Yıl: 4, Sayı: 16, Kasım 2017, s

Benzer belgeler
EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

Bourdieu den Sonra Ekonomik Sosyoloji

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ

Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Üretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur.

1 SOSYOLOJİNİN DÜNYADA VE TÜRKİYE DE GELİŞİMİ

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

İÇİNDEKİLER. Önsöz... v İçindekiler... ix Tablolar Listesi... xv Şekiller Listesi... xv BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİ VE TURİZM SOSYOLOJİSİ

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

TOPLUMSAL TABAKALAŞMA ve HAREKETLİLİK

MEDYA VE KÜLTÜREL ÇALIŞMALAR TEZLİ, TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ GÜZ DÖNEMİ (I. YARIYIL)

TÜRKİYE NİN TOPLUMSAL YAPISI

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

PIERRE BOURDIEU NÜN ALAN KAVRAMI ÜZERİNE

TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

4 -Ortak normlar paylasan ve ortak amaçlar doğrultusunda birbirleriyle iletişim içinde büyüyen bireyler topluluğu? Cevap: Grup

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

1- Aşağıdakilerden hangisi tarih çağlarının başlangıcında ilkel endüstrinin ve sermaye birikiminin temelini oluşturmuştur.

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

AŞKIN BULMACA BAROK KENT

E.G.O. Grubu Kurumsal İlkeleri

Editörler Prof. Dr. Mustafa Talas / Yrd. Doç. Dr. Emin Yiğit. Kent Sosyolojisi

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ DORA KİTABEVİ, EYLÜL 2018, 302 SAYFA

Editörler Prof. Dr. Zahir Kızmaz / Prof. Dr. Hayati Beşirli DEĞİŞİM SOSYOLOJİSİ

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DOKTORA PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

SANAT SOSYOLOJİSİ GİRİŞ

Parşömen Yayınları Kültürel Çalışmalar Genel Yayın Yönetmeni İsmet Gülseçgin

İ Ç İ N D E K İ L E R

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

ZORUNLU GÖÇLER, SÜRGÜNLER VE YOL HİKAYELERİ: ULUPAMİR KIRGIZLARI ÖRNEĞİ ZORUNLU GÖÇLER, SÜRGÜNLER VE YOL HİKAYELERİ: ULUPAMİR KIRGIZLARI ÖRNEĞİ

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE. 1 Dersin Adı: Kurumlar Sosyolojisi. 2 Dersin Kodu: SSY Dersin Türü: Zorunlu. 4 Dersin Seviyesi: Lisans

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

2. Hafta: Klasik Sosyolojide Endüstri Toplumu Düşüncesi

BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ

1.Ünite: SOSYOLOJİYE GİRİŞ A) Sosyolojinin Özellikleri ve Diğer Bilimlerle İlişkisi

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

TEMEL SANAT EĞİTİMİ NEDİR?

DEĞERLER EĞİTİMİ FARKLILIKLARA SAYGI

Not: Öğretmenimizin elinden taşlar üzerinde sanat!

MİSYON, VİZYON VE DEĞERLER

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI. Şubat 2018

EĞİTİMİN TOPLUMSAL(SOSYAL) TEMELLERİ. 5. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

MMKD Stratejik İletişim Planı Araştırma Sonuçları

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

TED KDZ. EREĞLİ KOLEJİ VAKFI ÖZEL ORTAOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SOSYAL BİLGİLER DERSİ 5. SINIF YILLIK PLANI

ÖĞRENME ALANI: BİREY VE TOPLUM

ANTROPOLOG TANIM A- GÖREVLER

Ekolojik Tasarımlar ve Sanat

ZANAATLA TEKNOLOJİ ARASINDA TIP MESLEĞİ: TEKNO-FETİŞİZM VE İNSANSIZLAŞMIŞ SAĞALTIM

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI ORTAOKULU DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU 5.SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİ KURS PLANI

Sayı: 2000/01 FAALİYET TEKNİK RAPORU

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ FELSEFE

SOSYAL BİLGİLER 7 ESKİ VE YENİ MÜFREDAT KARŞILAŞTIRMASI (ÜNİTE YERLERİ DEĞİŞTİRİLMEDEN)

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE. 1 Dersin Adı: Çağdaş Sosyoloji Teorileri. 2 Dersin Kodu: SSY Dersin Türü: Zorunlu. 4 Dersin Seviyesi: Lisans

Sağlık sosyolojisi, suç, sapma, toplumsal cinsiyet,, sosyal bilimlerde istatistik, sosyoloji teorileri

ÜNİTE:1. Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar ÜNİTE:2. Türkiye de Kültür ve Kültürel Değişim ÜNİTE:3

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

"Gerçek tasarımcı elinde firca ile doğar" iç mimar Anna Malyakina'yı tam anlamıyla tanımlayan bir ifade. Anna çizim yapmaya konuşmayı öğrenmeden

18 Aralık 2009, İstanbul Ayşen SATIR

CP PT-COMENIUS-C21

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

ÇORLU MESLEK YÜKSEKOKULU GELENEKSEL EL SANATLARI PROGRAMI FAALİYET RAPORU

TARİH BÖLÜMÜ ÖĞRETİM YILI DERS PROGRAMI

III.Yarıyıl III RES 599 Yüksek Lisans Tezi Toplam

ÜNİTE:1. Sosyal Psikoloji Nedir? ÜNİTE:2. Sosyal Algı: İzlenim Oluşturma ÜNİTE:3. Sosyal Biliş ÜNİTE:4. Sosyal Etki ve Sosyal Güç ÜNİTE:5

ORGANİZASYONLARDA ÇEVREYE UYUM ve DEĞİŞİMLE İLGİLİ YAKLAŞIMLAR

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI

Editörler Prof.Dr.Mustafa Talas & Doç.Dr. Bülent Şen EKONOMİ SOSYOLOJİSİ

JORGE LUIS BORGES PIERRE MENARD A GÖRE DON QUIXOTE & HOMER İN BAZI UYARLAMALARI. Hazırlayan: Rabia ARIKAN

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ VE OKUL YÖNETİMİ. Nihan Demirkasımoğlu

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI

Ders Planı - AKTS Kredileri: 2. Yarıyıl Ders Planı Kodu Ders Z/S T+U Saat Kredi AKTS K / KÇS.604 Kent Kuramları Zorunlu

Doktora Dersleri. SAN 700 Özel Konular

Üçüncü baskıya ön söz Çeviri editörünün ön sözü Teşekkür. 1 Giriş 1

SOSYOLOJİDE YAKIN DÖNEM GELİŞMELER

Dünyanın İşleyişi. Ana Fikir. Oyun aracılığıyla duygu ve düşüncelerimizi ifade eder, yeni anlayışlar ediniriz.

