ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN DİNDARLIK EĞİLİMLERİNE GÖRE SUÇLULUK DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ: GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN DİNDARLIK EĞİLİMLERİNE GÖRE SUÇLULUK DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ: GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ"

Transkript

1 ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN DİNDARLIK EĞİLİMLERİNE GÖRE SUÇLULUK DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ: GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ Özet Doç. Dr. Saffet KARTOPU Gümüşhane Üniveritei İlahiyat Fakültei Din Pikoloji Anabilim Dalı Yrd. Doç. Dr. Hamza AKTAŞ Gümüşhane Üniveritei İlahiyat Fakültei Arş. Gör. Hızır HACIKELEŞOĞLU Gümüşhane Üniveritei İlahiyat Fakültei Bu çalışmada üniverite öğrencilerinin dindarlık eğilimlerine göre uçluluk hietme düzeylerinde farklılaşma olup olmadığı temel problemimizi oluşturmaktadır. Kendiini dindar olarak tanımlayan kişiler açıından uçluluk duyguu, davranışlarında bir takım farklılıklar meydana getirmektedir. Dolayııyla uçluluk duyguunun dindarlıkla ilişkiinin pikolojik olarak açıklanmaı önem kazanmaktadır. Ayrıca inanın yanlış yaptığına dair inancının pikolojik dünyaına etkilerini, dindarlık üzerinden açıklamak araştırmayı önemli kılmaktadır. Bu çerçevede çalışmamız, uçluluk duyguunun dindarlık eğilimine göre ortaya çıkan farklılaşmalarını Gümüşhane Üniveritei örneğinde araştırmayı amaçlamaktadır. Çalışmada, Gümüşhane Üniveriteinde Edebiyat Fakültei (n=74), Mühendilik Fakültei (n=7), İlahiyat Fakültei (n=75), İktiat Fakültei (n=68) öğrencilerinden teadüfî yöntemle belirlenen örneklem grubunun (n=288) uçluluk düzeyleri ortaya konularak dindarlık eğilimine göre oluşan farklılaşmalar ortaya çıkarılmıştır. Uygulama Mayı 206 da gerçekleştirilmiştir ve araştırmada, Frekan, T Tet ve Tek Yönlü Anova tetleri kullanılmış olup, verilerin değerlendirilmeinde ve heaplanmış değerlerin bulunmaında SPSS 6.0 itatitik paket programından yararlanılmıştır. Araştırma onuçlarına göre kendiini dindar olarak görenlerin uçluluk düzeyinin kendiini dindar olarak görmeyenlere göre daha yükek olduğu ortaya çıkmıştır. Anahtar Kelimeler: Suçluluk, Dindarlık Eğilimi, Üniverite Öğrencileri GİRİŞ Son yıllarda özellikle küreelleşme, modernleşme gibi üreçlerin unduğu çift kutuplu etki vaıtaıyla inanların duygu dünyalarında yer bulan temel kavramlardan birii de uçluluk duyguu olmuştur. Suçluluk, on dönemlerde artan bir ilgiyle araştırmacıların üzerinde yoğunlaştığı bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır (Kochanka, Gro, Lin, Nichol, 2002: 46). Kişinin kendiini kınayan, uçlayan, küçümeyen ve belki de değerizleştiren bir vicdâni e olarak uçluluk, bireyi çok farklı boyutlarda etkii altına almaktadır. Bu etki kişinin hem oyal hayatında hem de pikolojik dünyaında bir takım 765

2 değişiklikler meydana getirmektedir. Bu bakımdan öz konuu oyal pikolojik değişimleri anlamak önem arz etmektedir. Hemen hemen her kavramda olduğu gibi uçluluk kavramını tanımlamaya yönelik farklı yaklaşımlar öz konuudur. Pikolojik anlamıyla uçluluk, kanunen veya dinen yaaklanan ya da ahlaki açıdan ayıplanan bir şeyin yapıldığı, toplumun ahlaki normlarının ya da bireyin kendi tandartlarının çiğnendiği düşünceinin yarattığı pişmanlık ve rahatızlık duyguları olarak tanımlanabilir (Budak, 2003: 702). Freud un kurucuu olduğu pikanaliz yaklaşımına göre uçluluk nevrotikler tarafından daha yoğun yaşanan bir duygu çeşididir. Freud bunun ebebini üperego kavramıyla açıklamaktadır. Freud a göre uçluluk, id dürtüleri ve ego yönelimli eylemler üperegonun ahlâk tandartlarıyla çatıştığı zaman ortaya çıkan bir duygudur. Freud a göre nevrotikler diğerlerinden daha kötü değildir fakat aşırı ahlâklı üperegoları yüzünden diğerlerinden daha kolay uçluluk duyarlar. Anna Freud da uçluluk duyguumu ütben kaygıı olarak açıklamaktadır (Freud, 20:4). Dolayııyla uçluluk üperego ile ego araındaki gerilimin bir dışavurumu olarak ifade edilebilir (Horney, 4: 74). Freud un uçluluğa nevrotik bir bakış açıı getirmei Malow u uçluluğu ınıflandırma yoluna okmuştur. Nevrotik uçluluk duyguunun farklı bir kategoride olduğunu ifade eden Malow, gerçek uçluluk duyguu olarak adlandırdığı Fromm um deyişiyle inancıl uçluluk duyguu, kişinin kendine, kendi yaşamının yazgıına, kendi iç doğaına karşı dürüt olmamaından kaynaklandığını ifade etmektedir (Malow, 200: 30-3). Karen Horney, uçluluğu acı verici olan inancın, bireyin kendiinin de norm olarak kabul ettiği bir müeyyidenin çiğnenmeiyle ilgili olduğunu ifade ederek uçluluğu acı verici bir inancın dışavurumu olarak görmektedir. Horney uçluluk duyguunun amimiyetine yönelik ölçütün ciddi bir telafi etme veya daha iyiini yapma arzuunun bu duygulara eşlik edip etmediği olduğunu ifade etmektedir (Horney, 4: 76). Pier ve Singer e göre ie uçluluk, ego ve üperego araında gelişen bir gerilim olduğu ve üperegonun koymuş olduğu ınır ihlal edildiği zaman ortaya çıktığı şeklinde ifade edilmektedir (Kula, 202: 47). Yukarıdaki tanımlamalardan anlaşılacağı gibi uçluluk kişinin iç dünyaında gerçekleşen bir gerilim ve pişmanlık durumudur. Bu hiler kişiyi uçluluk duyguuna ebebiyet veren nene veya mercilere yapılan yanlışın tamirine yönelik hareket etmeye evk etmektedir. Bu bağlamda uçluluk duyguunun, kişileraraı ilişkileri güçlendirmeye ve korumaya yardım ettiği ileri ürülmektedir (Özer, 20: 28). Fakat uçluluk duyguunun olağandışı bir reakiyon olmaına rağmen kişinin kendiiyle barışıklığını veya daha yükek güce ahip olmaını engellemeyeceği de ifade edilmektedir (Rodriguez, 200: 344). Erikon un pikooyal gelişim kuramında vurguladığı noktalardan biri de uçluluk duyguudur. Erickon un geliştirdiği pikooyal gelişim baamaklarından 4-5 yaş aralığını kapayan uçluluk duyguuna karşı girişim döneminde çocuk toplumla etkileşim halinde olmakta ve bu etkileşim onucuna göre girişimcilik duyguu ya da uçluluk duyguu hietmektedir. Bu dönemin tehlikei, düşünülen amaçlardan ve yeni zihinel ve devimel gücün coşkuuyla girişilen davranışlardan başarılı bir onuç alamayan çocuğun uçluluk hietmei olarak ifade edilmektedir (Erikon, 68: 27). 766 Utanç ve uçluluk duyguları birbirinin yerine kullanılan kavramlar olarak gözükmektedir. Suçluluk ve utanç duygularının, her ikiinin de ahlâki duygular ınıfında yer almaı, kişiel başarıızlık veya ihlallere tepki olarak ortaya çıkan negatif duygular olmaı ve bir çeşit içel yükleme gerektirmei, bu duyguların genellikle kişileraraı bağlamda yaşanmaı, öz konuu duygulara yol açan durumların benzerliği gibi özellikler, bu iki duygunun ortak yönleri olarak karşımıza çıkmaktadır (Kula, 202: 5). Bu ortak niteliklerin yanı ıra utanç ve uçluluk birbirinden farklı kavramlardır. Utanç ve uçluluk duyguları

3 araındaki farklılığı elen alan araştırmacılar genellikle Lewi in oldukça etkili olan yeniden kavramallaştırmaına başvurmaktadır (Tangney, 6: 742). Bu bağlamda Lewi, utanç ve uçluluğu ayıran iki boyutu vurgulamaktadır; utancı açıklayan iki uyaranın olmaına karşın, uçluluğu bir uyaranın harekete geçirmeidir. Örneğin utanç yenilgi veya başarıızlık gibi ahlâki olmayan bir uyaran onucu oluşabilmeine karşın uçluluk adece ahlâki ihlâller onucu harekete geçmektedir. Her ikiinin de ahlâki ihlâller onucu harekete geçebilmei iki kavramın birbirinin yerine kullanılmaına yol açarken yukarıda ifade edilen ilk boyut, utanç ve uçluluk araındaki önemli farkı vurgulamaktadır. Utanç, kişiel yeterizliğin farkına varılmaı durumunda ortaya çıkarken, uçluluk duyguunun birinin ahlâki tandartlarını ihlal etmei gerektiği ifade edilmektedir (Özer, 20: 30). Dolayııyla utanç duyguu, değerleri çiğnemek veya ritüellere uymama gibi hareketlerde bulunan bireyin benliğini olumuz değerlendirmeiyle ilgiliyken uçluluk, öz konuu değerler, ritüeller çiğnendiğinde meydana gelen pişmanlık ve gerilim durumu olarak ifade edilebilir. Ayrıca uçluluğun hem duygual hem de davranış olarak ele alınabileceği ifade edilmelidir. Ayrıca bir davranış olarak uç işleme, uçluluk kavramıyla ifade edilmektedir ki bu kavram hem davranış hem de duygu boyutunu ifade etmek için kullanılmaktadır. Dindarlıkla uç işleme davranışı araında olumuz bir ilişki öz konuuyken (Yapıcı, 203: 5) dindarlık ile uçluluk duyguu araında paralel bir ilişki göze çarpmaktadır. Bu bağlamda çalışmada uçluluk bir duygu olarak ele alınmaktadır. Suçluluk duyguunun kaynağı hakkında da tanımı gibi bir ittifak öz konuu değildir. Kalıtım, yapıal, toplumal, ekonomik veya ruhal olarak ilişkilendirmeler öz konuudur. Suçluluk duyguunun kalıtım yoluyla devralındığını ifade eden Lombroo, bu duygunun adece inanlara özel bir durum olmadığını, bitkilerde ve hayvanlarda da uçluluk duyguunun var olduğunu ifade etmektedir (Baumeiter, 2005: 36). Ayrıca tembellik etme, fazla yeme veya egzeriz yapmama gibi özdenetim kuurları, uçluluk duygularının en yaygın kaynaklarından biri olarak görülmektedir. Fakat Baumeiter, Stilwell ve Heatherton a göre, uçluluğun diğer en önemli çeşidi, kişileraraı ınır ihlâlleridir (Geyer, Baumeiter, 203:280). Birey öz konuu ihlâlin farkına vardığında artık uçluluk üreci başlamakta ve içinde bulunduğu rahatızlıktan kurtulmak için harekete geçmektedir. Suçluluk duyguu içindeki kişi için harekete geçme adeta kaçınılmaz bir davranış olarak karşımıza çıkmaktadır. İşlediği yanlış davranışı tamir etme, uçluluk hiettiği muhataba yönelik pişmanlık duyma veya özür dileme gibi davranışlar uçluluğun götergeleri olarak ifade edilebilir. Suçluluğun bu işlevleri dikkate alındığında prooyal ilişkileri artırıcı etkilere ahip olduğu görülmektedir. Nitekim uçluluk duyguu içeriindeki birey hataını fark etme, pişmanlık duyma, bir daha aynı davranışı ergilememe gibi tutumlarıyla kişileraraı ilişkileri güç kazanmaktadır. Bu durum aynı zamanda inanların uç işlemeine ebebiyet veren hal ve hareketler üzerine dikkatini odaklayarak tekrar uç işleme noktaında itici ve caydırıcı bir tecrübe olmaktadır (Geyer, Baumeiter, 203:280). Buraya kadar uçluluk duyguunun bireye olumlu yanımaları ifade edile de uçluluğu bir orun olarak ele alan pikologlar da öz konuudur. Fromm a göre uçluluk orununun ruh çözümleme işleminde önemli bir role ahiptir. Bu orun, bazen hatanın ana belirtilerinden birii olarak ortaya çıkmaktadır. Hata, ebeveynini gerektiği gibi evmediği için, işinde yeterince başarılı olamadığı için, başkalarının duygularını incittiği için uçluluk duymakta ve uçluluk duyguu altında ezilmektedir. Hata içinde bulunduğu duruma, aşağılık duyguu, yoldan çıkmışlık duyguu ve çoğu kez de bilinçli ya da bilinçdışı bir cezalandırma arzuuyla tepki götermektedir (Fromm, 0: 87). 767

