Toplumcu Düşünce Enstitüsü Tartışma Notu. TN - Siyaset/15-001 2 Ocak 2015 Hazırlayan: Mehmet UYSAL



Benzer belgeler
İÇİNDEKİLER KAPİTALİST ÜRETİM TARZI 41 I TEKEL-ÖNCESİ KAPİTALİZM 42

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. 1.DERS Şubat 2013

ULUSLAR ARASI TARIMSAL İLİŞKİLER. Prof.Dr.Emine Olhan

Bölüm 13.Tarımsal Kooperatifçilik

Su Ürünleri Kooperatiflerinin. Kooperatifçilik İlkeleri Açısından Analizi

BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI!

TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

Yirmi Birinci Yüzyıl İçin Sosyalizm. Giriş

İKİNCİ BÖLÜM ENDÜSTRİ DEVRİMİ, SOSYAL SORUN VE SOSYAL POLİTİKA İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM SOSYAL POLİTİKA BİLİMİNİN KONUSU, KAPSAMI VE TEMEL YAKLAŞIMI

CAL 2302 ENDÜSTRİ SOSYOLOJİSİ. 9. Hafta: Post-Endüstriyel Toplumlarda Emek

GENEL BAŞKANIN MESAJI

ORMAN ENDÜSTRİ POLİTİKASI DERS 3

Dr. A. Tarık GÜMÜŞ Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Anabilim Dalı. Sosyal Devlet Anlayışının Gelişimi ve Dönüşümü

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN KAMU ALTYAPI YATIRIMLARININ SERMAYE PİYASALARI ARACILIĞIYLA FİNANSMANI KONULU

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T

A Framework for an Emancipatory Social Science

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Tanışalım, Kaynaşalım GİRİŞİMCİLİK. Arzu Akalın GİRİŞİM GİRİŞİMCİLİK GİRİŞİM? GİRİŞİM NEDİR?

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

Farklı Sistemlerde Kentleşme

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2013, No: 56

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

PİRAMİT GAYRİMENKUL DEĞERLEME ve DANIŞMANLIK A.Ş YILI KALİTE GÜVENCE SİSTEMİ GÖZDEN GEÇİRME RAPORU

Teması sektörümüzdeki Yüksek Teknoloji Uygulamaları olan 11. Teknik Müşavirlik Kongremize hoş geldiniz.

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

ESKİ SOL UN ÇÖKÜŞÜ VE YENİ SOL YUTTURMACASI 1

inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ATATÜRK Ü ETKİLEYEN OLAYLAR VE FİKİRLER

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

TÜSİAD-TÜRKONFED Bölgelerarası Ortak Girişim Projesi (BORGİP) ÇUKUROVASİFED 28 Ocak 2015

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

Hızlı Tüketim Ürünleri Perakendeciliğinde Dönüşüm ve Sektörün Geleceği. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü

BANKA DIŞI FİNANS KESİMİNİN GELİŞİMİ VE GELECEĞİ DR. GÜRMAN TEVFİK KURUMSAL YATIRIMCI YÖNETİCİLERİ DERNEĞİ

DTÖ DOHA MÜZAKERELERİ VE TARIM POLİTİKALARI. Prof. Dr. Ahmet ŞAHİNÖZ Başkent Üniversitesi

T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 26313

1974 Kıbrıs Barış Harekatı ndan sonra uygulanan silah ambargosu, ülkemizde savunma sistemlerinin temininde ve askeri haberleşme ihtiyaçlarının

Altın Ayarlı İslâmi Finans

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı. Dr. Vahdettin Ertaş. Finansal Erişim Konferansı. Açılış Konuşması. 3 Haziran 2014

İKTİSAD VE EKONOMİ TERİMLERİNİN FARKI

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4

XI. TÜRKİYE İÇ DENETİM KONGRESİ KÜRESEL BİRİKİMLERDEN ULUSAL DEĞERLER YARATMAK

İSLAMİ BANKALAR VE FİNANS KURUMLARI GENEL KONSEYİ (CIBAFI) GLOBAL FORUM 2018

ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları,

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

Toplam Kalite Bir Yaşam Biçimidir. TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ Daha İyi Bir Yaşam İçin 1

Ekonomi II. 13.Bölüm:Makroekonomiye Genel Bir Bakış Doç.Dr.Tufan BAL

Kuruluş. Mütüel Yapı. Sigorta Şirketleri ; Anonim Şirket ve Mütüel Şirket olarak kurulabilmektedir.

