Erzurum Numune Hastanesi Psikiyatri Kliniğinde Yatan Hastalarda Ruhsal Bozukluklar Nedeni İle T ıp Dışı Kişilere Ba şvurma Davranışı Üzerine Bir Araştırma * İsmet KIRPINAR ** ÖZET Özellikle geri kalm ış ülkelerde olmak üzere dünyada ve ülkemizde, bugün bile hekimlik d ışı say ılan fakat geniş halk kitlelerinin b ırakamadığı bir çok ilkel, atavik, büyüsel inanç ve uygulamalar ın olduğu bilinmektedir. Bilimsel t ıbba yönelişi engelleyen faktörlerin başında gelen bu uygulamaların bilinmesi, insanlarım ız ın çağdaş ruh sağlığı hizmetlerinden yeterince yararlanabilmesi çalışmalarına katk ıda bulunacaktır. Biz bu çal ışmada; Erzurum Numune Hastanesi Psikiyatri Kini ğinde yat ırılarak tedavi gören değişik tan ılar almış 30 hastamız ın, daha önce hekim d ışı kişilere başvuru davranışın ı, uygulanan tedavi yöntemlerini incelemeye ve sonuçlar do ğrultusunda sorunu tartışmaya çalıştık. Anahtar Kelimeler: Tıp dışı başvurular, Ruhsal bozukluklar, Yatan hastalar. SUMMARY: REFERANS TO NON-MEDICAL PERSONS OF THE PATIENTS TREATED IN PSYCHIATRY CLINIC OF ERZURUM NUMUNE HOSPITAL, FOR THEIR MENTAL DISORDERS It has been known that there are ancestorial, primitive, magic beliefs and practices that are non-medical but stili popular among people in the world and also in our country. In cur study, we have examineted the referrals, diagnosis and treatment methods from wich-doctors, prior to hospitalize 30 in-patients who were treated in psychiatry clinic for various mental disorders. We discussed the problem considering the results obtained. Key Words: Which-doctors, Mental Disorders, In-patients GİRİŞ Hastal ıkların doğaüstü güçlere ba ğlandığı, animistik dü şüncenin egemen oldu ğu ilkel çağlarda hastal ıklar, tıpkı doğal afetler gibi do ğa-üstü zararl ı ruhlara bağlan ıyordu. Büyücü hekimler ve şamanlar çeşitli törenler, danslar, garip hareketler, ruhlara sakla- yan e şyaların yok edilmesi, ç ılgınlık nöbetleri ve özgeçi (trans) durumlar ı ile zararl ı ruhlar ı koyarak hastal ıkları iyileştirmeye çal ışıyordu. Diğer hekimlik dallarında olduğu gibi, insan ın ruhsal s ıkıntı ve bocalamalarm ı aç ıklamaya ve onlarla sava şa başlamasmın ilk evrelerinde gizemcilik ve büyüsel dü şünce hakim- (*) 26.Ulusal Psikiyatri ve Nöroloji Bilimler Kongresinde tebli ğ edilmiştir. (**) Erzurum Numune Hastanesi. 24
Erzurum Numune Hastanesi Psikiyatri Klini ğinde yatan di. Bütün aç ıklamaları, korunma ve tedavi yollar ı, büyü ve doğa üstü güçlere inanmak yoluyla oluyordu.büyünün temeli anla şılmamaya ve inanca dayan ır, uygulanan yöntem ne denli anla şılmaz ise o denli doğa üstü olduğu izlenimini verir, inanc ı pekiştirir. Doğal olarak bu uygulamalar ı yapanlarda din adamları yada büyücü hekimlerdir (4). Ruh hastas ı kavram ı hastal ığın nedenleri ve tedavisi hakk ında anlayış, insanoğlunun ilk günlerinden beri içinde ya şadığı evren ve onunla ilgili bilgisi, varl ığın ı sürdürebilme biçimi, üretim biçimi ve ili şkileri, kültürü, teknolojisi, ki şilerin kendi aralar ındaki ili şkilerin özellikleri gibi, karşıl ıklı etkile şen faktörlerin sonucu olarak sürekli de ğişiklikler göstermi ştir (5). Ancak ruhsal bozukluklar ın tutum ve inan ışlarla yakın ilişkisi, kültüre özgü sorunlar, bu hastal