YÜKSEK İRTİFADA EGZERSİZ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

Benzer belgeler
ORTA VE YÜKSEK İRTİFADA EGZERSİZİN ETKİLERİ PROF.DR.MİTAT KOZ

YÜKSEK İRTİFA VE AKCİĞERLER

TÜRKİYE MUAY THAİ FEDERASYONU EĞİTİMDEN SORUMLU ASBAŞKAN. Doç.Dr.Aydın ŞENTÜRK

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS

Yükseltide ne değişir? YÜKSELTİ ANTRENMANLARINA GİRİŞ Yaşanılan yükseklik arttıkça ortam havası incelir. Yükselti antrenmanı:

SPORTİF DALIŞ VE ETKİLERİ HYPERBARIA

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

YAŞLILARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA

DEĞİŞİK KOŞULLARDA SOLUNUM (İRTİFA VE SUALTI)

SOLUNUM SİSTEMİ VE EGZERSİZ

3000 m. civarındaki dağlara çıkan dağcıların ortalama %30'unda, 4500 m.nin üzerine çıkan dağcıların ise ortalama %75'inde görülmektedir.

SOLUNUM SİSTEMİ VE EGZERSİZ

Kan Gazı. Dr.Kenan Ahmet TÜRKDOĞAN Isparta Devlet Hastanesi. II. Isparta Acil Günleri Solunum Acilleri, 19 Ocak 2013 Isparta

Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ

Solunum Sistemi Fizyolojisi

İLERİ KARDİYAK YAŞAM DESTEĞİ KURSU ASİT-BAZ DENGESİ VE KAN GAZI ANALİZİ

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı. EGZERSİZ Fizyolojisi. Dr. Sinan Canan

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

9. Sigarayı bırakma zamanı

4. BÖLÜM EGZERSİZ VE TOPARLANMA

EGZERSİZ FİZYOLOJİSİNDE TEMEL KAVRAMLAR

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

Yüzmenin Faydaları \ Kas-İskelet Sistemi \ Kas-İskelet Sistemi YÜZMENİN KAS-İSKELET SİSTEMLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ

FUTBOLDA DAYANIKLILIK. Atilla YÜCE

Çocuk ve adolesanlarla çalışma

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir.

GENEL ANTRENMAN BİLGİSİ

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA

KADIN VE EGZERSİZ PROF. DR. ERDAL ZORBA

EGZERSİZDE SOLUNUM SİSTEMİ DEĞİŞİKLİKLERİ

Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI İKBÜ Sağlık Hizmetleri M.Y.O.

Akciğer ve Dokularda Gazların Değişimi ve Taşınması

PROF. DR. ERDAL ZORBA

FİZYOTERAPİNİN PREOPERATİF ve POSTOPERATİF BAKIMDA YERİ Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

BÜYÜME. Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir.

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Solunum Sistemi Ne İş Yapar?

VÜCUT KOMPOSİZYONU 1

ANTRENMANA UYUM DOÇ.DR. MİTAT KOZ. Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu

METEOROLOJİ. IV. HAFTA: Hava basıncı

EGZERSİZ VE TERMAL STRES. Prof.Dr.Fadıl ÖZYENER

Solunum Fizyolojisi ve PAP Uygulaması. Dr. Ahmet U. Demir

Spor yaralanmaları sportif aktivite sırasında meydana gelen yaralanmaların genel adıdır. Normal yaşamda yaralanmalar sıklıkla dış etkilerle

Dayanıklılık ve antrenman

SPORCU SAĞLIĞI DOÇ.DR.AYDIN ŞENTÜRK KORKMAZ ATALAY

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU

SPOR TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ

Sportif Bakış: Spor ve Eğitim Bilimleri Dergisi, 2 (2), 79-86, E-ISSN: X

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Çocuklarda Antrenman Yaklaşımları Y.Doç.Dr.Sürhat Müniroğlu (3.sınıf seçmeli ders)

SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ 19/11/2015 SOLUNUM SİSTEMİ MEKANİZMASI SOLUNUM SİSTEMİ MEKANİZMASI SOLUNUM SİSTEMİ MEKANİZMASI

BÜYÜME VE GELİŞMEDE DÖNEMLER

Solunum Sistemi Fizyolojisi

Solunum: Solunum sistemi" Eritrositler" Dolaşım sistemi"

09/11/2015 ANEMİ (KANSIZLIK)

Yrd. Doç. Dr. Murat Sarıtemur Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD 2014

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ

BÜYÜME VE GELİŞMEDE DÖNEMLER

HİPERTANSİYON & EGZERSİZ

MADDENİN AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ. Nazife ALTIN Bayburt Üniversitesi, Eğitim Fakültesi

SPOR FİZYOLOJİSİ I. KADEME. Doç.Dr.Mitat KOZ Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu

SPKD-UKSCA AKREDİTE KUVVET KONDİSYON UZMANLIĞI SINAVI ÖRNEK SORULARI

Başlıca organizma sıvılarının ve salgılarının ortalama ph değerleri.

EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ

EGZERSİZ ENERJİ KAYNAKLARI DOÇ.DR.MİTAT KOZ

SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ

EGZERSİZ ENERJİ KAYNAKLARI DOÇ.DR.MİTAT KOZ

FEN BİLİMLERİ TESTİ 6. SINIF

6 HAFTALIK BLOK KONDİSYON ANTRENMANI PLANLAMASININ 16 YAŞ ERKEK BASKETBOLCULARDA AEROBİK KAPASİTE ÜZERİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ

KARDİYAK REHABİLİTASYON ÖĞR. GÖR. CİHAN CİCİK

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

KALP KRİZİNDE İLK MÜDAHALE VE STENTLİ HASTANIN YAŞAMI. Uzm.Dr. Selahattin TÜREN Kardiyoloji Bölümü

Oksijen tedavisi. Prof Dr Mert ŞENTÜRK. İstanbul Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilimdalı

Spor yaralanmaları ve tedavi yöntemleri

Dr. Öğr. Üyesi Yetkin Utku KAMUK

Yrd Doç Dr MURAT BİLGE 02/12/2010

DOLAŞIM SİSTEMİ TERİMLERİ. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire

ASİT- BAZ DENGESİ VE DENGESİZLİKLERİ. Prof. Dr. Tülin BEDÜK 2016

Spor fizyolojisi. Dr. M. Emin KAFKAS İnönü Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü Malatya/2015

Antrenman ile anaerobik sistemde oluşan değişiklikler ve ölçülmesi: DAYANIKLILIK ANTRENMANINA UYUM PROF.DR. MİTAT KOZ

«uzun süreli spor çalışmaları sırasında organizmanın yorgunluğa karşı gösterdiği yüksek direnç yeteneği»

Solunum Sistemine Ait Tıbbi Terimler. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 2 DAMARLAR

BEDEN EĞĠTĠMĠ VE SPOR

Yrd. Doç. Dr. M. Akif DOKUZOĞLU Hatay MKÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp AD. 19. Acil Tıp Kış Sempozyumu - Malatya

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI

İşyerinde oluşan hastalığa neden olan, sağlık ve

Günde kaç saat, haftada kaç gün egzersiz yapılmalı?

(Workout) Direnç Antrenmanları - Akut antrenman. Bir akut antrenmanda bulunan değişkenler; Hareketlerin belirlenmesi, Hareketlerin düzenlenmesi,

FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

Doz Birimleri. SI birim sisteminde doz birimi Gray dir.

EGZERSİZ SONRASI TOPARLAMA

Uzm. Fzt. Kağan Yücel - Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Gör. Egzersize Giriş ve Egzersiz Fizyolojisi

Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç

YAŞAMBOYU SPOR ve ANTRENMAN BİLGİSİ. HAZIRLAYAN Zekeriya BAŞEKEN Beden Eğitimi Öğretmeni 1

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen

YÜKLENMENİN ÖLÇÜTLERİ ANTRENMAN BİLGİSİ

Transkript:

YÜKSEK İRTİFADA EGZERSİZ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

Yüksek İrtifa ve Performans İlişkisi Ne zaman incelenmeye başlanmıştır Yüksek irtifanın organizma üzerindeki etkilerine yönelik çalışmalara 1878 yılında başlanılmış ise de, yüksek irtifa konusu 1968 yılında yapılan Mexico olimpiyatları ile sporda en önemli konulardan biri haline gelmiştir.

Neden incelenmeli Sportif etkinlikler, çoğunlukla deniz seviyesinden 500 m'ye kadar olan yüksekliklerde yapılır, Ancak günümüzde yer yüzünün tüm kesimlerinde spor yapan insanların sayısı artmakta ve bu yüzden yükseklikte performansa etki eden faktörlerin belirlenmesi egzersiz fizyolojisi çalışmaları açısından bir zaruriyet teşkil etmektedir.

Yükselti-irtifa nedir? 1000 m ve üzerindeki rakımlar yükseklik (yükselti) olarak kabul edilmektedir. Dünya üzerindeki bir çok yerleşim bölgesi 1000 m'nin üzerindedir ve buralarda milyarlarca insan yaşamakta ve egzersiz yapmaktadırlar.

Böyle bir rakımda yaşayan insanlar bir problemle karşılaşmazlar, Ancak; deniz düzeyinde veya 1000 m rakımdan daha düşük rakımda yaşayan insanlar ve sporcular, böyle bir rakım yüksekliğinde yaşamak ve egzersiz yapmak zorunda kaldıklarında yükselti ile oluşan bir takım problemlerle karşılaşmaktadırlar.

Fiziksel performans hangi yüksekliklerde etkilenir? 1500 m ve daha yükseklerde fiziksel performans olumsuz etkilenmekte ve yüksekliğin artışına bağlı olarak ta etkilerde artış görülmektedir. Çok yüksek irtifada fiziksel performans ve V02'de max %60'dan daha fazla azalma görülmektedir. 1500 metreden sonra çıkılan her 300 m'de max V02 'de % 3-3.5 azalma görülür.

Performansı etkileyen ortam koşullarının altında yatan temel faktörler ve kavramlar

Atmosfer ve Atmosfer Basıncı Atmosfer dünyanın etrafını çepeçevre saran hava ortamı olarak tanımlanır. Değişik oranlarda gaz, su buharı ve yerçekimi tarafından tutulan partiküllerden oluşur. Bu gazlardan %71'i hidrojen, % 20.9'u oksijenden oluşur.

Atmosfer basıncı, dünya yüzeyine baskı yaratan atmosferik gazların ağırlığının toplamıdır. Bu kuvvet yerçekimi tarafından moleküllerin dünyaya çekilmesi ile oluşur ve irtifa çıkıldıkça yerçekiminin azalan etkisiyle atmosferik basınçta azalır. Deniz seviyesinde Dalton yasasına göre; atmosfer basıncı 760 mmhg iken solunan havadaki P02 149 mmhg'dir.

Solunan havadaki P02 alveollerde 100 mmhg'ye düşerek arteriyel kana geçmekte ve bu şekilde dokulara taşınmaktadır. Yüksek irtifada ise azalan atmosfer basıncı, havadaki O2 miktarı (%20.1) aynı kaldığından dolayı atmosferik P02 ve Alveolar P02'nin azalmasına neden olur. Örneğin,deniz düzeyinde 149 mmhg olan P02 3048 m yükseklikte 107 mmhg basıncına düşer.

Alveolar P02'ninde bu etkiye bağlı olarak 60 mmhg gibi bir düzeye inmesi de bu düşük alveol ve arteriyel kan P02 'si nedeniyle, organizmada dokunun yeterince O2 alamama durumu olarak tanımlanan hipoksiaya neden olur ve bu da performansın azalması ile sonuçlanır.

1500 metreden sonra çıkılan her 300 m'de max V02 'de % 3-3.5 azalma görülür.

Hipoksia (Oksijen Eksikliği) Doku yüzeyinde O2 eksikliği olarak tanımlanır. Anoksi ise nadiren oluşan ve dokuda hiç O2'nin kalmaması durumudur.

Yüksek İrtifanın Etkileri Hemoglobinin oksijenle doyumu (saturasyonu) % 98'den %87'ye düşmesi organizmayı anlamlı düzeyde etkilemese de (3048 m 'ye kadar) saturasyonun %65 gibi bir düzeye inmesi ile hipoksianın etkileri belirginleşmeye başlar.

Hipoksianın organizmaya etkileri nelere bağlıdır? Hipoksianın organizmaya etkileri yükseklik düzeyine, yükseliğe çıkış hızına, kalış süresine, ortam sıcaklığına yapılan egzersizlere, kişisel faktörlere göre değişebilir.

Hipoksianın etkileri-1 P02'nin 35 mmhg ya düşmesi ile beyin fonksiyonlarında bozulma görülür. Bu durum 4000 m'den itibaren görülmeye başlar. Düşük P02 basıncına maruz kalındığında kemoreseptörler yoluyla solunum dakika hacmi arttırılır. Yani hiperventilasyon oluşur.

Hipoksianın etkileri-2 Yükseklikte meydana gelen solunum artışı egzersizdeki gibi değildir. Hiperventilasyon sonucu PC02'de azalarak respitatuar alkalozu oluşturur ki buda kanın asit-baz dengesini bozar. Yükseklikte ayrıca kalp atım hızı ve kalp debisinin artışı ile birlikte dokuya yeterli 02 sağlanmaya çalışılır. Ayrıca bir takım hormonal adaptasyonlarla da (epinefrin, norepinefrin salınımı) dokuya daha fazla 02 verilmeye çalışılır.

Aklimatizasyon Aklimatizasyon yükseliğe uyum sağlanmasıdır. Aklimatizasyon kısa süreli ve uzun süreli uyumlar şeklinde gerçekleşir. Yükseltiye uyum açısından ne kadar uzun süre yükseltide kalınırsa performansta da o derecede anlamlı iyileşmeler gerçekleşir. Ancak hiç bir zaman deniz düzeyine ulaşamaz.

Aklimatizasyon-süre? Yükseltiye uyum sağlanması amacıyla gereken süre birçok araştırmacı tarafından değişik şekillerde açıklanmıştır. Genel olarak yükseltiye uyum için kalınan süre bireysel özelliklere bağlıdır. Ancak yinede 2300m'ye kadar olan yüksekliklere uyum için 2 hafta ve 2300 m'den sonraki her 610 m için (4500 m yüksekliğe kadar) ek bir hafta süreye ihtiyaç duyulur.

Herkes aklimatize olabilir mi? Bazı insanların hiç bir zaman yükseliğe aktimatize olamadıkları ve bunun sonucu olarak ta dağ veya irtifa hastalıkların yakalandıklarında belirtilmektedir.

Yüksek İrtifaya Kısa Süreli Uyumlar: Yüksekliğe (2000 m'ye kadar) çıkılması ile başlayan ilk fizyolojik uyumlar kısa süreli uyumlar olarak adlandırılır. Bunlar; Hiperventilasyon Doku kan akımında artış(dinlenikken ve submaksimal egzersizde)

Kısa süreli uyumlar P02 'nin azalımı nedeniyle dokuya ihtiyaç duyulan 02 'nin sağlanabilmesi için hiperventilasyonun oluşumu, Kalp atım hızının artışıyla dokulara kan akımının artırılmasının sağlanılması (istirahatte ve egzersizde). Hiperventilasyon sonucu C02 azalımı ile respiratuar ve metabolik alkaloz oluşmasıdır. Kanda PH alkali tarafa kayar.

Hiperventilasyon: Yüksek irtifaya çıkış ile ilk bir kaç günde belirgin bir artış varken, yaklaşık bir hafta sonra sabitleşir. Hiperventilasyon azalmaya başlasa da normal düzeye dönebilmesi için yıllarca yüksek irtifada kalınmasını gerektirir.

Yükseltiye Uzun Süreli Uyumlar-1 Yükseltide kalış süresi bir kaç günden daha uzun olduğunda gerçekleşen metabolik ve fizyolojik uyumlar şu şekildedir; Asit baz dengesinin düzenlenmesi Hemoglobin ve kırmızı kan hücresi yapımında artış Lokal dolaşım ve hücresel fonksiyon değişimleri

Yükseltiye Uzun Süreli Uyumlar-2 Asit - Baz Dengesinin Sağlanması : Yükseltide hiperventilasyon sonucu organizmaya daha fazla O2 sağlanırken, organizmadan da daha fazla C02 atılımı gerçekleştirilir. Bunun sonucu olarak ta arter kanında C02 miktarı azalmakta ve alkali maddelerin miktarı artmaktadır. Respitatuar alkalozun oluşumu ile kanın PH dengesi alkali tarafa kayar. Yükseltiye uyum sağlanılması için böbreklerde alkali maddelerin (HC03 bikarbonat) atılımı ile kanın PH dengesi normale döndürülür.

Yükseltiye Uzun Süreli Uyumlar-3 Hematokrit (kan hücrelerinde) Düzeyinde Meydana Gelen Artışlar: Yükseltiye çıkışla birlikte plazma hacminin azalmasına bağlı olarak kan hücrelerinde artış görülür. Hipoksiaya bağlı olarak uyarılan ve P02 'nin azalışına bağlı olarak böbreklerden salınan Enritropoietin hormonu salınımı eritropoizesize neden olunur. Böylece kırmızı kemik iliğinde kırmızı kan hücrelerinin (eritrosit) yapımı ile birlikte kan hücrelerinde (eritrosit ve hemoglobin) artış görülür. Özellikle ilk 2-3 günde artış görülmeye başlanır ve irtifada kalış süresince artış devam eder. Eritrosit ve Hb (hemoglobin) de meydana gelen artışlarla kanın O2 taşıma kapasitesinin arttırılır.

Yükseltiye Uzun Süreli Uyumlar-4 Dokuda Meydana Gelen Değişiklikler; Kasın O2 kullanma düzeyi arttırılır. Bunun için kas dokuda kılcal damar sayısında, mitakondri yoğunluğunda ve kandan dokuya O2 diffüzyon yeteneğinde meydana gelen artışlarla dokularda daha fazla O2 'nin kullanılması sağlanılır. Ayrıca yüksek irtifada barometrik basıncın düşmesi ile P02'nin de düşmesi O2 saturasyonunu da azaltır. Hemoglobinin oksijene bağlanma eğiliminin azalması ile O2 ayrışım eğrisinin sağa kayması ile dokuya oksijen daha kolay bırakılmaktadır.

Dikkat edilmesi gereken noktalar... Yüksek irtifaya ilk çıkıldığında, yükseltide yapılan kısa süreli ve şiddetli egzersizle (anaerobik) kan laktat düzeyinde meydana gelen artışlar, kanın asit-baz dengesini bozarak performansı olumsuz yönde etkilemektedir. Bu yüzden yüksek irtifaya çıkış sonrası ilk günlerde anaerobik egzersizler yapılmamalıdır.

Yüksek irtifa hangi tip aktiviteleri etkiler? Yüksek irtifada yarışmalar sırasında hangi tip performans daha çok etkilenir sorusuna cevap verebilmek için 1968 yılında Mexico City olimpiyat oyunlarını incelemek gerekir. 2300 m yükseklikte yapılan bu olimpiyatlarda PO2 azalmasından dolayı 2.5 dakikadan fazla sürede yapılan yarışmalarda hiç bir rekor kırılamamışken, hava yoğunluğunun, barometrik basıncın ve yerçekiminin azlığı sayesinde Bob Boeman 8.90 m gibi yıllar sonra ulaşılabilen bir rekoru kırmıştır. Bu durumda yüksekliğin esas olarak sprint yada anaerobik egzersizlerden daha çok aerobik aktiviteleri veya dayanıklılığı etkilemektedir.

Yüksek İrtifa ve Antrenman Teorik olarak yüksek irtifada yapılan antrenmanlar deniz seviyesinde yapılanlardan daha hızlı fizyolojik değişimlere neden olur. Bunun nedeni ise irtifada hipoksianın organizmayı stres altına sokarak organizmada bir takım fizyolojik uyumlara neden olmasıdır. Yükseltide yapılan antrenmanlar sonucu kan hücresinde, hemoglobin ve eritrosit miktarında, mitakondri yoğunluğunda ve kas dokudaki enzimlerin düzeyinde artış meydana gelir. Bu artışlarda temelde iki strese bağlıdır; Antrenman ve yükseltideki hipoksi.

Yüksek irtifada antrenman hangi düzeydeki sporcularda etkilidir? Üst düzey sporcularda yapılan çalışmalarda yüksek irtifada yapılan antrenmanlardan sonra deniz seviyesine dönüşte, eski düzeylerinden daha iyi performans gösteremedikleri gözlenmiştir. O halde yüksek irtifa antrenmanları üst düzey sporculardan daha ziyade elit olmayan kondisyonu düşük sporculara veya sporcu olmayan insanlara uygulanmalıdır. Ayrıca max VO2 bakımından yükseklik antrenmanları ile sporcularda bir artış elde edilmemesine rağmen, yükseklik antrenmanlarının genel dayanıkiılığı arttırdığı kabul edilmekte ve yararlı olabileceğine inanılmaktadır.

Yüksek irtifada antrenman Eğer sporcular yüksek irtifada antrene edilmek istenirse şu ilkelere dikkat etmek gerekir: Yükseklik 1800 m - 2300 m arasında olmalı 2-4 hafta kalınmalı, Başlangıçta aerobik, daha sonraları anaerobik çalışmalara yer verilmeli, deniz seviyesindeki çalışma düzeyine ulaşmak için daha alçak irtifalara inilmeli(1250 m gibi) (yüksek irtifada yaşa-düşük irtifada çalış) Deniz seviyesine dönüş sonrası yarışmalar 2 hafta içinden yapılmalıdır. Yükseklik ile kazanılan fizyolojik uyumlar, daha doğrusu yüksek irtifanın yararlı etkileri, deniz düzeyine indikten sonra 2-3 hafta kadar devam etmekte ve daha sonra ortadan kalkmaktadır.

Dağ hastalıkları Akut dağ hastalığı Yükseltide akciğer ödemi Yükseltide beyin ödemi

Akut dağ hastalığı Bir çok kişide ilk kez yüksek irtifaya çıkılması ile akut (geçici) dağ hastalığı oluşur. Daha çok 2500 metreye hızlı çıkan aklimatize olmayan bireylerde gözlenir Yükseltiye çıkıldıktan 6-72 saat sonra bulgular başlar, sabahları bulgular daha kötüdür. Belirtiler baş ağrısı, baş dönmesi, bacaklarda ödem, ellerde ve dudaklarda morarma, uykusuzluk, sersemlik, buiantı, nefes darlığı, halsizlik, iştahın azalması, kilo kaybı, bulantı, kusma şeklinde görülür Tedavide bol sıvı alımı ve dinlenme önerilmektedir.

Yükseltide akciğer ödemi Akut dağ hastalığı bulgularına ek olarak; Egzersiz sırasında soluk almada güçlük, yorgunluk, kuru öksürük, kalp atım hızı ve soluk alıp vermenin hızlanması, sesli ve hırıltılı solunum, balgam çıkarma, hareketlerde sersemlik bulgularıyla kendini gösterir. Tedavide; mümkün olan en kısa sürede en azından 600-950 m ye inilmeli, kişiye bol sıvı verilmeli, mümkünse oksijen verilmeli ve en azından 3 gün egzersiz yapması yasaklanmalıdır.

Yükseltide beyin ödemi Akut dağ hastalığı bulgularına ek olarak; Farklı düzeylerde bilinç bozuklukları, hareket bozuklukları, baş ağrısı, bulantı, kusma, görme bozuklukları, hareket kaybı, epilepsiler, halusinasyon görme bulguları vardır. Çok ciddi bir tablodur, Mümkün olduğuna çabuk dağdan inmek gereklidir.