Türkiye nin katılım yönünde ilerlemesi üzerine 2003 Đlerleme Raporu



Benzer belgeler
Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı

21- BÖLGESEL POLİTİKA VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU

A. Giriş. B. Olumlu Unsurlar

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

Başkentteki Yardımcı Kuruluşlar. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

KIRSAL KALKINMA PROGRAMI YÖNETİM OTORİTESİNİN GÖREVLERİ VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi, Ankara ve Atina nın Ortaklık başvurularını kabul etti.

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ

Avrupa Birliği Genel Sekreterliği. AVRUPA BİRLİĞİ TOPLULUK PROGRAMLARI HAKKINDA GENEL BİLGİ ve TÜRKİYE NİN KATILMAKTA OLDUĞU PROGRAMLAR

Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi. Avrupa Birliği Hukukuna Giriş

Avrupa yı İnşaa Eden Gençler

21. BM/INTOSAI SEMPOZYUMU: KAMUDA HESAP VEREBİLİRLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN SAYIŞTAY VE VATANDAŞLAR ARASINDA ETKİN İŞBİRLİĞİ

AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE FASLI MÜZAKERE SÜRECİ

GELİR POLİTİKALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE SON 10 YILDA YAŞANAN GELİŞMELER BAŞBAKANLIK TEFTİŞ KURULU 2010

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

2003 YILI İLERLEME RAPORU


KURUMSAL YÖNETĐM KOMĐTESĐ ÇALIŞMA ESASLARI

AB Çevre Müktesebatı Semineri Avrupa Birliği Kurumsal Yapısı, Temel Belgeler ve AB Müktesebatı

Sentez Araştırma Verileri

DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TBMM DIŞİLİŞKİLER VE PROTOKOL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR

Ş U B A T MALİ YÖNETİM MERKEZİ UYUMLAŞTIRMA DAİRESİ 2006 YILI FAALİYET RAPORU BÜTÇE VE MALİ KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

SAF GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. RÜŞVET VE YOLSUZLUKLA MÜCADELE POLİTİKASI

FASIL 10 BİLGİ TOPLUMU VE MEDYA

T.C. Sağlık Bakanlığı Dış ilişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü

1. Gün: Finlandiya Hükümetinin Strateji Araçları

AVRUPA BİRLİĞİ TARİHÇESİ

Tanımlar ve Kısaltmalar Madde 3- Bu Yönetmelikte geçen;

AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

REKABET KURULU KARARI

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

KOPENHAG KRİTERLERİ BAĞLAMINDA TÜRK CEZA HUKUKU

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

6- REKABET POLİTİKASI

Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesinin Uygulanması

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal

Ceza veya Muamelenin Önlenmesi Komitesi (CPT)

AB nin İstihdam ve Sosyal Politikası

YENİMAHALLE KENT KONSEYİ ÇOCUKMECLİSİ ÇALIŞMA YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak Ve Tanımlar

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI PROJE HAZIRLAMA, GELİŞTİRME VE UYGULAMA YÖNETMELİĞİ

Yüksek Öğretim Kurumları Öğrenci Konseyleri ve Yüksek Öğretim Kurumları Ulusal Öğrenci Konseyi Yönetmeliği

DIŞ DENETİM VE SAYIŞTAYIN YENİ MALİ YÖNETİM SİSTEMİ İÇİNDE DEĞİŞEN RÖLÜ VE YAPISI

Cumhurbaşkanı. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

EK-3.9 İDARİ İSLER VE KOORDİNASYON DAİRE BAŞKANLIĞI

DEVLET MALZEME OFİSİ TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ UYGULAMA VE ÖDÜL YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLETİŞİM STRATEJİSİ

Okul-Aile Birliği (School Council) özet bilgi: eğitim programı

TÜRKİYE DE AVRUPA BİRLİĞİ MÜZAKERE SÜRECİNDE OPTİSYENLİK MESLEĞİ

AVRUPA BİRLİĞİ MALİ KAYNAKLARI

Her türlü alıkonulma yerinin düzenli ziyaretler yolu ile denetlenerek kişilerin işkence ve kötü muameleye karşı etkin biçimde korunması amacını

KARADAĞ SUNUMU Natalija FILIPOVIC

ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU


Esas Sayısı : 2015/60 Karar Sayısı : 2016/2

Cumhuriyet Halk Partisi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Tutanak Dergisi Fihristi

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ MÜZAKERE SÜRECİ

AB LİDERLER ZİRVESİ BRÜKSEL 30 OCAK 2012

Dünya Bankası Finansal Yönetim Uygulamalarında Stratejik Yönelimler ve Son Gelişmeler

Türkiye nin Katılım Yönünde İlerlemesi Hakkında 2004 Yılı Düzenli Raporu

Piyasaya Hazırlık Ortaklık Girişimi

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

NUROL GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş.

ÇANKIRI KARATEKĐN ÜNĐVERSĐTESĐ STRATEJĐ GELĐŞTĐRME KURULUNUN KURULUŞ VE ĐŞLEYĐŞĐ HAKKINDAKĐ YÖNERGE. BĐRĐNCĐ BÖLÜM Genel Hükümler

Türkiye nin Katılım Yönünde İlerlemesi Hakkında 2004 Yılı Düzenli Raporu

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

EIPA LÜKSEMBURG İLE İŞBİRLİĞİ KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN FAALİYETLER

İŞ FİNANSAL KİRALAMA A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI

Doç. Dr. Birgül GÜLER 1. DÜNYA BANKASI ve TARIM SEKTÖRÜ KREDİLERİ

VI- FİNANSMAN İHTİYACI (MÜKTESEBAT BAŞLIKLARI İTİBARIYLA)

TARIM VE KIRSAL KALKINMAYI DESTEKLEME KURUMU. Mali Yardımlar ve IPA N. Alp EKİN/Uzman

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi. EMCDDA Türkiye Temas Noktası

ERZURUM TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KARİYER PLANLAMA, UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1:

İLTİCA HAKKI NEDİR? 13 Ağustos 1993 tarihli Fransız Ana yasa mahkemesinin kararı uyarınca iltica hakkinin anayasal değeri su şekilde açıklanmıştır:

GÜNEY EGE KALKINMA AJANSI BİLGİLENDİRME SUNUMU

KADIN DOSTU KENTLER - 2

OMV Petrol Ofisi A.Ş. Denetimden Sorumlu Komite Tüzüğü

CE İŞARETİ. CE İşareti uygulaması ile ilgili olarak Türkiye deki durum nedir?

EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI. Faaliyet Programı

İSTİHDAM VE SOSYAL YENİLİK PROGRAMI. EMPLOYMENT AND SOCIAL INNOVATION PROGRAMME (EaSI)

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır.

İlgi: B.06.1-ABG / Sayılı, tarihli Mektubunuz

GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI EĞİTİM YAYIM VE YAYINLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI Kırsal Kesimde Kadın Kooperatifleri

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GENEL KURUL. Çeviren: Dr. Ahmet ULUTAŞ* 8 Ekim 2013 A/HRC/RES/24/12 Dağıtım: Genel İNSAN HAKLARI KONSEYİ 1

İşletmelerin Karşılaştığı Tehdit Nedir? Zafer-İn Operasyonu nun Hedefleri Nedir?

T.C ÇAYIROVA BELEDİYESİ HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

VE MUHTEMEL LOBİ PLATFORMLARI

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

Transkript:

Türkiye nin katılım yönünde ilerlemesi üzerine 2003 Đlerleme Raporu E:\yeniweb.yazıları,\MEVZUAT\AB\ilerlemeraporları\ilerlemeraporu2003.doc S.L. 1

A. GĐRĐŞ... 5 1. Önsöz... 5 2. AB ve Türkiye arasındaki ilişkiler... 6 Ortaklık Anlaşması kapsamında, ikili ticaret dahil, son gelişmeler... 9 Topluluk yardımları... 9 Ayrıntılı mevzuat taraması... 12 Eşleştirme... 12 B. ÜYELĐK KRĐTERLERĐ... 13 1. Güçlendirilmiş siyasi diyalog ve siyasi kriterler... 13 1.1 Son gelişmeler... 16 1.2 Demokrasi ve hukukun üstünlüğü... 17 Parlamento... 17 Yürütme... 18 Milli Güvenlik Kurulu... 19 Yargı sistemi... 20 Yolsuzluğa karşı tedbirler... 23 1.3 Đnsan hakları ve azınlıkların korunması... 24 Medeni ve siyasi haklar... 26 2

