MADDE KULLANIMINA BAĞLI GELİŞEN PSİKOTİK BOZUKLUKTA ATİPİK ANTİPSİKOTİK TEDAVİSİ: BİR GÖZDEN GEÇİRME



Benzer belgeler
Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

PSİKOFARMAKOLOJİ 3. Antipsikotikler Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

Bir Akut Psikoz Kliniğinde Yatan Erkek Hastalarda Psikoaktif Madde Kullanımı ve Klinik Değişkenler Üzerine Etkisi

Madde Ba ml l ve Psikoz

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

ACİL OLARAK PSİKİYATRİ KLİNİĞİNE YATIRILAN HASTALARDA MADDE KULLANIMI TARAMASI

Madde Bağımlılığı Olan Hastaların Ebeveynlerinde Psikiyatrik Hastalıklar. Yard. Doç.Dr. Suat Ekinci

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

MADDE BAĞIMLILIĞINDA TEMEL KAVRAMLAR

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ

Þizofreninin klinik özelliklerini anlatan kitap ya

YATARAK TEDAVİ GÖREN ŞİZOFRENİK HASTALARDA OLANZAPİNLE RİSPERİDONUN KARŞILAŞTIRILMASI

ANATOLİA BAĞIMLILIK TEDAVİ KLİNİĞİNDE YATARAK TEDAVİ GÖREN HASTALARIN DESKRİPTİF ANALİZİ. Kalyoncu A., Yılmaz S., Mırsal H., Pektaş Ö., Beyazyürek M.

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ

Son 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur.

Açıklama Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Şizofreni ve Madde Kullanım Bozukluğu Eş Tanılı Hastalarda Tedavi

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Madde Kullanım Bozukluklarında Ke yapinin Yeri, Kötüye Kullanım ve Bağımlılık Olasılığı: Bir Gözden Geçirme

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi

Türkiye de Bağımlılık Epidemiyolojisi. Dr. Zehra Arıkan

Bir Bağımlılık Merkezinde Yatarak Tedavi Gören Hastaların Sosyodemografik Özellikleri

Psikiyatride Şiddeti Önlemenin Klinik Önlemleri

Clayton P, Desmarais L, Winokur G. A study of normal bereavement. Am J Psychiatry 1968;125: Clayton PJ, Halikes JA, Maurice WL.

3. Ulusal Bağımlılık Kongresi Poster Ödülleri Birincilik: Mır sal, H., Ö.A. Kalyoncu, Ö. Pektaş,

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

EGZERSiziN DEPRESYON TEDAVisiNDEKi YERi VE ETKiLERi

AÇIKLAMA Araştırmacı:Abdi İbrahim Otsuka. Konuşmacı: - Danışman: -

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD.

Araş.Gör. Dr. Meltem Yanaş ESOGÜTIPFAK PSİKİYATRİ ABD

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Tıpta Doktora Farmakoloji Marmara Üniversitesi 1989

Dopamin, Dopaminerjik Sistem, İşlevleri ve Psikiyatrik Bozukluklarla İlişkisi

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

Klozapin ve Þizofreni Saðaltýmýndaki Yeri

Uyku sorunları: Ruhsal bozukluklardaki önemi. Prof. Dr. Mustafa Tayfun Turan Erciyes ÜTF Psikiyatri AD

Bağımlılık tedavisinde başarıyı artırmak için pratik ilkeler: Ektanılara yönelik girişimler

Antipsikotik ilaçlar

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ

Psikofarmakolojik Tedavilerin Bilişsel İşlevler Üzerinde Etkisi

SUNUM PLANI. Genel değerlendirme EKT TMU tdcs

Şizofrenide Alkol Madde Kullanım Bozuklukları Eş Tanısı Substance Use Disorders Comorbidity in Schizophrenia

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR. PSİ154 - PSİ162 Doç.Dr. Hacer HARLAK

Bilge Togay* Handan Noyan** Sercan Karabulut* Rümeysa Durak Taşdelen* Batuhan Ayık* Alp Üçok*

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

Alkol / Madde Ba ml lar nda Ketiapinin Etkisi ve Kötüye Kullan m : Olgu Serisi ve Gözden Geçirme

GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ ALKOL VE MADDE KULLANIM BOZUKLUKLARI BİRİMİNE BAŞVURAN HASTALARIN SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

ALKOL KULLANIM BOZUKLUĞUNDA CİNSİYET FARKLILIĞI: YATAN HASTA VERİLERİNİN İNCELENMESİ *

Madde kullanım bozuklukları (MKB) gün geçtikçe. Yatan Psikiyatri Hastalarında Madde Kullanımı ve Hastalıklara Göre Dağılımı: Retrospektif Bir Çalışma

Konu: Davranışın Nörokimyası. Amaç: Bu dersin sonunda öğrenciler davranışın biyokimyasal mekanizmalarını öğreneceklerdir. Öğrenim hedefleri:

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Ağrı ve psikiyatrik yaklaşım. Prof.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

PSİKİYATRİ KLİNİĞİNDE BİR YILLIK DÖNEM BOYUNCA YATAN HASTALARDA ALKOL VE MADDE KULLANIM BOZUKLUĞU SIKLIĞI

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD

SoCAT. Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Anksiyete Bozukluklarına eşlik eden alkol madde kullanım bozukluğu tedavi yaklaşımları

Şizofreni ve Madde Kullanım Bozukluğu Eş Tanılı Hastalarda Tedavi

21. Ulusal Farmakoloji Kongresi Eskişehir 21 Ekim Doç.Dr.. Hakan Kayır GATA T. Farmakoloji AD. Ankara

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Tıp Fakültesi Trakya Üniversitesi 1999 Tıpta Uzmanlık Psikiyatri Anabilim Dalı Kocaeli Üniversitesi 2006

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ

AĞIR ŞİDDETTE DEPRESYON SAĞALTIMI

Ayşe Devrim Başterzi. Son iki senedir ilaç endüstrisi ve STO ile araştırmacı, danışman ya da konuşmacı olarak herhangi bir çıkar çatışmam yoktur.

Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi. Figen Karadağ Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

Uyku Fizyolojisi Uyku Hijyeni Obstrüktif Uyku-Apne Sendromu

İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler. Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN

Gençlik Döneminde DEHB ve Alkol ve Madde Kullanım Bozukluğu

Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar-Current Approaches in Psychiatry 2017; 9(4):

ÇOCUK VE ERGENLERE YÖNELİK BİR BAĞIMLILIK MERKEZİNE İKİ YIL SÜRESİNCE BAŞVURAN OLGULARIN SOSYODEMOGRAFİK DEĞERLENDİRİLMESİ

Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu

DEPRES DEPRE Y S O Y NDA ND PSİKOFARMAKOTERAPİ

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

(trankilizan ilaçlar)

Depresyonda Güncel Tedaviler. Doç. Dr. Murat ERKIRAN

YAYIN ATIF/ATIFLAR YAZAR/YAZARLAR. Sayf alar (1) 12(2 ) (2) (3)

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017

PSİKOFARMAKOLOJİ 6. Duygudurum Bozuklukları Tedavisi Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

DENEYSEL RATLARDA ATOMOKSETİN VE OMEGA 3 ÜN SERUM ÇİNKO VE BAKIR DÜZEYLERİ ÜZERİNE ETKİSİ. Prof. Dr. Mevlüt Sait KELEŞ

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi Journal of Cukurova University Faculty of Medicine

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

ALKOL BAĞIMLILIĞINDA ALKOL KULLANIM ÖZELLİKLERİ İLE KLİNİK DURUM ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN ARAŞTIRILMASI*

Dirençli obsesif kompulsif bozukluklu hastalarda tedaviye olanzapin eklenmesi 1

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

Cezaevinde çalışan infaz ve koruma memurlarında psikiyatrik bozuklukların bir yıllık yaygınlığı

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

ALKOL BAĞIMLILIĞINDA TEDAVİYE BAŞVURU SÜRECİNDE ALKOL KULLANIM ÖZELLİKLERİ VE KLİNİK ÖZELLİKLER ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN ARAŞTIRILMASI

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet

Transkript:

DERLEMELER / REVIEWS MADDE KULLANIMINA BAĞLI GELİŞEN PSİKOTİK BOZUKLUKTA ATİPİK ANTİPSİKOTİK TEDAVİSİ: BİR GÖZDEN GEÇİRME Atypical Antipsychotic Treatment In Substance Induced Psychotic Disorder: A Review Demet Dankı 1, Nesrin Dilbaz 2, Tuncer Okay 3, Çağlar Açıkgöz 3, Işıl Bilgin Erdinç 3, Şükran Telci 1 ÖZET Psikoaktif madde kötüye kullanımı ya da bağımlılığı olanlardaki psikiyatrik bozukluk görülme sıklığı bağımlılığı olmayanların psikiyatrik bozukluk sıklığından 2.7 kat daha fazladır. Psikoaktif madde kullanım bozukluğuna en az bir psikiyatrik bozukluk eşlik etme sıklığı %70-75 arasında değişmektedir. Psikiyatrik bozukluk ve madde kullanım bozukluğunun birlikteliği klinik olarak önemlidir çünkü birlikteliğin hastalığın süresini ve tedavinin gidişatını olumsuz yönde etkilediği bilinmektedir. Psikoaktif madde kullanımına bağlı gelişen psikotik bozukluğun tanı konma ve tedavi edilme sıklığı artmaktadır. Mezokortikolimbik dopaminerjik yolak ve nükleus akkumbes gibi limbik yapıların madde bağımlılığının gelişmesinde rol oynayan pozitif pekiştirici etkiyi ortaya çıkaran ortak nöronal devre olduğuna inanılmaktadır. Atipik antipsikotik ilaçların ortak nöronal devreye etki göstermelerinin bulunması bu ilaçların madde bağımlılığında kullanılması yolunda araştırmalara yol açmıştır. Psikoaktif madde kullanımı sonucu gelişen psikotik bozukluğun tedavisinde atipik antsikotiklerin bu özellikleri de göz önünde bulundurulmakla birlikte D2 reseptörüne seçici etki göstermeleri, kognitif