Dr. Ayşe Kılınçaslan. İstanbul Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD.

Benzer belgeler
Otizm Spektrum Bozukluğu. Tarihçe, Yaygınlık ve Nedenler

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU. Prof. Dr. Berna Özsungur Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

1 ÖZEL EĞİTİM VE ÖZEL EĞİTİME MUHTAÇ ÇOCUKLAR

YGB olgularında infantil spazm, tuberoskleroz, serebral libidozis ve frajil X kromozom anomalisi en yaygın görülen tıbbi bozuklardır.

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

Risk Altındaki Çocuklara Yaklaşım

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

Zeka Gerilikleri. Zeka Tanım. Mental Retardasyon (Zeka Geriliği) Tanım. Sıklık ve Yaygınlığı. Down Sendromu. Etiyoloji

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEKOKULU GÜZ DÖNEMİ DERS TANITIM FORMU FZR 3035 PEDİATRİK FİZYOTERAPİ I

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

ERGOTERAPİ ve OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUKLARI

70. Yılında Otizm Spektrum Bozuklukları. Dr. Sabri Hergüner Meram Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi AD

TEKİL VE ÇOĞUL GEBELİKLERDEN DOĞAN PREMATÜRE BEBEKLERİN GELİŞİMSEL DURUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Çocuğun konuşma becerilerinin akranlarına göre belirgin derecede geri kalmasıdır. Gelişimsel aşamalardan birisidir.

Çocuklarda işitme kaybı-azlığı ve nörolojik hastalıklar. Prof. Dr. Yüksel Yılmaz Marmara Üniv. Tıp Fak. Çocuk Nörolojisi BD.

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

ARAŞTIRMA MAKALESİ. Çiğdem Yektaş 1, Sümeyra Elif Kaplan 1. Yektaş Ç ve ark. Fakültesi Çocuk Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı, Düzce, Türkiye

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

DÖNEM 4 PEDİATRİ STAJI DERS PROGRAMI B GRUBU (12/11/ /01/2019) 14/11/2018 Çarşamba

Cinsiyet Hormonları ve Nörogelişimsel Bozukluklar

Ses dalgaları. Dış kulağın işitme kanalından geçer. Kulak zarına çarparak titreşir.

Dr. Can CELİLOĞLU Adana Numune E.A.H. Çocuk Sağ.ve Hast. Kliniği

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

Otizm Spektrum Bozukluğu. Tanılama

EĞİTİMDE KAVRAMLAR, İLKELER, HİZMETLER VE SAYISAL BİLGİLER

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

Türkiye de NF-1 vakalarında klinik izlem konulu diğer bildirilerin özet sunumu. Dr. Sema Saltık İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Nöroloji

Çocukluk çağındaki fiziksel ve ruhsal gelişimin uygunluğunu bilecek, Doğru ebeveynlik becerilerinin aile içi ilişkilerde nasıl olması gerektiğini

ENGELLİ ÇOCUKLARIN İZLEMİ

ÖZEL EĞİTİM. Arş.Gör. Dr. Canan SOLA ÖZGÜÇ 1.Hafta

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler

14 Aralık 2012, Antalya

Burcu Bursal Duramaz*, Esra Şevketoğlu, Serdar Kıhtır, Mey Talip. Petmezci, Osman Yeşilbaş, Nevin Hatipoğlu. *Bezmialem Üniversitesi Tıp Fakültesi

Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp günümüzde alışılagelmiş tıbbın içinde sayılmayan farklı sağlık sistemleri ve uygulamalardan oluşan bir grup

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

Yüksek Riskli Yenidoğanların Uzun Dönem Sonuçları. Doç. Dr. Ş. Suna OĞUZ Zekai Tahir Burak Kadın Sağ. EAH Yenidoğan Kliniği

ÖZEL ELLER E-BÜLTEN Nisan 2017

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ

ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANELERİNDE GELİŞİMSEL PEDİATRİ ÜNİTELERİ

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Vestibüler Sistem ve Vertigo Prof. Dr. Onur Çelik

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı

Amaç; SAĞLIK BİLİMLERİNDE ÖĞRENCİ OLMAK Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü. Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü

Gelişimsel Endişeler ve Kaçırılmış Fırsatlar. Tuba Çelen Yoldaş, Elif Nursel Özmert, Yıldırım Beyazıt, Bilge Tanrıkulu, Hasan Yetim, Banu Çakır

BİPOLAR YAŞAM DERNEĞİ Bipolar II Bozukluk

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

Zeynep Eras, Özlem Konukseven, Fuat Emre Canpolat, Çiğdem Topçu, Evrim Durgut Şakrucu, Uğur Dilmen

Zeynep Eras, Gözde Kanmaz, Banu Mutlu, Fuat Emre Canpolat, Evrim Durgut Şakrucu, Uğur Dilmen

Nuran DEMİR*, Zehra TOPAL*, Basri KÖYLÜ**, Evren TUFAN***, Umut Mert AKSOY**** *Arş. Gör. Dr., AİBÜ Tıp Fak. ÇERSAH AD **Arş. Gör. Dr., AİBÜ Tıp Fak.

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

ÇOCUK GELİŞİMİ BÖLÜMÜ 3. SINIF DERS İÇERİKLERİ 5. YARIYIL

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III

OTİZMLİ ÇOCUĞA SAHİP OLAN EBEVEYNLERİN, ÇOCUKLARININ HAREKET EĞİTİMİYLE SOSYALLEŞME DÜZEYLERİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖĞRENİM HEDEFLERİ Öğrenciler 3. sınıfın sonunda;

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı DÖNEM-IV, GRUP A PEDİATRİ STAJ PROGRAMI

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

ŞİZOFRENİDE ENDOFENOTİP ALTERNATİF FENOTİP ARAYIŞI:LİSAN BOZUKLUKLARI

Vajinal Doğum Bebeğin Bilişsel Gelişimini Etkiler mi?

DİL VE KONUŞMA BOZUKLUKLARINDA TANI VE TEDAVİ

v2

Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ TANIM, SINIFLANDIRMA VE YAYGINLIK

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

Özürlü Çocuk Sağlık Kurulu Raporlarının Değerlendirilmesi

Çocuk Psikiyatrisi Giriş

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017

İÇİNDEKİLER. GİRİŞ GELİŞİM PSİKOLOJİSİNE DAİR Prof. Dr. İrfan ERDOĞAN. I. Gelişim Psikolojisine Kuramsal Bakış...1

DAVRANIŞ NÖROLOJİSİ. Prof.Dr.Yahya Karaman

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BÜLTEN 5

Fizik tedavi ve rehabilitasyon deneyimlerimiz

Fact Sheet 10 DSM-5. DSM-5 ve otizm kapsamındaki bozukluklar. Kısaca değişiklikler. 1 P a g e

KAFKAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM III DERS YILI GÖZ - SİNİR VE PSİKİYATRİ SİSTEM DERS KURULU

Füsun KURDOĞLU-ERÜRETEN Uzman Psikolog


Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon deneyimlerimiz

Anksiyete Bozukluklarına eşlik eden alkol madde kullanım bozukluğu tedavi yaklaşımları

BİLİŞSEL GELİŞİM GERİLİĞİ VE OTİSTİK SPEKTRUM BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUKLARDA SERUM PROGRANULİN DÜZEYLERİ

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Prof.Dr. Kamil Nahit Özmenler Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi Ankara

Diafragmatik Herni. Prof. Dr. E. Ferda Perçin Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik AD Ankara-2018

ÖZEL GEREKSİNİMLİ OLAN VE OLMAYAN ÇOCUKLARIN EBEVEYNLERİ İLE OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLERİN İLİŞKİLERİ

Bu amaçları yerine getirebilmek için genetik danışmanın belli basamaklardan geçmesi gerekir. Bu aşamalar şunlardır:

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

ENGELLİ HASTALARDA HEMŞİRELİK YAKLAŞIMLARI

Transkript:

Dr. Ayşe Kılınçaslan İstanbul Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD.

Otistik spektrum bozuklukları (OSB) Yaklaşık 150 çocuktan birini etkileyen, Belirtileri, seyri ve etyolojisi bakımından heterojen bir hastalık grubudur.