Ekonomik, sosyal ve kültürel haklar... 37 Azınlık hakları ve azınlıkların korunması... 39 1.4 Kıbrıs... 41 1.5 Sınır anlaşmazlıklarının barışçıl çözümü... 42 1.6 Genel değerlendirme... 43 2. Ekonomik kriterler... 46 2.1 Giriş... 46 2.2 Ekonomik gelişmeler... 46 2.3 Kopenhag kriterleri açısından değerlendirme... 48 2.4 Genel değerlendirme... 56 3. Üyelikten kaynaklanan yükümlülükleri üstlenebilme yeteneği... 58 3.1 Müktesebat başlıkları... 61 Başlık 1: Malların serbest dolaşımı... 62 Başlık 2: Kişilerin serbest dolaşımı... 66 Başlık 3: Hizmet sunma özgürlüğü... 67 Başlık 4: Sermayenin serbest dolaşımı... 70 Başlık 5: Şirketler hukuku... 71 Başlık 6: Rekabet Politikası... 73 Başlık 7: Tarım... 75 Başlık 8: Balıkçılık... 79 Başlık 9: Ulaştırma... 81 Başlık 10: Vergilendirme... 83 Başlık 11: Ekonomik ve Parasal Birlik... 85 Başlık 12: Đstatistikler... 86 3

Başlık 13: Sosyal Politika ve Đstihdam... 88 Başlık 14: Enerji... 91 Başlık 15: Sanayi politikası... 95 Başlık 16: Küçük ve Orta Boy Đşletmeler... 96 Başlık 17: Bilim ve Araştırma... 98 Başlık 18: Eğitim ve Mesleki Eğitim...... 99 Başlık 19: Telekomünikasyon ve Bilgi Teknolojileri... 101 Başlık 20: Kültürel ve Görsel-Đşitsel Politika... 103 Başlık 21: Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu. 105 Başlık 22: Çevre.........106 Başlık 23: Tüketicinin ve Sağlığın Korunması.....109 Başlık 24: Adalet ve Đçişleri Alanında Đşbirliği.........111 Başlık 25: Gümrük Birliği.........119 Başlık 26: Dış Đlişkiler......121 Başlık 27: Ortak Dış ve Güvenlik Politikası.........123 Başlık 28: Mali Kontrol......125 Başlık 29: Mali ve Bütçesel Hükümler......127 3.2. Genel Değerlendirme.........130 C. SONUÇ........133 D. KATILIM ORTAKLIĞI: TOPLU DEĞERLENDĐRME...... 139 EKLER...142 Aday Ülkeler Tarafından Onaylanan Đnsan Hakları Sözleşmeleri...143 Đstatistiki Veriler...144 4

A. GĐRĐŞ 1. Önsöz Haziran 1998 de toplanan Cardiff AB Konseyi, Komisyon un, Ortaklık Anlaşması nın 28. maddesine ve Aralık 1997 Lüksemburg AB Konseyi nin sonuçlarına dayalı olarak, Türkiye üzerine bir rapor sunacağını kaydetti. Komisyon, öteki aday ülkelere ait Đlerleme Raporları ile beraber, Türkiye üzerine ilk Đlerleme Raporu nu Ekim 1998 de sundu. Aralık 1999 da toplanan Helsinki AB Konseyi şu karara vardı: "Türkiye, öteki aday devletlere uygulananlar ile aynı kriterler temelinde Birliğe katılmaya yönelmiş bir aday devlettir. Var olan Avrupa Stratejisi ne dayanılarak, Türkiye, öteki aday devletler gibi, reformlarını teşvik etmeye ve desteklemeye yönelik bir katılım öncesi stratejiden yararlanacaktır." Katılım öncesi strateji çerçevesinde, Komisyon, aday ülkelerce üyeliğe hazırlanmada kaydedilen ilerleme konusunda Avrupa Birliği Konseyi ne düzenli olarak raporlar sunmaktadır. Böylece, Komisyon, Türkiye üzerine 1998-2002 yıllarını kapsayan bir dizi yıllık Đlerleme Raporları yayımlamıştır. Dolayısıyla, daha önceki yıllarla aynı esasta, Türkiye nin katılım yönünde ilerlemesi üzerine bu yıl bir Đlerleme Raporu hazırlanması uygundur. Bu Đlerleme Raporu için izlenen yöntem, önceki yıllarda kullanılmış olanın esas olarak aynısıdır. Bu rapor: - özellikle Ortaklık Anlaşması çerçevesinde, Türkiye ile Birlik arasındaki ilişkileri anlatmakta; - 1993 Kopenhag AB Konseyi tarafından belirlenen siyasi kriterler (demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları, azınlıkların korunması) açısından durumu analiz etmekte; - Kopenhag AB Konseyi tarafından belirlenen ekonomik kriterler (işleyen bir piyasa ekonomisi ve Birlik içindeki rekabet baskıları ve piyasa güçleri ile başa çıkma kapasitesi) açısından Türkiye nin durumunu ve gelişme olasılıklarını değerlendirmekte; - Türkiye nin üyelik gereklerini, yani Antlaşmalarda, ikincil mevzuatta ve Birlik politikalarında ifade edilen müktesebatı üstlenme kapasitesi konusunu ele almaktadır. Bu bölümde, Köln ve Helsinki AB Konseyleri tarafından vurgulanmış olan nükleer E:\yeniweb.yazıları,\MEVZUAT\AB\ilerlemeraporları\ilerlemeraporu2003.doc S.L. 5

güvenlik standartlarına özel dikkat gösterilmektedir. Bu bölüm, yalnızca mevzuatın uyumlu hale getirilmesini değil, aynı zamanda, müktesebatı uygulamak ve icra etmek için gereken adli ve idari kapasitenin geliştirilmesini de kapsamaktadır. AB Konseyi, 1995 te Madrid deki toplantısında ve daha sonra birkaç kez daha, en son olarak Aralık 2002 de Kopenhag da, bu ikinci konunun önemini vurguladı. Madrid de, AB Konseyi, aday ülkelerin uyumlu bütünleşmesinin koşullarını yaratmak üzere, bu ülkelerin kendi idari yapılarını uyarlamaları gerektiğini vurguladı. Kopenhag AB Konseyi, aday ülkelerde adli ve idari reformun öneminin bir kez daha altını çizerek, bunun söz konusu ülkelerin üyelik için genel hazırlıklarını ilerletmekte yardımcı olacağını belirtti. Bu Rapor, 2002 yılına ilişkin Đlerleme Raporundan bu yana kaydedilen ilerlemeyi dikkate almaktadır. 30 Eylül 2003 tarihine kadar olan dönemi kapsamaktadır. Ancak, kimi özel durumlarda, söz konusu tarihten sonra alınan tedbirler de belirtilmiş olabilir. Bu Rapor, 2002 Đlerleme Raporunda bahsi geçen planlanan reformların gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğini incelemekte ve yeni girişimleri gözden geçirmektedir. Ayrıca, incelenen hususların her biriyle ilgili durumun genel bir değerlendirmesini sunmaktadır. Rapor da, Türkiye nin Katılım Ortaklığı önceliklerini ne ölçüde ele almış olduğunu kısaca gözden geçiren ayrı bir bölüm vardır. Daha önceki raporlarda olduğu gibi, ilerleme, fiilen alınan kararlar, fiilen kabul edilen mevzuat, fiilen onaylanan uluslararası sözleşmeler (uygulama konusuna da gereken dikkat gösterilerek) ve fiilen uygulanan tedbirler temelinde ölçülmüştür. Đlke olarak, hazırlık veya parlamento onayı sürecinin değişik aşamalarında bulunan mevzuat veya tedbirler dikkate alınmamıştır. Bu yaklaşım, tüm aday ülkeler için eşit muamele sağlamakta ve her ülkenin, katılım için hazırlanmada kaydettiği somut ilerleme açısından, nesnel bir değerlendirmesine olanak vermektedir. Rapor çeşitli bilgi kaynaklarına dayanmaktadır. Türkiye, son Đlerleme Raporunun yayımlanmasından bu yana üyeliğe hazırlık açısından gerçekleştirdiği ilerleme hakkında bilgi vermeye davet edilmiştir. Türkiye nin Ortaklık Anlaşması çerçevesinde sağladığı bilgi, Müktesebatın Kabulü Đçin Ulusal Program ve çeşitli alanlarda ülkenin idari kapasitesini değerlendirmek için yapılmış olan değişik emsal taramaları, ilave kaynak görevi görmüşlerdir. Raporun hazırlanmasında, Konsey tartışmaları ve Avrupa Parlamentosu raporları ve kararları dikkate alınmıştır. Komisyon, değişik uluslararası kuruluşlarca yapılan değerlendirmelerden ve özellikle Avrupa Konseyi, AGĐT, uluslararası mali kurumlar ve sivil toplum örgütlerinin katkılarından da yararlanmıştır. 2. AB ve Türkiye arasındaki ilişkiler Ekim 2002 de Brüksel AB Konseyi aşağıdaki sonuca vardı: "Türkiye, Komisyon un Đlerleme Raporunda kaydedildiği gibi, Kopenhag siyasi kriterlerini karşılamaya yönelik önemli adımlar atmış, ekonomik kriterlerde ve müktesebata uyum konusunda ilerlemiştir. Bu durum, Türkiye ile katılım müzakerelerinin başlatılmasını yakınlaştırmıştır. Birlik, Türkiye yi, reform sürecini izlemeye ve uygulama yönünde yeni somut adımlar atmaya teşvik eder. Türkiye nin katılımı, böylece, öteki aday ülkelere uygulanan aynı ilkeler ve kriterler uyarınca ilerleme gösterecektir." 6

