ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK VE DEPRESYON: YÜKLEME BİÇİMİ ÖLÇEĞİ VE BECK DEPRESYON ÖLÇEĞİYLE YAPILAN BİR ÇALIŞMA GİRİŞ



Benzer belgeler
KİŞİLERARASI İLİŞKİLER VE DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI

Takım Sporlarında Öğrenilmiş Çaresizliği Ölçmeye Yönelik Ölçek Geliştirme Çalışması

ÜNĠVERSĠTE ÖĞRENCĠLERĠNĠN BĠR KESĠMĠNDE ÇALIġMA ALIġKANLIKLARI VE TUTUMLARI ĠLE DEPRESYON SEVĠYELERĠNĠN ĠNCELENMESĠ Yard Doç. Dr.

Yıl: 4, Sayı: 15, Ekim 2017, s

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM ORTAK SINAV TEST VE MADDE İSTATİSTİKLERİ

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

PSİKOLOJİK TESTLER. Prof.Dr. Ayşe Yalın Uzm. Psk. Gökçe Yılmaz Uzm.Psk. Ceyda Dedeoğlu

Düşünce-Eylem Kaynaşması, Yükleme Biçimleri, Depresif ve Obsesif-Kompulsif Belir ler Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

Yaşam Değerleri Envanterinin Faktör Yapısı ve Güvenirliği. Prof. Dr. Hasan BACANLI Doç. Dr. Feride BACANLI

ZEKANIN MÜZİK YETENEĞİNE. Dr. AYŞE AYÇİÇEĞİ, NUEAN. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü

ÖZGEÇMİŞ. Eğitim. Akademik Ünvanlar HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ SEVGİNAR VATAN.

Süleyman TAŞGETİREN 1, Neşe ÖZKAN 2, Nurgül ÖZMEN 2

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Psikoloji Hacettepe 1999

Özürlü Bir Çocuğa Sahip Anne - Babalardaki Stresin Yordannıası

MADDE VE TEST ANALİZİ. instagram: sevimasiroglu

BÖLÜM 1 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRMEDE TEMEL KAVRAMLAR

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

GİRİŞ. Bilimsel Araştırma: Bilimsel bilgi elde etme süreci olarak tanımlanabilir.

H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü BBY 208 Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri II (Bahar 2012) SPSS Ders Notları II (19 Nisan 2012)

Pervin HORASAN Erciyes Üniversitesi Mehmet Kemal Dedeman Onkoloji Hastanesi

Merkezi Eğilim ve Dağılım Ölçüleri

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III

Erdoğdu (2006) bireylerin çocukluktan itibaren sorunları çözmede başarılı ya da başarısız olmasının, onların yaşadığı dünyaya ve kendilerine bakış

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Halil Coşkun ÇELİK

Available online at

Ölçme Araçlarında Bulunması Gereken Nitelikler. Geçerlik. Geçerlik Türleri. Geçerlik. Kapsam Geçerliği

PSİKİYATRİK KRİZ VAKALARINDA HATALI OTOMATİK DÜŞÜNCELER VE FONKSİYONEL OLMAYAN TUTUMLARIN SIKLIĞI

Yardımcı Doçent Psikoloji Haliç Üniversitesi 2000 Yardımcı Doçent Psikoloji FSM Vakıf Üniversitesi 2011

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

REHBER ÖĞRETMENLERİN EMPATİK EĞİLİM VE EMPATİK BECERİ DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ*

Ders 5: ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME. Prof. Dr. Tevhide Kargın

Madde güçlük indeksi: Herbir maddenin zorluk derecesini, uygun güçlük düzeyine sahip olup olmadığını gösterir.

ÖĞRETMEN ADAYLARINDA UMUTSUZLUK VE ALGILANAN SOSYAL DESTEK

Derece Alan Üniversite Yıl. BA Psychology Hacettepe 1999

İlk izlenimler önemli midir? Yoksa, sonraki bilgilerle aslında kolayca değiştirilebilir mi?

KPSS/1-EB-CÖ/ Bir öğretim programında hedefler ve kazanımlara yer verilmesinin en önemli amacı aşağıdakilerden hangisidir?

