WALKER PERCY Walker Alexander Percy, 1916 da Alabama, Birmingham da dünyaya geldi. On üç yafl ndayken, baflar l bir avukat olan babas n n intihar

Transkript

1 WALKER PERCY Walker Alexander Percy, 1916 da Alabama, Birmingham da dünyaya geldi. On üç yafl ndayken, baflar l bir avukat olan babas n n intihar etmesi, iki y l sonra da annesinin gizemli bir trafik kazas nda ölmesiyle zor bir yeniyetmelik dönemi geçirdi. Genç Walker her zaman, arabas bir köprüden afla yuvarlanan annesinin de kendi iradesiyle hayat na son verdi inden kuflkuland. Yetiflkin yaflam nda verdi i yap tlarda intihar sürekli yinelenen bir tema olacakt. Annesiyle babas n n ölümü üzerine Walker Percy ve iki erkek kardefli babalar - n n yazar olan kuzeni William Alexander Percy yle birlikte yaflamak üzere Mississippi, Greenville e gönderildiler. Bu tafl nma, Walker Percy nin kitaplar n aras nda ve sanatla iç içe büyümesini sa lad. Will Amca s n n yazd Lanterns on the Levee: Recollections of a Planter s Son adl kitab n Percy nin yap tlar n etkiledi i söylenir. Kendisi gibi Mississippi, Greenville de yetiflen Shelby Foote da Percy yi yazmaya teflvik etti. Aralar nda yaflamlar boyunca süren bir dostluk kurulan Percy ile Foote düzenli olarak mektuplaflt lar. Mektuplar daha sonra Conversations between Percy and Foote bafll kl bir kitapta topland. Percy North Carolina Üniversitesi nde kimya okuduktan sonra, Columbia Üniversitesi nde t p ö renimi gördü de t p fakültesinden mezun oldu ve New York taki Bellevue Hastanesi nde staja bafllad. Ancak tüberküloza yakalanmas yla staj yar m kald de hastal nedeniyle hastanedeki görevini b rakmak zorunda kald. Daha sonra ders vermek üzere Columbia Üniversitesi ne geri döndü. Tüberkülozun nüksetmesi üzerine, ancak üç y l yapabildi i doktorluk mesle ini bütünüyle b rakt nda yazarl k kariyeri bafllad da Mary Bernice Townsend le evlendi. Bir süre New Orleans ta yaflayan Percy ve efli Louisiana, Covington a tafl narak, iki çocuklar n burada yetifltirdiler. Percy nin yazd alt romandan üçü çeflitli ödüllere de er görüldü y l nda yay mlanan Sinema Müdavimi (The Moviegoer) kurmaca dal nda Ulusal Kitap Ödülü nü, 1971 de yay mlanan Love in the Ruins de Ulusal Katolik Kitap Ödülü nü ald. Second Coming (1980) Los Angeles Times Kitap Ödülü ne ve PEN/Faulkner Ödülü ne de er görülürken, Amerikan Kitap Ödülü ne de aday gösterildi. Percy, 1983 te yay mlanan ve denemelerinden oluflan Lost in the Cosmos: The Last Self-Help Book ile de St. Louis Edebiyat Ödülü nün sahibi oldu. Percy ayr ca The Last Gentleman (1966) ve Lancelot (1977) adl iki romanla, bir di- er deneme kitab The Message in the Bottle (1975) yazd. Walker Percy, otuz y l aflk n bir zaman dilimine yay lan yazarl k serüveni boyunca yazd romanlarda ilginç kurgularla önemli meseleleri bir araya getirdi. Hatta evrenin do as yla, insan n evrendeki yeriyle ilgilendi inden, kendisine ABD nin Güney eyaletlerinin Kierkegaard anlam nda Dixie Kierkegaard diyenler bile ç kt. Doktorluktan erken emekli olmak zorunda kalan Percy, romanc n n bir doktor gibi davran p insan ruhunun açmazlar konusunda bir teflhis uzman olmas gerekti ini savundu. Percy ve yap tlar hakk nda pek çok kitap ve makale yay mland. Kansere yakalanan yazar, 10 May s 1990 da yaflama veda etti.

