MICHEL RAGON Fransa, Fontenay-le-Comte da, yoksul bir köylü ailesinin çocuğu olarak 24 Haziran1924 te dünyaya gelen ve 8 yaşında öksüz kalan Michel,

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "MICHEL RAGON Fransa, Fontenay-le-Comte da, yoksul bir köylü ailesinin çocuğu olarak 24 Haziran1924 te dünyaya gelen ve 8 yaşında öksüz kalan Michel,"

Transkript

1 MICHEL RAGON Fransa, Fontenay-le-Comte da, yoksul bir köylü ailesinin çocuğu olarak 24 Haziran1924 te dünyaya gelen ve 8 yaşında öksüz kalan Michel, 14 yaşında annesiyle birlikte Nantes a taşınır ve burada garsonluk, çıraklık dahil her türlü işe girip çıkar. Bu dönemde okumaya ve sanata karşı büyük bir ilgi ve tutkusu da oluşur te, Alman işgal güçlerine karşı bildiri dağıttığı için Gestapo tarafından aranmaya başlayınca, doğduğu bölgeye geri dönüp bir süre saklandıktan sonra 1945 te Paris e yerleşir. Bu tarihten itibaren çok çeşitli işlerde çalışmış ama aynı zamanda emekçilerin mücadelesi, anarşizm, mimari üzerine sürekli yazılar yazmaya da başlamıştır. Daha sonra dünyanın dört bir yanını dolaşmış, dersler vermiş, kitaplar yazmıştır. Özgürlükten, emekçi sınıflardan yana bir anarşist olan Michel Ragon un eserlerinden bazıları şunlardır: Şiir Deux poèmes, La Presse à bras, Paris, 1948 Un poème, La Presse à bras, Paris, 1949 Feux de camps, La Tour de feu, Jarnac, 1950 Roman Drôles de métiers, Albin Michel, 1953 Drôles de Voyages, Albin Michel, 1954 Les Américains, Albin Michel, 1959 Le Jeu de Dames, Albin Michel, 1960 Les Quatre Murs, Albin Michel, 1966 Ma sœur aux yeux d Asie, Albin Michel, 1982 Les Mouchoirs rouges de Cholet, Albin Michel, 1984 La louve de Mervent, Albin Michel, 1985 Le Marin des Sables, Albin Michel, 1987 Le Roman de Rabelais, Albin Michel, 1994 Les coquelicots sont revenus, Albin Michel, 1996 Un si bel espoir, Albin Michel, 1999 Georges & Louise, Albin Michel, 2000 Un rossignol chantait, Albin Michel, 2001 Un amour de Jeanne, Albin Michel, 2003 La ferme d en haut, Albin Michel, 2005 Le Prisonnier, Albin Michel, 2007 Deneme, araştırma ve eleştiri yazıları Karl Marx, La Table Ronde, 1959 La voie libertaire, Plon, 1991 Dictionnaire de l Anarchie, Albin Michel, 2008 Gezi yazıları L Honorable Japon, Albin Michel, 1959 Sanat Tarihi ve Eleştirisi L encyclopédie des arts, Kister, 1962 Naissance d un art nouveau, Albin Michel, 1963 Univers des Arts, 1965 L Art abstrait, 5 cilt, 1988

2 Ayrıntı: 562 Edebiyat Dizisi: 168 Kaybedenlerin Belleği Michel Ragon Kitabın Özgün Adı La mémoire des vaincus Fransızca dan Çeviren Işık Ergüden Yayıma Hazırlayan Can Kurultay Düzelti Esra Koç Éditions Albin Michel, Paris 1990 Bu kitabın Türkçe yayım hakları Ayrıntı Yayınları na aittir. Kapak Düzeni Gökçe Alper Dizgi Esin Tapan Baskı Kayhan Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Davutpaşa Cad. Güven San. Sit. C Blok No: 244 Topkapı/İst. Tel.: (0212) Birinci Basım 2010 Baskı Adedi 2000 ISBN SERTİFİKA No.: AYRINTI YAYINLARI Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No: 3 Eminönü İstanbul Tel.: (0212) Fax: (0212) & info@ayrintiyayinlari.com.tr

3 Michel Ragon Kaybedenlerin Belleği

4 EDEBİYAT DİZİSİ GÜLÜNESİ AŞKLAR/Milan Kundera Ë KALECİNİN PENALTI ANINDAKİ ENDİŞESİ/Peter Handke Ë YÜZBAŞI VE KADINLAR TABURU/Mario Vargas Llosa Ë BİZ/Yevgeni Zamyatin Ë KESİK BİR BAŞ/Iris Murdoch Ë YENİ TANRILAR/Alberto Vasquez-Figueroa Ë İNFAZA ÇAĞRI/Vladimir Nabokov Ë EVET AMA, BİR LOKOMOTİF BUNU YAPABİLİR Mİ BAKALIM?/Woody Allen Ë ÇALI HOROZU/Michel Tournier Ë BANYO/Jean-Philippe Toussaint Ë BALKON/Jean Genet Ë GÜNEŞ İMPARATORLUĞU/J.G. Ballard Ë BEYAZ ZENCİLER/Ingvar Ambjörnsen Ë SİYAH MADONNA/Doris Lessing Ë KAPANDA ÜÇ KAPLAN/G. Cabrera Infante Ë ZAMANIN KIYISINDAKİ KADIN/Marge Piercy Ë ANARŞİNİN KISA YAZI/Hans Magnus Enzensberger Ë FOTOĞRAF MAKİNESİ/ Jean-Philippe Toussaint Ë GÜLÜN GÜNLÜĞÜ/Ursula K. LeGuin Ë HOTEL DU LAC/Anita Brookner Ë AZİZLER ve ÂLİMLER/Terry Eagleton Ë VEDA YEMEĞİ/Michel Tournier Ë ORLANDO/Virginia Woolf Ë UTANÇ BİTTİ/Anja Meulenbelt Ë YAKIN GELECEĞİN MİTOSLARI/J. G. Ballard Ë KARANLIĞIN SOL ELİ/Ursula K. LeGuin Ë AĞ/Iris Murdoch Ë WATT/Samuel Beckett Ë EKOTOPYA/ Ernest Callenbach Ë GECEYİ ANLAT BANA/Djuna Barnes Ë İNSAN POSTUNA BÜRÜNMÜŞ KÖPEK/Ingvar Ambjörnsen Ë CUMA/ Michel Tournier Ë AFRODİT İN BAŞKALDIRISI/Lawrence Durrell Ë GÜNDELİK MUTLULUĞA ALIŞMA/Anja Meulenbelt Ë MURPHY/Samuel Beckett Ë MASAL MASAL İÇİNDE/Khimaira/John Barth Ë ZEN VE MOTOSİKLET BAKIM SANATI/Robert M. Pirsig Ë PARFÜMÜN DANSI/Tom Robbins Ë SINIRSIZ RÜYALAR DİYARI/J. G. Ballard Ë FRANSIZ TEĞMENİN KADINI/John Fowles Ë BEYAZ OTEL/D.M. Thomas Ë MYRA/Gore Vidal Ë DALGALAR/Virginia Woolf Ë ATLANTİK ÖTESİ/Witold Gombrowicz Ë HAYRANLIK/Anja Meulenbelt Ë FERDYDURKE/Witold Gombrowicz Ë MELEKLER ZAMANI/Iris Murdoch Ë PAULINA 1880/ Pierre Jean Jouve Ë EŞEKARISI FABRİKASI/Iain Banks Ë ROCK LANETİ/Iain Banks Ë KAYIP ZAMAN/Anja Meulenbelt Ë SENİ İÇİME GÖMDÜM/Andrew Jolly Ë BAŞTAN ÇIKARICININ GÜNLÜĞÜ/Søren Kierkegaard Ë KONFIDENZ/Ariel Dorfman Ë ALTIN DAMLA/Michel Tournier Ë BİR GARİP VAKA: MATMAZEL P./Brian O Doherty Ë NIETZSCHE AĞLADIĞINDA/Irvin D. Yalom Ë KIZILAĞAÇLAR KRALI/Michel Tournier Ë AİLEDE BİR ÖLÜM/James Agee Ë KUTSAL BÖLGE/Carlos Fuentes Ë KALPSİZ AMANDA/ Jurek Becker Ë 62-MAKET SETİ/Julio Cortázar Ë ÇARPIŞMA/J.G. Ballard Ë ÜÇLEME-Molloy-Malone Ölüyor-Adlandırılamayan/ Samuel Beckett Ë DUR BİR MOLA VER/Tom Robbins Ë HIRSIZIN GÜNLÜĞÜ/Jean Genet Ë KÜÇÜK DEĞİŞİMLER/Marge Piercy Ë LILA/Robert M. Pirsig Ë ERGİNLİK YAŞI/Michel Leiris Ë AŞKSIZ İLİŞKİLER/Samuel Beckett Ë ESİRGEYEN GÖKYÜZÜ/Paul Bowles Ë YALANCI JAKOB/Jurek Becker Ë DİVAN/Irvin D. Yalom Ë PORNOGRAFİ/Witold Gombrowicz Ë MERCIER İLE CAMIER/ Samuel Beckett Ë BİR ERKEĞE NASIL TECAVÜZ EDİLİR?/Märta Tikkanen Ë BENDENİZ VE MARCO POLO/Paul Griffiths Ë DOĞMAMIŞ KRİSTOF/Carlos Fuentes Ë RÜYA SAKİNLERİ/Iris Murdoch Ë HİÇ İÇİN METİNLER ve Uzun Öyküler/Samuel Beckett Ë DUYGU YOLCULUĞU/Laurence Sterne Ë BETTY BLUE/Philippe Djian Ë AĞAÇKAKAN/Tom Robbins Ë ANARŞİST/Tristan Hawkins Ë BAKAKAİ/Witold Gombrowicz Ë PORTNOY UN FERYADI/Philip Roth Ë 10 1/2 BÖLÜMDE DÜNYA TARİHİ/Julian Barnes Ë SUNİ TENEFFÜS/Ricardo Piglia Ë MANŞ ÖTESİ/Julian Barnes Ë ADA/Aldous Huxley Ë GÜLÜN MUCİZESİ/Jean Genet Ë MÖSYÖ/Jean-Philippe Toussaint Ë ÇİÇEKLERİN MERYEM ANASI/Jean Genet Ë BAŞUCU OĞLANI/Alison Fell Ë YARATIK/ John Fowles Ë SENİ SEVMİYORUM/Julian Barnes Ë ZENCİLER/Jean Genet Ë TÜNEL/Ernesto Sábato Ë KARA PRENS/Iris Murdoch Ë KARNINDAN KONUŞANIN ÖYKÜSÜ/Pauline Melville Ë TANRI NIN AĞZINDAN EVRENİN HİKÂYESİ/Franco Ferrucci Ë HAYATIN VE AŞKIN YASALARI/Connie Palmen Ë KAHRAMANLAR VE MEZARLAR/Ernesto Sabato Ë KAYNAK VE ÇALI/Michel Tournier Ë CENNETE BİR KOŞU/J.G. Ballard Ë DİŞİ ADAM/Joanna Russ Ë FLAUBERT İN PAPAĞANI/Julian Barnes Ë ALDATMA/ Philip Roth Ë KOKAİN GECELERİ/J.G. Ballard Ë ACABA NASIL?/Samuel Beckett Ë MANTISSA/John Fowles Ë KOLEKSİYONCU/ John Fowles Ë BENJAMIN: DAR GEÇİTTEKİ AYDIN/Jay Parini Ë METEORLAR/Michel Tournier Ë ARKADAŞLIK/Connie Palmen Ë AŞK VESAİRE/Julian Barnes Ë SİRİUS TAN GELEN KURBAĞA/Tom Robbins Ë BAYAN GULLIVER CÜCELER ÜLKESİNDE/Alison Fell Ë GELECEKTEN ANILAR/William Morris Ë BENİMLE TANIŞMADAN ÖNCE/Julian Barnes Ë İNGİLTERE İNGİLTERE YE KARŞI/Julian Barnes Ë İYİ İŞ/David Lodge Ë YİTİK RUHLAR IRMAĞI/Connie Palmen Ë TERAPİ/David Lodge Ë ÖLÜRKEN/Jim Crace Ë GÜZELLİK HIRSIZLARI/Pascal Bruckner Ë SÜPER KENT/J.G. Ballard Ë SISKA BACAKLAR/Tom Robbins Ë BETON ADA/J.G. Ballard Ë İLK AŞK, SON TÖRENLER/Ian McEwan Ë GILLES İLE JEANNE/Michel Tournier Ë BİR KOMÜNİSTLE EVLENDİM/Philip Roth Ë KIZILDERİLİNİN ŞARKISI/James Welc Ë SİNEMA MÜDAVİMİ/Walker Percy Ë KARANLIKLARIN EFENDİSİ/Ernesto Sabato Ë METROLAND/Julian Barnes Ë BİZİ NEDEN TERK ETTİN SAYIN BAŞKAN?/François Vigouroux Ë DÜŞÜNCE BALONLARI/ David Lodge Ë MİLENYUM İNSANLARI/J.G. Ballard Ë MÜNECCİM KRALLAR/M. Tournier Ë BEYAZDAKİ KARA/Maggie Gee Ë KAYBOLUŞ/G. Perec Ë HINÇ AYLARI/P. Bruckner Ë LİMON MASASI/J. Barnes Ë BÜYÜCÜ/J. Fowles Ë GÜNDOĞUMUNA YOLCULUK/J. Barnes Ë OKLUKİRPİ/J. Barnes Ë FISKADORO/D. Johnson Ë HAYALETLERİN GÖÇÜ/P. Melville Ë ÖLEN HAYVAN/P. Roth Ë SICAK ÜLKELERDEN DÖNEN VAHŞİ SAKATLAR/Tom Robbins Ë PASTORAL AMERİKA/P. Roth Ë ABANOZ KULE/J. Fowles Ë ARTHUR VE GEORGE/J. Barnes Ë VAHŞET SERGİSİ/J. G. Ballard Ë VİLLA MEÇHUL/Tom Robbins Ë ASKER GRAMAFONU NASIL TAMİR EDER?/Sas a Stanis ić Ë FARMAKON/Dirk Wittenborn Ë NE KADAR İLERİ GİDEBİLİRSİN/D. Lodge Ë GERİYE UÇAN YABAN ÖRDEKLERİ/T. Robbins Ë BİR SAHTEKÂR OLARAK HAYATIM/P. Carey Ë İNTERNETTE BALIK AVLAMAK/Nasreen AKHTAR Ë LANCELOT/Walker Percy Ë ÖLÜ BİR DİLDE AŞK/Lee Siegel Ë VAHŞİ İNSANLAR/Dirk Wittenborn Ë GÜNEŞİ DURDURACAĞIZ/F. Bouillot Ë SHYLOCK OPERASYONU/Philip Roth