OSB ve tıbbi bozukluklar Epidemiyolojik çalışmalarda OSB li bireylerin yaklaşık dörtte birinde 1 ya da daha fazla medikal/ nörolojik hastalık otizme eşlik ediyor. Genetik bozukluklar (%10): kromozom bozuklukları (Down sendromu, tuberoskleroz, frajil X, Klinefelter, mitokondriopatiler, duplikasyon ve delesyonlar)

OSB ve tıbbi bozukluklar Diğer tıbbi durumlar : % 10-15 Nörofibromatozis Konjenital rubella Hidrosefali Fetal alkol sendromu Serebral palsi Duyusal yetersizlikler (görme ve işitme) Epilepsi %15-20

Duyusal ve motor bozukluk & OSB ilişkisi Üç hipotez: 1. hipotez: Fenokopi: Duyusal ve motor bozukluğun neden olduğu uyaran eksikliği sebebiyle sosyal çekilme ve kendi kendini uyarıcı davranışlar gelişir. otizm benzeri davranışlar Blindism Körlüğe bağlı otizm belirtileri Orta kulak efüzyonu duyusal yetersizlik otistik belirtiler Hareket kısıtlılığı kısıtlı ilişki düzeyi otistik belirtiler

Duyusal ve motor bozukluk & OSB ilişkisi 2. hipotez Duyusal ya da motor engele yol açan etyolojik faktörler otizm tablosundan da sorumludur. Ortak beyin hasarı otizmin etyolojisine ışık tutabilir.

Duyusal ve motor bozukluk & OSB ilişkisi 3. Hipotez: Otistik bozukluk duyusal ve motor problemlerden çok, bunlara eşlik eden mental retardasyonla (MR) ilişkilidir. Hafif MR olan gruplarda OSB:%5-10, ağır MR de %20-25 oranlarında bildirilmiştir. Görme/işitme ve motor engelli klinik gruplarda MR %20-65 lar düzeyinde görülmektedir. Ayrıca duyusal ve özellikle de motor yetersizliklere mental retardasyon yanı sıra epilepsi de sık olarak eşlik eder.

Duyusal ve motor bozukluk & OSB ilişkisi Üç ayrı çalışma gerçekleştirdik: Görme Engelli okullarında eğitim gören çocuklarda OSB sıklığı ve ilişkili faktörlerin araştırılması İşitme Engelli okullarında eğitim gören çocuklarda OSB sıklığı ve ilişkili faktörlerin araştırılması Serebral Palsi nedeniyle takip edilen çocuklarda OSB sıklığı ve ilişkili faktörlerin araştırılması

GÖRME ENGELLİ OKULLARINDA EĞİTİM GÖREN ÇOCUK VE ERGENLERDE OTİZM VE İLİŞKİLİ FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI

Görme engeli (GE) ve OSB Çalışmalar GE ye yol açan çeşitli hastalıklarda (Prematüre retinopatisi, Leber konjenital körlüğü, konjenital rubella gibi) otizmin sık olarak görüldüğü bildiriyor. (Keeler 1958, Elk 1998, Rogers 1989) Heterojen GE li gruplarda ise otizm daha az oranlar da bildirilmiş. (Gillman 1974, Jan 1977) GE li olgularda otizm olur mu yoksa otistik belirtiler GE nin bir parçası mıdır? diye tartışılmış. GE+OSB sıklığı ile ilgili çelişkiler yanı sıra GE nin başlangıç yaşının, şiddetinin, göz hastalığının cinsinin, eşlik eden durumların (MR, epilepsi, serebral palsi, işitme engeli vb) OSB ile ilişkisi daha az bilinmektedir.

Görme engeli (GE) ve OSB 7-18 yaşları arasındaki 257 öğrenci (77 kız, 180 erkek) İstanbul daki iki görme engelli okulu İki basamak: 1. basamak: OSB şüphesi olan olguları belirlemek 2. basamak: DSM-IV e göre YGB tanısını karşılayan olguları belirleyip, belirti şiddetini değerlendirmek