1.4.Etik Sistemleri Etik ilkelerin geliştirilmesinde temel alınan yaklaşımlar hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık ve bireysellik

SWOT Analizi. Umut Al BBY 401, 31 Aralık 2013

İktisat Tarihi II. I. Hafta

Bölüm Dersin Kodu Dersin Adı SOSYOLOJİ SOSSO092 SOSYAL BİLİMLERDE METOD Kredi AKTS Türü (Seçmeli - Zorunlu) (Ön Koşul, Bağlantı Koşul)

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

çocuk ve çocuk resminin gelişim aşamalarını öğrenir.

Transkript:

Yıl: 4, Sayı: 16, Kasım 2017, s. 403-413 Melek Feride CELĠK 1 SANAT KURAMLARI BAĞLAMINDA MERKEZDEN PERĠFERE: BAKSI MÜZESĠ Özet Bu makale, Türkiye de merkezden uzak, periferide yer alan, çağdaş ve yerel sanatı bağdaştıran ve 2014 Avrupa Konseyi ödüllü Baksı Müzesi üzerine yazıldı. Müze, modern ve gelenekselin bir arada sergilendiği sanat koleksiyonunun yanı sıra zanaat atölyelerini de bünyesinde barındırır. Bu değerlendirmede sanat akımı kapsamında Baksı Müzesi nin Duchamp ın postmodernizm yaklaşımları ile örtüşen unsurları dikkate alındı. Makalede Baksı Müzesi ve müze faaliyetleri Fransız sosyolog Pierre Bourdieu nun ortaya attığı kuramlar çerçevesinde incelendi. Müzenin dokuma ve boyama atölyelerinin yöre halkı ekonomisine yaptığı katkı, Bourdieu nün Alan ve Sermaye kuramı için iyi bir örnek oluşturuken çevre halkına sağladığı ekonomik ve kültürel yarar ile de Bourdieu nün Habitus kuramı ile uyum gözlendi. Bu çalışmada Baksı Müzesi nin sosyal, ekonomik ve kültürel alanlara yaptığı özgün katkılar bu akımlar çerçevesinde değerlendirilerek açıklanacaktır. Anahtar Kelimeler: Merkez, Perifer, Pierre Bourdieu, Habitus, Kültürel Sermaye, Birikimsel Sermaye, Baksı Müzesi IN CONTEXT OF ART THEORY FROM THE CENTER TO PERIPHERY: BAKSI MUSEUM Abstract Baksı Museum is a contemporary and traditional art and culture institution placed at the periphery far from the center, which was awarded the European Parliament Assembly Museum of the Year Award in 2014. The museum is founded and located in 2010 in Coruh Valley in Northeastern Anatolia. In this paper, the museum and the adjacent ateliers are examined in the context of the theories of 1 Doktora Öğrencisi, Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, feridecelik69@gmail.com

Melek Feride Celik French sociologist Pierre Bourdieu. The museum has workshop areas contributing to the regional economy besides exhibiting contemporary and traditional artwork. Traditional coloring and weaving of the textile ehram takes place at the craft center of the museum. This production supports the social life and economy in the vicinity of the Museum, which is in context with Bourdieu s theory of four fields; economic, social, cultural and eluvial capital. This paper examines the role of Baksı Museum in the regional economy and reveales that the museum s contribution is remarkable in terms of social, economic, and cultural domains. Keywords: Center, Periphery, Pierre Bourdieu, Habitus, Cultural Capital, Eluvial Capital, Baksı Museum 1.GIRIġ Ortaçağ döneminden itibaren toplumları birarada tutup, birbirlerine bağlanmalarını sağlama, aidiyetlik hissi yaratma ancak sanat yolu ile mümkün olmuştur. Katolik Kilisesi nin kendisinden uzaklaşan cemaati toplamak ve varlığını göstermek için katedraller dönemini ve kilise müziğini başlatmış olması bu duruma en güzel örnektir. Toplumların sosyal sınıf olarak varlıklarını sürdürebilmeleri sanat sayesinde gerçekleşir. Uygarlaşan toplumların değişimlerinin kanıtlarını da mimari ve yazın sanatı gibi eserlerde görmekteyiz. Eski uygarlıklardan miras kalan sanat yapıtları, toplumsal hayatı hem birarada tutma hem de sosyal sınıfın sürdürebilirliği açısından önemli unsurlardır. Yüzyılın modern toplumlarında, bu savın doğruluğunu bilinse de, sürdürülebilirliği konusunda şüphe duyulmaktadır (Erinç 2009:24). Günümüz insanı varoluş özerkliği ve bireyselliğini koruyabilmek için ezici toplumsal güçleri altetmek zorundadır. İlkel toplumlarda sadece doğayla savaşarak varlıklarını sürdürürken, modern çağ formatında bu yetersiz kalır. Onsekizinci yüzyıl gelişimleri ile insanların devlet ve din, ahlak ve ekonomi gibi tüm tarihsel bağlardan kurtulması istendi. Ondokuzuncu yüzyılda bireysellik bilincinin belirmesi ile bu evrim tamamlanmıştır. Bu gelişmeler, biricik olmanın yanı sıra modern toplum gereği vazgeçilemez birey olma özelliği ile başkalarının yaptıkları etkinliklere bağımlı olmayı da gerektirecektir (Simmel 2009:85). 404 Yirminci yüzyıla gelindiğinde modern kurumlar, kapitalist piyasa ve bu piyasaya dahil olan devlet, insanlara daha fazlasını vaat etme eğilimine girer. Bütün modern toplum kuruluşları kendilerini halkın ortak iyiliğinde çalışıyor gibi gösterseler de, gerçek sosyal eşitsizliği yeniden üretmiş olurlar. Fransız sosyolog Pierre Bourdieu bu saldırıyı kendine zararlı bir öfke olarak ifade eder ve modernitenin suçlanılmasından kaçınılması gerektiğini belirtir. Bourdiue için ilerlemenin yolu kavramaktan, daha derin gerçeklere ulaşmaktan ve güç yapısında hakim olan meşruluğu yıkmaktan geçer. Böylece modernitenin sunduğu umutlara düşman olmadan, uygarlığın mitler ve aldatmalarına karşı çıkılabilineceğini öne surer (Calhoun 2000:705-726). 1950 ve 1960 yıllarında Fransa nın düşünce hayatında insan biliminin daha önemli olduğu açıkca görülse, de bu bilimin yanı sıra yapısalcılık ve varoluşçuluk olarak iki kavram daha üretilir. Yapısalcılık, gerçekliğin altında yatan biçimsel kalıpları vurgular iken, varoluşçuluk var olma deneyimine ve özellikle özerk eyleminin doğasına ilişkindir. Fransız düşünce hayatına en büyük katkıyı yapısalcı antropolog olan Claude Levi-Strauss ve varoluşcu filozof Jean-Paul Sartre yaptı. Teorik bilgiler açısından Bourdieu, Strauss a daha yakındır ama her iki düşünürün de tek taraflı olduğuna inanır. Bourdieu yapısalcılığa karşı bir iç mücadele Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 16, Kasım 2017, s. 403-413