2 Ayr nt : 548 Edebiyat Dizisi: 163 Lancelot Walker Percy Kitab n Özgün Ad Lancelot ngilizce den Çeviren Suzan Aral Akçora Yay ma Haz rlayan Can Kurultay Düzelti Sevgi Serper 1977 by Walker Percy Bu kitab n Türkçe yay m haklar Ayr nt Yay nlar na aittir. Kapak Düzeni Gökçe Alper Dizgi Esin Tapan Bask ve Cilt Mart Matbaac l k Sanatlar (0 212) (Pbx) Merkez Mah. Burcu Sok. 6/1 Ka thane- stanbul Birinci Bas m 2010 Bask Adedi 2000 ISBN Sertifika No.: AYRINTI YAYINLARI Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No: 3 Eminönü - stanbul Tel.: (0212) Fax: (0212) & info@ayrintiyayinlari.com.tr

3 Walker Percy Lancelot

4 EDEB YAT D Z S GÜLÜNES AfiKLAR/Milan Kundera Ë KALEC N N PENALTI ANINDAK END fies /Peter Handke Ë YÜZBAfiI VE KADINLAR TABURU/Mario Vargas Llosa Ë B Z/Yevgeni Zamyatin Ë KES K B R BAfi/Iris Murdoch Ë YEN TANRILAR/Alberto Vasquez-Figueroa Ë NFAZA ÇA RI/Vladimir Nabokov Ë EVET AMA, B R LOKOMOT F BUNU YAPAB L R M BAKALIM?/Woody Allen Ë ÇALI HO- ROZU/Michel Tournier Ë BANYO/Jean-Philippe Toussaint Ë BALKON/Jean Genet Ë GÜNEfi MPARATORLU U/J.G. Ballard Ë BE- YAZ ZENC LER/Ingvar Ambjörnsen Ë S YAH MADONNA/Doris Lessing Ë KAPANDA ÜÇ KAPLAN/G. Cabrera Infante Ë ZAMANIN KIYISINDAK KADIN/Marge Piercy Ë ANARfi N N KISA YAZI/Hans Magnus Enzensberger Ë FOTO RAF MAK NES /Jean-Philippe Toussaint Ë GÜLÜN GÜNLÜ Ü/Ursula K. LeGuin Ë HOTEL DU LAC/Anita Brookner Ë AZ ZLER ve ÂL MLER/Terry Eagleton Ë VE- DA YEME /Michel Tournier Ë ORLANDO/Virginia Woolf Ë UTANÇ B TT /Anja Meulenbelt Ë YAKIN GELECE N M TOSLARI/J. G. Ballard Ë KARANLI IN SOL EL /Ursula K. LeGuin Ë A /Iris Murdoch Ë WATT/Samuel Beckett Ë EKOTOPYA/Ernest Callenbach Ë GECEY ANLAT BANA/Djuna Barnes Ë NSAN POSTUNA BÜRÜNMÜfi KÖPEK/Ingvar Ambjörnsen Ë CUMA/Michel Tournier Ë AFROD T N BAfiKALDIRISI/Lawrence Durrell Ë GÜNDEL K MUTLULU A ALIfiMA/Anja Meulenbelt Ë MURPHY/Samuel Beckett Ë MASAL MASAL Ç NDE/Khimaira/John Barth Ë ZEN VE MOTOS KLET BAKIM SANATI/Robert M. Pirsig Ë PARFÜMÜN DANSI/Tom Robbins Ë SINIRSIZ RÜYALAR D YARI/J. G. Ballard Ë FRANSIZ TE MEN N KADINI/John Fowles Ë BEYAZ OTEL/D.M. Thomas Ë MYRA/Gore Vidal Ë DALGALAR/Virginia Woolf Ë ATLANT K ÖTES /Witold Gombrowicz Ë HAYRAN- LIK/Anja Meulenbelt Ë FERDYDURKE/Witold Gombrowicz Ë MELEKLER ZAMANI/Iris Murdoch Ë PAULINA 1880/Pierre Jean Jouve Ë EfiEKARISI FABR KASI/Iain Banks Ë ROCK LANET /Iain Banks Ë KAYIP ZAMAN/Anja Meulenbelt Ë SEN Ç ME GÖMDÜM/Andrew Jolly Ë BAfiTAN ÇIKARICININ GÜNLÜ Ü/Søren Kierkegaard Ë KONFIDENZ/Ariel Dorfman Ë ALTIN DAMLA/Michel Tournier Ë B R GAR P VAKA: MATMAZEL P./Brian O Doherty Ë NIETZSCHE A LADI INDA/Irvin D. Yalom Ë KIZILA AÇLAR KRA- LI/Michel Tournier Ë A LEDE B R ÖLÜM/James Agee Ë KUTSAL BÖLGE/Carlos Fuentes Ë KALPS Z AMANDA/Jurek Becker Ë 62- MAKET SET /Julio Cortázar Ë ÇARPIfiMA/J.G. Ballard Ë ÜÇLEME-Molloy-Malone Ölüyor-Adland r lamayan/samuel Beckett Ë DUR B R MOLA VER/Tom Robbins Ë HIRSIZIN GÜNLÜ Ü/Jean Genet Ë KÜÇÜK DE fi MLER/Marge Piercy Ë LILA/Robert M. Pirsig Ë ERG NL K YAfiI/Michel Leiris Ë AfiKSIZ L fik LER/Samuel Beckett Ë ES RGEYEN GÖKYÜZÜ/Paul Bowles Ë YALANCI JA- KOB/Jurek Becker Ë D VAN/Irvin D. Yalom Ë PORNOGRAF /Witold Gombrowicz Ë MERCIER LE CAMIER/Samuel Beckett Ë B R ER- KE E NASIL TECAVÜZ ED L R?