AZINLIKLAR: Egemen bir devletin kendi topraklar nda yaflayan az nl klara özel bir statü vermesi Anayasa n n eflitlik ilkesine ayk r d r.



Benzer belgeler
STRATEJ K V ZYON BELGES

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i

Ard fl k Say lar n Toplam

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Yeniflemeyen Zarlar B:

CMK 135 inci maddesindeki amir hükme rağmen, Mahkemenizce, sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespitine karar verildiği görülmüştür.

Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi

Bu dedi im yaln zca 0,9 say s için de il, 0 la 1 aras ndaki herhangi bir say için geçerlidir:

Bodrum da hafriyat atıkları geri kazanım tesisi hizmete başladı

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl)

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

Bir Ülke Bir Bayrak. Temel Kaynak 5. Toplum Hayat m z

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı. Filistin ile yatıp, Gazze ile kalkıyoruz.

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

13. HAFTA PFS105 TÜRK EĞİTİM TARİHİ. Prof. Dr. Zeki TEKİN.

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN "INSTITUT DU BOSPHORE YILLIK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

Yanlış Anlaşılan Faizci

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

Ekip Yönetimi çin Araçlar 85. Ekip olarak karfl laflt m z en büyük meydan okuma: Ekip olarak en büyük gücümüz:

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad

Türk İşaret Dili sistemi oluşturuluyor

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan.

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

1 Ekim 2008 sabah tüm sabah kamuoyunda ad na Sosyal Güvenlik Reformu

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Bu bölümde, bugüne dek ancak rüyalar n zda görece inizi

Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

ç kar lmas için çal flt klar n ifade eden Türk, Her geliflinizde Baflkent OSB nin sürekli de iflti ini göreceksiniz dedi.

umhurbaflkan iken, Kendi ste iyle Kimya Ö rencisi Oldu

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

Araştırma Notu 11/113

YENİLENEBİLİR ENERJİDE EĞİTİM

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

Büyükşehir Bodrum halkına yeni süreci anlattı

Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz.

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

DE fi M. Do ada her fley de iflime u rar. A açlar de iflir. Hayvanlar de iflir. Eflyalar de iflir.

Kap y açt m. Karfl daireye tafl nan güleç yüzlü Selma Teyze yi gördüm.

Cümlede Anlam İlişkileri

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

İZMİR TİCARET ODASI MİDİLLİ İŞ VE İNCELEME GEZİSİ HAZİRAN 2013 DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER VE ULUSLARARASI ORGANİZASYONLAR MÜDÜRLÜĞÜ

a) Birim sorumluları: Merkez çalışmalarının programlanmasından ve uygulanmasından sorumlu öğretim elemanlarını,

1/3 Nerde ya da Kaos a Girifl

Bu yaz da 6 mant k sorusu sorup yan tlayaca z.

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU?

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü :18

Genel Yay n S ra No: /20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur.

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

2050 ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim

Saymak San ld Kadar Kolay De ildir

MALATYA SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI CHAMBER OF CERTIFIED ACCOUNTANTS OF MALATYA. Sayı : 2010/134 Malatya : 02/06/2010

SUR RAPORU 2 ARALIK 2017

Birkaç Oyun Daha Birinci Oyun.

SORUMLULUK PROJELERİ

Yalanc n n Hakk ndan Gelmek!

Oyunlar mdan s k lan okurlardan -e er varsa- özür dilerim.

T ürk Gelir Vergisi Sisteminde, menkul sermaye iratlar n n ve özellikle de

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

Bir yaz mda, kimbilir hangisinde,

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

Atatürk Döneminde Türkiye Cumhuriyeti Ermeni Soyk r m Propagandas n Nas l Susturdu?

YAZARLAR HAKKINDA Alfabetik S rayla Yüksel Baykara ACAR Minhaç ÇEL K Bülent Ç ÇEKL Muharrem EKfi

11. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 4. KONU AĞIRLIK MERKEZİ - KÜTLE MERKEZİ ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi :

PROMOSYON VE EfiANT YON ÜRÜNLER N GEL R VE KURUMLAR VERG S LE KATMA DE ER VERG S KANUNLARI KARfiISINDAK DURUMU

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

Okulumuz Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencilerinden Gizem COŞKUN Çanakkale Şehitlerine adlı şiiri okudu.

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

Transkript:

Yay mlanm fl Kitaplar : Azgeliflmifl Ülke Milliyetçili i - Kara Afrika Modeli Türk-Yunan liflkilerinde Bat Trakya Sorunu Atatürk Milliyetçili i - Resmî deoloji D fl Bir nceleme Kenan Evren in Yaz lmam fl An lar ( ki Cilt) Nerde O Eski Mapushaneler Devlet Devlete Karfl Kalk k Horoz - Çekiç Güç ve Kürt Devleti Yunanistan n Lozan hlalleri Küreselleflme ve Az nl klar Türk D fl Politikas (Editör - ki Cilt) Dalavera Memet in Bodrum Tarihi Eniflte Gözüyle Bodrum Türkiye de Az nl klar Prof. Dr. Bask n Oran, 1945 y l nda zmir de do du. Saint Joseph ve zmir Atatürk Lisesi ndeki ortaö reniminin ard ndan 1964 te Siyasal Bilgiler Fakültesi ne girdi ve 1969 da ayn fakültede uluslararas iliflkiler asistan olarak göreve bafllad. 12 Mart 1971 darbesiyle birlikte okuldan uzaklaflt r lan Bask n Oran, 1972 y l nda Dan fltay karar yla görevine geri döndü ve 1974 te doktoras n tamamlad. 12 Eylül 1980 darbesinin ard ndan Kas m 1982 de yard mc doçentken YÖK karar yla görevine son verildi. Temmuz 1983 te dare Mahkemesi taraf ndan görevine iade edildiyse de ayn gün S k yönetim taraf ndan üniversiteden süresiz uzaklaflt r ld. S k yönetimin sona ermesinden sonra, dare Mahkemesi nin ve Dan fltay n kararlarıyla Ekim 1990 da Siyasal Bilgiler Fakültesi ne geri döndü. 1991 de doçent, 1997 y l nda da uluslararas iliflkiler profesörü unvanlar n ald. A ustos 2006 da emekli olan Bask n Oran, Agos ve Radikal ki de haftal k yaz lar yaz yor ve ayn zamanda Avrupa Konseyi ECRI nezdinde ulusal irtibat üyeli i görevine devam ediyor.