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK

T. C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

ORTAÖĞRETİME ÖĞRETMEN YETİŞTİRMEDE "MESLEK BİLGİSİ" BAKIMINDAN FEN-EDEBİYAT VE EĞİTİM FAKÜLTELERİNİN ETKİLİLİĞİ

[BİROL BAYTAN] BEYANI

İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları 1. İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları

M d a d dd e A l na i li i z

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü BBY 208 Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri II (Bahar 2012) SPSS Ders Notları III (3 Mayıs 2012)

VARYANS ANALİZİ (ANOVA)

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

FEN VE TEKNOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN KİŞİLERARASI ÖZYETERLİK İNANÇLARININ BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

BÖLÜM 5 MERKEZİ EĞİLİM ÖLÇÜLERİ

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI

BÖLÜM 12 STUDENT T DAĞILIMI

İÇİNDEKİLER REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMADA ÖLÇME ARAÇLARININ KULLANIM

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK

Yrd.Doç.Dr. YAŞAR KUZUCU

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

İLKOKUL ÇOCUKLARI İÇİN UYUMSAL DAVRANIŞ ÖLÇEĞİ BİR GEÇERLİK - GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI*

FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ. Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN

ÖZGEÇMİŞ ADVİYE ESİN YILMAZ. 1. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl. Doktora Klinik Psikoloji ODTÜ Y. Lisans Klinik Psikoloji ODTÜ 2002

2 Tarihsel, Kültürel ve Yasal/Etik Konular 35

PSİKOLOJİDE ÖLÇEK KAVRAMI VE ÖLÇEK TÜRLERİ /11 Bogardus Tutum Ölçeği /12 Thurston Ölçeği /13 Likert Tipi Ölçekler /13 Guttmann Tutum Ölçeği /15

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM SİSTEMİNDE SORU YAZARLARININ SORU HAZIRLAMADA KARŞILAŞTIKLARI GÜÇLÜKLER

Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Psikoloji Hacettepe 1999

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

EPİSTEMOLOJİK İNANÇLAR ÜZERİNE BİR DERLEME

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

SON BEŞ YIL İÇİNDE YAPILAN LİSANS YERLEŞTİRME (LYS) SINAVLARI İLE ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ (ÖABT) SINAVLARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

Ulusal Müzik Eğitimi Sempozyumu Bildirisi, Nisan 2006, Pamukkale Ünv. Eğt. Fak. Denizli

PARAMETRİK TESTLER. Tek Örneklem t-testi. 200 öğrencinin matematik dersinden aldıkları notların ortalamasının 70 e eşit olup olmadığını test ediniz.

Test İstatistikleri. Test İstatistikleri Madde İstatistikleri Madde Güçlük İndeksi. Madde Ayırt Edicilik İndeksi Madde Varyansı Madde Güvenirliği

Yrd. Doç. Dr. Gülşah BAŞOL GÖÇMEN - Okt. Erkan TÜRKOĞLU Gaziosmanpaşa Üniversitesi Eğitim Fakültesi - Tokat -

Bir Sağlık Yüksekokulunda Öğrencilerin Eleştirel Düşünme Ve Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi

ÖZ GEÇMİŞ. Doktora tez konusu: Hafızanın Anlamayla Etkileşimi. Tez danışmanı: Prof. Dr. Yılmaz Özakpınar.

T.C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ

Sosyal Algı. Atıflar

BÖLÜM 13 HİPOTEZ TESTİ

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

Futbol Ayakkabısı (Krampon) Markalarında Marka Kişiliği ve Marka Değeri Arasındaki İlişki

Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Psikoloji Hacettepe 1999

TOTBİD-TOTEK UZMANLIK EĞİTİMİ GELİŞİM SINAVI (UEGS) DEĞERLENDİRME RAPORU

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ

7. BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ. Abdullah ATLİ

Antalya, 2015 FEP. Ön Test-Son Test. Sonuçları

Yrd. Doç. Dr. Şebnem Akan Klinik Psikolog

Öğretmen Adaylarının Eğitim Teknolojisi Standartları Açısından Öz-Yeterlik Durumlarının Çeşitli Değişkenlere Göre İncelenmesi

H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü BBY 208 Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri II (Bahar 2012) SPSS DERS NOTLARI I 5 Nisan 2012

BİR İLDEKİ BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK ÇALIŞANLARININ İŞ KAZASI GEÇİRME DURUMLARI VE İLİŞKİLİ FAKTÖRLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖĞRENCİ BAŞARISINI ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN PARAMETRİK OLMAYAN TESTLERLE ANALİZİ

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

Prof. Dr. Gonca Soygüt Hacettepe Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü

Transkript:

ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK VE DEPRESYON: YÜKLEME BİÇİMİ ÖLÇEĞİ VE BECK DEPRESYON ÖLÇEĞİYLE YAPILAN BİR ÇALIŞMA Selim HOVARDAOĞLU GİRİŞ Öğrenilmiş çaresizlik modeli (Abramson ve ark., 1978) son yıllarda pek çok araştırmaya konu olan ve depresyonun açıklanmasında önemli doğurguları bulunan bir modeldir. Modele göre çaresizlik davranışlarının üç önemli özelliği bulunmaktadır. Bunlar, davranış ile sonuç arasındaki bağımsızlık, pasif davranış örüntüsü ve bilişsel yapıdaki değişmelerdir (Peterson, Seligman, 1987). Davranış ile sonuç arasındaki bağımsızlık, çaresizliğin ortaya çıkması için önkoşuldur. Ancak bu koşul, insanlarda çaresizliğin gözlenmesi için tek başına yeterli olmamaktadır. Çaresizlik modeli, bu noktada, çaresizlik yaşantısından geçen bireyin yaptığı nedensel yüklemelerin de önemli olduğunu vurgulamaktadır. Modele göre davranış-sonuç bağımsızlığı yaşantısından geçen bireyin çaresizbk davranışları göstermesi için üç tür yükleme de bulunması gerekmektedir. Bunlardan bir tanesi, bireyin, davranış-sonuç bağımsızhğmı bireysel çaresizlik olarak algılamasıdır. Diğçr bir deyişle, bu koşuldaki birey, sonuçları kontrol etme yönünden yalnız kendisinin başarısız olduğuna; ilgili diğer bireylerin sonuçlan başarıyla kontrol ettiğine inanması gerekir. Buna ek olarak, modelin, çaresizlik için öngördüğü ikinci koşul, davranış-sonuç bağımsızlığı yaşantısından geçen bireyin, sonuçları kontrol etmede yeteneksiz olduğuna karar vermesi gerekmektedir. Sonuçlan kontrol etme yönünden yeteneksiz olduğuna karar veren birey, bu yeteneksizliğinin bir çok durum için geçerli olduğuna inandığı takdirde genellenmiş çaresizlik davranışı gösterecek ve kontrol algısındaki bozulmanın düzeyine bağlı olarak, çaresizliğin ciddiyet derecesi de değişecektir. A.Ü.D.T.C.F. Psikoloji Bölümü

222 SELİM HOVARDAOĞLU Abramson, Seligman ve Teasdale'e (1978) göre bireyin, sonuçları kontrol etmedeki başarısızlığı kendilik değerinde (self-esteem) bozulmalara yol açmakta ve bireysel çaresizlik durumunda bu bozulma daha da fazla olmaktadır. Model, çaresizlik yaşantıları sonucu ortaya çıkan depresyonun kendilik değeriyle yakından ilişkili olduğunu ileri sürmekle birlikte, son yıllarda yapılan çalışmalar, depresif davranışların, depresif yükleme biçimi (depressive attributional style) adı verilen bir eğilimle de yakından ilişkisi olduğuna işaret etmektedir (Alloy, Peterson, Abramson, Seligman, 1984; Anderson, Horowitz, Frerich, 1983; Peterson, Seligman, 1987). Depresif yükleme biçiminin ölçülmesi, depresyonun yordanması ve dolayısıyla, çaresizlik modelinin depresyona ilişkin doğurgularınm incelenmesi amacıyla Amerika Birleşik Devletlerinde yükleme biçimi ölçeği (attributional style questionnaire-asq) adı verilen bir ölçek geliştirilmiştir (Seligman, Abramson, Semmel, vonbaeyer, 1979). Bu ölçekte 12 tane hipotetik durum bulunmaktadır. Bunlardan 6 tanesi olumlu, 6 tanesi de olumsuz olay betimlemektedir. Denekten istenen, ölçekteki sorulara cevap verirken, bu hipotetik durumları kendi başından geçmiş bir olay olarak farzedip cevaplarını da buna göre vermesidir. Ölçekte, her hipotetik durumla ilgili olarak 5 madde bulunmaktadır. Bu maddelerin ilkinde, denekten, bu hipotetik durumla ilgili olarak en önemli gördüğü nedeni yazması istenmektedir. Diğer 4 madde, kişisel-çevresel yüklemeyi, gelecek hakkındaki beklentiyi, genel-özel yüklemeyi ve olayın birey için önemini ölçmek amacıyla 7 basamaklı ölçek biçiminde hazırlanmıştır. ASQ ile yapılan araştırmalar, ölçeğin güvenirlik ile geçerliğinin yüksek olduğuna, iyi ve kötü olaylar hakkında yapılan yüklemeler ile depresyon arasında yüksek bir ilişkinin bulunduğuna işaret etmektedir. (Peterson, Seligman, 1987; Sweeney, Anderson, Bailey, 1986; Tennen, Herzberger, Nelson, 1987). Ölçeğin, bu orijinal biçimine benzeyen Türkçe formu da geliştirilmiş ve geçerlik, güvenirlik çalışması yapılmıştır (Hovardaoğlu, 1986; yayımlanmamış veriler). Bu çalışmada üniversite öğrencileri, çalışan yetişkinler ve nevrotik depresif tanısı alınış hastalar denek olarak kullanılmıştır. Ancak uygulama sırasında dönekler 7 basamaklı ölçeği anlamada ve kendilerine uygun yeri işaretlemede güçlük çektiklerini belirtmişler ve bunun bir sonuç olarak da ölçeğin geçerliği, güvenirliği düşük çıkmıştır. Daha sonra, A.B.D.'de çocuklar için geliştirilen ASQ'ya benzer bir Türkçe Yükleme Biçimi Ölçeği geliştirilmiş ve geçerlik, güvenirliğinin daha yüksek olduğu görülmüştür (Aydın, 1988). Bu araştırmanın

ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK VE DEPRASYON 223 amacı da, değişik koşullardaki bireylerin yükleme biçimleri ile depresif eğilimleri arasında bir ilişkinin bulunup bulunmadığını; farklı koşullardaki deneklerin yükleme biçimleri arasında ve depresif eğilimleri arasında fark olup olmadığını incelemektir. YÖNTEM Denekler: Araştırmaya 288 denek katılmıştır. Bu denekler 5 farklı grubu oluşturmaktadır. Bu gruplar, sırasıyla, nevrotik depresif (n=10), doğum hastası (n=42), ameliyat hastası (n=50), çalışan bireyler (n=87) ve üniversite öğrencileridir (n=99) Deneklerin yaş ortalaması 26.42, yaş aralığı da 15 56'dır. Araştırmaya katılan deneklerin 210'u kız 78'i de erkektir. Veri toplama araçları: Araştırmada veri toplama amacıyla yükleme biçimi ölçeği (attributional style questionnaire-asq) ile Beck depresyon ölçeği (Beck depression inventory-bdi) kullanılmıştır. ASQ'de 30 hipotetik durum ve her durumla ilgili iki seçenek bulunmaktadır. Denekten istenen, her hipotetik durumun başından geçtiğini farzetmesi ve her olayın altında belirtilen iki seçenekten birini seçmesidir. Hipotetik durumlardan 14 tanesi olumlu 16 tanesi de olumsuz olayları betimlemektedir. Yine bunlardan 10 tanesi kişisel çevresel etkenlere yapılan yüklemeyi, 10 tane genel ya da özel yüklemeyi, 10 tanesi de sab\t ya da değişken etkenlere yapılan yüklemeyi ölçmek amacıyla hazırlanmıştır. Ölçekten alınabilecek en düşük puan sıfır, en yüksek puan da 30'dur. Puanların artması, çaresizliğin arttığına işaret etmektedir. Beck depresyon ölçeğinde (BDI), 21 depresif belirti kategorisinin ölçülmesine yönelik ifade grupları bulunmaktadır. Her grupta dört ayrı ifade vardır ve bunlar 0-3 arası puanlanmıştır. Ölçeğin Türkçe formunun geçerlik ve güvenirlik çalışması daha önce yapılmıştır (Tegin, 1980). Denek, her ifade grubunda kendisi için en uygun ifadeyi işaretlediğinden alınabilecek en düşük puan sıfır, en yüksek puan da 63 olmaktadır. Puanların artması, depresif eğilimlerde artış olarak kabul edilmektedir. İşlem : Her iki ölçek, üstte ASQ, altta BDI olmak üzere birbirine iliştirilerek deneklere verilmiş ve denek, her ölçeğin başındaki standart açıklamayı okuyup varsa soruları cevaplandırıldıktan sonra uygulamaya geçilmiştir. Uygulama bireysel olarak yapılmış, ölçekleri cevaplandırırken deneğin başkalarıyla iletişim kurmamasına dikkat edilmiştir. Çaresizliğin ve depresyonun yüksek olabileceği düşünülerek doğum hastalarına doğumdan önce, kadın hastalıkları nedeniyle hastanede yatan ame-

