhâm derler. Bu ta rîf ile anlaşılıyor ki zâhiren teblîğ olunan ma nâ ile îhâm edilen fikr ve hayâl arasında elfâz-ı teblîgiyyenin iştirâkinden başka hiçbir alâka-i temâsül yokdur. Bu i tibâr ile îhâm tevriyeye benzerse de tevriyede ma nâ-yı telmîh bulunmak lâzımdır. Ya nî nasıl ki telmîh edilen şey esâsen muhâtabların mechûlü olunca telmîhin idrâki kâbil olamazsa tevriyede de ma nâ-yı ba îd ma lûm ve mu ayyen bir şey veya bir hâdiseye ta alluk etmek iktizâ eder; eger o şey veya hâdise muhâtablarca mechûl ise tevriye bî-te sîr kalır. Hâlbuki îhâmda ma nâ-yı ba îde vusûl için ma lûmât-ı ibtidâiyyeye ihtiyâc yokdur. (s ) Tevriye: Hakîkat yahut mecaz olmak üzre iki manası olan bir kelimenin uzak manasını kasdederek söylemektir.(s.155) Îhâm: Müteaddit manası olan bir kelimenin uzakça manasını kasdetmektir. Buna tevriye de tabir olunur. (s.48) 24 Kitaplarda tevriyenin mukayeseli tarif, tasnif ve türleri: Eser Tarif Tasnif, alt başlık ve türler Îhâm: Yakın ve uzak iki anlamı olan bir lafzın yakın anlamı söylenip uzak anlamı kastedilir. Sekkâkî: Miftâhu l- Ulûm Mustafa Sürûrî: Bahru l- Ma ârif Mehmed Nüzhet: Mugni l- Küttâb A.Hamdî: Belâgat-ı Lisân-ı Osmânî Îhâm, bir lafzın yakın ve uzak iki manasının da kastedilmesi. Tevriye, yakın ve uzak iki manayı içeren bir lafzı söyleyip bundan gizli bir ipucuna dayanarak uzak manayı kastetmektir. Tevriye, yakın ve uzak iki manası olan bir lafzı söyleyip gizli bir ipucuna dayanarak uzak manayı kastetmektir. Tevriye îhâm istihdâm aynı başlık altında.yakın manaya ait bir şey olursa Tevriye-i müreşşa, olmazsa tevriye-i mücerrede denir. Tevriyemuhassenât-ma neviyyedendir. Tevriyeye, îhâm, tevcîh temsîl de denir.tevriye-i mücerrede, müreşşaha, müteheyyie, mübeyyene Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı: 5, Aralık 2015, s

10 Belâgat Kitaplarında Tevriye nin Tarif ve Tasnifi Süleyman Paşa, Mebâni l- İnşâ Sa îd Paşa, Mîzânü l- Edeb Ruscuklu M.Hayri: Belâgat A.Cevdet Paşa: Belâgat-i Osmâniyye Tevriye, iki gerçek veya biri mecaz, diğeri gerçek manada bir söz söyleyip uzak manayı kastetmek; yakın mana ile uzağı tevriye etmek. Dinleyen ilk bakışta yakın manayı anlar, ama maksad uzak manadır. Tevriye, birisi yakın, diğeri uzak iki manayı içeren bir söz söyleyip yakın manayı kastetmektir. Tevriye, bir lafzın bir nükteden dolayı uzak manasını kastetmektir. Tevriye, yakın ve uzak iki manası olan bir lafzın gizli ipucuna dayanarak uzak manasını kastetmektir. İ.Abdurrah Tevriye, yakın ve uzak iki manası olan man:belâgati Osmâniyye uzak manasını bir sözün gizli bir ipucundan dolayı kastetmektir A.Süreyya: Mîzânu l- Belâga Mehmed Rif at, Mecâmiü l- Edeb Recâizâde: Ta lîm-i Edebiyat Ahmed Reşîd: Nazariyyâtı Edebiyye Tevriye, bir nükte gereği bir lafzın uzak manasını kastetmektir. Tevriye, bir sözün yakın ve uzak iki manasını veya biri mecazî diğeri hakikî manayı içeren bir lafız söyleyip yakın manadan uzak manayı kastetmektir. Tevriye ve telmîh, diger bir şeyi hâtıra getirmek için bir şey söylemektir. Îhâm, diğer bir fikir ve maksada yorulabilecek şekilde söz söylemektir ki, ikisi de hakikî veya biri hakikî diğeri mecaz olmak üzere iki manalı söz kullanmakla oluşur. Tevriye, öyle bir telmîhdir ki onda, biri söylenip diğeri gizlenen iki fikir ve hayâlin arasındaki benzerlik ilgisi dış sebeplere aittir. Tevriye tümden îhâm demek olmayıp, belki îhâmla telmîhin karışımından oluşan bir tasavvurdur. Îhâm, gerçek veya mecazî iki manaya gelen kelimelerle birbirine uzak iki fikri, hayali bir anda bildirmeye denir. Tevriye ve îhâm aynı başlık altında verilmiş. Mücerrede, müreşşaha, mübeyyene, müheyyee Îhâm-ı hüsn, îhâm-ı kabîh Tevriye-i mücerrede, yakın manaya ait bir şey olur; müreşşaha, yakın manaya ait bir şey olmaz. Tevriye sanâyi-i lafziyyedendir. Îhâm ile tevriye aynı görülmüştür. Tevriye; telvîhât başlığında mugâlata-i ma neviyye, istihdâm, tevcîh, ta rîz, telvîh, remz ile birlikte ele alınıp açıklanmış. Mücerrede müreşşaha mübeyyene müheyyee Tevriye ve telmîh aynı başlıkta verilmiş. Îhâm ile îhâm-ı tenâsüb, îhâm-ı tezâdd, tecnîs, hatta mürâ ât-ı nazîr hepsi birden mazmûn adı altında anılır. Îhâm, tevriyeye benzerse de tevriyede telmîh manası bulunmalıdır. Îhâmda ise uzak manaya ulaşmak için başlangıç bilgisine ihtiyaç yoktur. 25 Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı:5, Aralık 2015, s