/Märta Tikkanen Ë BENDEN Z VE MARCO POLO/Paul Griffiths Ë DO MAMIfi KR STOF/Carlos Fuentes Ë RÜYA SAK NLER /Iris Murdoch Ë H Ç Ç N MET NLER ve Uzun Öyküler/Samuel Beckett Ë DUYGU YOLCULU- U/Laurence Sterne Ë BETTY BLUE/Philippe Djian Ë A AÇKAKAN/Tom Robbins Ë ANARfi ST/Tristan Hawkins Ë BAKAKA /Witold Gombrowicz Ë PORTNOY UN FERYADI/Philip Roth Ë 10 1/2 BÖLÜMDE DÜNYA TAR H /Julian Barnes Ë SUN TENEFFÜS/Ricardo Piglia Ë MANfi ÖTES /Julian Barnes Ë ADA/Aldous Huxley Ë GÜLÜN MUC ZES /Jean Genet Ë MÖSYÖ/Jean-Philippe Toussaint Ë Ç ÇEKLER N MERYEM ANASI/Jean Genet Ë BAfiUCU O LANI/Alison Fell Ë YARATIK/John Fowles Ë SEN SEVM YO- RUM/Julian Barnes Ë ZENC LER/Jean Genet Ë TÜNEL/Ernesto Sábato Ë KARA PRENS/Iris Murdoch Ë KARNINDAN KONUfiA- NIN ÖYKÜSÜ/Pauline Melville Ë TANRI NIN A ZINDAN EVREN N H KÂYES /Franco Ferrucci Ë HAYATIN VE AfiKIN YASA- LARI/Connie Palmen Ë KAHRAMANLAR VE MEZARLAR/Ernesto Sabato Ë KAYNAK VE ÇALI/Michel Tournier Ë CENNETE B R KOfiU/J.G. Ballard Ë D fi ADAM/Joanna Russ Ë FLAUBERT N PAPA ANI/Julian Barnes Ë ALDATMA/Philip Roth Ë KOKA N GECELER /J.G. Ballard Ë ACABA NASIL?/Samuel Beckett Ë MANTISSA/John Fowles Ë KOLEKS YONCU/John Fowles Ë BEN- JAMIN: DAR GEÇ TTEK AYDIN/Jay Parini Ë METEORLAR/Michel Tournier Ë ARKADAfiLIK/Connie Palmen Ë AfiK VESA RE/Julian Barnes Ë S R US TAN GELEN KURBA A/Tom Robbins Ë BAYAN GULLIVER CÜCELER ÜLKES NDE/Alison Fell Ë GELECEKTEN ANILAR/William Morris Ë BEN MLE TANIfiMADAN ÖNCE/Julian Barnes Ë NG LTERE NG LTERE YE KARfiI/Julian Barnes Ë Y fi/david Lodge Ë Y T K RUHLAR IRMA I/Connie Palmen Ë TERAP /David Lodge Ë ÖLÜRKEN/Jim Crace Ë GÜZELL K HIRSIZLARI/Pascal Bruckner Ë SÜPER KENT/J.G. Ballard Ë SISKA BACAKLAR/Tom Robbins Ë BETON ADA/J.G. Ballard Ë LK AfiK, SON TÖRENLER/Ian McEwan Ë GILLES LE JEANNE/Michel Tournier Ë B R KOMÜN STLE EVLEND M/Philip Roth Ë KIZILDER L N N fiarkisi/james Welc Ë S NEMA MÜDAV M /Walker Percy Ë KARANLIKLARIN EFEND S /Ernesto Sabato Ë METROLAND/Julian Barnes Ë B Z NEDEN TERK ETT N SAYIN BAfiKAN?/François Vigouroux Ë DÜfiÜNCE BALONLARI/David Lodge Ë M LENYUM NSANLARI/J.G. Ballard Ë MÜNECC M KRALLAR/M. Tournier Ë BEYAZDAK KARA/Maggie Gee Ë KAYBOLUfi/G. Perec Ë HINÇ AYLARI/P. Bruckner Ë L MON MASASI/J. Barnes Ë BÜYÜCÜ/J. Fowles Ë GÜNDO UMUNA YOLCULUK/J. Barnes Ë OKLUK RP /J. Barnes Ë FISKADORO/D. Johnson Ë HAYALETLER N GÖÇÜ/P. Melville Ë ÖLEN HAYVAN/P. Roth Ë SICAK ÜLKELERDEN DÖNEN VAHfi SAKATLAR/Tom Robbins Ë PASTORAL AMER KA/P. Roth Ë ABANOZ KULE/J. Fowles Ë ARTHUR VE GEORGE/J. Barnes Ë VAHfiET SERG S /J. G. Ballard Ë V LLA MEÇHUL/Tom Robbins Ë ASKER GRAMOFONU NASIL TAM R EDER?/Sas a Stanis ić Ë FARMAKON/D. Wittenborn Ë NE KADAR LER G DEB L RS N?/David Lodge Ë GER YE UÇAN YABAN ÖRDEKLER /Tom Robbins Ë B R SAHTEKÂR OLARAK HAYATIM/ P. Carey Ë NTERNETTE BALIK AVLAMAK/Nasreen Akhtar

