Anormal Hemoglobinler

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Anormal Hemoglobinler"

Transkript

1 Anormal Hemoglobinler Anormal hemoglobinler veya hemoglobinopatiler kalıtsal hastalıklar olup, esas olarak hemoglobinin globin genlerini etkileyen mutasyonlardır. Yaklaşık 1000 hemoglobin mutasyonu sonu hemoglobinin yapısı, ekspresyonu, globin genlerinin gelişimsel düzenlenmesi değişir; genelde büyük bir kısmı klinik hastalık oluşturmaz (1). Çoğunluğu genetik kodlamaya göre globin polipeptid zincirlerinde DNA veya mrna kodonunda tek nükleotid baz değişimi ile oluşur (Hb S, Hb C, HbD, HbE). Bazılarında iki amino asit yer değişimi vardır (HbC-Harlem, HbS-Travis, Arlington Park). Bilinen hemoglobin variantlarının çoğunluğu alfadan çok beta zincir mutantlarıdır; delta ve gamma zincir mutantları da tanımlanmıştır. Bazı hemoglobin variantlarında, örneğin anstabil hemoglobinlerin bazılarında basit aminoasit yer değiştirmesinden farklı olarak 1-5 amino asit delesyonları sonucu oluşabilirler (Hb Gun Hill, Hb Koriyama). Delesyon ve insersiyonlara ek olarak füzyon hemoglobinleri de oluşabilir (HB Lepore, Hb Kenya) (1-3). Hemoglobinopatiler yapısal temellerine göre sonuçta bir kısmı hiçbir semptom olmaksızın ve hiçbir klinik bulgu olmaksızın seyrederken, bazen ağır hemolitik anemi, siyanoz, polisitemi, sarılık, splenomegali ve retikülositozla seyredebilir. Klinik bulgu oluşturan hemoglobinopatiler hem tanısal olarak, hem de hastanın prognozu yönünden önemlidirler. Anormal hemoglobinleri oksijene affinite artımı ile birlikte olanlar, oksijene affinite azalması ile birlikte olanlar, anormal çözünürlüğe sahip hemoglobinler, anstabil hemoglobinler ve methemoglobinler olarak gruplandırılabilirler (2-3). Anormal hemoglobinler oluş mekanizmasına göre Tablo 1 de sınıflandırılmışlardır. Ülkemizde anormal hemoglobinlerle ilgili birçok toplum taramaları, klinik veya molekülerçalışmalar yapılmıştır (5-25). Anormal hemoglobinlerden Çukurova Bölgesi (Mersin, Adana, Hatay, Kahramanmaraş) ve ülkemiz için önemli olabilecek olanları sıklık sırasına göre HbS, D, E ve ülkemizde görülebilen bazı nadir hemoglobinlerdir (26-31). ANSTABİL HEMOGLOBİNLER Yurdanur KILINÇ * Hemoglobinin, ilgili globin zincirlerinde amino asit rezidülerinin oksidasyona duyarlık artımı veya çözünürlüğünde azalma ile seyreden anstabil hemoglobinlerin klinik bulguları anormal hemoglobinin miktarına bağlıdır. Hem alfa hem de beta globinlerini tutan bozukluklardır. 100 den fazla anstabil hemoglobin mutantı tanımlanmıştır. Mutasyonların % 75 kadarı beta zincirinde tanımlanmıştır (1). Hemoglobin çözünürlüğünü azaltan mutasyonlar sonucu genelde hidrojen bağları bozulur. Azalmış çözünürlüğe yol açan genel yollar sonuçta HEM in globine bağlanmasını zayıflatır. HEM grubu kaybı olabilir (Hb Gunn Hill). Helikal segmentler arasında prolin oluşturan mutasyonlar heliksle etkileşerek HEM grubu çevresinde polipeptidlerin normal katlanmasını bozar. Bu grupta bir diğer mutasyon grubu globin zincirlerinin tetramerik yapısını değiştirir. Sadece sağlam hemoglobin tetramerleri yüksek konsentrasyonlarda çözünmeden genel dolaşımdaki eritrositlerde kalırlar. * Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı, Prof. Dr. 6

2 Tablo 1. Anormal hemoglobin molekülü oluşturan mutasyonlar (4). Rezidü b 6 b 6 b 121 b 121 a 92 a 141 b 89 b 99 Arg Arg Ser Asp Gln His Asn Asn Oksijen affinitesi azlığı a 94 a 102 b 102 a 58 a 87 b 28 b 63 b 67 b 92 a 43 a 94 b 28 b 35 b 42 b 63 b 88 b 91 b b 98 Glu Glu Glu Glu Asp Asn Asn His His Leu His Val His Mutasyon Anormal çözünürlük Val Lys Gln Lys Artmış oksijen affinitesi Methemogobinemi Anstabilite Asn Thr Ser Tyr Tyr Gln Tyr Glu Tyr Phe Val Asp Tyr Leu Gly Tyr Phe Phe Ser His Arg Leu Pro Leu Pro Delesyon Val met Adlandırma S C D Los Angeles, D Punjab O-Arab J-Capetown Suresnes Creteil Kempsey Titusville Kansas Beth İsrael M Boston, M Osaka M-Iwate St.Louis M-Saskatoon M-Milwaukee-1 M Hyde Park Torino Setif ST.Louis Philadelphia Hammersmith Zürich Santa Ana Sabine Gun Hill Köln Moleküler Patoloji Polimerizasyon Kristalizasyon Hb S/D de polimer HB S/O de polimerizasyon R halinde stabilleşir T halinde Asn 126 yok T halinde bağlar zayıflar T hali-birimler arası bağ kırılır R hali ünitlerarası bağlar değişir R hali ünitlerarası bağlar kırık R hali ünitlerarası bağlar kırık HEM e His yerine Tyr bağlıdır Hem e hem His ve yr bağlıdır HEM paketini açar Tyr bağı ferri-hem i stabilleştirir (-)yük feri-hem i stabilize eder His-HEM bağlı bozuk HEM teması kaybolur Altbirim teması farklı HEM paketinde polar grup Dimer bağ kaybı presipitasyon HEM kaybı HEM paketi açık Heliks bozulur Heliks bozulur F heliksi kısalır HEM teması değişir Anstabil hemoglobin oluşturan mutasyonlar hemoglobin presipitatları oluştururlar. En önemli yapısal bozukluk hem ve globin arasındaki normal bağların bozulmasıdır. Sonuçta zincirin parsiyel proteolizi sonucu hem serbest kalır, globin molekülünün diğer bölgelerine nonspesifik olarak bağlanır, presipite hemikromlar oluşturur; sonıuçta a veya b globin zincirlerini, globin parçaları ve hemi içeren presipitatlar Heinz cisimciklerini oluştururlar. Heinz cisimcikleri eritrosit membran komponentleri ile etkileşir, eritrosit şekil değiştirme yeteneğini azaltır, sonuçta hemolitik anemi oluşur(16,23). Anstabil hemoglobinlerin kalıtımı otozomal-dominanttır. Familyal hemolitik eğilim bulunduğunda pozitif aile öyküsü tanıya yardımcıdır. Anstabil hemoglobinle birlikte klinik hemolitik sendrom Konjenital Heinz body hemolitik anemi olarak adlandırılır.anemi, retikülositoz, hepatosplenomegali, sarılık, ayak ülserleri ve erken devrede safra taşları oluşumu anstabil hemoglobin bozukluklarını akla getirmelidir. Çözünürlüğü azalan hemoglobinlerin aynı zamanda oksijene affiniteleri de değişmiştir. Örneğin Hb Köln de oksijene affiniteyle birlikte doku hipoksisi ve eritropoetin salımı arttığından hemolizin şiddetine göre bu hastalarda hematokrit beklenenden yüksektir. Tersine Hb Hammersmith de oksijene affinite azaldığından oksijen salımı artar ve hastanın hematokritleri düşük düzeylerdedir. 7

3 Anstabil hemoglobinopatilerde eritrosit yıkım yolları (33) Anstabil hemoglobin Spontan denatürasyon Çevresel faktörler Oksidan ajanlar Kimyasal maddeler HEM kaybı Methemoglobin (Anormal Hb Kompleksi) İntrasellüler presipitat (Heinz body) Membrana bağlanma ve hasar Hemoliz Fagositoz (parsiyel veya tam) Tanı: Anstabil hemoglobin varlığı eritrosit yıkımı artmasıyla kronik veya intermittan hemolitik anemi veya sarılık, beklenmeyen retikülositozla birlikte erken bilirubin taşları oluşumu veya açıklanamayan safra yolları hastalıkları varlığında şüphelenilir. Oksidan ajanlara bağlı hemolitik ataklar olabilir. Koyu idrar öyküsü, geçici sarılık veya ayak ülserleri oluşabilir. Laboratuvar tanısında normal hemoglobine göre daha kolay presipitat oluşturan mutantın tanımı yapılır. Kan yaymasında hemoliz bulguları vardır veya olmayabilir, heinz body pozitiftir. Heinz cisimcikleri genelde dalakta temizlenir. Isı denatürasyon testi ve izopranolol instabilite testleri ile tanıya yardımcı olunur. Hb elektroforezi mutlaka yapılmalıdır, ancak birçok hemoglobinde kritik nötral yüke bağlı olarak anormal band oluşturmayabilir (Hb Köln). Hb Genova ve Hb Terra Haute de olduğu gibi hemoglobin okadar anstabildir ki stabil devrede bile elektroforetik band olarak yakalanamaz. Kullanılan tamponun ph ı, ısı, zamanlama çok önemlidir (36-37). Özellikle eskimiş, bekletilmiş örneklerle yapılan çalışmalarda yalancı pozitif sonuçlar alınabilir. Bu durumda tanı yalnızca izotop işaretleme veya globin gen çalışmaları ile konur. Anstabil hemoglobinler, kliniğin çoğu zaman karıştığı eritrositer G-6-PD eksikliği, eritrosit membran defektlerinden ayırt edilmelidir. Tedavide hastaların hemolizi başlatıcı ajanlardan uzak tutulması için eğitilmesi gerekir. Ağır akut hemolitik ataklar sırasında transfüzyon gerektirebilir. Anstabil hemoglobinlerin tedavisi genellikle destekleyici tedavi olarak uygulanır. Anemi çok seyrek olarak kan transfüzyonu gerektirecek düzeylerde derin olabilir, oksidan ajanlardan sakınılmalıdır. Kronik hemolize bağlı olarak, hastalarda folat gereksinimi artar, profilaktik folat desteğinden yarar görürler. Ağır hemolizi olan olgularda splenektomi gerektirebilir. Splenektomi işlemi, bakteriyel sepsis riskinden korumak için, çocuk 5 yaşı doldurana kadar geciktirilmeye çalışılmalı, mümkün değilse operasyon öncesi pnömokok aşısının yapılması önerilir (35). OKSİJENE AFFİNİTESİ ARTMIŞ HEMOGLOBİNLER Hemoglobinle etkin oksijen dağıtımı hemoglobin-oksijen affinite eğrisinin sigmoid şekilde kalmasına bağlıdır. Deoksijene formdan tam oksijene forma geçiş sırasında başlangıç oksi- 8