11 Muhittin Eliaçık Tahirü l- Mevlevî: Edebiyat Lügati Tevriye, gerçek veya mecazi iki manası olan bir kelimenin uzak manasını kastetmektir. Îhâm, müteaddit manası olan bir kelimenin uzakça manasını kastetmek olup buna tevriye de denilir. SONUÇ Bu makalede, belâgat kitaplarında çoğunlukla aynı sanat olarak görülüp bir arada açıklanmış olan tevriye ve îhâm, tevriye başlığı altında ele alınıp incelenmiştir. İncelenmiş olan on dört belâgat kitabının büyük kısmında bu sanat, başlıkta dahi tevriye ve îhâm olarak bir arada incelenip açıklanmıştır. Tevriye genel olarak, yakın veya uzak iki anlamı bulunan bir kelimenin söylendiğinde ilk akla gelen yakın anlamını değil, uzak anlamını kastetmektir. O kelimenin hangi anlamının yakın, hangisinin uzak olduğu söyleyende gizli olduğundan gizli bir ipucu da bulunmaktadır. Tevriye ipuçlarına göre türlere ayrılmakta ve îhâm da bir yönden tevriyenin mücerred türüne girmektedir. Mesela: Sordum nigârı dediler ahbâb - Semt-i Vefâda doğru yoldadır beytindeki Vefâ ve doğru yol tevriyelerinde ilk bakışta sevgilinin Vefâ semtinde cadde üzerinde evi düşünülse de maksat, uzak anlamdaki vefâ ve doğruluktur. Ama, beyitte yakın ve uzak manaya ait hiçbir ipucu yoktur. Bu bakımdan bu beyitte îhâm veya tevriye aynı anda bulunmaktadır. Tevriyenin tür olarak mücerred, müreşşah, mübeyyen, müheyye gibi türlere ayırılmış olması, îhâmın bu sanatın içinde ele alınacak kadar yer bulduğunu açıklar gibidir. Çünkü îhâmla ilgili izahat, tevriye ve türleri içinde zaten yapılmış gibidir. Öte yandan, temel başvuru kitaplarından Sekkâkî nin Miftâh ında yapılan tarif de tevriye ile îhâmın bir arada ele alınması gerektiğini açıklar niteliktedir. Çünkü bu kitapta îhâm tarif edilirken, yakın anlam söylenip uzak anlamın kastedileceği söylenmiştir. Böyle olmakla beraber kitaplarda tek kalan görüşler de yok değildir. Mesela, Recaizâde ve Reşid in tarif ve tasnifi ile Said Paşa nınki böyledir. Aslında Tahirü l-mevlevi: Îhâm, müteaddit manası olan bir kelimenin uzakça manasını kastetmek olup, buna tevriye de denilir. şeklindeki tarifle bu konuda çok net bir görüş ortaya koymuştur. 26 KAYNAKLAR ABDURRAHMAN SÜREYYA (1303). Mîzânü l-belâga, İstanbul. AHMED CEVDET PAŞA (1307). Belâgat-i Osmâniyye, 3.baskı, İstanbul: Şirket-i Mürettibiye Matbaası. AHMED HAMDÎ (1293). Belâgat-ı Lisân-ı Osmânî, İstanbul:Matbaa-i Âmire. AHMED REŞİD (1328). Nazariyyât-ı Edebiyye, İstanbul. ANKARAVİ, İSMAİL (1284). Miftâh-ül-Belâga ve Misbâhu l-fesâha. İstanbul: Tasvîr-i Efkâr Matbaası. BİLGEGİL, M.Kaya(1980), Edebiyat Bilgi ve Teorileri, Ankara. COŞKUN, M. (2002). Edebi Sanatların Terim Olarak Divanlardaki Kullanımı Üzerine. Yeni Türkiye, Türkler, C.11, Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı: 5, Aralık 2015, s

12 Belâgat Kitaplarında Tevriye nin Tarif ve Tasnifi COŞKUN, Menderes (2007). Tevriye ve Çeşitleri Üzerine Düşünceler, Turkish Studies, v. 2/4 Fall, s DURMUŞ, İsmail(2012), Tevriye, Diyanet İslam Ansiklopedisi, C.41, s.45. İBNÜ L-KÂMİL MEHMED ABDURRAHMAN (1309),(Tertîb-i cedîd) Belâgat-i Osmâniyye, İstanbul: Kaspar Matbaası. KAÇAR, M. (2011). Türkçe Te lîf Edilmiş Bir Belâgat Kitabı: Şerîfî nin Hadîkatü l-fünûn İsimli Eseri. Türkiyat Mecmuası, C. 21/Güz. KAZVİNÎ, Celâlüddîn el-hatîb Muhammed b. Abdirrahmân, Telhîsü l-miftâh, Milli Ktp. 1Hk 91/2. MEHMED NÜZHET (1286). Muğni l-küttâb, İstanbul. MEHMED RİF AT (1308). Mecâmiü l-edeb (3 cilt). İstanbul. MUALLİM Naci. (1307). Istılâhât-ı Edebiyye. İstanbul: Şirket-i Mürettibiye Matbaası. MÜTERCİM ÂSIM EFENDİ (1305). el-okyânûsü l-basît fî-tercemeti l-kāmûsi l-muhît, İstanbul. RECÂİZÂDE M. E. (1299). Ta lîm-i Edebiyyât. İstanbul: Mihran Matbaası. RUSCUKLU MEHMED HAYRİ (1308), Belâgat, İzmir. SADÜDDİN TEFTÂZÂNÎ, el-mutavvel, İstanbul Belediyesi, Atatürk Kitaplığı, nr. K-424. SAİD PAŞA (1305). Mîzânü l-edeb, İstanbul. SARAÇ, M. A. Y. (2004). Osmanlı Döneminde Belâgat Çalışmaları. Journal of Turkish Studies.Harvard University. C. XXVII, s SARAÇ, M. A. Y. (2004). Edebî Sanat Terimlerinin Türkçe Karşılıkları Üzerine. TDED, C.32. s SİRACÜDDİN SEKKÂKÎ (1987). Miftâhu l-ulûm. Beyrut: Dâru l-kütübi l-ilmiyye. SÜLEYMAN PAŞA (1289). Mebâni l-inşâ II, Mekteb-i Fünûn-ı Harbiyye-i Hazret-i Şâhâne Matbaası, İstanbul. SÜRÛRÎ, MUSTAFA, Bahru l-ma ârif, Manisa İl Halk Ktp., 45 Hk ŞABAN, İ. (2011). Osmanlı Âlimlerinin Arap Belagatine Dair Eserleri, Şarkiyat Mecmuası, XVII, s , İstanbul. TAHİRÜ'l-MEVLEVÎ (1936). Edebiyat Lügati, Âsâr-ı İlmiye Kütüphanesi Neşriyatı, İstanbul. 27 Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı:5, Aralık 2015, s

BELÂGAT KİTAPLARINDA İSTİTBÂ / İDMÂC SANATININ TARİF VE TASNİFİ

BELÂGAT KİTAPLARINDA İSTİTBÂ / İDMÂC SANATININ TARİF VE TASNİFİ DOI: 10.7816/kalemisi-05-10-01 kalemisi, 2017, Cilt 5, Sayı 10, Volume 5, Issue 10 BELÂGAT KİTAPLARINDA İSTİTBÂ / İDMÂC SANATININ TARİF VE TASNİFİ Muhittin ELİAÇIK 1 ÖZ Belâgat kitapları edebî sanatların

Detaylı

Yıl: 2, Sayı: 5, Aralık 2015, s

Yıl: 2, Sayı: 5, Aralık 2015, s Muhittin ELİAÇIK 1 BELÂGAT KİTAPLARINDA MÜZÂVECE SANATININ TARİF VE TASNİFİ Özet Belâgat kitapları edebî sanatların ayrıntılı biçimde anlatıldığı eserlerdir. Me ânî, beyân, bedî bölümlerinden oluşan bu

Detaylı

BELÂGAT KİTAPLARINDA AKİS SANATININ TARİF VE TASNİFİ. Muhittin ELİAÇIK

BELÂGAT KİTAPLARINDA AKİS SANATININ TARİF VE TASNİFİ. Muhittin ELİAÇIK Tarih Okulu Dergisi (TOD) Journal of History School (JOHS) Aralık 2015 December 2015 Yıl 8, Sayı XXIV, ss. 121-133. Year 8, Issue XXIV, pp. 121-133. DOI No: http://dx.doi.org/10.14225/joh808 BELÂGAT KİTAPLARINDA

Detaylı

BELÂGAT KİTAPLARINDA RÜCÛ SANATININ TARİF VE TASNİFİ. Muhittin ELİAÇIK

BELÂGAT KİTAPLARINDA RÜCÛ SANATININ TARİF VE TASNİFİ. Muhittin ELİAÇIK Tarih Okulu Dergisi (TOD) Journal of History School (JOHS) Aralık 2017 December 2017 Yıl 10, Sayı XXXII, ss. 559-569. Year 10, Issue XXXII, pp. 559-569. DOI No: http://dx.doi.org/10.14225/joh1187 Geliş