5 Tanto giù cadde, che tutti argomenti alla saluta sua eran già corti fuor che mostrargli le perdute genti. Per questo visitai l uscio dei morti... PURGATOR O Öyle alçald ki, hiçbir yol kalmad ruhunun kurtuluflu için, ona kaybolmufl halk göstermekten baflka. Bunun için ziyaret ettim ölüler diyar n...

6

7 Bu roman n mekânlar, New Orleans ve River Yolu ymufl gibi görünse de bu flehir ve bu ünlü yol, romanda hayali yer adlar olarak kullan lmaktad r. River Yolu asl nda Feliciana Dini Bölgesi nin içine do ru uzanmaz. Hatta flimdi bir Feliciana Dini Bölgesi yok art k. Bildi im kadar yla bir ngiliz Sahili de yok. Bir ngiliz Dönemeci var ama nehrin New Orleans tan yukar s nda de il, afla s nda. New Orleans ta Felicity Soka gerçekten Annunciation Soka yla kesiflir ama Lafayette Mezarl n n yak nlar nda de il. Lafayette Mezarl var ama yan nda bir hapishane, hastane ya da set yok. River Yolu nda cinayetler ve yak lan evler olmufltur; ama bildi im kadar yla, burada anlat lanlar gibisi de il. Belle Isle ad nda bir ev hiç olmam flt r. spanyol Bat Florida s nda Northumberland ad nda bir ev vard ama art k orada de il. Karakterlerin de hayatta ya da ölmüfl olan gerçek insanlarla kas tl bir alakalar yoktur.