Aralık 2002 Kopenhag AB Konseyi: "Türkiye nin, öteki aday devletlere uygulananlar ile aynı kriterler temelinde Birliğe katılmaya yönelmiş bir aday devlet olduğu yolunda 1999 da Helsinki de aldığı kararı anımsatır. Özellikle, son yasama paketleri yoluyla ve Katılım Ortaklığında belirtilen çok sayıdaki kilit öncelikleri kapsayan müteakip uygulama tedbirleri yoluyla, Kopenhag kriterlerini karşılamaya yönelik olarak Türkiye tarafından atılmış olan adımları büyük bir memnuniyetle karşılar. Birlik, yeni Türk hükümetinin reform yolunda yeni adımlar atma kararlılığını görmekte ve, yalnızca mevzuat yönünden değil, fakat özellikle uygulama yönünden de, siyasi kriterler sahasındaki geri kalan bütün eksikleri hızla gidermesi için özellikle hükümete çağrıda bulunmaktadır. Birlik; 1993 te Kopenhag da kararlaştırılan siyasi kriterlere göre, üyeliğin aday ülkenin, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını ve azınlıklara saygı gösterilmesi ve korunmasını güvence altına alan kurumların istikrarını sağlamış olmasını gerektirdiğini hatırlatır. Birlik, Türkiye yi, reform sürecini enerjik biçimde izlemeye teşvik eder. Aralık 2004 teki AB Konseyi, Komisyon un bir raporu ve bir tavsiyesi temelinde, Türkiye nin Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirdiğine karar verirse, Avrupa Birliği, gecikmeksizin Türkiye ile katılım müzakerelerini başlatacaktır. Türkiye nin AB üyeliği yönünde ilerlemesine yardım etmek amacıyla, Türkiye için katılım stratejisi güçlendirilecektir. Komisyon, gözden geçirilmiş bir Katılım Ortaklığı için bir teklif sunmaya ve mevzuat inceleme sürecini yoğunlaştırmaya davet edilmektedir. Buna paralel olarak, AT-Türkiye Gümrük Birliği genişletilmeli ve derinleştirilmelidir. Birlik, Türkiye için katılım öncesi mali yardımlarını önemli derecede çoğaltacaktır. Bu yardımlar, 2004 ten itibaren, katılım öncesi harcamalar bütçe başlığı kapsamında finanse edilecektir. Haziran 2003 Selanik AB Konseyi: "Türk hükümetinin, reform sürecini ilerletme, özellikle de geri kalan yasal düzenlemeleri 2003 sonuna kadar tamamlama kararlılığını memnuniyetle karşılar ve Birlik ile katılım müzakerelerinin açılması amacıyla Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirmeye yönelik devam eden çabalarını destekler. Sağlanan ilerleme dikkate alındığında, bu amaca yönelik önemli yeni çabalar hâlâ gereklidir. Türkiye nin bu hedefe ulaşmasına yardım etmek üzere, Konsey, kısa bir zaman önce, Türkiye nin izlemesi gereken öncelikleri ortaya koyan, önemli derecede artırılmış katılım öncesi mali yardımla desteklenen, gözden geçirilmiş bir Katılım Ortaklığı Belgesini kabul etti. Helsinki sonuçları uyarınca, bu önceliklerin yerine getirilmesi, Türkiye nin AB üyeliği yönünde ilerlemesine yardım edecektir. Katılım Ortaklığı, özellikle Aralık 2004 te AB Konseyi tarafından alınacak karar yönünden, AB-Türkiye ilişkilerinin köşe taşını oluşturmaktadır." Katılım öncesi stratejinin uygulanmasına devam edildi. Özet olarak, raporlama dönemi için aşağıdaki sonuçlar belirtilebilir: - Danimarka, Yunan ve Đtalyan dönem başkanlıkları altında, güçlendirilmiş siyasi diyalog devam etti. Tartışılan konular arasında, Türkiye deki siyasi reformlar, insan hakları, Kıbrıs ve anlaşmazlıkların barışçıl çözümü bulunuyordu. Irak, Kafkaslar, Batı Balkanlar, Orta Doğu ve Afganistan gibi daha geniş uluslararası konularda da görüş teatisi yapıldı. 7

- Eylül 2003 te, güçlendirilmiş ekonomik diyalog alanında ilk toplantı yapıldı. Bu toplantı, Türkiye de ekonomik durum ve ekonomik reformların gidişi hakkında bilgi alışverişi için özellikle yararlı oldu. - Brüksel ve Ankara da dönüşümlü olarak, siyasi kriterlerin düzenli izlenmesi alanında üç toplantı gerçekleşti. Bu toplantılara, Dönem Başkanlığı ndan bir temsilcinin de katılımıyla, Komisyon başkanlık etti.. - Gümrük Birliği Ortak Komitesi, Aralık 2002 de Brüksel de toplandı. - Gümrük birliğini derinleştirmek düşüncesiyle, Komisyon, malların tam serbest dolaşımını sağlamaya yönelik bir eylem planı üzerinde Türkiye ile çalışmaktadır. Gümrük birliğinin genişletilmesiyle ilgili olarak, müzakerelerin yeniden başlatılması amacıyla, hizmetlerin ve kamu alımlarının serbestleştirilmesi üzerinde çalışmalar devam etmiştir. - 26 Şubat 2002 de Türkiye ile imza edilen Çerçeve Anlaşma temelinde, Türkiye nin bazı Topluluk programları ve ajanslarına fiilen katılması 2003 te başladı. Türkiye halen aşağıdaki Topluluk programlarına katılmaktadır: Girişim ve Girişimcilik, e- Đçerik, Cinsiyet Eşitliği, Ayrımcılığa Karşı Mücadele, Toplumsal Dışlamaya Karşı Mücadele, Đstihdam alanında Teşvik Tedbirleri, yeni Halk Sağlığı Programı ve Altıncı Çerçeve Araştırma Programı. Katılım öncesi mali yardım programı, bu programlara ve ajanslara katılma maliyetinin kısmen karşılanmasına yardım etmektedir. Türkiye nin başka bazı programlara da katılmasına olanak vermek için hazırlıklar sürmektedir: Akıllı Enerjiler, IDA, Fiscalis 2007 ve Gümrük 2007. - Türkiye, artık Avrupa Çevre Ajansı nın üyesidir. Bununla ilgili anlaşma 23 Ocak 2003 te imza edildi. Lizbon daki Avrupa Uyuşturucu Maddeler ve Madde Bağımlılığı Đzleme Merkezi ne Türkiye nin katılması için de hazırlık yapılmaktadır. - Aralık 2002 deki Kopenhag AB Konseyi nin sonuçları uyarınca Komisyon, Mart 2003 te Türkiye için Katılım Stratejisinin Güçlendirilmesi üzerine bir Tebliğ sundu. Bu tebliğde, Komisyon 2004-2006 dönemi için mali yardımlarda büyük bir artış önermekteydi. Katılım öncesi mali yardım, 2004 te 250 milyon, 2005 te 300 milyon ve 2006 da 500 milyon tutarına ulaşmalıdır. Bütün aday ülkeler için izlenen yaklaşıma uygun olarak mali yardım, Katılım Ortaklığında ortaya konulan önceliklere bağlanacaktır. Komisyon, bundan başka, siyasi diyalog, ekonomik diyalog, adalet ve içişleri, deniz güvenliği, mevzuat tarama süreci, gümrük birliğinin kapsamının genişletilmesi ve ticaret ilişkilerinin derinleştirilmesi gibi başka alanlarda, güçlendirilmiş işbirliği de önermekteydi. Konsey tarafından, 19 Mayıs 2003 te, gözden geçirilmiş bir Katılım Ortaklığı kabul edildi. Bu enstrüman hakkında daha fazla bilgi, bu raporun D bölümünde bulunabilir. Müktesebatın Kabulü için gözden geçirilmiş bir Ulusal Program, 24 Temmuz 2003 te kabul edildi. Bu belge, Türkiye nin Katılım Ortaklığı ile ilgili olarak neler yapmayı öngördüğünü, Ortaklığın önceliklerinin uygulanmasına yönelik takvimi ve insan ve mali kaynaklar açısından sonuçları ortaya koymaktadır. Hem Katılım Ortaklığı, hem de Müktesebatın Kabulü Đçin Ulusal Program, kaydedilen ilerlemeyi dikkate almak ve yeni öncelikler belirlenmesine olanak vermek için düzenli olarak gözden geçirilir. AB ye katılım için bir aday ülke olarak, Türkiye, Birliğin gelecekteki kurumsal mimarisi üzerine Hükümetler arası Konferans a bir gözlemci olarak katılmaya davet edildi. 8