Detaylı

International Journal of Languages Education and Teaching

International Journal of Languages Education and Teaching ISSN: 2198 4999, GERMANY THE DEFINITION AND CLASSIFICATION OF THE LÜZÛMU MÂ-LÂ-YELZEM IN RHETORIC BELÂGAT KİTAPLARINDA LÜZÛMU MÂ-LÂ-YELZEM İN TARİF VE TASNİFİ Muhittin ELİAÇIK 1 ABSTRACT In the rhetoric

Detaylı

BELÂGAT KİTAPLARINDA HÜSN-İ TA LÎL İN TARİF VE TASNİFİ THE DESCRIPTION AND CLASSIFICATION OF THE HUSN-I TALIL IN RHETORIC BOOKS

BELÂGAT KİTAPLARINDA HÜSN-İ TA LÎL İN TARİF VE TASNİFİ THE DESCRIPTION AND CLASSIFICATION OF THE HUSN-I TALIL IN RHETORIC BOOKS JOURNAL OF SOCIAL AND HUMANITIES SCIENCES RESEARCH 2017 Vol:4 / Issue:10 pp.435-440 Economics and Administration, Tourism and Tourism Management, History, Culture, Religion, Psychology, Sociology, Fine

Detaylı

Researcher: Social Science Studies (2018) Cilt 6 / Sayı 3, s

Researcher: Social Science Studies (2018) Cilt 6 / Sayı 3, s Researcher: Social Science Studies (2018) Cilt 6 / Sayı 3, s. 288-294 Arap Harfli Belâgat Kitaplarında İştikâk Sanatı ve Onun Cinasla İlişkisi Muhittin ELİAÇIK 1 Özet Belâgat kitapları söz ve mana sanatlarının

Detaylı

Researcher: Social Science Studies

Researcher: Social Science Studies Researcher: Social Science Studies (2018) Cilt 6 / Sayı 4, s. 211-218 Osmanlı Belâgat Kitaplarında Leff ü Neşr Sanatı Muhittin ELİAÇIK 1 Özet Söz ve mana sanatlarının örneklerle açıklandığı, üç bölümden

Detaylı

International Journal of Language Academy THE ART OF CONTRAST IN RHETORIC BOOKS

International Journal of Language Academy THE ART OF CONTRAST IN RHETORIC BOOKS ISSN: 2342-0251 DOI Number: http://dx.doi.org/10.18033/ijla.272 Volume 3/3 Autumn 2015 p. 37/49 THE ART OF CONTRAST IN RHETORIC BOOKS Belâgat Kitaplarında Mutabakat (Tezât) Sanatı Muhittin ELİAÇIK 1 Abstract

Detaylı

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 3, Sayı: 21, Aralık 2015, s. 7-30

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 3, Sayı: 21, Aralık 2015, s. 7-30 Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 3, Sayı: 21, Aralık 2015, s. 7-30 Muhittin ELİAÇIK 1 BELÂGAT KİTAPLARINDA İSTİ ÂRENİN TARİF ve TASNİFİ Özet Belâgat kitapları, edebî sanatların ayrıntılı olarak

Detaylı

Muhittin ELİAÇIK 1 BELAGAT KİTAPLARINDA TEKRÎR SANATININ TARİF VE TASNİFİ

Muhittin ELİAÇIK 1 BELAGAT KİTAPLARINDA TEKRÎR SANATININ TARİF VE TASNİFİ Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 2, Sayı: 7, Aralık 2014, s. 1-7 Muhittin ELİAÇIK 1 BELAGAT KİTAPLARINDA TEKRÎR SANATININ TARİF VE TASNİFİ Özet Söz tekrarına dayalı edebî sanatlar belâgat kitaplarında

Detaylı

BELÂGAT KİTAPLARINDA MÜRÂ ÂT-I NAZÎR İN (TENÂSÜB) TARİF VE TASNİFİ

BELÂGAT KİTAPLARINDA MÜRÂ ÂT-I NAZÎR İN (TENÂSÜB) TARİF VE TASNİFİ BELÂGAT KİTAPLARINDA MÜRÂ ÂT-I NAZÎR İN (TENÂSÜB) TARİF VE TASNİFİ Özet Belâgat kitaplarında me ânî, beyân ve bedî olarak üç bölüm bulunmakta ve edebî sanatların bir kısmı beyân, büyük bir kısmı da bedî

Detaylı

DOI: /fsmia

DOI: /fsmia FSM İlmî Araştırmalar İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi FSM Scholarly Studies Journal of Humanities and Social Sciences Sayı/Number 8 Yıl/Year 2016 Güz/Autumn 2016 Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi

Detaylı

TEVRİYE VE ÇEŞİTLERİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

TEVRİYE VE ÇEŞİTLERİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER TEVRİYE VE ÇEŞİTLERİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER Menderes COŞKUN* ÖZET Edebî sanatların kuşkusuz en önemlilerinden birisi olan tevriye; tevcih, kinaye, mugalata-i maneviyye gibi sanatlarla karıştırılmaktadır. Biz

Detaylı

MANASTIRLI MEHMET RIFAT IN MECÂMİÜ L-EDEB ADLI ESERİNİN FESAHAT KISMI

MANASTIRLI MEHMET RIFAT IN MECÂMİÜ L-EDEB ADLI ESERİNİN FESAHAT KISMI MANASTIRLI MEHMET RIFAT IN MECÂMİÜ L-EDEB ADLI ESERİNİN FESAHAT KISMI Esra ONUR Özet Bu makalede önce kaynaklarda geçen fesahat tanımları tespit edilip sunulacak, ardından Manastırlı Mehmet Rıfat Bey in

Detaylı

BAZI BELAGAT KİTAPLARINDA MECÂZ-I MÜRSELİN TANIM VE TASNİFİ ÜZERİNE BİR MUKAYESE * ÖZET

BAZI BELAGAT KİTAPLARINDA MECÂZ-I MÜRSELİN TANIM VE TASNİFİ ÜZERİNE BİR MUKAYESE * ÖZET - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, p. 37-47, ANKARA-TURKEY BAZI BELAGAT KİTAPLARINDA MECÂZ-I MÜRSELİN TANIM VE TASNİFİ ÜZERİNE BİR MUKAYESE * Muhittin

Detaylı

TANZİMAT DÖNEMİNDE KULLANILAN GRAMER TERİMLERİ

TANZİMAT DÖNEMİNDE KULLANILAN GRAMER TERİMLERİ T.C FATİH SUTAN MEHMET VAKIF ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİMDALI YÜKSEK LİSANS TEZİ TANZİMAT DÖNEMİNDE KULLANILAN GRAMER TERİMLERİ SAİFELDİN GADALLA ELHABİB ABDALLA

Detaylı

Kinayenin Belâgat Kitaplarındaki Seyri ve Onu Yeniden Anlama ve Sunma Denemesi

Kinayenin Belâgat Kitaplarındaki Seyri ve Onu Yeniden Anlama ve Sunma Denemesi Kinayenin Belâgat Kitaplarındaki Seyri ve Onu Yeniden Anlama ve Sunma Denemesi Doç.Dr. Menderes COŞKUN Özet: Edebî sanatlardan birisi olan kinayenin, belâgat kitaplarında deyimlerle anlatılması, onun değerini

Detaylı

AZİZZÂDE HÜSEYİN RÂMİZ EFENDİ NİN ZÜBDETÜ L-VÂKI ÂT ADLI ESERİ NİN TAHLİL ve TENKİTLİ METNİ

AZİZZÂDE HÜSEYİN RÂMİZ EFENDİ NİN ZÜBDETÜ L-VÂKI ÂT ADLI ESERİ NİN TAHLİL ve TENKİTLİ METNİ T.C. FATİH SULTAN MEHMET VAKIF ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ AZİZZÂDE HÜSEYİN RÂMİZ EFENDİ NİN ZÜBDETÜ L-VÂKI ÂT ADLI ESERİ NİN TAHLİL ve TENKİTLİ METNİ