5 Jean Malaurie ye...

6

7 Giriş İnsan fikirleri için ölebiliyorsa, bu idealdir; fikirleri için yaşayabiliyorsa politikadır. Charles Péguy Hayat, tuzak ve keşiflerle, sürpriz ve düş kırıklıklarıyla dolu, tuhaf bir yoldur. İnsan gelir, gider. Rastladığınız kimilerini unutursunuz, yok olup giderler. Kimileri de işin içine öyle bir karışır ki size musallat olur, kene gibi yapışırlar. Ancak siz yok olursanız, hem de ebediyen, geri dönüş ümidi olmadan yok olursanız onlardan kurtulabileceğinizi bilirsiniz. Onlar kimi zaman öyle rahatsız edici olurlar ki zamanı öne almak istersiniz. Karşınıza niçin falanca değil de filanca çıkmıştır bilemezsiniz; yolunu şaşırıp da anısı size musallat olanların niçin bunlar olduğunu bilemezsiniz. Kimileri ölüdür; en azından ölü oldukları söylenir ama sizin için ölmüş değillerdir. Bu sözde ölüler size eşlik eder, sizinle birlikte, sizin içinizde yaşarlar, her gün ilgisizce yanınızdan geçen bir yığın canlıdan daha kanlı can- 7

8 lıdırlar. Kimi zaman ise gözden ırak olanları ve ileri yaşı nedeniyle mutlak anlamda silinip gittiğini sandığınız kişileri biraz erken mezara gömdüğünüz de olur. Ama onlar da hortlaklar gibi birden karanlıktan çıkıverirler, yaşamlarınızdaki yerlerine gelip kurulur ve bir daha asla da bu yeri terk etmezler. Size yaşamını anlatacağım adamın durumu da budur. O olmasaydı, ben ben olamazdım. Ona ilk rastladığımda yirmi üç yaşındaydım. O kırk sekizindeydi. Kırk sekiz yaşında insan pek yaşlı sayılmaz; ama o çoktan yaşlanmıştı. Demek istediğim, öyle maceralar yaşamıştı, öyle ünlü, efsanevi insanlarla yolu kesişmiş, kendisi de tarihte öylesine bir rol oynamıştı ki sanki zamanın dışındaydı. Zaman, savaş sonrasının yeni zamanları, aslında onu dışına atmıştı arasında hapse atılmış ve bu nedenle ne Direniş in ve İşbirliği nin çatışmalarına katılabilmiş, ne de Kurtuluş Dönemi nde sahipsiz kalmış iktidarlara üşüşmüştü. Bu yüzden de tamamen anakronik görünüyordu. Bulabildiği tek geçim kapısı da onun yürürlükten kalkmış halini vurguluyordu. Seine kıyısında, Tournelle Rıhtımı nda, adına hâlâ Halle aux Vins denen yerin yakınında, bir sahaf sergisi vardı. Onu kitap kutularının yanında, korkuluğa dayanmış, hafifçe kamburlaşmış uzun boyuyla, yüzünde daima ironik bir ifadeyle görmek beni pek de şaşırtmamıştı. Onun müşterisi olmuştum. Karşısındakinin ne tuhaf ve eşi benzeri olmayan bir sahaf olduğunu bilmeyen bir müşteriydim; satın almaktansa vaktinin çoğunu çinko kaplı sundurmanın altında kitapları karıştırmakla geçiren bir müşteri. Benim için bir dosttan da fazlası olan, etkisini üzerimde sonsuza dek taşıyacağım manevi babam olacak bu kişinin kitap kolileri, diğerlerininkine benzemiyordu. Ne selofan kaplı erotik yayınlar vardı, ne polisiye romanlar. Sözde eski gravürlerle tıkabasa dolu da değildi, zarf zarf pul koleksiyonu da yoktu. Bolca broşür, dergi vardı; hatta sararmış gazetelerle dolup taşıyordu kutular. Bunlar yüzyılın ilk yarısının sendikal, politik ve toplumsal tarihine meraklı olanlar için muhteşem bir koleksiyondu. Bu tuhaf kitapçının kitapları oldukça ender bulunur nüshalardı, hatta bazıları ithaflı olmasına rağmen daha pahalı değildi; çünkü yazarların el yazısına meraklı olanlar artık Gide in, 8

9 Malraux nun, Alain ve Giono nun imzalarını aramıyorlardı. Ama tüm bunlar beni büyülüyordu. Bu ünlülerin paraflarına baka baka saatlerce hayaller kurmam ilgisini çekmiş olmalıydı sahafın. Ama belki de kimsenin yüzüne bakmadığı politik broşürleri edinmeye gösterdiğim heves, sahafın bu genç müdavime dikkat etmesine yol açmıştı. Benim elimdeki kuruşları saydığımı görünce indirim yapıyordu. Bir gün, iyice yaşlandığında da değişmeden kalacak olan, Parislilere özgü o alaycı aksanı ve hafif pürüzlü sesiyle bana seslendi: Beni şaşırtıyorsun delikanlı. Senin yaşında birinin kalkıp da bu boktan şeylerle ilgilenmesi!.. Aylardır sana bakıyorum, milim şaşmıyorsun. Seni buraya çeken ne olabilir? Gerçekten kafamı karıştırdın! Nerden geliyorsun? Yaşamdan beklentin ne? Şimdi hatırlamadığım bir şeyler geveledim. O ise benden daha fazla cevap bekliyordu. Omuz silkti. Sinirlenmiş gibiydi ve pek de hoş olmayan bir ses tonuyla şunları söyledi: Senin iyiliğin için konuşuyorum. Bu köhnemiş fikirlerle oyalanmamalısın. Seni bir yere götürmez bunlar. Bunları ortaya çıkarmamın nedeni, hatırşinas birkaç dosta ait olmaları. Sonra, yumuşayarak devam etti: Ekmeğimi kazanmam gerek. Aslında gerek merek de yok. Beni kimse buna zorlamıyor. Şapa oturdum kaldım, limanın çamurlu sularından çıkamayan şu eski takalar gibi. Sermayemi elden çıkarıyorum. Sonrasına bakarız. Yeniden huysuzlanmıştı: Haydi, toz ol burdan! Sana göre değil. Kızlarla ilgilensen daha iyi edersin. Seni bir daha görmek istemiyorum. Sinirlendiriyorsun beni. Haydi, bas git! Aylar geçti, Tournelle Rıhtımı na bir daha adım atmamıştım. Sahaf beni korkutmaktan çok incitmişti. Karşı kaldırımdan, binaların önünden geçerken, onu sık sık etrafında kendi yaşında ya da daha yaşlı erkeklerle birlikte görüyordum. Uzun uzun fısıldaşıyorlardı. İçlerinde pelerinleri, çılgınca fularları, yün başlıklarıyla tuhaf biçimde gülünç olanları vardı. Benim o sırık gibi uzun boylu, asık suratlı adamımın etrafındakiler de bana o sıralarda, başka bir zamandan fırlamış 9