fonksiyonlara olumlu etkileri, serotoninerjik ve noradrenerjik reseptörler üzerindeki etkinlikleri -dolayısıyla duygu durum üzerinde olumlu etkilerinin olması, madde arama davranışı mekanizmasında rolü olabileceği düşünülen 5 HT3 reseptörüne afinite göstermeleri madde kullanımına bağlı psikotik bozukluk tedavisinde sıklıkla tercih edilmelerine neden olabilmektedir. Bu gözden geçirme yazısında öncelikle madde kullanımına bağlı psikiyatrik bozukluklar, madde kullanımına bağlı gelişen psikotik bozukluğun patofizyolojisi ve kliniğinden bahsedilmesi sonrasında da literatürler ışığında madde kullanımına bağlı psikotik bozukluk tedavisinde atipik antipsikotik kullanımının tartışılması amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Psikoaktif madde, psikotik bozukluk, atipik antipsikotik. ABSTRACT The risk of diagnosing a comorbid psychiatric disorder among people who abuse or are dependent on any substance is 2.7 times higher than the normal population. The prevalence of a comorbid psychiatric diagnosis varies between 70-75% in psychoactive substance use disorder. The detection of the psychiatric disorder coexisting with substance use disorder is clinically important due to the negative implications on prognosis, treatment approaches and outcome. The rates of diagnosing and treating psychoactive substance induced psychotic disorder are increasing. It is believed that, limbic structures like, mezocortical dopaminergic pathway and nucleus accumbens are the common neuronal pathways that may have a positive reinforcing effect in the development of substance dependence syndrome. The finding that atypical antipsychotics effect this common neuronal pathways resulted in research on use of these drugs ın the treatment of substance dependency. In addition to considering these properties of atypical antipsychotics, other reasons for commonly preferring these drugs in substance induced psychotic disorder are, their selective effect on D2 receptors, positive effects on cognitive functions, their effects on serotonergic and noradrenergic receptors therefore, their positive effects on mood their affinity on 5 HT3 receptor which is implicated in substance seeking behavior. This paper aims to review the psychiatric disorders related to substance addiction, the pathophysiology and the clinical features of substance induced psychotic disorder and to discuss the use of atypical antipsychotic medications as a new approach in the treatment of substance dependency through an extensive literature search. Key Words: Psychoactive substance, psychotic disorder, atypical antipsychotic. Bağımlılık Dergisi 2005; 6: 136-141 Journal of Dependence 2005; 6: 136-141 1 Araş. Gör. Dr. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi II. Psikiyatri Kliniği 2 Doç. Dr. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi II. Psikiyatri Kliniği 3 Uzm. Dr. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi II. Psikiyatri Kliniği Yazışma Adresi / Address reprint requests to: Araş. Gör. Dr. Demet Dankı, Ankara Numune Eğit. ve Araş. Hastanesi II. Psikiyatri Kliniği Altındağ Ankara TURKEY Elektronik Posta Adresi / E-mail address: daisydemet@yahoo.com Telefon / Phone: +90 (312) 310 30 30 21 Mart 2005 te alınmış, 12 Eylül 2005 te kabul edilmiştir. / Received March 21, 2005; accepted for publication September 12, 2005. 136 Bağımlılık Dergisi, 2005, Cilt: 6, Sayı: 3, s:136-141 / Journal of Dependence, 2005, Vol: 6, N.: 3, pp.136-141 / www.bagimlilik.net