Detaylı

Mahmûd Paşa Kütüphanesinin Yeniden Açılışı *

Mahmûd Paşa Kütüphanesinin Yeniden Açılışı * - 56 - Mahmûd Paşa Kütüphanesinin Yeniden Açılışı * Daru s-sa adetu ş-şerîfe ağası hazretlerinin nezareti âliyelerinde olan evkâftan Mahmûd Paşa yı veli tâb-ı serâh 1 hazretlerinin mahmiyye-i İstanbul

Detaylı

Hüseyin Odabaş. (2007). "İstanbul Kütüphanelerindeki Kitapların Sayımı ve Toplu Kataloğunun Hazırlanmasına Dair". Osmanlıca Metinler: Matbaacılık,

Hüseyin Odabaş. (2007). İstanbul Kütüphanelerindeki Kitapların Sayımı ve Toplu Kataloğunun Hazırlanmasına Dair. Osmanlıca Metinler: Matbaacılık, İstanbul Kütüphanelerindeki Kitapların Sayımı ve Toplu Kataloğunun Hazırlanmasına Dair * Eslâf-ı salâtin-i izam hazeratıyla sâ ir ashâb-ı hayrat taraflarından inşâlarına himmet buyrulan dersa âdet ve bilâd-ı

Detaylı

T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ Eski Türk Edebiyatı Anabilim Dalı

T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ Eski Türk Edebiyatı Anabilim Dalı T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ Eski Türk Edebiyatı Anabilim Dalı AHMED HAMDÎ NİN BELÂGAT-İ LİSÂN-I OSMÂNÎ SİNDEKİ TERİMLERİN TANIMLARI VE TASNİFİ ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA DOKTORA TEZİ KADRİYE

Detaylı

ALÎ NAZÎF İN ZÎNETÜ L-KELÂM I VE TÜRK BELÂGATİNDEKİ YERİ

ALÎ NAZÎF İN ZÎNETÜ L-KELÂM I VE TÜRK BELÂGATİNDEKİ YERİ Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalı ALÎ NAZÎF İN ZÎNETÜ L-KELÂM I VE TÜRK BELÂGATİNDEKİ YERİ Kadim Polat Yüksek Lisans Tezi

Detaylı

TEŞBÎH VE İSTİÂRE NİN BELÂGAT KİTAPLARINDAKİ GÖRÜNÜMÜ ÜZERİNE

TEŞBÎH VE İSTİÂRE NİN BELÂGAT KİTAPLARINDAKİ GÖRÜNÜMÜ ÜZERİNE TEŞBÎH VE İSTİÂRE NİN BELÂGAT KİTAPLARINDAKİ GÖRÜNÜMÜ ÜZERİNE Öğr. Gör. Günay ÇELİKELDEN * ÖZ: Muhataba göre açık ve kusursuz bir söylem geliştirmenin kurallarını inceleyen belâgat, meânî, beyân ve bedîʽ

Detaylı

el-belâga inde s-sekkâkî Ahmed Matlûb Bağdat: Mektebetü n-nehda, 1964, 406 sayfa.

el-belâga inde s-sekkâkî Ahmed Matlûb Bağdat: Mektebetü n-nehda, 1964, 406 sayfa. 9. Tecrübî İlimler (Tıp, Mekanik, Aşçılık, Çiftçilik, Saatçilik) 10. Sanat (Nakkaşlık, Mûsiki, Hüsn-i Hat) 11. Fars Dili ve Edebiyatı (Hikâyeler, Belâgat İlimleri, Arûz, Şuarâ Tezkireleri, Umumi Tezkireler,

Detaylı

BAZI BELAGAT KİTAPLARINDA TECNÎS HAKKINDA BİR ARAŞTIRMA A RESEARCH ABOUT TECNÎS ON MAIN RHETORIC BOOKS

BAZI BELAGAT KİTAPLARINDA TECNÎS HAKKINDA BİR ARAŞTIRMA A RESEARCH ABOUT TECNÎS ON MAIN RHETORIC BOOKS BAZI BELAGAT KİTAPLARINDA TECNÎS HAKKINDA BİR ARAŞTIRMA A RESEARCH ABOUT TECNÎS ON MAIN RHETORIC BOOKS Muhittin ELİAÇIK Öz Cinas yapma demek olan tecnîs, divan şairlerinin kullandıkları edebî sanatlar

Detaylı

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II -Ders Planı- Dersin konusu: istinbat metotları ve va z olunduğu mana bakımından lafızlar [hâs] Ön hazırlık: İlgili tezler: ibrahim özdemir

Detaylı

OSMANLI MEDRESELERİNDE ÖĞRETİLEN BELÂGAT KİTAPLARI*

OSMANLI MEDRESELERİNDE ÖĞRETİLEN BELÂGAT KİTAPLARI* OSMANLI MEDRESELERİNDE ÖĞRETİLEN BELÂGAT KİTAPLARI* Muhittin ELİAÇIK 1 ÖZET Osmanlı medreselerinde dersler genellikle Osmanlı coğrafyası dışında yaşamış âlimlerin eserleri ve bunlara yazılmış şerh, telhis,

Detaylı

Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi İÇİNDEKİLER. Özkan CİĞA DİYÂRBEKİRLİ MEHMED SAÎD PAŞA NIN BİBLİYOGRAFYASI, ss.

Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi İÇİNDEKİLER. Özkan CİĞA DİYÂRBEKİRLİ MEHMED SAÎD PAŞA NIN BİBLİYOGRAFYASI, ss. İÇİNDEKİLER Özkan CİĞA DİYÂRBEKİRLİ MEHMED SAÎD PAŞA NIN BİBLİYOGRAFYASI, ss.1-6 Mustafa Uğurlu ARSLAN OSMANLI TARİH VE EDEBİYAT MECMÛASI NDA SAİD PAŞA VE SÜLEYMAN NAZÎF İN İZLERİ, ss.7-17 Abdülkadir DAĞLAR

Detaylı

Edebiyatımızda Nazariyat Tartışmaları ve Mizanü l Edeb Adlı Eserin Bu Tartışmadaki Yeri ve Önemi

Edebiyatımızda Nazariyat Tartışmaları ve Mizanü l Edeb Adlı Eserin Bu Tartışmadaki Yeri ve Önemi Uşak Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2010) 3/2, 115-123 Edebiyatımızda Nazariyat Tartışmaları ve Mizanü l Edeb Adlı Eserin Bu Tartışmadaki Yeri ve Önemi Vedat YEŞİLÇİÇEK Özet Türk Edebiyatında gelişimini

Detaylı

İLH107 HADİS TARİHİ VE USULÜ (ARAPÇA)

İLH107 HADİS TARİHİ VE USULÜ (ARAPÇA) Ankara Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı Açık Ders Malzemeleri Ders izlence Formu Dersin Kodu ve İsmi Dersin Sorumlusu Dersin Düzeyi İLH107 HADİS TARİHİ VE USULÜ (ARAPÇA) YRD. DOÇ.