İŞLETME KAVRAMI. Üretim faktörlerini bir araya getirmek (bilinçli/sistemli) Üretim yapmak

Yeniden Yapılanma Süreci Dönüşüm Süreci

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ

Nasıl bir toplum ve nasıl bir eğitim?

Türkiye ye Yönelik Beklentiler Olumsuz Olamaz

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet

İ Ç İ N D E K İ L E R

ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI Ve TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

Y. İlker SALAR AB Uzmanı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Yurtdışı Eğitim Programı

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

SSCB - KADIN DEVRİMİ ÜLKESİ TEMEL GÖSTERGELER (100. YILINDA BÜYÜK SOSYALİST EKİM DEVRİMİ) 7. Makale

Başlamadan, önce KMO Yönetim Kurulu ve şahsım adına sizleri sevgi ve saygı ile selamlarım.

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

MUHASEBE VE FİNANSMAN

SEDA ÇAYIR - FUNDA GÖREN

GİRESUN ÜNİVERSİTE-KENT İŞBİRLİĞİ PLATFORMU YÖNERGESİ (GÜKİP) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak Ve Tanımlar

ULUSLARARASI MUHASEBE STANDARTLARINA GÖRE İNŞAAT/TAAHHÜT İŞLETMELERİ MUHASEBE EĞİTİMİ PROGRAMI

TEBLİĞ. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığından: SİBER OLAYLARA MÜDAHALE EKİPLERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE

MUHASEBE VE FİNANSMAN ALANI

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ Eğitim-Öğretim Yılı. Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 SĠYASET

Değerli Basın Mensupları, Değerli Basın Mensupları,

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Çalışma Grubu Global Compact

DSZ Hukuk & Danışmanlık Ofisi

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

TOPLUMSAL DAVRANIŞ KURALLARI VE HUKUK. Dr.Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

İŞLETME KAVRAMI. Üretim faktörlerini bir araya getirmek Üretim yapmak

Dünyada ve Türkiye de Tarımın Geleceği. Nisan 2011

Türkiye Ekonomisinde Temel Sorunlar ve CHP nin Ekonomi Politikaları Eylül 2012

KENTSEL POLİTİKALAR II. Bölüm

ELİT BAĞIMSIZ DENETİM VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş YILI ŞEFFAFLIK RAPORU

IMF, Birleşmiş Milletlerin uzmanlaşmış kurumlarından biri olsa da, kendi tüzüğü, yönetim yapısı ve mali kaynağı vardır.

Canan Ercan Çelik TEİD, Yönetim Kurulu Üyesi Borusan Holding Kurumsal Fonksiyonlar Başkanı

ViZYON BELİRLEME ÇALIŞMASI. Hazırlayan: Mustafa YILMAZ- Uzman (PKB)

MACARİSTAN SUNUMU Dr. Csaba UJKERY

Transkript:

Toplumcu Düşünce Enstitüsü Tartışma Notu TN - Siyaset/15-001 2 Ocak 2015 Hazırlayan: Mehmet UYSAL DEMOKRATİK TOPLUM UN ALT YAPISI OLARAK KOLEKTİFLER ve Mondragon Kolektifi GİRİŞ Daha önce yine bu Platformda Demokratik Dünyayı Birlikte Tasarlayalım başlıklı olarak yayınlanan Tartışma Notumuzda * ; bütün demokrat insanların ideali olan bir dünyayı şöyle tarif etmiştik: İnsanlararası bağımlılık ilişkilerinin, buna bağlı olarak sömürünün ortadan kalktığı, bilim ve teknolojinin doludizgin geliştiği, dolu dizgin gelişen teknolojinin hayata geçirilmesiyle gelirin alabildiğine arttığı, artan gelirin adil bölüşüldüğü, böylece refahın arttığı, bağımlılık ilişkilerinin ortadan kalkmasıyla, çatışmaların, savaşların, açlığın, yoksulluğun ve diğer bütün müsibetliklerin sona ererek, bunların yerini bilgi, yetenek ve deneyim yarışına dayanan kardeşçe rekabetin aldığı, insan ilişkilerine barış ve dostluğun egemen olduğu, içinde bilgi, sevgi ve aşk ile yaşanan bir toplum. Bu tarifimizi de şöyle bir değerlendirme ile bağlamıştık; Ancak dünya bu idealden henüz çok uzaklardadır. (* TN-Siyaset/14-012; http://toplumcudusunceenstitusu.org/makale-detay/127/demokratikdunyayi-birlikte-tasarlayalim) Bu yazımızda ise, bir ekonomik örgütlenme biçimi olarak kolektifler üzerinde durarak, bu yapılanma modelinin, demokratik toplumun nasıl alt yapısını oluşturabileceğine ilişkin görüşlerimizi paylaşmak istiyoruz. Ancak, demokrasi sorununa nasıl çözüm olabileceğini ortaya koyabilmek amacıyla, kolektifler konusuna geçmeden önce, demokrasi sorunu nun temellerine ilişkin bazı saptama ve gözlemlerimizi belirtmenin yararlı olacağını düşünüyoruz. Sorunun Temeli Yapısaldır; Eksik Demokrasi Fransız İhtilali nin Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik sloganı tam demokrasiyi ifade eder. Kapitalist toplum hukuken bağımsız ve eşit birey ilkesi üzerine kurulu olmakla ve bu nedenle de demokratik görünmekle birlikte, esas olarak insanlar arasında bağımlılık ve eşitsizlik ilişkileri üreten, bu nedenle demokratikliği yapısal olarak eksik bir toplumdur. Kapitalist toplum tarihi boyunca yaşanmış ve halen yaşanmakta olan müsibetliklerin; sömürücülüğün ve sömürgeciliğin, faşizmin, sivil ve askeri diktatörlüklerin, irili ufaklı savaşların, katliamların, işkencelerin kökeninde yatan şey; bağımlılık ilişkisi kurma iradesidir. Bu iradenin etkinliğinin sonucu olarak kapitalist toplumda bağımlılık ve eşitsizlik ilişkileri hep mevcut olmuş, Özgürlük Eşitlik Kardeşlik sloganı tam olarak hayata 1

