B İ R E Y (I) Akademi Araştırma Heyeti

Benzer belgeler
SOSYAL PSİKOLOJİ G İ R İ Ş

ÜNİTE:1. Sosyal Psikoloji Nedir? ÜNİTE:2. Sosyal Algı: İzlenim Oluşturma ÜNİTE:3. Sosyal Biliş ÜNİTE:4. Sosyal Etki ve Sosyal Güç ÜNİTE:5

Sosyal Psikoloji GİRİŞ

G İ R İ Ş. SBÖ115 SOS. PSİ. - Prof.Dr. H. HARLAK

Havacılıkta İnsan Faktörleri. Uçak Müh.Tevfik Uyar, MBA

SOSYAL PSİKOLOJİ G İ R İ Ş. RPD208 - Doç.Dr.Hacer HARLAK

BİTİŞİKLİK KURAMI. Hzl: ELİF ŞİRİNGÜL ASLIHAN AKBAĞ

SOSYAL PSİKOLOJİ G İ R İ Ş

SOSYAL PSİKOLOJİ G İ R İ Ş. PSİ353 SOS. PSİ. I - Prof.Dr. Hacer HARLAK

Gruplar-Uyma. Prof. Dr. Turgut Göksu. Prof. Dr.Turgut Göksu/GBF 1

Sosyal Etki Teorisi. Sunan: M.Benan YAZICIOĞLU Sunum Tarihi:

Engellilere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi ZEÖ II

SOSYAL ETKĠ. Uyma (Conformity)

Engellilere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi ZEÖ-II 2015

GRUP SÜREÇLERİ. Doç.Dr.Hacer HARLAK

ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı. ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri. ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri

Bir pazar sabahı, 6 Ağustos 1945'te Enola Gay adındaki uçağı Hiroşima üzerinde uçurdu ve ilk atom bombası bu uçaktan atıldı.

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ

Bağlanma Nedir? Bağlanma, kişinin kendisi için önemli gördüğü bir başkasına (bağlanma figürü) karşı geliştirdiği güçlü duygusal bağlardır.

Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü

Toplumsal Etki ve Uyma

SOSYAL ETKİ. Uyma (Conformity) RPD208 - Doç.Dr. Hacer HARLAK

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III

araştırma alanı Öğrenme Bellek Algı Heyecanlar PSİKOLOJİNİN ALANLARI Doç.Dr. Halil EKŞİ

DUYGULAR - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

Deneysel Psikoloji BİLİMSEL PSİKOLOJİDE AÇIKLAMA

DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

Etkinlik Listesi BÖLÜM II İLİŞKİLENDİRME AŞAMASI 67

08:4025 Ocak 2006 / Çarşamba Ölümü tiyatro izler gibi izlediler HALUK ATALAY İstanbul Beyoğlu'nda aldığı bıçak darbeleriyle ağır yaralanan Gökhan

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM ÖRGÜT YÖNETİMİ VE YÖNETİMDE SORUN ÇÖZME

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

BİLİŞSEL PSİKOLOJİ VE BİLGİ İŞLEME MODELİ BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI

PSİKOLOJİ Konular. Psikolojinin doğası. Konular. Psikolojinin doğası. Psikoloji tarihi. Psikoloji Biliminin Doğası

TÜRKİYE DE KADIN VE ŞİDDET Bilgi, Algı ve Davranış Araştırması. Kasım, 2014

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 6 (2014), ss

KRİMİNOLOJİ -I- 8 Ocak 2015 Kriminolojide Araştırma Teknikleri. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU

Yrd. Doç. Dr. Adnan Boyacı

ÖĞRENME KLASİK VE EDİMSEL KOŞULLAMA

ADIM ADIM YGS LYS Adım DAVRANIŞ 2

Yazılım profesyonelleri için önemli olan yetkinlikler anketi Survey

Bir Hayalim Var. Eģlenceli/Yaratıcı Ögrenci Aktiviteleri ve Piknik Organizasyonu.

B İ R E Y. Akademi Araştırma Heyeti

BÖLÜM 5 DENEYSEL TASARIMLAR

Ders İzlencesi Eğitim Yılı ve Güz Dönemi Program adı: ÇOCUK GELİŞİMİ PROGRAMI

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Giriş Birinci Bölüm ÖRGÜTSEL PSİKOLOJİYE GİRİŞ

Aşk Her Yerde mi? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

LİSE REHBERLİK SERVİSİ

Deneysel Yöntem. BBY606 Araştırma Yöntemleri Güleda Doğan

İçindekiler Teşekkür 7 Tablolar ve Grafikler Listesi 15 GİRİŞ 19 BİRİNCİ BÖLÜM SAPMA, SUÇ VE KRİMİNOLOJİ KAVRAMLARI I. SAPMA, SUÇ VE KRİMİNOLOJİ

Kişilik Psikolojisi (PSY 401) Ders Detayları

ALIŞTIRMA-UYGULAMA YAZILIMLARI

Funda Tirişoğlu Tomurcuk Çocuk Kulübü Çorlu/Tekirdağ Eğitim Koordinatörü/ Drama Lideri. Mine Türeli Bilim ve Sanat Merkezi Tekirdağ Resim Öğretmeni

Şimdi bu konuyu biraz daha açalım.

Cinsiyet ve Cinsel Yönelim Temelinde Önyargı ve Ayrımcılık


Fethi Gemuhluoğlu Anısına Dostluk Üzerine Üniversite Öğrencileri Arası Deneme Yarışması Şartnamesi

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

İnsan Bilgisayar Etkileşimi (IBE) nedir? İnsan Bilgisayar Etkileşimi Araştırma ve Uygulama Labaratuvarı

Yaşam Boyu Sosyalleşme

DERİNCE Arel Psikolojik Danışma, Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Aylık E-Bülten MAYIS

ZAMAN TÜNELİ "Psikoloji Bilimi"nin Geçmişine Yolculuk

Etoloji(Davranış Bilimi) :Doğal koşullarda hayvan davranışını inceleyen bilim dalına denir.

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15

BULGARİSTAN HALK CUMHURİYETİ NDE SİYASİ OTORİTE ile ULUSAL TÜRK AZINLIĞI ARASINDAKİ GÜÇ İLİŞKİLERİ BAĞLAMINDA BELENE TOPLAMA KAMPI ( )

SANATSAL DÜZENLEME ÖĞE VE İLKELERİ

TERSİNE MENTORLUK. Tersine Mentorluk İlişkisinin Özellikleri

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABA ve ÇOCUK

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ

1925, 1967 by The University of Chicago. All rights reserved. Licensed by The University of Chicago Press, Illinois, U.S.A.

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

10 yaş döneminin gelişim özelliklerine dil-bilişsel, bedensel, motor, duygusal, FATİH HANOĞLU

MEDYA. Uluslararası Arapça Yarışmaları BASIN RAPORU

IQ Oyun Tasarımı Öğretmen Kılavuzu Dedektif Oyunu

Dr. Taha KARAMAN Akdeniz Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı

3.SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (22 Ekim-14 Aralık 2012)

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ Bölüm 1 KRİZ YÖNETİMİ 11

ÜNİTE:1. Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar ÜNİTE:2. Türkiye de Kültür ve Kültürel Değişim ÜNİTE:3

Ahlak Psikolojiye Giriş

Niçin değişmek zorundayız?

2013 / 2014 SAYI: 33. Haftanın Bazı Başlıkları

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 : DAVRANIŞ BİLİMLERİ VE YÖNETİM SÜRECİ YÖNETİM

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

ÇIKAR ÇATIŞMASI POLİTİKALARI v1

PROBLEM BELİRLEME ve LİTERATÜR (ALANYAZIN) TARAMA

SOSYAL ETKĠ. Uyma (Conformity)

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

Sosyal Psikolojiye Giriş (PSY 201) Ders Detayları

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ DORA KİTABEVİ, EYLÜL 2018, 302 SAYFA

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

KRİMİNOLOJİ -I- 25 Aralık 2014 Kriminolojide Araştırma Teknikleri. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU

YÜKSEK DENETİM DÜNYASINDAN HABERLER 9. ASOSAI ARAŞTIRMA PROJESİ IŞIĞINDA İÇ DENETİM VE İÇ DENETİM BİRİMLERİ İLE SAYIŞTAYLAR ARASINDAKİ İLİŞKİLER

Araştırma Yöntem ve Teknikleri

Bölüm 1. İletişimin ve Psikolojinin Gelişimi... 19

4. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ. (9 Mayıs- 17 Haziran 2016 )

GENÇLİK EĞİTİM PROGRAMLARI

ANEDA Gıda. 22 yılda birçok başarıya imza attık, Sektörde, önce güven kazandık, Markalar yarattık, Şimdi yeni başarılar bizi bekliyor

Kişilerarası İlişkiler Psikolojisi (PSY 202) Ders Detayları

Transkript:

B İ R E Y SOSYAL PSİKOLOJİ AÇISINDAN İNSAN TABİATI (I) Akademi Araştırma Heyeti

İÇERİK 1 TAKDİM 2 Sosyal Psikoloji Deneyleri 2 2 Küçük Albert Deneyi 3 Seyirci Etkisi 4 Milgram Deneyi 5 6 Stanford Hapishane Deneyi Otokinetik Etki ve Grup Normu Deneyi Harlow un Maymunları Deneyi

TAKDİM Gordon W. Allport a göre sosyal psikoloji fertlerin tutum, duygu ve düşüncelerinin diğer insanların gerçek, hayal veya ima edilmiş varlıklarından nasıl etkilendiklerinin bilimsel yollarla araştırılması teşebbüsüdür (Allport, 1935). Smith ve Mackie ise sosyal psikolojiyi fertlerin algılama, etki oluşturma ve başka insanlarla münasebet kurma tarzlarını etkileyen sosyal ve bilişsel süreçlerin bilimsel metotlarla incelenmesi olarak tanımlar (Smith ve Mackie, 2007). Sosyal psikolojinin konuları arasında; konformite, itaat, önyargı, ayrımcılık, ikna, ırkçılık, cinsiyetçilik, çatışma, liderlik, izlenim oluşturma ve yönetme, prososyal davranış gibi başlıklar sayılabilir. Sosyal psikolojinin bir bilim dalı olarak zihinlere yerleşmeye başlaması ise yirminci yüzyıla denk gelir. 1908 senesinde biri sosyolog (Ross) diğeri psikolog (Mc Dougall) olan iki düşünürün sosyal psikoloji başlıklı ders notlarını kaleme almaya başlamaları sosyal psikoloji disiplininin de başlangıcı olarak görülür. Mc Dougall ın ilk aşamada kaleme aldığı çalışmaları, 1924 senesinde Floyd H. Allport un Sosyal Psikoloji adlı kitabı neşredilene kadar önemini muhafaza etmiştir. Sosyal psikoloji araştırmalarında, Allport, bir metot olarak deneye ehemmiyet vermiştir. Allport, Triplett ve Moede gibi isimlerin ortaya koydukları grup laboratuvar deneyleri deneysel sosyal psikolojinin de ilk örnekleri arasında sayılmaktadır. Bu ilk deneyler ferdin başkaları ile birlikte çalışmasının ya da onlarla yarışmasının verimlilik, çalışma hızı ve kalitesi üzerindeki tesirlerine yoğunlaşmıştır. Sosyal psikoloji disiplininin günümüzdeki haline gelmesinde ise İkinci Dünya Savaşı ndan önce ortaya çıkan birkaç temel mesele etkili olmuştur. Bu gelişmelerden ilki Kurt Lewin ve öğrencilerinin yürüttüğü grup dinamiği araştırmasıdır. İkinci mesele ise sosyoloji ve psikoloji alanlarını bir vahidin farklı yüzleri halinde görmeye başlayan ve her iki alana da vakıf araştırmacı bir neslin yetişmeye başlamasıdır. Bu nesilden olan ve Robbers Mağarası Deneyi ile meşhur Muzafer Sherif sosyal normları ilk defa deney ortamında oluşturmuş ve analiz etmiştir. Üçüncü mesele ise Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerin sosyal psikolojik araştırmalara hususiyle kaynak ayırmaya başlamasıdır. Günümüze kadar devam edegelen süreçte devletler, özelliklede de bu devletlerin orduları ve istihbarat birimleri sosyal psikoloji konularına ilgi göstermişlerdir. 1

Sosyal Psikoloji Deneyleri Sosyal psikoloji alanında yapılan deneyler insanın tabiatı, sahip olduğu değerler ve cihazat adına önemli bilgiler sunar. İnsan tabiatını dair birçok ders veren bu bilimsel deneylerin bazıları sosyal psikoloji literatüründe tarihte ve deneklerde kalıcı tesirler bırakmıştır. Şimdi bu tür bazı deneyleri ele alalım. Otokinetik Etki ve Grup Normu Deneyi Ödemişli sosyal psikolog Muzafer Sherif bu deneyinde grup normlarının oluşma süreçlerini incelemiştir. Sherif bu deneyinde otokinetik etki (autokinetic effect) olarak bilinen bir görsel algı yanılgısından istifade etmiştir. Bu etkiye göre tamamen karartılmış bir mekânda hareketsiz halde bulunan bir ışık noktasına belli bir süre gözümüzü hareket ettirmeden dikkatle nazar ettiğimizde, ışık aslında sabit olduğu halde onu hareket ediyormuş gibi algılarız. Bu etkiyi vesile kılarak Sherif, grup normunun oluşması ve normlara uyma davranışlarının belirtilmesi gibi konular etrafında bir dizi çalışma yapmıştır. Bu çalışmalarda birbirleriyle herhangi bir ilişkisi olmayan fertler tek tek odalara alınmıştır. Deneklere bir algı deneyi yapılacağı ifade edilmiş ve kendilerine bu karanlık odada küçük bir ışık kısa aralıklarla gösterilmiştir. Deneklerden ışığın her ortaya çıkışında ne kadar hareket ettiğini söylemeleri istenmiştir. Denekler her defasında bu soruya farklı yanıtlar vermişlerse de belli bir süre sonra bir standart oluşturmuşlar ve sonrasındaki sorulara bu standarda yakın yanıtlar paylaşmışlardır. Sonrasında denekler küçük gruplar halinde başka bir yere alınıp cevap verirken kullandıkları standartları yüksek sesle söylemeleri istenmiştir. Başkalarının olduğu bu yeni ortamda, denekler kişisel standartlarını bir kenara bırakıp gruba ait standart bir cevap oluşturmuşlardır. Başka bir çalışmada ise Sherif, kişileri tek tek odaya almak yerine, onları direkt olarak gruplar halinde toplamıştır. Evvelinde herhangi bir standart cevap oluşturmamış bireyler bu defasında çok daha süratli bir şekilde ortak bir standart oluşturmuşlardır. Bunlar neticesinde, Sherif e göre belirsizlik ve bireysellik ortamında, insanlar bir iç kıyas noktası ve ölçü oluştururlar. Bir grupla birlikte hareket ettiklerinde ise, şahsi ölçülerinden ziyade başkalarının algı ve ölçülerini referans noktası kabul ederler. Ayrıca kendi ölçüleri bulunmayan kişiler grubun normlarına çok daha çabuk teslim olurlar. O kadar ki denekler yaklaşık bir yıl sonra tek başlarına deneye alındıklarında bile önceden grupla belirledikleri standardı kullanmaya devam etmişlerdir. Küçük Albert Deneyi (Little Albert Experiment) Bu deney davranışçılık teorisinin fikir babalarından biri sayılan John B. Watson tarafından iki yaşındaki Albert isimli bir bebek üzerinde uygulanmıştır. Deney, sosyal psikoloji çalışmalarında etik ve hümanistik yaklaşımı ön plana çıkaran araştırmacılar tarafından halen ağır araştırmalara maruz kalmaktadır. 2

Deney esnasında Watson, klasik koşullanma metotları vesilesiyle Albert a çeşitli objeler ve canlılar karşısında korku aşılamaya çalışmıştır. Örneğin, Albert bir tavşanla bir araya geldiği esnada kendisine aynı anda ürkütücü ve rahatsız edici derecede ağır bir ses dinletilmiştir. Sesin tesiriyle korkan Albert, birkaç denemede neticesinde herhangi bir ses duymasa da tavşanı gördüğü gibi ürkme tepkisi vermeye ve ağlamaya başlamıştır. Deneyin sonucunda John B. Watson insanların sahip oldukları birçok korkunun ve içgüdüsel olarak adlandırılan tutumların aslında daha önceleri maruz kaldıkları türlü koşullanmalar neticesi şekillendiğini ortaya atmıştır. Seyirci Etkisi (The Bystander Effect) Günümüzdeki etik ve hümanistik deney ölçülerine göre problemli kabul edilen başka bir deney de seyirci etkisi (the bystander effect) kavramını çalışan deneylerdir. Araştırmacılar John Darley ve Bibb Latane bu deneyi inşa ederken 1968 yılında düzinelerce insanın görgü tanıklığında işlenen Kitty Genovese cinayetinden etkilenmişlerdir. Darley ve Latane tarafından dizayn edilen deney; acil bir duruma şahit oldukları sırada insanların duruma müdahale etmeyişlerini ve kayıtsız kalışlarını inceler. Seyirci etkisi farklı deneyler vesilesiyle incelenmiştir. Örneğin bir üniversite kütüphanesinde, orada bulunan öğrencilerden biri boğuluyormuş gibi bir nümayiş oluşturulur. Vakanın sadece bir öğrencinin önünde gerçekleştiği durumda, bu öğrencilerden yüzde doksana yakını yardıma koşmuştur. İzleyiciler arasında bir kişinin daha bulunduğu bir senaryoda ise yardıma koşma oranı yüzde yetmişe düşmüştür. İzleyicilerin arbedenin çevresinde iki kişiden fazla insan olduğunu düşündükleri bir durumda ise yardım oranı yüzde otuzlara kadar inmiştir. Bir başka deney esnasında kişilerle doldurmaları için bir form paylaşılıp bir odada yalnız kalmaları sağlanır. Sonrasında ise zararsız bir gaz deneğin bulunduğu odaya doldurulmaya başlanır. 3

Kişiler odada yalnız bulundukları vaziyette dumanı fark ettikleri gibi hemen odayı terk edip durumu başkalarına haber verirler ve yardım çağrısında bulunurlar. Daha sonra ise denekler odaya deneyin parçası olan iki farklı kişiyle birlikte alınırlar. Gaz tekrar odaya doldurulmaya başlanır. Bu durumda ise denekler önce yanındaki insanlara bakıp onların tepkilerini ölçmüş, bu konuda harekete geçmelerini beklemiş ancak diğer insanların kayıtsız kaldıklarını görünce kendileri de herhangi bir yardım çağrısında bulunmamışlardır. Kimin sorumluluk alacağı konusundaki bu şaşkınlık göstermektedir ki bir kişinin yardıma ihtiyacı olduğunu ne kadar çok kişi görürse, o kişiye yardım edilme ihtimali o derece azalabilir. Bu açıdan yardıma muhtaç olunduğu bir anda umum insanlara ve büyük gruplara değil de belirli kişilere ve mercilere müracaat edilmesi tavsiye edilmektedir. Milgram Deneyi (Milgram Experiment) Yale Üniversitesi nden Stanley Milgram 1961-62 yıllarında yaptığı bu deney sosyal etkinin ve itaat kavramının nerelere varabileceğini ispat etmiştir. Otoriteye itaat deneyi olarak da bilinen bu çalışma esnasında tanımadıkları kişilere zarar verme emri alan kişilerin böyle bir direktife itaat edip etmeyecekleri, ettikleri takdirde de bunu ne dereceye kadar yapacakları araştırılmıştır. Deneyin çıkış noktalarından biri özellikle Nazi Almanyası ndaki savaş suçlularının sadece görevlerini yaptıklarını şeklinde kendilerini savunması olmuştur. Deney esnasında katılımcılara öğretmen-öğrenci olarak iki farklı gruba ayrılacaklarını ve bunun da kurayla belirlendiğini söylenmiştir. Gerçekte ise deneklere sadece öğretmen pozisyonu verilmiştir. Öğrenci olarak belirlenen kişiler ise deneyin bir parçasıdır. Katılımcılarla çeşitli sorular ve hafıza testi içeren kağıtlar paylaşılır. Deneklerin bu soruları karşılarındaki öğrencilere sormaları ve her yanlış cevap aldıklarında 15 voltla başlamak üzere elektrik vermeleri söylenir. Elektriğin şoku hakkında fikir edinmeleri için katılımcılara da hafif bir şok verilir. Gerçekte ise öğrenci pozisyonundaki kişilere 4

herhangi bir elektrik ulaşmamaktadır. Her yanlışta verilen elektriğin 15 volt daha artırılarak verilmesi gerektiği söylenir. Katılımcı deneyi bırakmak istediği takdirde de devam etmeleri rica edilir. Denek 120 volta geldiğini düşündüğü zaman öğrenci pozisyonundaki kişiler acı duymaya başladıklarını ifade etmiş, 180 volta gelindiği zannedilen bir esnada öğrenciler bağırmaya başlamış, sonrasında ise deneye devam istemediklerini haykırmışlardır. Ancak deneklerin başında bulunan araştırmacı onlara her defasında devam etmeleri gerektiğini söylemiştir. Farklı sosyo-ekonomik geçmişlere sahip katılımcılardan hiçbiri 300 volttan önce elektrik vermeyi bırakmamış ve deneyi terk etmemişlerdir. Katılımcıların yarısından fazlası 450 volta kadar çıkmıştır. Deney farklı üniversitelerde ve ülkelerde tekrarlandığında 450 volta kadar çıkan katılımcıların sayısının yüzde doksanlara ulaştığı görülmüştür. Bu deney neticesinde şu hükme varmak mümkündür: en masum insanlar bile otorite karşısında kişilik değişikliğine uğrayabilir, zulme ortak olabilir ve davranışlarının neticesini önemsemeyen birer mankurt haline gelebilirler. Harlow un Maymunları Deneyi (Harlow s Monkey Experiment) 1950 li yıllarda Harry Harlow un yaptığı bu deneyde yavru bir maymun doğduğu gibi annesinden ayrılmıştır. Yavru maymun için iki adet sahte anne düzeneği kurulur. Bu düzeneklerden birinin bedeni tel silindirden diğerinin bedeni ise daha yumuşak dokulardan inşa edilmiştir. Tel silindirden yapılan düzeneğe bir de bebek maymunun süt içebileceği bir biberon takılmıştır. Harlow un maksadı maymunun yumuşak bir dokuya sahip düzeneği mi yoksa telden yapılmış sahte anneyi mi seçeceğini anlamaktır. 5

Maymun telden yapılmış düzeneği sadece karnı acıktığı zamanlarda kullanmış zamanının çoğunu ise yumuşak anne figürüyle geçirmiştir. Bir hayvanda gözlemlenen böyle bir kanun her ne kadar insan tabiatına olduğu şekliyle teşmil edilemezse de anne-çocuk arasındaki bağın sadece beslenme ihtiyaçlarıyla sağlanamayacağını, aynı zamanda şefkatin de ehemmiyet arz ettiğini göstermesi açısından ilgi çekicidir. Stanford Hapishane Deneyi (The Stanford Prison Experiment) 1971 senesinde ünlü sosyal psikolog Philip Zimbardo gözetimde yapılan bu deney insanların farklı sosyal rollere nasıl tepki verdiğini anlamaya çalıştı. Deney için Stanford Üniversitesi nin psikoloji bölümünün bodrum katında yapay bir hapishane kuruldu. Öğrenciler arasından 24 tane fiziksel ve 6

psikolojik açıdan sağlık problemi olmayan katılımcılar belirlendi. Deneyde katılımcılar gardiyanlar ve mahkumlar olmak üzere rastgele iki gruba ayrıldı. Deneyin gerçekliğini artırma adına mahkumlar gerçekte olduğu gibi belli suçlanma ve yargılanma süreçlerinden geçirildi, bileklerine zincir vuruldu, gardiyanlar için ise gerçek üniformalar ve aletler tedarik edildi. Daha ikinci günden itibaren gardiyanlar şiddete başvurmaya başlamış ve birkaç gün içinde kendilerini tamamen rollerine kaptırmışlardır. Zamanla gardiyanlar, farklı psikolojik kontrol teknikleri geliştirmiş, mahkumlara isimleriyle değil numaralarla hitap etmeye başlamış ve çeşitli ödül-ceza sistemleri geliştirmişlerdir. Katılımcılara zarar veren bir hale gelince de iki hafta sürmesi öngörülen deney altıncı günün sonunda nihayete erdirilmiştir. Deney sonrasında mahkûm rolünde olan katılımcılar ağır travmalar yaşamıştır. Zimbardo ise sonradan kendisini deneye kaptırdığını itiraf etmiştir. Bu deney, insanların kendileri için hayal edilen ve bir üst otoriteden direktifler aldıkları pozisyonlar (polis, gardiyan, hâkim, asker, politikacı vs.) vesilesiyle nasıl başkalarına can sıkıntısı verebilen, korku atmosferi oluşturan, insanları rastgele kontrol altına almaya çalışan, özel hayata müdahale edebilen, güç zehirlenmesi yaşayabilen caniler haline getirilebileceğini göstermektedir. 7

Chicago Research Institute for Social Development (CRISD) toplumsal gelişim konularında farklı disiplinlerden faydalanan araştırmalar ve analizler yaparak topluluklara ve kurumlara yerinde stratejiler ve politika tavsiyeleri sunan bağımsız bir araştırma enstitüsüdür.