4 jenasyon basamakları güçlükle oluşur. İlk oksijen molekülünün hemoglobine bağlanması daha sonra oksijen bağlanmaya karşı duyarlığı arttırır ve eğrinin sigmoid şekli korunur. Değişmiş oksijen affiniteli mutant hemoglobinler a ve b zincirleri arası yüzlerde veya hidrojen bağlarını veya hidrofobik etkileşimleri tutan, hemle oksijenin etkileşiminde rol alan tuz köprüleri bölgelerinde aminoasit yer değiştirmeleri sonucu oluşur. Bir diğer mutasyon grubunda 2,3-Difosfo gliserat(2,3-dpg)a bağlanma bölgesini değiştirerek hemoglobine bağlandığında oksijene affiniteyi değiştirirler. Oksijene affinitesi yüksek olan hemoglobinler (Hb Kempsey) oksijene daha fazla bağlanırlar ve Hb-oksijen dissosiyasyon eğrisini sağa kaydırırlar. Oksijen hemoglobine normalden daha kolay bağlanır ve düşük PO 2 düzeylerinde dokuda daha fazla oksijen kalır.dokulara oksijen dağıtımı bundan dolayı normal basınç altında olur, normalden daha az oksijen dağıtılır. Normal hemoglobin düzeylerinde hafif doku hipoksisi oluşur, eritropoetin artar, eritrosit yapımı artar ve polisitemi ile sonuçlanır. Seyrek olarak hemotokrit değerlerinin % 60-% 65 e kadar yükseldiği görülebilir. Birçok mutasyonlar oksijene affiniteyi arttırabilir. Bazıları HEM paketinde etkileşimden sonra, diğerleri Bohr etkisini bozarak veya tuz bağlanma bölgelerini bozarak ve bazıları da HbA nın 2,3-DPG a bağlanmasını azaltarak etkilerler. Familyal açıklanamayan eritrositoz durumlarında yüksek affiniteli hemoglobinler akla gelmelidir. Hemoglobinin fonksiyonel olarak ölçülmesi tanı anahtarıdır. Hemoglobinin P 50 değerleri normalden düşüktür. Tedavi: Hafif eritrositozlu olgularda tedavi yaklaşımı gerektirmez. Nadiren hematokrit % 55-% 60 ın üzerindedir. Kan viskozitesi flebotomi yapılmasını gerektirecek yüksek düzeylere ulaşabilir. OKSİJENE AFFİNİTESİ AZALMIŞ HEMOGLOBİNLER Hb Kansas da olduğu gibi oksijene affinitesi azalmış hemoglobin variantları hemoglobinoksijen bağlanmasını azaltan veya yapı bütünlüğünü azaltan hemoglobinlerdir. Çoğu düşük affiniteli hemoglobinler normal akciğerde tam satüre olabilmek için yeterli affiniteye sahiptirler. Düşük kapiller P0 2 de bu hemoglobinler diğer dokulara normalden daha fazla oksijen dağıtırlar, normal hemoglobinlerden daha fazla desatüre olurlar. Oksijenin dokulara dağıtımı oldukça etkin olduğu için normalden daha düşük hematokritlerde oksijen gereksinimi karşılanır ve hastada psödoanemi tablosu olabilir. Yine bazı variantlarda kapiller ve venöz dolaşımda desatüre hemoglobin miktarı 5 g/dl den fazla olacağı için bu variantlarla birlikte siyanoz görülür. Genel durumu gayet iyi olduğu halde açıklanamayan anemisi olan bireylerde, özellikle aile öyküsü olanlarda oksijene affinitesi düşük hemoglobin varlığı araştırılmalıdır (2-4,35). Oksijene affinitesi düşük hemoglobine sahip bireyler genellikle asemptomatiktirler, hiçbir tedavi gerektirmezler. Düşük affiniteli hemoglobinlerin hem anemi hem de siyanoz yapabileceğinden dolayı gereksiz tetkiklerden kaçınmak ve hastayı ikna etmek gerekir. METHEMOGLOBİNEMİLER Hb demirinin ferröz (Fe +2 ) durumdan ferrik (Fe +3 ) duruma oksitlenmesi sonucu methemoglobin oluşur. Hemoglobinin normal oksijenasyonu demirden bir elektronun transferine neden olur; deoksijenasyonla elektron tekrar demire transfer olur, oksijen salınır. Eğer elektron dönüşü olmazsa methb oluşur. Normalde methb total hemoglobinin % 3 kadarını veya daha 9

5 azını oluşturur; bu işlem methb reüktaz enzimi ile başarılır. Methemoglobinemi oluşturan mutasyonlar (M hemoglobinleri) HEM demirini ferik durumda stabilize eden mutasyonlardır. Klasik olarak HEM cebinde histidin tirozin ile yer değiştirir, tirozinin hidroksil grubu demiri ferrik durumda stabilize eden kompleks oluşturur. Okside olmuş hemoglobin methb redüktaz sistemiyle indirgenmeye rezistandır. Methemoglobin oksijene maruz bırakıldığında kırmızıya dönüşemeyen kahverengimsi mavi renktedir. Bundan dolayı methemoglobinemili hastalar siyanotik görünümdedir. Gerçekten siyanotik bireylerin tersine PaO 2 düzeyleri genelde normaldir. Normal oksijen satürasyonuyla birlikte siyanoz varlığında daima methemoglobinemiden şüphelenilmelidir. Herediter methemoglobinemi Methemoglobin redüktaz eksikliği (Sitokrom B 5 redüktaz eksikliği)ne bağlı oluşur ve enderdir. Sitokrom b 5 redüktaz eksikliği mutasyonları 2 tiptir. Tip I methb redüktaz eksikliğinde hastalar yalnızca siyanotiktir;tip II MetHb redüktaz eksikliğinde hastalar hem siyanotik hem de mental retardedir. Tip II mutasyonlar NADH veya FAD kritik bağlanma bölgelerinde oluşur, klinik daha ağırdır, bekşenen yaşam süresi kısadır, genel hipotoni vardır (33). Tip III methb redüktaz eksikliğinde eritrositler, lökositler ve trombositler tutulur, ancak nörolojik bulgu yoktur. M hemoglobinlerinde olduğu gibi, methb redüktaz eksikliği olanlarda psödosiyanoz vardır. Homozigotlarda bile methb nadiren % 25 i aşar, bu düzeyde semptomlar yoktur. Hayatı tehdit edici miktarlarda methemoglobinin biriktiği tek durum edinsel methemoglobinemidir. Hemoglobinin direkt oksidayonuyla, oksijenle etkileşerek, biyokimyasal transformasyonla akkiz methemoglobinemi oluşabilir. MetHb total hemoglobinin % 30 undan azsa siyanoz sadece kozmetik etkisiyle önemlidir. MetHb düzeyi % 30 un üzerine çıktığında oksijen yetersizlik bulguları örneğin halsizlik, baş dönmesi ve mental durum değişikliği oluşabilir. MetHb total hemoglobinin % 50 sini geçerse şuur kaybı, koma, ölüm görülür. Açıklanamayan siyanozu olan olgularda methemoglobinemi düşünülmelidir. İntihar girişimi olan siyanozlu bir bireyde nitrit alımı düşünülebilir. Toksik methb oluşumuna yol açan başlıca ajanlar asetaminofen, asetanilid, anilin boyaları, lokal anestetikler (benzokain, lidokain, prilokain) dapson, flutamid, ifosfamid, metaklopramid, nitrik oksit, nitritler, amil nitrit, izobütl nitrit, sodyum nitrit, nitratlar (nitrobenzen ve nitrobenzoatlar, nitroetan, nitrofuranlar, nitrogliserin), parakuat, monolinuron, fenasetin, fenazopiridin, primakin, sülfamethoksazol) tanısal yaklaşımda düşünülmelidir. Tanısal olarak Methemoglobinemi Evelyn-Malloy yöntemiyle ölçülür (34). Spektrofotometrik MetHb tepe değeri nm absorbansta alınır. Siyanid eklenmesiyle methb tamamen siyan methb e dönüşür. Halbuki Hb M varlığında absorbsiyon spektrumu anormaldir ve siyanid eklenmesinden etklenmez. MetHb düzeyleri % 1.5 gr ı geçtiğinde klinik bulgulara neden olur, sulfhemoglobinin % 0.5 gr dan yüksek oluşu klinik siyanoza neden olur (35). EMBED PowerPoint.Slide.8 Edinsel methb durumlarında ekzojen ajanın ortamdan uzaklaştırılması gerekir. Hasta semptomatik ise spesifik tedaviyi gerektirir. Metilen mavisi 1-2 mg/kg dozda 5 dakikada verilmesi methb in NADPH a bağımlı yolda indirgenmesini sağlar. Yanıt hızlıdır, doz bir saat sonra tekrarlanabilir. Yine tedavide vitamin C de verilebilir (2). 10

6 Hemoglobin M bozukluklarının özellikleri Hemoglobin Amina Asid Substitution Oxygen Dissociation ve diğer özellikler Klinik etki HbM Boston a58(e7)his >> Tyr Çok düşük O2 afinitesi, hiç hem-hem etkileşimi yok, Bohr effect yok Methemoglobin yapımı nedeni ile siyanoz HbM Saskatoon b63(e7)his >> Tyr Artmış O2 affinity, azalmış heme-heme etkileşimi, normal Bohr effect, hafif unstable Methemoglobin yapımı nedeni ile siyanoz hafif hemolitik anemi sulfonamidlerle artar Hb M Iwate Hb M Kankakee Hb M Oldenburg Hb M Sendai Hb M Hyde Park Hb M Miiwaukee HbM Akita b92(f8)his >> Tyr Düşük O2 afinitesi, gözardı edilebilir heme etkileşimi, normal Bohr effect Artmış O2 afinitesi, azalmış heme etkileşimi, normal Bohr effect, hafif unstable Methemoglobin yapımı nedeni ile siyanoz hafif hemolitik anemi Methemoglobin yapımı nedeni ile siyanoz hafif hemolitik anemi Hb M Milwaukee b7(ell)val >> Glu Düşük O2 afinitesi, azalmış heme etkileşimi, normal Bohr effect, hafif unstable Methemoglobin yapımı nedeni ile siyanoz Hb FM Osaka a:63his->> Tyr Düşük O2 afinitesi, artmış Bohr effect, methemoglobinemi Doğumda siyanoz Hb FM Fort Ripiey a92his->> Tyr Hafif artmış O2 afinitesi Doğumda siyanoz ANORMAL ÇÖZÜNÜRLÜKLE BİRLİKTE OLAN HEMOGLOBİNLER ORAK HÜCRE ANEMİSİ VE ORAKLAŞMA SENDROMLARI HbS normal HbA dan, b zincirinin 6. pozisyonundaki glutamik asit yerine valinin geçmesi veya glutamik asiti kodlayan GAT nükleotid dizisinde A T (adenin ile timinin) yer değiştirmesi sonu oluşan ve elektroforetik mobilitesi HbA dan farklı bir hemoglobindir. HbS i homozigot veya heterozigot durumda taşıyan veya diğer hemoglobinlerle kombine olarak taşıyan kişilerde görülen semptomların oluşturduğu tabloya oraklaşma sendromları (sickling sendromları) adı verilir. HbS i homozigot durumda taşıyan hastalar için orak hücre anemisi (OHA) terimi kullanılır. Geçiş otozomal resesif Mendel Kanunları na uyum gösterdiğine göre hasta birey doğması için her iki ebeveynin de en azından taşıyıcı olmaları gerekir. HbS taşıyıcıları hasta değildirler, tetkik veya taramalar sırasında tesadüfen tanınırlar (38-40). HbS Amerika Birleşik Devletleri nde Afrika kökenli Amerikalılarda % 8 inde orak hücre taşıyıcılığı vardır. Ülkemizde yapılan değişik çalışmalarda HbS sıklığı % 0.5-% 30 arasında değişir (41-42). Doğumda beklenen orak hücre hastalığı (SCD) insidansı 1:625 tir. Ülkemizde doğum öncesi tanı verilerine göre HbS daha çok Mersin, Adana, Antakya kuşağında ana sorundur (43-49). Deoksi durumundaki indirgenmiş HbS polimerize olur. Eritrositteki Hb konsentrasyonu 30 g/dl ye ulaştığında yarı katı jel teşekkül eder ve oraklaşma olayı artar. HbS oranı % 40 ı aştığında taktoid cisimcikler lamellar yapı oluşturur. Oraklaşmış hücrenin damar endotelyumuna yapışmasının artması, perfüzyonun sınırlanmasına yol açar. HbS in sıvı ve katı fazları arasındaki dengeyi dört değişken faktör tayin eder. Bunlar oksijen konsentrasyonu, HbS 11

