Tarihi Tanık olunan ve haber alınan şeylerin. anlatılması olarak tanımlamıştır.

Benzer belgeler
İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

YERYÜZÜNDE YAŞAM ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI

Tarihin Çeşitleri Hikayeci Tarih: Nakilci tarih yazımıdır. Eski Yunan Tarihçisi Heredot'la başlar.

Şehir devletlerinin merkezlerinde tapınak bulunurdu. Yönetim binası, resmî yapılar ve pazar meydanları tapınağın etrafında yer alırdı.

TANER ÖZDEMİR TÜRK TELEKOM NURETTİN TOPÇU SOSYAL BİLİMLER LİSESİ TARİH ÖĞRETMENİ ZAMAN VE TAKVİM

TARİHİN BİLİİMİNE GİRİŞ

Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir.

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi

Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur.

TARİH DERSİ YGS YAZ TATİL ÖDEVİ

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 2.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eski BATI Hellen Kavramı Yunan Arkaik Çağı ve Ege Göçleri

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere,

İnsanların var oluşundan yazının icadına kadar olan döneme denir. Tarih öncesi devirlerin birbirinden

Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI

Editörden... YGS -LYS TARiH SORU - CEVAP

İÇİNDEKİLER. Tarihteki Önemli Buluşlar Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor Coğrafi Keşifler...

TARİH 1.

Yazı Menu. 1 - Anadolu Uygarlıkları. Hititler. Frigyalılar. Lidyalılar. Urartular. İyonyalılar. 2 - Kültür ve Uygarlık. Devlet Yönetimi.

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Tarih Dokuzuncu Sınıf Ünite Konuları Video Ders Anlatımı 1. ÜNİTE: TARİH BİLİMİ 1. KONU: TARİH BİLİMİNE GİRİŞ. 1. İnsan ve Tarih. 2.

İlk Uygarlıklar MEZOPOTAMYA MEDENİYETLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI

Tarihin Faydalandığı Bilim Dalları

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir

Yunan Medeniyeti kendinden sonraki Hellen ve Roma Medeniyetleri üzerinde etkili olmuştur.

Sorular 1. Aşağıdaki fotoğraflardan hangisi veya hangileri insanla ilgili özellikleri göstermektedir? I II III

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

1- Aşağıdakilerden hangisi tarih çağlarının başlangıcında ilkel endüstrinin ve sermaye birikiminin temelini oluşturmuştur.

Hitit Devleti M.Ö 1200 yılında Anadolu ya gelen Frigyalılar tarafından yıkıldı.

COĞRAFİK UYGARLIKLAR. Mezopotamya ya kurulmuş devletler: Sümerler, Akadlar, Babiller, Assurlar ve Elamlılar dır. SÜMERLER AKADLAR ASSURLAR BABİLLER

Tarih Bilimi ve Tarihe Yardımcı Bilim Dalları Video Ders Anlatımı I. ÜNİTE TARİH BİLİMİNE GİRİŞ A- TARİH BİLİMİ. I - Tarih Biliminin Konusu

İktisat Tarihi II. 1. Hafta

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

HELEN VE ROMA UYGARLIKLARI

Avrupa Tarihi. Konuyla ilgili kavramlar

- M.Ö 2000 yıllarında Anadolu ya gelerek Kızılırmak çevresinde devlet kurmuşlardır.

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

İktisat Tarihi II. 2. Hafta

9. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İktisat Tarihi II

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

Uygarlık Tarihi (HIST 201) Ders Detayları

Konuyla ilgili kavramlar

İktisat Tarihi II

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

FİLOLOJİ Filoloji; dillerin yapısını, tarihsel gelişimini ve birbirleri ile ilişkilerini inceleyen bilim dalı.[1] Eski Yunancada philos (sevgi) ve log

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI

Uygarlık Tarihi (HIST 201) Ders Detayları

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

İçindekiler. 1. Ünite TARİH BİLİMİ. 2. Ünite UYGARLIĞIN DOĞUŞU ve İLK UYGARLIKLAR. 3. Ünite İLK TÜRK DEVLETLERİ. 4. Ünite İSLAM TARİHİ ve UYGARLIĞI

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

tamamı çözümlü tarih serkan aksoy

1. YERYÜZÜNDE YAŞAMIN BAŞLAMASI

En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir.

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

Uygarlık Tarihi (HIST 201) Ders Detayları

TARİH BİLİMİNE GİRİŞ

AR&GE BÜLTEN. Kültür Turizmi ve İzmir

Üretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur.

3/23/2016 HEMŞĠRELĠK TARĠHĠ VE DEONTOLOJĠ

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

İktisat Tarihi II. IV. Hafta

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki

BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ

9. SINIF TARİH DERS BİLGİLERİ

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

örnektir örnektir TYT-AYT Tarih Yeni müfredata tam uygun MİKRO KONU TARAMA TEST AYRINTILARI VE ÖRNEKLERİ (1-10. Testler)

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 2.Hafta. Dr. Osman Orkan Özer

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Adý Soyadý :... Ödev Tarihi :... Ödev Kontrol Tarihi :... Kontrol Eden :...

Helen Birliği/İskender İmparatorluğu

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ

SAAT KONULAR KAZANIM BECERİLER AÇIKLAMA DEĞERLENDİRME

İktisat Tarihi II. III. Hafta

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

TARİH UYGULAMA TESTİ 1 ASF. ÜNİTE 1: TARİH BİLİMİNE GİRİŞ Tarih Bilimine Giriş. 4. Tarihi Olay: Tarihi süreç içerisinde belirli bir

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU

Antik Yunan Kentleri (Polis)

İlkel Köyden Kente Geçiş Süreci

M.Ö. 1200' LERDEN GÜNÜMÜZE ANADOLU UYGARLIKLARI

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

1.1 COĞRAFİ KONUM Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır.

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 4.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eski BATI SOSYAL ve SİYASAL YAŞAM

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik

Tarih Öncesi Çağlar - PREHĠSTORĠK DEVĠRLER

Transkript:

Ortaöğretim Alanı SÖZ EA SAY 01 Tarih Ders Föyü Tarih Bilimi Tarih ve Zaman Tarih; geçmiş dönemlerdeki insanların; yaşayışlarını, birbiriyle olan ilişkilerini, kültür ve uygarlıklarını, siyasi, sosyal ve ekonomik yapılarını, savaşlarını, barışlarını yer ve zaman göstererek, neden-sonuç ilişkisi içinde inceleyen, elde ettiği bilgileri belgeler ışığında objektif olarak açıklayan bir bilim dalıdır. Yukarıdaki tanımın genel çerçevesinin korunmasıyla beraber fikir insanları ve tarihçiler tarafından pek çok tanım yapılmıştır: 1. Aşağıdakilerden hangisi tarihi, tanık olunan ve haber alınan şeylerin anlatılması olarak tanımlamıştır? A) Herodotos B) Thukydides C) Voltaire D) Sokrates E) Titus Livius Herodotos: Tarihi Tanık olunan ve haber alınan şeylerin anlatılması olarak tanımlamıştır. Fernand Braudel: Tarih Bütün tarihlerin toplamı geçmiş, hâl ve gelecekteki meslekî kabiliyet ve bakış açılarının bir araya gelmesi olarak tanımlanır. NOT Tarihin pek çok tanımının olmasının temel nedeni tarihsel olay ve olgulara olan yaklaşımdır. Tarihin tanımında şu öğeler ortak hâlde bulunurlar: İnsan Zaman Yer Olay Olgu 2. Tarihin tanımında ortak olarak bulunan unsurlar arasında aşağıdakilerden hangisi yer almaz? A) İnsan B) Zaman C) Yer D) Olgu E) Tez 1.A 2.E 1 Book 1.indb 1 04/09/18 16:08