geçmemiş, demokrasi hep eksik kalmıştır. Sefalet ücretleri ve gayri insani çalışma koşulları ile karakterize edilen vahşi kapitalizm, gelir dağılımı adaletsizliği, yaygın yoksulluk ve insanlığın yüz karası açlık kapitalist toplumun eksik demokrasisinin sonucudur. Bu noktada, gelişmiş demokratik ülkelerin durumu bizleri yanıltmamalıdır. Bu ülkelerdeki nispeten ileri düzeyde yaşanılan çoğulculuk ve katılımcı mekanizmalar, vahşi kapitalizme maruz kalmış işçi sınıfının ve sömürge ülkeler halklarının bağımsızlık ve eşitlik mücadelelerinin sonucudur. Bununla birlikte, gelişmiş ülkelerde bu şekilde var olan demokrasi, geri kalmış ülkelerin halklarının bağımlılığı ve eşitsizliği pahasına sürdürülebilen bir demokrasi dir. Ülkelerinin, başka ülkelere, onların bağımsızlıklarını ihlal ederek müdahalesine önleyici demokratik bir tepkinin gösterilmemesi; dışarıdan akan kaynaklar biraz kuruduğunda hortlayan; geçmişteki Nazizm ve faşizm ile günümüzdeki ırkçılık, gelişmiş kapitalist ülkelerin eksik demokrasilerinin en çarpıcı göstergeleridir. Kısacası, dünyadaki demokrasi sorununun temelde yatan nedeni, kapitalist toplumun insanlar arasında bağımlılık ve eşitsizlik üreten yapısıdır. Bundan çıkan sonuç şudur ki; demokrasi sorununun çözümü için, bağımlılık ve eşitsizlik ilişkilerinin ortadan kaldırılarak, böylece bağımsız ve eşit birey ilkesinin, hukuki-şekli bir ilke olmanın ötesine geçirilerek, toplumsal yaşamın bütün dokularına sindirilmesi gerekmektedir. İnsanlar arası bağımlılık ve eşitsizlik ilişkilerine ve bunun sonucu olan sömürüye son vermek amacıyla, 20. yüzyılın başlarında girişilen sosyalizm deneyimi başarısız oldu. 1917 Ekim Devrimi nden sonra kurulan Sovyetler Birliği nde başlayan ve 2. Dünya Savaşı ndan sonra Çin, Doğu Avrupa ve Balkan ülkeleri ile Kuzey Kore, Küba ve Vietnam a yayılan sosyalizm deneyiminin önderleri, üretim konuları ve üretim araçları üzerindeki özel mülkiyete son verilmesi halinde sömürünün ortadan kalkacağını düşünmüşlerdi. Ayrıca, sosyalist önderler, ekonominin merkezden planlanması halinde, kapitalizmin üretim anarşisinden kaynaklanan ve kaynak israfına yol açan ekonomik krizlerin ortaya çıkmayacağını ve kaynakların kalkınma/büyüme önceliklerine göre etkin kullanılabileceğini düşünmüşlerdi. Toplumsal gelirin de herkesten yeteneğine, herkese çalışmasına göre ilkesi temelinde bölüşüleceği, böylece adil bir bölüşüm düzeninin kurulacağı düşünülmüştü. Söz konusu ülkelerde, sosyalizm bu düşünceler doğrultusunda hayata geçirildi. Sosyalizm, sömürücüyü ortadan kaldırmak amacıyla, insan benliğinin iki doğal bileşeninden birisi (diğeri bencilbizcilik) olan benmerkezciliği yok sayan mutlak bizci bir toplumsal düzen olarak kuruldu. Ancak, sosyalizm pratiği içinde, insan doğasındaki benmerkezcilik bir yol bularak, sosyalist ülkelerde de etkinliğini sürdürdü. Sömürücü benmerkezciliği ortadan kaldıralım derken benmerkezciliğin tümden yok sayılmasının en önemli olumsuz sonucu, çalışanların sisteme yabancılaşması olmuştur. Bu durumu fark eden sosyalist ülke siyasetçileri, benmerkezciliği tatmin edebilmek amacıyla mutlak bizciliği gevşeten uygulamaları yürürlüğe koydular. İşletme yönetimlerinde âdemi merkeziyetçilik, kolhoz üyelerine sınırlı özel mülkiyet hakkı, çalışanlara manevi teşvikler yanında maddi-parasal teşvikler verilmesi, insanlardaki benmerkezciliği tatmin etmeye yönelik uygulamalardı. Yugoslavya ise farklı bir yol izleyerek, özyönetim uygulamasına geçti. Bu uygulamalar benmerkezciliği tatmin ederek sosyalizmi güçlendirmeye ve geliştirmeye yetmediği gibi, mutlak bizci bir sistemde gayrimeşru sayılan benmerkezciliği meşrulaştırarak, sistemin deformasyonunun yolunu açtı. Özellikle Sovyetler Birliği nde Komünist Partisi ileri gelenleri ile işletme yöneticilerinin yolsuzlukları ayyuka çıktı. Sonuçta, 1990 lı yılların başında Sovyetler Birliği ve Yugoslavya dağıldı ve sosyalizmden kapitalizme dönüş, eski Sovyet ve Yugoslav cumhuriyetlerini ve diğer sosyalist ülkeleri sararak hızla yayıldı. 2

Sosyalizm deneyiminden çıkan sonuç şudur ki; demokrasi sorununun çözümü için, insan benliğinin doğal bileşenlerinden olan benmerkezcilik de dikkate alınmalı, ancak sömürücü benmerkezcilik dışlanıp, sömürücü olmayan benmerkezcilik içselleştirilmelidir. Kapitalizmin sosyalizmin ana çizgileriyle gözden geçirilmesinden çıkan sonuçlar gösteriyor ki; demokrasi sorununun çözümü için, insanlar arasındaki bağımlılık ilişkileri yerine bağımsızlık ve eşitlik ilişkileri içinde dayanışmayı ve sömürücü olmayan benmerkezciliği içselleştiren bir toplumsal düzenin nasıl olabileceği üzerinde düşünmek gerekiyor. Biz böyle bir toplumsal düzenin alt yapısının, her iki koşulu birlikte sağlayan kolektifler ile kurulabileceğini düşünüyoruz. Kolektif Nedir? Kolektif, bir ekonomik örgütlenme biçimi. SSCB deki kolhoz u çağrıştırsa da, kolhozdan oldukça farklı. Farkı, kolhozların çıplak mülkiyeti devlete, tasarruf hakkı, cüz i bir ücret karşılığı üyelere ait iken, yazımız konusu kolektifin mülkiyeti de tasarruf hakkı da ortaklara aittir. Bu anlamdaki kolektifin hayata geçmiş ve oldukça başarılı olmuş bir örneği de var: İspanya nın Bask bölgesinde kurulmuş olan Mondragon Kooperatifi. Mondragon, hakkında basında çıkan yazılarda kooperatif olarak adlandırılmıştır. Ancak yazımızda yeri geldiğinde açıklanacağı üzere, biz Mondragon u kolektif olarak adlandırmanın daha doğru olacağını düşünüyoruz. Kuşkusuz, kolektifin tek modeli Mondragon Kooperatifi değildir. SSCB de denenmiş kolhozlardan, Türkiye de de yaygın olan üretici kooperatiflerinden, Yugoslavya daki özyönetim uygulamasına; Latin Amerika daki özyönetim denemelerinden İsrail deki Kibutzlara kadar kolektif olarak düşünülebilecek modeller var. Bunların yanında, anarşistlerce geliştirilmiş ve henüz bir fikir halinde olan katılımcı ekonomi modeli var. Acaba bu modeller bağımsızlık ve eşitlik ilişkileri içinde dayanışma ve sömürücü olmayan benmerkezcilik koşullarının her ikisini de taşıyor mu? Sovyetler Birliği ndeki kolhozların ve Yugoslavya daki özyönetim işletmelerinin mülkiyeti kamuya (devlete) ait olduğu, İsrail deki Kibutzlar da bir çeşit komünal yaşam esasına dayandığı için, bu modeller sömürücü olmayan benmerkezcilik koşulunu taşımamaktadır. Latin Amerika daki özyönetimler ise bir genelleme yapılmasına elverecek kadar homojen değillerdir. Mondragon Kooperatifi ne baktığımızda bağımsızlık ve eşitlik ilişkileri içinde dayanışma ve sömürücü olmayan benmerkezcilik koşullarının her ikisini de taşıdığını görüyoruz. Önce Mondragon u kısaca tanıyalım: Mondragon Kooperatifi nin başlangıcı, 1956 yılında İspanya nın Bask bölgesindeki Mondragon kasabasında beş genç mühendis ve 24 işçinin ocak ve soba imal etmek üzere, Ulgor (bugün Fagor) adlı endüstriyel işçi kooperatifini kurmasıdır. 1959 da yeni kooperatiflere teknik yardım ve finansman sağlamak üzere bir finansman kurumu kurulur. 1970-76 yılları arasında konut kooperatifleri, tarımsal kooperatifler ve tüketim mağazaları kurulur. Yine 1970 li yıllarda kooperatif üyelerinin sağlık ve sosyal güvenlik ihtiyacını karşılamak üzere Lagun Aro adlı sosyal güvenlik kuruluşu kurulur. Bunlara ilaveten sistemi desteklemek üzere, banka araştırma enstitüsü, işletme geliştirme grubu ve okullar ve eğitim merkezleri kurulur. Sisteme destek olmak üzere kurulan kurumlar dışındaki kooperatifler üç grupta toplanmıştır: altı şirketten oluşan finansal grup, yetmiş şirketten oluşan endüstriyel grup ve yedi şirketten oluşan dağıtım grubu. Bunların dışında Mondragon un bünyesinde altı eğitim merkezi ve okul bulunmaktadır. Ayrıca Mondragon, onbir ticari markanın sahibidir. Finans grubundaki Caja Laboral Popular, İspanya nın 13. büyük bankası, dağıtım 3