Sanat Kuramlari Bağlaminda Merkezden Perifere: Baksi Müzesi başlatsa da yapısalcılığın kavrayışlarını büyük ölçüde benimser. Sosyolog Bourdiue toplumsal hayatı kurallar ve statik terimler ile tanımlamayı reddeder. Bourdieu nun aşkıncı yanılsamalarını reflexivity ve doxa adlı kavramlarından anlamak mümkündür. Teori ve pratik arasındaki dönüşlü bir metot olan reflexivity kavramı, hem düşünümsellik hem de dönüşümsellik anlamlarına denk düşer. Kısaca yapıbozum ile evrensellik, akıl ile görelilik arasında uzlaşma sağlayarak, bilimsel doğruya bu yolla ulaşmaya olanak tanır. (Özsöz 2007:15-21) Düşünümsellikte bireysel olandaki toplumsallık, yani entellektüelin kendisini sorgulamaktan kaçınması, düşüncenin en derinine inerek evrenseli keşfetmesidir. Bourdieu, nesneyi araştıran özneye farklı bir rol biçerek, sosyolojik söylemlerde, nesneleştirme aşamalarında bireyin değer yargılarından kurtulması gerektiğini ileri sürer. Örneğin bir sosyolog din ve devlet ile ilgili söyleminde yorum katmamalı, olduğu gibi aktarımda bulunmalıdır. Bourdieu tarihsellik olmadan sosyoloji, sosyoloji olmadan da tarih yapılamayacağına ileri sürer ve bu noktada diğer sosyologlar tarafından eleştirilir. Sadece eğitim ya da kültür üzerine siyasal savlar ileri sürer. Bourdiue ileri sürülen bu fikirlerin tarihsel çözümlemeye dayandırılması gerektiğini ifade eder. Bourdieu nün önemi, modern mitleri ya da sanat kültünü anlaşılır kılmasındadır. Üretkenliğin kendisi için üretmek çabasına adanmış olan modernlik çerçevesinde beliren kapitalist ekonomiyle birlikte, bu ilkeyi düzenli olarak ters yüz eden bir sanat kültü de ortaya çıkar. Maddi yarar ya da kitlesel doyum açısından kısa vadede geçerli sayılamayan üretim; ticari mantıktan çok toplumsal gereksinimlere cevap veren resim ya da heykel; para ve değişim değerinden çok, kullanım değerine adanmış sanatsal üretim gibi başka yerlerde hızla silinip giden etkinlikler estetik arenasında değerlenmiştir. 405 Tarihte Batı mantığı çerçevesinde modernlik, merkezde kurulan şehirleşme ile birlikte buradan genel kurumlara verilen hizmet şeklinde olmuştur. Aynı dönemde modernite daha gelişmiş bir formül olarak metropol kavramını ortaya atar. Böylece merkezin kontrolü değişerek daha bölgesel bir hale gelir. Bourdieu nün antropolojik çalışmaları merkezde ilgi odağı olmuş yerler yerine daha kültürel ve geleneksel sorunları olan toplumlara yöneliktir. Yirminci yüzyılda yapılan bu araştırmaların yeri ve doğruluğunu ülkemizde gerçekleştiren bir örnek Baksı Müzesi dir. Türkiye nin Kuzeydoğu Anadolu bölgesinin bir köyünde kurulan Baksı Müzesi nin yerleşimi Fransa da Bourdieu nün yaptığı antropolojik çalışma alanları ile benzerlik taşır. Bourdieu nün doğduğu bölge ve kabilelerde yaptığı sermaye çalışmalarının alan ve habitus kavramlarını Bayburt yöre halkı ve Baksı Müzesi örneği ile açıklamak sanat literatürüne katkı sağlayabilir. Bourdieu nün ileri sürdüğü teoremler ile Baksı Müzesi sıra dışı bir müze olma niteliğine sahip olurken, aynı zamanda günümüzde postmodernist bakış açısıyla ortaya çıkmış olan sanat sorunlarının çözümlerini bünyesinde barındırır. 2. Baksı Müzesi ve Postmodernizm 1960 lı yılların başında Latin Amerika da merkezin güçlenmesi ve bunun yanı sıra periferinin güçsüz kalması bir kimlik problemi haline gelmiştir. Merkezin daha sahte, taklit içerikli görüntüsünün yanında periferi daha özgün bir görüntüye sahipti. 1960 lı yıllara gelindiğinde sosyo-ekonomik modernleşme ve kültürün araçsallaşması ile Latin Amerika Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:16, Kasım 2017, s. 403-413