Ortaklık Anlaşması kapsamında, ikili ticaret dahil, son gelişmeler Ortaklık Konseyi 15 Nisan 2003 te Lüksemburg da toplandı. 15 Mart 2003 te Brüksel de bir Ortaklık Komitesi toplantısı düzenlendi. Alt-komiteler sistemi, teknik görüşmeler için bir forum olarak işlemeye devam etmektedir. Türkiye ve Avrupa Parlamentosu temsilcilerinden oluşan Ortak Parlamenter Komite, Haziran 2003 te Đstanbul da toplandı. 5 Haziran 2003 te, Avrupa Parlamentosu, Türkiye nin Avrupa Birliği ne üyelik başvurusu üzerine bir karar kabul etti. 1 Ekonomik ve Sosyal Komite ile Ortak Danışma Komitesi, Nisan 2003 te Đstanbul da toplandı. Türkiye nin dış ticaretinde Avrupa Topluluğu nun payı, 2000 ve 2001 yıllarında azaldıktan sonra, 2002 de arttı. AT ile ticaret hacmi, 2002 yılında önceki yıla göre %13,4 oranında büyüdü ve Türkiye nin toplam dış ticaretinin %47,9 unu oluşturdu. 2002 de, AT ye ihracat, Türkiye nin toplam ihracatının %51,4 üne (19,1 milyar ) ulaşarak, 2001 e göre %6,1 oranında arttı. Türkiye nin AT ye başlıca sanayi ihracatı, giyim, tekstil, taşıtlar ve otomotiv parçalarıydı. 2002 de AT den ithalat, 2001 e göre %19,8 artarak, Türkiye nin toplam ithalatının %45,5 ini (24,5 milyar ) oluşturdu. Başlıca sanayi ithalatı, makine ve demir-çelik oldu. Türkiye nin Topluluğa yaptığı tarımsal ihracat 2002 de azalırken, AB den ithalatı arttı. Böylece, söz konusu sektörde Türkiye nin hacimli ticaret fazlasında bir küçülme meydana geldi. Tarımsal ticaretteki fazla, esas olarak, Türkiye nin meyve ve fındık ihracatına bağlıdır; ithal edilen başlıca tarımsal ürünler ise, tahıllardır. AT-Türkiye Ortaklık Konseyi nin 1/98 sayılı Kararı uyarınca tarımsal ticaretin daha da serbestleştirilmesine, Türkiye nin AB den birçok canlı hayvan ve et ürünü ithalatı üzerine koyduğu yasak engel olmaktadır. Eylül 2002 de, AB, bazı çelik ürünlerinin ithalatında erga omnes (karşı çıkılamaz) etkiyle uygulanacak belirli koruma tedbirlerini kabul etti. Bu tedbirler, Mart 2002 de kabul edilen koruma tedbirleriyle zirveye çıkan ABD korumacılığından dolayı hızla artan ithalata bağlı ciddi zararlardan AB çelik üreticilerini korumak için gereken mutlak asgari niteliktedir. Ekim 2002 de, boş profil ithalatı üzerine yeni bir anti-damping soruşturması başlatıldı ve Temmuz 2003 te geçici tedbirler kabul edildi. Topluluk yardımları Türkiye ye yardım etmek için özel olarak tasarlanmış bir katılım öncesi enstrüman vardır: Aralık 2001 de Konsey tarafından kabul edilmiş olan katılım öncesi mali yardım programı. Bu programın düzenlenmesi ve uygulanmasına yönelik prosedürler, şimdi esas olarak Phare programının prosedürleriyle aynıdır. Katılım öncesi mali yardım programıyla sağlanan destek, Türkiye nin üyelik kriterlerine uymasını kolaylaştırmak için tasarlanmış olan Katılım Ortaklığı öncelikleri üzerinde odaklanmıştır. Türkiye, ilk başta Meda programı kapsamında ve daha sonra, gümrük birliğini ve ekonomik ve sosyal gelişmeyi desteklemek için iki Avrupa Stratejisi yönetmeliği 1 Avrupa Parlamentosu için raportör, Arie Oostlander dir. 9

yoluyla destek aldı. Helsinki AB Konseyi nin sonuçları uyarınca bu programlar içinde Türkiye için bir katılım öncesi odak oluşturuldu. Katılım öncesi mali yardım yönetmeliği, 2002 yılından itibaren, yukarıdaki yönetmeliklerin yerine geçti. Phare programı gibi, bu yönetmelik de, kurumsallaşma, müktesebat ile uyum sağlamak için gereken düzenleyici altyapıyı güçlendirmeye yönelik yatırım ve ekonomik ve sosyal kaynaşma alanında yatırım için destek sağlamaktadır. Bu destek, Türkiye nin müktesebatı benimseme ve onun uygulanması ve icra edilmesi için gereken kurumları güçlendirme çabalarına yardım etmek üzere, teknik yardım için ortak finansman, eşleştirme (bkz. aşağıda) ve yatırım desteği projelerinden oluşmaktadır. Katılım öncesi mali yardım programının bir başka amacı, Türkiye nin ekonomik ve sosyal kaynaşmayı ilerletme mekanizmalarını ve kurumlarını geliştirmesine yardım etmektir; bu program, bölgesel veya tematik odaklı az sayıda bazı düzenlemeler (yatırım ve hibe programları) ile desteklenmektedir. Ayrıca, öteki aday ülkelerde ISPA veya SAPARD yoluyla finanse edilecek olan faaliyetleri de destekleyebilir. Türkiye ile devam eden bütün işbirliği programlarının yönetiminin Ankara daki Komisyon Temsilciliği ne devredilmesi verimli olmayı sürdürmüştür. 2002 yılı, Komisyon un Türkiye ye mali yardım programları için bugüne kadar en başarılı yıl olmuştur; sözleşmesi yapılan projelerin değeri, yeni taahhütlerin değerini önemli derecede aşmıştır. 2003 yılı da, benzer bir sonuç verecek şekilde ilerlemektedir. Böylece 1996-2001 döneminden kalma bitmemiş yardım projelerinde önemli bir azalma sağlanacaktır. Ayrıca Komisyon, Türkiye de yerinden yönetilen bir uygulama sistemi kurulması için 2001 de alınan karar uyarınca, sistemi oluşturan kurumları görevlendirdi. (Ulusal Yardım Koordinatörü, Merkezi Finans ve Sözleşme Birimi, Ulusal Fon). Daha sonra, katılım öncesi mali yardım programlarını uygulama sorumluluğunu Türk hükümetine aktarmak için resmi bir karar alındı. 1995 ve 2002 arasında, Türkiye deki çeşitli programlar için 954 milyon taahhüt edildi. 2000-2003 yılları için, Türkiye ye mali yardım yılda ortalama 177 milyon tutarındadır. 2003 te, katılım öncesi mali yardım ulusal programı, 144 milyon toplam tutarındadır. Bu program, aşağıdaki öncelikler üzerinde odaklanmıştır: Kopenhag siyasi kriterlerinin yerine getirilmesi: ulusal polis için eşleştirme ve teknik yardım sağlanacak, okullarda insan hakları, demokrasi ve yurttaşlık eğitimi verilecek, hükümet-sivil toplum diyalogu iyileştirilecektir. Ayrıca, Türkiye, Demokrasi ve Đnsan Hakları için Avrupa Girişimi kapsamında bir odak ülkedir. Müktesebata yakınlaşma: piyasa gözetimi ve uygunluk değerlendirmesi sistemlerini iyileştirmek, içme suyu, hava kalitesi, kimyasallar ve atık yönetimi alanlarında AB çevre standartlarını benimsemek, sigorta mevzuatını ve mali kontrol uygulamalarını AB standartlarıyla yaklaştırmak ve kamu alımları sistemini güçlendirmek için eşleştirme, teknik yardım ve yatırım; vize politikası ve uygulamasını iyileştirmek, adli tıp kapasitesini güçlendirmek ve kara para aklamaya ve insan ticaretine karşı mücadelede yardımcı olmak için, adalet ve içişleri sahasında eşleştirme, teknik yardım ve yatırım. 10

