FELSEFE VE T ARIH1. Ner.mi Uygur. "Felsefe tarihi" yalmz filozoflann degil, meslekten olm1yan

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "FELSEFE VE T ARIH1. Ner.mi Uygur. "Felsefe tarihi" yalmz filozoflann degil, meslekten olm1yan"

Transkript

1 '. FELSEFE VE T ARIH1 Ner.mi Uygur I I I "Felsefe tarihi" yalmz filozoflann degil, meslekten olm1yan pek~ok okur-yazann da ~e~itli baglamlar ~er~evesinde kulland1g1. sozlerden biridir. "Tarih" kavrammm yerald1g1 baz1.deyimler gibi "felsefe tarihi" sozii de, hi~ ~iiphe yok ki, ~ok anlamh bir bile~imclir. Bu bile~imin belirdigi anlamlar iki noktada yogunla~1r. Felsefe tarihi deyince : ya, belli bir felsefe 'bugununden' onceki felsefe f.alz5malarz; ya da, bu r.alz5malar iizerinde yapzlmz5 olan f.a Boylece, ilk anlamcla, felsefenin biny1llan a~an lz5malar anla~1hr. zengin bir tarihi oldugu apa~1ktir. Obtir anlamda da, zaman bakunmdan daha sonra ba~lamakla birlikte, zenginligi ilki kadar goze c;arpan saylslz ~ah~malar gosterebiliriz. ilk anlamdaki felsefe tarihinin kuruculan filozoflardzr. ikinci anlamdaki felsefe tarihi, f elsefe tarihf.ilerinin eseridir. Bundan felsefe tarih~ileri filozoflardan sonra gelen, varhk~a onlara bagh olan, gorevlerini ancak filozoflann yapt1klan 1~zerinde ba~arabilen kimselerdir. II Felsefe tarih~isi - ad1 tizerinde - bir tarih yazandir; felsefenin tarihini yazar; ba~konusu olan felsefeyi bir tarih~i olarak i~ler. Biitiin obtir tarihbilimi kollarmda oldugu gibi, bu i~leyi ~in amac1, felsefeyi, felsefe tarihi biliminde yeniden kur.maktzr. F elsefe tarih~isi, tarih~iligi ozellikle belirtildiginde, felsefeyi tarih~i goziyle aydmlatir, felsefeye tarih bilinci kazand1nr. Bu, fel- / l

2 4 sefe tar~h<;;ilerinin ba~ans1chr. "Felsefe" diye biqey varolmasayd1, felsefemn tarih<;;ileri ohmyacakti. Gelgelelim, felsefe tarih<;;ileri oli;nasayd1, felsefe, tarih-bilincine nas1l eri~irdi?. Tarih-b linc, insan clinden <;;1km 1 ~ olan ge<;:mi~teki bir yap1l1 anlamada kendini gosterir. Bu bakimdan felsefe tarih<;;isinin gorevi : insan tarihinin belli bir kesitini, felsefeyi, ozel bir bilin<;;le yogurn:ak, fe~sefeyi anlamak, bu anlayi~la felsefenin tarihini 'ger <;;~~le~tirmektir'. Bu bilincin clokunmad1g1 bir felsefe ne de olsa bilmrneyen bir felsefedir. Nitekim, genel olarak felsefe ki..htiiri..i eclinmek isteyenler <;;ok kez felsefe tarih<;;ilerinin k1lavuzluguna ba~vururlar. Felsefeye egilmi~ olan bir tarih<;;i, meslegi geregi, felsefenin ge<;;mi~teki ger<;;egini, bir kism1yla da olsa, bi..iti..in aynnt1- lanyla gi..in i~1gma <;:1karmay1 dener. Hele felsefeye yeni ba~layanlar i<;;in bir bakima (tabii bir bak1ma~ felsefe tarih<;;ilerinden daha iyi bir yard1mc1 tasarlanamaz. Tarih<;;i, ge<;;mi~i merak eden kimsedir. Ge<;:mi~ rneraki tarih <;;ide diipecliiz bir cluygu olmaktan <;;1km1~, ya~ay1p eylemeye yon veren bir tutku olmu~, b.ir ge<;;mi~ kayg1sma donii~mii~tii~. <?'~<;: mi~i eksiksiz ogrenme, ko~e-bucag1111 titizce ara~tirma tanh<;;mm i~iclir. Ge<;;mi~e boylesine bir ilgi tarih bilincinin clayanag1chr. i~te, bir tarih<;;i olarak felsefe tarih<;;.isi de, felsefenin ge<;;mi~ine ozel bir ilg.iyle baghdir. Ge<;;mi~teki felsefeye anlay1~ ve kayg1, geregi gibi sevgi ve s?-ygiyla yakla~1r. Boylece, ger<;;ekligini bozmadan g~<;; mi~teki felsefeyi anlay1p anlatan bir tarih<;;i, hem merakm1 dmclirmi~ hem de oclevini yerine getirmi~ olur. Bi..itiin gii<;;liik de buradacl1r. Felsefenin ge<;;mi~ini anlamak i<;;in ne yapmak gerekir? Yap1lacak ~ey, ~i..iphe yok ki, ge<;;mi~teki felsefe)1i bulup ortaya <;;1karmak, bu felsefenin kurulu~unu a<;;1k kilmak, zamandaki gidi~ini belirtmektir. Bu ama<;;la heqeyden once ge<;;mi~teki felsefe belgelerini aray1p gi..in i~1gma <;;1karmak zoru varcl1r. Felsefenin tarih belgeleri, ''kaynaklan" ise felsefe yanlandir. Ancak, degi~ik kihklarclaki, dolay1siyle de <;;e~itli ba~hkta~i bu yaz1lar, baz1 tarih donemleri (ozellikle kitap bas1p yayma tekniginden onceki ve bu teknigin epeyce gericleki donemleri) bir yana, ya zaten ortadadir ya da bunlara eri~mek hi<;;bir gii<;;liik <;;1karmaz. Ama, as1l eri~ilmek istenen,,yaz1 olarak ge<;;mi~teki felsefe yaz1lan degil, bu yaz1larda clile gelen, bu yaz1larda d1~la~an felsefeclir. Felsefe tarih<;;isinin ilk planda inceliyecegi de budur; <:;l.inkii, felsefe tarih<;;isi i<;;in tarih_ olay1 felsefenin kendisidir. Her

3 tarihc;;:i gibi, felsefe tarihc;;:isinin de konusuna giren olaylan, ba~lang1c;;:lariyle belirlemek; obiir tarih olaylanndan aynhklanm, onlara ola n baghhklanm gostermek; c;;:e~itli felsefe olaylan, yani tektek felsefeler arasmdaki karma~1k ili~kileri yakalamak; bir felsefe olay1111 belliba~h k1vnmlariyle yeniden c;;:izmek; c;;:ok kez bu kivnmlan claha da belli etmek isine ozenle sanmlas1 kadar tabii bir ' ~ey yoktur. Yalmz, sirf tarihc;;:e ilgi ve ozenin, salt gec;;:mi~i anlama dilegi ve i::izleminin, tek ba~ma tarih-bilincinin, felsefe olaylanm varhklan bakimmdan, yani felsefe olay1 olarak anlamaya: yetmiyecegi besbelliclir. Gec;;:mi~teki bir olay obegini ba~lang1ci, ay1nc1 ozellig i ve biricik geli~mesi ile tamy1p tamtmak ic;;:in, o olaym objektiv yap1sma apk bir organla clonat1lm1~ olmak gerekir. Yoksa tarihc;;:i, tarihini yazrnay1 diledigi olaylara varamaz. S1ks1k bunlarm dolaymda oyalamr; vard1g1 olsa bile ic;;:ini goremez bunlann. Felsefe tarihc;;:isinde felsefe tarihini yazmay1 saghyan organ, felsefe anlayz.jiclzr. Felsefe ic;;:in anlay1~1 olmayan gec;;:mi~teki felsefeyi goremez; gorse bile c;;:arp1k goriir; bu ise olaylara hakk1111 vermemek ol.ur; tarihc:,:i ic;;:in de bundan daha aci bir ba~ans1zhk olmasa gerek. Boyle bir anlay1~m gerekliligi, felsefenin gec;;:mi~ine duyulan ilcride kokle~rni~tir : bu ilginin tam da felsefeye olan bag1, genel olarak insan diinyasmm gec;;:mi~ini ille eksiksiz bir tarih tablosunda sunrnak dileginden ileri gelmez yalmz. Sirf bir tarih meraki, g'ec;;:mi~teki felsefe iizerinde uzun uzad1ya bir durmay1 gerektirmiyebilir. Nitekim insanhgm gec;;:'mi~ini genel olarak anlatan tarih kitaplannda (bir yer aynlm1~sa) felsefeye aynlan yerin pek gi.idiik kald1g1m hep biliriz. Felsefe tarih<,:isinin (ger<,:ekten bir felsefe tarihc;;:isi ise) felsdenin diiniine duydugu ilgi dogrudan dogruya felsefeden otiirii, felsefe i<,:in, felsefeye olan ilgidir. Felsefe tarihc;;:isinin dikkati, felsefenin gec:,:mi~inde degil, ge<,:mi~teki f else! ede yogunla~ir. F elsefe tarihc;;:isi ge<,:mi~e degil. felsefeye. <,:evrilmi~ Li r. Bumm cla ko~ulu felsefe anlay1~1chr. Anlay1~ ile ilgi burada birbirinden aynlmaz. Gec:,:mi~teki felsefeyi anlamak i<,:in, bu felsefeyle felsefe olarak ilgilenmek; bu felsefeyi yeniden di.i~i.inmek; bu felsefeyi di.ipedi.iz bir tarihc;;:i olarak degil, filoiof olarak aplannk, felsefe tarihc;;:isinin benimseyecegi kac;;:1111lmaz bir tutumclur. Tarihcilik ercle11ii yanzncla, felsefe tarihr;isinin felsefe ile donal1.l.mz5 olmasz kaclar tabii bir5ey yoktur. Bu bir kuralm istisnas1z gec:,:tigini ac:,:1ga vurur : her varhk alammn tarihc:,:isi o varhk

4 6 alanmm yabanclsl olmamahdir. Ters durumda, soziimona tarih <;inin "tarih" ad1 altmda birtak1m karmakan~1k toplamalarla, yersiz _ugra~malarla ve ipsiz saps1z uyduruklarla, fiction'larla v_a~it. ge<;ireceginden ~iiphe edilemez. Ornek olarak, Bat1 Felsefesmrn ba~lang1<;larm1 ortaya <;1karmak isteyen, ama felsefeden hi<; anlam1yan bir tarih<;i dii~iinelim. Boyle biri neyin felsefe oldugunu neyi1:.olmachgm1 bilmediginden, genel olarak, tari~ ~uygusu ne denlt mcelmi~ olursa olsun, felsefenin ba~lang1<; tanh1m yazam1- yacaktir. <;unkii, felsefeyi ba~lang1<;lan ile duyumlayacagi org~ndan, felsefeden yoksundur. Neyin felsefeye girdiginden, ne ile, nas1l, neden felsefe yap1ld1gmdan haberi olmayan (ya da yanh~ ~ab:ri olan) bir ar~t1ncmm felsefeyi ara~tirmas1, olsa olsa venms1z birtakim raslant1larda dag1hp kahr, daha oteye ge<;e~ez. Ba~lang1<; tarih<;iliginin hemen hemen her ara~tirma bolgesmde dogru kayuak bulma, eksik verileri 'biitiinleme' gibi ozel gii<;liikle.:le ~~r~1la~t1gmdan bu ornegin genel olam yans1tmad1g1.. ~ii~~n~leb1l~r.. Ancak, ba~lang1<;lardan <;ok sonraki bir felsefe_ donem1- nin t~nhmi aydmlatmak i<;in de, o donemdeki felsefey1_ b_ulmak gerek1r. 0 donemin a<;1k oldugu soylenen herhang1~:n.r fe! sefe yap1tmdaki felsefesinin, olanca a<;1khgiyle goriilmek _1<;m, bir anlay~n1. bekledigi meydan~a. (Resimden anlam1yan bir Louvre tunst1, biitiin iyi istemine ragmen, kaq1smda duran Leonardonun Mona Lisa'sm1 - ressam goziyle - goremiyecekt~r.j -. Anc~~ felsefeden yeti~mi~ olan bir tarih<;i felsefenin tanh1m yazab1hr. III Felsefe kendi kendini belirler. Bu, "felsefe tarihi" soziini.in her iki anlam1 i<;in de dogrudur. Biryandan, felsefenin tarihini me~d~na getiren ge<;mi~teki belli bir bugiiniin (ya da bugiinlerin) venm1 tektek felsefe yap1tlanmn tiimiidiir; oteyandan da, bu yapitla~m ge<;mi~teki felsefe olarak i~lenebilmesi i<;in, bunlara felsef~ ile yakla~mak gerekir. Hangi anlam1yla ahmrsa almsm felsefenin tarihinde ag!t basan felsefedir. Buna gore ~imdi sormaya itelendigimiz soru ~u : As1l i~i fels~fed: toplaban felsefe tarih<;isinin, tarih<;ilik odevini yerine getireb~lmesi i<;in, nasil bir felsefe anlay1~1 olmahdir? Ba~ka turli.i dend1kte : felsefe tarih<;isi felsefeden ne anlamahdir ki, felsefe- I

5 7 nin tarihini dogru olarak yazabilsin? Bu sorunun cevab1, ilk baki~ta, kolaym1~ gibi gelir bize. Felsefe ne ise, felsefe tarihi;:isinin felsefeden onu anlamas1 gerekecegi apai;:1ktir. Felsefe tarih<,:isi.tabii ki felsdenin ne ile ugra~tigm1, bu ugra~1s1111 nas1l yiiriittugiinii bilecektir. Ne var ki felsefenin ugra~1s1 iizerinde kesin bir karardan, bu ugra~1 ile ilgili genelg ei;:er bir belirlenimden yoksunuz. Eskiden beri felsefe iizerinde i;:e~itli anlay1~lar siiregelmi~tir. Felsefenin ne oldugu hep tart1~ma konusudur. Boylece, felsefeyi degi~ik yonden anlayan tarihi;:ilerin, ger<,:ekteki degi~mez ge<,:mi~ine ragmen, felsefenin konusu ve gorevi iizerinde i;:e~itli anlay1~lar uyannca, birbirinden ba~ka, yerine gore birbiriyle bagda~am1yan felsefe tarihleri yazacaklan, bundan kai;:111m1yacaklan meydanda ~iinkii tarih<,:i felsefeden neyi anhyorsa ge<,:mi~te ona yonelecek, onu gorecek, felsefe diye onu gosterecektir. Ornegin, felsefeyi diinya-gor ii~lerinin yap1mevi diye anhyan bir tarih<,:i, biitiin ogrenme gikiinii d unyadaki yonelmelerimizi belirtip giiden birtakim 09; retilerde tophyacaktir. Felsefenin ba~odevini din inan<,:lanm akla vurmalarla saglamla~tirmada goren bir felsefe tarih<,:isi ise, ara~tirmalanm dii~i.i.mne ge<,:mi~inin salt inani;:lar kesitinde toplayacaktir. Ba~ka bir tarili<,:i de, felsefeyi, tektek uzmanca bilimlerin kurulmasma yolai;:an bir aray1p yoklama, bir hazirhk alam diye bellediyse, felsefenin cliiniine yalmz bu ai;:1clan egilecektir. Ge<;mi~in donernlere gore belirlenmesi, ki~ilere verilen onem, belliba~h problemlerin objektiv bag1 ve <,:6ziim geli~rnesi... - hep tarih<;inin kilavuz felsefe anlay1~1 ile bii;:im kazamr. Boylece felsefe ile ilgili ayn ayn anlay1~ ternellerinden kalkarak kurulan felsefe tarihleri, her kez felsefenin diiniinii ayn bir tabloda yansltacakt1r. Acaba hangi felsefe anlay1~1 felsefenin yap1sma uygundur? Ya da : hangi anlay1~ en clogru felsefe anlay1~1dir? Bu soruyla hesapla~1p saglarn bir sonuca varmarn1~ olan birinden sozi.i.n anlam1- m bo~a <;1karm1yan bir felsefe tarihi kaleme almas1 beklenemez. Gelgelelim, bu soruyla hesapla~rnak ba~hba~ma bir <,:abay1 gerektirir. Bu <,:abay1 esirgeyen, olsa olsa, ba~ka bir <,:abanm varhgma s1gmacak, hazir bir anlay1~1 benimsemekle yetinecektir. Bovlesine bir anlay1~ ise, uygulamay1 bildigimiz, ama nas1l elde edildiginden haberimiz olm1yan bir formi.i.hi and1nr. Giivenilir bir i~ yapamay1z bu' anlay1~la. Her <,:abayla ilgili en dogru anlay1~, o <,:abay1 i~ba~mda ger<,:ekle~tirrnede elde edilir. SaylSlz <,:ah~ma bolgesinde oldugu gibi felsefede de felsefenin ne oldugunu anlamak i<,:in, baz1 ~eyler yapmak gerekir. Ger<,:ekte felsefe yaprnayamn, I \