Melek Feride Celik kültürel bağımsızlık kavramından yola çıkarak, merkez tarafından yönetilmeye karşı durur. Bütün bu tartışmalarla birlikte merkez ve periferi arasındaki hiyerarşinin kaybolduğunu görürüz. George Yudice ve Edward Said bu durumu alternatif postmodernizm olarak isimlendirirler. (Richard 1992:57-59) Merkez ve periferi arasındaki hiyerarşinin kaybolduğu alternatif postmodernizm kavramını, Jameson ın Postmodernizm anlayışı ile birlikte, günümüzün sanat oluşumlarını ve nesnelerindeki değişimler ile de açıklamak mümkündür. Türkiye deki sanat faaliyetlerinin yalnızca büyük şehirlerde olmasından rahatsızlık duyan Koçan, Baksı Müzesi ni bir köye kurarak merkez ve periferi hiyerarşisini ortadan kaldırır. Jameson a göre postmodernizm, modernizmin tekelci kapitalizme dayanan anlayışından, çokuluslu kapitalizme geçişi temsil eder. Sanat yapıtının tekil ve ayrıcalıklı statüsünden başka sanatçının pozisyonunda da köklü bir değişim ortaya çıkar. Foucault ve Barthes in savlarını referans gösteren postmodern yaklaşımlarda, yapıtı oluşturan anlam sadece müellifçe belirlenmez, daha çok yapıtın içinde yeraldığı kültürel odaklarca sarmalanır. Sanat nesnesine atfedilen ayrıcalık sona erdirilir. Yıllar sonra yaşadığı topraklara dönen Hüsamettin Koçan gerek sanatçı gerekse akademik kimliğinden ötürü değişmiştir. Baksı Müzesi de Koçan ın değişimin gösteren bir sanat eseridir. Postmodern evrede sanat nesnesizleştirilirken, reklam, endüstriyel tasarım ve bilişimsel uygulamalara yönlendirilerek sanatın ayrıcalıklı statüsü sona erdirilip, kültürel problemlere yanıt veren bir olguya dönüştürülmektedir (Şahiner 2013:174-179). Duchamp 1914 de ortaya attığı hazır-yapım stratejisi ile kültürel kurumsallaşma ve alımlama sorunları ile uğraşırken, hazır yapımların kültürleşme sürecine dahil oluşuna karşı da yeni bir tutum belirlemeye çalışıyordu. Duchamp La Boite-en valise (Fotoğraf 1) adlı bavul müzesiyle nesnelerin ticari bir metaya dönüşmesine ve zamanla alacağı en son değişime engel olmak istiyordu (Şahiner 2013:189-190). 406 Fotoğraf 1. Marcel Duchamp La Boite-en valise http://www.adamartgallery.org.nz,erişim:14.02.2017-16:46 Türkiye nin periferi bölgesi olarak kabul edebileceğimiz Doğu Karadeniz de Çoruh Vadisi ne bakan bir tepede 2010 yılında kurulmuş olan Baksı Müzesi Duchamp ın Valiz adlı yapıtına benzer. Çünkü müzenin kurucusu olan Hüsamettin Koçan, yaşadığı hayatı ve ilişkilerini en iyi tanımlayan şeyin denk ve bavul olduğunu belirtir. Bu denk, gurbete gidecek kişinin orada sağlıklı yaşayabilmesi için gerekli olan eşyaları içerir. Koçan Baksı Müzesi ni de denkle bavul arasındaki o duygudan beslenen bir proje olduğunu düşünür. Koçan: Bu projeyi düşünmek bile sanata aykırı derken Baksı Müzesi Projesini de Duchamp ın valizine benzetir. Duchamp ın valizi sanatçının kendi geçmişi ve tarihsel üretimi ile ilgili bir takım alıntılar taşır. Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 16, Kasım 2017, s. 403-413

Sanat Kuramlari Bağlaminda Merkezden Perifere: Baksi Müzesi Baksı Müzesi de içerdiği geleneksel sanat ögeleri yardımı ile geçmişten alıntıları bünyesinde barındırır (Baksı Kültür Sanat Vakfı 2010:42-43). Fotoğraf 2. Baksı Müzesi, 2015 (Fotoğraf: Baksı Müzesi nin izni ile) Baksı Müzesi (Fotoğraf 2) Bayburt un 45 km dışında, 1000 metrekare sergileme salonu, konferans merkezi, atölye, kütüphane, depo müze (Fotoğraf 3) ve 44 kişilik konuk evinin bulunduğu toplam 30 bin metrekarelik alandan oluşur. Baksı Müzesi nde çevre köylerin kullanımı için zanaat atölyeleri vardır. 2010 yılında kurulan müze kalıcı ve süreli sergileri, projeleri ile sanat hayatına katkıda bulunmaya devam etmektedir. 407 Fotoğraf 3. Baksı Depo Müze, 2012 (Fotoğraf: Kerim Ayhan Yanık, Baksı Müzesi izni ile) Baksı Müzesi özellikle çocuk, genç ve kadın projelerine önem verir. Ayrıca Çağdaş Sanat Sergileri arasında yer alan Evde konuşmalar, Gelenek ve Sanat Mesafe ve Temas, Miro ya Giden Heykelli Yol ve müzenin onuncu yılı olması nedeniyle 2015 yılında düzenlenen On sergileri düzenlenmiştir. Koçan ın doğduğu köy olan Baksı yı (yeni adı Bayraktar), örnek köy olarak yeniden tasarlanması onun eskiye uzanan kültürel kaburgasını şekillendirerek, günümüze taşınması hedeflenmektedir. Baksı nın tüm tesis ve atölyeleri daha kurumsal boyutta bir örgütlenmeye tabi tutularak vakfın kaynaklarının arttırılması planlanmaktadır. Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:16, Kasım 2017, s. 403-413