7 konsentrasyonu, ısı ve HbS den başka hemoglobinlerin varlığıdır. Bu parametreler değiştiğinde hastalığın klinik şiddeti ve gidişide değişir. Orak hücre anemisindeki patofizyolojik değişiklikler daha çok kan viskozitesinin artımı ile ilgilidir. Kanın viskozitesi, membranın rijiditesi, hemoglobinin polimerizasyonu ve hücre içi hemoglobin konsentrasyonlarının artması oraklaşmayı arttırır. HbF hücredeki polimerizasyonu azaltarak etkiler. Hastalığın gidişi bir taraftan oraklaşma sonu vazooklüzyon, doku iskemi ve infarktına ve organ disfonksiyonuna neden olurken; diğer taraftan da aneminin sonucu sistemik değişikliklere bağımlıdır (35,38,46). Orak hücre anemisinde β s geniyle bağlantılı DNA polimorfizm çalışmaları sonuçlarına göre tropikal Afrikada üç bağımsız mutasyonun grubu: 1. Benin-Santral Batı Afrika haplotipi (en yaygın haplotip), 2. Senegal-Batı Afrika Kıyısı haplotipi, 3. Bantu-Santral Afrika Cumhuriyeti (CAR) haplotipi Benin tip aynı zamanda İbadan, Cezayir, Sicilya, Türkiye, Yunanistan, Yemen ve Güneybatı Arabistan da bulunur. Karayibler ve Afrika kökenli Amerikan SCD hastalarında kromozom çalışmalarında % i Benin, % u Bantu-CAR, % 5-15 i Senegal tipindedir. Benin ve Senegal tipi hastalarda fetal hemoglobin (HbF) düzeyleri daha yüksektir ve Bantu-CAR hastalarına kıyasla daha az dens eritrositlere sahiptirler. Bantu-CAR haplotipi en ağır kliniğe sahipken Senegal haplotipinde olanlar hastalığı daha hafif geçirirler. Ülkemizde görülen Benin Tip-Haplotip 19 dur. Hastaların büyük çoğunluğu haplotip 19 a sahiptir (50). Haplotiplerden sonra hipersensitif bölgeler, daha sonra da hücre-endotel-sitokin konularında yapılan birçok çalışmayla hastalığın klinik şiddetini kararlaştıran faktörler saptanmaya çalışılmaktadır (50-54). Klinik Belirtileri: Orak hücre anemili bebeklerde tipik semptomlar ve bulgular ilk altı aydan sonra görülür. HbSS fenotipinin fetal ve erken postnatal devrede klinik olarak belirmemesi, oraklaşmayı önleyen yeterli miktarda HbF varlığına bağlıdır. İlk üç ayda anemi, 6. aydan sonra ilk kez splenomegali fark edilir. İlk vazo-oklüziv kriz olguların yaklaşık yarısında yaşamın ayında görülür; büyük çoğunluğunda 6 yaştan evvel, çok azında da yetişkin yaşta klinik semptom verebilir (55-57). Hastalarda değişmez klinik bulgular hemolize bağlı sarılık, splenomegali, anemiye sekonder hepatomegali ve kardiak üfürümler, kronik eritropoez bozukluğuna bağlı maksiller hipertrofi, ileri yaşlarda çinko eksikliğine ve anemiye bağlı büyüme ve gelişme geriliği, kısa boy, seksüel gelişim geriliği görülebilir. Hastalığın klinik şiddetini kararlaştıran faktörler incelendiğinde 12 aylıktan evvel daktilitis görülmesi, ortalama hemoglobin düzeyinin 2 yaşta 7 g/dl den düşük oluşu, 10 yaştan evvel lökositoz (BK>13.700/µl) varlığı hastalığın klinik şiddetinin ağır geçeceğini belirtir. Hastalarda klinik gidiş sırasında birçok krizler görülebilir. Krizleri başlatan faktör deoksihemoglobin miktarının artmasına bağlı olarak mikrodolaşımda vazooklüzyonun başlamasıdır (2,3,35,38,39). SCA da Krizler: Hastalığın patogenezinde oraklaşma ve vazo-oklüzyon kilit rol oynar. Vazo-oklüzyon doku perfüzyon bozukluğuna, iskemiye, doku ve organ fonksiyon bozukluğuna kadar giden değişikliklere yol açar. Kriz fark edildiğinde en kısa sürede hidrasyon ve oksijenasyonun sağlanması çok önemlidir. Krizler vazo-oklüziv kriz, el-ayak sendromu, abdominal tutulum, santral sinir sistemi krizleri (serebro-vasküler olay), pulmoner kriz, splenik sekestrasyon 12

8 krizleri,hepatik sekestrasyon krizi,hiperhemolitik kriz, aplastik kriz, megaloblastik krizler olarak adlandırılır. Vazo-oklüziv krizler: Küçük damarların intravasküler oraklaşma ile obstrüksiyonu söz konusudur. Krizi başlatan sıklıkla enfeksiyonlar, ateş, dehidratasyon ve asidozdur. El-ayak sendromu: El-ayak sendromunda küçük çocuklarda el ve ayaklarda küçük kemikler tutulur. Tipik olarak el ve ayakların dorsal yüzleri şişmiştir, noneritematözdür ve oldukça ağrılıdır. Röntgen değişiklikleri başlangıçta yumuşak dokuya aittir, kortikal incelme ve metakarplarda, metatarslarda ve falankslarda belirgin haraplanma semptomları kriz çıkışından 2-3 hafta sonra belirir. Daktilit çıkışı anidir ve 1-2 haftada düzelir. Kemik ve Eklem Krizleri: İki-üç yaştan sonra periartiküler yapılarda ve büyük kemiklerde kan akımı yavaşlar, kemik ve eklem krizlerini oluşturur. Kemik iliği sinuzoidleri oraklaşma için ideal bir ortamdır. Eklem ağrıları romatizmal ateş veya romatoid artriti taklit edebilir. Röntgen filminde kemik infarksiyon alanları ve periostitis bulguları vardır. Ateş yoktur. Gençlerde epifizyal haraplanmayla femur başının kollapsı görülebilir. Vertebra büyümesi irregüler olduğundan simetrik olarak balık ağzına benzer çukurlaşmalar görülür. Uzun süren eritroid hiperplaziye bağlı olarak kafa kemiklerinde firçalanma manzarası, frontal ve paryetal bölgelerde belirginlik göze çarpar. Büyüme ve gelişme çocuklarda ilk 10 yılda yeterlidir. Bundan sonra büyüme ve gelişmede gecikme göze çarpar (58). Kemik yaşı geri kalabilir, menarş ve vücutta tüylenme gecikir. gonadal steroidlerin yapımındaki eksikliğe bağlı olarak iskelet ve seksüel olgunlaşmada gecikme vardır. Gonadal gelişim geriliğinde aynı zamanda çinko eksikliği de etkendir (59). Erken yaşlardan itibaren çinko desteğinin verilmesiyle büyüme geriliği engellenebilir. Abdominal kriz: Karaciğer, dalak, karın lenf nodlarında infarkt sonu ağrı dayanılmaz derecede şiddetli olabilir. Peritoneal irritasyon olabilir. Abdominal krizler sıklıkla düşük dereceli ateşle birliktedir. Ağrılı krizlerin süresi genelde 3-4 gündür. Akut Göğüs sendromu: Üç yaştan evvel nadirdir. Göğüs duvarında, karnın üst bölgesinde ve torasik spinal kolonda ağrı vardır. Akciğerlerde konsolidasyon alanları bilateraldir ve genelde bazal yerleşimlidir. Yüksek ateş, takipne ve öksürük geç semptomdur. Fizik muayene bulguları daima akciğerde röntgen değişikliklerini izler (37,39). Santral Sinir Sistemi Krizleri: Orak hücre anemili çocularda beyinde iskemi ve infarkt sonu nörolojik bulgularla hemiplejiler gelişebilir. Bazıları kalıcı haraplanma olmaksızın tamamen düzelirler (60-61). İnfarksiyon oluşan durumlarda kalıcı nörolojik defisitler oluşabilir. Hasta transfüzyonlarla hazırlanmadan, serebral anjiografik çalışmalar yapılmamalıdır (62). Santral sinir sistem krizlerinin tedavisinde acil ve yoğun hidrasyon, oksijen verilmesi, mümkünse eritrositaferez veya kan değişimi yapılmalıdır. Şok geçiren hastalarda bir yıl veya daha fazla aralarla tekrarlanan transfüzyonlarla vasküler anormalliklerde büyük düzelme olur (35,63). Transkranyal Doppler (TCD) ölçümü: TCD orak hücre anemili hasta çocuklarda beyin akımını saptamada non invaziv bir yöntemdir. TCD 2 yaş gibi küçük çocuklarda tarama yöntemi olarak kullanılabilir ve yılda bir kullanılmalıdır. Eğer sonuçlar hazırlayıcı grupta ise ( cm/sn) hasta iki ayda bir muayene edilmelidir. Anormal akım hızına sahip 13

9 hastalarda (>200 cm/sn) 2-8 haftada tekrar anormal hız oluşmadığını göstermek için TCD tekrarlanmalıdır. Anormal TCD olan hastalarda kronik transfüzyon rejimi inme riskini % 90 dan fazla azaltır (38,64,65). Periyodik ultrasaund muayeneleri ve selektif transfüzyon tedavileri ile stroku önlemede ilk adım başarılmış sayılır (Turgeon ML, 2005). Günümüzde hydrea tedavisi de stroke tedavisinde yerini korumaktadır (57,66-67). Orak hücre anemili çocuklar arasında ensık ölüm nedenleri arasında serebrovasküler olaylar % 12 sıklıkla dördüncü sıradadır (57). Kötü sonuçlanan beyin akut infarktı çocukluk yaş grubunda % 7 hastada oluşur. Yaşamın ilk 20 yılında insidans % 0.7 dir, en yüksek hızlara 5-10 yaşlar arasında ulaşır (60). Çukurova Bölgesi nde SCA lı hastalarda stroke sıklığı 320 hastada 25 yıllık izlemde % 5 olarak bulunmuştur (63). Stroke tek başına izole bir olay olabileceği gibi pnömoninin ilerlemesiyle, aplastik krizde, viral hastalıklarda, ağrılı krizde, akut göğüs sendromunda priapizm ve dehidratasyon sonucu da oluşabilir (35,60-71). ORAK HÜCRE ANEMİSİ nde Tanısal Yaklaşım: 1) Öykü: Irk, aile öyküsü, çıkış yaşı, gelişim. Öyküde kardeşlerde veya yakın akrabalarda benzer hastalık öyküsü verilebilir. 2) Klinik muayane: Solukluk, sarılık, hepato ve/veya splenomegali, iskelet deformiteleri 3) Kan sayımı ve periferik yayma: Hb, MCV, MCH, retikülosit, kemik iliğinde eritroid hiperplazi vardır. Periferik yayma yapılırken sodyum metabisülfitle oraklaşma testi Hb elektroforezinden evvel erken devrede tanıya yardımcıdır. 4) Hemoglobin elektroforezi: HbS varlığı(asit ve alkali ph da elektroforez), HbA2 ve HbF tayini yapılır. Hemoglobin elektroforezinde HbSS örneği görülür, kompansatris HbS azalmasına paralel olarak bir miktar HbF artışı görülür. Kağıt elektroforezinde HbS ile aynı mobilitede olan diğer hemoglobinlerden ayırt etmek için asit ph da jel elektroforezi ile tanı doğrulanır. 5) Aile çalışması: Ailede heriki ebeveynin HbS taşıyıcısı olması orak hücre anemili hastanın tanınmasına yardım eder. Salt elektroforeze göre karar verilmemelidir, S/βº talassemi ile karışabilir. 6) Doğum öncesi Tanı: Gebe ve eşi HbS taşıyıcısı veya bir eş HbS taşıyıcısı, diğer eş talassemi veya diğer hemoglobinlerin taşıyıcısı ise doğum öncesi tanı uygulanır. Ülkemizde yurdumuzun özellikle Çukurova Bölgesi ve Antalya kuşağında orak hücre sendromları yaygındır (27-29,31,32,43,47,48). Orak hücre anemisinde rutin klinik-laboratuvar takip Testler Kan sayımı PY, Retics % % HbF Renal fonk. (kreatinin, BUN idrar) Hepato-bilyer 12 ay (ALT, bilirubin, diğer) Akciğer fonk. 12 ay (Transkütan O2) Yaş 3 ay-24 ay >24 ay 6 ay-24 ay >24 ay 12 ay 12 ay 12 ay Sıklık Her 3 ayda Her 6 ayda Her 6 ayda Yılda bir Yılda bir Yılda bir Her 6 ayda bir 14

