TMMOB NfiAAT MÜHEND SLER ODASI ANKARA fiubes. fiube Ö RENC ÜYE KOM SYON RAPORLARI SUNUMU I. OTURUM

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TMMOB NfiAAT MÜHEND SLER ODASI ANKARA fiubes. fiube Ö RENC ÜYE KOM SYON RAPORLARI SUNUMU I. OTURUM"

Transkript

1 TMMOB NfiAAT MÜHEND SLER ODASI ANKARA fiubes fiube Ö RENC ÜYE KOM SYON RAPORLARI SUNUMU I. OTURUM

2 MO Ö renci Üye Kurultay

3 hsan KAfi Divan Baflkan Öyle san yorum ki, hemen hemen tüm üniversite camias n n rahatl kla ulaflabilece i bu bilgilerin yüksekö retim planlamas nda e itimin tasarlanmas, belirli flekilde de iflimlerin dikkate al naca ortamlarda da bu bilgilerin bu boyutta de erlendirilece ini düflünüyoruz. Bu tespitleri bizler kendi bak fl aç m z içerisinde önemli oldu u konusunda hem fikir oldu umuzu düflünüyoruz ve bunun için arkadafl m z bize belirli bir format içerisinde sunma gayretinde bulundular; bu emekleri için kendilerine teflekkür ediyoruz. Arkadafllar, Divan Baflkanl m za iki tane önerge geldi. Bir tanesini sizlere okumak istiyorum: 2004 MO Ö renci Üye Kurultay nda Yetkin Mühendislik Yönetmelik Tasla üzerinde ö renci üyelerin görüfllerini belirlemek amac yla bir komisyon kurulmas n talep ediyoruz diye bir talep var; Emrah Akçin, Ça atay Yaz c, Deniz Polat, Ayd n Özmen, Ensari Zümrüt. Yine buna benzer, paralel bir önerge daha var. Yetkin Mühendislik Yönetmeli i Tasar s n n TMMOB nflaat Mühendisleri Odas yönetiminin katk lar m za de er verdi i de göz al narak tart flabilmesi için Ö renci Komisyonunun oluflturulmas n talep ediyoruz. Sinem Eken, Ali Kandemir, Ayflegül Bezirgan, Asl Gürkan, Berna K z l lg n, Hatice Hac süleyman, Mehmet Akman. Bu önergeler do rultusunda bu arkadafllar m z n yetkin mühendislik konusundaki görüfl ve düflüncelerini oluflturmak için görevli arkadafl m z lker Gündez le ba lant kurabilirler, orada bir çal flma alan oluflturulur. Forum k sm nda bu görüfl ve önerilerin tart fl laca n düflünüyorum; bu flekilde bir çal flma yap s oluflturulabilir. Bu arkadafllar lütfen ba lant kursunlar. Önergeyi veren arkadafllar komisyonda çal flacak diye yorumluyoruz; bu flekilde ba lant kurarlarsa çal flma bafllayacakt r. Yine bir önerge daha var. nflaat Mühendisleri Odas Ö renci Üye Kurultay Divan Baflkanl - na; nflaat Mühendisleri Odas Ankara fiubesi Zonguldak Temsilcili imizin Ö renci Üye Komisyonu Raporu, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi nflaat Mühendisli i Bölüm Baflkanl n n siyasal sansür engeline tak ld ndan elimize ulaflmam flt r. Bugün 40 a yak n ö renci üye kat l m yla Kurultay m za renk katan Temsilcili imizdeki ö renci üye arkadafllar m z n karfl laflt uygulamalar nflaat Mühendisleri Odas Ankara fiube, stanbul fiube ve zmir fiube Ö renci Komisyonu olarak k n yoruz. lker Gündez, Ayd n Özmen, Emrah Akçin, Deniz Polat. Arkadafllar m z n duyarl l n paylafl yoruz. Umar m buna benzer geliflmeleri bir daha yaflamay z. fiimdi flubelerimiz ö renci üye komisyonlar n n, ö renci üyelerimizin üretimlerini buraya yans tmak üzere sunumlar n yapmaya bafll yoruz. lk sunumu yapmak üzere Ankara fiubeden Bora Say n. 57

4 MO Ö renci Üye Kurultay 2004 Bora SAYIN nflaat Mühendisleri Odas Ankara fiubesi Ö renci Üye Komisyonu Bizimle beraber olmak, bizi dinlemek için aram zda olan bilim emekçisi hocalar m z, dayan flma duygular n katk ya çevirmek için gelen tüm konuklar; hepinizi nflaat Mühendisleri Odas Ankara fiubesi Ö renci Komisyonu ad na selaml yorum, hofl geldiniz. Olgu olarak tan mlamaya çal flmakla bafllayaca m z e itimin temel bir hak olmaktan ç kart lmas sürecini, bunun hangi mekanizmalar yoluyla ve ne ad na yap ld n tariflemek raporun genel amac d r. Bildi iniz üzere genel olarak e itim, bireyin çevresini alg lamas, anlamas ve denetlemesine yönelik bir faaliyettir. Bu nedenle e itim, büyük bir boyutuyla üretim faaliyeti, küçük bir boyutuyla ise, tüketim faaliyeti olarak görülebilir. Bu nedenle e itim, tarihin farkl dönemlerinde farkl üretim biçimlerine ba l olarak yeniden yeniden flekillenmektedir. Örne in, Antik Ça da bir ö reti biçiminde geliflmifl, herhangi bir kurumsallaflma yaflamam flt r. Bu örgütlenme ve iflbölümü çok geliflkin olmad - ndan felsefi tarzdaki düflüncelerin oldukça liberal bir zeminde üretildi i ve aktar ld bir boyuta sahiptir. Toplumsal örgütlenme düzeyinin daha geliflkin oldu u feodal dönemde ise, e itim ve örgütsel yap lanma aras ndaki iliflki daha çok bir z tlaflmaya dönüflmüfltür. Bu z tlaflma en fazla feodalizmin kilise egemenli ine dayal hegemonyas n altüst eden bilimsel geliflmelerin yafland dönemde ortaya ç km flt r. Yani dinsel dogmalar ve bu dogmalar n üreticisi olan kurumlar, bilimsel geliflmelerin tafl y - c s olan e itim kurumlar yla karfl karfl ya gelmifl ve çat flm flt r. O dönemde bilimsel bulgular sahiplenen ve topluma yayan burjuvazi, feodal yap y ve kurumlar n tasfiye ederken bilimi kendi öz ç karlar do rultusunda ilk kez kullanm flt r. Burjuvazi, devrimci barutunu tüketti i ilerleyen kurumsallaflma döneminde de bilimsel faaliyetlerle karfl karfl yla gelmemeyi tercih etmifl, onlar denetlemeye yönelmifltir. Bu dönem boyunca kapitalistlerin bilimsel faaliyetleri desteklemesinin iki temel nedeni bulunmaktad r. Bunlardan birincisi, bilimsel bulgular n sermayenin ve toplumun ufkunu açarak piyasay geniflletip sermaye birikimine katk da bulunuyor olmas d r. kincisi ise, bilimsel faaliyetler sonucu çok çeflitli mekanizmalar ve yollarla üretim maliyetlerinde tasarruf sa lan yor olmas d r. Öte yandan bilimsel faaliyetlerin yeni bulufllara yol açt süreci sermayenin giriflimi üzerinde önemli avantajlar sa lad da bir baflka boyuttur. K sacas e itim, insanl n tarihsel geliflimi içerisinde farkl laflan toplumsal formasyon ve bu toplumsal formasyonun belirleyeni olan egemen s n f n ihtiyaçlar na göre yeniden ve yeniden flekillenmektedir. Kapitalizmin ilk dönemlerinde büyük bir sanayi at l m gerçeklefltirmifl lonca ve manifactur üretimin yerini büyük ölçekli fabrikalar alm flt r. Binlerce insan n geliflkin bir iflbölümü kapsam nda çal flt, yani üretimin gittikçe toplumsallaflt bir dönem yaflan lm flt r. Üretim toplumsallafl rken ve bilimsel faaliyetlerle çeflitlenirken bu çeflitlili e uygun emek gücü piyasas na duyulan ihtiyaç burjuvazi için kritik bir hal alm flt r. Bu noktada e itimin kurumsallaflmas ve kapitalist birikim süreci- 58

5 E itimde Eflitsizlik ve Yabanc laflma ne hizmet edecek flekilde yap land r lmas söz konusu... Fakat burada unutulmamas gereken bilimsel faaliyetin kendisinin de büyük bir maliyet unsuru oldu u ve bu maliyetin burjuvazi aç s ndan büyük bir yük olarak alg land d r. E itim hizmetlerinin yüksek maliyetinin burjuvazi üzerine y k lmamas için e itimin finansman n n toplumsallaflt r lmas, yani e itimin devlet eliyle yap lmas na bu nedenle bafllanm flt r denilebilir. lk dönemlerinde paral olan ve sadece aristokrat ailelerin çocuklar na verilen e itim bu dönem kamu eliyle yap lmaya bafllanm fl ve bu flekilde tarih sahnesine ç km flt r. Eme in yeniden üretilmesi ve verimlili inin yükseltilmesine yönelik olarak önem kazanan e itimin sermaye birikim sürecine katk koyma niteli ini korumas çok önemlidir. Sermaye birikiminin önünde bir engel teflkil etti inde e itim kurumlar ve bilimsel çal flmalar gözden geçirilmeye bafllanacakt r. Nitekim bugün dünyam zda ve ülkemizde kamusal e itim ve bilimsel faaliyetlerin befleri, yani bizler, insan sermayeye yönelik k sm zay flat lmaktad r. Bilimsel faaliyetler tamamen kâr getirebilir olma özelli ine göre üniversite-sanayi iflbirli i ad alt nda uluslararas ve ulusal sermaye gruplar na proje haz rlamaya endekslenmek istenilmektedir. Bütün bu e ilimlerin sonucu ise, e itimin ve bilimin gün geçtikçe insanl n yarar na iflleyen bir faaliyet olmaktan ç kmas d r. Örne in, UNICEF in 1999 y l Dünya Çocuklar n n Durumu Raporuna göre ABD nin bir y lda kozmeti e harcad 7 milyar dolarl k para e itime ayr lsa 2010 y l nda dünyan n okuma-yazma sorunu bitirilebilirdi. Dünyada askeri harcamalara 781 milyar dolarl k bir pay ayr l rken 900 milyon insan n e itim hakk ndan mahrum oldu u gezegenimizin küresel e itim sorunu y lda 7 milyar dolar ayr lsayd 10 y lda çözülebilirdi. Bugün toplumsal mücadelelerle kazan lm fl olan herkese ücretsiz e itim hakk n n da neo-liberal sald r larla yok edilmeye çal fl ld bir dönem yaflan lmaktad r. Bu sald r lar kimi zaman ideolojik mekanizmalarla, kimi zaman ise, do rudan müdahalelerle hayata geçirilmektedir. Ülkemizde bu müdahale 12 Eylül askeri darbesinin e itime yönelik düzenleyici arac YÖK vas tas yla yap lm flt r. Yüksekö retim kurumu YÖK 12 Eylül 1980 askeri darbesinin uzant lar ndan sadece birisi olarak 1981 y l nda kurulmufltur. Kurucu meclisin ç karm fl oldu u 2547 say l Yüksekö retim Kanunuyla tüm yüksekokullar tek bir idarenin alt nda merkezilefltirilmifltir. Ancak bu merkezilefltirmenin merkezi planlamayla yada kamuya dayanan ekonomik bir kalk nma modeliyle maalesef hiçbir ilgisi olmam flt r. Türkiye için konuflursak YÖK ün oluflumu da burjuvazinin ihtiyaçlar na ve Türkiye nin kapitalist merkezli geçmifl dönemlere göre farkl biçimlerde ve daha s k bütünleflmek iste ine dayanmaktad r öncesi üniversitelerin toplumun beyni durumunda ifllev görerek genç beyinleri yetifltirmek ve bilimsel araflt rmalar yapmak yan nda yapt aç klama ve yay nlar yla da tüm toplumu bilgilendirme ifllevi gördü ü söylenilebilir. Üniversiteler bu ifllevlerini bilim ad na yaparak toplum üzerinde ciddi bir etkileme ve yönlendirme gücünü ellerinde tutarken bu gücün kimin elinde olaca çok kritik bir durumdur. Üniversitelerden yükselen toplumcu söylevin gün geçtikçe artmas, egemen s n f ç karlar n n deflifrasyonu, burjuvazinin üniversitelerdeki fikirsel hakimiyetini tesis etmede daha fazla zorland n n göstergeleridir. 59