D. Dankı, N. Dilbaz, T. Okay GİRİŞ Bağımlılık yapan maddeler, Santral Sinir Sistemi (SSS) nde önemli derecede uyarma veya depresyon oluşturan, algılama, duygu durum, mental durum, davranış ve motor fonksiyonlarda bozukluk yapan psikoaktif maddelerdir. Bu maddeler arasında alkol, amfetamin ve benzeri maddeler, kafein, kannabis, kokain, halusinojenler, liserjik asit dietilamid (LSD), inhalanlar, nikotin, opiyatlar, fensiklidin, sedatifler, hipnotikler, anksiyolitikler, anabolik steroidler, nitröz oksid ve henüz diğer kategorilere girmeyen reçeteli veya reçetesiz ilaçlar sayılabilir (1). Madde kullanımı çeşitli psikiyatrik hastalıklara yol açabilmekte, hastaların yaşam kalitesini daha da olumsuz etkileyebilmektedir. Meyer in 1986 da madde kullanımı ve psikopatoloji arasında tanımladığı klinik durumlardan birisi de Madde kötüye kullanımı veya bağımlılığı sonucu gelişen psikiyatrik semptom veya bozukluklar dır (2). Bunlardan birisi de madde kullanımına bağlı psikotik bozukluktur. Son yıllarda madde kullanımına bağlı psikotik bozuklukta atipik antipsikotikler tipik antipsikotiklere göre daha sık kullanılmaktadır. Bu gözden geçirme yazısında öncelikle madde kullanımına bağlı psikiyatrik bozukluklar, madde kullanımına bağlı gelişen psikotik bozukluğun patofizyolojisi ve kliniğinden bahsedilmesi sonrasında da madde kullanımına bağlı psikotik bozukluk tedavisinde atipik antipsikotik kullanımının literatür ışığında tartışılması amaçlanmıştır. I-Psikoaktif Madde Kullanımı ve Psikiyatrik Bozukluk Birlikteliği Psikoaktif madde kötüye kullanımı ya da bağımlılığı olan hastalardaki psikiyatrik bozukluğun görülme sıklığı bağımlılığı olmayan hastalarda psikiyatrik bozukluk görülme sıklığından 2.7 kat daha fazladır (3). ECA (the National Institute of Mental Health Epidemiologic Catchment Area) çalışmasında bireylerin %72 sinde madde kullanım bozukluğuna en az bir psikiyatrik bozukluk eşlik ettiği belirtilmiştir. Psikiyatrik bozukluk ve madde kullanım bozukluğunun birlikteliği klinik olarak önemlidir çünkü birlikteliğin, hastalığın süresini ve tedavinin gidişatını olumsuz etkilediği bilinmektedir. Major depresif bozukluk, bipolar bozukluk, şizofreni, anksiyete bozukluğu ve antisosyal kişilik bozukluğu gibi belirli psikiyatrik bozukluklar ortak patogenez teorisine yol gösterir biçimde madde kullanım bozuklukları ile ilişkilendirilirler. Psikoaktif madde kullanımına bağlı gelişen psikiyatrik hastalıklarda klinisyen açısından en önemli sorunlardan birisi bu hastalıkların sınıflandırılmasında birincil-ikincil ayrımıdır. Birincil-ikincil sınıflandırması; psikiyatrik hastalığın temelindeki psikopatolojinin tanımlanması ve onun psikoaktif madde kullanım bozukluğu ile ilişkilendirilmesi amacıyla önerilmiştir (4). Bu sınıflandırma hem psikiyatrik hastalığın hem de psikoaktif madde kullanım bozukluğunun klinik görünümlerinin kronolojik sıralamasını yapmakla meydana gelmektedir. Bazı araştırmacılar psikoaktif madde kullanımının birincil ve esas patoloji olduğunu, diğer psikiyatrik bozukluklara yol açtığını ve bu durumun zamandizinden bağımsız olduğunu belirtmişlerdir (5). Bunun aksini söyleyen çalışmalar da mevcuttur (6-8). Bu çalışmalara göre psikiyatrik bozukluk madde kullanım bozukluğuna ikincil gelişmekten ziyade madde kullanımını başlatan asıl etkendir. Birlikte görülebilen bu iki tür psikiyatrik rahatsızlığın birbirlerine yönelik etkileri çift yönlüdür. Bu da ikili tanı ya da çoklu tanı olarak adlandırılır. Çoklu tanı denmesinin sebebi psikoaktif madde kullanım bozukluğu ile birlikte olan psikiyatrik bozukluk tanısının genelde birden fazla olmasıdır. Psikoaktif madde kullanımına bağlı psikiyatrik bozukluk ile birincil psikiyatrik bozukluk ayrımını yapmak ve doğru tanıyı koyabilmek bu tür hastaları değerlendirmekteki en zor konulardan birisidir (9). Psikotik semptomlar ile psikoaktif maddenin arttırdığı belirtiler tanısal belirsizliğe yol açabilirler. Self medikasyon nedeni ile kullanılan psikoaktif maddenin psikiyatrik belirtileri psikotik bir tablo izlenimi verebilmektedir. Bazı psikoaktif maddelerin kronik ve yoğun olarak kullanımı psikiyatrik bir hastalığa olan genetik yatkınlığı maskeleyebilir ya da psikoaktif maddenin yoksunluğu veya bu madde kullanımı sonucu oluşan zehirlenme psikotik bozukluğu taklit edebilir. Bu bağlamda psikoaktif maddeden yoksun kalma zamanının net tanı konulması açısından tanımlayıcı bir değişken olabileceği fark edilmelidir. Psikoaktif maddenin indüklediği geçici semptomları psikoaktif madde kullanımından bağımsız gelişen psikiyatrik hastalıktan ayırmanın en iyi yolu yoksunluk süresini gözlemlemektir. Maddeden yoksun olunan zaman hem kullanılan psikoaktif maddenin klinik özelliklerine hem de tanıya dayanmalıdır. Örneğin uzun yarı zamanlı maddeler (benzodiazepin, metadon) doğru tanı konulabilmesi açısından çekilme belirtilerinin geçmesi için haftalar gerektirebilirler. Daha Bağımlılık Dergisi, 2005, Cilt: 6, Sayı: 3, s:136-141 / Journal of Dependence, 2005, Vol: 6, N.: 3, pp.136-141 / www.bagimlilik.net 137

