Türkiye Ekonomisindeki Yapısal Dönüşümün Dinamikleri

Benzer belgeler
Türkiye de işsizler artık daha yaşlı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

%7.26 Aralık

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Ana Metal. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Mart

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

7.36% 7.0% 15.8% 9.6% % Haziran 18 Mayıs 18 Haziran 18 Temmuz 18

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

Türkiye ekonomisi 1980 sonrasında,

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

K R Ü E R SEL L K R K İ R Z SON O R N A R S A I TÜR Ü K R İ K YE E KO K N O O N M O İSİND N E D İKT K İSAT A P OL O İTİKA K L A AR A I

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos

tepav Mart2017 N DEĞERLENDİRME NOTU 2000 SONRASINDA İTHAL ARA MAL BAĞIMLILIĞI VE KATMA DEĞER ÜRETİMİ

2010 OCAK HAZİRAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ SON GELİŞMELER

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

tepav Türkiye İçin Yeni Bir Sanayi Politikası Çerçevesi Güven Sak İstanbul, 25 Aralık 2007 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

1.56% -4.1% 20.3% 11.4% % Kasım 18 Ekim 18 Kasım 18 Aralık 18

TÜRK PERAKENDE SEKTÖRÜ VE BEKLENTİLERİMİZ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2009 OCAK - ŞUBAT İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Tablo 1. Seçilen Ülkeler için Yıllar İtibariyle Hizmetler Sektörü İthalat ve İhracatı (cari fiyatlarla Toplam Hizmetler, cari döviz kuru milyon $)

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

Türkiye Ekonomisindeki Son Gelişmeler

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER. (Ağustos 2015)

2012 YILI OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ 2012 YIL SONU BÜTÇE TAHMİNLERİ 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI MEHMET ŞİMŞEK MALİYE BAKANI

Türkiye Makine ve Teçhizat İmalatı Meclisi

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Türkiye nin dış ticaret ve yatırım bağlantıları: Güçlü yönler

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER. (Kasım 2015)

100 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞU ÖZET DEĞERLENDİRME

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

-2.98% -10.0% 19.7% 13.5% % Ocak 19 Ocak 19 Şubat 19 Şubat 19 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER.

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

5.21% 4.6% 21.6% 11.1% % Ekim 18 Eylül 18 Ekim 18 Kasım 18

Grafik-4.1: Cari Açığın GSYH ye Oranı (%)

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Aralık

DIŞ TİCARETTE KÜRESEL EĞİLİMLER VE TÜRKİYE EKONOMİSİ

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2018

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MART 2018

Hızlı Tüketim Ürünleri Perakendeciliğinde Dönüşüm ve Sektörün Geleceği. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU MART 2018 İTKİB HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

Tuzaktan çıkmak için sanayisizleşmeyi durdurmak gerekmektedir

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ. Zafer YÜKSELER. (19 Haziran 2017)

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği. Dünya da ve Türkiye de Ekonomik Görünüm

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa 1

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

6. Aile İşletmeleri Kongresi 10 Nisan Mustafa MENTE Türkiye İhracatçılar Meclisi Genel Sekreter

EKONOMİK GÖSTERGELER

GRAFİK 1 : ÜRETİM ENDEKSİNDEKİ GELİŞMELER (Yıllık Ortalama) (1997=100) Endeks 160,0 140,0 120,0 100,0 80,0 60,0 40,0 20,0. İmalat Sanayii

142

Berlin Ekonomi Müşavirliği Verilerle Türkiye-Almanya Ekonomik İlişkiler Notu VERİLERLE TÜRKİYE-ALMANYA EKONOMİK İLİŞKİLERİ BİLGİ NOTU

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

SANAYİDE GELİŞMELER VE İSTİHDAM EĞİLİMLERİ. Pınar KAYNAK, Araştırmacı. Ozan Acar, Misafir Araştırmacı. Yönetici Özeti

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELERİN MAKRO ANALİZİ

İTKİB Tekstil, Deri ve Halı Şubesi

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MAYIS 2018

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Tarım. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Mayıs

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

ANALİZ TÜRKIYE DE ILERI TEKNOLOJIYI KIMLER GELIŞTIRIYOR?

Küresel İktisadi Görünüm

Lojistik. Lojistik Sektörü

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 4 Ekim 2016

Ekonomi Bülteni. 9 Mayıs 2016, Sayı: 19. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

2 TEMMUZARAL I K

2012 Yılı İçin Nasıl Bir Ekonomik Beklenti İçindesiniz? Daha kötü 10% Daha iyi 45%

2015 EKİM ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 EYLÜL AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi

Transkript:

Türkiye Ekonomisindeki Yapısal Dönüşümün Dinamikleri Ozan ACAR* Giriş 1) Türkiye ekonomisindeki yapısal dönüşümün temelleri, ilk olarak, 1980 li yılların başındaki liberalleşmeye dönük adımlarla atılmıştır. Ancak, 1990 lu yıllardaki kötü yönetim ve bunun doğal sonucu olan makroekonomik ve siyasi istikrarsızlık, Türkiye ekonomisinin küresel ekonomi ile arzu edildiği şekilde bütünleşmesine engel olmuştur. Serbest piyasa ekonomisinin hukuki altyapısı tesis edilmiş olsa da kurumsal altyapıdaki eksiklikler dışa açık bir ekonomi olan Türkiye de, son olarak 2001 krizinin yaşanmasına sebebiyet vermiştir. 2) Krizin hemen ardından uygulamaya konulan ekonomik program sayesinde, belirgin bir toparlanma sağlanmıştır. Bu programla birlikte ekonominin kurumsal altyapısında bir takım iyileştirmeler de yapılmıştır. Kamu mali disiplinin sağlanması, Merkez Bankası nın bağımsızlığının tesis edilmesi, enflasyon hedeflemesi rejimine geçilmesi ve bankacılık reformunun gerçekleştirilmesi gibi önemli reformlar, söz konusu ekonomik programın başarıyla uygulanması sayesinde hayata geçirilmiştir. 3) Yukarıda bahsedilen doğru adımlarla birlikte enflasyon oranı 2001 yılında yüzde 73,7 den, 2006 yılında yüzde 9,7 ye gerilemiştir. Brüt kamu borç stokunun milli gelire oranı 2001 yılında yüzde 107,3 den, 2006 yılında yüzde 63,3 e düşmüştür. Yabancı para cinsinden kamu borcunun milli gelire oranı 2001 yılında yüzde 56,2 den, 2006 yılında yüzde 22,8 e gerilemiştir. 1990-2001 döneminde ortalama yüzde 3,1 olan milli gelir büyüme hızı 2002-2006 döneminde yüzde 7,1 olarak gerçekleşmiştir. Ekonomik büyümenin en önemli kaynağı, özel sektörün yeni ortamda artan verimliliği ve yatırımları olmuştur. 4) Makroekonomik istikrarın tesisi ile birlikte Türkiye nin küresel ekonomi ile entegrasyon hızında belirgin bir artış yaşanmıştır. Dış ticaret hacmi 2001 yılında (*) Ekonomist, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı. 30 Uluslararası Ekonomik Sorunlar

Ozan ACAR 71,5 milyar ABD dolarından, 2007 yılında 277 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. Toplam dış ticaretin 170 milyar dolarını ithalat, 107 milyar dolarını ise ihracat oluşturmaktadır. 5) Türkiye nin ihracatının 2002-2006 dönemindeki yıllık ortalama artış hızı yüzde 24 olarak gerçeklemiştir. Türkiye nin ihracatı hızla artarken, ihracat yapılan ülke ve ihracatı yapılan ürün sayısında belirgin bir artış yaşanmıştır. Türkiye deki şirketlerin 1 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdikleri ülke sayısı 1995 de 6 dan, 2005 de 16 ya yükselmiştir. Benzer bir biçimde, aynı dönemde ihraç edilen ürün sepetinde de çeşitlenme gözlenmiştir. Türkiye nin ihracat sepetinde, 1995 yılında, ihracat tutarı 1 milyar doları aşan ürün bulunmazken, 2005 yılında 16 adet ürünün ihracatının 1 milyar doların üzerine çıktığı görülmüştür. 6) Türkiye nin en ağırlıklı ihracat pazarı, özellikle Gümrük Birliği Anlaşmasıyla birlikte, AB üyesi ülkeler olmaya devam etmektedir. 2007 yılında toplam ihracatın yüzde 57 si AB-27 ülkelerine yapılmıştır. Türkiye nin bölgesel işbirliği içerisinde olduğu İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) ülkelerine olan ihracatında da önemli ölçüde artış yaşanmaktadır. İKT ülkelerine yapılan ihracatın toplam ihracat içerisindeki payı 2002 yılında yüzde 13 den, 2007 de yüzde 19 a ulaşmıştır. KEİ ülkelerinin payı da benzer bir biçimde 2002 yılında yüzde 10 dan, 2007 de yüzde 16 ya yükselmiştir. 7) Türkiye ekonomisinin ithalatındaki artış ihracatındaki artışı geride bırakmıştır. 2002-2006 döneminde ithalat artış oranı yüzde 27 olarak gerçekleşmiştir. Toplam ithalatın yüzde 70 ini ara malları oluşturmaktadır. Dış ticaretin genel görünüme bakıldığında Türkiye nin ağırlıklı olarak ara-girdi ithalatı ve buna karşılık tüketim malları ihracatı yaptığı anlaşılmaktadır. 2001 krizinden sonra uygulamaya konulan ekonomik programın doğal bir sonucu olarak değerlenme eğilimine giren Türk lirası, ithalat artışının temel sebeplerinden bir tanesi olarak belirmektedir. Üretimin ve istihdamın yapısındaki değişim 8) Türkiye ekonomisindeki sektörel eğilimlere bakıldığında uzun yıllardan beri devam eden ve gelişmiş ülkelerin çok daha önceden geçirdiği bir yapısal dönüşüm sürecinin yaşanmakta olduğu görünmektedir. Hizmetler ve sanayi sek- Uluslararası Ekonomik Sorunlar 31

Türkiye Ekonomisindeki Yapısal Dönüşümün Dinamikleri törlerinin ekonomi içerisindeki payı artarken, tarım sektörünün göreli önemi azalmaktadır. Hizmetler ve sanayi sektörleri 2006 yılında, sırasıyla GSMH nin yüzde 60 ve 29 unu oluştururken, tarım sektörünün GSMH içerisindeki payı yüzde 11 ile sınırlı kalmıştır (Şekil-1a). Sektörel istihdam eğilimlerine bakıldığında da benzer bir durum ile karşılaşılmaktadır. 2002 yılında hizmetler, sanayi ve tarım sektörlerindeki istihdamı 100 olarak kabul edecek olursak, 2007 nin 3. çeyreği itibariyle hizmetlerde 128, sanayide 116 ve son olarak tarım kesimindeki istihdam 81 olarak gerçeklemiştir (Şekil-1b). Sanayi ve hizmetler sektörlerinde net istihdam artışı sağlanırken, tarım kesimi istihdamında son derece ciddi bir azalma yaşanmaktadır. Şekil 1a: Sektörlerin GSMH içerisindeki payları (%, 1968-2006) Şekil 1b:Sektörel istihdam eğilimleri (2002=100, 2002-2007) Kaynak: TUİK Kaynak: TUİK 9) Yukarıda bahsedilen yapısal dönüşüm, Türkiye ekonomisinin verimliliği üzerinde olumlu etkiler yaratmaktadır. Sektörler arasındaki çalışan başına düşen katma değer karşılaştırıldığında ekonominin en verimli sektörünün sanayi olduğu görünmektedir. Tarım sektöründeki kişi başına düşen katma değer, sanayi sektörünün neredeyse dörtte biri düzeyindedir (Şekil-2a). Bu tespitler ışığında Türkiye deki kaynakların zaman içerisinde verimsiz alanlardan verimli alanlara doğru yöneldiği tespitini yapmak anlamlı görünmektedir. Sektörler arası kaynak transferi, doğal olarak, ekonomi genelindeki verimlilik artışlarını da tetiklemek- 32 Uluslararası Ekonomik Sorunlar

Ozan ACAR tedir. Çalışılan saat başına verimlilik 2002-2006 döneminde yüzde 42 düzeyinde artmıştır (Şekil-2b). Şekil 2a: Sektörlerde çalışan başına katma değer (Sanayi=100, 2006) Şekil 2b: Ekonomi genelinde çalışılan saat başına verimlilik (1988-2006)! Kaynak: TÜİK Kaynak: TCMB İmalat sanayindeki yapısal dönüşüm 10) İmalat sanayi sektörünün, 2007 yılı itibariyle, Türkiye nin toplam ihracatı içerisindeki payı yüzde 94; GSMH içerisindeki payı ise yüzde 24 düzeyindedir. Türkiye gibi, yıllardan beri yüksek cari açıkla baş etmek zorunda olan bir ülkede, ihracatçı sektörlerin içinde bulundukları durumun yakından takip edilmesi ve bu sektörlerin küresel rekabet gücünün arttırılması için ilgili tüm kesimlerin ortak bir çaba içerisinde olmaları gerekmektedir. 11) Ticarete konu olan ürünlerin üretimini yapan sektörler, büyük ölçüde, Türkiye nin küresel ekonomideki rolünü belirleyen sektörlerdir. İmalat sanayi alt sektörlerindeki durum Türkiye nin küresel işbölümündeki konumu hakkında fikir vermeye yardımcı olmaktadır. Şekil-3 de imalat sanayi alt sektörlerindeki büyüme oranları verilmektedir. Görüldüğü gibi Türkiye nin tekstil, deri, tütün ve gıda Uluslararası Ekonomik Sorunlar 33

Türkiye Ekonomisindeki Yapısal Dönüşümün Dinamikleri gibi geleneksel sektörlerinde 2002-2007 dönemindeki üretim büyümesi; büro makineleri, otomotiv, elektrikli makine gibi teknoloji düzeyi daha yüksek ve Türkiye nin yeni yeni rekabet avantajı oluşturmaya başladığı sektörlerin gerisinde kalmıştır. Doğu Asya ülkelerinin küresel rekabet yarışına dahil olmaları gerek ihracatçı gerekse de iç pazara yönelik üretim yapan sektörlerin durumunu zora sokmaktadır. Bu ülkelerin sahip oldukları ucuz işgücü avantajı çoğu zaman emek yoğun sektörlerin durumunu güçleştirmektedir. Şekil-3: İmalat sanayi alt sektörleri üretiminin yıllık ortalama büyüme hızları (2002-2007) Kaynak: TÜİK 12) Teknoloji yoğun bir üretim yapısına doğru yönelimin etkileri Türkiye nin ihracatının yapısında da kendisini hissettirmektedir. Emek ve doğal kaynak yoğun ürünlerin ve tarım ürünlerinin toplam ihracat içerisindeki payı azalırken, orta teknoloji ürünlerinin toplam ihracat içerisindeki payı sürekli bir artış eğilimdedir. İleri teknoloji ürünlerinin payı ise 1989 dan 2005 e, yüzde 5 dolaylarında, yatay bir seyir izlemektedir (Şekil-4a). İhracatın teknolojik yapısındaki değişiklik Türkiye nin küresel işbölümündeki rolünün biçim değiştirdiğinin bir göstergesidir. Önceleri tekstil gibi emek yoğun sektörlerde bir 34 Uluslararası Ekonomik Sorunlar

Ozan ACAR üretim üssü olarak anılan Türkiye, bugün otomotiv ve makine gibi daha ileri teknolojili ürünlerin üretilebildiği bir ülke olarak tanımlanmaktadır. 13) Üretim yapısındaki değişiklik Türkiye nin dış bağlantılarını sadece ihracat kanalıyla değil, aynı zamanda ithalat kanalıyla da etkilemektedir. Şekil-4b de sektörlerin 2002-2007 dönemindeki ortalama büyümesi ve TÜİK in 2002 girdiçıktı tablolarından hesaplanan ithalat gereği katsayıları arasındaki ilişki verilmektedir. Türkiye de son dönemde tempolu bir biçimde büyüyen sektörlerin aynı zamanda ithalat gereklerinin de yüksek olduğu bir diğer tespit olarak göze çıkmaktadır. Şekil-4a: UNCTAD ın tanımladığı ürün gruplarının toplam ihracat içerisindeki payı, Türkiye (1989-2005) Şekil-4b: Sektörel ithalat gereği ve sektörel üretimin büyüme oranları (İthalat gereği 2005, sektörel büyüme 2002-2007 ortalaması) Kaynak: Birleşmiş Milletler Veritabanı, TEPAV Hesaplamaları Kaynak: TUİK, TEPAV Hesaplamaları! 14) Yukarıda son dönemde tempolu büyüyen sektörlerin ithalat gerekliliklerinin yavaş büyüyen ya da üretiminde daralma yaşanan sektörlere kıyasla daha yüksek olduğu söylendikten sonra bu durumun cari açık ile ilişkisine değinmekte yarar vardır. Cari açığın tek başına, son dönemde Türk lirasındaki değerlenme eğilimi ve petrol fiyatlarındaki artışla açıklanamayacağını bu tespitler ışığında söylemek mümkündür. Toplam ithalatın yüzde 70 ini ara-girdi olarak sınıflandırılabilecek ürünlerin oluşturduğu göz önünde bulundurulduğunda, cari Uluslararası Ekonomik Sorunlar 35

Türkiye Ekonomisindeki Yapısal Dönüşümün Dinamikleri açık probleminin dönemsel olmaktan çok yapısal bir problem olduğu ortaya çıkmaktadır. Toplam sanayi katma değeri içerisinde, sanayide kullanılan işlenmiş ara-girdi ithalatının payının 1998 de yüzde 20 den, 2007 de yüzde 45 e çıkması Türkiye deki üretim yapısının dışa bağımlılığının ulaştığı seviyeleri çarpıcı bir biçimde göstermektedir. Şekil 6: Sanayide kullanılan işlenmiş ara-girdi ithalatının toplam sanayi katma değeri içerisindeki payı (%, 1998-2007) Kaynak: TUİK! 15) Türkiye nin küresel ekonomiye kontrollü bir biçimde entegrasyonunu sağlamak ve artan küresel rekabet karşısında özel sektörün rekabet gücünü arttırmak için doğru tasarlanmış bir sanayi stratejisine ihtiyacı bulunmaktadır. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından Devlet Planlama Teşkilatı ve ilgili diğer tüm kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör temsilcilerinin işbirliğinde, Avrupa Birliği ile yürütülen müzakerelerin Sanayi ve İşletme Faslının kapanış kriterlerinden bir tanesini yerine getirmek üzere hazırlanan sanayi stratejisinin bu amaca hizmet etmesi planlanmaktadır. 16) Söz konusu stratejide rekabet gücünü doğrudan ilgilendiren ve tüm sektörleri etkileyecek politikaların hayata geçirilmesi tasarlanmaktadır. (i) Yüksek teknoloji sektörlerin payının arttırılması, (ii) geleneksel sektörlerin daha yüksek katma değer yaratmalarının sağlanması ve (iii) güçlü şirketlerin ekonomideki payının 36 Uluslararası Ekonomik Sorunlar

Ozan ACAR arttırılması; hazırlanan strateji belgesindeki üç temel hedef olarak sıralanmaktadır. Söz konusu belgede, sanayi faaliyetlerini doğrudan etkileyen çok sayıda politika alanında, yukarıda sıralanan üç hedefe ulaşmaya yönelik olarak, gerekli değişikliklerin yapılması öngörülmektedir. Hizmetler sektöründeki dönüşüm 17) Sanayi sektöründe olanlara benzer bir biçimde, hizmetler sektörü de kapsamlı bir dönüşümün içerisinden geçmektedir. Hizmetler sektöründe üretilen katma değerin yüzde 22 sini oluşturan toptan ve perakende ticaretteki gelişmeler sanayinin üretim yapısı üzerinde de etkili olmaktadır. Bu sektördeki gelişmelerin etkisinin kendisi dışında ekonominin geneli üzerinde de etkili olması, toptan ve perakende ticaretin gelişiminin yakından takip edilmesini zorunlu kılmaktadır. 18) Son dönemde bu sektörde organize perakendecilerin 1 sayısının arttığı, buna karşılık bakkal diye tabir edilen geleneksel perakendecilerin sayısının ise azaldığı görünmektedir. Organize perakende mağazası sayısı 1998 de 14 binden, 2007 de 22 bine yükselmiştir. Buna karşılık bakkalların sayısı ise 1998 de 191 binden, 2007 de 162 bine gerilemiştir. Genel olarak, kayıtdışı bir biçimde faaliyetlerini sürdüren bakkalların yerlerini, tüm faaliyetleri kayıt içerisinde olan organize perakende mağazalarına bırakmalarının kamu maliyesi, imalat sanayi ve hizmet sektörünün bir diğer alt kolu olan lojistik sektörü üzerinde önemli yansımaları bulunmaktadır. Ancak, bu durum, işsizliğin artmasına da katkı yapmaktadır. Hizmetler sektöründeki dönüşümün gerek sosyal gerekse de ekonomi politikalarının tasarımı sürecinde dikkatle incelenmesi gerekmektedir. 1 Organize mağazalar hem ulusal hem de yerel zincirleri içermektedir. Ulusal zincirler arasında Migros ve Tansaş gibi büyük perakendeciler yer alırken; yerel zincirler kuruldukları ilin dışına çıkmayan, ancak faaliyetlerinin bütünü kayıt altında olan işletmelerdir. Uluslararası Ekonomik Sorunlar 37

Türkiye Ekonomisindeki Yapısal Dönüşümün Dinamikleri Şekil 7: Organize perakende mağazaları ve bakkalların sayısı (1998-2007) 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 19) Organize perakendeciliğin sektör içerisindeki payının artışı, kamunun vergi gelirlerine pozitif yansımaktadır. Bu sektördeki kayıt içine geçişin hızlanması, imalat sanayindeki kayıt içine geçiş sürecini de tetiklemektedir. Organize perakendecilerin; faaliyetlerinin büyük bölümü kayıt dışında olan, geleneksel bir üretim yapısına sahip olan ve standart dışı üretim yöntemlerini benimseyen imalat sanayi işletmelerinden ürün satın almayı tercih etmemeleri, imalat sanayindeki modernleşmenin hızlanmasını beraberinde getirmektedir. Benzer bir biçimde; perakende sektöründeki faaliyetlerin verimli bir şekilde sürdürülebilmesi için son derece önemli olan lojistiğin, organize perakendeciliğin artışına paralel olarak geliştiği izlenmektedir. Sonuç 20) Türkiye deki ekonomik kaynakların tarım gibi daha az verimli alanlardan, sanayi ve hizmetler gibi daha verimli alanlara kaymasının ekonomi genelindeki verimlilik düzeyi üzerinde son derece olumlu etkileri bulunmaktadır. Söz konusu kaynak dağılımının yeniden şekillenmesi, özellikle 2002 den bu yana sürdürülen ekonomik büyümenin en temel kaynağı olmuştur. Ekonomik büyümeyi sürdürebilmek ve gelişmiş ülkelere kişi başına gelir düzeyinde yakınsayabilmek için ekonomi genelindeki yapısal dönüşümün sürdürülmesi gerekmektedir. 38 Uluslararası Ekonomik Sorunlar

Ozan ACAR 21) Bu çalışmada ele alınmasa da Türkiye nin içinden geçmekte olduğu yapısal dönüşüm süreci bir takım riskleri de beraberinde getirmektedir. Yukarıda sınırlı da olsa değinilen cari açığa ek olarak işsizlik probleminin giderilememesinin, yukarıda anlatılan yapısal dönüşümle doğrudan ilgisi bulunmaktadır. Tüm bunlara ilaveten hızlanan küreselleşmenin Türkiye deki özel sektörün üzerinde bir rekabet baskısı yarattığı da bir gerçektir. Bu risklerin ekonomik büyümenin sürdürülmesinin önünü tıkamasını engellerken, aynı zamanda yapısal dönüşümün devamını garanti altına almak için sektörler düzeyinde stratejiler tasarlanmalı ve hayata geçirilmelidir. Uluslararası Ekonomik Sorunlar 39