ıkların tan ı ve tedavilerinde ancak son yüzy ılda ortaya ç ıkan yenilikler, özellikle psikofarmakoterapinin 1950`lerden sonra geli şmeye başlaması gibi nedenlerden dolay ı ilkel uygulamalardan vazgeçilmesi aç ısından, diğer hekimlik dallanna göre psikiyatride görece bir gecikme olmu ştur. Özellikle geri kalm ış ülkelerde bu inanç ve uygulamalar ın devam etmekte olmas ı, bu nedenlerle yak ından ilgilidir. Bilim çevrelerinde bile ruhsal bozukluklar hakkında çok şey bilinmemesi özellikle e ğitilmemiş alt toplumsal s ınıfların, Türkiye için köy toplumunun, ruh hastal ıkları ile dinsel inançlar ı aras ında bir bağ kurmas ını haklı gösterir (6). Ülkemizde bugün, hekimlik d ışı sayılan fakat geni ş halk kitlelerinin henüz b ırakamad ıkları bir çok ilkel, büyüsel inanç ve uygulamalar ın olduğu bilinmektedir. Bu yöntemlerin kayna ğında insanoğlunun temel bir yads ıma ve yans ıtma gereksinimi vard ır ve başarıs ı hasta kişinin inanc ı ile doğru orant ıhdır (4). Bu inanç ve uygulamalar ın kaynağı atalar ın ız ın ilkel toplum hayat ı ya şad ığı dönemlerin kal ıntısı olup, kollektif alt şuur denen ki şiliğimizin derinliklerinde gizli hat ıralarla ilintili oldu ğu söylenebilir. Yeni bir dini kabul eden toplumlar, atavik inançlardan bir k ısm ını yeni inanç sistemine aktar ırlar. Anadolu'ya kendi kültür ve inan ışları ile gelen atalanm ız, bir taraftan bu topraklarda binlerce y ıldır yerle şmiş Payen ve Hristiyan, bir taraftanda İslam' ı kabullenmelerinden dolay ı Arap ve Fars kültürlerinden etkilenip onların baz ı inanç ve pratiklerini günümüze kadar ya şatm ışlard ır (1). Bu bak ımdan bugün Anadolu'da görülen bat ıl inançlar ın, İslam dininin yasakladığı şeyler aras ında olmas ına rağmen, bir kısm ın ın İslami kılıf alt ında yaşamas ı tesadüf değildir. Büyü sihir uygulamaları yada geleneksel folklorik tedavi yöntemi olan Muska'lar ın temelini olu şturan "Vefk"lerin Araplar ın İslamdan önce kulland ıkları bir yöntem olduğu gerçe ği bunun çarp ıcı örnekleridir K ırkp ınat (2,7). Farkl ı kültürlerdeki ki şilerin, kendilerindeki psikiyatrik bozukluklar ın doğas ı hakkında niteleyici kavramları, bilişsel özellikleri ve dolay ıs ıyla rahats ızlık lanna ili şkin tedavi beklentilerinin çok de ğişiklik göstermesi do ğaldır. Ayn ı ülkenin çeşitli yöre ve sosyo-kültürel düzeylerinden gelen ki şilerde bile, bu düşünüş ve beklentiler çok farkl ılık gösterir. Çeşitli bölge ve yerle şim yerlerindeki ruh hastal ıklanna ait tutumlann bilinmesi, yapilacak ruh sa ğlığı planlamalann ın oradaki ayr ıntılara göre ayarlanabilmesine imkan sağlar (5). Ayr ıca bu tutum ve uygulamalar ın bilinmesinin, toplumun geçmişten günümüze intikal eden maddi ve manevi t ıbbi değerlerinin tesbiti yan ında halkın modern t ıbba yalda ştınlmas ın ı sağlama bakım ından büyük yararlar ı vardır. Savaşır' ın, sonuçlar ını 1971'de yay ınladığı Türk toplumunun ruh hastal ıklarına karşı tutum ve inançları ile ilgili bir seri çalışma, bu konuda yap ılacak yeni çalışmalara bir başlang ıç oluşturmaktad ır (5,6). Daha sonra yap ılan çal ışmaların çoğu, halkımızın genellikle ruhsal sorunlar ı karşısında "Hoca"lara ba ş- vurduğunu, dinsel-büyüsel tedavileri tercih etti ğini ortaya koymaktad ır (2,3). Ancak