MADDE KULLANIMINA BAĞLI GELİŞEN PSİKOTİK BOZUKLUKTA ATİPİK ANTİPSİKOTİK TEDAVİSİ: BİR GÖZDEN GEÇİRME kısa etkili maddelerin (kokain, alkol) akut zehirlenme ve yoksunluk süreleri daha nettir ve yoksunluğun geçirilen kısa dönemleri açısından bu hastalara uzun yarı zamanlı madde kullanan hastalara oranla daha doğru ve geçerli tanı konulabilmektedir. Psikiyatrik bozukluğun aile öyküsünün olması, psikiyatrik belirtilerin başlangıcının psikoaktif madde kullanımı ve madde bağımlılığının başlangıcından önce olması ve yoksunluk dönemlerinin uzunluğu süresince psikiyatrik belirtilerinin devam etmesi bizi birincil psikiyatrik hastalığa yaklaştırır. Hastayı ayrıntılı değerlendirmek psikiyatrik bozukluk ile madde kullanımının birlikteliğinin yüksek oranlarda olmasından dolayı önemlidir. Erken tanı ve tedavi hastalığın gidişatını olumlu yönde etkiler. II-Psikoaktif Madde Kullanımına Bağlı Gelişen Psikotik Bozukluk Psikostimülanlar (kokain, amfetamin, MDMA), anestezik maddeler (PCP, ketamin) ve halüsinojenler (kannabis, LSD) psikomimetik etkilerden sorumlu tutulan maddelerdir. Rabinowitz ve arkadaşları ilk psikotik atakla gelen hastalardaki psikoaktif madde kullanım bozukluğu sıklığını araştırmışlar ve hastaların % 23.6 sında halen psikoaktif madde kullanım öyküsü varlığını saptamışlardır (10). Amerika Birleşik Devletleri nde yapılan çalışmalarda psikoaktif madde kullanımına bağlı psikotik bozukluk gelişmesinin diğer psikotik bozukluk türlerine göre görülme sıklığının % 20-30 arasında değiştiği bildirilmiştir. Psikotik bozukluğa sebep olabilen maddeler arasında en sık kannabis maddesi ile ilgili çalışmalara rastlanmaktadır. Kannabis alımına bağlı geçici psikotik tepkime anlamına gelen akut toksik psikoz ile şizofreni benzeri ve daha uzun seyri olan kalıcı psikotik tepkimenin birbirinden ayrılması ayrıntılı bir öykü ve klinik izlemi gerektirmektedir. Kannabis psikozu terimi literatürde geniş bir şekilde yer almaktadır ve bu terim geçen yüzyıldan bu yana kullanılmaktadır (11). Kannabis kullanımına bağlı gelişen psikotik bozukluğun patofizyolojisinde araştırmacılar beyinde özellikle lateral putamen, pallidum ve substantia nigrada daha yoğun olmak üzere bulunan ve kannabis preperatlarının etkilediği kannabinoid 1 reseptörünü (CB 1) incelemişledir (12). CB 1 reseptörü aktivasyonu glutamaterjik ve dopaminerjik sistem başta olmak üzere şizofreni etyolojisinde rol oynayan bir çok nörotransmitter sistemi etkiler. Dean ve arkadaşları şizofreni gelişimi ve kannabis kullanımı arasındaki ilişkiyi incelemişler ve kannabis kullanımı sonrası psikoz gelişen hastaların beyinlerindeki CB 1 reseptörlerinin bölgesel yoğunluğunda özgül değişiklikler rapor etmişlerdir (13). Ekstazi de kannabise benzer olarak şizofreni etyolojinde rol oynayan birçok nörotransmitterin salınımını etkilemektedir. Ekstazi kullanımı ve psikotik bozukluk gelişimi ile ilişkili olarak ekstazinin uzun dönem kullanımı ile gelişen psikotik özelliklerin araştırıldığı bir çalışmada 12 ağır, 16 hafif ekstazi kullanıcısını ve 22 ekstazi kullanmayan kontrol grubunu karşılaştırmışlar ve ağır kullanıcıların psikotik özellikler açısından testlerde daha yüksek puanlar aldıklarını saptamışlardır. Bu çalışmada aynı zamanda ekstazi kullanımı sonrası çoklu madde kullanımı ve psikotik bozukluk riskininin arttığı belirtilmiştir (14). Ekstazi kullanımına bağlı psikotik bozukluğun semptomları birincil psikotik bozukluğa klinik açıdan benzemekle birlikte görsel varsanılar ve çarpık algılamaların ekstazi kullanımına bağlı gelişen psikotik bozukluğa primer psikotik bozukluğa oranla daha sık eşlik ettiği gözlenmiştir (15). Kullanıcı üzerinde psikotik etkiler gösterebilen psikoaktif maddelerden birisi de kokaindir. Kokainin dopamin sinaptik kavşağında artmış dopamin konsantrasyonuna dolayısıyla D1 ve D2 reseptör aktivitelerinde artışa sebep olduğu ve böylelikle kullanıcılarda psikotik belirtiler oluşturduğu bilinmektedir. Kokain kullanımı ve kokain kullanımına bağlı psikotik bozukluk gelişimi arasındaki ilişkiyi inceleyen bir çalışmada kokain kullanımına bağlı psikotik bozukluğa olan hassasiyetin madde bağımlılığı şiddetinin ölçekleri ile ters ilişki gösterdiği bulunmuştur. Bu çalışma madde bağımlılığının psikotik bozukluk oluşturma özelliği ile ilişkili olmamakla beraber kokain kullanımının şizofren hastalarda psikotik belirtileri şiddetlendirdiği, hastanede kalma süresini uzattığı belirtilmiştir (16). Başka bir psikostimülan olan metamfetaminin kullanımına bağlı gelişen psikotik bozukluğun etyopatogenezini araştıran bir çalışmada metamfetamin kullanan hastaların orbitofrontal ve dorsolateral prefrontal kortekslerindeki dopamin transport yoğunluğundaki azalmanın psikotik bozukluk gelişiminden sorumlu olabileceği bildirilmiştir (17). III-Psikoaktif Madde Kullanımına Bağlı Gelişen Psikotik Bozukluğun Klinik Özellikleri Psikoaktif madde kullanımına bağlı gelişen psikotik bozukluğun psikoaktif madde kullanımına bağlı olmadan gelişen diğer 138 Bağımlılık Dergisi, 2005, Cilt: 6, Sayı: 3, s:136-141 / Journal of Dependence, 2005, Vol: 6, N.: 3, pp.136-141 / www.bagimlilik.net

D. Dankı, N. Dilbaz, T. Okay psikotik bozukluklara göre klinik görünümlerinin karşılaştırılması ile ilgili birçok çalışma yapılmıştır. Thacore ve Shukla kannabis kullanımına bağlı psikotik bozukluk gelişen hastalarla paranoid şizofreni tanısı olan hastaları karşılaştırmışlar ve kannabis kullanan hastalarda tuhaf davranışların, şiddetin, paniğin ve içgörünün paronoid şizofrenlere göre dahasık sayıda olduğunu saptamışlardır (18). Rottanburg ve arkadaşları da olarak kannabis kullanan ve kullanmayan psikotik hastaları araştırmışlar ve bir önceki çalışmaya benzer bir sonuç olarak kannabis kullanan hastalarda hipomanik özelliklerin ve ajitasyonun daha fazla bulunduğunu rapor etmişlerdir. Kannabis psikozu olan hastalarda işitsel varsanıların, duygulanımda düzleşmenin, anlamsız konuşmanın ve histerinin psikoaktif madde kullanımı olmayan psikotik bozukluk tanılı hastalara oranla daha az görüldüğü belirtilmiştir (19). Yazarlar kannabisi yüksek dozlarda ve uzun süre kullanan hastalarda düşük doz ve kısa zamanlı kullanan hastalara oranla psikozun daha sık geliştiğini belirtmişlerdir. Arseneault ve arkadaşları 15 yaşın altında kannabis kullanımına başlamanın ve uzun süre düzenli kannabis kullanımının psikotik bozukluk gelişme riskini artırdığını belirtmişleridir (20). İsveç te yapılan bir epidemiyolojik veri çalışmasında yüksek doz kannabis kullanan hastalardaki düşük doz kannabis kullanımına oranla psikotik bozukluk gelişme riskinin daha yüksek olduğu belirtilmiştir (21). IV-Neden Atipik Antipsikotik İlaçlar? Psikoaktif madde kullanımına bağlı gelişen psikotik bozukluğun tedavisinde tipik antipsikotiklerin kullanımının etkilerini araştıran çalışmalara bakıldığında yüksek etkili tipik antipsikotiklerin psikotik belirtileri düzeltmede etkili oldukları halde madde kullanım oranını arttırdıkları, düşük etkili antipsikotiklerin ise madde kullanım miktarını azaltmalarına rağmen psikotik belirtilerde yeterince etkili olmadıkları görülmektedir (22, 23). Bu duruma sebep olarak mezokortikolimbik ödül yolağında yüksek etkili antipsikotiklerin düşük etkili antipsikotiklere oranla daha yüksek derecede dopamin antogonizması göstermeleri sebep olabilmektedir (24). Atipik antipsikotik ilaçların dopamin reseptörü antogonizmalarındaki seçicilikleri, serotonin, histamin ve noradrenalin yolaklarındaki belirgin etkilerinin kliniğe yansıması bu ilaçları tipik antipsikotik ilaçlara göre psikoaktif madde kullanımına bağlı gelişen psikotik bozukluk tedavisinde daha tercih edilir bir konuma sokmaktadır. Antihistaminik etkinlikleri ile uyku hali ve kaygılılıkta azalma oluştururlarken, antiserotoninerjik etkinlikleri ile hastaların psikoaktif madde kullanımına yönelik obsesif düşüncelerini azaltabilmektedirler (25). Olanzapin, ketiyapin ve klozapinin serotonin 5 HT1A parsiyel agonisti olmaları sebebiyle bağımlılarda anksiyeteyi dolayısıyla madde arama isteğini azalttığı yolunda görüşler mevcuttur (26, 27). Serotonin 5 HT3 reseptör antagonisti olan ondansetronun madde bağımlılığı tedavisinde psikoaktif madde arama davranışını azalttığı denek hayvanlarında gösterilmiştir (28). Atipik antipsikotiklerin tipiklerden farklı olarak 5 HT3 reseptörüne bağlandıkları ve bu yolla ondansetrona benzer bir etki ile psikoaktif madde arama davranışını azaltabildiği hipotezi öne sürülmüştür (29). Atipik antipsikotik ilaçların aynı zamanda bilişsel fonksiyonlara olumlu etkilerinin olması da psikoaktif madde kullanımına bağlı gelişen psikotik bozukluğun tedavisinde tipik antipsikotik ilaç kullanımına göre olan üstünlüklerinden birisidir. Özellikle beynin dikkat, motor beceriler, sözel hafıza ve sözel akıcılıkla ilgili bölümlerindeki bozukluklarında atipik antipsikotik tedavisi sonrası düzelmeler görüldüğü belirtilmiştir (30). Atipik antipsikotik ilaçlarla yapılan çalışmalarda başta klozapin ve ketiyapin olmak üzere ödül sistemine özgül etki göstermeleri, D2 reseptöründen hızlı olarak ayrıldıkları, bu sebepten dolayı daha çok tercih edildikleri bildirilmektedir. Psikoaktif madde kullanımı olan psikotik bozukluk tanılı hastaların psikoaktif madde kullanımı olmayan psikotik bozukluk tanılı hastalara oranla EPS (Ekstrapiramidal Sistem) beliritlerini daha sık oluşturdukları belirtilmiştir (31). Atipik antipsikotik ilaçlar tipik antipsikotik ilaçlara oranla EPS ye daha seçici olarak etki göstermektedirler ve bu özellikleri de madde bağımlılığı sonucu gelişen psikotik bozukluk tedavisinde atipik antipsikotik kullanımını tipik antipsikotiklere oranla avantajlı kılmaktadır (32). Klozapinin ilk atipik antipsikotik ilaç olmasından ötürü psikoaktif madde kullanımı üzerindeki etkisi ile ilgili yapılan çalışma sayısı diğer atipik antipsikotik ilaçlardan daha fazladır. Zimmet ve arkadaşlarının madde bağımlılığı olan psikotik bozukluk tanısı olan 38 hastanın klozapin kullanımının madde bağımlılığına olan etkilerini inceledikleri bir çalışmada hastalardaki madde arama davranışının klozapin tedavisinden sonra tedavi başlangıcına göre % 85 oranında azaldığını gözlemişlerdir (33). Klozapin kullanımının madde bağımlılığı ve psikotik bozukluk birlikteliği olan hastalar üzerindeki etkinliğini araştıran yukarıdaki çalışmaya benzer başka bir çalışmada psikoaktif madde kullanımı Bağımlılık Dergisi, 2005, Cilt: 6, Sayı: 3, s:136-141 / Journal of Dependence, 2005, Vol: 6, N.: 3, pp.136-141 / www.bagimlilik.net 139

MADDE KULLANIMINA BAĞLI GELİŞEN PSİKOTİK BOZUKLUKTA ATİPİK ANTİPSİKOTİK TEDAVİSİ: BİR GÖZDEN GEÇİRME olan psikotik bozukluk tanılı 151 hasta klozapin kullanan ve tipik antipsikotik ilaç kullanan olarak iki gruba ayrılmış ve 3 yıllık zamanda klozapin kullanan hastaların %79 nun tam iyilik hali gösterdikleri belirtilmiştir. Bu iyilik halinin tipik antipsikotik kullanan hastalarda sadece % 33 olduğu saptanmıştır (34). Klozapinden farklı bir atipik antipsikotik ilaç olan ketiyapinin özellikle madde arama davranışı üzerinde oldukça etkili olduğuna yönelik çalışmalar mevcuttur. Roy ve arkadaşları kannabis kullanımına bağlı psikotik bozukluk tanısı olan 8 hastanın ketiyapin tedavisi sonucu esrar arama davranışlarının ve esrar tüketme miktarının azaldığını bildirmişlerdir (35). Ketiyapinin psikoaktif madde kullanımının tedavisinde psikotik bozukluğu olmayan hastalar üzerinde de olumlu etkileri olduğuna yönelik çalışmalar mevcuttur (36). Olanzapin tedavisinin de diğer atipik antipsikotikler gibi psikoaktif madde kullanımı olan psikotik bozukluk tanısı olan hastalarda olumlu etkiler gösterdiği bildirilmiştir. Noordsy ve arkadaşlarının madde bağımlısı olan ve olanzapin tedavisi alan psikotik bozukluk tanısı mevcut 67 hasta ile ilgili yayınladıkları olgu serisinde hastalarda olanzapin tedavisi öncesine oranla psikoaktif madde yoksunluk belirtilerinde ortalama % 20 lik bir azalma meydana geldiği belirtilmiştir (37). SONUÇ Psikoaktif madde kullanımına bağlı gelişen psikotik bozukluk ve tedavisiyle ilgili ülkemizde yeterli sayıda araştırma yoktur. Yurt dışındaki yayınlar da sınırlı sayıdadır. Özellikle bu hastalığın tedavisi ile ilgili olarak hem yoksunluk belirtilerini ve psikoaktif madde arama davranışını gidermede, hem de psikotik bulgu ve belirtileri düzeltmede etkili ajanlara ihtiyaç vardır. Atipik antipsikotik ilaçlar psikoaktif madde kullanımına bağlı psikotik bozukluğun tedavisi ve hastalığın gidişatında olumlu gelişmelere yol açmaktadırlar. KAYNAKLAR 1- Kayaalp SA. Rasyonel tedavi yönünden tıbbi farmakoloji.(8. baskı, 2. cilt) Ankara, Feryal Matbaacılık Sanayi ve Ticaret A.Ş., 1998: 1005-1012. 2- Meyer RE. How to understand the relationship between psychopathology and addictive disorders: Another example of the chicken and the egg. In: Psychopathology and Addictive Disorder, Meyer RE (Ed) New York, Guilford, 1986 : 284-291. 3- Ebert MH, Loosen PT, Nurcombe B. Current psikiyatri tanı ve tedavi, Birsöz S (çeviren), 1. baskı, Ankara, Öncü Basımevi 2003; 18: 240. 4- Winokur G, Reichl T, Rimmer J, et al. Alcoholism: Diagnosis and familial psychiatric illness in 259 alcholic probands. Arch Gen Psychiatry 1970 ; 23: 104-111. 5- MacDonald DI. Drugs, drinking and adolescence. Am J Dis Child 1984; 138:117-125. 6- Boyle MH, Offord DR. Psychiatric disorder and substanc use in adolscence. Can J Psychiatry 1991; 36: 699-705. 7- Deykın EY, Buka SL, Zeena TH. Depressive illness among chemically dependent adolescents. Am J Psychiatry 1992; 149:1341-1347. 8- Kessler RC, Nelson CB, Warner LA, et al. Lifetime co-occurence of the DSM III R abuse and dependence with other psychiatric disorders in the National Comorbidty Survey. Arch Gen Psychiatry 1997; 54: 313-321. 9- Hugh Myrick, Kathlen Brady, Editorial Review:Current review of the comorbidity of affective, anxiety and substance disorders. Current Opin Psychiatry 2003; 16: 261-270. 10- Rabinowitz J, Bromet EJ, Lavella J et al. Prevalence and severity of substance use disorders and onset of psychosis in firstadmission psychotic patients. Psychol Med. 1998;28 :1411-1419. 11- Mathers DC, Ghodse AH, Caan AW. Cannabis use amongst a large sample of acute psychiatric admissions. Br J Addict 1991; 86: 779-784. 12- Devane WA, Dysarz FA, Johnson MR, et al. Determination and characterization of a cannabinoid receptor in rat brain. Mol Pharmacol 1988; 34: 605-13. 13- Dean B, Sundram S, Bradbury R, et al. Studies on (3H) CP-55940 binding in the human central nervous system; regional spesific changes in dansity of cannabinoid-1 receptors associated with schizophrenia and cannabis use. Neuroscience 2001; 103: 9-15. 14- Parrot AC, Sisk E, Turner JJ. Psychobiological problems in heavy ecstasy (MDMA) polydrug users. Drug Alcohol Depend 2000 ;60:105-110. 15- Mc Guire PK. Diversity of psychopathology associated with use of 3,4-methylenedioxymethamphetamine (ecstasy). Br J Psychiatry 1994; 165: 837. 16- Reid MS, Ciplet D, O Leary S, et al. Sensitazition in the psychosis-inducing effects of cocaine compared with measures of cocaine craving and cue reactivity. Am J Ad- 140 Bağımlılık Dergisi, 2005, Cilt: 6, Sayı: 3, s:136-141 / Journal of Dependence, 2005, Vol: 6, N.: 3, pp.136-141 / www.bagimlilik.net

D. Dankı, N. Dilbaz, T. Okay dict. 2004; 13(3):305-15. 17- Sekine Y, Minabe Y, Ouchi Y, et al. Association of dopamine transporter loss in the orbitofrontal and dorsolateral prefrontal cortices with metamphetamine-related psychiatric symptoms. Am J Psychiatry 2003 ; 160: 1699-1701. 18- Thacore VR, Shukla SR. Cannabis psychosis and paranoid schizophrenia. Arch Gen Psychiatry 1976; 33: 383-386. 19- Rottanburg D, Robins AH, Ben-Arie O, et al. Cannabis-associated psychosis with hypomanic features. Lancet 1982; 2: 1364-1366. 20- Arsenault L, Cannon M, Poulton R, et al. Cannabis use in adolescence and risk for adult psychosis:longtidunal prospective study. BMJ 2002;325 :1212-1213. 21- Andreasson S, Allbeck P, Rydberg U. Schizophrenia in users and nonusers of cannabis: a longtidunal study in Stockholm County. Acta Psychiatr Scand 1989; 79:505-510. 22- Janssen PA. Addiction and the potential for therapeutic drug development. EXS 1994; 71: 361-370. 23- McEvoy JP, Freudenreich O, Levin ED, Rose JE. Haloperidol increases smoking in patients with schizophrenia. Psychopharmacology 1995; 119 :124-126. 24- Green AI, Zimmet SV, Strous RD, Schildkraut JJ. Clozapine for comorbid substance use disorder and schizophrenia: do patients with schizophrenia have a higher reward defiency syndrome that can be ameliorated by clozapine? Harv Rev Psychiatry 1999; 6:287-296. 25- Potvin S, Stip E, Roy JY. Clozapine, quetiapine and olanzapine among addicted schizophrenic patients: Towards testable hypotheses. Int Clin Psychopharmol 2003; 18: 121-132. 26- Bhana N, Foster RH, Olney R, Plosker GL. Olanzapine: an updated review of its use in the management of schizophrenia. Drugs 2001; 61: 111-161. 27- Cutler AJ. Quetiapine effective in reducing anxiety:clinical evidence. Paper presented at the American Psychiatric Association Annual Meeting; 5-10 May 2001; New Orleans. 28- Johnson BA, Roache JD, Ait Daout N,et al. Ondansetron reduces the craving of biologically predisposed alcholics. Psychopharmacology 2000; 160: 408-413. 29- Bymaster FP, Bauzon D, Kennedy JS, et al. Potent antogonism of 5 HT3 and 5 HT6 receptors by olanzapine. Eur J Pharmacol 2001; 430: 341-349. 30- Meltzer HY, Mcgurk SR. The effects of clozapine, risperidone, and olanzapine on cognitive function in schizophrenia. Schizophr Bull 1999; 25: 233-255. 31- Bailey LG, Maxwell S, Brandabur MM. Substance abuse as a risk factor for tardive dyskinesia: a retrospecive analysis of 1027 patients. Psychopharmacol Bull 1997;33:177-181. 32- Green AI, Salomon MS, Brenner MJ, Rawlins K. Treatment of schizophrenia and comorbid substance use disorder. Curr Drug targets CNS neurol Disord. 2002 ;1:129-139. 33- Zimmet SV, Strous RD, Burgess ES, et al. Effects of clozapine on substance use in patients with schizophrenia and schizoaffective disorders. A retrospective study. J Clin Psychopharm 2000; 20: 94-98. 34- Drake RE, Xie H, McHugo GJ, Green AI. The Effects of clozapine on alcohol and drug use disorders among patients with schizophrenia. Schizophr Bull 2000; 26: 441-449. 35- Potvin S, Stip E, Roy JY. The effect of quetiapine on cannabis use in 8 drug-dependent psychotic patients. Can J Psychiatry 2004, 49:711. 36- Sattar SP, Bhatia SC, Petty F. Potential benefits of quetiapine in the treatment of substance dependence disorders. Rev Psychiatr Neurososcience 2004; 29: 452-457. 37- Noordsy DL, O Keefe C. Effectiveness of combining atypical antipsychotics and psychosocial rehabilition in a community mental health center setting. J Clin Psychiatry 1999; 60 (suppl 19): 47-51. Bağımlılık Dergisi, 2005, Cilt: 6, Sayı: 3, s:136-141 / Journal of Dependence, 2005, Vol: 6, N.: 3, pp.136-141 / www.bagimlilik.net 141