Konuşmaların özetleri Uluslararası konferans, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen Ekonomik ve Sosyal Uyum (ESU) Politikasında Kapasitenin Geliştirilmesi için Teknik Destek ( FAZ II) projesi çerçevesinde düzenlenmiştir.
I. Oturum: 2014 2020 Dönemi AB Bölgesel Politikası nın Öncelikleri Aday Ülkelere Yansımaları Moderatör: Sn Ahmet YAMAN, Müsteşar Yardımcısı, Kalkınma Bakanlığı, Türkiye Son yıllarda özellikle ekonomik krizin etkilerinin azaltılması kapsamında Uyum Politikasının önemi artmıştır. Avrupa 2020 Stratejisinin gerçekleştirilmesi için AB nin en önemli araçlarından biri olan Uyum Politikası, bölgeler arası gelişmişlik farklarının azaltılmasını ve iktisadi, sosyal ve mekânsal uyum sağlanmasını teşvik etmekte ve bölgesel gelişmeyi ve rekabet edebilirliği desteklemektedir. 2014-2020 döneminin hedefleri şunlardır: Avrupa 2020 Stratejisinin akıllı, istikrarlı ve kapsayıcı büyüme hedeflerinin gerçekleştirilmesi, sonuçlara odaklanılması ve AB fonlarının etkisinin azami düzeye çıkarılması. Uyum politikası; kapsamı, hedefleri, fon sağlama mekanizmaları ve etkisi bakımından yeni programlama döneminde derinlemesine tartışılmaktadır. Benzer tartışmalar 2014-2020 dönemi Katılım Öncesi Mali Yardım Aracına (IPA II) ilişkin olarak da yürütülmektedir. Aday ülkelere yönelik IPA yardımları, Yapısal Fonlar ve Uyum Fonu kuralları ile benzer uygulamalar içermekte ve aday ülkelere Yapısal Fonlara hazırlık açısından etkili bir yaparak öğrenme deneyimi sunmaktadır. Önümüzdeki dönemde de AB Bölgesel Politikasının öncelik ve müdahaleleri AB nin bölgeleri ve aday ülkeler için çok büyük önem taşıyacaktır. AB fonlarının kullanımında daha etkili sonuçlar alınması ve Uyum Politikasının gerçek katma değerinin ortaya çıkması için, üye ve aday ülkelerin halihazırda sağladıkları başarılar ile karşılaştıkları zorluklardan elde ettikleri deneyimi yeni döneme yansıtmaları ve uzun vadede iktisadi büyüme ve sosyal istikrarın sağlanması için hep birlikte stratejik bir yaklaşım geliştirmeleri gerekmektedir.
Daniel BRAUN Bakan Yardımcısı, Bölgesel Kalkınma Bakanlığı, Çek Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanlığı 2014-2020 programlama döneminin hazırlıklarını koordine etmektedir. Hazırlık sürecinde dört temel ilke göz önünde bulundurulmaktadır stratejik odaklanma ilkesi ve bağlantıların kurulması (örneğin, kalkınma stratejilerini hayata geçirecek önceliklerin desteklenmesi), etkili pazar desteği ilkesi (örneğin, piyasa işleyişini bozmamak, piyasa aksaklıklarının olduğu sektörlerin desteklenmesi), kaliteli projelerin desteklenmesi ilkesi (örneğin, hedeflerini ölçülebilir bir şekilde gerçekleştiren projelerin desteklenmesi) ve daha kolay hazırlık ve uygulama ilkesi (örneğin, başvuru sahipleri ve faydalanıcılar için basitleştirilmiş bürokrasi, kuralların kolaylaştırılması). Çek Hükümeti, Çek Cumhuriyeti Ulusal Kalkınma Öncelikleri ni 2014-2020 dönemi uyum politikasının temel yönergeleri olarak benimsemiştir. 