6 MO Ö renci Üye Kurultay 2004 Bu göstergelerin ibrelerinin ters yöne çevrilememesi, ibreyle u raflmaktansa göstergenin al n p parçalan p çöpe at lmas n gerektirmifltir. Bu yüzden YÖK, ideolojik üstyap kurumu özelli ini güçlü biçimde hissettiren üniversitelerin o dönem tek seslili i bozan yap s n tasfiye etme arac d r. Bu arac n iflletiminde acil olarak 1402 say l Yasa ç kart larak baz kamu kurulufllar çal flanlar n n yan nda üniversitelerde de temizlik yap lm flt r. Bu tarz faflizan müdahaleler ise, burjuva demokrasisi aç s ndan uzun süre tafl namayacak bir yüktür. Çünkü hem toplumun ç karlar n temsil etme iddias nda olmak zorlafl r, hem de uluslararas iliflkiler ba lam nda prestij yitirilir. Bu kötü imajdan, yani YÖK eliyle üniversiteler üzerinde kurulan yönetsel bask dan kurtulman n ise, tek bir yolu vard r. Bu tür bask lar n yerini yeni denetim ayg tlar n n almas. Bu ayg tlar üniversitelerle sistem aras ndaki doku uyuflmazl - n en alt seviyeye çekebilecek biçimde flekillendirildi inden,yök gibi kurumlara duyulan ihtiyaç ortadan do al olarak kalkacakt r. Böylesi bir dokusal uyumun tek koflulu üniversitelerin bilimsel faaliyetlerini piyasaya sunarak ve yönetsel olarak flirketlefltirilerek ticarilefltirilmesinden geçebilir arkadafllar. Üniversitelerin ticarilefltirilmesi ise, bütçeden üniversitelere ciddi düzeyde pay ayr lmay p bu kurumlar n çaresizli e itilmeleri, böylece üniversitelerin piyasa içerisine çekilmeleri yöntemiyle yap lmaktad r y l ndaki askeri darbeyle beraber toplumsal muhalefet odaklar n n her anlamda bask alt nda tutuldu u bir dönemin Türkiye burjuvazisi için düzlefltirdi i alan sermaye politikalar n n sürat hatt n oluflturmufltur lerin sonlar nda tüm dünyada esmeye bafllayan neoliberal rüzgâr n gücüyle eflitlikçi ve kamucu söylemin tasfiyesine h z verilmifltir. Hepinizin bildi i gibi Özal l y llar denilen bu dönem eflitlikçi söylemin yerini köfleyi dönmeci söylemin ald, yasalar n fiili uygulamalar yoluyla süzgece çevrildi i ben zenginleri severim li y llard r. Bunlar n yan na üniversite-sanayi iflbirli i, toplam kalite yönetimi, kalite çemberi gibi TÜS AD literatürüne ait sözcükleri de ekleyebiliriz. Bu y llarda bütçeden halk n sa l na, e itimine ve sosyal güvenli ine ayr lan pay sermaye sahiplerine kendilerinden çal nan bir pay olarak gözükmektedir. Sonuçta tüm topluma ait olan genel bütçeden toplumun genel yarar için yap lan bütün harcamalar n olabildi ince azalt lmas, buradan beslenen asalak bir s n f için zorunlu hale gelmektedir. Peki bu harcamalar n azalt lmas hangi yollarla yap lmaktad r? Dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan birisi de budur. Sermayenin kamu mal ve hizmetlerinin yok edilmesi için yapm fl oldu u tüm sald r lara ra men kamusal alana iliflkin kazan mlar toplumun bilincine ve ahlak anlay fl na da yans m flt r. Toplumsal sorumluluk alma, kamu yarar n gözetme, topluma yararl olma iste i bugün hâlâ olumlu de erler olarak görülürken bunlar n z tt ahlaks zl k olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, sermaye kamusal alanda yapt dönüflümleri do rudan yasalara ba lama yolunu seçemez. Önce kamusal alanda gedikler açar ve bu gediklerden h zla içeri dolarken toplumsal bilinci de çarp tarak ahlaks z ve çirkin olan allay p pullamak, güzelmifl gibi göstermek zorundad r. Sermaye her alanda oldu u gibi e itimde de bir yandan fiili durumlar yaratarak kamu kavram n n alt n boflalt rken bir yandan da toplumu ideolojik olarak kuflat r. Eflitsizlikleri art ran, yeni kâr alanlar açan fiili durum ve toplum bilincindeki gerileme belirli bir k vama gelince bu durumu bir kurala, bir yasaya ba lama zaman gelmifltir. Egemen s n f n kazançlar n somutlayan her hukuk kural sermaye için daha fazla özellefltirmek, teslim almak ve ahlaks zlaflt rmak yolunda yeni bir mevzi olmufltur. 60

7 E itimde Eflitsizlik ve Yabanc laflma Örne in, üniversite e itiminin paral hale getirilmesinde önemli bir ad m harçlard r. Bafllang çta sembolik bir miktar denilerek savunulan ve meflrulaflt r lan harçlar 1990 l y llarla birlikte e itimin de bir maliyeti var ve bu da ondan kiflisel yarar sa layan ö renciden al nmal d r denilerek as l ifllevini, yani e itimin özellefltirilmesi ifllevini yerine getirmeye bafllam flt r. E itimin kiflisel bir yat r m gibi sunulmas n n ve kapitalizm taraf ndan hemen her fley gibi meta haline getirilmesinin yolu böylelikle aç lm flt r. Bugün üniversite harçlar sembolik olman n ötesine giderek e itimin paral hale getirilmesinin birebir tezahürü haline gelmifltir. Bahsedileni somutlamak için bir baflka örnek ise, üniversitelerde çok de il, birkaç y l önce uygulanmaya bafllanan yaz okullar - d r. Yaz okullar, üniversitelerin yaflant s na h zl bir biçimde girmifl, sanki ayr lmaz bir parças gibi alg lanmaya bafllanm flt r. Art k hepinizin bildi i gibi üniversitelerin pek ço unda y l iki de il, üç dönemdir. fiimdi okul Haziranda kapan p birkaç hafta sonra tekrar aç l yor ve yaz s caklar nda bir ila iki ay aras yo un bir dönem bafll yor. Yo un; çünkü yaz okulu, normal dönemin ortalama 6-7 haftaya s - k flt r lm fl halidir. Üniversitelerde bütünlemelerin yerini alan yaz okullar üçüncü bir dönem oldular ve yepyeni bir ifllev edindiler; bunlara devlet üniversitelerinin paral dönemleri de demek mümkündür. K sacas yaz okullar nda verilen e itimin 6-7 haftaya s k flt r lm fl olmas n n sak ncalar içinde, niteli i gerileyen e itim yada ö rencilerin yaz s caklar nda okula gidiyor olmas ndan çok daha kritik olan bir sorun ise e itimin paral laflt r l yor olmas d r. Böylelikle devlet üniversitelerinin ücretsiz verdi i e itimde özellefltirme do rultusunda önemli bir gedik aç lm flt r. Bu gedik sermayenin talepleri do rultusunda yaz okullar kavram yla iyice geniflletilmifltir. Üniversiteler, dersleri tek tek ücretlendirerek satan bir kurum haline getirilmifltir. Ö renciler ise, ihtiyaçlar olan dersleri ücreti neyse ödeyerek sat n alan bir müflteriye dönüfltürülmektedir. Bunun bir göstergesi de yaz okulunda o üniversitenin ö rencisi olmayanlar n da sadece paras n ödeyerek dersleri alabiliyor olmas d r. Yaz okulu uygulamas n n normal dönemde ödenen harçlardan özünde pek bir fark olmasa da burada sergilenen mant k serbest piyasa ekonomisinin üniversitelere birebir uygulan yor olmas d r. Harçlar için kaynak yetersiz, ö renciler de masraflar n bir k sm na ortak olsun diye gerekçeler öne sürenler yaz okulunda bu tür meflrulaflt rma çabalar n dahi sergilememektedir. Yaz okulunda dersler de tüccar mant yla aç lmakta, bir dersi yaz okulunda den az insan n alaca düflünülüyorsa o ders hiç aç lmamaktad r, yani maliyetini kurtarmamaktad r. Yukar da bahsedilen bu örnekler, e itim hizmetlerinin bütünlüklü yap s n n parçalanarak e itim hizmetinin parçalar olan yurt, yemekhane, temizlik, k rtasiye gibi hizmetlerin tafleron firmalara ihale edilmesi ve özellefltirilmesinin örnekleridir. Ö retim elemanlar n n üniversite-sanayi iflbirli i ad alt nda piyasaya ifl yapmas ve bu nedenle kendisini mensubu oldu u kurumdan ve ö rencilerinden çok sermaye gruplar na karfl sorumlu hissetmesi, bunun sonucunda ö rencilerin kendi hallerine terk ediliyor olmas. Üniversiteler yap daki de iflimin müflteri odakl çal flan tarz benimseyebilmesi için müfredat n n buna uygun bir biçimde yeniden yap land r lmas, bu yap land r lman n temelini teflkil eden ABET 2000 ve akreditasyon uygulamalar n n üniversitelerde h z kazanmas, bütçe k s tlar dolay s yla devlet üniversitelerine kaynak aktar lmazken, özel üniversitelere bedelsiz arazi tahsisi ve 61

8 MO Ö renci Üye Kurultay 2004 para yard m gibi teflviklerin sa lanmas fleklinde geliflen di er sermaye belirlenimli politikalarla beraber düflünüldü ünde ortaya ç kan sonuç üniversitelerin kamu hizmeti olmaktan ç kar lmas d r. Eflitsizli in üzerine oturdu u zemini oluflturan özel mülkiyete dayal kapitalist sistem, s n rs z emek sömürüsü yan nda en temel insanl k hakk olan e itim hakk n bile emekçi çocuklar na fazla görmektedir. Sevgili arkadafllar, emekçi çocuklar na üniversite kap lar n n kapanmas n n ise, sermaye aç s ndan büyük anlam vard r. Emekçi s n f ndan gelip kamu üniversitelerinde dünyay tan yan bir gencin dünyaya egemen olan ak ls zl a isyan etmemesi mümkün de ildir ve bu tarih boyunca hep böyle olmufltur. Bafltan yoksul y nlara üniversite kap s n kapatmak veya karfl l kl burslar arac l yla okuyabilenlerin ayaklar na pranga takmak sermaye için hiç de ak ls z bir fley de ildir. Son olarak toplumsal bilginin birikti i ve ö retildi i yerler olan üniversitelerin özellefltirilmesinin toplumun kamu bilincini felç etmek için bafll bafl na bir ad m oldu unu unutmamam z gerekmektedir. Beni dinledi iniz için hepinize teflekkür ederim. hsan KAfi (Divan Baflkan ) Arkadafl m za teflekkür ediyoruz. Arkadafllar, ak fl gere i saat da ö le yeme i aras verece iz. Bu arada bundan sonra toplam 15 tane arkadafl m z sunumlar n yapacaklar. Dolay s yla, arkadafllar m z 10 ar dakikal k bir süre içerisinde sunumlar n tamamlayabilirse san r m süremizde tamamlama gibi bir plan m z yerine gelecek; bunu da dikkate alarak Antalya fiubesi ad na Veysel Y luzar arkadafl m z davet ediyoruz, buyurun. Veysel YILUZAR nflaat Mühendisleri Odas Antalya fiubesi Ö renci Üye Komisyonu De erli Baflkan, de erli Oda baflkanlar m, de erli ö retim üyelerim, de erli arkadafllar m; konuflmama bafllarken hepinizi selaml yorum. Öncelikle MO Antalya Ö renci Komisyonu ad na TMMOB ye bu genifl kapsaml Kurultay düzenledi i için ve bunu ulusal bazda bir Kurultay olarak düzenledi i için teflekkür ediyoruz ve flunu da diyorum: Biraz da sizi k skand rma tarz nda bir fley yapmak istiyorum. Buraya Antalya n n s cak havas yla geldik, böyle so uk havas yla karfl lafl nca biraz flok olduk; ama tabii keflke her fley e itim aç - s ndan Antalya n n s cak havas gibi güzel olsayd, keflke her fley Antalya n n s cak havas gibi yolunda olsayd. Öncelikle bilmemiz gereken nokta, bu Kurultay n konusu olan E itimde Eflitsizlik ve Yabanc - laflma konusu içinde yer alan eflitsizlik ve yabanc laflma kavramlar n n birbirine tamamen paralel gitti i. fiunu diyebiliriz ki, ülkemizde birçok noktada eflitsizlik var, her dalda, neredeyse her alanda bir eflitsizlik yaflanmakta ve bizim düflüncemiz ki, bu bizce gerçekçi bir düflünce tarz, bu eflitsizliklerin temelinde e itimde yer alan eflitsizlik ve yabanc laflma yat yor. 62