Detaylı

CUKUROVA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI. lllll. güz donemi. ISLAM HUKUK USULU I -ders planları-

CUKUROVA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI. lllll. güz donemi. ISLAM HUKUK USULU I -ders planları- CUKUROVA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI lllll ISLAM HUKUK USULU I -ders planları- güz donemi 2015 m-hayta@hotmail.com ders planı ve yönteme dair merhaba arkadaslar, Öncelikle, yeni eğitim ve öğretim döneminiz

Detaylı

TEFSİR TARİHİ VE USULÜ

TEFSİR TARİHİ VE USULÜ TEFSİR TRİHİ VE USULÜ DİKKT Bu testte 25 soru bulunmaktadır. Cevaplarınızı, cevap kâğıdınızın Tefsir Tarihi ve Usulü testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. 1. yet sayısı yüzden az olan surelere verilen

Detaylı

MANASTIRLI MEHMET RIFAT IN MECÂMİÜ L-EDEB ADLI ESERİNİN FESAHAT KISMI Esra ONUR

MANASTIRLI MEHMET RIFAT IN MECÂMİÜ L-EDEB ADLI ESERİNİN FESAHAT KISMI Esra ONUR MANASTIRLI MEHMET RIFAT IN MECÂMİÜ L-EDEB ADLI ESERİNİN FESAHAT KISMI Esra ONUR ÖZET Bu makalede önce kaynaklarda geçen fesahat tanımları tespit edilip sunulacak, ardından Manastırlı Mehmet Rıfat Bey in

Detaylı

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ. : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) 521 81 00 : abulut@fsm.edu.tr

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ. : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) 521 81 00 : abulut@fsm.edu.tr AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ VE YAYIN LİSTESİ 1. Adı Soyadı : Ali Bulut İletişim Bilgileri Adres : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (01) 51 81 00 Mail : abulut@fsm.edu.tr. Doğum - Tarihi : 1.0.1973

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır. 6.MEKTUP MEVZUU : a) Cezbe ve sülûk husulünün beyanı. b) Celâl ve cemal sıfatları ile terbiye almak. c) Fenanın ve bekanın beyanı. d) Nakşibendî tarikatına mensub olmanın üstünlüğü. Belâ ve musibet için

Detaylı

EDEBİYAT BİLGİ VE TEORİLERİ I, BELÂGÂT

EDEBİYAT BİLGİ VE TEORİLERİ I, BELÂGÂT KİTAP TANITIMI ve TENKİDİ EDEBİYAT BİLGİ VE TEORİLERİ I, BELÂGÂT Prof. Dr. Meserret DİRİÖZ (Prof. Dr. M. Kaya Bilgegil: Edebiyat Bilgi Ve Teorileri I, Belâgât Atatürk Üniversitesi Yayınları: 571, Edebiyat

Detaylı

PROF. DR. MESERRET DĐRĐÖZ

PROF. DR. MESERRET DĐRĐÖZ 2 Meserret DĐRĐÖZ PROF. DR. MESERRET DĐRĐÖZ ÖZGEÇMĐŞĐ: Enis Alapaytaç ve Hafize Hanım ın kızları olarak 1923 te Tarsus ta doğdu. Đlkokul ve ortaokulu Tarsus ta, liseyi de Đstanbul da Kandilli Kız Lisesi

Detaylı

T.C. VELÎ SEMPOZYUMU. Prof. Dr. Ali Rafet ÖZKAN KASTAMONU

T.C. VELÎ SEMPOZYUMU. Prof. Dr. Ali Rafet ÖZKAN KASTAMONU T.C. ST MO U VE S TES III. ULUSL SI EY -I VELÎ SEMPOZYUMU E T Prof. Dr. Ali Rafet ÖZKAN E T Y IMCIL I Doç. Dr. Burhan BALTACI Ar. r. Be a A i e D C r. Do. Dr. A o an A DO DU Ar. r. Nuran SARICI 06-0 Ma

Detaylı

*Edebi Sanatlar ve Örnekleri Mecaz. Teşbih

*Edebi Sanatlar ve Örnekleri Mecaz. Teşbih Edebi Sanatlar ve leri *Edebi Sanatlar ve leri Mecaz Kelime veya kelime gruplarını bilinen ilk manalarından başka bir manada kullanmaya mecaz denir. Mecaz edebî eserlerde kullanıldığı gibi zaman zaman

Detaylı

Metin 5. Ahmed-i Yesevî nin Menkabevî Hayatı

Metin 5. Ahmed-i Yesevî nin Menkabevî Hayatı 214 215 Metin 5 Ahmed-i Yesevî nin Menkabevî Hayatı Halkın muhayyilesi üzerinde kuvvetli intibalar bırakan her şahsiyet, hattâ daha hayatında iken menkıbesinin teşekkül ettiğini görür. O menkıbeler uzun

Detaylı

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır Tevafuk birbirine denk gelmek, birbiriyle uygun vaziyet almak demektir. Tevafuklu Kur anda tam 2806 Allah lafzı pek az müstesnalar

Detaylı

MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص

MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص Ünlü İslam bilgini Taberi, tefsirinde, mukattaa harfleri ile ilgili, Abdullah b. Abbas, Said b. Cübeyr ve Abdullah b. Mesud dan şu görüşü nakletmiştir: Her bir

Detaylı

Birinci İtiraz: Cevap:

Birinci İtiraz: Cevap: Bazı din bilginleri tutulmalarla ilgili bazı itirazlarda bulunarak bu konuda şüpheler uyandırmaya çalışmışlardır. Ulemaların itirazlarından bazıları cevaplarıyla birlikte aşağıya sıralanmıştır. Birinci

Detaylı

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Aynı kökün kesmek, kısaltmak anlamı da vardır. Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında

Detaylı

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri) ARAŞTIRMA ALANLARI 1 Kur an İlimleri ve Tefsir Kur an ilimleri, Kur an tarihi, tefsir gibi Kur an araştırmalarının farklı alanlarına dair araştırmaları kapsar. 1. Kur an tarihi 2. Kıraat 3. Memlükler ve

Detaylı

TANZİMAT DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER. Ufuk KÜSDÜL Arhavi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

TANZİMAT DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER. Ufuk KÜSDÜL Arhavi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni TANZİMAT DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER Ufuk KÜSDÜL Arhavi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni ÖĞRETİCİ METİNLERİN ÖZELLİKLERİ VE YAZILIŞ AMAÇLARI Öğretici metinler, bir konuyu

Detaylı

Hatîb el-kazvînî de Fesâhat ve Belâgat Kavramları

Hatîb el-kazvînî de Fesâhat ve Belâgat Kavramları İslâm Araştırmaları Dergisi, Sayı 17, 2007, 25-47 Hatîb el-kazvînî de Fesâhat ve Belâgat Kavramları Sedat Şensoy* The Concepts of Fasâha and Balâga in Khatib al-kazwini Although there were many views put

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Yasemin ERTEK MORKOÇ

ÖZGEÇMİŞ. Yasemin ERTEK MORKOÇ ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı Yasemin ERTEK MORKOÇ Unvanı Görev Yeri Daha Önce Bulunduğu Görevler Anabilim Dalı Yabancı Dili Akademik Aşamaları Yrd. Doç. Dr. Celal Bayar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk

Detaylı

İSLÂM ARAŞTIRMALARI DERGİSİ TÜRKÇE MAKALELER İÇİN REFERANS KURALLARI

İSLÂM ARAŞTIRMALARI DERGİSİ TÜRKÇE MAKALELER İÇİN REFERANS KURALLARI İSLÂM ARAŞTIRMALARI DERGİSİ TÜRKÇE MAKALELER İÇİN REFERANS KURALLARI Güncelleme: İslâm Araştırmaları Dergisi nin son sayısında görüleceği üzere, dipnot gösterimlerinde belirli bir neşir hakkında okuyucunun

Detaylı

Edebiyat Terimleri Kaynakças Üzerine Bir De erlendirme

Edebiyat Terimleri Kaynakças Üzerine Bir De erlendirme Osmanl Kad n Hakk nda Hukuk Kaynaklar na Dayal Çal flmalar 411 Türkiye Araflt rmalar Literatür Dergisi, Cilt 4, Say 7, 2006, 411-427 Edebiyat Terimleri Kaynakças Üzerine Bir De erlendirme Turan KARATAfi