6 8 felsefecleki giic;;liiklerin yenilmesine dogruclan clogru.ya. kat1lmayanlann felsefeyi tam olarak anlamas1 olur ~ey deg1ldir. Felsefeclen ancak filozof anlar; c;;iinkii 0 felsefe yapar; en dogru felsefe anlay1~1 filozofun felsefeyle ugra~mada saglad1g1 anlay1~tir.. Kac;;m1lmaz sopucu ~oyle belirtebiliriz : Oclevini hakk.1yle yenne getirmesi ic;;in felsefe tarihc;;isinin filozof olmas1 gerekir. F1lozof olmayan bir felsefe tarihc;;isi, felsefeyle kurabilecegi biit~n ba ~ k.a ilgilere (ornegin heveslilere ozgii felsefe okumalarm~, b~yog1?~ f1k, bibliyografik kihkirk yarmalara) ragmen, felsefenm i~ley1 ~ 1 i.izerincle, - bu i ~leyi~e kat1lmad1gmclan -, tam bir anlay1~~ e n~ ~emiyecektir. Boyle bir anlay1~la clonat1lmaymca da, ge<;m1~tek1 felsefeyi felsefe olarak kavramay1; olanca girdi-pkt1siyle goriip? ~zden ge<;irmeyi; i<;i<;e dolanan problemler ile bunlan <;ozmek t<;m giri~ilen <;e~itli denemeleri ba~anyla incelemeyi ummamalichr kimse. Arna, bundan felsefe tarih<;isinin, birbirinclen ayn iki mesleg i oldugu, daha dogrusu olmas1 gerektigi samsma kap1lmamali y1z. <;;unkii, felsefe-tarihi yazarhg1 ile filozoflugu birbirinclen bag1ms1z hirer meslek, ba ~ka ba~ka dogrultulan olan birer eylem ~olgesi diye saymak yanh~t1r. Boyle olsayd1, felsefe tarih<;isi ile filozofun ayn bir egitim Ve ogrenimden ge<;mesi gerekecek, felsefe tarjhc;;isi filozoftan ( dolay1siyle filozof da felsefe tarihc;;isinclen) b.a~ka tiirlli yeti~ecekti. Oysa ger<;ek olan tam da ters clurumdur, filo zof f elsefe tarih r;isinin aslmcla bir tek ugra~1s1 vardir : felsefe. G.enel olarak felsefe, biiyiik ol<;iicle diindedir; felsefe hi<;bir yercle "diiniincle oldugu kadar yogun degildir. i~te felsefe tarih<;isi bu Y?~::~n.felsefenin ara~t1nc1sld1r. Bundan, filozofluga, felsefe tarih ~iligm.m yard1mc1sl ya da hazirlay1clsl goziyle bakmak, filozoflugu tanhc;;i1igin hizmetinde bir meslek diye bellemek de ger<;ekligi <;;~rp.1~ ~ansitmak olur. iiphesiz ki, her ar'a~t1nc1 gibi felsefe tar.tl1c;; 1 ~m1r: ~e i7ini kolayla~tiran, gorevini elden geldi~ince eksiksiz goreb1lmes1 i<;in yard1mci olan birtak1m ba~ka ara~tirma koll~nna, yerine gore, ba~vurmasmda ~a~1lacak biqey yoktur. NitekJ.m arkivcilik, filologluk, kiiltiir tarih<;iligi, felsefe tarih<;isinin ara~tird1g1 konuya gore degi~en bir yogunlukla kulland1g1 bilme kollanchr. Yalmz, filozoflugu bunlarla bir tulamay1z.. F~~ozoflugu (ba~ka varm1~ gibi) as1l ugra~1si i<;in bir basamak rl 1 ye goren s0ziimona bir felsefe tarih<;isi, felsefenin tarihini ya- 1 1.am1yacag;mdan, i~inde ba~anya eri~emiyecektir. Ger<;ekte pek

7 seyrek raslanm1yan bu. \e~it ba~ans1zhklar, felsefe tarih<;:isinill' as1l i ~ ini ya nh~ anlamasmdan \Ikar. As1l i~inin felsefe olmad1gm1 sanan bir felsefe tarih\isinin kaleme ald1g1 tarih, felsefeden ba~ka heqeyin tarihi olabilir. (Agirhk merkezini yitiren bir ara~t1nc1- run ne yapt1gmdan haberi yoktur.) Ancak filozof olmayan bir felsefe tarih<;:isi felsefeden uzak dii~er. Bu da, (tarih\i olarak) tarih \ iligindeki eksiklikten \Ikmaz; dogrudan dogruya (filozof olarak) fclsefeyi yanh~ anlamasma dayamr. Soziin tam anlammda bir felsde tarih<;:isi, bir bak1ma, ne kadar filozofsa o kadar tarih\idir. 9 IV Felsefe tarih\isi filozoftur. Filozofluk felsefe tarih<;:iligine ili~ kindir. Bu tarih<;:ilik, yazann filozoflugu ile ger\ekle~ebilir. Sozii e.dilen birliktelige en inand1nc1 belgelerden birini diipediiz filozofun da felsefe tarih<;:isi oldugunu giin i~1gma <;:1kard1g1m1zda elcle ederiz. Ne de olsa, filozofun filozof olarak vazge<;:emiyecegi bir felsefe tarih<;:iligi, filozoflugun felsefe tarih\isinden aynlam1yacag1111, ba~ka bir yohden, yepyeni bir aydmhkla ortaya koyacaktir. Filozof aym zamanda felsefe tarih<;:isi midir? Ba~ka tiirlii dendikte : filozofun felsefe tarih\iligiyle ne gibi bir ahp verecegi vardir? Bu soru,ya ~oyle cevap vermek istiyenlere raslanabilir : ad1 i.lzerinde, filozof, f~lsefe tarih\isi degildir. Nas1l geli~irse geli~sin, filozofun felsefe ara~tirmalan, bugiiniinde yiiriittiigii ara~tlrmalardir, felsefenin yannma dogru uzamr. Filozof gelecege bakar. Oysa, felsefe tarih<;:isi diinkii felsefeyi kovu~turur. Bunda ' filozof ile felsefe tarihc;isi iki kar~1t \ah~ma dogrultusunda etkendir. Filozof, felsefe tarih\isi degildir; olmas1 da gerekmez. ilk baki~ta sagduyuya uygun gibi gelen, mant1k\a aykin dii~meyen bu olumsuz cevabm, felsefe ger\ekligini hi\ mi hi<;: hesaba katmad1gm1 \eki nmeden soyleyebiliriz. <;;unki.i, ger\ekte, filozofun fil<?zof olarak varhg1 soziin her iki anlammda felsefe tarihine gotiiriir. iiphesiz, kendine ozgii bir ge\mi~i olmadan da bir ara~tirma yap1labilir. Her ba~layan bilim dab buna tamktir. Nitekim, ' ilk' filozoflar da felsefenin ba~lat1c1s1 olmu~lardir. Kabataslak clcndikte, kendilerinden onceki bir felsefe ge\mi~ine dayanmak!j"l.zm felsefe yapm1~larchr. Ancak, diinii (oldugu i<;:in) bilinen hir ara$tlrma kolunda <;:ah~mak, daha genel olarak bakt1kta, o ara$ttrma kolunu kokten belirler. Durum felsefede ba~ka tiirlii degil-

8 10 dir; hatta felsefe (biraz sonra belirtmeye <;ah~acag1m bunu) bir<;ok ara~tirma kollannda. ol.dugundan daha da kokten tarihine baghd1r. Filozofun felsefe tarihiyle ugra~mas1, meslegin ge<;mi~ine yonelen diipediiz bir tarih meraki ile a<;1klanamaz. Boylesine bir merak filozofun felsefe tarihc;,:isi olmas1111 gerektirmez <;i.i.nkii. Filozofun, olsa olsa felsefe tarihi kitaplannm bir okuyucusu olmas1m saghyabilir. Oysa, filozofun, felsefe tarih<;iliginden soz ederken dogrudan clogruya felsefe tariht;iligincleki etkenliginden soz edi. yorum. Arna bu, filozofun, filozof olarak, her zaman felsefe tarihi kitaplan yazmas1111 gerektirmez. Gelgelelim, bir filozofun "felsefe tarihi" ba~hg1 altmda, ya da i.i.stiinkorii bir baki~ i<;in bu ba~hga hak kazanan, yaymlar yapmam1~ olmas1 da, felsefe tarih<;iligi ile <;ok yakmdan bir bag kurmam1~ oldugunu gostermez. Birr;ok filozoflar tanznmz,> birer felsefe tarihr;isi.dir. Bir felsefe tarihi ka-. l.eme almad1g1 i<;in felsefe tarihine ilgisiz diye bili.nen filozoflarm ise, yakmdan incelendikte, felsefe yapitlan yeryer, <;ok kez de en canahc1 noktalarda felsefe tarihiyle ilgili yogun bir r;abayz a<;1ga vurur. Felsefe tarihine d1~tan bir ilginin, yani dogrudan dogruya filozoflugun birlikte getirmedigi bir ilginin, filozofun filozof olarak yapt1g1m boylesine i<;ten yoguram1yacag1 meydandad1r. Felsefe tarih<;iligi filozofluga giren bir ngra~1 olmasayd1, filozofun, uzmanhk smirlanm yay11arak <;ignememek amaciyle, 'as1l' i~ine bak1 p felsefe tarih<;iligini, meslekten felsefe tarih<;ilerine ya da felsefe tarihine hevesli filozoflara birakmas1 beklenebilirdi. Nitekirn, ba~ka ara~tirma kollanncla durum az<;ok boyledir. Ornek olarak hekimligi ele alahm. ister bilimsel ara~tirma isterse de pratik agir bassm, genel olarak bir "tarih duygusu" geli~tirmemi~se, bir hekimin hekimlik tarihine merak sarmas1, saghyacag1 meslek bilincine ragrrien, hekimin as1l i~ini, hekimligini pek beslemez. Bu cla hekimlik tarih<;iliginin dogruca hekimlige ili~kin bir ugra~r olmachgma tamkt1r. Hekimin, hekimligin bugiini.i, dolay1siyle de gelecegi i<;in, hekimlik tarihine ba~vunnas1, hekimlik <;e gerekmez, hekimligini aksaup ilerlemekten ahkoyar zaten. Hekimligin tarihini yazmak, genel olarak, ya bi m tarih<;ilerine ya da ki.ilti.ir tari.h<;ilerine di.i~en bir odevdir. Ki.'jiligi ta~1y1p clokuyan, bundan oti.i.rii ne de olsa subjektiv, oznel bir varhg1 olan b~lgiler biryana, filozofun felsefe tarihine olan bag1, objektiv, nesncl bir zorunlugun i.iriiniidiir; bu bag1 is-

9 teyen felsefenin kendisidir. Bu zorunluk, ba~arm ne olursa olsun, filozofun heqeyden once felsefe yapabilmesini olanaklz kzlar. Filozofun filozoflugu, felsefede ger\ekle~tirdikleriyle ol\iiliir. Bu g er~ekle$tirmelerin 'sine qua non', onsuz-olunamaz ko~.._1lu, filozofun, felsefe ara~tirmalanmn tam da i\ine yeti~mt:..:iidir, Filozofun da meslegini ogrenmesi kadar tabii biqey var m1dir? Bu ogrenim ise, her ara~tirrna dahnda oldugu gibi, ara~tirmamn ge~mi~inden edinilir. Yalmz bundan, felsefe tarihmin, felsefe yapmada sadece bir giri~, bir ba$lang1\, bir ara~tirma basamag1 oldugunu \lkarmamahy1z. Felsefe tarihine bu gozle bakmak, felsefe tarihine verilen onemin azhgmdan gayn, felsefe iizerindeki \arp1k bir anlay1~m i~ba~mda oldugunu a\1ga vurur. <;unkii, felsefenin tarihine olan bag1, bir meslek pedagojisinden \Ok derinlere uzamr. Birakm ki, boyle bir pedagojik gereksemenin bir\ok ugra~1 anlarmda kendini duyurmamasmdan da bellidir bu. Ornegin, antibiyotik \ag1 hek iminin kocakan ilaslan hekimligini inceliyerek yeti~mesini beklemek giihin\ olur. Arna, filozofun felsefe tarihi \ah~malanndan ogrendigi, sonradan unutsa daha da iyi yapacag1 birtak1m 'eski', dune ili~kin, 'ge\mi~' felsefeler degildir. Boyle olsayd1, felsefe tarih\iligi, filozofluk a\1smdan goriildiikte, olsa da olur olmasa da olurdu; hatti olmamas1 daha iyi olurdu. Oysa felsefenin bugiiniinde ne yapmak gerektigini bilmek isteyen; felsefenin diiniinii 'bilmek' zorundadir. Her bilimsel ara~tirma, ancak ara~t1nlacak olan ~eyin' son durumundan kalkip ilerlemekle, ara~t1nlan ~eye ili~kin daha once pek bilinmeyen yonler 'bulmakla' verimli kilmabilir. Gelgelelim felsefede ge\mi~le ilgili ola.rak bilinmesi gereken bu kadarokla kalmaz. Felsefe ta.rih\iligi sa.yesinde filozqf biryandan \ah~malarmm dogrultusunu kestirir. Onceki ba~anlan (bilmemekten otiirii) tekrarlamakla vakit ge\irmek tehlikesinden kurtulur. Diin, filozofun \abasma, ~iiphesiz ki obiir alanlarda oldugundan claha. da <;:ok, uyarma ve hiz ka.tar. Ote yandan da, felsefe tarihi filozofa, felsefenin ge\mi~i boyunca birikmi~ nice nice 'bulu$lan' a<;:ar. Bunlann_ yalmz uyart1 kaynag1 olarak degil, yeni bilgilere dogru Sl\ram~ tahtas1 olarak degil, birer 'dogru' olarak kendi ba.r;zna da. bir degeri, bir onemi vard1r. 'Dogru' ise, kestirmeden soylendikte, ne \C$itten olursa olsun bir goriini.imii, yap1s1- na uygun bir dilde yansltmaktir. Bundan, bir bakima saklanmas1 11

10 12 gerekir, <;;l.ihki..i bir ba~and1r. Demek ki, filozofun felsefe tarih<;;iligi, felsef e olarak ara~tirma programmda temellenir : F~lsefe_ dogrulan araya n ki~i,. kendi bulduklarmdan gayn, ba~ k a hlozotlann claha once bulcluklanm cla ogrenip (geregince) b~nimsemek zorundad1r. Dogruyu izlemecle sadece 'kendisiyle' yetmen bir insan (bu nerden bak1lsa bo~tmachr ya, gerekmez de zaten, iistelik clogru scvgisine de aykindir), her bilimsel ugra~1da oldugu gibi felsefe cle, ara~tlrrnalari111 pek ileriye gotiiremiyecektir. v Arna lmracla, genel olarak felsefe <;;ah~malanm zaman zaman ~a'i lrtl C l bir gerg-inlikte tutan bir paradoks iyiclen iyiye onp~an ~I c;1kiyor. Felsefe tarihr;iligi f lo zofluga, filozofluk da felsefe tarzhpli_v)ne bc~g lzdzr. Bu, ger<;;ek bir par~dokstur; nedense gormek ist~ mesek btlc varhgmdan biqey eksilmez; bu ger<;;ekten ayn felsefe varolamaz, varoldugu samlsa bile ger<;;ege yabano dii~er bu sam. Bu paracloks kaq1smcla cla, <;;ogun yap1ld1g1 iizere, d~ha ba~- ka bir yersiz clavra111~1 benimseyebiliriz. Bo~una <;;aba ile paracloksu kaldirmaya davrananlar <;;1kabilir. Nitekim, insanm kolay1- na geldiginden mi nedir, baz1 <;;evrelerde epeyce yaygmchr bu davram~. Acaba hangisi daha once gelir: felsefe tarih<;;iligi mi, filozofluk mu? Ya da : felsefe tarih<;;isi olmak i<;;in mi filozof olmak gerekir, yoksa filozof olmak i<;;in mi felsefe tarih~isi olmaya gerekseme vardir? Bn sorulan soran biri sozii edilen davram~1 benimsemi~ dernektir. <;; i.i.nki..i, boylesine sorular c;ok kez tekyonli.i bir cevaba yol a<;;arlar sonunda. Ya felsefe tarih<;;iligine ya da filozofluga bir 'oncelik' tamrlar. B11nunla da, paradokwn tabii olarak yaratt1g1 gerginlik giderilmeye <;;ah~1hr. Bu davram~a siiriiklenen ~iiphesiz f~lsefe y i yanh~ an l am1~t1r. Hangisine olursa olsun iki yonden binne tantnan 'oncclik' (boyle bir oncelik aslmda varolrnad1gmdan), felsefeni n i~leyi~ini clondurmaktadir : ya filozoflugu yokumsanmayan, arna bir ilinek, olsa olsa bir yard1mc1 goziyle g0ri..ilen salt bir felsefe tarih(,isinin varhgma j namhr; ya da, felsefe tarih<,:ili µ;ine olan ih; ileri filozoflugu i<,:in oncmsenmiye;n salt filozoflann varoldugu ileri siiri..ili..ir. Ger~ e kt e, 'filozofluk' ile felsefe tarih<;;iligi birbirinden ayn tutulamaz. ikisi de - sozi..in tam anlammda iki ayn '~ey' varsa

