HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ İLE ERCİYES ÜNİVERSİTESİ NDE GÖREV YAPAN ÖĞRETİM ÜYELERİNİN TÜKETİM ALIŞKANLIKLARI VE YAŞAM TARZI PROFİLLERİ



Benzer belgeler
MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ

HÜRRİYET GAZETESİ OKUR PROFİLİ

5 milyon kişi online ticarete 31 milyar lira harcıyor

Başkent Üniversitesi Öğrencilerinin Medya Tüketim Alışkanlıkları

Sürücüsüz (Otonom) Arabalar Algı Araştırması Sonuçları. Digital Age Peter Pan Kuşağı Araştırması

BURDUR İLİNDE SPORA KATILIMIN SOSYO EKONOMİK BOYUTUNUN ARAŞTIRILMASI

MYO-ÖS Ulusal Meslek Yüksekokulları Öğrenci Sempozyumu EKĐM 2010-DÜZCE

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

Standart Eurobarometer 76. AVRUPA BİRLİĞİ NDE KAMUOYU Sonbahar 2011 ULUSAL RAPOR TÜRKİYE

GÖKKUŞAĞI KOLEJİ PYP SORGULAMA PROGRAMI

Pazarlama: Tanım, Tarihçe, Kavramlar

YEREL YÖNETİMLERDE REKREASYON YEREL PROGRAM YÖNETİMLERDE VE REKREASYON

TOPLUMU TANIMA TOPLUMUN TANIMI TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ

MAĞAZA İMAJI, MAĞAZA MEMNUNİYETİ VE MAĞAZA SADAKATİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN TÜKETİCİLER AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ÖZET

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

ERKEKLER ve Demografik Büyüklükler Hedef Kitle Tanımlamaları Yaşam Trendleri

5. MESLEKİ REHBERLİK. Abdullah ATLİ

ÖNSÖZ XI

İÇİNDEKİLER. Sunuş Bölüm I: Küresel İletişim, Değişen Paradigmalar ve Reklamın Yeni Rolü Küreselleşme Sürecinin İletişime Yansımaları

Uluslararası Öğrencilerin Ülke ve Üniversite Seçimlerini Etkileyen Faktörler

Tüketici Satın Alma Davranışı Tüketici Davranışı Modeli

TURİZM PAZARLAMASI REKLAM

Medya ve Toplumsal Cinsiyet

Pazarlama İletişimi-3

istasyonkentseldonusum pbx istasyonkentseldonusum istasyonkentseldonusum

3. SINIF 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Öğretim Yılı

Pazar Bölümlendirmesi Pazar Araştırması Pazarlama Araştırması

KADINLAR ve Demografik Büyüklükler Hedef Kitle Tanımlamaları Yaşam Trendleri

Bireyin bedensel, ruhsal, zihinsel ve sosyal yönden tam bir iyilik ve uyum halidir. Sağlık nedir?

2. ÇEYREK RAPORU. Türkİye nin Tasarruf Eğİlİmlerİ Araştırması

Çeyrek Raporu

Pazar Bölümlendirmesi

Aile ve Birincil İlişkiler

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ:

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

Pazarlamanın Önemi. Toplumsal açıdan önemi. İşletmeler açısından önemi. Para Uzmanlık Pazar - 1. BBY 465, 6 Ekim 2015

KÜÇÜK İŞLETMELERDE PAZARLAMA İŞLEVİ VE YENİ PAZARLAMA YÖNTEMLERİ. Öğr. Gör. Aynur Arslan BURŞUK

İÇİNDEKİLER. Önsöz... ÜNİTE 1. ÖZ-DEĞERLENDİRME Tanım, Kapsam Öz-değerlendirme Yapmada Dikkate Alınacak Alanlar...

ARAŞTIRMANIN KAPSAMI. Saha Tarihi: 9 10 Nisan il ilçe mahalle/ köy

Pazar Bölümlendirmesi Pazar Araştırması Pazarlama Araştırması

Assessment of Life Habit

YARATICI ÖĞRENCİ GÜNLERİ Her Öğrenci Yaratıcıdır

SAĞLIKLI YAŞAM VE BESLENME ALIŞKANLIKLARI BİLGİ FORMU

ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE YÖNELMEDE AİLENİN VE BRANŞ SEÇİMİNDE CİNSİYETİN ROLÜ

Finansal Piyasalar ve Bankalar

Bu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda!

TEOG VE TERCİH DANIŞMANLIĞI

Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri. Merve Güçlü

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu TATİLDE ÇOCUKLA BİRLİKTE OLMAK

T.C. UŞAK ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK, KÜLTÜR VE SPOR DAİRE BAŞKANLIĞI PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BİRİMİ ÖĞRENCİ PROFİLİ VE MEMNUNİYETİ

3. Yazma Becerileri Sempozyumu

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

Sağlık Hizmetlerinde Pazarlamaya Neden İhtiyaç Duyulmaktadır?

EĞİTİM ÇALIŞANLARININ 2009 KASIM GEÇİM DÜZEYİ RAPORU

HALKLA İLİŞKİLER. HALKLA İLİŞKİLER ve SPONSORLUK. Yrd.Doç.Dr. Özgür GÜLDÜ

Türkiye de Doğurganlık Tercihleri

Ekonomi Dersi (BSU 105) Doç. Dr. Türkmen Göksel e-posta: Ankara Üniversitesi / Siyasal Bilgiler Fakültesi / İktisat Bölümü

Özet Değerlendirme 1

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ (TOBB) İZNİ İLE DÜZENLENMEKTEDİR.

COĞRAFİ ETİKETLİ ÜRÜNLERE İLİŞKİN TÜKETİCİLERİN TUTUM VE DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını ne tetikledi?

Liselilerden Eğitim Sistemine Sert Eleştiri

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

Yaşam Boyu Sosyalleşme

PAZARLAMA YÖNETİMİ Şubat 2018

GYK _H Hane veri setinin kapsamı: Anket uygulanan hanehalklarından ankete cevap verenlerin bilgilerini içermektedir.

2. SINIF HAYAT BİLGİSİ

MOBİLYA TERCİHİNDE TÜKETİCİ DAVRANIŞLARININ DEMOGRAFİK FAKTÖRLER BAKIMINDAN İNCELENMESİ (ZONGULDAK İLİ ÖRNEĞİ)

1. Veri Seti Yapısı, Hane, 2012 (Kesit Veri) (GYK12_H)

YATIRIM. Ders 19: Menkul Kıymet Analizi. Bahar 2003

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

Toplu Taşıma Aracı Kullanım Sıklığı

VEFA LİSESİ ÖĞRENCİLERİNİN DEMOGRAFİK YAPISI ( ) 26/11/2014

Bölüm 12.Tarımsal Pazarlama Pazar ve Pazarlamanın Tanımı Pazara Arz Edilenler Tarımsal Pazarlamanın Tanımı ve Kapsamı Pazarlama Yaklaşımları

İKTİSADA GİRİŞ I. Yrd. Doç. Dr. Yeşim ALİEFENDİOĞLU A.Ü. Uygulamalı Bilimler Fakültesi Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Bölümü

TÜRKİYE OKUMA KÜLTÜRÜ HARİTASI

DAVRANIŞ BİLİMLERİ ÜZERİNE YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

SOSYAL BİLGİLER DERSİ ( SINIFLAR) ÖĞRETİM PROGRAMI ÖMER MURAT PAMUK REHBER ÖĞRETMEN REHBER ÖĞRETMEN

YEŞİL İŞ KONFERANSI YEŞİL TÜKETİM ARAŞTIRMASI 6-7 EKİM 2011

Soru 1: Firma olarak 2011 yılının ikinci altı ayı için nasıl bir ekonomik beklenti içindesiniz?