Melek Feride Celik 3. Pierre Bourdieu nün Sosyolojisinin Ana Hatları Kapsamında Baksı Müzesi Fransız sosyolog Pierre Bourdieu, önde gelen bir kuramcı ve genel ilgileri doğrultusunda özel tarza sahip bir ampirik araştırmacıdır. Cezayir de emek piyasalarını, Kabil köylülerinde takvim ve ev sembolizmini, doğduğu Bearne bölgesindeki evlilik kalıplarını, bir sanat biçimi ve hobi olarak fotoğrafçılığı, müze ziyaretçileri ve beğeni kalıplarını, modern üniversiteleri, edebiyatın bağımsız bir çalışma alanı olarak ortaya çıkışını ve modern toplumlarda zenginlik ortasındaki acı ve yoksulluğun kaynaklarını analiz etmiştir. Bourdieu nün bakış açısını ve yaklaşımını büyük ölçüde Cezayir deki bilimsel çalışmaları şekillendirmiştir. Kabil köylü hayatını ve özgün hayat tarzlarını tehdit eden ve değiştiren unsurları ve yeni bir para ekonomisine katılımlarını inceledi. Bourdieu, modern ekonomi içinde çalışmayı seçenlerin ve Fransız sömürgecilerin etnik-ulusal önyargıları nedeniyle tam bir proletere dönüşmeseler bile, kendilerini alt sınıflar içinde bulanların zor durumlarını araştırdı. Bourdiue Cezayir deki bağımsızlık mücadelesinin Fransızlar tarafından şiddetle bastırıldığına tanık oldu. Cezayir deki bu kanlı savaş, ilerleme adı altında meşrulaştıran sömürgeciliğin getirdiği şiddeti farkeden Fransız aydınlar için de biçimlendirici bir deneyim oldu (Calhoun 2000:705-726). Bourdiue nun Kabil ve Cezayir de yapmış olduğu ampirik gözlemler ve çözümlemeler temelinde gerçekte olan kurallar değil, insanların duygu ve hislerinden derlenenlerdir. Kabil köylülerini birlikte tutan unsurlar Baksı (Bayraktar) köyünün halkı ile benzerlik içerisindedir. Bourdiue nün önemsediği, modern mitleri ya da kültü anlaşılır kılmaktır. Baksı Müzesi nin kurucusu Hüsamettin Koçan, Baksı (Bayraktar) köyü halkının eski inanışlarını sorgulamaktan vazgeçmemiştir. Berat Kandili nde ay ışığı altında suya sokulan parmaklar eğer suyun derinindeki karaltıda görünmüyorsa, acaba o kişi gerçekten kısa bir süre içinde ölecek midir? Gametlerin büküldüğü gün de kollarını iki yana açıp, dönenlere rastlayan var mıdır? Milat yılbaşlarında köy evlerine uğrayıp, tas tas tahıl ya da kurutulmuş meyva toplayan çocuk kalmış mıdır? Bu ritüellerin hepsi hayli geri zamanlarda kalmış, yaşam değişip bir anıya dönüşmüş olsa da peyzaj değişmediği sürece anılar hep canlı kalır (Zeytinoğlu 2012:63). 408 4. Pierre Bourdiue nün Alan, Sermaye ve Habitus Kuramında Baksı Müzesi Karl Marx modern sanayinin gelişmesini burjuvaziyle ilişkilendirir, kapitalizmin bütün toplumu yok edecek bir unsur olduğuna inanır. Bourdieu ise sınıflar arası ilişkileri Marx ta olduğu gibi salt ekonomik veya salt ideolojik olarak ele almaz. Dönüşen politika anlayışını ve politikadan kaynaklanan güç ilişkilerini ele aldığı bu yorumda Weber in etkisinin görüldüğünü söyleyebiliriz. Çünkü Weber de bölge sosyolojisine uygun ekonomik formlar ortaya çıkarır. Bourdieu sınıflar arasındaki çatışmayı açıklayabilmek için çatışma alanları belirler. Bourdiue, alan kavramının daha iyi anlaşılabilmesi için oyun metaforunu kullanır. Bir oyunda; oyuncular, onların yatırımları, çıkar amaçları, stratejileri, açıkça ifade edilmeyen kurallar (doxa), herkesin sahip olduğu kartlar vardır. Bourdiue, insanların her zaman çabalarını genişleterek kıt kaynaklara ulaşabileceklerini ve bununla ilgili olarak da değişik stratejiler geliştirebileceklerine inanır. Sermaye yeniden üretilerek, aynı derecede önemli ve farklı bir forma dönüşebilir. Kısacası Bourdiue ekonomik çıkarları önemsemez, önemsiz sayılabilecek alanlarda (sanat, edebiyat, bilim) bile sermaye biriktirilip, yeniden üretim mantığı ile işlenebilir Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 16, Kasım 2017, s. 403-413

