2010 TOBB HABER BÜLTENİ Türkiye Hayvancılık Meclisi 14.10.2010
14 Ekim 2010 Perşembe HAYVANCILIK SEKTÖRÜ HABER BÜLTENİ TAVUK GÜBRESİ TOPRAĞA BEREKET KATACAK (DOKUZ SÜTUN) Beyaz et üretim tesislerinden çıkan ve kokusuyla çevresinde rahatsızlığa sebep olan tavuk gübreleri organik tarıma can verecek. Türkiye beyaz et üretiminin yaklaşık üçte birinin yapıldığı Bolu'da kurulacak gübre fabrikasıyla organik tarıma yönelik gübre üretimi gerçekleştirilecek. Bolu Belediye Başkanlığı öncülüğünde ve Beypiliç, Mudurnu Piliç, Bolca Hindi, Erpiliç, Akpiliç ve CP Piliç gibi sektörün önde gelen oyuncularının desteğiyle bu yıl 4'üncüsü düzenlenen "Bolu Beyaz Et Festivali" başladı. Sağlıklı beslenmenin temel taşı olan beyaz etin adeta başkenti haline gelen Bolu kentinin ve sektörün tanıtımı adına organize edilen festivalin açılış toplantısında konuşan Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, "Tavuk tesislerinden çıkan ve kokusuyla kentte rahatsızlık yaratan gübreleri, 24 saat içinde dönüştürerek organik tarımda kullanmaya yönelik hale getirecek bir tesis projesini gerçekleştireceğiz." dedi. Başkan Yılmaz, beyaz et, mutfak sanatları ve aşçılık konusunda nam salan Bolu'nun tüm Türkiye'de daha iyi tanınması için ellerinden geleni yaptıklarını belirtti. Özellikle turizm ve organik tarım konularında da lider konuma gelmek istediklerini açıklayan Yılmaz, gün geçtikçe önemi artan organik tarım konusunda, sektörün bileşenleri ile birlikte dev bir [2] projeyi hayata geçirmeyi planladıklarını açıkladı. Başkan Yılmaz, Bolu ilinde yapılan beyaz et üretiminin kalite ve sağlık standartları olarak AB değerlerinin bile üstünde olduğunu gerek yurt içinde, gerekse de yurt dışında yaptıkları çalışmalarla belgelediklerini açıkladı. "Her nimetin bir külfeti var. Tavuk gübrelerinin kokusu nedeniyle verdiği sıkıntıyı biliyoruz" diyen Yılmaz hayata geçirecekleri proje ile bu sıkıntıdan kurtulacaklarını ifade etti. Yılmaz, tanm alanlarının azot ve fosfor eksiği bulunduğunu, tavuk gübresinde ise bu maddelerin yoğun olarak yer aldığını hatırlatarak, "Hollandalı bir şirket ile görüşüyoruz. Gübreleri 24 saat içinde dönüştürerek organik hale getirecek ve dolayısıyla tarım alanlarımızın verimini artmasına katkısı olacak bir tesis kurmak için anlaşmak üzereyiz." dedi. FİYATLAR %40 ARTTI 250 KG'LİK KURBANIN FİYATI 5.000 TL (AKŞAM) BESİCİLİĞİN Türkiye'deki merkezlerinden Konya'da, bayrama yaklaşık bir ay kala kurbanlık fiyatları şekillenmeye başladı. Şu an kesim fiyatının 17-18 lira civarında olduğu Konya'da besiciler, kurbanlık özellikleri taşıyan dana ve düveler için karkas kilogram fiyatını 20 lira olarak söylüyor. Bayram öncesi karkas kilogramının 21 lira civarından satılacağını düşündüklerini belirten besiciler "Ortalama büyüklükteki bir kurbanın 5 bin
