NASREEN AKHTAR 1974 y l nda Pakistan da do an Nasreen Akhtar dört yafl ndayken ailesiyle birlikte Birleflik Krall k a göçmüfltür.

Transkript

1 NASREEN AKHTAR 1974 y l nda Pakistan da do an Nasreen Akhtar dört yafl ndayken ailesiyle birlikte Birleflik Krall k a göçmüfltür. Londra Üniversitesi, Goldsmiths College da Dilbilim ö renimi gördükten sonra serbest metin yazarl yapm flt r. Kendisine ait greenbirds adl bir yay nevi de olan yazar halen ilk kitab n n tan t m faaliyetlerini yürütmektedir.

2 Ayr nt : 547 Edebiyat Dizisi: 162 nternette Bal k Avlamak Nasreen Akhtar Kitab n Özgün Ad Catch a fish from the Sea (Using the Internet) ngilizce den Çeviren Zarife Biliz Yay ma Haz rlayan Gökçe Çiçek Çetin Original English language edition published by greenbirds. Copyright 2008 by Nasreen Akhtar. Turkish - language edition copyright 2010 by Ayr nt Yay nlar. All rights reserved. Kapak Düzeni Gökçe Alper Dizgi Esin Tapan Bask ve Cilt Mart Matbaac l k Sanatlar (0 212) (Pbx) Merkez Mah. Burcu Sok. 6/1 /Kâ thane- stanbul Birinci Bas m 2010 Bask Adedi 2000 ISBN Sertifika No.: AYRINTI YAYINLARI Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No: 3 Eminönü - stanbul Tel.: (0212) Fax: (0212) & info@ayrintiyayinlari.com.tr