Birinci basamak

İkinci basamak

Değerlendirme araçları Otizm davranış kontrol listesi (Autism Behavior Checklist) ebeveyn+öğretmen Gelişimsel özgeçmiş formu: psikomotor gelişim, GE tipi, başlangıç yaşı, ek tıbbi problemler ve çocuğun davranışları ile ilgili diğer gözlemler ebeveyn Okul dosyaları: tıbbi bilgiler, zeka düzeyi, akademik başarı, davranış özellikleri ile ilgili gözlem ve değerlendirmeler ICD-10 criteria GE kriterleri (ICD-10 1993) DSM-IV otistik bozukluk kriterleri Çocukluk Otizm Değerlendirme Ölçeği (Childhood Autism Rating Scale,CARS)

Görmenin değerlendirilmesi: (1) Tam körlük: Işık algısı yok (2) Kısmi körlük: İyi gören gözde görme keskinliği 20/1000 (3) Çok ağır görme bozukluğu: İyi gören gözde görme keskinliği 20/500-20/1000 (4) Ağır görme bozukluğu: İyi gören gözde görme keskinliği 20/200-20/400 Snellen E levhası

Sıklık: 257 çocuğun 57 si riskli olgular olarak tanımlandı. 30 çocuk (18 erkek-12 kız) DSM-IV otistik bozukluk tanısını aldı. Prevelans %11.2 Ortalama CARS: 36.35 (29-44) %50 hafif-orta, %50 ağır otistik (29-36, 37 ve üzeri) Diğer 27 olgu: sosyal ilişkilerde zorluk, içe kapanıklık, stereotipik hareketler, uygunsuz nesne kullanım sorunları olan otistik bozukluğu karşılamayan olgular CARS (17-25)

GE otistik-otistik olmayan grupların karşılaştırılması Cinsiyet ve yaş açısından gruplar arasında fark yoktu. Görme engelinin başlama yaşı ile otizm arasında ilişki yoktu.

GE otistik-otistik olmayan grupların karşılaştırılması Oftalmolojik problemler iki grup arasında fark göstermedi 1: Congenital /Developmental anomalities of globe and orbit, 2:Congenital cataract, 3:Acquired diseases of globe (phtisis bulbi), 4:Congenital/aquired disease of optic nerve,5:congenital glocome, 6:Disease of retina /macula, 7:Disease of visual cortex, 8:Movement disorder of eye, 9:Disease of cornea/iris,10:intraocular tumors(retinoblastoma), 11:Disease of virtues, 12:Others(trauma,strabismus,refractive Ulusal Biyolojik Psikiyatri disorders,etc.) Kongresi, 2011

GE otistik-otistik olmayan grupların karşılaştırılması Otistik grupta görme engelinin şiddeti daha fazlaydı. 60 45 30 Autisic Non-autistic 15 0 TB NB PVI SVI TB: Tam körlük, NB: Kısmi körlük, PVI:Çok ağır görme bozukluğu SVI: Ağır görme bozukluğu Ki-kare test test p= 0.015

GE otistik-otistik olmayan grupların karşılaştırılması Otistik grupta daha fazla mental retardasyon ve serebral palsi görüldü. Mental durum Normal zeka düzeyi Sınır zeka düzeyi Mental Retardasyon Otistik Otistik olmayan p 3 (% 10) 9 (%30) 18 (%60) 156 (%69) 20 (%9) 51 (%22) 0.001 Epilepsi 7 (%23) 39 (%17) 0.57 Serebral Palsi 10 (%33) 29 (%13) 0.024 İşitme engeli 2 (%7) 15 (%7) 1

Sonuç: Görme engelli olgularda otizm prevelansı %11.2 Bu grupta otizmle en fazla ilişkili klinik özellikler mental retardasyon ve serebral palsi olarak bulunmuştur. Bu iki durum da daha yaygın beyin hasarına işaret etmektedir. GE ile ilişkili oftalmolojik sebep ne olursa olsun beyin hasarı/disfonksiyonu otistik tabloya katkıda bulunmaktadır.

Sonuç: Otizm tanısı görme ile ilgili parametrelerden sadece görme engelinin şiddeti ile ilişkili bulunmuştur. Çok az seviyedeki bir görmenin bile sosyal ve duygusal gelişime katkıda bulunabileceği düşünülse de otizm tablosu sadece görme engeli ile açıklanması mümkün değildir.