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

Lisans Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 1994. Y. Lisans S. Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler /Temel İslam Bilimleri/Hadis 1998

Lisans Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 1994. Y. Lisans S. Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler /Temel İslam Bilimleri/Hadis 1998 ÖZGEÇMİŞ 1. Adı ve Soyadı :Muammer BAYRAKTUTAR 2. Ünvanı : Yrd. Doç. Dr. 3. Görevi : Öğretim Üyesi/Dekan Yrd. 4. Görev Yeri : Kilis 7 Aralık Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 5. İletişim : muammerbayraktutar@hotmail.com

Detaylı

ŞATRANC-I UREFA (Arifler Satrancı) Satranç Hindistan da yaklaşık 1500 yıl önce bulunmuş klasik bir strateji oyunudur. Satranç Sanskritçe de

ŞATRANC-I UREFA (Arifler Satrancı) Satranç Hindistan da yaklaşık 1500 yıl önce bulunmuş klasik bir strateji oyunudur. Satranç Sanskritçe de ŞATRANC-I UREFA (Arifler Satrancı) Satranç Hindistan da yaklaşık 1500 yıl önce bulunmuş klasik bir strateji oyunudur. Satranç Sanskritçe de Çaturanga, dört çatu yol ranga anlamlarına gelir. Şatranc-ı Urefa,

Detaylı

Abdullah Yıldırım * * Arş. Gör., İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü.

Abdullah Yıldırım * * Arş. Gör., İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü. Şükran Fazlıoğlu, Dil Bilimlerinin Sınıflandırılması, (el-metalib el-ilahiyye fi mevzuat el-ulum el-luğaviyye) Eleştirel Metin, Çeviri ve İnceleme, Tokatlı Hasanoğlu Lütfullah [Molla Lütfi], İstanbul:

Detaylı

VAK ANÜVÎS HALÎL NÛRÎ NİN MATLA U N-NÛR ADLI TELHÎS TERCÜMESİ

VAK ANÜVÎS HALÎL NÛRÎ NİN MATLA U N-NÛR ADLI TELHÎS TERCÜMESİ T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI VAK ANÜVÎS HALÎL NÛRÎ NİN MATLA U N-NÛR ADLI TELHÎS TERCÜMESİ Yüksek Lisans Tezi Murat Aytekin Tez Danışmanı Prof.

Detaylı

ALİ EKREM (BOLAYIR) İN TÂRÎH-İ EDEBİYYÂT-I OSMÂNİYYE ADLI ESERİNİN YÖNTEMİ BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLİŞİ

ALİ EKREM (BOLAYIR) İN TÂRÎH-İ EDEBİYYÂT-I OSMÂNİYYE ADLI ESERİNİN YÖNTEMİ BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLİŞİ Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türkoloji Dergisi 17, 1 (2010) 39-44 ALİ EKREM (BOLAYIR) İN TÂRÎH-İ EDEBİYYÂT-I OSMÂNİYYE ADLI ESERİNİN YÖNTEMİ BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLİŞİ Nurullah

Detaylı

HİKMET YURDU Düşünce Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi

HİKMET YURDU Düşünce Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi HİKMET YURDU Düşünce Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi ISSN: 1308-6944 www.hikmetyurdu.com Hikmet Yurdu, Yıl: 2, S.3 (Ocak-Haziran 2009), ss. 427-431 Kitap Tanıtımı Samsûnîzâde (ö. 998) ve Hâşiye

Detaylı

Doktora Öğrencisi, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. 1

Doktora Öğrencisi, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. 1 Cilt: 10 Sayı: 52 Volume: 10 Issue: 52 Ekim 2017 October 2017 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 Doi Number: http://dx.doi.org/10.17719/jisr.2017.1891 MECĀZ (İSTİʿĀRE-MECĀZ-I MÜRSEL) KONUSUNUN

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

OSMANLI MEDRESELERİ. Tapu ve evkaf kayıtlarına göre orta ve yüksek öğretim yapan medrese sayısı binden fazlaydı.

OSMANLI MEDRESELERİ. Tapu ve evkaf kayıtlarına göre orta ve yüksek öğretim yapan medrese sayısı binden fazlaydı. B130214028 Nil ÜSTER OSMANLI MEDRESELERİ Medrese, Müslüman ülkelerinde orta ve yüksek öğretimin yapıldığı eğitim kurumlarının genel adıdır. Medrese kelimesi Arapça ders kökünden gelir. Medreselerde ders

Detaylı

YALOVA ÜNİVERSİTESİ - SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

YALOVA ÜNİVERSİTESİ - SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI FİNAL SINAVI TAKVİMİ TARİH SAAT DERSİN ADI SALON ÖĞRETİM ÜYESİ Mukayeseli Adab ve Erkanı Prof. Dr. Tahir YAREN Kıraat Farklılıklarının Manaya Etkisi Aşere,Takrib,Tayyibe

Detaylı

İSMAİL DURMUŞ PROFESÖR

İSMAİL DURMUŞ PROFESÖR İSMAİL DURMUŞ PROFESÖR ÖZGEÇMİŞ YÜKSEKÖĞRETİM KURULU 26.05.2014 Adres : İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi İcadiye-Bağlarbaşı Caddesi, No: 40 34662 Üsküdar/İstanbul Telefon E-posta : : 2164740860-1226 Doğum

Detaylı

Takdim. 1 Hüseyin Atay, Osmanlılar da Yüksek Din Eğitimi, İstanbul: Dergâh Yay., 1983, s. 36.

Takdim. 1 Hüseyin Atay, Osmanlılar da Yüksek Din Eğitimi, İstanbul: Dergâh Yay., 1983, s. 36. Takdim Bir ilmin geçmişini bilmek, Müspet ilimlerde bile belki daha yakın bir tarihe inmeye lüzum gösterdiği halde, mânevî (beşerî) ilimlerde tarihin derinliklerine kadar inmeye ihtiyaç gösterir. 1 İnsanoğlunun

Detaylı

İçindekiler TAKDİM 5

İçindekiler TAKDİM 5 İçindekiler TAKDİM 5 1 ARAP SÖZLÜK BİLİMİ VE SÖZLÜK ÇALIŞMALARI 23 Soner Gündüzöz Giriş: Arap Sözlükçülüğünün Kavramsal Boyutu 23 Mu cem ve Kāmus Kelimelerinin Tanımı 23 I. Arap Sözlükçülüğüne İlişkin

Detaylı

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19 Önsöz Kur an tefsirleri üzerine yapılan araştırmalar bir hayli zenginleşmesine karşın, yüzlerce örneğiyle sekiz-dokuz asırlık bir gelenek olan tefsir hâşiyeciliği, çok az incelenmiştir. Tefsir hâşiye literatürü;

Detaylı

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ Çukurova University Journal of Faculty of Divinity Cilt 14 Sayı 2 Temmuz-Aralık 2014 T. C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ 2014 (14/2)

Detaylı

DÜZENLEYEN KURULUŞLAR DİYARBAKIR VALİLİĞİ DİCLE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ BAŞKANLIĞI ONUR KURULU

DÜZENLEYEN KURULUŞLAR DİYARBAKIR VALİLİĞİ DİCLE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ BAŞKANLIĞI ONUR KURULU İLETİŞİM Tel: 0412 2411000 Dahili 8247-8260-8245 Web: http://www.dicle.edu.tr/turk-dili-veedebiyati-bolumu-suleyman-nazif-ve-saidpasa-sempozyumu e- posta: snazifsempozyumu@dicle.edu.tr SEMPOZYUM KURULLARI