4 Suçluluk duyguunu açıklamaya yönelik bir kıım yaklaşımlar mevcuttur. Bu yaklaşımları temelde biyolojik, pikolojik ve oyolojik yaklaşımlar olarak ınıflandırmak mümkündür. Temel pikolojik yaklaşımlara bakıldığında hepinin ortak yönü uçluluk duyguuna ahip herkein pikolojik bir patolojiyle davrandıklarıdır. İnanların daha çok kişilik özelliklerine odaklanan pikolojik kuramlar oyolojik, biyolojik, kültürel ve çevreel faktörleri reddetmez fakat bu faktörlerin etkilerini bireylerin yerleşmiş olan yapılarının içinde irdelerler (Kaner, t.y:477). Söz konuu temel pikolojik yaklaşımlar, pikoanalitik kuram, operant koşullanma, toplumal öğrenme kuramı, bilişel-gelişimel kuramlar, gerçeklik terapii ve etkileşim analizi olmak üzere tanif edilmektedir (Kaner, t.y: ). Bu yaklaşımların ortak yönünün uçluluk duyguunu patolojik bir durum olarak ele almak ola da uçluluk belli düzeylerde kaldığı müddetçe inan gelişimine olumlu katkı yapan bir duygu olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitekim kendini uçlu hieden birey, prooyal ilişkiler, bir takım inâni erdemler kazanma veya dindara dindarlığını artırma gibi gelişimler göterebilir. Suçluluk Duyguunun Dindarlık Eğilimiyle İlişkii İnanoğlunun varoluşundan beri varlığını devam ettiren fenomenlerden biri de hiç şüpheiz din kurumudur. Her devirde fert ve toplumlar bir takım doğaütü güçlere bağlılıklarını ifade ederek onlara kutallık atfetmişlerdir. Toplumdan topluma değişen öz konuu aşkın güçler, din kavramı üzerinde yapılan farklı tanımlamaların da ebebi olmuştur. Fakat toplumu ve toplumun davranışlarını etkilemei bakımından din ortak bir niteliğe ahiptir. Dinin aşkın bir boyutunun olmaı yanında bir de bireyin iç dünyaına dönük boyutu öz konuudur. Tranandaltal boyutuyla din, kendini, tabiatütü, erişilmez ve kutal bir kaynak olarak götermektedir. Bireye dönük tarafıyla bakıldığında ie din, inanın etrafında olup bitenleri anlama, açıklama ve evren içindeki kendi konumunu belirleme noktaında yol göteren bir rehber konumunda kendini götermektedir. Dolayııyla din inanı her iki boyutuyla aran bir yapıya ahiptir (Hacıkeleşoğlu, 205: 5). Dinin inan hayatındaki pikolojik yanımaları da dinin kapayıcı yönüne işaret etmektedir. Nitekim bireyin kişiliğinin oluşumunda dinin katkıı çok fazladır. Bu bağlamda din pikolojiinin öncülerinden olan Allport, kişiliğin bir yönü olan karakterin şekillenmeinde dinin önemli bir yeri olduğunu, dini inancın yoğun olduğu zaman karakterin şeklini değiştirmeye muktedir olduğunu ve bu bağlamda kişiliğin bir yönü olan karakter ile dinin kökeni araında ciddi bir ilişkinin varlığını ifade etmektedir (Allport, 2004: 32). 768 Din duyguu, inanı ilâhi varlıkla temaa getirip ona yönelten, dinî tecrübe anında ferd ruhunda beliren birbirinden farklı dinî nitelikli duyguların genel adı olarak ifade edilmektedir (Certel, 204:35). Jung a göre dinin ahibi olan Tanrı, inanın içinde taşıdığı, her an çekimini hiettiği ve ürekli düşüncelerini etkileyen merkezî bir güçtür (Jung, 2002:82). Bireyin hayatının merkezinde varlığını devam ettiren din duyguu, dinamik bir yapıya ahiptir. İnana bir yaşam formu unan dinlerde bir takım kuralların varlığı inanla birleşince öz konuu kuralların çiğnenmei durumunu ortaya çıkarmaktadır (Fromm, 0: 85). Bu noktada uçluluğun kökenlerinde bir takım dini unurların varlığı dikkat çekmektedir. Suçluluk duyguu, kişinin ulaşmak itediği ideal ben i belirleyen içinde yaşadığı toplumun norm ve değerleriyle kendiini çatışma halinde hiettiği pikolojik bir durumdur. Bu durumda kişi, kendiini vicdanı ile toplum otoritei tarafından mahkûm edilmiş hietmektedir. Suçun aşkın gücün huzurunda işlendiği bilincine varıldığında ie dini

5 uçluluktan yani günahkârlık duyguundan bahedilmei mümkündür (Güler, 2007:66). Suçluluk hataını fark eden herkein yaşadığı bir duygu olmakla birlikte günahkârlık, dinî kurallara uygun bir hayat yaşayamamaktan kaynaklanan bir duygu olarak ifade edilebilir (Karaca, 206:6). Vergote a göre uçluluk duyguu evrenel bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bakımdan dinin uçluluğa yeni bir anlam kazandırdığını ifade etmektedir. Ayrıca dinin uçluluk duyguuna Tanrı huzurunda hata olan günah boyutunu eklemlediğini bildirerek din inan kalbinin derinliklerinde gizli bütün kuurları açığa çıkaran ve acımaızca bunları cezalandıran, ciddi bir hâkim olan Tanrı nın bakışı önünde haşyeti işin içine okabilir. Ya da din, hatanın yönünü lütfuyla bağışlayan ve günah bilincini yapıcı bir girişimin başlangıcı yapmaya çağıran bir Tanrı nın minnettarlığı haline çevirmeye yardım edebilir (Vergote, : 85) ifadeleriyle uçluluğun dinî boyutuna vurgu yapmaktadır. Dolayııyla uçluluk duyguunun temellerinde dinin veya dindarlık eğiliminin etkii öz konuudur. Fakat uçluluk duyguunu adece din veya dindarlık ile ilişkii açıından ınırlamak indirgemeci bir yaklaşım olabilir. Nitekim Freud, uçluluk duyguunun tamamen dindar bireyin aplantılı davranışlarından kaynaklandığını ifade etmektedir. Freud a göre dini davranışta bulunan bireyler de tıpkı aplantılı davranış göterenler gibi yaptıkları davranışı uçluluk (günahkârlık) duyguunun etkiinde kalarak yerine getirirler ve eğer bu davranışı yapmazlara kendilerine bir kötülüğün iabet edeceğini düşünürler (Ayten, 205:54). Hatta Freud a göre totemik din bile uçluluk duyguunu batırmak üzere ortaya çıkmıştır. Suçluluk duyguunu tamamen dine hapederek nevrotik halin bir yanımaı şeklinde ifade eden Freud ifade edilen indirgemeci yaklaşıma örnek göterilebilir. Bu bağlamda uçluluğun din/dindarlık ile yakından ilişkili olduğu bir gerçekliktir. Fakat bu duyguya ebebiyet veren oyal ve pikolojik etkiler göz ardı edilmemelidir. Nitekim uçluluk duyguu aynı zamanda çok yönlü ahlâki bir duygu olarak da ifade edilebilir. Dinin uç/uç işleme ile ilişkilendirildiği bir başka yol, uçluluk hiinin ağır batığı alanlarda, dinin bazı inanlar için ek ilişkiler tedarik etmeidir. Örneğin Hritiyanlar Tanrı ile aralarında evgi temeline dayanan bir ilişkinin olduğunu düşünmekte ve Tanrı nın bu teveccühüne karşılık, kendilerinin de Tanrı ya karşı şükretmeleri ve evgi belemeleri gerektiğine inanmaktadır. Ayrıca, günah işlemenin, mecâzi anlamda bile ola Tanrı nın üzülmeine ebebiyet vereceğine ve Tanrı ya karşı kuur işleme ve Tanrı yı kırma manaı taşıdığına inanılmaktadır. Bu durum Tanrı ile birey araında bir ilişkinin varlığına ilişkin bakış açıı, inanlarda günah işleme noktaında ayrı bir uçluluk kaynağı oluşturmaktadır (Geyer, Baumeiter, 203: ). İlâm dini açıından bireyde oluşmaı beklenen Tanrı taavvuru korku ile ümit araında olmalıdır. Bu bağlamda kişinin uçluluk duyguu içeriinde olmaı öz konuu Tanrı taavvurları çerçeveinde şekillenmektedir. Bu bağlamda uçluluğun dindarlığa etkii bireyde oluşan tanrı taavvurları bağlamında değerlendirilebilir. Tanrı nın cezalandırıcı yönünün ön plana çıkartılmaı, özellikle dindarlar için günahlardan koruyucu bir etki yaratırken, merhamet ıfatına odaklanma günahkârlık duyguunu yapıcı bir faaliyetin başlangıcına dönüştürebilmektedir (Karaca, 206: 83). Dolayııyla uçluluk ve günahkârlık duygularının bir bakıma Allah şuurunun canlanmaına aracılık ettiği ve bazen de eki halinden daha kuvvetli bir dindarlığın oluşmaını kolaylaştırdığı ifade edilebilir (Karaca, : 6). 76 Kur an-ı Kerîm e baktığımızda uçluluğun dinî boyutu olan günahkârlıktan bahedildiği ve daha çok davranış boyutuna vurgu yapıldığı görülmektedir. Bu bağlamda daha çok günahkârların nitelikleri (Bakara 2/06; Hûd, /6; Mutaffifîn, 83/28) ve günahın bireyelliği (En am, 6/64; İrâ, 7/5; Fâtır, 35/8; Zümer, 3/7; Necm, 53/38;) gibi konulara odaklanıldığı görülmektedir. Suçluluk duyguu mütakil bir çalışma alanı

6 olmaına rağmen üzerinde çok fazla araştırma yapılmayan bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda uçluluk duyguuna ilişkin bir literatür ekikliği öz konuudur. Türkiye de uçluluk duyguu bağlamında yapılan çalışmalar (Güleç, 2005; İnandılar Topaç, 200; Ellevli, 202; Yaşa, 202; Dinçer, 203; Dilber, 203; Deniz, 204; Girişken Velioğlu, 205; Gökalp Özcan, 205;) oldukça fazladır. Fakat din pikolojii açıından uçluluk bağlamında neredeye hiçbir çalışmanın olmadığı gözlenmektedir. Bu bağlamda kendini algılamaya yönelik ilişkin bir kavram olan benlik aygıı, uçluluk duyguunu kapayıcı bir çatı olarak araştırmalara konu edildiği görülmektedir (Koç,2003; Eşer, 2005; Çapar, 2008; Kımter, 2008; Koç, 2008; Ceviz, 200; Akyüz, 200; Koç, 20; Alçelik, 203; Demir, 203; Yüzgeç, 204; Şenocak, 205;). Ayrıca uçluluk kavramıyla ilişkili olan günahkârlık başlığı içeriinde ele alınabilecek bir takım çalışmalar da (Şenel, 8; Güler, 2007; Kıraç, 2007;) mevcuttur. Din ve uçluluk duyguu araındaki ilişki yalnızca din pikolojiinin ilgi alanında olmayıp klinik pikolojii gibi pikolojinin farklı alt dallarında da irdelenen bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda deneyel literatür içeriinde bu ilişkiyi inceleyen pek çok çalışma öz konuudur (Güler, 2007: ). Fakat uçluluk kavramına ilişkin bu ilginin Türkiye de yeterli eviyede olmadığı ifade edilebilir. PROBLEM Bu çalışmada ana hatlarıyla, dindarlık tutumlarının uçluluk duyguu gelişimindeki rolü ile ilişkii olduğu ve dindarlık tutumlarının uçluluk duyguunun gelişim üreçlerini olumlu veya olumuz bir şekilde yönlendirdiği düşünceinden hareket edilmektedir. Tarama modelindeki çalışmanın araştırma grubunu Gümüşhane de yükeköğrenim gören toplam 288 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma grubuna demografik bilgi formu dağıtılmış, dindarlık eğilimini anlamaya yönelik bazı orular yöneltilmiş, uçluluk duyguu düzeyini belirlemek için uçluluk duyguu ölçeği (SDÖ) uygulanmıştır. Araştırmanın temel problemini Dindarlık eğilimine göre uçluluk düzeyi farklılaşmakta mıdır? oluşturmaktadır. 770 Denenceler A. Dindarlık Tutumlarına Göre Suçluluk Duyguu Düzeyi Farklılaşmakta mıdır? A. Ailei dindar olanların uçluluk düzeyi dindar olmayan ailelere göre daha yükektir. A2- Dini inanış ve uygulamalar bakımından kendiini dindar görenlerin uçluluk düzeyi akini düşünenlere göre daha yükektir. A3- Namazlarını ürekli kılan bireylerin uçluluk düzeyleri kılmayanlara göre daha yükektir. A4- İlahiyat Fakültei öğrencilerinin diğer fakültelerde okuyan öğrencilere göre uçluluk düzeyleri daha yükektir. A5- Sağlam dinî inançları olmadan da inanın mutlu yaşayabileceğini düşünmeyenlerin uçluluk düzeyleri bu şekilde düşünenlere göre daha yükektir. A6- Dinin inan hayatına bir amaç ve anlam kazandırdığını düşünenlerin uçluluk düzeyi bu şekilde düşünmeyenlere göre daha yükektir.

