Rehberlik Birimi Ara Dönem Bülteni Ocak 2015 REHBERLİK BİRİMİ ARA DÖNEM BÜLTENİ
Sayın Velimiz, Bir dönem boyunca anasınıfı müfredatının gerektirdiği kazanımlar elde edildi. Çocuklarımız yapılan tüm etkinliklere ve çalışmalara katılarak onlar için keyifli bir o kadar da uzun ve yorucu eğitim-öğretim sürecine bir mola verecekler. Öğrencimizin 2014-2015 eğitim öğretim yılının 1. döneminin tamamlamasıyla ara tatil heyecanını yaşayacağı bir döneme gelmiş bulunmaktayız. Peki, çocuğunuzun ara tatil aktiviteleri neler olmalı? Çocuğunuzun tatil süresini eğleneceği, dinleneceği bir zaman olarak planlayınız. Tatil sürecinde yapılacak etkinliklerin planlamasında onun istekleri de göz önüne alınmalıdır. Boş zaman dilimlerini çocuğun tamamen kendi isteklerine göre kullanılmasına izin verilmelidir. Edinilen kazanımların aynı performansla devamının sağlanması ya da daha iyiye taşınılması için ara tatilde de bunlara ilişkin pratiklerin yapılmasını öneriyoruz. Bu, elde edinilen kazanımların unutulmaması için önemlidir. Çocukların okuldaki ya da farklı ortamlardaki arkadaşları ile birlikte vakit geçirebileceği etkinlikler düzenlenebilir. Böylece farklı sosyal ortamlar içinde kendilerini görmeleri ve iletişim becerileri geliştirmeleri sağlanabilir. Ara dönem, ebeveynlerin çocuklarıyla birlikte vakit geçirmeleri için çok iyi bir fırsattır. Bu zaman diliminde mümkün olduğu kadar birlikte zaman geçirilmeli, birbirlerini daha iyi tanımaya ve anlamaya çalışmak için değerlendirilmelidir. Tatilin başlangıcında görülen heyecan ve heves zamanla azabilir. Belli rutinlere alışmış çocuklar için oluşan boş zamanlar sıkıcı zamanlara dönüşebilir. Yeni uğraş ve aktivitelerle vakitlerini eğlendirici ve eğitici geçirmelerine yardımcı olunmalıdır. Çalışan anne babalar için, çocuğunuzun gün içerisinde birlikte olacağı kişilere yapabileceği etkinlikler hakkında bilgi vermesi çocuğun gününü keyifli geçirmesini sağlayacaktır. Ara tatil döneminde alışılan rutinlerin dışına çıkılması kaçınılmazdır. Bu nedenle, okul açılmadan birkaç gün önce hem okul döneminde var olan rutinleri (uyku saati, beslenme düzeni gibi) hatırlatacak şekilde davranılmalıdır. Çocuklarımızın yaşları ve gelişimsel özellikleri göz önüne alındığında, çocuklar okulun neden tatil olduğunu anlamlandıramayabilir. Bundan dolayı, onlara öğreneceğimiz çok şey olduğu ve bunları daha iyi öğrenmek için dinlenmeye ihtiyacımız olduğu vurgusu yapılabilir. Aynı zamanda, bu tatilin bir süre sonra sonlanacağı ve yeniden okula döneceklerini de önceden söylemekte fayda vardır. (Tatil süresi takvim üzerinden gösterilerek onların zihinlerinde de bu süreci somutlaştırabilirsiniz) Hepinize keyifli bir tatil dileriz
ÇOCUKLARA REHBERLİK YAPMAK Çocuklar sınırlı ve katı bir bakış açısına sahiptirler. Başka bir deyişle çocukların at gözlük leri vardır. Sizin baktığınız yöne bakmalarını istediğinizde de, bakar fakat sınırlı bir bakış açısı ile bakar. Sizin sahip olduğunuz geniş bakış açışınıza sahip değillerdir. Sizin baktığınızı gördüğünüz gibi görmeleri mümkün değildir. Çünkü egosantrik düşünce yapısına sahiptirler; yani olaylara sadece kendi açılarından yani ben açısından bakarlar. Yani çocuklar yetişkinlerin yani bizlerin düşündüğü gibi düşünemez. Bizlerin gördüklerini göremezler. Bizlerin öngörüleri var, onların öngörüleri yok. Bizler ileriyi görebiliyoruz, onlar Bizler, onların şu anda yürümekte olduğu yolları yürüdük, yaşantılarımız ve deneyimlerimiz var; fakat onlar hayat denilen bu yolun daha başındalar ve deneyimlemek, keşfetmek istiyorlar. Bizlerin yetişkin ya da ebeveyn olarak yargılarımız, değerlerimiz, beklentilerimiz var. Peki, onlar sizin bu sahip olduklarınıza sahip mi? Sizin istediğiniz gibi düşünebiliyor, görebiliyorlar mı? Beklentilerimizi onların gelişimsel özelliklerine göre mi şekillendiriyoruz? Onları gerçekten tanıyor muyuz? Çocuk yetiştirmenin bir resim yapmak olduğunu düşünürsek eğer, bu resmi kim çiziyor? Ebeveynler mi yoksa çocuk mu? Bu resmi çizmek için kalemi kim tutuyor elinde? Kalemi anne babanın tuttuğunu düşünürsek; yetişkin olarak bizim resmimiz tecrübelerimizden, yaşantılarımızdan kaynaklı çocuğunuzun çizdiğinden daha güzel, daha düzenli, daha şekilli olabilir. İşte bu bizlerin değerlerimizle yarattığımız resim aslında. Acaba çocuğunuzun kendi resmini çizmesi için kalemi eline versek ne olur? Belki beğenmeyeceğiniz birkaç kargacık burgacık çizgi koyar, karalar, siler, düzeltir, bir daha yapar. Bu resme tamamen mi müdahale etmek gerekir yoksa zorlandığı yerlerde ona destek olmak mı gerekir? Müdahale ettiğinizde sizin resminiz, destek olduğunuzda onun kendi çizdiği ve tamamladığı resim mi ortaya çıkar? Müdahaleler, çocuğun kendi resmini ortaya koymaktan alıkoyar. Eğer kendi resminizi çocuğunuzun görebileceği bir yere koyarsanız, bir süre sonra ne olur? Büyük ihtimalle gözlemlediği resmin bir benzerini yapacak fakat içerisinde değişiklikler ya da yenilikler olacaktır. Ama sizin resminizi gözlemlemesine izin vermeden ve ona süre tanımadan kendi resmini tamamlaması mümkün olmayacaktır. Tamamlarsa da kendi resmi olmayacaktır. Sizin değerlerinize, öngörülerinize sahip olabilmesi için çocuğunuza ZAMAN TANIYIN, GÖZLEMLEMESİNE MÜSAADE EDİN VE ONA REHBER OLUN. YOL GÖSTERİCİ OLUN. Çocuğunuzla beraber yüzün, onu sırtınıza alıp yüzmeyin.