Sonuç ve Öneriler: Görme engelli çocuklardaki iletişim ve sosyal ilişki problemleri ile tekrarlayıcı hareketler otizm açısından şüphe uyarmalıdır. Özellikle mental retardasyon ve serebral palsi eşlik eden ve tam/kısmi görme kaybı olgularda daha fazla dikkat edilmelidir. Bu özellikler özel müdahaleler olmaksızın sadece okul ortamının sunduğu sosyal çevrede bulunmakla ortadan kalkmamaktadır. Otizmle ilişkili sosyal-duygusal ve davranışsal sorunlar için erken müdahalelere ve iki alana da hakim eğitimcilere ihtiyaç duyulmaktadır.

AĞIR - İLERİ İŞİTME ENGELLİ ÇOCUK VE ERGENLERDE OTİZM VE İLİŞKİLİ FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI

OSB-İşitme engeli (İE) Erken dönem konuşma gecikmesinin ayırıcı tanısında İE ve OSB önemli. Ayrıca ikisinin birlikteliği de beklenenden daha sık.

OSB li çocuklarda İE OSB li bireylerde İE sıklığı çok sayıda çalışmada araştırılmıştır: 1990 lar öncesi çalışmalar daha yüksek oranlar bildiriyor. (%33-46) (Klin, 1993) Daha sonraki çalışmalar OSB li çocukların %13-21 inde işitme ile ilgili sorunlar bildirilmiştir. OB li çocukların %8 inde hafif-orta İE, %3,5 unda sağırlık bildirilmiş (Rosenhall, 1999). Taş ve ark. (2007) inceledikleri 30 otistik olgunun 3 ünde ileri (%10) bilateral ileri derecede işitme kaybı, 2 sinde hafif-orta düzeyde ve tek taraflı (%6) işitme kaybı tespit etmişlerdir.

İE li çocuklarda OSB Çok daha az çalışma mevcut. 1. Jure ve ark. 1150 IE olan çocuğu değerlendirmiş: %5,3 oranında otizm bildirilmiş. Çok heterojen bir grup: 1/3 dil ve OSB ile ilgili özellikler için konsülte edilmek üzere nörolojiye gönderilen olgular 1/3 ü İE okuluna giden ağır İE olan olgular 1/3 ü BERA ile işitmesi değerlendirilmek üzere yönlendirilen küçük ve çoklu engeli olan olgular

İE li çocuklarda OSB 2. çalışma Daneshi ve ark. (2007) dil kazanımı öncesi işitme kaybı olan ve kohlear implant uygulanan 60 çocuk psikiyatrik hastalıklarla ilgili değerlendirilmiş, 4 çocukta (%6.6) otizm bildirilmiştir. Çalışmada otizmli ve görme engelli olguların kohlear implanttan belirgin bir fayda görmediklerini, dil ve diğer sorunlarla ilgili bütüncül bir rehabilitasyona ihtiyaç duyduğunu bildirmiştir.

Çalışmanın amacı ve yöntemi: Çalışmamızda toplumdan alınan bir örneklemde ağır ve ileri İE olan olgularda OSB sıklığı ve ilişkili özellikler sistematik olarak araştırılmıştır. 5-17 yaşları arasındaki 272 öğrenci (113 kız, 159 erkek) İstanbul da İşitme Engelliler Okulu Olguların hepsi ağır ve ileri derece İE (>90db) İki basamak: 1. basamak: OSB şüphesi olan olguları belirlemek 2. basamak: DSM-IV e göre YGB tanısını karşılayan olguları belirleyip, belirti şiddetini değerlendirmek

Birinci basamak

İkinci basamak

Değerlendirme araçları Otizm davranış kontrol listesi (Autism Behavior Checklist) ebeveyn+öğretmen Gelişimsel özgeçmiş formu: psikomotor gelişim, İE tipi, başlangıç yaşı, ek tıbbi problemler ve çocuğun davranışları ile ilgili diğer gözlemler ebeveyn Okul dosyaları: tıbbi bilgiler, zeka düzeyi, akademik başarı, davranış özellikleri ile ilgili gözlem ve değerlendirmeler DSM-IV otistik bozukluk kriterleri Çocukluk Otizm Değerlendirme Ölçeği (Childhood Autism Rating Scale,CARS) (Schopler, 1980)