11 13 burada - kopanlrnaz baglarla birbirine baglanm1~t1r. Ayn ayn tasarlanrnalan bir soyutlamamn sonucudur. Felsefe birdir. Felsefeyi meydana getiren tek bir etkenliktir. Her filozofta degi~ik bir bugi.in ortammdan gelecege dogru uzanan bu etkenlik (ne bi<;imdc olursa olsun) aym zamancla felsefenin diiniini.i ara~tirrnakla kendini kurar. Felsefenin diini.ine yonelmeler felsefe i<;:indir, felsefe yapmaktir. Sirf felsefecle yonelmek ise, felsefenin di.ini.i ile de u gra~rn'1 ktir. Felsefe par<;alanamaz. Felsefe tarih<;isi filozof, filozof da felsefe tarih<;isiclir. ~irndi de hakh olarak ~oyle bir soru gelecektir akla : byleyse nedcn bir "filozof", bir de "felsefe tarih<;isi" cliye i ki ad yar? Birbirinclen ayn iki ara~tirrna bolgesi, iki meslek, bu iki ba~ka meslegi ta~1y1p ileri gotiiren iki ayn ara~tinc1 tipi varolrnasayd1, ne cliye "filozof" ile "felsefe tarih<;:isi" gibi iki ada gerekserne duyulacakti? Her ad ayn bir ~eyi' adlanclirmaz rn1? Hep aym clogrultudaki bu sorulann cevab1111 sonuncusundan ba~hyarak verebiliriz : Her ayn adrn ayn bir ~eyi' acllandird1g1 soylenemez. brnegin, "Anadolu" ba~ka "Ki.i<;iikasya" ba~ka bir yeryi.izii bolgesini dile getirmez ki. Her achn ayn bir ~eyi' adlanchrrnas1 istenebilir. Arna bu bir clilektir ancak. Adlann i~leyi~i ger<;:ekte bu dilege uymaz. Ondan, raslanan her adm ayn bir ~eyi' adlandird1gm1 <;:1karmak, bir dilegi, ger<;eklqtirilrnesi istenen bir ~eyi ger<;:egin kendisi diye benirnsemek olur. "Filozof" ile "felsefe tarih<;:isi" iki ayn addir ama, bu, iki ayn adm iki ayn meslege i~aret ettigini ;mantik<;:a zorunlu k1lrnaz hi<;:bir zarnan. Nitekim, her filozofun felsefe tarih<;:isi, ya da her felsefe tarih<;:isinin 1 filozof oldugu bir yerde, bu iki adm birbirinden ba~ka iki rneslegi gosterdiginde ayak dirernek mant1kla bagda~t1nlarnaz. Bana kahrsa, "filozof" "felsefe tarih<;:isi" dir. Yalmz bundan, sa<;:rna olmama}da birlikte, adlandirmadaki ikiligin gereksiz,' dolay1siyle de yarars1z oldugunu, burada bir ad fazlahgmm soz konusu olabilecegini <;1karrnamahy1z hernen. Aym ~eyi dile getirrnek iizere (<;:ok kez pratik bir arna<;:la) <;:qitli adlara b.a~vtiruruz : bunu da o ~eydeki' belli bir <;:izgiyi belirtrnek, hep 0 aym ~eydeki belli bir yap1y1 on-plina koyrnak dilegiyle yapanz. Nedeni, smirlan gozden yitirilmedik<;e bu adlardan herbirinin yararh bir soyutlama oldugu rneydancladir. Nitekirn, felsefe ile ilgili ara~tirmalarm son derece dalbudak salmaya ba~ l amasiyle felsefede de birtakim uzmanhk bolgeleri :iy1rt etmek yoluna g'idilmi~tir zarnanla. Akraba felsefe problem- '

12 14 lerindeki akraba <;;oziim denemelerini obeklerde toplama egilimi yaygmla~m1~tir. Boylece "bilgi-ogretisi'', "tarih-felsefesi'', "ahlak - felsefesi" gibi saylsl bir cliizineyi ge<_;en birtakim felsefe kollanna, teknik deyimle "felsefe disiplinlerine" karar k1lmm1~t1r. Bu <_;e~it boliimleme ve adlandirmalann felsefenin biitiinliigiinii golgelemek tehlikesi gostermedik<_;e oz~llikle ogretim ile kitaphk diizenlemede baz1 yararlan dokunabilir. i~te (ister a<;;1k<;;a disiplin goziy- 1~ b.akils~n isterse. baki~masm) "felsefe tarihi' ~ cleyi~i de, ilki~ dis1phnlenn temelmdeki uzmanhk kayg1smdan dogmu~tur. Ozellikle ig. Yi.izy1lda genel olarak tarih bilincinin yeni bir bilme ortam1 ~l~rak her yanda biiyi.ik geli~melere, eri~mesiyle bu bilin<;;, zaten I<;;mden fi~kird1g1 felsefe ara~tirmalanna ba~anyla u~g.ul~ndi. Bu uygulam~ da biitiiniyle felsefede, bu arada tektek dlslplmlerde tabii ki onemli bir yer tutmaya ba~ladi. Boylece baz1!a.n, as1l felsefeden 'ayn' bir tarih kolunun, ya da obiir felsefe d1s1plinlerinin kurulu~unu selamlamaga kalkt1lar. Etkenligini daha <;;ok, hatta nerdeyse tam ag;irhgiyle, felsefenin ge<;;mi~ini incel.emede yogunla~t1ran filozofu "felsefe tarih<_;isi" diye tamtmak h1<_; de yanh~ biqey degildir. Buna kar~1hk, felsefe tarih<_;iligi arka-planda kalan bir felsefe ara~t1nc1sma "filozof" demek yerinde bir adland1rmadir. Ancak, adlardaki degi~ikligin, adlarzn yoneldigi '~eyin' iizdejli/f;ini karart1p unutturmamas1 gerekir. "Felsefe tarih<_;isi" ile "filozof" adlanm kullanmaya duyulan istegin bir gerek<;;esi de inceleme yonlerindeki yogunluga deger-bi<_;me dileginde aranmahdir. Oldukc;:a bag1ms1z <_;ah~malarda felsefeyi ileri goti.iren, felsefede "yeni" yi yaratan, bundan oti.iri.i de felsefenin (bir anlamda) tarihini kuran felsefe ara~tinc1lannm, ~iiphesiz ki, felsefenin kaclerinde e~siz bir yer.i vardir. Bu ara~t1nc1lara felsefenin yap1c1sl anlammda "filozof" denir. t~te felsefe y~pma ~i.iciinii, bu filozoflann ortaya koydugunu felsefe i<_;in venmlendirmede toplayan filozoflan da "felsefe tarih<_;isi" diye tammak a~1~~anhl<. haline gelmi~tir. Bu ah~kanhkta 'bir egilim, kimi a<_;1k kim1 ortiik, i~ba~mdaclir : bu da filozofluktan biisbiitiin ayn tutulan felsefe tarih<_;iligini a~ag1 gorme egilimiclir. ~iiphesiz k1, her felsefeyle ugra~amn felsefeye 'getirdigi', felsefeye hizmeti aym olamaz. Felsefede de, her ara~tirma alanmda oldugu gibi, bir i~i en iyi yapanlann, ustalann say1s1 azd1r. Yalmz, bu, her felsefe ustasma "iilozof", usta olm1yana da (tarih<_;iligi de biraz belirginse) "felsefe tarih<_;isi " demeyi gerektirmez. Ustahgm1 felsefe tarih-

13 15 <_;iliginde gosteren bir ara~trr1c1 da usta bir filozoftur. Ancak bu ustahg1, dogrudan dogruya yeniyi yaratmakla degil, felsefenin diiniindeki yeniyi "felsefe tarihine" kazandirmakla ortaya koymu~tur. Buda felsefeyi ileri goti.iri.ir. Bundan bt-lir-li felsefe tarih~isini klslrhkla damgalamak bir bakima ger~egi ~arp1k yans1tmak olur. Ne yaz1k ki, baz1 liniversitelerde (hepsinde degil. tabii), hem felsefe bgrenen hem de felsefe ogretmesi gerekenler arasmda boylesine yamlt10 bir deg erleme alabildigine yaygmdir. Durum as1k samyorum : felsefe ~ah~malanm kaplayan paradoks felsefenin biitiinlligi.inde kok salar; felsefeyle ugra~an, ~e~itli kan~1m ol~iilerinde de olsa, felsefenin ozelliginden otiirii., ya filozof bir felsefe tarih~isidir, ya da felsefe tarih~isi bir filozoftur. Felsefeyle ugra~ana verilen degi~ik adlann varolmas1 aslznda sb.zi.i edilen paradoksun bir sonucudur. Tek bir dog;rultuda toplanamad1g1 i~iudir ki, felsefe ara~tlrmalannda bir dii_ne bakma, bir de buglinde yiirlime diye iki ana tutum ayirt edilebilir. Bu tutumun (yukarda belirtildigi iizere) pratik baz1 yararlan da dokunur. Ancak adlanchrmadaki aynhk ne ge~erlik~e, ne deger, ne de bnem bak1mmdan ara~tirma olarak ara~tirma yonlerindeki bir bncelige hak kazand1nr. Bundan, felsefedeki her ara~tirma, her yoniinii, bu arada felsefe tarihi ara~tirmalanm ~epe~evre kavramay1, bu ara~tirmalann kendisi de dahil, felsefenin tiimii iizerinde aydmlanmay1 gerekli kilar. Felsefe tarih~iligi, aym zamanda bir yoniinii meydana getirdigi genel felsefe anlay1~111da temellenir. VI Ba~anh bir felsefe tarih~iligi nas1l olmahchr? Bu yerinde bir soru. Felsefeyle ugra~anm bu soruyu atlamas1 ~oyle dursun elden geldigince titizlikle cevaplandirmas1 gerekir. Yukardaki a~1klamalarm gostermiye ~ah~tig1 gibi, felsefe tarihi, bir bakima, felsefedir. Felsefe tarih~iliginin bapns1 felsefenin ba~ans1 demektir bir bakima. Onun i~in, felsefe tarih~iliginin ~e~itli nedenleriyle ba ~anj.1 olmas1 geregi -Lizerinde aydmlanmak yetmez, bu ba~any1 i~ba~mda uygulamak, dolay1siyle, bu ba~any1 engelleyen davram~brdan ka~mmak zoru vardir. tlkin, felsefe tarihc,iligindeki ba~an ile neyi anlad1gnmz1 be- 1 irtmeliyiz : Felsefenin dtiniinti dogru olarak ortaya koyan bir fel-

14 16 sde tarihc;iligi ba~nh bir felsefe tarihc;iligidir. byleyse bu dogrulugun ortamm1, tarihr;inin ger;.mi~ teki felsefe uzerinde verdigi bilgilerde aramahy1z. Ters durumda gerek felsefe tarihi yapanlar gerekse bu tarihc;iligi degerlendirenler c;arp1k bir ba~an c>lc;iisi.in e (ya da olc;iilerine) saplanm1~lard1r. Bu saplanmalar kadar da (biraz sonra dokunacag1m buna) felsefe tarihc;iliginin b~anyla yiirfonesine engel olan bir~ey yoktur. Felsefe tarihc;iligine borc;lu oldugumuz bilgilerin bzelligi, bu bilgilerin biiyiik k1smiyle tarih bilgileri olmakla kalmay1p 1 felsefe bilgileri de olmaland1r. Bu, felsefe tarihc;iliginin ay1nc1 ozelliklerinden biridir. <;;:unkii yalmz orada gori.iniir. brnegin, tektek bilim tarihlerinden ogrendiklerimiz, bilimlerin gec;mi~ine ili~kin bilgilerdir. Eski, gec;mi~ bilgilerdir; eskiden bilgi diye gec;en, ama artik bu ada yara~ir goriilmeyen birtakim belirlenimlerdir. Felsefede ise, diinkii felsefe bilgilerinin ~a~1lacak bir ahtualitesi vardir, ba~ka deyimle bu bilgiler, bir b:ikima gec;mekte. devam ederler. Ornegin, Aristoteles zamanmda snhcanla (dolay1siyle sathcanhlan iyile~tirmekle) ilgili olarak bi-. linenlere hii;,: kimse bugiin bir bilgi goziyle bakmaz. Oysa, dii~iinmenin mant1k yap1s1 ile, ahlak kavramlanmn i~leyi~iyle ilgili olarak Aristoteles'in yapm1~ oldugu tasvirler, bunlann iizerinde ne kadar tart1~irsak tart1~ahm, gene de "gec;mif damgasm1 basam1- yacag1m1z bilgilerdir. Bunun en inand1nc1 tamg1, davram~1m1z ne olursa olsun, bu bilgiler i.i.zerinde tartl~maktan vazgei;,:meyi~imizdir. Boylece, felsefe tarihi;,:iliginin ba~ans1, tabii ki bu arada gerekli varhg1, degeri ve bnemi, felsefenin diinii boyunca eri~ilmi~ olan bilgiler iizerinde dogru bilgiler vermesine baghd1r..arna bu, hie; de kolay bir i~ degildir; eksiksizce yerine getirilmesi hemen hemen gerc;ekle~emiyen' bir odev olarak i;,:1kar kaq1m1za. Bu odevin kacleri her yerde oldugu gibi, i;,:ogun oclevi yiiklenenlerin donat1mma gore degi~ir; odeve uygun donat1m ba ~anya goti.iriir. Nitekim, felsefe tarihc;iligi, yenmesi gereken giic; liiklerden otiirii, epeyce aynnt1h bir clonat1m gerektirir. Bu clonat1mm en belliba~h yanma, nerden bakihrsa bak1lsm, felsefe tarihc;iligini olanakh k1lan "felsefe anlay1~ma" daha once dokunmu~tum. imdi de, ilkin, bu anlay1~1 i~ ba~mda somut olarak kavramaya; ondan sonra da, yine bu anlay1~tan c;ozi.iliip aynlamayan obiir donatlm yanlanm belirtmeye c;ah~acag1m. Hie; ~i.iphe edemeyiz: felsefe tarihc;isinin ba~ donat1m1 felsefe a nla y 1~1dir. Bu anlay1~m gerekliligini ortaya koymak, felsefe ta-

15 rih<;;:iliginde yap1hp edilene i~1k tutar. Ancak, yine de karanhkta kalan bir 5ey vardir ki, felsefe tarihinin ba~ans1 i<;;:in tam aydmlatilmahd1r. Felsefe tarih<;;:isinin naszl bir felsefe anlay1~1 olmaltdir? Gelgelelim bu soru, durumu ayclmlatmaya yaramakla birlik~ te, sordugu ~ey bakimmclan neyi sorclugu bilinmediginde, karartabilir de. Bu soru, felsefe tarih<;;:isinin varhgmdan ayn tutulamayan filozoflugu uzerincle bir sorudur. Yalmz, bu soru, felsefe tarih<;;:isinin ne gibi bir "felsefesi" oldugunu, hangi felsefeyi benimsedigi, (<;;:ogun hazir) felsefelerden hangisine sozciiluk ettigini sorup ara~tirmiyor. Felsefe tarih<;;:isinin clonat1m111daki "felsefe anlay1~1 " nclan bu tarih<;;:inin sozi.in <;;:ok ge<;;:en bir kulla111h~1yla, belli bit~ felsefe ogretisini (ya da og;retilerin belli kan~1m1111) felsefe diye belleyip buna sanlmas1 gerekeceg;ini <;;:1karmamahy1z. Felsefe tarih <;;:isinin boyle bir felsefesi olm1yabilir (olmamas1 daha cla iyidir). Felsefe tarih<;;:isinin felsefe anlay1~1, felsefe i~leyi~i iizerindeki bilin<;;: clir.!~te bu bilin<;;: sayesinde tarih<;;:i filozof ge<;;:mi~ felsefeleri tamr: hangi bi<;;:i'.tie bi.iri.inurse biiri.insi.in, i<;;:inde yer ald1g1 kanpmlar ne olursa olsun, etk.ileri hangi yonde uzamrsa uzansm ancak bu bili ncin i ~ 1gmda felsefeyi tam yabiliriz. Boylece tarih<;;:i filozof i<;;:in gerekli olan felsefe anlay1~1111, soziin hep bilinen anlammcla bir sistem kurmakla, ya cla hazir bir sistemi dogru diye bellemekle kan~tirmamahd1r. Bu kan~tirmaya di.i~enler, hence, bir '"felsefe1eri" olsa bile, katklslz bir felsefe anlay1~111clan yoksun olan kimselerdir. Bir "izm" i savunmuyor diye, bir dunya-goril ~iinclen yana degil cliye, biitiin i~i giicii felsefe olan ge<;;:mi~teki bir filozofun iiri.inii felsefeden say1lm1yacaktir buna gore. Oysa ne buyi.ik bir yanh~tir bu. "Felsefe tarihi" ba~hg1 altmcla felsefeden. gayn bilgiler toplamaya gotiiriir insam. Ge<;;:mi~te siralanan tektek "felsefelerdeki" felsefe <;;:ekirclegini bulup ortaya pkanna ~' i<;;:in, ge<;;:mi~e, hangisi olursa olsun, bir felsefeden yakla~mak kadar uygunsuz bir tutum tasarlanamaz. <;;1kar yol ~udur samyorum : gori.inii~ii ne olursa olsun, bir du~unme uri.iniinii felsefe ya pan 9eyi gozden yitirrnemek, f elsefe tarih<;;:isi olarak dikkati hep bu '~eye' yoneltmek gerekir. Bu <la felsefenin neyle ugra~t1g1111 bilmektir. Felsefe ne zaman, nerde, kim tara mdan, hangi ba~anyla ger<;;:ekle~tirilirse ger<;;:ekle~tirilsin, kavramlarla (soz.lerle) bir ugra9mad1r. Dalhbudakh yonelmelerim(zde, giinhik ya~amada, bilim ve sanatta, din ve teknikte ba~vurdugumuz belliba~h sozleri (dolay1siyle bu sozlerle i<;;:inde yonelcligimiz di.inyay1) anlamlan bakimmdan elden geldigi kadar 17