AZINLIKLAR: Egemen bir devletin kendi topraklar nda yaflayan az nl klara özel bir statü vermesi Anayasa n n eflitlik ilkesine ayk r d r. Üstelik, A dan Z ye cehalet. Yüksek yarg organlar n n böyle bir gerekçe ileri sürmesi, pozitif ayr mc l k ilkesini hiç duymam fl olduklar kuflkusunu uyand r yor. Pozitif hak, ülkede yaln zca dezavantajl gruplara, az nl klara verilen haklard r. Ancak bu sayede az nl klar, ço unlu un do al olarak sahip oldu u haklara yaklaflabilirler. Kendi dinlerini yaflamak, kendi dillerini ö retmek için bu haklara ihtiyaçlar vard r. Ayr ca, Lozan Antlaflmas Türkiye de gayrimüslim az nl klara 37 ila 44. maddeler aras nda yer alan bir özel statü vermifltir. Bunu reddetmek, Lozan yani Türkiye nin kurucu antlaflmas n reddetmek demektir. Türkiye de yaflayan gayrimüslim yurttafllar yerli yabanc lar veya yabanc yurttafllar olarak tan mlayan baz yarg kararlar n n varl, ülkemizde hukuk alan nda yaflanan feci kafa kar fl kl n n en önemli göstergelerinden biridir. Bir ülkenin demokratik olup olmad n n turnusol kâ d, etnik ve dinsel az nl klara pozitif haklar n tan n p tan nmad d r.

BA IMSIZLIK: Tam ba ms zl k en yüce d fl politika ilkesidir. Uluslararas anlaflmalar, karfl l kl sorumluluklar ve yükümlülükleri getirir. Günümüzde uluslararas yükümlülükleri reddeden bir ba ms zl k anlay fl, içine kapanan, dünyadaki geliflmelere s rt n çeviren otoriter devletlere özgüdür. Birleflmifl Milletler, Uluslararas Ceza Mahkemesi, Avrupa nsan Haklar Mahkemesi gibi kurulufllar, devletlerin insan haklar na sayg l olmalar n, en büyük evrensel de er olan insan haklar na herkesin sahip olmas n sa lamak için varlar. Bu kurulufllara üye olmamak, bu kurulufllar n kararlar n tan mamak, Türkiye yi insanl k ailesinden d fllanm fl lanetli bir ülke haline dönüfltürmek demek. Ba ms zl k, devletlerin yurttafllar n istedikleri gibi ezmeleri, diktatörlerin kimseye hesap vermeden hükmetmesi demekse, fevkalade kötü bir fley. Ça dafl insani de erler evrenseldir. Devletlerin bunlar gözetmeleri bugün medeni olman n olmazsa olmaz koflulu. Aç k konuflal m, bugün tam ba ms zl k formülü resmen yabanc düflmanl na dönüfltü. Fanatik milliyetçili i beslemeye ve toplumsal bar fl n köküne kibrit suyu dökmeye bafllad. Onurlu bir d fl politikay, ancak insan haklar na gerçekten sayg l, tüm yurttafllar yla bar fl k devletler hayata geçirebilir. BA IMSIZ M LLETVEK L : Meclis te ba ms z milletvekili hiçbir fley yapamaz. Bugün milletvekillerini halk seçmiyor. Parti Genel Baflkan diye an lan firavunlar seçiyor. Bu milletvekilleri, firavunlar n bir iflaretiyle el kald r p, indiriyorlar. Birbirinin karbon kopyas bu milletvekilleri halka de il, ona ba l lar. Arkas nda do rudan seçmen deste i olan, benimsedikleri aday seçtirmek için oluflan sivil giriflimlerin, derneklerin, sol partilerin, sendikalar n deste ini alm fl bir milletvekili bu firavuna de il, seçmenlerinin hakl ve meflru taleplerine ba ml d r. Arkas nda bu seçmen deste i oldu u için, sesi herhangi bir milletvekilinden daha gür ç kar. Yerel ç karlar n temsilcisi olmad için asl nda o bir Türkiye milletvekilidir. Türkiye nin sorunlar n kucaklar. O sorunlar n s k nt s n çekenlerin Meclis te sesi olur.

