979 Devlet Hastanelerinde Görev Yapan Hemşirelerin İş Doyum Düzeylerinin İncelenmesi (KKTC Örneği) Mehmet BEYAZSAÇLI Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Doktora Programı Lefkoşa-KKTC mbeyazsacli001@gmail.com Doç. Dr. Nergüz BULUT SERİN Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü Lefkoşa-KKTC nserin@ciu.edu.tr Özet Bu araştırmanın amacı, devlet astahanesinde görev yapmakta olan hemşirelerin iş doyum düzeylerinin, sosyo-demografik özellikleri açısından incelenmesidir. Çalışma evrenini, KKTC Lefkoşa iline bağlı devlet hastahanesinde çalışan hemşireler oluşturmaktadır. Uygun örnekleme yöntemi ile seçilen 173 hemşire, çalışma örneklemi olarak araştırmaya dahil edilmiştir. Veri toplama aracı olarak Weiss, Dawis, England, Lofquist (1967) tarafından geliştirilen ve Baycan (1985) tarafından Türkçe ye uyarlanan, Cronbach alpha güvenirlik katsayısı 0,99 olan Minnesota İş Doyum Ölçeği (MSQ) kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS paket programı kullanılmıştır. Veriler için aritmetik ortalama, Pearson momentler çarpımı, t-testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanmıştır. Bu araştırmanın anlamlılık düzeyi 0,05 olarak alınmıştır. Araştırma sonucunda hemşirelerin iş doyum düzeyleri, medeni duruma, çocuk olupolmamasına, yaşa, iş seçim tercihine, maaş düzeyine ve haftalık çalışma saatine göre anlamlı olarak farklılaştığı, cinsiyete ve eğitim düzeyi değişkenlerine göre farklılaşmadığı saptanmıştır. Anahtar Kelime: İş doyumu, hemşire, etkileyici faktörlerler. Analyzing The Levels of Job Satisfaction of The Nurses Working In The State Abstract The aim of this research is to analyze the levels of job satisfaction of the nurses working in the state hospital in terms of their socio-demographic characteristics. The research group consists of nurses working in the state hospital in Nicosia, Turkish Republic of Northern Cyprus. 173 nurses were chosen by appropriate sampling method and included in the research. Minnesota Job Satisfaction Scale (MSQ) of which Cronbach s alpha reliability coefficient is 0.99 was chosen as an instrument to collect data. This scale was developed by Weiss, Dawis, England, Lofquist (1967) and translated into Turkish by Baycan (1985).
980 In the analysis of the data SPSS has been used. In order to analyze the data mean, t- test, Pearson product- moment correlation coefficient and one-way analysis of variance (ANOVA) have been used. The significance level of this research was 0.05. The results of the study revealed that there are significant differences between the job satisfaction of the nurses and their marital status, whether they have a child or not, age, their job preference, level of their salaries and weekly working hours. However, the results do not show significant differences considering nurses job satisfaction, gender and their level of education. Key words: Job satisfaction, nurse, affecting factors. GİRİŞ İlgili literatür incelendiğinde iş doyumuna ilişkin pek çok tanım yapıldığı görülmektedir. iş doyumu veya doyumsuzluğu; bireyin mesleğine, çalıştığı organizasyonun kültürüne, etkileşim içerisinde maruz kaldığı davranışlara ve hizmet alış verişi esnasında gösterdiği olumlu veya olumsuz duygusal tepkiler olarak tanımlanmıştır (Testa, 1999, s.155; Ergeneli & Eryiğit, 2001; Weiss, 2002; Baş & Ardıç, 2002; Akıncı, 2002; Edvardsson & Custavsson, 2003; Erdil, Keskin, İmamoğlu & Erat:2004; Toker, 2007). Diğer bir ifade ile iş doyumu; bireyin işini ya da işiyle ilgili yaşantısını, memnuniyet verici duygular ile sonuçlanan bir durum olarak algılamasıdır. Aynı zamanda iş doyumu, iş görenlerin fizyolojik ve ruhsal duygularının da bir belirtisidir. Lent and Brow (2006, s.237) rolden kaynaklanan stres kaynakları (çatışma, aşırı yüklenme ve belirsizlik), iş ortamında yaşanan olaylar, beklenti-değer ve inançlar, iş görenin örgütten beklentileri ile örgütün sağladıklarının düzeyi gibi çeşitli iş özelliklerinin, koşullarının ve çıktılarının iş tatmini ile ilgili olduğunu ifade etmektedirler. Kişilerin başarılı, mutlu ve üretken olabilmelerinin en önemli gereklerinden biri olan iş doyumu, işin bireye sağladıklarının algılanmasıyla oluşan hoşnutluk duygusudur (Aksayan, 1990). İş doyumu bireyin iş yaşamını değerlendirmesi sonucu elde ettiği haz olarak algılanır. İşin niteliği, ücret, yükselme olanağı, çalışma koşulları, denetim, örgüt, yönetim, çalışanın niteliği gibi pek çok faktörden etkilenir (Karadağ ve ark., 2002). Bu faktörler; bireysel, çevresel ya da örgütsel özelliklerdir. Bireysel özellikler; cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, meslek, statü, sosyo-kültürel çevre, zeka, kişilik ve aynı işte geçirilen süredir. Çevresel ya da örgütsel özellikler ise; işe ait özellikler, beceri ve yeteneğini kullanma olanağı, öğrenim olanağı, yaratıcılık, işin çeşitliliği, karmaşıklığı, iş yükü, sorumluluk, denetim, görevin önemi, başarı hissi vermesi, iş güvencesi, ücret, ilerleme olanağı, çalışma ortamı ve koşulları, yönetim ve yöneticilerin niteliği, ekip çalışması ve ekip ilişkileridir ( Aktaran Pınar ve Arıkan 1998). Pınar ve arkadaşları (1997), tarafından 432 hemşire ile yapılan araştırmada hemşirelerin en az memnun oldukları alanlar; ücret, çalışma şartları ve terfi olanağıdır. Ayrıca yaş, eğitim durumu ve gelir durumu arasında anlamlı ilişki bulmuşlardır. Baykal ve Serezli (1999), çalışmalarında hemşirelerin medeni durumlarının iş doyumunu etkilemediğini, ayrıca evli ve bekar hemşirelerin iş doyum puanları arasında fark olmadığını bulmuşlardır. Taşdemir ve Karaaslan (1999), hemşirelerle yaptıkları çalışmada mesleklerini isteyerek seçip seçmeme durumlarının iş doyum puan ortalamasını etkilediğini bulmuşlardır. Kuyurtar ve arkadaşları (2002), yaş ile iş doyumu arasında anlamlı bir fark olmadığını, bununla birlikte yaşın ilerlemesiyle iş doyumunun arttığını bulmuşlardır. Düşük ücret, haftalık çalışma saatlerindeki düzensizlik, işinin kadrolu yada kadrosuz oluşu hemşirelik mesleği için büyük stres oluşturan ve iş doyumunu azaltan bir durumdur (Blegen, 1993). İncir (1990), Kamu iktisat Tebessümlerinin merkez örgütlerinde çalışan iş görenler arasından rastlantısal olarak seçilen 285 iş gören üzerinde yaptığı çalışmasında cinsiyete göre iş doyumlarında istatistiksel olarak bir ilişki bulamamıştır. Yani Kamu iktisadi Teşebbüslerinin çalışmalarında, iş doyum düzeyleri cinsiyete göre farklılık göstermemektedir. Karadal (1994), "Organizasyonlarda iş Doyumu:
981 Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunda Bir Araştırma" konulu yüksek lisans tezinde iş doyumu ile cinsiyet arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir farka rastlamamıştır. Ünal, Karlıdağ ve Yoloğlu, (2001). Hekimler üzerinde yaptıkları çalışmada yaşam doyumu puanları bakımından; erkekler ile kadınlar arasında, hekimlikle ilgili ek işi olanlar ile olmayanlar arasında, evliler ile bekarlar arasında, aylık gelirini yeterli bulanlar ile yetersiz bulanlar arasında anlamlı farklılıklar bulmuşlardır. Ataklı, Dikmentaş ve Altınışık, (2004). Yapmış oldukları çalışmada, üniversite hastanesinde çalışan personelin en fazla iş doyumu yaşadıkları boyutun fiziksel koşullar ve ücret olduğunu tespit etmişlerdir. Musal (1995), evli ve bekârlar arasında iş doyumu puanları açısından fark olmadığını bildirirken, Hayran ve Aksayan (1991), evlilerin bekârlara göre daha doyumlu olduklarını bildirmişlerdir. Arslan ve arkadaşlarının 1996 yılında 205 hemşire üzerinde tükenme, iş doyumu ve ruhsal belirtiler ile çeşitli sosyodemografik ve mesleki değişkenler arasındaki ilişkiyi araştırdığı çalışmada bekar ve daha genç olan hemşirelerde tükenmenin daha yüksek düzeylerde olduğu, çalışma süresi, dönüşümlü ya da yalnız gündüz çalışma ve günlük uyku saatiyle duygusal tükenme, duyarsızlaşma, kişisel başarı, iş doyumu ve ruhsal belirti düzeyleri arasında ilişki olduğu belirlenmiştir. Aksakal ve arkadaşları (1999), Gölbaşı bölgesinde yaptıkları çalışmada, sağlık personelinin %91.3'ü niteliğine uygun ücret almadığını düşündüğünü belirtmiştir ve uygun ücret almadıklarını düşünenlerde mesleki memnuniyet uygun ücret aldıklarını düşünenlerden istatistiksel olarak anlamlı şekilde düşük bulunmuştur.ilgili literatür incelendiğinde, Kuzey Kıbrıs ta devlet hastanelerindede çalışan hemşirelerin iş doyum düzeylerini etkilediği düşünülen faktörlerin belirlenmesi, iş dyumu düzeylerini artırmaya yönelik önlemlerin alınmasında önemli bir veri oluşturacağı düşünülmektedir. Bu araştırma sonucu elde edilecek verilerle olası çözüm önerileri tartışılarak konu ile ilgili çalışma yapan sağlık bakanlığı müfettişlerine, araştırma geliştirme uzmanlarına ve hemşirelik yüksek okulu akademisyenlerine katkı sağlanacağı değerlendirilmektedir. Problem Cümlesi Araştırmanın problem cümlesi, Devlet hastanelerinde çalışan hemşirelerin iş doyum düzeyleri sosyo-demografik özelliklerine göre farklılaşmakta mıdır? şeklinde ifade edilmiştir. Bu temel problem doğrultusunda aşağıdaki alt problemlere cevap aranmıştır: Devlet hastanelerinde çalışan hemşirelerin iş doyum düzeyleri; 1. Cinsiyet değişkenine göre anlamlı olarak farklılık göstermekte midir? 2. Çocuk sahibi olup-olmama değişkenine göre anlamalı olarak farklılık göstermekte midir? 3. Eğitim düzeyi değişkenine göre anlamlı olarak farklılık göstermekte midir? 4. Medeni durum değişkenine göre anlamlı olarak farklılık göstermekte midir? 5. Yaş değişkenine göre anlamlı olarak farklılık göstermekte midir? 6. İş seçim tercihi değişkenine göre anlamlı olarak farklılık göstermekte midir? 7. Maaş düzeyini algılama değişkenine göre anlamlı olarak farklılık göstermekte midir? 8. Haftalık çalışma süresi değişkenine göre anlamlı olarak farklılık göstermekte midir? YÖNTEM Araştırma Modeli Bu araştırma tarama modelinde gerçekleştirilmiştir. Tarama modelleri, geçmişten ya da şu anda halen mevcut olan bir durumu var olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan araştırma yaklaşımlarıdır. Araştırmaya konu olan durum, olay, birey ya da nesne, kendi koşulları içerisinde ve olduğu gibi tanımlanmaya çalışılır (Karasar 2006).
982 Evren ve Örneklem Araştırma evrenini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Lefkoşa Devlet Hastanesi hemşireleri oluşturmaktadır. Uygun örnekleme yöntemi ile belirlenen 173 hemşire araştırma örneklemini oluşturmaktadır. Verilerin Toplanması Veri toplama aracı olarak Weiss, Dawis, England, Lofquist (1967) tarafından geliştirilen ve Baycan (1985) tarafından Türkçe ye uyarlanan, Cronbach alpha güvenirlik katsayısı 0,99 olan Minnesota İş Doyum Ölçeği (MSQ) kullanılmıştır. Verilerin İstatistiksel Analizi Verilerin analizinde SPSS paket programı kullanılmıştır. Veriler için aritmetik ortalama, Pearson momentler çarpımı, t-testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanmıştır. Araştırmanın anlamlılık düzeyi 0,05 olarak alınmıştır. BULGULAR Bu bölümde, araştırmanın problemlerinin test edilmesi için yapılan istatistiksel analizler sonucunda elde edilen bulgulara yer verilmiştir. Araştırmanın birinci alt problemi Devlet hastanelerinde çalışan hemşirelerin iş doyum düzeyleri cinsiyete göre anlamlı olarak farklılık göstermekte midir? biçiminde ifade edilmiştir. Cinsiyete göre iş doyum düzeylerine yönelik puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir değişimin olup-olmadığını belirleyebilmek amacıyla t-testi uygulanmıştır. Yapılan t-testi sonucunda, hemşirelerin iş doyum düzeyleri cinsiyete göre anlamlı olarak farklılaşmadığı saptanmıştır [t (171) =1,462 p>0,05]. Tablo 1: Hemşirelerin İş Doyum Düzeylerinin Cinsiyete ve Çocuk Sahibi Olup-Olmama Durumuna Göre t-testi Sonuçları Demografik özellikler n x ss df t p Cinsiyet Kız 100 64,650 11,273 Erkek 73 67,369 13,116 171 1.46 2 p>0,05 Çocuk durumu var 89 63,707 11,092 yok 84 68,012 12,824 171 2,36 5 0,019* *p<0,05 Araştırmanın ikinci alt problemi Devlet hastanelerinde çalışan hemşirelerin iş doyum düzeyleri çocuk sahibi olup-olmamasına göre anlamlı olarak farklılık göstermekte midir? biçiminde ifade edilmiştir. Çocuk sahibi olup-olmama durumuna göre hemşirelerin iş doyum düzeylerinin puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir değişimin olup-olmadığını belirleyebilmek amacıyla t-testi uygulanmıştır. Yapılan t-testi sonucunda, hemşirelerin iş doyum düzeylerinin çocuk sahibi olupolmamasına göre anlamlı olarak farklılaştığı saptanmıştır [t(171)=2,365 p<0,05]. Tablo 1 den de görüleceği üzere, çocuk sahibi olmayan hemşirelerin, iş doyum düzeyi puan ortalaması ( =68,012), çocuk sahibi olan hemşirelerin puan ortalamasından ( =63,707) anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur.
983 Tablo 2: Hemşirelerin İş Doyum Düzeylerinin Eğitim, Medeni Durum, Yaş, İş Seçim Tercihi, Maaş Durumu ve Çalışma Saati Değişkenlerine Göre ANOVA Sonuçları Demografik Özellikler n X ss df F p Anlamlı Fark Eğitim Düzeyi Medeni Durum Yaş İş Seçim tercihi Maaş Çalışma Süresi Ortaokul 10 61,900 9,882 Lise 73 64,137 11,174 Yüksek Okul 76 68,078 12,953 Lisansüstü 14 64,857 12,605 Toplam 173 65,797 12,123 Bekar 64 69,015 12,727 Evli 97 64,092 11,169 Boşanmış 12 62,416 13,540 Toplam 173 65,797 12,123 20-25 48 70,750 14,268 25-30 46 64,282 12,161 30-35 31 62,387 9,308 35-40 24 63,208 10,008 40-45 17 67,117 10,276 45-50 5 66,000 9,246 50+ 2 54,000 2,828 Toplam 173 65,797 12,123 Kendim 80 68,200 13,288 Ailem 57 63,070 11,768 Çevrem 36 64,778 8,701 Toplam 173 65,797 12,123 Yeterli 43 70,023 11,634 Orta 101 66,396 10,993 Yetersiz 29 57,448 12,932 Toplam 173 65,797 12,123 15-20 5 69,600 6,228 20-25 3 60,666 28,536 25-30 2 76,000 0,000 30-35 50 68,720 12,634 35-40 59 66,796 10,320 40-45 54 61,555 12,037 Toplam 173 65,797 12,123 3 169 3 169 6 166 2 170 2 170 5 167 1,749 0,159 p>0,05 3,800 0,024 Evli-Bekar 2,523 0,023 (20-25)-(30-35) 3,222 0,042 Bem-Ailem 10,69 6 0,000 2,587 0,028 Yeterli-Yetersiz Orta-Yetersiz (30-35)- (40-45) (35-40)- (40-45) Araştırmanın üçüncü alt problemi Devlet hastanelerinde çalışan hemşirelerin iş doyum düzeyinin, eğitim durumuna göre anlamlı olarak farklılık göstermekte midir? biçiminde ifade edilmiştir. Hemşirelerin iş doyum düzeyinin, eğitim değişkenine göre puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir değişimin olup-olmadığını belirleyebilmek amacıyla tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanmıştır. Yapılan ANOVA testi sonucunda tablo 2 de görüldüğü gibi, hemşirelerin iş doyum düzeyinin, eğitim değişkenine göre anlamlı olarak farklılaşmadığı saptanmıştır (F=1,749 p>0,05).
984 Araştırmanın dördüncü alt problemi Devlet hastanelerinde çalışan hemşirelerin iş doyum düzeyinin, medeni durum değişkenine göre anlamlı olarak farklılık göstermekte midir? biçiminde ifade edilmiştir. Hemşirelerin iş doyum düzeyinin, medeni durum değişkenine göre grupların puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir değişimin olup-olmadığını belirleyebilmek amacıyla tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanmıştır. Yapılan ANOVA testi sonucunda tablo 2 de görüldüğü gibi, hemşirelerin iş doyum düzeyinin, medeni durum değişkenine göre grupların puan ortalamaları arasında anlamlı farklılaşma bulunmuştur (F=3,800 p<0,05). İş doyum düzeylerinin hangi medeni guruplar arasında farklılaştığı Scheffe testi ile belirlenmiştir. Buna göre Bekar olanlar ( =69,015 ss=12,727) ile Evli olanların ( =64,092 ss=11,169) puan ortalamaları arasında anlamlı fark vardır (p=0,030). Araştırmanın beşinci alt problemi Devlet hastanelerinde çalışan hemşirelerin iş doyum düzeyinin, yaş durum değişkenine göre anlamlı olarak farklılık göstermekte midir? biçiminde ifade edilmiştir. Hemşirelerin iş doyum düzeyinin, yaş durum değişkenine göre grupların puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir değişimin olup-olmadığını belirleyebilmek amacıyla tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanmıştır. Yapılan ANOVA testi sonucunda tablo 2 de görüldüğü gibi, hemşirelerin iş doyum düzeyinin, yaş durum değişkenine göre grupların puan ortalamaları arasında anlamlı farklılaşmanın olduğu bulunmuştur (F=2,523 p<0,05). İş doyum düzeylerinin hangi yaş gurupları arasında farklılaştığı Scheffe testi ile belirlenmiştir. Buna göre 20-25 yaş grubu puan ortalaması ( =70,750 ss=14,268) ile 30-35 yaş grubu puan ortalamaları ( =62,387 ss=9,308) arasında anlamlı fark vardır (p=0,039). Araştırmanın altıncı alt problemi Devlet hastanelerinde çalışan hemşirelerin iş doyum düzeyinin, iş seçim tercihi değişkenine göre anlamlı olarak farklılık göstermekte midir? biçiminde ifade edilmiştir. Hemşirelerin iş doyum düzeyinin, iş seçim tercihi değişkenine göre grupların puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir değişimin olup-olmadığını belirleyebilmek amacıyla tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanmıştır. Yapılan ANOVA testi sonucunda tablo 2 de görüldüğü gibi, hemşirelerin iş doyum düzeyinin, iş seçim tercihi değişkenine göre grupların puan ortalamaları arasında anlamlı farklılaşmanın olduğu bulunmuştur (F=3,222 p<0,05). İş doyum düzeylerinin iş seçim tercihine göre nasıl farklılaştığı Scheffe testi ile belirlenmiştir. Buna göre Kendim seçtim diyenlerin puan ortalaması ( =68,200 ss=13,288) ile Ailem etken oldu diyenlerin puan ortalamaları ( =63,070 ss=11,768) arasında anlamlı fark vardır (p=0,038). Araştırmanın yedinci alt problemi Devlet hastanelerinde çalışan hemşirelerin iş doyum düzeyi, maaş (gelir) düzeyine göre anlamlı olarak farklılaşmakta mıdır? biçiminde ifade edilmiştir. Hemşirelerin iş doyum düzeyinin, maaş durumuna göre grupların puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir değişimin olup-olmadığını belirleyebilmek amacıyla tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanmıştır. Yapılan ANOVA testi sonucunda tablo 2 de görüldüğü gibi, hemşirelerin iş doyum düzeyinin maaş durumuna göre grupların puan ortalamaları arasında anlamlı farklılaşmanın olduğu bulunmuştur (F=10,996 p<0,05). İş doyum düzeylerinin hangi maaş gruplarına göre farklılaştığı, Scheffe testi ile belirlenmiştir. Buna göre yeterli diyenlerin puan ortalaması ( =70,023 ss=11,634) ile yetersiz diyenlerin puan ortalamaları ( =57,448 ss=12,934) arasında anlamlı fark vardır (p=0,000). Ayrıca gelir düzeyini orta diye belirtenlerin puan ortalaması ( =66,396 ss=10,993) ile yetersiz olarak belirtenlerin puan ortalamaları ( =57,448 ss=12,934) arasında anlamlı fark bulunmuştur (p=0,001). Araştırmanın sekizinci alt problemi Devlet hastanelerinde çalışan hemşirelerin iş doyum düzeyinin, çalışma sürelerine göre anlamlı olarak farklılık göstermekte midir? biçiminde ifade edilmiştir.
985 Hemşirelerin iş doyum düzeyinin, çalışma sürelerine göre grupların puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir değişimin olup-olmadığını belirleyebilmek amacıyla tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanmıştır. Yapılan ANOVA testi sonucunda tablo 2 de görüldüğü gibi, hemşirelerin iş doyum düzeyinin çalışma süresine göre grupların puan ortalamaları arasında anlamlı farklılaşmanın olduğu bulunmuştur (F= 2,258 p<0,05). İş doyum düzeylerinin hangi çalışma sürelerine göre farklılaştığı, Scheffe testi ile belirlenmiştir. Buna göre haftada 30-35 saat çalışanların puan ortalaması ( =68,720 ss=12,634) ile 40-45 saat çalışanların puan ortalamaları ( =57,448 ss=12,934) arasında anlamlı fark vardır (p=0,002). Ayrıca haftada 35-40 saat çalışanların puan ortalaması ( =61,555 ss=10,993) ile 40-45 saat çalışanların puan ortalamaları ( =57,448 ss=12,934) arasında anlamlı fark bulunmuştur (p=0,020). SONUÇ VE ÖNERİLER Araştırma sonucunda, hemşirelerin iş doyum düzeylerinin medeni duruma, çocuk sahibi olupolmama, yaş, haftalık çalışma saati, aylık maaş durumu ve iş seçim tercihi bağımsız değişkenlerinden anlamlı olarak etkilendiği, cinsiyet değişkeninden ise istatistiksel anlamda etkilenmediği saptanmıştır. İncir (1990), Baykal ve Serezli (1999), Kuyurtar ve arkadaşları (2002), Hayran ve Aksayan ın (1991), yapmış oldukları araştırmalara göre iş doyum düzeyinin medeni durum ve yaş değişkenlerinden anlamlı olarak etkilenmediği sonucuna rastlanmıştır. Bu araştırmalar eldeki araştırma sonucuyla tutarlı değildir. Yine İncir in (1990), yapmış olduğu araştırmada iş doyum düzeyinin cinsiyet değişkeninden etkilenmediği sonucuna rastlanmıştır. Ayrıca, Taşdemir ve Karaaslan (1999), hemşirelerle yaptıkları çalışmada mesleklerini isteyerek seçip seçmeme durumunun iş doyum puan ortalamasını etkilediğini bulmuşlardır. Pınar ve arkadaşları (1997), Aksakal ve arkadaşları (1999), Ünal, Karlıdağ ve Yoloğlu (2001), Arslan ve arkadaşları (1996) tarafından yapılan araştırmada yaş, çalışma saati, eğitim durumu ve gelir durumu değişkenlerinin, hemşirelerin iş doyum puan ortalamasını etkilediğini bulmuşlardır. Bu sonuçlar, eldeki araştırma sonucuyla birbirine paralel ve birbirini destekler niteliktedir. Araştırma sonuçları doğrultusunda şu önerilerde bulunulmuştur. 1. Evli ve çocuk sahibi hemşirelerin iş doyum düzeylerinin artırılabilmesi maksadıyla çalışma şartları yeniden düzenlenebilir.. 2. Maaş durumunun iş doyum düzeyini etkilediği göz önüne alındığında çalışma saatlerine göre tatmin edici ücret politikası uygulanabilir. 3. Araştırma bulgularına göre aşırı çalışma saatinin iş doyumunu azalttığı bulgusundan hareketle etkin ve verimli bir vardiya sistemi ile doyum düzeyi artırılabilir. 4. Yaş değişkeni ile iş doyum düzeyi arasındaki ilişki nitel olarak araştırılarak 30-35 yaş grubu hemşirelerdeki iş doyum düzeyini artırıcı tedbir alınabilir. KAYNAKLAR Advardsson, B., & Gustavsson, B.O. (2003). Quality in the work environment: A prequisite for success in new service development. Managing Service Quality, 13(2), 148-163. Akıncı, Z. (2002). Turizm sektöründe işgören iş tatminini etkileyen faktörler: Beş yıldızlı konaklama işletmelerinde bir uygulama. Akdeniz İ. Aksakal, N.F., Özkan, S., Baykan, Z., Aycan S.: "Gölbaşı Bölgesi'nde Birinci Basamak Sağlık Kuruluşlarında Çalışan Sağlık Personelinin Mesleki Memnuniyet Durumları", Sağlık ve Toplum, Ekim- Aralık 1999, 9 (4), Aksayan S. Koruyucu ve Tedavi Edici Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Hemşirelerin İş Doyumu Etkenlerinin İrdelenmesi. Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, İstanbul Üniversitesi, 1990. 4-14.
986 Aslan H., Alpaslan N., Aslan O, Ünal M. Hemşirelerde tükenme, iş doyumu ve ruhsal belirtiler. Nöro Psikiyatri Arşivi 1996; 33:192-199. İ.B.F. Dergisi, 4, 1-25 Ataklı, A; Dikmentaş, E; Altınışık, S. (2004). Üniversite Hastanelerinde Çalışan Yönetici ve Klinik Sekreterlerin İş Doyumu. Hacettepe Sağlık İdaresi Dergisi. (6), 2. Baş, T., & Ardıç, K. (2002). Yüksek öğretimde iş tatmini ve tatminsizliği. İktisat İşletme ve Finans, 17, 72-81. Baykal Ü. Serezli S. (1999). Hemşirelerin İş Doyum Düzeylerinin Araştırılması. VII. Ulusal Hemşirelik Kongresi. Erzurum. Blegen M. (1993). Nurses Job Satisfaction: A Meta-Analysis of Related Variables. Nursing Research. 42 (1) : 36-41. Erdil, O., Keskin, H., İmamoğlu, S.Z., & Erat, S. (2004). Yönetim tarzı ve çalışma koşulları, arkadaşlık ortamı ve takdir edilme duygusu ile iş tatmini arasındaki ilişkiler: Tekstil Sektöründe Bir Uygulama. Doğuş Üniversitesi Dergisi, 5(1), 17-26. Ergeneli, A., & Eryiğit, M. (2001). Öğretim elemanlarının iş tatmini: Ankara da devlet ve özel üniversite karşılaştırması. Hacettepe Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, 19(2), 159-178. Hayran O, Aksayan S. Pratisyen hekimlerde iş doyumu. Toplum ve Hekim 1991;16-7. İncir, G. Çalışanların iş Doyumu Üzerine Bir inceleme, Milli Prodüktivile Yayınları: 401, Ankara. 1990. Karasar, N. (2006). Bilimsel araştırma yöntemi. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım. Karadağ ve Ark (2002). Hemşirelerin iş doyumu ve tükenmişlik düzeyleri ile bunları etkileyen bazı değişkenlerin incelenmesi. Hemşirelik Forumu Dergisi 5(6):8-15. Kuyurtar F. Yamaç T. Kanık A. Yurdakul M. (2002). İçel İl Merkezindeki Hastanelerde Çalışan Hemşirelerin Örgütsel İş Doyumları ve Etkileyen Faktörler. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi. 4 : 449-454. Musal B, Elçi ÖÇ, Ergin S. Uzman hekimlerde mesleki doyum. Toplum ve Hekim, 1995;10:2-7. Pınar R, Arıkan S (1998). Hemşirelerde iş doyumu: Etkileyen faktörler, İş doyumu ile benlik saygısı ve asersivite ilişkisi. Uluslararası Katılımlı 6. Ulusal Hemşirelik Kongresi Kongre Kitabı., Damla matbaacılık Ltd. Şti., Ankara,159-170. Taşdemir G. Karaaslan A. (1999). Hemşirelerin Empatik Eğilim ve İş Doyumu Düzeyleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi. Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi. 15 (1) : 1-12. Testa, M.R. (1999). Satisfaction with organizational vision, job satisfaction and service efforts: An empirical investigation. Leadership & Organization Development Journal, 20(3), 154-161. Toker, B. (2007). Ünal, S; Karlıdağ, R; Yoloğlu, S. (2001). Hekimlerde Tükenmişlik ve İş Doyumu Düzeylerinin Yaşam Doyumu Düzeyleri ile İlişkisi. Klinik Psikiyatri Dergisi. (4). 113-118. Weiss, H.M. (2002). Deconstructing job satisfaction separating evaluations, Beliefs and Affective Experiences. Human Resources Management Review, 12, 173-194.