Sıklık: 272 çocuğun 48 i riskli olgular olarak tanımlandı. 14 çocuk (8 erkek-6 kız) DSM-IV otistik bozukluk tanısını aldı. Prevelans %5.1 Ortalama CARS: 34.07 (30,5-38,5)) 10 (%70) olgu hafif-orta, 4 (%30) olgu ağır otistik Diğer 34 olgu: sosyal ilişkilerde zorluk ve içe kapanıklık sergileyen otistik bozukluğu karşılamayan olgular CARS (15-20): MR,CP ve diğer gelişimsel boz.

Otistik-otistik olmayan grupların karşılaştırılması Cinsiyet ve yaş açısından gruplar arasında fark yoktu. Görme engelinin başlama yaşı ile otizm arasında ilişki yoktu. İE tanınma yaşı (14 ay) ve işitme cihazı kullanma oranları arasında fark yoktu (%70-85). İşitme engeline yol açan hastalıklar arasında fark görülmedi.

İE otistik-otistik olmayan olguların karşılaştırılması

Sonuç: İE li çocuklarda otizm sıklığı 5.1%. Bu oran toplumdaki otizm oranından daha yüksek. 14 otizmli olgudan sadece 1 tanesi çalışma öncesi tanı almıştı. Bu çocuklardaki işitme sorunları daha önce tanımlansa da otizm tanısı çoğu zaman atlanıyor: TANISAL GÖLGELEME SIK.

Sonuç: Otizmli çocuklar diğerlerinden işitme ile ilgili parametreler bakımından (tanı yaşı, İE tanısı, cihaz kullanımı vb) belirgin fark göstermiyor. Bu çalışmada İE nin ağırlık derecesinin otizme etkisi değerlendirilememiştir. Ancak Jure ve ark. (1991) otizm tanısı ile İE düzeyi arasında bir ilişki gösterememiştir. Tüm bu bulgular tek başına İE nin otizmden sorumlu olamayacağını gösteriyor.

Sonuç: Beyin hasarı/disfonsiyonu otizm riskini artırmaktadır: Mental retardasyon ve ya İE dışında beyni etkileyen ek hastalıklar (GE, SP, hipotiroidi, epilepsi) varlığında otizm oranı artıyor. İE yol açan hastalık&otizm ilişkisi gösterilemese de küçük doğum ağırlığı ve ailede İE bulunmaması ki bu durumda da daha yaygın hasara yol açan IU enfeksiyon, RH uyuşmazlığı, hipoksi, menenjit gibi postnatal nedenler ön plana çıkmaktadır- otistik olgularda daha sık bulunmuştur.

SEREBRAL PALSİ Lİ ÇOCUK VE ERGENLERDE OTİZM SIKLIĞI VE İLİŞKİLİ FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI

Serebral Palsi (SP) ve OSB Gelişmiş ülkelerde SP bin canlı doğumda 2-5 3 grup çalışma SP-otizm ilişkisini göstermiş: 1. OSB lu çocuklarda yapılan epidemiyolojik çalışmalarda SP oranı % 0-4.8 olarak bulunmuş. 2. Başka özür gruplarında (hidrosefali, ROP, GE) OSB incelendiği çalışmalarda SP varlığının otizm riskini artırdığı gösterilmiş. 3. SP li çocuklarda otizm sıklığı ile ilgili tek çalışmada hemiplejik SP li çocuklarda oran %3 olarak bulunmuş. (Goodman ve Graham, 1996)

SP ve OSB Goodman ve Graham (1996) toplum temelli 6-10 yaş arası 149 hemiplejik SP li olguda ebeveyn ve öğretmen bildirimi ve çocuklarla görüşmeler yaparak psikiyatrik bozukluk oranlarını değerlendirmişler. %3 otistik bozukluk bulmuşlar. Tanı kriterleri?? İlişkili özellikler??

