PARTÝNÝN SESÝ. Yaþasýn Devrim!



Benzer belgeler
BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

ünite1 Sosyal Bilgiler

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI


Fiskomar. Baþarý Hikayesi

KÝPAÞ 2016 KATALOG HAVALANDIRMA.

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Simge Özer Pýnarbaþý



Platformdan Yeni ve Ýleri Bir Adým: Saðlýk ve Sosyal Güvence için Bir Bildirge

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

Geometriye Y olculuk. E Kare, Dikdörtgen ve Üçgen E Açýlar E Açýlarý Ölçme E E E E E. Çevremizdeki Geometri. Geometrik Þekilleri Ýnceleyelim

PARTÝNÝN SESÝ NEWROZ'DA ALANLARA! Özgürlük, Adalet, Halklarýn Eþitliði Ýçin. Kardeþlik ve Birleþik Mücadele Bayraðýný Yükselt!

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY

PARTÝNÝN SESÝ ÝÇÝNDEKÝLER BAÞ YAZI

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ


3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA BÖLÜM


7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

TUM DERS LER SOR U BAN K AS I HAYAT BİLGİSİ FEN BİLİMLERİ - TÜRKÇE MATEMATİK - İNGİLİZCE

Kanguru Matematik Türkiye 2015

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ


3. FASÝKÜL 1. FASÝKÜL 4. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL 5. FASÝKÜL. 3. ÜNÝTE: ÇIKARMA ÝÞLEMÝ, AÇILAR VE ÞEKÝLLER Çýkarma Ýþlemi Zihinden Çýkarma

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için

Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal

Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý

TTB-GPE Eðitim Becerileri Modülü Kurs Öyküsü

m3/saat AISI

ÝÇÝNDEKÝLER 1. ÜNÝTE 2. ÜNÝTE BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 BÖLÜM 3 BÖLÜM 4 HAKLARIMI ÖÐRENÝYORUM... 9

17. Devlet ve devrim. Marksist Devlet Teorisi'nin yenilenmesi

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

Nokia Holder Easy Mount HH /2

MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A²

Genel Bakýþ 7 Proje nin ABC si 9 Proje Önerisi Nasýl Hazýrlanýr?

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

Arkamdan yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanýmda yürü, böylece ikimiz eþit oluruz. (Ute Kabilesi Atasözü) BÜRO

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7

MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN

1. Merkezi ve çevresel sinir sistemini oluþturan sinir hücrelerine ne ad verilir?

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Neden sendikalý olmalýyýz?

ANKARA SANAYÝ ODASI AÝLE ANAYASASI

ÇALIùMA HAYATINA øløùkøn ANAYASA DEöøùøKLøKLERø "Türkiye Cumhuriyeti Anayasasýnýn Bazý Maddelerinin Deðiþtirilmesi Hakkýnda Kanun" Av.

PARK YAZ OKULUNDA YAÞATIN

Her þey gibi, iþçi sýnýfý da duraðan deðil, sürekli deðiþim

FEN BÝLÝMLERÝ. TEOG-2 DE % 100 isabet

MAO ÇE-TUNG ASKERÝ YAZILAR ERÝÞ YAYINLARI. Mao Çe-tung Askeri Yazýlar

Mantýk Kümeler I. MANTIK. rnek rnek rnek rnek rnek... 5 A. TANIM B. ÖNERME. 9. Sýnýf / Sayý.. 01


TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝNÝN DIÞ ÝLÝÞKÝLERÝNÝN DÜZENLENMESÝ HAKKINDA KANUN

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

3. KENT VE SAÐLIK SEMPOZYUMU EÞÝTSÝZLÝKLER KAÇINILMAZ MIDIR?

Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1

Gelir Vergisi Kesintisi

14 Mart kitlesel grevi ve sendikalar

/2006 TR(TR) Kullanýcý için. Kullanma talimatý. ModuLink 250 RF - Modülasyonlu kalorifer Kablosuz Oda Kumandasý C 5. am pm 10:41.

TEKELLER TÜM YERYÜZÜNÜ ÝSTÝYOR

Nokia HS-2R Radyolu kulaklýk seti Kullaným Kýlavuzu baský

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ!

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

Týp Fakültesi öðrencilerinin Anatomi dersi sýnavlarýndaki sistemlere göre baþarý düzeylerinin deðerlendirilmesi

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

ÝLKÖÐRETÝM OKULU ÖÐRETMENLERÝNÝN ÖRGÜTSEL DEÐERLERE ÝLÝÞKÝN GÖRÜÞLERÝ


Türk Omurga Derneði Kongre ve Bilimsel Toplantý Düzenleme Yönergesi

olarak çalýºmasýdýr. AC sinyal altýnda transistörler özellikle çalýºacaklarý frekansa göre de farklýlýklar göstermektedir.

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar


SIGARA VE SAÐLIK ULUSAL KONGRESÝ

1. Nüfusun Yaþ Gruplarýna Daðýlýmý

O baþý baðlý milletvekili Merve Kavakçý veo refahlý iki meczup milletvekili þimdi nerededirler?

Transkript:

Yaþasýn Devrim! Parti þehitleri ve parti dostu o güzel insanlar þahsýnda tüm devrim þehitleri: Daima Bizimlesiniz Daima Sizinleyiz! BÜTÜN ÜLKELERÝN ÝÞÇÝLERÝ BÝRLEÞÝN PARTÝNÝN SESÝ Sayý:48 Ekim Kasým 2005 1 YTL MARKSÝST LENÝNÝST KOMÜNÝST PARTÝ MERKEZ YAYIN ORGANI Kavgamýz Her Yerde Sürecektir Yoldaþlar! Þehitlerimizi, dünyanýn, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'ýn devrim þehitlerini kolektif etkinliklerle anmanýn arifesindeyiz. Yüreðimizden eksilmeyen duygularý, onlara dair anýlarýmýzý ve kattýklarý deðerleri bir ay boyunca daha geniþ biçimde paylaþacak, haykýracaðýz. Ayný soruyla yürüyeceðiz yeni doðan þafaklara. Þehitliklere ayný soruyla yürüyeceðiz. Gazilerimiz ve þehit ailelerimizle birlikteyken ayný soru dövecek kalbimizi: devrimin zaferi için ne yaptýk; düþmaný kuþatmak için hangi adýmlarý attýk? Çünkü çok iyi biliyoruz ki, þehitlere baðlýlýðýn bir ölçüsü dava insaný olabilmekse, bir diðeri ve en önemlisi, devrimin zaferi yolunda adýmlar atabilmektir. Ve yine çok iyi biliyoruz ki, devrim iddiasýný, devrim aþkýný, devrim heyecanýný eyleminde BAÞYAZI Yeni Politik Koþullarýn Bilinci Ve Yerel Önderlikler Bir devrim partisi için, cüret, feda ruhu ve adanmýþlýk olmazsa olmazdýr. Fakat bunlar, ancak, o parti, tüm koþullarda yaþamaya ve mücadeleye Devamý 2. sayfada Devamý Sayfa 43 te ÝÇÝNDEKÝLER "Parti Çeperindeki" Kitle Örgütleriyle Dolaylý Ve Esnek Ýliþki...6-10 Deneylerle Silahlanmak,...11-17 Örgütsel Kendiliðindenciliðe Hayat Hakký Tanýmayalým...22-27 Devrimci Özeleþtiri...33-37 Örgütlemede Zihniyet ve Alýþkanlýklar...28-32

Partinin Sesi:48 Partinin Sesi:48 Baþtarafý 1. sayfada yetenekli bir organizma haline gelebildiði ölçüde, insani birer yüksek nitelik olmak halinden, devrimin birer ateþleyici kuvvetine dönüþürler. Böyle bir parti ise, yalnýzca ve yalnýzca, sýnýf mücadelenin sert iklimi altýnda, muazzam zorluklarýn üstesinden gelmeyi öðrenerek yaratýlabilir. Karþýdevrimci zorun genel olarak þiddetlenmesi, faþist psikolojik savaþýn yoðunlaþmasý; kontgerilla yönetiminde ýrkçýþovenist kitle saldýrýlarýnýn geliþtirilmesi; Kürt yurtseverlerine ve devrimcilere yönelik katliamlar, cesetlere uygulanan vahþet; burjuva medyanýn devrimci-demokratik propaganda eylemlerine sansür uygulamaya baþlamasý; gözaltý ve tutuklama terörüne, hapishanelerde artan baskýlarýn eþlik etmesi; yaygýnlaþan sivil faþist saldýrýlar; TCK'daki faþist hükümlerin etkin biçimde uygulanmaya baþlamasý; yasalara yeni faþist yasaklar ve cezalar eklenmesi yönelimi; polisin "teslim ol çaðrýsýnýn ardýndan" öldürme yetkisinin yasal güvenceye kavuþturulmasý talebi; ABD ve diðer emperyalistlerle birlikte yurtsever hareket ve devrimci güçler üzerindeki karþýdevrimci terörü ve cendereyi uluslararasý alanda da yaygýnlaþtýrma adýmlarý; karþýdevrim saflarýnda kimi konularda artan iç mücadele; yýkýmlar ve özelleþtirme saldýrýlarýna uðrayan iþçi ve ezilenlerin þiddet kullanma arzusu ve kýsmi pratiði; Kürt ulusal demokratik hareketinde artan mücadele kararlýlýðý, etkinleþen gerilla eylemliliði ve büyüyen ulusal kitle hareketi Bütün bunlar politik mücadele koþullarýndaki deðiþimi yansýtýyor. Partimizin örgütsel ve siyasal olarak kendini bu yeni koþullara 'uyarlamasý' gerektiði açýktýr. Saldýrýda cesur, kararlý ve atak, savunmada soðukkanlý, manevra kabiliyetine ve sýký disipline dayanan bir davranýþ çizgisi inþa etmek; örgüt ve mücadele biçimlerinde, araç ve yöntemlerde hýzla yenilenmeyi saðlayacak düþünsel ve pratik hazýrlýk; kimi yasal mevzileri ve meþru kazanýmlarý "cephe savaþý" tarzýyla savunmak; deðiþik politik sorun ve görevleri "gerilla savaþý" 2 cisimleþtirmeyen bir devrimcilik tarzýyla, þehitlere baðlý kalýnamaz. Devrimcinin görevi devrimdir. Bunun için düþmaný kuþatacak politik orduyu kurmak, savaþtýrmak, savaþ içinde büyütmektir. Örgüt, teori, taktik, gazeteler, bildiriler, ajitasyon, propaganda, iþkencecilere boyun eðdirmek, zindanlarý yenmek, grevler, boykotlar, mitingler, direniþler, iþgaller, barikatlar, yürüyüþler, kitle toplantýlarý, ölüm oruçlarý, baskýnlar, çarpýþmalar, otorite kurma giriþimleri, bölgesel grevler, genel grev genel direniþler, yerel ayaklanmalar devrim yapma eyleminin an'daki, süreçteki görünümleridir. Devrim için, faþizmi kuþatma hedefinden koparýldýðýnda, bunlarýn her biri donar, birinin diðerine yararý olmaz. Oysa þehitler, eskiyi yýkýp yeniyi kurmak için sundular hayatlarýný. Devrim için. Demek ki devrime hizmete, devrimin 'fedailiðine' kilitlenmeli devrimci. Tüm olaylarý bu temelde ele almalý, eylemini buna göre düzenlemelidir. Kasým ayýnda her yeni gün soracaktýr bize: adanmýþ devrimciliðin neresindesin? Proletarya ve emekçilere duyduðun sevginin, düþmana duyduðun kinin derinliði nedir? Yeni insan olmanýn, yoldaþ devrimciliðin neresindesin? Sözlerinle eylemin ne kadar tutarlý? Düþmandan hesap sorma bilincin ve tutkun ne kadar güçlü? Ve bu yýl, ideolojik, politik, örgütsel hedeflerinle ilgili hangi sözleri veriyorsun Kasým Birliðine? Erdallarla, Güneþlerle, Hasanlarla, Demircioðullarýyla, Ali Haydarlarla, Süleymanlarla, Abuzerlerle, Özgürlerle, Özkanlarla, Ahmet Metinlerle, Tuncaylarla, Kayacýlarla, Ali Bugünlerle, Zeynellerle, Ali Karahanlarla ne kadar özdeþleþebiliyorsun? Onlarýn yoldaþý olmanýn anlamýný özümsedin mi? Yanýtlar ancak pratikte verilebilir bu sorulara. Dendiði gibi, önce eylem vardý! Þehitlerin gözleri üzerimizde! Baþtarafý ön kapakta 43