grubundaki Eroski, İspanya nın en büyük dört perakendeci kuruluşundan birisidir. 1956 da 24 üye ile işe başlayan Mondragon kooperatiflerinde çalışan sayısı halen 85.000 e ulaşmıştır. Kısacası, Mondragon, ekonomik hayatın hemen hemen her alanında başarı ile faaliyetlerini sürdürmekte olan bir deneyimdir. Mondragon Kooperatiflerine üyelik, belirlenen iş için uygun nitelikleri taşıyan kadın erkek herkese açıktır. Tüm yeni üyeler yaklaşık 5.000 USD ödeyerek kooperatife katılır. Tüm çalışanlar kooperatif üyesi ve bir oya sahiptir. Üyeler yönetim ve denetim kurulunu, yönetim kurulu üst yönetimi seçer. Ücretler iş güçlüğü, performans, deneyim ve kişisel beceriye göre belirlenir. En yüksek ücret, en düşük ücretin en çok 4,5 katı olabilir. Gelirin bir kısmı ücret olarak ödenir. Her üyenin kooperatif bünyesinde bireysel iç sermaye hesabı vardır. Gelirin %70 i bu hesaba konur. Bu hesap satılamaz, oy hakkı tanımaz. Gelirin %30 u da kolektif bir hesapta sermaye oluşumu ve kooperatifin geliştirilmesi için toplanır. Kooperatiften ayrılmak isteyen üye, bireysel iç sermaye hesabında biriken paranın %75 ini alabilir, %25 yeni iş yaratmak için alıkonur ve emekliliğinde ödenir. Bir Kolektif Olarak Mondragon: Buraya kadar, konuyu araştırmış olan, bu yazıda yararlandığımız yazarlara uyarak, Mondragon u, kooperatif olarak niteledik. Ancak, biz Mondragon u kolektif olarak nitelemenin daha uygun olacağını düşünüyoruz. Bir defa, kooperatifçilik faaliyeti, kooperatif üyelerinin başlı başına bir işi değildir. Başlı başına bir işi olan kişiler, kooperatif halinde bir araya gelerek, mal ve hizmetlerini azami değerle değerlendirmek veya küçük imkânları ile yapamayacakları işleri, imkânlarını bir araya getirerek başarmak isterler. Örneğin tarım kooperatiflerinde, kooperatif üyesi olan çiftçilerin ekip biçtikleri kendilerine ait arazileri, yetiştirdikleri hayvanları vardır ve elde ettikleri ürünleri daha iyi değerlendirmek için kooperatif kurarlar. Örneğin kamyoncular ve otobüsçüler kooperatifi, kamyon ve otobüs sahibi olan üyelerine, aralarında rekabet etmeden, belli sayıda yük ve yolcu temini ve en uygun fiyattan taşıma olanağı sağlar. Örneğin yapı kooperatifleri, her birisinin ayrı işi olan üyelerine, uygun fiyattan arsa temini ve uygun maliyetle konut, işyeri sahibi olma olanağı sağlar. İkinci olarak, kooperatiflerde, üyelerin bir taraftan çalışan olarak ücret alması bir taraftan da ortak olarak kooperatif gelirlerinin belli bir oranının kişisel sermaye hesabı nda toplanması gibi bir durum söz konusu değildir. Oysa Mondragon da, üyelerin kolektif dışında ayrı bir işi olmayıp, üyeler kolektife hem ortaklık bağı ile bağlı olup, hem de işleri Mondragon kuruluşlarının birisinde mühendislik, işçilik, ustalık, ustabaşılık, öğretmenlik, veznedarlık, muhasebecilik, yöneticilik vs. yapmaktırlar. Dolayısı ile bu iki nedenden dolayı, Mondragon Modeli, bir kooperatif yapılanmasında yapısal ve organizasyonal olarak ayrışmaktadır. Öte yandan, Mondragon, bir ortaklık olması ve gelirlerinin belli bir oranının ortaklarının kişisel sermaye hesapları na dağıtılması bakımlarından anonim şirket i andırıyorsa da, anonim şirketten de farklıdır. Çünkü anonim şirketlerde, ortakların payları oranında oy hakkı varken, Mondragon da her ortağın payı ne olursa olsun bir oy hakkı vardır. Bu nedenle, Mondragon bir anonim şirket de değildir. Ortakların ortak mülkü olduğu için, Mondragon da kolektif mülkiyet vardır. Mondragon, ortakları dışında kimseye ait olmadığı için, ortakların kolektif özel mülkü dür. Ortaklarının her birinin kişisel sermaye hesabı olmasından dolayı da Mondragon her bir ortağın kişisel özel mülkü dür. Kısacası, Mondragon, özel mülkiyet ile kolektif mülkiyet bileşimi olan, 4

kendine özgü bir işletme biçimidir. Karakteristik özelliği kolektiflik olduğu için, Mondragon u kolektif olarak niteliyoruz. Öte yandan, Mondragon grubuna dahil işletmelerin büyük çoğunluğu, çalışan/ortak, eşit oy hakkı ve ortakların bireysel iç sermaye hesabı olması esasları üzerine kurulu olmakla birlikte, Grup içinde, genel kuruluş esasından sapan anonim şirket biçiminde kurulmuş işletmeler de vardır. Kuşkusuz, Grup içindeki anonim şirketleri kolektif olarak nitelemek mümkün değildir. Özetlemek gerekirse, kolektif, çalışanların aynı zamanda ortak ve mülkiyetin ortaklara ait olduğu, pay oranı ne olursa olsun ortakların eşit oya hakkı ile kendi kendini yöneten, işletme gelirinin belli bir oranının ortakların işletme bünyesindeki özel hesaplarına aktarıldığı bir işletme biçimidir. Bu temel özelliklerden yola çıkılarak varılan noktada Kolektifleri aşağıdaki şekilde betimlemek mümkündür: - Kolektifler Ekonomik Hayatın Her Alanında Uygulanabilir Mondragon deneyiminin gösterdiği gibi, kolektif işletmeler uygulama olanakları bakımından büyük bir esnekliğe sahiptir. Kolektif işletme, başta sanayi, tarım, hizmetler (eğitim, sağlık, bankacılık, sigortacılık, ulaştırma, haberleşme, mimarlık, mühendislik, avukatlık, müşavirlik vs.) olmak üzere, ekonomik hayatın her alanına uygulanabilir. Birkaç üyelik kolektiften, binlerce üyelik kolektife kadar, her büyüklükte kolektif kurulabilir. Hem bireysel üyelerden hem de kurumsal-kolektif üyelerden oluşan karma üyeli kolektifler kurulabilir. Kolektifler alt uzmanlık kolektifleri kurabilecekleri gibi, üst sektörel kolektiflere de katılabilirler. Bu esneklikleri nedeniyle, kolektifler ekonomik yaşamın her alanına yayılabilir. - Kolektifler Ekonomiye Egemen Olduğunda Demokrasi Sorunu Çözülmüş Olur Kolektiflerin yayılması sonucunda, çalışanların ortak olması ve payı ne olursa olsun eşit oy hakkı ile yönetim ilkelerinin hayat geçirilmesi, demokrasi sorununun temel nedeni olan, insanlar arasındaki bağımlılık ve eşitsizlik ilişkilerini ortadan kaldırıp, bağımsızlık ve eşitlik ilişkileri içinde dayanışmayı getirecektir. - Kolektif gelirlerinin ortaklara ait olması sömürüyü ortadan kaldıracak, böylece sömürücülük, sömürgecilik tarihe karışacaktır. Kolektif gelirlerinin, kolektifin geliştirilmesi için ayrılan kısmı dışındakilerin, ortakların kolektif bünyesindeki özel hesaplarına aktarılması, insan benliğinin doğal bileşenlerinden olan benmerkezciliğe uygun olacaktır. Sömürü ortadan kalktığı için, kolektif bünyesinde özel hesap sahibi olmak, bir sömürücü benmerkezcilik olmayacaktır. - Kolektif Modeli ekonomik katma değer yaratılması süreçlerinde verimli ve etkin bir işletme çerçevesi sağlayacaklardır. Kolektifin geliri ne kadar artarsa, özel hesaplardaki birikim o kadar çok olacağı için, çalışanlar kolektif gelirini arttırabilmek amacıyla büyük bir gayretle çalışacaklardır. Böylece benmerkezcilik, kolektifin gelirinin arttırılması için gayretli çalışma olarak etkileyecektir. Kolektifler sistemi ekonomiye egemen olduğunda, herkes kolektif ortağı/çalışanı olacağı ve sömürü de ortadan kalkacağı için, sömürücü-egemen sınıf/sömürülen-tâbi sınıf ayırımı ortadan kalkacak, sınıflar tarihe karışacak, böylece insanlar arası her türlü bağımlılık ve eşitsizlik ilişkisi sona erecektir. 5

- Herkes bilgi, yetenek ve deneyimine göre gelir elde edeceği için, ücretler ve diğer gelirler arasındaki uçurumlar ortadan kalkacak, gelir dağılımı adil olacaktır. Sınıflar ortadan kalkacağı için, toplumsal ayrışmanın yerini, kolektif çalışanı/ortaklığı zemininde dayanışma ve kardeşçe rekabet alacaktır. Toplumsal ayrışmaların yol açtığı kıyasıya yıkıcı rekabetten kaynaklanan düşmanlıkların ve çatışmanın yerini barış ve dostluk ilişkileri alacaktır. Gerek kolektif üyeleri gerekse kolektifler arasındaki kardeşçe rekabet, bilimsel ve teknolojik ilerlemeyi saha kaldıracaktır. Şahlanan teknolojik ilerleme görülmemiş üretim ve gelir artışı sağlayacaktır. Artan gelir adil bölüşüleceği için, teknolojik ilerlemenin getireceği refahtan herkes faydalanacaktır. - Barış ve dostluk ilişkileri ile örülmüş, içinde refah, huzur ve mutluluk içinde yaşanan toplumsal yaşam ortaya çıkacaktır. Sömürücü benmerkezcilik zeminini kaybetmişse, sınıflar ortadan kalkıp, bağımsız ve eşit birey ilkesi toplumsal yaşamın her alanına sinmişse, Özgürlük Eşitlik Kardeşlik sloganını tam olarak hayata geçmiş, demokratik toplum oluşmuş olacaktır. Sonsöz Mondragon Kolektifi deneyiminde çok şey var! Üzerinde çok duralım, çok kafa yorup, çok inceleyelim. Bu nedenle, bütün demokratları kolektifler üzerine düşünmeye çağırıyoruz. Özellikle de nasıl mümkün olamayacağı üzerine değil, nasıl mümkün olabileceği üzerine düşünmeye. Çünkü düşünme olanakları sınırsız olan insan aklı için imkânsız diye bir şey olamaz. Mondragon gibi yaşanmış ve başarılı olmuş bir örneğe bakarak da diyebiliriz ki demokratik toplum bir ütopya değildir. 6