8

9 I Hücreme gel. Rahat na bak. Sandalyeyi al; ben karyolada otururum. Hay r m? Pencerenin yan nda durmay m tercih ediyorsun? Anl yorum. Küçük manzaramdan hoflland n. Manzara ne kadar dar olursa, o kadar çok fley görebildi ini fark ettin mi? Yafll han mlar n pencereden d flar y seyrederek y llarca nas l oturabildiklerini ilk defa anl yorum. Seni tan m yor muyum? Çok aflina görünüyorsun. Son zamanlarda biraz moralim bozuk ve baz fleyleri pek iyi hat rlam yorum. San r m bu yüzden buraday m ya da bir suç iflledi im için. Belki ikisi de. Buras bir hapishane mi, bir hastane mi yoksa bir hapishane hastanesi mi? Anormal davran fllar gösterenleri kapad klar bir merkez filan m? Demek öyle. Sapk n davran fllarda bulundum. K sacas, bir t marhanedeyim. 9

10 Seni tan d ma ve yak ndan tan d ma eminim. Akl m kaç rm fl ve bir fleyleri hat rlayam yor de ilim; daha ziyade, geçmifl hat rlanmaya de er görünmüyor bana. Öyle çok çaba gerektiriyor ki. Her fley müthifl bir çaba gerektiriyor ve bu zahmete pek de miyor. Küçük hücremde kal p küçük manzarama bakmak d fl nda kalan her fleyi kastediyorum. Hapishane olsun olmas n, bunun gibi bir hücre, içinde bir y l geçirmek için hiç kötü bir yer de il, ister inan, ister inanma. San r m bir y ld r buraday m. Belki iki. Belki alt ay. Emin de ilim. Temiz bir hücre, yüksek bir tavan, bir karyola, bir sandalye ve bir çal flma masas. Fazla so uk ya da s cak ya da nemli de il ve yiyecekler yenebilecek kadar iyi. Ola anüstü bir hapishane! Ya da ola anüstü bir hastane, durum hangisiyse. Ve bir manzara, bu manzara bir parça gökyüzü, Lafayette Mezarl n n bir köflesi, setin bir dilimi ve Annunciation Soka n n k sa bir bölümünden ibaret olsa da. Bütün görebildi in bu de il mi? Hay r, bir daha bak. Çok daha fazlas var. O dar dünyay ezbere biliyorum ve fark etmemifl olabilece in birkaç fleyi sana buradan söyleyebilirim. Mesela, e er pencere bofllu unun içine do ru aban r ve boynunu mümkün oldu u kadar sola uzat rsan, köflenin arkas ndaki tabelan n bir k sm n görebilirsin. Azami bir çabayla ve flaka n tu lalara yap flt rd n takdirde, flu harfleri seçebilirsin: Özgür & Ma B Bundan fazlas n görmenin mümkün olmad na dikkatini çekerim. Bir y l boyunca o tabelaya bakt m. Tabelada ne yaz yor? Özgür & Rahat Mac in Yeri Bowling mi? Özgür & Onayl Mason Barosu mu? Masonlar n barosu var m d r? Haf zam geri geliyor. San r m bunun seninle bir alakas var. Dün seni holde gördü ümde, birbirimizi tan m fl oldu umuzu hem de yak ndan tan m fl oldu umuzu anlad m. Öyle de il mi? Y llar geçti ve sen çok de iflmiflsin; ama seni gayet iyi tan yorum. 10