Sanat Kuramlari Bağlaminda Merkezden Perifere: Baksi Müzesi kuramını güder. Oyuncular genel anlamda toplumdur. Yatırımları oyun sonundaki beklentilerini sağlamaya yönelik olarak riske attıkları sermaye parçalarıdır. Asıl sermaye ise her oyuncunun ellerinde bulundurdukları kartlardır. Alan bu oyunun oynandığı yerdir ve kişilerin sermayesine göre alandaki güç ağırlığı, kazanma/kaybetme şansı farklılık gösterir (Özsöz 2007:15-21). Hüsamettin Koçan, alışılagelmişin tersine Türkiye de en çok dış göç veren ve kaynakları çok kısıtlı olan Bayburt iline geri dönerek, yöre ekonomisine katkıda bulunarak üretim atölyeleri oluşturur ve eğitime katkı için kaynak oluşturmaya çalışır. Bourdieu alan oluşumunu üç evrede ele alır: özerkliğin kazanılması, yapının ortaya çıkması ve simgesel sermayenin ortaya çıkması. Hüsamettin Koçan, doğduğu köye dönmesi ve kendi kimliğine uygun olarak müze kurması ile Bourdieu nün alan oluşumu evrelerinden ilkini yerine getirmiş olur. Baksı Müzesi ile birlikte Koçan özerkliğini kazanmıştır. Müze gerek varlığı gerekse içeriği ile bulunduğu alana aykırıdır. Baksı Müzesi ne Bayraktar köyüne ait bir nesne ne de köyden uzakta herhangi bir kentin karakterini taşır, böylece merkez ile periferi arasındaki hiyerarşi kaybolmuş olur. Bu müze Koçan ın kendisi hakkında özgün bir dil ile yazmış olduğu bir öyküdür. Bourdieu nün kuramında belirttiği gibi sahip olunan alanın korunması kendi sermayesini oluşturur, habitusun oluşması ve kendisini sürekli yeniden üretmesi ile devam eder. Kısacası kurumların içerisindeki her aktör bilinçli veya bilinçsiz, ister istemez nesnel anlamın yeniden üreticisi olur. Kişilerde bilinçli niyetleri aşan bir nesnel niyet durumu söz konusudur. Her birimiz bilinçli niyetimiz bu olmadığında bile, alışverişlerimizde mal sahibi olduğumuz, apartman dairesi kiraladığımız zaman, işe gittiğimizde şirket düşüncesini yeniden üretiriz. Toplumsal kurumlar tarafından belirlenen stratejiler, bireyler olmadan da işleyebilirler; kurumların yaptıkları eylemi değerlendirme ve anlama yönelimlerini aşılama gücünde olmasından ileri gelir. Bayraktar köyünde halk geleneksel sanatı olan ehram dokumacılığını ekonomik güce dönüştürürken müze atölyeleri bu konuda itici güç oluşturur. 409 Bourdieu nün alanlar ve mevkiler arasındaki ilişkileri güce göre şekillenirler. Bu gücün dağılımı da sermayelerin dağılımına göre değişir. Sermayeler ekonomik, toplumsal, kültürel ve simgesel sermaye olamak üzere dörde ayrılır. Simgesel sermaye her sermayenin içerisinde görülebilecek sahip olunan simgesel değerler bütünüdür. Toplumda hangi sermaye biçimi önemli ise simgesel sermaye şiddete dönüşme noktasında bu şiddetin boyutunu belirler (Özsöz 2007:15-21). Yani simgesel sermayenin şiddeti hakimiyetini kurduğu alan içerisindeki göstermiş olduğu otorite belirler. Simgeselin yaptığı müdahale her sermaye türü için farklı olabilir. Kısaca simgesel her sermaye türünün içerisinde yer alarak sermayenin gücünü belirler. Simgesel sermayenin yönetimindeki sistem yeniden üretimi sağlar. Böylece Bourdieu nün ortaya attığı Habitus kavramı ortaya çıkar. Habitus, sosyalleşme sürecinin gücü, kim olduğumuzun dünyada nasıl var olduğumuzun bir parçası olarak yaşanmasıdır. Ne tam anlamıyla bireysel ne de toplumsal bir ifadedir. Eyleyicileri içinde işleyen, yapılandıran, durumlarla başa çıkmayı sağlayan bir mekanizmadır. Habitus kavramının işlevlerinden biri de toplumun mallarını, varlıklarını durum gereği birleştiren bir üslup, dile getiren, can veren bir dil ve birleştirici bir kökendir. Kurumlar ve bedenler arasındaki buluşma noktası olan habitusta kişiler, statülerine uygun rolleri oynamayı öğrenir. Böylece nesnelleşen kurumlar insanlar tarafından içselleştirerek aktif halde tutulur. Bourdiue nün habitus kavramının sadece bireysel bir kapasite değil, kolektivitenin bir başarısı olduğunu anlamak mümkündür. Habitusa örnek olarak iki bin yıllık bir kurum olan Hıristiyan Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:16, Kasım 2017, s. 403-413

Melek Feride Celik Kilisesini verebiliriz. Kilise, kilise üyelerinin kendi ritüelleri, birbirleriyle olan karşılıklı ilişkileri, ve inançları sayesinde yaşayan bu kurumdur. Nasıl Hıristiyan kilisesi üyelerinin yaşattığı iki bin yıllık bir kurum ise Baksı Müzesi de Baksılı köylülerin yaşamasına katkıda bulunan bir kurumdur. Habitus u belirleyen sermayeler ekonomik, toplumsal ve kültürel sermayelerdir. Bourdieu nün çalışmalarında kültürel sermayenin temel bir yeri vardır. Kültürel sermaye gücü elde bulunduranın bunu eğitim yoluyla ailelere ve bireylere aşılaması ile oluşur. Baksı Müzesi Bourdieu nün alan kavramının özelliklerinden olan özerkliğini kazanmış bir kurum olarak çocukların eğitimine katkıda bulunur. Müze her yıl gerçekleştirdiği Baksı Müzesi Bayburt Öğrenci Sanat Şenliği projesi ile çocuklara sanat eğitimi bursu vermektedir. Bu bursun yalnızca sanatta yetenekli öğrencilere veriliyor olması Bourdieu nün simgesel sermaye ifadesini devreye sokar. Simgesel şiddetin bir diğer özelliği de egemenlik ve boyun eğme ilişkilerinin sevgi ilişkilerine, iktidarın karizmaya ya da duygusal bir hoşnutluk yaratabilecek bir cazibeye dönüşmesidir. (Özsöz 2007:15-21) Her sene Baksı Müzesi Kültür Sanat Vakfı nın maddi olanaklarına göre belirlenen burs miktarı ve yetenekli öğrenci sayısını simgesel sermaye olarak nitelendirebileceğimiz otorite olan vakıf belirler. Bursa hak kazanan çocuklar her sene portfolyolarını getirerek Baksı Müzesi eğitmenlerine gösterirler ve bursa devamlılıkları konusunda yeniden hak kazanırlar. Simgesel şiddet unsurlarının yanı sıra müze öğrencilere verdiği bu imkan ile hoşnutluk yaratabilecek bir cazibeye dönüşmüştür. Bourdieu nün ekonomik sermayesine Baksı Müzesi nden diğer bir örnek ise Baksı ve çevre köylerin kullanıma sunulmak üzere kurulan zanaat atölyeleridir. (Fotoğraf 4) Bu atölyelerdeki tezgahlarda yörenin geleneksel kumaşı olan ehram yeniden dokunarak üretilir. Tezgahlarda yapılan üretimden hem kadınlar hem de müzenin vakfı maddi kazanç elde eder. Atölyenin ürünleri müzenin dükkanında satılarak gelir temin edilir. Yapılan üretimin diğer bir faydası da çağdaş sanat tasarımları için hem malzeme hem de ilham kaynağı niteliğini taşıyor olmasıdır. Tezgahlarda yapılan üretim miktarının ve yapılan ürünlerin fiyatlandırılmasının Baksı Kültür Sanat Vakfı tarafından belirlenmesi, ekonomik sermayenin içerisinde simgesel sermayenin varlığını gösterir. 410 Fotoğraf 4. Baksı Müzesi nde Zanaat Atölyeleri, 2012 (Fotoğraf: Kerim Ayhan Yanık, Baksı Müzesi izniyle) Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 16, Kasım 2017, s. 403-413