9 E itimde Eflitsizlik ve Yabanc laflma E itim, devletin temel yükümlülüklerinden birisi ve devletin bireylere tamam yla nitelikli, kaliteli ve içi dolu bir e itim vermesi gerekiyor ve bu yolla e itim kalitesini de yükseltmesi gerekiyor; ama maalesef Türkiye ye bakt m z zaman durum bu flekilde de il. Devletin bugün e itimde aksakl klar n ç kmas, devletin verdi i e itimin niteli inin tam anlam yla istenildi i gibi olmad n, hatta çok daha alt seviyelerde oldu unu gösteriyor ve devletin maalesef bu yükümlülü ünü tam olarak yerine getirmedi ini gösteriyor. En basitinden bu konuyu birkaç örnekle ele alabiliriz. E itim sistemine bakt m z zaman ilkokul birde biz çarpma ve bölmeyi ö reniyoruz, ikide biz çarp m tablosunu ezberlemeyi ö reniyoruz, ezberlemeyi ö renmekten de öte, ezberliyoruz ve buradan da fluraya ç kabiliyoruz: E itim sistemimizde hepimizin bildi i gibi, hepimizin içinde bulundu u, yaflad gibi zorunlu ve dayatmac bir ezbercilik var ve bu ezbercilik bizi bir noktada, asl nda her noktada beynimizi kullanmaktan uzaklaflt r - yor. Kendi düflünme yetene imizi kullanmaktan uzaklaflt r yor ve bu da düflünebilen insanlar ortadan kald r yor, düflünebilen insan say s n ortadan kald r yor. Hal böyle olunca ne e itimin niteli i kal - yor, ne e itimin içi dolulu u kal yor, ne de bu ülkeye e itimin getirebilece i katk lar olufluyor. Ezber kesinlikle düflünme yetene ini köreltir. Bir di er konu da, tamam ezbercilik, bu sistemin temel çöküntülerinden birisi ve ayn zamanda gördü ümüz, özellikle tarih derslerinde gördü ümüz flovenist imge ve simgelerle ifllenen dersler de bu sisteme eklenmifl aksesuar tarz nda afyonlanmalar, asl nda bu sistemi tamamlayan bir ö e bu. Bu afyon nas l gerçeklefliyor? nsanlara flovenist yaklafl mlar verdi iniz zaman, insanlara flovenist e itimler verdi iniz zaman kesinlikle insanlar gerçekçilikten uzaklaflt r rs n z ve gerçekçilikten uzaklaflan insan n fark ndal ortadan kalkar. Zaten hepimiz ya potansiyel mühendisiz, ya mühendisiz, aram zda mühendisler de var, potansiyel mühendisler de var ve flu gerçe e hepimiz inan yoruz: Hakikaten bir sisteme ba l olarak gitmek zorundas n z; e er bir fleyi tam anlam yla oturtmak istiyorsan z, e er bir fleyi tam anlam yla dikte ettirmek istiyorsan z ve buradan da anl yoruz ki, maalesef Türkiye deki bu sistem içinde ezbercilik öncelikle düflünme yetene ini ortadan kald rmak için konulmufl durumda ve bunun üzerine tamamlay c bir unsur olarak, sonuçta ezbercili e al flt r lm fl bir toplum, ezbercili e al flt r lm fl bireyler, ö renciler bir noktadan sonra bir fark ndal k yaflayacaklard r ve diyeceklerdir; ne oluyoruz? Aynen flu an burada bulunan toplulu un ki, bana kal rsa çok az bir yüzde bu topluluk bu, bu toplulu un dedi i gibi ne oluyor, biz neden ezberci bir e itim görüyoruz? diyecek ve bu noktada o toplulu un bu tepkisini bast rmak gerekecek. Bireysel bazda bana kal rsa ve bize kal rsa, biz diyoruz ki; derslerde verilen bu tür flovenist imge ve simgeler gerçekçilikten uzaklaflmam za yol açt ve bir nokta bunun bize belli bir afyonlanm fll k getirdi idir. Diyebiliriz ki, insanlar n fark ndal klar na ulaflmamas için enjekte edilmesi gereken afyon ise, insanlar n bir arada tuttu u hamasetli yap dan flovenist kurgu söylevleridir. Size kendi üniversitemden çok büyük bir itiraf bu asl nda, gerçi bu bütün üniversitelerde var. Kendi üniversitemden, Akdeniz Üniversitesinden bir örnek vermek istiyorum: Sinema Kulübünün 63

10 MO Ö renci Üye Kurultay 2004 çok de erli üyeleri, bizim arkadafllar m z Irak Savafl sonras bir röportaj yap yor. Ö rencilere sorduklar sorular basit, çok basit sorular, s radan ö rencilere teker teker soruyorlar; Bush deyince akl n za ne geliyor? Bush deyince ö rencilerin verdi i cevaplar; Saddam, Irak, savafl, insanlar n ölmesi falan filan; bildik, tan d k cevaplar, klifle cevaplar... Diyorlar ki; Saddam deyince akl n za ne geliyor? Yine bildik, klifle cevaplar; Irak Savafl, kafa tutmas falan filan, insanlar n ölmesi, masum insanlar n ölmesi, v r z v r, bir sürü fley. Blair deyince akl n za ne geliyor? diye bir soru; bayanlar burada tenzih ediyorum, bir bayan arkadafl, özür dilerek söylüyorum, sözüm meclisten d flar, aa, evet, o cad y ben tan yorum diye bir yorum yap yor. Bu bize kal rsa e itimde yabanc laflman n hakikaten çok etkileyici ve çok büyük bir örne i. Güncellikten uzak bir e itim sistemi olamaz, aktüaliteden uzak bir e itim sistemi olamaz, güncel do rulardan, güncel gerçeklerden kopuk bir e itim sistemi asla olamaz ki, bu da bunun tam tersinin üniversitelerimizde yaflan ld n, en basitinden büyük bir itirafla söyledim, kendi üniversitemde ve bütün üniversitelerde yafland n n hepimiz fark nday z, yaflan ld n n bir göstergesidir ve bu da hakikaten yapacak bir fleylerimizin oldu unu gösterir. Kaliteli bilgi birikimi yüksek, yorum yapabilen insan say s, düflünebilen insan say s -maalesef bu sistem sayesinde çok az- ve bu da gerçekten bütün di er sorunlar n temelindeki sorunun e itim sistemindeki sorunlar oldu unu gösteriyor. Ülkenin bütün sorunlar n n temelindeki sorunun e itim sistemi oldu unu gösteriyor maalesef. Beyin kullan m n engelleyen sistem nedir peki? Nas l bu ülkeye gelmifltir ve biz bunu düflündü- ümüz zaman hangi sonuca ulafl yoruz? Evet, dünya üzerinde birtak m sermaye odaklar var ve dünya üzerinde birtak m güçlü militarist ülkeler var ve bunlar her flart ve koflulda birbirlerini destekleyici nitelikte çal flabiliyorlar; çünkü her iki unsur da birbirini yaflatabilecek özelli e sahip. Hem güçlü militarist devletler, hem güçlü sermaye odaklar birbirlerini destekledikleri zaman ve kolektif bir çal flma içine girdikleri zaman birçok noktada, Irak örne inde gördü ümüz gibi birçok noktada kendi sistemlerini oturtabiliyorlar. Peki kendi sistemleri nedir? nsanlar koyun yapmakt r, en amiyane tabiriyle insanlar koyun yapmakt r ki, bunu dünyada birçok e itim sisteminde görüyoruz. Bunun en büyük yolu da o e itim sisteminin içine ezbercili i sokmakt r. Çok çok etkileyici bir örnek; Hindistan da - ngiltere nin düne kadar sömürgesi, asl nda hâlâ üstü kapal sömürgesi Hindistan- ngiltere taraf ndan kurulan e itim sisteminde gördü ümüz çok ufak bir ayr nt var, öyle herhangi bir sat rda okudu unuz zaman düz geçebilece iniz bir ayr nt ; ama çok büyük bir fley. Hindistan da ortaö renim ö rencilerine trigonometrik cetvelin tümü ezberletiliyor, bu derece çarp c bir örnek gerçekten nas l bir ezberci e itim sisteminin, nas l insanlar düflünmekten uzaklaflt ran bir e itim sisteminin oturtulmaya çal fl ld - n n bir kan t d r. Ben s nav s ras nda sinüs 47 yi hesap makinemde iki tufla basarak bulabiliyorum; ama Hindistanl ö renci bunu bilmek için binlerce rakam ezberlemek zorunda ve üstelik kendisi bunu bilmek için de bunu yapma zorunlulu unu kendinde hissediyor, bu da kendi fark ndal n n ortadan kald r lm fl oldu u anlam na geliyor. Yani sistemin tam anlam yla kendini tamamlad anlam na geliyor. fiöyle bir do al gerçek de var: Düflünemeyen insan kesinlikle kendi do as ndan, kendi benli- inden uzaklafl r ve düflünemeyen insan n asla bir vizyonu olamaz; çünkü kesinlikle bir kere düflünme 64

11 E itimde Eflitsizlik ve Yabanc laflma yetene ini en baflta kendine uygulamam flt r bu insan. Düflünme yetene ini kendine uygulamayan bir insan zaten kendi benli inden devaml kopuk yaflar, psikolojik aç dan devaml buhranlar yaflar ve bu onun hem meslek hayat na yans r, hem sosyal iliflkilerine yans r, böylelikle psikolojik yap s, sosyal yap s bozuk insanlar n bir araya geldi i bir komitede de psikolojik yap s ve sosyal yap s bozuk toplumlar oluflur ve bu toplumlar da maalesef ülkemizde gördü ümüz gibi, ülkeyi ilerlemekten al koyar, biz de bu örnekle az-çok benzeflir bir ülkeyiz ve flunu da görebiliyoruz: E itim sisteminin yükümlülüklerini tam olarak yerine getiremeyen devlet, yani nitelikli ve tam olarak içi dolu e itim veremeyen devletimiz maalesef bugünlerde gördü ümüz gibi özellefltirme yoluna da hafiften bir trend vermektedir ve bu da eflitsizlik kavram n n nas l ortadan kalkabilece ine yönelik çözüm önerilerine vurulmufl hakikaten çok büyük bir darbedir; çünkü vak f üniversitelerine akademik ve bilimsel üretim vizyonu ad alt nda verilen imtiyazlar hepimiz biliyoruz, hepimiz görüyoruz ve bunun e itim sistemi içinde nas l eflitsizliklere yol açt n biliyoruz ve b rak n vak f üniversitelerini, devlet üniversitelerinin kendilerine bak n lütfen. Devlet üniversitelerinde inflaat mühendisli i bölümlerine bakt m z zaman, az önce tablolarda ve grafiklerde de gördük, hangi taflra üniversitesinde profesör aç s ndan tam anlam yla, doçent aç s ndan tam anlam yla bir doygunluk var? Akademik kadro bir tarafta, iflin bir öncülü. kinci öncülü laboratuar. Laboratuar aç s ndan en basitinden kendi üniversitemde iki tane laboratuara sahibiz arkadafllar. ki laboratuara sahip bir üniversitedeki akademik geliflimi ö rencinin daha fazla efor sarf etmesiyle belki bir noktaya gelebilir ki, bizim yapt m z da o. Yani bizim kendi kendimize yaratm fl oldu umuz çözüm önerimiz art k bu sistem içinde, iki profesörlü, iki doçentli, bir yard mc doçentli bir sistem, birkaç araflt rma görevlisi olan bir sistem içinde, iki laboratuarl bir sistem içinde insan kendini gelifltirmeli ki, buradaki herkes o gözle yaklafl yordur, bütün taflra üniversitelerinden gelen arkadafllar o gözle yaklafl yordur büyük bir ihtimalle. O gözle yaklafl nca direkt bir geliflimi insan n kendisinde görmesi gerekti ine inan yoruz ki, bu bizim elimizdeki en büyük çözüm yolumuz flu an için; bu çark içinden kurtulabilmenin en büyük çözüm yolu bizim aç m zdan. Ufak bir ayr nt daha var, asl nda hayat m z etkileyen çok büyük bir ayr nt, yine bu sermaye egemen sistemin devlete bir yans mas olarak oluflmufl bir düflünce asl nda bu; Bat ne yaparsa do rudur. Biz buna kendi fiube Raporumuzda kopyala-yap flt r sistemi dedik. Biz hakikaten kendi okullar m zda da spesifik olarak bunlar yafl yoruz. En basitinden Avrupa n n büyük üniversitelerinde uygulanan sistemler direkt iki profesörlü, iki doçentli fakültelere evet, bu sistem iyidir diye uygulanabiliyor. O fakültenin altyap s, o fakültenin durumu, o fakültenin bilimsel pozisyonu, o fakültenin üretim pozisyonu, ö renci yap s düflünülmeden direkt uygulanabiliyor. Biz de aynen, maalesef tüm ülke olarak, tüm ülkedeki e itim sisteminin tümü olarak da düflündü ümüz zaman kopyala-yap flt r sistemini baya uyguluyoruz ve üstelik bunun en basit örneklerini de yak n geçmiflte de gördük, liselerde, ortaö renimde, kredili sistemin uygulanmas, ÖSS s nav sisteminin devaml de ifltirilmesi ve en çarp c örnek, taa uzun y llardan beri gerçekleflen bir örnek, üniversite say s n n inan lmaz derecede artmas, 40 küsur tane inflaat mühendisli i bölümünün bulunmas. 65

12 MO Ö renci Üye Kurultay küsur tane inflaat mühendisli i bölümünün bulunmas, talebi fazlas yla karfl layan bir inflaat mühendisi üretimi demek ki, bu laflar çok duydunuz hakikaten, bu laflar hepimiz her gün duyuyoruz. Bu noktada çözüm yolu bize kal rsa, biraz rijit yaklaflmak gerekirse, çözüm yolu üniversite say s n azaltmak, en az ndan inflaat mühendisli i bölümü say s n azaltmak. Bir çözüm önerisi de hem istihdam aç s ndan, hem e itimin kalitesi aç s ndan üniversiteleri yerellefltirmek, yani bölgesel üniversiteler kurmak ve bu bölgesel üniversitelere akademik aç dan her türlü katk y sunmak, bir noktada bölgelerde bulunan üniversiteler aras ndaki eflitli i sa lamak ve bu yolla daha kalifiye mühendis yetifltirmek, daha bilgi birikimi yüksek, daha içi dolu, daha meslek eti ine ba l mühendisler yetifltirmek; bu da bir çözüm önerisi olabilir. Gerçekçi yaklaflmak gerekirse maalesef içinde bulundu umuz pozisyon buna da müsait görünmüyor; ama tabii umut her zaman içimizde sakl kalmal, en az ndan biz öyle düflünüyoruz ve umudun oldu u yerde de mutlaka bir çözüm bulunacakt r. Çünkü her kötü sistemin sonunda mutlaka bir fl k vard r ve biz de bu fl en az ndan bu salona bak nca ve flu anki pozisyonda bu salonda kalanlara bak nca, MO Antalya Ö renci Komisyonu olarak bu fl n oldu una inan yoruz. Teflekkür ederim. hsan KAfi (Divan Baflkan ) Sevgili Y luzar a sunumlar için teflekkür ediyoruz. fiimdi Bal kesir fiube Ö renci Üye Komisyonundan Ahmet K nac arkadafl m z, buyurun. Ahmet KINACI nflaat Mühendisleri Odas Bal kesir fiubesi Ö renci Üye Komisyonu Öncelikle arkadafllar bana ayr lan 10 dakikal k sürenin fazla üstüne ç kmak istemiyorum. Bizim Bal kesir fiube Ö renci Üye Komisyonu olarak haz rlad m z raporun önemli noktalar n vurgulay p 10 dakikal k süremi en iyi flekilde kullanmak istiyorum. Öncelikle birçok üniversiteden büyük fedakârl kla buraya geldi iniz ve e itimden, kendinden yabanc laflmam fl, söz ve karar yetkilerini belirlemeye gelmifl olan arkadafllara teflekkür ediyorum. E itim alan nda yap lan siyasi popülizm, üniversiteler aras e itim eflitsizli ine yol açan, üniversite kurumuyla ö rencileri aras nda yabanc laflmay do uran bu etken e itim anlay fl n n zihinlerdeki kavram karfl l n da de ifltirmektedir. Kendine, kurumuna, en önemlisi kamusal alanda kazand kimli i tan mlayamamas na yol açan nedenleri E itimde Eflitsizlik ve Yabanc laflma bafll yla bulundu umuz Kurultay öncesi inflaat mühendisli i e itimi kap s na girifl ve ç k fl ad m m z att m z andan itibaren bafllayan sorunlar m z üzerinde a rl kl olarak haz rlad m z ö renci üye raporlar n sizlere sunaca m. 66

13 E itimde Eflitsizlik ve Yabanc laflma Ö renci seçme s nav tercihlerinin bilinçsizce yap lmas yla bafllayan ve inflaat mühendisli i s - ralar nda devam eden sorunlar n en bafl nda gelen sorun ben neden bu bölümü tercih ettim, acaba bu bölümün kapsam, istihdam alan, mühendislik bölümleri aras ndaki yeri, formasyon aflamas, toplumdaki yeri nedir? sorular n n cevaps z kalmas d r. Kendini tamamlaman n, kendini tan mlayamaman n, bunun sonucu olarak zihinlerde kesin ve net ifadelerin oluflmamas na, inflaat kelimesinin k s r döngüsünde gel-gitler yaflanmas na, ö rencilerin psikolojisini altüst etmeye, mesle ini bir ideali ve zevk ald bir ifli olmas ndan uzak bir yöne tafl yan aflaman n ilk ad m at lm fl olmaktad r. Kendine ait hissetmedi i e itime yabanc laflman n ilk ad m böylelikle at lm fl olunuyor. nflaat mühendisli i e itiminin bafllang c nda motivasyon k r c olan bu sorular n yan tlanmas n, mesle in sevdirilmesini, meslek eti inin kazand r lmas n sa layacak ders müfredat n n haz rlan p ders olarak okutulmas en k sa zamanda gerçeklefltirilmelidir. Bu sorun nedeniyle ö renciler karada gemisini yüzdürmeye çal flan bir kiflilikle e itim ve yaflam tarzlar aras nda derin uçurumlar aç p nihai aflamada hayat n kendisi olan e itimden uzaklafl yorlar. Bu ilk ad m sorunuyla e itime merhaba diyen biz ö renciler pratikte karfl l n bulamad m z, zihinlerde canland rmaya zorland m z a r teorik kavramlarla karfl lafl yoruz. Mühendislikle yeni tan flm fl olan ö renciler profesör gibi düflünmeye zorlan yorlar. Teorik bilgilerin zihinlerine yerleflmesini sa layacak dokümandan, donan mdan, görsellikten uzak bir anlay flla ayakl kütüphaneye çevriliyorlar. En basit bir kavram olan mesnet kavram yla karfl laflan flematik bir çizimle gözlemleyen 60 kiflilik bir s n ftan kaç kifli bu kavram kafas nda canland rabiliyor? Bunu sorgulad m z zaman ya yüzde 2, ya yüzde 3 var yada yok, oysaki son donan m araç ve gereçlerle gerçek yaflamdaki karfl l görsel olarak sunulsa zihinlere en iyi flekilde kaz nacakt r. Ayr ca inflaat mühendisli i bölümünde çok önemli olan prati i birebir yaflama imkân do uran gözlem ve deneylerin yap ld laboratuar derslerinin ayr bir ders olarak verilmesi yerine, ders içinde ifllenilen deneylerin o ders içinde uygulanmas n n yap lmas gerekmektedir. Bu en temel kavramlar bile alg latamad m z bir e itim anlay fl yla daha karmafl k kavramlar nas l alg latmay düflünüyoruz. Yaflamda karfl laflaca - m z bu kavramlar, yaflam n bir parças olan e itimde kavratmak en önemli aflama de il midir? E itimdeki bu kavramlar n yerel, gündelik hayat prati i içine yerlefltirilmesini gerçeklefltirmek için okutulan kitaplar n son araflt rmalara dayanan bilgilerle, görsel donan mlarla, anlafl lmas en kolay bir a zla tekrar revize edilmesi ve sunulmas gerekmektedir. Derslerde görsel donan mlarla, araç ve gereçlerle kavramlar n bizzat pratik karfl l klar yla teorik bilgiler desteklenmelidir. fiayet bunlar gerçeklefltirilirse ö rencilerin araflt rmaya ilgisi artacak ve ö rendikçe mesle e bir ad m daha yaklaflma dürtüsünün pekiflmesi sa lanacakt r. Üçüncü büyük sorun olarak karfl m za ç kan ise, ö rencinin e itim süreci içerisinde edindi i bilgilerin ve deneyimlerin sadece bir k sm n kapsayan sorularla doldurulmufl s nav kâ d yla bafl bafla b rak lmas d r. Aktif bir e itim anlay fl na taban tabana z t bir e itim sürecini oluflturan ö renciyi de- erlendirme sistemi e itimi baltalayan en önemli yanl fllardan birisidir. Aktif süreçle ö retim görevlileriyle birlikte edindi i teorik bilgileri pekifltirme ve gelifltirmeyi sa layabilece i proje gelifltirme ortam nda edinilen ve kazan lan deneyimin ve bilginin bir saatlik süre içerisinde kâ tlara kaz n lan cevaplarla k yaslanamayacak derecede önemli bir aflama oldu u gözlenmektedir. 67

14 MO Ö renci Üye Kurultay 2004 E itim sürecinde ö renciyi de erlendirme sisteminin yanl fll klar bir tarafa, bir de bu de erlendirme sistemi her farkl üniversitedeki inflaat mühendisli i bölümünde ayr ayr uygulamalar gerçeklefltirilmektedir. Dört y ll k lisans ö renimi boyunca farkl de erlendirmelere tabi tutulmufl ö renciler nedense mezun olduktan sonra ayn de erlendirmeye tabi tutuluyorlar. stihdamda en önemli rol oynayan diploma baflar derecesi farkl de erlendirmeye tabi tutulduklar halde pekiyi, iyi, orta s n fland rmalar n n, farkl üniversitelerin ö rencilerine verilen diplomalarda ayn k yas olmas ayr bir çeliflkidir. Bunun sonucu olarak haks z k yaslamalar yap lmakta, baflar l ve baflar s z ö renciler birbirinden ayr lamamaktad r. Bu sorunu ortadan kald racak yetkin mühendislik ad alt nda ülke çap nda yap lacak genel bir ölçme ve de erlendirme sisteminin uygulanmas d r. Mesle in hem prati ini, hem teori- ini kapsayacak flekilde iki aflamal olarak bunun uygulanmas gerekmektedir. Bu de erlendirme sonunda inflaat mühendisli inin toplumdaki sayg nl, itibar ve güvenilirli i pekiflecek ve artacakt r. Mezuniyet sonras inflaat mühendislerinin kamusal alanda istihdam da önemli sorunlar m zdan birisidir. Gere inden fazla aç lan inflaat mühendisli i bölümleriyle bir y lda ihtiyaçtan fazla inflaat mühendislerinin ortaya ç kmas na neden olmaktad r. Bu nedenle, inflaat mühendisleri kamusal alanda hak ettikleri de eri ve mali pozisyonu bulamamaktad r. Az ücretle çal flmaya mahkûm olan mühendislerden dolay kamuda haks z rekabetler do maktad r. En barizi statik proje çizen inflaat mühendisi gerçek proje bedellerinden çok uzak olan de erlerle bu ifli yapmaktad r. Yüksekö retim Kurumunun, Devlet statistik Enstitüsüyle ortaklafla çal flarak haz rlayacaklar raporlar do rultusunda inflaat mühendisli i bölümlerine al nacak ö renci say s tekrar belirlenmelidir. Birçok üniversitenin en büyük sorunu olan ö retim görevlisi ve araflt rma görevlisi aç n n kapat lmas na yönelik çal flmalar da genifl bir ihtiyaç araflt rmas sonucu yap lmal d r. nflaat mühendisli i ö rencilerinin sosyalleflme problemi bildi iniz üzere en büyük problemlerden bir tanesi olarak yer almaktad r. Mezun inflaat mühendislerinin ve en önemlisi nflaat Mühendisleri Odas n n organize edece i seminerlerle, meslekiçi kurslarla, üniversiteler aras panellerle ve en önemlisi bu flekildeki kurultaylarla desteklenmeli ve inflaat mühendisli inin sosyal alanda da büyük bir at l m gerçeklefltirmesi sa lanmal d r. Teknoloji ça n n zirvesinde oldu umuz ve AR-GE projelerinin birbiriyle yar flt bu modern ça da medeniyet mühendisli i diye an lan inflaat mühendisli i aday olan biz ö renciler kendi konumumuzu belirlemeye, sorunlar m z, gereksinimlerimizi, at l mlar m z, planlar m z paylaflt m z bu Kurultayda inflaat mühendisli i e itimi kap s na girifl ve ç k fl ad m m z att m z andan itibaren bafllayan birçok sorunlar sizlerle paylaflt m; bu sorunlar n birço una sizlerin kat ld na eminim. MO Bal kesir Ö renci Komisyonu ad na herkese teflekkür ediyorum. Dinledi iniz için teflekkürler. hsan KAfi (Divan Baflkan ) Sevgili Ahmet K nac arkadafl m za teflekkür ediyoruz. fiimdi Adana fiubesinden Tahsin Demir arkadafl m z, buyurun. 68