224 SELİM HOVARDAOĞLU liyat hastalarına da ameliyattan bir gün önce uygulanmıştır. Üniversite öğrencileriyle yapılan uygulama sırasında sınav dönemi olmaması göz önünde tutulmuştur. Deneklerden yaş ve cinsiyet dışında kimlik belirtecek herhangi bir bilgi alınmamıştır. Deneklerin hepsi okuma-yazma bildiklerinden ölçekleri kendileri okuyup işaretlemişlerdir. BULGULAR Ölçekler uygulandıktan sonra puanlanmış ve istatistiksel işlemler bu puanlara uygulanmıştır. Denek gruplarının ASQ puan ortalama ve standart kaymaları Tablo l'de gösterilmiştir. Tablo l-'de aynı zamanda, bu verilere uygulanan varians analizine ilişkin F değeri de belirtilmiştir. Varians analizi uygulanırken, nevrotik depresif grupta 7 kadın ve 3 erkek bulunduğundan kadın-eıkek analizi yapılmamıştır ancak yetişkinlerin v«üniversite öğrencilerinin verileri değerlendirilirken başka araştırma bulguları (ör., Dweck, Gillard, 1975; Kofta, Sedek, 1987) göz önünde tutularak kadın ve erkek deneklerin verileri ayrı ayrı değerlendirilmiştir. s Tablo 1 Denek gruplarının ASQ puan ortalama ve standart kaymaları ile varians analizi sonuçları. 13.30 4.35 I II 12.29 4.06 III 12.12 3.03 IV 11.96 2.42 V 11.61 2.78 VI 11.77 2.90 VII 11.36 2.72 I: Nevrotik depresif, II: Doğum hastası, III: Ameliyat hastası, IV: Yetişkin (kadın), V: Yetişkin (erkek), VI: Üniversite öğrencisi (kız), VII: Üniversite öğrencisi (erkek) Tablo l'de de görüldüğü gibi ASQ puanları yönünden gruplar arasında anlamlı farklar bulunmamaktadır. Bununla birlikte, ASQ ortalaması en yüksek grup, nevrotik depresif grubudur. Bunu sırasıyla, doğum hastaları (12.29) ve ameliyat hastaları (12.12) izlemektedir. Gerek üniversite öğrencilerinde gerekse yetişkinlerde ASQ puanlarının biraz daha düşük olduğu dikkat çekicidir. ASQ puanları yönünden yapılan diğer bir analiz ise ASQ'daki olumlu ve olumsuz olayları betimleyen ifadelerden alman puanlara ilişkindir. Tüm deneklerin olumlu ifadelerden aldıkları puanların ortalaması 7.53, standart kayması da 2.01'dir. Buna karşılık, olumsuz ifadelerden alman puanların ortalaması 4.29, standart kayması da 1.97'dir. Bu iki ortalama arasındaki fark da anlamlı olarak bulunmuştur (t = 19.57; s.d. = 286; p < 01). Yani denekler, olumsuz ifadelere oranla olumlu ifadelerden daha fazla puan almışlardır. F.94 P

ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK VE DEPRASYON 225 Bunun yanı sıra, ASQ'daki genel-özel, kişisel-çevresel ve sabit-değişken yükleme boyutlarındaki puanlar da incelenmiştir. Tüm denekler için bu boyutlardaki ortalama ve standart kaymalar ile varians analizi sonuçları Tablo 2'de gösterilmiştir. Tablo 2. Genel-özel, kişisel-çevresel ve sabit-değişken yüklem"; boyutlarına ilişkin ortalama ve standart kayma ile varians analizi sonuçları. Genel-özel Kişisel çevresel Sabit değişken F P s 3.06 1.38 5.31 1.54 3.42 1.48 187.59 0.01 Tablo 2'de gösterilen varians analizi sonuçlarına göre ortalamalar arasında görülen farklar anlamlıdır (F 2-828 = 187.59; p <.01). Hangi ortalamaların anlamlı fark gösterdiğini belirlemek amacıyla Tukey testi kullanılmıştır. Tukey testi sonuçlarına göre kişisel-çevresel boyuttaki yükleme ortalaması, genel-özel ve sabit-değişken boyutlarındaki ortalamalardan anlamlı olarak yüksektir (Tukey testi sonuçlan sırasıyla, q = 1.89; q = 2.25; p <.01). Ayrıca sabit-değişken boyutundaki ortalama da genel-özel ortalamasından fazladır. (q =.36; p <.01). Dolayısıyla, bu bulgu, deneklerin, kişisel-çevresel etkenlere yapılan yüklemeleri ölçmek amacıyla hazırlanan ifadelerden en yüksek puanı aldıklarına işaret etmektedir. Bunu sırasıyla, sabit-değişken bir etkene yapılan yüklemeleri ölçmeyi amaçlamış olan ifadelerden alınan puan ile yüklemelerin genel ya da özel oluşunu ölçmeyi amaçlayan ifadelerden alınan puanlar izlemektedir. Bununla ilişkili diğer bir bulgu da, bu sıralamanın tüm denek grupları için geçerli oluşu ve grupların bu sıralama yönünden birbirlerinden anlamlı fark göstermemeleridir. Diğer yandan, denek gruplarının BDI puan ortalama ve standart kaymaları ile bu verilere uygulanan varians analizi sonuçlan Tablo 3'de gösterilmiştir. Tablo 3'de de görüldüğü gibi, varians analizi sonuçlanna göre BDI puanları açısından gruplar arasındaki farklar anlamlıdır (F 6-281 = Tablo 3. Denek gruplarının BDI puan ortalama ve standart kaymaları ile varians analizi sonuçlan. X s 25.60 14.98 I II 21.21 12.00 III 23.76 10.84 IV 13.94 6.55 V 13.19 9.84 VI 15.17 8.87 VII 14.10 7.98 I: Nevrotik depresif, II: Doğum hastası, III: Ameliyat hastası, IV: Yetişkin (kadın), V: Yetişkin (erkek), VI: Üniversitesi öğrencisi (kız), VII: Üniversits öğrencisi (erkek) F 9.41 P.01