Amaç-yöntem Çalışmamızda klinik bir SP li örneklemde OSB sıklığı ve ilişkili özellikler sistematik olarak araştırılmıştır. 4-18 yaşları arasındaki 126 çocuk (75 erkek, 51 kız) Tüm olgularda SP pediatrik nörolog tarafından tanılanmış ve SP tipi belirlenmişti. Nisan-Temmuz 2006 ayları arasında başvuran >4 yaş hastalar sırasıyla alındı. Spastik-diskinetik, mikst tip SP İlerleyici nörolojik, metabolik hastalık ve ataksik SP dışlandı.

Çalışma deseni: İki basamak: 1. basamak: OSB şüphesi olan olguları belirlemek 2. basamak: DSM-IV e göre YGB tanısını karşılayan olguları belirleyip, belirti şiddetini değerlendirmek

Birinci basamak

İkinci basamak

Değerlendirme araçları Otizm davranış kontrol listesi (Autism Behavior Checklist; ebeveyn yardımıyla klinisyen Gelişimsel özgeçmiş formu: psikomotor gelişim, GE tipi, başlangıç yaşı, ek tıbbi problemler ve çocuğun davranışları ile ilgili diğer gözlemler ebeveynlerden alınan bilgi ile klinisyen Tıbbi dosyaları: tıbbi bilgiler, zeka düzeyi, akademik başarı, davranış özellikleri ile ilgili gözlem ve değerlendirmeler DSM-IV otistik bozukluk kriterleri (APA,1994) Çocukluk Otizm Değerlendirme Ölçeği (Childhood Autism Rating Scale,CARS)

Prevelans: 126 çocuğun 29 u riskli olgular olarak tanımlandı. 19 çocuk (13 erkek-6 kız) DSM-IV OSB Sıklık %15 (%11 OB, %4 BTA-YGB) Ortalama CARS: : 36.92 (29-44) %58 hafif-orta, %42 ağır otistik (29-36, 36,5) Diğer 10 olgu: sosyal ilişkilerde zorluk, içe kapanıklık, stereotipik hareketler sergileyen OSB karşılamayan olgular CARS (17,5-25,5)

SP otistik-otistik olmayan grupların karşılaştırılması Cinsiyet ve yaş açısından gruplar arasında fark yoktu. Motor engeli düzeyi ile otizm arasında ilişki yoktu (p: 0.33) (3 düzey şiddetli: hareket edemez orta: emekleyerek hareket eder ya da destekle yürür hafif:bağımsız yürür)

SP otistik-otistik olmayan grupların karşılaştırılması İki grup SP tipi, epilepsi varlığı, zeka ve konuşma düzeyi bakımından fark gösterdi.

SP otistik-otistik olmayan grupların karşılaştırılması

Sonuç: SP li olgularda OSB sık olarak görülmekte ve sıklıkla fark edilmemektedir. 19 olgunun sadece 3 ü çalışma öncesi tanı almıştı. SP ye mental retardasyon, epilepsi, konuşma geriliğinin eşlik ettiği ve bazı SP tiplerinde (tetraplejik, mikst ve hemiplejik SP) OSB daha sık olarak görülmektedir.

Ortak sonuç: GE, İE ve SP li olgularda otistik bozukluk %5.1-11 Kız-erkek oranları eşit Otizm tanısı genel olarak duyusal ve motor bozukluğun klinik özelliklerinden çok eşlik eden beyin hasarının/ disfonksiyonunun yaygınlığı ve mental retardasyon düzeyi ile ilişkili gibi görünüyor. Bu olgularda otizm tanısı sıklıkla atlanıyor. Sadece primer probleme yönelik yaklaşımlar otistik çocuklarda yetersiz kalmaktadır. Erken tanı ve uygun müdahaleler prognoz açısından büyük önem taşımaktadır.

TEŞEKKÜR Prof. Nahit Motavallı Mukaddes Dr. Timur Şevketoğlu Dr. Gökce Küçükyazıcı Dr. Samuray Tuncer

TEŞEKKÜR Çalışmaya katılan merkezlerdeki öğrenci, öğretmen, ebeveyn ve çalışanlarına: Türkan Sabancı Görme Engelliler Okulu Veysel Vardar Görme Engelliler Okulu Mimar Sinan İşitme Engelliler Okulu Metin Sabancı Serebral Palsili Çocuklar Rehabilitasyon ve Eğitim Merkezi İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Polikliniği

İLGİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER...