Bulgular: ÖZET Amaç: Results: ABSTRACT Objective: Sonuç: Conclusion: Methods: Yöntemler:



Benzer belgeler
TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

CEZA HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER

UZLAŞTIRMA KAPSAMINDAKİ SUÇLAR YETİŞKİNLER -SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUKLAR BAKIMINDAN UZLAŞTIRMA KAPSAMINDA KALAN SUÇLARA İLİŞKİN TABLO

ADLİ TIBBİ AÇIDAN ADLİ PSİKİYATRİ

ULUSLARARASI SUÇLAR. İçindekiler. 1. GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI SUÇU (TCK m. 79) İNSAN TİCARETİ SUÇU (TCK m. 80) Onuncu Baskı için Önsöz...

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ADLİ TIP ENSTİTÜSÜ TEZ DANIŞMANI: PROF. DR. GÖKHAN ORAL İKİNCİ DANIŞMAN: PROF. DR. M. LEVENT KAYAALP

CEZA USUL HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI)

Sorular/Cevaplar. Şirket kaynaklarının kötüye kullanımı ve suiistimal edilmesi. Kişisel bilgilerin gizliliğine ve korunmasına riayet edilmemesi

Yaşam Boyu Sosyalleşme

HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (Ortaokul 6, 7 veya 8. Sınıf)

Ceza Hukuku Özel Hükümler (LAW 307) Ders Detayları

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ORTAÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ. Disiplin cezasını gerektiren davranış ve fiiller

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008

Karşılaştırmalı Hukuk Işığında KAMU DAVASININ AÇILMASINDA CUMHURİYET SAVCISININ TAKDİR YETKİSİ

CİNSEL SALDIRILAR ACİL HEKİMİNİN SORUMLULUKLARI. Dr. Serhat KOYUNCU Gaziosmanpaşa Üniversitesi Acil tıp A.D

Açıklama Araştırmacı: Olmamıştır. Danışman: Olmamıştır. Konuşmacı: Olmamıştır.

Ebeveyne Duyulan Güvenin Psikolojik Kontrol ve Zorbalık / Zorbalığa Maruz Kalma Arasındaki Aracı Rolünün İncelenmesi*

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

SOSYAL HİZMET BİLİMİNE GİRİŞ VİZE SORULARI

KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır?

TEMEL YASALAR /DÜZENLEMELER

TÜRK CEZA KANUNU İLGİLİ MADDELERİ KANUN NO: Taksir. (1) Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hallerde. cezalandırılır.

BATMAN BAROSU ÇOÇUK HAKLARI KOMİSYONU

İÇİNDEKİLER. Ceza Hukuku Genel Hükümler

KRİMİNOLOJİ -I- 11 Aralık 2014 Suçun Ölçümü 2. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

5237 TCK DEĞĠġĠKLĠK TASARISI Cinsel Suçlarla Ġlgili Bölüm. Önerilen DeğiĢiklik Cinsel saldırı (Tasarı Madde 42)

adli psikiyatride epilepsi

KORKMADAN ÖĞRENMEK OKUL ve OKUL ÇEVRESİ GÜVENLİĞİ

SİNOP SPASTİK ÇOCUKLAR DERNEĞİ RESEARCH ON ETHICAL PROBLEMS ON EDUCATION IN TURKEY TÜRKİYE DE EĞİTİM SEKTÖRÜNDEKİ ETİK PROBLEMLER ARAŞTIRMASI

KANADA TASLAK VİZE BAŞVURU FORMU

frekans araştırma

BİLGİ GÜVENLİĞİNİN HUKUKSAL BOYUTU. Av. Gürbüz YÜKSEL GENEL MÜDÜR YARDIMCISI

EK 1 UFUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL VE BEŞERİ BİLİMLER BİLİMSEL ARAŞTIRMA VE YAYIN ETİĞİ KURULU. Başvuru Formu


KRİMİNOLOJİ -2- Nisan 2016, Damgalama Teorisi. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

GELİŞİM DÖNEMİ VE ÖZELLİKLERİ

Yaşınız kaç diye sorduk;

DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI ÇOCUK TANIMA FORMU

Adli Tahkikat ve Sosyal İnceleme Raporu Özeti

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÜÇÜNCÜ BASKIYA SUNUŞ... VII İKİNCİ BASKIYA SUNUŞ... IX SUNUŞ... XI İÇİNDEKİLER... XIII KISALTMALAR...XIX

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET

KRİMİNOLOJİ -I- Yrd.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU 10 Aralık 2015 Suçun Ölçümü 2 İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

Kadınlar kimsenin namusu değildir

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker

ETİK KURALLARI REHBERİ

TÜRK CEZA KANUNUNDA ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR VELİ BİLGİLENDİRME MEKTUBU 2

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ TRAFİK YÖNERGESİ

SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ CEZA DAİRELERİ ARASINDA İŞ BÖLÜMÜ TASLAĞI

KÜLTÜREL MUHİTİN ÖĞRENCİ BAŞARISINA ETKİSİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler

Türkiye de Çocukların Terör Suçluluğu. Dr. Yusuf Solmaz BALO

Cinsel istismarlı hastaya yaklaşım. Doç. Dr. Mücahit KAPÇI ADÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp AD.

Kadın Sünnetine Karşı Beyanname

ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler Dersin adı ve konusu 17

Evde çalışırken yararlanabileceği bir yazı tahtası çok işe yarayabilir. Bu tahta, hem yapıcı bir oyuncak

Bilgilendirilmiş Onam Alımı ve Hukuki Anlamı

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapıda: Hazır mıyız?

RİSKLERİN SAPTANMASINDA ÖLÇME DEĞERLENDİRMENİN YERİ

İçindekiler Teşekkür 7 Tablolar ve Grafikler Listesi 15 GİRİŞ 19 BİRİNCİ BÖLÜM SAPMA, SUÇ VE KRİMİNOLOJİ KAVRAMLARI I. SAPMA, SUÇ VE KRİMİNOLOJİ

Pratisyen Hekimlerin Akýlcý Ýlaç Kullanýmý Konusunda Bilgi ve Tutumlarýnýn Deðerlendirilmesi

Tanzimat tan Günümüze Anayasal Gelişmelerde Temel Hakları Sınırlayan Ceza Muhakemesine İlişkin Düzenlemeler

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

AĞIR CEZA MAHKEMESİNİN GÖREVİNE GİREN SUÇLAR 1- SOYKIRIM 23 I. GENEL OLARAK 25 II. KORUNAN HUKUKİ DEĞER 27 III. SUÇUN KONUSU 27 IV.

Birleşmiş Milletler Kadın Mahpuslar için. Bangkok Yasaları El Rehberi

KAMU YÖNETİMİNE KARŞI SUÇLAR

REHBERLİK NEDİR? Bahsedilen rehberlik tanımlarının ortak yönleri ise:

Sunum Konuları. Özel Dedektiflik Nedir? Dünyada ve Türkiye de Özel Dedektiflik. Özel Dedektiflik Hizmet Alanları. Kimler Özel Dedektif Olabilir?

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

Cinsel haklar / üreme hakları insan haklarıdır.

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

İcra Suçlarında Dava Açma Yöntemi Şikâyet Hakkının Düşmesi

HAYATA KARŞI SUÇLAR. Madde 81- (1) Bir insanı kasten öldüren kişi, MÜEBBET HAPİS CEZASI ile cezalandırılır.

Nedensellik. BBY606 Araştırma Yöntemleri Güleda Doğan

OKUMA ALIŞKANLIKLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA: ANKARA ÜNİVERSİTESİ KALECİK MESLEK YÜKSEKOKULU ÖRNEĞİ

3. SUÇ POLİTİKASININ TEMEL İLKELERİ I. HUKUK DEVLETİ İLKESİ II. KUSUR İLKESİ III. HÜMANİZM İLKESİ

DERECE ALAN ÜNİVERSİTE YIL LİSANS HUKUK DİCLE ÜNİVERSİTESİ 1989 Y. LİSANS KAMU HUKUKU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DOKTORA KAMU HUKUKU MARMARA ÜNİVERSİTESİ

ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Alman Federal Mahkeme Kararları

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

ADLİ RAPORLAR. Emine Doğan Mevlana Ü. Tıp Fak.

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI ÖN GÖRÜŞME FORMU

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI ÖN GÖRÜŞME FORMU

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

SAĞLIK HİZMETİNDEN KAYNAKLANAN SUÇLARDA YARGI SÜRECİ. Hasan Tahsin Gökcan. Yargıtay Üyesi

Doç. Dr. Tülin ŞENER

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü MESLEKİ GELİŞİM EĞİTİM PROGRAMI

YILDIRIM v. TÜRKĐYE KARARIN KISA ÖZETĐ

Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri. Merve Güçlü

CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN DA BELİRLENEN İLKELER

Kişisel Verilerin Korunması. Av. Dr. Barış GÜNAYDIN

EKSTRA ANLATILAN DERSLER

Üniversite Öğrencilerinin Sosyal Ağ Bilgi Güvenlik Farkındalıkları

T.C. MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KADIN DANIŞMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

MESLEK YÜKSEKOKULLARINDAKİ ÖĞRENCİLERİN ÖĞRENİM GÖRDÜKLERİ BÖLÜMÜ SEÇİMİNDEKİ ETKİLİ FAKTÖRLER

GAU, Beşeri Bilimler Fakültesi

3984 sayılı kanunda şeref ve haysiyet

Transkript:

DENEYSEL ÇALIŞMA EXPERIMENTAL STUDY ÇOCUKLARDA SUÇUN HUKUKİ ANLAM VE SONUÇLARINI ALGILAYABİLME VE ALGILAMALARINA ETKİ EDEN SOSYO-KÜLTÜREL FAKTÖRLERİN CEZA SORUMLULUĞU BAKIMINDAN İNCELENMESİ Eda Erdener Bingöl Üniversitesi, Psikoloji Bölümü, Uygulamalı Psikoloji Anabilim Dalı, Bingöl, Türkiye Alındı: 02.06.2014 / Kabul: 23.02.2015 Sorumlu Yazar: Eda Erdener Bingöl Üniversitesi, Psikoloji Bölümü, Uygulamalı Psikoloji Anabilim Dalı, Bingöl, Türkiye, e-posta: edaerdener@hotmail.com EXAMINATION OF THE PERCEPTION OF THE LEGAL MEANING AND THE CONSEQUENCES OF CRIME AMONG CHILDREN AND THE SOCIO-CULTURAL FACTORS INFLUENCING THESE PERCEPTIONS WITH RESPECT TO CRIMINAL RESPONSIBILITY Eda Erdener Department of Psychology, Bingol University, Bingol, Turkiye Received: June 02, 2014 / Accepted: February 23, 2014 Correspondence to: Eda Erdener Department of Psychology, Bingol University, Bingol, Turkiye, e-posta: edaerdener@hotmail.com ÖZET Amaç: Bu makalenin amacı, Türkiye de çocukların ceza sorumluluğunun başladığı ilk yaş aralığı olan 12 yaşını doldurmuş 15 yaşını doldurmamış çocuklarda suçun anlam ve sonuçlarını algılayabilme ile bunlara etki eden sosyal-kültürel faktörlerin etkisini incelemektir. Yöntemler: Çalışma grubu, 13-14 yaş arası suç işlememiş 814 çocuktan oluşmuş; çocuklar, düşük, orta ve yüksek sosyoekonomik seviyeyi (SES) temsil eden altı okuldan seçilmiştir. Suçun Anlam ve Sonuçlarını Algılayabilme Anketi, verilere göre çocukların en çok işlediği suçlardan seçilerek çalışmacı tarafından oluşturulmuştur. Bulgular: Çalışma sonucunda, 13-14 yaş çocuklarının suçun anlamını kısmen algılasalar da, suçun sonuçlarını hiç algılayamadıkları görülmüştür. Çocukların hukuki muhakemeleri, bulundukları kültürün ahlaki değerlerini öznel algılayışlarıyla şekillenmiştir. Bu yaş çocukları, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılıktan kaynaklı taksir içeren suçlar ile suçların hukuki bakımdan daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerini algılayamamıştır. Sosyal kültürel faktörler ise suçun anlam ve sonuçlarını algılayabilmelerine önemli derecede etki etmiştir. Alt SES e mensup olan çocuklar, hangi durumların suç olduğunu daha çok bilmiş, suçlara Türk Ceza Kanunu nda yazılandan çok daha ağır cezalar vermişlerdir. Alt SES e mensup ve suç çevresinde büyüyen çocuklar daha fazla suça şahit olmakta ve etiketlenmeye maruz kalmakta olduklarından; katı ve cezalandırıcı olarak algıladıkları adalet sistemindeki boşlukları kendileri doldurmuşlardır. SES yükseldikçe ise, kişileri suça iten motivasyonların çocuklar tarafından anlaşılması zorlaşmıştır. Sonuç: Sonuç olarak, 13 ve 14 yaşın, özellikle suçun sonuçlarını algılayabilme için oldukça küçük bir yaş olduğu ve ceza sorumluluğu yaşının bu denli küçük tutulmasının, çocuk korunmasının hedefleriyle çelişki içinde olduğu söylenebilir. Çocuklarda ceza sorumluluğunun değerlendirilmesi bu paradigma ile devam ettikçe, özellikle suç çevresinde büyüyerek dezavantajlı konumda olan çocukların, adalet eliyle yeniden adaletsizliğe uğramasına yol açacaktır. Anahtar kelimeler: yaş, suç, ceza sorumluluğu, sosyoekonomik seviye ABSTRACT Objective: This study aims to examine the perception of the legal meaning and consequences of crime and the socio-cultural factors affecting these perceptions, among 13 to 14 years old children, who are at the age of criminal responsibility in Turkiye. Methods: The study sample consisted of 814 subjects who haven t committed any crime, selected from six schools, representing low, middle, and high socio-economic status (SES). The Survey of Perceiving the Legal Meaning and Consequences of Crime has been devised by the researcher by considering the prevailing crimes among children in Turkiye. Results: Results showed that even though 13 to 14 years old children could understand the meaning of the crime moderately, they could not understand the legal meaning of a crime by no means. Their legal reasoning has been shaped by their personal perceptions of the moral values of their culture. Children of these ages could not understand the crimes, which stem from contradiction to the obligation for caution and attention therefore includes negligence and those require more severe punishment because of qualified circumstances. Social and cultural factors on the other side, affected their perception of the meaning and cosequences of the crime. Children from the low SES groups were more successful to understand what a crime is and they gave a more severe punishment than the Turkish Penal Code. Children from the low SES groups and those who grow up in a criminal environment; since they witness crimes often and are exposed to labeling, tried to fill up the vacancy of the justice system, which is strict and punitive for them, on their own. It gets harder for children to understand the motives to commit a crime, as the SES gets higher. Conclusion: As a result it can be said that children of 13 to 14 of age are insufficient to realize the consequences of a crime and an early responsibility of such, does not support the idea of protecting children. As long as the evaluation of the crime responsibility among this group continues with this paradigm, it will lead to a second injustice by the law itself for these children who are already disadvantaged because of being raised in a crime environment. Key words: age, crime, criminal responsibility, socio-economic status. Examination of the perception of the legal meaning and the consequences of crime among children and the socio-cultural factors influencing these perceptions with respect to criminal responsibility J For Med 2015;29(2):92-111. doi:10.5505/adlitip.2015.48379 92. Examination of the perception of the legal meaning and the consequences of crime among children and the socio-cultural factors influencing these perceptions with respect to criminal responsibility J For Med 2015;29(2):92-111. doi:10.5505/adlitip.2015.48379 93

GİRİŞ VE AMAÇ Adalet sisteminin çocuğu hangi yaşta ve hangi suç için ne kadar sorumlu tutacağı, yani ceza sorumluluğun başlangıç yaşı, çocuk adalet sisteminin hedefleri ve çocuk haklarının korunması bakımından önem taşımaktadır. Çocuk Hakları Sözleşmesinin 40. maddesi, ceza sorumluluğu için asgari yaş sınırının çok düşük tutulmaması gerektiğini belirtmesine karşın, bu yaşı belirlemeyi devletlerin inisiyatifine bırakmıştır. Ceza sorumluluğunu 7 yaşından başlatan Lübnan, Sudan, Ürdün, Bangladeş, İrlanda ülkeler olduğu gibi (1), Belçika, Peru, Panama ve Amerika Birleşik Devletleri nin bazı eyaletlerinde 18 yaştan başlar (2). Görülüyor ki uluslararası sözleşmelerin yaşın düşük tutulmaması yönündeki uyarılarına rağmen, çocukların ceza sorumluluğuna yönelik devletlerin yaptığı hukuki düzenlemeler, devletin resmi ideolojisinin çocukluk ve suç kavramlarına yüklediği anlama bağlı olarak değişmektedir (3). Çocuklarda ceza sorumluluğunu etkileyen faktörler Hukuk sistemlerinde, ceza sorumluluğunda yaş faktörüne verilen önem, iki ayrı mantıktan kaynaklanır (2): İlki, çocuğun suç işleme kapasitesiyle ilgiliyken; diğeri, çocuğun ceza sorumluluğunun tam olup olmadığı, yani cezanın, erişkinlerin tabi olduğu sistemle ilgili olup olmayacağı hakkındadır. Bu iki mantıktan beslenen ceza sorumluluğunun kanuni şekillenişi de genellikle iki şekilde olur (4): Birincisi, ceza sorumluluğu için asgari yaşın belirlenmesi; ikincisi çocuğun yaptığı eylemin yanlışlığını takdir-temyiz edebilme (appreciation) yeteneğine bağlı olarak ceza sorumluluğunun tedrici olarak artmasıdır Çocukların ceza sorumluluğu değerlendirilirken göz önünde bulundurulması gereken faktörler şöyle sıralanabilir: Biyopsikososyal faktörler: Bir erişkinle bir ergenin hukuki karar vermesi arasındaki temel fark olan biyopsikososyal faktörler, ergenliğin sonlarına doğru olgunlaşmaya başlar ve karar vermedeki olgunlaşmaya da etki ederler. Zihinsel işlevler, karar verme kapasitesinin temeli olsa da, sosyal-duygusal olgunlaşma, karar vermeye birincil derecede etki eder (5,6). Öncelikle ergenlerde gelecek yönelimi, erişkinlere kıyasla daha az olup, daha çok şimdiye odaklanırlar; akılcı (rasyonel) karar verme tarzı yerine sezgisel ve ani karar verme tarzını benimserler (7). Riske karşı-fayda hesabı yaparken, uzun vadeli sonuçlar yerine kısa vadeli sonuçlara; kararların olumsuz sonuçlarından ziyade olumlu sonuçlarına odaklanır (8-12); riskleri erişkinlere kıyasla daha düşük algılarlar (13). Başkasına aynı şartlar altında olumsuz etki edeceğini bildiği bir durumun kendi başına gelmeyeceğine dair inanç olarak tanımlanabilen kişisel masala (personal fable) ergenlerin daha fazla inanmaları, o davranışın olası zararlı sonuçları hakkında bilgileri olsa dahi, kendi adlarına riskin hafife alınmasına ve riskli kararlar almalarına yol açar (5,9,14). Ergenler, akran etkisi nedeniyle riskli kararları tek başına oldukları zamana kıyasla grup içinde daha fazla verir, akranları onlar üzerinde zorlama yoluyla baskı kurmamalarına rağmen, sosyal uyum ve itaat sebebiyle, bu durum 15 yaşta en üst seviyesine ulaşır (15,16). Sosyal-kültürel faktörler: Çocuk suçluluğuna etki eden sosyal kültürel faktörler, çocuğun ceza sorumluluğuna da etki ederler. Pekin Kurallarının 16. maddesinin de, çocuğa cezası verilirken sosyal çevrenin etkisini araştıran Sosyal İnceleme Raporlarının (SİR) mutlaka hesaba katılması gerektiğini, bunların araştırılmadığı bir ceza sorumluluğu değerlendirmesinin eksiklik yaratacağını öngörme sebebi budur. Sosyoekonomik durum, ebeveynin eğitim seviyesi (17,18), demografik, kültürel ve etnik faktörler, ekonomik eşitsizlik ve şiddetli yoksulluk (19-21), sosyal dışlanma (22), göç sebebiyle izole edilmişlik, temel fırsatlardan yoksunluk, ırksal ve etnik ayrımcılığın sonucu olan yoksulluk, kırsaldan kente göç sonucu sosyal çözülmeye maruz kalmış gecekondu ve suç bölgelerinde yaşama (23-25) çocuk suçluluğuna etki eden faktörlerdendir. Parçalanmış aile, ailenin bir arada oluşundan bağımsız olarak evlilikteki çatışmalar, aile içi şiddete maruz kalma ya da şahit olma, ihmal edilme, ailede suçlu ebeveyne veya kardeşe sahip olma, özelikle şiddet içeren ergen suçlarında önemli belirleyicilerdir (26-29). Ahlaki muhakeme düzeyi: Yaş, ahlaki gelişim için önemli bir faktör olup, ahlaki muhakemenin şekline güçlü yönde etki eder (30-33). Bakış açısı edinmek için diğerlerine danışma, onaylanma ihtiyacı, kişisel odaklı düşünme, kalıp yargısal ahlaki muhakeme ve empatik düşünme, ergenlikten yetişkinliğe doğru yaşla beraber artar (34,35). Ebeveynin eğitim durumu da çocuklarının ahlaki gelişimine etki eder. Babanın eğitim durumuna kıyasla, annenin eğitim durumu ile çocuğun ahlaki gelişimi arasında pozitif yönde bir ilişki vardır (36). Hukuki muhakeme, karar verme ve hukuki bilgi düzeyi: Yaş, hukuki bağlamda temel haklarını anlamada, temyizde ve hukuki muhakemede (legal reasoning) önemli rol oynar. 15 yaş altı çocuk ve ergenler, erişkinlerle kıyaslandığında gelişimsel olgunlaşmamışlık nedeniyle hukuki muhakemeyle ilişkili şu yeteneklerde eksiklik gösterirler (6): Mahkeme sürecinin amacını ve doğasını anlamaya ilişkin temel bir muhakeme kapasitesi; ondan yararlanmak için konuyla ilgili bilgiyi edinme kapasitesi; bozulmuş ya da mantık dışı olmaksızın, bilgiyi kendi durumuna uygulama kapasitesi, yani temyiz. Çocuk ve ergenlerin sessiz kalma, avukat tutma, aleyhe beyan vermeme gibi yasal haklarını ne derece bildikleri üzerine yapılan bir çalışmada (26), 11-13 yaş arası çocukların %78 inin, 14-15 yaş çocuklarının %63 ünün hukuki haklarını algılayamadıkları, bununla paralel olarak ceza sorumluluklarının öncülü olan kusurluluk halinin de etkilendiği belirtilmiştir. 15 yaş ve altı çocukların, otoriteyle bağlantılı hukuki kararlarda erişkinlere göre otoriteden daha fazla etkilendikleri, anlamlı olarak otoriteye daha fazla itaat gösterdikleri (6) ve sessiz kalma yerine itirafı seçtikleri (10) görülmüştür. Çocuk sanıkların hukuki sistemin işleyişini anlamıyor olmaları, çocuk sanık aleyhine ciddi sonuçlar doğurur (27): İlki, çocuklar, polisi yasal sistemin tüm amacı ve niyeti olarak görür ve bu nedenle özelikle otorite figürü olan polis tarafından işbirliğine ve suçu kabule teşvik edildiklerinde, erişkinlere göre daha kolay telkin edilirler. Bu durum, çocuğun bir avukatla görüşmeksizin sorgulamaya yanıt vermesini ve temyiz olmaksızın savunma yapmak zorunda olmasını doğurur. Hukuki bilgiye sahip olmak, yani haklarını ve kanunları bilmek de, hukuki durumlarla karşılaşıldığında gösterilecek davranış örüntüsüne etki eder (26). Türkiye de Çocukların Ceza Sorumluluğu 2006 yılındaki 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu nun (TCK) 31. maddesi, yaş küçüklüğünü, 12 yaşa kadar ceza sorumluluğunu kaldıran, 12 yaştan sonra ceza sorumluluğunu azaltan sebeplerden sayar. Yani TCK, 13-14 yaş çocuğunun işlediği suçun anlam ve sonuçlarını algılayabileceğini peşinen kabul etmiş durumdadır. Ülkemizde, çocukların ceza sorumluluğu değerlendirilirken, sadece akıl hastalığının ya da akıl zayıflığının olup olmadığı araştırılmakta, bu iki durumun yokluğu halinde ceza sorumluluğu tam kabul edilmektedir (32-34). Uygulamada, çocukların %90 ına ceza sorumluluğu vardır raporu verilmesi (35), kimi zaman bu oranın %100 e yaklaşması (37,38), bu değerlendirmelerin yeterliliği hakkında şüphe uyandırmaktadır. Oysa suçun hukuki anlam ve sonuçlarını anlama, sadece tıbbi muayene ile ortaya çıkabilecek olandan fazlası olup, o fiilin suç olduğunu bilmek, suçun sosyal değerini idrak etmek (39), dolayısıyla kanunu bilmek (40) anlamına gelmektedir. Varsayımlar ve Amaç 1. Ceza sorumluluğunun ilk şartı, suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilmek, yani hukuki muhakeme yürüterek hangi fiilin suç olduğunu bilmek ise, Türkiye de ceza sorumluluğunun başlangıç yaşı olan 13-14 yaş çocukları için, ceza sorumluluğunun varlığından çok az suç için söz edilebilir. 94 95

2. Çocuklarda sadece zihinsel kapasitenin ve ruh sağlığının yeterliliğine değil, hukuki muhakemedeki yeterliliğe de odaklanılmalıdır. 3. Düşük sosyoekonomik seviye, yoksulluk, düşük eğitimli ebeveyne sahip olma, göç alan, gecekondu ve suç çevrelerinde büyüme ve yaşama gibi sosyal-kültürel faktörler hukuki muhakemeyi dolayısıyla ceza sorumluluğunu etkiler. Bahsedilen varsayımlar doğrultusunda bu çalışmanın amacı, 13-14 yaş arası suç işlememiş çocuklarda, ceza sorumluluğunun varlığının öncülü olan suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilme ile bunlara etki eden sosyal-kültürel faktörlerin etkisini araştırmaktır. GEREÇ VE YÖNTEM Örneklem: Araştırmanın örneklemi, İstanbul da Milli Eğitim Tablo 1: Sosyo-demografik veriler Bakanlığı na (MEB) bağlı beş devlet ve bir özel okulun 7. ve 8. sınıflarında okuyan 13 ve 14 yaşında 814 çocuktan oluşmuştur. İstanbul daki 32 ilçeden sosyoekonomik tabakalandırma yöntemi kullanılarak altı ilköğretim okulu belirlenmiş, araştırma yöntemi olarak saha çalışması uygulanmıştır. İstanbul Arel Koleji (Bahçelievler) ile Maçka İlköğretim Okulu nun (Nişantaşı) görece olarak yüksek sosyoekonomik düzeyi; Fındıkzade İlköğretim Okulu (Fatih) ile Ali Babanın eğitim düzeyi Ailenin aylık gelir düzeyi (TL) Eğitimsiz 42 19,4 5 4 1 0,9 3 1,8 0 0 0 0 51 6,3 İlkokul 151 69,6 92 74,2 39 33,6 68 39,8 21 25 9 8,8 380 46,7 Lise 17 7,8 22 17,7 44 37,9 69 40,4 38 45,2 34 33,3 224 27,5 Üniv. 4 1,8 2 1,6 30 25,9 29 17 25 29,8 59 57,8 149 18,3 C.Y. 3 1,4 3 2,4 2 1,7 2 1,2 0 0 0 0 10 1,2 700 ve altı 34 15,7 11 8,9 1 0,9 5 2,9 1 1,2 0 0 52 6,4 700-1000 30 13,8 20 16,1 3 2,6 8 4,7 2 2,4 1 1 64 7,9 1000-1500 6 2,8 18 14,5 6 5,2 5 2,9 4 4,8 2 2 41 5 1500-2000 3 1,4 5 4 9 7,8 8 4,7 2 2,4 1 1 28 3,4 2000-2500 1 0,5 0 0 7 6 4 2,3 1 1,2 0 0 13 1,6 2500-4000 2 0,9 2 1,6 14 12,1 7 4,1 7 8,3 0 0 32 3,9 4000-6000 0 0 0 0 6 5,2 2 1,2 5 6 9 8,8 22 2,7 Gazi İ.O. Beşiktaş İ.O. Fındıkzade İ.O. Maçka İ.O. Arel Koleji Toplam 6000-15000 1 0,5 1 0,8 1 0,9 3 1,8 1 1,2 5 4,9 12 1,5 C.Y. 140 64,5 67 54 69 59,5 129 75,4 61 72,6 84 82,4 550 67,6 Cinsiyet n % n % n % n % n % n % n % Kız 100 46 63 50,8 57 49,1 98 57,3 48 57,1 37 36,3 403 49,5 Erkek 117 54 62 49,2 59 50,9 73 42,7 36 42,9 65 63,7 411 50,5 Toplam 217 100 125 100 116 100 171 100 84 100 102 100 814 100 Çocuğun çalışma durumu Evet 56 25,8 14 11,3 1 0,9 4 2,3 2 2,4 5 4,9 82 10,1 Hayır 154 71 103 83,1 113 97,4 161 94,2 80 95,2 93 91,2 704 86,5 C.Y. 7 3,2 7 5,6 2 1,7 6 3,5 2 2,4 4 3,9 28 3,4 Doğum tarihi (yıl) 1997 (14 yaş) 1998 (13 yaş) 164 75,5 87 70,2 45 38,8 83 49 60 71 50 49 489 60 54 24,5 37 29,8 71 61,2 87 51 24 29 52 51 324 40 Toplam 218 100 124 100 116 100 170 100 84 100 102 100 814 100 Ailedeki suç durumu Evet 21 9,7 7 5,6 2 1,7 8 4,7 2 2,4 2 2 42 5,2 Hayır 188 86,6 111 89,5 113 97,4 156 91,2 76 90,5 99 97,1 743 91,3 C.Y. 8 3,7 6 4,8 1 0,9 7 4,1 6 7,1 1 1 29 3,6 Annenin eğitim düzeyi Eğitimsiz 116 53,5 15 12,1 0 0 12 7 0 0 0 0 143 17,6 İlkokul 89 41 97 78,2 55 47,4 81 47,4 16 19 12 11,8 350 43 Lise 4 1,8 11 8,9 41 35,3 54 31,6 45 53,6 44 43,1 199 24,4 Üniv. 3 1,4 1 0,8 18 15,5 24 14 21 25 46 45,1 113 13,9 C.Y.* 5 2,3 0 0 2 1,7 0 0 2 2,4 0 0 9 1,1 Suça şahit olma durumu Çok sık 57 26,3 18 14,5 7 6 7 4,1 6 7,1 5 4,9 100 12,3 Bazen 117 53,9 63 50,8 33 28,4 70 40,9 25 29,8 24 23,5 332 40,8 Hayır 38 17,5 37 29,8 74 63,8 86 50,3 50 59,5 72 70,6 357 43,9 C.Y. 5 2,3 6 4,8 2 1,7 8 4,7 3 3,6 1 1 25 3,1 *Cevap yok 96 97

Yalkin İlköğretim Okulu nun (Beşiktaş) orta sosyo-ekonomik düzeyi; Gazi İlköğretim Okulu (Sultangazi) ile Beyoğlu Hüviyet Bekir İlköğretim Okulu nun (Tarlabaşı) düşük sosyo-ekonomik düzeyi temsil ediciliğinin olduğu varsayılmıştır. Okullardaki öğrenciler sistematik tesadüfî örnekleme tekniği ile seçilmiş, seçilen her okuldan, bahsedilen yaş grubundaki öğrencilerin tümü çalışmaya alınmıştır. Veri Toplama Araçları: Araçlardan ilki, Sosyo-Demografik Bilgi Formu, varsayımlar kısmında belirtilen değişkenlerin harmanlanması suretiyle araştırmacı tarafından oluşturulmuştur. Gereçlerden ikincisi, Çocuklarda Suçun Anlam ve Sonuçlarını Algılayabilme Anketi yine araştırmacı tarafından oluşturulmuştur (Bkz. Ek 1). Hikâyeler, T.C. Adalet Bakanlığı nın resmi verilerine dayanarak 13 14 yaş arası kanunla ihtilaf halindeki çocukların son 5 yılda haklarında en çok dava açılan, karara bağlanan ve hüküm giydikleri suç türleri öncelikli olmasına özen gösterilerek TCK dan seçilmiştir. Buna karşın, etik sorunlar nedeniyle, bazıları MEB komisyonu tarafından tamamen çıkartılmak zorunda kalındığından (uyuşturucu madde satışı suçu, cinsel istismar suçu) bu birliği sağlamak mümkün olmamıştır. Hikâyelerdeki kişiler, çocukların özdeşim kurmasına olanak tanıması bakımından çocuk olarak seçilmiştir. Doğru cevaplar oluşturulurken, hukuki yönden doğrulukları ceza hukukçularına onaylatılmış ama gerçek manada hukuki uygulamadaki doğruluk aranmamıştır. Bunun sebebi, çocuğun gerçek anlamda bir yargı sürecini bilmesinin, tıpkı çalışmacının hatta dava içinde yer almayan bir hukukçunun bile sadece hikâyeyi okuyarak öngörebileceği bir durum olmamasındandır. Buna karşın, bu çalışmanın amacı, çocukta suçun anlam ve sonuçlarını algılayabilme becerisini ölçmek olduğundan, çocuğun sadece olaydaki suç unsurunu algılayabilmesi beklenmiş ve kanunda yazıldığı şekliyle bilmesi yeterli görülmüştür. Bu nedenle çocuğun, suçun kanunda belirtilen ceza ağırlığının alt sınırını bilmesi yeterli sayılmıştır. Uygulama ve Yönerge: Çalışma için çocukların velilerinden yazılı olarak, çocuklardan ise sözlü bilgilendirme öncesinde, yine sözlü olarak aydınlatılmış onam alınmıştır. Çalışma öncesinde çocuklara verilen sözlü bilgilendirme şöyle olmuştur: Bu bir test ya da sınav değildir. Amacım, sizin yaşınızdaki çocukların suça bakış açısını değerlendirmektir. Şimdi, sizlere içinde bazı suçlar olan küçük hikâyeler vereceğim. Kendinizi bir hakim-yargıç gibi düşünmenizi ve verilen bu hikâyeleri dikkatle okuyarak her bir hikâye için, hikayede suç olup olmadığını, suç var ise, bu suçun cezasının verilen şıklar içinden hangisi olabileceğini işaretlemenizi isteyeceğim. Anketlere kimliğinizi belirten hiçbir ibare koymamanızı (adı, soyadı, okul numarası gibi) ve bu bir sınav olmadığı için birbirinize bakmamanızı ya da fikir sormamanızı rica edeceğim. Polis olduğum zannıyla çalışmaya katılmak istemeyen Gazi İlköğretim Okulu ndan dört çocuk çalışmaya alınmamıştır. Çalışma, Mart-Nisan 2011 tarihleri arasında tamamlanmıştır. İşlem: Çocuklarda Suçun Anlam ve Sonuçlarını Algılayabilme anketi için puanlama ölçütleri, çocukların sorulardaki suç durumu ve ceza ağırlıklarına verdikleri cevaplar bakımından değerlendirilmiş, elde edilen cevaplar hukuki bakımdan doğru kabul edilen cevaplarla kıyaslanmıştır. Doğru cevap olarak suçun kanunda belirtilen cezasının alt sınırı dikkate alınmıştır. Bazı suçların kanundaki ceza ağırlıklarında para cezası veya hapis cezası ibaresi bulunmaktadır. Bu hallerde, her iki cevap da doğru kabul edilmiştir. Bazı suçların kanundaki ceza ağırlıklarında ise para cezası ve hapis cezası ibaresi bulunmaktadır. Bu hallerde ise, sadece hapis cezası doğru kabul edilmiştir. Çünkü ekonomik değeri olan suçlara verilen cezalardaki bu ibare iki cezayı da içermesine karşın, para cezası, hapis cezasına denk düşünülemez. Bu nedenle daha ağır cezayı temsil edecek hapis cezası, tek başına doğru kabul edilmiştir. Her bir soru için üç farklı sosyoekonomik seviyeyi temsil eden altı okul arasındaki fark, Ki Kare Testi ile hesaplanmış, anlamlı- Anket soru no Suç Türü Suçlu Bulma Durumu 1. Taksirle öldürme Evet suçludur 2. 14. 15. 16. 17. 20. Tablo 2: Sosyoekonomik düzeye göre suçlu bulma durumu cevaplarının dağılımı Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama Nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması Hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması Suç işlemek amacıyla örgüt kurma Hayır suçlu değildir Hayır suçlu değildir Evet suçludur Evet suçludur Okul x 2 Posthoc Maçka İ.O x 2 (10, N=812) = 40,87, p=0,000*** x 2 (10, N=809) = 26,21, p=0,003** x 2 (10, N=808) = 28,5, p=0,002** 18,99 27,2 16,09 Arel Koleji (en az) 23,95 Gazi İ.O, Maçka İ.O na göre, Arel Koleji ne göre, Arel Koleji ne göre x 2 (10, N=811) = 23,76, p=0,008** x 2 (10, N=810) = 29,06, p 0,001*** x 2 (10, N=811) = 33,84, p=0,000*** 12,77 11,18 14,67 13,65 Hayır suçlu değildir Arel Koleji 18,94 Hayır suçlu değildir Arel Koleji ve Fındıkzade İ.O., diğer okullara göre (en az) x 2 (10, N=797) = 31,17, p 0,001*** 12,12; 16,74 Gazi İ.O. 7,88 98 99

21. Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanımı 24. Hakaret lığın hangi okullar arasında olduğunun anlaşılması için Post- Hoc Testi uygulanmıştır. BULGULAR Sosyodemografik Veriler Çalışma için, İstanbul daki alt, orta ve üst sosyo-ekonomik seviyeleri temsil ettiği varsayılan 6 okuldan toplam 814 öğrenci alınmıştır. Çalışmanın hedeflediği yaş grubu olan 13 yaş, 324 öğrenci ile (%40); 14 yaş, 489 öğrenci ile (%60) temsil edilmiş olup; 403 kız (% 49,5) ve 411 erkekten (% 50,5) oluşmuştur. Okulların sosyo-demografik özelliklerini değerlendirmek için, ebeveynlerin eğitim durumu, ailenin aylık gelir düzeyi, ailenin memleketi, çocuğun çalışma durumu, ailedeki suçluluk durumu ve çocuğun suça şahit olma durumu gibi faktörler incelenmiştir (Tablo 1). Evet suçludur Arel Koleji (en az) Arel Koleji (en çok) 26. İftira Hayır suçlu değildir *p<0,05 **p<0,01 ***p< 0,001 Sosyo-Ekonomik Seviyeye (SES) Göre Suçun Anlam ve Sonuçlarını Algılayabilme Taksirle adam öldürme suçu, çocukların sadece %37 si tarafından bilinmiştir. Beyoğlu İ.O. suçludur cevabını diğer okullara kıyasla daha fazla vermiştir, (x 2 (10, N=812) = 40,87, p<0,001) (Tablo 2). Suçludur %14 ü gerçek ceza ağırlığı olan orta cezanın (1-5 yıl) verileceğini bilmiş; çocukların %70 i, normalde verilecek cezadan Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu, çocukların %83 ü tarafından bilinmiştir. ama ahlaki olarak cevabını diğer x 2 (10, N=797) = 21,13, p=0,02* x 2 (10, N=789) = 29,60, p 0,001*** x 2 (10, N=789 ) = 21,05, p=0,02* 40,33 17,33 25,53 44,19 okullara kıyasla en fazla Beyoğlu İ.O. vermiştir, (x 2 (10, N=809) = 26,21, p<0,01) (Tablo 2). Suçludur %25 i gerçek ceza ağırlığı olan orta cezanın (1-5 yıl) verileceğini bilmiş; çocukların %60 ı normalde verilecek cezadan Eziyet suçu, çocukların %72 si tarafından bilinmiştir. Suçludur sadece %14 ü gerçek ceza ağırlığı olan orta cezanın (1-5 yıl) verileceğini bilmiş; çocukların %60 ı normalde verilecek cezadan Para cezasını en fazla Beyoğlu İ.O; çok ağır cezayı ise en fazla Maçka İ.O. vermiştir, (x 2 (25, N=583) = 38,91, p<0,05) (Tablo 3). Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçu, çocukların %65 i tarafından bilinmiştir. Suçludur %44 ü gerçek ceza ağırlığı olan para cezası ve hafif cezanın (1 ay-1 yıl) verileceğini bilmiş; %33 ü olması gerekenden daha hafif cezayı vermiştir. Şantaj suçu, çocukların %85 i tarafından bilinmiştir. Suçludur sadece %10 u gerçek ceza ağırlığı olan orta cezanın (1-5 yıl) verileceğini bilmiş; %82 si normalde verilecek cezadan Orta cezayı en çok veren Gazi İ.O; çok ağır ceza yı en çok verenler, diğer okullara kıyasla sırasıyla Gazi İ.O. ve Beşiktaş İ.O. olmuştur, (x 2 (25, N=685) = 58,12, p<0,001) (Tablo 3). Konut dokunulmazlığının ihlâli suçu, çocukların %57 si tarafından bilinmiştir. Suçludur %14 ü gerçek ceza ağırlığı olan hafif cezanın (1ay-1 yıl) verileceğini bilmiş; %74 ü normalde Haberleşmenin gizliliğini ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, çocukların %82 si tarafından bilinmiştir. Suçludur %23 ü gerçek ceza ağırlığı olan hafif cezanın (1ay-1 yıl) verileceğini bilmiş; %49 u normalde hafif cezaları öngörmüştür. Ceza verilmez affedilir cevabı ile çok ağır ceza cevabını en fazla veren olmuştur, (x 2 (25, N=663) = 41,28, p<0,05) (Tablo 3). Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu, çocukların %78 i tarafından bilinmiştir. Suçludur %21 i gerçek ceza ağırlığı olan hafif cezanın (1ay-1 yıl) verileceğini bilmiş; %53 ü normalde hafif cezaları öngörmüştür. Çok ağır ceza cevabını en fazla veren olmuştur, (x 2 (25, N=625) = 44,94, p<0,01) (Tablo 3). Nitelikli hırsızlık suçu, çocukların %94 ü tarafından bilinmiştir. Suçludur diyenler arasında, çocukların %27 si gerçek ceza ağırlığı olan orta cezanın (1 yıl-5 yıl) verileceğini bilmiş; %54 ü normalde verilecek cezadan Bir başka şekilde sorulan Nitelikli hırsızlık suçu, çocukların %87 si tarafından bilinmiştir. Suçludur diyenler arasında çocukların %23 ü gerçek ceza ağırlığı olan orta cezanın (1 yıl-5 yıl) verileceğini bilmiş; %54 ü normalde verilecek cezadan Ceza verilmez affedilir cevabı ile çok ağır ceza cevabını en çok veren Beyoğlu İ.O. olmuştur, (x 2 (25, N=695) = 44,82, p<0,01) (Tablo 3). Yağma suçu, çocukların %87 si tarafından bilinmiştir. Suçludur diyenler arasında çocukların sadece %8 i gerçek ceza ağırlığı olan ağır cezanın (5 yıl-10 yıl) verileceğini bilmiş; %84 ü normalde verilecek cezadan Nitelikli Yağma suçu, çocukların %92 si tarafından bilinmiştir. Suçludur diyenler arasında çocukların sadece %7 si gerçek ceza ağırlığı olan çok ağır cezanın verileceğini bilmiş; %93 ü normalde verilecek cezadan daha hafif cezaları öngörmüştür. Bir başka şekilde sorulan Nitelikli Yağma suçu, çocukların %95 i tarafından bilinmiştir. Suçludur diyenler arasında çocukların %14 ü gerçek ceza ağırlığı olan çok ağır cezanın verileceğini bilmiş; %86 sı normalde verilecek cezadan Nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme suçu, çocukların %88 i tarafından bilinmiştir. Suçlu değildir cevabını en çok Maçka İ.O. verirken; suçlu değildir cevabını en az veren Arel Koleji olmuştur (x 2 (10, N=808) = 28,5, p<0,01) (Tablo 2). Suçludur diyenler arasında, çocukların %20 si gerçek ceza ağırlığı olan orta cezanın (1 yıl-5 yıl) verileceğini bilmiş; %62 si normalde verilecek cezadan daha hafif cezaları öngörmüştür. Ceza verilmez affedilir cevabı ile ağır cezayı en çok veren Gazi İ.O. olmuştur, (x 2 (25, N=709) = 49,45, p<0,01) (Tablo 3). Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu, çocukların %59 u 100 101

Anket soru no 3. Eziyet 5. Şantaj 7. 8. Suç türü Ceza ağırlığı Okul x 2 Post-hoc Haberleşmenin gizliliğini ve özel hayatın gizliliğini ihlal Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması 10. Nitelikli hırsızlık 14. 17. 18. Tablo 3: Sosyoekonomik düzeye göre ceza ağırlığı cevaplarının dağılımı Nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme Hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti Para cezası Orta ceza (1 yıl-5 yıl hapis) Ağır ceza (5 yıl-10 yıl) Orta ceza (1 yıl-5 yıl hapis) x 2 (25, N=583) = 38,91, p=0,03* 13,38 Maçka İ.O 4,86 Gazi İ.O. Gazi İ.O ve Beşiktaş İ.O. diğer okullara göre x 2 (25, N=685) = 58,12, p=0,000*** x 2 (25, N=663) = 41,28, p=0,021* 9,17 8,69; 8,47 3,46 12,99 x 2 (25, N=625) = 44,94, p=0,008** x 2 (25, N=695) = 44,82, p=0,009** 12,93 7,51 19,44 Gazi İ.O. x 2 (25, N=709) = 49,45, p=0,002** 1,84 Gazi İ.O. 19,63 Fındıkzade İ. O ve Arel Koleji diğer okullara göre Maçka İ.O. x 2 (25, N=324) = 38,29, p=0,04* x 2 (25, N=743) = 40,3, p=0,027* 8,52; 8,54 10,52 20. 21. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanımı tarafından bilinmiştir. Suçlu değildir cevabını en çok veren Gazi İ.O. olmuştur, (x 2 (10, N=811) = 23,76, p<0,01) (Tablo 2). Suçludur diyenler arasında, çocukların %54 ü gerçek ceza ağırlığı olan para cezası ve hafif cezanın (1ay-1 yıl) verileceğini bilmiş; çocukların %28 i normalde verilecek cezadan daha hafif cezayı öngörmüştür. Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçu, çocukların %33 ü tarafından bilinmiştir., suçludur cevabını Maçka İ.O. na göre; suçlu değildir cevabını Arel Koleji ne göre daha fazla vermiştir, (x 2 (10, N=810) =29,06, p 0,001) (Tablo 2). Suçludur %16 sı gerçek ceza ağırlığı olan hafif cezanın (1ay-1 yıl) verileceğini bilmiş; %59 u normalde hafif cezayı öngörmüştür. Hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması suçu çocukların %40 ı tarafından bilinmiştir. Suçludur cevabını Arel Koleji ne göre daha fazla vermiş; hayır, suçlu değildir cevabını en fazla veren ise Arel Koleji olmuştur, (x 2 (10, N=811) = 33,84, p<0,001) (Tablo 2). Suçludur diyenler arasında, çocukların % 32 si ceza verilmez affedilir, %47 si para cezası, %13 ü hafif ceza (1 ay-1 yıl) şıklarını seçmiştir. Ceza verilmez affedilir cevabını diğer okullara göre en fazla Fındıkzade İ.O. ve Arel Koleji vermiştir (x 2 (25, N=324) = 38,29, p<0,05) (Tablo 3). Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu, çocukların %94 ü tarafından bilinmiştir. Suçludur diyenler arasında, çocukların %46 sı gerçek ceza ağırlığı olan orta ceza ve ağır cezanın verileceğini bilmiş, %31 i normalde hafif cezayı öngörmüştür. Orta ceza cevabını en çok Maçka İ.O. vermiştir (x 2 (25, N=743) = 40,3, p<0,05) (Tablo 3). Resmi Belgede Sahtecilik suçu, çocukların %52 si tarafından bilinmiştir. Suçludur %53 ü ceza verilmez affedilir x 2 (25, N=667) = 46,37, p=0,006** 7,41 22 *p<0,05 **p<0,01 ***p<0,001 x 2 (25, N=731 ) = 53,09, p 0,001*** 8,44 4,26 derken, %18 i para cezası, %15 i hafif cezayı öngörmüştür. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu, çocukların %84 ü tarafından bilinmiştir. Suçlu değildir cevabını en çok Gazi İ.O.; suçlu değildir cevabını, diğer okullara kıyasla sırasıyla en az Arel Koleji ve Fındıkzade İ.O. vermiştir (x 2 (10, N=797) = 31,17, p 0,001) (Tablo 2). Suçludur diyenler arasında çocukların %20 si gerçek ceza ağırlığı olan orta cezanın (1 yıl-5 yıl) verileceğini bilmiş; %51 i normalde hafif cezaları öngörmüştür. Ceza verilmez affedilir cevabı ile çok ağır ceza cevabını veren Beyoğlu İ.O. olmuştur (x 2 (25, N=667) = 46,37, p<0,01)(tablo 3). Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanımı suçu, çocukların %92 si tarafından bilinmiştir. ama ahlaki olarak cevabını diğer okullara göre en çok Beyoğlu İ.O. vermiştir, (x 2 (10, N=797) = 21,13, p<0,05) (Tablo 2). Suçludur diyenler arasında, çocuk- 102 103

ların %23 ü gerçek ceza ağırlığı olan orta cezanın (1 yıl-5 yıl) verileceğini bilmiş; %43 ü normalde Ceza verilmez affedilir cevabı ile çok ağır ceza cevaplarını en fazla veren olmuştur (x 2 (25, N=731) = 53,09, p 0,001) (Tablo 3). Spor alanlarına yasak madde sokulması ve müsabaka düzeninin bozulması suçları, çocukların %88 i tarafından bilinmiştir. Suçludur diyenler arasında, çocukların %20 si gerçek ceza ağırlığı olan orta cezanın (1 yıl- 5 yıl) verileceğini bilmiş; %49 u normalde verilecek cezadan Tehdit suçu, çocukların %82 si tarafından bilinmiştir. Suçludur %20 si gerçek ceza ağırlığı olan orta cezanın (1 yıl-5 yıl) verileceğini bilmiş, %56 sı normalde Hakaret suçu, çocukların %55 i tarafından bilinmiştir. Suçludur cevabını en az; suçlu değildir cevabını en fazla Arel Koleji vermiştir, (x 2 (10, N= 789) = 29,60, p 0,001) (Tablo 2). Suçludur diyenler arasında, çocukların %36 sı gerçek ceza ağırlığı olan para cezası ve hafif cezanın (1 ay-1 yıl) verileceğini bilmiş; %42 si normalde verilecek cezadan daha hafif cezayı öngörmüştür. Bilişim sistemine girme suçu, çocukların %78 i tarafından bilinmiştir. Suçludur diyenler arasında, çocukların %14 ü gerçek ceza ağırlığı olan orta cezanın (1 yıl-5 yıl) verileceğini bilmiş; çocukların %71 i normalde İftira suçu, çocukların %80 i tarafından bilinmiştir. Suçlu değildir cevabını en çok Beyoğlu İ.O. vermiştir, (x 2 (10, N=789) = 21,05, p<0,05) (Tablo 2). Suçludur %15 i gerçek ceza ağırlığı olan orta cezanın (1 yıl-5 yıl) verileceğini bilmiş; %69 u normalde Suç Üstlenme suçu, çocukların %64 ü tarafından bilinmiştir. Suçludur %25 i gerçek ceza ağırlığı olan hafif cezanın (1 ay-1 yıl) verileceğini bilmiş; %26 sı normalde Yalan Tanıklık suçu, çocukların %81 i tarafından bilinmiştir. Suçludur %30 u gerçek ceza ağırlığı olan hafif cezanın (1 ay-1 yıl) verileceğini bilmiş; %36 sı normalde hafif cezayı öngörmüştür. Suçu Bildirmeme suçu, çocukların %78 i tarafından bilinmiştir. Suçludur %22 si gerçek ceza ağırlığı olan hafif cezanın (1 ay-1 yıl) verileceğini bilmiş; %40 ı normalde hafif cezayı öngörmüştür. Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçu, çocukların %91 i tarafından bilinmiştir. Suçludur diyenler arasında, ceza ağırlığını bilme bakımından çocukların %24 ü gerçek ceza ağırlığı olan hafif cezanın (1 ay-1 yıl) verileceğini bilmiş; %12 si normalde verilecek cezadan daha hafif cezayı öngörmüştür. TARTIŞMA 1. Çalışma sonucunda, 13-14 yaş çocuklarının suçun anlamını kısmen algılayabildikleri kanaatine varılmıştır. Çocukların suçları bilme oranları %33 ila %95 arasında değişkenlik göstermiş, Taksirle Öldürme, Konut Dokunulmazlığın İhlali, Kaybolmuş Eşya Üzerinde Tasarruf, Genel Güvenliğin Taksirle Tehlikeye Sokulması, Hakaret suçları daha düşük oranlarda bilinmiştir. Daha az bilinen suçların türleri incelendiğinde, çocukların içinde bulundukları gelişim dönemindeki bilişsel, ahlaki ve sosyal özelliklerinden kaynaklı psikososyal olgunlaşmamışlık hallerinin, hukuki muhakemelerine birincil derecede etki ettiği görülmüştür. Konut Dokunulmazlığın İhlali, Kaybolmuş Eşya Üzerinde Tasarruf, Hakaret, gibi suçların bilinirlik oranlarının düşük olması, çocukların olgunlaşmamış ahlaki gelişim düzeyleri nedeniyle hala haz ilkesiyle hareket ettiklerine ve içsel kontrol geliştirmekte zorlandıklarına dair bulgularla paraleldir (41-44). 2. Çocuklar taksir içeren suçları algılayamamaktadır. Çocukların dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık içeren iki suç olan Taksirle Öldürme ve Genel Güvenliğin Taksirle Tehlikeye Sokulması suçlarını bilememeleri, bu suçların çocukların gelişimsel olarak sahip olduklarından daha yüksek düzeyde bir soyutlamayı gerektirmesindendir. Çünkü, bir çocuğun, bisikletini kapının önüne bıraktığında, birinin ona takılıp düşerek ölebileceğini öngörmesi, bir eylemin olası sonuçları üzerine düşünebilme, farklı ihtimalleri hesaplayabilme, uzun vadeli sonuçları görebilme gibi yüksek düzeyde soyut muhakeme gerektirir. Bu bulgu, çocukların erişkinler gibi risk-zarar hesabı yapamadıkları, edimlerin uzun vadeli sonuçlarını göremedikleri ve gelecekten ziyade şimdiye odaklandıklarına dair bulgularla paraleldir (6,7,13,14,16,45-47). 3. Çocuklar, suçun sonuçlarını hemen hiç algılayamamaktadır. Sorularda suç olduğunu bilen çocuklar, suçların gerçek ceza ağırlığını bilememiş, gerçek ceza ağırlıklarından daha hafif cezaları öngörmüşlerdir. Örneğin bir öğrencinin harçlığını onu dövmekle tehdit ederek alma sorusuyla temsil edilen yağma nın bir suç olduğu çocukların %87 si tarafından yüksek oranda bilinmiş olmasına karşın, sadece %8 i gerçek ceza ağırlığı olan ağır cezanın (5 yıl- 10 yıl) verileceğini bilebilmiştir. Yağma, T.C. Adalet Bakanlığı verilerine göre çocuklar tarafından en çok işlenen suçlardan biridir. Çocuklar, bu suçları sonunda yakalansalar dahi, en fazla polis tarafından şiddet göreceklerini ve ardından salıverileceklerini zannediyor olabilirler. Bu bulgu, çocukların erişkinlere göre risk farkındalıklarının daha düşük olduğu, riskli durumlar karşısında fayda-zarar hesabı yaparken daha çok faydaya odaklı olduklarına dair bulgularla paraleldir (13,48). Benzer olarak polise taş atma sorusuyla temsil edilen suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunun gerçek ceza ağırlığını çocukların sadece %20 si bilebilmiştir. Oysa ülkemizde benzer örnekleri de olan durumlarda, çocukların bir kısmı 10-15 yıla varan cezalarla yargılanmış, bir kısmı da ağır cezadan hüküm giymiştir. Çocukların bu gibi suçları işlerken öngöremedikleri şey, edimlerinin bir suç olduğu değil, bunların ağır cezayı gerektirecek kadar ciddi suçlar olduğudur. 4. Çocuklar, suçların hukuki bakımdan daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerini anlayamamaktadır. Çocuklar tarafından yine sıklıkla işlenen nitelikli yağma suçu, çocukların %92 si tarafından yüksek oranda bilinmiş ama sadece %7 si gerçek ceza ağırlığı olan çok ağır cezanın (10 yıl ve üzeri) verileceğini bilebilmiştir. Diğer öğrencilerin harçlıklarını onları dövmekle tehdit ederek iki arkadaşıyla birlikte alma, birden fazla kişinin, tehdit edilen kişi üzerinde yaratacağı baskı göz önünde bulundurularak aynı suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hali olarak kabul edilmiştir. Bu nitelikli hal, çocukların muhakemesinde önemsiz bir ayrıntı olsa da, hukuk sistemi için değildir. Çocuklar bir kişi yerine birden fazla kişiyle suç işlemenin, suçun niteliği bakımından bir farklılık yaratacağını göremezler ama hukuk, bu farkı ağır cezadan (5-10 yıl) çok ağır cezaya (10 yıl ve üzeri) geçiş yapmak suretiyle görür. Çalışmada iki farklı soru ile temsil edilen nitelikli hırsızlık suçunun gerçek ceza ağırlığı, bir soruda çocukların sadece %27 si, diğer soruda %23 ü tarafından; nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme suçunun ceza ağırlığı ise çocukların sadece %20 si tarafından bilinebilmiştir. Çocuklarda suçun gerçek ceza ağırlığını bilme cevaplarının oldukça düşük olması, bu suçlardaki nitelikli hali göremiyor olduklarının göstergesidir. 5. Çocuklar polisi, yasal sistemin kendisi olarak görmektedir. Çocuklar sadece Suç Üstlenme, Yalan Tanıklık, Suçu Bildirmeme, Suç delillerini yok etme gizleme veya değiştirme suçlarında, gerçek cezalardan çok daha ağır cezaları uygun görmüşlerdir. Çocukların bu sorularda diğer sorularda görülmeyen şekilde normalden daha ağır cezaları öngörmeleri tesadüf değildir. Bu suçların dördü de TCK da Adliyeye Karşı Suçlar başlığı altında toplanmış olup, hepsinde de polis gibi daha üst otoriteyi temsil eden bir merciye karşı işlenen suçlar söz konusudur. 15 yaş ve altı çocuklar, psiko-sosyal olgun- 104 105

laşmamışlıktan dolayı otoriteyle bağlantılı hukuki kararlarda erişkinlere göre otoriteden daha fazla etkilenir, otoriteye daha fazla itaat gösterir (47), sessiz kalma yerine itirafı seçerler (48). Çünkü çocuklar, polisi yasal sistemin tüm amacı ve niyeti olarak görür ve bu nedenle özelikle otorite figürü olan polis tarafından işbirliğine veya suçu kabule teşvik edildiklerinde, çok daha kolay telkin edilirler. Çocukların, polis şiddetinde korkuyor olmaları da onların polis karşısındaki güçsüz konumlarını pekiştirir (49). Çocukların polis otoritesine daha fazla önem atfetmelerinden dolayı, bu dört suç için kanunda yazılandan çok daha ağır cezalar vermeleri, bu bakımdan anlaşılır sayılabilir. 6. Çocukların içinde bulunduğu sosyal kültürel faktörler, suçun anlam ve sonuçlarını algılayabilmelerine önemli derecede etki etmektedir. Gelir düzeyi oldukça düşük Kürt ve Roman vatandaşların oturduğu ve suç bölgesi olarak işaretlenen İstanbul-Tarlabaşı ndaki (50) Beyoğlu İ.O. çocukları, diğer okullara kıyasla suçludur cevabını daha çok vermiş, suçlara gerçek ceza ağırlıklarından çok daha ağır cezalar öngörmüşlerdir. çocuklarının, diğer çocuklar tarafından düşük bir oranla bilinen taksirle Öldürme suçunu bile bilmiş olmaları, hem bulundukları çevrede suça şahit oluyor olmalarıyla hem de etiketleme teorisine uygun olarak (51) toplumun ve polisin onları potansiyel suçlu olarak damgalamalarıyla ilgili görünmektedir (52). Diğer çocukların taksiri bilemedikleri durumlarda, Beyoğlu İ.O çocuklarının bilmiş olmaları, onların aile içinde, okulda, sokakta ve polisle kurdukları ilişkilerde, sadece kast değil, taksir halinde de uyarılıyor ve cezalandırılıyor olmalarıyla ilişkili olabilir. Ayrıca bulundukları çevrede sıklıkla suça ve suçun sonuçlarına şahit oluyor olmaları da-yani tutuklama, hüküm giyme, infaz, suça dair bilgi sahibi olmalarının muhtemelen diğer bir sebebidir. Neden alt SES düzeyine sahip çocuklar taksir nedeniyle suçlanmaya daha fazla maruz kalıyor olabilirler? Bunun sebebi, toplumun henüz yanlış bir davranışı görmeden alt SES e mensup ve suçun yüksek görüldüğü muhitlerde yaşayanları, suç işlemeye hazır kimseler olarak etiketlemeleridir (53). Belirli alt kültüre dâhil olanlar, damgalanmadan dolayı benzer davranış örüntülerini gösterir ve alt kültürü yeniden üretirler (22). Polis de etiketleyenler içinde başta gelir. Çünkü polis genellikle uygun gördüğü durumlara ve sosyoekonomik düzeylere, suça dair kalıp yargılarına uygun şekilde davranır (54). Örneğin, bir köşe başında kendi aralarında gürültülü şekilde tartışan gençler düşük SES grubundansa, bu durum polis için olası bir suçluluğun işareti iken, yüksek SES grubundan çocuklarsa gençlik hali olarak nitelendirir (55). Düşük SES grubundan olan öğrencilerinin de, yaşadıkları muhit nedeniyle çok küçük yaştan itibaren potansiyel suçlu olma ithamıyla karşılaşmış olmaları ve bu nedenle taksirin suç olabileceğini öğrenmiş olmaları muhtemeldir. çocuklarının bir kısmının aynı suçlara ceza verilmez affedilir derken, bir diğer kısmının çok ağır cezalar vermeleri, hukuki muhakemelerindeki bulanıklığına işaret etmektedir. Polis ve onun temsil ettiği adalet, bu çocukların gözünde çok katı, cezalandırıcı ve acımasızsa, suçlara verilecek cezalar, normalden daha ağır algılanır. Bu sadece bir algı olarak kalmaz, gerçekten de etnik azınlık statüsünde olma ve düşük SES e sahip olma, etiketleme nedeniyle tutuklanmayı da arttırır (56). daki çocuklar, etiketlenme nedeniyle kendilerini potansiyel suçlu hissediyor ya da yargıya intikal etmeyen durumlarda sıklıkla polis soruşturmasıyla karşılaşıyor olabilirler. Bu nedenle sahip oldukları olumsuz imajı silmek için olduklarından daha iyi davranmak adına, sorulardaki suçlara ağır cezalar veriyor ve ne kadar ağır ceza, o kadar toplumsal olarak makbul şeklinde çarpık bir hukuki muhakeme geliştiriyor olabilirler. Özellikle düşük SES e sahip alt kültürdekilerin adalet ya da sadece bize adalet (justice or just us) olarak deneyimledikleri bu durum (21), asıl muhakemeleri ile gerçeklikte var olan arasındaki ciddi farktan kaynaklanıyor olabilir. Bir başka sebepse, ciddi politik veya toplumsal şiddet ortasında büyümüş olan çocukların ahlaki muhakemelerinin diğer çocuklarınkinden farklılaştığı gerçeğidir. Bu ortamlarda büyümüş çocuklar, hırsızlık veya fiziksel zarara maruz kalma gibi hallerle karşılaştıklarında, intikam alma ve intikamı onaylama eğilimleri artar, başkalarına zarar verme, zararı inkar etme, zararı provoke etme ve cezalandırma gibi edimleri daha fazla meşru görürler (10). nun suç saydıkları edimlere verdiği normalden ağır cezalar bu bağlamda da değerlendirilebilir. Yani, alt SES e mensup ve suç çevresinde büyüyen çocuklar daha fazla suça şahit olmakta ve etiketlenmeye maruz kalmaktadır; katı ve cezalandırıcı olarak algıladıkları adalet sistemindeki boşlukları kendileri doldurmaktadır; en önemlisi; diğer çocukların normalde bilemeyeceği durumları suç olarak tanımlamak hatta bu suçların çok daha ağır cezaları olduğunu zannetmek, suçun anlam ve sonuçlarını algılayabilmek anlamına gelmemektedir. 7. Politize olmuş alt kültür mensubu çocuk olmak, hukuki muhakemeye etki etmektedir. İstanbul un gelir düzeyi düşük Alevi vatandaşlarımızın yoğunlukta olduğu ve politik bir yapılanması olduğu bilinen Gazi mahallesinde (57) yer alan Gazi İ.O., alt kültürlerin yarattığı normların, hukuki muhakemeye nasıl etki ettiğine dair iyi bir örnek olmuştur. Gazi mahallesi çocukları Şantaj suçuna çok ağır cezayı veren tek okul olmuştur. Bu durum, dayanışma, bağlılık, biz ve diğerleri şeklinde yapılanan bir alt kültürün (56), şantaj suçunu, gammazlamak ve ispiyonculukla eş tutan sosyal normlarının bir yansıması olarak kabul edilebilir. Yine, polise taş atmak davranışıyla temsil edilen suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna, suç değildir cevabını en fazla veren okul olması, bahsedilen politik yapının çocuklar üzerindeki etkisini gösterir niteliktedir. Ayrıca Gazi İ.O. çocukları, araştırmacıya siz polis misiniz neden bu soruları bize soruyorsunuz? diyen ve bu sorulara cevap vermeme hakkımı kullanmak istiyorum gibi talepleri ileten tek okul olmuştur. 8. SES yükseldikçe, kişileri suça iten motivasyonların çocuklar tarafından anlaşılması zorlaşmaktadır. Çalışmadaki tek ücretli okul olan Arel Koleji çocuklarının hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması, hakaret gibi suçlarda suç görmemiş olmaları, SES düzeyi yükseldikçe, suçun daha az göze çarpar (visible) oluşu, işleniş biçiminin karmaşıklaşması ve yakalanmasının zor hale gelişi gibi bulgularla paraleldir (21,58). Özellikle çocukların bir edimi suç saymadıkları sürece o suçu işleyebilme riskleri üzerine düşünüldüğünde, bu bulgu anlamlıdır. Bir öğretmeninin fiziksel görünüşündeki bazı özellikleri abartarak tahtaya resmini çizmek ve karikatürün altına öğretmeninin adını vererek kel, şişko, aptal gibi kelimeler yazmak sorusuyla temsil edilen hakaret suçu, ücretli okullarda çoğunlukla sadece uyarı ile sonuçlanan bir davranıştır. Dahası, yüksek statülü kişilerin çocuklarının karakolluk olmaları durumlarında dahi, sorun genellikle yargıya intikal etmeden çözülür. Çünkü SES yükseldikçe, Sen benim kim olduğumu biliyor musun? sorusu okulda öğretmene, aileler tarafından ise polise daha çok sorulur (59). Alt ve orta SES mensupları hakaret suçunun çok daha olumsuz sonuçlarıyla karşılaşıyorken, üst SES çocuklarının karşılaşmıyor olmaları, Arel Koleji nin bu suçu hafifleten muhakemesinin sebebi olabilir. Arel Koleji nin Geceleyin kapalı olan bir pastanenin camını kırarak içeri girme ve bir tepsi baklava alma davranışıyla temsil edilen nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme suçuna suç değildir cevabını en az veren okul olması, baklava çalmanın üst SES e mensup olanlar için motivasyonunun anlaşılması zor ve cezalandırılması kesin gözüyle bakılan bir hırsızlık suçu olmasındandır. Alt SES e mensup olan Gazi İ.O nun bu suçun ceza ağırlığına ceza verilmez affedilir cevabını vermesi, normalde alt gelir düzeyine mensup olanlar için her daim ulaşılması kolay olmayan bir gıda maddesi olan baklava nın hangi motivasyonlarla çalınabileceğini bildiklerinden olabilir. Yine, üst SES e mensup Arel Koleji evdeki elektrik sobasını açık 106 107

unutup uyuyakalma ve sonrasında elektrik kaçağından dolayı apartmanda yangın çıkmasına sebep olma sorusuyla temsil edilen genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçunu, suç olarak görüyorken, alt SES e mensup Beyoğlu İ.O çocuklarının suç değil ama ahlaki yanlış sayıyor olmaları bu suçun motivasyonlarını anlıyor olmalarındandır. Elektrik sobası, genellikle kalorifer sistemiyle donatılmış evlerde yaşayan orta ve üst SES düzeyi çocukları için aşina olunan bir alet değildir. Bilindiği üzere gelir düzeyi yükseldikçe, bakım yapılmadığı için veya kendi özelliklerinden dolayı tehlike yaratan aletlerin kullanım oranı düşer, güvenlik önlemleri ile kalite düzeyi artar. Sapma ya da suç davranışını belirleyen, gücün toplumdaki dağılımı ise, neden bazı suç tiplerinin sadece alt SES deki kişilerde görüldüğünün düşünülmesi gerekir. Bu davranışlar suç olarak görülür, çünkü gücü elinde bulunduran kesime göre suç sayılırlar. Cezanın miktarı, her zaman hâkim sınıfça belirlenir (60). Baklava çalmayla, bankaların içini boşaltmanın cezasını neredeyse aynı yapan şey, seçkinleri koruma motivasyonudur. Kanunlar, seçkinlerin yararına ve seçkinlerce yapılırlar (60). 9. Çocukların hukuki muhakemeleri, bulundukları kültürün ahlaki değerlerini öznel algılayışlarıyla şekillenmektedir. Çocuklar tarafından suç olduğu bilinmiş olan İftira, Eziyet, Şantaj, Tehdit, Yardım ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme gibi suçların içeriğine bakıldığında, Türkiye de toplumca içselleştirilen ve çocuklara aktarılan ahlaki değer yargılarını içeriyor oldukları açıktır. Örneğin, yardım ve bildirim yükümlülüğü, normalde çocukların bilmesi zor olan bir suçtur. Çünkü birçok erişkin bile çukura düşen ve kendi başına çıkamayacak birine yardım etmemenin ahlaki olarak yanlış olduğunu bilir ama cezası olan bir suç olduğunu bilmeyebilir. Bahsedilen suçların içeriğinde yer alan anneye el kaldırmamak, kimsenin zor durumundan çıkar sağlamamak, tehdit etmemek, düşene yardım etmek gibi toplumca sindirilmiş olan değerler, çocuklara tekrarlanarak yeniden üretilmektedir. Çocukların bu edimlerde bir suç olduğunu bilmeleri, çocukların ahlaki olarak yanlış ve kabul edilemez gördükleri durumları suç saymalarıyla, yani ahlaki değerlerle hukuki anlamda suç kavramı arasındaki farkı tam ayırt edemiyor olmaları ile ilgili görünmektedir. 10. Çalışma sonucunda, 13 ve 14 yaşın, özellikle suçun sonuçlarını algılayabilme için oldukça küçük bir yaş olduğu; bir davranışın suç olduğu bilgisinin ya da o suça çok ağır cezalar vermenin, gerçek anlamda bir ceza sorumluluğuna işaret etmediği kanaatine varılmıştır. Türkiye için ceza sorumluluğu yaşının bu denli küçük tutulması, çocuk korunmasının hedefleriyle çelişki içindedir ve çocuklar için işletilen ceza hukukunda bir paradigma değişikliğine ihtiyaç vardır. Özellikle ceza sorumluluğunun değerlendirilmesinde, çocukların neyi bildiklerine değil, neyi bilmediklerine odaklanmak ve ceza sorumluluğu için özel olarak geliştirilmiş ölçekler uygulamak gerekmektedir. Çünkü çocukların suç saymadıkları ya da affedileceğine inandıkları suçları işleme riskleri her zaman daha fazladır. Çocuklarda ceza sorumluluğunun değerlendirilmesi bu şekilde uygulanmaya devam ettikçe, özellikle alt SES e mensup çocuklarda görülen bu sahte bilinç, zaten suç çevresinde büyüyerek dezavantajlı konumda olan çocukların, adalet eliyle yeniden adaletsizliğe uğramasına yol açacaktır. Çocukların aleyhine bu sonuçları ortadan kaldırmak için, çocuk adalet sisteminde yeni yöntemler geliştirilmiştir (61). Bunlardan en işlevsel olanı dönüştürme (diversion) olarak bilinen, ceza işlemlerini tamamen kaldırmayı ve çocuğu sıklıkla toplumu destekleyici hizmetlere doğru yeniden yönlendirmeyi içeren yöntemlerdir. Dönüştürme, polis, savcılık ya da mahkeme gibi, yasal sürecin her safhasında kullanılabilir olmalı, birçok vakada ise çocuğa hiç müdahale etmemek tercih edilmelidir. 108

KAYNAKLAR 1. Polat O. Kriminoloji ve Kriminalistik Üzerine Notlar. Ankara: Seçkin Yayınevi, Birinci Baskı, 2004:190-8. 2. Maher G. Age and criminal responsibility. Ohio State Journal of Criminal Law 2005;2(2):493-512. 3. İnal K. Modern Çocukluk Paradigması. Cogito, Yapı Kredi Yayınları 1999;21:63-87. 4. Urbas G. The age of criminal responsibility. Australian Institute of Criminology: Trends & Issues 2000;181:1-6. 5. Cauffman E, Steinberg L. (Im)maturity of judgment in adolescence: Why adolescents may be less culpable than adults? Behavioral Sciences and the Law 2000;18:741-60. 6. Kambam P, Thompson C. The development of decision-making capacities in children and adolescents: Psychological and neurological perspectives and their implications for juvenile defendants. Behavioral Sciences and the Law 2009;27:173 90. 7. Baiocco R, Laghi F, D Alessio M. Decision-making style among adolescents: Relationship with sensation seeking and locus of control. Journal of Adolescence 2009;32:963-76. 8. Bonnie L, Cauffman E. Costs and benefits of a decision: Decision-making competence in adolescents and adults. Applied Developmental Psychology 2001;22:257-73. 9. Currie F, Covell K. Juvenile justice and juvenile decision making: A comparison of young offenders with their non-offending peers. The International Journal of Children s Rights 1998;6:125 36. 10. Posada R, Wainryb C. Moral development in a violent society: Colombia children s judgments in the context of survival and revenge. Child Development 2008;79(4):882-98. 11. Reppucci D. Adolescent development and juvenile justice. American Journal of Community Psychology 1999;27(3):307-26. 12. Steinberg L, Scott ES. Less guilty by reason of adolescence. American Psychological Association 2003;58(12):1009 18. 13. Cauffman E, Shulman EP, Steinberg IL, Claus E, Banich MT, Graham S. Age differences in affective decision making as indexed by performance on the Iowa gambling task. Developmantal Psychology 2010;46(1):193-207. 14. Scott ES, Reppucci ND, Woolard JL. Evaluating adolescent decision making in legal contexts. Law and Human Behavior 1995;19(3):221-44. 15.Reppucci D. Adolescent development and juvenile justice. American Journal of Community Psychology 1999;27(3):307-26. 16. Steinberg L. Social neuroscience perspective on adolescent risk-taking. Developmental Review 2008;28:78-106. 17. Akyüz H. Eğitim Sosyolojisinin Temel Kavram ve Alanları Üzerine Bir Araştırma. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi, 1991:218,219,241. 18. Yavuzer H. Çocuk ve Suç. İstanbul: Remzi Kitabevi, 8. Basım, 1996:150-5. 19. Cullingford C, Morrison J. The relationship between criminality and home background. CHILDREN & SOCIETY 1997;11:157-72. 20. Gander MJ, Gardiner HW. Çocuk Ve Ergen Gelişimi. İmge Kitabevi, 1993:431-51. 21. Kramer RC. Poverty, inequality, and youth violence. The Annals of The American Academy of Political and Social Science 2000;567:123-39. 22. Kızmaz Z. Sosyolojik suç kuramlarının suç olgusunu açıklama potansiyelleri üzerine bir değerlendirme. C.Ü. Sosyal Bilimler Dergisi 2005;29(2):149-74. 23. Bal H. Toplumsal eşitsizlikte çocuk suçluluğu (Isparta-Van karşılaştırması). Sosyoloji Dergisi: Ülgen Oskay a Armağan Özel Sayısı, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları 2007;17:293-313. 24. Hancı İH. Gecekondulaşma ve çocuk suçluluğu. Adli Tıp Dergisi 1995;11:55-62. 25. Hancı İH. Çocuk suçluluğuna yol açan sosyal bir yara: İç göçler ve çarpık kentleşme. Hekim ve Yaşam: İzmir Tabip Odası Bülteni 1999;6:24-8. 26. Viljoen JL, Zapf PA, Roesch R. Adjudicative competence and comprehension of Miranda rights in adolescent defendants: a comparison of legal standards. Behavioral Sciences and the Law 2007;25:1-19. 27. Bradley L. The age of criminal responsibility revisited. Deakin Law Review 2003;8(1):73-90. 28. Biçer Ü, Tırtıl L, Kurtaş Ö, Aker T. Adli psikiyatri. Klinik Gelişim Adli Tıp Özel Sayısı 2009;22:126-33. 29. Cantürk G. Çocuk suçluluğunda adli psikiyatrik değerlendirme. Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi 2005;14:31-4. 30. Gündoğmuş ÜN. Adli Tıp: Birinci Basamak Hekimleri İçin. T.C. Sağlık Bakanlığı, 1997:17. 31. Yelesdağ H. Ceza hukukunda çocuk kavramı ve ceza sorumluluğunun belirlenmesindeki kriterler. İstanbul: Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yüksek Lisans Tezi, 2006: 28,29,32,38. 32. Dülger HE. Hancı H, Ertürk S, Coşkunol H. 1988-1991 yılları arasında suç işledikleri iddiasıyla Elazığ da farik-i mümeyyizlik muayenesi için gönderilen çocukların demografik özellikleri. Adli Tıp Dergisi 1992;8:131-36. 33. Bilge Y, Hancı İH, Kendi Ö, Tıraş ZB. Mala yönelik suçlar açısından çocuk suçluluğu. İzmir Barosu Dergisi 2001;2. 34. Gündoğmuş ÜN, Çolak B, Boz H, Biçer Ü. 1996-2001 yıllarında Kocaeli nde yapılan farik-i mümeyyizlik muayenelerinin değerlendirilmesi. Adli Tıp Dergisi 2003;17(2):1-7. 35. Karagöz YM, Atılgan M. Antalya da 1987 1993 yıllarında farik-i mümeyyizlik muayenesi yapılan 1408 olgunun retrospektif değerlendirilmesi. 1. Ulusal Adli Tıp Kongresi Kitabı 1994. 36. Cesur S, Topçu MS. Değerlerin belirlenmesi testinin güvenirlik ve geçerlik çalışması ve yaş, eğitim, cinsiyet ve ebeveyn eğitiminin ahlaki gelişim ile ilişkisi. Educational Sciences:Theory & Practice 2010;10(3):1659-79. 37. Çoltu A. Hancı İH, Ege B, Demircan S. 1988-1992 Yılları arasında Bursa da farik ve mümeyyizlik muayenesine gönderilen çocukların demografik özellikleri. 7. Ulusal Adli Tıp Günleri Kongre Kitabı, 1993:51-8. 38.Çöpür M. Saraç Ş, Tüzün B, Elmas İ. 12-15 yaşları arasındaki çocuklarda suç ve farik mümeyyizlik. İstanbul Tıp Fakültesi Mecmuası 1998;61:17-22. 39. Biçer Ü. 2008 Yılı Kanunla İhtilafa Düşen Çocuklar Raporu. İnsan Hakları Derneği (İHD) Yayınları 2009:64-7. 40. Atılgan A, Atılgan EÜ. Çocuk Hakları Paradigması ve Çocuk Ceza Yargılamasına Hâkim Olan İlkeler Açısından Türkiye deki Düzenleme ve Uygulamaların Değerlendirilmesi. Erişim: http://www. insanhaklariortakplatformu.info/wpcontent/uploads/2010/02/cocukhaklari. pdf. Erişim tarihi: 7 Şubat 2010. 41. Freeman SJM, Giebink JW. Moral judgment as a function of age, sex, and stimulus. The Journal of Psychology 1979;102:43-7. 42. Eisenberg N, Cumberland A, Guthrie IK, Murphy BC, Shepard SA. Age changes in prosocial responding and moral reasoning in adolescence and early adulthood. Journal of Research on Adolescence 2005;15(3):235-60. 43. Krettenauer T, Eichler D. Adolescents self-attributed moral emotions following a moral transgression: Relations with delinquency, confidence in moral judgment and age. British Journal of Developmental Psychology 2006;24:489-506. 44. Lane JD, Wellman HM, Olson SL, LaBounty J, Kerr DCR. Theory of mind and emotion understanding predict moral development in early childhood. British Journal of Developmental Psychology 2010;28:871-89. 45. Raaijmakers QAW, Engels RCME, Hoof AV. Delinquency and moral reasoning in adolescence and young adulthood. International Journal of Behavioral Development 2005;29(3):247-58. 46. Gillen J. The age of criminal responsibility: The frontier between care and justice. Child Care in Practice 2006;12:129-39. 47. Fried FS, Reppucci ND. Criminal decision making: the development of adolescent judgment, criminal responsibility, and culpability. Law and Human Behavior 2001;25(1):41,45-61. 48. Hamzelou J. Too young to know better. New Scientist 2010;207(2779):1. 49. Militello M, Schimmel D, Eberwein HJ. If they knew, they would change: How legal knowledge impacts principals practice? NASSP Bulletin 2009;93(1):27-52. 50. Sakızlıoğlu NB. Impacts of Urban Renewal Policies: The Case of Tarlabaşı- Istanbul. Ankara: ODTÜ Yüksek Lisans Tezi, 2007:120. 51. Farrington DP. Psychosocial predictors of adult antisocial personality and adult convictions. Behavioral Sciences and the Law 2000;18:605-22. 109 110

52. Stouthamer-Loeber M, Loeber R. The use of prediction data in understanding delinquency. Behavioral Sciences & The Law 1988;6(3):333-54. 61. Borum R, GrissoT. Competence to stand trial. Professional Psychology: Research and Practice 1995;26(5):465-73. 53. Nakhaie MR, Silverman RA, LaGrange TC. Self-control and social control: An examination of gender, ethnicity, class and delinquency. Canadian Journal of Sociology 2000;25(1):35-59. 54. Tapia M. Untangling race and class effects on juvenile arrests. Journal of Criminal Justice 2010;38(3):255-65. 55. Avcı M. Ergenlikte toplumsal uyum sorunları. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 2006;7(1):39-63. 56. Leiber MJ, Johnson J, Fox K, Lacks R. Differentiating among racial/ ethnic groups and its implications for understanding juvenile justice decision making. Journal of Criminal Justice 2007;35:471-84. 57. Yücel H. Les jeunes Alévis du quartier de Gazi (Istanbul) et les associations de hemşehri: Identifications croisées. European Journal of Turkish Studies 2005:2, Erişim: http://ejts.revues.org/ index406.html. Erişim tarihi: 3 Aralık 2010. 58. Chen C, Howitt D. Different crime types and moral reasoning development in young offenders compared with nonoffender controls. Psychology, Crime & Law 2007;13(4):405-16. 59. Göksu T, Karakaya M. Polisin sapma davranışlarının etiketleme kuramı bakımından değerlendirilmesi. Polis Bilimleri Dergisi 2009;11(4):27-43. 60. Fox D, Prilleltensky I, Austin S. Eleştirel Psikoloji. Ayrıntı Yayınları, 2012:31-52. 111