liradan satılacağını düşünüyoruz. Aynı kurbanlıklar geçen yıl 3.500 liradan satılıyordu" dedi. TARIM KREDİLERİNDE HEDEF 50 MİLYAR DOLAR (DOKUZ SÜTUN) Denizbank Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Sun, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve Denizbank işbirliğiyle düzenlenen "Tarım Bilgi Seti Projesi" kapsamında TÜYAP Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde yapılan kitap dağıtım töreni için geldiği Bursa'da, Denizbank'ın tarımsal kredilerde sürekli büyüyen, talep gören bir banka olduğunu söyledi. Türkiye'de toplam tarım kredilerindeki paylarının yüzde 10 olduğunu ifade eden Sun, şöyle konuştu: "Ziraat Bankasının yüzde 60'ın üzerinde payı var. Ziraat Bankası, kredileri kendi payından kullandırmıyor. Hazinenin payını dağıtıyor. Burada haksız rekabet var. Tüm özel bankaların verdiği krediler içindeki tarım kredilerinin payı ise yüzde 3 iken, Denizbank'ın yüzde 10'a yakın. Bunlar bizim tarıma verdiğimiz önemi ve desteği gösteriyor." Sun, Türkiye'de tarıma aktarılan kaynağın 17 milyar lira (yaklaşık 12 milyar dolar) gibi büyüklüğe ulaştığını belirterek, geçen yıla göre 14 milyar liradan 17 milyar liraya çıktığını, bunun sektördeki gelişimi gösterdiğini anlattı. Denizbank olarak tarıma bu yıl içinde şu ana kadar kullandırdıkları kredi miktarının 1 milyar lirayı geçtiğini dile getiren Sun, "Bu yıl tarım çok iyi gidiyor. Buğday, çeltik ve pamukta rekolte iyi, fiyatlar da çok iyi. Rekolte ve fiyat olarak ağır kriz yaşanan ürün yok. Bu çiftçilerin daha rahat yatırım yapmasını sağladı" diye konuştu. [3] 14 Ekim 2010 Perşembe KREDİ KULLANIMI 7-8 YILDA YAKLAŞIK 40 KAT ARTTI Tarım kredilerinin büyüklüğünün artmasının, daha modern şartlarda ekipmanın kullanıldığı, çiftçinin organize hareket ettiğinin göstergesi olduğuna dikkati çeken Sun, şöyle devam etti: "Traktör kredisinde 6 yıla çıktık. Harmandan harmana ödemeli traktör kredisi veriyoruz. Öyle bir noktaya geldi ki, dünyayla rekabet etmeniz içinyatırım yapmanız gerekiyor. Üretim tekniklerini değiştirmeniz, daha modern teknikler kullanmanız gerekiyor. Hollanda'da tarım sektörüne aktarılan kredi miktarı 40 milyar dolar. Türkiye'de ise yaklaşık 12 milyar dolar. Hollanda'nın toprak büyüklüğü Konya'dan küçük. Bu kredinin yüzde 70'i 10 yıl ve üzerinde vadeyle verilmiş. Hollanda'da tarım kredileri 20 yıla kadar vadelerle verilebiliyor." Türkiye'de de tarım kredisi kullanımında çok hızlı ilerleme olduğunu vurgulayan Sun, şunları kaydetti: "5 yıl önce traktör kredilerinde konuşulan vade 2 yıldı, şimdi 6 yıla çıktı. 2002-2003'te tarım sektörüne aktarılan kaynaklar toplam 300-350 milyon dolardı. Bugün gelinen noktada yıllık 12 milyar dolardan bahsediliyor. Yani tarım kredilerinde 7-8 yılda yaklaşık 40 kat artış oldu. Önümüzdeki 4-5 yılda 40 kat artış olmaz ama 4 katlık artış olsa bile 40-50 milyar dolarlık kredi demektir. Bu rakama gelinmelidir. Artan nüfusun doyurulması, kalitenin artırılması ve dünyayla rekabet edilebilmesi için bu rakamlara ulaşmak zorundayız." Sun, kırmızı et fiyatlarındaki yükselmenin hayvancılık kredilerine olan talebi artırdığını ifade ederek, "Türkiye'de
14 Ekim 2010 Perşembe bir trenddir. Birileri para kazanıyorsa herkes o tarafa yatırımla ilgili çalışma yapar. Süt ve et üretimi konusunda araştırmalar yapılıyor. Bu konuda bankaya gelen kişi sayısı arttı. Uzun vade düşünmek gerekiyor. Bugünkü süt ve karkas et fiyatlarını baz alıp binlerce yatırımcı yatırama kalkışırsa beklenen sonuç alınamaz" dedi. KAYSERİ'DE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN % 50 AZALDI (DÜNYA) İç Anadolu'nun önemli küçükbaş üretim merkezi Kayseri'de hayvancılık sektörü sürekli kan kaybediyor. Son üç yılda bine yakın besici, geliri giderini karşılamadığı gerekçesiyle işi bıraktı. Bunun sonucu olarak, sektörde önemli bir yere sahip olan küçükbaş hayvan varlığı yüzde 50 oranında azalarak, 520 bin 098'den 260 bine geriledi. Bakanlığın koyun basma 10 lira destek primi vermesine karşın, gerek besi gerekse damızlık hayvan üretiminde, kaybın önüne gecikmediği, düşüşün devam ederek yılsonuna kadar bu sayının 240 bine inebileceği ileri sürüldü. Büyükbaş da düşüşün, yavaş seyretmesine karşın, küçükbaş hayvan varlığının erime noktasına yaklaşmasındaki nedenler, sektörde uygulanan hatalı politikalarla, fiyatlardaki istikrarsız gidişe bağlanıyor. Önde gelen besicilerden, Damızlık Koyun- Keçi Yetiştiricileri Birliği eski başkanı Ali Yüce, Kayserinin küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde önemli bir konuma sahip olmasına karşın, son yıllarda yaşanan sorunlar yüzünden sektörün kan kaybına uğradığını söyledi. Bakım ve yem giderlerinin pahalı, buna karşılık canlı hayvanın ucuz olduğunu dile getiren Yüce, şöyle konuştu: "Küçükbaş hayvancılığın il ekonomisinde kendine özgü bir yeri var. Ne var ki; girdiler çok yüksek. Buna karşın besici, elindeki canlı hayvanın karşılığını alamıyor. Yani hayvan para etmiyor. Uygulanan hatalı politikalar yüzünden, geliriyle giderini karşılayamayan üretici sektörden çekilmek zorunda kalıyor. Hal böyle olunca, küçükbaş hayvancılık özelliğini kaybediyor. Önlem alınmadığı takdirde, Kayseri'de hayvancılığın geleceği karanlık" dedi. Yüce'nin verdiği bilgiye göre, kilosu besicide 11 liradan işlem gören canlı koyun kasaplarda 28, marketlerde 33 liradan satılıyor. Fiyatlardaki bu fark, besiciye geri adım attırmakla kalmıyor, sektörün geleceğini de çıkmaza sürüklüyor. Yüce, üretici sayısının kısa zamanda yarı yarıya azalarak, 2 bin 258'den bin 130'lara gerilemesinin nedenini, fiyatlardaki istikrarsızlığa bağladı. Kaçak et üretimi ve hayvan kaçakçılığı önlensin Besiciliğin önündeki en büyük açmazın, maliyeti karşılamayan fiyatlar olduğuna işaret eden Yüce, "Arpa pahalı, saman pahalı. Yoncaya güç yetmiyor. Bakım ve ilaç masrafları da öyle. Yağış ve ürün bolluğu da yem fiyatlarındaki artışları frenlemeye yetmiyor. Olan besiciye oluyor. Koyun yetiştiriciliğinde iyi yerlerde olması gereken Kayseri, sorunların üstesinden gelemediği için hem kendi kaybediyor hem de ülke ekonomisi, kaybediyor. Bakanlık geçen yıl koyun başına verdiği 9 lira destek primini bu yıl 10 liraya çıkardı. Ancak canlı hayvan değerini bulmadığı için, verilen destek mevcut hayvan varlığını bile korumaya [4]
yetmedi" ifadelerini kullandı. Kaçak et üretimi ve hayvan kaçakçılığının önüne geçirmediği sürece, etteki sorunların artarak süreceği görüşünü savunan Yüce, "Geçen yıl kuzu 90 ile 100 liradan, koyun 250 ile 300 liradan satılıyordu. Fiyatlar bu yıl da aynı düzeyde. Bakanlığın konuyla ilgilenmesine rağmen, ne yazık ki canlı küçükbaş hayvanda, fiyat istikrarı bir türlü sağlanamıyor" diye konuştu. Canlı hayvan ithalatı beklentilere cevap veremiyor Kayseri Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Ünlü de canlı hayvan ithalatının, et fiyatlarını düşürmediğini, aksine fiyat artışlarını körüklediğini öne sürdü. Ünlü şu değerlendirmelerde bulundu: "Kayseri'ye hiç ithal hayvan girmedi. Et ithalatı fiyatların daha da artmasına neden oldu. İthal et geleceği beklentisiyle, malının para etmeyeceğini düşünen üretici Ramazan ayına kadar bekleyebildi. Ramazanı fırsat bilip, para edebileceği düşüncesiyle elindeki hayvanları kestirdi. Ancak gene de umduğunu bulamadı. Et ithalatı nedeniyle fiyatların düşmesinden korkan üretici hayvan almadı Ramazan ayında çok sayıda hayvan kesilince hayvan sıkıntısı daha da arttı. Et fiyatları yükseldi" diye konuştu. Pastırma ve sucuk fiyatları da arttı Şaban Ünlü, il genelinde küçükbaş hayvan varlığının son yıllarda büyük oranda azaldığını da belirterek, şunları söyledi: "İki yıl önce koyun eti ucuzdu. Koyun beslemenin zararının büyük olacağı endişesi vardı. Üretici elindeki dişi koyunu beslemek yerine kestirmeyi tercih etti. Bunun sonucunda, kuzu üretimi de azaldı. 2008 yılı sonunda kasap ve marketlerde 13 [5] 14 Ekim 2010 Perşembe ile 15 liradan satılan kemiksiz koyun eti birden 25 liraya fırladı. Küçük kuzu kesimi de fiyat artışını tetikledi. Talebin fazla olması nedeniyle, 1 ila 2 aylık süt kuzuları bile bıçak altına yatırıldı. Kuzu kıyımı devam ediyor. Hükümetin bu konuda acil önlem alması lazım. Eğer kesilecekse, kuzular en az 6 aylıkken kesilmeli. Damızlık koyun üretimine özel önem verilmeli. Aksi halde hem hayvan varlığı azalmaya devam eder, hem de et fiyatları daha da yükselir." Başkan Şaban Ünlü, karkas sığır etinin borsada 16.5 liradan, koyun etinin ise 20-21 liradan işlem gördüğünü belirtti. Ünlü, "Canlı hayvan ithalatı et piyasasının beklentilerine cevap veremiyor. Yine ithal et bekleniyor. İthal et piyasayı ne kadar etkiler henüz belli değil. Et fiyatları yüksek olduğu için, Kayseri'de pastırma ve sucuk fiyatları da arttı" diye konuştu. SAYI 240 BİNE KADAR İNEBİLİR Kayseri'de küçükbaş hayvan varlığı yüzde 50 oranında azalarak, 520 bin 098'den 260 bine geriledi. Bakanlığın koyun basına 10 lira destek primi vermesine karsın, gerek besi gerekse damızlık hayvan üretiminde, kaybın önüne geçilemediği, düşüşün devam ederek yılsonuna kadar bu sayının 240 bine inebileceği İleri sürüldü. İKİ MİLYON HAYVANIN BEŞTE BİRİ KESİLECEK (HÜRRİYET ANKARA) TÜRKİYE Ziraatçiler Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin, Kurban Bayramı'nda Türkiye'de ortalama 600 bin baş hayvan kesileceğinin öngörüldüğünü bildirdi. Bu rakamın, gerçekten ciddi bir rakam olduğunu ifade eden Yetkin, Türkiye'deki 2
milyon hayvanın beşte birine yakınının kesilmiş olacağını, ilerleyen zamanlarda bu rakamın hayvan varlığını olumsuz etkileyeceğini belirtti. Yetkin, geçen yıl Trakya Bölgesi'nde 80 bin büyük baş, 40 bin de küçükbaş, Türkiye çapında da 600 bin büyük baş ve 2 milyon 100 bin küçük baş hayvanın kesildiğini hatırlattı. Tüketiciye anlatılmalı ALIŞVERİŞ merkezlerinde Et Balık Kurumunun (EBK) ayrı reyonlar kurarak et satışı yaptığını anlatan Yetkin, buralardan yapılan satışlarda ithal et kullanıldığının tüketicilere açık ve net ifade edilmesi gerektiğini bildirdi. Hava sıcaklıklarının ve iklimin tarımı ciddi şekilde etkilediğini belirten Yetkin, kış aylarından direkt etkilenen ürününün narenciye olduğunu söyledi. Meyve, sebze ve zeytinin sert kış koşullarından olumsuz etkilenebileceğini kaydeden Yetkin, "Tahıllarda bu anlamda selin dışında tehlike oluşmaz. Hava çok soğursa tarım alanında bir takım risklerle, tehlikelerle karşı karşıya geleceğiz. Çiftçi ve üreticiler, tarım sigortasına kaydolmalı" dedi. DAMIZLIK HAYVANLARIN KESİLMESİ ÖNLENMELİ (MİLLİ GAZETE) TOKAT Ziraat Odası Başkanı Ahmet Dökülen. "Mezbahanelerde sağlıklı, damızlık hayvanlarımız kesiliyor. Bunu önlemek lazım. Yoksa et fiyatlarındaki artışı, ithalatla durdurmak mümkün değil" dedi. Dökülen. Türkiye'de bir süre önce hayvan ithalatına başlandığını söyledi. Et fiyatlarında son zamanlarda artış olduğunu anımsatan Dökülen, "Tokat'ta kasapta etin [6] 14 Ekim 2010 Perşembe kesim kilosu 20 gün önce 16 liraydı ama markette 30 lira ise benim üreticimin bir suçu yok. Bu aradaki tefecileri kaldırmak lazım. Yemin torbası 20 liradan 31 liraya çıktı. Buna bağlı olarak et fiyatları da artacaktır" diye konuştu. Son günlerde et üzerinde tartışmaların yapıldığını belirten Dökülen, şöyle devam etti: "Ette bakteriler olduğuna yönelik birtakım iddialar ve tartışmalar yaşandı. Benim üreticimin şunu bilmesi gerekiyor, kaba yem desteklemesinin biraz artması gerekiyor. Damızlık hayvanlarımızı kesmemek lazım. Belediyelerimizde veya özel kesimhanelerde 6-7 aylık gebe hayvanlarımız kesiliyor. Bunu önlemek lazım. Hayvan Sağlık Zabıta Komisyonu bir üyesi olarak aldığımız kararlar, kağıt üzerinde kalıyor. Kimse aldığımız kararları dinlemiyor. Mezbahanelerde sağlıklı damızlık hayvanlarımız kesiliyor. Bunu önlemek lazım. Yoksa et fiyatlarındaki artışı, ithalatla durdurmak mümkün değil." 150 BİN İTHAL KURBAN YOLA ÇIKTI (STAR) Tarım Bakanlığı, yaklaşan Kurban Bayramı'nda kurbanlık fiyatlarının yükselmesini engellemek amacıyla küçükbaş hayvan ithalatına izin verdi. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker star'a yaptığı açıklamada, Kurban Bayramı'nda ortaya çıkabilecek spekülasyonları engellemek amacıyla Avustralya'dan ve şap olmayan AB ülkelerinden kurbanlık canlı koyun ithalatına izin verildiğini açıkladı. Eker "Şu ana kadar 350 bin baş için kontrol belgesi alındı. 150 bin civarında koyun şu anda
14 Ekim 2010 Perşembe yolda. Avusturalya'dan geliyor. Diğerleri de balkan ülkelerinden giriş yapmaya başladı. Bulgaristan, Romanya yakın coğrafyadan geliyor" dedi. İthalatla gelecek hayvanların Trakya ve İstanbul'un ihtiyacına yönelik olacağını belirten Eker, diğer bölgelerde Türkiye'nin üretiminin olduğunu, Türkiye'nin üretiminde bir eksilme olmadığını, ithal edilen hayvanlarda sağlık sertifikası ve garanti şartı aradıklarını belirtti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun et fiyatının yüzde 40 arttığı ve 20 yıldır et ithalatı yapılmadığına dönük sözlerini de eleştiren Eker "Et pahalı diyor, sonra da ithalatı eleştiriyor. 1990'lı yıllarda 97 yılına kadar yüz binlerce ton SHP'nin, CHP'nin iktidar ortağı olduğu dönemlerde et ithalatı yapıldı. O zaman kim vardı iktidarda" diye sordu. Tarım Bakanı Eker, etteki fiyat artışının vatandaşının gelirinin yükselmesi ve ete olan talebin artmasından kaynaklandığını da belirtti. ET FİYATINDA İNDİRİM SÖZÜ OVP'YE GİRDİ (SABAH) Ekonominin 3 yıllık yol haritasını çizen Orta Vadeli Program'da (OVP) et krizine de dikkat çekildi ve istikrar sözü verildi. Besi hayvancılığını teşvik için kesenin ağzı açılacak. Hükümetin "dünyayı kıskandıran" hedefler ortaya koyduğu Orta Vadeli Program (OVP) ile 3 yılda Türkiye ekonomisinin çehresi değişecek. Hükümetin yatırım, istihdam ve ihracat odaklı ekonomik kalkınma modelinin ortaya koyduğu ekonominin yeni yol haritasına göre, elektrik fiyatlarına ince ayardan et krizine, yoksulluk kültürüne son verilmesinden Doğu'ya yatırımın özendirilmesi, elektrik fiyatlarında ince ayardan enerji maliyetlerinin düşürülmesine kadar geniş bir yelpazede önemli adımlar atılacak. Kırmızı et fiyatlarındaki yükselişin önüne geçilmesi için nisan ayından bu yana Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından alman 4 ithalat kararma rağmen devam eden et krizinin teşviklerle çözülmesi planlanıyor. OVP'de hayvancılıkta, et ve süt piyasalarında istikrar sözü verildi. Besi hayvancılığını teşvik için kesenin ağzı açılacak. Hastalık ve zararlılarla mücadeleye öncelik verilecek. Programa ilk kez nükleer santrallar da girdi. Elektrik arzında sağlıklı kaynak çeşitliliği yaratmak, arz güvenliğini artırmak amacıyla nükleer güç santralarının kurulması konusunda başlatılan çalışmalar devam edecek. ELEKTRİK FİYATINA İNCE AYAR: Elektrik maliyetlerinin asgari seviyelerde tutulmasını sağlayacak şekilde yerli kaynakların payı artırılacak. İLETİŞİMDE EŞİTLİK: Telekomünikasyon altyapısının güçlendirilmesi ve maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla altyapı yatırımlarıyla eşzamanlı fiber optik kablo şebekesi tesisine imkân verecek fiziki altyapı kurulacak. YAZILIMA DESTEK: [7]
Bilgi teknolojileri sektörünün ihtiyaç duyduğu uzmanlık alanlarında nitelikli insan kaynağı geliştirilecek. İLAÇ HARCAMALARINA DİKKAT: Sağlık hizmetlerinin kalitesinden ödün verilmeden, ilaç ve tedavi harcamaları akılcı hale getirilecek. Üniversite hastanelerinin finansman sıkıntıları giderilecek. ÇAPRAZ KONTROL GÜÇLENİYOR: Vergi denetiminde çapraz kontrolü de içerecek teknolojik altyapı güçlendirilecek. Maktu vergi ve harçlar ekonomik koşullara göre güncellenecek. YOKSUL EDEBİYATINA SON: Gelir dağılımını, sektörel politikalar ve transferlerle iyileştirilecek. EĞİTİME FİNANSMAN DESTEĞİ: Eğitimin her kademesinde alternatif finansman modelleri geliştirilecek. MARKA OLMA ZAMANI: Tekstil, hazır giyim, deri, seramik, cam, mobilya, kuyumculuk gibi geleneksel sektörlerin özgün tasarım faaliyetleri özendirilecek. Ulusal ve uluslararası marka oluşturması desteklenecek. YUMURTA FİYATLARINDAKİ ARTIŞ 3 NEDENE BAĞLANDI (DOKUZ SÜTUN) Okulların açılması, ihracat ve soğuk havanın yumurta fiyatlarını arttırdığı bildirildi. Konya Yumurta Üreticileri Birliği [8] 14 Ekim 2010 Perşembe Başkanı Ali Aydoğan, 10 milyon adet tavuğun bulunduğu ve günlük 8,5-9 milyon adet yumurtanın üretildiği Konya'nın, yumurta üretiminde Türkiye'de ilk sırada yer aldığına dikkat çekti. Türkiye'de geçen yıl 14 milyar adet yumurta üretildiğini ifade eden Aydoğan, bu yıl ise özellikle İzmir ve Afyonkarahisar ağırlıklı olmak üzere çok sayıda yeni işletme kurulduğunu, mevcut işletmelerin kapasite artırımına gittiğini söyledi. Aydoğan, yeni işletmeler ve kapasite artırımlarıyla geçen yıl 60-65 milyon olan tavuk sayısının bu yıl 75-80 milyona çıktığını belirterek, 'Artan tavuk sayısına bağlı olarak bu yıl yumurta üretiminin 16-17 milyar adede ulaşmasını bekliyoruz" dedi. Üretimin artmasına rağmen son birkaç haftadır yumurta fiyatlarında bir yükselişin gözlendiğini dile getiren Aydoğan, okulların açılmasının yumurta fiyatlarını artıran en önemli etken olduğunu kaydetti. Aydoı ilköğretim ve orta öğretim okullarının ardından üniversitelerinde açılmasıyla tüketimin tavan yaptığını vurgulayarak, bu durumun fiyatlara yansıdığını, üretici fiyatlarının 30'luk kolide 4 liraya, nihai tüketicide ise sınıfına göre 5-6 liraya ulaştığını bildirdi. Yine Irak'a yapılan ihracat ve soğuk hava nedeniyle tüketim artışının yumurta fiyatlarına yansıdığını anlatan Aydoğan, "Eğer geçen yılki üretim rakamları olsaydı 30'luk kolinin fiyatı 9 liraya kadar çıkabilirdi. Üretim artışı sayesinde bu engellendi. Fiyatların 5-6 lira seviyelerinde seyretmesinde üretim artışı etkili oldu" diye konuştu. SEBZE FİYATLARINDAKİ ARTIŞIN ETKİSİ
14 Ekim 2010 Perşembe Yumurtaya hem besin hem de fiyat olarak alternatif olarak tüketilen sebze fiyatlarındaki artışın da yumurta tüketimini artırdığını öne sı Aydoğan, domates başta olmak üzere sebze fiyatlarında ciddi bir artış olduğunu, bu artışında tüketicilerin protein değeri yüksek olan yumurtaya yönelmesini sağladığını söyledi. Üreticide adedi 12-14 kuruştan satılan yumurtanın nihai tüketicide 20 kuruşa kadar çıktığını bildiren Aydoğan, "Fiyatlardaki artışın bir süre daha devam ederek, üretici fiyatlarında adet başına fiyatın 15 kuruşa kadar tırmanmasını bekliyoruz" dedi. Aydoğan, toplam üretimin yaklaşık 2 milyar adedinin ihraç edildiğini, ihracatta aslan payını Irak'ın algını sözlerine ekledi.. [9]