1. Ekonomide rekabet edebilirliği arttırmak, 2. Temel altyapının geliştirilmesi, 3. Kamu idaresinin kalite ve etkinliğinin geliştirilmesi, 4. Sosyal içerme, yoksullukla mücadele ve sağlık sisteminin desteklenmesi 5. Entegre bölgesel kalkınma. Avrupa Yapısal ve Yatırım fonlarıyla eşfinansmanı yapılan programlara yapılacak müdahalelerin temel hedefleri: Avrupa pazarı ve küresel pazarda Çek Cumhuriyeti nin rekabet edebilirliğini destekleyecek, yüksek kaliteli bir iş ortamının oluşturulması; yeni iş sahalarının yaratılmasını sağlayacak, mevcut iş alanlarının yenilikçi kabiliyetini zenginleştirecek ve yerli ve yabancı yatırımcılar için Çek Cumhuriyeti nin cazibesini arttıracaktır, Hâlihazırda dışlanmış grupların istihdam oranlarının artırılması ve cazip yaşam koşulları oluşturulmasını sağlayacak şekilde, toplumun tüm katmanlarını içerecek koşulları yaratacak kapsayıcı toplumun oluşturulması. Bölgesel Kalkınma Bakanlığı, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda Çek Cumhuriyeti nin mevcut durumunu gerçekçi bir biçimde analiz etmiş ve ulusal kalkınma öncelikleriyle belirlenen hedeflere ulaşmak için, operasyonel programlarla desteklenmesi gereken faaliyetleri ortaya koymuştur. Bu durum, AB fonlarının etkili kullanımı açısından çok önemli bir unsur olan müdahale mantığının net bir şekilde belirlenmesine katkıda bulunacaktır. Çek Hükümeti 2014-2020 programlama dönemine ilişkin program yapısı nı 2012 yılının sonunda onaylamıştır. 2014-2020 programlama dönemi için, Büyüme ve İstihdam Hedefi Yatırımları nın önerilen programları şöyledir: " Rekabet Edebilirlik için Girişimcilik ve Yenilik " Operasyonel Programı "Araştırma, Geliştirme ve Eğitim " Operasyonel Programı "Ulaştırma" Operasyonel Programı
"Çevre" Operasyonel Programı "İstihdam" Operasyonel Programı "Entegre Bölgesel Operasyonel Program " "Prag- Çek büyüme kutbu " Operasyonel Programı "Teknik Destek" Operasyonel Programı Bölgesel Kalkınma Bakanlığı, bölgelerin sosyal ve iktisadi performanslarında artan boşluğu hedef alacak mekânsal boyuta da vurgu yaparak çalışmalarına mekân odaklı yaklaşımı yansıtacaktır. Programların mekânsal boyutu spesifik yerel ihtiyaçları, farklılıkları, sorunları ve potansiyeli ortaya koyacaktır. Bölgesel Kalkınma Bakanlığı önümüzdeki dönemin programlama belgelerini hazırlarken, sürecin faydalanıcılar açısından basitleştirilmesi ve bürokratik işlemlerin kolaylaştırılması ihtiyaçlarını da dikkate almaktadır. Bu nedenle, bütün teklifler ilgili paydaşlarla yakın işbirliği ve ortaklık içinde hazırlanmaktadır.