ülkemizde de ğişik sosyo-kültürel katmanlarda bu gerçeklerin nas ıl dağılım gösterdiğine ilişkin çal ışmalar yok denecek kadar azd ır. Biz, çal ışmam ızda ruh hastalar ın ın hekim d ışı kimselere ba şvurmas ı ve yap ılan uygulamalarla ilgili yay ın boşluğunu kısmen doldurmay ı amaçlad ık. Erzurum Numune Hastanesi, Do ğu Anadolu'nun çe şitli illerinden hastalar ın başvurdu ğu merkezi bir tedavi kurumudur. Bu hastanenin psikiyatri klini ğinde tedavi görmekte olan hastalarda yap ılm ış olan bu çalışman ın, bölgede ruh hastal ıkların ın tedavi durumlar ı ve bölgede yap ılan dinsel-büyüsel uygulamalar hakkında, küçük çapl ıda olsa bir fikir verece ği kanısınday ız. GEREÇ ve YÖNTEM Çalışmam ız ın deneklerini, Erzurum Numune Hastanesi Psikiyatri Klini ğinde yatarak tedavi gören 14'ü kadın 16's ı erkek olmak üzere toplam 30 hasta olu ş- turmaktad ır. Yapılan psikiyatri muayeneleri sonucu DSM-III- R ölçütlerine göre =Ilan konan ve yat ınlarak tedavileri uygun görülen hastalar ın yak ınları ve tedavinin ileri dönemlerinde, görü şmenin güvenilirli ğinden emin olunan devrede kendileri ile görü şülmüş ve sonuçlar haz ırlad ığım ız bir anket formuna aktar ılm ıştır. BULGULAR ve TARTIŞMA Çal ışmaya al ınan deneklerin sosyo-demo ğrafik özelliklerinin ve yüzdeleri a şağıda tablo halinde verilmi ştir: 25
Erzurum Numune Hastanesi Psikiyatri Kliniğinde yatan A. CİNSIYET SAYI YUZDE Kadın 16 % 46 Erkek 16 % 54 B. YAŞ GRUBU 20'nin altı 2 % 6.6 20-25 yaş 10 % 33.3 26-30 yaş 6 % 20 31-40 yaş 7 % 23 41-50 yaş 3 % 10 50 yaş üstü 2 % 6.6 C. YERLEŞIM ALANI Kırsal kesim 18 % 60 ilçe merkezi 3 % 10 İl merkezi 9 % 30 D. ÖĞRENIM DURUMU Okuryazar değil 9 % 30 Okuryazar 4 % 13 ilkokul 11 % 36 Orta-Lise 6 % 20 E. MESLEK Ev Kadını 14 % 46 Çiftçi 7 % 23 Memur 3 % 10 işçi 3 % 10 işsiz 3 % 10 F. SOSYO EKONOMIK DURUMU Yoksul 18 % 60 Orta 11 % 36.6 Varl ıkh 1 % 3.4 A. PSİKİYATR İ K TANILAR Yaygın Anxiete Bozuk!. 3 % 10 Organik Kişilik Sendromu 1 % 3.3 Distimi 4 % 13 Skizofreni 10 % 33.3 Kısa renk. psik. 1 % 3.4 Bipolar affektif bozukluk 6 % 20 Paranoid bozukluk 4 % 13 Ob. K. Nevroz 1 % 34 B. HASTALİĞİN SÜRESI 1 aydan az 3 % 30 1-6 ay arası 5 % 16 6 ay-1 y ıl 3 % 10 1 yıl -2 y ıl 4 % 13 2-5 yıl 5 % 16 5 yıldan fazla 6 % 20 K ırkp ınaı Hastal ıklar ın l'i dışında tümü tedavi amac ıyla hekim dışı kişileri gitmi ş veya götürülmü şlerdi. Gitmeyen tek hasta, tifo oldugu san ılarak intaniye klinigine getirilen ve oradan konsültasyon sonucu klinigimize nakledilen hastayd ı. Hekim dışı kişilere başvurma davran ışları ile döküm: Tablo 1: Tedavi amacıyla götürüldüğü kişiye başvuru biçimi Ikna edilerek götürülenler Zorla götürülenler Doktora 20 % 66 10 % 34 Hekim dışı kişilere 20 % 83 5 % 17 Hastalar ın, hekim d ışı kişileri daha kolay kabullendikleri anlaşılmaktadır. Tablo 2: Öncelikle başvurulan kişiyle ilgili dağılım İLK ÖNCE Doktora gidenler 20 % 66 Başka kişilere 25 % 83 Tablo 3: Tedavi amacıyla başvurulan kişinin bulunduğu yer Hastan ın köyünde 20 % 34 Başka köyde 20 % 34 Başka ilçe 7 % 12 İl merkezi 5 % 8 Başka il 6 % 10 (*): Say ısal art ışın nedeni birden çok başvundardir. Tablo 4: Hekim d ışı kişilere ba şvuru say ısı Hiç 1 % 3.3 1 defa 5 % 16.6 2-4 defa 7 % 23 5-10 defa 10 % 33 10'dan fazla 7 % 23 26
Erzurum Numune Hastanesi Psikiyatri Kliniğinde yatan Kırkp ınaı Daha önce Sava şır, Gürgen gibi araştınc ıların da tesbit etti ği gibi ruhsal bozuklu ğu olan kişi öncelikle "Hoca" ünvanl ı ki şilere götürülmektedir (2,56). Ancak bunların çoğu resmi din görevlisi değildir. Hastalar ın 18'i (%60) gittikleri bu ki şilerin hepsine para verdiklerini, 3'ü (%19) bir k ısm ının aldığın ı ve 9'u (%30) para vermediklerini bildirmi şlerdir. Para almayanlarm tümü, resmi din görevlisi olan ki şilerdir. Diğerlerinin bu i şi, ticaret için yapt ığı anlaşılmaktad ır. Tablo 5: Başvurulan kişiler Resmi din görevlisi Dini ünvan ı kullanan Cindar Yatır-Türbe Bilinmeyen Say ı 12 % 21 22 % 38 13 % 23 6 % 10 4 %7 Tablo 6: Konulan tanılar Tablo 7: Tan ı yöntemleri Tam Sihir 8 % 20 Cin-Peri 14 % 35 Korkmu ş 8 % 20 Nazar 3 % 10 Çok dü şünme 2 % 5 Beyin damar ı kurumuş 5 % 15 Konuların tan ıların çoğu dinsel-büyüsel içeriklidir. Tanıya gitmek için uygulanan yöntemlerin aç ıklanmas ı şöyledir: 1- Daire kurma: Ortaya bir kab içinde su getirilmekte, Kur'an okunmakta, hoca veya yardımcıs ı bay ılmakta ve bu arada elini soktu ğu suyun içinden hasta için ba şkalarının yapt ığı büyü veya muskay ı ç ıkarmaktad ır. 2- Su gösterme: Burada da bir kap içine konulmu ş suya hasta veya bir çoçuk bakt ırılmakta gördüklerini veya cinlerini anlatmas ı Tablo 8: Uygulanan tedaviler Daire Su gösterme Y ıldızlama İp gösterme Aynaya bakma 8 % 24 11 % 33 10 % 30 2 %6 2 %6 istenmektedir. 3- Y ıldızlama: Y ıldız hareketlerini inceleyen eski kitaplardan ki şiyle ilgili bilgiler ç ıkarılmaktad ır. 4- İp gösterme veya aynaya bakt ırma: Hastaya renkli bir kaç ipe veya aynaya bakarak gördüklerini veya cinlerini anlatmas ı istenmektedir. Yöntemlerin hepsinde dini motifler kullan ılmaktad ır. Ancak bunlar ın hiçbiri İslâm dininin temel anlay ış ve kurallarına uymamaktad ır. Tablo 9: Al ınan muska say ıs ı Uygulanan tedavi Say ı Muska sayıs ı Muska Okuma Değnekleme Başka 28 % 75 8 % 21 3 %8 3 %8 1 2-4 5-10 10'dan fazla 8 % 28 10 % 35 8 % 28 2 %7 27
Erzurum Numune Hastanesi Psikiyatri Klini ğinde yatan Tablo 8'de görüldüğü gibi önerilen, uygulanan tedavi yöntemi genellikle muska olmaktad ır. Bu muskalar ı kullanan hastalar ve yak ınlarının 21'i (%63) kullan ılan muskalann ruhsal durumda hiç bir değişiklik yapmad ığını, 7'si (%23) kötü etki yapt ığını ifade ederken olgular ın yaln ızca l'inde k ısmen iyileştirici etki görüldü ğü ifade edilmektedir. Muska (nusha, boylama): Tedavi veya bir şeyden korunma amac ıyla, Kur'andan al ınm ış sure ve ayetler, Allah' ın isimleri, Besmele, melek isimleri, astrolojik işaretler, vefkler ve anlams ız yaz ı ve i şaretlerin bir kağıt üzerine yaz ılarak üçgen şeklindeki bir muşamba, teneke kutu veya torba içine konulmu ş şeklidir. Eski yahudilerin Kabala büyüsünde kulland ıkları harfler, yine eski Araplar ın İslâm'dan önce kulland ıkları defansif bir büyü türü olan "Vefk"ler en s ık kullan ılan işaretlerdir. Vefk: Bir karenin bölünmü ş karelerinin her birine yerle ştirilmiş harflerini "Ebced" alfabesine göre bir say ı değeri taşımas ından ibarettir. Karelere yerle ştirilen harflerin de ğerleri yukar ıdan aşağıya veya soldan sağa topland ığında ayn ı sonucu vermektedir. Vefklere yerle ştirilen yaz ılar, yazan ın ustalığına göre nitelik kazanabilmektedir. Muskalarda kullan ılan yöntem, içindeki Kur'an ifadeleri d ışında, hep eski inançlann devam ıdır (3, 7). İçellinin Sivas yöresinde de saptad ığı gibi, muhtevalan genellikle birbirine çok yak ındır (7). SONUÇ VE ÖZET Genelde ülkemiz ve özelde Do ğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimiz ruh sağl ığı hizmetlerinin nicelik ve nitelik olarak yetersiz oldu ğu yerlerdir. Ruh sağlığı ile uğraşan hekim, kurum veya örgütler yok denecek kadar azd ır. Ruh sağlığı ve ruhsal hastal ık kavramları henüz yerle şmemiştir. 1991 y ıl ında bölgedeki 15 ilin 9'unda psikiyatri uzman ı yoktur. Bunların ve inançlar ın ın etkisiyle; ruhsal bozukluğu olan ki şi veya yak ınları önce köyün imam ına, sonrada giderek uzaklarda ismini duyduklar ı hekim dışı kişileri başvurmakta, ayn ı yöntemleri ve tedavileri uyguladıklann ı gördükleri, kimli ğinden hatta dini yorumundan emin olmad ıkları halde bazen ba şka il- K ırkp ınar lere kadar giderek bu ki şileri bulmaktad ırlar. Önemli bir kısmı cindar veya dini eğitim ve kimliği belirsiz bu ki şiler, birtak ım gözboyay ıc ı yöntemlerle tan ı koymakta, tedaviye kalk ışmakta, muhtemelen k ısa reaktif psikoz, Dissosiatif ve Konversif nevroz gibi baz ı olgulardaki dramatik görünümlü, fakat spontan veya telkinle düzelme durumlar ın ı da reklam malzemesi yaparak, istismarlanm sürdürmektedirler. Halkın inançlar ı ve kulland ıkları dini motifler yapt ıkları işi kolaylaştırmaktad ır. Bu yüzden: 1- Psikiyatri ve ruh sa ğlığı kavramlar ının toplumların her kesiminde anlaşılıp kabullenebilecek biçimde yaygmlaştınlıp tan ıtımı, 2- Psikiyatrik hizmetlerin say ı, kurum, ve nitelik olarak iyileştirilmesi 3- Ruh sa ğlığıyla uğraşanlar ın, insan ımızın inançlar ı, tutumlan, sosyal sistemlerini iyi tan ıy ıp onunla bütünle şmesi ve aç ıklay ıc ılığı. 4- Resmi din görevlilerinin, ruh sağlığı konusunda bilgilendirilip psikiyatrik hizmetlerde yönlendirici rol almalann ın sağlanması, önem kazanmaktad ır. KAYNAKLAR I- Bayat AH: Türk Dünyas ında özellikle anadolu t ıbbi folklorunda akıl hastal ıklarm ın tedavi yolları ve kaynaklar ı, Türk Halk Hekimliği Sempozyumu bildirileri, Ankara tjni. Bas ımevi, Ankara, 1988, s: 59-82. 2- Gürgen F, Kahya H, öztopçular M: Erzurum il merkezinde ilk ve yüksek öğrenimlilerin ak ıl hastalar ın ı alg ılaması ve onlara kar şı tutumu üzerine tart ışma, 13.Ulusal Psik. ve N. Bil. Kongresi, Bilimsel Çalışmalan, Ankara, 1977. 3- İçelli 1: Sivas yöresinde çe şitli hastal ıklardan korunmak amac ıyla ta şınan muskalar ın içerikleri, Izmir Dev. Hast. T ıp Dergisi, 1987. 4- Öztürk O: Ruh sa ğliğı ve bozukluklar ı, Bayrak Matbaas ı, İstanbul, 1989, s: 1-2. 5- Sava şır Y: Türk toplumunda geleneksel ve sosyal de ği şime uğram ış iki kesimin seçimi için kullan ılan bir yöntem ve bu kesimlerin özellikleri, 7.Milli Nöropsikiyatri Kongresi Bilimsel Çal ışmalan, Ankara, 1977. 6- Savaşır Y: Toplumun ruh sağlığına karşı tutumlar ı= bilinmesinin önemi ve bu konuda uygulanan bir ara ştırma, 7.Mi1li Nöropsikiyatri Kongresi Bilimsel Çal ışmalan, Ankara, 1977. 7- Yüksel E: Ilginç sorular-2, Beyan Yay ınlan, İstanbul, 1986, s: 123-126. 28