3 Nasreen Akhtar nternette Bal k Avlamak

4 EDEB YAT D Z S GÜLÜNES AfiKLAR/Milan Kundera Ë KALEC N N PENALTI ANINDAK END fies /Peter Handke Ë YÜZBAfiI VE KADINLAR TABURU/Mario Vargas Llosa Ë B Z/Yevgeni Zamyatin Ë KES K B R BAfi/Iris Murdoch Ë YE- N TANRILAR/Alberto Vasquez-Figueroa Ë NFAZA ÇA RI/Vladimir Nabokov Ë EVET AMA, B R LOKOMOT F BUNU YAPAB L R M BAKALIM?/Woody Allen Ë ÇALI HOROZU/Michel Tournier Ë BANYO/Jean-Philippe Toussaint Ë BALKON/Jean Genet Ë GÜNEfi MPARATORLU U/J.G. Ballard Ë BEYAZ ZENC LER/Ingvar Ambjörnsen Ë S YAH MADONNA/Doris Lessing Ë KAPANDA ÜÇ KAPLAN/G. Cabrera Infante Ë ZAMANIN KIYI- SINDAK KADIN/Marge Piercy Ë ANARfi N N KISA YAZI/Hans Magnus Enzensberger Ë FOTO RAF MAK NE- S /Jean-Philippe Toussaint Ë GÜLÜN GÜNLÜ Ü/Ursula K. Le Guin Ë HOTEL DU LAC/Anita Brookner Ë AZ ZLER ve ÂL MLER/Terry Eagleton Ë VEDA YEME /Michel Tournier Ë ORLANDO/Virginia Woolf Ë UTANÇ B TT /Anja Meulenbelt Ë YAKIN GELECE N M TOSLARI/J. G. Ballard Ë KARANLI IN SOL EL /Ursula K. Le Guin Ë A /Iris Murdoch Ë WATT/Samuel Beckett Ë EKOTOPYA/Ernest Callenbach Ë GECEY ANLAT BA- NA/Djuna Barnes Ë NSAN POSTUNA BÜRÜNMÜfi KÖPEK/Ingvar Ambjörnsen Ë CUMA/Michel Tournier Ë AFROD T N BAfiKALDIRISI/Lawrence Durrell Ë GÜNDEL K MUTLULU A ALIfiMA/Anja Meulenbelt Ë MUR- PHY/Samuel Beckett Ë MASAL MASAL Ç NDE/Khimaira/John Barth Ë ZEN VE MOTOS KLET BAKIM SANA- TI/Robert M. Pirsig Ë PARFÜMÜN DANSI/Tom Robbins Ë SINIRSIZ RÜYALAR D YARI/J. G. Ballard Ë FRAN- SIZ TE MEN N KADINI/John Fowles Ë BEYAZ OTEL/D.M. Thomas Ë MYRA/Gore Vidal Ë DALGALAR/Virginia Woolf Ë ATLANT K ÖTES /Witold Gombrowicz Ë HAYRANLIK/Anja Meulenbelt Ë FERDYDURKE/Witold Gombrowicz Ë MELEKLER ZAMANI/Iris Murdoch Ë PAULINA 1880/Pierre Jean Jouve Ë EfiEKARISI FABR - KASI/Iain Banks Ë ROCK LANET /Iain Banks Ë KAYIP ZAMAN/Anja Meulenbelt Ë SEN Ç ME GÖM- DÜM/Andrew Jolly Ë BAfiTAN ÇIKARICININ GÜNLÜ Ü/Søren Kierkegaard Ë KONFIDENZ/Ariel Dorfman Ë ALTIN DAMLA/Michel Tournier Ë B R GAR P VAKA: MATMAZEL P./Brian O Doherty Ë NIETZSCHE A LADI- INDA/Irvin D. Yalom Ë KIZILA AÇLAR KRALI/Michel Tournier Ë A LEDE B R ÖLÜM/James Agee Ë KUT- SAL BÖLGE/Carlos Fuentes Ë KALPS Z AMANDA/Jurek Becker Ë 62-MAKET SET /Julio Cortázar Ë ÇARPIfi- MA/J.G. Ballard Ë ÜÇLEME-Molloy-Malone Ölüyor-Adland r lamayan/samuel Beckett Ë DUR B R MOLA VER/Tom Robbins Ë HIRSIZIN GÜNLÜ Ü/Jean Genet Ë KÜÇÜK DE fi MLER/Marge Piercy Ë LILA/Robert M. Pirsig Ë ERG NL K YAfiI/Michel Leiris Ë AfiKSIZ L fik LER/Samuel Beckett Ë ES RGEYEN GÖKYÜZÜ/Paul Bowles Ë YALANCI JAKOB/Jurek Becker Ë D VAN/Irvin D. Yalom Ë PORNOGRAF /Witold Gombrowicz Ë MERCIER LE CAMIER/Samuel Beckett Ë B R ERKE E NASIL TECAVÜZ ED L R?/Märta Tikkanen Ë BENDE- N Z VE MARCO POLO/Paul Griffiths Ë DO MAMIfi KR STOF/Carlos Fuentes Ë RÜYA SAK NLER /Iris Murdoch Ë H Ç Ç N MET NLER ve Uzun Öyküler/Samuel Beckett Ë DUYGU YOLCULU U/Laurence Sterne Ë BETTY BLUE/Philippe Djian Ë A AÇKAKAN/Tom Robbins Ë ANARfi ST/Tristan Hawkins Ë BAKAKA /Witold Gombrowicz Ë PORTNOY UN FERYADI/Philip Roth Ë 10 1/2 BÖLÜMDE DÜNYA TAR H /Julian Barnes Ë SU- N TENEFFÜS/Ricardo Piglia Ë MANfi ÖTES /Julian Barnes Ë ADA/Aldous Huxley Ë GÜLÜN MUC ZES /Jean Genet Ë MÖSYÖ/Jean-Philippe Toussaint Ë Ç ÇEKLER N MERYEM ANASI/Jean Genet Ë BAfiUCU O - LANI/Alison Fell Ë YARATIK/John Fowles Ë SEN SEVM YORUM/Julian Barnes Ë ZENC LER/Jean Genet Ë TÜNEL/Ernesto Sábato Ë KARA PRENS/Iris Murdoch Ë KARNINDAN KONUfiANIN ÖYKÜSÜ/Pauline Melville Ë TANRI NIN A ZINDAN EVREN N H KÂYES /Franco Ferrucci Ë HAYATIN VE AfiKIN YASALARI/Connie Palmen Ë KAHRAMANLAR VE MEZARLAR/Ernesto Sabato Ë KAYNAK VE ÇALI/Michel Tournier Ë CENNETE B R KOfiU/J.G. Ballard Ë D fi ADAM/Joanna Russ Ë FLAUBERT N PAPA ANI/Julian Barnes Ë ALDAT- MA/Philip Roth Ë KOKA N GECELER /J.G. Ballard Ë ACABA NASIL?/Samuel Beckett Ë MANTISSA/John Fowles Ë KOLEKS YONCU/John Fowles Ë BENJAMIN: DAR GEÇ TTEK AYDIN/Jay Parini Ë METEOR- LAR/Michel Tournier Ë ARKADAfiLIK/Connie Palmen Ë AfiK VESA RE/Julian Barnes Ë S R US TAN GELEN KURBA A/Tom Robbins Ë BAYAN GULLIVER CÜCELER ÜLKES NDE/Alison Fell Ë GELECEKTEN ANI- LAR/William Morris Ë BEN MLE TANIfiMADAN ÖNCE/Julian Barnes Ë NG LTERE NG LTERE YE KARfiI/Julian Barnes Ë Y fi/david Lodge Ë Y T K RUHLAR IRMA I/Connie Palmen Ë TERAP /David Lodge Ë ÖLÜRKEN/Jim Crace Ë GÜZELL K HIRSIZLARI/Pascal Bruckner Ë SÜPER KENT/J.G. Ballard Ë SISKA BACAKLAR/Tom Robbins Ë BETON ADA/J.G. Ballard Ë LK AfiK, SON TÖRENLER/Ian McEwan Ë GILLES LE JEANNE/Michel Tournier Ë B R KOMÜN STLE EVLEND M/Philip Roth Ë KIZILDER L N N fiarkisi/james Welc Ë S NEMA MÜDAV M /Walker Percy Ë KARANLIKLARIN EFEND S /Ernesto Sabato Ë METROLAND/Julian Barnes Ë B Z NEDEN TERK ETT N SAYIN BAfiKAN?/François Vigouroux Ë DÜfiÜNCE BALONLARI/David Lodge Ë M LENYUM NSANLARI/J.G. Ballard Ë MÜNECC M KRALLAR/M. Tournier Ë BEYAZDAK KARA/Maggie Gee Ë KAYBOLUfi/G. Perec Ë HINÇ AYLARI/P. Bruckner Ë L MON MASASI/J. Barnes Ë BÜYÜCÜ/J. Fowles Ë GÜNDO UMUNA YOLCULUK/J. Barnes Ë OKLUK RP /J. Barnes Ë FISKADORO/D. Johnson Ë HAYALETLER N GÖÇÜ/P. Melville Ë ÖLEN HAYVAN/P. Roth Ë SICAK ÜLKELERDEN DÖNEN VAHfi SAKATLAR/Tom Robbins Ë PASTORAL AMER KA/P. Roth Ë ABANOZ KULE/J. Fowles Ë ARTHUR VE GEORGE/J. Barnes Ë VAHfiET SERG S /J. G. Ballard Ë ASKER GRAMOFONU NASIL TAM R EDER?/Sas a Stanis ić Ë FARMAKON/Dirk Wittenborn Ë NE KADAR LER G DEB L RS N/D. Lodge Ë GER YE UÇAN YABAN ÖRDEKLER /T. Robbins Ë B R SAHTEKÂR OLARAK HAYATIM/P. Carey