10 gibi geliyorlardı. Sahafın dost çevresi ile kolilerdeki o zaman aşımına uğramış kitaplar arasındaki bu benzerlik, ait olmadığım bir çağa davetsizce girişimin anormalliğini daha iyi fark etmemi sağladı. Ama, yüzyıl başının siyasal tarihine ilgi duymaya elbette hakkım vardı. Bu inanç, kolileri karıştırma cesaretini bana yeniden verdi; özel bir cemiyete ait değillerdi ya! Lissagaray ın 1897 tarihinde Dentu Yayınevi nden çıkmış 1871 Komün Tarihi ni, kutudan muzaffer bir edayla çıkardım. Sonra da sahafın saldırganlığı karşısında ezilmemek için sert bir sesle sordum: Kaça bu kitap? Bana indirim yaparsınız umarım, eski müşterinizim. Beni tanımamış gibi yaptı, kitabı zayıf ellerine aldı, karıştırdı, üzgün üzgün başını salladı: Lissagaray... Paha biçilmez bir eser bu. Pekâlâ, mademki geri gelmek cüretini gösterdin, onu sana veriyorum. Yoo, tartışma istemem, bir armağan. Karşılıksız bir armağan! Anarşist misin sen? Söylemeliydin. Anarşist mi? Papalığa ve Roma ya bağlı katolik bir çevrede eğitim gördükten sonra, memleketimden ayrılmıştım. Ama düşünmeye başladığımdan beri, özellikle sapkınlar, her türden dışlanmışlar, marjinaller, yasadışılar, saygısızlar, hatta anormaller ve deliler cezp etmişti beni. Anarşist mi? Ne demek istemişti ki? Sosyalizmin, sosyalizmlerin, geçirdiği evrelerin tarihini bilmediğim gibi anarşinin tarihini de bilmiyordum. Şaşkınlığımı gören sahaf yeniden girdi söze: Değil elbette, anarşist değilsin sen. Modası yok artık. Aslında hiç olmadı. Komünist değilsin ama, değil mi? Yoksa benim kutularda işin ne... Belki mazoşistin tekisin. Niçin bir şeyci olmamı istiyorsunuz ki? dedim sertçe. Politikayla ilgileniyorum, siyasi partilerle değil. Ne iş yapıyorsun hayatta? Elimden geleni. Pek ilgilendirmiyor beni. Şu an için bir fabrikada işçilik yapıyorum. Bildim bileli işçiydim diye ekledim, bir tür meydan okumayla, vasıfsız işçi, yükçü, hamal. Ufak tefek olduğuma 10

11 bakmayın, sağlamımdır. Kaslarımla çalışmak da beynimi boş bırakıyor. Okuyabiliyor, inceleyebiliyorum. Çok mu okursun? Her şeyi okudum ben. Hadi canım, şişinme! Evet, Larousse un çıkardığı tüm cep klasiklerini okudum, alfabetik sırayla. Böylelikle, atlamadığıma emin oluyorum. Sahaf eliyle kır saçlarını sıvazladı. Alışık olduğu bir hareketti bu, neredeyse bir tik. Başka bir gözle baktı bana. Bakışlarında hem şaşkınlık hem de sevgi hissediyordum. Bir şey demek istedi; ama omzumu tutmakla yetindi kemikli eliyle ve canımı acıtana dek sıktı. İstediğin zaman tekrar gel. Eşele. Ara bakalım, delikanlı. Belki sonunda sen bulursun. İşte bugün, kırk yıl sonra, biyografisini yazmak için can attığım kişiyle ilişkilerim böyle başladı. Onun kolilerinde bulunan bütün o ithaflı kitapların ilk sayfalarında ve satın aldığım çok sayıda broşürün kapağında, aynı adın geçtiğini kısa sürede fark etmiştim. Bu, elbette onun adıydı. Kendi kütüphanesini, tek malvarlığını elden çıkarıyordu. Gençken herkesin bize borçlu olduğunu sanırız. Hiçbir şeye şaşırmayız. Aynı şekilde, iki dünya savaşı arasında ünlü olmuş ve hâlâ kitap kolilerinin önünde saatlerce ayakta dikilip duran çok sayıda sadık dostla çevrili bu meçhul adamın yavaş yavaş beni eğitmeye başlaması, evine, sofrasına davet etmesi, kısa sürede dostum olacak çocuklarıyla beni tanıştırması, dostlarının evine götürmesi, bana karşı tek kelimeyle özenli, ciddi, sahiplenici bir baba tavrı göstermesi de bana tamamen doğal geldi ve ona karşı hiç minnet duymadım. İşin kötüsü, ilişkimiz yakınlık kazandıkça, bu rahatsız edici babadan kendimi kurtarmaya çalıştığım gün de kaçınılmaz olarak geldi. Karşılaşmamızdan on yıl sonra dostluğumuz, Cezayir Savaşı na gelip toslamıştı. O, her türlü milliyetçiliği tehlikeli bularak, Cezayir isyanına karşı muğlaklığa yer vermeyen bir tavır takınmıştı: FLN nin milliyetçiliği, onun iktidar frengisi dediği şeyden kaçamazdı. Sö mür geciliğe karşı elbette savaşılmalıydı (o daima sömürgecilik karşıtı olmuştu, hatta bu yüzden hapis bile yatmıştı). Ama bir iktidarı kovup yerine belki 11

12 de daha kötü olacak bir başkasını koymak için değil. Ben onun görüşünde değildim. İnsanın gençken hep sandığı gibi, mademki o yaşlıydı, fikirlerinin de modası geçmişti diye düşünüyordum. Onun yaşadığı dehşet dolu deneyimden farklı bir dönemde olduğumuz kanısındaydım. Kendimi çok güçlü ve cesur, cömert bir akıma kaptırmıştım; ama onu, yüzyıl başında yasadışılıktan devletçi totalitarizme sürüklemiş olan akımdan daha az aptalca değildi. Kendi hatalarına benim yeniden başladığımı gördükçe çileden çıkıyordu. Eğer sen, her şeyi söylediğim, her şeyi gösterdiğim halde aynı bok çukuruna düşeceksen, bunca sefillik, bunca işkence çekmiş insan, sesleri hâlâ kulaklarımda çınlayan bunca kurban neye yaramış olacak ki diye bağırıyordu, söyle, neye yarayacak! Tüm bunları yaşamış olmak neye yarar. Lanet olsun, salakça bir şey bu. Al silahı intihar et daha iyi! Bugün onu daha iyi anlıyorum, Cezayir Savaşı bir bahane olmuştu yalnızca. Bu on yıllık kıskanç babalık beni sıkmıştı. Kaçmak, kendi hayatımı yaşamak istiyordum. Yirmi beş yıl boyunca bir daha birbirimizi görmedik. On bir yıl boyunca varlığından bile habersizdim. Tournelle Rıhtımı na gitmiyordum te, hokkabazın kutusundan çıkan şakacı bir şeytan gibi aniden ortaya çıktı. Altmış dokuz yaşındaydı ve Sorbonne lu öğrenciler onu bir totem gibi sallıyorlardı. Televizyon ekranında gördüm onu, o gün, etrafı gençlerle çevriliydi, hep aynı uzun, hafifçe kambur, saçları bembeyaz. Onun bu halini gülünç bulmak beni çok rahatsız etti. Ayağa kalktığında ve mikrofona konuştuğunda, amfitiyatronun gürültü patırtısı içinde güç bela anlaşılan bir söyleve giriştiğinde, boğazıma bir şeyler düğümlendi. Sahne gayet içler acısıydı. Sonra aniden, sesi tumturaklı bir hal aldı. 30 lu yıllarda, muarızı Maurice Thorez in ses getiren yayın organını bastırmayı başardığında gösterdiği ateşli hatip üslubuna kavuşmuştu. Medya dilinde dendiği gibi, aniden ekranı ele geçirdi. Orada bulunanlarda görülmemiş bir sessizlik meydana geldi. Kamera, onu dinleyen, şaşkınlıktan dona kalmış öğrencileri gösteriyordu. Ben bile ağzım açık kalmıştım. Onu hiç böyle görmemiştim; çünkü onun yanında olduğum yıllar, aktif politik dünyadan çekildiği yıllardı. Düşman kalabalıklar karşısında Moskova Duruş- 12

13 malarının büyük haksızlıklarını ifşa ederken; İspanya İç Savaşı Dönemi nde Durruti Tugayı na gönüllü toplamaya çalışırken de böyle olmalıydı, dinleyenleri tüm inancıyla, tüm hitap gücüyle peşinden sürüklüyor olmalıydı. Sevgili ihtiyar, sevgili yitik dost! Gözlerim yaşla dolmuştu. Derhal onun yanına koşmalıydım. Ama orada kaldım, televizyonumun önünde bitkin bir halde kalakaldım. Uzun uzun alkışlanan konuşmasından sonra bir grup oğlan ve kızın, yumruklarını kaldırıp Enternasyonal söylerken, onu omuzları üzerinde taşıdığını gördüğüm görüntüler beni büyülemişti. Onlar arasında olmadığım için kendime kızıyordum. Onlara da kızıyordum; onu benden alan, ona sahip çıkan o gençlere de kızıyordum. Ama bir yanlış anlama olduğunu, onun bir kez daha rehin alınacağını gayet iyi biliyordum. Bu son parlamanın ardından, yoldaşım, kardeşim (çünkü o, zayıflıkları, ütopyası, aldanmaya meyilli haliyle bir baba değil, bir diğer bendi) yeniden yok oldu. Öylesine mutlak bir yok oluştu ki bu, öldüğünü sandım. Kimse ondan söz etmiyordu; ne basında, hatta ne de yıldız olmanın yasa olduğu tarih kitaplarında adı geçiyordu. Oysa 50 li yıllarda adı pek çok sayıda eserde anılıyordu. Petit Larousse Illustré de onu tanıtan kısa bir yazı bile vardı. Bu sözlüğün yeni yapılan baskılarından birinde onun biyografisini atlayıp, yerine daha aktüel bir şahsiyetinkini koyduklarında, hâlâ onunla görüşüyordum ve bu haberi, sanki bir komediymişcesine tüm kalbiyle gülerek karşıladığını hatırlıyorum. Ama Troçki nin Anılar ında adını anmadığını; 1948 yılında Paul Delesalle ın cenaze töreninde, hayatını emekçilerin özgürlüğüne adamış bu kişiye, tek bir işçi heyetinin bile eşlik etmediğini şaşkınlıkla gördüğünde; gençliğinin diğer yoldaşı Pierre Monatte ın da o ve Delesalle gibi tam anlamıyla unutulup gittiğini fark ettiğinde, dünyaya kapılarını kapadı ve kibirli bir inzivaya çekildi. Hiç durmadan mücadele ettiği iktidar insanları, bütün iktidarların insanları sonunda onu öldürmüştü. Onu hapse atmışlardı, kimileri öldürmeye teşebbüs etmişti; ama şahsında gayet iyi cisimleşmiş olan o liberter ruh gibi kendi de yenilmez gözüküyordu. Boğazlayamadıklarından, gözden uzak tutmaya, el çabukluğu ile yok etmeye çalıştılar. Üstünü çiziyor, siliyorlardı. Böylece, bir eylem adamı olan 13