Kamu yönetiminin güçlendirilmesi: programın bu bölümü, gümrük idaresinin kapasitesini, balıkçılığın yönetimini, enerji piyasasını, ulaştırmayı ve yabancı dolaysız yatırımları güçlendirmeye yönelik projeler içermektedir. Ekonomik ve sosyal kaynaşma: bu amaç, Samsun, Kastamonu ve Erzurum un azgelişmiş bölgelerini hedeflemekte ve Türk makamlarının bölgesel ekonomik kalkınmaya yönelik AB yaklaşımları geliştirme kapasitesini arttırmayı hedef almaktadır. Bundan başka, Đstanbul çevresinde KOBĐ öbekleri oluşturmayı amaçlamakta ve Bulgaristan ile bir sınır-ötesi işbirliği programına kılavuzluk etmektedir. Program kapsamında, (esas olarak proje hazırlanmasında, katılım öncesi yardım programları tasarlama kapasitesini arttırmak için) Ulusal Yardım Koordinatörü sekreterliği için kapasite oluşturulması ve Türkiye nin bazı AT programları ve ajanslarına katılım için katkısının ortaklaşa finanse edilmesi de bulunmaktadır. Türkiye, Phare Yönetmeliği kapsamında bir yararlanıcı ülke olmasa da, ülkenin TAIEX gibi çok-ülkeli Phare programlarına katılması, onun kendi katılım öncesi mali yardım zarfı yoluyla, olabildiğince sağlanmaya çalışılmaktadır. TAIEX faaliyetleri, Türkiye nin yararlanmasına daha da açılmıştır. Mevzuat taramasına destek vermek için bazı seminerler, çalıştaylar ve iki-taraflı toplantılar yapılmıştır. 2003 yılı için başka TAIEX faaliyetleri de planlanmıştır. Genel olarak, Türkiye ye Topluluk yardımlarının etkisi, artan ölçüde olumludur. Yardım programlarının yönetiminin Türk makamlarına bırakılmasının ardından, 2002-3 yıllarında gözlenmiş olan hızlanmanın süreceği ve desteğin anlamlı bir etki yapmaya başlayabileceği umulmaktadır. Temel öğretim, eğitim, çevresel altyapı, üreme sağlığı, makroekonomik intibak gibi önemli bazı alanlarda, AB anlamlı kaynak sağlamıştır. Daha yakın zamanlarda, yerel yönetim reformu, istatistikler ve Türkiye nin en yoksul bölgelerine yatırım gibi önemli bazı sahalarda teknik bilgi, donanım ve mali kaynak aktarımı başlamıştır. 2002 yılında müktesebat ile ilgili çok çeşitli alanlarda kurumsallaşma için verilen ilk destek, müktesebatın benimsenmesi ve uygulanmasına ilişkin yasal ve kurumsal gereklilikler üzerinde çabaların odaklanmasını sağlamalıdır. 2002 programının uygulanması, Türkiye nin yerinden yönetim sistemini kurması şartına bağlıydı ve dolayısıyla, bu raporun yazıldığı sırada, henüz yeni başlamaktaydı. Komisyon, bundan başka, öğretim, düzenleyici reform ve kamu alımları gibi alanlarda, katılım öncesi mali yardım programı ile (başta Dünya Bankası) uluslararası mali kurumlarca desteklenen halen devam eden reform programları arasında yüksek bir derecede tamamlayıcılık olmasını da arzu etmiştir. **Türkiye, aynı zamanda, Avrupa Yatırım Bankası (AYB) yardımlarından da büyük ölçüde yararlanmaktadır. Ülke beş farklı kolaylık ve görev talimatından yararlanabilir: Akdeniz ülkeleri için EuroMed II Ödünç Verme Yetkisi, Akdeniz Ortaklığı Kolaylığı, Türkiye için Özel Eylem Yetkisi, Türkiye Deprem Yeniden Đnşa ve Islah Yardımı Kolaylığı ve Katılım Öncesi Kolaylığı. Toplam olarak, Türkiye 1992-2001 arasında 1395 tutarında kredi finansmanı aldı. 2002 yılında, Katılım Öncesi Kolaylığı çerçevesinde Türkiye ye verilen ilk kredi dahil, büyük yatırım projeleri için AYB tarafından 560 milyon civarında finansman sağlandı. 11

Ayrıntılı mevzuat taraması Ortaklık Anlaşması nın alt-komiteleri çerçevesinde yürütülen mevzuat taraması süreci, Kopenhag AB Konseyi nin sonuçları uyarınca devam etmiş ve yoğunlaşmıştır. Bu süreç, belirli sektör konuları üzerinde odaklanmıştır. Bunun amacı, idari kapasite ve icra dahil, müktesebatın uygulanmasına ilişkin gerekliliklerde Türkiye ye yol göstermektedir. Komisyon, katılım stratejisinin güçlendirilmesine dair Tebliğ inde, alt-komitelerin çalışmalarını belirli konular üzerine çalıştaylar ile bütünleyen, TAIEX seminerleri ve teknik toplantılar içeren, güçlendirilmiş bir program yoluyla bu süreci daha da geliştirmiştir. Eşleştirme Aday ülkelerin önünde durmaya devam eden başlıca işlerden biri, müktesebatı uygulamak ve icra etmek için idari ve adli kapasitelerini güçlendirmektir. 1998 de Avrupa Komisyonu, idareleri ve kurumları eşleştirme mekanizmasını kullanarak, bu süreçte onlara yardım etmek için önemli beşeri ve mali kaynaklar harekete geçirmeye başladı. Eşleştirme süreci, devlet memurlarının uzun süreli olarak geçici görev yoluyla gönderilmesi ve kısa süreli uzman heyetleri ve eğitim sağlanması ile, üye devletlerin büyük miktardaki uzmanlık birikimlerini aday ülkelerin yararlanmasına sunmaktadır. Türkiye için eşleştirme projeleri, ilk defa 2002 ulusal programında öngörüldü. Programda 13 eşleştirme projesi bulunuyordu. 2003 programı kapsamında da, eşleştirme, 17 projenin sonuçlarına katkıda bulunarak, yine önemli bir unsur olacaktır. Söz konusu projeler geniş bir sektörler yelpazesine yayılmış olup, adalet ve içişleri alanında ve mali sektörde sayıca en fazladırlar. Đç pazar, çevre, balıkçılık, enerji, ulaştırma ve bölgesel politika alanlarında da eşleştirme projeleri planlanmıştır. 12

B. ÜYELĐK KRĐTERLERĐ 1. Güçlendirilmiş siyasi diyalog ve siyasi kriterler Haziran 1993 te Kopenhag AB Konseyi tarafından belirlenen, aday ülkelerce katılım için yerine getirilmesi gereken siyasi kriterler, bu ülkelerin demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını ve azınlıkların sayılmasını ve korunmasını güvence altına alan kurumların istikrarını sağlamış olmasını öngörmektedir. 2 Türkiye üzerine 1998 Đlerleme Raporunda, Komisyon aşağıdaki sonuca varıyordu: Siyasi açıdan değerlendirme, kamu otoritelerinin işleyişinde bazı aykırılıklar olduğunu, insan hakları ihlallerinin devam ettiğini ve azınlıklara muamele konusunda önemli eksikler bulunduğunu göstermektedir. Ordunun sivil denetiminin olmayışı, kaygı vericidir. Milli Güvenlik Kurulu kanalıyla ordunun siyasi hayatta oynadığı rol, bunu yansıtmaktadır. Güneydoğu Türkiye deki duruma, askeri olmayan, sivil bir çözüm bulunmalıdır, zira ülkede gözlenen medeni ve siyasi hak ihlallerinin pek çoğu şu veya bu şekilde bu konuyla bağlantılıdır. Komisyon, Türk hükümetinin ülkedeki insan hakları ihlallerine karşı mücadele etmede kararlılığını görmektedir, fakat bunun şimdiye kadar pratikte önemli herhangi bir sonucu olmamıştır. Türkiye nin 1995 te içine girdiği demokratik reform süreci devam etmelidir. Bu sorunların çözülmesine ek olarak, Türkiye, muhtelif komşu ülkelerle tüm anlaşmazlıkların uluslararası hukuka uygun olarak barışçı yollardan çözüme bağlanmasına yapıcı bir katkıda bulunmalıdır." 2002 Đlerleme Raporunda, Komisyon şu saptamaları yapıyordu: Helsinki de 1999 yılında Türkiye nin adaylığı üzerine verilen karar, Türkiye yi, bir dizi temel reformlar çıkarmaya teşvik etmiştir. Ekim 2001 de, insan hakları ve temel özgürlükler alanındaki güvenceleri sağlamlaştıran ve ölüm cezası nedenlerini kısıtlayan büyük bir anayasal reform kabul edildi. Kasım 2001 de yeni bir Medeni Kanun çıkarıldı. Şubat, Mart ve Ağustos 2002 de üç reform paketi kabul edildi. Barış zamanında ölüm cezası kaldırılmıştır. Olağanüstü hal, güneydoğudaki iki ilde kaldırılmış olup, hâlâ geçerli olduğu iki ilde de bu yılın sonuna kadar kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu reformların kabul edilmesi, Türkiye nin siyasi liderlerinin çoğunluğunun, Avrupa Birliği değerleri ve standartlarıyla daha fazla uyumlaşma yönünde ilerlemeye kararlı olduklarının önemli bir işaretidir. Ağustos reformları, zor siyasi ve ekonomik koşullar altında kabul edilmiş olup, geleneksel olarak duyarlı konuları etkilediklerinden özellikle anlamlıdır. 2 Bu arada, Mayıs 1999 da Amsterdam Antlaşması nın yürürlüğe girmesiyle, Kopenhag da tanımlanmış olan siyasi kriterler, Avrupa Birliği Antlaşması nın içinde bir anayasal ilke olarak esaslı biçimde yerleştirilmiştir. Avrupa Birliği üzerine pekiştirilmiş Antlaşmanın 6(1) sayılı maddesi şöyledir: Birliğin kurucu ilkeleri, özgürlük, demokrasi, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı ve hukukun üstünlüğü ilkeleridir. Böylece, pekiştirilmiş Antlaşmanın 49. maddesinde Madde 6(1) de ortaya konulan ilkelere saygılı olan herhangi bir Avrupa devletinin Birliğe üye olmak için başvurabileceği öngörülmektedir. Bu ilkeler, Aralık 2000 de Nice AB Konseyinde ilan edilen Avrupa Birliği Temel Haklar Belgesinde vurgulanmıştır. 13