7 A7- Dinin bazı yaakları inanları hayatın güzelliklerinden alıkoyduğu düşünceine katılmayanların uçluluk düzeyi katılanlara göre daha yükektir. A8- Devletin içki, kumar gibi alışkanlıkları yaaklamaını iteyenlerin uçluluk düzeyleri itemeyenlere göre daha yükektir. A- Toplumda yaşanan (kapkaç, rüşvet, hortumculuk gibi) birçok ahlâki orunun dini değerlerin yaygınlaştırılmaıyla çözülebileceğini düşünenlerin uçluluk düzeyi bu şekilde düşünmeyenlere göre daha yükektir. A0- İlâmi değerlerin toplumun problemlerine olumlu çözüm getirebileceğini düşünenlerin uçluluk düzeyi akini düşünenlere göre daha yükektir. A- Cinel açıdan evlilik öncei kız-erkek ilişkiini normal karşılayanların uçluluk düzeyi akini düşünenlere göre daha düşüktür. A2- Özgürlükleri din dâhil hiçbir kurumun ınırlandırmamaı gerektiği fikrinde olanların uçluluk düzeyi akini düşünenlere göre daha düşüktür. Evren ve Örneklem Çalışmanın evreni Gümüşhane Üniveritei olarak belirlenmiştir. Örneklemi ie Gümüşhane Üniveritei bünyeindeki İlahiyat Fakültei, Mühendilik ve Doğa Bilimleri Fakültei, Edebiyat Fakültei, İktiadi ve İdari Bilimleri Fakültei öğrencilerinden teâdüfî yöntem ile eçilmiş 288 kişiden oluşmaktadır. Araştırmaya katılanların 33 i kız (%46.2), 55 i (%53.8) erkektir. Bunlardan 74 ü (%26) Edebiyat Fakültei, 7 i (%24.6) Mühendilik ve Doğa Bilimleri Fakültei, 75 i (%26) İlahiyat Fakültei ve 68 i (%23.5) İktiâdi ve İdari Bilimler Fakültei öğrencilerinden oluşmaktadır. 77 Sınırlılıkları Bu araştırmadan elde edilen bulgular dört temel ınırlılığa ahiptir: ) Seçilen örneklemden kaynaklanan ınırlılıklar vardır. Bu araştırma da kendi örneklemiyle ınırlıdır. Çünkü elde edilen veriler belli bir grup üzerinde gerçekleştirilen bir ankete dayanmaktadır. Dolayııyla başka gruplar üzerinde gerçekleştirilecek bir çalışmada daha farklı onuçlara ulaşabilmek mümkündür. 2) Çalışma boylamal değil, keiteldir. Bu ebeple ulaşılan bulguları çalışmanın yapıldığı zamana ve duruma göre yorumlamak gerekir. 3) Araştırmanın bağımlı değişkeni olarak belirlenen örneklemin uçluluk duyguu düzeyi bu araştırmada kullanılan ölçüm envanterlerinin geçerlik ve güvenirliğiyle ınırlıdır. Soyal bilimler alanında yapılan araştırmaların merkezinde inan öğeinin bulunmaından kaynaklanan ınırlılıklar ve bu alanda kullanılan itatitikel yöntemlerin duyarlıklarına ilişkin ınırlılıklar bu araştırma için de öz konuudur. 4) Araştırmada katılımcıların uçluluk duyguu düzeyini etkileyebileceği düşünülen bazı faktörler incelenmiştir. Araştırma onuçları incelenen bu faktörlerle ınırlıdır. TC. Gümüşhane Üniveritei, Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı Stratejik Planına göre, Gümüşhane Üniveritei Öğrenci Sayıı: 0620 dir. Ayrıca 4 yabancı öğrenci bulunmaktadır. Gümüşhane, 202.

8 Saha Çalışmaının Uygulanmaı ve İtatitikel İşlemler Araştırmanın verilerini toplamak amacıyla Kişiel Bilgi Anketi, Suçluluk Duyguu Ölçeği kullanılmıştır. Uygulama Mayı 206 da gerçekleştirilmiştir. Bir anket formunun doldurulmaı ortalama olarak dakika araında gerçekleşmiştir. Anket formları Gümüşhane Üniveritei öğrencilerine yüz yüze görüşülerek, anketör yardımı alınmadan doldurulmuştur ve 288 adet anket örnekleme uygulanmış ve uygulanan anketlerin tamamı itatitikel analize dâhil edilmiştir. a) Suçluluk Duyguu Ölçeği ve Dindarlık Eğilimi Araştırmada uçluluk düzeyini ölçmek için 2 yılında Nerin H. Şahin ve Nail Şahin tarafından geliştirilen Suçluluk ve Utanç Ölçeği (SUTÖ) kullanılmıştır. Ölçek verileri, alt, orta ve üt olmak üzere üç oyo-ekonomik düzeyden 263 kız, 277 erkek toplam 540 lie ve üniverite öğrenciinden elde edilmiştir. Ölçek, iki ön çalışma ve bir ana çalışma onucu ortaya çıkarılmıştır. Birinci pilot çalışmada, Johnon ve Noel in Dimenion of Concience Quetionaire i oluşturan 28 madde ve iki açık uçlu oru 00 öğrenciye uygulanmıştır. Bu uygulama onucu elde edilen verilerden kişilerin uçluluk ya da utanç duyguları yaşadıkları ve en ıklıkla belirtilen 36 durum alınmıştır. İkinci pilot çalışmada ölçek, 3 kişiye uygulanmıştır. Frekan ayımı onraında, uçluluk ya da utanç boyutunda oranal olarak daha fazla işaretlenmiş maddeler eçilerek, bu kez derecelendirilmiş 24 maddelik ölçek geliştirilmiştir. Bu 24 maddeden 2 i uçluluk ölçeğini oluşturmaktadır (Özer, 20: 35-36). Anketin hazırlanmaında kullanılan Suçluluk ve Utanç Ölçeği (SUTÖ) 24 maddeden oluşmaktadır. Ölçeğin Cronbach Alfa değeri uçluluk alt ölçeği için 0.8, utanç alt ölçeği için 0.80 olarak bulunmuştur (Sığrı, Tabak, Sağır, 200:78). Bu çalışmada ie Cronbach Alfa değeri 0,88 olarak gerçekleşmiştir. Ankette örneklemin dindarlık eğilimini belirlemeye yönelik 35 oru (3 ten 48 e kadar olan orular) yöneltilmiştir. İtatitikel anlamlılığa ulaşanlar analize konu edilmiştir. Bunlar; aile dindarlık durumuyla ilgili tutum, dindarlık algıına göre tutum, namaz kılma tutum, inanç-mutluluk ilişkii tutum, din-anlam ilişkii tutum, dini yaaklarla ilgili tutum, özgürlüklerle ilgili tutum, ahlâki orunlarla ilgili tutum, İlâmi değerlerle ilgili tutum, kız-erkek ilişkileriyle ilgili tutum, içki-kumar gibi kötü alışkanlıklara yönelik tutum şeklinde kavramallaştırılabilir. Verilerin Analizi Anket verilerinin hem girilmeinde hem de verilerin itatitikel tekniklerle analiz edilmeinde SPSS (6.0) programı kullanılmıştır. İtatitikel analizde katılımcıların uçluluk duyguu puan ortalamaları (Xd) ve tandart apmaları (Sd) heaplanmıştır. Veriler çözümlenirken, yüzde (%), frekan dağılımı, Varyan Analizi (Tek Yönlü ANOVA) ve T-Tetinden yararlanılmıştır. Değişkenlerin olgual özellikleri ve demografik durum verilerinde frekan ve yüzdelik oranlar kullanılmış ve onuçlar tabloda göterilmiştir. Değişkenler uçluluk duyguu düzeyinin dinî eğilimlerle ilişkiine Varyan Analizi (Tek Yönlü ANOVA) ile bakılmıştır. Varyan analizi onucu önemli bulunan ortalamalar araındaki farkın hangi gruplar araında önemli olduğunun belirlenmeinde Pot-Hoc (Scheffe, Tukey ve LSD) tetleri kullanılmıştır. Veriler tet edilirken genellikle itatitikel olarak anlamlılık düzeyine ulaşanlar tablo olarak verilmiştir. Hipotezlerin tet edilmeinde önemlilik düzeyi.05 olarak alınmıştır. BULGULARIN ÇÖZÜMLENMESİ Araştırmada kullanılan bilgi toplama araçlarından elde edilen veriler bağımız değişkenlere uygun olarak tablolarda verilmiş ve daha onra bulgular yorumlanmıştır. 772

9 Tablolarda belirtilen yüzdelik oranlar, belirtilen kategori içindeki örneklem grubuna göre değerlendirilmektedir.. Dindarlık Eğilimine Göre Örneklemin Suçluluk Duyguu Düzeyleri a) Aile Dindarlık Durumuna Göre Suçluluk Düzeyi Tablo : Aile Dindarlık Durumuna Göre Suçluluk Düzeyi (Ailenizin dindarlık düzeyi nedir?)(tek Yönlü ANOVA) o Dindar lar 0 6,0 Biraz Dindarlar 5 5,6 Çok Dindarlar 4 5,3 Hiç Dindar Değiller, Topla m X df= 3/284 F= P=. 000 p<.05 S 2 heffe Tablo aile dindarlık durumuna göre uçluluk düzeyini götermektedir. Buna göre aileini dindar olarak tanımlayanların uçluluk ortalamaı 8.68, biraz dindar olarak tanımlayanların uçluluk ortalamaı 7., çok dindarlar şeklinde tanımlayanların uçluluk ortalamaı.27, hiç dindar değiller şeklinde ifade edenlerin uçluluk ortalamaı ie olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu onuçlara göre Tek Yönlü Varyan Analizinde (ANOVA) de itatitikel anlamda bir farklılaşma bulunmuştur (p<.5). Pot-Hoc (Scheffe) ie bu durumun aileini dindar olarak görenlerle (.Grup) dindar olmadığını ifade edenler araındaki farklılıktan kaynaklandığını götermektedir. Dolayııyla ailedeki dindarlık arttıkça uçluluk düzeyinin azaldığı gözlenmektedir. b) Dindarlık Algıına Göre Suçluluk Düzeyi Tablo 2: Dindarlık Algıına Göre Suçluluk Düzeyi (Dinî inanış ve uygulamalar bakımından kendimi dindar görüyorum.) (Tek Yönlü ANOVA) o Katıl ıyorum 76 Katıl mıyorum Kara rızım, 4,2 4,7 % X S 4 4 cheffe /2 Sc / 3/ S 773

10 Topl am df= 2/285 F= P=. 000 p<.05 Tablo 2 dindarlık algıına göre uçluluk düzeyini götermektedir. Buna göre kendiini dini inanış ve uygulamalar bakımından dindar görenlerin uçluluk ortalamaı 00.28, kendiini bu bakımdan dindar görmeyenlerin uçluluk ortalamaı 0.2 iken bu konuda kararız kalanların uçluluk ortalamaı ie 6.66 dır. Bu onuçlara göre Tek Yönlü Varyan Analizinde (ANOVA) de itatitikel anlamda bir farklılaşma bulunmuştur (p<.5). Pot-Hoc (Scheffe) ie bu durumun kendiini dindar olarak görenler (.Grup) ile akini ifade edenler (2. Grup) araındaki farklılıktan kaynaklandığını götermektedir. c) Namaz Kılma Durumuna Göre Suçluluk Düzeyi Tablo 3: Namaz Kılma Durumuna Göre Suçluluk Düzeyi (Namazlarımı ürekli kılarım) (Tek Yönlü ANOVA) o Katıl ıyorum 26 Katıl mıyorum 0 Kara rızım Topl am 88 3,8,2 4,7 00 % X df= 2/285 F= P=. 000 p<.05 S cheffe /2 S 774 Tablo 3 namaz kılma durumuna göre uçluluk düzeyini götermektedir. Buna göre ürekli namaz kılanların uçluluk ortalamaı 4.60, namaz kılmayanların uçluluk ortalamaı 4.60 ve bu konuda kararız kalanların uçluluk ortalamaı 7.45 tir. Bu onuçlara göre Tek Yönlü Varyan Analizinde (ANOVA) de itatitikel anlamda bir farklılaşma bulunmuştur (p<.5). Pot-Hoc (Scheffe) ie bu durumun ürekli namaz kılanlar (. Grup) ile kılmayanlar (2 Grup) araındaki farklılıktan kaynaklandığını götermektedir. d) Öğrenim Görülen Fakülteye Göre Suçluluk Düzeyleri Tablo 4: Fakülteye Göre Suçluluk Puanları (Tek Yönlü ANOVA) No Fakülte N % X S Scheff e Edebiyat 74 26, Fakültei 2 Müh Fakültei 7 24, İlahiyat 26, Fakültei /2 2/3

11 4 İktiat 23, Fakültei Toplam df= 3/284 F=4.58 P=.007 p<.05 Tablo 4 fakülteye göre uçluluk düzeyini götermektedir. Buna göre Edebiyat Fakültei öğrencilerinin uçluluk puan ortalamaı 00.04, Mühendilik Fakültei öğrencilerinin puan ortalamaı 3.0, İlahiyat Fakültei öğrencilerinin puan ortalamaı 00.0, İktiat Fakültei öğrencilerinin puan ortalamaı ie 7. dir. Tek yönlü anova analizinde itatitikel anlamda bir farklılaşma görülmektedir (p<.5). Buna göre İlahiyat Fakültei öğrencilerinin uçluluk ortalamaının diğer fakültelere göre daha yükek olduğu gözlenmektedir. e) İnanç-Mutluluk İlişkiine Göre Suçluluk Düzeyi Tablo 5: İnanç-Mutluluk İlişkiine Göre Suçluluk Düzeyi (Sağlam dini inançları olmadan da inan mutlu bir hayat yaşayabilir) (Tek Yönlü ANOVA) o Katılı yorum 2 Katıl mıyorum 05 Karar ızım Topla m 88 4,6,2 4,2 00 % X df= 2/285 F= P=. 00 p<.05 S cheffe /3 S Tablo 5 inanç-mutluluk ilişkiine göre uçluluk düzeyini götermektedir. Buna göre ağlam dini inançları olmadan da inanın mutlu bir hayat yaşayabileceğini düşünenlerin uçluluk ortalamaı 4.5, bu şekilde düşünmeyenlerin uçluluk ortalamaı.6 iken bu konuda kararız kalanların uçluluk ortalamaı 3.02 dir. Bu onuçlara göre Tek Yönlü Varyan Analizinde (ANOVA) de itatitikel anlamda bir farklılaşma bulunmuştur (p<.5). Pot-Hoc (Scheffe) ie bu durumun ağlam dini inançları olmadan inanın mutlu olamayacağını düşünenler (2. Grup) ile bu konuda kararız kalanlar (3. Grup) araındaki farklılıktan kaynaklanmaktadır.