BÜYÜME: Kifli bafl na gelir 10.000 dolar olunca bu sorunlar çözülür. Ekonomik büyüme tek bafl na sorunlar çözmez. Eflitsiz ve dengesiz bir büyüme sorunlar ancak daha katmerli hale sokar. Gelir da l m eflitsizli ini, bölgeler aras refah eflitsizli ini, çevre kirlili ini art ran büyüme, toplum içinde çok daha büyük gerginlikler yarat r. Toplumun önemli bir kesimini yol kenar nda b rakan, bunlar bir fazlal k, lüzumsuz bir yük olarak gören büyüme anlay fl, insana de il, mali piyasalara hizmet eder. Büyüme, ancak ve ancak insani geliflme amaçl oldu unda, gelir da l m bozuklu una ve yoksullu a çözüm bulundu unda sorun çözer. Siyasal ve toplumsal tercihler büyümenin esiri de il, hâkimi olmal d r. Uzak bir tarihte de il, bugün insan, emek ve çevre dostu bir büyüme mümkündür. Çünkü kaynak k tl göreli bir kavramd r. Bu kaynaklar n ne amaçla kullan laca bize ba l d r. CHP: CHP sol bir partidir. CHP, sol bir parti olarak kurulmad. Kuruldu u dönemde, yukar dan devlet yoluyla ve devlet denetiminde de iflimi gerçeklefltirmek isteyen ilerici bir parti idi. 1965 te kendini ortan n solu ilan edifli, tamamen, o dönemde Meclis e giren sosyalist Türkiye flçi Partisi nin gündemi altüst ederek kazand prestiji dizginlemek istemesinden kaynakland. Bu çaba 1970 lerdeki Ak Günler slogan n etkiledi. Ama bugün Baykal CHP si devletçi, askerci, siyasal anlamda muhafazakâr, milliyetçili i yücelten ve k flk rtan, belkemi i yaln zca ve yaln zca toplumsal korku üzerine dayanan bir partidir. Türkiye de siyasal yelpazenin sol taraf bombofltur. Bu dengesizlik, siyasetin afl r yalpalamas na neden olmaktad r. Türkiye bugün tek kanatl bir kufl gibidir.

CUMHUR YET: Laik cumhuriyet, demokrasiden daha önemlidir. Ne cumhuriyet demokrasiden daha önemlidir, ne de demokrasi cumhuriyetten önce gelir. Cumhuriyet; iktidar n bir ailenin, bir zümrenin, bir sosyal s n f n veya bir cemaatin elinde olmamas demektir. Cumhur a dayanmas demektir. Demokrasi ise eflitlik ideali çerçevesinde halk n egemenli ini öngörür. Dolay s yla; demokrasisiz bir cumhuriyet, askerî veya sivil diktatörlük demektir. Otoriter hatta totaliter bir rejim demektir. Unutmayal m ki Libya, ran veya herhangi bir tek partili devlet de cumhuriyettir. Buna karfl l k, cumhuriyetsiz bir demokrasi krallar n, padiflahlar n, aristokratlar n, feodallerin, mülk sahiplerinin iki duda na ba l, onlar n himmetine ba l bir rejimdir. Demokrasinin güçlenmesi, cumhuriyeti de güçlendirir. Aflmam z gereken uçurumu bize afl rtacak ipten köprünün bir aya laik cumhuriyete, di er aya demokrasiye dü ümlenmifltir. Türkiye de bu köprünün demokrasi aya zay ft r. Ç MENTO: Milliyetçilik, bu toplumun tarihi harc, çimentosudur. Milliyetçilik, milli olanla olmayan ayr m na dayan r. Bu öyle afaki bir fleydir ki, istedi ini milli, istedi ini milli olmayan ilan edersin. Bugün milli olarak tan mlanan, yar n gayri milli ilan edilebilir. Milliyetçilik, g das n bu d fllamadan al r. Bu yüzden, bar fl ve kardeflli in hâkim oldu u bir toplum yaratmaz. Yap flt r c de il, ayr flt r c d r. Demokrasilerde anlaml olan yurttafllar toplulu udur. Demokrasinin milleti budur. Bu topluluk ise farkl dini, mezhepsel, etnik ve siyasal aidiyetleri olan insanlar n birlikte yaflama arzusuyla oluflur. Demokratik bir toplumun harc, milliyetçilik de il, yurttafll k bilincidir.

DEMOKRAS : Demokraside herkes kendi ç karlar n, kendi kimli ini savunur. Demokrasi sadece kendisi için hak talep eden insan ve gruplarla kurulamaz. Kendisi için hak talep etmekle yetinmek, baflkalar n n sorunlar yla ilgilenmemek, ayr cal k talep etmek demektir. Demokrasi, kendisi kadar, baflkalar n n haklar n da savunmaya dayan r. Ancak bu sayede yurttafllar toplulu u, birbirine güven içinde bir beraberlik kurarlar. Haklar m z n güvencesi, baflkalar n n hakk n savunmam zda yatar. Bu nedenle Türk Türk ü, Kürt Kürt ü savunmayacak. Türk Kürt ü, Kürt Ermeni yi, Ermeni Roman, Roman Çerkes i, Çerkes Alevi yi, Alevi iflsizi, iflsiz eflcinseli vs. vs. savunacak. Hedefimiz budur. DEVLET: Türkiye demokratik, laik, sosyal hukuk devletidir. Anayasada bu ilkeler yer al yor; ama Türkiye de devlet ne gerçekten laiktir, ne demokratiktir, ne sosyaldir. Hukuk devleti de de ildir. Bütün bunlar devletin olmas gereken özelliklerdir. Bugün Türkiye de böyle bir devlet yoktur. Bunun k r nt lar vard r. Hedef; gerçekten demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti kurmakt r. Bunun ilk ad m yeni bir sivil anayasan n tüm toplumsal katmanlar n kat l m yla Meclis te haz rlanmas ve halkoyuyla yürürlü e girmesidir. DÜfiMANLAR: ç ve d fl düflmanlar n sürekli tehdidi alt nday z. fiuradan hesaplay n z ki, düflman dedi imiz fley bir zamanlar komünizm idi. O batt, baflkas n bulmak gerekti ve bulundu: Dinciler ve bölücüler. Bu gidifl, gidifl de il. Milliyetçilik sürekli olarak iç ve d fl düflmanlar yaratmal d r ki, nefes almaya devam edebilsin. D fl Mihraklar edebiyat n duydu umuz zaman arkam za bakmadan kaçmal y z. Çünkü bunu, Hep o yapt ; hep o yapt. Ben sütten ç km fl ak kafl m; beni cami kap s ndan getirdiler diyerek, kendi kusurunu kapatmak isteyenler söylüyor. Hep söylediler.