David SWEET, Danışman, DG REGIO, Avrupa Komisyonu Avrupa Birliği nin Bölgesel ve Uyum Politikası iki temel hedef doğrultusunda geliştirilmiştir: Uyum Bazı bölgelerin geri kalması durumunda, Birliğin tam ya da başarılı olamayacağı bilinci; Rekabet edebilirlik Başarılı bir uyum politikasının, daha zayıf bölgeleri rekabet edebilir hale getirmek ve her bölgenin güçlü taraflarını öne çıkartmak suretiyle, rekabet edebilirliği ve bütün Birliğin refah ve cazibesini artırabileceği anlayışı. Yukarıda sözü geçen iki temel hedef uyum politikasının da ötesine geçerek Birliğin öncelik ve müdahalelerini kapsamlı bir şekilde yönlendiren 2020 Stratejisinin temel dinamiği olmuştur. Bununla beraber, uyum politikasının etkili olması için, bazı ön koşulların yerine getirilmesi gerektiği anlaşılmıştır: Doğru işleyen idari sistemler (idari, düzenleyici, adli); Güçlü makro- ekonomik ortam (istikrarlı fiyatlar, uyumlu bütçe planlaması). 1989 yılından itibaren önemli adımların atıldığı Uyum Politikası çerçevesinde elde edilen başarılar arasında iki alan dikkat çekmektedir: Eşitsizliklerde uzun vadeli azalma (hem altyapı hem de sosyal); Hem fiziki yatırımlar hem de iktisadi ortama ilişkin müktesebata uyum konusundaki önemli katkı. Ekim 2011 de Komisyon tarafından onaylanan ve yakın zamanda Konsey ve Parlamentonun üzerinde mutabakata varması sonucunda açıklanacak Uyum Politikasının önümüzdeki dönem öncelikleri, tüm AB de büyüme ve istihdamın itici gücü olarak Uyum Politikasının etkinliğini artıracaktır. Bu hedefe şu şekilde ulaşılması öngörülmektedir: Stratejik odaklanma Ortaklık Anlaşması Avrupa 2020 yle uyumlu bir şekilde her üye ülke için stratejik öncelikler tanımlayacak ve Programlar bu öncelikleri bir dizi tematik hedefi hayata geçirecek belirli eylemlere dönüştürecektir; Sonuçlara odaklanma nicel çıktılar ve sonuç göstergeleri ile performans rezervi gibi bir dizi aracın yanı sıra, programlar, onay verilen harcamalar yerine elde edilen sonuçların başarı kriteri olması esasına göre yapılandırılacak ve raporlanacaktır. Bu, programların yönetimi ve uygulamasında bir yaklaşım değişikliğini gerektirmektedir. Bu değişim, şu yollarla teşvik edilecektir: o Müzakere süreçlerinde, Komisyon birimlerince hazırlanmış pozisyon belgeleri nde yer alan analizlerin dikkate alınması; o Programlamanın kurumların işbirliği içinde kararlaştırdıkları tematik önceliklere göre yürütülmesi; o Daha iyi sonuçlar elde edilebileceği durumlarda, farklı fon ve programların devreye sokulması; o Gerek görüldüğünde sorumlu kurumların kapasitelerinin arttırılmasını destekleyerek, uygulamanın daha etkili kılınması.
Çok Yıllı Mali Çerçeve, uyum politikasını Birlik ya da ulusal düzeydeki diğer alanlarda yapılan kamu harcamalarına kıyasla, kısmen avantajlı bir konuma getirmiştir. Bu durum, uyum politikasının geçmiş başarılarının takdir edilmesini sağlamakla birlikte, gelecek için de önemli bir sorumluluk getirmektedir. Politikanın hedefleri hiç olmadığı kadar nettir ve kullanılacak araçlar yeterlidir. Bu hedeflerin başarılması, ortaklığın her bir üyesinin kaynakları akıllı, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümeye katkıda bulunacak alanlara yönlendirme taahhüdü vermesini gerektirmektedir. Tüm bunlar herkesin faydalı ve tatmin edici iş imkânına sahip olmasını ve iktisadi, sosyal ve mekânsal olarak bütünleşmiş bir Birlik oluşturulmasını sağlayacaktır.
Ognjen MİRİĆ, AB Fonlarının Koordinasyonundan sorumlu Başkan Yardımcısı, Avrupa Entegrasyon Ofisi, Sırbistan AB Uyum Politikası, AB de yakınlaşmaya ve büyümeye gerçek anlamda katkı sağlamıştır. Bir milyonun üstünde istihdam yaratılmış, on milyondan fazla kişinin istihdamının iyileştirilmesi için eğitimlere yatırım yapılmış, 2000 km den fazla otoyol ile 4000 km demiryolu yapımında ve en az 800.000 Küçük ve Orta Ölçekli İşletmenin kurulmasına eş finansman sağlanmış ve bu sayede son on yıldır değişimin gücü olmuştur. Uyum politikası şimdiden AB de refahın sağlanmasına büyük ölçüde katkıda bulunmuştur. Ancak ekonomik krizle birlikte bu politika, şimdi büyüme ve rekabet edebilirlik için de motor güç olmalıdır 1. Avrupa 2020 Stratejisi, AB yi akılcı, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ekonomiye dönüştürmek için iddialı hedefler belirlemektedir. Avrupa 2020 öncelikleri aday ülkelerin de öncelikleridir, ama kendimize özgü niteliklerimiz (makro- ekonomik istikrar, az gelişmiş altyapı, teknolojik bağımlılık, yüksek işsizlik, vb.) öncelikler ve hedeflerin belirlenmesinde özel bir yaklaşımın belirlenmesini gerektirir. Merkezi, bölgesel ve yerel düzeyde daha iyi sonuçlara duyulan ihtiyaç ve mali disiplin, sınırlı bir hareket alanı yaratmaktadır. Ülkeler ve bölgeler, ulusal veya IPA fonlarıyla gerçekleştirilen kamu yatırımlarında hata yapmayı göze alamaz. Her Avro/Türk Lirası/Sırbistan Dinarı/Makedonya Dinarı/İzlanda Kronunun 2 görünür sonuçlar üretecek etkili bir şekilde kullanılması önemlidir. Bunun için, özellikle, herkesi memnun etmeye yönelik küçük ölçekli projelerin yaygınlaştırılmasını önlemek ve odaklanmayı sağlamak gerekmektedir. Aynı zamanda, projelerin seçim süreci ve uygulama etkililiklerinin iyileştirilmesi için her düzeyde güçlü ve şeffaf yönetişim süreçleri oluşturmak önem arz etmektedir. 2012 İlerleme Raporunun 22. Fasılla (Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu) ilgili olan bulgularını göz önünde bulundurarak aday ülkelerin Uyum Politikası için hazırlıkları değerlendirildiğinde, bütün aday ülkelerin özellikle idari kapasite, programlama, projelerin olgunluğu, izleme ve değerlendirme ile mali yönetim ve kontrol alanlarında daha fazla ilerleme kat etmeleri gerektiği açıkça görülmektedir. 1 Johannes Hahn, Bölgesel Politika Komisyoneri 2 Karadağ ın para birimi avrodur.
II. Oturum: AB Bölgesel Politikasının Yeni Üye ve Aday Ülkelerin Ekonomik ve Sosyal Uyumuna Etkisi László VELİKOVSZKY, Dr, Avrupa Birliği ve Uluslararası İlişkiler Daire Başkanı ve Başkan Danışmanı, Ulusal Kalkınma Ajansı, Macaristan Macaristan Ulusal Kalkınma Ajansı nın kalkınma politikası alanındaki tecrübesi köklü bir geçmişe dayanmaktadır. Ajans PHARE, ISPA gibi katılım öncesi fonların yönetimine dâhil olmuştur. Hâlihazırda ise Uyum Politikası fonlarının planlanmasını, yönetimi, kontrolü, izlenmesi ve değerlendirilmesi faaliyetlerini yürütmektedir. Macaristan ISPA kapsamında 550 milyon Avro hibe almıştır. Macaristan ın Uyum Fonu ve Yapısal Fonlar kapsamında mali çerçevesi 2004-2006 dönemi için yaklaşık 2.4 milyar Avro, 2007-2013 dönemi için ise 25 milyar Avro şeklinde gerçekleşmiştir. KOBİ ler ve yenilikçilik destek alanları da dâhil olmak üzere ekonomik kalkınma müdahaleleri, istihdam genişletme programları ve çeşitli altyapı alanları gibi programların değerlendirmesi 2014-2020 dönemi planlamasında önemli bir katkı sağlayacaktır. Macaristan Uyum Fonu kapsamında sağlanan kaynaklar temel olarak ilgili AB Direktifleri hükümlerinin yerine getirilmesinde kullanılmıştır. Buna örnek olarak çevre politikası (içme suyu kalitesi, atık su arıtma ve atık yönetimi) ve demiryolu (TEN- T) ile otoyol sektöründe kaydedilen ciddi gelişmeler verilebilir. Program ve projelerin planlama, seçim ve uygulama süreçlerinde operasyonların sürdürülebilirliğine, etkinliğine ve kalıcılığına önem verilmelidir. Bölgesel kalkınma programlarının bölgesel uyum sürecine katkı sağladığı açıktır. Ancak Macaristan örneğinde olduğu gibi bazı durumlarda ulusal kalkınma, Orta Macaristan Bölgesi (özellikle Budapeşte) gibi gelişmiş bir bölgenin performansı tarafından belirlenebilir. Bu durumda bu gelişmiş bölgeye yapılacak yatırımlar, diğer bölgelerin kümülatif büyümesi üzerinde pozitif dışsallık yaratmaktadır. Dolayısıyla gelişmiş merkezi bölgelerin desteklenmesi zaruridir. Aynı durum sosyal programlar için de geçerlidir. Macaristan, AB fonlarının yönetim sisteminin sürekli olarak nasıl geliştirilebileceği konusunda ciddi bir deneyim elde etmiştir. Ayrıca AB Uyum Politikasının karar alma sürecine aktif ve girişimci katılımcılığın değerini kavramıştır. Bu nedenle Vişegrad Grubu İşbirliği gibi siyasi ve teknik düzeyde işbirliği kritik önem taşımaktadır. Uygulamalar hakkında tecrübe paylaşımı AB fonlarının etkin yönetimi konusunda yardımcı olabilecektir. Yine JASPERS ağı ve eşleştirme programları da bu amaçla kullanılabilecek yararlı araçlardır.
Nahit BİNGÖL, Genel Müdür, Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü, Kalkınma Bakanlığı, Türkiye Türkiye 2002-2011 döneminde kaydettiği 5,2 lik yıllık ortalama reel GSYH büyüme oranı ile dünyada büyüme hızı en yüksek ülkeler arasında yerini almış ve Avrupa nın 6. büyük ekonomisi haline gelmiştir. Bununla birlikte bölgesel gelişmişlik farkları halen yüksek seviyelerde seyretmektedir. En gelişmiş bölgenin kişi başı gayrisafi katma değeri, en az gelişmiş bölgenin 4,3 katıdır. Büyüme seviyeleri arasındaki farkın azaltılması iki hedefi gözetmektedir: Yüksek büyüme performansını sürdürmek ve adaletli ve kapsayıcı büyümeyi sağlamak. Dolayısıyla, bölgesel politika Türkiye nin kalkınma politikasının ana unsurlarından birini teşkil etmektedir. AB katılım süreci, Türkiye nin bölgesel politikasının son on yılda geçirdiği evrim üzerinde önemli rol oynamıştır. Bu dönemden önce Türkiye'de bölgesel politika geleneksel olarak yukarıdan aşağıya bir yaklaşım çerçevesinde tasarlanan kapsamlı kamu müdahaleleri ile sınırlı olmuştur. Bu politika anlayışı büyük oranda geri kalmış bölgelere odaklanmıştır. Bölgesel kalkınma politikalarının dönüşümü ise temel olarak bölgesel kalkınma politikalarına esas teşkil eden NUTS II bölgelerinin tanımlanması ile başlamıştır. 2004-2006 yılları arasında uygulanan AB eş- finansmanlı bölgesel kalkınma programları, Türkiye'de bölgesel politikanın yeniden şekillendirilmesi sürecini hızlandırmıştır. Bu programlar, merkezi ve yerel kurumların idari kapasitesinin güçlendirilmesine katkıda bulunmanın yanı sıra bölgesel planlama ve programlama için daha katılımcı bir yaklaşımı teşvik etmiştir. AB katılım süreci bölgesel politika üzerindeki en somut etkilerini katılımcılık, çok yıllı programlama, kapasite geliştirme, program yönetimi ve proje hazırlama alanlarında göstermiştir. Bu yeni yaklaşımda bölgesel politika, yalnızca az gelişmiş bölgeler için değil aynı zamanda gelişmiş bölgeler için üretilmiş stratejileri de kapsamaktadır. Bölgesel politikayı etkin bir şekilde yönetmek için merkezi ve bölgesel/yerel düzeyde gerekli koordinasyon ve ortaklık mekanizmalarının yanı sıra gerekli kurumsal yapılar da kurulmuştur. Bu yapılar ve mekanizmalar, üyelik sonrası dönemde AB Uyum Politikasının yönetim ve uygulanma yapıları için temel teşkil edecektir. AB ye ekonomik ve sosyal uyum yolunda yeni bölgesel politikanın temelleri şunlara dayanmaktadır: Bölgesel rekabet edebilirlik Yerel dinamikler ve içsel potansiyeller Sosyal ve beşeri sermaye
Piotr ŻUBER, Yapısal Politika Koordinasyon Dairesi Başkanı, Bölgesel Kalkınma Bakanlığı, Polonya 2004 yılında Avrupa Birliği ne üye olduğundan bu yana Polonya, AB Uyum Politikasının en büyük faydalanıcılarından biri olmuştur. Bu dönem boyunca Yapısal Fonlar, ulusal iktisadi ve sosyal kalkınmaya önemli katkılar sağlamış ve politika paradigması basit tekrarlanan bir modelden kentlerin ve bölgelerin rekabet güçlerine yatırım yaparak modernleşmeye evrilmiştir. Bu sunumun amacı, AB bölgesel ve uyum politikalarının Polonya da bölgelerinin kalkınmasını nasıl kolaylaştırdığına, büyüme sürecini nasıl teşvik ettiğine ve bölgesel farkları nasıl düşürdüğüne dair genel bir fikir vermektir. Sunumda Polonya nın AB ye entegrasyonu, 2004-2006 dönemindeki katılım öncesi yardımdan 2007-2013 programlama dönemine kadar süren farklı aşamaları özellikle kazanımlara vurgu yapılarak açıklanmakta, aynı zamanda Polonya nın yapısal fonları kullanma sürecinde karşılaştığı güçlükler belirtmektedir. Bunun yanı sıra, ulusal kalkınma politikaları reformunun bütünüyle anlaşılması açısından uyum politikasının yönetim ve uygulama sisteminin çerçevesi de özetlenmektedir. Ayrıca, sunumda AB fonlarının katkısıyla gelişme gösteren kilit makroekonomik ve sosyal göstergelere de değinilerek, uyum politikasının Polonya nın kalkınmasına etkisi ele alınmaktadır. Avrupa ve ulusal politikalar arasındaki sinerji, Polonya daki yeni bölgesel politika örneği üzerinden açıklanmaktadır. Bu bağlamda, yalnızca AB desteğinden değil, belirli bölgelerin kendi potansiyellerinden de faydalanmayı amaçlayan bölgesel politikanın daha adem- i merkeziyetçi ve yerel eksenli bir modele dönüşümü de vurgulanmıştır. Bölgesel politika, sosyo- ekonomik entegrasyonun ve Polonya bölgelerinin rekabet edebilirliği ve etkinliğini artırmayı hedefleyen bölge bazlı çözümler sağlaması açısından, Polonya nın kalkınmasında önemli bir rol oynamaktadır. Polonya nın uyum ve bölgesel politika reformundaki tecrübelerine dayanarak, Avrupa Birliği nin gelişimi ve kalkınma sürecine yönelik nihai çıkarımlar yapılmış ve tavsiyeler ifade edilmiştir.
Profesör John BACHTLER, (Proje Direktörü) Avrupa Politikaları Araştırmaları Merkezi Başkanı, Stratchclyde Üniversitesi, Beşeri ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Glasgow, İskoçya, Birleşik Krallık Sunum yeni Üye Ülkelerin (AB ye 2004 ve 2007 yıllarında katılan ülkeler) AB Uyum Politikasının yönetimi ve uygulamasındaki tecrübelerini ele alacaktır. 2000-2006 ve 2007-2013 dönemleri için yapılan değerlendirmeler ve diğer araştırma bulguları kullanılarak, yeni Üye Ülkelerin Yapısal ve Uyum Fonlarını nasıl harcadıkları, bunun sonuçları ve Aday Ülkeler için çıkartılacak dersler incelenecektir.