Cezaevi sisteminde reform devam etti ve fiziksel koşulların iyileştirilmesinde ilerleme sağlandı. Đzleme Kurulları ve yeni infaz hakimleri sistemi artık faaliyete geçmişlerdir. Đşkenceyi Önleme Avrupa Komitesi nin (CPT) tavsiyeleri uygulanmaktadır. Ancak, ilerlemeye karşın, F tipi cezaevlerinde bazı problemler sürmektedir. Yargılama öncesi tutuklama (polis gözaltı) süresinin azaltılması, işkenceye karşı mücadele bağlamında olumlu bir gelişmedir. Ancak, bir avukata derhal erişme olanağının yokluğu nedeniyle, Devlet Güvenlik Mahkemeleri kapsamında mahkum edilen tutuklular için kapalı hapislik devam etmektedir. Olağanüstü hal yönetiminde olan bölgelerde daha uzun gözaltı süreleri hâlâ geçerlidir. Đşkence ve kötü muamele iddiaları devam etmiş ve bu türden ihlaller ile suçlanan kişilerin yargılanmasında pek az ilerleme olmuştur. Ağustos reform paketi, mahkumiyetleri Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi tarafından Avrupa Đnsan Hakları ve Temel Özgürlükler Sözleşmesi ne aykırı bulunmuş olan kişilerin yeniden yargılanmasını öngörmektedir. Türk Ceza Kanunu nun 159. maddesinde yapılan değişikliğin anlamı, devlet kurumlarını tahkir etmek maksadı olmaksızın görüş açıklanmasının bundan böyle cezai yaptırıma tabi olmamasıdır. Ceza Kanunu nun 312. maddesinde, Terörle Mücadele Kanununda, Basın Kanununda, Siyasi Partiler Kanununda ve Dernekler Kanununda yapılan değişiklikler, ifade, örgütlenme, basın ve yayın özgürlüğü üzerindeki bazı kısıtlamaları hafifletmiştir. Ağustos paketi, Cumhurbaşkanı nın vetosundan sonra Mayıs ayında Parlamento tarafından yeniden kabul edilmiş olan radyo ve televizyon yayınları kanunundaki bazı kısıtlamaları kaldırmıştır. Ancak, yazarlar, gazeteciler ve yayıncılara karşı davalar açılmaya devam edilmiştir. Örgütlenme özgürlüğü alanında ilerleme kaydedilmiş, dernekler kanununda değişiklik yapılmış ve bazı kısıtlamalar kaldırılmıştır. Ancak, derneklerin yasaklanması için çeşitli gerekçeler sürmektedir. Dernekler Kanunu nun genel olarak kısıtlayıcı niteliği, önceden izin alma sistemi dahil, devam etmektedir. Türkiye de yabancı dernekler, birtakım sınırlamalara ve katı denetimlere tabidir. Ağustos paketi kapsamında, Türkçe den başka dillerde yayın ve öğretim yapılmasına artık müsaade verilmiştir. Dernekler Kanunu değiştirilmiş olmakla beraber, dinsel azınlıklar, tüzel kişilik, mülkiyet hakları, din adamlarının eğitilmesi ve öğrenim konularında sınırlamalarla karşı karşıya olmaya devam etmektedirler. Yeni Medeni Kanun, cinsiyet eşitliğini geliştirmeyi ve çocuğun korunması ve haklarıyla ilgili güvenceleri sağlamlaştırmayı amaçlayan hükümler içermektedir. Türkiye, Irk Ayrımcılığının Bütün Biçimlerinin Kaldırılmasına Dair 1969 BM Sözleşmesi ni onaylamıştır. Ancak, sendikalar kısıtlamalara tabi olmaya devam etmekte ve çocuk emeği sürmektedir. Namus cinayetleri için ceza indirimleri öngören mevzuat hâlâ geçerlidir. Yargı sisteminde reform devam etmiştir. Devlet Güvenlik Mahkemeleri nin yetkisi daraltılmış ve yargılama öncesi gözaltı süresi azaltılmıştır. Ancak, bu mahkemelerin 14

işleyişi hâlâ uluslararası standartlar ile uyumlu değildir. Yargının her zaman bağımsız ve tutarlı bir biçimde davranmadığı yolunda haberler devam etmektedir. Hâkimler ve güvenlik güçleri için insan hakları konusunda eğitim kursları düzenlenmiştir. Geçen yıl içinde, Türkiye nin kamu yaşamında daha fazla saydamlık amacıyla birtakım girişimler yapılmıştır. Buna karşın, yolsuzluk ciddi bir problem olmaya devam etmektedir. Avrupa Konseyi nin bu konuya ilişkin Sözleşmeleri henüz onaylanmamıştır. Güneydoğunun iki ilinde olağanüstü halin kaldırılması, orada günlük yaşam koşullarında bir iyileşmeye yol açmıştır. Bölgede insan haklarının korunması güçlendirilmelidir. Milli Güvenlik Kurulu nun bileşimi ve rolünde yenilikler getiren Anayasa değişikliği uygulamaya konulmuştur. Ancak, bu yenilikler, Milli Güvenlik Kurulu nun pratikteki işleyiş tarzını değiştirmiş gibi görünmüyor. Türkiye, Kıbrıs probleminin kapsamlı bir çözümüne ulaşmak için Kıbrıs taki iki toplumun liderleri arasında dolaysız görüşmelere desteğini ifade etmeyi sürdürmüştür. AB, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından yapılan açıklamalar uyarınca, Kıbrıs Türk liderliğini, katılım müzakerelerinin bitmesinden önce bir uzlaşmaya varılması yönünde çalışmaya teşvik etmek için Türkiye nin yeni adımlar atması gereğini vurgulamıştır. Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkiler, gelişmeye devam etmiştir. Yeni güven arttırıcı tedbirlerin uygulamaya konulmasına yönelik çabalar devam etmektedir. Đki ülkenin dışişleri bakanları arasında Ege Denizi üzerine araştırıcı temaslar Mart 2002 de başladı. Genel olarak, Türkiye, Komisyon un 1998 de yayımladığı rapordan bu yana ve özellikle geçen yıl içinde, Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirmek yönünde önemli ilerleme kaydetmiştir. Ağustos 2002 de kabul edilen reformlar çok kapsamlıdır. Hep birlikte ele alındığında, bu reformlar, Türkiye de demokrasinin güçlendirilmesi ve insan haklarının korunması için altyapının büyük kısmını sağlamaktadır. Türk yurttaşlarının Avrupa Birliğinde geçerli olan haklar ve özgürlükler ile uyumlu olan haklar ve özgürlüklerden gitgide daha çok yararlanmasına olanak verecek yeni değişmelerin yolunu açmaktadırlar. Bununla birlikte, Türkiye siyasi kriterleri tam olarak yerine getirmemiştir. Đlk olarak, reformlar, temel hak ve özgürlüklerin bütünüyle kullanımı üzerinde, bu raporda gösterilen önemli birtakım sınırlamalar içermektedir. Yazılı basın ve yayıncılık, barışçıl toplantı özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, din özgürlüğü ve hukuki tamir ve tazmin hakkı başta olmak üzere, özellikle ifade özgürlüğü alanında, önemli kısıtlamalar devam etmektedir. Đkinci olarak, reformların birçoğu, Avrupa standartlarıyla uyumlu olması gereken yönetmelikler veya başka idari düzenlemeler kabul edilmesini gerektirmektedir. Bunlardan bazıları kabul edilip uygulamaya konulmuş, bazıları ise oluşturulmaktadır. Etkili olmak için, reformların, ülke çapında farklı düzeylerde yürütme ve yargı organları tarafından pratikte uygulanması gerekli olacaktır. 15