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran

TEKNOLOJİ ve TASARIM DERSİ 7. SINIF I. DÖNEM YAZILI-TEST SINAV ÇALIŞMA SORULARI

2017 REFERANDUMU NDA SİYASİ PARTİLERİN MEDYA KULLANIMLARI

İletişim Fakültesi(İ.Ö.) Gazetecilik Lisans 2011 Yılı Müfredatı. Genel Toplam Ders Adedi : 60 T : 158 U : 5 Kredi : 113 ECTS : 240 T+U : 163

Duyurunun başlangıç tarihi: 25 Ağustos 2015 Son Başvuru Tarihi: 08 Eylül 2015

İşletme - Ders 1. Temel Ekonomik Kavramlar

Pazar Bölümlendirmesi

İŞLETMELERİN EKONOMİDEKİ ÖNEMİ IMPORTANCE OF ENTERPRISES IN THE ECONOMY

Konut Kredisi Piyasasına Bakış

AYDIN TİCARET BORSASI

Gençlerin Kozmetik Kullanma Davranışları

Pazar Bölümlendirmesi

TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI AĞUSTOS 2016

Sütlüce YERLEŞKESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ. Halkla İlİşkİler Bölümü Görsel İletİşİm Tasarımı Bölümü Medya ve İletİşİm Sİstemlerİ Bölümü Reklamcılık Bölümü

ISL 201 Pazarlama İlkeleri. Doç. Dr. Hayrettin ZENGİN

Türkiye de Finansal Okuryazarlık ve Erişim TEB & Boğaziçi Üniversitesi Analitik ve İçgörü Merkezi

EĞİTİMİN EKONOMİKTEMELLERİ. 6. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

MAKROEKONOMİK ANALİZİN ALTYAPISI: TEMEL MAKROEKONOMİK İLİŞKİLER

Birinci Bölüm: Yatırım ve Proje Kavramları Turizm Yatırımlarının Türleri

PAZARLAMA YÖNETİMİ KISA ÖZET KOLAYAOF

Transkript:

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ İLE ERCİYES ÜNİVERSİTESİ NDE GÖREV YAPAN ÖĞRETİM ÜYELERİNİN TÜKETİM ALIŞKANLIKLARI VE YAŞAM TARZI PROFİLLERİ Dr.A.Burak KAHRAMAN * ÖZET Bu çalışmanın amacı, Hacettepe Üniversitesi nde ve Erciyes Üniversitesi nde görev yapan öğretim üyelerinin tüketim alışkanlıkları ile yaşam tarzları profillerini incelemektir. Bu çerçevede örneklemin genel özellikleri (cinsiyet, yaş, doğum yeri), yaşam tarzı (aile, barınma, beslenme, giyim, mobilya, kitle iletişim, boş zamanlar, ulaşım, tatil) ve tüketim alışkanlıkları (gelir, tüketici davranışları, reklam, moda, kredi kartı) konularını içeren anket formları Hacettepe Üniversitesi ve Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerine uygulanmıştır. Elde edilen veriler betimleyici yöntemle analiz edilmiştir. Anahtar Sözcükler: Öğretim Üyesi, Tüketim Kültürü, Tüketim Alışkanlığı, Tüketici Davranışları, Yaşam Tarzı ABSTRACT The aim of this study is to investigate the life styles and consumption habits of academic staffs of Hacettepe University and Erciyes University. In this framework, survey questionnaires including the topics of general properties (gender, age, place of birth), life style (family, sheltering, food, clothing, furniture, mass communication, spare time, transportation, holiday) and consumption (income, consumer behavior, advertisement, fashion, credit card) have been applied to the academic personnel of Hacettepe University and Erciyes University. The results were evaluated by conducting the descriptive testing of the survey data. Keywords: Academic Personnel, Consumption of Culture, Consumption Habits, Consumer Manners, Life Style * Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü, Isparta 1

1. Giriş Yaşam tarzı, insanların modern dünyadaki günlük yaşamlarında neyi, niçin yaptıklarını ve yaptıkları şeylerin ne anlama geldiğini anlamada yardımcı olan bir kavramdır. Yaşam tarzı kişiden kişiye değişmekle birlikte, belirli kültürel ortak özelliklere sahip sosyal gruplarda benzer yaşam tarzları oluştuğu görülebilmektedir (Chaney 1999: 14). Yaşam tarzının belirlenmesinde toplumsal yapının kurallarının yanı sıra tüketim kültürünün rolü de önemlidir. İnsanların tüketebilecekleri ürünlerden fazlasının üretilmesi, bu ürünlerin satılma ve tüketilme kaygısını da beraberinde getirmiştir. Küreselleşme sayesinde yapılan aşırı üretim sonucu ürünlerin tüketilebilmesi adına ortaya yeni bir kültürel olgu olarak tanımlayabileceğimiz tüketim kültürü çıkmıştır (Konyar 2000: 19). Öğretim üyelerinin içinde bulundukları tüketim kültüründen etkilenmesi ve yaşam tarzlarını bu doğrultuda şekillendirmesi doğaldır. Bu nedenle öğretim üyelerinin tüketim bağlamı içerisinde yaşam tarzı profillerinin ve tüketim alışkanlıklarının incelenmesi, hem yaşam tarzı kavramına farklı bir bakış açısı getirecek hem de bundan sonraki çalışmalara rehberlik edecektir. Bu araştırmada Hacettepe Üniversitesi nde ve Erciyes Üniversitesi nde görev yapan öğretim üyelerinin genel özellikleri, yaşam tarzı profilleri ve tüketim alışkanlıkları incelenmiştir. Örneklemin yaşam tarzı profilleri ile ilgili olarak aile (medeni durum, nikah türü, çocuk sayısı, vb), barınma (konut türü, büyüklüğü, vb.), beslenme (geleneksel gıdalar, vb.), giyim ve mobilya, kitle iletişim araçlarını kullanma, boş zamanları değerlendirme şekli (spor, müzik, vb.), ulaşım, tatil ile ilgili sorular sorulmuştur. Tüketim alışkanlıkları ile ilgili olarak ise örnekleme ekonomik durum (gelir, harcama payları, vb.), tüketici davranışları, reklam, moda, kredi kartı ile ilgili sorular sorulmuştur. 2. Kavramsal Çerçeve 2.1. Yaşam Tarzı Chaney (1999: 36), yaşam tarzını toplumsal yapıyı oluşturan grupların birbirinden ayrılmasını sağladığı için toplumsal bir harita olarak değerlendirmektedir. Genel anlamda yaşam tarzı kültürel yapılara bağlı olmakla birlikte tüketim bağlamında eşyayı, mekanı ve zamanı kullanış biçimidir (Chaney 1999: 15). Bir kişi nasıl yaşar 2