16 18 ac;;1klay1p ele~tirrne denemesidir felsefe. Bu denemeye giri~meyenin felsefeyle bir ahp verecegi olmam1~t1r. Gei;:mi~in tam da bu denernelerini konu olarak alm1yan, felsefenin tarihini yazarnaz. i~te bu felsefe anlay1~1 felsefenin ozel bir 'kavram ara~tirmas1' oldugu iizerindeki bilinc;;tir. Felsefeden anlamak, felsefeyi anlamak bu bilinc;:teki aydmhga gore degi~ir. Felsefe tarihc;:isinin ba~ans1 doniip dola~1p i~ba~mdaki bu anlayi~a dayamr. Yalfnz, felsefenin paradoksu bu anlay1~111 da, bir bakirna felsefenin taril;lindeki u~ra.'?1 merkezlerini kavramakla elde edildigini ac;:1ga vurur. Demek ki i~inden anlayan bir felsefe tarihr;isi ger;mi~ teki kauram apklamalarznz incelemekle gorevlidir. Bu amac;:la, felsefe tarihc;;isinin her ~eyden once.inceledigi kavrarn ai;:1klarnalannda derinlige dogru gitrnesi gerekecektir. Y oksa, tarihc;:iligi 'hikayecilikten' oteye gec;:ernez. Ortada olam aktarrnak, tekrarlarnak, ya da ozetlernek tarihc;:inin as1l odevi degildir. Felsefe tarihc;:isinin oclevi : diinkii kavram ac;:1klarnalanrt1 c;:epec;:evre anla.mak, keskin bir felsefe anlay1~1yla olanca derinliginde yakalarnakt1r. Arna, felsefe tarihc;:isinin clerine inrnesi, kavrarn ac;1klarnalarmda varolam a~rnay1 gerektirrnez. Ara~tirrnasma ac;:1k olan saglam taban felsefe tarihc;:isinin ara~tird1g1 olaylarda, c;evrildigi ac;:1klarnalarda verilendir. oyleyse, felsefe tarihc;:isinclen ille de kavrarn alanmm otesine uzanrnasm1, soz geli~i, ac;:1klarnalanm, bunlarda bir bak1rna verilrneyen soziimona derin ve gizli ternellere dayatrnasm1 isternerne- 1.i yiz. Y oksa felsefe tarihc;isinin deri nlik. ad.ma belki de hie; denetlenerneyen birtak1rn kihkirk yarrnalarda tiikendigini goriiri..i.z. Aynca, tarihc;i olarak felsefe tarihc;isinin iizerine egildigi ac;:1klamalan, verilrne dururnundan ileriye gotiirrneyi de odev c;evresinin d1~mda birakrnahd1r. Diinkii bir filozofun ac;1klarna varg1lanm kald1g1 yerden eleahp verirnlendirrnek, ornegin bu varg1lann eksiklerini biitiinlernek, bunlara daha yetkin oldugunu one siirerek yenilerini eklernek felsefe tarihr;isine dii~rnez. Filozofun i~idir bu. Arna, felsefe tarihc;isi de olan filozofun zaman zarnan bu i~i ( c;ok kez de sir felsefe tarihc;iligindeki kavray1~la beslenerek) ba ~an yla gordiigiinii hep biliriz. Ancak ileri-gotiirrne yoniindeki bir kavrarn derinlqrnesi, her tarihc;:ilikte oldugu gibi, felsefede de tarihc;:ilik prograrnma girmez. Felsefenin gec;:mi~inde derinle~rne her kez bu gec;mi~te verilenlerde derinle~rnedir. Bu derinle~rne, ara ~ Lirma konusu yap1lan kavram ac;1klamalan111 <;e~itli perspektivlcr-

17 den gun i~1gma \lkarmaktan ba~ka biqey degildir. Filozofun kavramlanm nerden ne ama\la derledigini, kavramlarla ilgili problemleri nas1l 'gordi.igiinu', sorulanm hangi apdan sordugunu, gu\hikleri ne dereceye kadar tamy1p i~ledigini, i~lemelerinde neye ne 01\ude deg;er verdigini, kavramlar arasmda ne gibi bir a\1klama yakmlig1 kurdugunu, kisa ca a\1klamalannda ne demek istedigini... - i.jte biltun bunlarz) hi\bir gu\lugu 6rtbas etmeksizin, nesnel olarak, yani verileni degi~tirip \arpitm1yacak bi\imde i~1klandirmak yalmz felsefe tarih\isinin yapitlannda ger\ekle~ebilir. Felsefe tarih\isinin felsefe olaylanm anlamas1 bu olaylarda derinle~mesine baghd1r. Olay g6runen, kendini gosteren ~eydir. Ancak her gorlilenin bir. kurulu~u, kendine ozgu binbir girdi-\1kt1s1, ardarda siraland1g1 degi~ik planlan, yeryer karanhk ve yan ortuk yanlan olabilir. <;;ok kez de boyledir. Ondan, hangi yoldan olursa olsun, kurulu~unda derinle~meden bir olay1 tam anlayamay1z. N itekim, felsefe tarih\isi, onceki kavram a\1klamalanndaki derinle~mesini, bu a\1klamalann ir; yapzsznz dile getirdigi 01\ude ba~arm1~tlr; derinle~mesi ile anlamas1 birbirinden aynlmaz. Bir felsefeyi anlamak, boylece o felsefenin i\ine girmeyi gerektirir. ~i.1phesiz ki, felsefe tarih\isi, konusuna, belli bir uzaklzktan bakacakt1r. Ara~tird1g1 ~eyi kendinden ayn, kendi kaq1smda tutacak, konusuna nas1l olursa olsun, filozof olarak vard1g1 ki~isel denemeleri, bu arcrda felsefe d1~1 ilgilerini kan~tirm1yacaktir. Bugi.inu dune yans1tan, dunu gorup bilemez. Ancak, konusunu bi.itiinlugu ile ir;ten )1a,~amadzkr;a da, felsefe tarih\isinin anlama i~i pek ~1g kahr. Konusunu i\ten ya~amas1 ise, ara~tlrd1g1 filozofun du~undi.iklerini zahmetten ka\mmadan birer birer yeniden du ~i.inmesini gerektirir. Bunsuz felsefe tarih\iligi yap1lamaz. Felsefe tarih\isi, filozofunun yurudugu du9unme yollannda bir kez daha yuri.iyecektir. Bu da filozofun \Ik1~-noktasm1 aray1p bulmak, amaom (ama\lanm) dogru olarak kestirmek, yiiriiyii9i.indeki durak ve doneme\leri, degi~i~ ve kivnlmalan apa\1k k1lmakla olabilir. Filozof hangi gii\liiklerle sava9m1~tir, bunlardan hangilerini ger\ekten bir gi.i\li.ik olarak duymu~, bu gii\liikleri yenemek isin tutumu ne olmu~tur? - bunu elden geldigi kadar Se\ik bir tutumla yine filozofun verilerinden ogrenmek zorundadir tarih\isi. Ondan, s1k s1k kendi bugiiniinden apayn, 'ge\mi~' bir di.i~i.inme dunyasmm i\ine sokulmak, baz1 yamlt1ci benzerliklere kap1hp gerc,ekligi zedeleyen sonu\lar \Ikarmaktan kapnmak, bu 19

18 20 arada bamba~ka bir anlatim iislclbu ile terminolojinin binbir kivnm1111 tammak zorundad1r. Yalmz bu tutamaklar felsefe tarihc:isinin isine ne de olsa bir di.ipedii.z ahc1hk, bir passivlik goziyle bakmay~ yol ac.mamahchr. <;;ii.nkii., her yanda oldugii gibi anlamak, derinle~rnek, konuyu konu olarak sayg1yla i<;ten kavrarnak, hi<; de ahcihkla bagda~t1nlamaz; ethenligin tarn kendisidir. Objektivlik etkenliktir. Felsefe tarih<;isi gerekli donat1rn1m i~e kan~urmad1k<_;a objesinin kurulu ~unu belirternez. Felsefe tarihc;iligi, bir bakirna, harita okumay1 anchnr : i~aretlerle ilgili donatlm1 i~e kan~tirrnadan haritanm dilini kirn anhyabilir? Ancak elsefe yapan, i~basmda felse eyi yakalayabilir. Felsefe tarihc;isi, yoneldigi filozofla birlikte, problernlerin <;ilesini seve seve yii.klenmelidir. Diinkii filozofla birlihte ara~urrnayan felsefe tarih<;isine kapahdir diiniin felsefesi. Bundan, filozofunun bir bakima el att1g1 problemlerle, problem'likleri bakirnmdan hesapla~masz tabiidir. Felsefe tarihc;isi, problemler iizerinde d.unkii. filozoflarla honu~an bir flozoftur. Bu konu~mada, filozofunun aslmda ne dedigini anlamak i<;in, yerinde birtakim sorularla, problernlcrin onceki i~leni~lerini aydmlatmaya c;ah~1r. Bu sorular <;ok kez problemlerdeki derinle~meden dev~irilir. Bir felsefe tarihc;isi belli bir problemde ne kadar durmu~sa, o problemin diinkii. i~leni~lerini o kadar iyi anlar. i~te bundan otiirii. felsefede (yalrnz felsefede degil ya) tarih yazamn tarih yapandan bir bakima daha dj. ileri gitmi~ olmas1 gerekir. Nitekim boyledir. Ancak, bu 'ileri gitmeyi' degerce ii.stiinlii.kle kan~tirrnarnah. Tabii ki felsefenin dii.niinii yaratrn1~ olan ~u dii.nde biricikligi ile yer alan, boyiece ozel bir deger ta~1yan hlozofun kendisidir. Arna, tarihc;i, gene de filozoftan daha ileri gitrn~~tir. \:iinkii filozofundan daha <;ok ~ey bilir bir bakirna. Bunu filozofundan sonra gelmesine borc;ludur. Ba~ka tiirhi tarih<;i olarnazdl. Tarihc;inin bilgilerinde tam da ara~tird1g1 filozoflann kii.<;i.i.msenmiyecek bir pay1 vard1r. Bu sayede tarihc;i, filozofunu filozofunun kendini bilip anlachgmdan c;ok daha iyi bilip anlamak talihine eri~ebilir. inceledigi felsefe ii.riinlerinin ic; kim1ldam~m1 aydmhk k1lrnak i<;in bu gereklidir de. Bazan, filozofun goriip de gdrrnedigini sand1g1 ~eyleri, ya da gdrdiigii.nii. samp da gormediklerini ancak sonradan tarihc;isi gun i~1g111a <_,:1kanr. Baz1 felsefe buluculanmn bulu~lanm ne oldugu ile sonradan felsefe tarihc;ileri

19 bulmasaych, bu bulu~lan ortiisiinden kim s1yiracakt1? Bulucuya ozgi.i a~1nhklardan ka<;utan, bu a~1nhklan nedenleriyle se<;ebilen, :lsll bulu~a i<;kin tektek kivnmlan biitiine gore onemi bakimmdan belli eden, <;ogun biitiin kendisine a<;1k oldugu i<;in bu biitiinii yarat1c1sma zaman zaman gizli kalan binbir ki~isel, tarihsel, <;agsal ba?:la t.1<;1.ga <;1karan bir felsefe tarih<;isi filo~ofunu, belli bir ol <;i..idc ~ i.iphesiz ki filozofun kendisini anladzgzndan daha yan7z~sz z, tiime dnha uygun, daha <;epe<;evre anhyacaktir. Boylece, felsefe tarih<;isinin ba~hca odevleri arasmdaki ortak yon a<;1ga <;1krn1~ oluyor : Felsefe tarih<;isi bir felsefe yorumlayzcz.1z dzr. Felsefenin di..ini..i ancak tarih<;isinin yorumlannda as1l ba~a rlsl, deger ve onemiyle goriiniir. Filozofun felsefeye olan hizmeti, s1k s1k tarih<;inin bu hizmete tanzklzk etmesiyle ortaya <;1kar. Felsefenin ge<;rni~ini felsefeye kazandiran tarih<;inin yorumlandir. Felsefenin dii.piindeki bapnlarm bilinci bu yorumlar. Bu ba~anlann ti..imii, ba~ka tiirhi dendikte, felsefe tarih<;ilerinin yorumlan, nice zahrnetle felsefede vanlan bilgilerin biriktigi felsefe hazinesicl ir. Yorumlay1cis1111 bulmam1~ olan bir felsefe felsefeligi bak1- mmdan tam olarak bilinmeyen, bazan da ya hi<; bilinmeyen ya da yanh~ bilinen bir <;abad1r. F elsefenin tarih r;isi filo zo.fla birlikte felsefe)1i kurar. 21 VII Gene de, felsefe i~lerinde, felsefe tarih<;iliginin payma d~~en onemli roliin gerektigi gibi anla~1ld1gm1 soyliyemeyiz. Bu anlay1~ eksiklig;i, bazan, bi.itiiniyle felsefeyi yarih~ anlamanm bir sonucudur. Demin dikkati cekmistim, ' : felsefenin tarihine arka revirmek, ;; bozuk bir felsefe anlay1~mdan dogar. Bundan oti..irii tekyanh, kendi tarihinden yoksun, onun i<;in de bozuk-giidi.ik bir felsefe.etken- 1 ig;ine yol a<;ar. Arna, felsefe i~leyi~i i..izerindeki dogru bilgiler, felsefe tarih<;iliginin felsefe i<;in e~siz degerini inand1nc1 bir gii<;le erge<; ortaya koyacaktir ,s.-. -~'::~'!: ~1ID Bu11unla birlikte, felsefeyi clogru anla1myanlar arasmcla da felsefe tarih<;_:iligine kaq1 bir <;ekingenligin, bu tarih<;iligin 'oneminde k1smt1lar yapma egiliminin, hatta zaman zaman, felsefe adma, iistelik felsefece belgelerle bu tarih<;iligi ~iipheyle kaq1lama111n yaygm gibi oldugunu yokumsayamay1z. Bana kahrsa bu

20 22 tutumun nedenini felsefe tarih<;iliginin kendinde aramah(\.1r. Ni!:ekim felsde tarih<;iligini, ~u bu bakimdan, arasira da hakh olarak yeren filozoflar en <;ok felsefe tarih<;iligindeki yurii,m eyen yonleri one s iirmii~lerclir. Ancak, bir noktay1 iyice aydmlatmak zorunclay1z ~imdi : Felsefe tarih<;iligine (en hafif deyimle) kaq1 koyanlar, bu kaq1 koymalanm <;ogun baz1 - ba~ans1z - felsefc tarih<;ilerine yoneltmi~lerdir. Bit felsefe ara~tlrmas1 olarak felsefe tarihc;iliginin varolma hakkma bir diyecegi olmacl1g1 halde, hatta bu tarih<;iligi sirf ya~atmak amaciyle, baz1 felsefe tarih<;ilerine neclen <;atmasm insan? bdevini yerine getirmeyeni ele$tirmek ba~ka, odevin kendisini ele~tirmek ba~kadir. Ama, bir de oclevi ger <;ekle~tirmeye <;ahpnlann emegini kii<;iimsememekle birlikte, odevin genel olarak ger<;ekle~me olanag1 iizerinde ~iipheye kap1labiliriz., Bundan, ilkin, felsefe tarihc;,:ilerinin odevlerini sarsan yanh~ tutumlanm; sonra da, felsefe tarih<;iliginin kendisindeki birka<; ~iiphe kaynagm1 de~mek dilegindeyim burada. Felsefe tarihc;,:iligini karartmaya gotiiren tutumlardan biri : tu.muyle f elsef eyi felsefe tarihc;,:iligine indirgemede goriiliir. Bu, felsefeyi diipediiz yoketmek demektir. byle ya, felsefenin "bugi.iniin" deki <;;ah~malarm hepsini felsefenin diinilne <;;evirmek, felsefehin gicli~ini sakatlar, felsefedeki yeniyi arama at1h~m1 tokezler, felsefeve gelecegi t1kar. Geleceksiz bir ar a~tlrma ise bir ara~tirma degildir art1k. Felsefe tarihc;,:iliginin olanca felsefe alamm kaplamaya yeltenmesi bir a~1nhgm d1~la~mas1dir. Pek c;,:ok a~1n hkta oldugu gibi, bu, bir gerc;,:egin, bu ger<;ege hie;,: uymayacak olc;:iide alt1m <;izmekten gelir. Aslmda, boyle bir felsefe tarihc;,:isi yanh~ bir felsefe anlay1~mdan kalkarak felsefedeki paradoksu, soziimona felsefe tarihc;,:isi olarak kendi yaranna. ortadan kaldirmay1 der.ier. YaratiCihg1 giidiikle~mi~, yenilik hiz1 kesilmi~, gec;:mi~ sayglslyle p1s1nkla~m1~ tarih erudit'lerinin (ornegin 19. yiizy1lm sonlanyle 20. yiizy1lm ba~larmda, ozellikle Alman iiqiversitelerincle felsefe okutmu~ olan 'filozoflann') davram~1 <;ok<;a boyledir. Felsefeye ge<;mi~te 'bitmi~' goziyle bakan, eski ustalann heqeyi soyledigine, felsefeyi tiiketmi~ olduguna inananlar' boyledir i~te. Arna, bu gibi felsefe tarih<;ileri, baz1 aktanp ozetlemelerinin belli ge <;erlikte bir degeri olsa bile, c;,:ok kez, kihkirk yarmanm otesine ge <;emezler. Dolay1siyle, felsefeden gayn felsefeyle bir tuttuklan felsefe tarihc;,:iligine biiyiik zararlan dokunur. H1zm1 felsefenin clurmasmdan almak isteyen bir felsefe tarih<;isi felsefenin tarihini de 7.cdeler; oysa bu, en i.is~iin bildigi tarihc;,:iligine aykin dii~er.