Tarih Ders Föyü 01 TARİHİN KONUSU Tarih zaman içinde yeryüzündeki insan faaliyetleri, farklı etkilerle meydana gelen değişimler ve insan eylemlerinin sonucunda ortaya çıkan eserlerdir. Ayrıca doğa olayları, sonuçları itibariyle insanları etkilediğinden tarihin konusu içerisinde yer alır. NOT Deprem doğal bir olaydır. Sebepleri tarihçiyi ilgilendirmez. Ancak depremin insanlar üzerindeki çeşitli etkileri tarihin konusudur. Tarihin meydana gelmesinde insan unsurunun rolü kesin olmakla birlikte, bunun önder vasfını haiz insanların mı, yoksa toplumların mı gerçekleştirildiği konusunda görüş ayrılıkları vardır. Thomas Carlyle tarihin konusunun büyük işler başarmış adamlar olduğunu söylerken Bloch, tarihin konusunun teşkilatlanmış toplumlar olduğu iddiasında bulunur. TARİHİN FAYDALARI Tarih bilimi insanlığın hangi ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel ortamlardan geçerek bugüne ulaştığını öğrenmemizi sağlar. Millî birlik ve beraberlik anlayışının kuvvetlenmesini sağlar. Vatandaşlık ve sorumluluk duygusu geliştirir. Tarih uyguladığı yöntem itibariyle insanların araştırma ve kanıt bulma becerisini artırır. Kaynaklarının eleştirel bir gözle sorgulanması bireylerin sorgulama becerilerini de geliştirir. Devlet yöneticilerine devletin nasıl yönetileceği konusunda yardımcı olur. İnsanlara karşılaştıkları durumları tarihî olaylarla bağlantı kurarak mantıklı bir sonuca varma yeteneği kazandırır. Olaylara daha geniş açıdan bakmayı öğretir. İnsanların aralarındaki sorunları barış yoluyla çözümlemelerine yardımcı olur. Tarih öğretimi bugünkü uygarlığın nasıl meydana geldiğini öğretir. Geçmişte yaşayan insanların dünyaya nasıl baktıklarını anlamak insanlarda tarihsel empati yeteneğinin gelişmesini sağlar. Uygarlıkların tüm toplumların katkısıyla oluştuğunu öğretir. İnsanların geçmişten ders alıp geleceğe yön vermelerini sağlar. Tarih, insanlara, vatan ve millet kavramları ile millî ve kültürel değerleri öğretir. TARİH BİLİMİNİN NİTELİĞİ Toplumsal yaşantının günceli bilme zorunluluğu ister istemez insanları geçmişi bilip tanımaya yöneltmektedir. Tarihi bu açıdan değerlendirmek gerekir. Tarihi bilim yapan en önemli öge kuşkusuz araştırma yöntemidir. Bu yöntem kaynak, çağ bileşkeni üzerinde inşa edilebilir. Bu da kişiyi toplum-tarih bilincine götürür. İnsanlar toplumda yalnız başına değillerdir, bir sınıf, bir topluluk, bir ulus içinde yaşarlar. İnsanların değer yargıları bu toplum içinde şekillenir ya da yozlaşır. İşte tarih bu gelişim aşamasının bilimidir. Toplumun bir parçası olan tarihçinin mutlak nesnel olması ve tarafsız olması beklenemez. Tarih tezatlıdır. Çeşitli alanlardaki zıtlıkları birbiriyle ilintili olarak açıklayabilir. Tarih toplumsal yaşantıyı birbirinden koparmadan araştırır, yorumlar. 1. Aşağıdakilerden hangisi tarihin faydaları ile ilgili yanlış bir bilgidir? A) Tarihsel empati yeteneğinin gelişmesini sağlar. B) Uygarlıkların ancak başka uygarlıklardan bağımsız olursa ayakta kalabileceklerini gösterir. C) İnsanların geçmişten ders alıp, geleceğe yön vermelerini sağlar. D) Vatandaşlık ve sorumluluk duygusu geliştirir. E) Millî birlik ve beraberlik anlayışının kuvvetlenmesi sağlar. 2. Tarih bilimi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tarih tezatlıdır. B) Tarihçinin mutlak nesnel olması gerekir. C) Tarihçinin tarafsız olması beklenemez. D) Tarihi bilim yapan en önemli öge araştırma yöntemidir. E) Tarih toplumsal yapıyı birbirinden kopmadan araştırır. 1.B 2.B 2 Book 1.indb 2 04/09/18 16:08

Tarih Ders Föyü 01 TARİH VE DİĞER BİLİM DALLARI Bilim Dalları Arkeoloji Etnografya Antropoloji (Irk Bilimi) Coğrafya Kimya Paleografya (Yazı Bilimi) Epigrafya (Kitabeler Bilimi) Filoloji (Dil Bilimi) Nümizmatik (Para Bilimi) Kronoloji (Zaman Bilimi) Sosyoloji (Toplum Bilimi) Diplomatik (Siyasi Belgeler) Sigilografya (Mühür Bilimi) Heraldik (Arma Bilimi) Sanat Tarihi Toponomi (Yer Adları Bilimi) Açıklaması Kazı bilimidir. Kazılar yaparak su ve yer altında kalmış eserlerin ortaya çıkarılmasını, bulguların incelenmesini sağlayarak tarih bilimine yardımcı olmaktadır. Toplumların kültürlerinin, örf, adet, gelenek ve yaşayışlarının incelenmesini sağlayarak tarih bilimine yardımcı olmaktadır. İnsanların ırklarının sınıflandırılmasında, ırkların gelişiminin ve kültürlerinin incelenmesinde araştırmalar yaparak tarih bilimine yardımcı olmaktadır. Tarihî olayların meydana geldiği yerlerin iklimini, yeryüzü şekillerini, ekonomik durumunun incelenmesini yaparak tarih bilimine yardımcı olmaktadır. C14 metodu ile ele geçirilen eserlerin hangi döneme ait olduğunun saptanmasını sağlayarak tarih bilimine yardımcı olmaktadır. Eski yazıların okunmasını ve incelenmesini sağlayarak tarih bilimine yardımcı olmaktadır. Kitabelerin, anıt taşlarının ve mezarların incelenmesini sağlayarak tarih bilimine yardımcı olmaktadır. Toplumların dillerinin incelenmesini, diller arasındaki akrabalık bağlarının incelenmesini, sözcük alışverişlerinin incelenmesini sağlayarak tarih bilimine yardımcı olmaktadır. Eski paraların incelenmesini sağlayarak tarih bilimine yardımcı olmaktadır. Olayların zamana göre kıyaslanmasının yapılarak incelenmesini sağlayarak tarih bilimine yardımcı olmaktadır. Toplumların incelenmesini, toplumsal olayların bağlı olduğu genel kuralların incelenmesini, toplumların oluşturdukları kurum ve kuruluşların insan ve toplum yaşamına etkilerinin incelenmesini sağlayarak tarih bilimine yardımcı olmaktadır. Devletlerin iç ve dış yazışmalarında kullandıkları belgelerin şekil ve içerik bakımından incelenmesini sağlayarak tarih bilimine yardımcı olmaktadır. Devlet, kurum ve kuruluşların mühürlerinin incelenmesini sağlayarak tarih bilimine yardımcı olmaktadır. Devlet, kurum ve kuruluşların armalarının incelenmesini sağlayarak tarih bilimine yardımcı olmaktadır. Arkeolojik metotları kullanarak ortaya çıkarılan eserlerin incelenmesi sonucunda toplumun bakış açısını belirlemeye çalışarak tarih bilimine yardımcı olmaktadır. Yer adlarının incelenmesini sağlayarak tarih bilimine yardımcı olmaktadır. 1. Eski yazıların okunmasını ve incelenmesini sağlayarak tarihe yardımcı olan bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir? A) Antropoloji B) Epigrafya C) Paleografya D) Heraldik E) Nümizmatik 2. Kitabelerin, anıt taşlarının ve mezarlarının incelenmesini sağlayarak tarih bilimine yardımcı olan bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir? A) Kronoloji B) Nümizmatik C) Filoloji D) Epigrafya E) Diplomatik 1.C 2.D 3 Book 1.indb 3 04/09/18 16:08

Tarih Ders Föyü 01 ZAMANIN ÖLÇÜLMESİ İnsanlığın zaman ve mekân kavramlarını anlamasıyla ortaya çıkan zamanı ölçme düşüncesinin ilk çağlardan günümüze kadar belirlediği temel standart birimler; gün, ay ve yıldır. İnsanlar, günlük yaşamlarını kolaylaştırmak gayesiyle zamanı bölümlere ayırmıştır. Geçmişten günümüze yaşamını zamanın ölçüsüne göre düzenleyen insanoğlu, zamanı parçalara ayırma işini bir çırpıda yapmış değildir. Bu parçalardan her birinin benimsenişi, kullanılışı, adlandırılışı, sürelerinin saptanışı uzun sürmüş ve toplumlara göre değişiklik göstermiştir. Bazı toplumlar takvimlerini ay yılı esasına göre oluşturmuştur. Ay yılı, Ay ın Dünya etrafındaki dönüşünü esas alır ve on iki tur dönüşü bir yıla denk gelir. Bu süre 354 gündür. Bazı toplumlar ise takvimlerini güneş yılı esasına göre oluşturmuştur. Güneş yılı, Dünya nın Güneş etrafındaki bir tur dönüşünü esas alır. Bu süre 365 gün 6 saattir. Türkler de tarih boyunca yaşadıkları coğrafyaya göre kültürel, ekonomik ve dinî etkileşimlerin ürünü olarak çeşitli takvimler kullanmışlardır. Tarih boyunca Türkler; 12 Hayvanlı Türk takvimini, Hicri takvimi, Celâli takvimi, Rumi takvim ve Miladi takvimi kullanmıştır. 1. I. Miladi takvim II. Hicri takvim III. Rumî takvim Yukarıdakilerden hangileri Türklerin kullandığı takvimler arasında yer alır? A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III D) II ve III E) I, II ve III Türklerin Kullandığı Takvimler 1. 12 Hayvanlı Türk Takvimi On İki Hayvanlı Türk takvimi, Türklerin Müslüman olmadan önce kullandıkları bir takvimdir. Bu takvim, İslami dönemlerde de birçok Türk ülkesi, bir ara Çinliler ve Tibetliler tarafından kullanılmıştır. Türk icadı olan bu takvimde, güneş esas alınmıştı. 12 yıllık süreli bir devirden ibaret olan bu takvimde, yıllar sayı ile değil hayvan adlarıyla anılıyordu. Hangi tarihten itibaren kullanıldığı bilinmemekle birlikte bu takvim Kök Türkler ve Uygurlar tarafından kullanılmıştır. NOT Bu takvimdeki on iki hayvanın adı sırasıyla şöyleydi: 1. Sıçgan (sıçan), 2. Ud (sığır), 3. Bars (pars), 4. Tavışgan (tavşan), 5. Lu (ejder), 6. Yılan, 7. Yand (at), 8. Koy (koyun), 9. Biçin (maymun), 10 Tağuk (tavuk), 11. İt (köpek), 12. Tonguz (domuz). 2. Hicri Takvim Hicri takvim, Türklerin İslamiyet'i kabul etmelerinden sonra kullanmaya başladığı takvimdir. Hicri takvimde ay yılı esas alınmıştır. 1 yıl 354 gün olarak hesap edilmiştir. Bu takvim Kameri (Ay) Takvimi olarak da bilinmektedir. Hz. Muhammed (S.A.V)'in Mekke'den Medine'ye göç ettiği 622 yılı Hicri takvimde başlangıç olarak kabul edilmiştir. Hz. Ömer döneminde oluşturulan Hicri takvim ülkemizde 1 Ocak 1926 tarihine kadar kullanılmış olup, günümüzde dini ay ve günlerin belirlenmesinde hâlen kullanılmaktadır. 2. Aşağıdakilerden hangisi 12 Hayvanlı Türk takvimini kullanmamıştır? A) Karahanlılar B) Çinliler C) Tibetliler D) Göktürkler E) Uygurlar 1.E 2.A 4 Book 1.indb 4 04/09/18 16:08