10 ORAK HÜCRE ANEMİSİ nde TEDAVİ: 1-Krizlerin sağaltımı, 2-Transfüzyon tedavisi ve kan değişimi, 3-Kök hücre transplantasyonu. 1-KRİZLERİN SAĞALTIMI: Orak hücre anemisinde kriz varlığında hasta için hayat kurtarıcı olan hidrasyon ve doku perfüzyonuna yeterli oksijenasyondur. Kronik hemolitik anemi olduğu için folat ve çinko verlmesi destekleyicidir. Hasta krizde geldiğinde: Orak hücre anemisinde genelde hastalar hipostenüriktir. Büyük volümlerde sıvı gerektirebilirler, ml/kg/24 saat sıvı verilmelidir (Adolesan yaştan itibaren 4 lt/gün sıvı verilebilir). Abdominal problemi yoksa oral sıvı denenmelidir. Hayatı zorlayıcı durum yoksa santral venöz yaklaşımdan kaçınmalıdır. Bel ağrısında analjezi, günlük sıvı verilişinin artırılması, ateşliyse profilaktik antibiyotik kullanılmalıdır (35). 2-ORAK HÜCRE ANEMİSİNDE TRANSFÜZYON: -Hb konsentrasyonunda 5 g/dl ye veya daha aşağı düşüş varsa (kemik iliğinde eritroid hipoplazi veya aplazi varsa, angina veya yüksek debili yetmezlikte, akut hemorajide, akut santral sinir sistemi komplikasyonlarında, hipoksi ile beraber akut göğüs sendromunda, sekestrasyon krizinde, genel anestezi öncesi operasyona hazırlamada, vazo-oklüziv olayları önlemede, dokulara oksijen geçişini arttırmada, lökosit filtresi kullanarak transfüzyon sırasında dolaşıma lökosit geçişini önlemek gerekir. ORAK HÜCRE ANEMİSİNDE KAN DEĞİŞİMİ: Serebrovasküler olaylarda, yağ embolisinde, akut göğüs sendromunda, göz cerrahisinde, yanıtsız akut priapizmde, ayak ülserlerinde, kontrast madde enjekte edlmezden evvel kan değişimine gidilebilir. -Eğer hematokrit % 20 den düşükse 8 ml/kg transfüzyon, daha sonra exchange, -Hasta kan volümünün katı ile kan değişimi -Değişilecek kan volümü= 70 x ağırlık, -Eğer hematokrit >% 20 ise vene girilir ve üniteye kadar kan değiştirilir. Orak hücre anemisinde hücre filtrasyon-ayırma sistemleri olan merkezlerde eritrositaferez uygulaması olarak yapılır. Fetal hemoglobini Uyarıcı Ajanlar (örneğin hidroksiüre): Bu ajanlar daha ileri inmeyi önler. Oraklaşmış eritrositlerin yüzeyinde adheziv reseptörleri azaltır (66,67). Arjinin ağızdan verildiğinde solunan-dışa verilen havadaki ve plazma nitrik oksit düzeylerini arttırır. Nitrik oksit (NO): Bu ajan güçlü bir vazodilatördür. Akut göğüs sendromlu SCD hastalarında solunmuş NO oksijenasyonda dramatik düzelme sağlar. Trombosit aktivasyonunu, agregasyonunu, sekresyonunu ve oraklaşmış eritrositlerin endotele yapışmasını inhibe eder; HbS polimerizasyonunu azaltır. Antikoagülanlar: Minidoz heparin (s.c.) hastanede kalış süresini kısaltır. Düşük dozda Kumadin trombin jenerasyonunu azaltır. Düşük moleküler ağırlıklı heparin (LMWH) faktör VIIa ve FXa ya karşı spesifik aktivitesi vardır. Antitrombosit ajanlar: 1. Asetil salisilik asitin (ASA) ağrı krizlerinde hiçbir spesifik etkisi yoktur. ASA ile birlikte dipiridamol ılımlı fayda sağlar (72). 15

11 ORAK HÜCRE ANEMİSİNDE AĞRILI KRİZDE ANALJEZİ Endikasyon Yetişkin İlaç Çocuk <1Y 1-5Y 5Y-12Y Hafif Parasetamol Aspirin CO-Proksamol Naproksen İbuprofen 1 g/4 saat 600 mg/4 saat 1-2 tablet/4 saat 1-2 tablet/4 saat mg/gün 60 mg/4 saat 120 mg/4 saat 250 mg/4 saat 20 mg/kg Orta Ağır Oxycodone Methadone Meperidine Meperidine Morfin Maksimum doz 1-2 tablet/doz 0.15 mg/kg/doz 1.5 mg/kg/doz (maksimum 100 mg) 1.5 mg/kg/doz 0.15 mg/kg/doz (maksimum 10 mg) Veriliş yolu po po po i.m. s.c. Doz araları 4 saatte 4 saatte 4 saatte 3 saatte 3 saatte Opiatlar bulantı, kabızlık, idrar retansiyonu ve solunum depresyonu yapabilirler. Morfin bronkokonstrüksiyon ve kaşıntıya yol açabilir. Orak Hücre Anemili Hastanın Takibi Ebeveyn eğitimi: Fizik değerlendirme ve değişikliklerin yorumu, karın bulguları, vazooklüziv krizlerin önlenmesi, ağrı tedavisi, profilaktik antibiyotik kullanımı. Ateş: Superpoze enfeksiyon, penisilin tedavisi ve pnömokok aşıları. Ateş varlığında CBC, retikülosit, kan kültürü, akciğer filmi. Ateşle birlikte enfeksiyon varsa komplikasyonlar da düşünülmeli: Splenik sekestrasyon, Eritroid aplazi, Akut göğüs sendromu. Sık vizitler: İlk 2-4 yaşta her 2-3 ayda, 3y.dan sonra 6 ayda bir vizit yapılmalı, immünizasyon programı uygulanmalıdır. İmmünizasyon: Hepatitis B, kızamık, kabakulak, rubella aşıları yapılmalı. Pnömokokal konjugat aşı: PCV7 (PREVENAR) 7 valent. Pnömokokal bakteremilerin % 87 sini ve menenjitlerin % 83 ünü önler. 5 Yaşa kadar çocuklar bu aşı ile aşılanmalıdır. 23 valent Pnömokokal polisakkarid aşı: Konjugat aşıya ek olarak ve büyük çocuklarda kullanılabilir. Penisilin profilaksisi. Orak Hücre Anemisi ve Oraklaşma Sendromlarının Önlenmesi: 1. Hasta ve ailelerinin eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi, prenatal tanı kontrolü, 2. Okullarda eğitim kitaplarında veya yayın araçlarıyla konunun öneminin anlatılması, doğurgan yaşta herkesin kendi Hb örneğini bilmesi, 3. İki taşıyıcının evlendiği durumda prenatal tanı olanaklarının kullanılması, 4. Doğum öncesi tanı ve hasta çocuk tanı tedavi hizmetlerinin devlet güvencesinde sürdürülmesi, 5. Toplumun eğitimi ve bilinçlendirilmesi gerekir. 16

12 KAYNAKLAR 1. Carver MFH, Kutlar A. International hemoglobin Information Center Variants list. Hemoglobin 1995; 19: Benz JE:Hemoglobin variants associated with hemolytic anemia, altered oxygen affinity, and methemoglobinemias. In Hematology: Basic Principles anf Practice, Hoffman R, Benz EJ, Shattil SJ, Furie B, Cohen HJ, silberstein LE, and McGlave P, eds, 4th ed, Elsevier, Churchill Livingston, 2005, ch 38, pp Bunn FH. Human hemoglobins:normal and abnormal. In Nathan and Oski s Hematology of Infancy and Childhood, Nathan DG, and Orkin SH(editors), 5th ed, WB Saunders Company, Philadelphia, 1998, ch 19, pp Dickerson Re, Gwis I. Hemoglobin structure, function, evolution, and pathology, Menlo Park, CA, Benjamin Cummings, Altay Ç, Altınöz N, Wison JB, Bolch KC, and Huisman THJ. Hemoglobin Hacettepe (J Antakya) ora2b2 126(H5)Gln- Glu. Biochim Biophys Acta 1976: 434: Altay Ç, Yetgin S, Özsoylu Ş, and Kutsal A. Hemoglobin S and other hemog- lobinopathies in Eti-Türks. Hum Hered 1978; 28: Kılınç Y, Gürgey A, Kümi M, et al. Hemoglobin O-Padova or α 30(B11)Glu-Lys β observed in members of a Turkish family. Hemoglobin 1985; 9: Arcasoy A, Turhanoğlu I, Gözdaşoğlu S, Oğur G. First observation of Hb J-Iran [B77(EF1)His-Asp] in Turkey. Hemoglobin 1986; 10: Bircan I, Güven AG, Yeğin O, et al. HbN-Baltimore α2β2 95(FG2)Lys-Glu and Hb J Iran[B77(EF1)His-Asp] observed in a Turkish family from Antalya. Hemoglobin 1990; 14: Yenice S, Kemahlı S, Bilenoğlu O, et al. Two rare hemoglobin variants in the Turkish population(hbg Coushatta [B22(B4)Glu-Ala] and HbJ Iran [B77(EF1) His-Asp]. Turkish J Haematol 2000; 17: Atalay EÖ, Koyuncu H, Turgut B, et al. High incidence of HbD Los Angeles (B121[GH4)Glu-Gln] 12. Cin Ş, Akar N, Çavdar AO, et al. Hb Summer Hill β52(d3)asp-his. Hemoglobin 1983; 7: Dinçol G, Aksoy M, Dinçol K, Kutlar A, Wilson JB, and Huisman THJ. Hb Hamadan [β56(d7)gly-arg]. Hemoglobin 1984; 8: Akar E, Özdemir S, Timur IH, Akar N. First observation of homozygous Hb Hamadan [B56(D7)Gly-Arg)] and beta thalassemia(-29 G>A)-Hb Hamadan combination in a Turkish family. Am J Hematol 2003; 74: Altay Ç, Gürgey A, Wilson JB, Hu H, Webber BB, Kutlar F, Huisman THJ. Hb Başkent Aγ128(H6)Ala-Thr. Hemoglobin 1988; 12: Çürük MA, Dimovski AJ, Baysal E, Gu L_H, Kutlar F, Molchanova TP, Webber BB, Altay Ç, Gürgey A, and Huisman THJ. Hb Adana or α2 59(E8)Glu-Asp 2β2. A severely unstable α1-globin variant, observed in combination with the (α)20.5kb α-thal-1 deletion in two Turkish patients. Am J Hematol 1993; 44: Dinçol G, Dinçol K, and Erdem S. Hb G-Coushatta β22(b4)glu-ala. 1989; 13: Kutlar A, Kutlar F, Aksoy M, et al. Hb Knosssos β27(b9)ala-ser. Hemoglobin 1989; 13: Kutlar A, Kutlar F, Aksoy M, et al. Hb City of Hope β69(e13)gly-ser. Hemoglobin 1989; 13: Dinçol G, Dinçol K, Erdem S, et al. Hb Çapa α 94(G1)Asp-Gly. Hemoglobin 1994; 18: Giordano PC, Fodde R, Amons R, Ploem JE, and Bernini LF. Hb J-Anatolia α 61(E10)Lys-Thr. Hemoglobin 1990; 14: Yalçın A, Avcu F, Beyan C, Gürgey A, Ural AU. Hb J-Meerut α 116(GH4)Glu-Gln Hemoglobin 1994; 18: Gürgey A, Altay Ç, Gu-LH, et al. Hb Hakkari or α2β231(b13)leu-arg, a severely unstable hemoglobin variant associated with numerous intra erythro-blastic inclusions and erythroid hyperplasia of the bone marrow. Hemoglobin 1995; 19: Dinçol G, Elam D, Kutlar A, Kutlar F. Hb Setif[a94(G1)Asp-Tyr(a2)] detected in a Turkish family. Hemoglobin 2003; 27: Dinçol G, Güvenç S, Elam D, Kutlar A. Hb J-Meerut[α120(H3)Ala-Glu(α1)] in a Turkish family. Int J Med Sci 2006; 3: Arcasoy A, Çavdar A, Cin Ş, et al. Türkiye de talassemia ve anormal hemoglobin insidansı. TÜBİTAK Pediatrik Onkoloji ve Hematoloji Ünitesi Çalışmalarından, Ankara, Nuray matbaası, Kılınç Y, Kümi M, Gürgey A, Altay Ç. The survey of alpha-thalassemia, Glucose-6-phosphate dehydrogenase deficiency and the frequency of HbS in cord bloods of the newborns in Adana Province. DOĞA TU J Medical Sciences 1985; 10: Kılınç Y, Akmanlar N, Kümi M, et al. The incidence of hemoglobinopathies and thalassemias in the cord blood in Adana Province. Med Bull İstanbul Medical Faculty 1993; 26: Kılınç Y. The prevalance of hemoglobinopathies and thalassemia in Tarsus. Pediatrik Hematoloji Yandal Uzmanlık Tezi, Adana, Altay Ç, Gürgey A. Distribution of hemoglobinopathies in Turkey. Turkish J Pediatr 1986; 28: Kılınç Y. The survey of hemoglobinopathies, thalassemia and Glucose-6-phosphate dehydrogenase enzyme activity in children in primary and secondary schools in Osmaniye central and aborigine areas. Tarih içinde bütün yönleriyle Osmaniye, I.Sempozyum Kitabı, Bircan I, Şişli S, Güven A, et al. Hemoglobinopathies in the district of Antalya, Turkey. Pediatr Hematol Oncol 1993; 10: Wyngaarden JB, Smith LH Jr, Bennett JC(eds). Cecil Textbook of Medicine, WB Saunders, Philadelphia, Evelyn K, and Malloy H. Microdetermination of oxyhemoglobin, methemoglobin and sulfhemoglobin in a single sample of blood. J Blood Chem 1938; 126:

13 35. Nathan DG, Orkin SH. Nathan and Oski s Hematology of Infancy and Childhood, Miller DR, Baehner RL (eds), fifth ed, WB Saunders Company, Phladelphia, 1998, Schmidt RM. Abnormal hemoglobin detection by cellulose acetate electrophoresis: H8-T, villanova, Penn, 1980, National Committee for Clinical Laboratory Standards. 37. Schmidt RM, Huisman THJ, Lehman H, editors. Standardization of laboratory reagents and methods for the detection of hemoglobinopathies. Porceedings of the International Conference on Standardization of Diagnostic Materials, Center for Disease Control and World Health Organization 1973, pp Lanzkowsky P. Hemolytic anemia. In Manuel of Pediatric Hematology and Oncology, 4th ed, Elsevier Academic Press, 2005, pp Turgeon ML. The hemoglobinopathies, In Clinical hematology:theory and procedures, fourth ed, Lippincott Williams and Wilkins, Philadelphia, Chapter 13, 2005, pp Brewer GG, İyengar V, and Prasad A. Clinical aspects of hemoglobinopathies, in Bick RL, editor: Haematology: Clinical and laboratory practice, first ed, St Louis, 1993, CW Mosby Company, Vol 1, Özsoylu Ş, and Şahinoğlu M. Hemoglobinopathy survey in an Eti-Türk village. Hum Hered 1975; 25: Kılınç Y. Çukurova Bölgesi nde ilköğretim çağı çocuklarda hemoglobinopati sıklığı. Pediatrik Hematoloji Yandal Uzmanlık Tezi, Adana, Gürgey A, Mesci L, Beksaç S, Önderoğlu L, Altay Ç. Prenatal diagnosis of hemoglobinopathies. DOĞA Türk J Med Sci 1991; 15: Sözmen M, Uysal Z, Yeşil N, Akar N, Arcasoy A. Screening of abnormal hemoglobins and high HbA2βthalassemia in the province of Denizli. Ankara Tıp Mecmuası 1990; 43: Yüreğir GT, Aksungur P, Burgut R, Solakoğlu A, Atalay EÖ, Aksoy M. A survey of high HbA2 beta thalassemia, hemoglobin variants, G-6-PD deficiency and iron deficiency anemia in Karataş, Çukurova, Southern Turkey. DOĞA TU J Medical Sciences 1989; 13: Bircan I, Şişli S, Güven A, Çali Ş, Yegin O, Ertuğ H, Güven AG, Akar N. Hemoglobinopathies in the district of Antalya, Turkey. Pediatr Hematol Oncol 1993; 10: Attila G, Yalın S, Tuli A, Yalın E, Aksoy K. Prenatal diagnosis of sickle cell anemia in twin pregnancies and identification by VNTRs. Clin Chim Acta 2004; (350): Kılınç Y. Hemoglobinopatilerde prenatal tanı. Türkiye Klinikleri J Pediatr Sci 2007; 3: Özbaş S. Hemoglobinopathy Control programme. Dept.of Child Health and Family Planning, Ministry of Health, IVth International Thalassemia Summerschool Book, 2006, Alouch JR, Kılınç Y, Aksoy M, Yüreğir GT, Bakioğlu I, Kutlar A, Kutlar F, Huisman THJ. Sickle cell anemia among Eti-Türks: hematolo-gical, clinical and genetic observations. Brit J Haematol 1986; 64: Bailey J, Morris JS, Thomas P, Serjeant GR. HbF and early manifestatiations of homozygous sickle cell disease. Arch Dis Child 1992; 67: Saunthararajah Y, Hillery CA, Lavelle D, et al. Effects of 5-az-2 -deoxycytidine on fetal Hb levels, red cell adhesion, and hematopoietic differentiation in patients with sickle cell disease. Blood 2003; 102: Gonzales-Redondo JM, Kutlar F, Kutlar A, Stoming TA, Pablos JMa, Kılınç Y, Huisman THJ. HbS (C) ß+thalassemia:different mutations are associated with different levels of normal HbA. Brit J Haematol 1988; 70: Felice A, Kutlar A, Kümi M, Altay Ç, Gürgey A, Kılınç Y. Sickle cell trait in association with HBH. A new patient from Mediterranean region. Blood 1986; 68: Serjeant GR. Sickle Cell Disease, first ed, Oxford University Press, New York, 56-Serjeant GR. Natural history and determinants of clinical severity of sickle cell disease. Curr Opin Hematol 1995; 2: Turgeon ML. The hemoglobinopathies, In Clinical hematology:theory and procedures, fourth ed, Lippincott Williams and Wilkins, Philadelphia, Chapter 13, 2005, pp Evliyaoğlu N, Kılınç Y, Sargın Ö. Thyroid functions in mild and severe forms of sickle cell anemia. Acta Paediatr Jpn 1996; l 38: Kılınç Y, Kümi M, Yılmaz B, Tanyeli A. Zinc and copper values in serum and erythrocytes in sickle cell homozygous and trait children. Acta Paediatrica Scandinavica 1991; 80: Ohene-Frempong K, Weiner SJ, Sleeper LA, et al. Cerebrovascular accidents in sickle cell disease:rates and risk factors. Blood 1998; 91: Adams RJ. Stroke prevention trial in Sickle cell anemia(stop):extended follow-up and final results. Blood 2006; 108: Ansell G. Radiological contrast media and radiopharmaceuticals, in Meyler s side effects of drugs, 11th ed, MNG Dukes, ed, Elsevier Science Publishers BV, 1988, p Kılınç Y, Şaşmaz İ, Antmen B, Kozanoğlu H, Soyupak S, Altunbaşak Ş. Stroke in sickle cell anemia. In Focus on Sickle Cell Research Plasmar RL(ed), New Biomedical Books, Nova Publishers, New York,2004, chapter 3, pp Kugler S, Anderson B, et al. Abnormal cranial magnetic resonance imaging scans in sickle cell disease. Neurological correlates and clinical implications. Arch Neurol 1993; 50: Lee MT, Piomelli LS, Granger S, Miller ST, Harkness S, Brambilla DJ, Adams RJ. Stroke prevention trial in Sickle cell anemia(stop):extended follow-up and final results. Blood 2006; 108: Gulibs B, Haberman D, Dufour D, Christophe C, Vermylen C, Kagambega F, et al. Hydroxyurea for sickle cell disease in children and for prevention of cerebrovascular events. The Belgian Experience. Blood 2005; 105: Rodgers GP, Dover GJ, Noguchi CT, Schecter AN, Nienhius AW. Hematologic responses of patients with sickle cell disease to treatment with hydroxyurea. N Engl J Med 1990; 322:

14 68. Platt O. Prevention and management of stroke in sickle cell anemia. American Society of Hematology, Education Program Book, December 9-12, 2006, Russel MO, Goldberg HI, et al. Effect of transfusion therapy on arteriographic abnormalities and on recurrence of stroke in sickle cell disease. Blood 1994; 84: Castro O, Brambilla DJ, Thorington B, et al. The acute chest syndrome in sickle cll disease:incidence and risk factors. The Cooperative Study of Sickle Cell Diseaase. Blood 1984; 63: Frempong KO. Stroke in sickle cell disease:demographic, clinical and therapeutic considerations. Semin Hematol 1991; 28: Wang WC. Sickle cell anemia and other sickling disorders. In Wintrobe s Clinical Hematology, Greer JP, Foerster J, Lukens JN, Rodgers GM, Paraskeras F, Glader B, (eds), 11th ed, Lea and Febiger, Philadelphia, 2004,

ORAK HÜCRE ANEMİSİ:TANI, TAKİP, TEDAVİ VE TRANSFÜZYON

ORAK HÜCRE ANEMİSİ:TANI, TAKİP, TEDAVİ VE TRANSFÜZYON TALASEMİ VE HEMOGLOBİNOPATİLER Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Adana Pediatrik Hematoloji BD kyurdnur@mail.cu.edu.tr ORAK HÜCRE ANEMİSİ:TANI, TAKİP, TEDAVİ VE TRANSFÜZYON Prof.Dr.Yurdanur KILINÇ Hemoglobinin

Detaylı

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14 HEREDİTER SFEROSİTOZ İNT.DR.DİDAR ŞENOCAK Giriş Herediter sferositoz (HS), hücre zarı proteinlerinin kalıtsal hasarı nedeniyle, eritrositlerin morfolojik olarak bikonkav ve santral solukluğu olan disk

Detaylı

Dr. Yurdanur Kılınç. Anahtar Sözcükler. Anormal Hemoglobin, Hemoglobinopati, Talasemi, Tarihçe, Türkiye

Dr. Yurdanur Kılınç. Anahtar Sözcükler. Anormal Hemoglobin, Hemoglobinopati, Talasemi, Tarihçe, Türkiye TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ 2014: 4 1 Dr. Yurdanur Kılınç Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı, Adana, Türkiye e-posta: kyurdnur@cu.edu.tr

Detaylı

Doç Dr. Ayşe ERBAY Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Adana Araştırma Uygulama Merkezi Pediatrik Onkoloji-Hematoloji

Doç Dr. Ayşe ERBAY Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Adana Araştırma Uygulama Merkezi Pediatrik Onkoloji-Hematoloji Doç Dr. Ayşe ERBAY Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Adana Araştırma Uygulama Merkezi Pediatrik Onkoloji-Hematoloji Hemoglobin S; β globin zincirinde nokta mutasyonu sonucu ortaya çıkar. Yapısal hemoglobin

Detaylı

V. BÖLÜM HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

V. BÖLÜM HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 HEREDİTER SFEROSİTOZ V. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ Herediter sferositoz (HS);

Detaylı

SİCKLE CELL ANEMİ ÇUKUROVA ATRİK

SİCKLE CELL ANEMİ ÇUKUROVA ATRİK SİCKLE CELL ANEMİ Prof.Dr.. Yurdanur Kılınç ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTES LTESİ,, PEDİATR ATRİK HEMATOLOJİ BİLİM M DALI SİCKLE CELL Türkiyede HbS Prevalansı Orijin % ÇALIŞMACI/Yıl Türk 0.37 Aksoy

Detaylı

Hemoglobinopatilere Laboratuvar Yaklaşımı

Hemoglobinopatilere Laboratuvar Yaklaşımı Hemoglobinopatilere Laboratuvar Yaklaşımı Dr. Çağatay Kundak DÜZEN LABORATUVARLAR GRUBU 1949 yılında Orak Hücre Anemisi olan hastalarda elektroforetik olarak farklı bir hemoglobin tipi tanımlanmıştır.

Detaylı

Türk Çocuk Hematoloji Dergisi

Türk Çocuk Hematoloji Dergisi Türk Çocuk Hematoloji Dergisi Yay n Kurulu/Editorial Board Editör Ömer Devecio lu Editör Yard mc lar Tiraje Celkan Duygu Uçkan Çetinkaya Kaan Kavakl Türkan Pat ro lu Sekreter Ünal Ulusoy TPHD YÖNET M KURULU

Detaylı

G6PD B: En sık görülen normal varyanttır. Beyaz ırk, Asya ve siyah ırkın büyük bir kısmında görülür (sınıf-iv).

G6PD B: En sık görülen normal varyanttır. Beyaz ırk, Asya ve siyah ırkın büyük bir kısmında görülür (sınıf-iv). Glukoz 6 Fosfat Dehidrogenaz Enzim Eksikliği Tanı ve Tedavi Kılavuzu Eritrositlerin normal yaşamlarını devam ettirebilmek için enerjiye gereksinimleri vardır. Eritrositlerde mitokondri bulunmadığından,

Detaylı

ÇUKUROVA DA HEMOGLOBİNOPATİLERİN MOLEKÜLER TANISI

ÇUKUROVA DA HEMOGLOBİNOPATİLERİN MOLEKÜLER TANISI ÇUKUROVA DA HEMOGLOBİNOPATİLERİN MOLEKÜLER TANISI Ahmet GENÇ Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi ahmetgenc_@hotmail.com Bu tez çalışması, Çukurova Üniversitesi

Detaylı

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ 1945 ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Mehmet ERTEM Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı Tam Kan Sayımı

Detaylı

IV. BÖLÜM GLUKOZ 6 FOSFAT DEHİDROGENAZ ENZİM EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

IV. BÖLÜM GLUKOZ 6 FOSFAT DEHİDROGENAZ ENZİM EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 GLUKOZ 6 FOSFAT DEHİDROGENAZ ENZİM EKSİKLİĞİ IV. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GLUKOZ 6 FOSFAT DEHİDROGENAZ ENZİM EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GLUKOZ 6 FOSFAT DEHİDROGENAZ

Detaylı

Aytemiz Gürgey* *Bilim Akademisi Üyesi e-posta: aytemizgurgey@yahoo.com. Anahtar Sözcükler. Anormal hemoglobinler, Hemoglobinopati, Talasemi

Aytemiz Gürgey* *Bilim Akademisi Üyesi e-posta: aytemizgurgey@yahoo.com. Anahtar Sözcükler. Anormal hemoglobinler, Hemoglobinopati, Talasemi TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ HematoLog 2014: 4 1 Aytemiz Gürgey* *Bilim Akademisi Üyesi e-posta: aytemizgurgey@yahoo.com Anahtar Sözcükler Anormal hemoglobinler, Hemoglobinopati, Talasemi ANORMAL HEMOGLOBİNLER

Detaylı

ANORMAL HEMOGLOB NLER

ANORMAL HEMOGLOB NLER 5. Uluslararası Talasemi Yazokulu 5th International Thalassemia Summerschool ANORMAL HEMOGLOB NLER Doç. Dr. Canan Vergin Dr.Behçet Uz Çocuk Hastalıkları E itim Ara tırma Hastanesi, ZM R e-mail: cvergin@gmail.com

Detaylı

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör;

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör; TALASEMİ Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör; Talasemi kırmızı kan hücrelerinin üretimini bozan genetik hastalıklardır. Ülkemizde çok sık görülmektedir. Hastaların kırmızı

Detaylı

HEMOGLOB NOPAT LERDE SORUNLU VAKALARIN ANAL Z

HEMOGLOB NOPAT LERDE SORUNLU VAKALARIN ANAL Z 5. Uluslararası Talasemi Yazokulu 5th International Thalassemia Summerschool 93 HEMOGLOB NOPAT LERDE SORUNLU VAKALARIN ANAL Z Ahmet Genç, Filiz Zeren, Mehmet Akif Çürük Çukurova Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Detaylı

NUTRİSYONEL VİTAMİN B12 EKSİKLİĞİNDE TEDAVİ

NUTRİSYONEL VİTAMİN B12 EKSİKLİĞİNDE TEDAVİ NUTRİSYONEL VİTAMİN B12 EKSİKLİĞİNDE TEDAVİ Prof. Dr. Aziz Polat Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji B.D. Denizli VİTAMİN B12 TEDAVİSİ Tedavi oldukça kolay ve yüz güldürücüdür. Çoğunlukla

Detaylı

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRMESİ

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRMESİ TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRMESİ 60. Türkiye Milli Pediatri Kongresi 9-13 Kasım 2016; Antalya Dr. Mehmet ERTEM Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı Tam Kan Sayımı Konuşmanın

Detaylı

2. Çocukluk çağında demir eksikliği anemisi?

2. Çocukluk çağında demir eksikliği anemisi? DEMİR EKSİKLİĞİ 1. Demir eksikliği anemisi nedir? Demir eksikliği anemisi : kan hücrelerinin yapımı için gerekli olan demirin dışarıdan besinlerle yetersiz alınması yada vücuttan aşırı miktarda kaybedilmesi

Detaylı

NONDELESYONEL ALFA TALASEMİLER

NONDELESYONEL ALFA TALASEMİLER Augusta GA, USA NONDELESYONEL ALFA TALASEMİLER Prof. Dr. Mehmet Akif ÇÜRÜK Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Kırmızı kan hücreleri Hemoglobin Molekülü Beta talasemi taşıyıcılığı

Detaylı

ORAK HÜCRE ANEMĠ KRĠZ. Doç. Dr. Ayça Açıkalın Akpınar Ç.Ü.T.F Acil Tıp AD

ORAK HÜCRE ANEMĠ KRĠZ. Doç. Dr. Ayça Açıkalın Akpınar Ç.Ü.T.F Acil Tıp AD ORAK HÜCRE ANEMĠ KRĠZ Doç. Dr. Ayça Açıkalın Akpınar Ç.Ü.T.F Acil Tıp AD Nedir bu orak hücre krizlerinden Çektiğimiz!!!!! Hasta ağrılı krizde (ortalama 5-7 gün), geçmek bilmeyen ağrı Hastane personeli

Detaylı

HEMOGLOBİNOPATİLER GENETİK HETEROJENİTE MOLEKÜLER TANI. Prof. Dr. Mehmet Akif ÇÜRÜK Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı

HEMOGLOBİNOPATİLER GENETİK HETEROJENİTE MOLEKÜLER TANI. Prof. Dr. Mehmet Akif ÇÜRÜK Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı HEMOGLOBİNOPATİLER GENETİK HETEROJENİTE MOLEKÜLER TANI Prof. Dr. Mehmet Akif ÇÜRÜK Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Hemoglobin A Molekülü A Molekülü ve S taşıyıcılığı A

Detaylı

Kordon kanı testinde anormal seviyeler ne anlama gelir?

Kordon kanı testinde anormal seviyeler ne anlama gelir? KORDON KANI TESTİ Cord blood testing; Bebeğin kordon kanından yapılan testlerdir. Bebeğin sağlık durumunu görmek için yapılır. Doğumdan hemen sonra kordon kanı testi yapılacak ise göbek bağı bağlandıktan

Detaylı

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği HEPATİT VEYA KARACİĞER TRANSPLANTASYONU SONRASI APLASTİK ANEMİ: KLİNİK ÖZELLİKLER VE TEDAVİ SONUÇLARI Özlem Tüfekçi 1, Hamiyet Hekimci Özdemir 2, Barış Malbora 3, Namık Yaşar Özbek 4, Neşe Yaralı 4, Arzu

Detaylı

MENOPOZ. Menopoz nedir?

MENOPOZ. Menopoz nedir? MENOPOZ Hayatınızı kabusa çeviren, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, sinirlilik, halsizlik şikayetlerinin en büyük sebeplerinden biri menopozdur. İleri dönemde idrar kaçırma, kemik erimesi, hipertansiyona

Detaylı

MOLEKÜLER TANISI DÜZEN GENETİK HASTALIKLAR TANI MERKEZİ. SERPİL ERASLAN, PhD

MOLEKÜLER TANISI DÜZEN GENETİK HASTALIKLAR TANI MERKEZİ. SERPİL ERASLAN, PhD β-talaseminin MOLEKÜLER TANISI DÜZEN GENETİK HASTALIKLAR TANI MERKEZİ SERPİL ERASLAN, PhD BETA TALASEMİ HEMOGLOBİNOPATİLER Otozomal resesif (globin gen ailesi) Özellikle Çukurova, Akdeniz kıyı şeridi,

Detaylı

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 KRONİK HASTALIK ANEMİSİ IX. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ VE TANIM Kronik

Detaylı

ORAK HÜCRELİ ANEMİİZLEM VE TEDAVİSİ. Dr. SELMA ÜNAL Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji BD

ORAK HÜCRELİ ANEMİİZLEM VE TEDAVİSİ. Dr. SELMA ÜNAL Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji BD ORAK HÜCRELİ ANEMİİZLEM VE TEDAVİSİ Dr. SELMA ÜNAL Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji BD Orak Hücreli Anemi (OHA) Orak hücreli anemi (OHA), hemoliz, hayatı tehdit edebilen akut komplikasyonlar

Detaylı

Kan ve Ürünlerinin Transfüzyonu. Uz.Dr. Müge Gökçe Prof.Dr. Mualla Çetin

Kan ve Ürünlerinin Transfüzyonu. Uz.Dr. Müge Gökçe Prof.Dr. Mualla Çetin Kan ve Ürünlerinin Transfüzyonu Uz.Dr. Müge Gökçe Prof.Dr. Mualla Çetin Olgu-şikayet 2 yaş, erkek hasta, Kahramanmaraş Tekrarlayan akciğer ve cilt enfeksiyonları, ağızda aftlar ve solukluk. Olgu-Öykü Anne

Detaylı

Dr. Aydoğan Lermi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı

Dr. Aydoğan Lermi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı RETİKÜLOSİT SAYIMI RETİKÜLOSİTLER Dr. Aydoğan Lermi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Retikülositler olgunlaşmalarını henüz tamamlamamış eritrositler dir. Yani çekirdeklerini kaybetmeye

Detaylı

Çocukta Analjezik Antipiretik Kullanımı

Çocukta Analjezik Antipiretik Kullanımı Çocukta Analjezik Antipiretik Kullanımı Doç. Dr. Betül ULUKOL AKBULUT Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Ateş Hipotalamik set-point in yükselmesi Çevre ısısının çok artması Ektodermal

Detaylı

VI. BÖLÜM ORAK HÜCRE ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

VI. BÖLÜM ORAK HÜCRE ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ORAK HÜCRE ANEMİSİ VI. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ORAK HÜCRE ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ORAK HÜCRE ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ Orak hücre anemisi (OHA) dünyada

Detaylı

ERİTROSİTLER ANEMİ, POLİSİTEMİ

ERİTROSİTLER ANEMİ, POLİSİTEMİ ERİTROSİTLER ANEMİ, POLİSİTEMİ 2009-2010,Dr.Naciye İşbil Büyükcoşkun Dersin amacı Eritrositlerin yapısal özellikleri Fonksiyonları Eritrosit yapımı ve gerekli maddeler Demir metabolizması Hemoliz Eritrosit

Detaylı

e-posta: zkarakas@istanbul.edu.tr akupesiz@akdeniz.edu.tr Anahtar Sözcükler taşıyıcı, Hb H hastalığı, Hb Barts, Hidrops fetalis

e-posta: zkarakas@istanbul.edu.tr akupesiz@akdeniz.edu.tr Anahtar Sözcükler taşıyıcı, Hb H hastalığı, Hb Barts, Hidrops fetalis TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ 2014: 4 1 Dr. Dr. O. Zeynep Alphan Karakaş Küpesiz Akdeniz Üniversitesi İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, İstanbul Çocuk Tıp Sağlığı Fakültesi, ve Hastalıkları Anabilim Çocuk

Detaylı

Fonksiyon Kazanan Anormal Hemoglobinler

Fonksiyon Kazanan Anormal Hemoglobinler Fonksiyon Kazanan Anormal Hemoglobinler Aytemiz GÜRGEY * GİRİŞ Günümüzde iç ve dış göçler nedeni ile hemoglobinopatiler belirli bölgelerin hastalığı olmaktan çıkmış ve dünyanın her ülkesinde görülmeye

Detaylı

Hepatit C. olgu sunumu. Uz. Dr. Hüseyin ÜÇKARDEŞ Bilecik Devlet Hastanesi

Hepatit C. olgu sunumu. Uz. Dr. Hüseyin ÜÇKARDEŞ Bilecik Devlet Hastanesi Hepatit C olgu sunumu Uz. Dr. Hüseyin ÜÇKARDEŞ Bilecik Devlet Hastanesi BİLECİK DEVLET HASTANESİ 1957 2015 N.E. 36 yaşında, kadın hasta Kadın Doğum polikliniği 16.07.2013 Anti-HCV: pozitif ve lökositoz

Detaylı

ORAK HÜCRELİ ANEMİ PATOFİZYOLOJİ PATOFİZYOLOJİ KLİNİK GÖRÜNÜM VE TANI

ORAK HÜCRELİ ANEMİ PATOFİZYOLOJİ PATOFİZYOLOJİ KLİNİK GÖRÜNÜM VE TANI ORAK HÜCRELİ ANEMİ Dr. Özlem GÜLER Orak hücreli anemi acil servise başvuran çocuklarda en yaygın karşılaşılan genetik durumdur. Birleşik devletlerde popülasyonun %8 i HgS geni taşır. Bunların 1/500 ü homozigottur.

Detaylı

Hemoglobin Elektroforezi. Doç. Dr. Şule Ünal Hacettepe Üniversitesi, Pediatrik Hematoloji Ünitesi

Hemoglobin Elektroforezi. Doç. Dr. Şule Ünal Hacettepe Üniversitesi, Pediatrik Hematoloji Ünitesi Hemoglobin Elektroforezi Doç. Dr. Şule Ünal Hacettepe Üniversitesi, Pediatrik Hematoloji Ünitesi GLOBIN BOZUKLUKLARI 1 Yetersiz normal Hb sentezi (Niceliksel hemoglobinopatiler) >>TALASEMİLER 2 Anormal

Detaylı

ANEMİLİ HASTAYA YAKLAŞIM

ANEMİLİ HASTAYA YAKLAŞIM ANEMİLİ HASTAYA YAKLAŞIM Prof. Dr. Hale Ören TPHD Nutrisyonel Anemiler Okulu, Ankara 26 Aralık 2015 1 ANEMİ TANIMI Anemi eritrosit kütlesinin veya kan hemoglobin ve hematokrit konsantrasyonun azalması

Detaylı

ANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay

ANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay ANEMİYE YAKLAŞIM Dr Sim Kutlay KBH da Demir Eksikliği Nedenleri Gıda ile yetersiz demir alımı Üremiye bağlı anoreksi,düşük proteinli (özellikle hayvansal) diyetler Artmış demir kullanımı Eritropoez stimule

Detaylı

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI Akut tonsillofarenjit veya çocukluk çağında daha sık karşılaşılan klinik tablosu ile tonsillit, farinks ve tonsil dokusunun inflamasyonudur ve doktora başvuruların

Detaylı

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler:

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler: LÖKOSİT WBC; White Blood Cell,; Akyuvar Lökositler kanın beyaz hücreleridir ve vücudun savunmasında görev alırlar. Lökositler kemik iliğinde yapılır ve kan yoluyla bütün dokulara ulaşır vücudumuzu mikrop

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKTA AKILCI LABORATUVAR KULLANIMI

BİRİNCİ BASAMAKTA AKILCI LABORATUVAR KULLANIMI BİRİNCİ BASAMAKTA AKILCI LABORATUVAR KULLANIMI Doç. Dr. Ayşe Palanduz Aile Hekimliği Anabilim Dalı DERS PLANI TARİH DERS 07.09.2015 Sağlık Hizmetlerinin Basamaklandırılması ve Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri

Detaylı

ORAK HÜCRE ANEMĐSĐNDE TANI ve TEDAVĐ KLAVUZU

ORAK HÜCRE ANEMĐSĐNDE TANI ve TEDAVĐ KLAVUZU ORAK HÜCRE ANEMĐSĐNDE TANI ve TEDAVĐ KLAVUZU Orak hücre anemisi (OHA) dünyada en sık görülen hemoglobinopatilerden biridir. β globin zincirinin 6. pozisyonunda glutamik asitin valinle yer değiştirmesi

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Yoğun Bakım Servisi Olgu Sunumu. 28 Kasım 2014 Cuma

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Yoğun Bakım Servisi Olgu Sunumu. 28 Kasım 2014 Cuma Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Yoğun Bakım Servisi Olgu Sunumu 28 Kasım 2014 Cuma İnt. Dr. Etkin Gürcan 3 ay 2 günlg nlük k kız k z hasta Şikayet:

Detaylı

Anemi modülü 3. dönem

Anemi modülü 3. dönem Anemi modülü 3. dönem Olgu 1 65 yaşında kadın hasta, ev hanımı Şikayeti: Halsizlik, halsizlikten dolayı dengesinin bozulması, zor yürüme Hikayesi: 3 yıl önce halsizlik şikayeti olmaya başlamış, doktora

Detaylı

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör;

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör; TALASEMİ Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör; Talasemi kırmızı kan hücrelerinin üretimini bozan genetik hastalıklardır. Ülkemizde çok sık görülmektedir. Hastaların kırmızı

Detaylı

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği GEBELİKTE SİFİLİZ Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği SİFİLİZ TANIM T.pallidum un neden olduğu sistemik bir hastalıktır Sınıflandırma: Edinilmiş (Genellikle

Detaylı

Hemoglobinopatilerde Tanı Yönetimi Genetik Testler

Hemoglobinopatilerde Tanı Yönetimi Genetik Testler 1 2 3 4 5 6 7 8 Hemoglobinopatilerde Tanı Yönetimi Genetik Testler Doç.Dr.Hüseyin Onay Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik AD 16. Kromozom üzerinde α globin gen bölgesi 11. Kromozom üzerinde β

Detaylı

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Sendromu Veno- Oklüzif Hastalık Engraftman Sendromu Hemşirelik İzlemi Vakamızda: KİT (+14)-

Detaylı

PROTEİNLERİN 3 BOYUTLU YAPISI

PROTEİNLERİN 3 BOYUTLU YAPISI PROTEİNLERİN 3 BOYUTLU YAPISI PROTEİNLERİN 3 BOYUTLU YAPISI PROTEİNLERİN 3 BOYUTLU YAPISI 1-Primer Yapı (1 o ) 2-Sekonder Yapı (2 o ) -Alfa heliks -Beta kırmalı tabaka -Beta bendler (kıvrım, dirsek) -Tesadüfi

Detaylı

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader OLGU 1 İkinci çocuğuna hamile 35 yaşında kadın gebeliğinin 6. haftasında beş yaşındaki kız çocuğunun rubella infeksiyonu geçirdiğini öğreniyor. Küçük

Detaylı

Tam Kan Analizi. Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ

Tam Kan Analizi. Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ Tam Kan Analizi Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ Tam Kan Analizi Tam kan analizi, en sık kullanılan kan testlerinden biridir. Kandaki 3 major hücreyi analiz eder: 1. Eritrositler 2. Lökositler 3. Plateletler

Detaylı

FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ

FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ Fibrin degradation products; FDP testi; FDPs; FSPs; Fibrin split products; Fibrin breakdown products; Fibrin yıkım ürünleri bir pıhtının parçalanması sırasında ortaya çıkan maddelerdir.

Detaylı

Amiloidozis Patolojisi. Dr. Yıldırım Karslıoğlu GATA Patoloji Anabilim Dalı

Amiloidozis Patolojisi. Dr. Yıldırım Karslıoğlu GATA Patoloji Anabilim Dalı Amiloidozis Patolojisi Dr. Yıldırım Karslıoğlu GATA Patoloji Anabilim Dalı Tanım Amiloid = Latince amylum (nişasta, amiloz) benzeri Anormal ekstrasellüler protein depozisyonu Fizyolojik eliminasyon mekanizmaları

Detaylı

PERİOPERATİF ANEMİ. Dr. Hüseyin İlksen TOPRAK İnönü Ün. Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Rean AD

PERİOPERATİF ANEMİ. Dr. Hüseyin İlksen TOPRAK İnönü Ün. Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Rean AD PERİOPERATİF ANEMİ Dr. Hüseyin İlksen TOPRAK İnönü Ün. Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Rean AD 1 SORU? Anemi Neden Önemli? 2 SORU? 3 İnsidans Önemi ANEMİ Tanı Tedavi 4 Anemi Nedir? WHO Hb < 13 g/dl Hb

Detaylı

FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ

FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ Fibrin degradation products; FDP testi; FDPs; FSPs; Fibrin split products; Fibrin breakdown products; Fibrin yıkım ürünleri bir pıhtının parçalanması sırasında ortaya çıkan maddelerdir.

Detaylı

KIZAMIKÇIK. German measles; 3 gün hastalığı; Kızamıkcık belirtileri nelerdir?

KIZAMIKÇIK. German measles; 3 gün hastalığı; Kızamıkcık belirtileri nelerdir? KIZAMIKÇIK German measles; 3 gün hastalığı; Kızamıkcık döküntü ve ateşle seyreden bulaşıcı viral bir hastalıktır. Kızamıkçık aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Kızamıkçık bağışıklık bırakır, geçiren

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Servisi Olgu Sunumu 28 Mart 2018 Çarşamba. Dr.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Servisi Olgu Sunumu 28 Mart 2018 Çarşamba. Dr. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Servisi Olgu Sunumu 28 Mart 2018 Çarşamba Dr. İnci Tahsin Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları

Detaylı

Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu

Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu Sevcan A. Bakkaloğlu, Yeşim Özdemir, İpek Işık Gönül, Figen Doğu, Fatih Özaltın, Sevgi Mir OLGU 9 yaş erkek İshal,

Detaylı

Perifer hastanelerinde talasemi tanısı ve izlemi. Dr. Şule Ünal Antakya Devlet Hastanesi

Perifer hastanelerinde talasemi tanısı ve izlemi. Dr. Şule Ünal Antakya Devlet Hastanesi Perifer hastanelerinde talasemi tanısı ve izlemi Dr. Şule Ünal Antakya Devlet Hastanesi DÜNYADA (WHO) Taşıyıcılık oranı..% 5.1 Taşıyıcı sayısı > 266 000 000 Her yıl doğan yeni taşıyıcı sayısı.1 000 000

Detaylı

GENETİK HASTALIKLARDA TOPLUM TARAMALARI

GENETİK HASTALIKLARDA TOPLUM TARAMALARI GENETİK HASTALIKLARDA TOPLUM TARAMALARI Bir genetik hastalığa neden olan veya bir genetik hastalığa yatkınlığa neden olan belirli genleri taşıyan kişilerin tespit edilmesi için yapılan toplum temelli çalışmalardır.

Detaylı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Nonkardiyojenik Akciğer Ödemi Şok Akciğeri Travmatik Yaş Akciğer Beyaz Akciğer Sendromu

Detaylı

Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count

Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count TAM KAN SAYIMI Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count Tam kan sayımı kanı oluşturan hücrelerin sayılmasıdır, bir çok hastalık için çok değerli bilgiler sunar. Test venöz kandan yapılır. Günümüzde

Detaylı

Eosinofil Sayısı; Eozinofil; Eosinophil count absolute;

Eosinofil Sayısı; Eozinofil; Eosinophil count absolute; EOSİNOFİL Eosinofil Sayısı; Eozinofil; Eosinophil count absolute; Eosinofil sayısı beyaz kan hücreleri içinde yer alan eosinofil miktarıdır. Beyaz kan hücreleri Lökositler, Lenfositler, Eosinofiller, Bazofiller

Detaylı

Gebelik ve Trombositopeni

Gebelik ve Trombositopeni Gebelik ve Trombositopeni Prof.Dr. Sermet Sağol EÜTF Kadın Hast. ve Doğum AD Gebelik ve Trombositopeni Kemik iliğinde megakaryosit hücrelerinde üretilir. Günde 35.000-50.000 /ml üretilir. Yaşam süresi

Detaylı

HEMOGLOBİNOPATİ KONTROL PROGRAMI

HEMOGLOBİNOPATİ KONTROL PROGRAMI TALASEMİ VE HEMOGLOBİNOPATİLER T.C. Sağlık Bakanlığı AÇSAP Genel Müdürlüğü HEMOGLOBİNOPATİ KONTROL PROGRAMI Toplumların geleceği o toplumu oluşturan bireylerin nitelikleri ile doğrudan ilişkilidir. Toplumu

Detaylı

HEREDİTER SFEROSİTOZ TANISINDA EOZİN 5-MALEİMİD BAĞLANMA TESTİ, OSMOTİK FRAJİLİTE VE KRİYOHEMOLİZ TESTLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

HEREDİTER SFEROSİTOZ TANISINDA EOZİN 5-MALEİMİD BAĞLANMA TESTİ, OSMOTİK FRAJİLİTE VE KRİYOHEMOLİZ TESTLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI HEREDİTER SFEROSİTOZ TANISINDA EOZİN 5-MALEİMİD BAĞLANMA TESTİ, OSMOTİK FRAJİLİTE VE KRİYOHEMOLİZ TESTLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Esin Özcan, Yeşim Oymak, Tuba Hilkay Karapınar, Salih Gözmen, Yılmaz Ay,

Detaylı

SİYANOZ. Doğal ışıkta en iyi görülür Siyanozun en iyi görüldüğü yerler; Tırnak dipleri Dudaklar Dil Müköz membranlar Konjuktiva

SİYANOZ. Doğal ışıkta en iyi görülür Siyanozun en iyi görüldüğü yerler; Tırnak dipleri Dudaklar Dil Müköz membranlar Konjuktiva SİYANOZ Siyanoz deri ve Müköz membranların mavi-mor renk değişikliği göstermesidir Siyanoz bir hastalık değildir!! Siyanoz bir fizik bulgudur Siyanoza yol açan birçok neden vardır SİYANOZ Doğal ışıkta

Detaylı

TALASEMI: AKDENIZ ANEMISI ORAK HÜCRELİ ANEMİ

TALASEMI: AKDENIZ ANEMISI ORAK HÜCRELİ ANEMİ TALASEMI: AKDENIZ ANEMISI ORAK HÜCRELİ ANEMİ HAZIRLAYANLAR PROF.DR. DURAN CANATAN PROF. DR.YESIM AYDINOK PROF.DR. ZEYNEP KARAKAS DOC. DR. ILGEN SASMAZ KAN YAŞAM IRMAĞIDIR Kan, vücudun organ ve dokularını

Detaylı

Antalya İlindeki Beta-Talasemi Gen Mutasyonları, Tek Merkez Sonuçları

Antalya İlindeki Beta-Talasemi Gen Mutasyonları, Tek Merkez Sonuçları Antalya İlindeki Beta-Talasemi Gen Mutasyonları, Tek Merkez Sonuçları Ayşegül UĞUR KURTOĞLU, Volkan KARAKUŞ, Özgür ERKAL, Erdal KURTOĞLU Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Biyokimya Kliniği,Genetik

Detaylı

Türkiye de Taramalarda ve Prenatal Tanıda Son Durum. Prof. Dr. İlgen Şaşmaz 03 Mayıs 2018 Adana

Türkiye de Taramalarda ve Prenatal Tanıda Son Durum. Prof. Dr. İlgen Şaşmaz 03 Mayıs 2018 Adana Türkiye de Taramalarda ve Prenatal Tanıda Son Durum Prof. Dr. İlgen Şaşmaz 03 Mayıs 2018 Adana Sağlık Taramaları Hastalıkların erken tanınması ve buna bağlı olarak hastalık ve ölümlerin azaltılabilmesi

Detaylı

TALASEMİ VE HEMOGLOBİNOPATİLERDE GENOTİP-FENOTİP İLİŞKİSİ

TALASEMİ VE HEMOGLOBİNOPATİLERDE GENOTİP-FENOTİP İLİŞKİSİ TALASEMİ VE HEMOGLOBİNOPATİLER TALASEMİ VE HEMOGLOBİNOPATİLERDE GENOTİP-FENOTİP İLİŞKİSİ Dr. Erol BAYSAL FRCP (London) Consultant Molecular Geneticist Head of Molecular Genetics Unit Senior Lecturer Dubai

Detaylı

Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi;

Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi; DHEA-s Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi; DHEA sülfat böbrek üstü bezi tarafından üretilen zayıf bir erkeklik hormonudur ( androjen ). DHEA- sülfat hem kadın hem erkeklerde üretilir. Kadınlarda

Detaylı

Telomeraz enzim eksikliğinin tedavisinde yeni yaklaşımlar. Prof. Dr. Fatma İnanç Tolun 08.11.2013 / Kahramanmaraş

Telomeraz enzim eksikliğinin tedavisinde yeni yaklaşımlar. Prof. Dr. Fatma İnanç Tolun 08.11.2013 / Kahramanmaraş Telomeraz enzim eksikliğinin tedavisinde yeni yaklaşımlar Prof. Dr. Fatma İnanç Tolun 08.11.2013 / Kahramanmaraş Sunum Akışı DNA replikasyonu Telomer Telomeraz Telomeraz eksikliğinde görülen hastalıklar

Detaylı

4.SINIF HEMATOLOJI DERSLERI

4.SINIF HEMATOLOJI DERSLERI 4.SINIF HEMATOLOJI DERSLERI DERS 1: HEMOLİTİK ANEMİLER Bir otoimmun hemolitik aneminin tanısı için aşağıda yazılan bulgulardan hangisi spesifiktir? a. Retikülosit artışı b. Normokrom normositer aneminin

Detaylı

MİYELODİSPLASTİK SENDROM

MİYELODİSPLASTİK SENDROM MİYELODİSPLASTİK SENDROM Türk Hematoloji Derneği Tanı ve Tedavi Kılavuzu 2013 30.01.2014 İnt. Dr. Ertunç ÖKSÜZOĞLU Miyelodisplastik sendrom (MDS) yetersiz eritropoez ve sitopenilerin varlığı ile ortaya

Detaylı

III. BÖLÜM EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

III. BÖLÜM EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ III. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE

Detaylı

TALASEMİ MAJÖRDE KLİNİK

TALASEMİ MAJÖRDE KLİNİK TALASEMİ VE HEMOGLOBİNOPATİLER Lefkoşa Devlet Hastanesi, KKTC - Hematoloji Uzmanı drdilekyaz@hotmail.com TALASEMİ MAJÖRDE KLİNİK Uz. Dr.Dilek Yazman Talasemi majör, homozigot veya çifte heterozigot beta

Detaylı

Meme Kanseri ve Ateş. Dr. Ömer Fatih Ölmez Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı

Meme Kanseri ve Ateş. Dr. Ömer Fatih Ölmez Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı Meme Kanseri ve Ateş Dr. Ömer Fatih Ölmez Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı VAKA-1 52 yaş, kadın hasta Meme kanseri nedeni ile 1 hafta önce aldığı adjuvan kemoterapi sonrası ateş

Detaylı

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde EPİLEPSİ Basitleştirilmiş şekliyle epilepsi nöbeti kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır, ve beyin hücrelerinde geçici anormal deşarjlar sonucu ortaya çıkar. Epilepsi nöbetlerinin çok değişik

Detaylı

Dr. Duran Canatan. Anahtar Sözcükler. Epidemiyoloji, Hemoglobinopati, Talasemi, Türkiye TÜRKİYE DE HEMOGLOBİNOPATİLERİN EPİDEMİYOLOJİSİ

Dr. Duran Canatan. Anahtar Sözcükler. Epidemiyoloji, Hemoglobinopati, Talasemi, Türkiye TÜRKİYE DE HEMOGLOBİNOPATİLERİN EPİDEMİYOLOJİSİ TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ 2014: 4 1 Dr. Duran Canatan Ulusal Hemoglobinopati Konseyi ve Talasemi Federasyonu Kurucu Başkanı Akdeniz Kan Hastalıkları Vakfı - Hemoglobinopati Tanı Merkezi Başkanı e-posta:

Detaylı

DEĞİŞİK KOŞULLARDA SOLUNUM (İRTİFA VE SUALTI)

DEĞİŞİK KOŞULLARDA SOLUNUM (İRTİFA VE SUALTI) DEĞİŞİK KOŞULLARDA SOLUNUM (İRTİFA VE SUALTI) Prof. Dr. Fadıl ÖZYENER Fizyoloji Anabilim Dalı Yüksek irtifa fizyolojisi İrtifa (metre) Atm.P (mmhg) At.PO 2 (mmhg) P A CO 2 (mmhg) P A O 2 (mmhg) Art.O 2

Detaylı

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör;

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör; TALASEMİ Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör; Talasemi kırmızı kan hücrelerinin üretimini bozan genetik hastalıklardır. Ülkemizde çok sık görülmektedir. Hastaların kırmızı

Detaylı

* Madde bilgisi elektromanyetik sinyaller aracılığı ile hücre çekirdeğindeki DNA sarmalına taşınır ve hafızalanır.

* Madde bilgisi elektromanyetik sinyaller aracılığı ile hücre çekirdeğindeki DNA sarmalına taşınır ve hafızalanır. Sayın meslektaşlarım, Kişisel çalışmalarım sonucu elde ettiğim bazı bilgileri, yararlı olacağını düşünerek sizlerle paylaşmak istiyorum. Çalışmalarımı iki ana başlık halinde sunacağım. MADDE BAĞIMLILIĞI

Detaylı

Amino Asit Metabolizması Bozuklukları. Yrd. Doç. Dr. Bekir Engin Eser Zirve Üniversitesi EBN Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya ABD

Amino Asit Metabolizması Bozuklukları. Yrd. Doç. Dr. Bekir Engin Eser Zirve Üniversitesi EBN Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya ABD Amino Asit Metabolizması Bozuklukları Yrd. Doç. Dr. Bekir Engin Eser Zirve Üniversitesi EBN Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya ABD Amino Asit Metabolizması Bozuklukları Genelde hepsi kalıtsal ve otozomal resesifir

Detaylı

HEMOLİTİK ANEMİLER. Yrd.Doç.Dr.Servet YEL Çocuk Hematoloji ve Onkoloji BD

HEMOLİTİK ANEMİLER. Yrd.Doç.Dr.Servet YEL Çocuk Hematoloji ve Onkoloji BD HEMOLİTİK ANEMİLER Yrd.Doç.Dr.Servet YEL Çocuk Hematoloji ve Onkoloji BD HEMOLİTİK ANEMİLER KONJENİTAL HEMOLİTİK ANEMİLER EDİNSEL HEMOLİTİK ANEMİLER MEMBRAN DEFEKTLERİ HB DEFEKTLERİ ENZİM DEFEKTLERİ HİPERSPLENİZM

Detaylı

13.15-14.00 Yenidoğanda respiratuvar distres R. ÖRS 14.15-15.00 Yenidoğan muayenesi R. ÖRS 15.15-16.00 Yenidoğan muayenesi R. ÖRS

13.15-14.00 Yenidoğanda respiratuvar distres R. ÖRS 14.15-15.00 Yenidoğan muayenesi R. ÖRS 15.15-16.00 Yenidoğan muayenesi R. ÖRS ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI 1. GÜN 08.15-09.00 Pediatri stajı hakkında bilgilendirme R. ÖRS 09.15-10.00 Hasta dosyası hazırlama H.YAVUZ 10.15-11.00 Hikaye alma H.YAVUZ 11.15-12.00 Fizik muayene H.TOKGÖZ

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

Hemoglobin G-Coushatta ile b (IVSI-110) veya S Bileşik Heterozigot Riskli Fetus İçin Prenatal Genetik Danışmanlık

Hemoglobin G-Coushatta ile b (IVSI-110) veya S Bileşik Heterozigot Riskli Fetus İçin Prenatal Genetik Danışmanlık Hemoglobin G-Coushatta ile b (IVSI-110) veya S Bileşik Heterozigot Riskli Fetus İçin Prenatal Genetik Danışmanlık Haluk AKIN *, Aslıhan YILMAZ EKMEKÇİ **, Asude ALPMAN DURMAZ **, Burak DURMAZ ***, Hüseyin

Detaylı

Bebekte doğum öncesinde kromozomsal ve genetik anormalliklerin tespiti amacıyla yapılır.

Bebekte doğum öncesinde kromozomsal ve genetik anormalliklerin tespiti amacıyla yapılır. AMNİYOSENTEZ Gebelik sırasına bebeğin genetik hastalıkları ve doğumsal anormalliklerini tespit amacıyla doğum kesesinden alınan sıvının incelenmesidir. Doğum kesesinden alınan küçük miktarda sıvıdan çalışılan

Detaylı

GAZİANTEP İL HALK SAĞLIĞI LABORATUVARI TEST REHBERİ

GAZİANTEP İL HALK SAĞLIĞI LABORATUVARI TEST REHBERİ GAZİANTEP İL HALK SAĞLIĞI LABORATUVARI TEST REHBERİ 0 1 Test Adı Endikasyon Çalışma Yöntemi Numunenin alınacağı tüp Glukoz Diabetes mellitus (tarama, tedavi) Üre Böbrek yetmezliği Kreatinin Böbrek yetmezliği

Detaylı

GEN MUTASYONLARI. Yrd. Doç. Dr. DERYA DEVECİ

GEN MUTASYONLARI. Yrd. Doç. Dr. DERYA DEVECİ GEN MUTASYONLARI Yrd. Doç. Dr. DERYA DEVECİ Gen mutasyonları 2 temel mekanizma ile gerçekleşir. A. İnsersiyon; Bir veya daha fazla nükleotidin araya girmesiyle B. Delesyon; Bir veya daha fazla nükleotidin

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans

Detaylı

FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ

FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ Fibrin degradation products; FDP testi; FDPs; FSPs; Fibrin split products; Fibrin breakdown products; Fibrin yıkım ürünleri bir pıhtının parçalanması sırasında ortaya çıkan maddelerdir.

Detaylı

Beyin Omurilik Sıvısında Myelin Basic Protein Testi; CSF myelin basic protein; BOS da myelin basic protein;

Beyin Omurilik Sıvısında Myelin Basic Protein Testi; CSF myelin basic protein; BOS da myelin basic protein; MYELİN BASİC PROTEİN Beyin Omurilik Sıvısında Myelin Basic Protein Testi; CSF myelin basic protein; BOS da myelin basic protein; Beyin Omurilik Sıvısı içinde Myelin Basic Protein miktarının araştırılmasıdır.

Detaylı

PAROKSİSMAL NOKTURNAL HEMOGLOBİNÜRİ TANI ve TEDAVİ. ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 Yard. Doc. Dr. Gülali Aktaş İnt.Dr. Elif Uzuner Nisan 2014

PAROKSİSMAL NOKTURNAL HEMOGLOBİNÜRİ TANI ve TEDAVİ. ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 Yard. Doc. Dr. Gülali Aktaş İnt.Dr. Elif Uzuner Nisan 2014 PAROKSİSMAL NOKTURNAL HEMOGLOBİNÜRİ TANI ve TEDAVİ ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 Yard. Doc. Dr. Gülali Aktaş İnt.Dr. Elif Uzuner Nisan 2014 Klasik olarak kronik intravasküler hemoliz bulguları, kemik iliği

Detaylı

Kronik Hepatit B Tedavisi Zor Olgular

Kronik Hepatit B Tedavisi Zor Olgular Kronik Hepatit B Tedavisi Zor Olgular Dr. Faruk KARAKEÇİLİ Erzincan Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 22.01.2016 HATAY Tedavisi Zor Olgular! Zor hasta

Detaylı

Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Biyokimya Laboratuvarında HPLC Yöntemi ile Saptanan Anormal Hemoglobin Varyantları

Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Biyokimya Laboratuvarında HPLC Yöntemi ile Saptanan Anormal Hemoglobin Varyantları doi:.5222/otd.26.65 Araştırma Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Biyokimya Laboratuvarında HPLC Yöntemi ile Saptanan Anormal Hemoglobin Varyantları Okan Dikker*, Müberra Vardar*, Rıza Sandıkçı*,

Detaylı

Amino Asitler. Amino asitler, yapılarında hem amino grubu ( NH 2 ) hem de karboksil grubu ( COOH) içeren bileşiklerdir.

Amino Asitler. Amino asitler, yapılarında hem amino grubu ( NH 2 ) hem de karboksil grubu ( COOH) içeren bileşiklerdir. Amino Asitler Amino asitler, yapılarında hem amino grubu ( NH 2 ) hem de karboksil grubu ( COOH) içeren bileşiklerdir. 1 Fizyolojik ph da, amino asitlerin amino grubu proton taşır ve pozitif yüklüdür;

Detaylı