21 Boylesine <;;arp1k bir tarih<;;iligin tutunmasma meydan vermemeli. NiLekim filozoflar, gerektiginde, a~zrz tarihr;iligi (ba~ka cleyimle tarih<;;ilerin a~1nliklanm) protesto ile. kaq1lam1~lard1r. Nitekim ge<;;en yiizy1l111 ii<;;iincii <;;eyreginde tarih<;;iligin Avrupada doruguna eri~tigi bir sirada Nietzsche'nin zamamna ayk1n sesi yiikselmi~, Nietzsche tarih<;;iligiyle oviinen yiizy1lma tarih<;;iligin yararlan yamnda zararlanm da birer hirer gostermi~tir. Nietzsche'nin sozleri genel olarak tarih egitiminclen gayn felsefe i<;;in de dogruclur. Ancak, oclevini kotii kullanan felsefe tarih<;;ileri <;;1kn11~sa, ya da bazan ba~anlanm kotiiye kulland1g1m1z felsefe tarih<;;ileri var cliye, felsefe tarih<;;iliginin onemli hizmetlerini gormemezlikten gelemeyiz, bu hizmetleri kotiileyemeyiz. Yetki smirlanm a~an her bilme kolunun yeniden diizenlenmesi gereklidir. Arna, yeniden di.i.zenlemek biitiiniyle bilme kolunu yoketmeyi gerektirmez. Bir a ~ 1nhg1 <;;ok kez daha az zararh olm1yan ba~ka bir a~1nhkla 'gidermek' neye yarar? Gelgelelim, felsefe tarih<;;isine kaq1 gi.ivensizlik, bu tarih<;;i ligin tiimi.iyle a~1nhga dii~mesinden ileri gelmez sadece. Her <;;ah~m a alanmda olclugu gibi felsefe tarih<;;iliginde de birtakim ba ~ans1z <;;abalar eksik olmaz. i~te- bu ba~ans1zhklar bazan felsefe tarih<;;iligine gosterilen sayg1y1 baltalar. Yalmz, bir <;;ah~ma alamm. ili~kin ba~ans1z ornekler o alandaki ba~anlan ortmemelidir. Hele ba~ans1zhklara 0 alamn ama<;; ve odevine ozg i.i bir sonu<;;, bu odcvin soziimona olamazhgm1 a<;;1ga vuran bir belge diye ba~vurmak di.ipediiz haks1zhk olur. Bunu kavramak i<;;in tipik ba,~arzsiz lzklar i.izerinde az1ok durmam1z yeter. Ba ~ ans1z felsefe tarihleri doniip dola~1p tiimiiyle felsefeyi, bu arada felsefe tarih<;;iligini ama<;; ve gorevlerinde yanh~ ya da eksik anlamaya gotiiren felsefe tarihleridir. Boylece ba~ans1z felsefe tarihlerine, genel olarak dendikte, felsefe tarihini ba~anh kilan tektek tutumlarm zedelendigi yercle, yani yukarda birka<;;rna dokunclugum ba~an ko~ullan yerine getirilmediginde, raslamr. bzel olarak bakild1kta ise, bu ba~ans1zhklan ~oyle siralayabiliriz. tlkin agzrlzgz felsefede olmayan bir 'felsefe' tarih<;;iligini anahm. Etkenligini gereken dog;rultuda, di.inki.i. felsefe problemlerini olanca ozellikleriyle anlamada yogunla~tirmayan bir tarih<;;i, bir bakima felsefenin tarihiyle ilgili, ama gene de felsefe olmayan bir Lakim <;;ah~malarla kaq1m1za <;;1kar. brnegin, filozoflann biyografilerine ili~kin 'erudition' bu <;;ah~malara girer. Felsefe problem- 23

22 24 lerini anlamada ~iiphesiz ki bu c;,:ah~malarm baz1 yard1mlan dokunabilir. Gcrc;,:ekten de felsefe problemlerini koyup c;,:ozmeye c;,:ah ~an insanlardir, filoz flardir. Diinkii problem durumunu yeniden dii~iinmek ic;,:in, zaman zaman, tarih-kihtiir c;,:evresiyle filozofun ya ~ama verilerine, bu verileri bilmenin getirecegi 1~1ga gerekseme duyulur. Ancak biyografik ugra~1lar problem ara~tirmalarm1 hic;,: bir zaman golgelememelidir. Tarihc;,:inin ba~odevi diinkii felsefedir, filozoflar degil. Problemler iizerinde bilgi verecegi yerde filozoflann ya~ama seriiveninde oyalanan, sozgeli~i (gezintilerinden, hatta bu arada - trajik ama komik de - filozofun cenaze toreninden uzun uzachya soz ac;,:an) bir tarihc;,:i as1l odevinden uzakla~nu~ttr. Yard1mc1 ac;,:1klamalann (bunlar biyografik oldugu kadar bibliyografik, ya da genel tarihsel ac;,:1klamalar olabilirler) amaci orttiigii yerde ba~annm sozii edilemez. Felsefe tarihc;,:isini ba~ans1zhga ugratan bir tutum da, gec;,:mi~ felsefeyi belli bir felsefe apsmdan incelemesidir. <;e~itli etkiler altmda tarihc;,:i (0rnegin yeti~mesi, konu~up dii~iincliigii dil, diinya - gorl.i.~ii bakunmdan) belli bir felsefe ile, bir filozof, bir donem, bir akun veya bir 'izm' ile ic;,:lid1~h olabilir. Bu ic;,:li-c11~hhk tarihc;,:iyi c;,:ak kez kendi bugiiniindeki bir felsefenin temsilcisi kilabilir. Hic;,: bir tarihc;,:i, felsefeyi ogrenip felsefede yeti~tigi bir gelenegin gorl.1. niir-goriinmez etki agmdan kopamaz. Bu, neyle ugta~irsa ugra~srn kac;,:1mlmaz bir kaderdir. insamn tarihsel bir varhk olmasmda, belli bir zaman baglammda ya~amasmda temellenir. Ancak, tarihc;,:inin felsefesini yerinde kullanmas1 gerektir. Gec;,:mi~e, hangisi olursa olsun, bir felsefenin, ~u-bu i~te olc;,:ii ve olc;,:ek diye alman belli bir felsefenin perspektivinden bakmas1 hie;,: de dogru olmaz. Boyle yapt1gmda tarihc;,:i, gec;,:mi~teki felsefeyi anlama odevini c;,:arp1t1r. Boylelikle diinii ozelligi ile goremez. Gorchlgii : dl.l.nkl.1. felsefenin kendisinden c;,:ok, giivenip benims~digi "felsefe" ye gore diinkii felsefedir. Bundan otl.i.rii tarihc;,:i, diinde gerc;,:ekle~mi~ olan felsefeyi, bu felsefenin kendisi ic;,:in degil de, kalki~-felsefesi i[t in anlay1p yorumlamak zorunda kahr. Anlamasmm agirhg1, anlamakla gorevlendigi konudan kaym1~tlr art1k. Anlamas1111 giiden s1111rh konusunun, belli bir felsefe dl.1niinl.in otesindeki yabanc1 bir felsefeclir; gudl.i.mlii bir anlama isc konusunun tam hakktm veremez. GiJdiimlii c;,:ah~an felsefe tarihc;,:isi inceleme rnalzemesini go- uyannca ay1klar, boliimler, degerlendirir. Benimsedigi rii~-ac,1s1 '

23 felsefe, norm : tarihini yazacag1 felsefe ise bu normla ol<;,:i.ip bi<;,:tigi felsefedir. <;;ok kez doruk ya da a~ilmaz yetkinlik 0rnegi goziyle bakt1g1 bu norm felsefeye kaq1hk inceledigi felsefeyi bir basamak. o belli yetkinligi bir aray1~ diye kavramaya egilimlidir. Norm felsefe zamanca once geliyorsa, yani tarih<;,:i kendi <;,:agm1 degil de, onceki bir <;,:agm felsefesini kopriiba~1 yap1p bundan sonra gelen bir felsefeyi i~liyorsa, tabii ki, tarihini yazd1g1 felsefeyi, ya normun soluk bir.kopyas1 olarak yorumlayacak ya da normdan bir aynlma, sozgdi~i felsefede bir di.i~me, bir soysuzla~ma olarak yorumlayacaktlr. Diyelim ki felsefe tarih<;,:isi bir Kant'<;,:1dir. 0 zaman, kabataslak soylendikte, felsefenin ge<;,:mi~ini dorugunda Kant bulunan bir egri diye gormekten kurtulam1yacak, inceledigi felsefenin a 1l kurulu~urm garemiyecektir. Gi.icli.imhi bir tarih<;,:ilik, felsefecle (yalmz felsefede degil ya) ne denli 'erucl it ion' lara yola<;,:arsa a<;,:sm, fe1sefe <;,:evrelerini tart15 malarla bir sure i<;,:in ne clenli canh tutarsa tutsun, ger<;,:ekligi as1l ol<;,:ii di ye alchg1m1zda.(gereken de budur zaten)' ba~ans1zhkla sonu<;,:lamr. <;;i.inku, bilimde gtidiim objektiv'ligi zedeler. Tarih<;,:inin felsefe donatnm ge<;,:mi~i tekyandan, clolay1siyle de <;,:arp1k anlamaya si.iri.iklememelidir. Boyle bir ba~ans1zhktan k"smmak istiyorsa, felsefe tarihcisinin, konusunu incelemesindeki davramsm1 ' da a<;,:1k ve se<;,:ik olarak bilince ula~tirmas1, donat1m1111 'kottiye' kullanmamaya bir <;,:e~it ah~mas1 gerekir. Ah~mas1 gerekir, yoksa, istememesine ragmen; farkma varmadan <;,:Ok kez belli bir norm-felsefe gizliden gizliye <;;:ah~malanm yonetir. Tam da bu yiizden felsefe tarihr;isi olarak ba~an ~ans1111 bi.isbiitiin ortadan kaldirm1~ olur. Bu tek-yanhhktan sonra, yine ona yap1~1k olan bir ba~ans1zhga, felsefe tarih<;;:isinin, ge<;;:mi~teki felsefeye ili~kin degerlemesincle, zaten bir norma gore ay1klad1g1 ge<;,:mi~i, 'cliizeltmeye' yelteni ~ ine clokumnahy1z. Di.inkii olaylan, ge<;;:mi~i diizeltmek, yeni olaylar ortaya koymay1 gerektirir. Gelgelelim bu, ge<;,:mi~in kendisine hi<;: bir degi~iklik getirmez. Birtak1m eklerle ge<;,:mi~i biricik kurulu~uncla tammam1za engel olur yalmz. iiphe yak ki, hizmeti belirtme anlammdaki bir clegerleme, tarih<;,:inin ge<;,:mi~i gtim~1g1-11a <;;:1karma oclevinclen aynlmaz. Ancak, dogru olan, bu degerlemenin ge<;,:mi~te verilenden kalkarak yap1lmas1dir. Kendi ol<;,:iisiini.i ic;;inde ta~1yan bir olaya, salt-eksiksiz diye benimsenen bir deger ol<;,:i.isiinii uygulamak; bir felsefeyi, ba~ka felsefelerle ol<;,:lip her- ' 25

24 26 hangibir uygunluk derecesine gore ya oviip goklere c;;1kannak ya da yerip batirmak, i.ncelenen felsefenin hizmetini belirtmekten c;;ok karartjr. Bu arada, gec;;mi~teki felsefede yanh~ ya da eksik goziyle bak1lan yanlan: cliizeltip blitiinlemek, bilgileri, tam bulup vermek ic;;in 'onarma' yoluna gitmek, felsefe tarihc;;iliginin amac1- na aykindir. Hangi resirn tarihc;;isinin Leonardo'nun resimleriude nedense begenmedigi yerleri Picasso'nun hrc;;asiyle diizeltmeye hakki var? Bumm gibi, sozgeli~i Aristoteles'in dogrulanna ba~vurarak Platon'u 'yanh~lanndan' antma i~i, Platon'a c;;evrili felsefe tarih ~ isinin programma girmez. Girerse, tarihc;;iligi zarar goriit Arna, felsefe tarihc;;isini ba~ans1zhga siiri.ikleyen s1k raslamr lutumlardan biri, kendince bir yaraticlhkla gec;;rni~i diizeltrneclen c;;ok, yani katk1larclan c;;ok, olanca zenginligiyle gec;;mi~teki derinle~meleri, yani gec;mi~le ilgili alg1landir. Tarihc;;inin erdemi, ge~mi~i bitip tiikenmeyen bir c;;aba ile alg1lamada gerc;;ekle~ir. Gelgelelim bu rdem, yakt~1ks1z kullamlch m1 bir erdem olmaktan c;;1- kar. 'Erudition' ezici olclugunda yant1clhga engel olur. (Bu noktaya demin dokunmu~tum.) Bir de 'erudition', geregince yiiriitulmedigincle, gcc;;m i~in yap1sm1 hie;; mi hie;; gerc;;ege uymayan bir bic;;imde, yani yanli5 anlamaya gotiircbilir. Boylece, diinki.'1 gerc;;eklik, ne kadar a$1nca yakmclan bilinmek isteni-rse o kadar c;;arpit1lm1~ olur. Nitekim, kan~1k geli~mesiyle clllnkii felsefede derinle~meyi dileyen felsefe tarihc;;isi, sirf erudition'una kap1ld1gmda, bu geli~meyi aslmda oldugundan c;;ok daha ba~ka tiirlii gosterme tehlikesiyle kaq1 kaq1yachr. brnegin, felsefe problemlerinin siirekliligine ili~kin gerc;;ek-otesi baghhklar kurar; filozoflann gerc;;ekte ya ~amad1g1 etkilenmelerin soziinii eder; hic;;bir zaman gerc;;ek olmam1~ etkilerin, durumlarm gerc;;ekmi~ gibi tablosunu c;;izer. Erudition'un saglad1g1 veri malzemesi gen;,:eg;i andiran bir hayal bagla oqneye iteler felsefe tarihc;;isini. Bu ise, tarih gerc;;ekligini, dogru vcrileri yanh~ kullanarak, hayalclc yeniden 'yaratmaktir'. Erudition art1k objektiv'ligin clayanag1 olmaktan c;;1km1~tir. Bunu da, felsefe ara5tirmalarmclaki yarat1c1hgm t1kanmasmclan daha az zararh sayama y1z. Erudition yliziinden hayal yaratmalannm bi.iyiic.;l'1, felsefe tarihc;;isini objektiv olmaklan ahkoyan ba~ans1zhk kaynaklannclan biridir. blc;;iilli bir gerc;;ek sayg1s1yla bu kaynag1 bulup gostermek her zaman yararhchr. Ancak bmm yapt1g1m1zda bir.;-eyden sakmmahy1z : ba~ans1zhg1 felsefe tarjh~iliginin aynlmaz

25 kaderi diye gormemeliyiz. Felsefe tarih<;,:iligine hakh davranmak istiyorsak, hayal giiciinii kam<;,:1layan 'erudition' larm vardird1g1 ba~ans1z felsefe tarihlerinin <;,:okluguna ragrnen, hatta bu kaynaklardan <;,:1kan obiir ba~ans1z felsefe tarihleriyle birlikte, bunlar ortahg1 kaplasa da (kotiilerin iyiyi kovmas1 yasas1, Gresham yasas1 felsefe tarihleri i<;,:in de mi ge<;,:en bir yasadir dersiniz?) bir bilme hazinesi olarak felsefe tarih<;,:iliginin aslmda ba~anh bir ara~tmna kolu oldugundan ~iiphe etmemeliyiz. Yalmz, bu ba~anya inanan, hatta omriinii.n biiyiik bir k1sm1m ba~anyla felsefe tarih<;,:iligine adam1~ olan bazi filozoflann da, zaman zarnan felsefe tarih<;,:iligine <;,:ekimser, nerdeyse gii.vensiz bir gozle bakt1klatm1 unutmamahy1z. Bu davram~m temelinde katkis1z bir ara~tirma tutkusu bulunur. Her ara~t1nc111111, ara~tirmasmm ilerlemesi i<;,:in gerek kendi yapt1klarma gerekse i~ledigi ara~tirma alamnm tii.mii.yle anlam, deger ve onem s1mrlarma ele~tirici bir baki~la <;,:evrilmesi kadar yerinde biqey olamaz. Arna bu genel tutuma, ondan kopanlam1yan bir ~eyi, ara~tirmadan ara~tirmaya degi~en <;,:Ikmazhk duygulanmn basmcm1 da katmahy1z. Bu cluygulanm gizlemiyen filozoflan en <;,:ok kayg1ya salan olay, hemen hemen her <;,:agm, felsefenin tarihini yeniden yazmak zorunlugundan kurtulamamas1dir. Hi<;,:bir <;,:ag, felsefenin tarihi ile yeniden hesapla~madan edemez. Her <;,:ag felsefenin tarihini ayn gori.ir. Hatta, aym <;,:agda ba~ka ba~ka felsefe tarihi yazarlannm, saglam bilimsel kurulu~larma ragmen, birbirinden aynlan felsefe tarihleri sunduklari olur. Boylece bir felsefe tarihi relativizmi, dolay1siyle de felsefe tarih<;,:iligihe kaq1 bir ;silphec lik belirir. Bir sii- 1 re dogru diye bellenen felsefe tarihi bilgilerinin sonradan tah- tmdan indirilmesi, felsefe tarih<;,:iligine beslenen giiveni adamakil. h sarsabilir. Hepsi de ge<;,:mi~in felsefe ger<;,:ekligine dayat1lan <;,:e ~itli anlama ve yorumlama, a<;,:1klama ve hizmet degerlendirme arasmdaki aynhklar felsefe tarih<;,:iliginden ytiz <;,:evirmeye gottirebilir insam. Hele mesleginin eri diye tanman bazi felsefe tarih<;,:ilerinin; s1k1~t1nlmca (sozgeli~i meslekda~ tart1~malannda) soyledikleri, yorumlanmn salt-kesin olmacl1g1111 bag1~lamalan, felsefe tarih<;,:iliginden ~tiphelerin daha da artmasma yol a<;,:ar. Hatta birbiriyle (:)zde~lik gostermeyen, bununla birlikte bir bakima gene de dogru oldugu kabul edilen baz1 yorumlan bannchrmas1, felsefe tarih<;,:iligine, 0zce objektivite ~ansmdan yoksun bir yaz - boz tahtas1 diye bakmaya iteleyebilir. Bir bilme koluna objektivlik ~ans1 tammamak ise, yapma hakkim tammamaktlr. Giderek, 27