12 f) Din-Anlam İlişkiine Göre Suçluluk Düzeyi Tablo 6: Din-Anlam İlişkiine Göre Suçluluk Düzeyi (Din inanın hayatına bir amaç ve anlam kazandırır) (Tek Yönlü ANOVA) o Katıl ıyorum 6 Katıl mıyorum 7 Kara rızım 0 Topl am 88 0,6,,5 00 % X df= 2/285 F= 2.4 P=. 000 p<.05 S 2 cheffe /2 /3 S Tablo 6 din-anlam ilişkiine göre uçluluk düzeyini götermektedir. Buna göre dinin inan hayatına bir amaç ve anlam kazandırdığını düşünenlerin uçluluk ortalamaı.40, bu şekilde düşünmeyenlerin uçluluk ortalamaı iken bu konuda kararız kalanların uçluluk ortalamaı dır. Bu onuçlara göre Tek Yönlü Varyan Analizinde (ANOVA) de itatitikel anlamda bir farklılaşma bulunmuştur (p<.5). Pot-Hoc (Scheffe) ie bu durumun dinin inan hayatına bir amaç ve anlam kazandırdığını düşünenlerle (.Grup) bu şekilde düşünmeyenler araındaki farklılıktan kaynaklandığını götermektedir. 776 g) Dini Yaaklara Göre Suçluluk Düzeyi Tablo 7: Dini Yaaklara Göre Suçluluk Düzeyi (Dinin bazı yaakları inanları hayatın güzelliklerinden alıkoyar) (Tek Yönlü ANOVA) o Katıl ıyorum 3 Katıl mıyorum 28 Kara rızım 7 Topl am 88,5,2,4 00 % X df= 2/285 F= 7.48 P=. 000 p<.05 S cheffe /3 S 2

13 Tablo 7 dini yaaklara göre uçluluk düzeyini götermektedir. Buna göre dinin bazı yaaklarının inanları hayatın güzelliklerinden alıkoyduğunu düşünenlerin şuçluluk ortalamaı 4.72, bu şekilde düşünmeyenlerin uçluluk ortalamaı.6, bu konuda kararız kalanların uçluluk ortalamaı ie 88.6 olarak karşımıza çıkmaktadır.. Bu onuçlara göre Tek Yönlü Varyan Analizinde (ANOVA) de itatitikel anlamda bir farklılaşma bulunmuştur (p<.5). Pot-Hoc (Scheffe) ie bu durumun dinin bazı yaaklarının inanları hayatın güzelliklerinden alıkoyduğunu düşünmeyenler ile (2. Grup) bu konuda kararız kalanlar (3. Grup) araındaki farklılıktan kaynaklandığını götermektedir. h) İçki-Kumar Gibi Kötü Alışkanlıklara Bakış Durumuna Göre Suçluluk Düzeyi Tablo 8: İçki-Kumar Gibi Kötü Alışkanlıklara Bakış Durumuna Göre Suçluluk Düzeyi (Devletin içki, kumar gibi alışkanlıkları yaaklamaını iterim) (Tek Yönlü ANOVA) No N % X S Scheffe Katılıyorum 20 72, Katılmıyoru m 50 7, /2 3 Kararızım 28, Toplam df= 2/285 F= P=. 000 p<.05 Tablo 8 içki-kumar gibi alışkanlıkların yaaklanmaı konuundaki tutuma göre uçluluk düzeyini götermektedir. Buna göre devletin içki, kumar gibi alışkanlıkları yaaklamaını iteyenlerin uçluluk ortalamaı 00.56, yaaklanmaını itemeyenlerin uçluluk ortalamaı 8.34, bu konuda kararız kalanların uçluluk ortalamaı ie 4.82 olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu onuçlara göre Tek Yönlü Varyan Analizinde (ANOVA) de itatitikel anlamda bir farklılaşma bulunmuştur (p<.5). Pot-Hoc (Scheffe) ie bu durumun devletin içki, kumar gibi alışkanlıkları yaaklamaını iteyenler ile (. Grup) akini düşünenler (2. Grup) araındaki farklılıktan kaynaklandığını götermektedir. 777 ı) Ahlâkî Sorunlara Göre Suçluluk Düzeyi Tablo : Ahlâkî Sorunlara Göre Suçluluk Düzeyi (Toplumumuzdaki kapkaç, rüşvet, hortumculuk gibi birçok ahlâki orun dinî değerlerin yaygınlaştırılmaıyla çözülebilir) (Tek Yönlü ANOVA) No N % X S Scheffe Katılıyorum 23 74, Katılmıyoru 46 6, m /2 3 Kararızım 2 0, Toplam df= 2/285 F= P=. 000 p<.05

14 Tablo ahlâki orunlara göre uçluluk düzeyini götermektedir. Buna göre toplumda meydana gelen kapkaç, rüşvet, hortumculuk gibi birçok ahlâki orunun dini değerlerin yaygınlaştırılmaıyla çözülebileceğini düşünenlerin uçluluk ortalamaı.63, bu şekilde düşünmeyenlerin uçluluk ortalamaı 2.58 ve bu konuda kararız kalanların uçluluk ortalamaı ie 5.0 olarak görülmektedir. Bu onuçlara göre Tek Yönlü Varyan Analizinde (ANOVA) de itatitikel anlamda bir farklılaşma bulunmuştur (p<.5). Pot-Hoc (Scheffe) ie bu durumun toplumda meydana gelen kapkaç, rüşvet, hortumculuk gibi birçok ahlâki orunun dini değerlerin yaygınlaştırılmaıyla çözülebileceğini düşünenler ile (. Grup) buna katılmayanlar (2. Grup) araındaki farklılıktan kaynaklandığını götermektedir. i) İlâmi Değerlere Göre Suçluluk Düzeyi Tablo 0: İlâmi Değerlere Göre Suçluluk Düzeyi (İlâmi değerler toplumun problemlerine olumlu çözüm getirebilir) (Tek Yönlü ANOVA) No N % X S Scheffe Katılıyorum 24 83, Katılmıyoru 20 6, m /3 3 Kararızım 27, Toplam df= 2/285 F= 5.83 P=. 000 p<.05 Tablo 0 İlâmi değerlere göre uçluluk düzeyini götermektedir. Buna göre ilâmi değerlerin toplumun problemlerine olumlu çözüm getirebileceğini düşünenlerin uçluluk ortalamaı.34, akini düşünenlerin uçluluk ortalamaı 2.30, bu konuda kararız kalanların uçluluk ortalamaı ie 0.8 olarak görülmektedir. Bu onuçlara göre Tek Yönlü Varyan Analizinde (ANOVA) de itatitikel anlamda bir farklılaşma bulunmuştur (p<.5). Pot-Hoc (Scheffe) ie bu durumun ilâmi değerlerin toplumun problemlerine olumlu çözüm getirebileceğini düşünenler ile (. Grup) bu konuda kararız kalanlar (2. Grup) araındaki farklılıktan kaynaklandığını götermektedir. 778 j) Kız-Erkek İlişkiine Göre Suçluluk Düzeyi Tablo : Kız-Erkek İlişkiine Göre Suçluluk Düzeyi (Cinel açıdan evlilik öncei kız-erkek ilişkiini normal karşılıyorum) (Tek Yönlü ANOVA) No N % X S Scheffe Katılıyorum 35 2, Katılmıyoru 27 75, m 2/3 3 Kararızım 36 2, Toplam df= 2/285 F= P=. 000 p<.05 Tablo kız-erkek ilişki durumuna göre uçluluk düzeyini götermektedir. Buna göre cinel açıdan evlilik öncei kız-erkek ilişkiini normal karşılayanların uçluluk ortalamaı 4.82, bu tarz bir ilişkiyi normal görmeyenlerin uçluluk ortalamaı.65, bu konuda kararız kalanların uçluluk ortalamaı ie.55 tir. Bu onuçlara göre Tek Yönlü

15 Varyan Analizinde (ANOVA) de itatitikel anlamda bir farklılaşma bulunmuştur (p<.5). Pot-Hoc (Scheffe) ie bu durumun cinel açıdan evlilik öncei kız-erkek ilişkiini normal karşılamayanlar ile (2. Grup) bu konuda kararız kalanlar (3. Grup) araındaki farklılıktan kaynaklandığını götermektedir. k) Özgürlüklere Göre Suçluluk Düzeyi Tablo 2: Özgürlüklere Göre Suçluluk Düzeyi (Bence özgürlükleri din dâhil hiçbir kurum ınırlamamalıdır) (Tek Yönlü ANOVA) No N % X S Scheffe Katılıyorum 45 6, Katılmıyoru m 24 74, /2 3 Kararızım 28, Toplam df= 2/285 F= 7.22 P=. 000 p<.05 Tablo 2 özgürlük-din ilişkiine göre uçluluk düzeyini götermektedir. Buna göre özgürlüklerin din dahil hiçbir kurumun ınırlamamaı gerektiğini düşünenlerin uçluluk ortalamaı.63, bu durumun akini düşünenlerin uçluluk ortalamaı.2 ve bu konuda kararız kalanların uçluluk ortalamaı ie 4.32 olarak görülmektedir. Bu onuçlara göre Tek Yönlü Varyan Analizinde (ANOVA) de itatitikel anlamda bir farklılaşma bulunmuştur (p<.5). Pot-Hoc (Scheffe) ie bu durumun özgürlüklerin din dahil hiçbir kurumun ınırlamamaı gerektiğini düşünenler ile (. Grup) buna katılmayanlar (2. Grup) araındaki farklılıktan kaynaklandığını götermektedir. 77 TARTIŞMA A. Örneklemin Dindarlık Eğilimine Göre Suçluluk Duyguu Düzeyi İle İlgili Bulguların Tartışılmaı A. Ailei dindar olanların uçluluk düzeyi dindar olmayan ailelere göre daha yükektir. hipotezi doğrulanmıştır (p<.5). Araştırma onucunda ailei dindar olanların uçluluk düzeyleri daha yükek çıkmıştır. Tanrı algıı, bireyin Tanrı ya yönelik tüm atıfları, duygu ve düşüncelerinden ibarettir. Tanrı algıı çocuklarda oluşmaya başlayan, bireyin çevrei, dini ve kişiliği tarafından şekillenen bir yapıdır. Tanrı algıı oluşurken bireye öğretilen dini temiller o bireyin Tanrı ya yönelik algıının olumlu veya olumuz yönde gelişmeine etki edebilir (Güler, 2007: 24). Bireyin hayatında ailenin rolü göz önüne alındığında Tanrı algıının oluşumundaki etkiinin çok fazla olduğu öylenebilir. Dindar bir ailede yetişen bir çocuğun ürekli dini uyarıcılarla karşılaşmaı, günah işlememeye veya iyi işler yapmaya yönelik taviyede bulunulmaı bireyde uçluluk duyguunu tetikleyebilir. Ya da aileinin dindar olduğunu gören birey, kendi dindarlığıyla kıyalama yaptığında uçluluk hiine kapılabilir. Tanrı algıı zayıf olan bireyde zaten öz konuu uçluluk meydana gelmeyecektir. Dolayııyla ailei dindar olan bireylerin hem kendiinin dindar olmaı hem de ürekli dinî uyarıcılarla karşı karşıya gelmei uçluluk düzeylerini arttırıcı etkenler olarak karşımıza çıkmaktadır. A2- Dini inanış ve uygulamalar bakımından kendiini dindar görenlerin uçluluk düzeyi akini düşünenlere göre daha yükektir. hipotezi doğrulanmıştır (p<.5). Araştırma

16 onucuna göre kendiini dini inanış ve uygulamalar bakımından dindar görenlerin uçluluk düzeyleri daha yükektir. Erich Fromm, dindar inanın uçluluğunu açıklarken Tanrı nın kölei olan bireyi paif konuma okarak evgiizliğinin bir onucu olarak kendini günahkâr hiettiğinden baheder. Ona göre evgi ve akıl gücünden kendini yokun bırakmış olan inan, kaybolmuş güçlerine ulaşabilmek için Tanrı ile iletişime geçmeye çabalar; bağışlanmayı diler. Bağışlanmayı beklemei ona günahını hatırlatır ve böylece inan Tanrı yı yüceleştirdikçe kendii küçülür. Küçüldükçe günahkâr hieder ve günahkâr hiettikçe Tanrı ya daha çok tapar (Güler, 2007:68). Fromm un vurguladığı döngüellik önemlidir. Nitekim inan bir takım ibadetlerle Tanrı karşıındaki hiç liğini hatırlar. Bu durum inanda tarifi mümkün olmayan manevî bir coşkunluk yaratır ve bu hazzı yaşayabilmek için daha çok ibadete yönlendirir. Söz konuu coşkunluk, güçlü bir inanca ahip dindar bireylerin tamamında meydana gelir veya gelmei beklenir. Zira imanın ürünü olan davranış, geri dönerek kendiini üreten imanın diğer unurlarını beleyerek onları ekiinden daha güçlü hale getirir (Karaca, 205: 3). Allah ın karşıında ibadetler vaıtaıyla dünya içeriinde ne kadar küçük olduğunu fark eden inanın onuz güç karşıındaki hayranlığı ve evgii artar. Bu durum kuuruz ve onuz kudret karşıında inanı uçluluk duyguuna iter. Nitekim her ne kadar ibadetler ekikiz ola da kuuruz olan Allah karşıında her zaman bir şeyler ekiktir. Bu ekiklik inanda dindarlıkla paralel bir şekilde uçluluk hiini de artırmaktadır. Nitekim Hz. Muhammed in ibadetler konuunda Ben izin Allah tan en çok korkanınız ve O na en aygılı olanınızım (Buhari, Nikâh, ) şeklindeki ifadeleri dindarlığın bir takım duygularda artmalar meydana getirdiğini götermektedir. Luyten, Corvelyen ve Fontaine nin üniverite öğrencileri ile yaptıkları çalışmalarında dindar bireylerin daha fazla uçluluk duyguu yaşadıklarını ve diğer katılımcılardan daha empatik olduklarını tepit etmişlerdir (Luyten, Corvelyen, Fontaine, 8:80). Dolayııyla örneklemin farklı olmaına rağmen onucun değişmemei uçluluğun dindarlıkla paralel bir şekilde arttığı tezini güçlendirmektedir. 780 A3- Namazlarını ürekli kılan bireylerin uçluluk düzeyleri kılmayanlara göre daha yükektir. hipotezi doğrulanmıştır (p<.5). Araştırma onucuna göre namazlarını ürekli kılan bireylerin uçluluk düzeyleri daha yükektir. Kur an-ı Kerîm de Korku ve ümit içeriinde Rablerine dua ederler (Secde, 32-6) ayeti bağlamıyla ele alındığında gecenin derinliklerinde yataklarından kalkıp Allah a derin bir aygı ve telimiyet ile ecdelere kapanıp yakaran müminlerin halini tavir etmektedir. Ayetteki havf (korku) kelimei ile ilgili yapılan yorumların genelinden kişinin kendi durumuna bakarak hatalarından dolayı Allah tan gelebilecek ceza beklentiiyle hiettiği korkunun ifade edildiği anlaşılmaktadır (Erkaya, 205: 40). Yani korku kavramı alında uçluluk hiine ebebiyet veren bir duygu olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayııyla ayetteki ifade inanın ecdeyle uçluluk, korku gibi duygularının arttığını ve bu durumun Allah ın hoşnut olduğu bir hal olduğu onucu ortaya çıkmaktadır. A4- İlahiyat Fakültei öğrencilerinin diğer fakültelerde okuyan öğrencilere göre uçluluk düzeyleri daha yükektir. hipotezi doğrulanmıştır (p<.5). Araştırma onuçlarına göre İlâhiyat Fakültei öğrencilerinin uçluluk düzeyleri diğer fakülte öğrencilerine göre daha yükek çıkmıştır. Bu durum İlahiyat Fakültei öğrencilerinin dindarlık düzeyleriyle ilişkili bir onuç olarak ele alınabilir. Nitekim çalışmada dindarlığın uçluluk duyguu üzerinde etkii olduğu tepit edilmiştir.

