Özofagus Yaralanmaları

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Özofagus Yaralanmaları"

Transkript

1 Primer Fokal Hiperhidroz Nazif Zeybek, Ramazan Yıldız Giriş Özofagus yaralanmalarında travmatik nedenler, eskiden 3. sırada yer almaktayken günümüzde tanı ve tedavi amaçlı endoskopik uygulamaların daha sık yapılması nedeniyle iatrojenik yaralanmalar ilk sırayı almıştır[1,2]. Sıklık sırasına göre görülen diğer sebebleri yabancı cisim perforasyonları, trauma, tümör ve diğer nedenler oluşturmaktadır[3,4]. Travmatik özofagus yaralanmalarına en sık servikal kısımda(%56,5) Killian üçgeninde rastlanmakta, bunu sırasıyla torasik(%30), abdominal(%17) kısımlar izlemekte, %2 oranında da kombine şekilde rastlanmaktadır. Özofagusun penetran yaralanmaları nadirdir fakat travmatik perforasyonları daha da nadir görülmektedir[4,5,6]. Literatürde ilk özofagus rüptürü, M.Ö 1800 de Smith papirüsünde travmaya bağlı özofagus rüptürünün dikilerek tamirinden bahsedilmiştir[7]. Boerhaave, 1724 yılında post emetik özefagus rüptürünün klinik seyri ve otopsi bulgularından bahsetmiştir[8]. Cram ve arkadaşları 1954 yılında, 2 olguya özofagus spontan perforasyonu nedeniyle cerrahi işlem uygulamışlar ve olguların perforasyonu başlatıcı faktörünün kusma olduğunu belirtmişlerdir[9]. Barretin 1946 yılında özofagus rüptürünü cerrahi onarımla tedavi ettiğini bildirmesiyle, ilk defa özofagus cerrahisi tekniklerine ışık tutulmuş ve aynı yıl, Olsen, Clagett ve Barrettin spontan rüptürlerde başarılı tamir yaptıkları bildirilmiştir. Daha sonra 1954 yılında Moynihanın 200 vakalık basınca dayalı spontan perforasyon serisinden bahsedilmiştir[10,11]. Fakat özofagus cerrahisinde yeni teknik uygulama ve deneyim kazanma konusunda beklenen hızlı ilerleme olmamıştır. Özofagus cerrahisi konusunda deneyimler gelişinceye kadar, özefagus perforasyonu ölümcül seyretmekte idi. Ancak, literatüre bakıldığında özellikle son 20 yıldaki cerrahi teknik ve postoperatif bakım konusundaki ilerlemelerden dolayı mortalite ve morbidite oranlarında ciddi azalmalar olmuştur. Özofagus perforasyonlarında tanı için geçen süre çok önemlidir. Zamanında ve hızlı tanı konulamadığında çok üzücü ve mortal seyretmektedir. Tedavi edilen vakalarda 741

2 ise geç dönemde, perforasyon yerinde striktür gelişebilmektedir[12]. Özofagustaki yaralanmalar anatomik yerleşimine göre servikal, torasik ve intraperitoneal alanda gerçekleşebilir. Perforasyon olduğunda kural dışı seyir gösterir. Çünkü özofagus perforasyonu mediastende kirlenme ve enfeksiyona sebep olduğundan oldukça mortal seyretmektedir. Etiyoloji Literatürde özofagus yaralanmalarının insidensi %3.4 e kadar ulaşmaktadır. Özofagus perforasyonlarının sebebleri, 559 olgudan oluşan bir seride en sık olarak sırasıyla iatrojenik(%59), spontan(%15), fleksibl endoskopi(%0.03), rijit endoskopi(%0.11), operatif injuri ve dilatasyonlarda dilatatörün tipine göre % arasında değişmektedir[3,13,14]. Özofagus yaralanmaları çeşitli şekillerde sınıflandırılabilir. Bunlardan biriside Younes ve arkadaşlarının yaptığı sınıflamadır. Bu sınıflama yaralanmaların tedavi farklılıkları dikkate alınarak yapılmıştır.[11]. Bu sınıflama güncel pratik kullanım kolaylığı için girişimsel olan ve olmayan nedenlere görede modifiye edilebilir[tablo:1]. Tablo 1. Özofagus Perforasyon nedenleri I. Lümen dışı nedenler 1. Travmaya sekonder 1. Peneran Sivri uçlu-kesici aletle Ateşli silahla 2. Künt CPR Travmatik ezilme Heimlich manevrası 3. Barotravma Postemetik Blast etki Basınçlı gazın direkt etkisi 4. Yabancı cisim 5. Spinal kord hasarı 6. Servikal/Torakal implantlar 2. Ameliyata sekoder Tiroid cerrahisi Ant. SVC*** Vagotomi Anastomozlar Torakotomi Fundoplikasyon 3. Radyasyona sekonder Brakiterapi Radyoterapi II. Lümen içi nedenler 1. Mekanik-Spontan 1. Terapötik/diagnostik ilaça sekonder Tablet/Kapsüller Sıvılar 2. Kusma, öğürme 3. Striktür, web, ring 4. Erozif/Ülseratif 5. Barret s özofajiti 6. Kanserler 2. Şimik yanıklara sekonder 1. Alkali-Asit(kazaen/suicid) 2. Temizlik maddeleri 3. Ticari kimyasallar 4. Nötral PH lı maddeler II. İatrojeik nedenler 1. Tanı amaçlı girişimler 1. Özofagogastroduodenoskopi 2. Endosonografi 3. Transözofageal EKG* 4. ERCP* 5. Biopsi 11. Tedavi/palyatif amaçlı girişimler 1. Endoskopik reflü çalışmaları 2. Nazo/oragastrik tüp 3. Endotrakeal tüp 4. Stent uygulanması 5. Bujinaj 6. Skleroterapi *EKG, ekokardiografi **ERCP, endoscopic retrograde cholangiopancreatography *** Anterior servikal cerrahi Yaralanma; künt darbelerle, penetran cisimlerle, kimyasal madde içilmesiyle yada barotravmaya bağlı olarak özofagusun herhangibir yerinde hasar oluşturabilir[5,7,14]. Yabancı cisim yutulması ile ilgili yaralanmalar, faringo-özofagial alan, aortik arkın çaprazlandığı bölüm ve kardioözofagial alan gibi fizyolojik darlık bölgelerinde oluşur. Yabancı cisim daha uzun süre özofagusta kalırsa bası yarası görülebilir. Tanı ve teda- 75 2

3 vi amaçlı yapılan endoskopik girişimler özofagusta yaralanmaya sebep olabilir[14]. Koroziv madde alımı sonrası erken dönemde uygulanan bujinaj sıklıkla özofagusta perforasyonla sonuçlanır. Ayrıca, Starck cihazı ile kardiyada yapılan dilatasyonda, laserasyon ve perforasyona neden olabilir[15]. Zorlu kusmalar sonucu spontan rüptür (Boerrhaeve Sendromu) ile boyun, toraks ve abdomene yönelik künt travmalarda özofagusta yaralanmaya neden olabilmektedir[8]. Mediastende bulunan tümörlere yönelik uygulanan radyoterapinin neden olduğu radyasyon injurisi özofagus fistülü gelişimi ile sonuçlanabilir[16]. Asit yada bazik(kül) madde yutulmasıda özofagusta ciddi nekroz ve perforasyonla sonuçlanan yaralanmaya sebep olabilmektedir. Hasarın derecesi yutulan maddenin miktarı ve içeriğine bağlı olarak değişir. Asit yutulması özofagusun süperfisyal tabakasında büyük çoğunlukla koagülasyon nekrozuna sebeb olur. Bazik madde yutulmasını takibende aşırı derecede nekroz özofagusun tüm tabakalarında oluşur ve sonuçta perforasyon oluşabilir[12,17]. Özofagusta koroziv yaralanmanın en korkulan komplikasyonu mediastinittir[16,17,18]. Aşırı miktarda korozif madde yutulmasından iki hafta sonra perforasyon, daha geç dönemde ise komplikasyon olarak skatrisiyel kontraktüre bağlı özofagusta kısalma ve ülserasyon olmaktadır[18,19]. Özofagusta iatrojenik yaralanma daha çok pnömonektomi ile radikal lenfadenektomi gibi torasik ameliyatlar sırasında görülür. Bu vakalarda devaskülarizasyon ve ilerleyen nekroz gelişimi sonucunda 1-2 hafta sonra özofagusta perforasyon görülür[19]. Özofagus yada komşu organları için yapılan ameliyatlar esnasında diseksiyon yaparken yaralanmaya sebeb olunabilir. Ayrıca, komşu organ yada yapılar uygulanan protez malzemelerinin migrasyonu görülebilir[20]. Toraks içinde yapılan diseksiyon da özofagus yaralanmasına neden olmaktadır. Torasik bölümde ise bronşial arter embolektomi, pnömonektomi, pulmoner transplantasyon sonrasında perforasyonla karşılaşılabilir[21]. Alt 1/3 torakal bölümde ise akalazya, gastro-özofageal reflü için yapılan ameliyatlar sonrasında %7 oranında görülebilir. Antireflü işlemlerinde, abdominal trunkal vagotomi de gerginliğe bağlı yaralanma nedenlerindendir[22] İatrojenik özofagus perforasyonları sıklıkla endoskopiye, dilatasyona, takılan stentlere, yutulan yabancı cisimlere nadirende skleroterapiye bağlı olarak gelişebilir. Eskiden yabancı cisimler çıkarılırken özellikle rijid endoskopi kulanıldığı için perforasyon daha sık görüldüğü bildirilmektedir. Günümüzede dilatatörün tipi ve işlemi yapanın deneyimine bağlı olarak oranlar değişmekle birlikte, perforasyon oranının %51 e düştüğü, bunlarında %43 ünün özofagoskopi, balon dilatasyonu ve buji girişmleriyle olduğu bildirilmiştir[23]. Bu nedenle uygulamayı yapan hekimin perforasyonu düşündüren semptom ve bulguları titizlikle takip etmesi gerekmektedir. Özofagustaki penetran bıçak yaralanmalarının çoğunluğu servikal bölgededir, çünkü torasik özofagusa ulaşmak zordur. Mediyasteni geçen ateşli silah veya şarapnel yaralanmaları özofagusla birlikte genellikle diğer hayati organlarda da hasar oluşturabilir[23,24]. Karın yaralanmalarına sıklıkla toraks yaralanmalarıda eşlik etmektedir. Torakoabdominal yaralanmalar içinde özofagus yaralanmalarına %1.9 oranında rastlanmaktadır[25]. Özofagus yaralanması olduğunda erken tanı ve torakotomi zorunluluğu vardır. Zira, tanıdaki geçikme morbidite ve mortaliteyi oldukça arttırmakta, erken tanı ise hayat kurtarıcı olmaktadır[26,27]. Yutulan yabancı cisimler içinde en çok %59.4 oranıyla(..ki bunlar; madeni para(%17.1), 76 3

4 77 4 plastik oyuncak ve materyal(%10.9), iğne(14.9), misket, yüzük, düğme, çivi, pil, küpe, diş protezi gibi) inorganik maddelerdir. Organik maddeler %33.7 oranında, kemikkıkırdak(%24), özofagoskopi(%6.85), et parçası(%6.3) ve kuru yemiş(%3.4) gibi maddeler tespit edilmiştir[27]. Bu maddeler özofagusu birkaç yolla yaralayabilir metal para veya stent gibi uzun süre özofagusta kaldıklarında duvarı erode edebilirler[28,29,30]. Yutulan obje keskin veya düzensiz kenarlı ise kolayca penetre olabilir. İğne, çengelli iğne, metal diş köprüsü veya balık kılçığı gibi objeler trakea, aorta ve sol atrium gibi komşu yapılara penetre olabilir. Anestezi esnasında takılan kombi tüpe yada üst gastrointestinal kanamaların tedavisi için uygulanan skleroterapiler sonrasında perforasyon görülebilir[31,32,33].. Servikal yerleştirilen metal implantlara bağlı, özofagusun komşu organlarına intratorasik diseksiyon yapılırken, açık yada laparoskopik hiyatal herni tamirlerinde veya abdominal trunkal vagotomi yapılırken gerginliğe bağlı özfagus yaralanmaları meydana gelebilir[13,34,35]. Kazaen çocukların otomobil iç lastiği supabı açıp solumaları, bilateral spontan pnömotoraks durumları, Heimlich manevrası yapılması baro travmayla perforasyona neden olabilir[35,36]. Literatürdeki özofagus perforasyonu ile ilgili serilerde, uygulanan farklı tedavi modaliteleri olsada mortilite %16-25 arasında değişmektedir. Bildirilen serilerde morbidite ve mortalite oranları; yaralanmanın lokalizasyonuna, tipine, süresi ile tedavi arasında geçen zamana bağlı olarak değişmektedir. Lokalizasyonuna göre mortalite oranları ise servikal perforasyonlarda %6, torasik perforasyonlarında %34 ve abdominal perforasyonlarında %29, enstrümantasyona bağlı mortalite %19, barojenik rüptürlerde %39, travmada %9 olduğu tespit edilmiştir[23]. Yaralanmalar; hekimin deneyimli olmadığı, entübasyonda yeterli önlemlerin alınmadığı, aşırı sekresyon, travma, kan veya diğer nedenlerle görüş alanı bozulduğu durumlarda daha fazla olmaktadır. Oysa, iatrojenik perforayonlarda sebeb olmayı önlemek daima tedavi etmekten her zaman üstündür. Özofagoskopi ve gastroskopinin yabancı cisim çıkarılması veya striktür durumunda dilatasyon uygulanması eğitim almış ve deneyim kazanmış kişilerce yapılmalıdır. Zira, iatrojenik özofagus yaralanma insidensinin eğitimle ilişkili olduğu tartışmasız kabul edilmektedir. İşlemi yaparken bir kısım komplikasyondan kaçılamasada, ısrarcı davranarak kör bujinaj işleminden kaçınılmalıdır. Bunun için klavuz teli geçirdikten sonra dilatatör kullanılması iyi tercih olur. Striktürü dilate ederken, her bir işlemde sadece üç ardışık dilatatör kullanmanın iyi prensib olduğu, hızlı dilatasyon işlemi yapmamak gerektiğini prensib edinmek gerekir. Çünkü, endoskopist kronik striktürleri hissederek öğrenmelidir. Bu nedenle, mükerrer dilatasyonları, aynı endoskopistin floroskopi ve klavuz tel eşliğinde fleksbl fiberoptik alet kullanarak yapması daha güvenlidir. Kısacası, özofagoskop daima 12-14F Jackson bujisi üzerinden takılmalı, lümen görülmeden buji asla ilerletilmemeli ve kanama yada perforasyona neden olmamak için gerekmedikçe sapsız lezyonların biopsisi yapılmamalıdır. Yüzeyel biyopsilerde penetrasyon yapabilen 3-4 mm lik forsepslerden ziyade fiberoptik sistemin 1mm lik biopsi forsepsleri kullanılmalıdır[37]. Klinik görünüm Özofagus yaralanmasından sonra gelişen enfeksiyon sepsis ve şoka kadar değişen klinik tablo oluşturur. Semptom ve bulgular sebebe, lokalizasyona ve perforasyonun oluş zamanına göre değişir. Ağrı, ateş, yutma güçlüğü ve dispne en sık görülen semp-