15 E itimde Eflitsizlik ve Yabanc laflma Tahsin DEM R nflaat Mühendisleri Odas Adana fiubesi Ö renci Üye Komisyonu 10 dakikal k zaman ma dikkat edece im için metnime biraz sad k kalaca m. Öncelikle e itimde eflitsizlik ve yabanc laflma için topluma genel bir bak flta bulunmam z laz m. Toplum homojen bir yap m d r? Yani toplum do adaki herhangi bir eflya gibi kendi içindeki çeliflkilerle birlikte bir düzen, bir uyum içinde olabiliyor mu? Bu soruyu kendi toplumsal yap m z içerisinde de erlendirdi imizde irdelememiz gereken birçok fleyin oldu unu görüyoruz. Toplumumuz kendi içerisinde tarihsel bir geçmifli ve jeopolitik konumundan dolay birçok farkl etmeni, farkl unsuru bar nd rmaktad r; bunlar farkl kültür, dil, folklor ve inançlar n birlikteli idir. Biraz daha gerilere gitti imizde, yani en basitinden Osmanl ya döndü ümüzde devasa bir alana yay lm fl, ihtiflaml bir sistem, keflfetti i, fethetti i yerleri de ifltiren, dönüfltüren, ço u kez de yabanc laflt r p k s rlaflt rabilen bir tarihsel miras, kendini ifade etmekten uzak bir halklar toplulu u. Saray n taflradan bihaber oldu u, taflran n kendini kul bildi- i, farkl düflünenin k rsalda isyan bayra n açt bask lara u rayan bir halk gerçekli i ve saire... fadesizlik, ifade edemeyifllik, bin y l boyunca düflünme yetisinin yitirilifl sürecinin yaflan ld bu co rafya, yani kendisinin yerine hep baflkalar n n üzerinde düflündü ü bir co rafya, yabanc laflmaya çok aç k. Genç cumhuriyette de durum pek de iflmedi. Ayd nl kç demokrat bir düflünceyle, yobaz, gerici, muhafazakâr düflünce sürekli bir savafl içinde varoldu. Kendi toplumsal gerçekli imize uygun yasalar m z olmad. Her zaman militarist bir zihniyetin bazen bariz, bazen de günlük yaflamda görülmeyip de kap lar arkas nda müdahalelerine maruz kald k. Yasa devletiyle kanun devleti, anayasal vatandafll k, sosyal birey kavramlar n n, e itimin ve sa l n devletin üniterli i çerçevesinde hep bir flablonun kat çizgileri oldu, halk gerçekli i hep göz ard edildi. Kültürel zenginlikler, farkl l klar, toplumun dönüflüm ve geliflim dinamizmini oluflturacakken hep pasifize edilmeye, asimile edilmeye çal fl ld, kendimizden çok uzak seslerle ö renmeyi, e itim görmeyi ve yaflamay dayatt lar. Farkl l klar hep bir ay p ya da varolan zihniyetin zamanla geçirmifl oldu u hatal fleyler, kökeni olmayan fleyler olarak lanse edildi; böyle bir tarihsel geçmiflin gölgesinde hayata at l yoruz. Evet, gerçekten bir fleylerin içine karfl koyamad m z bir güç, bir sistem taraf ndan at l yoruz. Sürekli ekonomik krizlerle tehdit edilen bir ülke gerçekli i, tamam yla insanlar n ihtiyaçlar n bar nma, yeme, içme ve üremeyle sonuçland ran bir zihniyetsizlik. Düflünen, de ifltiren, hayat veren insan, kendi sonunu haz rl yor ülkemizde. Sürekli açl kla, iflsizlikle mücadele eden bir y n gerçekli inde özgür ve kendini ifade eden, kendini yaflayan insan olarak yetiflmek neredeyse mümkün olmuyor. Hiçbir fikrimiz olmadan ilk ve ortaö retim ve sonras nda üniversite haz rl, bireyin sosyal insan olma vasf n felç eden bir zaman dilimi. Milyonlarca kifli aras nda hipodromdaki atlar gibi kofluflturulan ve ço unlukla gelecek kayg s, aile, toplumsal statü kayg s alt nda ezilen gençlerin yerlefltiril- 69

16 MO Ö renci Üye Kurultay 2004 di i üniversiteler. Sözde bilim ve özgür düflüncenin oluflturuldu u, gelifltirildi i ve sonraki toplumsal hayat n hizmetine sunuldu u e itim yuvalar. Hatta düflünemeyen beyinlerin geçme kayg s yla ve hayat n n ikinci lisesini okuyan bir gençli in yuvas. Ac mas z bir çark n içine giren bu gençlik ben merkezli, insani de erlerden uzak bir düflünceyi bar nd r yor. Zamanla elefltirdi imiz kiflilere, bu çürümüfl sisteme benzemeye bafll yoruz zamanla. En yak n m zdaki oldu unu düflündü ümüz insanlar n asl nda bizden kilometrelerce uzak oldu- unun fark na var yoruz. Acizli imizi daha çok çal flarak, daha çok y karak yok etmeye, daha do rusu unutmaya çal fl yoruz. Evden ifle, -tabii bulabilirsek- iflten eve giden bir robot kitlesine dönüflüyoruz, bak yoruz, göremiyoruz. Hayat sadece iflimize gelen yönleriyle yafl yoruz. Sevemiyoruz, paylaflam - yoruz, üretmiyoruz ve en kötüsü belki de kendimizden kaç yoruz. Hayat sorgulam yoruz, sormad m z, irdelemedi imiz, bizi zorlamayan ve zaman zaman midemizi buland ran bu hayat yaflamaktan korkuyoruz, uzaklafl yoruz, kendimizden, hayattan ve kendine yabanc laflan sözde uygar bir insan oluyoruz. Baz Avrupal yazarlar içine girilen yabanc laflma ça n görmezlikten gelerek, yaflamakta oldu- umuz karmaflalar yüzy l sonu hastal olarak tan ml yorlar. Bat de erleri etkisindeki, daha do rusu kapitalizm yörüngesindeki dünyan n yaflam ve varoluflu ayr fleyler olarak alg lad n biliyoruz. Yani varl kl olman n varolmaktan daha önemli göründü ü bu sa l ks z düzende yaflam sahip olunan bir fley. Mülkiyet, kaybetme kayg lar n da beraberinde getirdi inden yaflam böyle güdük alg lamak yaln zca yabanc laflmay h zland ran bir fley de il, ölüm korkular n da içinde bar nd ran ve yaflam bo an bir olgu. Aç kças e itimin içindeki bir insan olarak benim ve kendi kufla m n li kuflaklardan daha fazla bir donan ma sahip olmay b rak n, onlardan daha flanss z bir düzlemde oldu umuzu düflünüyorum. Hele bizden sonraki kuflaklar n teknolojik oyuncaklarla oynamaktan daha ileri gidemeyece ini üzülerek gözlemliyorum. Bu ba lamda e itimde yabanc laflmay, toplumdaki genel yabanc laflmadan ayr tutam yoruz. nsan prototiplerine bu noktada dur demek mühendislik biliminin bafll ca görevidir. Biz üniversite gençli i olarak özgür ve demokratik bir üniversite, paras z, eflit ve özellikle anadilde e itim istiyoruz. Teflekkürler. hsan KAfi (Divan Baflkan ) Tahsin Demir arkadafl m za teflekkür ediyoruz. fiimdi Denizli fiube ad na Habip Baltac arkadafl m z, buyurun. 70

17 E itimde Eflitsizlik ve Yabanc laflma Habip BALTACI nflaat Mühendisleri Odas Denizli fiubesi Ö renci Üye Komisyonu Say n Baflkan, de erli üyeler, k ymetli hocalar m z, inflaat mühendisi aday sevgili arkadafllar m, han mefendiler, beyefendiler; sizleri nflaat Mühendisleri Odas Denizli fiubesi Ö renci Komisyonu ad na en kalbi duygularla selaml yorum. Evvela Kurultay m z n gelece imiz için yapm fl oldu umuz en büyük, en önemli yat r m ve yapt r m olmas temennisiyle Komisyonumuz olarak haz rlam fl oldu umuz sunumu sizlere arz ediyorum. Mühendislik, bilim yoluyla elde edilmifl tüm bilgilerin ak l ve deneyimle somut sentezlere vararak insana ve insanl a yararl oluflumlar yap c ve karar verici güçtür. Bu nedenle, bir mühendis en uygun karar verebilmek için mühendisçe düflünüp en ekonomik, en güvenli, çevresel ve sosyal olarak en kabul edilebilir çözümleri üretmeye çal fl r. Kalk nmam z n temeli olan sanayileflme sürecinde en önemli insan kayna n mühendisler oluflturmaktad r. Bütün bunlara karfl n uygulanan rant ekonomisi ülke geliflimine engel teflkil etmektedir. Mühendislerimizin ulusal ekonomiye katk lar tart fl lamaz. Bu nedenle üniversite ve meslekiçi e itimlerine özen gösterilmez ise, ülkemiz kalk nma yerine daha da geriye gidecektir. De erli arkadafllar m, inflaat mühendisli i e itimi teknolojiye dayal bir e itim oldu undan geliflen teknolojiye paralel olarak e itimin kalitesi de art r lmal d r. Mühendislik alan ndaki teknolojik geliflmeler sürekli ve süratli bir flekilde devam etmektedir. Bilim, teknoloji ve endüstriyel üretimin ara kesiti mühendislik alanlar d r; bu nedenle mühendislik e itimi veren kurulufllarca bilimsel ö retim kurumlar nda verilen mühendislik e itimi alm fl bir inflaat mühendisinin tafl mas gereken vas flar flöylece özetlemek istiyorum: 1) Ak lc ve bilimsel düflünebilmesi, 2) Sorunlar de erlendirme ve çözümleme yetene inin olmas, 3) Düflünce ve verileri iletebilme becerisine sahip olmas, bunun yan nda bilgi kaynaklar na ulaflabilme prati ine sahip olmas d r. Bu vas flar n ülkemizin tüm inflaat mühendislerine e itimleri süresince kazand r lmas gerekti ine inan yoruz. De erli arkadafllar m, zaman n h zla akan sürecinde hayat n farkl kollar na geçim s k nt s ad alt nda savrularak her geçen gün biraz daha h zlanan bir sürecin içine girmekteyiz. Günlük kofluflturmalar m z, mesleki olarak bizlerden istenilenler, elimizde kullan m hakk s n rlanm fl bir hayat ortaya ç karmaktad r. Bulundu umuz ortama nesnel olarak bakarsak, iletiflim teknolojilerinin h zla geliflmesi, insanlar aras ndaki iletiflimi kolaylaflt rman n yan nda insani duygular ve birlikte hareket etme yeteneklerini zay flatmaktad r. Bunu her birimiz rahatl kla görebilmekteyiz. 71

18 MO Ö renci Üye Kurultay 2004 Bizlere düflen nedir? Bu ikilemi çözmek ve hayat daha yaflan r hale getirmektir. Elbette bu çözüm yolunu izlerken bizim önerimiz toplumsal birlikteli i sa lamakt r. Bu yap n n okulda, iflte, pazarda, flantiye yerinde, k sacas hayat n ve insan n kesiflti i her yerde uygulanmas n sa lamal y z. Biz nflaat Mühendisleri Odas ö renci komisyonlar olarak gelecekte oluflacak böyle bir yap - n n temellerini bugünden atmal y z. Bizler bu ülkenin gelece i olmak istiyorsak, toplumsal birlikteli- in temellerini flu andan itibaren, yani yar n bugünden kurman n çal flmalar na buradan bafllamal y z. De erli arkadafllar m, rekabet karfl s nda yapmam z gereken ilk hareket dayan flmad r. Kendini rekabet sisteminin kollar na b rakarak bireysel ç karlar n peflinde koflman n önüne ç karabilece imiz en önemli alternatif birleflmektir ve bireylerin ç karlar için de il, bireylerin tümünün ihtiyaçlar için bunlar karfl lama do rultusunda çabalamakt r. Durarak olaylar n parçalar n görmekten çok, yay larak tümünü görmek ve göstermek arzusunday z ve hep beraber bunun bilincinde olmam z gerekti ine inan yorum. De erli arkadafllar m, bizler inflaat mühendisleri adaylar olarak ald m z teori ve uygulamalar n pratikten ve piyasadan çok farkl oldu u kan s nday z. Maalesef ülkemizin üretim sektöründeki kal pç düflünceleriyle araflt rmac ve icatç kimli imizi kaybettik. Ekonomik koflullar nedeniyle de mezun olduktan sonra buldu umuz ifllere hep gözü kapal girdik. Sonuçta ne oldu? Mesle imizi düflük ücretlerle çal flan pazarlamac lar olarak icra etmekteyiz. Bizler inflaat mühendisi adaylar olarak piyasadaki mesle imizin içinde bulundu u bu durumu hiç ama hiç tasvip etmemekteyiz. Bu düzensizli in ve mesleki çöküntünün giderilmesi için Odan n da deste iyle acilen ekonomik istikrar n sa lanmas ve gerekli önlemlerin al nmas gerekti ine inan yoruz. Tabii al nacak bu önlemlerin taviz verilemez olmas ve gerekiyorsa konulacak cezalar n cayd - r c olmas gerekti ine de inan yoruz. Bu sebeple hak etti imiz mühendis kimli ine bürünebilmek için üniversite-sanayi-oda iflbirli ine yönelik önerilerimiz flöyle: Ald m z teorik e itimin gerçek laboratuarlar ve atölyeleri, mesle imize yönelik iflyerleri olmal d r. Yüksekö retim kurumlar nca müfredata konulan stajlar, staj yeri bulamamaktan ve yap lan üretimi k sa sürede tam anlam yla ö renememekten dolay verimli de ildir. Ayr ca yap lan stajlarda inflaat mühendisi adaylar na pek fazla hak tan nmamaktad r; bu nedenlerden ötürü iflyeri sahiplerinin veya çal flanlar n n tan d klar na yapt klar toleranslar b rak p her ö renciye staj n yapmas için eflit davranmalar gerekmektedir. Meslek Odalar ba l bulunduklar meslek dal ndaki teknolojik geliflmeleri takip edip üyelerini bu konularda bilgilendirmekle yükümlüdürler. Yap lan kurultaylar, sempozyumlar Odam z n ifllevini az ya da çok yerine getirdi inin göstergesi olabilir. Ancak ö renci-sanayi sorunlar ortadad r. Dile imiz, mühendis adaylar na sahip ç kan Odalar n ifllevlerini güçlendirerek ö rencilere yönelik çal flmalar n art rmalar d r. Topluma dönük e itimin yerlefltirilmesi do rultusunda sadece sanayiyle de il, toplumsal yaflamla, emekçi s n flarla karfl l kla etkileflim sa lanmal d r. Bu etkileflimin ba lant noktas tabii ki nfla- 72

19 E itimde Eflitsizlik ve Yabanc laflma at Mühendisleri Odas çat s d r; bu imkân ve olanaklar ile inan yoruz ki, istenilen verim fazlas yla sa lanacak ve e itimimizdeki boflluklar doldurulacakt r. Bu amaç ile nflaat Mühendisleri Odas Denizli fiubesi olarak taleplerimizi flöyle s ralamak istiyorum: Üniversitelerimiz özerk ve demokratik bir yap ya kavuflturulmal d r. E itim sistemi ö rencilerin yetenek ve becerilerini aç a ç kar c ve gelifltirici bir biçimde düzenlenmelidir. Bunun yan nda kesinlikle e itimde f rsat eflitsizli ine son verilmelidir. Ö rencilere teorik ve teknik bilgilerin yan nda, uygulamal ve sosyal geliflime yönelik e itim de verilmelidir. De erli arkadafllar m, proje ve tak m çal flmalar na çok önem vermeliyiz. Yüksekö retim kurumlar n n e itim kadar birer araflt rma birimleri oldu u da unutulmamal ve bizleri araflt rmaya yönlendirecek görevler verilerek yetiflmemiz sa lanmal d r. Bilimsel faaliyetler gelifltirilmeli, bu faaliyetleri engelleyici kurallar, hukuk d fl davran fllar y k lmal, gerekli maddi ve manevi destek bizlere verilmelidir. Bizlere verilen teorik bilgilerin kal c l n ve pekiflmesini sa lamak için laboratuar ve atölye derslerine gereken önem verilmeli, buralarda bulunan cihazlar n geliflen teknolojiye uygunlu u sa lanmal d r. Sanayi ve endüstri kurulufllar yla üniversiteler sürekli iflbirli i halinde olmal d r. Teorik bilgilerin gerçek çal flma ortamlar nda pratik uygulamaya dönüfltü ü staj ortam sa lanmal d r. Mezun olduktan sonra mühendislerin geliflen teknolojiye uyumlar sa lanmal ve meslekiçi e itimlerine gereken önem verilmelidir. Son olarak bizlerin de istihdam ortam üretebilece imiz düflünülerek mühendislik e itimi yan nda giriflimcilik, sorumluluk yetene inin gelifltirilmesi ve bunun do rultusundaki çal flmalara aktif olarak kat lmam z sa lanmal d r. De erli arkadafllar, Kurultay m z n düzenlenmesinde eme i geçen herkese, nflaat Mühendisleri Odas Denizli fiubesi ad na teflekkürlerimi sunuyorum. Gelece iniz ayd nl k, ufkunuz genifl olsun. hsan KAfi (Divan Baflkan ) Habip Baltac arkadafl m za bu sunumlar ndan dolay teflekkür ediyoruz. Arkadafllar, Divan Baflkanl m za F rat Üniversitesinden sunumlar s ras nda san r m yanl fl anlafl lan bir konu olmufl, Irak Savafl ndaki ölenlerin hayatlar konusunda bir yanl fl de erlendirme yap lm fl. Hiçbir savaflta ölen insan m z n hayat önemsiz de ildir, tüm Divan ve tüm arkadafllar m z bu flekilde bir görüfl içerisinde olduklar n çok iyi bilmektedir; bu yanl fl anlaman n düzeltildi i konusunda fikir beyan edeyim. Arkadafl n hassasiyetine kat l yoruz. Arkadafllar, saat oldu, 5 tane sunumumuzu gerçeklefltirdik. Ö leden sonra 11 tane daha sunumumuz olacak. 1 saat ö le aras veriyoruz da görüflmek üzere. Afiyet olsun. 73

20 MO Ö renci Üye Kurultay

TMMOB NfiAAT MÜHEND SLER ODASI ANKARA fiubes. KURULTAY SEKRETERYAS N N AÇ L fl KONUflMAS LKER GÜNDEZ

TMMOB NfiAAT MÜHEND SLER ODASI ANKARA fiubes. KURULTAY SEKRETERYAS N N AÇ L fl KONUflMAS LKER GÜNDEZ TMMOB NfiAAT MÜHEND SLER ODASI ANKARA fiubes KURULTAY SEKRETERYAS N N AÇ L fl KONUflMAS LKER GÜNDEZ MO Ö renci Üye Kurultay 2004 12 E itimde Eflitsizlik ve Yabanc laflma lker GÜNDEZ Kurultay Sekreteryas

Detaylı

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR 3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR 423 424 3. Salon Paralel Oturum XII - Sorular ve Cevaplar OTURUM BAfiKANI (Ali Metin POLAT) OTURUM BAfiKANI - Gördü ünüz gibi son derece demokratik bir yönetim

Detaylı

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Hmfl. Sevgili GÜREL Emekli, Ac badem Sa l k Grubu Ac badem Hastanesi, Merkezi Sterilizasyon Ünitesi, STANBUL e-posta: sgurkan@asg.com.tr H

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları I Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları II Yay n No : 2056 Hukuk Dizisi : 289 1. Bas Kas m 2008 - STANBUL ISBN 978-975 - 295-953 - 8

Detaylı

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES Ahmet AKIN / TÜRMOB Yönetim Kurulu Üyesi 387 388 Genel Oturum III - Meslek Mensuplar Aç s ndan Türkiye Denetim Standartlar n

Detaylı

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM ÜN TE V SOSYAL TUR ZM Bu ünitede turizmin çeflitlerinden biri olan sosyal turizmi daha ayr nt l bir flekilde ö renip, ülkemizdeki sosyal turizmin geliflimi hakk nda bilgiler edinece iz. Ç NDEK LER A. S

Detaylı

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN Yahya ARIKAN* Meslek yasam z n 20. y l n geride b rak rken,yeniliklerle dolu bir süreci yaflamaktay z. Toplumsal yaflamda ve meslek yaflam m zda sosyal

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Kuruluş : 27 Ekim 1989 Adres : Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Kampüsü Dikimevi - Ankara Tel : 363 03 26-363 03 27 ANKARA ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif Dr. Yeflim Toduk Akifl Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif flirket birleflmeleri ve sat nalmalar, türkiye deki küçük iflletmelerden, dev flirketlere kadar her birinin gündeminde olmaya devam

Detaylı

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac Ders 3: SORUN ANAL Z Sorun analizi nedir? Sorun analizi, toplumda varolan bir sorunu temel sorun olarak ele al r ve bu sorun çevresinde yer alan tüm olumsuzluklar ortaya ç karmaya çal fl r. Temel sorunun

Detaylı

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL D ü n y a Ü n i v e r s i t e l e r S e r v i s i Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL BAfiLANGIÇ nsan Haklar Evrensel Beyannamesinin 40. y ldönümünde 6-10 Eylül tarihleri

Detaylı

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ 12 NİSAN 2013-KKTC DR. VAHDETTIN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın

Detaylı

Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya

Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya 287 MAKEDONYA E T M S STEM NDE TÜRKLER N KADRO SORUNU VE GET R LEN ÖNER LER Bayramali LUfi Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya Genel olarak Makedonya ve Nüfus Da l m Güneybat Avrupa da Balkan yar

Detaylı

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir 2002 May s ay nda yap lan Birleflmifl Milletler Çocuk Özel Oturumu öncesinde tüm dünyada gerçeklefltirilen Çocuklar çin Evet Deyin kampanyas na Türkiye

Detaylı

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i I DR. NA L YILMAZ HEMfiEHR K ML Kastamonulular Örne i II Yay n No : 2039 Sosyoloji : 1 1. Bas - Ekim 2008 - STANBUL ISBN 978-975 - 295-936 - 1 Copyright Bu kitab n Türkiye deki yay n haklar BETA Bas m

Detaylı

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman Ö RETMEN ÖZ DE ERLEND RME FORMU K fi L K ÖZELL KLER flimi seviyorum. Sab rl y m. Uyumluyum. fl birli ine aç m. Güler yüzlüyüm. yi bir gözlemciyim. yi bir planlamac y m. Çocuklara, ailelere, meslektafllar

Detaylı

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu 30 > 35 nsan Kaynaklar > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu > nsan Kaynaklar Personele Göre fl De il, fle Göre Personel. stanbul Büyükflehir Belediyesi, Personele Göre

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

STRATEJ K V ZYON BELGES

STRATEJ K V ZYON BELGES STRATEJ K V ZYON BELGES BEYAZ K TAP S UNUfi Sivil toplum; demokrasi, insan haklar ve hukuk devleti kavramlar n n yerleflmesiyle ilgili taleplerden ekonomiyle ilgili endiflelere kadar sosyal yaflama dair

Detaylı

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor? Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor? Doç.Dr. Nilgün GÖRER TAMER (Şehir Plancısı) Her fakülte içerdiği bölümlerin bilim alanına bağlı olarak farklılaşan öznel

Detaylı

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi Otomasyon Sistemleri E itiminde Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi Murat Ayaz Kocaeli Üniversitesi Teknik E itim Fakültesi, Elektrik E itimi Koray Erhan Kocaeli Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi,

Detaylı

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir. ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir. ARISTO 88 ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE 1. KONU 213 say l Vergi Usul Kanunu nun (VUK) 142, 143,

Detaylı

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl)

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl) I Dr. Leyla ÇAKICI GERÇEK Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Alapl MYO Ö retim Üyesi GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl) II Yay n No : 2323 Hukuk Dizisi : 1151 1. Bas - Eylül 2007 - STANBUL 2. Bas - Ekim

Detaylı

NTERNET ÇA I D NAM KLER

NTERNET ÇA I D NAM KLER Mustafa Emre C VELEK NTERNET ÇA I D NAM KLER www.internetdinamikleri.com STANBUL-2009 Yay n No : 2148 letiflim Dizisi : 55 1. Bas m - stanbul - Haziran 2009 ISBN 978-605 - 377-066 - 4 Copyright Bu kitab

Detaylı

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan.