CAM TAVAN SENDROMU Bilim adamları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiklerini görürler. Birkaçını toplayıp 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar. Cam fanus metal zemin üzerine koyulur. Metal zemin ısıtılır. Sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışırlar ama başlarını tavandaki cama çarparak düşerler. Zemin de sıcak olduğu için tekrar zıplarlar, tekrar başlarını cama vururlar. Pireler camın ne olduğunu bilmediklerinden, kendilerini neyin engellediğini anlamakta zorluk çekerler. Defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda o zeminde 30 santimden fazla zıpla(ya)mamayı öğrenirler. Artık hepsinin 30 cm zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve tavandaki cam kaldırılır. Zemin tekrar ısıtılır. Tüm pireler eşit yükseklikte, 30 cm zıplarlar! Üzerlerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe zıplama imkânları vardır ama buna hiç cesaret edemezler. Kafalarını cama vura vura öğrendikleri bu sınırlayıcı hayat dersi ne sadık halde yaşarlar. Pirelerin isterlerse kaçma imkânları vardır ama kaçamazlar. Çünkü engel artık zihinlerindedir. Onları sınırlayan dış engel (cam) kalkmıştır ama kafalarındaki iç engel varlığını sürdürmektedir. Bu deney canlıların neyi başaramayacaklarını nasıl öğrendiklerini göstermektedir. Bu pirelerin yaşadıklarına cam tavan sendromu denir. Bir insanın gelebileceğine inandığı en üst nokta, onun cam tavanıdır. KEŞFETMEYE YÖNELEN VE DURUMA ÖZGÜ BİREYSEL YÖNTEM GELİŞTİRME ÇABASI İÇERİSİNDE OLAN ÇOCUK, KISITLAMALARLA VE YASAKLARLA KARŞILAŞINCA MERAKI SÖNER VE BAĞIMLI BİREYLERE DÖNÜŞEBİLİR! SINIRLARIMIZ DURUMA VE ÇOCUĞUMUZUN KEŞFETME ÇABALARINA UYGUN OLMALIDIR. DEĞİŞİMİ DOĞRU YÖNETEBİLMESİ İÇİN ONA DESTEK VERİLMELİDİR.
BALTAMIZI BİLEMEK Bir ormanda iki kişi ağaç kesiyormuş. Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormuş. Bir ağaç devrilirken hemen diğerine geçiyormuş. Gün boyu ne dinleniyor ne öğle yemeği için kendine vakit ayırıyormuş. Akşamları da arkadaşından bir kaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıyormuş. İkinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında eve dönüyormuş. Bir hafta boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar. Sonuç: İkinci adam çok daha fazla ağaç kesmiş. Birinci adam öfkelenmiş: Bu nasıl olabilir Ben daha çok çalıştım. Senden daha erken ise başladım, senden daha geç bitirdim. Ama sen daha fazla ağaç kestin. Bu işin sırrı ne? İkinci adam yüzünde tebessümle yanıt vermiş: Ortada bir sır yok.. Sen durmaksızın çalışırken, ben arada bir dinlenip baltamı biliyordum. Keskin baltayla, daha az çabayla daha çok ağaç kesilir. Çocukların okul hayatlarında daha başarılı, mutlu olmasını ve enerjilerini sürdürmelerini istiyorsak, baltalarını bilemek için kendilerine zaman ayırmalarını sağlamalıyız. Hepinize iyi tatiller.
ATAEL KOLEJİ REHBERLİK BİRİMİ Derya PINARBAŞI, Rehberlik Uzmanı İlay AKTOPRAK, Uzm. Psikolog Adres: Batı Sitesi Mah. 1819. Sok. 7/B 06370 Batıkent / ANKARA Telefon: 0312 566 0 566 www.ataelkoleji.com www.facebook.com/atael KOLEJİ bilgi@ataelkoleji.com ataelkoleji@gmail.com