14 hem de ne eylem! o, ölüden de beter olmuştu. Kendi entelektüel cenaze törenine daha sağlığında katılmıştı. Ama bu, uğruna mücadele ettiği fikirlerin de onunla birlikte öldüğü anlamına gelmez. Tam tersine! Bu fikirler hiç bu kadar rağbette olmamıştı. Kıyımlara uğramış, skandallara yol açmış, hapisle cezalandırılmış yaşamı boyunca, pasifizm, anti-stalinizm, modern bir Marksizm eleştirisi, kürtajın yasallaşması, serbest aşk, doğacılık, nüdizm, ekolojizm gibi şeyleri savunmuştu. Bugün ise toplumun dışladığı tüm bu temalar normal kabul ediliyordu. Toplum bu düşünceleri kendine katıyor, onlara sahip çıkıyordu. Ama bu tür fikirlerin başarılı olması için hayatlarını feda etmiş olan kimseler önemsenmiyordu. Onun adı asla anılmıyordu. Glucksmann da, Foucault da ondan tek satır yoktu. Yalnızca zenginlere, yani tarihin anımsamak istediklerine kulak veriliyordu. Diğerleri, adı sanı okunmayanlar, başına buyruk savaşçılar, mağluplar kimseyi ilgilendirmiyordu artık. 80 li yılların başında, bir akşam, saat sekizdeki televizyon haberlerinde, bir nükleer santrale karşı düzenlenen gösterinin görüntülerini dalgın dalgın seyrediyordum. İnsanın kimi zaman bir futbol maçına tanıklık ettiğini sanmasına yol açacak kurallara sonunda uyum sağlamış protestocular ile Çevik Kuvvet arasındaki bu haftalık arbedelerden biraz bıkmıştım. Aniden, ekolojistlerin arasında bir tür tören alayının oluştuğunu gördüm. Hem erkek hem kadınlardan oluşan bu kitle, kortej halinde, slogan atarak yürürken, ellerinde mankene benzer bir şey tutuyorlardı. Yürüyüşün ön sıraları kameranın önüne geldiğinde bunun bir manken olmadığını, bir Peru mumyası gibi buruş buruş olmuş yaşlı bir adam olduğunu fark ettim. Kalabalık adamcağızı, kalkan barikatı ardında sipere yatmış, aldırışsız Çevik Kuvvet e karşı sallıyordu. Birkaç saniye boyunca kamera yaşlı adamın yüzünde kaldı ve ben bunca yıl kaybetmiş olduğum kişiyi tanıdım. Gerçekte olduğundan çok daha az cüsseli, ufak tefek gözüküyordu. Yüzündeki tüm kemikler sayılıyordu, ağzında diş kalmadığından çenesi iyice öne fırlamış görünüyordu. (Houdon un Voltaire indeki gibi bir ağız). Ama siyah gözlerindeki canlılık şaşırtıcıydı. Onu bir anda bu gözlerden tanıdım. Televizyon seyircisine dayanılmaz bir küçümseme, şiddet ve tutkuyla bakıyordu. Kameranın yaka- 14

15 ladığı bu bakış, elbette düzen güçleri ne yönelmişti. Düzen güçleri! Bu güç ve düzen sözcükleri, onun en fazla nefret ettiği şeyin ifadesiydi. Bana öyle geldi ki göstericiler, yaşlı anarşisti bir bomba gibi kullanıyorlardı. Sanki onu, atlı aynasızların yekpare bloğuna fırlatacak gibiydiler. Gençliğimin büyük, kadim dostu, yaşamını güzellik içinde, kıvılcımlar saçarak (bunu söylemenin tam yeri!), hem süvari askerlerini, hem nükleer santrali hem de televizyon alıcılarını yıldırımla çarparak sona erdirecekti sanki. Ama televizyondaki haberler başka bir konuya geçti. Cardin in düzenlediği bir moda defilesi sanıyorum. Artık bu kadarı da kabak tadı vermişti. İkimizin de yaşı dikkate alındığında, bu saklambaç oyununu daha uzun süre devam ettirmesek iyi olacaktı. Ekolojistlere başvurup onun izini bulmakta pek güçlük çekmedim. Kremlin-Bicêtre deki bir belediye evinin küçük bir dairesinde tek başına yaşıyordu. Eski düşmanı Stalin gibi onun da yaşamını Kremlin de sona erdirmesi nasıl bir şeydi? Ama Stalin in Kremlin i çarların sarayından başka bir şey değilken, benim sevgili moruğumun Kremlin i bir işçi banliyösüydü. Bu tür yeniden karşılaşmalardan çok korkarım. Beni kapı dışarı mı edecekti, azarlaya azarlaya canımı mı çıkaracaktı? Aslında ona daha erken geri dönmeyişimin nedeni, bu yüzleşmeden çekiniyor olmamdı. Beni hatırlayacak mıydı? Bina tam bir viraneydi. Zorlanıp kırılmış mektup kutuları bir yığın prospektüsle doluydu. Koridorların tozlu duvarları yazılarla kaplıydı. Kırılmış ya da çalınmış ampuller yüzünden merdiven kapkaranlıktı. Seksenlik bir ihtiyar olan bu adama, asansörü olmayan bu binanın en üst, dördüncü kattaki dairesi verilmişti. Kapıyı çalarken kalbim küt küt çarpıyordu; ama merdivenleri hızla çıktığımdan değil, korkudan. İnsan gençliğinin geçtiği topraklara risk almadan geri dönemez. Kapı açıldı. Hafifçe küçülmüş olmasına rağmen bana hâlâ bir baş yukardan bakıyordu. İyice iğne ipliğe dönmüştü. Dişlerinin (ve takma dişlerinin) yokluğu, yüzünün alt tarafını tamamen deforme etmişti. Bakışlarındaki şaşkınlık çok belirgindi. Beni tanıdı ve kollarının arasına alıp sıktı. Bunu hiç beklemiyordum. Ben de ona sarıldım. Bu tür duygu sellerine eskiden kendimizi hiç kaptırmamış- 15

16 tık. Bize grotesk geliyordu. Neyse ki yaşlı dostum, kendini çabucak topladı. Beni sürüklediği oda, kitaplarla öylesine doluydu ki insan kendine zar zor yol açabiliyordu. Evet, işte burdasın! Veda etmeye mi geldin bana? Hoşça kal ve teşekkürler. Tam vaktinde geldin, ben de çekip gitmeye hazırlanıyordum. Nereye gidiyorsun? Nereye mi gidiyorum? Hiçliğe dostum, nereye gitmemi isterdin ki? Otuz yıldır beni oraya doğru itiyorlar ve ben de bir salak gibi mezarın kenarına tutunuyorum. İçine düşüvermekten korkuyorum. Eğer beni itmeselerdi deliğe kuşkusuz kendimi atardım. Hem de uzun süre önce, iç rahatlığıyla. Ama onlar beni ittiklerinden, tanırsın beni, direniyorum işte. Onları iplemediğimi göstermek için, canlarını sıkmak için. Sen ve siz. Ben yirmi yaşındayken o sen diye hitap ediyordu bana, ben de ona siz diyordum. O vakitler gençler yaşlılara sen demezdi. Ama altmışlık biriyle seksenlik birinin farklı hitap biçimleri kullanması gülünç olurdu. Ben de ona derhal sen demeyi benimsedim. Bu ona doğal geldi. Öğrenci gençler de ona sen diyordu kuşkusuz. Anlaşılan dedim, rıhtımlardaki koliler dolusu kitaplarını tüketememişsin. Matbuat basmış burayı. Onları nereye defedeceğimi bilemiyorum. Bir gün zemin çökecek. Neyse, zemin de yok zaten. Yalnızca betondan bir döşeme taşı. Sağlamından. Neyse ki sağlam. Tüm dostlarımın birbiri ardına öbür dünyayı boyladığını ve kütüphanelerini bana miras bıraktıklarını düşünsene! Sanki dünyanın belleğiyim ben. Yani, bizim küçük dünyamızın. Sanki dünyanın belleğiyim ben! Bu cümle aklıma hemen bu kitap fikrini verdi. Kavuştuğum eski dostumun belleği kaybolup gidecekti. Yalnızca onun belleği değil, mücadele yoldaşlarının belleği de yok olacaktı. Tüm bir marjinal tarihin, kimi zaman gizli kalmış bir tarihin belleği... Onun yaşamını anlatabilirsem, lanetli düşünce ve eylemlerin neredeyse bir yüzyılı, unutulmaktan sonsuza dek kurtulmuş olurdu. İlk karşılaşmamızda ona bu projeden söz etmeye ce- 16

İYREC-İ PÉZÉŞKZÂD 1928 yılında Tahran'da dünyaya gelen Pézéşkzâd'ın babası doktor, annesi öğretmendir. İlk ve ortaöğrenimini Tahran'da tamamladıktan

İYREC-İ PÉZÉŞKZÂD 1928 yılında Tahran'da dünyaya gelen Pézéşkzâd'ın babası doktor, annesi öğretmendir. İlk ve ortaöğrenimini Tahran'da tamamladıktan İYREC-İ PÉZÉŞKZÂD 1928 yılında Tahran'da dünyaya gelen Pézéşkzâd'ın babası doktor, annesi öğretmendir. İlk ve ortaöğrenimini Tahran'da tamamladıktan sonra Fransa'da hukuk tahsili yapmıştır. İran'da beş

Detaylı

Ayrıntı: 609 Edebiyat Dizisi: 177 Hafız Divanı 1. Cilt Hâfız-ı Şirâzi

Ayrıntı: 609 Edebiyat Dizisi: 177 Hafız Divanı 1. Cilt Hâfız-ı Şirâzi MEHMET KANAR 01.01.1954 tarihinde Konya da doğdu. İlkokulu Konya Gazi Mustafa Kemal İlkokulu nda, ortaokulu İstanbul Kartal Maltepe Ortaokulu, liseyi Vefa Lisesi nde tamamladıktan sonra, 1970-1971 öğrenim

Detaylı

DANIEL ALARCÓN Daniel Alarcón, memleketi Lima, Peru da yayınlanan Etiqueta Negra dergisinin editör yardımcısıdır. Öykü seçkisi War by Candlelight,

DANIEL ALARCÓN Daniel Alarcón, memleketi Lima, Peru da yayınlanan Etiqueta Negra dergisinin editör yardımcısıdır. Öykü seçkisi War by Candlelight, DANIEL ALARCÓN Daniel Alarcón, memleketi Lima, Peru da yayınlanan Etiqueta Negra dergisinin editör yardımcısıdır. Öykü seçkisi War by Candlelight, 2006 PEN/Hemingway Ödülü nün finalisti oldu. 2007 de Granta

Detaylı

GAVIN WESTON 1962 yılında Belfast'ta doğan İrlandalı görsel sanatçı ve yazar Gavin Weston, Fine Art at Saint Martin s School of Art and Design ve

GAVIN WESTON 1962 yılında Belfast'ta doğan İrlandalı görsel sanatçı ve yazar Gavin Weston, Fine Art at Saint Martin s School of Art and Design ve GAVIN WESTON 1962 yılında Belfast'ta doğan İrlandalı görsel sanatçı ve yazar Gavin Weston, Fine Art at Saint Martin s School of Art and Design ve Goldsmiths College da eğitim gördü. 1995 yılında Ulster