226 SELİM HOVARDAOĞLU 9.41; p <.01). BDI puanları yönünden anlamlı fark gösteren grupları belirlemek amacıyla Tukey-Kramer testi (Kirk, 1982) uygulanmıştır. Tukey-Kramer testinin sonuçlarını şöyle özetlemek mümkündür. Nevrotik depresiflerin BDI puan ortalaması, kadın ve erkek yetişkinler ile kız ve erkek üniversite öğrencilerinin BDI puan ortalamasından daha yüksek olarak bulunmuştur (TK değerleri sırasıyla, q = 11.66; q = 12.41; q = 10.43; q = 11.50; p <.01). Diğer yandan, doğum hastalarının BDI puan ortalamasının da, aynı gruplardan anlamlı olarak daha yüksek olduğu görülmüştür (TK değerleri sırasıyla, q = 7.27; q = 8.02; q = 6.040; q = 7.11; p <.01). Bu bulgularla tutarlı olarak ortaya çıkan diğer bir sonuç da, ameliyat hastalarının BDI puan ortalamasının yine yukarda belirtilen grupların BDI puan ortalamalarından anlamlı düzeyde yüksek oluşudur (TK değerleri sırasıyla, q = 9.42; q 10.57; = 8.59; q = 9.66; p <.01). Buna karşılık, nevrotik depresif, doğum hastası ve ameliyat hastası gruplarının BDI puan ortalamaları kendi aralarında anlamlı farklar göstermemektedir. Benzer olarak, kadın ve erkek yetişkinler ile kız ve erkek üniversite öğrencilerinin BDI puan ortalamaları da kendi aralarında anlamlı farklar ortaya çıkartmamıştır. Bu bulgular genel olarak değerlendirildiğinde, nevrotik depresif, doğum hastası ve ameliyat hastası olan deneklerin, diğer deneklerden daha fazla depresif eğdim gösterdikleri söylenebilir. Bu bulguların yanı sıra, tüm deneklerin ASQ puanları ile BDI puanları arasındaki korelasyon. 20 olarak bulunmuştur. Bu korelasyon nevrotik depresiflerde.71 iken doğum hastalarında.18, ameliyat hastalarında.10, yetişkinlerde.13 ve üniversite öğrencilerinde de.10 olmaktadır. Ayrıca diğer araştırmaların (ör., Peterson, Seligman, 1987) bulguları, çaresizlik ve depresyonun yordanması açısından sabit bir etkene yapdan genel bir yüklemenin, kişisel ya da çevresel bir etkene yapılan yüklemeden daha fazla yordama gücüne sahip olduğunu göstermektedir. Ne var ki, bu araştırmanın sonuçlarına göıe BDI puanları ile kişisel-çevresel etkene yapılan yüklemeler, genel-özel yüklemeler ve sabit ya değişken bir etkene yapılan yüklemeler arasındaki ilişki anlamlı saydmayacak düzeydedir (korelasyon değerleıi sırasıyla,.05;.13;.02). TARTIŞMA Bulgular bölümünde de belirtildiği gibi ASQ puanları yönünden gruplararasmda anlamlı farklar bulunmamaktadır. Dolayısıyla, ölçeğin, çaresizlik ve depresyonu belirleme yönünden yetersiz kaldığı söylenebüir. Nitekim, hem BDI puanları ile ASQ toplam puanları arasındaki köre-

ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK VE DEPRASYON 227 lasyonun düşük oluşu hem de ASQ daki yükleme türleri ile BDI puanları arasında anlamlı korelasyon bulunmayışı bu görüşü destekleyebilir. Ancak yalnız nevrotik depresif grubunun verilerine bakıldığında, iki ölçek arasında yüksek bir ilişkinin bulunduğu görülebilir. Bu bulgu, ASQ'nun depresyonu yordama açısından sağlıklı bir ölçek olduğu izlenimini vermektedir. Gerçi, nevrotik depresif denek sayısı azdır ama depresyonla çaresizlik arasında anlamlı ilişkilerin gözlendiği başka araştırmalarda (ör., Tennen, Herzberger, Nelson, 1987) elde edilen değerlerin de çok yüksek olduğu söylenemez. Bu yüzden, şu anda, ölçeğin depresyona duyarsız olduğunu söylemek yanıltıcı olabilir. Ayrıca gerek doğum gerekse ameliyat hastalarında gözlenen depresyonun geçici olduğu ve bu hastaların, kendilik değerini koruma çabalarının halâ sürdürüldüğü düşünülürse, çaresizlik modelinin öngördüğü yüklemelerin gözlenemeyeceğini vardamak mümkün olur. Genelde, tıbbi hastalarda BDI puanları yükselmekte ama bu yükselme geçici bir depresyon durumuyla ilişkili olmaktadır (Beck, Steer, Garbin, 1988). Dolayısıyla, doğum ve ameliyat hastalarının BDI puanlarındaki yükselme, hastanede yatma koşulunun bir sonucu olarak düşünülebilir. Bu önerinin bir diğer doğurgusu da şudur. Hastanede yatan bireyler, bir çaresizlik yaşantısından geçebilirler ama herkes benzer koşulda olduğundan bu durumu bireysel çaresizlik olarak algılamamış olabilirler. Böylece, kendilik değeri algısında bir bozulma görülmeyeceği için depresif eğilimlerin ortaya çıkmasına karşılık depresif yükleme türlerinin gözlenmemesi söz konusu olabilir. Bu da, ilk bakışta tutarsız, çaresizlik modelinin yordamalanyla çelişir gibi görünen bulguların elde edilmesine yol açabilir. Nitekim, ASQ'daki olumlu ifadelerden ve kişisel-çevresel etkenlere yapılan yüklemeleri ölçen maddelerden alınan puanlara ilişkin analizler, deneklerin, olumlu olayları açıklarken kendilerine, olumsuz olayları açıklarken de çevresel etkenlere daha fazla yükleme yaptıklarına işaret etmektedir. Bu ise kendilik değerine hizmet eden yükleme yanlılığının (Miller, Ross, 1975) bir göstergesi olarak kabul edilirse, deneklerin, kendilik değeri algılarında bir bozulma olmadığı ileıi sürülebilir. Sonuçta, bireysel çaresizlik ve kendilik değerindeki bozulmayla ilişkili depresyonun görülmemesini doğal karşılamak mümkündür. Gerek ASQ puanları yönünden grupların sıralanması gerekse, nevrotik depresiflerde ASQ-BDI ilişkisinin çok yüksek olması bu görüşü desteklemekte ve doğum hastaları ile ameliyat hastalarında görülen depresyonun geçici, ortamsal özelliklere bağlı olduğuna işaret etmektedir. Ancak üniversite öğrencilerinde ve yetişkinlerde ASQ-BDI ilişkisinin düşük oluşu, bu yak-

228 SELİM HOVARDAOĞLU laşım çerçevesinde açıklanması zor bir bulgu olmaktadır. Zira bu deneklerin depresif eğilimleri düşüktür ancak ASQ puanlarıyla birlikte ele alındığında, birinden diğerini yordamak hemen hemen mümkün değildir. Bu durumda, ASQ'nun depresyonu yordama açısından pek de yeterli olmadığı izlenimi kuvvet kazanmaktadır. Kısacası, bu araştırmanın bulguları modelin doğurganlaııyla ^tutarsız gibi görünmektedir. Bu tutarsızlık konusunda çeşitli görüşler, açılkamalar ileri sürülebilir ancak ilk adımda ASQ'nun sözel yapısına eğilmek gerekebilir. Bazı araştırmacılar (ör., Brewin, 1985; 1986) ASQ'nun sözel yapısında değişiklik gereğinden söz etmektedirler. Bu eleştirilerde bir miktar haklı yanlar bulunmaktadır, çünkü ASQ ile yapılan araştırmaların sonuçları, bu ölçeğin temelinde yatan bir sayıltmm araştırılması gereğine işaret etmektedir. Hatırlanacağı gibi, çaresizlik modeli yükleme kuramından ve özellikle Weiner modelinden (Weiner ve ark., 1972) esinlenerek geliştirilmiş bir modeldir. Modele göre bireyler, kontrol edemedikleri olumsuz olaylarla karşılaştıklarında nedensel yüklemelerde bulunurlar. ASQ'nun temel amacı da, bu yüklemeleri sağlıklı biçimde ölçebilmektir. Ne var ki, Kelley modeli (1967) esas alındığında, ölçeğin önemli bazı eksikliklerinin bulunduğu ileri sürülebilir. Şöyle ki, yükleme sürecinde belirginlik, yaygınlık ve tutarlık bilgilerinin önemli bir yeri vardır (Hansen, 1980; Hewstone, Jaspars, 1983; Kelley, 1967; McArthur, 1972; Valins, 1966). Oysa ASQ'nun ingilizce formunda bu bilgilerin hiç biri verilmezken Türk çe formundaki her bir hipotetik durum için ya biri ya diğeri verilmektedir. Dolayısıyla, ASQ'daki bu hipotetik durumlarla karşılaşan bireyin bu bilgileri kendisinin ürettiğine dair hiç bir bulgu yoktur. Diğer bir deyişle, ASQ yardımıyla depresyonun yordanmasmda karşılaşılan başarısızlık, bireylerin bu bilgileri üretemiyor olmasından kaynaklanabilir. Bu yüzden, ASQ'nun, belirginlik, yaygınlık, tutarlık bilgilerini de kapsayan bir ölçek olarak yeniden düzenlenmesi yararlı olabilir. Bunun sonucunda, çaresizlik modelinin doğurgularmı daha sağlıklı biçimde inceleme olanağı bulunabilir. Ancak şu andaki haliyle ASQ'nun ne ingilizce ne de Türkçe formları çaresizliği ölçme ve depresyonu yordama açısından yeterli değil gibi gözükmektedir. Kaynaklar Abramson, L.Y., Seligman, M.E.P., Teasdale, J. (1978) Learned helplessness in humans: Critique and reformulation. Journal of' Abnormal Psychology, 87, 49 74.

ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK VE DEPRASYON 229 Alloy, L.B., Peterson, C, Abramson, L.Y., Seligman, M.E.P. (1984) Attributional style and generality of learned helplessness. Journal of Personality and Social Psychology, 46, 681 687. Anderson, C.A., Horowitz, I.M., French, R. des. (1983) Attrihutional style of lonely and depressed people. Journal of Personality and Social Psychology, 45, 127 '136. Aydın, G. (1988) Depresyonda bilişsel değerlendirme: DYBO yetişkin formunun klinik geçerlik ve güvenirliği. Nöroloji, Nöroşirurji, Psikiyatri, Dergisi, 3-3, 135 138. Beck, T.A., Steer, R.A., Garbin, M.G. (1988) Psychometric properties of Beck Depression Inventory: Twenty-five years of evaluation. Clinical Psychology Revieiv, 8, 77 100. Brewin, C.R. (1985) Depression and causal attributions: What is their relation? Psychological Bulletin, 98, 297 309. Brewin, C.R. (1986) Internal attribution and self-esteem in depression: A theoretical note. Cognitive Therapy and Research, 10 4, 469 475. Dweck, C.S., Gillard, D. (1975) Expectancy statements as determinants of reaction to failure: Sex differences in persistance and expectancy change. Journal of Personality and Social Psychology, 32,1077 1084. Hansen, R.D. (1980) Commonsense attribution. Journal of Personality and Social Psychology, 39, 996 1009. Hewstone, M., Jaspars, J. (1983) A re-examination of the roles of consensus, consistency and distinctiveness: Kelley's cube revisited. British Journal of Social Psychology, 22, 41 50. Kelley, H.H. (1967) Attribution theory in social psychology. Nebraska Symposium on Motivation, 15, 192 238. Kirk, R.E. (1982) Experimental Design: Procedures for the Behavioral Sciences. (2nd ed.) Belmont: Brooks/Cole. Kofta, M., Sedek, G. (1987) Sex differences in helplessness: Fact or fiction. Polish Psychological Bulletin, 18 2, 67 86. McArthur, L.A. (1972) The how and Avhat of why: Some determinants and consequences of causal attributions. Journal of Personality and Social Psychology, 22, 171 193. Miller, D.T., Ross, M. (1975) Self-serving biases in the attribution of causality: Fact or finction? Psychological Bulletin, 82, 213 225.

230 SELİM HOVARDAOĞLU Peterson, C, Seligman, M.E.P. (1987) Explanatory style and. illness. Journal of Personality, 55 2, 237 265. Seligman, M.E.P., Abramson, L.Y., Semmel, A., VonBaeyer, C. (1979) Depressive attributional style. Journal of Abnormal Psychology, 88, 242 247. Sweeney, P.D., Anderson, K., Bailey, S. (1986) Attributional style in depression: A meta -analitic review. Journal of Personality and Social Psychology, 50, 974 991. Tegin, B. (1980) Depresyon Bilkişsel Bozukluklar: Beck Modeline Göre Bir inceleme. H.Ü. Sos. Bil. Ens. Yayımlanmamış Doktora tezi. Tennen, H., Herzberger, S., Nelson, H.F. (1987) Depressive attributional style: The role of self-esteem. Journal of Personality and social Yalins, S. (1966) Cognitive effects of false heart-rate feedback. Journal of Personality and Social Psychology, 4, 400 408. Weiner, B., Frieze, I., Kukla, A., Reed, L., Rest, S., Rosenbaum, R.M. (1972) Perceiving the causes of success and failure, (in) E.E. Jones, D.E. Kanouse, H.H. Kelley, R.E. Nisbett, S. Valins, B. Weiner (eds) Attribution: Perceiving the Causes of Behavior. Morristown: General Learning.