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan. EVOK Güvenlik, ülkemizde büyük ihtiyaç duyulan güvenlik hizmetlerine kalite getirmek amac yla Mustafa Alikoç yönetiminde profesyonel bir ekip taraf ndan kurulmufltur. Güvenlik sektöründeki 10 y ll k bilgi,

Detaylı

ç kar lmas için çal flt klar n ifade eden Türk, Her geliflinizde Baflkent OSB nin sürekli de iflti ini göreceksiniz dedi.

ç kar lmas için çal flt klar n ifade eden Türk, Her geliflinizde Baflkent OSB nin sürekli de iflti ini göreceksiniz dedi. 4 Ankara- Baflkent OSB, bir ilk i daha gerçeklefltirdi. Kooperatif olarak örgütlenip, daha sonra organize sanayi bölgesine dönüflen OSB ler aras nda genel kurulunu yapan ilk kurulufl oldu. Sanayi ve Ticaret

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi K lavuz Notlar Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi 1.0 Girifl 1.1 Bir de erlemenin gözden geçirilmesi, tarafs z bir hüküm ile bir De erleme Uzman n n çal flmas n

Detaylı

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d Matematik ve Sonsuz G erek konuflma vermeye gitti im okullarda, gerek bana gelen okur mektuplar nda, ö renci ve ö retmenlerin matematikteki sonsuzluk kavram n pek iyi bilmediklerini gözlemledim. Örne in,

Detaylı

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir. OYUNCA IN ADI Akl nda Tut YAfi GRUBU 4-6 yafl OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir. GENEL KURALLAR Çocuklar n görsel belle inin

Detaylı

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Siirt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama

Detaylı

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü Nükleer Santrallerde Enerji Üretimi ve Personel E itimi Mehmet TOMBAKO LU* Girifl Sürdürülebilir kalk nman n temel bileflenlerinden en önemlisinin enerji oldu unu söylemek abart l olmaz kan s nday m. Küreselleflen

Detaylı

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Gümrük Ve Ticaret Bakanı Sn. Nurettin CANİKLİ nin Kredi Kefalet Kooperatifleri Ortaklarının Borçlarının Yapılandırılması Basın Toplantısı 24 Eylül 2014 Saat:11.00 - ANKARA Kredi Kefalet Kooperatiflerinin

Detaylı

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uygulama Önerileri 59 Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uluslararas ç Denetim Meslekî Uygulama Standartlar ndan Standart 1110 un Yorumu lgili Standart 1110 Kurum çi Ba

Detaylı

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007 Enerji ve Kalkınma Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007 Kırılma Noktası Dünyanın gerçeklerini kırılma noktalarında daha iyi kavrıyoruz. Peşpeşe gelen, birbirine benzer damlaların bir tanesi bardağın

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas 1 Prof. Dr. Yunus Kishal Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi Tekdüzen Hesap Sistemi ve Çözümlü Muhasebe Problemleri 4. Bas Tekdüzen Muhasebe Sistemi Uygulama Tebli leri

Detaylı

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ? YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ? Yahya ARIKAN* Günümüzde; finansal anlamda ülkeleraras s n r n ortadan kalkmas, teknolojinin geliflimi ve bilgi toplumunun s n rs z imkânlar ile zaman ve mekân

Detaylı

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*) TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*) Amaç ve Kapsam Madde 1- Bu Yönetmelik, Türkiye Bilimsel

Detaylı

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2 Atütürk ün Dünyas Cengiz Önal Ekonomik kalk nma, Türkiye'nin özgür, ba ms z ve daima daha kuvvetli olmas n n ve müreffeh bir Türkiye idealinin bel kemi idir. Tam ba ms zl k ancak ekonomik ba ms zl kla

Detaylı

MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI

MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI 33 34 1 Projenin Tan t m ve Proje Kat l mc Baflvurusu SMMMO Yönetim Kurulu nca onaylanan SMMMO Meslek Mensubu Kurumsallaflma Projesi Fizibilitesi Ve Yol Haritas

Detaylı

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz? CO RAFYA GRAF KLER ÖRNEK 1 : Afla daki grafikte, y llara göre, Türkiye'nin yafl üzerindeki toplam nufusu ile bu nüfus içindeki okuryazar kad n ve erkek say lar gösterilmifltir. Bin kifli 5. 5.. 35. 3.

Detaylı

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme 2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme Proje bütçesi haz rlarken dikkat edilmesi gereken üç aflama vard r. Bu aflamalar flunlard r: Kaynak belirleme ve bütçe tasla n n haz rlanmas Piyasa araflt

Detaylı

2008 1. Çeyrek Finansal Sonuçlar. Konsolide Olmayan Veriler

2008 1. Çeyrek Finansal Sonuçlar. Konsolide Olmayan Veriler 2008 1. Çeyrek Finansal Sonuçlar Konsolide Olmayan Veriler Rakamlarla Halkbank 70 y l Kooperatif ve KOB kredilerinde 70 y ll k tecrübe ve genifl müflteri taban Halkbank n rekabette kuvvetli yönleridir.

Detaylı

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel Esaslar Amaç Madde 1- (1)Bu

Detaylı

TMMOB NfiAAT MÜHEND SLER ODASI ANKARA fiubes MEVCUT DURUM ANAL Z RAPORLARI S U N U M U

TMMOB NfiAAT MÜHEND SLER ODASI ANKARA fiubes MEVCUT DURUM ANAL Z RAPORLARI S U N U M U TMMOB NfiAAT MÜHEND SLER ODASI ANKARA fiubes MEVCUT DURUM ANAL Z RAPORLARI S U N U M U MO Ö renci Üye Kurultay 2004 42 hsan KAfi Divan Baflkan Arkadafllar, flubelerimizdeki ö renci üye arkadafllar m z

Detaylı

Genel Yay n S ra No: 178 2010/20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

Genel Yay n S ra No: 178 2010/20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun Genel Yay n S ra No: 178 2010/20 ISBN No: 978-605-5614-56-0 Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun Tasar m / Uygulama Referans Medya ve Reklam Hiz. Ltd. Tel: +90.212 347 32 47 e-mail: info@referansajans.com

Detaylı

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi Baflkent Üniversitesi T p Fakültesi Adana Eriflkin Kemik li i Nakil ve Hücresel Tedavi Merkezi, Türkiye

Detaylı

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri Prof.Dr. Cevat NAL Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarl k Fakültesi Dekan Y.Doç.Dr. Esra YEL Fakülte Akreditasyon Koordinatörü

Detaylı

NSAN KAYNAKLARI NSAN KAYNAKLARI 2009 YILI ODA FAAL YET RAPORU

NSAN KAYNAKLARI NSAN KAYNAKLARI 2009 YILI ODA FAAL YET RAPORU NSAN KAYNAKLARI NSAN KAYNAKLARI 2009 YILI ODA FAAL YET RAPORU 36 nsan Kaynaklar SMMMO Kurumsallaflma çal flmalar çerçevesinde; 2008 y l nda nsan Kaynaklar Birimi oluflturulmufltur. nsan Kaynaklar Biriminin

Detaylı

Yeniflemeyen Zarlar B:

Yeniflemeyen Zarlar B: Yeniflemeyen Zarlar Ahmet, Belgün den daha uzun boyluysa, Belgün de Cemal den daha uzun boyluysa, Ahmet, Cemal den daha uzun boyludur, önermesi hiç kuflkusuz do rudur. Çünkü A > B ve B > C eflitsizliklerinden,

Detaylı

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL 2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL NOT: Düzeltmeler bold (koyu renk) olarak yaz lm flt r. YANLIfi DO RU 1. Ünite 1, Sayfa 3 3. DÜNYA HAYVAN POPULASYONU

Detaylı

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (Değişik:RG-14/2/2014-28913) (1) Bu Yönetmeliğin amacı; yükseköğrenim

Detaylı

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK Otopsi Cengiz Özak nc JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK Amerikan And : Herkes için adalet ve özgürlükle bölünmez tek ulusa dayanan Cumhuriyet e ve bayra ma ba l olaca ma and içerim. Yer

Detaylı

En az enerji harcama yasas do an n en bilinen yasalar ndan

En az enerji harcama yasas do an n en bilinen yasalar ndan Gizli Duvarlar En az enerji harcama yasas do an n en bilinen yasalar ndan biridir. Örne in, A noktas ndan yay lan fl k B noktas na gitmek için sonsuz tane yol aras ndan en az enerji harcayarak gidece i

Detaylı

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir. TÜB TAK BAfiKANLIK, MERKEZ VE ENST TÜLERDE ÇALIfiIRKEN YÜKSEK L SANS VE DOKTORA Ö REN M YAPANLARA UYGULANACAK ESASLAR (*) Amaç ve Kapsam Madde 1- Bu Esaslar n amac ; Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araflt

Detaylı

Amacımız Fark Yaratacak Makine Mühendisleri Yetiştirmek - OAIB Moment Expo

Amacımız Fark Yaratacak Makine Mühendisleri Yetiştirmek - OAIB Moment Expo Sayfa 1 / 6 OCAK 2016 SAYI: 92 Gelişen teknolojiye ayak uydurabilen, teknik bilgi ve becerilere sahip fark yaratacak lider makine mühendisleri yetiştirmek üzere yola çıktıklarını belirten MEF Üniversitesi

Detaylı

Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas

Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas Atatürk ün Dünyas Cengiz Önal 64 Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas Han mlar, Beyler! stanbul dan geliyorsunuz. Hofl geldiniz. stanbul un fl k ocaklar n temsil eden yüce heyetiniz karfl s

Detaylı

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R? HAKEMS Z YAZILAR MAL PART T ME ÇALIfiMALARDA DENEME SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R? I. Girifl: Erol GÜNER * Sürekli bir ifl sözleflmesi ile ifle giren iflçi, ifli, iflvereni ve iflyerindeki iflçileri tan

Detaylı

Beynimizi Nas l De ifltiriyor? Çeviri: DEN Z BENER

Beynimizi Nas l De ifltiriyor? Çeviri: DEN Z BENER Beynimizi Nas l De ifltiriyor? Çeviri: DEN Z BENER nternet, her fleyi de ifltirdi Hat rlamak ve zihnimizi kullanmak konusunda, geleneksel yöntemlerimizden h zla uzaklafl yoruz. Be endi imiz bir yeme in tarifini,

Detaylı

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü 07.03.2012 06:18

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü 07.03.2012 06:18 http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/03/201203... 1 of 5 6 Mart 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28225 Atatürk Üniversitesinden: YÖNETMELİK ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ASTROFİZİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Detaylı

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler 1.Temel Kavramlar Abaküs Nedir... 7 Abaküsün Tarihçesi... 9 Abaküsün Faydaları... 12 Abaküsü Tanıyalım... 13 Abaküste Rakamların Gösterili i... 18 Abaküste Parmak Hareketlerinin Gösterili i... 19 2. lemler

Detaylı

Yay n No : 1696 Hukuk Dizisi : 759. 1. Bas m - Kas m 2006 ISBN 975-295 - 590-8

Yay n No : 1696 Hukuk Dizisi : 759. 1. Bas m - Kas m 2006 ISBN 975-295 - 590-8 I MEDENÎ HUKUK PRAT K ÇALIfiMALARI ve SINAV SORULARI Medenî Hukuk (Temel Kavramlar, Kifliler Hukuku, Aile Hukuku) Borçlar Hukuku Genel Hükümler Borçlar Hukuku Özel Hükümler Eflya Hukuku Miras Hukuku Kocaeli

Detaylı

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası 2007 NİSAN EKONOMİ Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası Türkiye ekonomisi dünyadaki konjonktürel büyüme eğilimine paralel gelişme evresini 20 çeyrektir aralıksız devam ettiriyor. Ekonominin 2006 da yüzde

Detaylı

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Muş Alparslan Üniversitesi Uzaktan