Tarih Ders Föyü 01 3. Celalî Takvim Celali takvim, Büyük Selçuklular döneminde Sultan Melik Şah tarafından hazırlatılmış ve kullanılmıştır. Celali takvimde güneş yılı esas alınmıştır. 1 yıl 365 gün ve 6 saat olarak hesap edilmiştir. Hicri 471/Miladi 1079 yılı Ramazan ının 10. gününe rastlayan Nevruz (21 Mart), bu takvim sistemine göre hem yılbaşı hem de yeni bir tarihi başlangıç olarak kabul edilmiştir. Celali takvimi Türkler haricinde Babür Devleti de kullanmıştır. Hindistan da Takvim-i İlâhi adıyla da anılan bu takvim, Babür İmparatorluğu nun yıkılışından sonra kullanılmamıştır. 1. Aşağıdaki takvimlerden hangisi Hz. Ömer döneminde oluşturulmuştur? A) Miladi takvim B) Rumi takvim C) Hicri takvim D) Celali takvim E) 12 Hayvanlı Türk takvimi 4. Rumi Takvim Rumi takvim, Osmanlı Devleti'nin vergi işlerinde aksaklık olmaması maksadı ile 1839 yılından itibaren Hicri takvime ilave olarak kullanılmaya başlamıştır. Rumi takvimde güneş yılı esas alınmıştır. 1 yıl 365 gün ve 6 saat olarak hesap edilmiştir. 5. Miladî Takvim Miladî takvim ülkemizde 1 Ocak 1926 tarihinden itibaren kullanılmaya başlamıştır. Miladî takvimde güneş yılı esas alınmıştır. 1 yıl 365 gün ve 6 saat olarak hesap edilmiştir. Miladî takvim Gregoryen takvimi olarak da bilinmektedir. Başlangıç olarak Hz. İsa'nın doğumu, 1 Ocak tarihi kabul edilmiştir. Miladî takvim ilk olarak Mısırlılar tarafından şekillendirilmişse de Romalılar ve Papa XIII. Gregorious tarafından geliştirilmiştir. HİCRİ TAKVİM İLE MİLADİ TAKVİM ARASINDAKİ FARKLAR 2. I. Celali takvim II. Rumi takvim III. Hicri takvim Hicri Takvim Ay yılı esasına dayanır. 354 gün sürmektedir. Hicreti başlangıç kabul etmektedir. (622) Dini günler bu takvime göre belirlenir. Yukarıdaki takvimlerden hangilerinde ay yılı esas alınmamıştır? A) I ve II B) II ve III C) Yalnız II D) I, II ve III E) Yalnız III Miladi Takvim Güneş yılı esasına dayanır. 365 gün 6 saat sürmektedir. Hz. İsa'nın doğumunu başlangıç kabul eder. 1 Ocak 1926 tarihinde kullanılmaya başlanmıştır. 1.C 2.A 5 Book 1.indb 5 04/09/18 16:08

Tarih Ders Föyü 01 NOT Hicri takvim ile Miladi takvim arasında on bir günlük bir fark bulunmaktadır. Bu da dini olarak ibadetlerin ve dini günlerin, Miladi takvimde farklı zaman ve mevsimlerde yapılmasına neden olmaktadır. YÜZYIL HESAPLAMALARI Yüzyılların sınıflandırılmasında Milat kavramı dikkate alınır. Hz. İsa nın doğumundan önceki yıllara MÖ (milattan önce), sonrasına da MS (milattan sonra) denir. Yüzyıl kavramı teorik olarak 00 ile biten bir yılda başlar ve yüzyıllık dönem anlamında kullanılır. Bu kavram XVI. yüzyılda ortaya çıkmıştır. 1. Aşağıdakilerden hangisi Hicri takvim ve Miladi takvim arasındaki farklarla ilgili yanlış bir bilgidir? A) Hicri takvim ay yılı esasına dayanır. B) Miladi takvim Hz. İsa nın doğumunu başlangıç alır. C) Dini günler Hicri takvime göre belirlenir. D) Miladi takvim 1925 da kullanılmaya başlanmıştır. E) Hicri takvim 365 gün sürmektedir. MÖ 99 I. Yüzyıl = I. Asır 0 99 I. Yarıyıl 50 49 II. Yarıyıl 0 99-75 I. Çeyrek 74-50 II. Çeyrek 49-25 III. Çeyrek 24-0 IV. Çeyrek MS 0 I. Yüzyıl = I. Asır 99 0 I. Yarıyıl 49 50 II. Yarıyıl 99 0-24 I. Çeyrek 25-49 II. Çeyrek 50-74 III. Çeyrek 75-99 IV. Çeyrek 2. Yüzyıl hesaplamalarında MÖ ve MS ayrımında aşağıdakilerden hangisi temel alınmıştır? A) Dini bayramlar B) Yazının icadı C) Hz. İsa nın doğumu D) Kavimler göçü E) Ateşin bulunması 1.E 2.C 6 Book 1.indb 6 04/09/18 16:08

Neler Öğrendik? 1 1. Aşağıdakilerden hangisi tarihe yardımcı bilim dallarından biri değildir? A) Arkeoloji B) Filoloji C) Fizyoloji D) Kronoloji E) Ekoloji 4. Celali takvim aşağıdakilerden hangisi tarafından hazırlanmıştır? A) Ömer Hayyam B) Kaşgarlı Mahmud C) Ahmet Yesevi D) Yusuf Has Hacib E) Sultan Melik Şah 2. Sanayi Devrimi ni araştıran bir tarihçi İngiliz toplum yapısını iyi bilmelidir. Bunun için bu tarihçi öncelikle aşağıdaki bilimlerin hangisinden yararlanır? A) Filoloji B) Antropoloji C) Sosyoloji D) Kronoloji E) Psikoloji 5. Takvimin gelişimi ile ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? 3. Aşağıdakilerden hangisi Türklerin kullandığı takvimlerden biri değildir? A) On iki hayvanlı Türk takvimi B) Hicri takvim C) Rumi takvim D) Miladi takvim E) Julyen takvimi A) Takvimin kullanılmasında Sümerler ve Mısırlılar öncü olmuşlardır. B) Sümerler ilk ay takvimini yapmışlardır. C) Eski Mısırlılar güneşi esas alarak bir yılı 365 gün 6 saat kabul etmişlerdir. D) Miladi takvimi Sümerler geliştirmiştir. E) Miladi takvimde Hz. İsa nın doğum yılı başlangıç kabul edilir. 7 Book 1.indb 7 04/09/18 16:08

Neler Öğrendik? 6. Aşağıdaki takvimlerden hangisi güneş yılını esas almamıştır? A) Celali takvim B) Miladi takvim C) On İki Hayvanlı Türk takvimi D) Hicri takvim E) Rumi takvim 9. Soyağacı ya da şecere bilimi olarak da bilinen bilim aşağıdakilerden hangisidir? A) Geneoloji B) Onomastik C) Heraldik D) Sigilografi E) Metroloji 7. Eski bir yerleşim yerinde yapılan kazılarda madenî paralar ve yazılı belgeler bulunmuştur. Bu kazıda elde edilen malzemeler aşağıdaki bilimlerden hangileri ile incelenebilir? A) Epigrafi Paleografi B) Etnografya Antropoloji C) Nümizmatik Paleografi D) Diplomatik Heraldik E) Arkeoloji Antropoloji 10. Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah adına hazırlanan takvim aşağıdakilerden hangisidir? A) Rumi takvim B) Hicri takvim C) On İki Hayvanlı Türk Takvimi 8. Bir olayın tarihin konusu olması için aşağıdaki özelliklerden hangisine sahip olması gerekli değildir? A) Zamana bağlı olarak meydana gelmesi D) Celali takvim E) Miladi takvim B) İnsan faaliyetlerinin sonucu olması C) Doğal olması D) Tarihçilerin onu konu edinmesi E) Bir mekâna bağlı olarak meydana gelmiş olması Cevaplar 1. C 2. C 3. E 4. A 5. D 6. D 7. C 8. C 9. A 10. D 8 Book 1.indb 8 04/09/18 16:08

Ortaöğretim Alanı SÖZ EA SAY 02 Tarih Ders Föyü İnsanlığın İlk Dönemleri Tarih Öncesi Dönemler Tarih yazılı belgelerin bulunuşundan bu yana geçen süreyi konu edinir. Yazılı belgelerin bulunmadığı zaman ise tarih öncesi (prehistoire) olarak adlandırılır. Tarih öncesi dönemlerin hemen tarihe yakın kesimi ise protohistoiredir. Tarih yazılı dönemleri konu edinmesine karşın yazılı dönemlere birden bire gelinmediğinden yazısız dönemlerle ilgili genel bilgileri bilme gereği açıktır. Yazısız dönemlerden bir kültür aşaması, yazılı dönemlerden de uygarlık aşaması nitelendirilmesi yapılabilir. Tarih öncesi dönemler taş, bakır, tunç ve demir olarak ayrılır. Yazıya ise Tunç dönemiyle girilir. Tarih Öncesi Dönemler Taş Devri Paleolitik (Eski Taş Çağı): Zamanımızdan yaklaşık 2 milyon ile 15 bin yıl öncesi arasındaki süreci kapsayan bu çağ prehistorik dönemlerin en uzunudur. El baltasının kullanımı ve ateşin keşfedilmesi en önemli adımlardandır. İnsanlar avcılık ve toplayıcılık yaparak zor yaşam şartlarına meydan okuyorlardı. Hiçbir zaman bir yerde fazla kalmayıp durmadan yer değiştiriyorlardı. Bu göçebeliğin nedeni ise iklim şartlarına bağlı yiyecek kaynaklarının peşine düşmek zorunda olmalarıydı. Mezolitik Çağ: Mezolitik Çağ'da insanlar yaşamlarını avcılık ve toplayıcılıkla sürdürmüşlerdir. İlk kez bu çağda yaptıkları mikrolit denilen aletler önceki çağlarda yapılan aletlerden oldukça farklıdır. Sürekli açık hava yerleşmeleri kurmamışlarsa da derin mağaraları terk edip kaya oyuk ve sığınaklarına yerleşmişlerdir. Neolitik Çağ: Neolitik Çağ ın insanı tarım yapıp, hayvan evcilleştirip takas sistemi ile ilk ticaret girişimlerini gerçekleştirir. Dünya uygarlığının temeli olan insanlık tarihinde bir devrim sayılabilecek gelişmeler hep bu dönemde gerçekleşmiştir. Maden Devri Kalkolitik Çağ: Kalkolitik Çağ da tarımla ve hayvancılıkla uğraşan köyler kentlere dönüşmüştür. İnsanlar aletlerinin yanında bakırı eritmişlerdir. Üretim fazlalarını satıp ticaret yaparak güçlenmiş ve örgütlenmişlerdir. Üretilen malları kayıt altına almak için yazı sistemini geliştirmişlerdir. Anadolu da Kalkolitik Çağ MÖ 5500 3500 arasında yer alır. Bakırın ilk kez ergitme yöntemiyle elde edilerek taşın yanı sıra alet yapımında da kullanılması bu çağın Kalkolitik (Bakırtaş) olarak adlandırılmasına yol açmıştır. Tunç Çağı: Tarih öncesi uygarlığının gelişme sürecinde Kalkolitik Çağ'dan sonraki ve Demir Çağı'ndan önceki aşamadır. Bu aşamaya topluluklar değişik zamanlarda geçmişlerdir. Bunun nedeni silah, alet, takı gibi şeylerin yapımında kullanılan bir bakır alaşımı olan tuncun değişik bölgelerde farklı zamanlarda elde edilmesidir. Demir Çağı: Araç ve silah yapımında tunç yerine büyük ölçüde demirin kullanıldığı bu çağı belirleyen tarihler coğrafi konuma bağlı olarak değişiklik gösterir. Tarih Öncesinde Hayat Tarzı ve Geçim Kaynakları Yazının icadından önceki dönemde insanın hayat tarzı avcılık ve besin toplayıcılığı şeklinde başlamıştır. Hayat tarzına bağlı olarak beslenme biçimi gelişen insanoğlu, besin kaynakları bulabilmek için yer değiştirmek zorunda kalmıştır. İnsanoğlu, kendiliğinden yetişen yabani buğday, arpa, çavdar gibi tahılları toplayarak kullanmıştır. Daha sonraki süreçte insanlar bu yabani tahılları ıslah ederek kendi kontrolünde planlı bir tarımsal faaliyete başlamıştır. Tarıma geçişle birlikte keçi, koyun, sığır, domuz, at ve köpek gibi hayvanlar evcilleştirilmiş ve günümüzdeki köy yaşamına benzer yaşam biçimleri oluşturulmuştur. Yerleşik yaşam ve tarımsal üretim sonucunda daha kolay beslenme yollarının öğrenilmesi, nüfus artışına yol açmıştır. İnsanoğlunun, verimi yüksek tahılları seçmesi ve tahılların sulak bölgelerde ekilebileceğini anlaması, insanlık tarihinde ilk defa tarımsal üretime dayanan bir ekonominin oluşumunu sağlamıştır. 9 Book 1.indb 9 04/09/18 16:08

Tarih Ders Föyü 02 Anadolu daki birçok yerleşim bölgesinde yapılan kazı çalışmaları sonucunda MÖ 9. binlerden itibaren üreticiliğin başladığı görülmektedir. Çayönü Höyüğü(Diyarbakır) ve Cafer Höyük (Malatya) yerleşkelerinde dünyanın en eski buğday türlerinden birisi olan Emmer evcil buğdayı nın bulunması buna örnektir. Tarım ürünleri ve hayvanlardan elde edilen liflerle giyinen ilk insanlar, kullandığı araç-gereçlerini çakmaktaşından yapmıştır. Başlangıçta iri ve kaba olarak yontulan taşlar, devam eden süreçte usta bir işçilikle daha kullanılışlı araç-gereçlere yerini bırakmıştır. Araç-gereçlerin yapımında zamanla obsidyen ve kemikler de kullanılmaya başlanmıştır. Tahılların beslenmede kullanılması, yemek hazırlama işlemini gerektirmiş ve bunun için de uygun araç-gereçler üretilmiştir. Tahılları kabuğundan ayırmak için kullanılan öğütme taşları, havanlar ve dibekler bunun ilk örnekleridir. Sözlü Kültür Yazının icadından önce insanlar, toplumsal hafızalarını sözlü olarak kuşaktan kuşağa aktarmış ve bu yolla korumuştur. Eski Yunan da mit ve efsane anlatıcıları, Türklerde ozan ve âşık, Afrika da topluluğun en yaşlıları bu aktarım görevini üstlenmiştir. Sözlü kültürün en önemli ögeleri arasında mitolojiler, efsaneler, destanlar, menkıbeler yer alır. Mitoloji: Mitoloji kelime anlamı olarak bir halk kültürüne ait olan kahramanlar, dini bir inanış, insanın var oluşuna tanıklık eden yazılı veya sözlü olarak nesilden nesile aktarılan efsanelerin ve bu efsaneleri yorumlayan çalışmaların tamamıdır. MÖ 3200 lü yıllarda Sümerler tarafından icat edilen çivi yazısının ortaya çıkması üzerine Mitoloji efsaneleri artık yavaş yavaş kendilerini yazıtlar arasında bulmaya başlamıştır. Efsane: Çok eski çağlardan beri söylenegelen, kaynağı ve ilk söyleyeni belli olmadığı hâlde yüzyıllar boyunca halkın benimseyerek sonraki kuşaklara aktardığı; genellikle olağanüstü olayları, kişileri ve konuları işleyen kurmaca yani hayal ürünü olan öykülere efsane denilmektedir. Menkıbe: Din uluları, veli, ermiş, evliya kabul edilen kişilerle çeşitli alanlarda kendini göstermiş kişilerin hayatlarında oluştuğuna inanılan olağanüstü olayları anlatan anlatılara menkıbe veya menakıpname adı verilir. Menkıbeler, menkıbede konusu edilen kişinin güzel işlerini, sözlerini, mucizevî hâllerini veya hayatını hikâye ve hâtıra imiş gibi nakleden anlatılardır. Destan: Destanlar henüz aklın ve bilimin toplum hayatına tam anlamıyla hâkim olmadığı ilk çağlarda ortaya çıkmış sözlü edebiyat ürünleridir. Destanlar ve destansı öyküler, ilk çağlardan beri, dünyanın her yerinde, gelenekleri sonraki kuşaklara aktarmak için kolektif olarak yaratılmış edebî biçimlerdir. Sözlü kültürün genel özellikleri Ağızdan ağıza aktarılır. Ait olduğu toplumun bireyleri arasında birleştirici bir özelliğe sahiptir. Zamanla değişebilir, çeşitlenebilir. Toplumsal belleğe dayanır. Söyleyeni belli değildir. Anonimdir. Tarih Öncesi Dönemlerde Başlıca Yerleşim Yerleri İnsanlar ilk yerleşim yerleri olarak genellikle büyük nehirlerin çevresini tercih etmişlerdir. Anadolu da Kurulan Başlıca Yerleşim Yerleri Göbeklitepe Şanlıurfa'nın 15 kilometre güneydoğusunda bulunan Göbeklitepe'nin tarihi MÖ 10. yüzyıla dayanır. Etrafında herhangi bir yerleşim olmayan Göbeklitepe, ibadet yeridir. Göbeklitepe, şu ana kadar keşfedilen tarihinin en eski insan eli ile inşa edilmiş tapınağı olarak kabul edilir. Tapınağın içinde T biçimli sütunlarda birçok figür yer almaktadır. Bu sütunlarda yer alan aslan figürleri, Anadolu'da MÖ 10. yüzyılda aslanların bölgede yaşadığını belgelemektedir. Sütunlarda insan figüründen çok hayvan figürleri vardır. Bazı sütunların boyları 3 metreye ulaşmaktadır. Tapınakta yer alan çizimler çok basittir. 10 Book 1.indb 10 04/09/18 16:08

Tarih Ders Föyü 02 Dini bir merkez olan Göbeklitepe'de, dikdörtgen şekilde iki büyük tapınak mevcuttur. Tapınakların yanında yer alan çukurlara, büyük bir olasılıkla ibadet etmeye gelenler içlerine adaklarını bırakıyorlardı. 1964'te keşfedilen Göbeklitepe, yerleşik hayata henüz geçmemiş avcı - toplayıcı insan topluluklarını bir araya getiren tarihin ilk dini yapısıdır. Çayönü Diyarbakır'ın kuzeyinde, Ergani ovasında bulunan Çayönü 1963 yılında keşfedilmiştir. İlk kazılar Dr. Halet Çambel ve Prof Dr. Robert J. Braidwood tarafından başlatılmıştır. Çayönü kazılarında günümüze kadar gelen taş temelli kerpiç binaların ilk örneklerine rastlanmıştır. Yerleşmenin ilk dönemlerinde daha çok domuz, geyik, yabani koyun ve keçi avlanmış olmasına rağmen Çayönü kazılarında MÖ 8500 yıllarından kalma buğday ve baklagillere rastlanmıştır. Bölgenin en önemli özelliği avcı - toplayıcı toplulukların yerleşik hayata geçişinin yaşandığı yer olmasıdır. Çayönü'nde çok sayıda küçük alet ve eser bulunmuştur. En sık av hayvanlarının kemiklerinden iğneler, saplar, oraklar çengeller ve boncuk, halka, düğme, basit kaplar ortaya çıkarılmıştır. Çatalhöyük Çatalhöyük, Konya'nın Çumra ilçesi sınırlarında olup, ilçenin 10 km doğusunda yer almaktadır. Çatalhöyük 1958 yılında James Mellaart tarafından keşfedilmiş ve ilk kazılar 1961-1963 yılları arasında yapılmıştır. Çatalhöyük insanlık tarihinin ilk yerleşim yeri olarak kabul edilmektedir. Yapılan kazılarda toplam 13 yapı katı ortaya çıkarılmıştır. Şehri sınırlayan veya koruyan herhangi bir duvar bulunmamıştır. Yerleşim yerindeki binalarda malzeme olarak, kerpiç, ağaç ve kamış kullanılmıştır. Binalar arasında herhangi bir sokak bulunmaz. Evlere ve diğer binalara giriş çıkışlar damlardan gerçekleştirilir. Evlerde herhangi bir pencere de bulunmamıştır. Evler bitişik şekilde bir yerleşim oluşturmuştur. İlk Çağ'da Önemli Medeniyet Havzaları Çin Medeniyeti Çin de ilk devlet Şang (Yin) hanedanı tarafından (MÖ 1766-1122) Hoang-Ho ırmağının suladığı vadide kurulmuştur. Bu dönemde başlıca üreticiler köylülerdi. Tarım çalışmaları için gerekli ilk astronomik gözlemler bu devirde yapılmıştır. Yine ilk hiyeroglif Çin yazısı da bu devirde ortaya çıkmıştır. Hint Medeniyeti Mısır ve Mezopotamya ya göre Hindistan ın doğal koşulları çok karmaşık olmuştur. Bundan dolayı varlığını günümüzde de sürdüren etnik, dil, inanç farklılığı muazzam düzeydedir. Hindistan da ilk uygarlıklar iki ırmağın yakalarında ortaya çıkmıştır. Bunlar Ganj ile İndus nehirleridir. İran Medeniyeti İran ın eski tarihini Medler ve Persler oluşturmuştur. MÖ 7. yüzyılın ortalarında Keyeksar Dönemi'nde bağımsız olan Medlere MÖ 550 yılında Persler son vermişlerdir. İndus Irmağı ndan Makedonya ya kadar olan coğrafyada büyük bir imparatorluk kurmayı başaran Perslere ise Makedonya Kralı İskender son vermiştir. Persler monarşi yönetimi benimsemişlerdir. Pers imparatorunun yetkileri sınırsız olup istekleri kanun niteliği taşımıştır. Mezopotamya Medeniyetleri Mezopotamya, Dicle ile Fırat nehirleri arasında kalan bölgedir. İklimin elverişli olması, ırmaklarından sulamada yararlanılması, topraklarının verimli olması ve göç yolları üzerinde bulunması nedeniyle çok sayıda uygarlığa beşiklik yapmıştır. Mezopotamya Uygarlıkları Sümerlerin meydana getirdiği yüksek temeller üzerine kurulmuştur. Daha sonra Akadlar, Babilliler, Asurlar ve Elamlar bu kültürü devam ettirmişlerdir. Mısır Medeniyeti Kuzey Afrika da Nil Nehri ve etrafında kurulmuş olan bir medeniyettir. Etrafının çöl ve denizlerle kaplı olması, diğer medeniyetlerle etkileşiminin daha az olmasına sebep olmuştur. Bu yüzden Mısır Medeniyeti kendi özgü bir medeniyettir. Önceleri Nom adı verilen şehir devletleri varken, MÖ IV. binde Kral Menes ten itibaren merkezi krallık hâline gelmiştir. Kral Menes le firavunlar devri başlamıştır. Mısır krallarına Firavun denirdi. Firavunlar dini ve siyasi otoriteyi kendilerinde toplamışlardı. Kendilerini Tanrı olarak ilan etmişlerdi. 11 Book 1.indb 11 04/09/18 16:08

Tarih Ders Föyü 02 Doğu Akdeniz Medeniyetleri 1. Fenikeliler: MÖ 2000 yılında Lübnan Dağları ile Akdeniz arasındaki dar kıyı bölgede yaşamışlardır. Yaşadıkları bölge tarıma ve hayvancılığa elverişli olmadığından coğrafi konumları gereği denizciliğe yönelmişlerdir. Tarihin ilk denizci milleti olan Fenikeliler, kolonicilik hareketinde ilk deniz kolonilerini oluşturmuşlar, Akdeniz'in her tarafında koloniler kurmuşlardır. Doğu ve Akdeniz uygarlıklarını Ege havzasına taşıyarak tanıtmışlardır. Şehircilik ve şehir kültürünü geliştirmişlerdir. Mısır yazısını alfabe hâline getirmişlerdir. 2. İbraniler: Fırat nehri ile Sina Yarımadası arasında göçebe bir yaşam sürmüşlerdir. Tarihte tek tanrılı din inancı ilk kez İbranilerde görülür. İbrani dininin en önemli özelliği milli din anlayışının egemen olmasıdır. Yani Yahudiler bu dinin sadece kendilerine gönderilmiş olduğuna inanmışlar ve yayma ihtiyacı duymamışlardır. Tarihlerine, dinlerine ve kültürlerine bağlılık bu toplumun günümüze kadar gelmesini sağlamıştır. Ege ve Yunan Medeniyetleri Yunanistan, Makedonya, Trakya, Batı Anadolu, Ege Adalarında ve Girit Adasında yaşayan toplulukların meydana getirdiği medeniyettir. Ege ve Yunan uygarlığı, Girit, Miken ve Yunan olmak üzere üç dönemde ele alınmaktadır. 1. Girit: Ege Bölgesi nde en eski uygarlık Girit te kurulmuştur. Tarım, hayvancılık ve ticaret gelişmiştir. Girit te mezarlarda altın ve gümüş eserler, fildişi mühürler, taş ve bakırdan yapılmış türlü aletler bulunmuştur. Bu durum ölümden sonraki hayata inanıldığının göstergesidir. 2. Miken (Aka): Dini yönden Giritlilerden etkilenmişler ve ölüleri eşyaları ile gömmüşlerdir. Boğazların hâkimiyeti için Truvalılarla savaşmışlardır. Bu savaş Homeros un İlyada Destanı na konu olmuştur. Dorlar tarafından yıkılmışlardır. 3. Yunan: Yunanistan ın küçük ve dağlık olması, tarım faaliyetleri için toprağın elverişsiz olması gibi nedenler Yunanlıları koloni faaliyetlerine yöneltmiştir. Çok tanrılı bir inanışa sahip olan Yunanlılar, tanrılarını insan şeklinde düşünmüşlerdir. Bu düşünce onları, tanrıların heykellerini yapmaya yöneltmiştir. Böylelikle Eski Yunanlılarda heykel sanatı, resim ve mimari gelişmiştir. Yunan uygarlığı tarih, tıp, aritmetik, geometri, astronomi ve felsefe alanlarında gelişmiştir. İlk Çağ'ın Tüccar Toplulukları Fenikeliler: MÖ XII. yüzyılda siyasi bir güç olarak ortaya çıkmış ve MÖ II. yüzyıla kadar varlığını sürdürmüştür. Doğu Akdeniz sahil şeridinde genel olarak denizcilik ve deniz ticareti ile uğraşmışlardır. Bu denizci kavim, gemilerin inşası amacıyla gerekli keresteleri temin etmek için gelişmiş bir ormancılık faaliyeti de yürütmüştür. Doğu Akdeniz de çok iyi bir ticaret filosu kurmuş olan Fenikeliler, Batı Akdeniz de de ticaret kolonileri kurmayı başarmıştır. Zamanla Mısır, Kıbrıs, Girit ve Rodos dışında Sicilya, Sardunya ve İspanya ya kadar uzanan birçok yerde ticaret kolonileri kuran Fenikeliler, bu sayede dünya deniz ticaretini kontrol etmeyi başarmıştır. Asurlar: MÖ II. binin başlarından MÖ 612 yılına, son başkenti Ninova nın yıkılışına kadar varlığını sürdürmüştür. Mezopotamya nın doğal kaynaklardan yoksun olması Asurların politikalarında ticareti ön plana çıkarmıştır. Asurlu tüccarlar, başta Kaniş (Kültepe) olmak üzere Anadolu nun pek çok yerinde alışveriş merkezleri kurmuştur. Asurların iki yüzyıl kadar Anadolu da sürdürdükleri ticari faaliyetler, Koloni Devri (MÖ 1950-1750) olarak isimlendirilmiştir. Hâkimiyet alanlarını zamanla Doğu Anadolu, Güney Doğu Anadolu, Suriye, Filistin ve Mısır a kadar genişletmişlerdir. Soğdlar: V. yüzyılın ortasında Eftalitlerin (Ak Hunlar) ve 558 yılında Kök Türklerin hâkimiyetine giren Soğd bölgesi, özellikle Kök Türk zamanında Orta Asya nın ekonomik, siyasi ve kültürel merkezi olmuştur. Soğdlu tüccarlar Kök Türk koruması altındaki Çin den İtalya ya kadar uzanan İpek Yolu üzerindeki ticareti kontrol etmiştir. İslam öncesinde olduğu gibi İslami dönemde de Soğdlar, İpek Yolu üzerinde etkin rol oynamayı sürdürmüştür. Lidyalılar: MÖ VII. yüzyılda Gediz ve Küçük Menderes vadileri merkez olmak üzere Kral Giges zamanında bağımsız bir devlet hâline gelmiştir. Lidyalılar, tarihte zengin maden yatakları ve verimli toprakları ile öne çıkmış bir uygarlıktır. Madencilik, tarım ve hayvancılığın yanında başkenti Sard; altın madeni ve kuyumculuk sanatı ile tanınmıştır. Lidyalıların, insanlık tarihinde ilk kez madenî parayı (sikke), ücretli askerlerinin maaşlarını ödemek için icat ettikleri tahmin edilmektedir. Lidyalılar, bu icatla dünya ticaretinde yeni bir atılımı başlatmıştır. Aristoteles in deyimiyle değiş tokuşun zorunlu gerekliliğinden para ortaya çıkınca bir başka tarz kazanç becerisi olan ticaret işi oluşmuştur. 12 Book 1.indb 12 04/09/18 16:08

Tarih Ders Föyü 02 Kabileden Devlete Tarımın ortaya çıkışı toplumların siyasi organizasyonlarında değişime yol açmıştır. İlk tarım toplumlarında ekonomik ve sosyal organizasyonun temel birimi 10-50 aileden oluşan topluluklardı. Avcı ve toplayıcı topluluklara göre hayat standartları biraz daha iyileşen bu yerleşimler, zamanla büyüyerek kabile konfederasyonlarını oluşturmuşlardır. Kabile, aynı atadan gelen ve birbirine kan bağıyla bağlı bulunan büyük insan topluluğuna verilen isimdir. Coğrafya veya iklimin hayat tarzlarını şekillendirmesiyle köyler ve kabile konfederasyonları zamanla şehir devletlerini oluşturmuştur. İlk Çağ medeniyet alanlarına bakıldığında Mısır da nom, Sümerlerde site, İyon ve Dorlarda polis adı verilen şehir devletleri kurulmuştur. İlk Çağ da Fenike, İyon, Asur gibi medeniyetlerde kolonicilik faaliyetleri görülmüştür. Ülkeleri dışında ele geçirilen toprakları kendilerine bağlayarak bazen de kendi vatandaşlarını o bölgeye yerleştirerek genellikle ticari faaliyetlerde kullanmak amacıyla oluşturulan idarelere koloni denir. Bu kolonilerin devletin idaresinde aktif olarak kullanılmasına da kolonicilik denir. Antik medeniyetlerdeki kabileler veya şehir devletlerinin başlarında kral veya feodal yöneticiler vardı. Bu yöneticiler merkezdeki büyük krala bağlıydı. Büyük kral güçlü ve dirayetli bir kişiyse merkezî bir devlet yapısı oluşur, güçsüzse kabileler merkezden bağımsız hareket edebilirdi. İlk Çağ da bazı güçlü krallar kendi ülkeleri dışındaki yerleri ele geçirmiş, farklı milletleri yönetimi altına almış ve imparatorluklar kurduğu da olmuştur. İmparatorluk kendi topraklarında oturan çeşitli milletleri egemenliği altında toplayan devlet biçimidir. İlk devletlerde gücün meşruiyet kaynakları Anadolu da MÖ 1700 lerde kurulan Hititlerde kralların, gücünü tanrıdan aldığına inanılır ve emirleri tanrının emriymiş gibi görülürdü. Fakat krallar kendilerini tanrı olarak görmezlerdi. Bu yüzden Hititlerin yönetimi dine dayalı bir krallık veya teokratik bir monarşi olarak ifade edilebilir. İlk Çağ Yunan medeniyetinin temellerinin atıldığı Girit Adası nda halk, soylular ve kral tarafından yönetilirdi. Yöneticiler; sanat, ticaret, din gibi hemen her konuda söz sahibi olup egemen sınıfı oluştururdu. Yöneticilerin din adına söz sahibi olması yönüyle yönetimleri teokratikti. İlk Çağ da yaşayan medeniyetlerin çoğu monarşiyle yönetiliyordu. Yönetim anlayışlarında krallar güçlerini dinden almaktaydı. Yani güçlerinin meşruiyet kaynağı tanrısaldı. Bunun yanında yöneticilerde soy kavramı da önemliydi. İlk Siyasi Organizasyon Türleri 1. Mezopotamya: Kurak bir iklime sahip olan Mezopotamya, sulama kanalları aracılığıyla tarımın yapıldığı fakat hayvancılığın yapılabileceği alanların sınırlı olduğu bir coğrafyaydı. Bunun yanında maden, kereste, taş gibi doğal kaynakların bölgeden uzak olması, medeniyetin gelişmesi için büyük bir eksiklikti. Ancak bütün bu yoksunluklar toplumun daha iyi organize olmasını sağladı. Bunun sonucunda Sümerlerde site olarak bilinen şehir devletleri ortaya çıktı. Babil Devleti benzer bir yapıda olsa da iktidarı ele geçiren güçlü krallar merkezî otoriteyi daha da güçlendirmişti. Bir diğer Mezopotamya medeniyeti olan Asurlular ise istilacı bir yapıya sahipti ve Mezopotamya dışında pek çok yeri yönetimine alarak imparatorluk görünümüne kavuşmuştu. 2. Mısır uygarlığı: Mısır da güney-kuzey yönünde ülkeyi baştanbaşa geçen Nil Nehri, medeniyetin oluşmasında etkili olmuştur. Ülke çöllerle ve dağlarla çevrili olduğu için istilalara açık değildi. Mısır ın ilk dönemlerinde küçük köyler şeklinde oluşumlar görülürken zamanla bu köyler birleşerek Nom veya Nome denilen şehir devletlerini meydana getirmiştir. Her şehir devletinin başında kendi yöneticileri bulunurdu. MÖ 3000 lerde Kral Menes tarafından bu şehir devletleri birleştirilerek Mısır Devleti kurulmuştur. 13 Book 1.indb 13 04/09/18 16:08

Tarih Ders Föyü 02 3. Anadolu medeniyetleri: İlk Çağ Anadolu medeniyetlerinden Hititler ve Urartular feodal krallıklardan oluşurdu. Yerel krallıkların kendi içlerinde belirli yetkileri olsa da merkezî krallığa karşı sorumlulukları bulunurdu. Hititlerde kralın yanında Pankuş adında bir meclis vardı. Kral, alacağı kararlarda bu meclise danışırdı. Tavananna denilen kraliçe de yönetimde söz sahibiydi. 4. Persler: İlk Çağ da Persler; İran, Anadolu, Mezopotamya, Mısır ve hatta Yunanistan ın bazı bölgelerini içine alan büyük bir imparatorluk kurmuşlardı. Bu kadar geniş toprakları yönetmek için de Satraplık denilen eyalet sistemini oluşturmuşlardı. 5. Yunan medeniyeti: Yunan medeniyetinin ortaya çıktığı coğrafya, dar bir sahil şeridine sahip olması ve yüksek dağlarla birbirinden ayrılması nedeniyle burada merkezî devletler kurulamamış, polis adı verilen şehir devletleri ortaya çıkmıştır. Atina ve Sparta gibi polisler arasında bitmek bilmeyen mücadeleler yaşanmıştır. Bu mücadelelerde ayakta kalabilmek için şehir devletlerinin ordularını güçlendirme çabaları, geniş kesimlerin siyasal haklar elde etmesinde ve siyasi yapının demokratik bir nitelik kazanmasında etkili olmuştur. Bu doğrultuda şehir devletlerinde kralın hak ve yetkileri meclisler tarafından kısıtlanmıştır. Kralın yetkilerinin azalması, onu denetleyen meclislerin yetkilerinin artmasıyla krallık artık saltanat olmaktan çıkmış ve krallar belirli bir sınıf tarafından seçilmeye başlamıştır. Böylece soylular, iktidarı ele geçirerek aristokratik yönetim anlayışını kabul ettirmiştir. Aristokratlar arasından belli bir zümrenin, krallığı yönetme hakkının kendilerinde olduğunu iddia etmesi ve yöneticilerin sadece o gruptan seçilmesi oligarşi denilen yönetim anlayışını doğurmuştur. İlk Çağ Yunan kentlerindeki bu seçim, cumhuriyet ve demokrasi anlayışının ilk izleridir. Ancak seçimlerde sadece belli kişiler aday olabilmekte ve halkın tamamı değil sadece soylular oy kullanabilmekteydi. Daha sonraki dönemlerde Yunan medeniyeti içinde, soyluluğa dayalı ayrıcalıklı sınıf olan aristokratlara veya halka karşı zaman zaman güç kullanarak yönetimi ele geçiren kişiler olmuştur. Bu kişilere tiran, bunların yönetimine de tiranlık denmiştir. İlk Çağ'da Hukuk Urgakina Kanunu: Tarihte bilinen ilk yazılı kanunları Sümer Kralı Urgakina yapmıştır. Bu kanunlar ile rahiplerin toplumdaki etkinliği kırılırken özel mülkiyet devlet güvencesine alınmıştır. Kral Urgakina köleliğe son vererek, güçsüzleri koruyacak bir düzen için kanunlar koymuştur. Hammurabi Kanunları: Babil Kralı, mülkiyet, ticaret ve ceza alanlarında kurallar koymuştur. Bu kanunları ile kısasa kısas ilkesini getirmiştir. (Örn: Eğer bir kimse bir diğer kimseyi cinayetle suçlar ve bunu kanıtlayamazsa suçlayan kişi öldürülecektir.) Hitit Kanunları: Hitit hukukunda tazminat ağırlıklı cezalar yaygındır. Hammurabi hukukunun tersine Hitit hukukunda tazminat yoluyla adalet sağlama ilkesi mevcuttur. Kişiye herhangi bir maddi yarar sağlamayan cezalandırıcı ve öc almaya yönelik bir adalet anlayışı yoktur. İbrani Hukuku: İbranilere kadar çok tanrılı din inanışı yaygınken İbraniler tek tanrılı semavi din inancını benimsemiş ve bunun sonucunda ilahi kökenli hukuk kuralları bu dönemde görülmeye başlanmıştır. On Emir olarak bilinen bu hükümler, İsrailoğulları nın Mısır dan çıkışlarından sonra Sina Dağı nda Tanrı tarafından Hz. Musa ya bildirilen emirlerdir. Yahudi inancına göre Tanrı ile İsrailoğulları arasında yapılan ahdi (anlaşma) içeren, Yahudiler in kutsal kitabına Hristiyanlar, günümüzde Ahd-i Atîk (Eski Ahit) demektedir. Eski Ahit, Hz. Musa dan yüzlerce yıl sonra kaleme alınmış olup günümüzde farklı nüshaları vardır. On Emir, Eski Ahit in ilk ve en önemli kısmı Tevrat ta geçmektedir. 14 Book 1.indb 14 04/09/18 16:08

Neler Öğrendik? 2 1. El baltasının ilk kez kullanıldığı tarih öncesi dönem aşağıdakilerden hangisidir? A) Kalkolitik çağ B) Paleolitik çağ C) Mezolitik çağ D) Neolitik çağ E) Tunç çağı 4. I. Menkıbeler II. Mitoloji III. Destanlar Yukarıdakilerden hangileri tarih öncesinde sözlü kültürün ögeleri arasında yer alır? A) I ve II B) II ve III C) I, II ve III D) Yalnız I E) Yalnız III 2. Mikrolit denilen aletler ilk kez aşağıdaki tarih öncesi dönemlerden hangisinde yapılmıştır? A) Mezolitik dönem B) Paleolitik dönem C) Neolitik dönem D) Tunç çağı E) Demir çağı 3. Tarih öncesi dönemlerde insanların yaşam tarzları ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yazının icadından önceki dönemde insanın hayat tarzı avcılık ve besin toplayıcılığı şeklinde başlamıştır. B) Tarıma geçişle birlikte keçi, koyun, sığır, domuz, at ve köpek gibi hayvanlar evcilleştirilmiş ve günümüzdeki köy yaşamına benzer yaşam biçimleri oluşturulmuştur. C) Yerleşik yaşam ve tarımsal üretim sonucunda daha kolay beslenme yollarının öğrenilmesi, nüfus artışına yol açmıştır. 5. 1964'te keşfedilen aşağıdaki tarih öncesi yerleşim yerlerinden hangisinde bulunan yapı, yerleşik hayata henüz geçmemiş avcı - toplayıcı insan topluluklarının bir araya getiren tarihin ilk dini yapısıdır? A) Çayönü B) Çatalhöyük C) Göbeklitepe D) Nevali Çöri E) Hallan Çemi D) Araç-gereçlerin yapımında zamanla obsidyen ve kemikler de kullanılmaya başlanmıştır. E) Paranın bulunmasıyla ticaret yapılmaya başlanmıştır. 15 Book 1.indb 15 04/09/18 16:08

Neler Öğrendik? 6. Tarih öncesi dönemlerde avcı-toplayıcı toplulukların yerleşik hayata geçişinin yaşandığı yer aşağıdakilerden hangisidir? A) Çatalhöyük B) Çayönü C) Nevali Çöri D) Hallan Çemi E) Göbeklitepe 9. I. İyon II. Asur III. Fenike İlk Çağ da yukarıdaki medeniyetlerden hangilerinde kolonicilik faaliyetleri görülmüştür? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) I, II ve III 7. Aşağıdaki uygarlıklardan hangisi tarihin ilk denizci milleti olarak bilinmektedir? A) Akadlar B) Fenikeliler C) İbraniler D) Babiller E) Elamlar 8. Tarihte tek tanrılı din inancı ilk kez aşağıdaki uygarlıklardan hangisinde görülmüştür? A) İbraniler B) Mısırlılar C) Elamlar D) Babiller E) İyonlar 10. I. Mısır-Nom II. Sümerler-Polis III. İyonlar-Site Yukarıdaki İlk Çağ medeniyetleri ve şehir devletleri eşleştirmelerinden hangileri doğrudur? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I ve III Cevaplar 1. B 2. A 3. E 4. C 5. C 6. B 7. B 8. A 9. E 10. A 16 Book 1.indb 16 04/09/18 16:08

Ortaöğretim Alanı SÖZ EA SAY 03 Tarih Ders Föyü Orta Çağ'da Dünya Orta Çağ Kavimler Göçü nden İstanbul un Fethi ne kadar geçen süreyi kapsamaktadır. Orta Çağ da Yaşanan Başlıca Olaylar Ve Tarihleri 651 Sasani Devleti nin yıkılması 711 Vizigot Krallığı nın sona ermesi 1000 İslamiyet in Hindistan'da yayılmaya başlaması 1054 Katolik-Ortodoks bölünmesi 1196 Moğol İmparatorluğu nun kurulması 1215 Magna Carta 1227 Moğol İmparatorluğu nun parçalanması 1295 İngiltere de parlamenter sisteme geçilmesi 1337-1453 Yüzyıl Savaşları 1347-1351 Avrupa'da Veba Salgını 1. Orta Çağ da yaşanan aşağıdaki gelişmelerden hangisi diğerlerinden önce yaşanmıştır? A) Magna Carta B) Yüzyıl Savaşları C) Moğol İmparatorluğu nun parçalanması D) Sasanilerin yıkılması E) İngiltere de parlamenter sisteme geçilmesi Orta Çağ'da Siyasal Yapı Avrupa da Roma nın yıkılmasından sonra merkezi bir siyasal güç ortadan kalkmıştır. Bu dönemde merkezi tek güç Kilise dir. Kilise otoritesini doğrudan Tanrı dan aldığını iddia etmiş ve Tanrı tarafından otoritenin Aziz Paul a verildiğine inanılmıştır. Bütün iktidarın Tanrı dan geldiği iddiası Kilisenin bütün dünyevi güçleri kendisine bağlamasına yetmiş ve böylece teokratik devlet düzeni ortaya çıkmıştır. Kilisenin bu evrenselliğinin karşısında ise siyasal yapı olarak feodalizmin yükseldiği görülmektedir. FEODALİZM Feodalite, siyasal ve askerî gücü elinde bulunduran, toprağın mülkiyetine veya imtiyazına sahip olan bir senyörler (derebeyler) sınıfı ile bu sınıfa bağımlı köleler sınıfının oluşturduğu idari düzendir. Feodalitenin Özellikleri Sosyal, iktisadi, siyasi bir rejimin adıdır. Devlet birliği yoktur. Ülkeler birçok beyliğe ayrılmıştır. Kral eşitler arasında birinci sayılır, o da bir senyördü. Toprakların ezici çoğunluğu senyör denilen kişilere aittir. Topraklar bir sözleşme ile (fief sözleşmesi) düzene bağlanmıştır. Senyör vassal denilen kişilere bir toprak parçası üzerinde belirli haklar tanır. Vassal da senyöre bazı hizmetlerde bulunmak zorundadır. (askerî, maddi yardım, danışmanlık.) 2. Aşağıdakilerden hangisi feodalitenin özelliklerinden biri değildir? A) Toprakların çoğunluğu senyörlere aitti. B) Ülkeler beyliklere ayrılmıştır. C) Devlet birliği temel alınmıştır. D) Topraklar bir sözleşme ile (fief sözleşmesi) düzene bağlanmıştır. E) Senyör vassal denilen kişilere bir toprak parçası üzerinde belirli haklar tanır. 1.D 2.C 17 03_TYT_AYT tarih foy.indd 17 04/09/18 18:01

Tarih Ders Föyü 03 Feodalitede Toplumsal Sınıflar 1. Asiller; Orta Çağ Avrupası'nın en üst sınıfı asillerdi. Bunların en üst ve yetkili kişileri derebeyler idi. 2. Rahipler; Asillerden sonra gelen en imtiyazlı sınıftı. Papa ya bağlı çalışırdı. Hem devlet hem de din işlerinde görev yaparlardı. 3. Burjuvalar; sanayi ve ticaret ile uğraşır, kasabalarda ve şehirlerde yaşarlardı. 4. Köylüler; en kötü şartlarda yaşayan sınıftı. İki kısma ayrılmıştır. Serf köylüleri, hiç bir hakka sahip değildi, toprakla beraber mal gibi alınıp satılırdı. Serbest köylüler ise ekip biçtikleri tarladan elde ettikleri kazançla yaşardı. Kazancının bir kısmını senyörlere verirdi. Malları çocuklarına kalabilirdi ve istediklerinde başka yerlere gidebilirdi. Orta Çağ'da Kilise MS III. ve IV. yüzyıllarda Avrupa da önemli bir konuma sahip olan Roma İmparatorluğu, IV. yüzyılda Hristiyanlığı resmî din olarak kabul etmiştir. Kavimler Göçü nden sonra Roma İmparatorluğu önce Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmış, 476 da Batı Roma İmparatorluğu yıkılmıştır. Roma nın yıkılmasından sonra derebeylikler (feodalite) kurulunca siyasal idare parçalanmış ve papanın gücü artmıştır. Orta Çağ da Hristiyanlık, Katolik ve Ortodoks mezheplerine ayrılmıştı. Katolik mezhebinin dini lideri Roma daki Papa, Ortodoks mezhebinin lideri ise İstanbul da bulunan Patrik idi. Bizans İmparatoru nun etkisinde kalan Ortodoks Kilisesi siyasal ve ekonomik alanlarda etkili olamazken, karşısında güçlü bir siyasal otorite bulunmayan Katolik Kilisesi siyasal, dinsel ve ekonomik alanlarda güçlenmiştir. Katolik Kilisesi nin güçlenmesinde etkili olan faktörler şunlardır: Papa nın Avrupa krallarına taç giydirerek krallıklarını onaylaması Siyasal yapının parçalanması Skolastik düşüncenin yaygınlaşması Kilisenin kişileri dinden çıkarma (afaroz), bir bölgede yaşayanları dinsel faaliyetlerden men etme (enterdi) ve para karşılığında günah çıkarma, cennetten yer satma (endülüjans) yetkileri bulunması etkili olmuştur. Merovenj Krallığı (476 750) Fransa daki ilk kral soyu olarak kabul edilen Frank hanedanıdır. İlk merkezleri bugünkü Belçika daydı. Frankların birliğini sağladılar. Doğuda Avarlara karşı mücadele ettiler. Batıda Paris i başkent yaptılar. İç çatışmaların durmadan sürdüğü bu hanedan yerini Karolenj hanedanına bırakarak ortadan kalkmıştır. 1. Aşağıdakilerden hangisi, Orta Çağ da kiliseyi temsil eden papalığın siyasal bir güç olduğuna kanıt olarak gösterilebilir? A) Kralları aforoz etme yetkisinin bulunması B) Para karşılığı endülüjans kağıdı yazması C) Çok büyük topraklara ve mal varlığına sahip olması D) Kavimler Göçü'ne neden olması E) Hristiyanlıkta kilise örgütünün bulunması 2. Orta Çağ da feodalite, temelleri eşitsizlik üzerine kurulu bir rejimdi, insanları birbirinden ayrı hak ve imtiyazlara sahip duruma getirmiştir. Orta Çağ Avrupası'ndaki bu durum aşağıdaki gelişmelerden hangisine neden olmuştur? A) Kilisenin otoritesinin sarsılmasına B) Toplumda ayrıcalıkların sona ermesine C) Ticaretin etkinliğini kaybetmesine D) Halkın yönetimde söz sahibi olmasına E) Toplumda sınıf kavramının ortaya çıkmasına Karolenj Krallığı (750 887) Orta Çağ başlarında Batı Avrupa yı yöneten Frank kökenli hanedanın kurduğu krallıktır. Kral Charlemagne (Şarlman) Doğu Avrupa halklarını (Avar dâhil) vergiye bağlamıştır. İtalya da papalığa ait bir devlet kurulmasını sağlamıştır. Şarlman dan sonra ülke toprakları üç krallığa ayrılmıştır. (Verdun Antlaşması 843) İç çatışmalar ve dış saldırılar sonucunda Karolenjler ortadan kalkmıştır. 1.A 2.E 18 03_TYT_AYT tarih foy.indd 18 04/09/18 18:01

Tarih Ders Föyü 03 Kutsal Roma Germen İmparatorluğu Avrupa da 8. yüzyıldan 1800 lere kadar korunan imparatorluktur. İmparatorluğun merkezi her zaman Alman toprakları olmuştur. Önceleri papalıkla ittifak içinde olan imparatorluk 11. yüzyıl ortalarından itibaren Hristiyan Avrupa nın önderliği için papalarla mücadele etmiştir. Reform hareketleri sırasında sarsılan imparatorluk Almanya yı yıkıntıya uğratan 30 yıl savaşlarını yaşamıştır. Kutsal Roma-Germen imparatorlarının sonuncusu II. Franz, 1806'da I. Napolyon'a yenildikten sonra Kutsal Roma-Germen imparatoru sanını bırakarak Avusturya imparatoru sanını almıştır. Bu olayla birlikte Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu resmen sona ermiştir. Magna Carta (Büyük Berat Şart) (1215) 1215 te iç savaş tehdidi altında İngiltere kralı John un uyruklarına tanıdığı özgürlükleri içeren, 1216, 1217, 1225 te bazı değişikliklerle yeniden çıkarılan berattır. İngiltere tarihinde önemli bir dönüm noktasına eşlik eden ve dönemin ağır toplumsal ve siyasal koşulları nedeniyle halkın bilincinde benzersiz bir yer edinen Magna Carta, despotluğa karşı bir simge ve mücadele bayrağı durumuna gelmiş, kuşaklar boyunca özgürlüklerinin bir güvencesi olarak yorumlanmıştır. Bazı maddeleri şunlardır: Kilise özgürdür. Ortak rıza olmadan vergi konulamaz. Hiçbir köy ya da kişi ırmaklar üzerinde köprü yapmaya zorlanamaz. Geçerli ve güvenli kanıtlar olmadan kimse tutuklanamaz. Kontlar ve baronlar ancak yalnızca işledikleri suçla orantılı hukuki yükümlülük altına gireceklerdir. Vergi konusunda kont ve baronlara danışılacaktır. Berat kral tarafından ihlal edildiği takdirde ona karşı savaş açma hakkı doğacaktı. Yüzyıl Savaşları (1337 1453) Savaşlar İngiltere kralının Fransa tahtında hak iddia etmesi nedeniyle başlayıp yüz yıldan fazla sürmüştür. Görünürde feodalite ve hanedan savaşlarıydı. Genellikle İngiltere nin üstünlüğü ile geçen savaşların kaderini Jan Dark (Jeanne Darc) adlı genç bir kızın inancı ve coşkusuyla yeni bir güç kazanan Fransızlar İngiltere'den bazı toprakları geri almışlardır. 1431 den sonra İngiltere nin muhatabı olan feodallerle anlaşma yapan Fransız krallığı elden çıkan birçok bölgeyi geri almıştır. Savaş herhangi bir antlaşma yapılmadan sona ermiştir. Orta Çağ'da Ekonomi 1. Aşağıdakilerden hangisi Magna Carta nın maddelerinden biri olamaz? A) Kilise özgürdür. B) Ortak rıza olmadan vergi konulamaz. C) Halk ırmaklar üstüne köprü yapmaya mecburdur. D) Geçerli ve güvenli kanıtlar olmadan kimse tutuklanamaz. E) Kontlar ve baronlar ancak yalnızca işledikleri suçla orantılı hukuki yükümlülük altına gireceklerdir. 2. Yüzyıl Savaşları aşağıdaki ülkelerden hangileri arasında yaşanmıştır? A) Fransa-İngiltere B) Almanya-İtalya C) Rusya-İngiltere D) ABD-Fransa E) İngiltere-Almanya Orta Çağ da devletlerin ve bireylerin başlıca iki gelir kaynağı vardı. Bunlardan birincisi ve en önemlisi tarım, ikincisiyse ticaretti. A. Tarım 12. ve 13. yüzyıllarda Avrupa feodalizmi genel bir genişleme ve canlılık dönemi yaşamıştı. Bir yandan nüfus artarken diğer yandan bataklıkların kurutulması, ormanların açılması sayesinde yeni topraklar ekilmeye başlanmıştı. Özellikle 12. yüzyılda feodal lordlar tarımsal üretimden sağladıkları gelirlerin bir kısmını, verimliliği arttıracak fiziksel yatırımlara ayırmışlardı. Böylelikle tarımsal üretim artmıştı. 1.C 2.D 19 03_TYT_AYT tarih foy.indd 19 04/09/18 18:01