Ailesel Faktörler Depresyonda Ne Kadar Etkili? H



Benzer belgeler
YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI

ÖZGEÇMİŞ DİL ADI SINAV ADI PUAN SEVİYE YIL DÖNEM. İngilizce ÜDS ORTA 2004 Güz

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI İş Sağlığı Programı

YÖNTEM 1.1. ÖRNEKLEM Örneklem plan l seçim ölçütleri

T.C. Hitit Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. İşletme Anabilim Dalı

Ortaö retim Alan Ö retmenli i Tezsiz Yüksek Lisans Programlar nda Akademik Ba ar n n Çe itli De i kenlere Göre ncelenmesi: Mersin Üniversitesi Örne i

Bir Ana Çocuk Sağlığı Aile Planlaması Merkezi ne Başvuran Hastaların Değerlendirilmesi

CONSANGUINEOUS MARRIAGE IN MANISA (TURKEY) AND ITS EVALUATION FROM THE ASPECT OF FAMILY MEDICINE. Fatih Özcan 1

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

Denizli l Merkezinde Ya ayan Eri kinlerin Sigara çme Özellikleri

Araştırma Notu 15/177

ARAŞTIRMA. 3 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon A.B

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ FAKÜLTE YÖNETİM KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

Primer Enürezis Noktürna Tanılı Çocuk ve Ergenlerde Anksiyete ve Depresyon Belirti Şiddetinin Değerlendirilmesi

Birinci Basamak çin Beck Depresyon Tarama Ölçe i nin Türkçe Çeviriminin Geçerlik ve Güvenirli i

Madde Bağımlısı Hastalarda Sosyal Destek ve Benlik Saygısı

Bir Üniversite Hastanesi Psikiyatri Polikliniğine Başvuran Hastaların Sosyodemografik Özellikleri ile Tanı Grupları Arasındaki İlişki

6-8 Mayıs 2016 / 6-8 May 2016

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

Aile Hekimli inin Toplumda Tan nma Durumu H

Diyabette Öz-Yönetim Algısı Skalası nın (DÖYAS) Türkçe Versiyonu: Geçerlik ve Güvenirlik Değerlendirme

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Sivas l Merkezinde Sosyoekonomik Düzeyi Farkl Üç lkö retim Okulu Ö rencilerinin Depresyon Düzeyi

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

İlkadım Birey Tanıma Envanteri

TÜİK KULLANICI ANKETİ SONUÇLARI

GENEL BİYOLOJİ UYGULAMALARINDA AKADEMİK BAŞARI VE KALICILIĞA CİNSİYETİN ETKİSİ

Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Psikoloji Hacettepe 1999

lkö retim Okulu Ortaö retim Dönemindeki Çocuklarda Sosyal Fobinin Araflt r lmas

Danışma Kurulu Tüzüğü

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Depresyon Yayg nl ğ ve Risk Etkenleri: Huzurevinde ve Evde Yaşayan Yaşl larda Karş laşt rmal Bir Çal şma

İŞLEVSEL DÜZENLEMELERİN, ENGELLİ HASTA MEMNUNİYETİNE OLAN YANSIMASI ERCİYES TIP ÖRNEĞİ

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

NIJERYA DAN GELEN YOLCUDA EBOLAYA RASTLANMADI

Alkol tanısı almış ve tedavi alan hastaların hastalıklarını etkileyen faktörlerin belirlenmesi*

TÜRKİYE DE ÇALIŞAN KADINLAR: SORUNLARI, BEKLENTİLERİ VE SENDİKALARA KARŞI TUTUMLARI

INCREASING THE PERIOD OF EXCLUSIVE BREASTFEEDING WITH EDUCATION OF MOTHERS. Key words: Exclusive breastfeeding, health education, breastfeeding

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

Ankara da Eriflkin Ast ml larda Klinik Özellikler ve De iflen Tedavi Yaklafl mlar

BÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI

GİRİŞ İki uçlu bozukluk: Manik episod Depresif episod Ötimi (iyilik hali) Kronik gidişli Kesin ilaç tedavisi gerektirir (akut episod ve koruyucu

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Zihin ve Hareket Engelli Çocuklar çin E itim Araflt rma ve Uygulama Merkezi nde zlenen Olgular n Demografik Özellikleri