Detaylı

Ayrıntı: 613 Edebiyat Dizisi: 179. Kuzeye Göç Mevsimi Tayeb Salih. Arapça dan Çeviren Adnan Cihangir. Yayıma Hazırlayan Gül Korkmaz

Ayrıntı: 613 Edebiyat Dizisi: 179. Kuzeye Göç Mevsimi Tayeb Salih. Arapça dan Çeviren Adnan Cihangir. Yayıma Hazırlayan Gül Korkmaz TAYEB SALİH Tayeb Salih (1929-2009) Sudan da doğdu. Hartum Üniveristesinde eğitim gördü. Bir süre ülkesinde öğretmenlik yaptıktan sonra İngiltere ye yerleşen Salih, uzun bir süre BBC nin Arapça bölümünü

Detaylı

DAVID LODGE 1935 te Londra da doğan David Lodge, College London Üniversitesi nden 1955 te mezun olur. 1959 da aynı üniversiteden yüksek lisans

DAVID LODGE 1935 te Londra da doğan David Lodge, College London Üniversitesi nden 1955 te mezun olur. 1959 da aynı üniversiteden yüksek lisans DAVID LODGE 1935 te Londra da doğan David Lodge, College London Üniversitesi nden 1955 te mezun olur. 1959 da aynı üniversiteden yüksek lisans derecesi alır. Bu arada Britanya Ordusu nda askerlik hizmetini

Detaylı

THOMAS EUGENE ROBBINS Amerikalı roman ve hikâye yazarı (d. 1936). Robbins, Oyunculluk, uçarılık değil bilgeliktir görüşünü ön plana çıkarıp çılgınlık

THOMAS EUGENE ROBBINS Amerikalı roman ve hikâye yazarı (d. 1936). Robbins, Oyunculluk, uçarılık değil bilgeliktir görüşünü ön plana çıkarıp çılgınlık THOMAS EUGENE ROBBINS Amerikalı roman ve hikâye yazarı (d. 1936). Robbins, Oyunculluk, uçarılık değil bilgeliktir görüşünü ön plana çıkarıp çılgınlık derecesinde oyuncul romanlar yazmaktadır. Romanları,

Detaylı

Urs Widmer. Babamın Kitabı

Urs Widmer. Babamın Kitabı URS WIDMER Urs Widmer 1938 de Basel de doğmuştur. Basel, Montpellier ve Paris te Alman Dili ve Edebiyatı, Latin Dili ve Edebiyatı, ayrıca Tarih öğrenimi görmüştür. Walter ve Suhrkamp yayınevlerinde editörlük

Detaylı

ROBERT M. PIRSIG 1928 de Minneapolis te doğan Robert Maynard Pirsig Minnesota Üniversitesi nde felsefe, kimya ve gazetecilik öğrenimi gördü.

ROBERT M. PIRSIG 1928 de Minneapolis te doğan Robert Maynard Pirsig Minnesota Üniversitesi nde felsefe, kimya ve gazetecilik öğrenimi gördü. ROBERT M. PIRSIG 1928 de Minneapolis te doğan Robert Maynard Pirsig Minnesota Üniversitesi nde felsefe, kimya ve gazetecilik öğrenimi gördü. Hindistan daki Benares Hindu Üniversitesi nde Doğu felsefesi

Detaylı

HA JIN Çin in Liaoning eyaletinde doğan Ha Jin subay olan babasının izinden giderek, on üç yaşında orduya katılır. Edebiyata ilgisi nedeniyle altı

HA JIN Çin in Liaoning eyaletinde doğan Ha Jin subay olan babasının izinden giderek, on üç yaşında orduya katılır. Edebiyata ilgisi nedeniyle altı HA JIN Çin in Liaoning eyaletinde doğan Ha Jin subay olan babasının izinden giderek, on üç yaşında orduya katılır. Edebiyata ilgisi nedeniyle altı yıl sonra ordudan ayrılıp, üniversitede İngilizce üzerine

Detaylı

IRIS MURDOCH 1919 da İrlanda da doğan İngiliz romancı, oyun yazarı, şair, denemeci, felsefeci ve senaryo yazarı. Murdoch hemen her yıl hacimli birer

IRIS MURDOCH 1919 da İrlanda da doğan İngiliz romancı, oyun yazarı, şair, denemeci, felsefeci ve senaryo yazarı. Murdoch hemen her yıl hacimli birer IRIS MURDOCH 1919 da İrlanda da doğan İngiliz romancı, oyun yazarı, şair, denemeci, felsefeci ve senaryo yazarı. Murdoch hemen her yıl hacimli birer roman yazmış olmasının yanında, Sartre, Romantic Rationalist

Detaylı

ROMAN GRAF 1978 yılında, İsviçre de, Winterthur da doğdu. Leipzig te Alman Edebiyatı eğitimi almıştır. 2008 de Studer/Ganz Ödülü, 2009 da

ROMAN GRAF 1978 yılında, İsviçre de, Winterthur da doğdu. Leipzig te Alman Edebiyatı eğitimi almıştır. 2008 de Studer/Ganz Ödülü, 2009 da ROMAN GRAF 1978 yılında, İsviçre de, Winterthur da doğdu. Leipzig te Alman Edebiyatı eğitimi almıştır. 2008 de Studer/Ganz Ödülü, 2009 da Mara-Cassens Ödülü ve 2010 da da en umut vadeden genç yazarlara

Detaylı

JEAN GENET (D. 19 Aralık 1910 Ö. 15 Nisan 1986) Paris te doğdu. Evlilikdışı bir çocuk olduğu için annesi tarafından terk edildi, on yaşına değin bir

JEAN GENET (D. 19 Aralık 1910 Ö. 15 Nisan 1986) Paris te doğdu. Evlilikdışı bir çocuk olduğu için annesi tarafından terk edildi, on yaşına değin bir JEAN GENET (D. 19 Aralık 1910 Ö. 15 Nisan 1986) Paris te doğdu. Evlilikdışı bir çocuk olduğu için annesi tarafından terk edildi, on yaşına değin bir yetimhanede ve Morvan da bir çiftçi ailesinin yanında

Detaylı

DANIEL ALARCÓN Daniel Alarcón, memleketi Lima, Peru da yayınlanan Etiqueta Negra dergisinin editör yardımcısıdır. Öykü seçkisi War by Candlelight,

DANIEL ALARCÓN Daniel Alarcón, memleketi Lima, Peru da yayınlanan Etiqueta Negra dergisinin editör yardımcısıdır. Öykü seçkisi War by Candlelight, DANIEL ALARCÓN Daniel Alarcón, memleketi Lima, Peru da yayınlanan Etiqueta Negra dergisinin editör yardımcısıdır. Öykü seçkisi War by Candlelight, 2006 PEN/Hemingway Ödülü nün finalisti oldu. 2007 de Granta

Detaylı

ROLF LAPPERT 1958 yılında İsviçre nin Zürih kentinde doğan Rolf Lappert, asıl olarak grafik sanatçısı olarak meslek hayatına başlamıştır.

ROLF LAPPERT 1958 yılında İsviçre nin Zürih kentinde doğan Rolf Lappert, asıl olarak grafik sanatçısı olarak meslek hayatına başlamıştır. ROLF LAPPERT 1958 yılında İsviçre nin Zürih kentinde doğan Rolf Lappert, asıl olarak grafik sanatçısı olarak meslek hayatına başlamıştır. Yayımladığı ilk romanlarının ardından uzun süre yazmaya ara vermiş

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

EDMUNDO PAZ SOLDÁN Nobel ödülü sahibi ünlü yazar Mario Vargas Llosa tarafından yeni neslin en önemli Latin Amerikalı yazarları arasında ilk sırada

EDMUNDO PAZ SOLDÁN Nobel ödülü sahibi ünlü yazar Mario Vargas Llosa tarafından yeni neslin en önemli Latin Amerikalı yazarları arasında ilk sırada EDMUNDO PAZ SOLDÁN Nobel ödülü sahibi ünlü yazar Mario Vargas Llosa tarafından yeni neslin en önemli Latin Amerikalı yazarları arasında ilk sırada gösterilen José Edmundo Paz Soldan 1967 yılında Bolivya

Detaylı

Hâfız-ı Şirâzi. Hafız Divanı. 2. Cilt

Hâfız-ı Şirâzi. Hafız Divanı. 2. Cilt MEHMET KANAR 01. 01. 1954 tarihinde Konya da doğdu. İlkokulu Konya Gazi Mustafa Kemal İlkokulu nda, ortaokulu İstanbul Kartal Maltepe Ortaokulu, liseyi Vefa Lisesi nde tamamladıktan sonra 1970-1971 öğrenim

Detaylı

JULIAN BARNES Çağdaş İngiliz edebiyatının önde gelen adlarından olan Julian Barnes, 1946 da Leicester da doğdu. Oxford Üniversitesi, Magdalen College

JULIAN BARNES Çağdaş İngiliz edebiyatının önde gelen adlarından olan Julian Barnes, 1946 da Leicester da doğdu. Oxford Üniversitesi, Magdalen College JULIAN BARNES Çağdaş İngiliz edebiyatının önde gelen adlarından olan Julian Barnes, 1946 da Leicester da doğdu. Oxford Üniversitesi, Magdalen College da okudu. The Oxford English Dictionary de sözlükbilimci;

Detaylı

SAMUEL BECKETT İrlandalı romancı, oyun ve senaryo yazarı, öykücü, şair, denemeci ve çevirmen (1906-1989). Dublin in bir banliyösünde doğdu, Protestan

SAMUEL BECKETT İrlandalı romancı, oyun ve senaryo yazarı, öykücü, şair, denemeci ve çevirmen (1906-1989). Dublin in bir banliyösünde doğdu, Protestan SAMUEL BECKETT İrlandalı romancı, oyun ve senaryo yazarı, öykücü, şair, denemeci ve çevirmen (1906-1989). Dublin in bir banliyösünde doğdu, Protestan bir ailedendi. 1927 de Dublin deki Trinity College

Detaylı

JOHN (ROBERT) FOWLES (1926-2005) İngiliz romancı, hikâyeci, şair ve denemeci. Fowles, mit ve gizemi gerçekçilik ve varoluşçu düşünce ile birleştiren

JOHN (ROBERT) FOWLES (1926-2005) İngiliz romancı, hikâyeci, şair ve denemeci. Fowles, mit ve gizemi gerçekçilik ve varoluşçu düşünce ile birleştiren JOHN (ROBERT) FOWLES (1926-2005) İngiliz romancı, hikâyeci, şair ve denemeci. Fowles, mit ve gizemi gerçekçilik ve varoluşçu düşünce ile birleştiren romanlarıyla yüzyılın önemli yazarları arasına girmiştir.

Detaylı

THOMAS EUGENE ROBBINS 1936 doğumlu Amerikalı roman ve hikâye yazarı Robbins, Oyunculluk, uçarılık değil bilgeliktir görüşünü ön plana çıkarıp

THOMAS EUGENE ROBBINS 1936 doğumlu Amerikalı roman ve hikâye yazarı Robbins, Oyunculluk, uçarılık değil bilgeliktir görüşünü ön plana çıkarıp THOMAS EUGENE ROBBINS 1936 doğumlu Amerikalı roman ve hikâye yazarı Robbins, Oyunculluk, uçarılık değil bilgeliktir görüşünü ön plana çıkarıp çılgınlık derecesinde oyuncul romanlar yazmaktadır. Romanları,

Detaylı

THOMAS EUGENE ROBBINS Amerikalı roman ve hikâye yazarı (d. 1936). Robbins, Oyunculluk, uçarılık değil bilgeliktir görüşünü ön plana çıkarıp çılgınlık

THOMAS EUGENE ROBBINS Amerikalı roman ve hikâye yazarı (d. 1936). Robbins, Oyunculluk, uçarılık değil bilgeliktir görüşünü ön plana çıkarıp çılgınlık THOMAS EUGENE ROBBINS Amerikalı roman ve hikâye yazarı (d. 1936). Robbins, Oyunculluk, uçarılık değil bilgeliktir görüşünü ön plana çıkarıp çılgınlık derecesinde oyuncul romanlar yazmaktadır. Romanları,

Detaylı

IRIS MURDOCH 1919 da İrlanda da doğan İngiliz romancı, oyun yazarı, şair, denemeci, felsefeci ve senaryo yazarı. Murdoch hemen her yıl hacimli birer

IRIS MURDOCH 1919 da İrlanda da doğan İngiliz romancı, oyun yazarı, şair, denemeci, felsefeci ve senaryo yazarı. Murdoch hemen her yıl hacimli birer IRIS MURDOCH 1919 da İrlanda da doğan İngiliz romancı, oyun yazarı, şair, denemeci, felsefeci ve senaryo yazarı. Murdoch hemen her yıl hacimli birer roman yazmış olmasının yanında, Sartre, Romantic Rationalist

Detaylı

Ursula K. Le Guin Le Guin 21 Ekim 1929 da ABD nin Kaliforniya eyaletinin Berkeley kentinde doğdu. Babası ünlü antropolog Alfred Kroeber di.

Ursula K. Le Guin Le Guin 21 Ekim 1929 da ABD nin Kaliforniya eyaletinin Berkeley kentinde doğdu. Babası ünlü antropolog Alfred Kroeber di. Ursula K. Le Guin Le Guin 21 Ekim 1929 da ABD nin Kaliforniya eyaletinin Berkeley kentinde doğdu. Babası ünlü antropolog Alfred Kroeber di. Doğal olarak esinini Kızılderili efsaneleri ve masallarından

Detaylı

JULIAN BARNES Çağdaş İngiliz edebiyatının önde gelen adlarından olan Julian Barnes, 1946 da Leicester da doğdu. Oxford Üniversitesi, Magdalen College

JULIAN BARNES Çağdaş İngiliz edebiyatının önde gelen adlarından olan Julian Barnes, 1946 da Leicester da doğdu. Oxford Üniversitesi, Magdalen College JULIAN BARNES Çağdaş İngiliz edebiyatının önde gelen adlarından olan Julian Barnes, 1946 da Leicester da doğdu. Oxford Üniversitesi, Magdalen College da okudu. The Oxford English Dictionary de sözlükbilimci;

Detaylı

ZAKES MDA Asıl adı Zanemvula Kizito Gatyeni Mda olan Zakes Mda, 1948 yılında Güney Afrika da doğdu. Romancı kimliğinin yanı sıra, şair, oyun yazarı,

ZAKES MDA Asıl adı Zanemvula Kizito Gatyeni Mda olan Zakes Mda, 1948 yılında Güney Afrika da doğdu. Romancı kimliğinin yanı sıra, şair, oyun yazarı, ZAKES MDA Asıl adı Zanemvula Kizito Gatyeni Mda olan Zakes Mda, 1948 yılında Güney Afrika da doğdu. Romancı kimliğinin yanı sıra, şair, oyun yazarı, ressam ve besteci olarak da tanınmaktadır. Edebiyatla

Detaylı

Julian Barnes. Bir Son Duygusu

Julian Barnes. Bir Son Duygusu JULIAN BARNES Çağdaş İngiliz edebiyatının önde gelen adlarından olan Julian Barnes, 1946 da Leicester da doğdu. Oxford Üniversitesi, Magdalen College da okudu. The Oxford English Dictionary de sözlükbilimci;

Detaylı

GEORGES PEREC KAYBOLUŞ

GEORGES PEREC KAYBOLUŞ GEORGES PEREC KAYBOLUŞ Ayrıntı: 400 Edebiyat dizisi: 142 Kayboluş Georges Perec Türkçeleştiren Cemal Yardımcı Yayıma hazırlayan Alev Özgüner Kitabın özgün adı La Disparition Éditions Denoël /1969 basımından

Detaylı

SAMUEL BECKETT İrlandalı romancı, oyun ve senaryo yazarı, öykücü, şair, denemeci ve çevirmen (1906-1989). Dublin in bir banliyösünde doğdu, Protestan

SAMUEL BECKETT İrlandalı romancı, oyun ve senaryo yazarı, öykücü, şair, denemeci ve çevirmen (1906-1989). Dublin in bir banliyösünde doğdu, Protestan SAMUEL BECKETT İrlandalı romancı, oyun ve senaryo yazarı, öykücü, şair, denemeci ve çevirmen (1906-1989). Dublin in bir banliyösünde doğdu, Protestan bir ailedendi. 1927 de Dublin deki Trinity College

Detaylı

IRIS MURDOCH 1919 da İrlanda da doğan İngiliz romancı, oyun yazarı, şair, denemeci, felsefeci ve senaryo yazarı. Murdoch hemen her yıl hacimli birer

IRIS MURDOCH 1919 da İrlanda da doğan İngiliz romancı, oyun yazarı, şair, denemeci, felsefeci ve senaryo yazarı. Murdoch hemen her yıl hacimli birer IRIS MURDOCH 1919 da İrlanda da doğan İngiliz romancı, oyun yazarı, şair, denemeci, felsefeci ve senaryo yazarı. Murdoch hemen her yıl hacimli birer roman yazmış olmasının yanında, Sartre, Romantic Rationalist

Detaylı

Ursula K. LeGuin LeGuin 21 Ekim 1929 da ABD nin Kaliforniya eyaletinin Berkeley kentinde doğdu. Babası ünlü antropolog Alfred Kroeber di.

Ursula K. LeGuin LeGuin 21 Ekim 1929 da ABD nin Kaliforniya eyaletinin Berkeley kentinde doğdu. Babası ünlü antropolog Alfred Kroeber di. Ursula K. LeGuin LeGuin 21 Ekim 1929 da ABD nin Kaliforniya eyaletinin Berkeley kentinde doğdu. Babası ünlü antropolog Alfred Kroeber di. Doğal olarak esinini Kızılderili efsaneleri ve masallarından alarak,

Detaylı

HANS MAGNUS ENZENSBERGER Doğumu 1929. Alman şair ve eleştirmen. İkinci Dünya Savaşı sonrası Alman toplumunu hicveden şiirleriyle tanınmıştır.

HANS MAGNUS ENZENSBERGER Doğumu 1929. Alman şair ve eleştirmen. İkinci Dünya Savaşı sonrası Alman toplumunu hicveden şiirleriyle tanınmıştır. HANS MAGNUS ENZENSBERGER Doğumu 1929. Alman şair ve eleştirmen. İkinci Dünya Savaşı sonrası Alman toplumunu hicveden şiirleriyle tanınmıştır. Halen Münih'te yaşamakta ve Andreas Thalmayr müstear adıyla

Detaylı

THOMAS EUGENE ROBBINS Amerikal roman ve hikâye yazar (d. 1936). Robbins, Oyunculluk, uçar l k de il bilgeliktir görüflünü ön plana ç kar p ç lg nl k

THOMAS EUGENE ROBBINS Amerikal roman ve hikâye yazar (d. 1936). Robbins, Oyunculluk, uçar l k de il bilgeliktir görüflünü ön plana ç kar p ç lg nl k THOMAS EUGENE ROBBINS Amerikal roman ve hikâye yazar (d. 1936). Robbins, Oyunculluk, uçar l k de il bilgeliktir görüflünü ön plana ç kar p ç lg nl k derecesinde oyuncul romanlar yazmaktad r. Romanlar,

Detaylı

ANGELIKA OVERATH Angelika Overath 1957 yılında Karlsruhe'de doğdu. Tübingen Üniversitesi nde dil ve tarih eğitimi aldı. Modern Şiir Estetiğinde Mavi

ANGELIKA OVERATH Angelika Overath 1957 yılında Karlsruhe'de doğdu. Tübingen Üniversitesi nde dil ve tarih eğitimi aldı. Modern Şiir Estetiğinde Mavi ANGELIKA OVERATH Angelika Overath 1957 yılında Karlsruhe'de doğdu. Tübingen Üniversitesi nde dil ve tarih eğitimi aldı. Modern Şiir Estetiğinde Mavi Renk çalışmasıyla doktorasını tamamlayan Overath çeşitli

Detaylı

THOMAS EUGENE ROBBINS Amerikal roman ve hikâye yazar (d. 1936). Robbins, Oyunculluk, uçar l k de il bilgeliktir görüflünü ön plana ç kar p ç lg nl k

THOMAS EUGENE ROBBINS Amerikal roman ve hikâye yazar (d. 1936). Robbins, Oyunculluk, uçar l k de il bilgeliktir görüflünü ön plana ç kar p ç lg nl k THOMAS EUGENE ROBBINS Amerikal roman ve hikâye yazar (d. 1936). Robbins, Oyunculluk, uçar l k de il bilgeliktir görüflünü ön plana ç kar p ç lg nl k derecesinde oyuncul romanlar yazmaktad r. Romanlar,

Detaylı

Ayrıntı: 147 Edebiyat Dizisi: 52. Seni İçime Gömdüm Andrew Jolly. Kitabın Özgün Adı Lie down in me. İngilizce den Çeviren Tomris Uyar

Ayrıntı: 147 Edebiyat Dizisi: 52. Seni İçime Gömdüm Andrew Jolly. Kitabın Özgün Adı Lie down in me. İngilizce den Çeviren Tomris Uyar Ayrıntı: 147 Edebiyat Dizisi: 52 Seni İçime Gömdüm Andrew Jolly Kitabın Özgün Adı Lie down in me İngilizce den Çeviren Tomris Uyar Düzelti Mehmet Celep Bu kitabın Türkçe yayım hakları Ayrıntı Yayınları

Detaylı

NASREEN AKHTAR 1974 y l nda Pakistan da do an Nasreen Akhtar dört yafl ndayken ailesiyle birlikte Birleflik Krall k a göçmüfltür.