26 28 paradokslar ortahg1 kaplayabilir. Yanh~ yorumlan ovenler bile i;;1kar. A~ag1 yukan ~oyle olacaktir dii~iinceleri bu gibilerin : dyle ya! felsefenin tarihiyle ilgili degi~ik yorumlann en dogrusu diye biqey yoksa, yanh~ yorumlara da "yanh( clenemez. Nitekim 5oyle clii~iinecektir bu gibiler : Aristoteles Platon'u, Hegel Kant'i, Marx Hegel'i yanli~ yorumlamam1~lar m1chr? Ama bu yanh~ yorumlar yarat10 olmu9tur. <;;iinkii bir bak1ma bununla felsefe 'i leri' gitmi~tir. Gelgelelim, tiimiiyle fe~sefenin taribini zaman zaman yeniclen yazma geregi felsefe tarih<;iliginin deger ve onemini sarsamaz aslznda. Hangi alancla olursa olsun, ge<;mi9e hep yeniden yonelme~n sa n oglunun kaderidir. Diinkii felsefenin de hep yeniden yorumlanmasmdan ka<;1mlamaz. Bilgi ve gorgiilerinde deneme ve ya9ay1~111daki siirekli degi9meler insanoglunun kendi ge<;mi9i.. ne, ge<;mi~te yapm19 oldugu ~eylere hep degi~ik bir gozle bakma ~nm gerektirir. Felsefenin her ayn bugiinii, felsefedeki yeni yeni bulu9lar, yeni yeni yarat1c1 felsefe ara~tirmalan, felsefenin di.ini.iyle ilgili yeni yeni bulu~lara yol a<;ar. Her yeni felsefe felsefenin ge<;mi~ine ili~kin bilinci de yeniler. Ge<;mi~i goriip bilme (felsefenin paraclokslarmdan otiirii) felsefenin bugiini.ine baghdir. Bundan degi~ik bugiinlerin tarih<;isi, felsefenin ge<;mi~ine ayn yorumlarla yakla~1r. Felsefecleki at1h9lar, felsefe tarih<;iligine Renaissance'lar getirmi9tir. drnegin, idealist felsefe tutumunun bir sure Hume'cla orttiigii ba~anlar, giiniimiizde Anglo-Amerikan en1-. pirist tutumunun yeniden one <;1kmasiyle bir Hume Renaissance'ma, Hume'daki felsefeyi yeniden goriip degerlendirmeye yol a<_;rni~ tir. Ne var k i, yorumlardaki degi~kenlik, felsefe tarihi bilgilerini bilgi olmaktan <;1karmaz. En pozitiv diye canmanlan da dahil, hangi bilgi hep aym kahr? Bilgiler degi~ir, ama bundan dolay1 bilgi olmaktan <;tkmazlar. Bugiinkii fizikteki bilgiler yirmi y1l onceki fiziktekilerle' aym m1dir? Bir alandaki bilgi degi~melerine bakip o alamn <;ah~ma giiciine inanc1 yitirmek, hele bile bile yanh~a sanlmak sa<;mad1r. Aslmda, felsefe tarihinde yarat1c1 oldugu ileri!)i.iri.i len 'yanh~' yorumlar, dogruluklarma belbagland1g1 i<;in ortaya konmu9tur. Yarat1c1 at1h9lar ise, payald1klan yanh9hklarclan otiiri.i degil, i<;inde yer ald1klan dogru bilgilerclen otiirii yaratlc1d1r. Gene de, baz1lan <;1hp felsefe tarihinin ti.imi.iyle bir yanh~lar tarihi oldugunda ayak diriyebilir. Arna boyle cli.i9iinen-

27 lerin gozoni.i.nde bulundurdugu ne tarih~ilerin ~u-bu nedenden oliirii i~ine doland1g1 siir~meler, ne de soziimona yarat10 yanhslardir. Aslmda felsefeni n kendisini bir yanhslar dizisi, olarak gbrdiikleri i~indir ki, bu dizinin tarihini yazm;y1 yanh~lann tari h in i yazmaktan ayirt etmezler. Boy leleri, felsefe tarih~iligin in degil, daln ~ok felsefenin ~1kmazhgma inanan kimselerdir. Dogcuyu gbrmek istemezlerse, ne desek bunlan ayc1111latamay1z. Kurtulam1yacaklan bir yanh~ samya, felsefeye kar~1 nedense bir cli.i.)- manhga kap1lm1~lardir bir kez. ~i.i.phesiz ki, bu, felsefe anlay1~lanndaki ~arp1khktan ileri gelir. Durumu ~oylece a~1klayabiliriz kendilerine : Aslmda felsefenin, ~ogu birbiriyle taban tabana ~eli~ik bir izm'ler y1gm1, kar ~lt diinya-gori.i~lerinin bir sava~ alam, bir soz-oyunlan carnbazhanesi olmad1.g1 apa~1k ortada. Varhgm i~ine sokuldugurnuz kavramlan ~ozi.i.rnleyip ele~tirrne denemesiclir felsefe. Bundan, bilgiler verir felsefe. Boylece felsefe tarihi de, tarn bir felsefe tarihi ise, ne bir yanh~lar tarihi ne de bir yamlrnalar ge~ididir. Felsefe tarihi, felsefeyi kaplayan paracloks, ayk1nhk geregi felsefeden kopanlamayan bir bilrne koludur. 29

FELSEFEDE utemellendirme»

FELSEFEDE utemellendirme» FELSEFEDE utemellendirme» 1. Felsefeyi ba~latan soruland1r. Bu sorular, bir felsefe sorusu obrak, yalmzca felsefcde goriini.ir; bunlar felsefeye 0zgi.i sorubrdir. Her nedir'li soru, bir sozi.i veya bir

Detaylı

BERTRAND RUSSELL'IN DOGRULUK ANLAYI I

BERTRAND RUSSELL'IN DOGRULUK ANLAYI I BERTRAND RUSSELL'IN DOGRULUK ANLAYI I I 11 Nermi Uygur I. GiRi : DOGRULUK SORUNU «Felsefe dogrulugun ara~t1nlmas1d1rn tamm1 eski15agdan giini.imiize degin s1k s1k ba~vurulan bir tammd1r. Ger

Detaylı

Depolama Tarifesi. AKIM-TEK Enerji Elektrik Dretim Petrol Drlinleri Pazarlama Nakliyat San. Ve Tic. A.S.

Depolama Tarifesi. AKIM-TEK Enerji Elektrik Dretim Petrol Drlinleri Pazarlama Nakliyat San. Ve Tic. A.S. '. Depolama Tarifesi AKIM-TEK Enerji Elektrik Dretim Petrol Drlinleri Pazarlama Nakliyat San. Ve Tic. A.S. AKIM-TEK Glivercinlik Terminali Depolama Tesisi Lisans1n Tarih ve Say1s1 Tesis Adresi :02/12/201O-DEP/2901-9/28666

Detaylı

ii Milli Egitim Miidiirliigii

ii Milli Egitim Miidiirliigii T.C......,. MUS V ALILIGI ii Milli Egitim Miidiirliigii Say1 : 73774402/160.02.09/ 1174493 Konu: Mangala Y an~mas1 19/03/2014... KA YMAKAMLIGINA Il

Detaylı

DtLtN TUZAKLARI * II. SEMANT!K TUZAKLAR VEYA PLATON'UN KURUNTUSU. Hiiseyin Batuhan

DtLtN TUZAKLARI * II. SEMANT!K TUZAKLAR VEYA PLATON'UN KURUNTUSU. Hiiseyin Batuhan DtLtN TUZAKLARI * II. SEMANT!K TUZAKLAR VEYA PLATON'UN KURUNTUSU I Hiiseyin Batuhan GiriJ: "Menon" diyalogunun ba~mda Sokrates kendisine erdemin ogretilip ogretilemiyecegini soran Menon'a, "Ben daha erdemin

Detaylı

B T A n a l o g T r a n s m i t t e r. T e k n i k K ı l a v u z u. R e v 1. 2

B T A n a l o g T r a n s m i t t e r. T e k n i k K ı l a v u z u. R e v 1. 2 B T - 111 A n a l o g T r a n s m i t t e r T e k n i k K ı l a v u z u R e v 1. 2 1. Ö N G Ö R Ü N Ü M, Ü S T Ü N L Ü K L E R İ VE Ö Z E L L İ K L E R İ M i k r o k o n t r o l ö r t a b a n l ı BT- 111

Detaylı

ZAMİR Varlıkların veya onların isimlerinin yerini geçici veya kalıcı olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu kelimelerle, bazı eklere zamir denir. Zamirlerin Özellikleri: İsim soyludur.

Detaylı

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) Estetik sözcüğü yunanca aisthesis kelimesinden gelir ve duyum, duyularla algılanabilen, duyu bilimi gibi anlamlar içerir. Duyguya indirgenebilen bağımsız bilgi dalına estetik

Detaylı

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri BILGI FELSEFESI Bilginin Doğruluk Ölçütleri Bilimsel bilgi Olgusal evreni, toplum ve insanı araştırma konusu yapar. Bilimler; Formel bilimler Doğa bilimleri Sosyal bilimler olmak üzere üç grupta incelenir.

Detaylı

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel;

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel; TASARIM ve ESTETİK ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel; Plato( İ.Ö. 427-347) her alanda kusursuzu arayan düşünce biçimi içersinde nesnel olan mutlak güzeli aramıştır. Buna karşın, Aristoteles in (İ.Ö.

Detaylı

SOSYAL bgretilerde MYTHOS VE UTOPiA

SOSYAL bgretilerde MYTHOS VE UTOPiA SOSYAL bgretilerde MYTHOS VE UTOPiA Huseyin Batuhan Giinliik ya*ay1~mdan biisbiiti.in memnun olan 'mutlu: ki~ile.r de var m1d1f, bilmiyor'um; ama, olsa bile, bana oyle gehyor ki, giiniimi.iziin insam 'ya~ama'

Detaylı

Etkinlik Temelli Öğrenme

Etkinlik Temelli Öğrenme Etkinlik Temelli Öğrenme Bir sınıf düşünün. Okulun ilk gününde, en az 20 kişiyle dolu bir oda ve hepsi de öğretmeni izliyor. Odanın içinde kitaplar, sıralar, kağıt ve kalem, tepegöz ve yazı tahtası, bilgisayarlar

Detaylı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

Cümlede Anlam İlişkileri

Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede anlam ilişkileri kpss Türkçe konuları arasında önemli bir yer kaplamaktadır. Cümlede anlam ilişkilerine geçmeden önce cümlenin tanımını yapalım. Cümle, yargı bildiren,

Detaylı

Temel Kavramlar Bilgi :

Temel Kavramlar Bilgi : Temel Kavramlar Bilim, bilgi, bilmek, öğrenmek sadece insana özgü kavramlardır. Bilgi : 1- Bilgi, bilim sürecinin sonunda elde edilen bir üründür. Kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba

Detaylı

T.C. EGE ijniversitesi REKTORLiJGiJ.. ldari ve Mali l~ler Daire Ba~kanhgl. ilgi: Elginkan Vakfimn 14.05.2014 tarihli ye 2014/450 sayth yazlsl.

T.C. EGE ijniversitesi REKTORLiJGiJ.. ldari ve Mali l~ler Daire Ba~kanhgl. ilgi: Elginkan Vakfimn 14.05.2014 tarihli ye 2014/450 sayth yazlsl. T.C. EGE ijniversitesi REKTORLiJGiJ.. ldari ve Mali l~ler Daire Ba~kanhgl SAYI : 10184858-051.99-1)..\\ -~rrb5 KONU : Elginkan Vaft TUrk KilltUn1 Ara~ttrma ve Teknoloji Odl:illeri Program! FEN BiLiMLERi

Detaylı

tarih ve B.11.2.DDY (12)/401 sayth emir.

tarih ve B.11.2.DDY (12)/401 sayth emir. Say1 Konu : 29286972-915.03.04/ 43 ~50 : Makinist ve Tren Te~kil ve Vagon Muayene ve Baktm Onanm i~9ilerinin vardiya primi, gece 9ah~mas1 ve hizmet tazminatlar1 MALi i~ler DAiRESi BA~KANLG 2 2 nazran 2015

Detaylı

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) 10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) Estetik, "güzel in ne olduğunu soran, sorguluyan felsefe dalıdır. Sanatta ve doğa varolan tüm güzellikleri konu edinir. Hem doğa hem de sanatta. Sanat, sanatçının

Detaylı

Gruptaki Top lam Ba$vuru Tarih ve Saati Grup Fiili De rs. Kursiyer Kursiyer Ba$lang1~ Biti$ Tarihi ve Say1s1 Gun Saa ti Say1s1 Say1s1 Tari hi Saa ti

Gruptaki Top lam Ba$vuru Tarih ve Saati Grup Fiili De rs. Kursiyer Kursiyer Ba$lang1~ Biti$ Tarihi ve Say1s1 Gun Saa ti Say1s1 Say1s1 Tari hi Saa ti EK-3: Mesleki Egitim Kurslar1 Hizmet Ahm ilan Ornegi (2014/1 Say1h Genelge Eki),i$KUR T.C. TURKiYE is KURUMU GENEL M0D0RL0G0 ADANA ~ALSMA VE is KURUMU il M0D0RL0G0 MESLEKi EGTiM KURSLAR HiZMET ALM ilanl

Detaylı

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ 7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ Estetik ve Sanat Felsefesi Estetiğin Temel Soruları Felsefe Açısından Sanat Sanat Eseri Estetiğin Temel Kavramları Estetiğin Temel Sorunlarına Yaklaşımlar Ortak Estetik

Detaylı

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi GERÇEĞİ TÜMÜYLE ELE ALIP İNCELEYEN VE BUNUN SONUCUNDA ULAŞILAN BİLGİLERİ YORUMLAYAN VE SİSTEMLEŞTİREN

Detaylı

FEN ÖĞRETİMİNDE LABORATUVAR YAKLAŞIMLARI. Burak Kağan Temiz (burak@gazi.edu.tr)

FEN ÖĞRETİMİNDE LABORATUVAR YAKLAŞIMLARI. Burak Kağan Temiz (burak@gazi.edu.tr) FEN ÖĞRETİMİNDE LABORATUVAR YAKLAŞIMLARI 1800 lerden günümüze Bilgi Bilginin Elde Ediliş Yöntemleri Demonstrasyon Bireysel Yapılan Deneyler Öğretmen Merkezli Öğrenci Merkezli Doğrulama (ispat) Keşfetme

Detaylı

Emekli Assubaylar-ArsivSite1. Kayýt Tarihi: Mar 2004Nerede: istanbul, kadiköy, Türkiye.Ýletiler: 6.220

Emekli Assubaylar-ArsivSite1. Kayýt Tarihi: Mar 2004Nerede: istanbul, kadiköy, Türkiye.Ýletiler: 6.220 HUKUKÝ NET Onaylayan Ökkeþ Kadri BAÇKIR Pazar, 04 Mayýs 2008 Son Güncelleme Cumartesi, 04 Ekim 2008 öncelikle vakit ayýrýp bu konuyla ilgilendiðiniz için çok teþekkür ederim. eðer mümkünse o kararýn tamamýný

Detaylı

FELSEFE DERSKiTABI Komisyon

FELSEFE DERSKiTABI Komisyon ORTAÖ GRE TiM FELSEFE DERSKiTABI Komisyon DEVLET KiTAPLARI ÜCÜNCÜ BASKI Dergah Ofset - istanbul, 2012 i(indekiler I. ÜNiTE FELSEFEYLE TANI~MA A. FELSEFE NEDiR? 2 1. Fe1sefenin An1aml 2 2. Fe1sefenin A1an!.

Detaylı

Kanal Mesajları Üzerine

Kanal Mesajları Üzerine Kanal Mesajları Üzerine http://www.kosulsuz-sevgi.com/kanal-mesajlari/bm-metatron-reniyah-wolf/kanal-me sajlari-uzerine-2/ Sevgililerim, sizi bugün sonsuz sevinç içinde selamliyorum! Genel olarak kanal

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM - I

İÇİNDEKİLER BÖLÜM - I İÇİNDEKİLER BÖLÜM - I Eleştirel Düşünme Nedir?... 1 Bazı Eleştirel Düşünme Tanımları... 1 Eleştirel Düşünmenin Bazı Göze Çarpan Özellikleri... 3 Eleştirel Düşünme Yansıtıcıdır... 3 Eleştirel Düşünme Standartları

Detaylı

OKULLARINA ÖGRETMEN YETışTİRME. SORUNU. Yard ~. Dr. MustafaYILMAN (*)

OKULLARINA ÖGRETMEN YETışTİRME. SORUNU. Yard ~. Dr. MustafaYILMAN (*) İLKÖGRETİM OKULLARINA ÖGRETMEN YETışTİRME SORUNU Yard ~ Dr MustafaYILMAN (*) 1461973 tarihindekabu edilen 1739 sayılı Milli EgitimTemel Kanunu'nda "Temelegitim" iken, bu kavram 1661983 tarihli 2842 sayılı

Detaylı

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları. HASTA İŞİ İnsanların içlerinde barındırdıkları ve çoğunlukla kaçmaya çalıştıkları bir benlikleri vardır. O benliklerin içinde yaşadıkları olaylar ve onlardan arta kalan üzüntüler barınır, zaten bu yüzdendir

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Din Öğretimi Genel Müdürlüğü İMAM HATİP VE ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ TEFSİR OKUMALARI DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Din Öğretimi Genel Müdürlüğü İMAM HATİP VE ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ TEFSİR OKUMALARI DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Din Öğretimi Genel Müdürlüğü İMAM HATİP VE ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ TEFSİR OKUMALARI DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI ANKARA, 2015 1 T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Talim ve Terbiye Kurulu

Detaylı

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır. Yazıyı PDF Yapan : Seyhan Tekelioğlu seyhan@hotmail.com http://www.seyhan.biz Topolojiler Her bilgisayar ağı verinin sistemler arasında gelip gitmesini sağlayacak bir yola ihtiyaç duyar. Aradaki bu yol

Detaylı

IUI I I =IYI. 3.6 Ayrrstirma Yontemi. fl 1. ful. IXl = fa I 11.1, I I 1111 (. H-I)

IUI I I =IYI. 3.6 Ayrrstirma Yontemi. fl 1. ful. IXl = fa I 11.1, I I 1111 (. H-I) 3.6 Ayrrstirma Yontemi Bu yonternde denklem takirmrun katsayilar matrisi iki matrisin carpirru seklinde ifade edilerek katsayilar matrisi iki matrise aynstmhr. Bu matrislerin biri alt ucgen digeri ise

Detaylı

ANNE-BABA TUTUMLARI. Aşırı Koruyucu Tutum

ANNE-BABA TUTUMLARI. Aşırı Koruyucu Tutum ANNE-BABA TUTUMLARI Anne-baba tutumu, anne-babanın, karşılıklı iletişim esnasında, çocuklarına yönelttikleri tutum ve davranışlarının bütünüdür. Çocukların bütün olarak sağlıklı bir gelişim göstermesi

Detaylı

TAKIM KURMA. 4) Üyeler arasýnda yüksek derecede güven duygusu geliþmiþtir. 2. TAKIM ÝLE ÇALIÞMA GRUBU ARASINDAKÝ FARKLILIKLAR :

TAKIM KURMA. 4) Üyeler arasýnda yüksek derecede güven duygusu geliþmiþtir. 2. TAKIM ÝLE ÇALIÞMA GRUBU ARASINDAKÝ FARKLILIKLAR : NOT : Bu bölüm önümüzdeki günlerde Prof.Dr. Hüner Þencan ýn incelemesinden sonra daha da geliþtirilerek son halini alacaktýr. Zaman kaybý olmamasý için büyük ölçüde- tamamlanmýþ olan bu bölüm web e konmuþtur.

Detaylı

.2-2-.04. 2Df ~ : 5"f~ _;zz, 01-(-, 1'1

.2-2-.04. 2Df ~ : 5f~ _;zz, 01-(-, 1'1 T.C. A TA TURK KULTUR, DiL VE TARiH YUKSEK KURUMU AT A TURK ARA~TIRMA MERKEZi BA~KANLIGI Bilimsel (:ah~malar Mtidtirltigu Say I Konu 30200866-051.04-900 Sempozyum hk. 15/04/2013 KAFKAS ONiVERSiTESi REKTORLOGONE

Detaylı

Gerçekten Asal Var mı? Ali Nesin

Gerçekten Asal Var mı? Ali Nesin Bu yazıda hile yapıyorum... Bir yerde bir hata var. Gerçekten Asal Var mı? Ali Nesin K endinden ve birden başka sayıya bölünmeyen a asal denir. Örneğin, 2, 3, 5, 7, 11, 13, 17, 19 asal dır. Ama 35 asal

Detaylı

2. PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİKTE HİZMET TÜRLERİ. Abdullah ATLİ

2. PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİKTE HİZMET TÜRLERİ. Abdullah ATLİ 2. PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİKTE HİZMET TÜRLERİ Psikolojik Danışma ve Rehberlik 1. Hizmet alanlarına göre 2. Temel işlevlerine göre 3. Birey Sayısına göre 4. Öğretim basamaklarına göre 5. Problem alanlarına

Detaylı

istatistik El 10 1_ ve 2_ sorular a Ş3 gldakl bilgilere göre Al 4 Bl 6 cı 7 Dl 8 Al 5 B) 12 CL 27 D) 28 E) 35 2Q 10 BS 4200-A

istatistik El 10 1_ ve 2_ sorular a Ş3 gldakl bilgilere göre Al 4 Bl 6 cı 7 Dl 8 Al 5 B) 12 CL 27 D) 28 E) 35 2Q 10 BS 4200-A 2Q 10 BS 4200- İstatistik sorulannın cevap l anmasında gerekli olabilecek tablolar ve f ormüller bu kita p ç ığın sonunda ver-ilmiştir. 1_ ve 2_ sorular a Ş3 gldakl bilgilere göre cevaplandırılacaktır

Detaylı

Felsefece Düşünmenin Yolları

Felsefece Düşünmenin Yolları Felsefe yalnızca uzman kişiyi ilgilendiren bir iş değildir; çünkü öyle ilgi çekici görünür ki, felsefe yapmayan ola ki hiçbir insan yoktur. Ya da en azından, her insanın yaşa mında filozoflaştığı bir an

Detaylı

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı 1.ÜNİTE - FELSEFEYLE TANIŞMA A-Felsefe Nedir? Felsefenin

Detaylı

yazuica Biied Adma Sahibi ve Sorumlu Yazl isleri Mildilril Hekim Kihc Yaym Tilril Yerel Siireli Yaym

yazuica Biied Adma Sahibi ve Sorumlu Yazl isleri Mildilril Hekim Kihc Yaym Tilril Yerel Siireli Yaym yazuice I Bogazi~i Universitesi Edebiyat Kuliibii yazuica 04-05 Biied Adma Sahibi ve Sorumlu Yazl isleri Mildilril Hekim Kihc Yaym Tilril Yerel Siireli Yaym Teknik Sorumlular Bayram Tirak, Hakan Karhdag,

Detaylı

ÖZEL EMİNE ÖRNEK İLKOKULU DEĞERLER EĞİTİMİ. Sorumluluk Duygusu Nedir; Nasıl Kazandırılır?

ÖZEL EMİNE ÖRNEK İLKOKULU DEĞERLER EĞİTİMİ. Sorumluluk Duygusu Nedir; Nasıl Kazandırılır? ÖZEL EMİNE ÖRNEK İLKOKULU DEĞERLER EĞİTİMİ Sorumluluk Duygusu Nedir; Nasıl Kazandırılır? Sorumluluk kişinin üzerine düşen görevleri yerine getirmesi, başkalarının haklarına saygı göstermesi ve davranışlarının

Detaylı

FELSEFE + SANAT => SANAT FELSEFESI

FELSEFE + SANAT => SANAT FELSEFESI FELSEFE + SANAT => SANAT FELSEFESI Kemal ULUOAG* Özne olan insan ile nesne olan doğa arasındaki, insan etkinliklerinin temeli, insanın doğayı kendi denetimine alma çabasıdır. Insan etkinliklerinin ve çabasının

Detaylı

İnsanı Okumayı Bilir. R. ŞAFAK KEKLİK

İnsanı Okumayı Bilir. R. ŞAFAK KEKLİK L o g o İnsanı Okumayı Bilir. R. ŞAFAK KEKLİK Ahmet Beyin, Yönetim Koçu Şafak Beyle görüşmesi üzerinden bir hafta geçmişti. Cuma görüşme için Ahmet Bey Şafak Beyin Ofisine gitti. R.Şafak KEKLİK Hoş geldin

Detaylı

4 ab sayısı 26 ile tam bölünebildiğine göre, kalanı 0 dır.

4 ab sayısı 26 ile tam bölünebildiğine göre, kalanı 0 dır. BÖLME, BÖLÜNEBİLME A. Bölme İşlemi A, B, C, K doğal sayılar ve B 0 olmak üzere, Bölünen A 75, bölen B 9, bölüm C 8 ve kalan K tür. Yukarıdaki bölme işlemine göre, 1. 9 yani, K B dir. işlemine bölme denir.

Detaylı

GARANTi PORTFOY YONETiMi A.S. 31 MART 2014 TARilli itibariyla HAZIRLANAN FAALiYET RAPORU

GARANTi PORTFOY YONETiMi A.S. 31 MART 2014 TARilli itibariyla HAZIRLANAN FAALiYET RAPORU GARANTi PORTFOY YONETiMi A.S. 31 MART 2014 TARilli itibariyla HAZIRLANAN FAALiYET RAPORU Genel Bilgiler Rapor donemi : 01.01.2014-31.03.2014 $irketin Onvam : Garanti Portfoy Yonetimi A.$. $irket Ticaret

Detaylı

RAHİM TAHLİYESİ UYGULAMALARININ ZEYNEP KAMİL AİLE PLANLAMASI KLİNİGİNDE GÖZLENEN ETKİLERİ GİRİŞ. Dr. Asuman KARAMANı.. ı Dr.

RAHİM TAHLİYESİ UYGULAMALARININ ZEYNEP KAMİL AİLE PLANLAMASI KLİNİGİNDE GÖZLENEN ETKİLERİ GİRİŞ. Dr. Asuman KARAMANı.. ı Dr. RAHİM TAHLİYESİ UYGULAMALARININ ZEYNEP KAMİL AİLE PLANLAMASI KLİNİGİNDE GÖZLENEN ETKİLERİ Dr. Vahit GEDiKOÔLU 1 ı Dr. Silhendan TÜRKMEN< 01 Dr. M. Tahir DEG1Ş 101 Dr. Ertuğrul BAYIRLI' tııu'*) Dr. Asuman

Detaylı

TEST 1. Hareketlilerin yere göre hızları; V L. = 4 m/s olarak veriliyor. K koşucusunun X aracına göre hızı; = 6 m/s V X.

TEST 1. Hareketlilerin yere göre hızları; V L. = 4 m/s olarak veriliyor. K koşucusunun X aracına göre hızı; = 6 m/s V X. TEST 1 ÇÖZÜER BAĞI HAREET 1 40m a =3m/s 4m/s 3 1m/s 6m/s 4m/s ere göre yüzücünün hızı: = 5 m/s olur I yargı doğrudur a =3m/s y =4m/s + Hareketlilerin yere göre hızları; = 1 m/s = 6 m/s = 4 m/s olarak veriliyor

Detaylı

Economic Policy. Opening Lecture

Economic Policy. Opening Lecture Economic Policy Opening Lecture Neden buradasın? economic policy iktisat üniversite Neden buradasın? iktisat öğrenmek (varsayalım!) geleceğin için üniversite diploma bilgi Neden buradasın? bilgi bilmek

Detaylı

BILISSEL GELISIMİ TANIMI ÖNEMİ

BILISSEL GELISIMİ TANIMI ÖNEMİ BİLİŞSEL GELİŞİM BILISSEL GELISIMİ TANIMI ÖNEMİ Yenı dogan cocugun yasadıgı dunyayı ogrenmesı ve anlamaya calısması bas etmesı gereken en buyuk problemdır.bu durum yetıskınler ıcın kolay gozukebılır ama

Detaylı

3- Kayan Filament Teorisi

3- Kayan Filament Teorisi 3- Kayan Filament Teorisi Madde 1. Giriş Bir kas hücresi kasıldığı zaman, ince filamentler kalınların üzerinden kayar ve sarkomer kısalır. Madde 2. Amaçlar İnce ve kalın filamentlerin moleküler yapı ve

Detaylı

BAGIMSIZ DENETCt RAPORU

BAGIMSIZ DENETCt RAPORU D-e-loitte. ORT 8 111,s.z De,,etir,, ve Serbest Muhasebeci Mali Mu avirlik A Masla k no1 Plaza Eski BOyukdere Caddesi Maslak Mahallesi No:1 aslal

Detaylı

Finansal (Mali) Tablolar Analizi DİKEY ANALİZ

Finansal (Mali) Tablolar Analizi DİKEY ANALİZ Finansal (Mali) Tablolar Analizi DİKEY ANALİZ 1 Mali tablolarda yer alan hesap kalemlerinin, içinde bu lundukları toplamlara oranlarının hesaplanarak analiz edil mesine dikey analiz, diğer bir ifadeyle

Detaylı

BİLGİ EDİNME İHTİYACI İnsan; öğrenme içgüdüsünü gidermek, yaşamını sürdürebilmek, sayısız ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve geleceğini güvence altına a

BİLGİ EDİNME İHTİYACI İnsan; öğrenme içgüdüsünü gidermek, yaşamını sürdürebilmek, sayısız ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve geleceğini güvence altına a BİLİMSEL YÖNTEM Prof. Dr. Şahin Gülaboğlu Mühendislik Fakültesi -------------------------------------------------------------------- BİLİM, ETİK ve EĞİTİM DERSİ KONUŞMASI 19 Ekim 2007, Cuma, Saat-15.00

Detaylı

TELEviZYON HABER PROGRAMLARINDA GERCEKLic.iN SUNUMU 6ZET

TELEviZYON HABER PROGRAMLARINDA GERCEKLic.iN SUNUMU 6ZET 134 Kurgu Dergisi S: 15, 134-142, 1998 TELEviZYON HABER PROGRAMLARINDA GERCEKLic.iN SUNUMU Berrin OZKANAL* 6ZET ctats Hemen hemen tiim sanat ve diisimce akimlarma konu olan gerc;:eklik ele ahndigmda onun

Detaylı

EZİNE ÇOK PROGRAMLI LİSESİ HAYDİ! HALİL İBRAHİM SOFRASINA

EZİNE ÇOK PROGRAMLI LİSESİ HAYDİ! HALİL İBRAHİM SOFRASINA EZİNE ÇOK PROGRAMLI LİSESİ HAYDİ! HALİL İBRAHİM SOFRASINA 1-PROJENİN ADI: HAYDİ HALİL İBRAHİM SOFRASINA EZİNE ÇOK PROGRAMLI LİSESİ 2-PROJENİN ÖZETİ: 2013-2014 eğitim- öğretim yılında okulumuz da gerçekleştireceğimiz

Detaylı

Billten. TCMB Birimleri. TURKiYE CUMHURiYET MERKEZ BANKASI. Termometre

Billten. TCMB Birimleri. TURKiYE CUMHURiYET MERKEZ BANKASI. Termometre Billten TURKiYE CUMHURiYET MERKEZ BANKASI Say1: 32/ Arahk 2013 Merkez Banl

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Jeopolitik POLS

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Jeopolitik POLS DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Jeopolitik POLS 411 7-8 3 + 0 3 5 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Lisans Seçmeli Dersin Koordinatörü Dersi Verenler

Detaylı

OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK

OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK 2009 8.SINIF SBS SINAV SORUSU 6. Yukarıdaki tablo 1906 yılında Osman Hamdi Bey tarafından yapılmıştır. Tablonun adı Kaplumbağa Terbiyecisi dir. Bu tabloyla ilgili aşağıdaki

Detaylı

Konu 4 Tüketici Davranışları Teorisi

Konu 4 Tüketici Davranışları Teorisi Konu 4 Tüketici Davranışları Teorisi Hadi Yektaş Zirve Üniversitesi İşletme Yüksek Lisans Programı Güz 2012 1 / 93 Hadi Yektaş Tüketici Davranışları Teorisi İçerik 1 2 Kayıtsızlık Eğrisi Analizi Tüketici

Detaylı

20.00 Kesinle$ttrme Tarih 06/12/2014

20.00 Kesinle$ttrme Tarih 06/12/2014 Karar No 2014/162 Evrak Dairesi Karar Tarihi 02/12/2014 Koniisu Evrak No 682215 Geli? Tarihi Tekrar Gbru^ulecek mi? BELEDIYE BASKAN1 DIVAN KATIBI MECLIS UYERLERI M - 1- T.C. SALIHLi BELEDIYESi MECLIS KARARI

Detaylı

Literatür Değerlendirmesi ARAŞTIRMALARDA LİTERATÜR TARAMASI VE ETİK. Literatür kaynakları neler olabilir?

