Tamamlayıcı tiroidektomide gamma prob kullanımıyla ilgili başlangıç deneyimlerimiz



Benzer belgeler
Prof.Dr.Serdar TEZELMAN İstanbul Tıp T p Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı

ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI

Selim tiroid hastalıklarının cerrahi tedavisinde subtotal ve total tiroidektominin erken ve geç dönem sonuçlarının karşılaştırılması

Tiroid Papiller Kanserde Güncel Kanıtlar ve Gerçekler. Kılavuzlara göre Ameliyat Stratejisi Değişti mi?

Tamamlayıcı Tiroidektomilerde Gama Dedektör Yardımlı Cerrahinin Rolü

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Düşük Riskli Diferansiye Tiroid Kanserlerinde RAİ Tedavisi

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr.

Papiller Mikrokarsinomlara Yaklaşım Türkiye Perspektifi

Endemik Guatr Bölgesindeki Multinodüler Guatr Tanısı ile Yapılan Tiroidektomilerde İnsidental Tiroid Karsinomu Sıklığı

İntraoperatif Rekürren Laringeal Sinir Monitorizasyonunda Tekrar Kullanım Güvenlimidir? Doç. Dr. Barış Saylam Ankara Numune EAH Meme Endokrin Cerrahi

Endemik Bölgede Tiroidin Benign Hastalıklarında Total Tiroidektomi, 208 Hastanın Retrospektif Analizi

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN TOTAL TİROİDEKTOMİ SONRASI HİPOKALSEMİ RİSKİ ÜZERİNE ETKİSİ

Mavi Boya ile Sentinel Lenf

TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE

Ulusal Cerrahi Dergisi

Benign tiroid hastalığında ameliyat yöntemleri ve komplikasyonların incelenmesi: Tiroidektomi ve komplikasyonları

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi

TİROİD PAPİLER MİKROKARSİNOMLARDA SANTRAL LENF NODU METASTAZINA ETKİ EDEN FAKTÖRLER

Tamamlayıcı Tiroidektomi ve Total Tiroidektomi Komplikasyonlarının Karşılaştırılması. Doç. Dr. Mehmet Ali GÜLÇELİK

DİFERANSİYE TİROİD KANSERİ

Yasemin Giles* (Senyurek), Fatih Tunca*, Harika Boztepe**, Faruk Alagöl**, Tarık Terzioglu*, MD, Serdar Tezelman*

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

Lokalizasyon çalışmalarının şüpheli olduğu primer hiperparatiroidi olgularında 99 Tc-MIBI intraoperatif gama-prob kullanımı: Kohort değerlendirme

DİFFERANSİYE TİROİD KANSERLİ OLGULARDA REZİDÜ DOKU VE DOZUN ABLASYON BAŞARISINA ETKİSİ

Tamamlayıcı tiroidektomilerde gama dedektör yardımlı radioguided cerrahinin rolü

Ulusal Cerrahi Dergisi

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

Total Tiroidektomi yapılan hastalarda MSKKM Nomogramının Değerlendirilmesi

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

ÇOCUKLUK ÇAĞI PAPİLLER TİROİD KANSERİNDE BRAF V600E MUTASYONU İLE KLİNİKOPATOLOJİK ÖZELLİKLER ARASINDAKİ İLİŞKİ VE NÜKS ORANI ÜZERİNE ETKİSİ

T RO D KANSER NDE CERRAH TEDAV

Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Genel Cerrahi Kliniği, 2 Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Cerrahi Kliniği, İstanbul

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM

Multinodüler guatr nedeniyle tiroidektomi uygulanan hastalarda insidental papiller tiroid. mikrokarsinom olgularımız ve tedavisi

Tiroid Cerrahisinde Nöromonitorizasyonun Rekürren Laringeal Sinir Hasarı Oranına Etkisi

ELAZIĞ İLİNDEKİ TİROİD KANSER SIKLIĞI VE ALT TİPLERİ: BEŞ YILLIK DENEYİM

İyi diferansiye tiroid kanserleri Radyonüklid tedavi. Dr. Murat Tuncel Hacettepe Üniversitesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı

Tiroid Patolojisi Slayt Semineri

Tiroit kanseri saptanan hastaların klinik ve patolojik açıdan retrospektif değerlendirilmeleri

YÜKSEK DOZ I-131 TEDAVİSİNDE HASTA DOZİMETRİSİ

DEKTOMİ (MIRP) & EKSPLORASYONU (MITBE) ILAŞTIRILMASI

Proflaktik santral disekisyon: Yeni bir tartışma alanı. Ashok R. Shaha, MD. Çeviren: Dr. Yalın İşcan*, Dr. Yasemin Giles* * İÜTF Genel Cerrahi ABD

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

Santral Bölge Diseksiyonunda Lenf Bezi Diseksiyon Genişliği ve Lokalizasyonunun Değerlendirilmesi

Endemik Bir Bölgede 940 Tiroidektomi Olgusunun Değerlendirilmesi: Tek Merkez, Tek Cerrah Deneyimi

TİROİD CERRAHİSİ. Dr. Ömer USLUKAYA

Multinodüler guatrlarda total ve subtotal. erken dönem komplikasyonlarının karşılaştırılması

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması

Non-palpabl meme lezyonlarında cerrahi yaklaşım

KONVANSİYONEL/ LİGASURE TİROİDEKTOMİ

ATA REHBERİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER VE PAPİLLER MİKROKARSİNOM TEDAVİSİ. Dr. Güleser SAYLAM SBÜ Dışkapı Yıldırım Beyazıt SAUM Nisan 2017

Diferansiye Tiroid Kanseri Tanılı Hastalarda Ablasyon ve Re-Ablasyon Tedavisi Başarısı

Coğrafi temel yaklaşım farklılıkları

Tiroid Operasyonlarından Sonra Görülen Komplikasyonlar

REKTUM KANSERİNDE NEO / ADJUVAN RADYOTERAPİ. Ethem Nezih Oral İstanbul Üniversitesi İTF Rad Onk AD

Adrenokortikal Karsinom Tek merkezin 10 yıllık deneyimi

İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi Yönteminin Tiroid Nodüllerinde Cerrahi Kararındaki Etkileri

LOKALİZE EDİLEMEYEN PRİMER HİPERPARATİROİDİLİ HASTALARDA SELEKTİF VENÖZ ÖRNEKLEMENİN YERİ

NODULER GUATR DA CERRAHİNİN GENİŞLİĞİ. Dr. Serkan SARI SB İstanbul EAH

LARİNKS SKUAMÖZ HÜCRELİ KANSERİ PAPİLLER TİROİD KANSERİ BİRLİKTELİĞİ VE TEDAVİ YAKLAŞIMI

AMELİYAT SONRASI TAKİP/ NÜKSTE NE YAPALIM? Dr. Meral Mert

Safra Yolları Kanserlerinde SistemikTedaviler. Dr.M.Oktay TARHAN İzmir K.Ç.Ü. Atatürk E.A.H. Tıbbi Onkoloji Kliniği

Postoperatif Hipokalsemi Tedavisi. Dr.Hakan KULAÇOĞLU

Mide Tümörleri Sempozyumu

Tiroid Cerrahisi Sonuçlarımız: Retrospektif Çalışma

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği

Tiroid Hormonları ve Yorumlanması.

Evre III KHDAK nde Radyoterapi

İntraoperatif Sinir Monitorizasyonunun Bir Cerrahi Kliniğe Katkısı

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

Differansiye tiroid kanserinin standart tedavisi cerrahi rezeksiyon, radyoaktif iyot ve TSH süpresyonudur. Rezidüel, yinelemeli ya da nod tutulumu

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Prof. Dr. Nusret Korun Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrin Cerrahisi Birimi

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Tiroid Cerrahisi Sonrası Tetani

DİFERANSİYE TİROİD KANSERLİ OLGULARDA RADYOAKTİF IYOT-131 TEDAVİSİNİN ETKİNLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

ILAŞTIRILMASI. ve Araştırma rma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Bethesda Klasifikayonu. Prof Dr Gülnur Güler Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu

HİPERTİROİDİDE CERRAHİ GENİŞLİĞİ. Dr. Aykut SOYDER Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Aydın

Multidisipliner Konseyin Endokrin Hastalıkların Tanı Ve Tedavi Süreci Üzerine Etkisi

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

PRİMER HİPERPARATİROİDİZMİN CERRAHİ TEDAVİSİNDE HIZLI PARAT HORMON ÖLÇÜMÜ

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD

Substernal Guatr: 37 Hastanın Klinikopatolojik Özellikleri

RADYOİYOT (I-131) DOZİMETRİSİ

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

PAPİLLER TİROİD KARSİNOMLU OLGULARIMIZDA BRAF(V600E) GEN MUTASYON ANALİZİ. Klinik ve patolojik özellikler

İstenmeyen Sonuçlar Gelişmesi Nedeniyle Dava Konusu Olan Tiroidektomi Olgularının Retrospektif Değerlendirilmesi

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

Diferansiye Tiroid Kanserli Hastalarda Skorlama Sistemlerinin Lokal Nüksü Öngörü Değeri

Kocaeli Medical J 2017; 6; 1:34-39 ARAŞTIRMA MAKALESİ/ ORIGINAL ARTICLE

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D.

Transkript:

Gaziantep Tıp Dergisi Gaziantep Medical Journal Araştırma Makalesi Research Article Tamamlayıcı tiroidektomide gamma prob kullanımıyla ilgili başlangıç deneyimlerimiz Our initial experiences related to gamma probe use in completion thyroidectomy Umut Elboğa¹, Ebuzer Kalender¹, Avni Gökalp 2, Suna Erkılıç 3, Göktürk Maralcan 2, Y. Zeki Çelen¹, Mustafa Yılmaz¹, Hasan Deniz Demir¹, Hüseyin Karaoğlan¹ 1 Gaziantep Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Nükleer Tıp Anabilim Dalı, Gaziantep 2 Gaziantep Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Gaziantep 3 Gaziantep Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Gaziantep Özet Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde Haziran 2008 - Ekim 2010 tarihleri arasında tamamlayıcı tiroidektomi uygulanan 22 diferansiyel tiroid karsinomu olan olgu prospektif olarak incelenmiş, gamma prob ile yapılan cerrahi tedavinin sonuçları ele alınmıştır. İlk operasyonlarında subtotal veya totale yakın tiroidektomi uygulanmış, patoloji sonuçları iyi diferansiyel tiroid karsinomu gelen hastalara gamma prob destekli tamamlayıcı tiroidektomi uygulanmış, gamma probun etkinliği ortaya konulmaya çalışılmıştır. Preoperatif dönemde hastaların ortalama TSH değeri 1.48 miu/l olarak tespit edildi. Ameliyattan 24 saat önce minimum 2 saat açlık periyodundan sonra hastalara oral yolla 0.1 mci sıvı I-131 verildi. Tiroid yatağından arka plan değeri üzerinde sinyal alınan tüm alanlar rezeke edildi. Operasyon başlangıcında arka plan ışıma değeri ortalama 24.04 cps (2-49), tiroid lojundan alınan bazal ışıma değeri ortalama 753.09 cps (29-5156) iken rezeksiyon sonrası lojdaki ışıma değerleri ortalama 13.4 cps (1-47) olarak ölçüldü. Postoperatif TSH kan seviyesi supresyon tedavisine başlanmadan önce ortalama 52.86 miu/l olarak tespit edildi. Postoperatif dönemde tüm hastalarda (%100) tiroglobulin (Tg) seviyesi düştü. Gamma prob eşliğinde yapılan tamamlayıcı tiroidektominin daha etkin bir cerrahi rezeksiyon sağlayarak postoperatif tedavi ve takipleri kolaylaştırdığı, rekürrenslerin önlenmesinde en etkin yöntem olduğu görüşündeyiz. Anahtar kelimeler: Gamma prob; tiroid karsinomu; totale tamamlayıcı tiroidektomi Abstract In this study twenty two differentiated thyroid carcinoma (DTC) case performed completion thyroidectomy between June 2008 and October 2010 in Gaziantep University Medical Faculty Hospital were examined prospectively and surgical results of gamma probe were observed. Patients who had less then total thyroidectomy in their first operations with DTC pathology reports, went through gamma probe supported completion thyroidectomy, gamma probe efficiency was examined. In preoperative period, mean TSH value was identified as 1.48 miu/l. 0.1mCi liquid I-131 was given to the patients after minimum 2 hours of starvation period one day before the day of surgery. All the areas where there was a signal over the background values were resected out from thyroid channel. While mean background radiation value was 24.04 cps (2-49) and mean basal radiation value of thyroid lodge was 753.09 cps (29-5156), after resection mean radiation value of thyroid lodge was measured as 13.4 cps (1-47). Postoperative TSH blood level before suppression therapy was measured as 52.86 miu/l average. In post operative period all patients (100%) thyroglobulin levels decreased. In the operations supported by gamma probe, we did not observe any increase in complication rates compared to literature. These results suggest that completion total thyroidectomy with gamma probe makes post operative treatment and follow up easier by providing more efficient surgical resection, and also completion thyroidectomy with gamma probe is the most efficient method in avoiding recurrences. Keywords: Gamma probe; thyroid carcinoma; completion total thyroidectomy Giriş Tiroid kanserleri tüm kanserler içerisinde %1 oranında görülür (1). Tiroid kanseri görülme sıklığı çevresel faktörler ve coğrafi dağılım ile yakından ilgilidir. Diferansiye tiroid kanserlerinde prognozun iyi olmasına rağmen seyrek de olsa metastaz yapabilme potansiyelleri nedeniyle dikkate alınmaları gerekir. Uzun süre takip edilen hastalarda değişken seyirler görülebileceğinden hastaların içinde bulunduğu riskleri tahmin etmek zordur. Bu nedenle özellikle son yıllarda birçok araştırmacı, hastalara total tiroidektomi yapılmasından yanadır (2-4). Nodüler/multinodüler guatr, hipertiroidi gibi herhangi bir cerrahi endikasyonla birinci ameliyatlarında subtotal veya totale yakın tiroidektomi yapılan hastalarda diferansiye tiroid kanserine rastlandığı zaman, çoğunlukla ikinci bir operasyona İletişim/Correspondence to: Umut Elboğa, Gaziantep Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Nükleer Tıp Anabilim Dalı, Gaziantep, TÜRKİYE Tel: +90 535 5164132 umutelboga@hotmail.com gerek duyulur (4,5). Planlanan tamamlayıcı tiroidektomi operasyonu gamma prob yardımı ile güvenle yapılabilir. Birinci operasyondan sonra tiroid bakiye dokusunda oluşabilecek fibrotik dokular ikinci operasyonu teknik olarak zorlaştırabileceği gibi, çeşitli komplikasyonlara da zemin hazırlar. Gamma prob yardımı ile yapılabilen cerrahi operasyonlar tümörün intraoperatif olarak belirlenmesi ve çıkarılmasında kolaylık sağlar (6-8). Teknik olarak güçlük yaratan ikinci operasyonlar gamma prob kullanılarak daha güvenli yapılabilir. Gamma prob ile tamamlayıcı tiroidektomiden 6 hafta sonra radyoaktif I-131 tedavisi verilebilir (9). Serum tiroglobulin (Tg) ölçümü ve radyoaktif I-131 taraması birbirini tamamlayıcı yöntemlerdir (10). Gamma prob ile tamamlayıcı tiroidektomi operasyonlarından sonra hastaların takip sürecinde rekürrens tespit edilirse, hastaların tekrar opere edilme olasılığı vardır. Bazı durumlarda ise radyoaktif iyot ablasyon tedavisi yapılabilir. 1960 yılında kullanıma giren gamma prob Received: 24.04.2011 Accepted: 10.05.2011 Geliş Tarihi: 24.04.2011 Kabul Tarihi: 10.05.2011 87 DOI: 10.5455/GMJ-30-2011-38 www.gantep.edu.tr/~tipdergi ISSN 1300-0888

tekniği, 1984 yılında ilk kez kullanıldığı kolon kanseri vakasında çok başarılı olmuştur. Hastanemizde 2008 yılından itibaren gamma prob kullanımı hızla yaygınlaşmış olup özellikle tiroid kanseri vakalarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu çalışma Haziran 2008-Ekim 2010 tarihleri arasında Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim dalı tarafından hastanemizde tamamlayıcı tiroidektomi ameliyatı ve takibi yapılan 22 hastanın prospektif incelenmesi ile hazırlanmıştır. Amaç, gamma prob ile yapılan tamamlayıcı tiroidektominin yararları incelemektir. Gereç ve Yöntemler Bu çalışmaya Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde Haziran 2008-Ekim 2010 tarihleri arasında ameliyat ve takibi yapılan 22 hasta dahil edildi. Bu hastalar nodüler/multinodüler guatr ve hipertiroidi endikasyonlarıyla ameliyat olmuş, ameliyatlarında subtotal veya totale yakın tiroidektomi yapılmış, parafin kesitlerinin patoloji sonuçları diferansiye tiroid kanseri belirlenmiş hastalardı. Patoloji raporları incelendikten sonra tüm hastalara gamma prob yardımı ile tamamlayıcı tiroidektomi planlandı. Totale tamamlayıcı cerrahi sonrası yüksek dozda radyoaktif iyot ile ablasyon tedavisi planlanmak üzere nükleer tıp polikliniğine yönlendirilen hastaların tamamına ablasyon sonrası levotiroksin sodyum ile supresyon tedavisine başlanmış ve aralıklı olarak postoperatif erken dönem ve sonrasında serum TSH ve Tg değerleri takip edilmiştir. Hastalar gamma prob uygulaması öncesi nükleer tıp kliniğine başvurduklarında ilk ameliyatın şekli ve histopatolojik bulguları araştırıldı. Preoperatif tüm hastalarda kan biyokimyası, TSH, FT3, FT4, Tg, anti Tg, tiroid sintigrafisi, gereğinde boyun ultrasonografisi yapıldı. Hastaların tamamına cerrahlar tarafından totale tamamlayıcı tiroidektomi uygulandı. Yirmi iki hasta, mikropapiller kanser, papiller kanser folliküler varyantı, folliküler kanser olarak üç grupta incelendiler. İkinci ameliyattan önce hastaların tümünün; yaşı, cinsi, ilk ameliyatları hakkında ayrıntılı bilgiler, aldıkları tedaviler soruşturuldu. Levotiroksin sodyum alanlarda tedavi endokrinoloji kliniği tarafından operasyonun 1 ay öncesinde kesildi. Ötiroid durumda kalabilmeleri için T3 hormonu verildi. Gamma prob ile çalışma yapılmadan 48 saat önce tedavi sonlandırıldı. Birinci operasyondan sonra patolojik tetkikleri diferansiye tiroid kanseri gelen bu hastalar multidisipliner olarak değerlendirildi. Operasyonlardan sonra takibe yine multidisipliner bir şekilde devam edildi. Takipte özellikle Tg ve TSH kan seviyeleri, FT3, FT4, tiroid bezi sintigrafisi ve USG, tüm vücut sintigrafisi kullanılmaktadır. Gamma prob ile tamamlayıcı tiroidektomiden önce hastaların hepsinin preoperatif tetkikleri tamamlandı. Ameliyattan bir gün önce Nükleer Tıp Anabilim Dalında operasyondan yaklaşık 24 saat önce hastalara aç karnına olacak şekilde 0.1 miliküri (mci) oral yolla sıvı radyoaktif iyot 131 verildi. Tüm operasyonlar gamma prob eşliğinde yapıldı. 5 hastaya lenf nodu diseksiyonuda yapıldı. Çalışmamızda Crystal probe cihazı kullanılmıştır (Resim 1). Operasyon başlangıcında gamma prob steril bir cerrahi kılıfa kondu. Gamma prob aracılığı ile omuzdan arka plan (background) ve tiroid lojundan başlangıç sayımları (hot spot) yapıldı. Arka plan değerine göre hedef sinyal birimi her ameliyatta standardize edildi. Ameliyat sırasında gamma prob ışıma değerleri kaydedildi. Işıma birimi olarak counts per second (cps) kabul edildi. Ameliyat süresi boyunca gamma probun yüksek değerler kaydettiği tüm alanlar cerrah tarafından eksplore edildi, şüpheli dokular rezeke edildi. Tiroid lojuna ulaşıldığında prob dokulara dik açı ile yaklaştırıldı. Nerede bakiye doku kaldığı ve disseke edileceği planlandı. Arka plan aktivite her operasyon için ayrı belirlendi. Bizim çalışmamızda omuzdan 10 saniye süre ile sayım alınarak belirlenmiştir. Bakiye dokuların tamamen uzaklaştırıldığına kanaat getirildiğinde alan tekrar tarandı. Hedef değer, arka plan değerin 1.5 katı olarak belirlenmiştir. Çıkarılan dokuların ameliyat alanı dışında gamma prob ile yeniden sayımı alındı; arka plan aktiviteden daha yüksek bir seviyede sinyal alındı. Çıkarılan dokular patolojiye gönderildi. Son aşamada tiroid yatağında ve bilateral juguler bölgede anlamlı yüksek değerde ölçüm alınamayana dek operasyon sürdürüldü. Tüm hastalar operasyon sonrası radyoaktif I-131 ablasyon tedavisi planlaması açısından değerlendirilmek üzere nükleer tıp polikliniğine yönlendirildi. Hastalar postoperatif FT3, FT4, TSH, Tg, kalsiyum sonuçları ile değerlendirildi. Gereğinde sintigrafi, ultrasonografi ve ileri görüntüleme yöntemleri planlandı. Sonuçlar Bu çalışmaya toplam 22 hasta alındı. En düşük yaş 45, en yüksek yaş 69 idi. Yaş ortalaması 59.9 olup papiller kanserli hastaların yaş ortalaması 61.3, folliküler kanserli iki hasta 45 ve 47 yaşlarında idi. Hastaların 3 ü erkek (%13.6), 19 u kadın (% 86.4) idi. Birinci operasyonda nodüler/multinodüler guatr nedeni ile opere edilen hasta sayısı 13 (%59), hipertiroidi nedeni ile opere edilen hasta sayısı 9 (%41) idi. Birinci operasyonda, bilateral subtotal tiroidektomi 11 (%50), sağ total sol subtotal lobektomi 5 (%22.7), sağ total lobektomi 3 (% 13.6), sol total lobektomi 3 (%13.6) hastaya uygulandı. Birinci operasyonda histopatolojik tümör lokalizasyonu 11 (%50) hastada sağ lob, 9 (%41) hastada sol lob, 2 (%9) hastada bilateraldi. Birinci operasyonda mikroapiller kanser 14 (%63.6), papiller kanser folliküler varyantı 6 (% 27.2), folliküler kanser 2 (% 9.1) hastada gözlendi (Şekil 1). Çalışmaya alınan 22 hastanın 16 sına (%72.7) çift taraflı, 6 sına (% 27.3) tek taraflı bakiye doku eksizyonu yapıldı. Arka plan değerine göre anlamlı yüksek sinyal veren alanlar çıkartıldı. Bakiye dokular ameliyat sahası dışında gamma prob ile analiz edildi. Ortalama TSH, ikinci ameliyat öncesi 1.48 miu/l, postoperatif dönemde 52.86 miu/l olarak saptandı. Postoperatif Tg seviyelerinde tüm hastalarda belirgin düşüş saptandı. Nükleer tıp poliklinik takiplerinde Tg seviyesinde yükselme saptanan hasta olmadı. Reoperasyona alınan hastalarda iki ameliyat arasında geçen ortalama süre 75 (10-150) gündü. Operasyon başlangıcında omuzdan alınan arka plan ışıma değeri ortalama 24.04 cps (2-49), tiroid lojundan alınan bazal ışıma değeri ortalama 753.09 cps (29-5156) iken rezeksiyon sonrası lojdaki ışıma değerleri ortalama 13.4 cps (1-47) ölçüldü; rezeksiyon sonrası ışıma değerlerinin arka plan değerlerine yaklaştığı ve bazı 88

olgularda daha düşük değerler alındığı gözlendi (Tablo 1). Resim 1. Çalışmamızda kullanılan Crystal probe cihazı görülmektedir. T4 supresyon tedavisi 22 hastanın tümüne (%100) radyoaktif iyot ablasyon tedavi protokolüne uygun olarak uygulandı. Şekil 1. Birinci operasyon şekilleri, tümör lokalizasyonları ve kanser tipleri Tablo 1. Olguların demografik, preoperatif-postoperatif TSH değerleri ve preoperatif, intraoperatif ve postoperatif gamma prob sayım verileri. Hasta No Cinsiyet Yaş Pre-op TSH Post-op TSH Arka plan Hot Spot Post-operatif 1 K 53 5.1 75 4 243 22 2 K 49 4.4 44 46 788 11 3 K 67 4.9 75 47 29 3 4 E 51 4.0 48 24 295 6 5 K 45 0.6 75 2 49 1 6 K 66 1.2 67 8 486 7 7 K 52 0.4 39 32 562 6 8 K 69 0.6 44 33 64 3 9 K 55 1.3 66 28 66 13 10 K 61 0.05 75 21 1256 23 11 K 56 0.5 28 17 3245 43 12 E 57 0.02 30 9 98 22 13 K 64 0.98 36 24 1438 8 14 K 57 0.5 38 13 829 4 15 K 60 4.2 56 38 317 17 16 K 55 1.1 57 49 5156 47 17 E 56 1.5 75 37 298 10 18 K 62 0.98 65 23 2540 8 19 K 59 6.6 42 17 1453 4 20 K 56 0.5 48 19 469 11 21 K 58 2.2 36 22 387 8 22 K 60 0.05 75 16 338 9 89

Tartışma Benign hastalıklar nedeni ile tiroid ameliyatı sonrasında insidental olarak saptanan kanser vakalarında artış dikkati çekmektedir (11,12). Nodüler/multinodüler guatr ve hipertiroidi gibi endikasyonlarla subtotal veya totale yakın tiroidektomi yapılmış hastalarda diferansiye tiroid kanseri saptandığında reoperatif tiroid cerrahisi gerekli olabilir (6). Foliküler tiroid karsinomlarında tamamlayıcı tiroidektomi I-131 ablasyon ve I-131 tarama testlerine yardım amacıyla yapılır. Papiller tiroid kanserli hastaların %25-88 inde ilk ameliyat sırasında eş zamanlı, kontralateral multifokal papiller kanser olduğu bildirilmiştir (14). Diferansiye tiroid kanserlerinde bilateral hastalık oranı %21.8 olarak saptanmıştır (15). Bizim çalışmamızda bu oran %13.6 olarak bulunmuştur. Başka bir çalışmada bilateral subtotal tiroidektomi yapılan hastalarda rezidü kanser riskinin %22-64 olduğu belirtilmiştir (14). Yapılan çalışmalarda intraoperatif gamma prob kullanımının rezidü tiroid dokusunun bulunmasında ve çıkarılmasında etkili olduğu sonucuna varılmıştır (6,11). Tamamlayıcı tiroidektomi piyeslerinde %28-77 arasında bakiye dokuda tümör saptanmıştır (13,14). Erbil ve arkadaşlarının yaptığı gamma prob ile yapılan çalışmasında bu oran %36.3 olarak bildirilmiştir (6). Bizim çalışmamızda bu oran % 22.7 dir. Tamamlayıcı tiroidektomi yapılacak olan hastalar ötiroidi olmalı ve ikinci operasyondan önce kord vokal muayenesi yapılmalıdır (13). Reoperasyon ilk operasyona göre daha fazla komplikasyon demektir (6). Bu çalışmada mümkün olan en fazla bakiye dokuyu en az morbidite ile çıkarmak amaçlandığı için gamma prob kullanılmıştır. Gamma prob eşliğinde yapılan tamamlayıcı tiroidektomi mümkünse primer operasyondan hemen sonra yapılmalıdır (16,17). Gamma prob eşliğinde tamamlayıcı tiroidektomi yapılmasının avantajları, post operatif I-131 taraması, nüks ve metastazların ablasyonudur. Gamma prob eşliğinde yapılan tamamlayıcı tiroidektomi hastalarda daha sonra oluşabilecek nüks ve metastazların tedavisini kolaylaştırmaktadır. Diferansiye tiroid kanserlerinde nüksün sensitif indeksi tiroglobulindir (13). Bu yöntemle hastalarda metastaz varlığı tespit edilebilir. Bizim çalışmamızda tüm hastaların postoperatif tiroglobulin seviyesinde belirgin düşüş saptandı. Erbil ve arkadaşlarının gamma prob eşliğinde yaptıkları tamamlayıcı tiroidektomilerde ikinci ameliyatttan sonra TSH düzeyi ameliyat öncesine göre belirgin olarak yüksek, tiroglobulin düzeyleri ise tüm hastalarda ameliyat sonrası ikinci ayda anlamlı olarak düşük bulunmuştur (6). Bizim çalışmamızda ortalama TSH değeri ikinci ameliyat öncesi 1.48 miu/l, postoperatif dönemde 52.86 miu/l olarak saptandı. Gamma prob yardımı ile tamamlayıcı tiroidektomi yapılan gruplar ile gamma prob yardımı olmadan yapılan operasyonlarda bakiye doku kalması açısından oldukça önemli bir fark saptanmıştır (6-8). Ameliyat sırasında gamma prob yardımıyla fibröz dokuları ayırt etmek kolaylaşmıştır. Ameliyat sırasında bakiye doku kalmadığından emin olmak için probdan alınan sinyallerin geri plan değerinin altına inmesi gerekir. Postoperatif 1. ayda ilaç kullanmadan ölçülen yüksek TSH değerleri, bakiye dokuların tamamen çıkarıldığının postoperatif göstergesidir. Postoperatif erken dönemde yapılan tiroid sintigrafilerinde, bakiye dokuların başarılı rezeksiyon kriteri; sintigrafide anlamlı tutulum olmamasıdır. Genel cerrahi ve Nükleer Tıp klinikleri ortak protokol ve kooperasyon içinde çalıştıkları sürece başarı oranı artacaktır. Gamma prob ile tamamlayıcı tiroidektomi tümörün intraoperatif olarak bulunması ve çıkarılmasında yararlıdır. Birinci operasyonlardan sonra tiroid yatağında oluşabilecek fibrotik dokular ikinci ameliyatı teknik olarak zorlaştırır. Postoperatif ilk ayda bakılan TSH değerlerinin tüm hastalarda ameliyat öncesi döneme göre yükselmesi bakiye dokuların efektif eksizyonunun göstergesidir. Tamamlayıcı tiroidektomiden sonra yaptığımız tiroid sintigrafisinde bakiye dokuların etkili olarak çıkarıldığı gözlenmiştir. Sonuç olarak bu çalışma gamma prob destekli tamamlayıcı tiroidektominin bakiye dokuların çıkarılmasında etkili bir yöntem olduğunu göstermektedir. Kaynaklar 1. Hurng, Song-Wu J, Young MD, Clark OH, in.: İşgör A, Tiroid Hastalıkları ve Cerrahisi, 1. baskı, İstanbul, Avrupa Tıp Kitapçılık, 2000:367-81. 2. Tezelman S, Borucu I, Senyurek Giles Y, Tunca F, Terzioglu T. The change in surgical practice from subtotal to near-total or total thyroidectomy in the treatment of patients with benign multinodular goiter. World J Surg 2009;33(3):400-5. 3. Mittendorf EA, McHenry CR. Thyroidectomy for selected patients with thyrotoxicosis. Arch Otolaryngol Head Neck Surg 2001;127(1):61-5. 4. Mishra A, Agarwal A, Agarwal G, Mishra SK. Total thyroidectomy for benign thyroid disorders in an endemic region. World J Surg 2001;25(3):307-10. 5. Lefevre JH, Tresallet C, Leenhardt L, Jublanc C, Chigot JP, Menegaux F. Reoperative surgery for thyroid disease. Langenbecks Arch Surg 2007;392(6):685-91. 6. Erbil Y, Barbaros U, Deveci U, Kaya H, Bozbora A, Ozbey N, et al. Gamma probe-guided surgery for revision thyroidectomy: in comparison with conventional technique. J Endocrinol Invest 2005;28(7):583-8. 7. Bender O, Karyagar S, Levent Balci F, Yuney E, Kamali S, Ozpacaci T, et al. Gamma probe (99m)Tc-pertechnetate assisted completion thyroidectomy vs conventional thyroidectomy in differentiated thyroid carcinoma. Hell J Nucl Med 2009;12(2):138-41. 8. Aras G, Gültekin SS, Küçük NO, Demirer S, Tuğ T. Intraoperative gamma probe guidance with 99mTcpertechnetate in the completion thyroidectomy. Ann Nucl Med 2009;23(5):421-6. 9. Salvatori M, Ardito G, Pelizzo MR, Mariani G, Gross M, Al- Nahhas A, et al. Treatment of local and regional recurrences of differentiated thyroid cancer by radio-guided surgery with iodine-131. Nucl Med Rev Cent East Eur 2006;9(2):119-24. 10. Van Tol KM, Jager PL, De Vries EG, Piers DA, Boezen HM, Sluiter WJ, et al. Outcome in patients with differentiated thyroid cancer with negative diagnostic whole-body scanning and detectable stimulated thyroglobulin. Eur J Endocrinol 2003;148(6):589-96. 11. Alex JC, Krag DN, Harlow SP, Meijer S, Loggie BW, Kuhn J, et al. Localization of regional lymph node in melanomas of the head and neck. Arch Otolaryngol Head Neck Surg 1998;124(2):135-40. 12. Giles Y, Boztepe H, Terzioğlu T, Tezelman S. The advantage of total thyroidectomy to avoid reoperation for incidental thyroid cancer in multinodular goiter. Arch Surg 2004;139:179-82. 13. Grant CS, Hay ID, Gough IR, Bergstralh EJ, Goellner JR, McConahey WM. Local recurrence in papillary thyroid carcinoma: is extent of surgical resection important? Surgery 1988;104(6):954-62. 90

14. Reeve TS, Delbridge L, Brady P, Crummer P, Smyth C. Secondary thyroidectomy: a twenty-year experience. World J Surg 1988;12(4):449-53. 15. Levin KE, Clark AH, Duh QY, Demeure M, Siperstein AE, Clark OH. Reoperative thyroid surgery. Surgery 1992;111(6):604-9. 16. Pezzullo L, Delrio P, Losito NS, Caracò C, Mozzillo N. Post operation complications after completion thyroidectomy for differentiated thyroid cancer. Eur J Surg Oncol 1997;23(3):215-8. 17. De Jong SA, Demeter JG, Lawrence AM, Paloyan E. Necessity and safety of completion thyroidectomy for differentiated thyroid carcinoma. Surgery 1992;112(4):734-7. 91