Dr. M. Fatih Önsüz 1, Doç. Dr. Ahmet Topuzo lu 2

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

ULAKBİM Danışma Hizmetlerinde Yeni Uygulamalar: Makale İstek Sistemi ve WOS Atıf İndeksleri Yayın Sayıları Tarama Robotu

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ FİZİK DERSİNE KARŞI TUTUMLARININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

2015 Ekim ENFLASYON RAKAMLARI 3 Kasım 2015

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

Evaluation of life satisfaction & depression prevalence in elderly patients administered to a family health center

Osmancık İsmail Karataş Sağlık Meslek Lisesi

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI. GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

Sa l k Yüksekokulu Ö rencilerinin fiizofreni ile lgili Tutumlar

GATA Meme Hastal klar Poliklini i ne Baflvuran Hastalarda Meme Kanseri Risk Faktörlerinin Araflt r lmas *

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

YÖNETMELİK. a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiyi,

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

10. Performans yönetimi ve bütçeleme bağlantıları

ÇANKAYA BELEDİYESİ EVDE BAKIM HİZMETLERİ YÖNERGESİ

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ. ÇİFT ANADAL ve YANDAL PROGRAMI YÖNERGESİ

Hastaların Hemşirelik Hizmetlerinden Memnuniyeti

Aile Hekimli i Poliklini ine Baflvuran Hastalarda Hiperlipidemi S kl ve HDL Düzeyi ile liflkili Faktörler

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ DERS GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ

TÜRKİYE DE HASTANEDE YATAN HASTALARIN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA YÖNELİK BİLGİ VE DAVRANIŞLARINI DEĞERLENDİRME ÇALIŞMASI

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

A LE PLANLAMASI YÖNTEMLER YLE LG L TUTUMLARIN ETK N A LE PLANLAMASI DANIfiMANLIK H ZMET ÖNCES VE SONRASINDA KARfiILAfiTIRILMASI

Bursa Hava Ulaflt rma Okulu Erbafl ve Erlerine Verilen Aile Planlamas E itiminin Etkinli inin Araflt r lmas

Birinci Trimester Gebelerde Depresyon ve Anksiyete Bozukluðu

Üniversiteye Yeni Başlayan Öğrencilerin İnternete İlişkin Görüşleri (Akdeniz Üniversitesi Örneği)

Çok katl perde duvarl toplu konutlar n strüktürel de erlendirme ölçütleri do rultusunda irdelenmesi, Ataflehir örne i

ISSN : ceke@akdeniz.edu.tr Antalya-Turkey

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

Ergenlik Döneminde Psiko-Sosyal Sorunlar ve Depresyon

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

Akneli hastalarda akne şiddeti ve depresyon ilişkisi

Üniversite Hastaneleri Mali Sorunları ve Ortak Kullanım Yönetmeliği

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA

ki Uçlu Duygudurum Bozuklu u Olan Kad nlarda Premenstrüel Sendromun De erlendirilmesi

HUZUREVİNDE YAŞAYAN YAŞLI BİREYLERDE YAŞAM KALİTESİ

2. Kapsam: Bu prosedür erişkin ve çocuk hastanın yoğun bakım ünitesine kabul edilmesinden taburcu edilmesine kadar yürütülen işlemleri kapsar.

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi. Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI

AYDIN TİCARET BORSASI

Transkript:

Araflt rma Research Article Türk Aile Hek Derg 2005; 9(1): 15-19 Ailesel Faktörler Depresyonda Ne Kadar Etkili? H HOW IMPORTANT ARE FAMILIAL FACTORS IN DEPRESSION? Fatma Nur Eneç Can 1, lkay Aydemir 1, Turan Set 1, Zekeriya Aktürk 2, Nezih Da deviren 2 Özet Amaç: Depresyon, prevalans n n %5-25 aras nda oldu u bildirilen, yayg n bir hastal kt r. Depresif bireylerin aile ifllevlerinde bir bozukluk olabildi i gösterilmiflse de hangi ailesel faktörlerin daha önemli oldu u tam olarak analiz edilmemifltir. Ailesel faktörlerin depresyon gelifliminde etkili oldu u varsay m ndan hareketle çeflitli bireysel ve ailesel faktörlerin depresyonun oluflumuna etkilerini araflt rmak amaçlanm flt r. Yöntem: Trakya Üniversitesi T p Fakültesi Aile Hekimli i Poliklini- i nde depresyon tan s ile izlenmifl 78 hastadan ulafl labilen 45 kifliden kat lmay kabul eden 28 i ve ayn poliklini in veritaban ndan rastgele seçilen 250 kifliden 166 s çal flmaya al nd. Kat l mc lar n hepsine Beck Depresyon Envanteri uyguland. Kontrol amaçl ça r lan hastalardan 36 s n n daha önce depresyon geçirdi i, 10 kiflinin de depresyon ölçe i puan n n 18 ve üzerinde oldu u saptand. Depresyon geçirmifl veya geçirmekte olan 74 hasta çal flma grubunu, Beck Depresyon puan 17 ve alt nda olan 120 kifli ise kontrol grubunu oluflturdu. Kat l mc lara 25 sorudan oluflan ve aile yap lar n, sosyo-ekonomik düzeylerini, demografik özelliklerini sorgulayan bir anket uyguland. Sonuçlar Ki-kare testi ile de erlendirildi. Bulgular: Kat l mc lar n 169 u kad n (%87.1), 25 i erkek, yafl ortalamas 46.0 ± 13.35 y ld. Ailede depresyon öyküsü çal flma grubunda %38.8, kontrol grubunda ise %15.2 olarak saptand (p<0.05). Birinci çocuk olma ve cinsiyetin birinci çocu u olma durumu kontrol grubunda çal flma grubuna oranla anlaml derecede fazlayd (p<0.05). Sonuç: Çal flmam zda, ailede depresyon öyküsü olmas depresyona e ilimi artt r rken, birinci çocuk olmak ve cinsiyetin birinci çocu- u olmak depresyon aç s ndan koruyucu etkiye sahip oldu u görülmüfltür. Hastalar de erlendirilirken bu konu da dikkate al nmal d r. Bu durum, toplumumuzun sosyal yap s na ba lanabilece i gibi aileler taraf ndan ilk göz a r s yaklafl m ile çocu a verilen statü, sorumluluk ve bunlar n getirdi i yetki ile çocuklar n özgüven duygusunun daha yüksek seviyede olmas ndan da kaynaklanabilir. Anahtar sözcükler: Depresyon, birinci basamak, ailesel faktörler Summary Aim: Depression is a common disease encountered in primary care with a prevalence of 5 to 25%. Although the importance of family factors has been stressed in some studies, the rank of importance of different family factors remains obscure. Hypothesizing that family factors are related with depression, this study aimed to investigate the effect of different family factors on depression. Methods: Contacts of 78 patients with the diagnosis of depression were taken from the records of Trakya University Family Practice outpatient clinic. Fourty five of these could be reached and 28 accepted the invitation to join the study. From the same policlinic records, 250 files adult patients without a former diagnosis of depression were randomly selected and invited to join the study (control group); hundred and sixty-six persons accepted the invitation. Beck Depression Inventory was applied to all participants. Among the control group, 36 patients had a history of depression and another 10 patients received 18 or more scores from the Beck Depression Inventory. The study group consisted of 74 patients with current depression or a history of depression, while the control group consisted of 120 persons without a history of depression and a Beck Depression Inventory score of 17 or less. A questionnaire querying some family features, socio-economic characteristics, and demographic features was applied to the participants. Results were evaluated with the Chi-square test. Results: The mean age of the participants was 46.0 ± 13.35 years with 169 females and 25 males. Family history of depression was found in 38.8% and 15.2% of the study and control groups respectively (p<0.05). Being the first child and the first child of the sex was significantly more common in the control group when compared with the study group (p<0.05). Conclusion: While a family history of depression led to a predisposition towards depression, being the first child or the first child of the sex seemed to be preventive. This issue should be kept in mind in evaluating primary care patients. Our findings may be attributable to the social structure of the Turkish population. It is highly possible that families have a different perceived importance for their first children, resulting in different responsibilities, power, higher self-esteem, and resources to cope with problems for these children even in their adulthood. Key words: Depression, primary care, family factors * Bu makaledeki verilerin bir k sm 2-6 Eylül, Sivas II. Ulusal Aile Hekimli i Günleri nde sözel bildiri olarak sunulmufltur. 1) Trakya Üniversitesi T p Fakültesi, Aile Hekimli i Anabilim Dal, Edirne; Aile Hekimli i Uzman, Araflt rma Görevlisi. 2) Trakya Üniversitesi T p Fakültesi, Aile Hekimli i Anabilim Dal, Edirne; Aile Hekimli i Uzman, Yard. Doç. Dr. 2005 Yay n haklar Türkiye Aile Hekimli i Uzmanl k Derne i (TAHUD)'a aittir. Her hakk sakl d r. Deomed Medikal Medya taraf ndan yay mlanmaktad r. Copyright 2005 Turkish Society of Family Practice. All rights reserved. Published by Deomed Medical Publishing, a division of Deomed Medical Media, Istanbul.