Sanat Kuramlari Bağlaminda Merkezden Perifere: Baksi Müzesi Zanaatten sanata uzanan yolculukta sermayenin akışı sanatın evrilişine ve dönüşümüne etki etmiş, endüstriyel devrimin ardından siyasi ve ekonomik sistemin içinde hareket alanı artan kaynaklarla birlikte bir pazarın oluşmasına yol açmıştır. Bu değişim doğal olarak sanat eserinin hareketleri doğrultusunda yeni iş kollarını da ortaya çıkarmıştır. Böylece sanat sermayenin yarattığı yeni alanlarla birlikte kendisini gösterebileceği daha çok kurum ve oluşumla buluşmuştur (Zeytinoğlu 2012:191-192). Avrupa Parlementer Meclisi tarafından Baksı Müzesi ne 2014 yılında en iyi müze ödülü verilir. Bu ödülün gerekçesi olarak konsey şöyle bir açıklama getirir: Üst düzey sanat ve tasarımın Anadolu nun kuzeyinde gelişmemiş kırsal bölgelere taşınmasında oynadığı rol açısından değerlendirilmiştir. Anında ve doğrudan paraya çevrilebilir olan ekonomik sermayedir; belirli şartlar içinde ekonomik sermayeye çevrilebilir olan kültürel sermaye, toplumsal yükümlülüklerden oluşur, belirli şartlar içinde ekonomik sermayeye çevrilebilir ve bir soyluluk unvanı gibi biçimlerde kurumsallaştırılabilir olan sosyal sermayeyi oluşturur (Yarcı 2011:126-133). Sosyal sermayeyi, az ya da çok kurumsallaşmış karşılıklı tanıma ve tanınma ilişkilerinin sürekli ağlara sahip olma, tasarruf etme ile bağlantılı, aktüel ve potansiyel kaynakların birlikteliği olarak da tanımlayabiliriz. Baksı Müzesi ne eserleriyle bağış yapan sanatçıların davranışı müzede ebediyen yer almak ve kendilerini bir koleksiyon yolu ile meşru kılmak ya da kanıtlamak isteği ile açıklanamaz. Onlar kendi yapıtları ile donatılmış bir müzede bulunmak yerine müzenin kurulmasına ve kolleksiyonunun birikimine bir katkı sağlar (Zeytinoğlu 2012:107). Sanatçıların eserleri burada ekonomik sermaye amaçlı başlar ama, Bourdiue nün toplumsal yükümlülüklerine uygun olarak belirli şartlar içinde, bir soyluluk unvanı gibi kurumsallaştırılabilir olan sosyal sermayeye dönüşür. Koçan ın köye dönüş planları geliştirmesi, köyüne ait topladığı kültürel nesnelerden oluşturduğu koleksiyonu da belirli şartlar içinde ekonomik sermayeye çevrilebilir bir kültürel sermayedir. (Fotoğraf 5) 411 Müzenin bünyesinde yer alan kültürel nesne koleksiyonu ile çağdaş sanat eserleri koleksiyonlarının seçiminin Hüsamettin Koçan tarafından yapılıyor olması da simgesel sermayenin kültürel sermayede olan etkisidir. Fotoğraf 5. Baksı Müzesi ne BağıĢlanan Nesneler Kolleksiyonu, 2012 (Fotoğraf: Kerim Ayhan Yanık, Baksı Müzesi izniyle) Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:16, Kasım 2017, s. 403-413