5 Bu kitap beni yaratana; dolay s yla ölmeme sebep olacak, toz ve kemiklerden beni tekrar yaratacak olana.

6

7 fiayet bir adam rüyas nda kendini cennette görürse ve ruhunun gerçekten orada oldu unu taahhüt eden bir çiçek al rsa ve uyand nda elinde gerçekten bir çiçek bulursa... heyhat, ne demektir bu? Samuel Taylor Coleridge ( )

8

9 Önsöz Bir gün hayat ma girdi; o, yani bu komik, dokunakl ve gerçek hikâyenin muharriri. Onunla ilgili baz fleyler cesaretimi k rmad, hay r, tam tersine merak m uyand rd. K rm z koltu umuza oturdu, hemencecik gülümseyiverdi, kendini zorlaya zorlaya konufltu; beni, kendisinin dünyay ve bir de beni idari cehennemden kurtarmak için gönderildi ine inand rd. Organize edece imiz bir hay r iflinde bize yard m etmek üzere gönüllü çal flmak için bir düzine afl - r kalifiye erkek ve kad n baflvurmufltu. Bu aday aç k yüzünü çevreleyen siyah bir eflarp takm flt ; makyajs z yüzü içinden gelen bir fl kla ay parças gibi parl yordu. Kad nlar n örtünmesi aleyhinde onunla uzun uzun tart flt m; ama bunun bir engel yaratmayaca belliydi. Ondan hofllanm flt m, keflfedilecek derinlikleri vard. Önerimi sevinçle karfl lad ; o da benden hofllanm fl olmal yd. lk haftalarda birbirimize al flt k. Oraya gidecek ve zili tam zaman nda çalacakt. Kat yd da; kurallara ve kendi koflullar na amans zca ba l yd. Hay r, hiçbir fley yiyip içmeyecekti, resmi olmaya kararl yd. fle ald m rahat kad n gözlerimin önünde yok olup gitti. Ben 9