NASREEN AKHTAR 1974 y l nda Pakistan da do an Nasreen Akhtar dört yafl ndayken ailesiyle birlikte Birleflik Krall k a göçmüfltür. NASREEN AKHTAR 1974 y l nda Pakistan da do an Nasreen Akhtar dört yafl ndayken ailesiyle birlikte Birleflik Krall k a göçmüfltür. Londra Üniversitesi, Goldsmiths College da Dilbilim ö renimi gördükten

Detaylı

ISBN 978-97 5-539-551-7 Sertifika No.: 16061

ISBN 978-97 5-539-551-7 Sertifika No.: 16061 PHILIP ROTH 19 Mart 1933 te New Jersey in Newark kentinde do an Philip Roth, Bucknell Üniversitesi ni bitirdikten sonra Chicago Üniversitesi nde yüksek lisans ö renimi görmüfltür. Ard ndan Chicago da ngiliz

Detaylı

CONNIE PALMEN 1955 te doğdu. Felsefe ve Hollanda dili edebiyatı okudu. Amsterdam da yaşıyor.

CONNIE PALMEN 1955 te doğdu. Felsefe ve Hollanda dili edebiyatı okudu. Amsterdam da yaşıyor. CONNIE PALMEN 1955 te doğdu. Felsefe ve Hollanda dili edebiyatı okudu. Amsterdam da yaşıyor. Ayrıntı: 295 Edebiyat Dizisi: 102 Hayatın ve Aşkın Yasaları Connie Palmen Kitabın Özgün Adı De Wetten Almanca

Detaylı

DIRK WITTENBORN Dirk Wittenborn 1952 y l nda, New Haven, Connecticut ta do du. Gençlik y llar n, kurgusal bir kasaba olan Vlyvalle a hiç benzemeyen

DIRK WITTENBORN Dirk Wittenborn 1952 y l nda, New Haven, Connecticut ta do du. Gençlik y llar n, kurgusal bir kasaba olan Vlyvalle a hiç benzemeyen DIRK WITTENBORN Dirk Wittenborn 1952 y l nda, New Haven, Connecticut ta do du. Gençlik y llar n, kurgusal bir kasaba olan Vlyvalle a hiç benzemeyen bir yerde geçirdi. Yap mc l n üstlendi i Born Again adl

Detaylı

Julian Barnes. Nabız

Julian Barnes. Nabız JULIAN BARNES Çağdaş İngiliz edebiyatının önde gelen adlarından olan Julian Barnes, 1946 da Leicester da doğdu. Oxford Üniversitesi, Magdalen College da okudu. The Oxford English Dictionary de sözlükbilimci;

Detaylı

MARGE PIERCY Amerikalı şair ve yazar Marge Piercy Yahudi bir anne ve Galli bir babanın kızı olarak 1936 da, Detroit in işçi sınıfı mahallelerinden

MARGE PIERCY Amerikalı şair ve yazar Marge Piercy Yahudi bir anne ve Galli bir babanın kızı olarak 1936 da, Detroit in işçi sınıfı mahallelerinden MARGE PIERCY Amerikalı şair ve yazar Marge Piercy Yahudi bir anne ve Galli bir babanın kızı olarak 1936 da, Detroit in işçi sınıfı mahallelerinden birinde doğdu. Burslu öğrenci olarak Michigan Üniversitesi

Detaylı

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK Betül Tarıman UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK YARATICI OKUMA DİZİSİ Şiir Resimleyen: Yasemin Ezberci Yaratıcı Okuma Dosyası: Nilser Utku 2 BASIM Betül Tarıman UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK Resimleyen: Yasemin Ezberci

Detaylı

SAMUEL BECKETT İrlandalı romancı, oyun ve senaryo yazarı, öykücü, şair, denemeci ve çevirmen (1906-1989). Dublin in bir banliyösünde doğdu, Protestan

SAMUEL BECKETT İrlandalı romancı, oyun ve senaryo yazarı, öykücü, şair, denemeci ve çevirmen (1906-1989). Dublin in bir banliyösünde doğdu, Protestan SAMUEL BECKETT İrlandalı romancı, oyun ve senaryo yazarı, öykücü, şair, denemeci ve çevirmen (1906-1989). Dublin in bir banliyösünde doğdu, Protestan bir ailedendi. 1927 de Dublin deki Trinity College

Detaylı

John Fowles Mantissa

John Fowles Mantissa JOHN (ROBERT) FOWLES (1926-2005) ngiliz romanc, hikâyeci, flair ve denemeci. Fowles, mit ve gizemi gerçekçilik ve varoluflçu düflünce ile birlefltiren romanlar yla yüzy l n önemli yazarlar aras na girmifltir.

Detaylı

PAULINE MELVILLE Ça dafl yaz n n önde gelen isimlerinden olan Pauline Melville 1948 y l nda Guyana da do du. Bir roman ve iki öykü kitab olan,

PAULINE MELVILLE Ça dafl yaz n n önde gelen isimlerinden olan Pauline Melville 1948 y l nda Guyana da do du. Bir roman ve iki öykü kitab olan, PAULINE MELVILLE Ça dafl yaz n n önde gelen isimlerinden olan Pauline Melville 1948 y l nda Guyana da do du. Bir roman ve iki öykü kitab olan, çeflitli antolojilerde fliirleri yer alan Melville ayn zamanda

Detaylı

MAGGIE GEE 1948 de Dorset te dünyaya gelen Maggie Gee, e itimini Oxford, Somerville College da tamamlad ktan sonra yay n dünyas na editör olarak

MAGGIE GEE 1948 de Dorset te dünyaya gelen Maggie Gee, e itimini Oxford, Somerville College da tamamlad ktan sonra yay n dünyas na editör olarak MAGGIE GEE 1948 de Dorset te dünyaya gelen Maggie Gee, e itimini Oxford, Somerville College da tamamlad ktan sonra yay n dünyas na editör olarak girdi. Daha sonra Wolverhampton Polytechnic te yüksek lisans

Detaylı

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67) KOCAER 1 Tuğba KOCAER 20902063 KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA... Hepsi için teşekkür ederim hanımefendi. Benden korkmadığınız için de. Biz ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya...

Detaylı

PETER CAREY 7 Mayıs 1943 Avustralya doğumlu Peter Philip Carey, Booker Ödülü nü iki kere kazanmış iki yazardan biridir. İlk ve ortaöğrenimini

PETER CAREY 7 Mayıs 1943 Avustralya doğumlu Peter Philip Carey, Booker Ödülü nü iki kere kazanmış iki yazardan biridir. İlk ve ortaöğrenimini PETER CAREY 7 Mayıs 1943 Avustralya doğumlu Peter Philip Carey, Booker Ödülü nü iki kere kazanmış iki yazardan biridir. İlk ve ortaöğrenimini tamamladıktan sonra devam ettiği Melbourne deki Monash Üniversite

Detaylı

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Güzel Bir Bahar ve İstanbul Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.

Detaylı

ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR HÂLÂ HARİKA

ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR HÂLÂ HARİKA Zehra İpşiroğlu ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR HÂLÂ HARİKA Resimleyen: Gözde Bitir Bu kitabın ilk baskısı ÇYDD için Toroslu Kitaplığı tarafından yapılmıştır. Yayın Koordinatörü: İpek Şoran Düzelti: Leyla Nebioğlu Kapak

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

IRVIN D. YALOM Birinci Dünya Savaşı ndan kısa bir süre sonra Rusya nın Polonya sınırı yakınlarındaki küçük bir köyünden ABD ye göç etmiş bir ailenin

IRVIN D. YALOM Birinci Dünya Savaşı ndan kısa bir süre sonra Rusya nın Polonya sınırı yakınlarındaki küçük bir köyünden ABD ye göç etmiş bir ailenin IRVIN D. YALOM Birinci Dünya Savaşı ndan kısa bir süre sonra Rusya nın Polonya sınırı yakınlarındaki küçük bir köyünden ABD ye göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak 1931 de Washington da dünyaya geldi. Ailesi

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

THOMAS EUGENE ROBBINS Amerikalı roman ve hikâye yazarı (d. 1936). Robbins, Oyunculluk, uçarılık değil bilgeliktir görüşünü ön plana çıkarıp çılgınlık

THOMAS EUGENE ROBBINS Amerikalı roman ve hikâye yazarı (d. 1936). Robbins, Oyunculluk, uçarılık değil bilgeliktir görüşünü ön plana çıkarıp çılgınlık THOMAS EUGENE ROBBINS Amerikalı roman ve hikâye yazarı (d. 1936). Robbins, Oyunculluk, uçarılık değil bilgeliktir görüşünü ön plana çıkarıp çılgınlık derecesinde oyuncul romanlar yazmaktadır. Romanları,

Detaylı

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü Henry Winker İllüstrasyonlar: Scott Garrett Çeviri: Bengü Ayfer 4 GİRİŞ Bu sendeki kitaplar Dyslexie adındaki yazı fontu kullanılarak tasarlandı. Kendi de bir disleksik

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır

Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır 1. Bölüm Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır Savaşı nın hikâyesidir. Diğer adıyla ona Akşam Yemeği Savaşları da diyebiliriz. Aslında Hayalet Avcıları III de diyebiliriz, ama açıkçası

Detaylı

JOHN (ROBERT) FOWLES (1926-2005) İngiliz romancı, hikâyeci, şair ve denemeci. Fowles, mit ve gizemi gerçekçilik ve varoluşçu düşünce ile birleştiren

JOHN (ROBERT) FOWLES (1926-2005) İngiliz romancı, hikâyeci, şair ve denemeci. Fowles, mit ve gizemi gerçekçilik ve varoluşçu düşünce ile birleştiren JOHN (ROBERT) FOWLES (1926-2005) İngiliz romancı, hikâyeci, şair ve denemeci. Fowles, mit ve gizemi gerçekçilik ve varoluşçu düşünce ile birleştiren romanlarıyla yüzyılın önemli yazarları arasına girmiştir.

Detaylı

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum. PEPE NİN HİKAYESİ Pepe, herkesin olmak isteyeceği türden bir insandı. Her zaman neşeli olup, her zaman, söyleyeceği pozitif bir şey vardı. Birisi istediğinde hemen gidiyor, daima : Daha iyisi olamaz! diye

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. C i h a n D e m i r c i Damdaki Mizahçý 90 Yaþýnda Eskimeyen Bir Usta: Haldun Taner Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. 1986'da yitirdiðimiz Haldun Taner

Detaylı

WALKER PERCY Walker Alexander Percy, 1916 da Alabama, Birmingham da dünyaya geldi. On üç yafl ndayken, baflar l bir avukat olan babas n n intihar

WALKER PERCY Walker Alexander Percy, 1916 da Alabama, Birmingham da dünyaya geldi. On üç yafl ndayken, baflar l bir avukat olan babas n n intihar WALKER PERCY Walker Alexander Percy, 1916 da Alabama, Birmingham da dünyaya geldi. On üç yafl ndayken, baflar l bir avukat olan babas n n intihar etmesi, iki y l sonra da annesinin gizemli bir trafik kazas

Detaylı

AĞIR ÇANTA. Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız. 1- Fatma evden nasıl çıktı? 2- Fatma neyi taşımakta zorlanıyordu?