17 Dinel farkındalığın yükelmei, inanan inanı davranışlarının inancına uygun olmaı açıından uyarmaktadır. Dini emir ve taviyelere uygun davranmadığını düşünen birey uçluluk duyguu hietmektedir (Karaca, 206: 83). Söz konuu dinel farkındalık arttıkça uçluluk düzeyi de artmaktadır. Çünkü bu şekilde dindarlıkta hem bilgi hem de duygu boyutunda bir takım değişimler meydana gelmektedir. Örneğin bu devirde içki içmek haram mı olur? şeklinde yorum yapan biri alkol kullandığında muhtemelen herhangi bir uçluluk duymayacaktır. Bu tavır dinel farkındalığın ekikliği ebebiyledir. Bu bakımdan İlahiyat Fakültei öğrencilerinin daha fazla uçluluk hietmeinin daha fazla uçlu/günahkâr oldukları anlamına gelmediği ifade edilmelidir. Nitekim uçluluk, bir duygu olarak kişinin kendine yönelik algıı ve bilgii ile ilişkilidir. İlâm dini açıından birey her ne kadar dindar ola da oyal hayat içeriinde bir takım ilişkiler kurmakta ve bunun onucunda hata yaptığını veya yapabileceğini düşünmektedir. Ayrıca ibadetlerindeki bir takım ekiklikler veya hakkıyla yerine getirme konuundaki endişeler, kişinin uçluluk duyguuna kapılmaına ebebiyet vermektedir. Dindarlık arttıkça omut olarak günahkârlık/uçluluk azala da bireyin iç dünyaında öz konuu uçluluk duyguu artış götermektedir. Dolayııyla bireyin dindarlığı derinleştikçe uçluluk haaiyeti artmaktadır. Bu bağlamda dindarların uçluluk düzeylerinin yükek olmaı, ahip oldukları dinel haaiyet ile ilişkilendirilebilir. A5- Mutluluğun ancak ağlam bir dini inanca ahip olmakla mümkün olabileceğini düşünenlerin uçluluk düzeyleri bu şekilde düşünmeyenlere göre daha yükektir. hipotezi doğrulanmıştır (p<.5). Araştırma onucundan mutluluğun ancak ağlam bir dini inanca ahip olmakla mümkün olabileceğini ifade edenlerin uçluluk düzeylerinin daha yükek olduğu gözlenmektedir. Bütün dinler inanlara bir takım vaatlerde bulunur. Birçok din, inananlarının dünya ve ahiret mutluluğunu ağlamak iter. Hatta İlam bilginleri, dini tarif ederken mutluluk kavramı üzerinden bir tanım yapmaktadırlar. Bu bağlamda mutlak mutluluğa erişmenin şartı dinin emirlerine adık kalmak olarak ifade edilmektedir. Bu durum pikolojik olarak da deteklenebilir. İnanın bir takım arzu ve iteklerine ınır koymaı, kendine (nefine) hâkim olmaı mutluluk için gerekli erdemler olarak ifade edilmektedir. Bireyden aklıyla bu görevi yerine getirmei ve nihai mutluluğa erişmei beklenmektedir. Dolayııyla aklın zevkinin en ütün mutluluğu verdiği öylenebilir ki zaten önemli olan da en ütün mutluluk olan ruhi mutluluktur (Acaboğa, 2007: 6). Akgül tarafından yapılan dinmutluluk ilişkiini ele alan bir araştırmada kendiini mutlu olarak gören yaşlıların oranı %57,3 olarak tepit edilmiştir. Kımen mutlu olarak ifade edenlerin oranı ie %30, dir (Akgül, 2004: 43). Acaboğa tarafından yapılan bir çalışmada ie Genel olarak hayatınızda mutlu olduğunuza inanıyor muunuz? oruuna örneklemin %53.3 ü evet cevabı vermiş ve örneklemin %3.3 ü mutluluklarının ebebini Allah a inanmak olarak ifade etmişlerdir (Acaboğa, 25). Yapılan araştırmalar dindarların daha mutlu olduğuna dâir bir takım veriler unmaktadır. Dolayııyla dindarlık-uçluluk ilişkii de bu bağlamda değerlendirilebilir. Ayrıca uçluluk duyguunun inanların mutluluklarına engel teşkil etmediği de ifade edilebilir. 78 A6- Dinin inan hayatına bir amaç ve anlam kazandırdığını düşünenlerin uçluluk düzeyi bu şekilde düşünmeyenlere göre daha yükektir. hipotezi doğrulanmıştır (p<.5). Frankl a göre hayatı anlamlandırma, yaşamın alî ve birinci güdüü olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bakımdan inanın cevaplamaktan kaçamayacağı orulardan biri de hiç şüpheiz hayatın anlamı problemidir. Günümüzde inanın her şeyi kontrol edebileceğine dair inancı ebebiyle kendiini, kontrol etmeye yetkin gördüklerinin kontrolüne bıraktığı görülmektedir. Dolayııyla inanın hayatı anlamlandırma noktaında ciddi zorluklarla karşı

18 karşıya olduğu gözlenmektedir (Akgül, 204:28). Yine de inanların anlam arayışı içeriinde cevap aradıkları alan genelde din kurumu olmaktadır. Bu bağlamda Pargament ve çalışma grubunun 586 kişi üzerinde yaptıkları çalışmada dini inançların bazı olayları anlamlandırmada yardımcı olduğu aptanmıştır. Katılımcıların %78 i, kendi hayatlarında karşılaştıkları ciddi boyutlu olumuz olayları anlama ve başa çıkmada dini inançların bu üreçlere etki ettiğini belirtmişlerdir (Küçükcan ve Köe, 2000:72). A7- Dinin bazı yaaklarının inanları hayatın güzelliklerinden alıkoyduğu düşünceine katılanların uçluluk düzeyi katılmayanlara göre daha düşüktür. hipotezi doğrulanmıştır (p<.5). Araştırma onucuna göre dinin bazı yaaklarının inanları hayatın güzelliklerinden alıkoyduğunu düşünenlerin uçluluk düzeyleri daha düşüktür. B8- Devletin içki, kumar gibi alışkanlıkları yaaklamaını iteyenlerin uçluluk düzeyleri itemeyenlere göre daha yükektir. hipotezi doğrulanmıştır (p<.5). Elde edilen bulgulara göre devletin bir takım kötü alışkanlıkları yaaklamaı gerektiği düşünceinde olanların uçluluk düzeylerinin yükek olduğu görülmektedir. Apaydın ın 470 öğrenciden oluşan örneklemle üniverite öğrencilerinin dinî yaaklarla ilgili tutumları üzerine yaptığı araştırmada belirlenen bazı dinî yaaklarla ilgili tutumlarının genelde olumlu olduğu ve din eğitimi almamış öğrencilerin dinî yaaklarla ilgili olumuz bir tutuma ahip olduğu tepit edilmiştir (Apaydın, :238). Bu bağlamda din tarafından hayatın güzelliklerinden alıkonulacağını düşünenlerin uçluluk düzeylerinin daha düşük olmaı şaşırtıcı değildir. Çünkü dini hayatının merkezinde hietmeyen, dini orumluluk duymayan bireylerin uçluluk duyguuna ahip olmaı çok zordur. Dolayııyla dindarlıkla paralel yükelen uçluluk düzeyi öz konuu bireylerde daha düşüktür. A- Toplumda yaşanan (kapkaç, rüşvet, hortumculuk gibi) birçok ahlâki orunun dini değerlerin yaygınlaştırılmaıyla çözülebileceğini düşünenlerin uçluluk düzeyi bu şekilde düşünmeyenlere göre daha yükektir. hipotezi doğrulanmıştır (p<.5). Araştırma onucuna göre dini değerlerin yaygınlaştırılmaıyla ahlâki orunların çözülebileceğini düşünenlerin uçluluk düzeyleri daha yükektir. B0- İlâmi değerlerin toplumun problemlerine olumlu çözüm getirebileceğini düşünenlerin uçluluk düzeyi akini düşünenlere göre daha yükektir. hipotezi de aynı şekilde doğrulanmıştır (p<.5). Buna göre İlâmî değerlerin toplumun problemlerine çözüm unabileceğini düşünenlerin uçluluk düzeyleri daha yükektir. Dünyada ekonomi, teknoloji, bilim gibi birçok alanda kayda değer bir ilerleme öz konuudur. İnani değerler, toplumal problemlerin çözümü gibi oyal hayatı ilgilendiren alanlarda da ie aynı ilerlemenin devam ettiğini öylemek neredeye imkânızdır. Bu bağlamda günümüz inanının en önemli orununun ahlaki değerler üzerine olduğu ifade edilmektedir. Küreelleşme, modernleşme ve bunların değişik formları, inanlığı daha eküler ve daha bireyci bir yaşama maruz bırakmıştır. Bu yaşam inanlar araında vazgeçilmez bir kurum olan dini değerleri geri planda bırakmıştır. Günümüzde başta batı toplumları olmak üzere inanlığın büyük bir kımının ilahi dinlerin getirdiği kutal meajlardan uzaklaşmakta olduğu ifade edilmektedir (Köylü, 2007: 63). Araştırmaya katılanlar öz konuu yozlaşmanın, ahlâki orunların ancak dinî değerlerin (örneklem grubunun tamamına yakını Mülüman olduğu için katedilen İlâmî değerlerdir) yaygınlaştırılmaıyla engellenebileceğini ifade etmektedirler. Nitekim dindar inan gelenekel ve dinî değerleri ön planda tutmaktadır (Özdoğan, 2005: 66). Söz konuu dinî değerlerin toplumun problemlerine olumlu çözüm getirebileceğini ve bu değerlerin yaygınlaştırılmaı gerektiğini düşünenlerin uçluluk düzeylerinin daha yükek olmaı, ahip oldukları dindarlıktan kaynaklanmaktadır. Ayrıca dini değerleri yaşama noktaındaki ekikliğin uçluluk duyguuna yol açtığı da öylenebilir. 782

Ankara ve Kastamonu yöneticilerinin Mesleki Eğilime Göre Yönlendirme ve Kariyer. Rehberliği Projesinin Değerlendirme Sonuçları

Ankara ve Kastamonu yöneticilerinin Mesleki Eğilime Göre Yönlendirme ve Kariyer. Rehberliği Projesinin Değerlendirme Sonuçları Ankara ve Katamonu Yöneticilerinin Meleki Eğilime Göre Yönlendirme ve Kariyer Rehberliği Projeinin Değerlendirme Sonuçları Ankara ve Katamonu yöneticilerinin Meleki Eğilime Göre Yönlendirme ve Kariyer

Detaylı

Bilgisayar ve İnternet Tutumunun E-Belediyecilik Güvenliği Algısına Etkilerinin İncelenmesi

Bilgisayar ve İnternet Tutumunun E-Belediyecilik Güvenliği Algısına Etkilerinin İncelenmesi Bilgisayar ve İnternet Tutumunun E-Belediyecilik Güvenliği Algısına Etkilerinin İncelenmesi Tuna USLU Gedik Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Programı Özel Gebze Doğa Hastanesi Sağlık Hizmetleri A.Ş.