Partinin Sesi:48 Partinin Sesi:48 kaldýk. Bu koordinasyonun amaca uygun þekillenmesi bakýmýndan zayýf bir yaný teþkil ediyor. Fakat koordinasyonun toplantýlarýnýn düzenli yapýlmasý, süreklilik kazanmasý kazanýmlarýndan biridir. Halk koordinasyonu bir örgütlenme aracý olarak çalýþmanýn birleþtirilmesi, halktan katýlanlarýn karar süreçlerine katýlýmý, kitlelerle birlikte politika yapmamýzýn araçlarýndan biri oldu. Koordinasyonun bileþimi ne kadar "bizden" olursa iþlev ve rolünü o kadar az yerine getirmiþ olacaktýr. Koordinasyon türü bir halk örgütlenme biçimi bizim için yeni bir deneyimdir. Deneyimlerimizden artý ve eksilerinden öðrenerek ilerleyeceðiz. Gerçek þudur: Partinin, önderleþme gerilimini, sýçramaya dönüþtürme isteði hepimizi kamçýlýyor. Halk komitesi, halk koordinasyonlarý bu hedefe yürüyüþümüzde bir olanaktýr. Bu olanaðýn geliþtirilmesi, gerçek iþlevine kavuþmasý için çalýþmak her yoldaþýn ve Parti örgütlerimizin görevidir. Parti, mücadelenin ihtiyaçlarýna uygun araçlarý bulup çýkarýyor, onu geliþtirmek ve zenginleþtirmek de bize kalýyor. Koordinasyon türü bir örgütlenme biçimi il düzeyinde hareketin birleþik kanallara akmasý, faþist diktatörlüðe ve yýkýmlara karþý birleþik halk direniþini örgütlenmenin de bir aracý olarak görülmeli. Bugün deðiþik yýkým bölgeleri arasýnda iþbirliði, dayanýþma ve ortak hareket tarzý bir ihtiyaçtýr. Koordinasyon da bu ihtiyaca yanýt veren araçlardan biridir. Burada dikkat edilecek nokta þudur. Halk komitelerine ve koordinasyona katýlan, bir amaç için bir araya gelmiþ unsurlarýn düzeylerinin, fikirlerinin farklýlýðýný dikkate almalýyýz. Farklý görüþ açýlarýna ve düþüncelere sahip insanlarla birlikte çalýþma, ortaklaþa çalýþma içinde dönüþtürme, deðiþtirme, karar süreçlerine katýlýmýný örgütleme ve kararlarda irade birliðini yakalamaktýr. Bu tip bir örgütlenme aracýný darlaþtýrýlacak yaklaþýmlar nihayetinde aracý iþlevsizleþtirmekten baþka bir sonuç veremez. Tabii ki yýkým bölgelerinde çalýþma yürüten yoldaþlarýmýzýn görevi yýkým mücadelesinin militan unsurlarýný bulup açýða çýkarmak ve bunlarýn koordinasyonda yer almasýný saðlamaktýr. Kendimizi onlarýn yerine ikame ederek iþin kolayýna kaçamayýz. Partimiz yerinde olarak yýkým mücadelesinin faþist diktatörlük ve ezilenler arasýnda kapýþma noktalarýndan biri olacaðýný saptadý. Politik bakýmdan en önde oldu. Öncü bir rol oynadý. Yer yer önderleþme adýmlarý attý. Halkýn öfkesini ve mücadelenin rüzgarýný arkasýna alarak barikat savaþlarý örgütledi. Devletin en yüksek düzeyde bütün politik güçlerin, üzerine söz söylediði bir gündem oluþturdu. Bundan sonraki adýmýmýz halk komitelerini saðlamlaþtýrmak ve emekçi halk koordinasyonunu güçlendirmek için zaaflarýmýzý aþmaktýr. 42 tarzýyla yanýtlamak; faþist psikolojik savaþa karþý politik kitle ajitasyonu ve doðru saflaþtýrmaya hizmet edecek vuruþlar; emekçi semtlerinde, iþçi havzalarýnda ve okullarda devrimci ve antifaþistleri kapsayan ve örgütsüz ilerici güçleri harekete geçirmeyi amaçlayan antifaþist eylem birlikleri; parti saflarýnda disiplin düzeyinin yükseltilmesi; yeraltý mücadelesinin devrimci kurallarýna daha büyük bir uyum; üye ve aday üyeler baþta olmak üzere tüm parti militanlarýnýn kendilerini yeni görevlere, yeni mücadele biçimlerine hazýrlamalarý; profesyonel devrimcilerin kýr gerillasý tarzý yaþamý pekiþtirmeleri ve en üst düzeye yükseltmeleri "partinin kendini yeni siyasal koþullara uyarlamasý" çerçevesi içinde yer alýr. Her þey az çok deðiþmek ve yenilenmek zorundadýr. Tüm bu görev ve sorumluluklarýn baþarýyla yerine getirilmesi il komitelerimizin, il ve ilçe örgütlerimizin politik ve örgütsel açýdan adýna layýk birer "yerel önderlik" olarak hareket etme kararlýlýk, güç ve yeteneklerine sýký sýkýya baðlýdýr. Komünist basýnda "yerelleþme" olarak tarif edilen durumu elde etmek bunun en önemli halkasýdýr. Peki "yerelleþme"nin siyasal anlamý nedir? "Bu, partinin geliþim yönüne uygun olarak, bütün geliþmelere duraksamadan iþçi sýnýfý ve ezilenler adýna müdahale, tavýr alma ve politik olarak yanýtlamada ifade bulur. Ve tabi yerel çalýþma alanlarý düzeyinde sosyal, siyasal ya da ekonomik her çeþit geliþme için daha da çok geçerlidir bu. Politik bakýmdan kendi kendine yeterli hale gelmenin de tarifidir bunlar. (Bildiri, broþür, afiþ, yerel yayýn vb. çýkartma dahil)" "Yerelleþme"nin örgütsel anlamý nedir? "Yerel çalýþma merkezleri düzeyinde tarif edilen siyasal niteliði yanýtlayacak kadro ve örgüt birikimidir bu. Bunun öncelikle politik bakýmdan bir nitelik düzeyi, oluþmuþ, birikmiþ -politik önderlik yeteneðiolduðunu vurgulamalýyýz. Diðer boyutu ise bu politik önderlik düzeyinin taþýyýcýsý örgüt/teknik düzeyidir. "Yerelleþme"nin belki de en önemli özelliklerinden birisi kadrolaþma sorununu alanda çözecek düzeyin yakalanmasýdýr. 3

Partinin Sesi:48 Partinin Sesi:48 ( ) "Kadrolarýn yerelleþmesi"nin bu sorunun en önemli yanlarýndan biri olduðu söylenebilir. "Kadro yerelleþmesi", özellikle dolaysýz biçimde kitle çalýþmasýnýn içindeki kadrolarýn bulunduklarý alanda iþçi ve emekçilerin, ezilenlerin en duyarlý kesimleri, kitleler tarafýndan "tanýnmasý", benimsenmesi, saygýnlýklarý ve inandýrýcýlýklarýyla halk önderleri haline getirilmeleri görevi üzerinde özenle durulmalýdýr. Demek ki, kadro politikasýnda istikrar bu bakýmdan da önemlidir." Yerel merkezlerimiz þimdi her zamankinden daha yüksek bir bilinç ve sorumluluk duygusuyla hareket etmeli; beklemeciliðe, bazý görevleri adeta kendi dýþýnda görme pratiklerine; örgütsel geliþim stratejisi oluþturma ve uygulama konusundaki her tür kendiliðindenciliðe ve hazýrcýlýðýn deðiþik biçimlerine karþý açýk bir savaþým içinde yenilenmelidirler. Alanlar her bakýmdan adeta yerel bir "parti" olarak kendilerini örgütlemeli, mali politikalarýný oluþturmalý, gelir kaynaklarý yaratmalýdýr. Kurumlaþmada, teknik araç ve gereçlerde, askeri malzemelerde boþluklarý, zayýflýklarý gidermekten öte, "yedekleri hazýrlamak" perspektifiyle hareket etmek, kadro ve örgüt gerçeðini ve konumlanmalarý yeniden gözden geçirmek, devrimci duygularýn derinleþtirilmesini ve savaþçý ruhun güçlendirilmesini saðlamak, devrimci yeraltý kurallarýný daha sýký ve ustaca uygulamak ve nihayet yerel merkezin önderlik düzeyini yükseltmek öncelikli görevlerdir. Merkezi politikalar, direktifler, ideolojik-politik-örgütsel yol göstericilik ve denetim konusunda bir boþluk bulunmadýðýna, her alanda belirli bir örgütlenme düzeyi ve kitle baðý yaratýldýðýna, hatýrý sayýlýr bir yerel deneyim de biriktiðine göre, bugün "her þeyi yerel merkezler belirler" þiarýný öne sürmek yanlýþ olmayacaktýr. Öncülük ve önderleþme pratiklerinin geliþtirilmesi, derinleþtirilmesi, "ayaklanmayý hazýrlama bilinç ve ruhu" ile beslenen adýmlar atýlmasý, tek tek kentlerde vali, emniyet müdürü, il jandarma komutaný, il özel idaresi, kriz merkezi, mahkemeler, hapishaneler ve vergi dairelerinde somutlanan faþist burjuva hakimiyetin ve deðiþik burjuva sýnýf örgütlerinin 4 dernekler vb.) oluþturmak çalýþmanýn daha geniþ bir alana yayýlmasý daha geniþ halk kitlelerinin sürece etkin katýlýmý bakýmýndan önemlidir. Halk komiteleri kendilerini bu dernekler üzerinden de inþa edebilir. Nitekim Sarýyer bölgesinde Derbent mahallesinde kurumlaþmanýn çalýþmaya kazandýrdýðý çok þey oldu. Kurtköy'de komitenin daðýlmasý, sürekliliðinin saðlanamamasýnda dernek giriþiminin yarým kalmasýnýn payý var. Halkýn kendini ifade edeceði bir kurum giriþiminin yarým kalmasý gibi durumlar süreklilik saðlamada zayýf yanlarýmýzdan biridir. Yýkým karþýtý mücadelenin birleþtirilmesi ortak bir hareket tarzýnýn geliþtirilmesi elbette önemlidir. Fakat burada yer yer "geniþleme" adýna, darlaþmaya yol açacak durumlarla da yüz yüze kaldýk. "Bizi" halkýn yerine ikame etme eðilimi, bazen küçük hesap peþinde koþan dar gruplarla eylem birliði adýna kurulan komiteler, halk komitelerinin yerine geçirilmeye çalýþýldý. Halkla birlikte politika yapma tarzýmýza aykýrý bir durumdur. Tabi ki eylem birliði yapacaðýz. Fakat bunu halk örgütlenmesinin yerine geçiremeyiz. Birini diðerinin karþýsýna koymadan ikisini de dýþlamadan yürüyeceðiz. Halk milislerinin oluþturulmasý ve bunlarýn savaþým içinde eðitimi önümüzdeki süreçte giderilmesi gereken eksikliklerimizden biridir. Keza yýkýma karþý askeri biçimlerin etkin kullanýlmasý da bu kapsamda düþünülmelidir. Devletin üzerinde caydýrýcý bir etki yaratacaktýr. Yýkým karþýtý mücadeleyle özelleþtirmeye karþý mücadelenin ortaklaþtýrýlmasý birleþtirilmesi görüþ açýsýna uygun olarak ajistasyon çalýþmasý yürütmek olumluydu fakat Türk TELEKOM emekçilerinin eylemlerine katýlmak, eylem ortaklýðý yakalamak bakýmýndan eksik kaldýðýmýzý da belirtmemiz gerekir. Yýkým bölgeleri arasýnda dayanýþma örnekleri de yaþandý. Gülsuyu, Derbent halký aralarýnda para toplayarak evleri yýkýlan emekçilere yardým etti. Yine Okmeydaný halký Güzeltepe'de durakkondu kuran emekçilere yardým elini uzattý. Yýkýmlara Karþý Emekçi Koordinasyonu Yýkýma karþý Kurultay, yýkým bölgeleri arasýnda iliþkinin sistematik hale gelmesi, deðiþik semtlerde yürütülen mücadelenin ortaklaþtýrýlmasý için halk komitelerinin temsilcilerinden oluþan koordinasyon kurma kararý aldý. Koordinasyona halkýn doðrudan temsilcilerinin katýlýmýnýn örgütlenmesi önemliydi. Kurultaydan sonra yapýlan ilk toplantýlara halk komitelerinin temsilcilerinin katýlýmýný örgütlemek çalýþmanýn ulaþtýðý düzeyi göstermesi bakýmýndan anlamlýydý. Burada da giderek "biz bize" durumuyla yüz yüze 41

Partinin Sesi:48 Partinin Sesi:48 Kurtköy'de, Ayazma'da yýkýma karþý kadýn komisyonu, Kurtköy'de gençlik komisyonu gibi örgütlenme biçimleri kadýnlarýn ve gençliðin sürece etkin katýlýmýný saðlamak bakýmýndan olumlu örnekler olarak öne çýktýlar. Kurtköy'de, Ayazma'da kadýn kitle toplantýlarý emekçi kadýnlarýn kaynaþtýrýlmasý açýsýndan önemliydi. Kurtköy'de barikatlarýn baþýnda bu toplantýlara katýlan kadýnlarýn olmasý tesadüf deðildir. Ayazma'da halk komitesinin lokomotifi yine kadýnlardý. Kesimlere yönelik örgütlenmek bu çalýþmayý ilerletici bir yan taþýyor. Yýkým mücadelesi sürdürülen yerlerde halkýn katýldýðý örgütlenmeler oluþturdukça, halk komitelerinde nasýl birlikte çalýþacaðýmýzý, ve bir hareketi kitlelerle birlikte nasýl yönetebileceðimizi de öðrendiðimiz bir süreç oldu. Yine bu süreçte barikatlarda örgütlenmiþ halkýn savaþ kararlýlýðýný pratikte sýnadýk. Burada dikkat çekilebilecek zayýf yanýmýz þu olmuþtu: halk belli bir süre komite toplantýlarýna, karar süreçlerine etkin katýlýyor. Ancak, belli bir süre sonra toplantýlara katýlmama ve ilgisizlik baþ gösteriyor. Dolayýsýyla bu durumda yaratýlan örgütlenmenin sürekliliði saðlanamamýþ oluyor. Bu durum bize kitlelerin önüne çeþitli görevler koymak, kararlarý bu görevlere göre almak, daha canlý, sürekli, sistematik ve ýsrarlý iliþkiler geliþtirmek gerektiðini de öðretiyor. Oluþturulan halk komitelerinin iþletilmesi sorunu sadece bizim deðil halkýn da sorunudur. Bu sorunu onlarla da birlikte tartýþabiliriz. Halk toplantýlarý bir amaca, somut bir hedefe baðlanýr ve beklentilere uygun kararlar alýrsak bir sonraki toplantýya katýlýmý süreklileþtirebiliriz. Toplantýlara katýlan yüzlerin sürekli deðiþmesi bizi þaþýrtmamalýdýr. Bizim görevimiz halký bir talep ve sorun etrafýnda bir araya getirerek savaþtýrmaktýr. Yýkým karþýtý çalýþmalar, halkýn sorunla ilgili aydýnlanma ihtiyacýný ortaya çýkardý. Aydýnlatma çalýþmasýnýn mücadelenin örgütlenmesinin araçlarýndan biri olduðu gösterdi. Aydýnlatma çalýþmasý ayný zamanda aydýnlatýcýlarýn da aydýnlatýlmasýný, hazýrlýðýný, örgütlenmesini temel bir görev olarak önümüze koydu. Belli bir kitleyi bir araya getirmek elbette ki önemlidir; fakat bundan sonraki adýmýn ne olacaðýnýn planlanmasý da halk toplantýlarýnýn sürekliliðini saðlama bakýmýndan gereklidir. Halk komitelerinin süreklileþtirilmesi sorununa mükemmeliyetçi yaklaþmýyoruz. Fakat en azýndan çalýþmaya þu veya bu düzeyde katýlan halkýn en ileri unsurlarýyla canlý baðlar kurmak, onlarýn devrimci dönüþümünü saðlamak bütünüyle olanaklýdýr. Halkýn kendisini ifade edeceði meþru bir örgütlenme aracý olarak halk komitelerinin düzenli bir araya gelebileceði kurumlar (yöre, mahalle karþýsýna, proletaryanýn ve ezilenlerin dili, örgütlü gücü, iradesi ve eylemi olarak çýkma yöneliminin sýçratýlmasý, her zamankinden daha fazla, yerel merkezlerin ne ölçüde yerel önderlik haline geldiklerine baðlýdýr. Yerel merkezlerimiz, bugün, özellikle politika yapma araçlarýný zenginleþtirme, güçlendirme sorunu üzerinde durmalýdýrlar. Legal-illegal, barýþçý-kitle þiddetine dayalý, silahsýzsilahlý araç ve biçimler dayatan ayrý ayrý koþullarda, sorunlara yanýt olabilme hazýrlýðýmýz, gücümüz ve pratiðimiz nedir? Sömürgeci faþist düþmanýn iradesi ya da sýnýf mücadelesinin yarattýðý koþullar belirli araçlarý, biçimleri etkisiz hale getirir, ýskartaya çýkartýrsa biz bu boþluðu sürecin gereksindiði araç ve biçimlerle doldurmaya hazýr mýyýz? Örneðin halihazýrdaki þartlarda ýrkçý-þoven linç saldýrganlýðý ve deðiþik tipte faþist saldýrýlara karþý politik yanýt, politik aydýnlatýcý ve politik saflaþtýrýcý olmak; birleþik devrimci kitle þiddetini ve devrimci zorun askeri biçimlerini örgütlemek için neler yaptýk? Birleþik devrimci kitle þiddeti için, böyle pratiklere açýk parti ve örgütlerle görüþüp, belirli bir zamana ve somut hedeflere dayalý önerilerde bulunduk mu? Eðer olumlu bir sonuç elde edememiþsek, devrimci kitle þiddetini özgüçlere dayalý olarak pratikleþtirmeyi gündemleþtirdik mi? Zorun askeri biçimleri için hedef netliði, gerekli bilgileri saðlama, görevlendirme ve donaným konusunda kararlar alýp harekete geçtik mi, yoksa, kaydedici, analizci, ne yapýlmasýný bilen bir yorumcu ve temennici olarak mý hareket ettik? Yanýtlar "ayaklanmayý hazýrlama bilinç ve ruhunun" o süreçteki faaliyetimizde ne ölçüde somutlaþtýðýný da ortaya koyacaktýr. Doðaldýr ki, tüm yerel merkezlerin ve organ üyelerinin bu gerçekler ve görevler açýsýndan çalýþmalarýný, konumlanýþlarýný, gündelik yaþamlarýný, sorunlarýn çözümünde sorumluluk üstlenme pratiklerini gözden geçirmeleri ve incelemeleri gerekmektedir. 40 5

Partinin Sesi:48 Partinin Sesi:48 "Parti Çeperindeki" Kitle Örgütleriyle Dolaylý Ve Esnek Ýliþki Her örgüt iþlevine uygun çalýþtýrýlmalýdýr. Çalýþma tarzý, örgütün iþlevi neyse ona göre deðiþir. Farklý amaçlarla oluþturulan örgütler hiçbir biçimde ayný tür bir yönetime ya da çalýþmaya tabi tutulmamalýdýr. Aksi halde verim en alt düzeyde kalýr ve kendini daha yüksek düzeyde yeniden üretmek mümkün olmaz. Bugün yüz yüze olduðumuz dört tip örgütü ele alalým: 1)Parti Örgütleri Bunlar, ideolojik, politik ve örgütsel olarak partiye baðlý örgütlerdir. Ýllegal bir partide, Merkez Komitesi dýþýndaki tüm parti örgütlerinin üstten görevlendirme yoluyla oluþtuðu, alt organlarýn üst organlara tabi olduklarý biliniyor. Karar ve direktiflerin uygulanmasýnda da bu esasa baðlý hareket edilir. Düzenli organ yaþamý, rapor sistemi ve denetim zorunlu örgütsel kurallardýr. Sýkýlýk biçimi, politik mücadele düzeyine ve politik koþullara baðlý görece farklar taþýsa da, belirli bir disiplin olmazsa olmazdýr. Görevleri, dolayýsýyla iþlevleri ve biçimleri birbirinden farklýdýr. Parti, böylesi örgütlerin toplamýndan oluþur. Gizli ya da açýk çalýþma yürütmeleri; yapýlarýnýn dar ya da geniþ olmasý; kitle faaliyeti, basýn, askeri, kültür, propaganda, teknik vb. deðiþik alanlarda iþlevler-görevler yüklenmiþ olmalarý, partiyle örgütsel hukuklarý bakýmýndan bir þey deðiþtirmez. Onlar partinin demokratik merkeziyetçilik ilkesine göre yapýlanýr ve hareket ederler. Ýþleyiþ ilkeleri kolektivizmdir. 2) Partinin Ast Örgütleri Ýdeolojik-siyasi olarak partiye baðlý, fakat örgütsel olarak baðýmsýz örgütler, örneðin KGÖ bu kapsamdadýr. Parti, ideolojik-siyasi baðlýlýk ilkesini iflah olmaz bir tarzda çiðnediði koþullarda bu tip bir örgütü daðýtma hakkýna sahiptir. Ne var ki, kuruluþ süreci hariç, merkez komitesi dahil, hiçbir organý için görevlendirme ve görevden alma gibi tasarruflarda bulunmaz. Politik direktiflerin uygulanma biçimlerine ve gündelik politik çalýþmalarýn yürütülüþüne dair kararlara talimatlar tarzýnda müdahale etmez. Keza yerel düzeydeki gündelik iliþkileniþlerde de, örgütsel baðýmsýzlýðý dikkatle gözetme, emrivakidayatma-kendi kararlarýný verme hakkýna gereken saygýyý 6 Ayazma, Derbent ve Kurtköy'de bunun somut örnekleri yaþandý. Birbirinden tecrit, yalýtýk, baðýmsýz sürdürülen yýkýmlara karþý mücadelesinin ortaklaþtýrýlmasý, birleþik hedeflere yöneltilmesi görevini önüne hedef olarak koydu. Öncelikli olarak, çeþitli semtlerde bu mücadele içinde yer alan yoldaþlarýn da içinde yer aldýðý partili kuvvetlerden koordinasyon kurdu. Koordinasyonda her semtin somut durumunu ve ihtiyaçlarýný saptadý. Hangi semtlerde çalýþmaya aðýrlýk vereceðini, sürece hangi noktalarda müdahale edeceðini tartýþtý. Ýlk baþta yýkým mücadelesi içindeki partili güçlerle bir koordinasyon kurarak sürece müdahale etmeye baþlamak olumlu oldu. Hem yýkým bölgelerinin sorunlarýný, hem de eylemlerini ortaklaþtýrmada bize avantaj ve kolaylýk saðladý. Partimiz, 1 Mayýs'ta yýkým sorununu gündemine aldý ve 1 Mayýs'ta yýkým karþýtý mücadeleyi 1 Mayýs alanýna taþýdý. 1 Mayýs'tan sonra yýkým bölgelerinde çalýþma sürdürüldü. Kitlelerle Birlikte Politika Yapmak Partimiz, yýkýmý öncünün sadece kendi güçlerine dayalý olarak engelleyemeyeceðinin bilinciyle hareket etti. Eðer burjuvazinin yýkým politikasýný boþa çýkarmak, yýkým planlarýný bozmak istiyorsak yýkýmýn olduðu bölgelerde halký hazýrlamak gerektiðini politika tarzý olarak saptadý. Bu, yýkým sorununda kapsamlý aydýnlatma çalýþmasý için yeniden ve yeniden kitlelere gitmek demekti. Yýkým bölgelerinde halk toplantýlarýnýn örgütlenmesi ve bu toplantýlarda devletin yýkým politikasýnýn tartýþýlmasý, halkýn sürece katýlýmýný etkileyen baþlýca faktörlerden biriydi. Görüldü ki, somut, güncel sorunlar üzerinden halk kitleleriyle buluþmak, ilk kez gidilen yerlerde bile geniþ katýlýmlý halk toplantýlarý yapmak mümkündür. Aydýnlatma toplantýlarýnýn ayný zamanda yýkýma karþý örgütlenme araçlarý olarak deðerlendirilebileceðine iliþkin somut örnekler de geliþti. Ayazma'da, Kurtköy'de, Yeþilkent'te ve Derbent'te 100-150-200 kiþinin katýldýðý toplantýlar halk komitelerinin kurulduðu platformlar haline geldi. Burada kavrayacaðýmýz halka þu: kitlelerin yýkým mücadelesinin öznesi haline getirmede adýmlar atýlmaya baþlamýþtýr. Karar ve eylem süreçlerine halký kattýðýmýz birlikte karar aldýðýmýz Derbent gibi devrimci potansiyelin zayýf olduðu yerlerde eylemlere kitle katýlýmý daha güçlü olmaktadýr. Keza halký veya onlarýn duyarlý kesimlerini karar süreçlerine katamadýðýmýz, aydýnlatma ve bilgilendirme çalýþmasýnýn kýsmen zayýf olduðu yerlerde eylemler öncünün güçleriyle sýnýrlý kaldý. 39

Partinin Sesi:48 Partinin Sesi:48 YOLDAÞLARIN DENEYÝMLERÝNDEN YIKIMLARA KARÞI MÜCADELE VE DERSLERÝ Yýkýmlar ve buna baðlý olarak konut sorunu yoksullarýn yakýcý gündem ve taleplerinden biri. Çünkü emekçilerin yýllara varan emek birikimleri bir dozer darbesiyle polis ve jandarma zoruyla ortadan kaldýrýlýyor. Partimiz, devletin gecekondu yasasýndan sonra yýkýmlara hýz vereceðini, kentlerde devlet ve sermaye ile ezilenler arasýnda þiddetli mücadelenin arifesinde olduðumuza iþaret etti. Geliþmeler partimizin öngörülerini doðruladý. Aydos ve Yeþilkent direniþleri sürecin yönünü gösteren somut örneklerdi. Baþlangýçta Aydos direniþine zamanýnda etkin müdahale edilemedi. Yeþilkent direniþinden sonra müdahale süreklileþtirilemedi. Alibeyköy örneðinde olduðu gibi müdahale edilen yýkým mücadelesi askeri biçimlerle tamamlanmadý. Süreçten politik ve pratik dersler çýkaran partimiz yerinde ve zamanýnda yýkým mücadelesine müdahale ederek, politik kendiliðindenciliði aþmayý hedefledi. Partimiz, kendiliðinden geliþen bir toplumsal harekete dönüþen yýkýmlara karþý mücadelenin kitlesel bir karakter kazanacaðýný öngördü. Sorunu bu mücadelenin birleþtirilmesi, birleþik bir halk hareketi ve birleþik halk direniþinin örgütlenmesi perspektifi ile ele aldý. Kitlesini arayan partinin öngördüðü ve temel halkayý yakaladýðý bu politikayla; iþçi ve yoksul emekçiler partiyle yakýnlaþtý ve partinin savaþçýlarý gibi hareket etti. Gazi ruhuyla hareket etmenin somut bir örneðidir yýkýmlara karþý mücadele. Devletle bu cephede girilen savaþta halkýn kendi sorunlarýna sahip çýkarak, öncüsüyle ayný saflarda buluþmasý saðlandý. Partimiz, 1 Mayýs'tan sonra hareketin temel zaafýna iþaret ederek, yýkým bölgeleri ve emekçi semtler arasýnda dayanýþmanýn geliþtirilmesi için, "birimizin evi hepimizin evi, birimizin mahallesi hepimizin mahallesi" þiarýný ileri sürdü. Yýkým bölgelerinde toplantýlar yaparak kurultay fikrini tartýþtý ve tartýþtýrdý. Kurultay kitlelerle birlikte nasýl politika yapabileceðini anlamak için öðretici bir deneydi. Halkýn bir bölümü en acil, en yakýcý sorunu üzerine tartýþtý, fikirlerini önerilerini ortaya koydu. Yýkýma karþý mücadele deneylerini aktardý ve kararlar aldý. Yýkýma karþý emekçi halk koordinasyonunun ve her mahallede halkýn katýldýðý inisiyatiflerin kurulmasýnýn temellerini attý. Eylem kararlarýný öncelikler sýrasý belirleyerek uyguladý. Halk komitelerinde kitle katýlýmcýlýðý, kitle inisiyatifi geliþtirildiði ölçüde kararlarýn etkin uygulanabileceðinin örneklerini ortaya çýkardý. 38 göstermeme gibi sekterliklere düþmeme çizgisinde hareket edilir. 3) Demokratik Kitle Örgütleri Bunlar, açýk politik hedeflerle kurulan kadýn, gençlik, kültür-sanat, insan haklarý, tutsak aileleri, uluslararasý dayanýþma dernekleribirlikleri; ezilen mezhep ve milliyetlere, sömürgeci boyunduruk altýndaki ulusa ait dernekler-birlikler biçiminde olabileceði gibi; kaçýnýlmaz (nesnel ve öznel) politik duruþ ve rollerine karþýn, esasen mesleki temelde ekonomik-demokratik-akademik hak ve çýkarlar paydasýnda oluþturulmuþ sendikalar, öðrenci dernekleri, barolar, mimar-mühendis, doktor, eczacý, yazar birlikleri ya da sosyal dayanýþma çerçevesindeki yöre dernekleri gibi biçimler alabilir. Parti, bu örgütlerle dolaylý-esnek bir etkileþim içinde olma hattýnda konumlanýr. Etkisini o kitle örgütündeki üyelerinin ve taraftarlarýnýn doðru politikalarýnýn, kararlýlýklarýnýn, inandýrma güçlerinin, emekçiliklerinin, uyandýrdýklarý güven duygusunun ve moral deðerlerinin yarattýðý saygýnlýk ve desteðe dayandýrýr. Yönetimlerindeyken böylesi örgütlerin iþleyiþini demokratik kýlmak, yönetimde kendi gibi düþünmeyenlerle demokratik bir iliþkileniþ temelinde birlikte çalýþmak, mümkün olan en fazla insanýn iþ ve görev üstlenmesini saðlamak, kitleye danýþma, onun düþünce ve önerilerini öðrenme-kararlarda hesaba katma amaçlý temsilci konseyleri, üye toplantýlarý vb. araçlar geliþtirmek, olanaklý her biçimde kitleyi etkinleþtirmek perspektifiyle hareket eder. 4) Partinin Kitle Çalýþmasý Ve Kitle Örgütlülüðü Ýçin Kurduðu Örgütler Bunlar klasik anlamdaki politik ya da mesleki kitle örgütlerinden farklý tipte, esasen, partinin, kitle çalýþmasý ve kitle örgütlülüðünü geliþtirmek için kurduðu veya kuruluþuna öncülük ettiði örgütlerdir. O nedenle, "parti çeperindeki kitle örgütleri" de diyebiliriz. Çalýþma alanlarý, iþlevleri ve hedef kitleleri birbirinden farklýdýr. Legal veya zorunlu hallerde yarý legaldirler. Henüz anlamlý bir kitle gücü haline gelemedikleri, darlýklarý, esasen parti güçleriyle sýnýrlý kaldýklarý için, partiyle iliþkileri adeta bir parti örgütü tarzýnda da yürüyor olabilir. Ne var ki eðer salt kitle faaliyeti deðil, ayný zamanda kitle örgütlenmesi iþleviyle de yükümlüyseler, partinin bu tip kurumlarla, örgütlülüklerle iliþkileniþi dolaylý ve esnek olmak zorundadýr. 7

Partinin Sesi:48 Partinin Sesi:48 Bütün bu sözler pratikte ne anlama gelir? Birincisi, böylesi örgütler, kurumlar "büroculuk"ta somutlanan bürokratik çalýþma tarzýna izin vermemeli; çalýþma biçimlerini, kullandýklarý araçlarý ve insan potansiyellerini tümüyle hedef kitlelerine göre düzenleyip, yöneltmelidirler. Ýkincisi, örgütsel çalýþmalarýnda, klasik kitle örgütlerinde uygulanmasý gereken tarzý esas almalarý; demokratik merkeziyetçiliði, legalite imkanýndan yararlanarak demokratik yönü baskýn biçimde uygulamalarý; yönetimde ve diðer yetkili kurullarda parti sempatizaný olmayan iþçi ve emekçilere de yer vermeleri; yönetim kurullarýný demokratik tarzda iþletmek kadar, konsey vb. örgütsel biçimlerle daha geniþ katýlýmcýlýk imkanlarý yaratmalarý gerekiyor. Yazý ihtiyacý asýl olarak bu tip örgütlerle iliþkileniþ sorunlarýndan doðduðu için, biraz ayrýntýlandýralým. Ýþçilerin çalýþma ve yaþam alanlarýnda, onlarýn nabýz atýþlarýný tutarak, özlem talep ve sorunlarýna çok yönlü biçimde hakim olarak, varlýk hakkýný ve kendini üretme yeteneðini elde edecek iþçi sendikalarý, dernekleri, birlikleri ve iþçi basýný bürolarý Ezilen, sömürülen yýðýnlara devrimci sanatý taþýyarak, onlarý kültürel-sanatsal faaliyetlerin ve üretimin bir parçasý haline getirerek hedefine ulaþacak kültür-sanat dernekleri Emekçi kadýn kitlelerine, kadýnlarýn kurtuluþu meþalesini götürerek, onlarý özgürlükleri ve emeðin kurtuluþu için mücadelenin öznesi haline getirerek kendine yol açacak kadýn birlikleri Gençlik kitlelerine siyasal bilinç ve mücadele ruhu taþýyarak; onlarý politik, kültürel, sanatsal açýlardan geliþtirerek; toplumsal adalet, toplumsal, ulusal, cinsel eþitlik ütopyasýyla donanmalarýný ve yine onlarýn tüm bu faaliyetlerde sorumluluk almasýný, yükü omuzlamasýný saðlayarak hedefine yürüyecek gençlik dernekleri Liseli gençlik kitlelerini demokratik haklarý ve diðer talepleri için örgütleyerek, onlarý insani ve özgür bir dünya ütopyasýyla buluþturarak, paylaþýmýn, sanatsal çalýþmalarýn, sportif faaliyetlerin zenginlikleri içinde yol alacak liseli birlikleri Adý anýlmýþ ve anýlmamýþ bu tür örgütlenmelerin, birincisi, çalýþma araçlarý ve biçimleri bakýmýndan zenginleþtirilmeleri gerekiyor. Ajitasyon-propaganda ile sýnýrlanmamak; sanatsal-kültürel faaliyetler (müzik, tiyatro, þiir, fotoðraf, resim, folklor gruplarý; film gösterimi, 8 tümüyle kararlý bir savaþým sürdürmeliyim, kolektif etkin bireyi inþa etmek için bilinçli-iradi bir çaba içinde olmalýyým", "geleneksel erkek-kadýn yanlarýmla, yansýmalarýyla kopuþmalýyým", "ailemin gerici baskýlarýna karþý daha kararlý, daha cepheden bir tutum geliþtirmeliyim" vb. deðerlendirmeler, özeleþtiriler yapabiliriz. Bütün bunlar bir durumu tespit etmek bakýmýndan anlamlý ve deðerlidir. Ne var ki, tespitimiz geleceðe dair hareket planlarýný kapsamadýðýnda suya yazýlmanýn ötesine geçemeyecektir. Ayný özeleþtirileri tekrar tekrar yapmak özeleþtirel olduðumuzu deðil, olsa olsa, hata, zaaf veya yetmezliklerimizle ciddi bir mücadele yürütmediðimizi, uzlaþtýðýmýzý, hatta onlarý benimsediðimizi, kafamýzda meþrulaþtýrdýðýmýzý gösterir. Örneðin, birkaç yýl üst üste benzer, hatta birebir ayný "özeleþtirileri" yapmak, devrimci özeleþtirinin günah çýkarmaya dönüþtürülmesinden öte bir anlam taþýr mý? Böyle bir tarzýn, bireyin özgüvenini geliþtirmeyeceði gibi, birlikte çalýþtýðý yoldaþlara da güven vermeyeceði açýk deðil mi? Özeleþtiri verdiðimiz soruna, konuya dair somut bir planýmýz olmalý. Ve gözle görülür, kayda deðer bir deðiþim saðlayýncaya deðin, özel bir yoðunlaþma saðlamayý baþarabilmeliyiz. Yazma tembelliðimizi nasýl aþacaðýmýz; daha sistemli bir okuma faaliyetini nasýl örgütleyeceðimiz; disiplinsizliklerimizle nasýl bir kavgaya tutuþacaðýmýz; gizli çalýþmanýn kurallarýna adaptasyon eksikliðimizi nedenlerini açýða çýkararak, nasýl bir mücadele yürüteceðimiz; yaratýcý, üretken bir çalýþma için neleri eksik býraktýðýmýzý belirleyerek, hangi alanlarda yoðunlaþacaðýmýz; bireysel yeteneklerimizi nasýl geliþtireceðimiz; kendiliðindenciliklerimizi, plansýzlýklarýmýzý alt etmek için nasýl bir çalýþma tarzýnda ýsrar edeceðimiz vb. sorunlarýn her birine dair somut hareket planlarý oluþturup, vakit kaybetmeksizin yaþama geçirmeliyiz. Devrimci özeleþtirinin deðiþim gücü, filize duruþu, eleþtiriye konu olan durumla yüzleþmek, onu kabul etme cesaretiyse; filizin yeþermesinin, büyümesinin tek yolu eylemdir. Özeleþtiri özsuyunu yaþamdan, eylemden alýr. Deðiþtirici, dönüþtürücü, arýndýrýcý olan eylemdir. Özeleþtirimize konu olan sorun ne kadar "aðýr, derin, tahrip edici" vb. olursa olsun, engel haline getirmeden hýzla adým atmak, emek harcamak, deðiþmek istediðimiz konuda tutkulu bir çaba içinde olmak ve sonuçlarýndan güç alarak önümüze yeni hedefler koymak Özeleþtirinin devrimci þiddetini, deðiþtiriciliðini eylemimizde, eylemimizdeki tutkunun yoðunluðunda aramalýyýz; baþka bir yerde deðil! 37

Partinin Sesi:48 Partinin Sesi:48 kabul etmede tutuculuk aþmamýz gereken bir diðer zaafa iþaret ediyor. Neredeyse gün gibi açýk örneklerde dahi, ýsrarla hataya, yanlýþa gözlerini, solduyusunu kapamak veya eðip bükerek, "kabul edilebilir" düzeye çekmeye çalýþmak; izahçýlýk, sorunu türlü gerekçelerle izah etmeye kalkmak; falanca olayýn, filanca faktörün "oynadýðý rol" üzerine saatlerce dil dökmek; aslýnda, asla böyle bir yanlýþý yapacak bir yoldaþ olmadýðý konusunda karþýsýndakini ikna etmeye çalýþmak gibi biçimler alabilen savunmacý, tutucu, geçiþtirici tarz bir ideolojik zayýflýk verisi deðil midir? Ýçine düþtüðümüz ideolojik, politik veya örgütsel bir yanýlgý ve hatada da, gösterdiðimiz bir eksiklikte de dýþsal, nesnel etkenlerin bir payý olabilir. Bu doðru. Ama yalnýzca "payý" vardýr, daha ötesi deðil! Hatalarýný görmeyen, kabullenmeyen, onlardan öðrenmesini bilmeyen bir komünistin kendini yenilemesi mümkün mü? Peki, nesnel olmayan, bilgi hatasýna, çözümleme yetersizliðine, yüzeyselliðe ya da tepeden bakmacýlýðýn-kibrin yarattýðý subjektivizme dayalý haksýz eleþtirilerle karþý karþýya kaldýðýnýzda tutumumuz ne oluyor? Eleþtirinin haksýzlýðýný, yanlýþlýðýný ortaya koyma yolundan mý ilerliyoruz, yoksa "nasýl olsa kendimi anlatamam", "yanlýþlýðýný ortaya koymaya çalýþýrsam savunmacýlýkla eleþtirilirim, en iyisi sesimi çýkarmayayým", "karþýmdaki yoldaþýn zaten gerçekle ilgilendiði yok, tartýþmak-konuþmak anlamsýz" tavrýný mý tercih ediyoruz? Peki bu da bir ideolojik zayýflýk görüngüsü deðil midir? Özeleþtiriyi Deðiþim Aracýna Dönüþtürebilmek Özeleþtiriyi bir baþlangýç mý, yoksa soruna nokta koymak olarak mý kavrýyor-pratikleþtiriyoruz? Özeleþtirimiz geçmiþi olduðu kadar, geleceði de kapsýyor mu? Bir gelecek görüþ açýsýna sahip mi? Sayýsýz deneyimle kanýtlanmýþtýr ki, Özeleþtirimiz, içinde taþýdýðý gelecek görüþ açýsýna, enerjisine ve kararlýlýðýna baðlý olarak klasik günah çýkarma tanýmýnýn dýþýna çýkar. Özeleþtirinin, iç dökmenin ötesine geçebilmesinin yolu, onun eleþtiriye konu olan hatayla, eksiklikle eylemli bir mücadele biçimi almasýna baðlýdýr. "Yazý yazma konusunda tembelliklerim var, okuma konusunu sistematik bir hale getiremedim", "illegal çalýþmanýn kurallarýna adapte olma sorunlarý yaþýyorum", "çalýþmada yeterince yaratýcý deðilim, birey olarak yeteneklerimi geliþtirmeliyim", "disiplin anlayýþýmda geliþtirilmesi gereken yanlar var", "planlý çalýþma konusundaki zaafýmý, kendiliðindenciliði alt etmem gerekir", "sabah erken kalkamama zaafýmý, çeþitli tembelliklerimi, rahatçý özelliklerimi mutlaka aþmalýyým", "duygusal tepkilerimi, agresif tutumlarýmý deðiþtirmek zorundayým", "edilgenliðin yansýyýþ biçimleriyle 36 konser, tiyatro, resim-fotoðraf sergisi, yazarlarla imza-söyleþi günleri); sosyal iþlevler (kurs, ders, iþsizlerle, yaþlýlarla deðiþik biçimdeki dayanýþmalar, düðün ve cenaze zamanlarýndaki paylaþýmlar); sanatsal ürünler için yarýþma ve þenlik tarzýnda sokaklarda iþçi havzalarýnda kitlesel ödül törenleri; paneller, seminerler; saðlýk taramalarý-söyleþileri; uyuþturucu-fuhuþ-mafya çetelerine karþý etkinlikler, festivaller, sportif faaliyetler Her örgüt, yapýsýna-iþlevlerine uygun bir dil, uygun araçlar ve biçimler geliþtirmelidir. Tek düzelikten uzak durmak, faaliyet alan ve konularýnda olduðu kadar, iç örgütlülükte de darlýktan kaçýnmak esastýr. Ve elbette ki tüm bunlar ancak "büroculuk" hastalýðýndan ve onun deðiþik versiyonlarýndan kurtulmak, býkýp usanmaksýzýn kitlelerin yeni kesimlerine ulaþmak pratiðiyle anlamlý olabilir. Kitlelere gitmek yerine, onlarýn gelmesi beklenirse, sýnýrlý sayýda insana dayanarak kurulan çeþitli komisyonlar, kültür-sanat, araþtýrmainceleme, hukuk, basýn, çeviri gruplarý birer tasarý ya da boþ birer kabuk olmaktan öteye gitmez. Keza iþlevleri ve hitap ettikleri kitle farklý olan bu kurumlar, ayný þeyleri, alanlarýna özgü 'farklý bir dille' ve farklý araçlarla anlatma yeteneði gösterebilmeli, hedef kitleleriyle, sahiplenmeye, katýlýmcýlýða yönelten özgün iliþkileniþ biçimleri geliþtirebilmelidirler. Yönetim kurulu baþta olmak üzere, örgütsel organlarýn iþletilmesi; tepeden inmecilikten, keyfilikten, kolaycýlýktan uzak durulmasý, tüm diðer kararlarda olduðu gibi, görevden almalarýn ve yeni görevlendirmelerin kurumun resmi örgütsel mekanizmalarýnýn iþletilmesi temelinde uygulanmasý; yönetimin partililere doðru daraltýlmamasý; sayýsýz iþ ve görevin olanaklý en fazla sayýda insana paylaþtýrýlmasý; yalnýzca parti çeperinin deðil, iþlevi nedeniyle kuruma sempati duyarak gelen kitlenin etkinleþtirilmesi Bugün dikkat edilmesi gereken en önemli sorunlar bunlardýr. Parti çeperinden baþlayarak, kitlelerin örgütlenmesi hedefiyle kurulmuþ örgütlerle iliþkileniþ, onlarýn resmi yönetim kurullarýný yok sayma tipi alýþkanlýklarla yürütülmeye çalýþýlýyor. Dýþarýdan talimatlar yaðdýrma, tüzüklerini hiçe sayma, organlarý iþletmeden görevden alma ve atamalar yapma türü tavýrlar sergilenebiliyor. Kurumlar arasý iliþkilerdeki zorunlu resmiyet ya da bir örgütün þubeleriyle merkezi ya 9

Partinin Sesi:48 Partinin Sesi:48 da tersinden merkeziyle þubeleri arasýndaki iliþkinin gerekleri yok sayýlýyor. Daha vahimi, böylesi eðilim ve alýþkanlýklarýn bizatihi o kurumlar içinde de yaþýyor olmasý. Yönetim kurullarý, komisyonlar, konseyler, kongre divanlarý tanýmlanmýþ yetkilerini kullanmaya cesaretlendirilmek, iþlevsel kýlýnmak, geliþtirilmek yerine, keyfiliklerle, bireysel yönetim tarzý yöntemleriyle ya da çalýþtýrýlmalarý için gerekli emek ve iradenin sergilenmemesi nedeniyle biçimsel hale getirilebiliyor. Bu gerçekliklerimiz, partimizin, parti çeperindeki kitle örgütleriyle ve dýþýmýzdaki kitle örgütleriyle iliþkide inþa etmek istediði yeni tarzýn önünde ciddi bir engeldir. Fakat yalnýzca bu da deðil, söz konusu alýþkanlýk ve anlayýþlar yeni güçlerin eðitilip yetiþtirilmesi ve örgütlü kitlelerin etkinleþtirilmesi hedefimize de uygun deðildir. Öncünün bizzat oluþturduðu veya onun öncülüðünde kurulan, "parti çeperindeki kitle örgütleri"nden hiç deðilse bazýlarýnýn, nasýl bir evrim geçireceklerini, birer büyük kitle örgütü haline gelerek bugünkünden farklý görünümler kazanýp kazanamayacaklarýný henüz bilmiyoruz. Bu þimdilik bir iddiadan ibaret. Bizim için önemli olan, daha bugünden, onlarla iliþkileniþi büyük, üye bileþimi itibarýyla heterojen kitle örgütleriyle olduðu gibi dolaylý ve esnek tarzda inþa etmektir. Bu da en baþta onlarýn resmi, yetkili kurullarýný iþletmekten, kararlarýna saygýlý olmaktan, parti etkisini yukarýda vurgulanan biçimde gerçekleþtirmeye çalýþmaktan geçiyor. Ýçten baktýðýmýzda ise, kadýn cephesinde ya da yýkýmlar cephesindeki örneklerde somutlandýðý türden zorluklara karþýn, yönetim kurullarýný ve diðer organlarý düzenli toplamak en baþta gelen yükümlülüktür. Bu, köklü bir alýþkanlýk, bir gelenek haline getirilmelidir. Söz konusu organlarýn sorumluluklarýna sahip çýkma güç ve yeteneklerini geliþtirmek, her birini pratik, eðitsel, idari, mali, hukuki sorun ve görevlerinin bilincinde ve çözüm gücü olma kararlýlýðýyla hareket etmeleri yönünde ilerletmek 'inadý', kararlýlýðý elden býrakýlmamalýdýr. Gerek 'dýþtan', gerekse de 'içten' yanlýþ iliþkileniþlerin son bulmasý konusunda, görev, en baþta böylesi örgütlerdeki parti hücrelerinin ve üyelerinin omzundadýr. Parti çeperindeki kitle örgütleriyle iliþkilerde yeni bir kültürün geliþtirilmesi için düþünsel ve pratik emek sergilemek ise hepimizin sorumluluðudur. 10 yaklaþýmý önemli yanlýþlýklar içerebilir. Üslubu, tarzý "eleþtirinin amacýyla baðdaþmayan sertlik ve aðýrlýkta " vb. de olabilir. Hatta, yoldaþça bir anlayýþ, sevgi, saygý sýnýrlarýnýn dýþýna taþan durumlar da ortaya çýkabilir. Bütün bunlar eleþtiriye konu olabilecek, gündemleþtirilecek düzeyde de olabilir ve olmalýdýr. Fakat yine de bu, tepkiselliðe kapýlarak yöneltilen eleþtirinin içeriðini karartmamýza yol açmamalý. Yanlýþ üslup özeleþtirinin kýlavuzu deðildir. Ýçerik bize ne söylüyor? Gerçekten eleþtirinin içeriðine baðlý olarak deðiþtirmemiz, düzeltmemiz, ilerletmemiz gereken sorunlar var mý? Bu tip durumlarda üslup sorununa takýlýr ve hatta üslubu her þey haline getirip eleþtirinin özü üzerine kafa yormazsak, farkýnda olmadan savunma mekanizmalarýmýzý devreye koymaya baþlarýz. Kuþkusuz bu yanlýþtýr ve verimsizlik dýþýnda hiçbir þey üretmez. Eleþtiri Karþýsýnda Alýnganlýk Zayýflýðýný Yenmek Eleþtirilere içerik olarak katýlarak özeleþtirel tutum göstersek dahi, iç kýrýlmalar yaþayabiliyor, alýnganlýklar gösterebiliyoruz. Eleþtirildiðimiz konuda, eleþtiren yoldaþa katýldýðýmýzý söylesek de, davranýþ ve tutumlarýmýzla böyle bir eleþtiri almaktan büyük bir sýkýntý duyduðumuzu hissettiriyoruz. Farkýnda veya deðil, böylesi tutumlar sergileyenlerin, bu bireyci davranýþlarýyla, karþýlarýndakini baský altýna aldýklarý; rahat, ferah bir iliþkiyi ortadan kaldýrdýklarý açýk deðil midir? Eleþtiren yoldaþýn "duruþunun, bakýþýnýn, yüzünün filanca ifadesinin, falanca esprisinin" dahi alýnganlýk konusu haline geldiði bir iliþkide taraflar birbirlerini ne kadar geliþtirebilirler? Eleþtiri karþýsýndaki alýngan tutumlarýmýzla, adeta eleþtiren yoldaþýn "dengesini yitirmesine" yol açýyor ve yanlýþýmýzý, eksikliðimizi, herhangi bir geriliðimizi bize ifade ederken kýrk dereden su getirir pozisyona düþürüyorsak durup düþünmeliyiz. Eleþtiriler karþýsýnda bir moral çöküntüsü tablosu yansýttýðýmýzda, kendimize dönüp içe kapandýðýmýzda, duygusal tepkiler verdiðimizde, karþýmýzdaki yoldaþ eleþtirilerine, uyarýlarýna nasýl devam edebilir? Veya bir baþka dönemde herhangi bir baský altýna girmeden ferah bir tarzda eleþtirilerini nasýl dile getirebilir? Karþýmýzdakini, eleþtirisinin özüne dair deðil de, bizimle nasýl tartýþacaðý veya eleþtirinin ardýndan göstereceðimiz tutum üzerine düþünmeyi temel alma noktasýna getiriyorsak durup düþünmeliyiz. Açýk ki, eleþtiriyi ve özeleþtiriyi etkisizleþtiren; verimsizleþtiren sonuçlar üreten, alýngan tutumlardan kopuþmadan eleþtirilerden öðrenme ve rahat, sýkýntýsýz, ferah iliþkiler yaratma olanaðýný da yitiririz. Özeleþtiride Savunmacýlýk Ve Tutuculuðu Yenmek Eleþtiri karþýsýnda savunmacý davranmak, hatalarýmýzý, eksikliklerimizi 35

Partinin Sesi:48 Partinin Sesi:48 Özeleþtiriyi Malumun Ýlanýyla Sýnýrlamamak Hatalarýnýza karþý nasýl tutum alýyorsunuz? Kendinizi eleþtirdiðiniz; yanlýþýnýzý, hatanýzý veya herhangi bir konudaki zaafýnýzý ortaya koyduðunuzda sorunun kaynaðýna inmeyi baþarabiliyor musunuz? Yoksa, yalnýzca yüzeyde görünenlerle veya sonuçlarla ilgilenmeyi mi yeterli görüyorsunuz? Sorunlarý, olumsuzluklarý tartýþýrken genel olanla, an'a dair olaný, temel olanla tali olaný ayýrmayý baþarabiliyor musunuz? Yer yer neredeyse herkesçe açýk olan, yanlýþlýðý ayan beyan açýða çýkmýþ hatalarýmýzý kabul etmeyi özeleþtirel bir tutum olarak yansýtmaya çalýþabiliyoruz. Fakat, malumun ilanýna dönüþmüþ durumlarda "özeleþtirel" yaklaþmak, kabulün ötesinde, deðiþtirme pratiðine baðlý biçimde, nedenini, niçinini ortaya koyan, sorunun kaynaðýna inen, daha etraflý ve derin çözümlemeler yapabilmektir. Çünkü artýk o andaki ileri adým, adeta herkesçe görülebilir olaný "kabul etmek" deðil, soruna kaynaklýk eden nedenleri çözümlemek, onlarla yüzleþme cesaretini gösterebilmektir. Böyle bir yüzleþme olmadýðý, yalnýzca yüzeyde görünenlerle ilgilenilmeye baþlandýðý durumlarda özeleþtiri gerçek hedefine ulaþamayacaktýr. Daha önemlisi apaçýk göz önünde olanýn kabul edilmesi, özeleþtiri bilinci ve sorumluluðu bakýmýndan çok geri bir tutumdur. Çoðu kez "durumu kurtarmak"tan öte bir iþlev de taþýmaz. Deðiþtirip dönüþtürme gücü yoktur. Kimin Eleþtirdiðine Deðil Eleþtiriye Öncelik Vermek Zaman zaman, eleþtirinin içeriðinden ziyade kimden geldiði daha önemli olabiliyor. Eleþtiriyle bu temelde bir iliþkileniþ geliþtirilebiliyor. Öyle ki, kendimizden daha ileri gördüðümüz veya yönetici görevi olan yoldaþlarýn eleþtirilerini bazen sorgusuz sualsiz, bazen üzerine çok da düþünmeden kabul ederken; kendimizle "ayný düzeyde" veya "geri" gördüðümüz yoldaþlarýn eleþtirisine daha baþtan kendimizi kapatabiliyoruz. Hatta eleþtirilerin içeriði birebir ayný olduðu durumlarda dahi böyle önemli bir zaafa düþülebiliyor. Ya da "sevdiðim-sevmediðim", "iyi geçindiðim-gerginlik yaþadýðým" gibi ayýrýmlar temel yönlendiriciler olabiliyor. Bu tablonun komünist bilinç ve sorumluluðu deðil, düzen kültürünün komünist saflarda yeniden üretilmesini yansýttýðýný inkar edebilir miyiz? Kaba Üsluba, Hatta Üslupta Þiddete Yenilmemek Eleþtirinin içeriðinin neredeyse bütünüyle arka plana atýlarak, üslubun her þey haline getirilmesi örnekleri biliniyor. Bu, sonuçta, üsluba dair haklýlýk taþýdýðý durumlarda bile, eleþtiriden yararlanmayý önleyen bir tutumu doðuruyor. "Beni nasýl böyle eleþtirir", "nasýl böyle söyler", "böyle bir tonla, üslupla nasýl konuþur". Evet, gerçekten de eleþtiri yöneltenin üslubu, 34 Deneylerle Silahlanmak, Yaratýcý Ruh Ve Görev Verme Ataklýðý Kadýn sorununa sosyalist perspektifle yaklaþým ve bu alandaki sorunlar üzerine yapýlan tartýþmalarýn, demokratik ve komünist kadýn çalýþmasý arasýndaki diyalektik baðýn kavranmasý, bu alanda faaliyet yürüten örgüt ve kadrolarýn politik duyarlýlýklarýnýn geliþtirilmesi, politikanýn özgünleþtirilmesi gibi konularda oldukça yararlý ve saðlýklý olduðu, keza çalýþmalarý geliþtirdiði açýk. Ancak konunun mücadele araç ve örgüt biçimleri gibi bir baþka açýdan da tartýþýlmaya ihtiyacý var. Pratik çalýþma verilerine ve gözlemlere dayanarak çýkarýlabilecek bir sonuç þu ki; demokratik kadýn çalýþmasý yürüten yoldaþlarla, doðrudan parti çalýþmasý yürüten yoldaþlar arasýnda politika yapýþ, mücadele tarzý ve örgüt biçimleri konusunda kayda deðer bir fark ne yazýk ki görünmüyor. En azýndan pek çok alan için durum böyle. Doðal olarak bu durum, baþlý baþýna bir darlaþmaya ve hatta neredeyse parti çalýþmasýnýn ikinci baskýsý türünde bir tabloya yol açýyor. Demokratik kadýn çalýþmasýnýn geliþimi -ki bu komünist kadýn çalýþmasýnýn geliþimini de saðlayacaktýr- daha özgün ve yeni mücadele araç ve örgüt biçimlerinin yaratýlmasýyla mümkün olacaktýr. Kuþkusuz var olan, bilinen, daha önceleri baþarýsý pratik olarakta sýnanmýþ kimi yöntemlere baþvurulacaktýr. Yoksa, bilinmeyen bir þeyi yaratmaktan söz etmiyoruz. Peki, bunu kim yaratacak? Elbette ki, öncelikle bu alanda çalýþma yürüten sorumlu komünist kadýn kadro ve aktivistler... *** Demokratik kadýn kurumlarýnýn, deðiþik illerde kurultaylar 11

Partinin Sesi:48 Partinin Sesi:48 örgütleyerek baþladýðý çalýþmanýn son iki yýlýnda politik gündemlerine genel olarak bakacak olursak; emperyalist savaþ, iþgal, seçimler, 8 Martlar, özelleþtirme ve kölelik yasalarýna karþý mücadele, NATO karþýtý mücadele, TCK, kadýna dönük devlet kaynaklý her tür þiddet, namus cinayetleri, barýnma evleri, ve kimi yerel sorunlar, vb... Bir çoðu, ayný zamanda partimizin de politik gündemleriydi. Bu gündemlere ilgisiz kalýnamaz, bir politik duyarlýlýk kadýn cephesinden de gösterilmeliydi ve gösterildi de. Peki, kullanýlan mücadele yöntemleri bakýmýndan bir fark var mý? Bu soruya açýk ve net bir cevap veremiyoruz. Geliþtirici, ilerleten her pratikten mutlaka öðreneceðiz ve baþvuracaðýz. Ancak, bir özgünlük yakalama sorunumuz da yok mu? Daha fazla kadýnýn politik çalýþmalara katýlýmýný saðlamak, buna kafa yormak gerekmez mi? En sýk baþvurulan yöntemler nelerdir? Seminerler, söyleþiler, basýn açýklamalarý, hadi bir de imza kampanyalarý diyelim. Peki, bunlar yararsýz mýdýr? Tabi ki, hayýr. Ancak, renksiz, tek düze bir yöntem olunca geliþtirmediði de açýktýr. Bu konularda da cesaretli adýmlar atmak, özgün mücadele biçimleri yaratmak zorundayýz. Örneðin; basýn açýklamasý mý yapýlacak... Kurum çalýþanlarýnýn merkezi bir nokta da toplanýp açýklama yapmasýyla yetinebilir miyiz? Eyleme kadýn rengini de vermek gerekmez mi? Açýklamalara basýnýn ilgisizliðinden söz ediyoruz, görsel materyallerle zenginleþtirilemez mi? Adana'da kadýn kurumumuzun NATO sürecinde emperyalist iþgalcilerin suçlarýný gösteren büyükçe bir karneyi göstermeleri ve yine emperyalistleri simgeleyen motifler kullanmalarý oldukça dikkat çekiciydi. Keza, Ýstanbul'daki Kýz Kulesi eylemi de... Bugün bir çok alanda kadýn kurumlarýmýz neredeyse iþlevsizdir ve bu kabul edilemez. Toplumun en örgütsüz kesimi olan kadýnlar evlerinden, mutfaklarýndan çok kolay çýkmýyorlar. 12 Özeleþtiriyi Devrimci Yenilenmeye Dönüþtürmek Yanýlgýsýz, hatasýz parti ve bireylerden sözetmek saçmadýr. Bunun bilincinde davranmak yerine kibir ve peygamberlik taslamayý yöntem edinenler, megolamanlar ve narsistler, hayatýn acýmasýz alayýna ve cezalarýna maruz kalýrlar. Yanýlma ve hata yapma olasýlýklarýný bir an bile gözden uzak tutmayan, yenilenerek, kendilerini aþarak geliþme bilinci taþýyanlar için ise hayat bir öðrencilik ve yetkinleþme sürecidir. Bu yüzden, tüm komünistler ve proletarya partileri için özeleþtiri muazzam bir devrimci olanaktýr. Ne var ki, bu olanaktan hangi ölçüde yararlanýlabildiði, verili anda sahip olunan bilince, ruh haline ve iradeye baðlýdýr. Aþaðýda, bilinç, ruh hali ve irade sorunlarýnda aþýlmasý gereken deðiþik gerçeklerimiz üzerinde durulacaktýr. Eleþtirilerden Öðrenmek Özeleþtiri yönteminiz üzerine düþündünüz mü hiç? Eleþtiriler karþýsýndaki tutumunuz ne? Herhangi bir konuda eleþtiri aldýðýnýzda ilk refleksleriniz neler? Bunlar, eleþtirinin içeriðine, biçimine veya kim tarafýndan yöneltildiðine baðlý farklýlýklar gösterir mi, yoksa az-çok 'yerleþik' midir? Eleþtiriyi yöneltene karþý ne tür düþünceler oluþur kafanýzda; hangi duygularýnýz harekete geçer? Komünist bireyin devrimci eleþtiri yöntemi, özeleþtiriye yaklaþýmý konusunda da önemli ip uçlarý verir. Keza komünist bireyin devrimci eleþtirideki yöntem-üslup ve amaç konusundaki bilinci, pratiði kaçýnýlmaz biçimde özeleþtiri tarzýna da yansýyacaktýr. Eleþtiriyi devrimci sorumluluðunun bir parçasý gibi gören komünist, kendisine yöneltilen eleþtirileri de "sorumlu davranan bir yoldaþýnýn düþünce ve önerileri" olarak deðerlendirecektir. Konuyla böyle iliþkilenenler, eleþtirileri anlama, kavrama, dikkate alarak kendini gözden geçirme yolunu izlerler. Böylece eleþtirilerden öðrenmenin kapýlarý da açýlmýþ olur. Fakat, eleþtiriyi yoldaþýný deðiþtirme, dönüþtürme eyleminin bir parçasý olarak deðil de, sorumsuzca öfkesini boþaltmanýn, karþýsýndakini ezmenin bir aracýna dönüþtürenler, pekala kendilerine yöneltilen eleþtirileri de kiþiliklerine dönük bir saldýrý olarak algýlayacaklardýr. Demek ki, eleþtiri sorumluluðu bilinciyle özeleþtiri sorumluluðu bilinci kopmaz biçimde birbirine baðlýdýr. Birincisindeki derinlik, tutarlýlýk ve zerafet ikincisinde de ýþýldar. Tersine ilkindeki yüzeysellik, keyfilik ve kabalýk ikincisinde de dýþa vuracaktýr. Eleþtirideki sorumsuzluk ve keyfilikle özeleþtirideki savunmacýlýk ve yüzeyselliðin ayný kiþilikte cisimleþmesi bir tesadüf deðildir. 33

Partinin Sesi:48 Partinin Sesi:48 daha merkezi ve geniþ örgütlülükler kurmayý baþardý. Halk komiteleri kendi içerisinde halk milislerini örgütledi. Dün nakýþ iþleyen eller artýk molotof yapma sanatýný konuþur oldu. Nasýl olsa mutlaka yýkýlacak ruh hali yerini, konut sorunum için mücadele etmeliyim anlayýþýna býraktý. Toplumsal bilinç sýçramasýnýn en güzel örnekleri yaþandý. Tabii, kitleleri örgütleme sanatýnýn da... Sorunlarýmýzýn ana kaynaðý iþçi ve emekçilerin sessizliði, duyarsýzlýðý ve örgütsüzlüðünde ise çözümü de tamda bunun içindedir. Bugün ezilenler kendi partisini arýyor. Ancak partisi henüz onlarý örgütleyebilmiþ deðil. Kabul etmek gerekir ki; örgüt kavramý, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da, askeri darbelerin, iþkencelerin, katliamlarýn, tecavüzlerin saldýrýsýný çeken bir kýrmýzý bezdir! Asker panzerleri ve dipçiklerin ezdiði, iþkenceden geçirdiði, mapus yatýrdýðý "örgüt", artýk her geçen gün zincirlerini biraz daha kýrýyor. Her kýrdýðý zincir bir daha büyüðünü kýrýyor. Köylüler satamadýklarý ürünlerini yollara döküyor, özelleþtirme saldýrýsýna karþý tüm þehir ayaða kalkmýþ yürüyor, satýþý yapýlan fabrikalara yeni sahipler býrakýlmýyor, toplumun her kesimi sokakta. Ýþimiz, sokaklara akan ya da çaresizlik içinde kývranan, memnuniyetsizlik ve öfke içindeki veya çaresizlik ve suskunluk girdabýndaki iþçi ve ezilenleri devrimin siyasal ordusuna dönüþtürmektir. Politik kitle ajitasyonunun çeþitli biçimleriyle geniþ yýðýnlara gitmek; dýþýmýzda geliþen halk ve gençlik hareketlerine müdahale etmek; bir "olaydan" toplumsal bir hareket geliþtirmek ve böylesi çalýþmalar sýrasýnda yüzyüze geldiðimiz emekçilere, iþsizlere, kadýnlara, gençlere iþ vermek, mücadeleye yöneltmek, bu iliþkileniþ içinde onlarý sýký ya da gevþek baðlarla örgütlemek zorundayýz. Bilinçli hareket, iþçi ve ezilenlere güven, yaptýðýna inanma ve giriþkenlik: ihtiyaç duyulan þeyler iþte bunlardýr. Çözümü, "bir dönem siyasal faaliyet-bir dönem örgütlenme" biçiminde koymak büyük yanýlgýdýr. Bu görevler ayný süreçte kaynaþtýrýlmak zorundadýr. Bunun için ustalaþmaya, iyi örgütçüler haline gelmeye ihtiyacýmýz var. En baþta da bir zihniyet yenilenmesine! Baþaracak mýyýz? Evet, baþaracaðýz. 32 Sosyal aktivitelerin çok zayýf olduðu kurumlarýmýza kendiliðinden gelmeleri beklenemez. Öyleyse, biz onlara gitmeliyiz. Kurumlarýmýzýn emekçi semtlere kaydýrýlmasý bu bakýmdan önemlidir ama yetmez. Süreklileþtirilmiþ politik bir çalýþmayla beraber sosyal, kültürel aktiviteler, geniþ eðitim çalýþmalarý, kol ve deðiþik kurs faaliyetleriyle kurumlarý canlandýrmalý ve birer çekim merkezi haline getirmeliyiz. Bütün bunlara raðmen yine de kadýn kitlelerini etrafýmýza toplamayý baþaramayabiliriz. Neden mi? Çünkü, evden çýkmalarý kolay olmuyor. O zaman biz evleri örgütlemeliyiz. "Her ev kurumumuz" þiarýyla hareket etmeliyiz. Tabi yalnýzca baþlangýç açýsýndan... Biz sokaklarý istiyoruz! Her ev kurumumuz haline nasýl mý gelecek? Aslýnda çok kolay! Kadýnlara dönük bir söyleþi mi yapmak istiyorsunuz? Neden hedeflediðiniz bir mahallede ev emekçisi bir kadýn arkadaþa evinde komþularýyla birlikte CD izleyip, sohbet etmek istediðinizi söylemiyorsunuz? Bu teklifi kim reddedebilir? Dönem politikamýza uygun bir film yada belgesel izleyip, ardýndan kadýnlarla sohbet edip, tartýþmalar geliþtirebiliriz.. Birlikte içeceðimiz çay, onlarla daha kolay kaynaþmamýzý da saðlayacaktýr. Her zamankinden farklý bir gün geçirmek, var olan geliþmelere gerçeðin gözüyle bakmak, sorunlarýnýn ortak ve çözümünün de birlikte mücadele etmekten geçtiðini görmek onlarý bize daha da yakýnlaþtýracaktýr. Benzer bir konuda, kurumumuzda yapacaðýmýz bir etkinliðe baþlangýçta gelmek istemeyen kadýnlar, evlerinde yapacaðýmýz bu etkinliðe arkadaþlarýný çaðýrma noktasýnda tereddüt göstermeyecektir. Sonrasý bizim ýsrarýmýza ve örgütçülüðümüze kalýyor. "Seçim döneminde propaganda amaçlý gittiðimiz bir evde misafir, evli, bir çocuk annesi bir kadýnla tanýþtým" diyor bir yoldaþ ve ekliyor "hemen çantamdan bir kadýn dergisi çýkarýp verdim ve adresini öðrendim. Bir süre sonra evine gittiðimde çok mutlu olduðunu ve kapýsýnýn her zaman açýk olduðunu 13

Partinin Sesi:48 Partinin Sesi:48 belirtti. Israrla evlerinde kalmamý ve bir baþka arkadaþýyla daha tanýþmamý istedi, tanýþtým. Gidip gelmeye devam ettim. Þimdi parti sempatizanlarýmýz, hatta biri ileri taraftar ve kýsa bir süre içinde daha da geliþebilecek nitelikte. Ýki kiþilik bir okuma grubu ve ayný zamanda tüm olanaklarýný da sunuyorlar. Genç bayan arkadaþ oturduðu mahallede komþularýný tanýþtýrmaya çalýþýyor, yayýnlarýmýzý, materyallerimizi ulaþtýrýyor. Yani o þimdi bir örgütçü". Bu deneyimden de anlaþýlacaðý gibi ýsrarla ve amaçlý gidildiðinde kadýnlarý etrafýmýzda örgütleyebiliriz ve bu örnekleri çoðaltabiliriz. Dikkate alýnacak bir diðer olgu da, zaman zaman evlerinde de olsa bir araya gelme eðilimidir. "Gün, çay" vb isimler altýnda toplanan kadýnlar yaþamlarýndaki boþluðu doldurmaya çalýþýyorlar. Bu toplantýlar bizim de kadýnlarla buluþma imkanýmýz haline getirebilir. Yaþam koþullarýnýn ne kadar berbat olduðunu birbirlerine anlatarak rahatlamaya çalýþan kadýnlarýn gündemlerini deðiþtirebiliriz, politikleþmelerine katkýda bulunabilir ve bu kötü yaþam koþullarýna karþý mücadele etmeye çaðýrabiliriz. Kurum içi söyleþiler, þenlikler, film gösterimi, meslek edindirme kurslarý vb. yöntemlerle kadýnlarýn ilgisini kurumlara çekebiliriz. Özellikle meslek edindirme kurslarý denenmelidir. Açlýk, yoksulluk her geçen gün biraz daha fazla sayýda kadýný evlerinden çýkýp, fabrikalarda çalýþmaya zorluyor. Ýþsizliðin had safhada olduðu Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da, hiçbir vasfý olmayan kadýnlarýn iþ bulma olanaðý da bir o kadar zor. Eve iþ alan, temizliðe giden, tarlalarda çalýþan kadýnlar çok kötü þartlarda ve boðaz tokluðuna çalýþtýrýlmaktadýr. Tabii ki, örgütsüzler. Bu kadýnlara dönük dernekleþme çalýþmalarý baþlatýlabilir ve çalýþma, bir buluþma köprüsü görevi kurabilir. Kurumlarýmýzý daha çok folklor ve tiyatro kurslarý açmakla sýnýrlandýrýyoruz, oysa Esenyurt'ta açýlan ve kadýnlara meslek edindirme amacý taþýyan, onlara dikiþ makinesi kullanmayý 14 kahve konuþmasýnda yanýmýzda olur, biri evinde oturup duvar gazetesi hazýrlar, biri önlüklerimizi yazar, biri evinde döviz hazýrlar, biri kampanyanýn baþýndan sonuna kadar yer alýr... Bir karar alýnýr, duvar gazetelerini ve dövizleri biz deðil, ev emekçisi kadýnlara gerekli materyaller verilerek yaptýrýlacak, bu kampanyada katkýlarý böyle örgütlenecek. Sonuç, böylesi giriþimlerin ne kadar az olduðudur. Ýzahat ise, geç kaldýk, onlara verseydik belirlenen günde duvar gazetesini yapamayacaktýk. Ya dövizler, böyle bir eylemde eðri büðrü dövizler taþýmak iyi olmazdý. Kim yaptý, kadrolarýmýz ve zaten sayýsý sayýlý, yapýlacak çok iþi olan ve zaman sýkýntýsý yaþayan aktivistlerimiz. Amaç- araç yine birbirine karýþtý. Bu örnekte amaç, ev emekçisi kadýnlarýn katkýlarýný örgütlemektir? Zamanýnda yapmak elbette hedeflenmeli. Ama problem geç kalýnmasý riskiyse, bunun sorumlusu kadýnlarýmýz deðil, bizim bu iþi örgütleyemememizdir. Geç kalmak zorunda deðildik. Ama kadýnlarýmýza bu iþi yaptýrmak zorundaydýk. Eylemde göz alýcý güzel dövizlerimiz olsun, ama eðri büðrü dövizler de olabilir. Denklemi çözmek kolay. Þayet biz SEKA iþçileri içerisinde parti çalýþmasý yürütmüþ olsaydýk ve önümüze iþyeri iþgali gibi bir eylem koymuþ olsaydýk, kaçýmýz, "bu eylemi yaþama geçirebilir miyiz" diye sormazdýk; ya da "iþçilerden ziyade ancak kendi güçlerimizle yapabiliriz" diye tartýþmazdýk? Bu kaygýlý ufukla SEKA iþçilerini iþgale çaðýrdýðýmýzda kendi güçlerimizle kalacaðýmýz kesindir. Çünkü iþçilerin bu sisteme karþý öfke ve kinini yeterince bilince çýkarýlabilmiþ deðiliz. Adana TEKEL iþçilerini yol kesmeye ve polisle çatýþmaya çaðýrdýðýmýzda ayný ruh halinin buraya da yansýyacaðý kesin. Ancak artýk çeþitli örneklerde görüyoruz ki, "radikal solcular" olarak tanýmlanan biz komünistler "iþin içinde deðilken de", iþçiler, iþgal, yol kesme eylemi yapýyor, polisle çatýþýyor. SEKA iþçilerinin içeride kurduðu örgütlülükle birlikte, dýþarýda da sayýsýz örgütler kurarak ve bunlarý iþleterek, tarihe not olarak düþecek bir direniþi gerçekleþtirebiliyorlar. Evlerinin yýkýlmasýný önlemek amacýyla emekçi halk, küçük ve yerel örgütlülüklerden baþlayarak, 31

Partinin Sesi:48 Partinin Sesi:48 saðlamak gerekir. Ama her þeyden önemlisi güçlerimizle örgütlü bir yürüyüþ planlamaktýr. Sadece aktivistlerin yer aldýðý örgütler kurarak baþarýyý garantileyemeyiz. Taraftarlarýmýz, hatta çeper ve çevremizi kattýðýmýz sayýsýz örgütlerle süreci örgütlemek esas alýndýðýnda sonuçlarýnýn da farklýlaþtýðýný görmek mümkün olacaktýr. Bunun için uzaklara bakmak gerekmez. Kendi pratik deneyimimiz bunu defalarca ortaya koymuþtur. Aktvistlerimizin, taraftarlarýmýzýn örgütlü olmadýðý bir yerde kitleleri örgütlemekten bahsetmek biraz zor. Taraftarlarýmýz, çeperimiz örgütlü çalýþmak istemiyor mu, örgütlü olmak onlarý korkutuyor mu? Örgüt disiplininden mi kaçýyorlar? Esnek örgütlerde yer alýrlarsa "gerisinin geleceðini" mi düþünüyorlar? Yoksa bizler, onlarýn yer alacaðý örgütler kurmayý mý baþaramýyoruz? Aktivistleri, taraftar, çevre ve çeperi kapsamakta olumlu örneklerin düzeyi nedir? Herkesin yapabileceði bir iþ vardýr anlayýþýyla mý hareket ediyoruz yoksa, taraftarlarýmýzdan dahi bizim verdiðimiz iþi yapmasýný mý istiyoruz? Her örgüt bir irade beyanýný temsil eder. Hücre, komite, çalýþma grubu ya da daha esnek örgütlülüklerin bir iç disiplini olmakla birlikte hepsine ayný katý disiplinle yaklaþmak doðru deðil. Kurumumuzda herhangi bir komisyonda yer alan bir iþçi veya emekçi, kendisini o komisyonla sýnýrlandýrabilir. Hatta kimi konularda politik olarak bizden ayrý da düþebilir. Tüm farklýlýklarýmýza karþýn onu içinde bulunduðu kurumda etkin kýlabilmek önemlidir. Kampanyalar döneminde kurduðumuz hazýrlýk komisyonlarýnda yer almak için kadro adayý olmak gerekmiyor. Sýradan bir emekçi kampanyadan etkilenebilir, içinde yer alabilir ama aktivitesi ve kampanyayý sahiplenme sorumluluðu bizim kadar geliþkin olmayabilir. Bu da çok doðal. Çünkü biz öncelikle partili bir gücü temsil ediyoruz. O ise partileþmekte olan bir gücü. Eðer en baþýnda ona kapýlarý kapatýrsak, milyonlarý nasýl partili bir güç haline getireceðiz. Bir kampanyanýn tüm emekçiliðini yapmak iyi bir militanlýk örneðidir. Ancak bu yetmez. Ýþleri paylaþtýrmak, bu fedakarlýða yüzleri katmak cüretini, yeteneðini de sergilemek gerekir. Kampanya sürecinde bir emekçi bir kez bildiri daðýtýr, bir diðeri bir kez afiþe çýkar, bir sokak ajitasyonunda ya da 30 öðreten ve böylece tekstil atölyelerinde çalýþma olanaðý saðlayan derneðin pratik deneyiminden öðrenmeliyiz, kadýnlar sahip çýkýyorsa, kadýn kitleleriyle buluþmamýzýn önünü açýyorsa neden biz de baþvurmayalým? Çevremizde büyük tekstil fabrikalarýna fason çalýþan küçük atölye sahipleri yok mu? Boþ kalan bir makinelerini geçici olarak kurumumuzda kadýnlara dönük eðitim amacýyla kullanmamýza izin vermezler mi? Ya da doðrudan atölyesini bu amaçla kullanamaz mýyýz? 1995'te Baðcýlar'da aðýrlýkta kadýn iþçilerin çalýþtýðý böyle bir atölyeye parti okulu adýný verip iþçilerle üretim alanlarýnda eðitim çalýþmalarý yürütmedik mi? Gazetemizi birlikte okuyup, siyasal gündemlere iliþkin sohbetler yürütüyorduk bu küçük atölyelerde... Peki deneylerimize, Kürt ulusal hareketi içinde yeniden doðan emekçi Kürt kadýnýnýn deneylerine, devrimci harekete ait eski ve yeni deneylere ve dünya devrimci hareketinin deneylerine ne kadar hakimiz? Öðrenmek, "hakim olmak" zorunda deðil miyiz? Her bakýmdan zengin bir deneyim intifada... Filistin'de Yurtsever Birleþik Önderliðe baðlý çok sayýda halk komitesinde sayýsýz kadýn yer alýyordu. Özel olarak kurulan "bayrak dikme komiteleri" tamamen kadýnlardan oluþuyor, bayraklar, direniþle kazanýlmýþ topraklara dikiliyordu. Bir baðýþ kampanyasý sürecinde yoksul ev emekçisi kadýnlarýn partiyi maddi bakýmdan desteklemek için yaptýklarý çorap, çedik, lif, vb ürünlerini satýp partiye katký saðladýklarýnda intifada yol göstericimiz oldu. Kampanya sonrasýnda bu kadýnlardan el örgüsü ürünlerini tutsaklarla paylaþma ve duyarlýlýklarýný geliþtirme amacýyla "zindanlarla dayanýþma" komiteleri kurmuþtuk... Zamlarý protesto gösterilerinde "tencere tava çalma komiteleri"ni de hatýrlamak gerekir... "Bir emekçi semtte alternatif bir yýlbaþý etkinliði örgütlemeyi amaçlamýþtýk. Gelen konuklarýmýza bir þeyler 15

Partinin Sesi:48 Partinin Sesi:48 ikram etmeliydik, olanaklarýmýzda sýnýrlý. Öyle ise, iþi pasta ve börek yapmak olan bir komite kurmalýydýk". Böyle doðdu "pasta-börek komitesi". Sürekliliðini saðlamasak da bir dönem için kurduðumuz, iþlevli olan gruplardý bunlar... Kadýnlar hem yararlý bir amaç için bir araya geliyor ve hem de bir örgüt biçimi olarak, komite, eðitim çalýþmalarýyla bu kadýnlarýn politikleþmesinde ve partimizin siyasi etkisinde kalmalarýnda rol oynuyordu... Þimdi bir de þuradan bakmak lazým; kurumunuzda çaylý bir söyleþi ve bir etkinlik örgütlemek istiyorsunuz, onlarca kadýn katýldý Sohbet sýrasýnda ne ikram etmeyi düþünüyorsunuz? Kuruma baðlý ama ayný zaman da bir eðitim grubu rolü de olan pasta-börek yapma komitesine ihtiyacýnýz yok mu? Sahi þu pek iþlevli olmayan kurumlarýmýzýn kira vb. giderlerini nasýl karþýlýyorsunuz? Peki hala neden bir yaný da maddi kaynak yaratmak olan kollektifler kurmuyoruz. Gerek merkezi ve gerekse de yerellerde politik çalýþmanýn içeriðine baðlý materyaller; bildiri, afiþ, bülten, vb. hazýrlama konusunda neden hala "paramýz yok, yapamadýk" sesleri yükseliyor, kadýn kurumlarýmýzdan. Hani, "her istek bir yol bulur kendine" sözü gerçeðe dönüþecekti "Olanaksýzlýða teslim olmak yok!" sloganýmýz deðil miydi? Bunun için oturup aðlayacak mýyýz? Kadýn kitlelerine gidemedim, materyalim yoktu? Materyal hazýrlayamadým, param yoktu? Devrimci, komünist kadýn ve örgütler için kabul edilir þeyler midir bunlar? Deðiþik eylemler için hazýrlanacak pankart, önlük vb için hala milyonlarca lira para mý ödüyoruz? Neden çevremizdeki tekstil iþçisi arkadaþlardan "pankart, bayrak dikme komitesi" kurmuyoruz. Ev emekçisi kadýnlardan maddi katký istemek yada maddi katký saðlayacak iþler yapmasýný istemek bu sorunlarý aþmamýzda bir ilk adým olamaz mý? Daha çok ev emekçisi kadýnlarla iliþkilenmenin olanaklarý üzerine durduk. Ya, çalýþan kadýnlar! Bütün gün iþten yorgun 16 bir planlama yapmada ne kadar ataðýz? Bu hareketlerin kitleselleþebileceðini öngörebiliyor muyuz? Bu güçleri örgütlemek için kadro ve örgüt biçimleri konusunda gerekli hazýrlýk ve planlamayý yapýyor muyuz? Geliþmeler karþýsýnda ne geniþlikte araç ve örgüt biçimleriyle yürüyoruz? Tümüne yanýtýmýz, "merkezi politik planlardan vakit kalmýyor" mu oluyor? Politik geliþmeler karþýsýndaki refleksimiz ne kadar hýzlý? Politik bir tutumu ifade etmek açýsýndan var olan güçlerle yaptýðýmýz basýn açýklamalarýný eleþtiriyor ve "hep ayný güçlerle, tek tip eylemci olduk" diyorsak, politik tutum alma biçimlerini neden zenginleþtirmiyoruz? Bu zenginlik sadece örgütlü güçlerimizle mi sýnýrlý, her bir emekçiye de bir görev ve sorumluluk biçtik mi? Fabrika önlerinde, iþçi duraklarýnda, pazar yerlerinde, kahvelerde, sokaklarda daðýttýðýmýz bildirileri iþçi ve emekçilerin de bizimle daðýttýðýný, yada afiþi birlikte yaptýðýmýzý "hayal" edebiliyor muyuz? Karþýlaþtýðýmýz emekçiye bir adres gösterdiðimiz gibi, adresini alýp arkasýný býrakmadan iliþkilenebiliyor muyuz? Duruma, olaylara, yaptýklarýmýza ve yapamadýklarýmýza daha pek çok soru sormak mümkün. Kitlelerle kucaklaþmanýn, yüz yüze gelmenin önemli araçlarý olan bildiri, pul, kuþ, afiþ gibi araçlar bir süre sonra angarya, var olduðu için tüketilmesi gereken araçlar haline geliyorsa, bir afiþin bizleri yüzlerce insanla yüz yüze getirdiði unutuluyorsa, bu tipten faaliyetler pratik, anlamýný, coþkusunu, heyecanýný yitirir. "Bildiri verdiðim biriyle 10 dakika konuþursam, binlerce bildiri nasýl biter" diye sormaya baþlýyorsak, bir emekçiye ayrýlacak olan 10 dakikaya hayýflanýyorsak, "neden yeni güçlere ulaþamýyoruz" diye sormak anlamsýzlaþýr. Amaçaraç iliþkisi birbirine karýþýr. Soruyu doðru sormak gerekir. Amaç, kitlelere ulaþmak, düzeni teþhir etmek, aydýnlatma faaliyeti ve örgüt fikrini mi yaymak, yoksa bildiri mi daðýtmak? Birincisi için ikincisi de þart. Ýkincisi amaca hizmet ediyorsa anlamlýdýr. Politik faaliyetin kazanýmlarý, doðru bir örgütlemeyi zorunlu kýlar. Plan yapýp çekilmek deðil, planýn her bir aþamasýný denetlemek, gerekirse yeni planlar devreye koymak, hedefe kilitlenmiþ bir yürüyüþü 29

Partinin Sesi:48 Partinin Sesi:48 Örgütlemede Zihniyet VeV Alýþkanlýklarýmýzý YenileyelimY Devrimin hamallarý býkmadan, usanmadan, çelikten bir sabýrla devrimi inþa etmeye devam ediyor. Geriye dönüp katettiðimiz yola baktýðýmýzda, gördüklerimiz karþýsýnda hiç bir tereddütte yer vermeden tek bir fikirde birleþebiliriz: daha fazla irade gücü, daha fazla fedakarlýk, cüret, özgüven, meþruluk bilinci kazandýk. Emperyalizme karþý eþitsiz koþullarda savaþ veren bir komünist parti ve savaþçýlarý için bunlar, tüm kazanýmlardan çok daha önemli ve deðerlidir. Feda ruhu, devrimci cüret ve özgüvenle donandýðýmýzda alt edemeyeceðimiz engel yoktur. Peki zorluklarýmýz, zayýf yanlarýmýz, baþaramadýklarýmýz neler? Çýðlýklar yükselmeye baþlýyor: "bize zaman yaratýn yoldaþlar!", "bu kadar yoðun pratik olursa kitleleri nasýl örgütleyeceðiz!", "iþ güç sahibi emekçiler, haftada 2-3 eyleme nasýl gelebilirler!", "bu pratik süreç, derinlemesine örgütlemeyi olanaklý kýlmýyor!", "var olan kitle iliþkilerimizi de bu pratik süreç içinde kaybettik!", "bölgenin tüm nüfusuna yoðun propaganda yaptýk, ama yeni bir insan kazanamadýk!" Eðer gerçekten de, "yoðun pratik" bizi kitlelerden koparýyor, daraltýyor, iliþkisiz ve olanaksýz hale getiriyor, yerelleþmemizi, yeni devrimci güçler ve kadrolar çýkarmamýzý engelliyor, eðitim gruplarýmýzý daðýtýyor, organ toplantýlarýmýzý erteliyor ise, bu "yoðun pratik" elbette tartýþýlmalý ve sorgulanmalýdýr! Peki gerçek böyle mi? Sorun bizim yoðun pratikle karþý karþýya olmamýz mý, yoksa pratiði örgütleme anlayýþýmýz mý? Örgütleme faaliyetini politik pratik sürecin bir parçasý deðil de, "ayrý zamanlarýn iþi" olarak görme zihniyetimiz ve alýþkanlýklarýmýz mý? Sorularý çoðaltalým. Politik faaliyetimizin ufku ne kadar geniþ? Çevremizde geliþen ve geliþme potansiyeli taþýyan olaylarý, potansiyel dinamikleri görüyor muyuz? Bu hareketlerin ortaya çýkaracaðý enerjiyi sezme, buna uygun 28 düþerek eve dönen kadýný bir de ev iþleri beklemektedir. Bir an önce diðer iþlerini iþlerini bitirip, yemeði yetiþtirmek zorundadýr. Arkadaþlarýyla bir araya gelip sohbet etmeyi özlemiþtir. Mutlaka çalýþmalarýmýz onlarý da kapsamalýdýr. Örgütsüzlüðün alabildiðine arttýðý kapitalizm koþullarýnda en çok ezilen yine kadýndýr. Ýlk iþten çýkarýlmasý gerekendir, en düþük ücrete o tabi tutulmalýdýr. Gözü öyle korkutulmalý ki, deðil sendika, sigorta bile istememelidir. Çalýþan iþçi kadýnlarý fabrika ve atölyeler üzerinden örgütleyebiliriz. Bu kötü koþullara daha ne kadar dayanacak iþçi kadýnlar!.. Sendikalar, bu konuda önemli bir araçtýr. Kadýn iþçileri zorlayarak sendikalarda komisyonlar etrafýnda birleþtirebiliriz. Sendikacýlarý da, komisyonlar kurmada zorlamalýyýz. Bu komisyonlarla doðru tarzda iliþkilenildiðin de, bize ayrýca muazzam olanaklar sunacaðý kesindir. Ayný þey demokratik kitle örgütlerinde de geçerlidir. Kitle örgütleri, oluþturulmasýna öncülük edeceðimiz ya da hazýr kadýn komisyonlarýnda yürüteceðimiz çalýþmayla pekala siyasi etki alanýmýza bile çekilebilirler. Düþünüldüðünde daha onlarca örgüt biçimi bulunabilir, bulunacaktýr da. Ancak, þimdi demokratik kadýn çalýþmasý alanýnda model olabilecek bir faaliyetin örülmesine ihtiyaç var. Bu hem diðer yerellerin örnek alacaðý bir örgüt yaratma anlamý taþýr ve hem de bir bütün olarak çalýþmaya ilgiyi artýrýr. Yüzümüzü kadýn kitlelerine çevireceðiz. Dünyanýn yarýsý onlarýn ve kavganýn yarýsý da onlarýn payýna düþüyor. Ellerimizi, yüreðimizi ve bilincimizi emekçi kadýnlarý kazanmak, mücadeleye katmak, devrimin mimarlarý olarak yetiþtirmek için birleþtirmeliyiz! Komünist kadýnlarda bu cüret, irade, inanç ve kararlýk mevcut. Öyleyse görev baþýna; eylemimizi, ruhumuzu katarak gerçekleþtirmeye! 17

Partinin Sesi:48 Partinin Sesi:48 YOLDAÞLARIN DENEYÝMLERÝNDEN ÖNCÜ ÇIKIÞTAN KÝTLE HAREKETÝNE Yozlaþma ve çeteleþme; devrimci mücadelenin kesintisizce sürdürüldüðü, anti-faþist, ilerici özelliði bulunan emekçi semtlerde, faþist diktatörlüðün son yýllardaki en önemli saldýrý politikalarýndan biri olarak öne çýktý. Devrimci otoriteyi zayýflatma; toplumsal çürüme yoluyla emekçileri birbirlerine ve kendi deðerlerine yabancýlaþtýrma; gençliði yozlaþtýrarak anti-faþist damarlarý kurutma; devrimcileri marjinalleþtirme gibi bir dizi hedefleri kapsayan bu saldýrý politikalarý, polisin gizli/açýk desteði ve örgütlemesiyle yaþama geçiriliyor. Çeteleþme, mafyalaþma özendiriliyor; uyuþturucu madde satýþý, fuhuþ, kumar yaygýnlaþtýrýlýyor; uçucu ve uyuþturucu madde baðýmlýsý gençlerle parklarda, sokaklarda gasp ve kapkaç yapýlýyor, hýrsýzlýk çeteleri örgütleniyor, sokak hakimiyeti saðlanmaya çalýþýlýyor. Yerelde devrimci çevreler bazen birlikte ama çoðunlukla ayrý ayrý bu saldýrýlara dikkat çektiler. Yaz aylarýnda en uzunu bir iki haftayý geçmeyen kampanyalar örgütleyerek soruna temas ettiler. Fakat "Bahar Temizliði" adýyla anýlan ve geçici bir etki yaratan bu kampanyalar sorunun kaynaðýna inen, yýðýnlara mal ederek süreklileþtirilen bir çalýþma olmaktan ziyade ani geliþen kimi olaylara verilen refleks biçiminde hayat buluyordu. Ya da kýsa süreli bir hareketlilik yaratarak anti-faþist gençliðin enerjisini örgütlemeye dönük pratikler biçimindeydi. Partimiz konuyu politik bir sorun olarak ele aldý. Dönemsel bir çalýþmadan ziyade uzun soluklu bir mücadele olarak kavradý; devrimci mücadelenin ve yerelin önemli politik gündemi ve sorunu olarak deðerlendirdi. Kitlelere gitme, yakýcý bir hale gelen bu sorun etrafýndan emekçileri, halka açýlan yerel kurumlarý ve kendimizi örgütlemeyi; yerelleþmeyi esas aldý. Kitlelere gitme ve kitlelerle birlikte politika yapma anlayýþý üzerinden politik bir hat oluþturdu. Ýçerisinde çalýþma yürüttüðümüz yerel kurumun giriþimleri ve öncülüðünde yerel dernekler ve siyasi kurumlara çaðrýlar yapýldý, 18 ve ham de parti disiplini ve partiye baðlýlýðý güçlendirmeyi amaçlamaktadýr. Partiye düzenli aidat verilmesini kimi yoldaþlarýmýzýn biçimsel bulmasý, kimilerinin gerçekleþtirilmez bulmasý elbette ki, kabul edilebilir tavýr ve yaklaþýmlar deðildir. Býrakýn üyelerinden düzenli aidat almayý ve üyelerinde partiye düzenli aidat verme bilinç, özveri, kültür ve disiplinini yaratmayý, parti daha fazlasýný yapmak yüzlerce, sonra binlerce ve sonra onbinler, yüzbinler ve milyonlarca iþçi ve ezileni ayný bilinç, özveri, kültür ve disiplinle donatmak zorundadýr. Bu görüþ açýsý ve bu kararlýlýk olmaksýzýn kitlelerin devrimci hazýrlýðý nasýl yürütülür! Parti üyeliðinin açýkladýðýmýz koþullarýndan toplam olarak parti birliði ve parti disiplini çýkmaktadýr. Fakat parti gönüllü ve bilinçli bir birlik olduðu kadar, özgür bir birliktir de. Özgür birliktir, yani partiye üye olacak her devrimci partiye üye olmaya kendi özgür iradesiyle karar verir. Tüzüðün parti üyeliði için koyduðu 18 yaþýný doldurmuþ olma kuralý/ koþul, karar verme olgunluðunu güvenceye olmayý hedeflemektedir. Güvenlik nedeniyle burada partiye üye kabul etme prosedürü üzerinde durulmasý gerekmiyor. Fakat þunun altýnýn özellikle çizilmesinde yarar var: Partimiz kendini, iskeletini profesyonel devrimcilerin oluþturduðu, bu profesyonel devrimciler omurgasý etrafýnda sayýsýz üye (ve aday üyenin) kitlelerle sýký sýkýya baðlý parti örgütlerinde örgütlendiði çelikten bir kale biçiminde geliþtirmek istiyor. Bu nedenledir ki, parti, üye kabulünde dar, mükemmeliyetçi, sekter, keyfi ve öznel yaklaþýmlarla mücadeleyi önde tutuyor, iþçi kökenli devrimcilere, kadýn devrimcilere parti üyeliði kriterlerinin daha esnek, daha toleranslý uygulanmasýný, diðer yandan da ayný zamanda profesyonel devrimciliðin çýtasýnýn belirgin biçimde yükseltmesini, profesyonel devrimcilerin geniþ üye kitlesi içerisinden özenle seçilmesini ve sýký bir eðitim ve hazýrlýktan geçirilmesini amaçlýyor. 27

Partinin Sesi:48 Partinin Sesi:48 "rutini" haline getirme görev ve sorumluluðu vardýr. Parti birliði örgütsel birliðin en üst biçimidir ve parti anayasasý olarak tüzük, partinin örgütsel birliðinin hukukunu tanýmlar. Tüzük parti ile üyeler, parti ile parti kolektifleri, parti kolektifleri ile parti kolektifleri, parti kolektifleri ile üyeler, üyeler ile üyeler arasýndaki iliþkileri ve keza genel olarak parti iþleyiþini sorumluluk, haklar ve görevleri tanýmlar. Parti birliði gönüllü bir birlik olduðu kadar da bilinçli bir birliktir. Yani parti üyeleri, partiyle iliþkileri hakkýnda, parti organlarýyla iliþkileri hakkýnda bilinç açýklýðýna sahip olmalý haklarýný, görev ve sorumluluklarýný apaçýk bilmelidirler. Parti üyeliði için þart koþulan tüzüðün kabulü ile böyle, bilinçli bir birliðin kurulmasý amaçlanmýþtýr. Parti tabanýnda parti tüzüðünün açýklanmasý ve kavratýlmasý, bu amaçla yürütülecek aydýnlatma ve eðitim çalýþmalarýnýn Partiye üye kazanma çalýþmasýnýn temel bir bileþeni olduðu açýk deðil midir? Parti tabanýnda tüzüðün açýklanmasý bakýmýndan yansýyan bunca ihmal ve diz boyu kendiliðindenciliðin kabul edilebilir ve anlaþýlabilir olmasý mümkün müdür? Parti örgütlü bir birliktir. Bu demektir ki, üyeler, parti hücreleri, çalýþma gruplarý, komiteleri vb, parti örgütleri içinde örgütlenmiþlerse, ancak o zaman parti onlarýn çalýþmalarýný denetleyip yönetebilir. Parti üyeliði için parti "örgütlerinden birinde görev alma" kuralý/ zorunluluðu tam da buradan çýkmaktadýr. Partinin örgütlülük düzeyinin yükseltilmesinden söz ederken baþka þeylerin yaný sýra, parti üyelerinin parti örgütlerinde örgütlenme oranlarýný, ama ayný zamanda parti taraftar ve sempatizanlarýnýn da partinin kontrol ve yönetimi altýndaki eðitim gruplarý, çalýþma gruplarý, komisyonlar, konseyler vb, biçimlerde örgütlenmesinin geliþtirilmesi gereðini vurguluyoruz. Partinin örgütlü olmasýnýn, örgütler toplamý olmasýnýn gereðidir bunlar. Parti üyeliðinin bir diðer temel kuralý, koþulu olan partiye düzenli aidat vermek, hem partiyi mali bakýmdan güçlendirmeyi toplantýlar düzenlendi. Þubat ayýndan itibaren yürütülen bu çalýþmalarla yereldeki en geniþ kesimin sürece katýlýmý saðlandý, bunlarla beraber bir platform oluþturuldu. 15-16 yöre derneði ve yerelde çalýþma yürüten ilerici, devrimci gruplarýn aðýrlýklý kesiminin bileþeni olduðu platformda uzunca bir süre atalet hakim oldu; dýþýmýzdaki kurumlar ve siyasal gruplarla anlayýþ birliði oluþturulmasýna raðmen ortak pratik etkinlik gerçekleþtirilemedi. Bu süreç ortak bir deklerasyonun hazýrlanmasýnýn ötesine geçemedi. Bu sürecin pratik yürütücüsü yereldeki kurum oldu. Mayýs ayýnýn son haftasýna kadar diðer bileþenleri harekete geçirmek için görüþmeler yürütüldü, bir iki etkinlik örgütlendi. Parti olarak sürece pratik bir müdahale ihtiyacý duyduk, sürece hýz verecek bir çalýþma planý oluþturarak yerel örgütümüzün ve kurumlarýn önüne koyduk. Kitle aydýnlatma çalýþmasý ve pratik müdahaleleri kapsayan bir takvim belirledik. Peþinden parti kuvvetlerimizin çaðrýsýyla, özellikle anti-faþist gençliðin katýlýmýyla, mahallede bulunan bütün kumarhaneler basýldý, uyarýlar yapýldý; parklar dolaþýldý, cadde üzerinde yürüyüþler yapýldý; yozlaþmaya, çeteleþmeye geçit verilmeyeceði, kumarýn, uyuþturucu madde satýþýnýn yasaklandýðý, yapanlarýn devrimci irade tarafýndan cezalandýrýlacaðý vurgulandý. Bu mücadelenin alýþýlagelen "Bahar Temizliði" tipinde olmadýðý, sonuna kadar kararlýca gidileceði gösterildi. Bu çýkýþ ve peþinden yapýlan benzeri eylemler bomba etkisi yarattý; her yönden ses getirdi. Kumar oynatanlar, kararlýlýk karþýsýnda boyun eðdi, çeteler ve madde baðýmlýlarý mahalle dýþýna kaçtýlar, yerel kamuoyu bütün dikkatini bu çalýþmaya yöneltti, olumladý. O güne dek sorunu özel bir gündem olarak ele almayan çevre ve örgütler de pozisyon almaya baþladý. Platform, siyasal çevrelerin bu eylemli sürece aktif katýlýmýnýn saðlanmasýyla (bu katýlýmýn saðlanmasý bize zaman kaybettirmesine raðmen) iþlev kazandý. Hazýrlýklarýmýz ve önerilerimizle -elbette sürece pratik hakimiyetimiz sebebiyle- yönlendirici olduk, platforma mal edilen bir eylem planý oluþturduk. Sorunu yakýcý biçimde yaþayan emekçilere taþýmak maksadýyla kitlelere gidiþin araçlarýný devreye soktuk: imza 26 19

Partinin Sesi:48 Partinin Sesi:48 kampanyasý baþlatýldý, imza standlarý kuruldu, mahalle bölgelere bölünüp kapý kapý aydýnlatma faaliyeti yapýldý. Sokak eylemleri ve ajitasyonlarla ve kimi sonuç alýcý eylemlerimizin (örneðin kumarhanelerin kapatýlmasý) doðal propagandasý da bu amaca dönük araçlardý. Keza kitlelerin tepki ve istemlerini örgütleyecek olanaklarý deðerlendirdik. Çalýþmamýzýn önemli bir ayaðýný bu pratik üzerine kurduk. Bir diðer ayaðý, iliþkide bulunulan yöre dernek ve kurumlarýný çalýþtýrmak, esnaflarý hareketlendirmek biçiminde þekillendi. Üçüncü ayaðý ise, çeteler, kumarhaneler vb. üzerinde caydýrýcýlýk rolü oynayan, devrimci otoriteyi kurma ve kararlýlýðý gösterme anlayýþý taþýyan devrimci, anti-faþist kuvvetlerle yapýlan eylemler ve müdahaleler oluþturdu. Bu sayede çetelere de yönelindi. Çalýþmalar yerelde güçlü bir rüzgar estirdi. Emekçiler, sorunlarýn muhatabý olarak bizleri görüp, bizimle birlikte mücadele etmek istediðini ifade ediyordu, destek sunuyordu. Eylemlerden ümitliydiler, "bu seferkiler bu iþi bitirecekler" diyorlardý. Ama bu aþamada henüz yýðýnlarýn sokaða taþýrýlacaðý etkinlikler için ciddi hazýrlýklar yapýlamamýþtý. Çalýþmalarýn siyasal etkisi yereli sarýyor, kuvvetler üzerinde basýnç oluþturuyordu. Düþman ve onun uzantýlarý olan çeteler de üzerlerindeki basýncýn etkisiyle saldýrýya giriþtiler. Sonlarýnýn kaçýnýlmazlýðý kendi dillerine þöyle yansýyordu:"binleri sokaða döküp bizi buralardan söküp atacaklar". Bu sebeple, görünüþte farklý bir kurumu ama esasta bizim faaliyetimizi hedef alan bir saldýrýya giriþtiler. Bu sürece müdahale etme konusunda partimizin kuvvetleri - diðer devrimci güçlerin de katýlýmýyla- atak davrandýlar. Yýðýnlarda zaten oluþturulmuþ olan duyarlýlýk sokaklara taþýrýldý. Eylemlerimiz, yüzlerin katýldýðý sokak gösterileri, binlerin katýldýðý protestolar biçiminde sýçrama gösterdi. Kitlelerin çatýþtýrýlmasý, onlara önderlik etme vb. pratiklerle de öne çýktýk. Bunlar tesadüf deðildi; baþýndan beri motor güç olan partimiz, saldýrý ve sonrasýndaki kitle hareketliliðinin yaratýcý ve önder kuvveti olarak öne çýkmýþ, böyle itibar görmüþtür. Elbette devrimci dostlarýmýzýn katýlýmý ve emeði de yadsýnamaz ama öne çýkan partinin silüetidir. Binleri harekete geçirme, hesap sorma ve kitleleri yönetme deneyimine bir halka 20 partinin eylemine konu olan her sorunun parti programýyla baðýnýn araþtýrýlmasý ve açýklanmasý, yürütülecek çalýþmalarda konuyla dolaysýz biçimde iliþkili emekçilerin görüþ açýsýnýn, anlayýþýnýn parti programýnýn görüþ açýþýna yöneltilmesi gerekir. Bütün bunlardan Partiyle siyasal olarak iliþkilenen, siyasal etkisi altýna giren devrimcilere parti programýnýn anlatýlmasý, açýklanmasý çalýþmasýnýn parti çalýþmasýnýn temel ve süreðen bir biçimi olduðu sonucu çýkar. Bu çalýþmanýn ihmalinin, önemsenmemesinin partinin ideolojik ve örgütsel geliþimini frenlediði ve frenleyeceði açýk deðil midir? Parti üyeliði için programý kabul etme kuralý neden konmuþtur ve neyi amaçlamaktadýr? Parti ideolojik, politik ve örgütsel bir birliktir. Program, partinin/ partide birleþmiþ partililerin ideolojik ve politik birliðinin çerçevesini çizer. Program partinin amaçlarýný açýklar, ne için mücadele ettiðini ortaya koyar. Demek ki, programýn kabulü koþulu partililer arasýnda bir amaç birliðinin oluþturulmasý için hayati önemdedir. Çünkü amaç birliði olmadan partinin eylem birliðini saðlamak olanaksýzdýr. Program, ülkelerimiz Türkiye ve Kuzey Kürdistan'ýn ekonomik toplumsal yapýsýný, devlet egemenliði sistemini, günümüz dünyasýný çözümleyip açýkladýðý içindir ki, hem bir teorik arka planý, hem felsefesi ve hem de insan görüþü vardýr, o halde bir dünya görüþünü içerir, kapsar. Bütün bunlar nedeniyledir ki, program, partiye ve üyelerine geleceði öngörme, yeni geliþecek ekonomik, sosyal ya da siyasal olaylarý, durumlarý anlama, açýklama gücü verir. Parti birliði, ideolojik birliði de kapsadýðý için en üst birlik biçimidir, ideolojik birlik de en nihayetinde programda somutlaþýr. Bütün bunlardan þu sonuç çýkar, bütün parti örgütleri ve parti üyeleri, partinin sempatizan ve taraftar kitlesi arasýnda parti programýný açýklama ve kavratma temelinde bir ideolojik/ teorik aydýnlatma çalýþma yürütmekle yükümlüdür, kuþkusuz bunu süreklileþtirerek parti çalýþmasýnýn 25