5 tomlardır. Barojenik perforasyonlarda kusma, alt torasik ağrı ve cilt altı amfizemden oluşan Mackler triadı olarak isimlendirilen semptomlar görülür[4,24]. Özofagusun servikal, intratorasik ve intra-abdominal lokalizasyonunun olmasının yanısıra hasarın büyüklüğüne, ekstravazasyonun yaygınlığına ve yaralanmadan tedaviye kadar geçen zamana bağlı olarak hastanın kliniği değişmektedir. Ancak, ağrı, ateş, yutma güçlüğü ve dispne en sık görülen semptomlardır. İnjurinin lokalizasyonu, nedeni, teşhis ve tedavi arasında geçen süreç, perforasyon olgularına yaklaşım tarzını belirler. Servikal perforasyonlarda disfajiye eşlik eden ciltaltı amfizemi ve boyunda lokal enflamasyon görülürken, torasik olanlarda göğüs ağrısı, sırt ağrısı, yutma güçlüğü ile birlikte pnömotoraks bulguları ön planda olabilir[37,38,39,40]. Abdominal kısım perforasyonlarında ise hastalar sıklıkla akut karın tablosu ile gelebilir[23]. Özofagus yabancı cisim yaralanmalarında ise en yaygın görülen belirti ve bulgular; hipersalivasyon, takılma ve batma hissi, disfaji, trakeal aspirasyon ve odinofajidir[11,27]. Yutulan yabancı cismin özofagustaki lokalizasyonu uygulanacak tedavi alternatifini seçmede önemlidir. Çünkü, yabancı cisimler genellikle özofagusun anatomik darlık bölgelerine takılmaktadır. Yabancı cisimlerin en sık birinci darlık düzeyinde takıldıkları bildirilmektedir[32]. Özofagusa takılan yabancı cisimler daha alt seviyedeki gastrointestinal sisteme takılan yabancı cisimlerden farklıdır. Takılan cisimler; özofagusun spontan pasajı küçülttüğü, oluşan ödem nedeniyle yabancı cismi sarıp girişimsel işlemi zorlaştırdığı ve perforasyonunun diğer mide, duodenum, jejunum ve kolon gibi diğer gastrointestinal sistem organ perforasyonundan daha fatal seyirli olduğu için tanısı konar konmaz çıkarılmalıdır. Özofagus yabancı cisminin çıkarılma süreci uzadıkça klinik semptom ve bulgular daha karmaşık hale gelir. Tanıda gecikme, apseli veya apsesiz mediastinit, trakeo-özofageal fistül, özofago-vasküler fistüller, yabancı cisim migrasyonu ve psödo divertiküllere neden olabilir. Çoğu merkezde özofagus yabancı cisimleri için kullanılan standart tedavi yöntemi rijid özofagoskopidir. Günümüzde, özellikle erişkin hastalarda, genel anestezi gerekmeden birçok olguda fleksibl endoskopi ile yabancı cisimler çıkarılabilmektedir[11,32]. Endoskopik işlem esnasında oluşan perforasyon, endoskopist tarafından fark edilirse büyük olasılıkla yaygın kontaminasyon önlenebilir. Perforasyon şüphesi olduğunda derhal geniş spekturumlu antibiyoterapiye başlanmalıdır. Endoskopiye bağlı iatrojenik perforasyonun semptom ve bulguları sıklıkla servikal bölgede ağrı, yutkunmakla ağrı olması(odinofaji) ve yutma güçlüğü(disfaji) şeklindedir. Genellikle hastanın hemoptizi şikayeti vardır. Fizik muayenede, boyunda şişlik, ciltaltı anfizemi ve derin palpasyonda ağrı tesbit edilir. Başlangıçta asemptomatik olabilir fakat, ağrı birkaç saat içinde boynun fleksiyon veya ekstansiyonunda ense sertliği ile ortaya çıkabilir[7,23]. Özofagusun süperfisiyal yaralanmalarında belirgin üst gastrointestinal sistem kanaması görülür. Diğer yandan açık yada penetran yaralanmalar semptomatik boyun amfizemi, mediastinit, plevral ampiyem yada peritonite neden olur[17,19,23]. Özofagus perforasyonunda akut mediastinit ciddi mortal seyreden bir komplikasyondur. Servikal veya üst torasik özofagusun perforasyonu, genellikle oronazal ve yutulan gıdaların mediasteni kontamine etmesiyle birliktelik gösterir. İlk bakteriyel kontaminasyondan sonra birkaç saat içinde ödem, bol pürülan ve kötü kokulu eksüda ile aşikar nekroz gelişir ve doku nekrozu sürecin major bir komponentini oluşturur. 78 5

6 79 6 Tanısal yaklaşım Multipl organ sistem yaralanması olan travma hastalarıyla karşılaşıldığında anamnez kısa fakat özet alınır. Potansiyel özofagus yaralanmasını değerlendirirken, değerlendirmeyi yapan cerrah yaralanma mekanizmalarından ve özofagusta hasar yapacak potansiyel nedenlerden haberdar olmalıdır. Penetran travma, patlama ve yüksek basınçlı gaz yaralanmasına maruz kalan her hasta özofagus problemlerinin potansiyel adayı olduğu hatırlanmalıdır. İatrojenik yaralanma sonucu gelişen semptomlar varsa perforasyondan şüphelenilmelidir. İşlemden hemen sonra çekilen göğüs grafiğinin tanı değeri %90 oranlarındadır. Ancak, %10 negatif sonuç verebileceği unutulmamalıdır. Toraks grafisindeki patogonomik bulgular; pnömotoraks, ciltaltı amfizemi, hidrotoraks, mediastinal genişlemedir. Diğer tanı yöntemleri suda eriyen opak madde ile özofagus pasaj grafisi, metilen mavisi içirilmesi, tomografi ve özofagoskopidir[23,24]. Özofagus yaralanmaları cerrah ve radyoloğun multidisipliner yaklaşımını gerektiren yaralanmalardır. Göğüs cerrahisi ve Gastroenteroloji klinikleri aşağıda belirtilen soruların yanıtını bulmalıdır[41]. Perforasyon transmural mıdır- intramural mıdır? Özofagustaki lokalizasyonu( 1/3 alt, orta yada üst) nerededir? Defektin büyüklüğü nedir? Kontrast madde ekstarvasyonu varmı? Diffüzmü? iyi tanımlanabilmektemidir? Kontrast madde özofagustan çıktıktan sonra dağılmakta mıdır? özofagus lümenine geri geliyor mu? Plevral tutulum bulgusu varmıdır? varsa hangi bölgede tutulum vadır? Abdominal tutulum varmıdır? Hastanın aynı zamanda herhangi bir özofageal hastalığı varmıdır? Perforan özofagus yaralanması varsa, fizik muayenede spesifik bulgular değerlendirilmelidir. Özofagus içeriğinin ekstravazasyonu olduğunda eşlik eden inflamasyon ve ateş sıklıkla taşipne yapar. Ciltaltı anfizem genellikle servikal bölgede ve supraklavikular fossada bulunur. Torasik özofagus perforasyonları hava hızla freno-özofagiyal membranlardan kafa tabanına yayıldığından erken dönemde bu bölgelerde cilt altı amfizemine neden olurlar. Bu iki anatomik yapı arasında hava geçişini engelleyecek anatomik bariyer yoktur[37,38,39,40]. Perforan özofagus yaralanması birkaç laboratuvar testinde değişikliğe neden olabilir. Özofagus içeriğinin provoke ettiği yoğun inflamasyon reaksiyonu lökosit sayısında hızlı bir artış ve sola kaymaya neden olur. Özofagus içeriği bir veya her iki plevra boşluğuna ekstravaze olarak solunum fonksiyonlarının kısıtlanmasına neden olabilir. Oluşan solunum kısıtlanması rölatif hipoksi ve asidozu yansıtan arter kan gazları değişikliklerine neden olur. Plevral mayide yüksek amilaz değerlerinin tespiti tanı için önem taşır. Bu durumda idrar amilazı ölçümü özellikle gereklidir. Benzer şekilde hemogram değerleri inflamasyondan dolayı sıvı kaybıyla oluşan hemokonsantrasyonu yansıttığı hatırlanmalıdır. Kırk yaş üstü tüm hastalarda perikard çevresindeki inflamatuar sıvının yapabildiği EKG değişikliklerini ve miyokard bozukluklarını değerlendirmek için EKG istenmelidir. Kalp çevresindeki özofagus içeriğinin, EKG de perikarditi düşündüren değişiklikler yaptığı bilinmektedir[37,41]. Yaralanmayı takiben ilk 24 saat içinde veya daha sonra saptanan olgular tamamen farklı klinik tablo gösterebilir. Yaralanmaya uygulanan primer onarımda %25 mortalite, %39 fistül oluşumu ve desteklenmiş primer onarımda %13 fistül gelişimi bildi-

7 rilmiştir. Oral olarak beslenen ve antibiyotik tedavisi başlananlar mediastinit tablosu ilerledikten sonra müracaat edebilir. Özofagus perforasyonu ciddi bir klinik durum olup primer onarımda dahi %25 mortalite ve %39 fistül oluşumu, desteklenmiş primer onarımda %13 fistül gelişimi bildirilmektedir (20). Bu nedenle erken tanı ve ilk 24 saat içinde tedavi modalitesi seçilmelidir. Göğüs, batın ve boynun düz grafileri, özofagus yaralanmasını saptamada oldukça yararlıdır. Toraksın posteroanterior ve lateral grafilerinde sıklıkla mediastinal anfizem görülür. Amfizem perikard gibi mediasten yapılarının etrafına ve boyuna yayılır. Pnömotoraks, plevral effüzyon ve cilt altı amfizemde bu grafilerde görülebilir. Boynun lateral yumuşak doku grafileri özofagus ve trakea etrafındaki havayı, özofagus içeriğini, veya her ikisini birlikte gösterebilir. Hava ve özofagus içeriği ile trakea hava sütununun yer değiştirmesi diagnostik olabilir. Lateral servikal vertebra grafilerinde retrotrakeal mesafenin genişlemesi önemlidir. Bu mesafe normalde cm dir ve özofagusu içermektedir. Ödem veya ekstravazasyon bu mesafenin genişlemesine neden olur. Göğsün dekübis pozisyonda çekilen grafileri, özofagus içeriğinin plevra boşluklarına ekstravazasyonunu gösterebilir. Düz ve ayakta çekilen abdominal grafilerde peritoneal özofagus perforasyonuyla birlikte periton kavitesinde serbest hava görülebilir. Tanıda altın standart suda çözünen kontrast maddenin ekstravazasyonu ve bilgisayarlı tomografidir. Penetran özofagus perforasyonu sıklıkla kontrast özofagografi ile ortaya konulur. Bu tetkik erken dönemde yapılmalıdır. Kontrast maddenin seçimi önemlidir. En sıklıkla kullanılan maddeler metil glutamin (meglümin), diatrizoat (gastrografin), baryum, hypaqua gibi suda çözünür maddeler ile lipiodol gibi iyotlu yağlardır. Baryum tanıda kesin etkili, yüksek kontraslı bir maddedir. Fakat, steril olmayan yabancı madde olarak mediastenden asla tamamen uzaklaştırılamaz. Olguların çoğunda, öncelikle gastrografin gibi suda çözünür bir kontrast madde kullanılır [41]. Çünkü, baryuma göre vücut dokularına daha az reaktiftir. Gastrografin streril, visköz ve rölatif olarak kontrastça yüksektir. Lipiodol %40 oranında iyotludur ve bunun için yüksek kontrastlı ajandır, oldukça viskozdur ve dokuya iritan değildir. Eğer, 20 ml den fazla kullanılırsa iyot absorbsiyonu akut iodizme neden olabilir. Kontrastlı inceleme en iyi görünümleri değerlendirebilen deneyimli bir radyolog tarafından floroskopi ile yapılır. İyi bir inceleme hastaların %90 ında doğru tanı koydurur. Eğer, suda çözünür kontrastla perforasyon bulunmazsa daha iyi rezolüsyon için baryum kullanılabilir[36] Kontrast maddenin trakeobronşial ağaca kaçmaması için çok dikkat edilmelidir. Çünkü yoğun pnömoniye neden olabilir. Eğer, perforasyon baryum özofagogramla saptanamamışsa toraks bilgisayarlı tomografisi (BT) istenebilir. Bazı durumlarda BT, standart grafilerde görülmeyen kontrast maddenin çok küçük ekstravasyonlarını saptayabilir. BT, standart kontraslı grafide saptanamayan küçük metal ve yabancı cisimleri lokalize etmek içinde kullanılabilir. BT amfizemli doku planlarını ve gelişen mediastinal abseyi net olarak gösterir. Ayrıca, BT mediastendeki infeksiyöz procesin vertikal yayılımını tesbit etmeye yardımcı olur. Tanıda endoskopinin yeri hava verilerek küçük perforasyonları belirgin hale getirmesi ve ekstravazasyonu arttırma olasılığından dolayı tartışmalıdır. Fakat, özofagoskop ilk 2 gün içinde, tercihen 12 saat içinde ve perforasyon olasılığı dikkate alınarak fleksibl endoskopla yapılmalıdır. Endoskopi maksimum titizlikle ilk lezyon fark edilene kadar ilerletilmelidir. Rijit endoskopi sadece özofagusa takılı kalmış maddelere bağlı yaralanmalarda endikedir. Piller yüksek konsantrasyonda güçlü alkali madde- 80 7

8 81 8 ler içermesi nedeniyle dış kapsülünün hasarlanması durumunda özofaguta uzun süreli hasar nedeni olabilir. Bu tip olgularda pilin acil çıkarılma zarureti vardır. Mediastinit veya perforasyonu düşündürecek semptom ve bulgular yoksa oral sıvı gıdalar alabilir[37,41] Yaralanmanın ilk değerlendirilmesininden sonra 3-4 hafta içinde endoskopi ile tekrar değerlendirme yerine kontrastlı tetkiklerle değerlendirilebilir. Bujinaj işlemlerine skatris formasyonunun erken fazında (üçüncü- dördüncü hafta) başlanması önerilmektedir[37] Özofagus perforasyonları deneyimli endoskopistlerin ellerinde bile kolayca gözden kaçabilir. Eğer, yaralanma krikofarengeus bölgesindeyse endoskopun laserasyon sahasına girmesi, onu daha fazla büyütmesi veya ilave kontaminasyon yaratması oldukça olasıdır. Hem rijid hemde fleksbl endoskopi özogfagus yaralanmalarını değerlendirmede kullanılmaktadır. Kontraslı incelemelerde tanı konulamayan kimi olgularda özofagus yaralanmalarını lokalize etmede endoskopi yararlı olmaktadır. Çoğunlukla fiberoptik endoskop kullanılır. Klinik ve radyografik bulgular şüpheli ve kontraslı incelemeler negatif olduğu zaman özofagusun yaralandığını kabul etmek muhtemelen daha güvenlidir. Birçok merkezde diğer bulgulara bakılmaksızın yaralanmanın platismayı geçtiği durumlarda tüm yaralanmalar eksplore edilmektedir. Özofagus yaralanmalarında tedavi Özofagus yaralanmalarında uygun tedavinin seçimi yaralanmanın anatomik yerine, hastanın durumuna ve travmadan sonra geçen zamana göre yapılır. Özofagus hasarı olan hastaya en pratik tedavi yaklaşım, medikal(konservatif) veya cerrahi(onarım, diversiyon, drenaj,yada rezeksiyon) şeklinde sınıflandırılabilir(tablo:ii). Ancak, perforasyonun lokalizasyonuna göre yaklaşımın değişebileceğide aşikardır. En iyi sonuçların tanısı erken konulmuş primer onarım yada geç dönemde özofajektomi ve gastrik rekonstrüksiyonun uygun olduğu olgularda sağlandığı bildirilmektedir. İatrojenik perforasyonlarda erken tanı konulan ve konservatif kalınan olgularda hiç mortalite olmadığı bildirilmektedir[24]. Tedavi yaklaşımlarının sonuçlarını etkileyecek olan prognostik faktörler ise; hastanın yaşı, genel performansı, sebep olan neden, yaralanmanın büyüklüğü, lokalzisayonu ve en önemlisi yaralanmadan sonra geçen süre ve tedaviye erken tedaviye başlanıp başlanmadığıdır. İyi seçilmiş vakalarda medikal tedavi denenebilir. Konservatif cerrahi uygulanacak hastalara özellikle drenaj, T-tüp, endoskopik stent, daha ileri durumlarda özofagusta diversiyon yada eksklüzyon uygulanabilir. Rekonstrüktif özofagus cerrahisinde plevra, perikard, mide fundusu, pediküllü omental, interkostal kas, diyafragmatik flep tekniklerinden yararlanılabilir[39]. Tablo II. Özofagus yaralanmasında tedavi alternatifleri A. Konservatif Yaklaşım B. Cerrahi Yaklaşımlar I. Minör Cerrahi yaklaşımlar a. Sadece Drenaj b. İrrigasyon ve perforasyonun drenajı c. T-tüp ile drenaj II. Major Cerrahi Yaklaşımlar 1. Primer onarım 2. Diversiyon ile cilde ağızlaştırma 3. Özofageal replasman 4. Fleb ile takviye

9 A. Konservatif yaklaşım Özofagus perforasyonuna yaklaşım yöntemlerinin seçiminde hala tartışmalar devam etmektedir. Olgu serileri genellikle tek bir tedavi yöntemini içerdiği için konservatif ve cerrahi tedavinin karşılaştırıldığı geniş seriler yeterli değildir. Perforasyonun olmadığı özofagus yaralanmalarında etiyolojiye göre tedavi planlanır ve gerektiğnde cerrahi girişim yapılır. Hastanın mediasten içine sınırlanmış perforasyonun olması, özofagus arkasındaki alanın iyi drene olması, minimal semptomlarının olması veya minimal sepsisinin olması, kontrast maddenin ektravasyonunun iyi değerlendirildiği, özofagus lümenine geri dönüşün gözlendiği olgularda, perforasyon sebebi malignite yada obstrüksiyon olmayan abdominal kavitenin tutulmadığı çok özenle seçilmiş hastalarda konservatif yaklaşım düşünülür. Yapılan son çalışmaların birinde 47 spontan yada iatrojenik perforasyonu olan hastayı klinik ve radyolojik kontrollerle ve çok sayıda perkütan drenajla agresif ameliyatsız tedavi etmişlerdir. Bu hastaların %68 inde cerrahi tedavi gerektirmemiş ve mortalite oranını %6 elde etmişlerdir. Ayrıca hiçbir hastada özofagokütan fistül gözlenmemiştir[4] Son yıllarda yeni bir tedavi alternatifide endoskopik girişimsel yöntemdir. Bu teknikte, septik kontaminasyonun engellenmesi amaçlanmaktadır. Septik koleksiyonların cerrahi ve perkütan drenajı ile birlikte uygulanmalıdır. Deneyim arttıkça açık cerrahiye bir alternatif olabilir[42,43,44]. Bir diğer alternatifte perforasyondan kaynaklanan kontaminasyonun önlenmesi için endoprotez uygulamadır. Bu işlemde maçlanan, mukozanın yeniden epitelize oluncaya kadar protezi yerinde bırakarak epitelizasyona ve hastanın beslenmesine katkı sağlamaktır. Üzeri kaplanmış ve genişleyebilen çeşitli protezler üretilmiştir. Protez uygulandıktan sonra en az 1,5 ay kadar yerinde bırakılmalıdır. Bu süreçte yada çıkarılırken kanama yada özofagusa migrasyonu olabilir. Son yıllarda özellikle küçük ve erken dönem olgularda endoprotez kullanımı yaygınlaşmıştır. Fakat abdominal kısım yaralanmalarında endoprotez kullanımı yüksek migrasyon ihtimali nedeniyle önerilmemektedir. Başarı oranları değişik serilerde % arasında, perforasyonun iyileşmesi %69, mortalitesi %0-33, migrasyon oranıda %6-35 olarak bildirilmiş[45,46,47,48] Az sayıda olmakla birlikte mukozal açıklığın 11 mmden daha az olan özofagus perforasyonlarında kullanılması mümkün olmuştur. Bu teknik küçük ve mediasten kontaminasyonun olmadığı seçilmiş vakalarda kullanılabilir. Bu seçenek için ideal olan endoskopik iatrojenik perforasyon vakalarıdır. Son çalışmaların birinde, seçilmiş 17 hastada ortalama 9 mm perforasyon deliği olan ( 6-12 mm) tanısı 48 saatti geçmeyen olgulara endoklip uygulaması yapılmış ve başarılı sonuç elde edildiği bildirilmiştir[43,47] Son yıllardaki gelişmeler paralelinde seçeneklerden biride fibrin glue ile tedavi önerilmiştir. Literatürde nadiren olgu sunumu tarzında yapıştırmaya rastlanmaktadır. Rabaga 2 mm lik bir perforasyonda başarılı uygulamasını bildirmiştir[45]. Konservatif yaklaşımda hasta yatırılır ve 7-14 gün parenteral geniş spektrumlu antibiyotik tedavisine başlanır. Plevral efüzyon varsa drene edilir, eş zamanda total parenteral nutrisyon sağlanır. Takılabilirse nazogastrik sonda takılır. Tüm bunlara rağmen şayet ilk 24 saat içinde düzelme gözlenmez ise yine cerrahi düşünülmelidir[23]. Bunun için başlıca; her an hazır bir multidisipliner ekibin bulunduğu merkezde konservatif yaklaşım düşünülebilir. Konservatif tedavinin çok özel seçim kriterleri vardır[49]. 82 9

10 83 10 Bu kriterler; Plevral yada mediatinal minimal kontaminasyon olması, Yaralanma anında fark edilen yada geç tanı ama yaralanmayı iyi tolere ettiği gösterilen stabil hasta olması, Oral beslenmemiş hasta olması, İntra yada transmural perforasyonun tespit edilmesi, Özofagus lümeninin içine drene olan (kapalı) perforasyon olması, Eşlik eden tümör yada abdominal özofagus perforasyonun olmaması, Perforasyonun distalinde obstrüksiyon olmaması, Göğüs cerrahisi tarafından değerlendirilmiş olmasıdır. Konservatif tedavi yaralanmadan sonraki 48 saatte hastanın stabil olmasını, total parenteral nutrisyonu (TPN) ve en az 7 gün geniş spektrumlu antibiyotik tedavisini içerir[20]. Nazogastrik (NG) takılması konusunda tartışma mevcuttur. Tartışma nedeni, körleme takılmaya çalışılan nazogastrik tüpün perforasyonu büyütme olasılığı ve özofagus lümenine gastrik reflü olmasına yol açma endişesidir. İatrojenik olmayan perforan özofagus yaralanmalarında konservatif tedavi çok fazla uygulanmaz. Bu tür yaralanmalarda yapılan değerlendirme ve tetkiklerle cerrahi gerekenlerin bir bölümü kolaylıkla saptanır. Bunlar özellikle özofagus dışında ki yapıların yaralanmaları nedeniyle eksplorasyon gereken olgulardır. Şayet, özofagus dışı yaralanma nedeniyle bir hastaya cerrahi girişim gerekirse ve özofagus yaralanması olasılığı varsa hasta genel anestezi almışken özofagus da değerlendirilir. Değerlendirmede özofagus perforasyonu saptanırsa konservatif tedavi kriterlerine uygun olsa bile cerrahi onarım yapılır. Özelikle iğne gibi delici özellikteki yabancı cisimlerin 4 günden fazla lümenli organda kalması, mukozayı perfore edeceği için hasta asemptomatik bile olsa cerrahi girişim gerekir [26]. Kostik madde yaralanmalarında alkali ile olanlar primer olarak özofagusu etkiler. Çünkü, mideye ulaştığında kısmen midenin asit ortamı tarafından nötralize edilir. Bu nedenle, alkali madde ile oluşan hasar özofagusa göre midede daha az hasar yapmaktadır. Özofagusun alkali yanıklarında yaralanmanın şiddetine bağlı olarak bazı olgularda yaşam boyu yakın takibi gerektirir. Acil yoğun bakım gerekliliği genellikle yapılan ilk değerlendirme ile saptanabilir. Eğer hastada solunum güçlüğü varsa, laringoskopi ile değerlendirme yapımalı, gerekirsede kalıcı hava yolu sağlanmalıdır. Bu tip olgularda mukozadaki yanık ve ödem entübasyona izin vermeyebilir ve hava yolu sağlanması için trakeostomi gerekebilir. Kostik yanıklarda perforasyon bulgusu yoksa komplike olmamış özofagus perforasyonu gibi tedavi edilir. Medikal tedaviyi uygulayan hekim, tedavisinde başarısız olursa, hastayı kurtarmak için cerrahinin tek seçenek olduğunun bilincinde olmalıdır. Medikal tedavi ancak stabil perforasyonda uygulanabilir. Tedavi, enfeksiyonu kontrol etmek için geniş spektrumlu İ.V antibiyotikleri, yeteri kadar İV sıvı desteği ve vital bulguların yakın takibini kapsamaktadır. Kostik yanıkların medikal tedavisinde kortikosteroid kullanmak gerektiği, ilk 48 saat içinde kullanmanın fibrozisi azalttığı deneysel ve klinik çalışmalarla ortaya konulmuştur (50) Başarısız tedavi durumunda hastaya derhal santral venöz katater takılmalı ve total parenteral nütrisyonel destek sağlanmalıdır. Eğer, hastada TPN ye rağmen progresif genel durum bozukluğu ve sepsis bulguları ortaya çıkarsa medikal tedavi başarı-

11 sız kabul edilmeli ve hastanın durumu ne kadar kötü olursa olsun cerrahi tedavi düşünülmelidir. Kostik yanıklarda kontrendike olan durumlar vardır. Bunlar; Özofagus mukozasının ikinci kez kostik madde ile temas etme olasılığından dolayı kusturulmamalı yada nazogastrik sonda takmaya çalışarak kusma provoke edilmemeli Nötralizan ajanlar, içildikten hemen sonra değilse verilmemeli Aktif kömür hem etkisiz hemde olası bir endoskopik değerlendirmeyi engelleyeceğinden uygun değildir. B. Cerrahi tedavi Perforasyonun cerrahi tedavisi deliğin, dikilmesi, enfekte yada nekrotik dokuların debritmanı, yeterli drenaj ve parenteral yada yaralanma distalinden enteral beslenmesini içerir. Uzun süre oral beslenemeyecek hastalara beslenme amaçlı jejunostomi önerilir. Ayrıca büyük özofagus cerrahisinde, analjezi ile motor ve solunum fizyoterapisi uygulanır. Ameliyat kesisi yaralanma bölgesine göre seçilir. Servikal bölge yaralanmasında sol servikotomi, abdomal kısımda median laparotomi, torakal yaralanmalarda ise aynı taraf torakotomi yapılır. Servikal yada üst-orta 1/3 torakal yaralanmada sağ torakotomi, alt 1/3 de ise sol torakotomi uygulanır[43, 50]. Kostik yanıklardan yada diğer yaralanmalarından sonraki süreçte replasman cerrahisine karar verme zamanı mortalite ve morbidite açısından oldukça önemlidir. Yapılan deneysel ve klinik çalışmalarda koroziv injuriden sonraki iki haftada kolajen depolanmasının pik yaptığı ifade edilmiştir. Aynı çalışmada, skar retraksiyonun 2. hafta sonunda başladığı, injuriden sonraki 6-12 hafta arasında fibrozis oluşumunun durdurulduğu bildrilmektedir. Zira, skar tamamlanmadan çok erken cerrahi müdahale yapılırsa anastomoz darlığına neden olunabileceği bildirilmiştir. Bu durumdan dolayı koroziv yaralanmalarda, yaralanmadan sonraki 6.cı aydan önce cerrahi müdahalenin yapılmaması kabul gören görüştür.[51] Özofagus yaralanmalarından sonra günümüze kadar gastrointestinal devamlılık için özofagus yerine mide, jejunun ve kolon replasmanları yapılmıştır. Mide interpozisyonu, progresiv disfonksiyonel propulsiyon, anastomoz yerinde darlık, ülser oluşumu ve uzun dönem gastroözofageal reflü dezavantajlarına sahiptir. Ayrıca, hastalar parsiyel gastrektomi geçirmişse ve özofagusun gözden kaçan injurileri varsa mideyi boyuna kadar çekmek mümkün olmayabilir. Bu nedenle kısmi özofajektomilerde mideyi çekmek uygun olabilir. Jejunal interpozisyon, anastomozdan sonra, jejunumun kan damarları aşırı derecede etkilenmesi kolay ve ince olduğu için, sadece, ameliyatın son alternatifi olarak kullanılır. Ayrıca, jejunum frajil ve aside dayanıksız olduğu için ilk seçenek olmaması gerekir. Kolon interpozisyonu, replasman için yeterli uzunluktadır. Ayrıca, asite drencinden dolayı özofajitis ve striktürün daha az ve geç komplikasyonuna neden olur. Bu nedenle kolon diğer organlardan daha fazla potansiyel avantajları sunar ve ideal bir organ olduğu düşünülür[52,53]. Keza, kolon segmentinin seçimi özofagus rekonstrüksiyonu için anahtar noktadır. Birçok nedenden dolayı tercih edilebilir olduğu, çoğu cerrah tarafından sol kolon tercih edilmektedir. Fakat sol kolon interpozisyonu daima iyileşme sürecini etkiler ve anastomozun inflamasyonuna neden olabilen antiperistaltik bir durumda kullanılabilir. 1. Sadece Drenaj Yara dudakları görülemiyorsa yada canlılığı yoksa ve ek olarak dikiş uygun değilse 84 11

12 85 12 hasar bölgesinin irrigasyonu ve aspirasyonu alternatif bir tekniktir. Bu şekilde perforasyon deliğinden bulaşın yayılması önlenmiş olur. Ancak bu işlem, servikal bölge yaralanmalarında kullanılabilirken torakal ve abdominal bölge yaralanmalarında enfeksiyon yayılmasını arttırması nedeniyle önerilmez[54]. Torasik kısımda lokalize özofagus perforasyonlarında sürekli bir mediastinal kirlenme söz konusu olduğundan sadece drenaj yapmak yeterli olmadığı yapılan çalışmlarda bildirilmektedir. Ancak, servikal kısımda lokalize küçük perforasyon varsa yeterli olabilmektedir. Hemitoraks, boyun gibi etkin bir şekilde drene edilememektedir. Bu durumda abse drenajına ek olarak geniş spektrumlu antibiyotik tedavisi ağır tabloların tedavi başarısını arttırmaktadır. Eğer drenajla birlikte debridman gerekirse geniş debridman sonrası Jackson-Pratt tipi drenler kullanılarak drenaj yapılmayan alan bırakılmamak için multiple göğüs tüpleri bilateral olarak konulmalıdır. İyi bir drenajın daha invaziv girişimin önüne geçerek morbidite ve mortaliteyi azaltacağı unutulmamalıdır[55]. 2. İrrigasyon ve perforasyon lojunun drenajı Tanısı geçiken ve primer onarımı yapılamayan özofagus perforasyonlarında irrigasyon ve drenaj işleminin literatürde ilk olarak Santos ve Freter tarafından 1986 yılında uygulandığı Yenigün ve ark. Tarafından ifade edilmektedir[56]. Bu işlemde debritmanı takiben perforasyon çevresi geniş göğüs tüpü ile drene edilir. Opere edilemeyecek durumda olan olgularda dren perkütan olarak skopi eşliğinde yerleştirilebilir[5]. Güncel konseptte kullanılmamakla birlikte perforasyonun sürekli nazogastrik tüp ile yada oral yoldan sık sık serum fizyolojik ile yıkanmasını öneren çalışmalar mevcuttur. Göğüs tüpü drenajı takibinde, günlük dren debisinin azaldığı ve sonunda kesildiği gözlenirse, dren delikleri tıkanabileceğinden drenlerin pozisyonu değiştirilerek yeniden drenaj sağlanmalıdır. 3. T-Tüp ile drenaj Özofagus perforasyonlarında hangi yaklaşımın seçileceği ile ilgili karar, lokal ve sistemik enflamasyonun olup olmadığına göre verilir. Lokal ve sistemik enflamasyonun yoğun olduğu hastalarda, agresif bir tedavi yaklaşımı olmasına rağmen, primer onarım genellikle başarısız olduğundan hala diversiyon ve cilde ağızlaştırma alternatif bir tedavi seçeneğidir. Özellikle tanısı geç konulmuş özofagus perforasyonlarında T-tüp ile diversiyon sağlanması gerekir. Tanı ilk 24 saatten daha fazla geçikmişse, onarım güç veya yapılamıyorsa T-Tüp ile diversiyon seçilecek tedavidir[6]. Ancak, cerrahi yaklaşım için altın saat henüz belirlenmiş değildir. Literatürdeki çalışmalardan bir kısmı 13 saate kadar tanı konulanları eşik değer kabul ederken, diğer bir kısmı ise 72 saat altı ve üstünü erken ve geç tanı sınıfında değerlendirmiştir. Yapılan çalışmalarda, erken tanı (<24 saat) ve agresif cerrahi müdahale yapılan hastalarda mortalite %7 iken, geç tanı (>24 saat) konulanlarda %30 oranında tespit edilmiştir. Ayrıca, geç gelen olgulara erken cerrahi müdahale uygulandığında mortalitenin azalabileceği bildirilmektedir[6,57]. Genellikle tedavi alternatiflerinin yeterli olmadığı özofagus yaralanmalarında T- tüp uygulanması önerilir. Bunun nedeni perforasyonu kontrollü fistül haline getirmektir. Bu işlemde perforasyon alanına geniş lümenli bir T tüp yerleştirilir. Ve tüp yaklaşık 4-6 hafta sonra çekilir. Bu tip uygulama ile Linden ve arkadaşları, %30 reoperasyon gerektiğini, %9 oranında da mortalite bildirmiştir[38]. T-Tüp diversiyonla esasen kontrollü özofagokütanöz fistül oluşturulması amaçlan-

13 maktadır. Bu teknikle özofagusun T-tüp üzerinde iyileşmesi sağlanırken, içeriğin drenajı da gerçekleştirilmiş olur. Prosedürle yara drenajı, göğüs tüpünün distal deliğine dikilen bir penros drenle, dik açılı toraks tüpünden oluşan kompozit dren kullanılarak sağlanabilir. Servikal özofagostomi yada nazogastrik tüpten ibaret olan proksimal diversiyon oral sekresyonları drene etmek için zorunludur. Bu işlem açık yada laparoskopik teknikle gerçekleştirilebilir. Kullanılacak tüpün çapı 1cm, T-tüpün proksimal bacağı 0.5, distal kısmı ise 3-4 cm uzunlukta olmalıdır[6,38,58]. Günümüzde erken tanı ve tedavi alanındaki gelişmelere paralel olarak, iatrojenik yaralanmalarla daha sık karşılaşılması nedeniyle daha az agresif yöntemler tercih edilmektedir. Güncel konseptte kabul gören görüş, erken tanı ve tedavinin morbidite ve mortaliteyi azalttığıdır[6]. Perforasyondan distal gastrointestinal sistemin kontrolü, gastrostomi tüpünün yerleştirilmesiyle sağlanabilir. Bu süreçte hastanın beslenmesi jejunostomi yada parenteral nütrisyon ile yapılabilir. İ.V antibiyotikler ve İ.V sıvı replasmanıda bu hastalar için gereklidir. Ekskülüzyon ilk olarak Urschell ve arkadaşları tarafından majör bir cerrahi genel durumu kaldıramaycak kadar kötü olan hastalarda önerilmiştir. Drenaj ve debridamanla birlikte servikal özofagus ya özofagostomi ile yada sütüre edilerek kapatılır. Kardiyanın dikilmesi yada gastrostomiyle iki taraflı ekskülüzyon tamamlanır. Bu yöntemin riski kapatılan bölgede striktür gelişebilmesidir[59] Girişimsel yaralanmalar özofagusun tanısal veya terapötik işlemleri esnasında ortaya çıkabilir. Dilatasyona bağlı komplikasyonlar perforasyon, pulmoner aspirasyon ve kanamadır. Yaşlı hastalarda daha fazla olmakla birlikte perforasyon oranı %2.6 mortalite ise %1 dir. Bening stritürlerde %1.1, akalazyada %0-7 oranlarındadır[60] Band ligasyonuna bağlı perforasyon 284 hastalık seride %0.7 bulunmuştur. Özofagus kanamalarını durdurmak için yapılan sklerotrapi, yada termal elektrokoter uygulamalarında %2-5 oranında rapor edilmiştir[61]. Perforasyon ve geçen zamanı dikkate almaksızın öncelikli tedavi sütürasyon( takviyeli veye takviyesiz),debritman ve drenajla birlikte plevral dekortikayon uygulanır. Özofagial eksklüzyon ve T tüp tehlikeli ve etkili değildir. Endopotezler cerrahi başarı şansını azalttığı için önerilmemektedir [38,62] Torasik özofagus kısmında lokalize olan bir perforasyonda temel yaklaşım; a. Perforasyon alanının değerlendirilmesi, b. Yeterli ve zamanında drenajın sağlanması, c. Geniş spektrumlu antibiyotiklerle hastanın enfeksiyonlara karşı desteklenmesi, d. Uygun yol ile hastanın beslenmesinin sağlanması temeline dayanmalıdır. Erken tanısı konulan yaralanmada özofagusun sağlıklıklı ise, ideal olan yaklaşım, levin sonda ile aspirasyonun sağlanması, geniş sprektrumlu antibiyotikler verilmesi ve torakotomi ile onarımıdır. Ayrıca, mediasten ve plevranın drenajı yapılmalıdır. Genel kural olarak yaralanmadan sonraki ilk 6-12 saat içinde yapılan direkt cerrahi onarım, mediastinal debridman ve plevral drenaj en az morbidite ve mortaliteye neden olan tedavi şeklidir.[ 34,36,42,63]. Perforasyonun sık olarak ortaya çıktığı yerler, özofagusun anatomik olarak dar olan giriş bölgesi ve diyafragmadan mideye ulaştığı distal özofagus bölgesidir. Patolojik proses varlığında biyopsi alma veya terapötik dilatasyon tutlumun olduğu bölgede rüptüre neden olabilir. II. Major cerrahi yaklaşımlar 1. Primer onarım 86 13

14 87 14 Perforasyonun yerini saptamak her zaman kolay değildir. Bu işlemi yaparken duvardaki defekti büyütülmemeli ve bulaş önlenmelidir. Zor vakalarda metilen mavisi ile kaçak yeri tespit edilebilir. Spontan perforasyonda longitudinal myotomi yapılır, perfore olan yara dudakları düzeltildikten sonra iki kat üzerinden tek tek dikilir[48,64]. Fakat iki tabakanın biri mukoza diğeri müsküler tabaka olmak üzere ayrı tabakalar halinde dikilmesi gerekir[65]. Torasik ve abdominal perforasyonlarda endoluminal yerleştirlen bir drenaj tüpü ve sütür hattının drenajı için dren yerleştirilmelidir. Sütürün açılması değişik literatürlerde %25-50 gibi geniş bir aralıkta verilmektedir. Oluşan fistül morbiditeyi artırırken mortaliteyi etkilememektedir[66] Lokalize özofagus yaralanmasının cerrahi tedavisi; agresif İ.V antibiyorik tedavisi ve sıvı replasmanı ile birlikte yaralanma bölgesinin onarımını kapsamaktadır. Onarıma ne kadar erken başlanırsa başarılı olma şansı o kadar fazladır. Drenaj; proksimal diversiyonu (nazogastrik tüp veya özofagostomi), onarım alanının drenajını(toraks tüpü, kompozit dren) ve tamir bölgesini gastrik içerikle kontaminasyondan korumak için gastrostomiyi kapsamaktadır. Multipl fonksiyonlu gastrostomi tüpü takılması (distal portu ince bağırsağa uzanan) veya jejunostomi enteral nütrisyon için yardımcı olabilir. Hastanın metabolik gereksinimlerini karşılamak üzere enteral beslenmeyi desteklemek amacıyla İ.V hiperalimentasyonda yapılabilir. 2. Diversiyon ile cilde ostomi Eksklüzyon ilk olarak Urschell ve arkadaşları tarafından önerilmiştir. Drenaj ve debridmanla birlikte servikal özofagus defekti ya özofagostomi ile yada dikilerek kapatılır. Kardianın dikilmesi yada gastrostomiyle iki taraflı ekskülüzyon tamamlanır. Bu tekniğin dezavantajı kapatılan bölgede 1-2 ay sonra striktür gelişebilmesidir[59]. Eksklüzyon onarımın güç veya imkansız olduğu, genel durumu majör bir cerrahiyi kaldıramayacak kadar kötü olan, özofagus duvarı hasarının 24 saatin üstünde tanısının konulduğu durumlarda seçilecek tedavi tekniğidir. Bu teknikte yara drenajı, göğüs tüpünün distal deliğine dikilen bir penros drenle yapılan dik açılı toraks tüpünden oluşan drenaj sistemiyle sağlanmaktadır. Servikal özofagostomi yada nazogastrik tüpten ibaret olan proksimal diversiyon, oral sekresyonları drene etmek için zorunludur. Perforasyondan distal gastrointestinal sistemin kontrolü, gastrostomi tüpünün yerleştirilmesiyle sağlanabilir. Bu hastalar beslenme amaçlı jejunostomi, parenteral nütrisyon, İ.V geniş spektrumlu antibiyotikler ve sıvı replasmanı gereklidir[67]. 3. Özofageal replasman Özofagus yaralanmasına bağlı hasarın çok ileri derecede olduğu bazı durumlarda rezeksiyon zorunludur. Özofagusun büyük kısmını harab eden, ciddi kanama yapan kimyasal yaralanma ve multipl perforasyonlar mevcutsa hastanın hayatını kurtarmak için rezeksiyon gerekir. İ.V antibiyotikler, İ.V sıvı replasmanı ve standart preoperatif hazırlıklar sonrasında özofagus rezeke edilir. Gastrostomi açılırken, daha sonra gastrointestinal sistemi rekonstrükte etmek niyetiyle servikal uç özofagostomi yapılır. Bu tip teknik uygulamaların mortalite oranları yüksektir. Kolonik interpozisyon, özofago-gastrostomi, jejunal interpozisyon teknikleri diğer cerrahi alternatiflerdir. Ancak bu teknikler, akut dönemi atlatan ve mükerrer dilatasyon ve kortikosteroidlerden yarar görmeyen hastalara uygulanmalıdır. Ayrıca, Kostik madde ile yanan özefagusun cerrahi tedavisinde modalitenin seçimi, hastanın genel durumuna, erken teşhis sürecine, klinik belirtilerin kompleksliğine, nekrozun yaygınlığı ve derinliğine, cerrahın deneyimine ve hastanenin donanımına bağlı olarak de-

15 ğişmektedir. Bu nedenle tedavi yaklaşımı konusunda tam bir görüş birliği yoktur[68]. Özofageal replasman için mide, kolon ve jejunum kullanılır. Kolon kullanımı yaygındır. Ancak, anastomoz sayısının az ve daha fizyolojik olması nedeniyle öncelikle midenin transpoze edilmesi gerektiği yönünde genel görüş birliği vardır. Kolonu replase etmek için sol ve midle kolik arterlerin uygun olup olmadığı tespit edildikten sonra serbestleştirilir. Seçilen damarların kökü buldog barsak klempiyle 15 dk kadar klemplenir ve izlenir. Özellikle her iki kolon ucu ile replase edilecek ve bırakılan kolon kısmında dolaşım normal rengini koruyorsa, transekte edilebileceği kanaatine varılır. Uygun vakalarda sağ yada sol kolon kullanılabilir. Peristaltik oryantasyon izoperistaltik olmalıdır. Ek olarak duruma göre Roux-Y uygulanabilir[51]. Transhiatal ve transtorasik özofajektomi yapılan birçok karşılaştırmalı çalışmada iki prosedür arasında mortalite ve morbidite oranları arasında fark tespit edilmemiştir[69,70,71] Kostik darlıklar uzun segmenti etkilediği zaman dilate edilmeleri zordur. Dilatasyon için ısrarcı olunması durumunda, az olguda da olsa tam katı etkileyen perforasyonlar görülebilir. Bu nedenle daralan kısmın konvansiyonel balon kataterler kullanılarak başarılı bir şekilde dilate edilebileceği bildirilmektedir. Yapılan bir çalışmada; konvansiyonel balonlara göre cutting balonla daha başarılı sonuçlar elde edildiği için dilatasyon önerilmektedir. Ancak, bazı olgularda, transmural fibrotik değişikliklerden dolayı dilatasyona direnç tespit ettiklerini bildirmişlerdir[72] 4. Flep ile takviye Dikişlerin güvenliğini sağlamak için çeşitli teknikler tanımlanmıştır. Bu teknikler yaralanan kısma göre değişebilmektedir. Servikal bölge: En sık sternokleidomastoid kas flebi kullanılmaktadır. Myokutanöz pektoralis major flebi ise nadiren kullanılır. Hem trakea hem özofagusta olan yaralanmalarda her iki perforasyonda sütüre edildikten sonra interpozisyon flebi ile desteklenir. Weiman ve arkadaşları 12 hastada başarı elde etmişleridir. Mortalite olmamış ve rezdiuel fistül %8 olarak bildirilmiştir[58] Torasik ve abdominal bölümde: Plevral yada mediastinal flepler kolaylıkla kullanılır. Perforasyon seviyesinde plevra U şeklinde kesilerek ( azigos venin sağında, aortun önünde ve solda) flep hazırlanır. Gouge bu şekilde tedavide başarıyı %100 olarak bildirmiştir. Fistülizasyon %14 ve 14 hastanın 8 inde cerrahi öncesi perforasyon üzerinden 24 saatten daha fazla süre geçmiştir. İnterkostal kas flebi diğer seçenektir. İşlem öncesi interkostal alana retraktör yerleştirilir, kas damar sinir paketi korunarak periosttan boyluboyunca ayrılarak hazırlanır. Alt torasik alanda omental flep yada mide fundusu flep olarak kullanılabilir. Diyafragmatik flep ve ekstratorasik kas flebi diğer alternatif yöntemlerdir[73]. Özofagus rezeksiyonları Özofagus yaralanmasına bağlı hasarın çok ileri derecede olduğu yada konservatif tedavi yöntemlerinde yetersiz kalındığı veya komplikasyonların geliştiği durumlarda rezeksiyon zorunludur. Özofagus kanseri gibi konkomitan bir hastalık mevcutsa, özofagusun büyük kısmını harab eden, ciddi kanama yapan kimyasal yaralanma söz konusuysa ve multipl perforasyonlarda hastanın hayatını kurtarmak için rezeksiyon gerekebilir. İ.V antibiyotikler, İ.V sıvı replasmanı ve standart preoperatif hazırlıklar sonrasında özofagus rezeke edilir; gastrostomi açılırken, daha sonra gastrointestinal sistemi rekonstrükte etmek amacıyla servikal uç özofagostomi yapılır. Bu tip girişimler

16 89 16 de mortalite oranları yüksektir[51,74]. Özofagus yaralanmalarına yaklaşımda hangi tamir tekniği kullanılırsa kullanılsın eğer, enfekte, nektorik doku varsa debride edilmesi gereklidir. Pürülan plörezi oluşmuşsa plevral dekortikasyon endikasyonu vardır. Bölgesel enfeksiyon ve sızıntılar önlenerek akciğerin yeterince ekspansiyonu sağlanmalıdır. Sonuç olarak replasman cerrahisi gerektiğinde cerrah deneyimini ve merkezin olanaklarını göz önünde bulundurmalı, deneyimli merkezlerde replasman cerrahisi uygulandığında etkin ve güvenilir bir yöntem olduğunu bilmelidir. Lokalizasyonuna göre özofagus yaralanmalarına yaklaşımlar A. Servikal özofagus yaralanmalarına yaklaşım Servikal özofagusta sadece mukozal yırtığa yol açan yaralanmalar sıklıkla oluşur. Fakat nadiren fark edilirler. Ancak, tabloya intramural abse eklenirse klinik tablo ciddi olabilir. Özogasusun tüm tabakalarını tutan perforasyonlarda mukozal yırtıklara göre daha sık tanı konulmaktadır. Genellikle endoskopist işlem esnasında olağan dışı bir zorlanmayla veya kanamayla karşılaştığı zaman yaralanmadan şüphelenebilir. Tam kat perforasyonda orofarengial sekresyonla birlikte olan aerobik veya anaerobik mikroorganizmalar boynun visseral kompartmanını kontamine ederler. Fizik muayenede hastanın ateşi, değişen derecelerde disfonisi ve servikal hassasiyeti ile palpasyonda palpasyonunda ciltaltı amfizeme bağlı krepitasyon hissedilebilir[3]. Boynun radyolojik incelemesi; fasyal planlarda amfizemi, retroözofagial mesafenin genişlemesini ve normal servikal vertebral kurvaturdaki düzleşmeyi gösterir. Tanıda gecikilmiş bazı hastalarda hava-sıvı seviyesi içeren retroözofagiyal abse mevcut olabilir. Servikal özofagusta enstrümental perforasyon gelişen hastaların çoğunda özofagusun kontraslı tetkiki veya özofagoskopi endike değildir. Çünkü bu tetkikler sıklıkla yaralanma yerini lokalize edemedikleri için yanlış değerlendirilmeye neden olabilir[4]. Sevikal özofagus perforasyonuna yaklaşımla ilgili son yıllarda iki önemli tartışma konusu vardır. Bunlardan biri tanı konur konmaz onarılması gerektiğine inananlar. Diğeri ise kötüleşen mediastinit bulgusu olmadıkça antibiyoterapi ve konservatif kalınmasını önerenlerdir[3]. Ancak, konservatif tedavi uygulamanın gerekli koşulları vadır. Koşullardan birincisi tanıdaki şüphedir. Ancak, endoskopiden sonra biraz kanama, ağrı ve hafif ateşin olması, ciltaltı amfizemin görülmemesi ve kontrastlı tetkikin negatif bulgu vermesi durumunda tanıdan şüphelenilir. Tüm cerrahlar bu olguların bir kısmının perforasyonu gösterdiğini kabul etselerde, konservatif kalmayı tercih etmektedirler. İkinci koşul, işlem esnasında yaralanmanın fark edildiği minör travma veya tüm özofagus katmanlarının etkilenmediği durumdur. Bu durumda tedavi; oral beslemenin kesilmesi, orofarengeal sekresyonların aspirasyonu, istirahat ve antibiyotikleri kapsar. Bu tedavi ile başarılı sonuç alınabilir. Ancak, akut servikal mediastinal süpürasyon ortaya çıkma tehlikesi olduğu için yakın gözlem gereklidir. Üçüncü koşul, perforasyonun küçük olduğu ve diğer yaralanmaların hayati tehlike taşıdığı durumlarda cerrahi yaklaşım akıllıca olmaz. Kardiyak veya pulmoner açıdan, genel anestezi ile cerrahi girişimin oldukça riskli olduğu olgular vardır. Bu olgularda karar vermek oldukça güçtür. Gelişebilecek mediastinitin durumu daha da kötüleştirebileceği düşünülerek karar verilmelidir. Zira mortalite ve morbidite oranlarının yaralanmadan ameliyata kadar geçen süre ile direkt ilişkisi vardır. Çünkü konservatif tedavi ile hastalar ağır risk altında bırakılmış olur Servikal kısımda perforasyonu olan bir grup hastanın konservatif kalınarak düzel-

17 mesine rağmen, düzelmeyen önemli sayıda hasta grubuda vardır. Yapılan çalışmalarda, konservatif tedavi uygulanan olguların yarıdan fazlasında yüksek morbidite ve uzamış hospitalizasyon süresi saptandığını bildirmişlerdir[4,75]. Yine konservatif tedavi edilen hastaların üçte ikisinde daha sonra drenaj gerektiğini bildiren çalışmalar mevcuttur. Başlangıçta, hangi perforasyonun sınırlı kalacağını ve özofagusa serbestçe geri drene olup olamayacağını tayin etmek olanaksızdır. Keza, yoğun antibiyotik tedavisi majör abse veya yaygın mediastinit bile semptomları maskeleyebilir. Ameliyat gerektiren kriterler ise; pnömotoraks, mediastinal amfizem, sepsisin klinik bulguları, mediastende hava-sıvı seviyesi, büyük perforasyon ve yabancı cismin hala mevcut olması durumudur. Bu tip yaralanmalarda cerrahi tedavinin esası boynun visseral kompartmanlarının yeterli drenajı ve devam eden kontaminasyonun önlenmesidir. Bu hedeflere anterior servikal mediastinotomi, laserasyonun onarılması ve o bölgenin drenajıyla ulaşılır. Perforasyonun onarımı tek tek, nonabsorbabl veya absorbabl ince sütürlerle yapılır. Bazen inflamasyonun derecesi ve yaralanma ile tanı arasında geçen süre (>12 saat) nedeniyle laserasyonun direkt onarımı uygun olmayabilir. Böyle bir durumda tedavi yaklaşımı; yeterli drenaj, yutmanın önlenmesi ve orofaringeal sekresyonların aspirasyonu olmalıdır. Tüm hastalarda orofarengial sekresyonlardaki mikroorganizmalara uygun antibiyotikler verilmelidir. Onarım geciktiği veya başarısız olduğu durumlarda servikal T-tüp özofagostomi ile parsiyel özofagus eksklüzyon iyi bir cerrahi seçenek olabilir [3,4] Servikal özofagusun enstrümental yaralanmasının morbiditesi erken tanı konduğu ve uygun tedavi yapıldığı zaman minimaldir. Mortalite nadir olup sıklıkla enfeksiyonun mediastene yayılmasına ve erken tanı konulmamasına bağlıdır. B. Özogagusun intratorasik yaralanmalarına yaklaşım Torasik özofagustaki yaralanmaların çoğu distal 1/3 kısımda lokalizedir ve genellikle endoskopik manevralar veya dilatasyon girişimlerine bağlı olarak gelişir. Nadiren benign ülser veya neoplazm perforasyona neden olabilir. Orta 1/3 özofagus yaralanmaları daha sıklıkla penetran injuri sonucu, yabancı cisimlerin uzun süre kalması, veya yabancı cismi çıkarma manüplasyonlarına bağlı olarak görülmektedir. Tümörlerde bu seviyede perfore olabilirler. Penetran yaralanmalar sıklıkla trakeaozefageal fistüle neden olurken yabancı cisimler nadiren sebeb olurlar[3]. Özofagusun torasik seviyede perforasyonu başlangıçta sadece mediastenin visseral kompartmanını kontamine etmesine rağmen, plevral perforasyonun eşlik etmesiyle, ilişki halindeki olduğu boşlukta kontamine olmaktadır. Özofagusun distal kısmı yaralandığı zaman sol plevral boşluk, proksimal kısmı perfore olduğu zaman da sağ plevral boşluk kontamine olmaktadır. Bu yaralanmalara nekrotizan inflamatuar süreç eşlik ettiği için enfeksiyon yayılabilir ve mediastenin diğer yapılarını da etkileyebilir. Mide suyunun reflüsü sıktır ve inflamatuvar sürecin ağırlığını artırır[5]. Erken semptom ve bulgular, substernal ve interskapular ağrı, ateş ve disfajidir. Ağrı torasik, prekordiyal veya epigastrik bölgelerdedir. İnterskapular bölgeye yayılabilir. Plevra boşluğu kontamine olursa tek tarflı şiddetli yan ağrı olabilir. Ateş sıklıkla vardır ve taşikardi ateş yükselmesiyle orantılı değildir. Disfaji, hasta tarafından perforasyona yakın yerde ifade edilebilir. Solunum güçlüğünün ve plevral kontaminasyonun derecesi, hidropnömotoraksın miktarı ve bazen hava yolu kompresyonunun varlığıyla değişir. Üst abdominal hassasiyet mevcut olabilir. Oskültasyon ile mediastende havanın krepitasyonu duyulabilir. Sıklıkla kalp sesleri ile senkronizedir. Dispne, ta

18 91 18 şikardi, ortopne ve siyanoz ileri boyutlara ulaşabilir[3]. Radyolojik bulgular meadiastinal genişlemeyi, mediastinal amfizemi, tek veya çift taraflı plevral effüzyonu, hidropnömotoraksı, tansiyon pnömotoraksı, nadiren pnömoperitonyumu veya pnömoperikardiyumu kapsar. Kontraslı tetkikler genellikle yaralanma noktasında ekstravazasyonu gösterir. Ayrıca, sıklıkla plevra boşluğuyla, nadiren de perikardiyuma bir ilişkiyi gösterir. İlişkiyi göstermek için suda çözünen kontrast madde kullanılabilir en iyi sonuçta baryum sülfat ile elde edilebilir. Eğer bu çalışmalar negatif çıkarsa BT tanıda yardımcı olabilir[4]. İdeal olarak, yaralanma tanısı konulur konulmaz, özofagusun sağlıklı olduğu durumlarda, orofaringeal sekresyonların devamlı aspirasyonu için levin sonda takılır, uygun antibiyotikler verilir ve derhal torakotomi yapılarak perforasyon onarılır. Mediasten ve plevranın drenajı yapılır. Postoperatif olarak orofarengial ve gastrik sekresyonlar devamlı aspire edilir. Normal oral beslenmeye geçinceye kadar beslenme genellikle 5-7 gün IV olarak sağlanır[4,6]. Onarım esnasında, bir kronik striktürde özofagus dilatasyonu yapmaya girişip girişmeme kararı tartışmalıdır. Perforasyon, onarımdan sonra yapılacak dilatasyon işlemlerini daha riskli kılar ve hatta girişimleri tamamen engelleyebilir. Eğer, 48 saatten, hatta 24 saatten sonra direkt cerrahi onarım sıklıkla ilerlemiş enfeksiyon ve nekroz yüzünden hastanın genel durumunun kötü olması nedeniyle imkansızdır. Yaralanma, tıkayıcı bir lezyonun içinde veya üzerinde olduğu ve tedavinin başlaması geciktiği zaman özofagusun direk onarımı kontrendikedir. Ancak, literatürde geçen süreye bakılmaksızın pek çok araştırmacı onarım hattını desteklemek suretiyle primer kapatmayı savunmaktadırlar. Araştırmacılar onarımı desteklemek için farklı tekniklerde geliştirmişlerdir. Eğer primer onarım denenmeyecekse, kontaminasyonu önlemek için farklı yöntemlere başvurmak mümkündür. Bu durumda mediasten ve plevranın yeterli drenajı ile birlikte yaralanma bölgesini orofaringeal ve gastrik seksreyonlardan korumak gerekir[75,76,77]. Önerilen çeşitli yöntemler basit nazogastrik tüple ve/veya gastrostomiyle dekompresyon yaparak torasik özofagusu izole etmekten acil rezeksiyona kadar değişen cerrahi işlemleri kapsamaktadır[3,4,5,19,23,27,28,38] Bu işlemler şunlardır; a. Drenaj ve debridman: Özofagus yaralanmalarında sadece plevral drenajın yeterli olması mümkün değildir. Genellikle torakotomi ile eksplorasyonu gerektirir. Torakotomi işleminde yeterli ekplorasyon için mediasten geniş olarak açılmalı ve abse kaviteleri drene edilmelidir. Mümkün olduğunca çok nekrotik yabancı materyaller debride edilmeli, Jackson- Pratt tipi drenler kullanılarak ölü boşluk bırakmayacak şekilde drenaj yapılmalı, gerekirse multipl göğüs tüpleri bilateral olarak konulmalıdır. Perforasyon kapanmadığı, sepsis bulgularıyla ampiyem ve medistinitin devam ettiği durumlarda, drenajın yetersiz olduğu düşünülerek daha efektif drenaj işlemleri uygulanmalıdır. Perforasyonun kapatılmasının olanaksız olduğu durumlarda özofagus eksklüzyonu ve diversiyon yapılmalıdır. Önerilen çeşitli teknikler içinde en uygun olanı modifiye özofagus eksklüzyonudur. Bu teknikte faringoözofagogastrik devamlılık majör cerrahi girişim gerekmeden sağlanabilmektedir. Ancak, son yıllarda bu tekniğin yerini metal veya absorbabl cerrahi stapler kullanımı almıştır. Yapılan bir çalışmada, servikal özofagusa T-tüp koyarak özofagus diversiyonunu yaptıktan sonra perforasyon yerinin proksimal ve distaline absorbabl stapler koymuşlardır. Postoperatif takipte T-tüpü dört hafta sonra almışlar ve hastaların hızla normal beslenmeye geçtiğini bildirmişlerdir. Başka bir çalışmada benzer şekilde özofagusu boyunda ve abdomende absorbabl sütürlerle eksklüze etmişler, perforasyon yerine göre boyun veya

19 batından drenaj uygulamışlardır. Sadece plevral drenaj uygulanacaksa beslenme jejunostomisi açılmalı ve üst servikal özofagus yumuşak nazogastrik tüple dekomprese edilmelidir. Bir diğer çalışmada araştırmacılar eksklüzyon için nonabsorbabl stapler kullanmışlar ve 2 hafta içinde perforasyon yerinden kaçak olmaksızın özofagusta spontan rekanalizasyon olduğunu bildirmişlerdir Eğer, kardiyanın zımbalanması veya transseksiyonu yapılırsa rekonstriksiyon güçleşir. Zira, ligatürün özofagusu erode etmesi olasıdır. b. Kapatılması güç perforasyonu olan hastaların tedavisinde diğer bir teknik perforasyonun drenajı için kontrollü fistül oluşturmak amacıyla T-tüp kullanımıdır. Bu yöntem rutin kullanım için önerilmemesine rağmen riskli hastalar için uygun bir altenatif olarak düşünülebilir. c. Önerilen yaklaşımlardan bir diğeri servikal özofagusu diverte etmek, distal segmenti stapler veya sütür ile gastrik reflüden korumak, proksimal segmenin ucunu cilde ağızlaştırmak ve total diversion oluşturmaktır. Bu yaklaşım kontaminasyonu engelleyerek mortalite olasılığı yüksek hastalarda mediastinitin kontrolünü sağlayabilir. Devamlılığı sağlamak için gastrik, jejunal veya kolonik transplantla birlikte rezeksiyon ve özofagusun rekonstrüksiyonu gerekir. Bazı araştırmacılar özofagusu tamamen eksklüze etmekten kaçınmayarak laringogastrik devamlılığın bağırsak veya mide ile sağlanmasını sonraki bir döneme ertelemektedirler. Eğer özofagus eksklüzyonu yapılması düşünülüyorsa üst segment mümkün olduğu kadar uzun bırakılmalıdır. Nedeni yeterli uzunluktaki proksimal özofagus daha sonraki rekonstrüksiyn için korunmuş olur. d. Önerilen bir başka teknikte, perforasyon yerinin altındaki özofagusun çevresinegenelikle abdominal kısmına-silastik, artifisyel dura veya perikard parçası sarılır ve bunun üzerinden kalın prolen dikiş konulur. Sonra dikiş polietilen Rumell turnikesi geçirilerek gastrostomi yapılan yerin yanına, batın duvarından dışarıya sol üst kadrana çıkarılır. Dikiş özofagusu oklüde edecek şekilde sıkılır ve Rumell turnikesinin ucuna klemp konulur. Plevral ve mediastinal boşluklar drene edilir. Proksimal özofagus lateral servikal özofagostomiyle dışarı alınır( eksklüze edilir). 3-6 hafta sonra kontraslı incelemelerle iyileşme saptanır. Eğer, kaçak yoksa turnikeden klemp alınır ve polietilen tüp ve prolen dikiş batından çekilerek çıkarılır. Oklüzyon yerinde striktür gelişirsede dilatasyonla tedavi edilir. e. Malign lezyon, yaygın striktür veya onarımı imkansız diğer ciddi özofagus lezyolarına bağlı perforasyon varlığında özofagus rezeksiyonu kabul edilebilir bir seçenektir. Orringer ve arkadaşları 24 ten fazla hastayı bu tarz yaklaşımla başarıyla ameliyat etmişlerdir. Transtorasik ve transhiyatal yolla rezeksiyonu yapıp onarımı eş zamanlı veya daha geç bir tarihte yapmak mümkündür. Altorjay ve arkadaşlarının 27 olgunun 25 inde primer onarımla tedavi gerçekleştirmişler ve hastaların çoğunda tatminkar sonuçlar almışlardır. f. Bazen rezeke edilemeyen radyasyon tedavisi görmüş hastalarda peroral dilatasyon esnasında kronik, sınırlı bir perforasyon olabilir. Perforasyon mediasten içinde sınırlı ve özofagusa geri drene olan tipteyse semptomlar minimaldir ve sepsisin klinik bulguları tespit edilmez. Bu hastalar antibiyotikler, oral alımın kesilmesi ve nazogastrikaspirasyonla tedavi edilebilir. Total parenteral beslenme desteği gerekebilir. Bu tip tedavi işlemi için şu kriterleri kullanılmıştır; 1. Son 24 saat içinde gerçekleşmiş olması, 2. Perforasyon epizodundan oral alımın olmaması, 3. Peforasyonun önemli bir stenozun proksimalinde olmaması, 92 19

20 4. Sadece minör semptomlar olmaması, 5. Mediasten içinde sınırlı pereforasyon olması, 6. kontraslı tetkilerde özofagus limenine derhal geri drenajın sağlanması. g. Yapılan bir çalışmada, bol miktarda sıvıyı peroral alarak özoagus ve plevral boşluğun irrigasyonunu sadece drenaj yaparak başarılı sonuçlar aldıklarını bildirmişlerdir. h. Son yıllarda ulusal ve uluslar arası alandaki araştırıcılar primer onarım yerini destelemek için fibrin yapıştırıcı kullanmayı önermişlerdir. Özofagus enstrümental yaralanmalarının morbidite ve mortalite oranları değişmektedir. Yapılan bir çalışmada iyatrojenik perforasyondan sonra %80 sürvi başarısını bildirmişlerdir. Ancak, yaralanan özofagusun ilk durumu prognozda önemli rol oynamaktadır. Persistan kaçak ve enfeksiyon ortaya çıktıktan sonra tatminkar sonuç beklentisi azalır ve mortalite olasılığı artar. Küçük ve ileri yaşta olmak kötü prognostik faktörlerdir. Resim 1. Özofagus perforasyonuna ait mukozal ve submukozal tabakasının transvers, kas tabakasının ise longitudinal olarak dikilmesinin şematik görünüşü C. Abdominal özofagus yaralanmalarına yaklaşım Özofagusun abdominal kısmının enstrümental yaralanması sık değildir. Bu bölge yaralanmasında kontaminasyon periton boşluğuna olacağı için akut batın tablosu gelişir. Ancak, distal torasik özofagus perfrasyonunun böyle bir tabloyu taklit edebileceği unutulmamalıdır. Bazen retroperitona sınırlı perforasyon daha hafif bir klinik seyir izleyebilir. Tanı, toraks ve batının kontraslı tetkikleriyle konulur. Bu durumlarda cerrahi onarım ve drenaj için transabdominal yaklaşım tercih edilmelidir. Bazı araştırmacılar abdominal özofagus yaralanması ile ilgili çalışmalarında, mukozal ve submukozal tabakayı transvers olarak, kas tabakasını ise longitudinal olarak dikmişler ve dikiş materyali olarak 4/0 vicryl kulanmışlardır(resim 1). Postoperatif nazogastrik tüpü 10 gün süreyle tuttukları ve başarı elde ettikleri ifade edilen bu teknikte, özofagusun şişkinliği durumunda basıncın; dikiş ve kas liflerinin gerginliği daha iyi tolere edeceğini bildirilmektedir(76). Yabancı cisim yaralanmalarında yaklaşım Çocuklar, mental durumu bozuk hastalar veya diş problemi olan yaşlılar çok çeşitli yabancı cisimleri yutabilirler. Bu cisimlerin çoğu mideye inmesine rağmen bir kısmı özofagusa takılıp kalabilir. Bazı cisimler uzun süre özofagusta kalırlarsa özofagus duvarını erode edebilirler. Keskin veya irregüler kenarlı cisimler ise kolayca penetre olabilirler. İğne, çengelli iğne veya balık kılçığı gibi bazı yabancı cisimler hemen özofagus duvarına penetre olarak trakea, aorta veya sol atrium gibi komşu yapılara da girebilirler. Yabancı cisim nedenli yaralanmalar en sık servikal özofagusta olur. Ayrıca, torasik özofagusun konjenital darlıklarında veya hastalıklı özofagusta da perforasyon gelişebilir. En sık yaralanmaya neden olan yabanı cisimler; kemikler, balık kılçıkları, de

GIS Perforasyonları. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012

GIS Perforasyonları. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012 GIS Perforasyonları Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012 Sunum Planı Özefagus perforasyonu Ülser perforasyonları Tanım Epidemiyoloji Klinik Tanı Ayırıcı tanı Tedavi Özefagus Perforasyonu

Detaylı

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri Doç. Dr. Onur POLAT Toraks Travmalarında Temel kuralın tanı ve tedavinin aynı anda başlaması olduğu gerçeği hiçbir zaman unutulmamalıdır. Havayolu erken entübasyon ile sağlanmalı, eğer entübasyonda zorluk

Detaylı

Özofagus Perforasyonları; 11 Olgunun Analizi*

Özofagus Perforasyonları; 11 Olgunun Analizi* Özofagus Perforasyonları; 11 Olgunun Analizi* Abdullah ERDOĞAN, Necdet ÖZ, Alpay SARPER, Levent DERTSİZ, Abid DEMİRCAN, Erol IŞIN Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Özofagus

Detaylı

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal ileri evre akciğer kanserli olgularda cerrahi tedavi, akciğer rezeksiyonu ile birlikte invaze olduğu organ ve dokuların rezeksiyonunu

Detaylı

Özofagus Kanserinde Cerrahi Tedavi

Özofagus Kanserinde Cerrahi Tedavi Özofagus Kanserinde Cerrahi Tedavi Özofagus kanserlerinde tedavinin seçimi, öncelikle tümörün evre ve lokalizasyonu olmak üzere birçok faktöre bağlıdır. Sadece cerrahi tedavinin veya kemo/radyoterapinin

Detaylı

Spontan Proksimal Özofagus Rüptürü Spontaneous rupture of the proximal esophagus Göğüs Cerahisi

Spontan Proksimal Özofagus Rüptürü Spontaneous rupture of the proximal esophagus Göğüs Cerahisi Spontan Proksimal Özofagus Rüptürü Spontaneous rupture of the proximal esophagus Göğüs Cerahisi Başvuru: 30.04.2015 Kabul: 25.05.2015 Yayın: 23.06.2015 Ufuk Çobanoğlu 1, Fuat Sayır 1 1 Yüzüncü Yıl Üniversitesi

Detaylı

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ TTD 10. Yıllık Kongresi Antalya 2007 Dr. S.Ş. Erkmen GÜLHAN Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Akciğer apsesi, parankim destrüksiyonu

Detaylı

Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler.

Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler. KARIN TRAVMALARI Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler. Amaçlar Karnın anatomik sınırlarını, Penetran ve künt travmalar arasındaki

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Künt Toraks Travmaları Ülkemizde künt toraks travmaları trafik kazalarına ve yüksekten düşmelere bağlı daha sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Travmaya

Detaylı

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Arş.Gör.Dr.Engin ŞENAY 02.02.2010 Pnömotoraks : Viseral ve parietal plevra yaprakları arasına hava girmesidir Künt Spontan Travmatik olabilir İyatrojenik

Detaylı

KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI

KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI Dr. Ömer USLUKAYA DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ ANABİLİM DALI Karın travması Karın travmaları, baş, boyun ve toraks travmalarından sonra üçüncü en

Detaylı

TRAVMA. Doç Dr. Onur POLAT Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

TRAVMA. Doç Dr. Onur POLAT Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı TRAVMA Doç Dr. Onur POLAT Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı HEDEFLER Travmanın tarihçesi Travmanın tanımı Travma çeşitleri (Künt, Penetran, Blast,

Detaylı

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan PhD. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan PhD. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı ÇOCUK GÖĞÜS G HASTALIKLARINDA CERRAHİ ACİLLER Dr.Gürsu Kıyan PhD Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Türk Toraks Derneği 11. yıllık kongresi Antalya 2008 Bronkoskopi gerektiren

Detaylı

AÇIK ve LAPORASKOPİK CERRAHİDE HEMŞİRELİK BAKIMI HEMŞİRE SEHER KUTLUOĞLU ANTALYA ATATÜRK DEVLET HASTANESİ

AÇIK ve LAPORASKOPİK CERRAHİDE HEMŞİRELİK BAKIMI HEMŞİRE SEHER KUTLUOĞLU ANTALYA ATATÜRK DEVLET HASTANESİ AÇIK ve LAPORASKOPİK CERRAHİDE HEMŞİRELİK BAKIMI HEMŞİRE SEHER KUTLUOĞLU ANTALYA ATATÜRK DEVLET HASTANESİ SUNU PLANI Açık ve kapalı cerrahide hemşirelik bakım amacı Açık ve kapalı cerrahide hemşirelik

Detaylı

Klinik olarak huzursuzluk ve hipotansiyonun eşlik ettiği olgularda perikardial tamponad kuvvetle düşünülmelidir

Klinik olarak huzursuzluk ve hipotansiyonun eşlik ettiği olgularda perikardial tamponad kuvvetle düşünülmelidir Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Penetran Toraks Travmaları Göğüs Duvarı Yaralanmaları: Bıçak ya da düşük kalibreli silah yaralanmalarında göğüs

Detaylı

HEPATOLOJİ. e-yandal. Özofagus Hastalıkları. Semptomatoloji

HEPATOLOJİ. e-yandal. Özofagus Hastalıkları. Semptomatoloji HEPATOLOJİ Özofagus Hastalıkları Özofagusun 3 darlığı vardır. Üst, orta ve alt darlık. - Üst darlık: Orofaringeal darlık - Orta darlık: Aort topuzu hizası - Alt darlık: Kardiyoözofageal bölge Özofagusun

Detaylı

Hiatal Herniler Tanım Hiatal herni, diyafragmanın özefageal hiatusunda herhangi bir organın anormal protrüzyonu olarak tanımlanmaktadır.

Hiatal Herniler Tanım Hiatal herni, diyafragmanın özefageal hiatusunda herhangi bir organın anormal protrüzyonu olarak tanımlanmaktadır. Hiatal Herniler Tanım Hiatal herni, diyafragmanın özefageal hiatusunda herhangi bir organın anormal protrüzyonu olarak tanımlanmaktadır. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Ersin

Detaylı

Asendan AORT ANEVRİZMASI

Asendan AORT ANEVRİZMASI Asendan AORT ANEVRİZMASI Aort anevrizması, aortanın normal çapından geniş bir çapa ulaşarak genişlemesidir. Aorta nın bütün bölümlerinde anevrizma gelişebilir. Genişlemiş olan bölümün patlayarak hayatı

Detaylı

Yutulan Yabancı Cisimler YUTULAN YABANCI CİSİMLER. Patofizyoloji. Patofizyoloji. Patofizyoloji. Dr. Taylan KILIÇ AÜTF Acil Tıp AD 23.02.

Yutulan Yabancı Cisimler YUTULAN YABANCI CİSİMLER. Patofizyoloji. Patofizyoloji. Patofizyoloji. Dr. Taylan KILIÇ AÜTF Acil Tıp AD 23.02. Yutulan Yabancı Cisimler YUTULAN YABANCI CİSİMLER Dr. Taylan KILIÇ AÜTF Acil Tıp AD 23.02.2010 Zararsız olabileceği gibi hayati tehdit de edebilir ABD de yıllık 1500 ölüm Sıklıkla sadece pediatrik popülasyonu

Detaylı

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM Nadirdir!!! Üst aerodijestif sistem malinitelerinin % 5-10 u, tüm malinitelerin ise %0.5 i hipofarinks kanserleridir. Kötü seyirlidir!!! İleri evrede başvurmaları ve

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5. Sınıf ders programı:

Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5. Sınıf ders programı: Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5. Sınıf ders programı: Amaç: Göğüs Cerrahisi stajı sonunda 5.sınıf öğrencileri, bir tıp fakültesi mezunu pratisyen hekimin bilmesi gereken konulara hakim olacak, gerekli

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Bronşektazi Giriş Subsegmental solunum yollarının anormal ve kalıcı dilatasyonu şeklinde tanımlanır Hastalık olmaktan çok çeşitli patolojik süreçlerin

Detaylı

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM-V DERS PROGRAMI

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM-V DERS PROGRAMI DÖNEM-V DERS PROGRAMI TEORİK DERSLER: 1- Toraksın cerrahi anatomisi (Yrd.Doç.Dr.Rasih YAZKAN) 2- Göğüs cerrahisinde invaziv tanı yöntemleri (Yrd.Doç.Dr.Rasih YAZKAN) 3- VATS (Video yardımlı torakoskopik

Detaylı

Pnömotoraks Tanım Akciğerler ile göğüs duvarı arasındaki plevral boşlukta hava birikmesine pnömotoraks denilmektedir.

Pnömotoraks Tanım Akciğerler ile göğüs duvarı arasındaki plevral boşlukta hava birikmesine pnömotoraks denilmektedir. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Pnömotoraks Tanım Akciğerler ile göğüs duvarı arasındaki plevral boşlukta hava birikmesine pnömotoraks denilmektedir. Primer spontan pnömotoraks

Detaylı

Kesici Delici Alet Yaralanmaları ve Takibi

Kesici Delici Alet Yaralanmaları ve Takibi Kesici Delici Alet Yaralanmaları ve Takibi Dr. Şükran KÖSE Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Sunum Planı Kesici-delici alet yaralanmalarında

Detaylı

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Ani ölümün önemli bir nedenidir Sıklığı yaşla birlikte artar 50 yaş altında nadir rastlanır E>K Aile

Detaylı

17.02.2015 NAZOGASTRİK (TÜP) SONDA UYGULAMASI. Nazogastrik Sonda Uygulaması. 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği. Nazogastrik Sonda Uygulaması

17.02.2015 NAZOGASTRİK (TÜP) SONDA UYGULAMASI. Nazogastrik Sonda Uygulaması. 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği. Nazogastrik Sonda Uygulaması 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği 32.Hafta ( 04 08 / 05 / 2015 ) NAZOGASTRİK SONDA UYGULAMASI Slayt No : 44 Nazogastrik Tüp Uygulama Amaçları Zehirlenmelerde zararlı ve toksik maddeleri boşaltmak, Mide

Detaylı

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı ÇOCUK GÖĞÜS G HASTALIKLARINDA CERRAHİ ACİLLER Dr.Gürsu Kıyan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Türk Toraks Derneği 9. yıllık kongresi Antalya 2006 Bronkoskopi gerektiren

Detaylı

Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI

Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI CERRAHİ BİRİMLERDE ANTİBİYOTİK PROFLAKSİSİ TALİMATI AMAÇ: Operasyon sırasında potansiyel patojen mikroorganizmaların dokularda üremesini engelleyerek cerrahi alan İnfeksiyonu

Detaylı

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı Olan Hasta Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı??? Yan ağrısı? Sırt ağrısı? Mide ağrısı? Karın ağrısı? Boğaz ağrısı? Omuz ağrısı? Meme ağrısı? Akut Göğüs Ağrısı Aniden başlar-tipik

Detaylı

Temel Cerrahi Aciller: Akut batın Travma

Temel Cerrahi Aciller: Akut batın Travma ABDOMİNAL TRAVMALAR Temel Cerrahi Aciller: Akut batın Travma AKUT BATIN Nedenleri > Kanama > Perforasyon > İnflamasyon > Obstrüksiyon > Diğer (karın dışı) Belirtiler Ağrı Bulantı / Kusma İştah durumu Kabızlık

Detaylı

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Omurga-Omurilik Cerrahisi Omurga-Omurilik Cerrahisi BR.HLİ.017 Omurga cerrahisi, omurilik ve sinir kökleri ile bu hassas sinir dokusunu saran/koruyan omurga üzerinde yapılan ameliyatları ve çeşitli girişimleri içerir. Omurga ve

Detaylı

Kalp Kapak Hastalıkları

Kalp Kapak Hastalıkları BR.HLİ.085 içerisinde kanın bulunduğu dört odacık vardır. Bunlardan ikisi sağ, ikisi ise sol kalp yarımında bulunur. Kalbe gelen kan önce sağ atriuma gelir ve kalbin sağ kulakcığı ve sağ karıncığı arasında

Detaylı

Endobronşiyal Brakiterapi

Endobronşiyal Brakiterapi Endobronşiyal Brakiterapi Doç. Dr. Tuncay Göksel Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Brakiterapi Braki: Kısa mesafe (Yunanca) Radyoaktif kaynakların doğrudan tümör içine veya

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Onur Genç. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Onur Genç. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Onur Genç Göğüs Cerrahisi Trakeal Stenoz Giriş Trakeal stenozis en sık görülen cerrahi trakeal problem olmaya devam etmektedir. Düşük basınçlı

Detaylı

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Kolon tümörlü olguların %40-50 sinde karaciğer metastazı gelişir ; % 15-25 senkron (primer tm ile /

Detaylı

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Doç. Dr. Onur POLAT Hasar Kontrol Cerrahisi 1992 yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Hasar Kontrol Cerrahisi İlk aşama; Kanama ve kirlenmenin

Detaylı

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Göğüs Cerrahisi Metastatik Akciğer Tümörleri Giriş İzole akciğer metastazlarına tedavi edilemez gözüyle bakılmamalıdır Tümör tipine

Detaylı

TORAKS TRAVMALARINDA GEÇ KOMPLİKASYONLAR

TORAKS TRAVMALARINDA GEÇ KOMPLİKASYONLAR TORAKS TRAVMALARINDA GEÇ KOMPLİKASYONLAR Dr. Yener Yörük Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi AD Posttravmatik Fistüller Toraks travmaları çok çeşitli fistül tiplerine yol açabilir. En sık

Detaylı

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı 1 Ameliyat Yapılmadan İlgilendiği Konular: Sıvı ve Elektrolit tedavisi Şok Yanık tedavisi 2 Travma Hastaları Kesici karın travmaları: Karın bölgesini içine alan kurşunlanma,

Detaylı

Rektovaginal fistül perianal fistül kategorisinde ele alınan bir hastalıktır ve barsak içeriğinin vagenden gelmesi ile karakterizedir.

Rektovaginal fistül perianal fistül kategorisinde ele alınan bir hastalıktır ve barsak içeriğinin vagenden gelmesi ile karakterizedir. REKTOVAGİNAL FİSTÜL Rektovaginal fistül perianal fistül kategorisinde ele alınan bir hastalıktır ve barsak içeriğinin vagenden gelmesi ile karakterizedir. KLİNİK-TANI: Vagenden gaz ve gaita gelmesi en

Detaylı

GÖĞÜS CERRAHİSİ STAJI

GÖĞÜS CERRAHİSİ STAJI GÖĞÜS CERRAHİSİ STAJI STAJIN TANITIMI EĞİTİM DÖNEMİ STAJ SÜRESİ YERLEŞKE EĞİTİM BİRİMLERİ DERSHANE : Dönem V : 6 iş günü : İbni Sina Hastanesi : Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Kliniği, Polikliniği, Yoğun

Detaylı

TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08

TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08 TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08 Tiroid bezi boyun ön tarafında yerleşmiş olup, nefes, yemek borusu ve ana damarlarla yakın komşuluk gösterir. Kelebek şeklinde olup

Detaylı

Akut Mezenter İskemi. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012

Akut Mezenter İskemi. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Akut Mezenter İskemi Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Sunum Planı Tanım Epidemiyoloji Anatomi Etyoloji/Patofizyoloji Klinik Tanı Ayırıcı tanı Tedavi Giriş Tüm akut mezenter iskemi

Detaylı

Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi. Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler

Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi. Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler Femoral Komplikasyonlar External kanama ve hematom (%2-15) Psödoanevrizma (%1-5) Retroperitoneal hematom (

Detaylı

SUTURASYON UMKE.

SUTURASYON UMKE. SUTURASYON UMKE Katlarına uygun olarak kapatılmalı. * Acil serviste kapatılan yaralarda genellikle 3 tabaka vardır. Fasia, ciltaltı doku ve cilt. * Kat kat kapatma: Scalp, parmak, el,ayak, tırnak, burun

Detaylı

Özofagus perforasyonlarında tedavi: On bir olgunun analizi

Özofagus perforasyonlarında tedavi: On bir olgunun analizi Turkish Journal of Trauma & Emergency Surgery Original Article Ulus Travma Acil Cerrahi Derg 2011;17 (6):516-520 Klinik Çalışma doi: 10.5505/tjtes.2011.41882 Özofagus perforasyonlarında tedavi: On bir

Detaylı

Gerçek şilöz asit: yüksek trigliserid oranlarına sahip sıvı.

Gerçek şilöz asit: yüksek trigliserid oranlarına sahip sıvı. GİRİŞ Süt rengi Şilus un peritoneal kaviyete ekstravazasyonudur. Oldukça nadir görülen bir durumdur. Asit sıvısındaki trigliserid seviyesi 110 mg/dl nin üzerindedir. Lenfatik sistemin devamlılığında sorun

Detaylı

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu Türk Pediatrik Hematoloji Derneği Hemofili/Hemostaz/Tromboz Alt Çalışma grubu tarafından 25 Eylül 2010 tarihinde düzenlenen

Detaylı

Entübasyon sonrası trakeal rüptür: 5 olgu Gönül Sağıroğlu*, Tamer Sağıroğlu**, Burhan Meydan*, Çağatay Tezel*

Entübasyon sonrası trakeal rüptür: 5 olgu Gönül Sağıroğlu*, Tamer Sağıroğlu**, Burhan Meydan*, Çağatay Tezel* Entübasyon sonrası trakeal rüptür: 5 olgu Gönül Sağıroğlu*, Tamer Sağıroğlu**, Burhan Meydan*, Çağatay Tezel* * SB Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi-İstanbul

Detaylı

Yabancı Cisim Yutulması

Yabancı Cisim Yutulması Murat Kuru, Tamer ltınok Resim 1. Özofagus 1.darlıkta para (,) Giriş Özofagusa kaçan yabancı cisimler ülkemizde ve dünyada ciddi morbidite ve mortaliteye yol açmaktadır. Gastrointestinal yabancı cisimlerin

Detaylı

HASTANIN ÖNCELİKLİ OLARAK NUTRİSYON DURUMUNU BELİRLEMEK GEREKLİDİR:

HASTANIN ÖNCELİKLİ OLARAK NUTRİSYON DURUMUNU BELİRLEMEK GEREKLİDİR: NÜTRİSYONEL VE METABOLİK DESTEK: Malnütrisyon: Gıda tüketiminin metabolik hızı karşılamayamaması durumunda endojen enerji kaynaklarının yıkımı ile ortaya çıkan bir klinik durumdur ve iki şekilde olabilir.

Detaylı

Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD

Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD GT, 62 y, kadın Nüks tiroid papiller CA Kitle eksizyonu (özefagus ve trake den sıyırılarak) + Sağ fonksiyonel; sol radikal

Detaylı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Nonkardiyojenik Akciğer Ödemi Şok Akciğeri Travmatik Yaş Akciğer Beyaz Akciğer Sendromu

Detaylı

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof. Dr. Feridun ŞAKLAR ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ BAŞARI ORANLARI Kök kanal tedavisindeki başarı oranlarının belirlenmesi için bu güne kadar çok sayıda çalışma yapılmıştır.

Detaylı

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur.

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur. TYBD SEPSİS ÇALIŞMASI ENFEKSİYON TANIMLARI Derin Cerrahi Alan Enfeksiyonu(DCAE) Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur. 1.Cerrahi girişimden sonraki

Detaylı

GİS KANAMALARI. Prof.Dr.Tayfun KARAHASANOĞLU

GİS KANAMALARI. Prof.Dr.Tayfun KARAHASANOĞLU GİS KANAMALARI Prof.Dr.Tayfun KARAHASANOĞLU Ekim 2006 ÜST GİS KANAMASI GİS kanamalarının % 80 i Treitz ligamanının proksimali ETYOLOJİ Peptik ülser hastalığı Varisler Mallory-Weiss Eroziv gastrit Tümörler

Detaylı

Giriş. Yaşlılarda Karın Ağrısı. Genel Bilgiler. Genel Bilgiler. Değerlendirmeyi Etkileyen Faktörler Öykü. Değerlendirmeyi Etkileyen Faktörler Öykü

Giriş. Yaşlılarda Karın Ağrısı. Genel Bilgiler. Genel Bilgiler. Değerlendirmeyi Etkileyen Faktörler Öykü. Değerlendirmeyi Etkileyen Faktörler Öykü Giriş Yaşlılarda Karın Ağrısı Dr. Mutlu Kartal Şubat 2010 ABD de 2000 yılında 600 binden fazla yaşlı karın ağrısı başvurusu var 2030 yılında toplumun %20 si yaşlı olacak!!! 25 milyondan fazla acil servis

Detaylı

Safra Yolu Tümörü Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu

Safra Yolu Tümörü Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu Tarih :././20 Hastanın adı ve soyadı: Protokol numarası: Safra Yolu Tümörü Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu Bana yapılan muayene ve tetkikler sonucunda doktorlarım tarafından safra yollarımda tümör

Detaylı

Eser Elementler ve Vitaminler

Eser Elementler ve Vitaminler Doç. Dr. Onur POLAT Eser Elementler ve Vitaminler Esansiyel eser elementin temel özellikleri diyetten kesilmesi veya yetersiz alımıyla yapısal ve biyokimyasal değişikliklerin olması ve bu değişikliklerin

Detaylı

GÖZDEN KAÇAN-MORTAL GÖĞÜS AĞRISI / NEFES DARLIĞI. Doç. Dr. Ayhan SARITAŞ Düzce Üniversitesi

GÖZDEN KAÇAN-MORTAL GÖĞÜS AĞRISI / NEFES DARLIĞI. Doç. Dr. Ayhan SARITAŞ Düzce Üniversitesi GÖZDEN KAÇAN-MORTAL GÖĞÜS AĞRISI / NEFES DARLIĞI Doç. Dr. Ayhan SARITAŞ Düzce Üniversitesi Plan Olgu Sunumu Genel Bilgi Spesifik Hastalıklar Olgu Sunumu 27 yaşında E hasta GA-ND şikayetleri ile Devlet

Detaylı

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler Anestezi Uygulama II 2017-2018 Bahar / Ders:9 Anestezi ve Emboliler Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI Emboli Nedir? Damarlarda dolaşan kan içerisine hava ya da yabancı cisim girişine bağlı olarak, dolaşımı engelleyen

Detaylı

Yrd.Doç.Dr.Ali EKİ Ege Üniversitesi

Yrd.Doç.Dr.Ali EKİ Ege Üniversitesi Yrd.Doç.Dr.Ali EKİ a_eksi@yahoo.com Ege Üniversitesi ÖNEMİ Sık karşılaşılır, Duyu organlarının bulunması, Üst havayolunu tehdit etmesi, Kan, kusmuk ve dişlerle havayolunun tıkanması, Kozmetik kaygısı,

Detaylı

Trakea Rüptürü. Nadir Bir Entübasyon Komplikasyonu. Doç. Dr. Aydın KARAKUZU Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Lefkoşe, KKTC Nisan 2011

Trakea Rüptürü. Nadir Bir Entübasyon Komplikasyonu. Doç. Dr. Aydın KARAKUZU Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Lefkoşe, KKTC Nisan 2011 Trakea Rüptürü Nadir Bir Entübasyon Komplikasyonu Doç. Dr. Aydın KARAKUZU Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Lefkoşe, KKTC Nisan 2011 1 Klinik Öykü Ş.Ş., 75 yaş, erkek, Asenden Aort Anevrizması

Detaylı

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU TÜRKİYE YÜKSEK İHTİSAS HASTANESİ GASTROENTEROLOJİ CERRAHİSİ KLİNİĞİ DR.TAHSİN DALGIÇ GİRİŞ Laparoskopik kolorektal cerrahi son

Detaylı

ÇEVİRMEN İHTİYACI Çevirmen gerekli miydi? Evet Hayır Gerekli ise onam sırasında nitelikli bir çevirmen yanınızda var mıydı?

ÇEVİRMEN İHTİYACI Çevirmen gerekli miydi? Evet Hayır Gerekli ise onam sırasında nitelikli bir çevirmen yanınızda var mıydı? Sayfa Sayısı 1 / 5 HASTANIN ADI VE SOYADI: PROTOKOL NO: DOĞUM TARİHİ: YATIŞ TARİHİ: ÇEVİRMEN İHTİYACI Çevirmen gerekli miydi? Evet Hayır Gerekli ise onam sırasında nitelikli bir çevirmen yanınızda var

Detaylı

TRAVMALI HASTAYA YAKLAŞIM

TRAVMALI HASTAYA YAKLAŞIM Dr. Hakan Canbaz Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD. TRAVMALI HASTAYA YAKLAŞIM TRAVMAYA YAKLAŞIM Travma bakımı: arazide başlar multidisipliner ekip çalışması hızlı ve isabetli müdahalede

Detaylı

DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI

DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ A.D. BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ KLİNİĞİ 2013-2014 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI

Detaylı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık

Detaylı

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi Uzm. Dr. Sinem AKKAYA IŞIK Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi AIDS CMV; nadir ölümcül İlk vaka 1983 Etkili ART sıklık azalmakta, tedavi şansı

Detaylı

YOĞUN BAKIM EKİBİNDE HEMŞİRE VE HASTA BAKIMI BURCU AYDINOĞLU HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ

YOĞUN BAKIM EKİBİNDE HEMŞİRE VE HASTA BAKIMI BURCU AYDINOĞLU HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ YOĞUN BAKIM EKİBİNDE HEMŞİRE VE HASTA BAKIMI BURCU AYDINOĞLU HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ 2007 Yoğun Bakım Üniteleri Hasta bakımının en karmaşık Masraflı Teknoloji ile içiçe Birden fazla organı ilgilendiren

Detaylı

KOLON VE İNCE BAĞIRSAĞIN NONTÜMÖRAL REZEKSİYON MATERYALLERİNDE TANIYA YAKLAŞIM. Dr. Armağan GÜNAL GATA Tıbbi Patoloji AD - Ankara

KOLON VE İNCE BAĞIRSAĞIN NONTÜMÖRAL REZEKSİYON MATERYALLERİNDE TANIYA YAKLAŞIM. Dr. Armağan GÜNAL GATA Tıbbi Patoloji AD - Ankara KOLON VE İNCE BAĞIRSAĞIN NONTÜMÖRAL REZEKSİYON MATERYALLERİNDE TANIYA YAKLAŞIM Dr. Armağan GÜNAL GATA Tıbbi Patoloji AD - Ankara Konuşmanın başlığı üzerine GİS patolojisinde Kolon ve ince bağırsağın Nontümöral

Detaylı

Hisar Intercontinental Hospital

Hisar Intercontinental Hospital Varisler BR.HLİ.92 Venöz Hastalıklar (Toplardamarlar) Varis Hastalığı: Bacaklarımızda kirli kanı yukarı taşımak üzere görev alan iki ana ven sistemi bulunur. Yüzeyel ve derin ven sistemi olarak adlandırılan

Detaylı

Olgu Sunumu. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Özkan Saydam

Olgu Sunumu. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Özkan Saydam Olgu Sunumu Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Özkan Saydam 26 yaş erkek hasta Şikayet: Nefes darlığı, kanlı balgam Fizik Muayene: Stridor, inspiratuar ronküs

Detaylı

17.02.2015. ENTERAL BESLENME (Gavaj) 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği ENTERAL BESLENME ( GAVAJ ) Enteral Beslenme. 36.Hafta ( 01 05 / 06 / 2015 )

17.02.2015. ENTERAL BESLENME (Gavaj) 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği ENTERAL BESLENME ( GAVAJ ) Enteral Beslenme. 36.Hafta ( 01 05 / 06 / 2015 ) 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği 36.Hafta ( 01 05 / 06 / 2015 ) ENTERAL BESLENME ( GAVAJ ) Slayt No : 48 4 ENTERAL BESLENME (Gavaj) Besin ve sıvıları ağız yoluyla yeterli alamayan veya hiç alamayan

Detaylı

Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları

Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları Nozokomiyal SSSİ En ciddi nozokomiyal enfeksiyonlardan biri Morbidite ve mortalite yüksektir. Nozokomiyal SSSİ Tüm HE %0.4 ünden sorumlu. En sık görülen formları: Bakteriyel

Detaylı

Aspirasyona ilişkin ilk bilimsel deneyin John Hunter tarafından 1781 de bir sığır üzerinde yapıldığı bilinmektedir.

Aspirasyona ilişkin ilk bilimsel deneyin John Hunter tarafından 1781 de bir sığır üzerinde yapıldığı bilinmektedir. Trakeobronşial Yabancı Cisimler Dr Refik ÜLKÜ TARİHÇE Yazılı tarihte aspirasyona ilişkin ilk olgu MÖ 475 yılında üzüm çekirdeği aspirasyonu sonucu ölen Yunanlı şair Anacreon dur Aspirasyona ilişkin ilk

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Sezai Çubuk. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Sezai Çubuk. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Göğüs Cerrahisi Sezai Çubuk Duktus Torasikus ve Şilotoraks Tanım: Duktus torasikus; baş, boyun, göğüs duvarının sağ kısımları, sağ akciğer ve

Detaylı

www.travma.org TORAKS TRAVMALARI Ulusal Travma ve Acil Cerrahi Derneği Travma ve Resüsitasyon Kursu (TRK)

www.travma.org TORAKS TRAVMALARI Ulusal Travma ve Acil Cerrahi Derneği Travma ve Resüsitasyon Kursu (TRK) TORAKS TRAVMALARI Amaçlar İlk muayene sırasında yaşamı kesin tehdit edici yaralanmaların saptanması ve tedavisi İkincil muayene sırasında gözlenen ve potansiyel olarak yaşamı tehdit edici yaralanmaların

Detaylı

Pnömotoraks. Akif Turna. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı. aturna@istanbul.edu.tr

Pnömotoraks. Akif Turna. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı. aturna@istanbul.edu.tr Pnömotoraks Akif Turna! Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı aturna@istanbul.edu.tr! Sunum Sırası Pnömotoraksın tanımı ve sınıflandırılması Tedavi (Konservatif ve Cerrahi tedavi) Bilateral

Detaylı

ÇOCUKLARDA YABANCI CİSİM ASPİRASYONLARI. Dr Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları

ÇOCUKLARDA YABANCI CİSİM ASPİRASYONLARI. Dr Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları ÇOCUKLARDA YABANCI CİSİM ASPİRASYONLARI Dr Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Yabancı cisim aspirasyonu (YCA) Epidemiyoloji YCA çocukluk yaş grubunun önemli morbidite ve mortalite

Detaylı

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız Dr.Levent Alpay Süreyyapaşa Egitim vearaştırma Hastanesi Mart

Detaylı

Özofagus Travmaları. Dr.Ayten Kayı Cangır Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı

Özofagus Travmaları. Dr.Ayten Kayı Cangır Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Özofagus Travmaları Dr.Ayten Kayı Cangır Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Özofagus perforasyonu; Giriş-1 İatrojenik ya da iatrojenik olmayan travmalar sonucunda özofagusun

Detaylı

Spondilolistezis. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

Spondilolistezis. Prof. Dr. Önder Aydıngöz Spondilolistezis Prof. Dr. Önder Aydıngöz Spondilolistezis Bir vertebra cisminin alttaki üzerinde öne doğru yer değiştirmesidir. Spondilolizis Pars interartikülaristeki lizise verilen isimdir. Spondilolistezis

Detaylı

Yabancı Cisim Aspirasyonları. Dr. Arif KUT Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Kliniği

Yabancı Cisim Aspirasyonları. Dr. Arif KUT Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Kliniği Yabancı Cisim Aspirasyonları Dr. Arif KUT Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Kliniği Epidemiyoloji Klinik Tanı Yöntemleri Tedavi Korunma Yabancı cisim aspirasyonu (YCA)

Detaylı

Plan. Penetran Böğür ve Kalça Yaralanmaları. Giriş. Tanım. Klinik. Giriş. Klinik Laboratuvar Görüntüleme Tedavi

Plan. Penetran Böğür ve Kalça Yaralanmaları. Giriş. Tanım. Klinik. Giriş. Klinik Laboratuvar Görüntüleme Tedavi Plan Penetran Böğür ve Kalça Yaralanmaları Dr. Ali Vefa SAYRAÇ Akdeniz Üniversitesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı /06/00 Giriş Tanım Klinik Laboratuvar Giriş Çok sık görülmez. Hasta yönetimi zordur. Retroperitoneal,

Detaylı

Mide Tümörleri Sempozyumu

Mide Tümörleri Sempozyumu Mide Tümörleri Sempozyumu Lokal İleri Hastalıkta Neoadjuvan Radyoterapi ve İORT Prof. Dr. Ahmet KİZİR İ.Ü. Onkoloji Enstitüsü 17 Aralık 2004 İstanbul Neoadjuvan Radyoterapi Amaç : Lokal ileri hastalıkla

Detaylı

PALYATİF BAKIMA KABUL VE TABURCU KRİTERLERİ GAMZE SEZER

PALYATİF BAKIMA KABUL VE TABURCU KRİTERLERİ GAMZE SEZER PALYATİF BAKIMA KABUL VE TABURCU KRİTERLERİ GAMZE SEZER PALYATIF BAKIM HIZMETLERI YÖNERGESI «Palyatif Bakım Hizmetlerinin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönergesi» 09.10.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir*.

Detaylı

4. SINIF GENEL CERRAHİ STAJ PROGRAMI

4. SINIF GENEL CERRAHİ STAJ PROGRAMI 4. SINIF GENEL CERRAHİ STAJ PROGRAMI (Grup 1) Amaç: Cerrahinin genel prensipleri ile ilgili temel bilgilerin verilmesi ve çeşitli cerrahi hastalıkların özeliklerinin, uygulamalı olarak cerrahi hastaya

Detaylı

Temel Stoma Bilgisi:Yara ve Bakımı Stoma-Ostomi Tanımı. Dersin Adı: Stoma Hemşireliği Sorumlu: Öğr. Gör. Bircan KARA

Temel Stoma Bilgisi:Yara ve Bakımı Stoma-Ostomi Tanımı. Dersin Adı: Stoma Hemşireliği Sorumlu: Öğr. Gör. Bircan KARA Temel Stoma Bilgisi:Yara ve Bakımı Stoma-Ostomi Tanımı Dersin Adı: Stoma Hemşireliği Sorumlu: Öğr. Gör. Bircan KARA Sunum İçeriği Yara nedir? Yara ve Yara Çeşitleri Yarada Güncel Hemşirelik Yaklaşımları

Detaylı

KAPAK HASTALIKLARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?

KAPAK HASTALIKLARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR? KAPAK HASTALIKLARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR? Prof.Dr. Batuhan Özay İstanbul MedicineHospital, Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği Kapak hastalıkları hastalığın başvuru anındaki ciddiyeti ve hasta profiline

Detaylı

Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar

Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar Apandisit; Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar Dr. Selcan ENVER DİNÇ ACİL TIP ABD. 09.03.2010 Acil servise başvuran karın ağrılı hastalarda en sık konulan tanılardan bir tanesidir. Apandektomi dünya genelinde

Detaylı

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR. SAYFA NO 1/5 TANISAL VE GİRİŞİMSEL DİZ ARTROSKOPİSİ AMELİYATI AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat Yöntem: Eklem içerisini gözlemek için, 0.5 cm'lik kesi deliklerinden artroskopinin

Detaylı

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma Oral İmplantolojide Temel Kavramlar, Teşhis ve Tedavi Planlaması 13.30-15.00 Dental implantların kısa tarihçesi

Detaylı

Öğrenim Hedefleri; Havayolu tıkanıklığının nedenleri ve ne şekilde havayolunun açılabileceğini. Havayolunu açma manevralarını

Öğrenim Hedefleri; Havayolu tıkanıklığının nedenleri ve ne şekilde havayolunun açılabileceğini. Havayolunu açma manevralarını Doç. Dr. Onur POLAT Bu Ünitede; Havayolu Tıkanıklığı Havayolu Tıkanıklığının Tanınması Havayolu Açma Yöntemleri İleri Havayolu Sağlama Yöntemleri Laringeal Maske (LM) Kombitüp Trakeal Entübasyon anlatılacaktır.

Detaylı

Abdominal Aort Anevrizması. Dr.Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Abdominal Aort Anevrizması. Dr.Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK Abdominal Aort Anevrizması Dr.Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Sunum Planı Giriş ve tanım Epidemiyoloji Etyoloji Patofizyoloji Klinik Tanı, ayırıcı tanı Tedavi Giriş ve Tanım Anevrizma,

Detaylı

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar YARALANMALAR YARA NEDİR? Bir travma sonucu deri yada mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır. Aynı zamanda kan damarları, adale ve sinir gibi yapılar etkilenebilir. Derinin koruma özelliği bozulacağından enfeksiyon

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM IV Entegre Cerrahi Bilimler Stajı Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem 4 Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Yrd. Doç. Dr. Fatih Köksal BİNNETOĞLU Yrd. Doç.

Detaylı

PEG li Hastalarda Nütrisyon

PEG li Hastalarda Nütrisyon PEG li Hastalarda Nütrisyon Prof. Dr. Rasim Gençosmanoğlu Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, İstanbul İNTERAKTİF KURS: İÇ HASTALIKLARI KLİNİKLERİNDE NÜTRİSYON GÜNCELLEMESİ

Detaylı