Detaylı

Kamu ve Özel Hastanelerde Tedavi Gören Hastaların Sağlıkta Hizmet Kalitesine İlişkin Algılamaları

Kamu ve Özel Hastanelerde Tedavi Gören Hastaların Sağlıkta Hizmet Kalitesine İlişkin Algılamaları Kamu ve Özel Hatanelerde Tedavi Gören Hataların Sağlıkta Hizmet Kaliteine İlişkin Algılamaları İmail BAKAN *, Burcu ERŞAHAN **, İlker KEFE ***, Murat BAYAT **** ÖZET Bu çalışmanın amacı; hataların hataneye

Detaylı

Kalıtım. Mendel in Çalışmaları

Kalıtım. Mendel in Çalışmaları Canlı vücudunu oluşturan karakterleri üremeyle neilden neile aktarılmaını inceleyen kalıtım birimine genetik denir. Anne ve babadan gelen eşey hücreleri zigotu oluşturur. Bu hücrelerle birlikte gelen kromozomlar

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANELERİ VE ANKARA NUMUNE HASTANESİNDE ÇALIŞAN DOKTOR VE HEMŞİRELERDE TÜKENMİŞLİK DÜZEYLERİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANELERİ VE ANKARA NUMUNE HASTANESİNDE ÇALIŞAN DOKTOR VE HEMŞİRELERDE TÜKENMİŞLİK DÜZEYLERİ Kriz Dergii 6(): -84 ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP AKÜLTESİ HASTANELERİ VE ANKARA NUMUNE HASTANESİNDE ÇALIŞAN DOKTOR VE HEMŞİRELERDE TÜKENMİŞLİK DÜZEYLERİ Seda HARAN*, Halie Devrimci ÖZGÜVEN" Şenay ÖLMEZ"*,

Detaylı

BĠLGĠSAYAR VE ÖĞRETĠM TEKNOLOJĠLERĠ EĞĠTĠMĠ BÖLÜMÜ ÖĞRENCĠLERĠNĠN ÖĞRENME STĠLLERĠ

BĠLGĠSAYAR VE ÖĞRETĠM TEKNOLOJĠLERĠ EĞĠTĠMĠ BÖLÜMÜ ÖĞRENCĠLERĠNĠN ÖĞRENME STĠLLERĠ Ahi Evran Üniveritei Kırşehir Eğitim Fakültei Dergii (KEFAD) Cilt 8, Sayı 2, (2007), (129-148) 129 BĠLGĠSAYAR VE ÖĞRETĠM TEKNOLOJĠLERĠ EĞĠTĠMĠ BÖLÜMÜ ÖĞRENCĠLERĠNĠN ÖĞRENME STĠLLERĠ Gülcan NUMANOĞLU Ankara

Detaylı

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI www.muzikegitimcileri.net Ulusal Müzik Eğitimi Sempozyumu Bildirisi, 26-28 Nisan 2006, Pamukkale Ünv. Eğt. Fak. Denizli GİRİŞ İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI Arş. Gör. Zeki NACAKCI

Detaylı

ESM 406 Elektrik Enerji Sistemlerinin Kontrolü 4. TRANSFER FONKSİYONU VE BLOK DİYAGRAM İNDİRGEME

ESM 406 Elektrik Enerji Sistemlerinin Kontrolü 4. TRANSFER FONKSİYONU VE BLOK DİYAGRAM İNDİRGEME . TRNSFER FONKSİYONU VE BLOK DİYRM İNDİREME. Hedefler Bu bölümün amacı;. Tranfer fonkiyonu ile blok diyagramları araındaki ilişki incelemek,. Fizikel itemlerin blok diyagramlarını elde etmek, 3. Blok diyagramlarının

Detaylı

FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ. Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN

FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ. Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN Kuramsal Çerçeve GİRİŞ Psikolojik dayanıklılık üzerine yapılan

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 06 07 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ AY EKİM KASIM HAFTA ARALIK DERS KONU ADI SAATİ Allah Her Şeyi Bir Ölçüye Göre Yaratmıştır Kader ve Evrendeki Yasalar İnsan İradesi ve Kader

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ Öğrenme Alanı: İNANÇ. ÜNİTE: KAZA VE KADER Öğrencilerle Tanışma, Dersin Amacı ve İşleniş Şekli. Öğretmeni tanır ve dersin amacı, derste işlenecek konular ve ders işleme teknikleri hakkında bilgi sahibi

Detaylı

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK EYLÜL-2013 Temel olarak bir bilgisayar, çeşitli donanım parçalarını bir araya getirip uygun bir çalışma platformunu

Detaylı

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir? Tanrı Tasavvuru Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir? Peker e göre: Kişinin bebekliğinden itibaren, zeka gelişimine, edinmiş olduğu bilgi ve yaşantısına göre, Tanrı yı zihninde canlandırması, biçimlendirmesi

Detaylı

ZAMAN YÖNETİMİ EĞİTİM PROGRAMI Tanım: Zaman; Bir iş ya da oluşum içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu üre olarak tanımlanmaktadır. Alında zaman, her gün ve her an yaşadığımız ancak üzerinde fazla

Detaylı

2015 2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

2015 2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ KONU VE ININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ Öğrenme Alanı: İNANÇ 1. ÜNİTE: KAZA VE KADER EYLÜL Öğrencilerle Tanışma, Dersin Amacı ve İşleniş Şekli. Öğretmeni tanır ve dersin amacı, derste işlenecek

Detaylı

2014 2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

2014 2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ KONU VE ININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ Öğrenme Alanı: İNANÇ 1. ÜNİTE: KAZA VE KADER EYLÜL Öğrencilerle Tanışma, Dersin Amacı ve İşleniş Şekli. İlk Ders Genelgesi 1. Allah Her Şeyi Bir Ölçüye

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Allah

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞIN TANIMI Davranış Kavramı, öncelikle insan veya hayvanın tek tek veya toplu olarak gösterdiği faaliyetler olarak tanımlanabilir. En genel anlamda davranış, insanların

Detaylı

Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünmeye Bakışlarıyla İlgili Bir Değerlendirme

Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünmeye Bakışlarıyla İlgili Bir Değerlendirme Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünmeye Bakışlarıyla İlgili Bir Değerlendirme Buket TAŞKIN & Süleyman Sadi SEFEROĞLU Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri

Detaylı

ENM 557 ÇOK ÖLÇÜTLÜ KARAR VERME

ENM 557 ÇOK ÖLÇÜTLÜ KARAR VERME GAZİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK-MİMARLIK FAKÜLTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ENM 557 ÇOK ÖLÇÜTLÜ KARAR VERME GALATASARAY SK nın 2009-2010 Sezonu 2 Dönemi için Forvet Seçim Problemi DERSİN SORUMLUSU: Yrd Doç

Detaylı

KPSS'de 4 soru hatalı iddiası

KPSS'de 4 soru hatalı iddiası On5yirmi5.com KPSS'de 4 soru hatalı iddiası Yargı Yayınevi Genel Yayın Yönetmeni Hasan Can OKTAYLAR, 6-7 Temmuz 2013 tarihinde yapılan KPSS'de 4 sorunun hatalı olduğunu iddia etti. Yayın Tarihi : 18 Temmuz

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Hayat Amaçsız

Detaylı

MERHAMET VE DİNDARLIK: ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNE AMPİRİK BİR ARAŞTIRMA

MERHAMET VE DİNDARLIK: ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNE AMPİRİK BİR ARAŞTIRMA The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/jasss7234 Number: 59, p. 203-227, Autumn I 2017 Yayın Süreci / Publication Process

Detaylı

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Halil Coşkun ÇELİK

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Halil Coşkun ÇELİK Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Halil Coşkun ÇELİK 15 Mayıs 2008 Hemen hemen her bilim alanındaki gelişmeler, yapılmış sistematik araştırmaların katkılarına bağlıdır. Bu yüzden genel olarak araştırma,

Detaylı

Güven Aralığı Hesaplamaları ÖRNEKLER

Güven Aralığı Hesaplamaları ÖRNEKLER Güven Aralığı Healamaları ÖRNEKLER Standart normal dağılım ile olaılık healamaları Standart normal dağılım ile olaılık healamaları 1 1 2 2 3 3 f ( x) dx P(( 1 ) x ( 1 )) 0.6826 f ( x) dx P(( 2 ) x ( 2

Detaylı

NÜKLEER SİLAHLAR ARAŞTIRMASI - SONUÇ RAPORU RAŞTIRMASI - S

NÜKLEER SİLAHLAR ARAŞTIRMASI - SONUÇ RAPORU RAŞTIRMASI - S NÜKLEER SİLAHLAR ARAŞTIRMASI RAŞTIRMASI - S V.01A - 18 HAZİRANH 2004 - SONUÇ RAPORU Nükleer Silahlar Araştırması - Sonuç Raporu v.01a - 18 Haziran 2004 Proje Ekibi Güçlü Atılgan Proje Sorumlusu Infakto

Detaylı

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER Fowler ın kuramını oluşturma sürecinde, 300 kişinin yaşam hikayelerini dinlerken iki şey dikkatini çekmiştir: 1. İlk çocukluğun gücü. 2. İman ile kişisel

Detaylı

Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan

Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan Psikososyal Güvenlik İklimi Psikososyal güvenlik iklimi, örgütsel iklimin spesifik bir boyutu olup, çalışanların psikolojik

Detaylı

Diyarbakır da Anayasa Değişiklik Paketi ve Referandum Algısı. 10 Ağustos 2010 Diyarbakır

Diyarbakır da Anayasa Değişiklik Paketi ve Referandum Algısı. 10 Ağustos 2010 Diyarbakır Diyarbakır da Anayasa Değişiklik Paketi ve Referandum Algısı 10 Ağustos 2010 Diyarbakır 2 DİYARBAKIR DA ANAYASA DEĞİŞİKLİK PAKETİ VE REFERANDUM ALGISI 10 Ağustos 2010 Doç. Dr. Behçet Oral Doç. Dr. İlhan

Detaylı

KRİMİNOLOJİ Nisan 2015 Sosyal (Bağ) Kontrol Teorisi. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

KRİMİNOLOJİ Nisan 2015 Sosyal (Bağ) Kontrol Teorisi. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ KRİMİNOLOJİ -2- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU tuba.topcuoglu@gmail.com 2 Nisan 2015 Sosyal (Bağ) Kontrol Teorisi İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ Teori Temel kavramlar Temel önermeler Ampirik geçerlilik

Detaylı

İLKÖĞRETİM ve LİSELERDE DİNDARLIK ÜZERİNE KARŞILAŞTIRMALI BİR ARAŞTIRMA (DİYARBAKIR ÖRNEĞİ)

İLKÖĞRETİM ve LİSELERDE DİNDARLIK ÜZERİNE KARŞILAŞTIRMALI BİR ARAŞTIRMA (DİYARBAKIR ÖRNEĞİ) İLKÖĞRETİM ve LİSELERDE DİNDARLIK ÜZERİNE KARŞILAŞTIRMALI BİR ARAŞTIRMA (DİYARBAKIR ÖRNEĞİ) DEĞERLER EĞİTİMİ MERKEZİ YAYINLARI Eserin Her Türlü Basım Hakkı Anlaşmalı Olarak Değerler Eğitimi Merkezi Yayınlarına

Detaylı

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ Öğr. Gör. Gülbin KIYICI Arş.Gör.Dr. Nurcan KAHRAMAN Prof.

Detaylı

Yaşam Değerleri Envanterinin Faktör Yapısı ve Güvenirliği. Prof. Dr. Hasan BACANLI Doç. Dr. Feride BACANLI

Yaşam Değerleri Envanterinin Faktör Yapısı ve Güvenirliği. Prof. Dr. Hasan BACANLI Doç. Dr. Feride BACANLI Yaşam Değerleri Envanterinin Faktör Yapısı ve Güvenirliği Prof. Dr. Hasan BACANLI Doç. Dr. Feride BACANLI Rokeach İnsanların sahip oldukları değerler uzun zamandır psikolog ve sosyologların ilgisini çekmiştir.

Detaylı

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar Ahlâk Kavramı Yrd. Doç. Dr. Rıza DEMİR İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İnsan Yönetimine Etik Yaklaşım Dersi Etik Türleri Mesleki Etik Türleri 2017 Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim

Detaylı

ULUSLAR ARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

ULUSLAR ARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ ULUSLAR ARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ SPOR YAPAN VE YAPMAYAN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN İLETİŞİM BECERİLERİ İLE EMPATİK EĞİLİM DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

Detaylı

İlköğretim Matematik Öğretmeni Adaylarının Meslek Olarak Öğretmenliği

İlköğretim Matematik Öğretmeni Adaylarının Meslek Olarak Öğretmenliği İlköğretim Matematik Öğretmeni Adaylarının Meslek Olarak Öğretmenliği 1 Seçmeye Yönelik Motivasyonlarının İncelenmesi Derya ÇELİK, Ra aza GÜRBÜZ, Serhat AYDIN, Mustafa GÜLER, Duygu TAŞKIN, Gökay AÇIKYILDIZ

Detaylı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANE ÇALIŞANLARININ HASTA GÜVENLİĞİ KÜLTÜRÜNÜN ARAŞTIRILMASI

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANE ÇALIŞANLARININ HASTA GÜVENLİĞİ KÜLTÜRÜNÜN ARAŞTIRILMASI ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANE ÇALIŞANLARININ HASTA GÜVENLİĞİ KÜLTÜRÜNÜN ARAŞTIRILMASI AMAÇ Bu çalışma, hastane de çalışan tüm personelin hasta güvenliği kültürünü ölçerek bilgi sahibi olmak ve çalışanların

Detaylı

Frekans Analiz Yöntemleri I Bode Eğrileri

Frekans Analiz Yöntemleri I Bode Eğrileri Frekan Analiz Yöntemleri I Bode Eğrileri Prof.Dr. Galip Canever 1 Frekan cevabı analizi 1930 ve 1940 lı yıllarda Nyquit ve Bode tarafından geliştirilmiştir ve 1948 de Evan tarafından geliştirilen kök yer

Detaylı

KUYUMCULUK VE TAKI TASARIMI PROGRAMI ÖĞRENCĐLERĐNĐN OKULDAN BEKLENTĐLERĐ VE MESLEKĐ GELECEKLERĐNĐN DEĞERLENDĐRĐLMESĐ

KUYUMCULUK VE TAKI TASARIMI PROGRAMI ÖĞRENCĐLERĐNĐN OKULDAN BEKLENTĐLERĐ VE MESLEKĐ GELECEKLERĐNĐN DEĞERLENDĐRĐLMESĐ MYO-ÖS 2010- Ulusal Meslek Yüksekokulları Öğrenci Sempozyumu 21-22 EKĐM 2010-DÜZCE KUYUMCULUK VE TAKI TASARIMI PROGRAMI ÖĞRENCĐLERĐNĐN OKULDAN BEKLENTĐLERĐ VE MESLEKĐ GELECEKLERĐNĐN DEĞERLENDĐRĐLMESĐ Pınar

Detaylı

- TERCİHLERDE ROL OYNAYAN BİRİNCİ FAKTÖR: İSTİHDAM İMKANLARI

- TERCİHLERDE ROL OYNAYAN BİRİNCİ FAKTÖR: İSTİHDAM İMKANLARI -YÖK ÜN YAPTIĞI ANKET SONUÇLANDI - TERCİHLERDE ROL OYNAYAN BİRİNCİ FAKTÖR: İSTİHDAM İMKANLARI -ADAYLARIN %94 Ü DEVLET ÜNİVERSİTELERİNİ, %6 SI İSE VAKIF ÜNİVERSİTELERİNİ TERCİH EDEBİLECEKLERİNİ BELİRTTİ

Detaylı

EĞİTMENLERİMİZ. Yrd. Doç. Dr. Türkan KARAKUŞ. Prof. Dr. Adem DÖLEK Erzincan Üniversitesi Prof. Dr. Mustafa ALICI. Yrd. Doç. Dr.

EĞİTMENLERİMİZ. Yrd. Doç. Dr. Türkan KARAKUŞ. Prof. Dr. Adem DÖLEK Erzincan Üniversitesi Prof. Dr. Mustafa ALICI. Yrd. Doç. Dr. EĞİTMENLERİMİZ Prof. Dr. Adem DÖLEK Erzincan Üniveritei Prof. Dr. Mutafa ALICI Erzincan Üniveritei Prof. Dr. Şadi EREN Iğdır Üniveritei Doç. Dr. A. Halim ULAŞ Atatürk Üniveritei Doç. Dr. Halit DURSUNOĞLU

Detaylı

ANKET DEĞERLENDİRME RAPORU. Ankete Katılan Toplam Kişi Sayısı :1426. Cinsiyetiniz?

ANKET DEĞERLENDİRME RAPORU. Ankete Katılan Toplam Kişi Sayısı :1426. Cinsiyetiniz? ANKET DEĞERLENDİRME RAPORU Ankete Katılan Toplam Kişi Sayısı :1426 Cinsiyetiniz? Medeni durumunuz? Eğitim durumunuz? Üniversitede her düzeydeki yöneticiler, kurumla ilgili görevlerinde başarılıdır. Yöneticiler,

Detaylı

Gençliğin Gelişimi ve Problemleri Karşısında Din Görevlileri

Gençliğin Gelişimi ve Problemleri Karşısında Din Görevlileri Gençliğin Gelişimi ve Problemleri Karşısında Din Görevlileri (7. Uluslararası Din Görevlileri Sempozyumu Bildirileri - Sakarya 2016) EDİTÖR Yrd. Doç. Dr. Abdullah İNCE EDİTÖR YARDIMCISI Arş. Gör. Kübra

Detaylı

Müzakere Becerileri ile Satış Performansını Geliştirmek

Müzakere Becerileri ile Satış Performansını Geliştirmek Müzakere Becerileri ile Satış Performansını Geliştirmek Wilson Learning in yaptığı araştırma, Evet e Doğru Müzakere eğitiminin satış performansı üzerindeki etkisini değerlendirmek üzere geliştirilmiştir.

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Varlıklar Âlemi Meleklere İman Meleklerin

Detaylı

HS-003. Nuray ŞAHİN ORAK (Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Hemşirelik Esasları Anabilim Dalı.

HS-003. Nuray ŞAHİN ORAK (Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Hemşirelik Esasları Anabilim Dalı. HS-003 Nuray ŞAHİN ORAK (Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Hemşirelik Esasları Anabilim Dalı. İstanbul) Sezgi ÇINAR PAKYÜZ (Celal Bayar Üniversitesi, Manisa Sağlık Yüksekokulu,

Detaylı

Journal of Engineering and Natural Sciences Mühendislik ve Fen Bilimleri Dergisi

Journal of Engineering and Natural Sciences Mühendislik ve Fen Bilimleri Dergisi Journal of Engineering and Natural Science Mühendilik ve Fen Bilimleri Dergii Sigma 5/3 SOME TOPICS TO BE TAKEN UP IN STATISTICS Mehmet GENCELİ * Yıldız Teknik Üniveritei,Fen-Edebiyat Fakültei, İtatitik

Detaylı

14. ULUSAL HALK SAĞLIĞI KONGRESİ, 4-7 EKİM 2011 P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ

14. ULUSAL HALK SAĞLIĞI KONGRESİ, 4-7 EKİM 2011 P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ SÜMBÜLE KÖKSOY, EMİNE ÖNCÜ, ŞENAY ŞERMET, MEHMET ALİ SUNGUR Mersin Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu sumbulekoksoy@gmail.com Bildiri Konusu:

Detaylı

E-DEVLET UYGULAMALARINI KULLANANLARLA KULLANMAYANLAR ARASINDAKİ FARKLARIN VE ETKİLERİN İNCELENMESİ

E-DEVLET UYGULAMALARINI KULLANANLARLA KULLANMAYANLAR ARASINDAKİ FARKLARIN VE ETKİLERİN İNCELENMESİ E-DEVLET UYGULAMALARINI KULLANANLARLA KULLANMAYANLAR ARASINDAKİ FARKLARIN VE ETKİLERİN İNCELENMESİ Dr. Tuna USLU Gedik Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Programı Özel Gebze Doğa Hastanesi Sağlık Hizmetleri

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

SANAYİ İŞÇİLERİNİN DİNİ YÖNELİMLERİ VE ÇALIŞMA TUTUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ - ÇORUM ÖRNEĞİ

SANAYİ İŞÇİLERİNİN DİNİ YÖNELİMLERİ VE ÇALIŞMA TUTUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ - ÇORUM ÖRNEĞİ , ss. 51-75. SANAYİ İŞÇİLERİNİN DİNİ YÖNELİMLERİ VE ÇALIŞMA TUTUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ - ÇORUM ÖRNEĞİ Sefer YAVUZ * Özet Sanayi İşçilerinin Dini Yönelimleri ve Çalışma Tutumları Arasındaki İlişki - Çorum

Detaylı

Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler

Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ Yüksek Öğretim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Eğitim Fakültesi 2 Giriş Dünyadaki hızlı

Detaylı

Öğretmenlerin Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojilerini Kullanma Konusundaki Yeterlilik Algılarına İlişkin Bir Değerlendirme

Öğretmenlerin Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojilerini Kullanma Konusundaki Yeterlilik Algılarına İlişkin Bir Değerlendirme Öğretmenlerin Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojilerini Kullanma Konusundaki Yeterlilik Algılarına İlişkin Bir Değerlendirme Fatma Kübra ÇELEN & Prof. Dr. Süleyman Sadi SEFEROĞLU Hacettepe Üniversitesi

Detaylı

6. BÖLÜM: BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

6. BÖLÜM: BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ 6. BÖLÜM: BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Bu bölümde araştırma bulgularının değerlendirilmesine yer verilecektir. Yerleşik yabancılara yönelik demografik verilerin ve ev sahibi ülkeye uyum aşamasında gereksinim

Detaylı

Bireysel Farklılıklar, Kişilik, Tutum, Duygu ve Değerler

Bireysel Farklılıklar, Kişilik, Tutum, Duygu ve Değerler Bireysel Farklılıklar, Kişilik, Tutum, Duygu ve Değerler 1 KİŞİLİK Tutarlı davranışlar ortaya çıkmasına neden olan özellikler Doğuştan mı, sonradan mı? Çevresel etmenler.. (aile, okul, arkadaş, sosyal

Detaylı

Bölüm 7 - Kök- Yer Eğrisi Teknikleri

Bölüm 7 - Kök- Yer Eğrisi Teknikleri Bölüm 7 - Kök- Yer Eğrii Teknikleri Kök yer eğrii tekniği kararlı ve geçici hal cevabı analizinde kullanılmaktadır. Bu grafikel teknik kontrol iteminin performan niteliklerini tanımlamamıza yardımcı olur.

Detaylı

Anket Çalışmasına Katılanların Yarısı Sınava İlk Kez Girmişlerdir

Anket Çalışmasına Katılanların Yarısı Sınava İlk Kez Girmişlerdir Anket Çalışmasına Katılanların Yarısı Sınava İlk Kez Girmişlerdir Lisans programlarını tercih edebilmek için gerekli olan baraj puanını aşmasına rağmen, tercih yapmayan adaylardan anket çalışmasına katılanların

Detaylı

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri Didem Yüzügüllü, Necdet Aytaç, Muhsin Akbaba Çukurova Üniversitesi Halk Sağlığı

Detaylı

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSİNE İLİŞKİN DEĞERLERİNİN İNCELENMESİ

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSİNE İLİŞKİN DEĞERLERİNİN İNCELENMESİ ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSİNE İLİŞKİN DEĞERLERİNİN İNCELENMESİ Mehmet Akif YÜCEKAYA*, Mehmet GÜLLÜ* 1 İnönü Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü* İnönü Üniversitesi Spor Bilimleri

Detaylı

Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler, Beyefendiler,

Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler, Beyefendiler, ÇOCUKLARIN İNTERNET ORTAMINDA CİNSEL İSTİSMARINA KARŞI GLOBAL İTTİFAK AÇILIŞ KONFERANSI 5 Aralık 2012- Brüksel ADALET BAKANI SAYIN SADULLAH ERGİN İN KONUŞMA METNİ Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler,

Detaylı

KARAYOLU VE DEMİRYOLU PROJELERİNDE ORTOMETRİK YÜKSEKLİK HESABI: EN KÜÇÜK KARELER İLE KOLLOKASYON

KARAYOLU VE DEMİRYOLU PROJELERİNDE ORTOMETRİK YÜKSEKLİK HESABI: EN KÜÇÜK KARELER İLE KOLLOKASYON TMMOB Harita ve Kadatro Mühendileri Odaı 13. Türkiye Harita Bilimel ve Teknik Kurultayı 18 Nian 011, Ankara KARAYOLU VE DEMİRYOLU PROJELERİNDE ORTOMETRİK YÜKSEKLİK HESABI: EN KÜÇÜK KARELER İLE KOLLOKASYON

Detaylı

GÜVENLİK İKLİMİNİN BİREYSEL, ÖRGÜTSEL VE ORTAM ETMENLERİNİN BÜYÜK ÖLÇEKLİ MAKİNE, KİMYA VE MADEN İŞLETMELERİNDE İNCELENMESİ

GÜVENLİK İKLİMİNİN BİREYSEL, ÖRGÜTSEL VE ORTAM ETMENLERİNİN BÜYÜK ÖLÇEKLİ MAKİNE, KİMYA VE MADEN İŞLETMELERİNDE İNCELENMESİ GÜVENLİK İKLİMİNİN BİREYSEL, ÖRGÜTSEL VE ORTAM ETMENLERİNİN BÜYÜK ÖLÇEKLİ MAKİNE, KİMYA VE MADEN İŞLETMELERİNDE İNCELENMESİ Doç. Dr. Yakup KARA Ertuğrul YOZGAT (A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı) (İş Müfettişi

Detaylı

Psikanaliz Sigmund Freud

Psikanaliz Sigmund Freud Psikanaliz Sigmund Freud Sigmund Freud (1856 1939) 6 Mayıs 1856, Moravya (Çek Cumhuriyeti) 1881, Viyana Tıp Fakültesi mezunu Maartha Bernays ile evlilik, üç çocuk sahibi bir baba Ernst Brücke ile fizyoloji

Detaylı

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 8 Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız (Âdem) da birdir. Hepiniz Âdem densiniz, Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O na karşı gelmekten

Detaylı

PARAMETRİK TESTLER. Tek Örneklem t-testi. 200 öğrencinin matematik dersinden aldıkları notların ortalamasının 70 e eşit olup olmadığını test ediniz.

PARAMETRİK TESTLER. Tek Örneklem t-testi. 200 öğrencinin matematik dersinden aldıkları notların ortalamasının 70 e eşit olup olmadığını test ediniz. PARAMETRİK TESTLER Tek Örneklem t-testi 200 öğrencinin matematik dersinden aldıkları notların ortalamasının 70 e eşit olup olmadığını test ediniz. H0 (boş hipotez): 200 öğrencinin matematik dersinden aldıkları

Detaylı

T.C. ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ FELSEFE-DĠN BĠLĠMLERĠ (DĠN EĞĠTĠMĠ) ANABĠLĠM DALI

T.C. ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ FELSEFE-DĠN BĠLĠMLERĠ (DĠN EĞĠTĠMĠ) ANABĠLĠM DALI T.C. ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ FELSEFE-DĠN BĠLĠMLERĠ (DĠN EĞĠTĠMĠ) ANABĠLĠM DALI ORTAÖĞRETĠM DĠN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BĠLGĠSĠ ÖĞRETĠM PROGRAMLARINDA ÖĞRENCĠ KAZANIMLARININ GERÇEKLEġME DÜZEYLERĠ

Detaylı

Çocuklara Yabancı Dil Öğretiminin Duyuşsal Hedefleri Ölçeği

Çocuklara Yabancı Dil Öğretiminin Duyuşsal Hedefleri Ölçeği Çocuklara Yabancı Dil Öğretiminin Duyuşsal Hedefleri Ölçeği Şad, S. N., & Gürbüztürk, O. (2015). The affective objectives in early foreign language teaching: A scale development study. International Journal

Detaylı

Ders #9. Otomatik Kontrol. Kararlılık (Stability) Prof.Dr.Galip Cansever. 26 February 2007 Otomatik Kontrol. Prof.Dr.

Ders #9. Otomatik Kontrol. Kararlılık (Stability) Prof.Dr.Galip Cansever. 26 February 2007 Otomatik Kontrol. Prof.Dr. Der #9 Otomatik Kontrol Kararlılık (Stability) 1 Kararlılık, geçici rejim cevabı ve ürekli hal hataı gibi kontrol taarımcıının üç temel unurundan en önemli olanıdır. Lineer zamanla değişmeyen itemlerin

Detaylı

İZMİR İLİ MLO OKULLARINDA BİYOLOJİ DERSLERİNDE EĞİTİM TEKNOLOJİSİ UYGULAMALARININ (BİLGİSAYARIN) ETKİLİLİĞİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

İZMİR İLİ MLO OKULLARINDA BİYOLOJİ DERSLERİNDE EĞİTİM TEKNOLOJİSİ UYGULAMALARININ (BİLGİSAYARIN) ETKİLİLİĞİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA İZMİR İLİ MLO OKULLARINDA BİYOLOJİ DERSLERİNDE EĞİTİM TEKNOLOJİSİ UYGULAMALARININ (BİLGİSAYARIN) ETKİLİLİĞİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Fulya USLU, Rıdvan KETE Dokuz Eylül Üniversitesi, Buca Eğitim Fakültesi,

Detaylı

Bir çalışmanın yazılı bir planıdır. Araştırmacının yapmayı plandıklarını ayrıntılı olarak ifade etmesini sağlar. Araştırmacıya yapılması gerekenleri

Bir çalışmanın yazılı bir planıdır. Araştırmacının yapmayı plandıklarını ayrıntılı olarak ifade etmesini sağlar. Araştırmacıya yapılması gerekenleri Bir çalışmanın yazılı bir planıdır. Araştırmacının yapmayı plandıklarını ayrıntılı olarak ifade etmesini sağlar. Araştırmacıya yapılması gerekenleri açıklamak ve istenmeyen sorunları önlemek için yardımcı

Detaylı

DANIŞMAN ÖĞRETMEN MENTORLUK FONKSİYONLARI İLE ADAY ÖĞRETMENLERİN ÖZNEL MUTLULUK DÜZEYİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

DANIŞMAN ÖĞRETMEN MENTORLUK FONKSİYONLARI İLE ADAY ÖĞRETMENLERİN ÖZNEL MUTLULUK DÜZEYİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ DANIŞMAN ÖĞRETMEN MENTORLUK FONKSİYONLARI İLE ADAY ÖĞRETMENLERİN ÖZNEL MUTLULUK DÜZEYİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Ramazan YİRCİ Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Uğur ÖZALP Millî

Detaylı

PSİKOLOJİK REHBERLİK BÖLÜMÜ DANIŞMANLIK VE. Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu

PSİKOLOJİK REHBERLİK BÖLÜMÜ DANIŞMANLIK VE. Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BÖLÜMÜ Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu İÇERİK Rehberlik Birimi Tanıtımı Gelişim Dönemleri ve Okula Uyum Süreçleri Öğrencilerimizin; Zihinsel, bedensel, sosyal ve

Detaylı

Non-Parametrik İstatistiksel Yöntemler

Non-Parametrik İstatistiksel Yöntemler Non-Parametrik İstatistiksel Yöntemler Dr. Seher Yalçın 27.12.2016 1 1. Tek Örneklem Kay Kare Testi 2. İki Değişken İçin Kay Kare Testi 3. Mann Whitney U Testi 4. Kruskal Wallis H Testi ortanca testine

Detaylı

EĞİTİM İŞ ANNE BABALARIN ÖSS SINAVI SONRASI BEKLENTİ VE KAYGILARININ TESPİT EDİLMESİ ARAŞTIRMA NO:2 GENEL EĞİTİM SEKRETERLİĞİ 14.06.

EĞİTİM İŞ ANNE BABALARIN ÖSS SINAVI SONRASI BEKLENTİ VE KAYGILARININ TESPİT EDİLMESİ ARAŞTIRMA NO:2 GENEL EĞİTİM SEKRETERLİĞİ 14.06. 2009 EĞİTİM İŞ EĞİTİM VE BİLİM İŞGÖRENLERİ SENDİKASI ANNE BABALARIN ÖSS SINAVI SONRASI BEKLENTİ VE KAYGILARININ TESPİT EDİLMESİ ARAŞTIRMA NO:2 GENEL EĞİTİM SEKRETERLİĞİ 14.06.2009 ARAŞTIRMANIN AMACI Araştırmanın

Detaylı

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ Yrd. Doç. Dr. Tahsin Gökhan TELATAR Sinop Üniversitesi SYO İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü 28.03.2017 Uluslararası

Detaylı

İLKÖĞRETİM İKİNCİ KADEME ÖĞRENCİLERİNİN ÇEVRE BİLGİ DÜZEYLERİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA, NİĞDE ÖRNEĞİ

İLKÖĞRETİM İKİNCİ KADEME ÖĞRENCİLERİNİN ÇEVRE BİLGİ DÜZEYLERİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA, NİĞDE ÖRNEĞİ İLKÖĞRETİM İKİNCİ KADEME ÖĞRENCİLERİNİN ÇEVRE BİLGİ DÜZEYLERİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA, NİĞDE ÖRNEĞİ Buket AKYOL 1, Hülya KAHYAOĞLU 2 1 Mili Eğitim Bakanlığı Fen ve Teknoloji Öğretmeni 2 N.Ü. Eğitim Fakültesi

Detaylı

Temel Kavramlar Bilgi :

Temel Kavramlar Bilgi : Temel Kavramlar Bilim, bilgi, bilmek, öğrenmek sadece insana özgü kavramlardır. Bilgi : 1- Bilgi, bilim sürecinin sonunda elde edilen bir üründür. Kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba

Detaylı

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 35, Aralık 2016, s

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 35, Aralık 2016, s Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 35, Aralık 2016, s. 121-143 Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Publication Date 27.10.2016 10.12.2016 Yrd. Doç. Dr. Hamza

Detaylı

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2 Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan

Detaylı

Gençlerin Kozmetik Kullanma Davranışları

Gençlerin Kozmetik Kullanma Davranışları Gençlerin Kozmetik Kullanma Davranışları Prof. Dr. Gülsen DEMİR Adnan Menderes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Selahattin YAMAN Adnan Menderes Üniversitesi Fen Edebiyat

Detaylı

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı YÖNETİM Sistem Yaklaşımı Prof.Dr.A.Barış BARAZ 1 Modern Yönetim Yaklaşımı Yönetim biliminin geçirdiği aşamalar: v İlk dönem (bilimsel yönetim öncesi dönem). v Klasik Yönetim dönemi (bilimsel yönetim, yönetim

Detaylı

Dua Dua, insan ile Allah arasında iletişim kurma yollarından biridir. İnsan, dua ederken Allah ın kendisini işittiğinin bilincindedir. İnsan dua ile dileklerini aracısız olarak Allah a iletmekte ondan

Detaylı

BKİ farkı Standart Sapması (kg/m 2 ) A B BKİ farkı Ortalaması (kg/m 2 )

BKİ farkı Standart Sapması (kg/m 2 ) A B BKİ farkı Ortalaması (kg/m 2 ) 4. SUNUM 1 Gözlem ya da deneme sonucu elde edilmiş sonuçların, rastlantıya bağlı olup olmadığının incelenmesinde kullanılan istatistiksel yöntemlere HİPOTEZ TESTLERİ denir. Sonuçların rastlantıya bağlı

Detaylı

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 1.VE EN YÜCESİ: Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 2.SEVİYE: Allah ın rızasını ve sevgisi kazanmak için 3.SEVİYE: Allah ın verdiği nimetlere(yaşam-akıl-yiyecekler

Detaylı

dir. Periyodik bir sinyalin örneklenmesi sırasında, periyot başına alınmak istenen ölçüm sayısı N

dir. Periyodik bir sinyalin örneklenmesi sırasında, periyot başına alınmak istenen ölçüm sayısı N DENEY 7: ÖRNEKLEME, AYRIK SİNYALLERİN SPEKTRUMLARI VE ÖRTÜŞME OLAYI. Deneyin Amacı Bu deneyde, ürekli inyallerin zaman ve rekan uzaylarında örneklenmei, ayrık inyallerin ektrumlarının elde edilmei ve örtüşme

Detaylı

Veri Toplama Teknikleri

Veri Toplama Teknikleri A. Gözlem Yoluyla Veri Toplama Teknikleri B. Soruşturma Yoluyla Nicel Veri Toplama Teknikleri Yazılı Soruşturma Tekniği Anket, Başarı Testi Yapılandırılmış Gözlem Önceden hazırlanmış göstergeler ve semboller

Detaylı

Eğitim Bağlamında Oyunlaştırma Çalışmaları: Sistematik Bir Alanyazın Taraması

Eğitim Bağlamında Oyunlaştırma Çalışmaları: Sistematik Bir Alanyazın Taraması Eğitim Bağlamında Oyunlaştırma Çalışmaları: Sistematik Bir Alanyazın Taraması Meryem Fulya GÖRHAN Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Anabilim

Detaylı

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : 00004003 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

VERİ TOPLMA ARAÇLARI

VERİ TOPLMA ARAÇLARI VERİ TOPLMA ARAÇLARI GÖZLEM GÖRÜŞME ANKET ANKET Anket, insanların yaşam koşullarını, davranışlarını, inançlarını veya tutumlarını betimlemeye yönelik bir dizi sorudan oluşan bir araştırma materyalidir.

Detaylı

I. Ulusal Akdeniz Orman ve Çevre Sempozyumu, 26-28 Ekim 2011, Kahramanmaraş

I. Ulusal Akdeniz Orman ve Çevre Sempozyumu, 26-28 Ekim 2011, Kahramanmaraş 62 Iıl İşlem Uygulanmış Ladin, Karaçam, Kayın ve Kavak Odunlarının Korozyon Özellikleri Sibel YILDIZ1*, Ahmet CAN1 1 Karadeniz Teknik Üniveritei, Orman Fakültei, Orman Endütri Mühendiliği Bölümü, Trabzon,

Detaylı

EPİSTEMOLOJİK İNANÇLAR ÜZERİNE BİR DERLEME

EPİSTEMOLOJİK İNANÇLAR ÜZERİNE BİR DERLEME EPİSTEMOLOJİK İNANÇLAR ÜZERİNE BİR DERLEME Fatih KALECİ 1, Ersen YAZICI 2 1 Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Matematik Eğitimi 2 Adnan Menderes Üniversitesi, Eğitim Fakültesi,

Detaylı

1. İLİŞKİLERİN İNCELENMESİNE YÖNELİK ANALİZLER. 1.1. Sosyal Bilimlerde Nedensel Açıklamalar

1. İLİŞKİLERİN İNCELENMESİNE YÖNELİK ANALİZLER. 1.1. Sosyal Bilimlerde Nedensel Açıklamalar 1. İLİŞKİLERİN İNCELENMESİNE YÖNELİK ANALİZLER Daha önceki derslerimizde anlatıldığı bilimsel araştırmalar soruyla başlamaktadır. Ancak sosyal bilimlerde bu soruların cevaplarını genel geçerli sonuçlar

Detaylı

SOSYAL PSİKOLOJİ G İ R İ Ş

SOSYAL PSİKOLOJİ G İ R İ Ş SOSYAL PSİKOLOJİ G İ R İ Ş sorular...sorular...sorular İnsanın duygu düşünce ve davranışları başka insanlardan nasıl etkilenir, onları nasıl etkiler? İnsanlar birbirlerini nasıl algılar? İnsanlar birbirlerine

Detaylı

Üniversite Öğrencilerinin Öğrenci Sağlık Merkezlerinde Sunulan Hizmetlere İlişkin Görüşleri

Üniversite Öğrencilerinin Öğrenci Sağlık Merkezlerinde Sunulan Hizmetlere İlişkin Görüşleri Öğrenci ağlık merkezi hizmetlerine ilişkin görüşler Opinion about tudent health center ervice ARAŞTIRMA Üniverite Öğrencilerinin Öğrenci Sağlık Merkezlerinde Sunulan Hizmetlere İlişkin Görüşleri Univerity

Detaylı

Otomatik Kontrol. Blok Diyagramlar ve İşaret Akış Diyagramları. Prof.Dr.Galip Cansever. Ders #3. 26 February 2007 Otomatik Kontrol

Otomatik Kontrol. Blok Diyagramlar ve İşaret Akış Diyagramları. Prof.Dr.Galip Cansever. Ders #3. 26 February 2007 Otomatik Kontrol Der # Otomatik Kontrol Blok Diyagramlar ve İşaret Akış Diyagramları ProfDralip Canever 6 February 007 Otomatik Kontrol ProfDralip Canever Karmaşık itemler bir çok alt itemin bir araya gelmeiyle oluşmuştur

Detaylı

Yard. Doç. Dr. Mine Afacan Fındıklı. İş Değerleri ve Çalışma Hayatına Yansımaları

Yard. Doç. Dr. Mine Afacan Fındıklı. İş Değerleri ve Çalışma Hayatına Yansımaları Yard. Doç. Dr. Mine Afacan Fındıklı İş Değerleri ve Çalışma Hayatına Yansımaları İstanbul - 2013 Yayın No : 2918 İşletme-Ekonomi Dizisi : 590 1. Baskı Haziran 2013 İSTANBUL ISBN 978-605 - 377-943 - 8 Copyright

Detaylı

KOBİ LERDE LEASING, FAKTORING VE FORFAITING

KOBİ LERDE LEASING, FAKTORING VE FORFAITING II. BÖLGESEL SORUNLAR ve TÜRKİYE SEMPOZYUMU - Ekim 0 KOBİ LERDE LEASING, FAKTORING VE FORFAITING Yücel AYRIÇAY a Meltem KILIÇ b adoç.dr., KSÜ, İİBF, İşletme Bölümü, Kahramanmaraş bksü, SBE, İşletme ABD,

Detaylı

Bilimsel Araştırma Yöntemleri I

Bilimsel Araştırma Yöntemleri I İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı Tezli Yüksek Lisans Programları Bilimsel Araştırma Yöntemleri I Dr. M. Volkan TÜRKER 7 Bilimsel Araştırma Süreci* 1. Gözlem Araştırma alanının belirlenmesi 2. Ön Bilgi

Detaylı

GELİR DÜZEYİ ve CİNSİYETE GÖRE TÜKETİCİLERİN HİPERMARKETLERDE ALIŞVERİŞ TERCİHLERİ ÜZERİNE KONYA İL MERKEZİNDE BİR ARAŞTIRMA

GELİR DÜZEYİ ve CİNSİYETE GÖRE TÜKETİCİLERİN HİPERMARKETLERDE ALIŞVERİŞ TERCİHLERİ ÜZERİNE KONYA İL MERKEZİNDE BİR ARAŞTIRMA S e l ç u k Ü n i v e r i t e i K a r a m a n İ. İ. B. F. D e r g i i GELİR DÜZEYİ ve CİNSİYETE GÖRE TÜKETİCİLERİN HİPERMARKETLERDE ALIŞVERİŞ TERCİHLERİ ÜZERİNE KONYA İL MERKEZİNDE BİR ARAŞTIRMA H. Bahadır

Detaylı