Melek Feride Celik 6. SONUÇ Jameson ın postmodernizm anlayışı ile birlikte günümüzün sanat oluşumları ve nesnelerdeki değişimler sayesinde merkez ve periferi arasındaki hiyerarşi giderek kaybolur. Aynı zamanda tekelci kapitalizme dayanan modernizm, Jameson ın postmodernizmiyle çok uluslu kapitalizmi temsil ederek, sanat yapıtının tekil, ayrıcalıklı statüsünü değiştirmiş, sanatçının pozisyonunda da köklü değişimler gerçekleşmiştir. Jameson ın dışında Foucault ve Barthes ın da postmodern yaklaşımları sanat yapıtlarının kültürel birleşenlerle sarmalandığı yönündedir. Tüm bu görüşlerin ışığıyla Duchamp La Boite-en valise isimli bavul müzesiyle müzelerde sergilenen nesnelerin ticari bir metaya dönüşmesine ve zamanla alacağı en son değişime engel olmak ister. Duchamp ın valizi gibi Baksı Müzesi de sanatçı ve akademisyen olan Hüsamettin Koçan ın valizidir. Müze, sanatçının kendi geçmişinden, sanatçı kimliğinden, tarihsel üretiminden alıntılarla kurgulanmıştır. Koçan doğmuş olduğu köydeki insanlara Baksı Müzesi ile hep bir şeyler anlatma ve bugün de onlarla birlikte üretme isteğiyle yoluna devam etmektedir. Bu yönüyle Bourdieu nün Kabil ve Cezayir de yaptığı ampirik gözlemler ve çözümlemelere benzer araştırmayı Hüsamettin Koçan kendi köyü olan Baksı (Bayraktar) da yapmıştır. İnsanların duygu ve hisleri ön planda tutularak modern mitler ve kültler anlaşılır kılınmaktadır. Bourdieu nün Habitus kavramındaki gibi kurumlar içerisindeki aktörler bilinçli ya da bilinçsiz olarak bir üretici olurlar. İki bin yıllık Hıristiyan kilisesi nasıl üyelerinin yaşattığı bir kurum ise Baksı Müzesi de Baksı (Bayraktar) köyü halkının yaşattığı bir kurumdur. Yani kurumlar sadece nesnel olarak değil, insanlar tarafından içselleştirilerek de aktif olmayı başarırlar. Baksı Müzesi kendisinin dışında hiçbir mantığa, sisteme, siyasi projeye, ideale ve niyete hizmet etmez. Müze kuruluş sürecini sürekli olarak kolektiflik çerçevesinde tutmuştur. Gerek sanatçılar gerekse müzeye katkı sağlayanlar kendilerini böyle bir oluşuma dahil etmişlerdir. Kolektif çalışmanın ve gönüllülüğün en güzel tarafı da budur, böylece insan kendini ne o şeyin tam sahibi gibi hisseder ne de kendisini o oluşumun dışında görür. 412 Baksı Müzesi, Baksı ve onun çevresindeki köylere aittir. Bu yüzden kendisini halka zorla kabul ettirmeye çalışan bir nesne olmak istemez. Emre Zeytinoğlu nun ifadesi ile köye gelen kuyruklu piyano düşüncesinde olmamalıdır. Bu yüzden ilk olarak köylülerin benimseyip, yönetebilecekleri yer olma özelliğine sahip olmalıdır. Müze de kurulan zanaat atölyeleri bu aidiyetliğe hizmet eder. Bu aidiyetlik hissini 1990 sonrası sanatını en belirginleştiren kavram olan kolektivizmden alır. Çünkü kolektivizm, üretim araçlarından kişiselliği kaldırıp, ortak kullanmayı ve toplum içinde her türlü hareketle ortak bir davranışı savunan öğretidir. Pierre Bourdieu nün Alan ve Sermaye ve Habitus kuramları ile örtüşen Türkiye nin periferisinde kurulan Baksı Müzesi alan ve sermayeleriyle kendi habitusunu yaratmıştır. Bourdieu nün kültürel sermayesine örnek Hüsamettin Koçan ın köye dönüş planları geliştirerek, köyüne ait topladığı kültürel nesnelerden oluşturduğu koleksiyonudur. Baksı Müzesi nde yıllık olarak gerçekleşen tüm geçici sergiler Baksı ve çevresindeki halkı için Bourdiue nün sermaye türlerinden olan kültürel sermaye tanımına uyar. Gerek kültürel nesneler, gerekse çağdaş sanat eserleri koleksiyonu belirli şartlar içerisinde ekonomik sermayeye çevrilebilen kültürel sermayeyi oluştururlar. Koleksiyon seçiminin Koçan tarafından gerçekleştiriyor olması simgesel gücü temsil eden sermayedir. Baksı Müzesi Bayburt Öğrenci Sanat Şenliği kapsamında her yıl gerçekleşen proje yarışması ile yetenekli öğrencilere sanat Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 16, Kasım 2017, s. 403-413

Sanat Kuramlari Bağlaminda Merkezden Perifere: Baksi Müzesi bursu verilir. Bursu veren Baksı Kültür Sanat Vakfı yine güç temsili ile kültürel sermayenin içerisinde yer alan simgesel sermayeye dönüşür. Bourdiue nün ekonomik sermayesine örnek; Baksı Müzesi nde yer alan ve sadece kadınların çalıştığı dokuma atölyeleridir. Geleneksel ehram kumaşı bu atölyelerde tekrar dokunarak hem üretime hem de tasarıma katkı sağlamıştır. Üretimi ve satışı belirleyen simgesel güç yine burada Baksı Kültür Sanat Vakfı dır. Makalenin giriş kısmında belirtildiği gibi bu çalışma kuramsal açıdan sanat literatürüne yaptığı katkının yanı sıra uzak konumu nedeniyle herkes tarafından bilinmeyen gidilip görülemeyen bir sanat kurumunu tanımak açısından da önemlidir. Yapılan çalışmalar ile yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve devletin katkıları ile Baksı Müzesi gibi kurumların sayıları arttırılabilir. Sadece merkezde yer alan sanatsal faaaliyetlerin ülkemizde perifere doğru götürülüp, yaygınlaştırılması; hem bu bölgelerdeki zanaatsel faaliyetlerin artmasına hem de yöre halkının ekonomik olarak kalkınmasına olanak verecektir. Umudumuz Baksı Müzesi ile merkez-periferi bağlamında coğrafya farklılığında yaşanılan deneyim ile merkez dışı alternatif bir durum ve zeminin Türkiye nin tüm periferi bölgelerinde oluşturulmasıdır. KAYNAKLAR Baksı, Evde Konuşmalar Baksı Kültür Sanat Vakfı, 2010 Calhoun, C., Bourdiue Sosyolojisinin Ana Hatları, 2000, s.705-726, Çev: Çeğin, G Erinç, S., M., Sanat Sosyolojisine Giriş, Ütopya 2009 Heinich, N., Sanat Sosyolojisi, Bağlam, 2004, Çev: Turgut Arnas Murray, C., 20.Yüzyılda Sanatı Okuyanlar, Sel Yayıncılık 2009, Çev: Öncü, S., Özsöz, C., Pierre Bourdiue nün Temel Kavramlarına Giriş, Sosyoloji Notları, 2010 Richard, N., Postmodern Disalignments and Realignments of the Center/Periphery, Art Journal, Winter 1992 Simmel, G., Modern Kültürde Çatışma, Çeviren: Bora, T., Kalaycı,N.,Gen, E., İletişim Yayınları 2009 Şahiner, R., Sanatta Postmodern Kırılmalar, Ütopya, 2013 Yarcı, S., Pierre Bouediue de Sosyal Sermaye Kavramı, Akademik İncelemeler Dergisi Cilt:6, Sayı:1, 2011 Zeytinoğlu, E., Baksı Bir Boşluğa İşaret Bırakmak, Baksı Kültür ve Sanat Vakfı, 2012 413 Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:16, Kasım 2017, s. 403-413