Detaylı

Makbul Re y Tefsirinin Yöneldiği Farklı Alanlar. The Different Fields Twords That The Commentary By Judgement Has Gone

Makbul Re y Tefsirinin Yöneldiği Farklı Alanlar. The Different Fields Twords That The Commentary By Judgement Has Gone Ahmet ALABALIK *1 Özet Bilindiği üzere re y tefsiri makbul ve merdut olmak üzere iki kısma ayrılır. Bu makalede makbul olan re y tefsirlerindeki farklı yönelişleri ele aldık. Nitekim re y tefsiri denildiğinde

Detaylı

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research البحوث االسالمية

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research البحوث االسالمية Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI Journal of Islamic Research البحوث االسالمية Yıl 3 Sayı 1 Mayıs 2010 .. / Özet: Hadislerin anlaşılmasında aklın putlaştırılması Batıyla geniş bir etkileşim

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır. 4.MEKTUP MEVZUU : a) Mübarek ramazan ayının faziletleri. b) Hakikat-ı Muhammediye'nin (kabiliyet-i ulâ) beyanı.. Ona ve âline salât, selâm ve saygılar.. c) Kutbiyet makamı, ferdiyet mertebesi.. NOT : İMAM-I

Detaylı

A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı 34 Erzurum 2007-63-

A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı 34 Erzurum 2007-63- A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı 34 Erzurum 2007-63- HARF İNKILABINDAN ÖNCE NEŞREDİLMİŞ TÜRKÇE İNŞA, KİTABET ve MÜNŞEAT KİTAPLARI The Books Of The Belles Lettres [İnşâ], The Literary

Detaylı

Tefsir, Te vil, Terceme ve Meal Kelimelerinin Anlamı:

Tefsir, Te vil, Terceme ve Meal Kelimelerinin Anlamı: Tefsir, Te vil, Terceme ve Meal Kelimelerinin Anlamı: 1) Tefsir: Tefsir kelimesi Fesera veya taklib tarikiyle Sefera köklerinden gelmektedir. Tef il babından olan tefsir kelimesinin bu iki kökten de türemiş

Detaylı

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok Question Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok kez karşılaşmaktayız, bu iki kavramdan maksat nedir? Answer: Kuran müfessirleri ayet ve rivayetlere

Detaylı

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ a. 14.Yüzyıl Orta Asya Sahası Türk Edebiyatı ( Harezm Sahası ve Kıpçak Sahası ) b. 14.Yüzyılda Doğu Türkçesi ile Yazılmış Yazarı Bilinmeyen Eserler c.

Detaylı

Dil olgusu :DEĞİŞMEYENLER Dil dışı olgu : DEĞİŞENLER ARABA. Aynı değişimi soyut olarak şöyle formülleştirebiliriz:

Dil olgusu :DEĞİŞMEYENLER Dil dışı olgu : DEĞİŞENLER ARABA. Aynı değişimi soyut olarak şöyle formülleştirebiliriz: A N L A M D E Ğ İ Ş M E L E R İ Bu yazıda yeni şeyler bulacağınızı düşünüyoruz! Prof. Dr. Rıza Filizok Anlam bilimci G. Stern, kelimelerdeki anlam değişmelerini sebeplerine ve görevlerine göre şöyle snıflandırır:

Detaylı

ÖZ GEÇMİŞ. Çalıştığı Kurum : Giresun Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğrenim Durumu : Doktora

ÖZ GEÇMİŞ. Çalıştığı Kurum : Giresun Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğrenim Durumu : Doktora ÖZ GEÇMİŞ A. KİŞİSEL BİLGİLER: Adı Soyadı : Hamza KOÇ Doğum Tarihi : 19.09.1983 Doğum Yeri : Akçaabat-TRABZON Çalıştığı Kurum : Giresun Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

Detaylı

Ebû Dâvûd un Sünen i (Kaynakları ve Tasnif Metodu) Mehmet Dinçoğlu

Ebû Dâvûd un Sünen i (Kaynakları ve Tasnif Metodu) Mehmet Dinçoğlu Ebû Dâvûd un Sünen i (Kaynakları ve Tasnif Metodu) Mehmet Dinçoğlu Cilt/Volume: II Sayı/Number: 1 Yıl/Year 2016 Meridyen Derneği hadisvesiyer.info Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları 2012, 472 sayfa.

Detaylı

SELANİK KALE SURLARININ YIKILMASI

SELANİK KALE SURLARININ YIKILMASI SELANİK KALE SURLARININ YIKILMASI BAKİ SARISAKAL SELANİK KALE SURLARININ YIKILMASI Mümeyyiz 1 Kasım 1869 İzmir de Neşrolunan Empirasyon Gazetesinin Selanik ten Aldığı Tahriratın Sureti mütercimesidir:

Detaylı

Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi II (2002), Sayı: 4 97

Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi II (2002), Sayı: 4 97 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi II (2002), Sayı: 4 97 BELÂGATIN SİSTEMATİZE EDİLMESİNDE ES-SEKKÂKÎ VE EL-KAZVÎNÎ NİN ROLÜ Dr. M. Akif ÖZDOĞAN Sütçü İmam Ünv. İlahiyat Fakültesi Belâgat ilminin,

Detaylı

HARRAN ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ MAKALE YAZIM KILAVUZU 1

HARRAN ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ MAKALE YAZIM KILAVUZU 1 HARRAN ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ MAKALE YAZIM KILAVUZU 1 Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, yılda iki kez yayınlanan ulusal hakemli bir dergidir. Dergi, Ulakbim TR Dizin de taranmak

Detaylı

Asr-ı Saadette İçtihat

Asr-ı Saadette İçtihat Mehmedkirkinci.com Asr-ı Saadette İçtihat Sual: Hazret-i Peygamber zamanında içtihat yapılmış mıdır? Her güzel şey, her hayır Nebi ler eliyle meydana geldiği gibi, küllî bir hayır olan içtihadı da ilk

Detaylı

YRD. DOÇ. DR. ABDÜLKERİM GÜLHAN 0266 6121000/4508. agulhan@balikesir.edu.tr

YRD. DOÇ. DR. ABDÜLKERİM GÜLHAN 0266 6121000/4508. agulhan@balikesir.edu.tr YRD. DOÇ. DR. ABDÜLKERİM GÜLHAN ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı Abdülkerim Gülhan İletişim Bilgileri Adres Balıkesir Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Çağış Yerleşkesi Balıkesir Telefon Mail 0266 6121000/4508 agulhan@balikesir.edu.tr

Detaylı

Mantıkî ve Bir Hezliyyesi. Tâhirü l-mevlevî (Olgun) [Metin-Şerh] Hazırlayan Abdulmuttalip İpek

Mantıkî ve Bir Hezliyyesi. Tâhirü l-mevlevî (Olgun) [Metin-Şerh] Hazırlayan Abdulmuttalip İpek Mantıkî ve Bir Hezliyyesi [Metin-Şerh] Tâhirü l-mevlevî (Olgun) Hazırlayan Abdulmuttalip İpek Kapak Minyatürü Minyatür ve Gravürlerle Osmanlı İmparatorluğu, Tarihi Araştırmalar Vakıf İşletmesi, İstanbul

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İslam Tarihi Kaynakları I Ders No : 80020030 : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 0 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

Burada mecazın, alimlerin elinden cahillerin eline geçmesi durumunda nasıl hakikate dönüştüğüne ve hurafelere kapı açtığına işaret olunuyor.

Burada mecazın, alimlerin elinden cahillerin eline geçmesi durumunda nasıl hakikate dönüştüğüne ve hurafelere kapı açtığına işaret olunuyor. Sorularlarisale.com "İki kavs-ı mevhûme tinnîneyn yad edilmiş, hayalî bir teşbihle isim müsemmâ olmuş. Tinnîn ise yılandır." Defalarca okudum, ama çözemedim; bunun şeklini çizerek anlatabilir misiniz?

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: Prof. Dr. MEHMET MESUT ERGİN Doğum Tarihi: 17 MART 1966 Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Gazi Eğitim Fakültesi / Yabancı Diller

Detaylı

ARAP EDEBİYATINDA MANA İLE İLGİLİ GÜZEL SÖZ SANATLARI ELOQUENCE RELATED TO MEANING IN THE ARABIC LITERATURE

ARAP EDEBİYATINDA MANA İLE İLGİLİ GÜZEL SÖZ SANATLARI ELOQUENCE RELATED TO MEANING IN THE ARABIC LITERATURE ARAP EDEBİYATINDA MANA İLE İLGİLİ GÜZEL SÖZ SANATLARI ARAP EDEBİYATINDA MANA İLE İLGİLİ GÜZEL SÖZ SANATLARI ELOQUENCE RELATED TO MEANING IN THE ARABIC LITERATURE YAȘAR SERACETTİN BAYTAR DR. DİB., DİN İȘLERİ

Detaylı

ANLAMIN OLUŞMASINDA ZAMANIN ETKİSİ -MUHAMMED FEYTUR İNİN NAR Fİ RAMAD İL- EŞYA İSİMLİ DİVANINA ELEŞTİREL BİR YAKLAŞIM-

ANLAMIN OLUŞMASINDA ZAMANIN ETKİSİ -MUHAMMED FEYTUR İNİN NAR Fİ RAMAD İL- EŞYA İSİMLİ DİVANINA ELEŞTİREL BİR YAKLAŞIM- ANLAMIN OLUŞMASINDA ZAMANIN ETKİSİ -MUHAMMED FEYTUR İNİN NAR Fİ RAMAD İL- EŞYA İSİMLİ DİVANINA ELEŞTİREL BİR YAKLAŞIM- ( ) 1 ( ) ) : ( ) ( - : Anlamın Oluşmasında Zamanın Etkisi Muhammed Feytur inin Nar

Detaylı

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 BAKİ SARISAKAL SELANİK Selanik 26 Mayıs: Selanik Limanında Padişahın Gelişini Bekleyen Selanik Valisi İbrahim Bey ve Hükümet Erkânı Selanik Limanında Padişahı Bekleyen

Detaylı

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ BAHAR YARIYILI OKUTULACAK MATERYAL LİSTESİ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ BAHAR YARIYILI OKUTULACAK MATERYAL LİSTESİ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2018-2019 BAHAR YARIYILI OKUTULACAK MATERYAL LİSTESİ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ Öğretim Bilim Okutacağı Ders ve Derste Takip Edilecek Materyaller Ali KAYA Hadis

Detaylı

İstanbul Üniversitesi. İstanbul Üniversitesi. Marmara Üniversitesi. Yrd. Doç. Yeni Türk Dili Bartın Üniversitesi 2011

İstanbul Üniversitesi. İstanbul Üniversitesi. Marmara Üniversitesi. Yrd. Doç. Yeni Türk Dili Bartın Üniversitesi 2011 1. Adı Soyadı: NEVNİHAL BAYAR 2. Doğum Tarihi: 27. 02. 1970 3. Unvanı: Yrd. Doç. 4. Öğrenim Durumu: Doktora Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı İstanbul Üniversitesi 1991 Y. Lisans

Detaylı

1. BÖLÜM SAHİH FİİLLER MAZİ FİİL Fiili Mazi iki kısımdır: a) Mazi Malum b) Mazi Meçhul MAZİ MALUM: Mazi malum üç şekil üzere bulunur: gibi. آ ت ب gelir. kalıbında ف ع ل 1) gibi. ع ل م gelir. kalıbında

Detaylı

İnci Hoca TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM

İnci Hoca TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM ÖZELLİKLERİ İlk özel gazete Tercüman-ı Ahval ile başlar. Toplum için sanat anlayışı benimsenmiştir. Halkı aydınlatma amacıyla eser verildiği için

Detaylı

Bir Ders Kitabının Teşekkülü *

Bir Ders Kitabının Teşekkülü * M.Ü. İlâhiyat Fakültesi Dergisi 43 (2012/2), 321-336 Bir Ders Kitabının Teşekkülü * William SMYTH Çev. Abdullah YILDIRIM ** İslam âlimlerinin on üçüncü ve on dokuzuncu asırlar arasındaki çalışmalarını

Detaylı

UYGULAMALARI HASAN UÇAR * Ondokuz May s Üniversitesi lahiyat Fakültesi Dergisi, 2013, say : 35, ss. 171 187. OMÜ FD 171

UYGULAMALARI HASAN UÇAR * Ondokuz May s Üniversitesi lahiyat Fakültesi Dergisi, 2013, say : 35, ss. 171 187. OMÜ FD 171 ARAPDLBELÂGATINDAELKAVLUB L MÛCBVEKUR ÂNIKERÎM DEK UYGULAMALARI HASANUÇAR * i * Yrd.Doç.Dr.,AksarayÜnv.slamilimlerFak.[hasanucar@aksaray.edu.tr] OndokuzMaysÜniversitesi lahiyatfakültesidergisi, 2013,say:35,ss.171187.

Detaylı

İsmi Tafdil. Alimde olan hilimden (yumuşaklıktan) daha güzel bir hilm hiçbir kimsede olmamıştır. Bu misalde ل الك ح lafzı, ismi tafdil olan

İsmi Tafdil. Alimde olan hilimden (yumuşaklıktan) daha güzel bir hilm hiçbir kimsede olmamıştır. Bu misalde ل الك ح lafzı, ismi tafdil olan İsmi Tafdil Alimde olan hilimden (yumuşaklıktan) daha güzel bir hilm hiçbir kimsede olmamıştır. Ben hiçbir adam görmedim ki, onun gözünde olan kuhlin güzelliği, Zeydin gözünde olan kuhlin güzelliği gibi

Detaylı

Giriş Geleneksel Türk Sanat Müziğinde her makam belli bir perdede tasarlanmış, adlandırılmış ve başka perdelere göçürülmesine de

Giriş Geleneksel Türk Sanat Müziğinde her makam belli bir perdede tasarlanmış, adlandırılmış ve başka perdelere göçürülmesine de C.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi XII/2-2008, 261-267 Saz Ve Söz Dergisinde Yayınlanan İsmail Hakkı Bey in Kur a Marşı Ve Nevâ da Rast Makamı Erol BAŞARA Özet Bu çalışmada, Osmanlıca yazılmış Saz ve Söz

Detaylı

ÖZ GEÇMİŞ II. Akademik ve Mesleki Geçmiş

ÖZ GEÇMİŞ II. Akademik ve Mesleki Geçmiş ÖZ GEÇMİŞ I. Adı Soyadı (Unvanı) Mustafa ARSLAN (Yrd.Doç.Dr.) Doktora: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007. E-posta: (kurum/özel) marslan@ybu.edu.tr; musarslan19@gmail.com Web sayfası

Detaylı

Tahsin Görgün-Yayınlar ve Çalışmalar 1. Tahsin Görgün (Kısa Özgeçmiş)

Tahsin Görgün-Yayınlar ve Çalışmalar 1. Tahsin Görgün (Kısa Özgeçmiş) Tahsin Görgün-Yayınlar ve Çalışmalar 1 Tahsin Görgün (Kısa Özgeçmiş) 1961 yılında Sivas ta doğdu. Sivas İmam-Hatip Lisesini bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi nde lisans eğitimi yaptı

Detaylı