Literatür Değerlendirmesi ARAŞTIRMALARDA LİTERATÜR TARAMASI VE ETİK. Literatür kaynakları neler olabilir? Literatür Değerlendirmesi ARAŞTIRMALARDA LİTERATÜR TARAMASI VE ETİK Bir konuyu araştırma süreci İlgilendiğiniz alanda, bir soruyu kendinize yanıtlamadan önce o soru hakkında neyin zaten bilindiğini bulmanın

Detaylı

Danman-Ö renci letiiminde Önemli Ö eler:yetikinlerin Ö renme Özellikleri ve Temel letiim Becerileri

Danman-Ö renci letiiminde Önemli Ö eler:yetikinlerin Ö renme Özellikleri ve Temel letiim Becerileri Danman-Ö renci letiiminde Önemli Ö eler:yetikinlerin Ö renme Özellikleri ve Temel letiim Becerileri Prof.Dr.Berna Musal Yard.Doç.Dr.Sema Özan DEÜ Tp Fakültesi Tp E itimi Anabilim Dal Sunum Çerçevesi Yetikinlerin

Detaylı

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri Prof.Dr. Cevat NAL Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarl k Fakültesi Dekan Y.Doç.Dr. Esra YEL Fakülte Akreditasyon Koordinatörü

Detaylı

KURUMSAL T BAR YÖNET M PROF. DR. HALUK GÜRGEN

KURUMSAL T BAR YÖNET M PROF. DR. HALUK GÜRGEN KURUMSAL T BAR YÖNET M PROF. DR. HALUK GÜRGEN KURUMSAL T BAR tibar alglamalardan oluur. Kurumsal itibar, bir kuruma yönelik her türlü alglamann bütünüdür. Kurumsal itibar; sosyal ortaklarn kurulula ilgili

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Bölüm 1: BİLİM TARİHİ... 1 Giriş... 1

İÇİNDEKİLER. Bölüm 1: BİLİM TARİHİ... 1 Giriş... 1 İÇİNDEKİLER Bölüm 1: BİLİM TARİHİ... 1 Giriş... 1 1.1. İlk Çağ da Bilgi ve Bilimin Gelişimi... 2 1.1.1. İlk Uygarlıklarda Bilgi ve Bilimin Gelişimi... 2 1.1.2. Antik Yunan da Bilgi ve Bilimin Gelişimi...

Detaylı

EK-l. I Proje Kodu: T.e. DOGU~ UNivERSiTESi BiLiMSEL ARA~TIRMA PROJELERi DESTEK BA~VURU FORMU

EK-l. I Proje Kodu: T.e. DOGU~ UNivERSiTESi BiLiMSEL ARA~TIRMA PROJELERi DESTEK BA~VURU FORMU EK-l T.e. DOGU~ UNivERSiTESi BiLiMSEL ARA~TIRMA PROJELERi DESTEK BA~VURU FORMU I Proje Kodu: PROJENiN SUNULDUGU BiRiM: (F akii! te/ens titiily iiks ekoku!) BiLiMSEL ARASTIRMA PROJELERi YTL DiGER KA YNAKLAR

Detaylı

TURKiYE i~ KURUMU GENEL M0D0RL0G0. ADANA c;all$ma VE i$ KURUMU il M0D0RL0G0. Toplurn Yaranna Program Kat1hmc1 Duyurusu. YUREGiR BELEDiYE BA~KANLIGI

TURKiYE i~ KURUMU GENEL M0D0RL0G0. ADANA c;all$ma VE i$ KURUMU il M0D0RL0G0. Toplurn Yaranna Program Kat1hmc1 Duyurusu. YUREGiR BELEDiYE BA~KANLIGI TURKiYE i~ KURUMU GENEL M0D0RL0G0 ADANA c;all$ma VE i$ KURUMU il M0D0RL0G0 Toplurn Yaranna Program Kat1hmc1 Duyurusu zorunlu alanlar olarak sistemde yer alacak olup, ozel ~artlar ise ii Mudurlugu tarafmdan

Detaylı

T.C. MEZiTLi KA YMAKAMLIGI. ilc;e Milli Egitim Miidiirliigii. (TELEFON zinciri) ... MUD URL U G UNE

T.C. MEZiTLi KA YMAKAMLIGI. ilc;e Milli Egitim Miidiirliigii. (TELEFON zinciri) ... MUD URL U G UNE Mezitli il9e Milli Egitim Miidiirliigii - Strateji Hizmetleri Subesi Adres: GMK. Bulvan Mezitli Sanayi Sitesi Giri~i

Detaylı

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir?

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir? Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri BİLİM TARİHİ Yrd. Doç. Dr. Suat ÇELİK Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir? Bilim tarihi hangi bileşenlerden oluşmaktadır. Ders nasıl işlenecek? Günümüzde

Detaylı

NASIL ÇALIŞILIR? NASIL BAŞARILI OLUNUR?

NASIL ÇALIŞILIR? NASIL BAŞARILI OLUNUR? NASIL ÇALIŞILIR? NASIL BAŞARILI OLUNUR? BEYNİ ÖĞRENMEYE HAZIRLAMAK 1. Fizyolojik Hazırlık Duruşunuzu Düzeltin İyi Beslenin Sağlığınıza Dikkat Edin Olumlu Yüz İfadesi Oluşturun Hareket Edin Gerginlikten

Detaylı

Mahmutbey Merkez Mh.Taşocağı cd. No:5 : Bağcılar İstanbul Telefon ve Faks Numarası : Tel:0212 4463858 Faks:0212 4463880

Mahmutbey Merkez Mh.Taşocağı cd. No:5 : Bağcılar İstanbul Telefon ve Faks Numarası : Tel:0212 4463858 Faks:0212 4463880 EDİP GAYRİMENKUL YATIRIM SANAYİ VE TİCARET A.Ş. / EDIP [] 13.04.2015 18:07:23 Özel Durum Açıklaması (Genel) Ortaklığın Adresi Mahmutbey Merkez Mh.Taşocağı cd. No:5 : Bağcılar İstanbul Telefon ve Faks Numarası

Detaylı

KiSiSEL BiLGiSA YAR ve KULLANIMINA GiRi~

KiSiSEL BiLGiSA YAR ve KULLANIMINA GiRi~ T.C. MARMARA tjniversitesi istatistik VE KANTiTATi:F ARASTIRMALAR ve UYGULAMA MERKEZi Yaym No: 9613 KiSiSEL BiLGiSA YAR ve KULLANIMINA GiRi~ Dr. Cem S. SUT

Detaylı

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3] Şimdi de hızlıca Müteşabihat hakkında bir iki şey söylemek istiyorum. Deniliyor ki Kur ân da hem Muhkemat hem Müteşabihatlar vardır. Bu durumda Kur ân a nasıl güvenebiliriz? Gerçek şudur ki bu konu doğru

Detaylı

ÖNEMLİ NOT: 2016 BÜTÇESİ HAZIRLAMA ÇALIŞMASI. NYC Nilgün Yetiş Koçluk ve Danışmanlık. Gözden Geçirme Tarihi:

ÖNEMLİ NOT: 2016 BÜTÇESİ HAZIRLAMA ÇALIŞMASI. NYC Nilgün Yetiş Koçluk ve Danışmanlık. Gözden Geçirme Tarihi: ÖNEMLİ NOT: Bütçe kısıtlamalar için değil, sizi arzu ettiğiniz hayatı yaşamanız ve hedeflerinize ulaşmanız için yapıldığı zaman oldukça anlamlı ve faydalıdır. Bu çalışmayı yıl başında yapmanız ve 3 er

Detaylı

1-Zihinsel kazanýmlar 2-Duyuþsal kazanýmlar 3-Bedensel kazanýmlar

1-Zihinsel kazanýmlar 2-Duyuþsal kazanýmlar 3-Bedensel kazanýmlar ÖÐRENME Öðrenme, bireyin çevresi ile etkileþimi sonucu kalýcý olan davranýþ kazanmasýdýr. Öðrenme planlý ve düzenli etkileþim sonucu olur. Eðitimde hedef, toplumun geliþimine katký saðlayacak bireyi geliþtirmektir.

Detaylı

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL Ey İnsanlık! Sizi bir tek canlı varlıktan yaratan, ondan da eşini var eden ve her ikisinden de bir çok erkek ve kadın üreten Rabbınıza karşı sorumluluğunuzun

Detaylı

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI Belediyelerin görevlerini etkin ve verimli bir ekilde yerine getirebilmeleri için ihtiyaç duydukları optimal (ihtiyaçtan ne fazla ne de az) kadronun nicelik ve

Detaylı

T.C. ANKARA VALfLiCi il Emniyel Miidurliigii. Damsiav sakhnsi ile ilgili olarak. azmettirici olmak iddiasiyla herhangi bir ihbar veya sue

T.C. ANKARA VALfLiCi il Emniyel Miidurliigii. Damsiav sakhnsi ile ilgili olarak. azmettirici olmak iddiasiyla herhangi bir ihbar veya sue T.C. ANKARA VALfLiCi il Emniyel Miidurliigii H.U4 2010*078583 Sayi : B.05.I.F.GM.4.06.00.14.10.3615 Konu : 2008/209 Sorusturma /4./04/2010 13.AGIK CEZA MAIIKKMKSI BA$KANLIGINA BESiKTAS/lSTANBUL :01.04.2010

Detaylı

M.O. AT ENSTITOSO AVRUPA ARA$TIRMALARI DERGISI CILT: 4 SAYI: 1-2 1995/1996 93

M.O. AT ENSTITOSO AVRUPA ARA$TIRMALARI DERGISI CILT: 4 SAYI: 1-2 1995/1996 93 M.O. AT ENSTITOSO AVRUPA ARA$TIRMALARI DERGISI CILT: 4 SAYI: 1-2 1995/1996 93 AVRUPA BiRLiGi DiREKTiFLERi VE GATT-TRIPS ANLA$MASI DOGRULTUSUNDA FiKiR VE SANAT ESERLERiNiN KORUNMASI; TURKiYE'DEKi HUKUKSAL

Detaylı

3. Günal, E. (2005). Türkiye de Seçim Sistemlerinin Siyasal Kurumlar Üzerindeki Etkileri,

3. Günal, E. (2005). Türkiye de Seçim Sistemlerinin Siyasal Kurumlar Üzerindeki Etkileri, » İ ü ü ü ğ ü Ç ğ Ş ğ ğ ğ ğ ş ğ üş ğ ğ ü ş ü Ğ İ Ş ü ü ü ş ş İ İ ü İ İİ İ üi Ç Ş üçğ İ Ç ş ği ğ ş ğ İ İ İ İ ş ü İ İ İ ü İ İİ İ ğğ İ ü ü ü İ Ç ö ü ü ü ş Ş ö ö ö üş ğ ş ğ ş ö ö üş ğ ş ü İ Ş İ ğ ş ü ş SORU

Detaylı

Eleştirel Düşünme Tahir BENEK S

Eleştirel Düşünme Tahir BENEK S Eleştirel Düşünme Tahir BENEK S.226-232 Kaynak II; Eğitimde Program Geliştirme Yazar;Ö.DEMİREL Hazırlayan; Tahir BENEK 2005-2006 Ders Sor.; Doç. Dr. Nasip DEMİRKUŞ, 1-Önce Soruları Tıklayın Yanıtlamaya

Detaylı

ç Ç Ğ Ç Ğ ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç Ç Ğ ç Ğ Ğ ç Ç ç ç ç ç» ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç ç Y DiT P "Frsat Yaratt'' 1_) GENEL ni,ci,nn so5e6 0

Detaylı

ANAYURT OTELi'NE YAPIBOZUCU FEMiNiST BiR BAKI~

ANAYURT OTELi'NE YAPIBOZUCU FEMiNiST BiR BAKI~ ANAYURT OTELi'NE YAPIBOZUCU FEMiNiST BiR BAKI~ Ozden SOZALAN* I Yusuf Atilgan'm 1973 y1lmda kaleme ald1g1 Anayurt Oteli, Anadolu'da tzmir'e yakm bir kasabada otel katibi olarak 9ah an Zebercet'in, gizemli

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Toplumsal Sorumluluk ve Etik PSIR 392 6 3 + 0 3 5

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Toplumsal Sorumluluk ve Etik PSIR 392 6 3 + 0 3 5 DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Toplumsal Sorumluluk ve Etik PSIR 392 6 3 + 0 3 5 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Yılmaz Özakpınar İNSAN. İnanan BIr Varlık

Yılmaz Özakpınar İNSAN. İnanan BIr Varlık Yılmaz Özakpınar İNSAN İnanan BIr Varlık Yılmaz Özakpınar; 1934 te Boyabat ta doğdu. 1957 de İs tanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü n den, 1960 ta Cambridge Üniversitesi Biyoloji Fakültesi

Detaylı

2012 YGS Soru Değerlendirmesi

2012 YGS Soru Değerlendirmesi 2012 YGS Soru Değerlendirmesi Unutulmamalı YGS yi istediği gibi sonuçlandıran adaylarda bir rahatlama gözlenirken, sınavı istediği şekilde sonuçlanmayan adaylarda ise bir huzursuzluk gözlenmektedir. Sınavın

Detaylı

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFENİN BÖLÜMLERİ A-BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ ) İnsan bilgisinin yapısını ve geçerliğini ele alır. Bilgi felsefesi; bilginin imkanı, doğruluğu, kaynağı, sınırları

Detaylı

MÜHENDİSLİK ETİĞİ Emin Direkçi

MÜHENDİSLİK ETİĞİ Emin Direkçi MÜHENDİSLİK ETİĞİ 12.10.2016 Emin Direkçi 1962-Ankara Metalurji Y.Müh. 1979-1988 Üretim Koord. 1989-1992 Üretim Müdürü 1992-1997 Genel Müdür 1997-2000 Genel Müdür 2001-2006 Genel Müdür 2007-2011 Kurucu

Detaylı

AKTS ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ-I MB-

AKTS ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ-I MB- DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ-I MB- 334 VI. 2+2 3 4 Ön Koşul Fen-Teknoloji Programı ve Planlama, Fen Öğretimi Laboratuarı Uygulamaları- I dersini almak ve

Detaylı

PricewaterhouseCoopers CEO Araştõrmasõ

PricewaterhouseCoopers CEO Araştõrmasõ PricewaterhouseCoopers CEO Araştõrmasõ Yönetici Özeti Giriş PricewaterhouseCoopers õn 7. Yõllõk Global CEO Araştõrmasõ Riski Yönetmek: CEO larõn Hazõrlõk Düzeyinin Değerlendirilmesi, mevcut iş ortamõ ve

Detaylı

Avukat Atilâ SAV (*) HUKUK ÖĞRENİMİ - MESLEK EĞİTİMİ (**) (*) Ankara Barosü Avukatlarından. (**) Açık oturum metninden.

Avukat Atilâ SAV (*) HUKUK ÖĞRENİMİ - MESLEK EĞİTİMİ (**) (*) Ankara Barosü Avukatlarından. (**) Açık oturum metninden. w HUKUK ÖĞRENİMİ - MESLEK EĞİTİMİ (**) FA Avukat Atilâ SAV (*) GİRİŞ Konuşmamı "hukuk öğrenii" ile "meslek e ğitimi" ilişkisine yöneltmemin nedeni, "hukuka dayal ı meslekler" için öngörülen hukuk öğretiminin,

Detaylı

2013 2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NİMET İLKOKULU 4. SINIF DERS İŞLEME YOL HARİTASI

2013 2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NİMET İLKOKULU 4. SINIF DERS İŞLEME YOL HARİTASI 2013 2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NİMET İLKOKULU 4. SINIF DERS İŞLEME YOL HARİTASI 1. Bölüm: Tanımlayıcı Bilgiler Dersin Adı :İNGİLİZCE Dersin Kredisi : 3 Saat Öğretmenin Adı ve Soyadı :ÖZAY TETİK Dersin İşleneceği

Detaylı

SORUMLULUK Değerli Velilerimiz, Sorumluluk Nedir? Sorumluluk Sahibi Bireyler;

SORUMLULUK Değerli Velilerimiz, Sorumluluk Nedir? Sorumluluk Sahibi Bireyler; SORUMLULUK "Bir meselenin tartışmasına katılan kimse düşündüğünü, kanaatini açık söylemeli, yaptıklarını da kendi namına yapmalı, yaptığının sorumluluğunu da kendi üzerine almalıdır". M.K.ATATÜRK Değerli

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Bölüm I GİRİŞ. Bölüm II EĞİTİMİN KELİME ANLAMLARI VE FARKLI AÇILARDAN GÖRÜNÜŞÜ

İÇİNDEKİLER. Bölüm I GİRİŞ. Bölüm II EĞİTİMİN KELİME ANLAMLARI VE FARKLI AÇILARDAN GÖRÜNÜŞÜ İÇİNDEKİLER Bölüm I GİRİŞ A. EĞİTİMDE TANIŞMA - İLK VE SON HAFTALAR...1 B. ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ...5 1. ÖĞRETMENLİK VE ÖNEMİ...5 a. Öğretmenliğin Kısa Tarihçesi...5 b. Mesleğin Önemi...8 c. Pedagojik Sevgi...10

Detaylı

TURKiYE'DE YAZILI BASININ EKONOMiK YAPISINA BiR YAKLA~IM

TURKiYE'DE YAZILI BASININ EKONOMiK YAPISINA BiR YAKLA~IM TURKiYE'DE YAZILI BASININ EKONOMiK YAPISINA BiR YAKLA~IM Prof. Dr. Cimeyt BiNATLI Radyo ve Televizyonu sozlii basm olarak tammlayanlar yazih basm kapsamma da gazete ve clergiyi almislardir. Sozliiklerde

Detaylı

4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim.

4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim. 4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim. Kazanımlar: 1- Immanuel Kant ın etik görüşünü diğer etik görüşlerden ayıran

Detaylı