11 Göz göze geldi imiz zaman, birlikte pek çok fley yaflam fl oldu- umuz duygusu vard, öyle de il mi? Ayr ca senin benden çok daha fazlas n bildi in duygusu da vard. Sanki bir fley söyleyecekmifl gibi a z n açt n, sonra vazgeçtin. Baz insanlar yaln z sarhofl oldu u zaman tan yan bir alkolik gibi hissediyorum kendimi. Sen, belli zamanlarda, tan nmamaya raz olan düflünceli bir sarhoflluk arkadafl gibisin. Evet, gelmeni istedim. Psikiyatr m s n, yoksa rahip mi, yoksa bir rahip-psikiyatr m? Aç kças, ikisinin aras bir fleyi hat rlat yorsun bana, toplumsal yard m ifllerine ya da rehberli e bafllayan, baflar s z olmufl flu rahiplerden birini ya da aniden ilahiyat fakültesine gitmeye karar veren o doktorlardan birini. Ne deve ne kufl, deve kuflu. E er rahipsen, neden bu sahte gündelik giysiler yerine rahip k yafeti giymiyorsun? Rahibeler kadar kötüsün. Rahibelerin fark na varmad fley, rahibe k yafetiyle, J. C. Penney de * sat lan k yafetler içinde oldu undan daha iyi göründükleri. Görmek istedi im ilk kifli sen oldun. Bütün psikiyatrlar, papazlar, rahipleri, grup terapisini ve daha birçok fleyi reddettim. Sonuçta, konuflulacak ne var ki? Benim söyleyecek hiçbir fleyim yok ve onlar n söyledikleriyle de kesinlikle ilgilenmiyorum. Hay r, seninle ilgili olarak ilk dikkatimi çeken fley, buralardaki konuflmak istemeyen tek insan oluflundu. Bu tutumun ve içinde belli bir ruh yak nl gördü üm, soyutlanm fl bir bak fl. Bu bak fl art seni tan yor oluflum ve senin beni daha da iyi tan d n anlam fl olmamd. Ne? Evet, tabii ki Belle Isle hat rl yorum; yand geceyi ve trajediyi, ölümü, onlar n ölümünü... Ama san r m bana anlat ld ve hatta gazeteler bana gösterildi i için hat rl yorum. Ama sen... Seni gerçekten hat rl yorum. Birbirimize yak nd k, de il mi? Anlars n, biraz moralim bozuktu ve karanl kta yd m ve ancak son zamanlarda sadece bu odada yaflamakla ve manzaran n keyfini ç karmakla mutlu olmay baflarabildim. Ama dün seni gördü- üm zaman... kendimi görmek gibiydi bu. Bir fleylerin, geçmiflin, kendimin, beni yakalad duygusuna kap ld m. Senin o ayn eski * Amerika daki ünlü bir ma azalar zinciri. (y.h.n.) 11

12 müstehzi ifadeni görür görmez sanki birdenbire her fleyi hat rlad m ve flafl rmad m bile. Bafl n iki yana sallad n ve bir fley söylemek için a z n açt n ve söylemedi in zaman ne diyece ini bile biliyordum. Her zamanki gibi, Tanr aflk na Lance, bu sefer ne ifller kar flt rd n diyecektin, de il mi? Ya da buna benzer bir fley. Do ru mu? Ancak o gece daha sonra, bir fleyi kendi bafl ma, senin bana söylemedi in bir fleyi hat rlad m hat rlad m. Kendi ad m. Lance. Daha ziyade, senin tümünü söylemeyi sevdi in halini: Lancelot * Andrewes Lamar derdin bana. Sana büyük Anglikan kutsal adam n n ad verilmifl, de il mi? Benwick li Kral Ban in o lu, Lancelot du Lac olmas gerekmez miydi? Sanki her fleyi hat rl yor ama tam olarak üzerinde odaklanam - yordum. Senin hasta olmad n ama sende bir aksakl k oldu unu seziyorum. Al fl lagelmiflten daha fazla soyutlanm fl gibisin. Âfl k m s n? Gülümsüyorsun. Gülümsüyorsun ama hiçbir fley söylemiyorsun. Gitmen mi gerekiyor? Yar n gelecek misin? * Kral Arthur efsanesinde, Yuvarlak Masa fiövalyelerinden en cesuru ve ünlü olan. (y.h.n.) 12

13 II G el, içeri gel. Otur. Hâlâ oturmayacak m s n? Bir itirafta bulunaca m. Dün seni tan mam fl gibi davrand mda pek dürüst davranmad m. Seni gayet iyi tan d m. Haf zamda hiçbir aksakl k yok. Sadece hat rlamaktan hofllanm yorum. Seni neden hat rlamayay m ki? Çok yak n arkadaflt k; hatta aram zdan su s zmazd, hat rlarsan. Bunca y ldan sonra seni görmek oldukça sars c bir fleydi sadece. Hay r; bu bile do ru de il. Dün de il evvelki gün seni mezarl kta gördüm. Yine de sana ne söyleyece imi pek bilemedim. Yirmi y l sonra bir insana ne söylersin, zaten her fleyi söylemiflken? Bu seni de biraz rahats z ediyor, de il mi? Bana karfl çekingensin. Ama penceremden ve küçük manzaramdan hofllan yorsun, bunu görebiliyorum. 13