sorusuyla tanımlanır. Yaşam tarzı, bireyin bir tüketim toplumu içinde parasını ve zamanını nasıl harcadığını işaret eder. Bocock (1997: 27), içinde bulunduğumuz sistemin bir tarza sahip olma bilincini yani hem belli bir gruba has belirleyici özellikleri, hem de bireysel seçimleri yansıtabilecek bir alan içinde tüketme gereksinimini arttırdığını belirtmektedir. Bauman (1998: 223) a göre, bireyler belli bir yaşam tarzı seçerek seçtikleri yaşam tarzının tüm zorunlu teçhizatını satın alarak ve o tarza özgü olan eşyalarını sergileyerek seçtikleri grubun üyesi olmaktadırlar. Yaşam tarzlarını geleneksel toplumlardaki kabilelere benzeten Bauman (1998: 224), yalnızca elbise değiştirme, dairesini döşeme ve boş zamanlarını farklı yerlerde geçirme yoluyla kişinin bir kabileden diğerine özgürce dolaşabileceğini de belirtmektedir. Dikeçligil (1980: 95) e göre yaşam tarzı, aile, barınma, beslenme, giyim, eğitim, sağlık, eğlence, ulaşım, haberleşme vb. olmak üzere bütün görünümleri kapsayan ve bu görünümlerin maddi, normatif, davranışsal ve bilişsel boyutlarını ifade eden sosyal statü göstergelerinden biridir. Bu çalışmada yaşam tarzı aile, barınma, beslenme, giyim ve mobilya, kitle iletişim araçlarını kullanma, boş zaman, ulaşım ve tatil başlıkları altında incelenmiştir. 2.2. Tüketim Kültürü ve Tüketici Davranışları İktisat bilimi açısından tüketim, tüketici ihtiyaçlarını karşılayan malların ve hizmetlerin kullanılması olarak tarif edilmektedir (Cochrone and Bell 1959: 4). Tüketim kavramının daha iyi anlaşılabilmesi için tüketim kültürünü oluşturan kültürel değerler ve sembollerin oynadığı rol de göz önünde bulundurulmalıdır. Featherstone (2005: 145-187), tüketim kültürü kavramının günümüz toplumunun anlaşılması açısından merkezi bir yeri olduğunu belirtmektedir. Bu kültürel sistemde mallar tek başına anlama sahip değildir. Baudrillard (1997: 62) ın da belirttiği gibi, tüketim kültürü içerisinde mallar, kültürel değerlerle ve sembollerle değer kazanmakta ya da değer kaybetmektedir. Bu değişimler kültürü yakından etkilemektedir. Bireyler mensup oldukları kültüre göre davranış kalıpları geliştirmektedirler. Böylelikle tüketim kültürü tüketici davranışlarını da biçimlendirmektedir. Tüketici davranışı, bireyin mal ve hizmetleri nereden, nasıl, ne zaman ve kiminle alacağıdır. Tüketici davranışları, bireysel ihtiyaç ve motivasyonlarla birlikte tüketicinin içinde bulunduğu kültürden, sosyal statüsünden, sosyal rollerinden, sosyal gruplardan, sosyal tabakalardan kısacası sosyal çevresinden etkilenir. 3

Cinsiyet, yaş, ekoloji (köy ve şehir çevresi) aile üyelerinin meslekleri tüketim davranışlarında önemli belirleyicilerdir (Kocacık 1999: 31). Bourdieu (1984: 101), tüketim davranışını sosyal belirleyenler ile ele alır. Tüketim davranışlarını, onu etkileyen sınıfsal koşulları, sosyal koşulları ve alanlarını şöyle formüle etmiştir; Alışkanlık + Sermaye + Alan = Davranış. Alışkanlık, aileden alınan zihinsel yapılar, sosyal yapının içselleşmesi ve genişletilmesidir. Sermaye, bireyin aileden miras aldığı ve elde ettiği gelir düzeyidir. Alan, sosyal yapının estetik, ekonomik ve politik alanlarıdır. Davranış, tüketici davranışlarını kapsamaktadır. Tüketici davranışının bir karar alma işlemi sonucu ortaya çıktığı görüşünde tüketici, kişisel olarak ele alınmaktadır. Tüketici bu karara varmasında hem pazarlama bileşenleri (siyaset, reklam, ambalaj, dağıtım, fiyat), hem de sosyo-kültürel faktörler ile tüketicinin ihtiyaçları, eğilimleri, kişilik ve kültürel özellikleri etkili olmaktadır (Karabulut 1985, akt. Çiçek 2000: 7). Tüketim kültürü içerisinde bulunan bir toplum üretimden ziyade, medya, reklam ve moda gibi araçların teşviki ile bireylerin tüketime alıştırıldığı, eşyaların sembolik değerinin öne çıktığı ve bu değerlerinde hızla tüketildiği toplum tipidir (Güzel 2001: 39). Tüketim kültürünün etkisiyle eşyaların aşınma yerine, gözden düşerek ve moda dışı kalarak yok olmaları ile kalıcılık ve süreklilik yerine, eğretilik ve geçicilik değerlerinin yüceltilmesi ön plana çıkmaktadır (Bilgin 1993, akt. Çiçek 2000: 75). Tüketim kültüründe görülen unsurlar arasında reklam, moda ve kredi kartları vardır. 2.2.1. Reklam, Moda ve Kredi Kartı Hızla gelişen pazar ekonomisine bağlı olarak sürekli büyüyen reklam endüstrisi, kamusal dolaşıma sunduğu iletiler aracılığıyla inceden ve kapsamlı bir şekilde gündelik yaşamı kuşatmaktadır (Acar 2002: 12). Reklam genellikle pazarlamanın bir alt bileşeni olarak tanımlanmaktadır. Pazarlama çalışmalarının önemli bir parçası olarak görülen reklam üreticiden tüketiciye doğru yol alan bir iletişim biçimidir. Malların ve hizmetlerin elde edilebilirliğiyle ve nitelikleriyle ilgili bilgilerin geniş bir kamuya bildirilmesi süreci ve araçlarıdır. Kitlesel medya aracılığıyla yayılan ticari kültürün oluşmasında ve yayılmasında reklam sektörü de büyük katkılarda bulunmuştur. Bocock (1997: 43), tüketimin kapitalizmin devam edebilmesinde önemli bir unsur olduğunu ve üretilen malların satılamamasının kapitalist sistemi zora soktuğunun altını çizer. Bundan yola çıkarak Mc Kendrick, kapitalizmin ürettiği bir kavram 4

olan modanın tüketimi daha da hızlandırdığını açıklamaya çalışır. Modanın yapay bir demodelik kavramı aracılığıyla yönlendirilmesinden dolayı insanların eskiden gereksinimlerini satın alırken daha sonra kalite ve beğeni satın almaya kalite ve beğeni satın alırken şimdi nasıl lüks peşinde koşmaya başladıklarını belirtir (Chaney 1999: 26). Simmel (1904, akt. Zorlu 2002: 45) e göre moda ve estetikleşme, modernitenin önemli bir öğesidir. Moda taklit yoluyla bireylere davranış modeli sunar ve taklit yoluyla sosyal bütünleşmeye hizmet eder. Moda ilk önce üst toplumsal katmanlarda yayılır ve onları hızla etkiler. Alt toplumsal katmanlar bir süre sonra üst toplumsal katmanların stillerini taklit ederler. Belirli zaman sonra üst katmanlar bu stilleri terk ederler ve yeni stiller benimserler. Çünkü daha önceki stiller alt tabaka tarafından benimsenmiştir. Bu şekilde bir hareket moda kavramını devamlı olarak canlı tutar. Modanın dolayısıyla tüketim kültürünün canlı tutulabilmesi için de kredi kartları tüketicilerin hizmetine sunulmuştur. Kredi kartı, sahibine belirlenmiş bir limite kadar mal ve hizmet alabilmesi veya nakit çekebilmesini olanaklı kılan bir çeşit banka kartıdır. Kredi kartlarının kısa dönemde eğer doğru kullanılırlarsa bazı avantajları olmaktadır. Kredi kartları kullanıcıların gereksinim duydukları mal ve hizmetleri gelecekte elde edecekleri veya umdukları gelirleri beklemeksizin bu günden karşılama olanağı sağlamaktadır (Yetim 1991: 61-117). Nakit para kullanmadan kredi kartı ile yapılan harcamalar tüketim kültürünün daha da yayılmasına imkan vermektedir. Bireyler ihtiyaçlarını ertelemeden kredi kartlarıyla bankaya kolay bir şekilde borçlanarak tüketim yapabilmektedirler. 3. Metod ve Teknikler Bu çalışma, kullanılan kuramsal çerçeve ve araştırma problemlerine uygun olarak uygulamalı sosyolojik esaslarda yürütülmüştür. Bu çalışma, Hacettepe Üniversitesi ve Erciyes Üniversitesi nde görev yapan öğretim üyelerinin yaşam tarzı profillerini ve tüketim alışkanlıklarını inceleyen betimleyici bir çalışmadır. 3.1. Evren ve Örneklem Araştırmanın evrenini Hacettepe Üniversitesi (Ankara) ve Erciyes Üniversitesi nde (Kayseri) görev yapan öğretim üyeleri oluşturmaktadır. Araştırma evrenini saptamak için Yüksek Öğretim Kurumu nun ilgili sayfasından her iki üniversitede 5

görev yapan öğretim üyelerinin sayıları alınmıştır. Erciyes Üniversitesi nde toplam evren büyüklüğü 193, Hacettepe Üniversitesi nde 340 dır. Örneklem seçiminde tesadüfi\rastlantısal örnekleme tekniği kullanılmıştır. Örneklem büyüklüğü, evren büyüklüğü üzerinden %95 güven düzeyinde hesaplanmıştır. Buna göre Erciyes Üniversitesinde toplam 128 kişi, Hacettepe Üniversitesinde ise 180 kişi geçerli örneklem sayısını oluşturmaktadır. Bu araştırmada Hacettepe Üniversitesi nde 205, Erciyes Üniversitesi nde 145 anket uygulanmıştır. 3.2. Veri Toplama Teknikleri Öğretim üyelerinin tüketim alışkanlıkları ile yaşam tarzları profillerini ele alan bu çalışmada, kavramsal ve kuramsal çerçevenin oluşturulmasında var olan yazılı literatüre başvurulmuş; uygulama aşamasında ise nicel verilerin toplanması için öğretim üyelerine anket uygulanmıştır. Araştırmanın birincil temel bilgileri anket tekniği ile elde edilmiş ve betimsel olarak incelenmiştir. 3.3. Veri Analizi Teknikleri Bu çalışmada Hacettepe Üniversitesi nde 205, Erciyes Üniversitesi nde 145 olmak üzere toplam 350 anket uygulanmıştır. Veri analizi kısmında, kapalı uçlu soruların cevapları değiştirilmeden, açık uçlu soruların cevapları anlamlı kavramlar haline getirilerek, sosyal ve fen bilimlerinde ortak kullanılan SPSS programı ile değerlendirilmiştir. Elde edilen ham veriler SPSS programına girilerek frekans (f) ve yüzde (%) tablolar ve iki üniversiteye ilişkin tablolar, durum saptamasına yönelik betimsel verilerin analizinde tek yönlü tablolar şeklinde oluşturulmuştur. 4. Bulguların Tartışılması ve Sonuçlar 4.1. Örneklemin Genel Özellikleri 4.1.1. Üniversitelere göre dağılım Örneklemin genel özelliği başlığı altında öğretim üyelerinin üniversitelere göre dağılımları, cinsiyet, yaş, doğum yeri ve akademik unvanları gibi betimsel bulgular verilmiştir. Örneklem gurubunun %58.6 sı Hacettepe Üniversitesi nde, %41.4 ü Erciyes Üniversitesi nde görev yapmaktadır. 6

4.1.2. Cinsiyet Hacettepe Üniversitesi nden seçilen örneklemin %49.3 ünü erkekler, %50.7 sini kadınlar oluşturmaktadır. Erciyes Üniversitesi nden seçilen örneklemin %79.3 ünü erkekler, %20.7 sini kadınlar oluşturmaktadır. Özellikle Hacettepe Üniversitesi nde kadın akademisyenlerin fazla olması Kıta Avrupa sı ve ABD deki üniversiteler göz önüne alındığında (Mischau 2001, akt. Özdemir: 2006: 76) akademik kariyerde kadın ve erkeğin birbirine eşitlendiğini de göstermektedir. 4.1.3. Yaş Üniversitelere göre yaş gruplarına baktığımızda Hacettepe Üniversitesi nden seçilen örneklemin en fazla yer aldığı yaş grubunu %23.9 oranıyla 40-44 yaş grubu oluşturmaktadır. Bunu sırasıyla 45-49 (%22.4), 35-39 (%15.1), 55-59 (%12.7), 50-54 (%9.8), 60-64 (%9.3) ve 30-34 (%6.8) yaş grubu en son sırada yer almaktadır. Erciyes Üniversitesi nden seçilen örneklemin en fazla yer aldığı yaş grubu 40-44 tür (%24.8). Bunu sırasıyla 35-39 (%23.4), 45-49 (%22.1), 30-34 (%14.5), 50-54 (%6.9), 55-59 (%4.8) ve 60-64 (%1.4) yaş grupları izlemektedir. Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin yaş ortalamaları Erciyes Üniversitesi ne göre daha yüksektir. 4.1.4. Doğum Yeri Hacettepe Üniversitesi örnekleminin %46.8 i büyük şehir, %22.4 ü şehir, %15.1 i kasaba, %15.1 i köy, %0.5 i ise yurt dışı doğumludur. Erciyes Üniversitesi örnekleminin %32.4 ü büyük şehir, %15.9 u şehir, %13.8 i kasaba, %36.6 sı köy, %0.5 i ise yurt dışı doğumludur. Hacettepe Üniversitesi örnekleminde büyük şehir doğumlular (%46.8) Erciyes Üniversitesi örneklemine göre daha fazladır. Erciyes Üniversitesi örnekleminde köy doğumluların oranı (%36.6) ise Hacettepe Üniversitesi örnekleminden daha fazladır. 4.1.5. Akademik Unvan Hacettepe Üniversitesi nde görüşülen öğretim üyelerinin, %37.6 sı profesör, %30.7 si doçent, %31.7 si yardımcı doçenttir. Erciyes Üniversitesi nde görüşülen öğretim üyelerinin %29.7 si profesör, %31 i doçent, %39.3 ü yardımcı doçenttir. 7

4.2. Yaşam Tarzı 4.2.1. Aile Aile bir yaşam tarzı olan kültürün ve ona ilişkin değerlerin yaratılması ve sürdürülmesi için çok önemli bir konuma sahiptir. Aile toplumsal hayatın devamlılığıyla ilgili cinsel ilişkilerin düzenlenmesi, çocukların doğum ve bakımı, karşılıklı sevgi ve güven gibi ekonomik ve sosyal nitelikli temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla bir araya gelmiş kişilerden oluşan en küçük toplumsal birimdir (Fichter 1996: 58). Bu başlık altında her iki üniversitede de görev yapan öğretim üyelerinin evlilik ve aile yapısı ile bunların gösterdiği benzerlikler ve farklılıklara ilişkin betimsel veriler ele alınacaktır. Örneklem grubunun medeni durumu, nikah sözleşmelerinin türü, eşiyle akrabalık durumu, hane nüfusu, çocuk sayısı ve çocuklarını yaşlılık güvencesi olarak görme durumları incelenmiştir. 4.2.1.1. Medeni Durum Levi Strauss (1949, akt. Timur 1972: 76) a göre evlilik, gruplar arası dayanışmayı ve ilişkileri pekiştiren bir değişim sistemidir. Böylece bir değişim olarak evlilik, aslında ticaret, dostluk ve bunun gibi diğer ilişkilerin de bulunduğu gruplar arasında görülür. Hacettepe Üniversitesi nde görüşülenlerin %73.7 si evli, %17.1 i bekar, %8.3 ü boşanmış ve %1 inin eşi vefat etmiştir. Hacettepe Üniversitesi nde görev yapan öğretim üyelerinin %62.4 ü 18-33 yaş aralığında evlenmişken, %11.2 si 34 yaşın üzerinde evlenmiştir. Erciyes Üniversitesi nde görüşülenlerin %89.7 si evli, %6.9 u bekar, %2 sinin eşi vefat etmiş, %1.4 ü boşanmıştır. Erciyes Üniversitesi nde görev yapan öğretim üyelerinin %86.9 u 18-33 yaş aralığında evlenmişken, %2.8 i 34 yaşın üzerinde evlenmiştir. Evlilik düzen ve istikrarın bir işareti olarak kabul edilirse bu durumun öğretim üyeleri tarafından büyük oranda gerçekleştirildiği söylenebilir (Özdemir 2006: 80). Hacettepe Üniversitesi nde görev yapan öğretim üyelerinin evlilik yaşı Erciyes Üniversitesi nde görev yapanlara göre daha yüksektir. 8

4.2.1.2. Nikah Sözleşmesinin Türü Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %47.3 ü nikah sözleşmelerinin türünü sadece resmi nikah, %26.3 ü hem resmi hem dini nikah olarak belirtmişlerdir. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %17.2 si ise sadece resmi nikah, %72.4 ü nikah sözleşmelerinin türünü hem resmi hem dini nikah olarak belirtmişlerdir. Erciyes Üniversitesi örnekleminin büyük bir kısmı resmi ve dini nikahı bir arada yaptırırken, Hacettepe Üniversitesi nde bu oran daha düşüktür. Yasa (1969, akt. Arıkan 2004: 224), resmi nikahın bir yasa buyruğu olduğu için yerine getirilmeye çalışıldığını, dini nikahın ise dinin gereği olduğu için yerine getirildiğini belirtmiştir. Erciyes Üniversitesi örnekleminin büyük bir kısmı resmi ve dini nikahı bir arada yaptırmışken, Hacettepe Üniversitesi nde bu oranın oldukça düşük olması Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin daha geleneksel bir yapıya sahip olduğunun bir göstergesidir. 4.2.1.3. Eşiyle Akrabalık Durumu Eş seçiminin, tamamen serbest olduğu ve kişilerin kendi eğilimlerine bırakıldığı toplumlarda insanların çok azının akrabalarıyla evleneceklerini varsayabiliriz. Timur (1972: 77) un araştırmasının sonuçlarına göre, Türkiye de evli çiftlerin yaklaşık olarak üçte birinin birbirleriyle akraba oldukları görülmektedir. Bu çalışmada Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %72.2 si eşiyle akrabalığının olmadığını, %1.5 i ise eşiyle akrabalığı olduğunu belirtmişlerdir. Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %26.3 ü şu anda evli olmadıklarını (bekar, eşleri ölmüş, boşanmış) belirtmişlerdir. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %80 i eşiyle akrabalığının olmadığını, %9.7 si ise eşiyle akrabalığı olduğunu belirtmişlerdir. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %10.3 ü şu anda evli olmadıklarını (bekar, eşleri ölmüş, boşanmış) belirtmişlerdir. 4.2.1.4. Hane Nüfusu Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %39 unun hane nüfusu üç kişi, %31.7 si dört kişi, %13.7 si iki kişi, %13.2 si bir kişi, %2.4 ü beş kişidir. Altı kişi ve daha fazla nüfus olan hane bulunmamaktadır. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %49 unun hane nüfusu dört kişi, %21.4 ü üç kişi, %15.9 u beş kişi, %5.5 i iki kişi, %4.8 i bir kişi, %3.4 ü altı kişi ve üstüdür. Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinde hane nüfusu üç kişiden oluşanların sayısı en fazladır. Erciyes 9

Üniversitesi öğretim üyelerinde ise hane nüfusu dört kişiden oluşanların sayısı en yüksektir. Örneklemin geneli dört kişilik bir haneden oluşmaktadır. Bu da anne baba ve çocukların oluşturduğu çekirdek aile modeline uymaktadır (Kıray 1998: 117, akt. Arıkan 2004: 226). 4.2.1.5. Çocuk Sayısı Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %72.7 sinin çocuğu vardır. %10.2 sinin çocuğu yoktur, %17.1 i ise bekardır. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %87.6 sı çocuk sahibidir. %5.5 inin ise çocuğu yoktur, %6.9 u bekardır. Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %38.5 inin bir çocuğu, %33.2 sinin iki çocuğu, %1 inin üç çocuğu vardır. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %20 sinin bir çocuğu, %48.3 ünün iki çocuğu, %16.6 sı üç, %2.8 inin dört çocuğu vardır. Sonuçlara bakıldığında Hacettepe Üniversite sinde bir çocuk sahibi olma oranı en fazla iken, Erciyes Üniversitesi nde iki çocuk sahibi olma oranının daha fazla olduğu görülmektedir. Hacettepe ve Erciyes Üniversitesi nde görev yapan öğretim üyelerinin evlenme yaşlarındaki farklılık çocuk sahipliği noktasında da farklılıklara yol açmıştır. Hacettepe Üniversitesi nde görev yapan öğretim üyelerinin daha geç evlenmiş olması çocuk sayısının daha düşük olmasına neden olmuştur. Kavuncu (1998:92) da evlilik yaşı yükseldikçe, doğurganlığın azaldığını belirtmiştir. 4.2.1.6. Çocuklarını Yaşlılık Güvencesi Olarak Görme Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %62 si çocuklarını yaşlılık güvencesi olarak görmemekte, %10.7 si çocuklarını yaşlılık güvencesi olarak kabul etmektedirler. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin ise %50.3 ü çocuklarını yaşlılık güvencesi olarak görmemekte, %37.2 si çocuklarını yaşlılık güvencesi olarak kabul etmektedirler. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin çocuklarını yaşlılık güvencesi olarak görme oranları Hacettepe Üniversitesi nde görev yapan öğretim üyelerine oranla daha fazladır. Burada karşılıklı bağımlılık söz konusudur. Bağımlılık önce çocuğun anne babaya bağımlılığı, yaşlılıkta da anne babanın yetişkin evlatlarına bağımlılığı biçiminde kendisini göstermektedir. Bu durumun olduğu ev ortamı çocuğun ailesel ve komünal değerlerle sosyalleşmesini sağlamaktadır (Kağıtçıbaşı 1999: 143). 10

4.2.2. Barınma Barınma, beslenme ve giyinme gibi en temel ihtiyaçlardandır. Bir insanın yatıp, iş zamanı dışında kaldığı veya tüzel kişiliği olan bir kuruluşun bulunduğu ev, apartman olarak tarif edilen konut, esas olarak barınma ihtiyacını karşılayan ve bir takım bölümlerden oluşan mekândır (Ergül 1999: 19). Barınma başlığı altında her iki üniversitede de görev yapan öğretim üyelerinin oturdukları konutun türü, oturdukları evin büyüklüğü ve oturdukları evin mülkiyetine yönelik veriler analiz edilmiştir. 4.2.2.1. Oturulan Konutun Türü Dünya sağlık örgütü tarafından konut; kişinin ve ailenin sosyal refahı fiziksel ve ruhsal sağlığı için arzu edilen veya gerek duyulan tüm zorunlu hizmetleri, olanakları, araç ve gereçleri içeren insanların barınmak için kullandıkları fiziksel yapı olarak tanımlanmaktadır (Akarsu 1999: 1). Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %81 i apartman dairesinde, %8.3 ü dubleks evde, %7.8 i tripleks evde, %2.9 u tek katlı müstakil evde oturmaktadır. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %93.1 i apartman dairesinde, %4.1 i dubleks evde, %2.1 i tek katlı müstakil evde, %0.7 si tripleks evde oturmaktadır. 4.2.2.2. Oturulan Evin Büyüklüğü Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %59.5 i 100-150 m 2 arası evde, %17.6 sı 150-200m 2 arası evde, %16.6 sı 100m 2 den az bir evde, %6.3 ü 200 m 2 den büyük bir evde oturmaktadır. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %51.7 si 100-150 m 2 arası evde, %34.5 i 150-200m 2 arası evde, %6.9 u 100m 2 den az ve %6.9 u 200 m 2 den büyük bir evde oturmaktadır. 4.2.2.3. Oturulan Evin Mülkiyeti Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin, %16.1 i kirada, %3.9 u lojmanda oturduklarını belirtmişlerdir. Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %35.6 sı oturduğu evin tapusunun kendisine, %16.1 i eşine, %11.2 si eşi ve kendisine, %10.2 si kendi anne ve babasına, %5.4 ü akrabalarına, %1.5 i eşinin anne ve babasına ait olduğunu belirtmişlerdir. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %24.8 i lojmanda, %22.1 i kirada oturduklarını belirtmişlerdir. %24.1 i oturduğu evin tapusunun kendisine, %13.1 i 11

eşine, %6.9 u eşi ve kendisine, %6.9 u kendi anne ve babasına, %1.4 ü akrabalarına, %0.7 si eşinin anne ve babasına ait olduğunu söylemişlerdir. 4.2.3. Beslenme Beslenme, büyüme, yaşamın sürdürülmesi ve sağlığın korunması için besinlerin kullanılmasıdır. Tüm canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri için beslenme vazgeçilmez bir olgudur. Ancak kişilerin yiyeceklerle olan ilişkileri yalnız biyolojik dürtülerle ve yalnız açlık duygusuna direkt tepkiler şeklinde açıklanamaz. İnsanların besin seçim ve tüketim kalıpları fizyolojik olmak yanında sosyal ve psikolojik arzuların doyumuna; gelenek, görenek alışkanlıklarına, eğitimlerine ve ekonomik olanaklarına da bağımlıdır (Hertog 1973, akt. Özdemir 1999: 1). Bu başlık altında her iki üniversitede de görev yapan öğretim üyelerinin yufka, tarhana, reçel gibi geleneksel yiyecekleri temin etme şekli ve evlerinde çoğunlukla tükettikleri yiyeceklerin verileri analiz edilmiştir. 4.2.3.1. Geleneksel Yiyecekleri Temin Etme Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %79 u geleneksel yiyecekleri satın almakta, %12.7 si memleketinden getirtmekte, %8.3 ü ise kendisi yapmaktadır. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %49 u geleneksel yiyecekleri satın almakta, %25.5 i memleketinden getirtmekte, %25.5 i ise kendisi yapmaktadır. 4.2.3.2. Çoğunlukla Tüketilen Gıdalar Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %56.6 sı evde çoğunlukla taze sebze ve meyve, %26.8 i kuru bakliyat, %8.3 ü dondurulmuş hazır yiyecekler, %3.9 u sucuk, pastırma, kavurma, %2.4 ü kırmızı et, %1.5 i salam, sosis ve jambon, %0.5 i beyaz et tüketmektedir. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %38.6 sı evde çoğunlukla taze sebze ve meyve, %35.9 u kuru bakliyat, %15.2 si dondurulmuş hazır yiyecekler, %6.2 si kırmızı et, %4.1 i sucuk, pastırma, kavurma tüketmektedir. 4.2.4. Giyim ve Mobilya Benliğin kimliğin ve bireyselliğin dış dünyada anlatılması en çok kılık kıyafet aracılığı ile yapılmaktadır. Böyle olunca giyim önemli bir toplumsal statü göstergesi, kendini ifade etmenin ve vücudu sergilemenin temel bir aracı olarak belirmektedir. Giysi ayrılmaz bir şekilde özneleşme ilkesi, bir yaşam tarzıdır 12

(Bayart 1999: 190). Bu başlık altında her iki üniversitede görev yapan öğretim üyelerinin giyim ve mobilya tercihlerini yaparken dikkat ettikleri unsurlara yönelik veriler analiz edilmiştir. 4.2.4.1. Giyim Tercihi Giysiler geçmişte ve günümüzde karakterin bir göstergesi sayılamaktadır ve yabancı bir kişinin karakterini üzerindeki giysilerden çıkarabilmek mümkündür (Sennett 2002: 239). Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %69.3 ü giyiminde ihtiyaçlarını karşılamasına, %14.6 sı statüsüne uymasına, %7.3 ü zevkine uygun olmasına, %6.8 i modaya uygunluğuna, %1.5 i dayanıklı olmasına, %0.5 i ucuz olmasına dikkat etmektedir. Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinden giyiminde geleneklerin rol oynadığını belirten öğretim üyesi bulunmamaktadır. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %65.5 i giyiminde ihtiyaçlarını karşılamasına, %14.5 i statüsüne uymasına, %6.2 si modaya uygunluğuna, %4.8 i geleneklere uygunluğuna, %3.4 ü dayanıklı olmasına, %3.4 ü zevkine uygun olmasına, %2.1 i ucuz olmasına dikkat etmektedir. Her iki üniversite de görev yapan öğretim üyeleri giyimlerinin en fazla dikkat ettikleri şeyin ihtiyaçlarını karşılaması olduğu görülmektedir. 4.2.4.2. Mobilya Tercihi Miller (1987: 124) in de işaret etti gibi özellikle yaşam tarzını belirleyen imgelerin eşyalara ve maddi nesnelere bağlandığı günümüz dünyasında eşyalar artık her zamankinden daha güçlü biçimde kimlik meselesinin kurgulandığı ve sağlamlaştırıldığı odak noktaları haline gelmiş bulunmaktadır. Bu nedenle tüketicinin bir eşyayı ve onun taşıdığı anlamı kullanış şekli tüketim alışkanlıklarının toplumsal dinamiklerinin araştırılmasında ve tüketici kimliklerinin ve toplumsal ilişkilerinin incelenmesinde çok önemli bir yere sahiptir. Mobilyada dikkat edilen özellik sorusuna Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %71.2 si ihtiyaçlarını karşılamasına, %9.8 i dayanıklı olmasına, %6.8 i statüsüne uygunluğuna, %6.8 i zevkine uygunluğuna, %2.9 u modaya uygunluğuna, %1.5 i markalı olmasına, %1 i geleneklere uygunluğuna cevabını vermiştir. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %68.3 ü ihtiyaçlarını karşılamasına, %16.6 sı dayanıklı olmasına, %4.1 i geleneklere uygunluğuna, 13

%3.4 ü modaya, %3.4 ü statüsüne uygun olmasına, %3.4 ü zevkine uygun olmasına dikkat etmektedir. 4.2.5. Kitle İletişim Araçlarını Kullanma Kitle iletişimi, profesyonel iletişimcilerin geniş heterojen ve farklılaşmış izleyicileri çeşitli yollardan etkilemek için amaçlanan anlamları yaratmak üzere ileti oluşturmak, iletileri yaygın hızlı ve sürekli bir biçimde dağıtmak üzere mekanik kitle iletişim araçlarını kullanmayı içermektedir. Kitle iletişiminde kullanılan araçlara kitle iletişim araçları adı verilir. Kitle iletişim araçları denildiğinde, toplumdan topluma değişebilen yoğunluk ve düzlemde kullanılan gazete, dergi, kitap, gibi, basılı yayınlar, radyo ve televizyon gibi elektromanyetik olarak çalışan araçlar ile sinema plak ses ve görüntü bantları ses ve görüntü disketleri ve bir boyutuyla bilgisayar anlaşılmaktadır (Defleur and Dennis 1981, akt. Gürdal 2003: 1). Bu başlık altında her iki üniversitede görev yapan öğretim üyelerinin düzenli gazete almaları, tercih ettikleri gazete, gazetede öncelikli olarak okudukları konular, düzenli televizyon izleme, tercih ettiği televizyon kanalı, televizyonda tercih ettiği program ve televizyonun yaşam tarzına etki ettiği konulara ait veriler analiz edilmiştir. 4.2.5.1. Düzenli Gazete Alma Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %66.3 ü, Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %59.3 ü düzenli olarak gazete aldıklarını belirtmişlerdir. 4.2.5.2. Tercih Edilen Gazete Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %39.5 i Cumhuriyet Gazetesini, %37.1 i Hürriyet Gazetesini, %11.7 si Milliyet Gazetesini, %3.4 ü Radikal Gazetesini, %2.4 ü Sabah Gazetesini, %1 i Vatan Gazetesini, %0.5 i Posta, %0.5 i Birgün Gazetelerini tercih ettiklerini belirtmişlerdir. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %31 i Milliyet Gazetesini, %15.9 u Hürriyet Gazetesini, %9.7 si Sabah Gazetesini, %6.2 si Zaman Gazetesini, %4.8 i Cumhuriyet Gazetesini, %4.8 i Yeniçağ Gazetesini, %2.1 i Tercüman Gazetesini, %1.4 ü Akşam Gazetesini, %1.4 ü Yeni Şafak Gazetesini, %0.7 si Posta Gazetesini, %0.7 si Radikal Gazetesini, %0.7 si Ortadoğu Gazetesini tercih ettiklerini belirtmişlerdir. Hacettepe 14

Üniversitesi öğretim üyelerinin %3.9 u, Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %20.7 si siyasi nedenleri sebep göstererek tercih ettikleri gazete ile ilgili soruya cevap vermemiştir. Hacettepe Üniversitesi nde Cumhuriyet gazetesini tercih edenlerin oranı (%39.5) Erciyes Üniversitesi ne (%4.8) göre oldukça yüksektir. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinde Zaman, Yeniçağ ve Yeni Şafak gazetelerini tercih edenler bulunurken, Hacettepe Üniversitesi nde bu gazeteleri tercih eden öğretim üyesi bulunmaması göze çarpmaktadır. Bu durum her iki üniversitede görev yapan öğretim üyelerinin farklı ideolojik eğilimlerinin olduğunu düşündürmektedir. 4.2.5.3. Gazetede Öncelikli Okunan Konu Öğretim üyelerine gazetede öncelikli olarak okudukları konu sorulduğunda, Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %94.6 sı haberleri, %4.4 ü köşe yazılarını, %0.5 i ekonomi haberlerini, %0.5 i gazetenin eklerini okudukları belirtmişlerdir. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %92.4 ü haberleri, %7.6 sı köşe yazılarını okuduklarını belirtmişlerdir. Her iki üniversitede görev yapan öğretim üyelerinin gazete okurken tercih ettikleri konularda benzerlik söz konusudur. 4.2.5.4. Düzenli Televizyon İzleme Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %53.2 si, Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %44.8 i düzenli olarak televizyon izlediklerini belirtmişlerdir. 4.2.5.5. Televizyonda Tercih Edilen Kanal Öğretim üyelerine izledikleri televizyon kanalları sorulduğunda, Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %41 i ATV yi, %16.6 sı CNN Türk ü, %11.2 si NTV yi, %9.3 ü Kanal D yi, %9.3 ü Kanal Türk ü, %4.4 ü CNBC-e yi, %2.9 u TRT 1 i, %1 i Cine 5 i, %1 i Kanal 7 yi, %1 i National Geographic kanalını, %0.5 i Star TV yi izlediklerini belirtmiştir. Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %2 si tercih edilen gazete sorusunda olduğu gibi izlenilen televizyon kanalı sorusuna da siyasi nedenleri sebep göstererek cevap vermemiştir. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %17.9 u ATV yi, %17.9 u TRT 1 i, %15.9 u NTV yi, %6.9 u CNN Türk ü, %6.2 si Kanal Türk ü, %4.1 i Kanal D yi, %3.4 ü Kanal 7 yi, %2.1 i Samanyolu nu, %1.4 ü CNBC-e yi, %1.4 ü Haber Türk ü, 15

%1.4 ü BBC yi, %0.7 si Show TV yi, %0.7 si Ulusal Kanal ı, %0.7 si National Geographic kanalını izlediklerini belirtmişlerdir. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %19.3 ü tercih edilen gazete sorusunda olduğu gibi izlenilen televizyon kanalı sorusuna da siyasi nedenleri sebep göstererek cevap vermemiştir. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin bir devlet kanalı olan TRT yi tercih etme oranı (%17.9), Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerine (%2.9) göre oldukça yüksektir. Bu durum Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin daha geleneksel bir yapıda olduğunu göstermektedir. 4.2.5.6. Tercih Edilen Televizyon Programı Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %47.8 i televizyonda en çok açık oturum, %42.4 ü haberleri, %7.3 ü film, %1.5 i belgesel, %0.5 i spor, %0.5 i dizileri tercih etmektedir. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %58.6 sı televizyonda en çok açık oturum, %33.1 i haberler, %5.5 i film, %1.4 ü belgesel, %0.7 si magazin, %0.7 si dizileri tercih etmektedir. 4.2.6. Boş Zamanlar Boş zaman faaliyeti kişinin mesleksel ve toplumsal ödevlerini yerine getirdikten sonra özgür iradesiyle girişebileceği dinlenme, eğlenme, bilgi veya becerilerini geliştirme, toplum yaşamına gönüllü olarak katılma gibi bir dizi uğraşlarını gerçekleştirdiği zamanlardır (Tezcan 1977: 4). Boş zamanlar başlığı altında her iki üniversitede görev yapan öğretim üyelerinin boş zamanlarını nasıl geçirdikleri, yaptıkları sporlar ve dinledikleri müzik türü analiz edilmiştir. 4.2.6.1. Boş Zamanları Değerlendirme Şekli Öğretim üyelerine boş zamanlarını değerlendirme şekilleriyle ilgili çok seçenekli soru sorulduğunda, Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %92.2 si boş zamanlarını alışveriş yaparak, %86.3 ü eş, dost, akraba ziyareti yaparak, %84.9 u seyahate çıkarak, %78 i internete girerek, %78 i sinemaya giderek, %75.1 i müzik dinleyerek, %62.4 ü tiyatroya giderek, %59 u pikniğe giderek, %51.7 si opera, bale, konser gibi etkinliklere giderek, %42.4 ü spor merkezine giderek, %18 i cafe, bar gibi yerlere giderek, %10.7 si futbol maçına giderek değerlendirdiklerini belirtmişlerdir. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %94.5 i boş zamanlarını alışveriş yaparak, %91 i eş, dost, akraba ziyareti yaparak, %90.3 ü pikniğe giderek, 16

%82.1 i internete girerek, %81.4 ü seyahate çıkarak, %62.4 ü sinemaya giderek, %60.7 si müzik dinleyerek, %51 i tiyatroya giderek, %16.6 sı opera, bale, konser gibi etkinliklere giderek, %35.2 si spor merkezine giderek, %25.5 i futbol maçına giderek, %11 i cafe, bar gibi yerlere giderek değerlendirdiklerini belirtmişlerdir. Hem Hacettepe hem de Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin büyük çoğunluğu boş zamanlarını alışveriş yaparak geçirdiklerini belirtmişlerdir. Alışveriş yapmanın bir boş zaman aktivitesi olarak görülmesi ne kadar yoğun bir tüketim kültürü içerisinde olduğumuzun bir göstergesidir. 4.2.6.2. Yapılan Sporlar Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerine yaptığı sporlar sorulduğunda %26.3 ü yüzme, %25.4 ü fitness, %13.2 si futbol, %6.8 i tenis, %2.9 u basketbol, %2.4 ü masa tenisi, %1 i voleybol, %1 i yoga, %2 si dağcılık, %0.5 i uzak doğu savunma sporları, %0.5 i aletli dalış, %0.5 i güreş, %0.5 i kayak, %0.5 i doğa yürüyüşü, %0.5 i pilates ile ilgilendiklerini belirtmişlerdir. Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %16.1 i hiçbir spor dalı ile ilgilenmediklerini belirtmişlerdir. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %33.8 i futbol, %23.4 ü yüzme, %12.4 ü fitness, %6.2 si tenis, %2.8 i basketbol, %2.8 i masa tenisi, %2.1 i voleybol, %2.1 i uzak doğu savunma sporları, %0.7 si yoga ile ilgilendiklerini belirtmiştir. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %13.8 i hiçbir spor dalı ile ilgilenmemektedir. Hacettepe Üniversitesi nde fitness yapan öğretim üyelerinin oranı, Erciyes Üniversitesi ne göre daha fazladır. Erciyes Üniversitesinde ise futbol oynayan öğretim üyelerinin oranı, Hacettepe Üniversitesi ne göre daha fazladır. Diğer spor türlerinde üniversiteye göre çok önemli farklılıklar yoktur. 4.2.6.3. Dinlenilen Müzik Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %25.9 u Türk halk müziğini, %23.9 u Türk sanat müziğini, %18.5 i klasik batı müziğini, %11.2 si pop müziği, %5.4 ü rock/metal müziği, %1.5 i jazz müziği, %1 i tasavvuf müziği, %0.5 i new age tarzı müziği tercih ettiklerini belirtmişlerdir. Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %12.2 si müzik dinleme konusunda herhangi bir tercihlerinin olmadığını, her tür müziği dinlediklerini belirtmişlerdir. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %51 i Türk halk müziğini, %31.7 si Türk sanat müziğini, %4.1 i klasik batı müziğini, %3.4 ü pop müziği, %2.1 i tasavvuf müziği, %1.4 ü rock/metal müziği, %0.7 si new age tarzı müziği tercih ettiklerini belirtmişlerdir. Erciyes Üniversitesi öğretim 17

üyelerinin %5.5 i müzik dinleme konusunda herhangi bir tercihlerinin olmadığını, her tür müziği dinlediklerini belirtmişlerdir. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin yarısı (%51) Türk halk müziğini dinlerken, bu oran Hacettepe Üniversitesi nde daha düşüktür (%25.9). Benzer bir fark Türk sanat müziğini tercih edenlerde de söz konusudur. Bunun yanı sıra klasik batı müziği, pop müzik, rock/metal müzik tercihinde Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin oranı daha Erciyes Üniversitesi ne göre fazladır. 4.2.7. Ulaşım Bu başlık altında her iki üniversitede görev yapan öğretim üyelerinin arabaya sahip olma durumlarına ait veriler analiz edilmiştir. Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %87.3 ünün, Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %91 inin arabası bulunmaktadır. Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %70.7 sinin evinde bir adet araba, %15.1 inin iki adet araba, %1.5 inin üç adet araba bulunmaktadır. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %82.1 inin evinde bir adet araba, %9 unun iki adet araba bulunmaktadır. Erciyes Üniversitesi nde evinde 3 araba olan öğretim üyesi bulunmamaktadır. 4.2.8. Tatil Debor (1967: 92, akt. Nafizoğlu 2002: 17) a göre, meta dolaşımının yan ürünü olan ve tüketim olarak kabul edilen insan dolaşımı yani turizm aslında boş zamanlardan başka bir şey değildir. Değişik yerlere yapılan ziyaretlerin iktisadi açıdan düzenlenişi bu yerlerin birbirine denk olduklarına dair bir güvenceyi kendi içinde taşımaktadır. Yolculuktan zamanı geri almış olan modernleşme aynı zamanda turizmin gerçekliğini de almıştır. Tatil başlığı altında her iki üniversitede görev yapan öğretim üyelerinin tatillerini geçiriş şekilleri, tatil masraflarını finanse etme biçimleri ve dini bayramlarını geçiriş şekillerine ait verilerin betimsel analizleri verilmiştir. 4.2.8.1. Tatillerini Geçiriş Şekli Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %63.4 ü tatilde sahil bölgelerine, %6.3 ü akrabalarını ziyarete, %5.9 u yurt dışına, %3.9 u yaylaya gitmektedirler. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %38.6 sı tatilde sahil bölgelerine, %17.9 u akrabalarını ziyarete, %8.3 ü yaylaya, %0.7 si yurt dışına gitmektedirler. Tatillerini 18

geçiriş şekillerinde her iki üniversite arasında önemli bir farklılık söz konusudur. Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin büyük çoğunluğu tatilde sahil bölgelerine giderken, Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinde bu oran daha düşüktür. Tatillerini yurtdışında geçiren öğretim üyeleri de Hacettepe Üniversitesi nde Erciyes Üniversitesi ne göre daha fazladır. Erciyes Üniversitesi nde tatillerini akraba ziyareti yaparak geçiren öğretim üyelerini oranı, Hacettepe Üniversitesi nden daha yüksektir. 4.2.8.2. Tatil Masraflarını Finanse Etme Biçimleri Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %32.2 si tatil masraflarını peşin, %24.4 ü kredi kartı ile peşin, %15.1 i kredi kartı ile taksit, %7.8 i tüketici kredisiyle finanse ettiklerini belirtmişlerdir. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %33.1 tatil masraflarını peşin, %20 si kredi kartı ile peşin, %10.3 ü kredi kartı ile taksit, %2.1 i tüketici kredisiyle finanse etmektedirler. 4.2.8.3. Dini Bayramlarını Geçiriş Şekli Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %46.8 i dini bayramlarını yaşadıkları şehirdeki eş, dost ve akraba ziyareti yaparak, %24.4 ü tatile çıkarak, %20 si kendisinin veya eşinin memleketine giderek, %8.8 i çalışarak geçirmektedir. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %58.6 sı dini bayramlarını yaşadığı şehirdeki eş, dost ve akraba ziyareti yaparak, %35.2 si kendinin veya eşinin memleketine giderek, %4.1 i tatile çıkarak, %2.1 i çalışarak geçirmektedir. Her iki üniversitede dini bayramlarını geçiriş şekillerindeki en önemli farklılık tatile çıkmada görülmektedir. Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin yaklaşık dörtte biri dini bayramlarda tatile çıktıklarını belirtirken, Erciyes Üniversitesi nde bu oran oldukça düşüktür. 4.3. Tüketim Tüketim maddelerinin kullanımı toplumun kültürü ile yakından ilgilidir (Erkal 2000: 144). Kültürel etkenler tüketim kalıplarımızı; giyim tarzımızdan, tükettiğimiz gıda tipine, satın aldığımız ev tipinden, hoşlandığımız seyahat türüne kadar bizi etkiler (Baloğlu 2000: 144). 19

4.3.1. Örneklemin Ekonomik Durumu Örneklemin ekonomik durumu başlığı altında her iki üniversitede görev yapan öğretim üyelerinin aylık gelirleri, aylık harcamalarında ayırdıkları en büyük pay, tasarruf yapma durumu, sahip olunan eşyalar, ekonomik durumlarının bilimsel çalışmalarını etkileme durumu, kendilerini ait hissettikleri sosyal sınıfa ait verilerin betimsel analizleri verilmiştir. 4.3.1.1. Aylık Gelir Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %29.8 i 2.001-3.000 TL arası, %24.9 u 3.001-4.000 TL arası, %14.6 sı 1.000-2000 TL arası, %12.2 si 4.001-5.000 TL arası, %8.3 ü 5.001-6.000 TL arası, %5.4 ü 7.001 TL ve üzeri, %4.9 u 6.001-7.000 TL arası aylık gelir elde etmektedir. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %42.1 i 2.001-3.000 TL arası, %22.8 i 1.000-2000 TL arası, %21.4 ü 3.001-4.000 TL arası, %7.6 sı 4.001-5.000 TL arası, %3.4 ü 5.001-6.000 TL arası, %2.1 i 6.001-7.000 TL arası, %0.7 si 7.001 TL ve üzeri aylık gelir elde etmektedir. 4.3.1.2. Aylık Harcamalarda Ayrılan En Büyük Pay Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinin %47.3 ü aylık harcamalarında en büyük payı gıdaya, %13.7 si çocukların eğitimine, %11.7 si ulaşıma, %10.2 si konut kredi borcuna, %7.3 ü kiraya, %3.9 u haberleşmeye, %2.4 ü otomobil borcuna, %2 si mesleki gelişime, %1 i giyime, %0.5 i seyahate ayırdıklarını belirtmişlerdir. Erciyes Üniversitesi öğretim üyelerinin %35.2 si aylık harcamalarında en büyük payı gıdaya, %18.6 sı konut kredisi borcuna, %18.6 sı kiraya, %13.1 i çocukların eğitimine, %8.3 ü otomobil borcuna, %2.8 i ulaşıma, %1.4 ü haberleşmeye, %0.7 si giyime, %0.7 si mobilyaya, %0.7 si kozmetik ürünlere ayırdıklarını belirtmişlerdir. Gelir arttıkça genel olarak harcamalar artmakla beraber harcamaların yapısı da değişmektedir. Gıda maddelerine yapılan harcamaların gelir içindeki oranı azalmaktadır (Keynes 1951: 43, akt. Baloğlu 2000: 140). Bu çalışmada öğretim üyelerinin en fazla gıda harcamalarına pay ayırmaları gelirlerinin oldukça düşük olduğunu göstermektedir. 4.3.1.3. Tasarruf Yapma Durumu Ailede gelirin kullanım biçimi aile yaşantısının temel unsurlarındandır. Gelirin kullanımı ile ilgili davranışları bir yandan ailenin ekonomik ve sosyal refahını 20