10 bunu k rmaya ne kadar çabalarsam, o kadar disiplinli davran yordu. Ama zaman içinde rahatlad, (ortal kta erkek yokken) eflarb n ç - kar p güzel gür saçlar n omuzlar na dökmeye bafllad ve ben de onun ne kadar dayan lmaz oldu unu düflündüm; zeki, at lgan, sevimli, içgüdüsel olarak feminist ama gene de kad ns, sesiyle insanlar etkileyebilen, kusursuz davran fllar sergileyen Yöneticilerin, avukatlar n, bürokratlar n, herkesin onun cazibeli hücumlar alt nda eridi ini gördüm. Sonra bana bu kitaptan bahsetti, bu aray fltan, asla sonu gelmeyen bu yolculuktan. Bu nas l olabilirdi? Asyal Müslüman bir kad n kendini bir Bridget Jones olarak bulsun; fazladan daha nüktedan, içkisi, sigaras yahut kötü al flkanl klar olmayan veya sadece o kadar talihsiz olmayan bir Bridget Jones. Kitab okuyun, o zaman bu sorunun ne kadar müzmin oldu unu görecek ve bu adac klar dolduran bofllu un yank s n iflitmeye bafllayacaks n z. D flar da böyle daha ne kadar çok kad n var? Böyle ruh ikizini arayan; hay r, fiah Ruh Han de il, sadece iyi, ilginç, yaflam dolu, mesuliyet sahibi erkekleri; kad nlar na kendilerinin efliti olarak davranan, onlar romantizme ve aflka ihtiyaç duyan, entelektüel oldu u kadar duyumsal gereksinimleri de olan varl klar olarak gören Müslüman erkekleri arayan kad nlar. Asyal erkeklerin sorunu, ço unun henüz k z kardeflleri, kar lar ve hatta anneleri kadar olgunlaflmam fl, o kadar h zl ve o kadar uza a gitmemifl olmas d r. Bu kitapta anlat lan durum sizi güldürecek ve a latacak; cebinde hiç paras olmayan erkekler; davran fllar n n, soyu tükenmifl bir erkeksili in yatt o eski mezarlara gömülü oldu unu düflündü üm baz maço ahmaklar. Güzel ve e itimli kad nlar n üzerinde haklar ve yetkileri oldu unu düflünen gayet çirkin erkekler; onlar n kendilerine borçlu geyflalar oldu unu düflünenler (aralar nda az say da sayg n ve çekici istisna vard elbette). Dolay s yla bu latif genç kad n için yolculuk devam eder. Benim tan d m o kad n bulacak ve sevecek biri vard r orada. Fakat umar m bu yolculu a çok çabuk bir son yazmaz ve benimle bir süre daha kal r. Yasmin Alibhai-Brown fiubat

11 Yazar n fiahsi Notu Yaflam hayret verici bir fley; bir nimet, bir s nav, hediye, ö retmen, ak l hocas, dost, düflman, imparator, gladyatör, geçip giden bir zaman bir serap. Ço umuz bu k sa ömrümüz boyunca hayat n anlam n arar z. Bu aray fl içinde say s z hazz bar nd r r ve bu hazlardan biri, ömür dedi imiz bu flafl rt c fleyin flaflaas içinde bizimle yolculuk edecek birini bulmakt r. Bu kitap bir kad n n bu aray fl n anlat yor. Bir gün ilahi adaletin onu aflkla ve merhametle onurland raca na iliflkin umutla sürdürdü- ü aray fl. Gerçek bir hikâye bu. Benim hikâyem. Bu kitap çok fazla gönül ac s ve st rab n, kahkaha ve gözyafl - n n, hayal k r kl ve korkunun, kara günlerin, kapkara gecelerin, gün fl n n sihrinin, bir inip bir ç kan lunapark trenlerinin, burada tarif etmeye, hata kimilerini hayal bile etmeye kalk flmayaca m daha pek çok duygunun neticesidir. Bu kitap, tutacak bir el bulmaya çal fl rken o sonsuz labirenti yaflam fl olanlara; bütün bedbinliklerine ra men, bir gün, bir flekilde o kifliyi bulacaklar na dair kalplerinde hâlâ inatç bir umut tafl yanlara adanm flt r flte bu nedenle burada düfller var; gerçekleflmifl olanlar, henüz gerçekleflmemifl olanlar ve asla gerçekleflmeyecek olanlar... Nasreen Akhtar Londra

12

13 Bafllang ç Bu kitap, yerde, gökte, bulabildi i her delikte harikulade bir adam arayan s radan bir k z n hikâyesidir. Fakat k z n handikab fludur; harikulade adamlar harikulade k zlar ister. Dolay s yla durumunun ne kadar berbat oldu unu anlayabilirsiniz. Otuz yafllar nda falan bir kad n m, Pakistan kökenli Asyal bir ngiliz im. Pakistanl /Güney Asyal /kad n veçhem ana rahmine düfltü- ümden beri bana efllik ediyor. ngilizlik ise daha geç, o pek tatl alt yafllar nda, ngiliz vatandafll na kabul edildi imde ve tabii ki henüz daha otuzlar nda falan olmad m zamandan geliyor. Anlaflabilece im ve bir sürü bebek yapabilece im birini bulmak için o büyük ve kötü dünyaya girme fikri ilk akl ma düfltü ünde, yirmi alt yafl ndayd m. O güne dek evlilik laf n ne zaman duysam, bir bardak te- 13

14 miz suyu mahveden bir damla mürekkep gibi, bütün bedenimi yiyip bitiren ne idü ü belirsiz bir kimyasal reaksiyonun pençesine düflerdim. Bu tepki kendimi bildim bileli benim en esasl arkadafllar mdan biri oldu. Bir çocuk olarak ergenli e geçip de o lanlar beni i rendirdi inde, kendime asla (ama asla) evlenmeyece ime dair söz verdim. Televizyonda gördü üm Bat l kad nlar bekâr ve özgürdü, ben de öyle olmak istiyordum. Tüm hayat n rezil etmekten baflka bir ifle yaram yorsa, evlili in ne anlam vard ki? Çevremde hep st rap görüyordum; bu benim de bafl ma gelmemeliydi. Sonra can s k c yeniyetmelik y llar geldi çatt. Romantizmle ve aflkla tan flt m ve pek çok fley de iflmeye bafllad. Komflumuz olan, muhteflem, yafll ngiliz çift bir gün bana, O zaman görücü usulüyle mi evleneceksin? diye sordu. Neredeyse tüm Asyal ngiliz kad nlar n hor gördü ü, sindirici bir soruydu bu; arkas ndan, en nefret edilen, ayn derecede rahats z edici olan geldi: Niye hâlâ evlenmedin? Hatta daha bo ucusu: O halde ne zaman evleneceksin? Hiçbir zaman dedim onlara. B rak n tan mad m biriyle evlenmeyi, evlilik hakk nda düflünmek bile istemiyordum. Yaflam n n üzerinde hiçbir kontrolünün olmamas ; birinin sana kiminle evlenip kiminle evlenmeyece ini söylemesi beni tedirgin ediyordu. Bu yüzden görücü usulü evlilik sözcükleriyle ezelden beri bir nefret iliflkisi içindeydim. Bu korkunç soru bana her soruldu unda Incredible Hulk a dönüfltü ümü an ms yorum. Görücü usulü evlili in laf bile bana eziyet etmeye yetiyordu. stenmeyen, tasavvur edilemez her tür görüntü zihnime üflüflüyordu. Benim gerçe im olmayaca ndan emin oldu um bir sürü görüntü. Bunu herkes biliyordu. Ben biliyordum, ailem biliyordu, hatta bahçedeki solucan bile biliyordu. Bu yüzden de hepsi beni bununla bafl bafla b rak yordu (özellikle de bahçedeki solucan). Pakistan n Evlilik Pazar için en uygun tüketim tarihinin son s - n r na geldi imde, yani yirmi alt yafl na bast mda zavall babam meseleye el koymaya karar verdi ve yapt r mlar ma baflkald rd. Oldukça vazifeflinas bir tav rla babal k rolüne soyundu ve k z na uygun bir efl bulma ifline giriflti. Babam gayet düzenli olarak her cu- 14

15 martesi UK Urdu Daily gazetesi al r ve k zlar n bafllar ndan savmak isteyen çaresiz babalar n ihtiyaçlar n karfl lamak için özel olarak haz rlanm fl evlilik sayfas n çevirip flöyle ilanlar bulurdu: Hum apne beteh, 29, yak fl kl, bilgisayar programc s, keh liey achey gharaney ka ristha dhoond rahey hain. Larkhi en fazla 26 yafl nda, e itimli ve güzel olmal d r. Baban n arac l - flartt r. Kabaca çevirirsek: 29 yafl ndaki bilgisayar programc s yak fl kl o lumuz için sayg n bir aileye mensup iyi bir efl ar yoruz. K z en fazla 26 yafl nda olmal d r. Gerisini zaten kendiniz anlam fls n zd r san r m.yoksa?... Bu ilanlar n, özellikle de aileler taraf ndan verilenlerin kendilerine ait bir dili varm fl gibi görünmez mi size de? Al nt lanan bu ilan, yaz l metinlerin adli inceleme tekniklerine tabi tutulsa, ne ilginç bir resim ç kard ortaya. Sat r aralar nda söyledikleri asl nda flunlard r: Anne babas boflanmam fl (boflanmak, ah ne korkunç, ne utanç verici bir sözcük) yumuflak bafll bir bakire ar yoruz. Büyük ihtimalle 40 na yak n olan o lumuz bilgisayarlarda ve evde yaflar. Sözdiziminin hat r na rastgele bir sözcük ekleyelim o sözcük, yak fl kl olacakt r. Yani o yak fl kl d r. K z son sat fl tarihi olan 26 y l n doldurmam fl olmal d r; böylece etraf gelin k z m z n çok daha makbul bir yaflta niçin evlenmemifl oldu unu merak etmez. Her fley bir yana, e er 25 yafl n geçti i halde evlenmediyse biyolojik programlanmas nda bir sorun var demektir. 26 bile bunu hafifçe zorlar; zira 25 ten çok 27 ye yak nd r. Yirmi yedi aç kça flöyle der: Hey 15

16 bana bak n, ben muhtemelen k s r m. Daha da kötüsü flöyle ba r r: Hey, millet, bana bak n! Evlili i bugüne dek erteledim çünkü bir erkek arkadafl m var; ama önce kariyer istedi imi söyleyerek ailemin gözünü boyuyorum. K z n nefes kesici derecede güzel, afallat c derecede göz kamaflt r c ve ayn zamanda beyin cerrah olmas gerekti inden bahsetmifl miydim? Eh, öyle olmal d r çünkü k skanacak bir Saida Abla istiyoruz. Baban n arac l flartt r; çünkü böylece bizimle ayn seviyede olup olmad n z, kast m z n bizimle divanda ya da yerde tabii ki biz divanda otururken oturman za izin verip vermedi ini anlayabiliriz. Yukar daki sat rlar n abart l oldu unu düflünenleri, benim anlatt klar mda sizin bildiklerinizden daha fazla gerçek pay oldu u konusunda temin ederim. Belki daha da kötüsü, son yirmi otuz y lda de iflen pek bir fley olmam flt r. Ailem ablalar m için uygun birer efl ararken de durum aynen buydu. Zavall yafll babam, s ra bana geldi inde ayn flekilde ilanlar aras nda sürüklenirken, o günleri hat rlad m. Ablalar m için pek çok genç erkek aday m z olmufltu. Asla ilanda belirtilen yaflta olmayan genç erkekler. O zamanlar aileler yafl meselesinde yalan söylemekle meflhurdular. Niçin? diye sordum bir keresinde. Çünkü evlenmemifl olmak iyi de ildir, özellikle de arkanda çok fazla y l b rakt ysan demiflti annem. Belli ki, y llar arkanda b rakm fl ama evlilik mertebesine yükselememifl olman n lekesi neredeyse utanç verici bir fenomendi. Ancak olumlu yan ndan bakacak olursak, bu sosyal tabunun Pakistan toplumunun erkek k sm na da dokunuyor olmas, sadece kad nlarla s n rl olmamas bir lükstü. Bu nedenle, olas bir riflta n n (damat aday ) ortaya ç kt her se- 16