Detaylı

TOPLUMSAL ETK NL KLER

TOPLUMSAL ETK NL KLER 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETK NL 8 MART DÜNYA EMEKÇ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS SAVAfiA HAYIR M T NG 398 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETK NL 400 STANBUL SERBEST MUHASEBEC MAL MÜfiAV RLER ODASI ISTANBUL CHAMBER OF CERTIFIED

Detaylı

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE Prof. Haberal dan Yeni Bir Uluslararas At l m: TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE Dünyan n dört bir yan ndan yüzlerce biliminsan Prof. Dr. Mehmet Haberal taraf ndan kurulan Türk Dünyas Transplantasyon

Detaylı

MOTORLU TAfiIT SÜRÜCÜLER KURSLARINDA KATMA DE ER VERG S N DO URAN OLAY

MOTORLU TAfiIT SÜRÜCÜLER KURSLARINDA KATMA DE ER VERG S N DO URAN OLAY MOTORLU TAfiIT SÜRÜCÜLER KURSLARINDA KATMA DE ER VERG S N DO URAN OLAY brahim ERCAN * 1- GENEL B LG : Motorlu tafl t sürücüleri kurslar, 5580 say l Özel Ö retim Kurumlar Kanunu kapsam nda motorlu tafl

Detaylı

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi özcan DEMİREL 1750 Üniversiteler Yasası nın 2. maddesinde üniversiteler, fakülte, bölüm, kürsü ve benzeri kuruluşlarla hizmet birimlerinden oluşan özerkliğe ve kamu

Detaylı

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının bağlantıları kontrol edilir. Güz ve Bahar dönemindeki

Detaylı

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama 21 G R fi Araflt rman n amac na ba l olarak araflt rmac ayr ayr nicel veya nitel yöntemi kullanabilece i gibi her iki yöntemi bir arada kullanarak da araflt rmas n planlar. Her iki yöntemin planlama aflamas

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

H. Atilla ÖZGENER* Afla daki ikinci tabloda ise Türkiye elektrik üretiminde yerli kaynakl ve ithal kaynakl üretim yüzdeleri sunulmufltur.

H. Atilla ÖZGENER* Afla daki ikinci tabloda ise Türkiye elektrik üretiminde yerli kaynakl ve ithal kaynakl üretim yüzdeleri sunulmufltur. Mevcut Kaynaklar Kullan lmas na Ra men 2020 li Y llarda Türkiye de Elektrik Enerjisi Aç Olabilir mi? H. Atilla ÖZGENER* I. Türkiye nin Elektrik Enerjisi Durumunun Saptanmas Türkiye nin elektrik enerjisi

Detaylı

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ 120 kinci Bölüm - Ekonomiye Güven ve Beklentiler Anketi 1. ARAfiTIRMANIN AMACI ve YÖNTEM Ekonomiye Güven ve Beklentiler Anketi, tüketici enflasyonu, iflsizlik

Detaylı

.. 95. Çeviren: Dr. Almagül sina

.. 95. Çeviren: Dr. Almagül sina .. 95 Türkiye ile Kazakistan: Karfl l kl Kazan mlara Dayal Bir flbirli i Bektas Mukhamejanov * Çeviren: Dr. Almagül sina Kazakistan ba ms zl n kazand ndan itibaren, d fl politika stratejisinde çok yönlü

Detaylı

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU 26-27.01.2007 stanbul Üniversitesi Merkez Bina Doktora Salonu stanbul Barosu stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi STANBUL BAROSU

Detaylı

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar, Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar, Orman ve Su İşleri Bakanımız Sn. Veysel Eroğlu nun katılımları ile gerçekleştiriyor olacağımız toplantımıza katılımlarınız için teşekkür ediyor,

Detaylı

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman GÖRÜfiLER Uzm. Dr. Özlem Erman Son y llarda dünyadaki h zl teknolojik geliflmeye paralel olarak t p alan nda da h zl bir de iflim yaflanmakta, neredeyse her gün yeni tan, tedavi yöntemleri, yeni ilaçlar

Detaylı

L K Ö R E T M. temel1 kaynak MUTLU. Matematik Türkçe Hayat Bilgisi

L K Ö R E T M. temel1 kaynak MUTLU. Matematik Türkçe Hayat Bilgisi temel1 kaynak MUTLU Matematik Türkçe Hayat Bilgisi L K Ö R E T M Muhsin ÇET N Ayfle ÇET N Kitab n Ad : Temel Kaynak Kitab 1 Yazar : Muhsin ÇET N - Ayfle ÇET N Her hakk sakl d r. Mutlu Yay nc l k a aittir.

Detaylı

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku)

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku) kitap Bireysel fl Hukuku Prof. Dr. Öner Eyrenci, Porf. Dr. Savafl Taflkent ve Prof. Dr. Devrim Ulucan n birlikte haz rlad klar Bireysel fl Hukuku isimli kitab n ikinci bas s fiubat ay nda Legal Yay nevi

Detaylı

Ak ld fl AMA Öngörülebilir

Ak ld fl AMA Öngörülebilir Ak ld fl AMA Öngörülebilir Ak ld fl AMA Öngörülebilir Kararlar m z Biçimlendiren Gizli Kuvvetler Dan Ariely Çevirenler Asiye Hekimo lu Gül Filiz fiar ISBN 978-605-5655-39-6 2008, Dan Ariely Orijinal ad

Detaylı

Genel S ra No: 108 2007/19 Cep Kitapl : XXV ISBN: 978-9944-234-20-7

Genel S ra No: 108 2007/19 Cep Kitapl : XXV ISBN: 978-9944-234-20-7 Genel S ra No: 108 2007/19 Cep Kitapl : XXV ISBN: 978-9944-234-20-7 Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen Av. Coflkun Ongun Kapak: Can Eren Bask ve Cilt Can Matbaac l k Tel: +90 212 613 10 77-613 15 47 Birinci

Detaylı

Gelece in Bilgi flçilerini Do ru Seçmek: Araflt rma Görevlisi Al m Süreci Örne i

Gelece in Bilgi flçilerini Do ru Seçmek: Araflt rma Görevlisi Al m Süreci Örne i Uluslararas Yüksekö retim Kongresi: Yeni Yönelifller ve Sorunlar (UYK-2011) 27-29 May s 2011, stanbul; 2. Cilt / Bölüm XI / Sayfa 1359-1364 Gelece in Bilgi flçilerini Do ru Seçmek: Araflt rma Görevlisi

Detaylı

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir. YGS / LYS SÖZLÜĞÜ OBP (ORTA ÖĞRETİM BAŞARI PUANI): Öğrencinin diploma notunun diğer öğrencilerin diploma notlarına oranıdır. En az 100 en çok 500 puan arasında değişen bu değer, öğrencinin başarısı okulun

Detaylı

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl. Bölünebilme B ir tamsay n n üçe ya da dokuza tam olarak bölünüp bölünmedi ini anlamak için çok bilinen bir yöntem vard r: Say - y oluflturan rakamlar toplan r. E er bu toplam üçe (dokuza) bölünüyorsa,

Detaylı

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM VERG NCELEMELER NDE YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM Fatih GÜNDÜZ* I-G R fi Son y llarda ekonomide meydana gelen olumlu geliflmelerle gayrimenkul piyasas

Detaylı

EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU

EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 1995 yılından bu yana, hazırladığı ve titizlikle uygulamaya çalıştığı Stratejik

Detaylı

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z Nisan 2010 ISBN 978-9944-60-631-8 1. Bask, 1000 Adet Nisan 2010 stanbul stanbul Sanayi Odas Yay nlar No: 2010/5 Araflt rma fiubesi Meflrutiyet

Detaylı

KAMU PERSONEL SEÇME SINAVLARI LE SERBEST MUHASEBEC MAL MÜ AV RL K STAJA BA LAMA SINAVINA HAZIRLIK KURSLARI ÇERÇEVE PROGRAMI

KAMU PERSONEL SEÇME SINAVLARI LE SERBEST MUHASEBEC MAL MÜ AV RL K STAJA BA LAMA SINAVINA HAZIRLIK KURSLARI ÇERÇEVE PROGRAMI T.C. M LLÎ E T M BAKANLI I Talim ve Terbiye Kurulu Ba kanl KAMU PERSONEL SEÇME SINAVLARI LE SERBEST MUHASEBEC MAL MÜ AV RL K STAJA BA LAMA SINAVINA HAZIRLIK KURSLARI ÇERÇEVE PROGRAMI ANKARA 2011 GENEL

Detaylı

Ard fl k Say lar n Toplam

Ard fl k Say lar n Toplam Ard fl k Say lar n Toplam B u yaz da say sözcü ünü, 1, 2, 3, 4, 5 gibi, pozitif tamsay lar için kullanaca z. Konumuz ard fl k say lar n toplam. 7 ve 8 gibi, ya da 7, 8 ve 9 gibi ardarda gelen say lara

Detaylı

YÖNET M KURULU RAPORU

YÖNET M KURULU RAPORU YÖNET M KURULU RAPORU De erli Ortaklar m z, fiirketimizin 37. Ortaklar Genel Kurulu na hofl geldiniz. Hepinizi sayg ve sevgi ile selaml yorum. Yaflad m z geliflmeler ile, ülkemiz 2004 y l nda s k s k dünyan

Detaylı

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER Erol LENGERL / Akis Ba ms z Denetim ve SMMM A.fi. 473 474 2. Salon - Paralel Oturum VIII - Sistem ve Süreç Denetiminde Karfl lafl lan

Detaylı

Basit Elektrik Devresi FEN VE TEKNOLOJ

Basit Elektrik Devresi FEN VE TEKNOLOJ Basit Elektrik Devresi FEN VE TEKNOLOJ Temel Kaynak 5 Yaflam m zdaki Elektrik BAS T ELEKTR K DEVRES Devrede Ampullerin n Nas l De ifltirebiliriz? Basit bir elektrik devresinde pil ampul anahtar ba lant

Detaylı

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler Kurul, komisyon ve ekiplerin oluşturulması MADDE 107- (1) Okullarda, eğitim, öğretim ve yönetim etkinliklerinin verimliliğinin sağlanması, okul ve çevre işbirliğinin

Detaylı

Ö renim Protokolü

Ö renim Protokolü 21 3.3. Ö renim Protokolü ve Kay t Süreci 3.3.1. Ö renim Protokolü Ö renim Protokolü bölüm baflkan veya onun görevlendirdi i bölüm koordinatörü dan flmanl nda ö renci taraf ndan haz rlanan ve de iflimi

Detaylı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i 3. Ödemeler Dengesi 2003 y l nda 8.037 milyon dolar olan cari ifllemler aç, 2004 y l nda % 91,7 artarak 15.410 milyon dolara yükselmifltir. Cari ifllemler aç ndaki bu

Detaylı

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö G R ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö rencilerin Türkçe ö renirken yapt anla malardan dolay,

Detaylı

Sürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar

Sürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar Sürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar Konular Geçmi ten önemli trendler Esneklik ve esnek güvence Bireyselcilik ve azalan dayan ma Silikle en toplum 2 Toplumsal: Daha az evlilik Daha fazla

Detaylı

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 24 Mart 2016 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 29663 YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin

Detaylı

PROMOSYON VE EfiANT YON ÜRÜNLER N GEL R VE KURUMLAR VERG S LE KATMA DE ER VERG S KANUNLARI KARfiISINDAK DURUMU

PROMOSYON VE EfiANT YON ÜRÜNLER N GEL R VE KURUMLAR VERG S LE KATMA DE ER VERG S KANUNLARI KARfiISINDAK DURUMU PROMOSYON VE EfiANT YON ÜRÜNLER N GEL R VE KURUMLAR VERG S LE KATMA DE ER VERG S KANUNLARI KARfiISINDAK DURUMU Aytaç ACARDA * I G R fi flletmeler belli dönemlerde sat fllar n artt rmak ve iflletmelerini

Detaylı

S on y llarda özel e itim kurumlar na sa lanan vergisel teflviklerin artmas yla

S on y llarda özel e itim kurumlar na sa lanan vergisel teflviklerin artmas yla mali ÇÖZÜM 171 E T M TES SLER VE REHAB L TASYON MERKEZLER NE L fik N KURUMLAR VERG S ST SNASI Fatih GÜNDÜZ* I-G R fi S on y llarda özel e itim kurumlar na sa lanan vergisel teflviklerin artmas yla birlikte

Detaylı

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form Bu formu, müflterilerinizden birinin yaflam boyu de erini hesaplamak için kullan n. Müflterinin ad : Temel formül: Yaflam boyunca müflterinin öngörülen

Detaylı