Komisyon un görüşünde, Yüksek Seçim Kurulu nun önemli bir siyasi partinin başkanının 3 Kasım genel seçimlerine katılmasına izin vermeme kararı, reformların ruhunu yansıtmamaktadır. Üçüncü olarak, siyasi kriterler kapsamında ortaya çıkan birtakım önemli konular henüz yeterli biçimde çözülmemiştir. Bunlar arasında, işkence ve kötü muameleye karşı mücadele, ordunun sivil denetimi, şiddet içermeyen görüşler ifade etmekten dolayı hapsedilen kişilerin durumu ve Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi nin kararlarına uyulması vardır. Son yıllarda kaydedilen önemli ilerlemenin ve daha fazla dikkat isteyen geri kalan konuların ışığında, Türkiye, hukukta ve uygulamada demokrasiyi ve insan haklarının korunmasını güçlendirmek için reform sürecini izlemeye teşvik edilmektedir. Bunun yapılmasıyla, Türkiye, siyasi kriterlere tam uyumun önündeki geri kalan engelleri aşabilecektir. Aşağıdaki bölüm, ülkenin yürütme ve yargı organlarının genel işleyişi dahil, Kopenhag siyasi kriterleri perspektifinden, Türkiye deki gelişmelerin genel bir değerlendirmesini sunmaktadır. Bu gelişmeler, özellikle adalet ve içişleri sahasında, ülkenin müktesebatı uygulama yeteneğine ilişkin gelişmeler ile birçok bakımdan sıkıca bağlantılıdır. Türkiye nin adalet ve içişleri sahasındaki müktesebatı uygulama yeteneğinin gelişimi üzerine spesifik bilgiler, bu Rapor un ilgili bölümünde (Başlık 24 - Adalet ve içişleri sahasında işbirliği) bulunabilir. 1.1.Son gelişmeler Son bir yıl içinde, farklı mevzuat konularında değişiklikler getiren dört önemli siyasi reform paketi kabul edilmiştir. Reformlardan bazıları, ifade özgürlüğü, gösteri özgürlüğü, kültürel haklar ve ordunun sivil denetimi gibi Türkiye bağlamında duyarlı konularla ilgili olduklarından, büyük siyasi anlam taşırlar. Bu bağlamda, Temmuz 2003 te kabul edilen yedinci reform paketi özellikle önemliydi. 3 Kasım 2002 de seçilen yeni Parlamento, bu reform paketleri ni çok büyük çoğunluklarla kabul etti. Bu süreç boyunca, genel olarak Türk halkı, Türkiye yi Avrupa Birliği nin değerlerine ve standartlarına yaklaştırmayı amaçlayan değişikliklere tam desteğini gösterdi. Hükümet de, reformların etkili biçimde uygulanmasını sağlamak için, bir Reform Đzleme Grubu kurulması gibi adımlar atmıştır. Ayrıca, hükümet işkenceye karşı bir sıfır hoşgörü politikası ilan etti. Güneydoğu nun geri kalan bütün illerinde olağanüstü hal, 30 Kasım 2002 de kaldırıldı. Ancak, bazı olumlu gelişmelere karşın, reformların pratikte getirdiği sonuçlar sınırlı kalmıştır. Şimdiye dek, uygulama yavaş ve düzensiz olmuştur. Türk hükümeti birçok defa ifade etmiştir ki onun ana hedefi, gelecek yıl Avrupa Komisyonu nun olumlu bir değerlendirme yapabilmesi ve böylece Aralık 2004 te AB Konseyi nin Türkiye ile katılım müzakereleri açmak için bir karar almasına zemin hazırlamak üzere Kopenhag siyasi kriterlerini o tarihe kadar yerine getirmektir. Buna paralel olarak, Uluslararası Para Fonu nun talepleri uyarınca önemli ekonomik reformlar devam etmiştir. Bu reformlar, Türk ekonomisinin istikrar kazanmasına ve gitgide canlanmasına katkıda bulunmuşlardır. 16

Aralık 2002 de AB üyesi olmayan Avrupalı müttefiklerin AGSP ye katılması konusunda varılan kapsamlı uzlaşmanın Türkiye tarafından kabul edilmesi, AB ve NATO arasındaki kalıcı düzenlemelerin kesinleştirilmesine ve daha sonra Berlin Artı gündeminin uygulanmasına zemin hazırladı. Türkiye ve Yunanistan arasındaki ikili ilişkiler, olumlu yönde gelişmeye devam etmekte olup, her iki ülkenin hükümetleri yakınlaşmanın sürdürülmesi için en yüksek düzeyde açık taahhütlerde bulunmuşlardır. Đki ülkenin dışişleri bakanları arasında çeşitli ilave güven arttırıcı tedbirler kararlaştırılmıştır. Türk siyaset manzarası, 3 Kasım 2002 parlamento seçimleriyle değişikliğe uğramıştır. Uzun süre koalisyon hükümetlerince yönetildikten sonra ilk defa, Türkiye, parlamentoda büyük bir çoğunluğa sahip AK Parti (Adalet ve Kalkınma Partisi) tarafından kurulan bir tek-parti hükümetine kavuşmuştur. Mart ayında, güneydoğudaki Bingöl şehrinde meydana gelen bir deprem, 70 çocuğun ölmesi dahil, birçok can kaybına yol açmış ve önemli maddi hasar yaratmıştır. Anayasa Mahkemesi, Halkın Demokrasi Partisi ni (HADEP) kapatmaya karar vermiş ve başsavcı Demokratik Halkın Partisi (DEHAP) aleyhine kapatma talebiyle dava açmıştır. Ayrıca, Yargıtay, DEHAP ın Kasım 2002 seçimlerine katılmak için sahte belgeler vermekten sorumlu olduğuna karar vermiştir. 1.2.Demokrasi ve hukukun üstünlüğü Parlamento 3 Kasım 2002 de parlamento seçimleri yapıldı. Seçimlerin sonucunda, katılan 18 partiden yalnızca ikisi Türkiye Büyük Millet Meclisinde temsil edilmektedir: Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP). AKP oyların üçte birden fazlasını alarak 363 sandalye kazandı. Bu sayı, Anayasa da değişiklik yapmak için gereken üçte iki çoğunluktan sadece 4 sandalye eksiktir. CHP 178 sandalye elde ederek ana muhalefet partisi oldu. Ayrıca, 9 bağımsız milletvekili seçildi. Seçimler bazı illerde Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi üyelerince izlendi. Demokratik Kurumlar ve Đnsan Hakları AGĐT Bürosu (ODIHR) Seçim Değerlendirme Heyeti, kurulmuş demokrasilerde ve geçiş halindeki ülkelerde seçim uygulamalarını değerlendirme programı uyarınca, 29 Ekim - 4 Kasım 2002 arasında Türkiye yi ziyaret etti. AGĐT/ODIHR, seçimlerin uluslararası standartlara uygun şekilde yapıldığı ve geçen iki yılda tesis edilmiş olan önemli anayasal ve yasal reformlar sonucunda seçimlere ilişkin genel yasal çerçevenin daha da iyileşmiş olduğu görüşüne vardı. Raporlama döneminde, Parlamento, seçilme hakkıyla ilgili Anayasa nın 76. maddesini tadil eden bir Anayasa değişikliği kabul ederek, seçimlere katılma yasağının kapsamını terörist eylemlere katılmış olmakla sınırlandırdı. Cumhurbaşkanı nın veto etmesinden sonra, bu anayasa değişikliği, Parlamento tarafından aynen ikinci defa kabul edildi. Parlamento, bundan başka, genel seçimlerde adaylar için yaş sınırının 25 e indirilmesine yönelik bir anayasa değişikliğini de kabul etti. 17

Siyasi reform paketleri dışında (bkz. Bölüm B.1.3-Đnsan hakları ve azınlıkların korunması) Parlamento 143 yeni yasa kabul etti ve Medeni ve Siyasi Haklar Üzerine Uluslararası Sözleşme ve Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Üzerine Uluslararası Sözleşme gibi bazı uluslararası ve Avrupa sözleşmelerini ve Đnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına Dair Sözleşme ye (AĐHS) ek 6 numaralı protokolü onayladı. Birkaç yıl tartışıldıktan sonra, 15 Nisan 2003 tarihinde, AB Uyum Komisyonu denilen bir Parlamento Komisyonu kuruldu. Bu danışma komisyonu, Türkiye nin katılım öncesi süreciyle ilgili gelişmelerin izlenmesinden ve müktesebat ile uygunluğu denetlemek için yasa tasarılarının incelenmesinden sorumludur. Anayasa değişiklikleri konusunda bir Parlamento Komisyonu, Anayasa nın başka maddelerinin de değiştirilmesi amacıyla çalışmaya devam etmiştir. Parlamento Đnsan Hakları Komisyonu, hükümete belirli tavsiyeler ile, olağanüstü halin kaldırılması ışığında güneydoğudaki insan hakları durumu üzerine özel raporlar hazırladı. Komisyon, insan hakları ihlalleri konusunda halkın şikayetlerini toplamış ve ilgili makamlardan, gerekli olduğunda, durumu izleyip düzeltmelerini talep etmiştir. Komisyon üyeleri, eski Demokrasi Partisi (DEP) ile ilgili Sadak, Zana, Dicle ve Doğan davasında yeniden yargılama dahil, birtakım davaları da yakından izlemişlerdir. 1 Mart 2003 te, Parlamento, Türkiye nin güneydoğusunda ABD birlikleri konuşlandırılmasını ve Irak ta Türk birlikleri konuşlandırılmasını öngören bir hükümet tezkeresini reddetti. Hükümet tezkereyi bir kez daha sundu ve 7 Ekim tarihinde tezkere Parlamento tarafından kabul edildi. Anayasa Mahkemesi, yasa çıkarılmasını hızlandırmak için Şubat 2001 de kabul edilen Parlamento içtüzüğünün bazı maddelerini iptal etti. Böylece, Türkiye Büyük Millet Meclisi, bir komisyon raporunun genel kurulda okunup okunmayacağı konusunda oylama yapılması hakkına sahiptir. Yürütme 1987 den beri ilk defa, genel seçimlerden sonra Kasım ayında, AKP li Başbakan Abdullah Gül ün önderliğinde bir tek-parti hükümeti görev aldı. Đlgili anayasa değişikliğinin kabul edilmesi üzerine Bay Recep Tayyip Erdoğan ın milletvekili seçilmesinden sonra, Cumhurbaşkanı tarafından görevlendirilen Erdoğan ın kurduğu hükümet, 23 Mart 2003 te Parlamento dan güvenoyu aldı. Hükümetin programı, özellikle siyasi partiler kanunu, seçim kanunu ve ceza kanunu üzerinde durularak, kapsamlı siyasi reformlar gerçekleştirme niyetini açıklamaktaydı. Program, aynı zamanda, hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik devlet ilkelerini kutsayan ve temel özgürlükleri garanti eden yeni bir Anayasa oluşturma planlarından söz etmekteydi. Bu planların bazıları kısmen uygulanmıştır. AB ye katılım hedefi, hükümetin başlıca öncelikleri arasında olmuştur. Hükümet, çeşitli vesileler ile, 2004 sonuna kadar Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirme taahhüdünü yinelemiştir. Temmuz ayında, hükümet, Müktesebatın Benimsenmesi için gözden geçirilmiş bir Ulusal Program (MBUP) kabul etmiş, siyasi partilere ve STK lara tartışma için sunmuştur. 18