Depresyon, yaflam boyu prevalans %5-25 aras nda de iflen yayg n bir sa l k sorunudur. 1-4 Kad nlar n %20 si, erkeklerin %10 u yaflamlar n n bir döneminde bu sa l k sorunu ile karfl laflmaktad r. 5 Hastal n, ülkemiz genel popülasyonundaki yayg nl %10-20 aras ndad r. 6,7 Uzun süre izleme gere i, iyi hasta-hekim iliflkisinin önemi ve yayg nl göz önüne al nd nda hastal n birinci basamakta tan, tedavi ve takibi önemlidir. Depresyonun etiyolojisinde genetik ve moleküler teorilerin yan nda çevresel faktörler ve stres te söz konusudur. 4 Depresif bireylerin aile ifllevlerinde bozukluk olabildi i gösterilmifl, ancak hangi ailesel faktörlerin daha önemli oldu u analiz edilmemifltir. 8,9 Çal flmam z, ailesel faktörlerin depresyon geliflimini etkiledi i varsay m ndan hareketle birey ve ailenin ekonomik ve medeni durumu, ö renim durumu, aile yap s (çekirdek veya genifl aile), bireyin kardeflleri aras ndaki konumu (kaç nc çocuk oldu u, cinsiyetinden baflka çocuk olup olmad - ), ailede depresyon öyküsü olup olmad ve hanede yaflayanlar n say s n n depresyonun oluflumundaki etkilerinin araflt rmay amaçlamaktad r. Yöntem Trakya Üniversitesi T p Fakültesi Aile Hekimli i Poliklini i flehrin bir kenar mahallesinde 3000 kifliye sürekli sa l k hizmeti vermektedir. Poliklinik kay tlar geriye do ru incelenerek 1999-2000 y llar nda depresyon tan s konan 78 hasta saptand. 45 hasta telefonla aranarak çal flmaya kat lmaya davet edildi. 28 (%62.2) kifli kat lmay kabul etti. Poliklinikte sürekli takip dosyas bulunan 1150 kifliden 250 kifli basit rastgele örnekleme ile seçilerek kontrol grubu oluflturuldu; bu 250 kifliden 166 s (%66.4) çal flmaya kat lmay kabul etti. Bütün kat l mc lara araflt rman n amac anlat larak sözlü izinleri al nd. Kat l mc lara Beck Depresyon Ölçe i (BDÖ) uyguland. Beck AT 10 taraf ndan gelifltirilen BDÖ Hisli taraf ndan 11 Türkçe ye uyarlanm flt r. Ölçekte dörtlü Likert tipinde 21 soru bulunmaktad r. Eflik de er 17 puand r. Kontrol grubundaki 36 kiflinin daha önce depresyon geçirdi i (%21.7) ve baflka bir yerde tedavi gördü ü ö renildi. Yine kontrol grubunda, öyküsünde depresyon olmamakla birlikte, BDÖ puan 18 ya da üzerinde olan 10 kiflide (%5.9) depresyon belirtileri saptand. Geçirilmifl depresyon öyküsü olan 36 kifli ile BDÖ puan 18 ve üzerinde olan 10 kifli kontrol grubundan ç kar ld. Böylece BDÖ puan 17 ve alt nda olan, depresyon öyküsü olmayan ve depresyon geçirmekte oldu u düflünülmeyen 120 kifli kontrol grubunu, depresyon geçirmifl veya geçirmekte olan 74 hasta çal flma grubunu oluflturdu. Kat l mc lara araflt rmac lar n haz rlad klar 25 sorudan oluflan, aile yap s n, sosyo-ekonomik düzeyi ve demografik özelliklerini sorgulayan bir soru formu uyguland. Soru formu araflt rmac lar n gözetiminde kat l mc lar taraf ndan poliklinikte dolduruldu; kimlik bilgileri belirtilmedi. Sonuçlar Ki-kare testi ile de erlendirildi. Bulgular Örneklem, çal flma (n=74) ve kontrol grubu (n=120) olarak 194 kifliden olufluyordu. Yafl ortalamas 46.0 ± 13.35 y l idi. Kad nlar n oran, çal flma grubunda %97.3 (72/74), kontrol grubunda ise %80.8 (97/120) idi (tablo 1). Ailede depresyon öyküsü olanlar n oran çal flma grubunda %38.8 (n=26), kontrol grubunda ise %15.2 (n=16) idi: Aradaki fark istatistiksel olarak anlaml yd (p<0.05, Tablo 1, Grafik 1). Ö retim düzeyi Okur-yazar lkokul mezunu Ortaokul mezunu Lise mezunu Üniversite mezunu Tablo 1 Kat l mc lar n demografik özellikleri Yafl (y l) Cinsiyet Kad n Erkek Ailede depresyon öyküsü olmas Ailenin birinci çocu u olma durumu Cinsiyetin birinci çocu u olma durumu Çal flma grubu 6 (9.4) 42 (65.6) 5 (7.8) 9 (14.1) 2 (3.1) 45.27 ± 10.8 72 (97.3) 2 (2.7) 26 (38.8) 11 (14.9) 21 (28.8) Kontrol grubu 11 (10.0) 71 (64.5) 11 (10.0) 16 (14.5) 1 (0.9) 45.43 ± 14.6 97 (80.8) 23 (19.2) 16 (15.2) 34 (28.6) 59 (49.6) Not: Tablolara çal flma ve kontrol grubunda soruya cevap vermeyenler dahil edilmemifltir. Kontrol grubunda birinci çocuk olanlar n oran %14.9 (n=11), çal flma grubunda ise %28.6 (n=34) idi: Fark, istatistiksel olarak anlaml bulundu (p<0.05, Tablo 1, Grafik 2). Cinsiyetin birinci çocu u olma durumu, çal flma ve kontrol grubunda s ras yla, %28.8 (n=21) ve %49 (n=59) olup, kontrol grubunda anlaml derecede fazlayd (p<0.05, Tablo 1, Grafik 3). Aile yap s, genifl ve çekirdek aile olarak ele al n p depresyon ile iliflkisine bak ld nda her iki grup aras nda anlaml fark bulunamad (, Tablo 2). 16 Eneç Can FN ve ark. Ailesel Faktörler Depresyonda Ne Kadar Etkili?

fiekil 1 Çal flma ve kontrol grubunda ailesinde depresyon öyküsü olanlar n da l m Medeni hal ile depresyon iliflkisini incelemek için, kat - l mc lar evli, bekar, dul/boflanm fl olarak üç gruba ayr ld. Evlilerin oran çal flma grubunda %83.8 (n=629), kontrol grubunda %80.8 (n=97), bekarlar n oran çal flma ve kontrol grubunda s ras yla, %2.7 ve %10.0, dul/boflanm fllar n oran ise %13.5 ve %9.2 idi: Gruplar aras nda medeni durum aç s ndan istatistiksel olarak anlaml fark yoktu (, Tablo 2). Evdeki kifli say s, tek kifli, 2-5 kifli, 6 ve üzeri olarak grupland r ld. Çal flma ve kontrol grubunda s ras yla; tek kifli yaflayanlar %4.1 e karfl l k %2.5, 2-5 kifli yaflayanlar %77 ye karfl l k %89.2, 6 ve üzerinde kifli yaflayanlar %18.9 a karfl l k %8.3 tü: Hane halk say s ve depresyon aras nda istatistiksel olarak anlaml iliflki bulunamad (, Tablo 2). Ekonomik düzey, ayl k kifli bafl na düflen gelir 125 milyondan az, 125-375 milyon, 375 milyon ve üzeri olarak grupland r ld. Çal flma ve kontrol grubunda s ras yla; gelir düzeyi 125 milyondan az olanlar n oran %55.6 ya karfl l k %53.4; 125-375 milyon aras olanlar n oran %40.3 e karfl l k %34.5; 375 milyon ve üzeri olanlar n oran %4.2 ye karfl l k %12.1 bulundu. Ayl k kifli bafl na düflen gelir düzeyleri aç s ndan çal flma ve kontrol grubu aras nda istatistiksel olarak anlaml bir fark saptanmad (, Tablo 2). Aile yap s Çekirdek Genifl Medeni hal Evli Bekar Dul-boflanm fl Evdeki kifli say s 1 2-5 6 ve üzeri Kifli bafl na ayl k gelir 125 milyondan az 125-375 milyon 375 milyondan fazla Tablo 2 Çeflitli parametrelerin depresyonla iliflkisi Çal flma grubu 51 (68.9) 23 (31.1) 62 (83.8) 2 (2.7) 10 (13.5) 3 (4.1) 57 (77) 14 (18.9) 40 (55.6) 29 (40.3) 3 (4.2) Kontrol Grubu 86 (71.7) 34 (28.3) 97 (80.8) 12 (10.0) 11 (9.2) 3 (2.5) 107 (89.2) 10 (8.3) 62 (53.4) 40 (34.5) 14 (12.1) Tart flma Çal flmam zda, ailede depresyon öyküsünün varl depresyona e ilimi art r rken, birinci çocuk olmak ve cinsiyetin birinci çocu u olmak depresyondan koruyucu bir faktördü. p Not: Tablolara çal flma ve kontrol grubunda soruya cevap vermeyenler dahil edilmemifltir. Türkiye Aile Hekimli i Dergisi Turkish Journal of Family Practice Cilt 9 Say 1 2005 17

fiekil 2 Çal flma ve kontrol grubunda ailesinin birinci çocu u olanlar n da l m Daha önce yap lan çal flmalarda genetik faktörlerin ailesel faktörlere göre depresyon etiyolojisinde daha fazla role sahip oldu u, ancak hastal n belirti vermesinde ailesel faktörlerin de rol oynad saptanm flt r. 12 Bizim çal flmam zda da ailede depresyon öyküsü olanlarda depresyon s kl daha fazla bulunmufltur. Bu ba lamda ailesinde depresyon öyküsü olan hastalar n depresif semptomlar n irdelerken depresyona yatk nl klar n n daha fazla oldu unu bilerek yaklaflmak tan, tedavi ve izlemede hekimlere yard mc olacakt r. fiekil 3 Çal flma ve kontrol gurubunda cinsiyetinin birinci çocu u olanlar n da l m 18 Eneç Can FN ve ark. Ailesel Faktörler Depresyonda Ne Kadar Etkili?

Çocuklarda do um s ras n n depresyonla iliflkili olabilece i daha önce gösterilmifltir. 13 Yap lan bir çal flmada ilk do an çocuklarda depresyon puan 2., 3., 4. ve daha sonraki çocuklardan daha düflük bulunurken, ilk do an çocuklarda 2., 3. ve sonraki çocuklara göre özgüven seviyeleri belirgin olarak yüksek bulunmufltur. Bizim çal flmam z ise eriflkinlerde hem cinsiyetin birinci çocu u olman n hem de ailenin birinci çocu u olman n depresyondan koruyucu bir faktör oldu unu düflündürmektedir. Bu durum, toplumumuzun sosyal yap s na ba lanabilece i gibi aileler taraf ndan ilk göz a r s yaklafl m ile çocu a verilen statü, sorumluluk ve bunlar n getirdi i yetki ile çocuklar n özgüven duygusunun daha yüksek seviyede olmas ndan da kaynaklanabilir. zledi imiz hastalar n çal flmaya kat l m oranlar n n nisbeten düflük olmas bireylerin büyük k sm n n çiftçilikle u raflmalar ve yaz dönemine rastlamas çal flmam z s ras nda evlerinde bulunmamalar ndan kaynaklanm flt r. Bu durum çal flmam z aç s ndan bir k s tl l k olarak karfl m za ç kmaktad r. Di er taraftan, depresyonun her toplum düzeyinde ortaya ç kabildi i düflünüldü ünde, medeni hal ile iliflkisi incelenirken evlili in mutlu-mutsuz bir evlilik olup olmad eklendi inde, gelir düzeyi incelendi inde beklenilen yaflam flartlar na eriflilip eriflilmedi i göz önüne al nd nda veya evdeki kifli say s ile ilgili olarak her bireyin ev içinde kendini özgür tan mlayabildi i bir alan olup olmad sorguland nda sonuçlar n de iflebilece i tart flmaya aç kt r. Bir di er k s tl l m z da her iki grupta kad nlar n oran n n fazla olmas d r ki biz bunu baflvuran hastalarda kad nlar n oran n n fazla olmas ile iliflkilendirdik, kad nlar n, çal flma grubunda da fazla olmalar n n kad nlarda depresyon s kl - n n daha fazla olmas ile iliflkili olabilece ini düflündük. Nitekim kad nlarda depresyon s kl n n daha fazla oldu unu gösteren çal flmalar mevcuttur. 14-16 Sonuç Çal flmam z n sonuçlar göz önüne al nd nda depresyonda baz ailesel faktörlerin rolü oldu u aç kt r. Daha önceki çal flmalarda bildirildi i gibi çal flmam zda ailede depresyon öyküsü depresyona olan e ilimi artt r rken, ailenin birinci çocu u olman n depresyondan koruyucu rolü oldu u bulunmufltur. Çal flmam z bunlar n d fl nda cinsiyetin birinci çocu u olman n da depresyon aç s ndan koruyucu etkiye sahip oldu u sonucuna varm flt r. Bu düflünceler do rultusunda hekimlerin ve ailelerin ayr ayr sorumluluklar ortaya ç kmaktad r. Hekimlerin anababalar bilgilendirmeleri, ailelerin ise çocuklar na özgüven kazand rma yolunda cinsiyet ve yafl fark gözetmeden yaklaflmalar gerekmektedir. Kaynaklar 1. Tomoda A, Mori K, Kimura M, Takahashi T, Kitamura T. One-year prevalence and incidence of depression among first-year university students in Japan: a preliminary study. Psychiatry Clin Neurosci 2000; 54: 583-8. 2. Patten SB. Incidence of major depression in Canada. CMAJ 2000; 163: 714-5. 3. Parmelee PA, Katz IR, Lawton MP. Incidence of depression in long-term care settings. J Gerontol 1992; 47: 189-96. 4. Remick RA. Diagnosis and management of depression in primary care: a clinical update and review. CMAJ 2002; 167: 1253-60. 5. Weissman MM, Olfson M. Depression in women: implications for health care research. Science 1995; 269: 799-801. 6. Bekaro lu M, Uluutku N, Tanr över S, Kirpinar I. Depression in an elderly population in Turkey. Acta Psychiatr Scand 1991; 84: 174-8. 7. Kuey L, Gulec C. Depression in Turkey in the 1980s: epidemiological and clinical approaches. Clin Neuropharmacol 1989; 12(Suppl 2): 1-12. 8. Kennedy BL, Lin Y, Schwab JJ. Work, social, and family disabilities of subjects with anxiety and depression. South Med J 2002; 95: 1424-7. 9. Tambs K, Moum T. Low genetic effect and age-specific family effect for symptoms of anxiety and depression in nuclear families, halfsibs and twins. J Affect Disord 1993; 27: 183-95. 10. Beck AT. An inventory for measuring depression. Arch Gen Psychiatry 1961; 4: 561-71. 11. Hisli N. Beck depresyon envanterinin üniversite ö rencileri için geçerli i, güvenilirli i. Psikoloji Dergisi 1989; 7: 3-13. 12. Kendler KS, Heath A, Martin NG, Eaves LJ. Symptoms of anxiety and depression in a volunteer twin population. The etiologic role of genetic and environmental factors. Arch Gen Psychiatry 1986; 43: 213. 13. Gates L, Lineberger MR ve ark. Birth order and its relationship to depression, anxiety, and self-concept test scores in children. J Genet Psychol 1988; 149: 29-34. 14. Kornstein SG, Schatzberg AF, Thase ME ve ark. Gender differences in chronic major and double depression. J Affect Disord 2000; 60: 1-11. 15. Kessler RC. The epidemiology of women and depression. J Affect Disord. 2003; 74: 5-13. 16. Simonds VM, Whiffen VE. Are gender differences in depression explained by gender differences in co-morbid anxiety? J Affect Disord 2003; 77: 197-202. Gelifl tarihi: 02.09.2004 Kabul tarihi: 04.01.2005 letiflim adresi: Dr. Fatma Nur Eneç Can Trakya Üniversitesi T p Fakültesi Aile Hekimli i Anabilim Dal 22030 ED RNE Tel: (0505) 355 86 54 e-posta: fatmanur@yahoo.com Türkiye Aile Hekimli i Dergisi Turkish Journal of Family Practice Cilt 9 Say 1 2005 19