14 Hâlâ kuflkulu görünüyorsun. Akli dengemden mi? Eh, evet, ne de olsa, iflte buraday m, t marhanede. Ama seni gayet iyi hat rl yorum, yapt m z her fleyi, sahip oldu un bütün adlar. Yaflamlar m z n ve okumalar m z n dolambaçl ve belirsiz koflullar na ba l olarak, birbirimizi birkaç de iflik adla bilirdik. Senin adlar n senden daha iyi hat rlad ma bahse girerim. Bafllang çta, sadece Harry din, River Yolu nda, yak n m zda, Northumberland de oturdu un ve birlikte okula gitti imiz zaman. Daha sonra farkl olarak Harry Maraza ad yla bilinirdin; yanl fl verilmifl bir add bu çünkü h rç n olmakla beraber pek kavgac de ildin. Ayr ca Prens Hal olarak da bilinirdin çünkü mutlulu u yaln zca genelevlerde buluyor gibiydin. Ayr ca, oturdu un evden dolay Northumberland olarak da. Ayr ca Kutsal Kâse yi bulan ve ölü bir diyara hayat getiren Percival ve Parsifal olarak da. Ayr ca DKE * kardefllik cemiyetinde birkaç nefleli müstehcen lakapla da bilinirdin ki bunlardan en sak ncas z olan Kuku ydu. Sweet Briar dan Bayan Margaret Mae McDowell, odam paylaflt m arkadafl m Kuku yla tan flman z istiyorum. Sonra, rahip oldu unda, dini bir ad alm fls n, anlad m kadar yla: John, iyi bir ad. Ama sevgi dolu olan ncil vaizi John mu yoksa yaz da yabanda yaln z gezen Vaftizci John mu? Sen yaln z gezerdin. Böylece, gördü ün gibi, senin hakk nda çok fley hat rl yorum. Do ru mu? A, eski gülümseyiflinle gülümsüyorsun. Yine de mezarl a bakmay tercih ediyorsun. Bugün oran n manzaras güzel, sence de öyle de il mi? Tüm Ruhlar Günü. Ölüler için hofl bir flölen: Mezarl ktaki kad nlar mezarlar badanal yorlar, küçük çimenlikleri düzeltiyorlar, sahici ve plastik krizantemler yerlefltiriyorlar, mumlar yak yorlar, mermer lentolar oval yorlar. Elleriyle dizlerinin üzerine çökmüfl, s ra evlerin kap önlerindeki beyaz basamaklar y kayan Baltimore lu ev kad nlar n hat rlat yorlar bana. Güzel bir görüntü, dolup taflan flamatal mezarl k, bak r rengindeki ya mur a açlar, yapraklar her bir yana savuran ve nöbetler ha- * Delta Kappa Epsilon Fraternity: Yale College bünyesinde 1884 te kurulmufl bir dayan flma örgütü. (y.h.n.) 14

15 linde esen ilk kuzey rüzgâr. E er dikkatle dinlersen, k vr m k vr m kuru Çin mersini yapraklar n n patlam fl m s r gibi yollarda bir afla, bir yukar savrulduklar n duyabilirsin. Rüzgâr döndü ü zaman, Tchoupitoulas r ht mlar ndan bir nefes kahve ve katran kokusu yakal yorsun. New Orleans ta insanlar n en çok cenazelere giderken, para kazan rken, ölülerle ilgilenirken ya da Mardi Gras da * kim olduklar n n anlafl lmamas için maskeler takarken mutlu olduklar n fark ettim. Evet, kim oldu unu keflfettim. Mesle ini, daha do rusu. Bir rahip-hekim. Yani baflar s z olmufl bir rahip ya da beceriksiz bir hekim. Veya her ikisi de. Ha, seni flafl rtmay baflard m, de il mi? Evet, dün birisi bana söyledi. Ama hepsi bu de il. Gözlemledi im bir fleydi bu. Mezarl n içinden, kestirmeden gidiyordun. Mezarlar ovalayan kad nlardan biri sana bir fley sormak için durdu. Belli ki seni tan m flt. Sen bafl n iki yana sallad n ve yoluna devam ettin. Ama sana ne sormufl olabilirdi? Bu koflullarda ancak tek bir fley. Ölüler için bir dua okuman. Burada eski bir âdet bu, özellikle Tüm Ruhlar Günü nde. Onu reddettin. Demek ki sende de bir fleyler ters gitmifl. Yoksa burada yard mc özel rahip ya da yedek psikiyatr olarak hizmet ediyor olmazd n ya da yapt n her neyse. Var olmayan bir ifl. Bafl n dertte mi? Bir kad n meselesi mi? Âfl k m s n? Aflka düflme yi hat rl yor musun, âfl k olma y? Bunun gerçekten önemli olan tek fley oldu unu düflündü üm bir zaman vard. Hay r, hayat mda iki fley ve iki zaman oldu. Baflta âfl k olma n n tek fley oldu unu düflünürdüm. Georgia l tatl bir k z kollar n n aras nda tutman n ve 52 yaz nda Carolina da lar nda, atefl böcekleri ve Japon fenerleriyle, Limelight n ** tema müzi iyle dans etmenin. Sonra daha kaba oldum ya da belki daha gerçekçi. Âfl k olmak diye bir fleyin olup olmad n merak etmeye bafllad m; yoksa hayattaki en iyi fleyler s radan cinsel iliflki ve s radan içki içme gibi basit, kadim zevkler olabilir miydi? Gerçekten de yetiflkin, sa l kl bir * New Orleans n ünlü festivali. (ç.n.) ** Ünlü Sahne Ifl klar filmi. (ç.n.) 15

16 adam olmak ve daha önce hiç görmedi in hofl bir kad nla karfl laflmak ve onu orac kta istemek ve onun da senden hoflland n görmek, onu bir barda birkaç kadeh içki içmeye davet etmek, elini onun elbisesinin alt na sokmak, uyluklar n n derin beyaz etine dokunmak, kula na, Peki, flimdi, tatl m, ne dersin? diye f s ldamaktan daha hofl ne olabilirdi? Do ru mu? Hay r m? Ama bu da, bir bak ma, âfl k olmak, öyle de il mi? Yine de çok farkl. Acaba hangisi daha iyi? Do rusunu söylemek gerekirse, daha tam olarak karar vermifl de ilim. Ama elbette aflk ya biri ya da di eri, kuflkusuz ikincisi. Bazen büyüklerimizin devasa bir aldatmacas n n kurbanlar oldu umuzu, hayattaki tek önemli fleyin, elbette en iyi fleyin, s radan cinsel aflk oldu u yolundaki o basit gerçe i bizden saklamak için karmafl k bir komplo kurulmufl oldu unu düflünüyorum. Georgia dan Lucy Cobb a âfl k oldum ve onunla evlendim. Sonra o öldü. Sonra Margot ya âfl k oldum ve onunla evlendim. O da öldü. Yeniden âfl k oluyor olabilece imi söylesem bu seni flafl rt r m yd? Yan odadaki k za. Onu hiç görmedim. Onun Mahalle de birtak m denizcilerin toplu tecavüzüne u rad n, defalarca anormal fleyler yapmaya zorland n, sonra dövüldü ünü ve nehrin s l na at ld n söylüyorlar. Hiç kimseyle konuflmuyor. Ve zorla beslenmesi gerekiyor. Benim gibi, hücresinde tek bafl na olmay tercih ediyor. Ama hafifçe duvara vurarak iletiflim kuruyoruz. Garip bir fley. Kirletilmifl olmas ona yeniden bir tür masumiyet veriyor. Âfl k oldu un zaman iletiflim kurmak kolay. Üstü aç k araba ve Limelight n tema müzi ini çalan radyoyla Lucy Cobb la Carolina yaz gecesinde dolafl rken, ona sadece: Çok hofluma gidiyor bu, ya senin? diyebilirdin. Ve o da: Evet diyebilirdi. Yan odadaki k zla da öyle. Dün iki kere duvara t klatt m. O da karfl l k olarak iki kere t klatt. Kazara olmufl olabilir. Öte yandan, gerçek bir iletiflim de olabilir. Yüre im sanki ilk defa âfl k oluyormuflum gibi çarpt. O halde hikâyemi biliyorsun, öyle mi? Ben de biliyorum tabii; 16