Hükümet, reformların etkili biçimde uygulanmasını sağlamak amacıyla, Eylül ayında bir Reform Đzleme Grubu kurmuştur. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Gül ün başkanlığında bu Grup her hafta toplanmaktadır. Bu grubun görev kapsamı, reformların pratikte uygulanması alanında karşılaşılan güçlükleri belirlemek amacıyla araştırma gezileri yapılmasını içermektedir. Raporlama döneminde, Cumhurbaşkanı, devlete ait ormanların satılması olanağına ilişkin anayasa değişikliği ve Temmuz 2003 te Terörle Mücadele Kanunu nun 8. maddesinin ( devletin bölünmezliği aleyhine propaganda ) kaldırılmasına ilişkin yasa dahil, Parlamento tarafından kabul edilen bazı yasal düzenlemeleri veto etti. Söz konusu yasa, Parlamento tarafından yeniden kabul edildi ve Cumhurbaşkanı tarafından onaylandı. Ocak ayında hükümet, kamu yönetiminin ve idarenin işleyişini ıslah etmek, kamu hizmetinde insan kaynaklarının daha saydam bir yönetimini sağlamak ve yolsuzluğa karşı mücadeleyi güçlendirmek amaçlarına yönelik bir eylem planı açıkladı. Bu plan kapsamındaki düzenlemelerden biri, bakanlıkların sayısını 36 dan 23 e indirmek olmuştur. Eylem planının gerçekleştirilmesini koordine etmek için hükümetçe kurulan bir bakanlıklar arası komite, Mart ayında Başbakan tarafından oluşturuldu. Bazı durumlarda, Parlamento nun kabul ettiği siyasi reformların belirli unsurlarının uygulanmasından sorumlu yürütme organlarınca hazırlanan düzenlemeler, çok katı şartlar koymak suretiyle, bu reformların kapsamını önemli ölçüde daraltmıştır. Aralık 2002 de Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu tarafından kabul edilen, Türkçe dışındaki dillerde radyo ve TV yayınlarına ilişkin yönetmelik, Ocak 2003 te Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kabul edilen, cemaat vakıflarınca taşınmaz mal edinilmesine ilişkin yönetmelik ve çocuklara ana-babaları tarafından verilen, siyasi açıdan incitici olmayan adların tescil edilmesine izin veren genelge ile ilgili olarak durum özellikle böyle olmuştur. Milli Güvenlik Kurulu Sivil ve askeri makamlar arasındaki ilişkileri AB üyesi devletlerdeki uygulama ile aynı çizgiye getirmek amacıyla, Milli Güvenlik Kurulu nun (MGK) hukuki çerçevesinde önemli birtakım değişiklikler yapılmıştır. MGK daki sivillerin sayısını da arttıran, Anayasa nın 118. maddesiyle ilgili Ekim 2001 de yapılan değişikliği uygulamaya koyan bir yasayla, MGK nın danışma organı niteliği teyit edilmiştir. Milli Güvenlik Kurulu Kanununda yapılan bir değişiklik ile, MGK vardığı görüşleri ve tavsiyelerini Bakanlar Kurulu na bildirir şeklindeki hüküm kaldırılmıştır. Sinema, Video ve Müzik Eserleri Denetleme Kurulundaki MGK temsilcisi, ilgili yasada yapılan bir değişiklik yoluyla, Kurul dan çıkarılmıştır. Ancak, Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu ve Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) gibi başka sivil kurullarda Milli Güvenlik Kurulu nun bir temsilcisi bulunmaya devam etmektedir. Temmuz ayında kabul edilen yedinci reform paketi, MGK nın görevleri, işleyişi ve bileşiminde temel bazı değişiklikler getirdi. Milli Güvenlik Kurulu Kanununda yapılan bir değişiklik, MGK Genel Sekreteri nin geniş yürütme ve denetim yetkilerini kaldırmıştır. Özellikle, MGK Genel Sekreterini, Cumhurbaşkanı ve Başbakan adına, MGK tavsiyelerinin uygulanmasını izlemeye yetkili kılan hüküm iptal edilmiştir. 19

MGK nın herhangi bir sivil kuruma sınırsız erişimine izin veren başka hükümler de iptal edilmiştir. Genel Sekreterliğin yeni görevlerini tanımlamak için yeni bir yönetmelik çıkarılacaktır. Bir başka değişiklik, Genel Sekreterlik görevinin bundan böyle yalnızca askeri bir kişi tarafından üstlenilmeyeceğini öngörmektedir. Ağustos ayında, görev süresi dolan Genel Sekreter in yerine bir yıl süreyle bir askeri aday tayin edilmesine karar verildi. MGK toplantılarının sıklığı da değiştirilmiş olup, MGK bundan böyle, ayda bir defa yerine, normal olarak iki ayda bir toplanacaktır. Savunma harcamalarının saydamlığını arttırmak amacıyla yeni hükümler kabul edilmiştir. Parlamento nun talebi üzerine, Sayıştay, silahlı kuvvetlere ait devlet mülkleri dahil, bütün kurumların hesaplarını ve işlemlerini denetlemeye yetkili olacaktır. Sayıştay denetimi, ulusal savunma gizliliği öngören Anayasa nın 160. maddesi kapsamındaki kısıtlamalara tabi olmaya devam etmektedir. Sayıştay ın yetkisi ulusal savunmayı da içine alacak şekilde genişletildiği halde, Silahlı Kuvvetler, savunma bütçesinin hazırlanması ve oluşturulmasında ve savunmayla ilgili konulardaki kamu alımlarında çok büyük bir özerkliğe sahip olmaya devam etmektedir. Hâlâ, askeriye tarafından kullanılan iki bütçe-dışı fon vardır. Bu fonlardan biri, savunmaya ayrılan başlıca bütçe kaynaklarının yer aldığı savunma sanayini destekleme fonudur. Resmi verilere göre, ulusal savunma bütçesi, konsolide devlet bütçesinin %7 si tutarındadır. MGK dan başka, Türkiye de silahlı kuvvetler, bir dizi gayrı resmi mekanizmalar yoluyla etkili olmaktadır. MGK nın askeri üyeleri, çeşitli vesileler ile, konuşmalarında, medya açıklamalarında ve bildirilerinde, siyasi, sosyal ve dış politika konuları hakkında görüşlerini ifade etmişlerdir. Genel olarak, yukarıda belirtilen değişiklikler, Milli Güvenlik Kurulu nun işleyişini önemli ölçüde değiştirebilir. Askeriyenin sivil denetimi konusunda AB ülkelerindeki uygulamalar ile aynı çizgiye gelmek için, bu reformların etkili biçimde uygulanması, sivil kurullardan askeri temsilcilerin çekilmesi ve Parlamento nun savunma bütçesi üzerinde tam kontrol sağlaması önemlidir. Yargı sistemi Türk yargı sistemi, bir Anayasa Mahkemesi, bir Danıştay, bir Yargıtay, bir Uyuşmazlık Mahkemesi ve ilk derece mahkemeler sisteminden oluşur. Devlet Güvenlik Mahkemeleri ve Askeri Mahkemeler de vardır. Yargının etkinliğini güçlendirmeye katkıda bulunmuş olan birtakım yapısal değişiklikler yapılmıştır. Aile mahkemelerinin kurulmasına dair yasanın kabulüyle mahkeme sistemi güçlendirilmiştir. Ocak ayından beri, 114 aile mahkemesi kurulmuş olup 63 tanesi faaliyete geçmiştir. Bu mahkemeler, aile hukukuyla ilgili davalara bakmaya yetkilidir. Bu mahkemelerin görevi, ailenin mali açıdan korunması dahil, çocuklar ve yetişkinler için koruyucu, eğitimsel ve toplumsal tedbirler almaktır. Bu mahkemeler, 100.000 den fazla nüfusu olan bütün şehirlerde kurulacaktır. 20