EMPERYAL ZM: ABD ve AB, emperyalist ülkelerdir ve amaçlar bizi bölmektir. ABD, Kuzey Irak a sald rarak emperyalist güç olmaya devam etti ini bir kez daha gösterdi. ABD emperyalizmi bugün tek kutuplu bir dünyan n merkezi olarak kap m zda kaos yarat yor. Bar fl ve demokrasi bahanesiyle her ay Irak ta binlerce insan n ölmesine yol aç yor. Filistin sorununun çözümü yönünde çal flmayarak, Ortado u da ac, fliddet ve ölümün kol gezmesine göz yumuyor. Buna karfl l k AB bir devlet kurma de il, bir bütünleflme projesi. çinde çok farkl ç karlar n yer ald, küresel planda orta boy devletlerden oluflan, esnek bir ülkeler toplulu u. Böyle bir toplulu un ortaklafla emperyalist bir d fl politika izleyebilmesi mümkün de il. Bugün AB üyesi devletlerin ortak ç kar, Türkiye de istikrar n hâkim olmas d r. Çünkü ABD den farkl olarak, biz sadece AB ye aday olan bir ülke de il, AB nin s n r komflusuyuz. Türkiye de boy verecek bir siyasal istikrars zl n do rudan AB ye s çrayaca n önce AB devletleri bilir. ERMEN LER: Ermenilere her zaman iyi davrand k, onlar yabanc devletler savafl ortam nda bize karfl k flk rtt lar, biz de yerlerini de ifltirdik. O ortam çok feci bir ortamd ; iyi falan davranamad k. Sar kam fl ta 90.000 askerimizin donmas. Çanakkale de 250.000 askerimizin ölmesi. Bu savafl ortam nda tehcir olay bir katliam halini ald ; çünkü Anadolu insan giyecek çula muhtaçt. Anadolu nun dört bir yan ndan tehcir edilen Ermeniler, öldürüldüler, soyuldular, kalan mallar ya maland. Bunu saklamayal m. Saklamak yarars z. Bütün dünya biliyor, bir biz bilmiyoruz veya kabul etmiyoruz. Di er yandan, jenosit terimi de kabul edilemez. Ermeni diasporas bu terimi bu olay n Yahudi jenosidiyle ayn fley oldu unu söylemek için propaganda amac yla ortaya att. Ama, bu durum bizi 1915 teki felaketi inkâr etmeye asla götürmemeli. Yüz binlerce insan n ölümüne yol açm fl bir olayla yüzleflmeliyiz.

EZEN ULUS - EZ LEN ULUS M LL YETÇ L : Ezen ulus milliyetçili i kötü, ezilen ulus milliyetçili i iyidir. Bütün milliyetçilikler insanl k için tehlikelidir. srail bu konuda en aç k örnektir. Filistin e yerleflen Yahudilerin milliyetçili i srail devletinin kuruldu u 14 May s 1948 e kadar ezilen türdendi. Ama 15 May s tan itibaren ezen türe dönüfltü; çünkü Filistinlilere eziyete bafllad. Ezilmeye karfl ç kma bahanesiyle milliyetçili e teslim olmak, ezen milliyetçili in tohumlar n n ruhlarda yeflermesine yol açar. Unutmayal m ki, niteli i ne olursa olsun milliyetçilik milliyetçili i do urur. IMF: IMF politikalar n devam ettirmekten baflka çözüm yok. IMF, dünyada faiz rant ndan yararlananlar n ç karlar n toplumun di er kesimlerinin ç karlar ndan üstün tutan bir dünyan n örgütü. Günümüzde bizzat kendisi sorgulan r hale geldi. stihdam (emek) a rl kl, sosyal devlet harcamalar n öne ç karan büyüme politikalar olmadan geliflmek, hem insan dostu bir geliflme de il, hem art k mümkün de il. Neoliberal politikalar n, kamu hizmeti olmas gereken e itim ve sa l k konular n paras olana tahsis etmesi, art k çok büyük tepkiler do uruyor. IRAK KÜRT FEDERE DEVLET : Kuzey Irak ta kurulacak bir federe Kürt devleti bizim için en büyük tehlikedir. 1923 ten beri do umuzda ve güneyimizde bir düzine devlet kuruldu, korkmad k. fiimdi korkuyoruz. Çünkü bu ülkede Kürtleri memnun edemedi imizi biliyoruz ve kurulan yeni devlete meyletmelerinden endifleleniyoruz. O zaman Irak ta bir federe Kürt devleti kurulmas na karfl mücadele etmeye de il, oturup Türkiyeli Kürtleri mutlu etmeye çal flmal y z. Kürtçe türkü söylenmesine engel olan devlet adam zihniyetini bir daha ortaya ç kamayacak hale getirmeye çal flmal y z.

KAMU: Kamu harcamalar ekonominin s rt nda bir yüktür. Ekonomik yaflam n uyumunu kamu harcamalar sa lar. Yollar, limanlar, havaalanlar kadar ekonominin okullara, hastanelere, sa l kl istatistik bilgilere, iyi çal flan mahkemelere ihtiyac vard r. Bunlar ekonominin görünmeyen; ama olmazsa olmaz alt yap lar d r. Kamu harcamalar yolsuzlu a, adam kay rmaya, belli bir çevrenin kâr amac na peflkefl çekildi inde, sadece ekonominin de il, toplumun da s rt na yük olur. Do ru ve yerinde kullan lan kamu kaynaklar ise hem insanlar n iktisadi büyümeden daha eflit pay almalar n sa lar, hem de ekonomiyi güçlendirir. Bugün geliflmifl ülkelerin hepsinde kamu harcamalar Türkiye dekinden daha büyük. Bu bir rastlant de ildir. KIBRIS: K br s ta çözüm, iki ba ms z devlettir. KKTC üzerinde Türkiye nin haklar vard r. K br sl Türklerin ço unlu u, eflitlik içinde federal bir devlet talep ediyor. Annan Plan na büyük bir ço unlukla evet derken, bunu ifade ettiler. Bizim amac m z K br s n bir bölümünde hâkimiyet kurmak olamaz; bunun emperyalizmden ne fark kal r? Bu hem K br sl Türklerin talebi de ildir, hem de bölgede bizim iflgalci güç olarak izole olmam za neden olur. Türkiye, on y llar boyunca, K br sl Türklerin can ve mal güvenli inin sa land, federal bir K br s Cumhuriyeti nde eflitlik içinde K br sl Rumlarla yaflayabildikleri bir çözüm önerdi. Biz 1974 K br s ç kartmas n K br s almak için de il, Samson un Enosis çi faflist darbesini engellemek için yapt k. K br sl Türkleri savunmak ve 1960 Anayasas ile kurulmufl K br s Cumhuriyeti ni korumak için yapt k. Ba ms z ve demokratik bir K br s federe devleti, aynen K br sl Türkler gibi, bizim de hedefimiz olmal d r. K br s n, Türkiye nin iç politikas na alet edilmesi de art k yetti. Ayr ca, koyu bir milliyetçili e kendini teslim etmifl K br sl Rumlara AB üyesi bir K br s hediye mi edece iz?

KÜRTLER: Kürtler Türklerle birlikte bu ülkenin kurucu asli unsurudur. Kürtler az nl k de il, asli ve kurucu unsurdur demek, Türkler ve Kürtler d fl ndakiler ikincil unsurdur demektir. Böyle eflitlikçilik olmaz. Biz laik-hanefi- Sunni-Müslüman Türklerin kurucu unsurlu unu reddetmifliz; baflka hiçbir kimseninkini kabul etmemiz beklenmesin. Kürtler de asli ve kurucu unsurdur deyince, Kurtulufl Savafl nda hem cephede hem Meclis te mücadele veren Çerkesler ne olacak peki? Varl k Vergisi gibi uygulamalarla periflan edilmeden önce Osmanl n n ve Cumhuriyet in tek giriflimci grubu olarak ekonomiyi ayakta tutan gayrimüslimler ne olacak? Lazlar ne olacak? LA K: Laiklik elden gidiyor. Böyle giderse fleriat gelecek. Sorun laiklik de il, kasaba sermayesinin yeni burjuvazi biçiminde afla dan bast rmas. Bu kesimi kendi statülerine, ayr cal klar na ve iktidarlar na ortak etmek istemeyenler, fleriat korkusunu kullan yorlar. nsanlar korkutarak özel konumlar na destek bulmaya çal fl yorlar. Bu kavga, temelinde laikçi-dinci kavgas de ildir. Küçük burjuvazinin s rt n devlete yaslayan k sm yla, palazlanan taflra muhafazakâr bölümü aras ndaki bir iktidar paylafl m kavgas d r. LOZAN: Bugün Lozan da elde etti imiz hak ve güvenceleri elimizden almak istiyorlar. Üstelik, durum tam tersine: TC kendi kurucu antlaflmas olan Lozan ciddi biçimde ve fevkalade ihlal ediyor. Örne in 40. madde diyor ki: Bütün gayrimüslimler kendi okullar n kurarlar ve orada kendi dillerinde e itim yaparlar. Oysa bu hak, örne in Süryanilere tan nm yor. Baflka bir örnek: 42. madde diyor ki: Gayrimüslimlerin mevcut vak flar korunacak, yenileri için her türlü yard m yap lacak. Oysa bu insanlar n vak flar n n mallar n 1960 lar n sonundan beri gasp etmekle meflgulüz. Bu yüzden Strasbourg Mahkemesi birbiri ard na tazminatlara hükmetmeye bafllad. Bu mu milliyetçilik? Bu mu Türkiye ye hizmet? Bu mu birlik ve beraberli i korumak?

M LL YETÇ L K: Milliyetçilik milletini sevmek ve korumak demektir. Milletini sevmek, onu di erlerinden üstün görmeyi gerektirmez. Baflka milletlere hâkim olmakla övünmek üzerine kurulan bir milliyetçilik, kendini di erlerinden üstün görmeye yol açar. Bu da karfl taraf n milliyetçili ini besler. Nas l fliddet fliddeti do urursa, milliyetçilik de milliyetçili i do urur. Milliyetçilikten çat flma, fliddet ve ayr mc l k ürer. Yaflad vatan ve o vatanda yaflayanlar sevmek milliyetçilikle de il, demokrat ve insanc l olmakla mümkündür. M SYONERLER: H ristiyan misyoner faaliyetleri Türkiye yi bölmek için çal fl yor. ORDU: TSK n n siyasal müdahaleleri gereklidir. Fark nda de il miyiz ki, ordunun siyasal alana yapt her müdahale, müdahalenin resmi amac n n tersine sonuçlar verdi. Asker mant ile siyaset mühendisli i yapman n en aç k örne i, 12 Eylül darbesi ve onun dayatt anayasa, kurumlar ve kanunlard r. Cumhuriyet in kurulmas ndan seksen y l sonra bile vesayetçi bir tahakkümle yönetilirse, Türkiye de siyaset alan geniflleyemez. Kat l m güçlenemez. Siyasal partilerin gözünün yurttaflta de il TSK da olmas, siyasete olan güveni kal c biçimde zedeler. Vesayet rejimi kendi koflullar n üretiyor. Halbuki Türkiye bugün darbe yap lamayacak kadar geliflmifl bir ülkedir. Gelece e güvenle bakmak için bu korkular üzerimizden atmam z n, bizleri korkutarak ayr cal klar n koruyanlar etkisiz b rakmam z n zaman geldi. Son befl y lda resmi istatistiklere göre 244 kifli H ristiyan oldu. 72 milyonda, 244 kifli. Bunun bölücü faaliyet oldu unu söyleyenler yabanc düflmanl yapt klar n n fark nda bile de il. Üstelik, en ac mesele, bunu söylemeyi antiemperyalizm yapmak zannetmeleri. Misyonerlik tehlikesi etraf nda propaganda yapanlar, Trabzon da Katolik rahibi, Malatya da Protestanlar öldürenleri suça teflvik ediyor; onlar n suç orta oluyor.

PATR KHANE: Fener Patrikhanesi nin ekümenik oldu u iddias n n yasal dayana yoktur. Ekümenik olma, Fener Patrikhanesi nin dünyadaki di er Ortodoks kiliseleri aras nda dinsel protokolde önde gelmesi anlam ndad r. Türkiye Cumhuriyeti nin hükümranl k meselesiyle hiç mi hiç ilgisi yoktur. Bugün buna karfl ç kan iki kilise, bir de devlet var: Atina Baflpiskoposlu u, Moskova Patrikli i ve Türkiye. Laik Türkiye Cumhuriyeti, Ortodoks ilahiyat na nas l kar fl r? Diyanet flleri Baflkanl ile Patrikhaneyi kar flt rmak demektir bu. Ayr ca, 143 maddelik Lozan Antlaflmas nda Fener in hiç ad geçmez. Tutanaklara bakmak laz m. Lord Curzon, Patrikhane nin dünyevi nitelikten yoksun, s rf dinsel bir kurum olarak kalmas n önermifl, smet nönü de bu sözü senet sayd n belirten bir aç klama yapm fl. Hepsi o kadar. fiimdi, Ortodoks ilahiyat n kalk p da dünyevi mi sayaca z? 1930 larda solcu gençlere Komünizm gerekirse biz yapar z; sana ne oluyor? demifl olan zihniyet, flimdi Ortodoks ilahiyat n biz biliriz; sana ne oluyor? mu diyecek Ortodokslara? P YASA: Piyasa ekonomisi ekonomik sorunlar tek bafl na çözecektir. Çözmez; çünkü çözemez. Piyasa ekonomisinin ufku k sad r. Akl, maksimum kâr minimum zamanda elde etmektedir. Bunun için insan, do a, çevre, ne varsa h zla tüketmeye haz rd r. Bafl bofl b rak lm fl bir piyasa düzeni, toplumu piyasa kurallar n n esiri k lar. Ne do ay, ne kültürel varl klar ne de insani iliflkileri bafl bofl piyasa mekanizmas yla koruyabiliriz. Bunlar al r, posas n ç kar r, bir kenara b rak r. Piyasa baflkalar n düflünmez. Almak üzerine kuruludur. Vermeyi bir yük addeder. Halbuki insan topluluklar nda iliflkiler, karfl l kl dayan flma ve paylaflma üzerine kurulu olunca insanileflir. Piyasa ekonomisine insani boyutu getirmek, onu düzenlemek, hedeflerini ve araçlar n tart flmak, gerekti inde s n rlamak, piyasan n yarataca büyük sorunlar önceden engellemek için flartt r. Bu nedenle, iktisadi büyüme, insan dostu olmal d r; borsa ve IMF dostu de il.

SEÇ M BARAJI: Yönetimde istikrar, temsilde adaletten daha önemlidir. Yönetimde istikrar önemlidir; ama bunu sa lamak için getirilen % 10 seçim baraj hem temsilde adaleti son derece a r biçimde zedeliyor, hem de siyasal istikrar bozuyor. Cumhurbaflkan seçimi s ras nda yaflanan gerginli in bir kayna seçim baraj nedeniyle çarp k oluflan Meclis aritmeti i idi. Temsilde adaleti ve siyasal istikrar birlikte sa lamak için, farklı seçim sistemleri düflünülebilir. Ama dünyada olmayan bu % 10 baraj, seçimleri Rus ruletine çeviriyor; siyasal istikrars zl kat be kat art r yor. SEND KALAR: Sendikalar emekçilerin s rt ndan geçinip, onlar sömürüyor. Baz sendikac lar n emekçilerin ç karlar n savunmak yerine, kendi ç karlar n savunmas örne inden hareket edip, bunu tüm sendikalar için geçerli bir olgu kabul etmek feci bir yan lg d r. Sendikalar, emekçilerin iflveren karfl s nda güçsüz kalmamas için vard r. Sendikalardan baflka, emekçileri toplu olarak koruyacak bir kurum henüz icat edilmedi. Sendikalar n bugün etkisiz olmas n n nedeni, çal flma yaflam ile ilgili kanunlardaki a r k s tlamalard r. 12 Eylül cuntas n n aynen üniversiteler, dernekler ve sivil toplum kurulufllar gibi, sendikalar da ezip geçmifl olmas d r. Bugün Türkiye de sendikal yasalar ve barajlar yoluyla iflçiler ya sendikas zlaflt r l yor ya da iflverene uyumlu göstermelik sendikalara üyeli e zorlan yor. Emekçiler, iflveren karfl s nda dilsiz ve korumas z b rakt r l yor. Demokratik bir toplum, sendikal hak ve özgürlüklerin gerçekten kullan ld bir toplumdur. Bu toplumlarda sendikalar, emekçilerin en de erli örgütleridir.

SOL - SA : Sol ve sa ayr m art k anlam n kaybetti. CHP sa, AKP sol parti oldu. Sol ve sa ayr m n n anlam n kaybetti ini söylemek, siyasetin teknik konular bilen uzmanlara terk edilmesi gerekti ini ima etmektir. Solun toplumsal idealleri ile sa n de erleri aras ndaki fark hâlâ geçerli. Örne in sol, eflitli i savunur; sa ise en fazla eflitlik kavram ndan rahats zl k duyar. Sa, milliyetçili i genel olarak iyi bir fley olarak görür; sol ise evrensel insan haklar n ve evrensel ilkeleri savunur. Sa, piyasa ekonomisini yüceltir; sol ise siyasal ve toplumsal hedefler do rultusunda piyasan n düzenlenmesini ve dizginlenmesini savunur. Bugün AKP ve CHP farkl türlerde sa partilerdir. SOSYAL ZM: Sosyalizm çöktü, dünyada sol tarihe kar flt. Çöken, merkezden yönetilen planl ekonomi ile tek parti rejimine ve SSCB nin hâkimiyetine dayanan devletler sisteminden ibaret. Sosyalizmin eflitlik, dayan flma ve özgürlük talepleri aynen devam ediyor. Üstelik, çok dikkat: Bu taleplerin 21. yüzy l n flartlar na özgü bir sol anlay flla hayata geçirilmekte oldu u günleri yafl yoruz. Türkiye de sol, 1960 larda iflçi s n f n ve 1970 lerde de Kürtleri ezilmifl ve d fllanm fl ilan etti. 1971 ve 1980 deki solun askerî darbelerle ezildi i dönemlerde, önemli de ifliklikler bafllad. Ortaya yeni toplumsal talepler ç kt : Feministler, Aleviler, Çevreciler vs. Klasik sol, bu ezilmifllik ve da t lm fll k ortam nda bunlar göremezdi, göremedi. fiimdi, bu yeni gruplar ve talepleri yeni koflullara uygun biçimde dile getirip, hayata geçirenlere önümüzdeki dönemde Ça dafl Sol ad verilecek. Bu sol, bütün bu yeni hareketleri kucaklad ölçüde, 12 Eylül ün kendisini hapsetti i gettodan kurtulacak; emek hareketleriyle yeni toplumsal hareketleri birlefltirerek, yeni yüzy l n insanl k idealini dile getirebilecektir. Umut buradad r.

fi DDET: Verilmeyen haklar almak için fliddet kullan labilir. Güvenlik güçlerinin afl r fliddet kullan m n elefltiriyoruz ama bu yetmez. fiiddet konusunda, taraflardan sadece birini elefltirmekle yetinemeyiz. Kim kullan rsa kullans n, kim bafllatm fl olursa olsun, fliddet kullan m na A dan Z ye karfl olmal y z. Çünkü fliddet, yeni fliddetlerin tohumudur. fiiddeti reddetmek, medeni olmak, insan olmak demektir. Türkiye de demokrasinin yerleflmesinin önkoflulu, nereden gelirse gelsin, kim taraf ndan kullan l rsa kullan ls n, toplumsal sorunlar n çözümünde fliddete baflvurman n toplumun bütünü taraf ndan gayri meflru kabul edilmesidir. Bu arada ilave edelim ki; fliddet kullananlar kadar, meflru yollar yasaklamak suretiyle, hak arayan insanlar fliddet kullanmaya teflvik edenler de suçludur. TERÖR: Terörü bitirmek için Kuzey Irak a girmek gerekir. Kuzey Irak a 1983 ten beri 27 kez girdik. Hem de, her seferinde, oradaki Kürtlerin ve ABD nin deste iyle. Bir sonuç alamad k. fiimdi bu tür destekler olmadan girince mi sonuç alaca z? PKK sorunu, bir d fl politika de il, iç politika sorunudur. Askerî yöntemlerle çözülemez. Türkiye de Kürtlerin eflit yurttafllar olarak kültürel tan nma, bölgesel kalk nma ve her fleyden önce adam yerine konma talepleri karfl lanmad kça, bu sorun öldür Allah çözülmez. Terör sorunu vard r deyip durmak ezberdir. Türkiye de Kürt sorunu vard r; terör bu sorundan beslenmektedir.

TÜRBAN: K z ö rencilerin üniversiteye türbanla girebilmesi laikli e ayk r d r. lk ve ortaö retimde ö rencilerin dini semboller tafl malar n n k s tlanmas ola and r. Zira çocuklar, dini cemaatlerin bask lar na karfl savunmas zd r. Bunun d fl nda ise kamu kurumlar nda, hizmet alan ve hizmet veren fark vard r. Kamu hizmeti verenler her türlü inanca ve onun simgesine (türban, haç, vs.) eflit mesafede olmal d rlar ki, hizmetin tarafs zl na gölge düflmesin. Buna karfl l k, bu kural hizmet alanlar için geçerli de ildir. Üniversite, postane, hastane veya vergi dairesine isteyen baflörtülü, isteyen mini etekli girer. Esas laiklik, devletin her türlü inanca eflit mesafede olmas ve bu nedenle kamu hizmetlerinde herhangi bir inanç simgesine yer vermemesidir. TÜRK: Türk terimi birlik ve beraberli imizin temel harc d r. Türk terimi aslen anadili Türkçe olan bir etnik kimli i tan mlar. Bu terimin ayn zamanda Türkiye de vatandafllar n üst kimli i olarak kabul görmesi mümkün de ildir. Bu ülkede kendini Türk olarak nitelemeyen milyonlarca vatandafl m z var; onlar zorla m Türk yapaca z? Nereye kadar zorlayabiliriz? Asl nda Türk terimi, laik olmak flart yla, Hanefi-Sünni-Müslüman Türk ü ifade ediyor; fark nda bile de iliz. Bugün bu terim toplumu bölüyor. Toplumsal gerginliklerin önemli bir kayna n oluflturuyor TÜRK YEL : Türkiyeli terimini kullanmak devleti ve milleti böler. Ne Mutlu Türküm Diyene anlay fl na karfl ç kan herkes düflmand r ve düflman kalacakt r cümlesi as l bölücülü ün dik âlâs d r. Türkiyeli olmak, ad Türkiye Cumhuriyeti olan devletin yurttafllar n n ortak kimli idir. Etnik veya dinsel vurgudan uzak, ülke ve toplum olarak beraberli imizin simgesi herkesi kapsayan bir üst kimlik, ancak Türkiyeli olabilir. Türk, Kürt, Çerkes, Arap, Ermeni, Rum, Yahudi, bu topraklarda birlikte yaflayan, tasada ve k vançta ortak Türkiyelilerdir. Türkiyelilik bizi bölmez bölücü e ilimleri etkisizlefltirir; mecburi vatandafl gönüllü vatandafl a dönüfltürür.

YABANCILAR: Yabanc lar topraklar m za el koyuyor, parsel parsel sat l yoruz. Türkiye Cumhuriyeti vatandafl olmayanlara tatil evi sat lmas ndan siyasi sonuçlar ç kartmak çok ilginç. Bu insanlar bu evleri ceplerine koyup gidecekler mi? Acaba, TC vatandafl olarak herhangi birimizin mesela Irak veya Afganistan da evi veya topra olsa, bu ülkelerde istikrar m isteriz, kaos mu? Üstelik, belli bir miktardan fazla toprak sat fl söz konusu oldu u zaman Bakanlar Kurulu karar gerek. Art k itiraf etsek iyi olacak: Bu mesele Türkiye de yabanc düflmanl n n temel aleti haline geldi. YOKSULLAR: Yoksullar n devletten yard m hakk na sahip olmas, onlar tembelli e teflvik eder. Yoksullar yoksulluklar n n sorumlusu de ildir. Yoksullu un birinci sorumlusu eflitsizliktir. Bölgesel eflitsizlikler kadar, sosyal eflitsizlikler de yoksullu u besler. Bugün yoksul ailelerin çok önemli bir bölümü, anne-baba-çocuk hepsi birden çal fl p çabalamalar na ra men yoksullar. Kaliteli bir sa l k ve e itim hakk n n yan nda, yoksullar n belli bir parasal destek hakk na sahip olmalar, onlar n yar na daha güvenle bakmalar n, yurttafl olduklar n n bilincine somut olarak varmalar n ve gelecek kuflaklara yoksulluk riskini devretmemelerini sa layacakt r. nsanlar açl kla, çok büyük bir yar n endiflesiyle terbiye ederek, onlar n çal flmalar n bu yolla sa layarak, ça dafl toplum olunmaz. Cang l toplumu olunur. Toplumun bir üyesi olarak herkesin ortak refahtan insanca yaflayacak asgari bir pay almas ; iflte toplumun as l çimentosu budur.