AĞIR ÇANTA. Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız. 1- Fatma evden nasıl çıktı? 2- Fatma neyi taşımakta zorlanıyordu? AĞIR ÇANTA Fatma o sabah evden çok zor çıktı. Akşam geç yatınca sabah kalkması zor oldu. Daha kahvaltısını yapamadan çıkmak zorunda kaldı evden. Okula geç kalacaktı yoksa. Okul yolunda çantasını taşımakta

Detaylı

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu! Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,

Detaylı

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ ADALET ve CESARET ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 24 3 Sertifika no: 14452 Uğurböceği

Detaylı

NEAL STEPHENSON ABD li yazar ve bilgisayar oyunu tasarımcısı Neal Town Stephenson 1959 yılında doğdu. Mühendis ve bilim insanlarından

NEAL STEPHENSON ABD li yazar ve bilgisayar oyunu tasarımcısı Neal Town Stephenson 1959 yılında doğdu. Mühendis ve bilim insanlarından NEAL STEPHENSON ABD li yazar ve bilgisayar oyunu tasarımcısı Neal Town Stephenson 1959 yılında doğdu. Mühendis ve bilim insanlarından oluşan ailesinin izinden giderek Boston Üniversitesi fizik bölümüne

Detaylı

Ayr nt Yay nlar, Julian Barnes n tüm yap tlar n yay n program na alm flt r.

Ayr nt Yay nlar, Julian Barnes n tüm yap tlar n yay n program na alm flt r. JULIAN BARNES Ça dafl ngiliz edebiyat n n önde gelen adlar ndan olan Julian Barnes, 1946 da Leicester da do du. Oxford Üniversitesi, Magdalen College da okudu. The Oxford English Dictionary de sözlükbilimci;

Detaylı

CHRISTIAN JUNGERSEN Danimarkalı yazar Christian Jungersen 10 Temmuz 1962 yılında Kopenhag da doğdu. İletişim eğitimini ve sosyoloji yüksek lisansını

CHRISTIAN JUNGERSEN Danimarkalı yazar Christian Jungersen 10 Temmuz 1962 yılında Kopenhag da doğdu. İletişim eğitimini ve sosyoloji yüksek lisansını CHRISTIAN JUNGERSEN Danimarkalı yazar Christian Jungersen 10 Temmuz 1962 yılında Kopenhag da doğdu. İletişim eğitimini ve sosyoloji yüksek lisansını Roskilde Universitesi nde bitirdikten sonra hiç biri

Detaylı

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye:

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: - Deli, deli, diye seslenmiş. Siz içeride kaç kişisiniz? Deli şöyle bir durup düşünmüş: 1 / 10 - Bizim

Detaylı

John Fowles. Fransız Teğmenin Kadını

John Fowles. Fransız Teğmenin Kadını JOHN (ROBERT) FOWLES (1926-2005) İngiliz romancı, hikâyeci, şair ve denemeci. Fowles, mit ve gizemi gerçekçilik ve varoluşçu düşünceyle birleştiren romanlarıyla yüzyılın önemli yazarları arasına girmiştir.

Detaylı

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz ÜNİTE 4 Şimdiki Zamanın Rivayeti Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz Siz gid-iyor-muş-sunuz

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

MARIO BENEDETTI Mario Orlando Hardy Hamlet Brenno Benedetti Farrugia ya da bilinen ismiyle Mario Benedetti 14 Eylül 1920 yılında Uruguay ın Paso de

MARIO BENEDETTI Mario Orlando Hardy Hamlet Brenno Benedetti Farrugia ya da bilinen ismiyle Mario Benedetti 14 Eylül 1920 yılında Uruguay ın Paso de MARIO BENEDETTI Mario Orlando Hardy Hamlet Brenno Benedetti Farrugia ya da bilinen ismiyle Mario Benedetti 14 Eylül 1920 yılında Uruguay ın Paso de los Toros kentinde doğdu. Ailesi İtalya kökenliydi. 1938-1941

Detaylı

Hiçbir şey olmamış gibi çekip giden, kalpleri hunharca katlederek bırakanların bu hayatta mutlu olacağına inanmıyordum. Zamanla bu inanç alev aldı;

Hiçbir şey olmamış gibi çekip giden, kalpleri hunharca katlederek bırakanların bu hayatta mutlu olacağına inanmıyordum. Zamanla bu inanç alev aldı; Hisler körelir. Köreldikçe naçiz vücutta dans etmeye kalkışan ruhun etrafı kötülüğün demirden dikenleriyle çevrelenir. Her bir diken yastır ve mutluluğun katline en vefasız şekilde, acımasızca mührünü

Detaylı

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu İgi ve ben Benim adım Flo ve benim küçük bir kız kardeşim var. Küçük kız kardeşim daha da küçükken ismini değiştirdi. Bir sabah kalktı ve artık kendi ismini kullanmıyordu. Bu çok kafa karıştırıcıydı. Yatağımda

Detaylı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz

Detaylı

SEN SURAT OKUMAYI BİLİR MİSİN?

SEN SURAT OKUMAYI BİLİR MİSİN? SEN SURAT OKUMAYI BİLİR MİSİN? Ya pı Kre di Ya yın la rı - 4878 Sa nat - 235 Sen Surat Okumayı Bilir misin? / Selçuk Demirel Editör: İshak Reyna Kitap tasarımı: Selçuk Demirel Grafik uygulama: Süreyya

Detaylı

KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM

KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM ÊMILE ZOLA-GERMINAL Kara elmas Nice canlar yaktı, nice gülüşleri söndürdü yüzyıllardır. Milyonlarca madenci indi yerin derinlerine, kimisi çıkamadı, kimisi canının yarısını

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM

Detaylı

ANDREW MCGAHAN 1966 yılında Avustralya nın Queensland bölgesindeki Dalby kasabasında doğdu. Çocukluğu dokuz kardeşiyle birlikte bir buğday

ANDREW MCGAHAN 1966 yılında Avustralya nın Queensland bölgesindeki Dalby kasabasında doğdu. Çocukluğu dokuz kardeşiyle birlikte bir buğday ANDREW MCGAHAN 1966 yılında Avustralya nın Queensland bölgesindeki Dalby kasabasında doğdu. Çocukluğu dokuz kardeşiyle birlikte bir buğday çiftliğinde geçti. İlk ve orta eğitimini St. Columba ve St. Mary

Detaylı

Orhan benim için şarkı yazardı

Orhan benim için şarkı yazardı 70'li yılların ünlü ses sanatçısı ve sinema oyuncusu Yıldız Tezcan, 21 yaşındayken Orhan Gencebay ile büyük aşk yaşadığını, ancak o dönem çöpçatanlıklarını yapan Sevim Emre'nin sonradan Gencebay'ı elinden

Detaylı

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan 1. Sahne (Koruluk. Uzaktan kuş cıvıltıları duyulmaktadır. Sahnenin solunda birbirine yakın iki ağaç. Ortadaki ağacın hemen yanında, önü sahneye dönük, uzun ayaklık üzerinde bir dürbün. Dürbünün arkasında

Detaylı

MATBAACILIK OYUNCAĞI

MATBAACILIK OYUNCAĞI Resimleyen: Özlem Isıyel Yiğit Bener MATBAACILIK OYUNCAĞI ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Roman 1. basım Yiğit Bener MATBAACILIK OYUNCAĞI Resimleyen: Özlem Isıyel cancocuk.com cancocuk@cancocuk.com Yayın Koordinatörü:

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 169 VEFA VE CÖMERTLİK ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 5523 15 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim on günlerde mevsimsel geçiş döneminin verdiği miskinlikle aklıma yazılabilecek bir yazı gelmiyordu. Bugün kardio antrenmanımı yaparken,aklıma sevgili olmamak için yapman gerekenler adlı yazım geldi. Bende

Detaylı

Çok Mikroskobik Bir Hikâye

Çok Mikroskobik Bir Hikâye Çok Mikroskobik Bir Hikâye ÜMMÜŞ PÖRTLEK İlköğretim Okulu nda sıradan bir ders günüydü. Eğer Hademe Kazım, yine bir gölgelikte uyuklamıyorsa, birazdan zil çalmalıydı. Öğretmenimiz, gürültü yapmadan toplanabileceğimiz

Detaylı

PETER CAREY 7 Mayıs 1943 Avustralya doğumlu Peter Philip Carey, Booker Ödülü nü iki kere kazanmış iki yazardan biridir. İlk ve ortaöğrenimini

PETER CAREY 7 Mayıs 1943 Avustralya doğumlu Peter Philip Carey, Booker Ödülü nü iki kere kazanmış iki yazardan biridir. İlk ve ortaöğrenimini PETER CAREY 7 Mayıs 1943 Avustralya doğumlu Peter Philip Carey, Booker Ödülü nü iki kere kazanmış iki yazardan biridir. İlk ve ortaöğrenimini tamamladıktan sonra devam ettiği Melbourne deki Monash Üniversite

Detaylı

Umutla, harabelerde günlük turuna çıkmış olan bekçi Hilmi Efendi yi aramaya koyuldu. Turist kalabalığı Efes sokaklarına çoktan akmaya başlamıştı.

Umutla, harabelerde günlük turuna çıkmış olan bekçi Hilmi Efendi yi aramaya koyuldu. Turist kalabalığı Efes sokaklarına çoktan akmaya başlamıştı. Düş Kırıklığı Karnı iyice acıkmıştı. Harabeler içinde bulunan bekçi kulübesinin ardındaki, begonvil, yasemin ve incir ağaçlarıyla çevrili alana doğru koştu. Leziz yemeğinin tadını uzaktan bile duyumsuyordu.

Detaylı

Sevgi Başman. Resimleyen: Sevgi İçigen

Sevgi Başman. Resimleyen: Sevgi İçigen SEVGİ BAŞMAN: 1986 da Tokat ta doğdu. 2008 yılında İstanbul Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünü bitirdi ve ardından İngiltere ye yerleşip üç yıl öğretmenlik yaptı. 2012 yılında Keele Üniversitesi

Detaylı

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası Kelime bilgimin büyük bir miktarını düzenli olarak İngilizce okumaya borçluyum ve biliyorsun ki kelime bilmek akıcı İngilizce konuşma yolundaki en büyük engellerden biri =) O yüzden eğer İngilizce okumuyorsan,

Detaylı

Özel gereksinimli çocuklar

Özel gereksinimli çocuklar Özel gereksinimli çocuklar Spor becerileri yolu ile toplumsal yaşama uyum ve katılımlarını sağlamak Mutlu ve üretken bireyler olmalarına yardımcı olmak. Programımıza yaklaşık 70 sporcu devam etmektedir.

Detaylı

YALNIZ BİR İNSAN. Her insanın hayatında mutlaka bir kitap vardır; ki zaten olması da gerekir. Kitap dediysem

YALNIZ BİR İNSAN. Her insanın hayatında mutlaka bir kitap vardır; ki zaten olması da gerekir. Kitap dediysem YALNIZ BİR İNSAN Her insanın hayatında mutlaka bir kitap vardır; ki zaten olması da gerekir. Kitap dediysem öyle sonunda hep iyilerin kazandığı, kötülerin cezalandırıldığı veya bir suçluyu bulmak için

Detaylı

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın Irmak Tank Tank 1 Vedat Yazıcı TURK 101-40 21302283 AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA Yalnız, huzurlu bir akşamda; şiire susadığınızda huzurunuzu zorlayacak bir derleme Üstü Kalsın. Mutsuz etmeye

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı