Metisilin Dirençli S.aureus (MRSA) (Korunma ve Kontrol) Giriþ KOLONÝZASYON: Staphylococcus aureus (S.aureus) gibi infeksiyon yapýcý özgül bir mikroorganizma açýsýndan kültür sonucu pozitif bulunan, fakat söz konusu mikroorganizmanýn neden olabileceði hastalýklarda görülen semptom veya bulgular bulunmayan kiþilerde, o mikroorganizmanýn kolonize olduðu kabul edilir. Mikroorganizmanýn kaynaðý bir hasta veya herhangi bir saðlýklý insan olabilir. TAÞIYICI: Kalýcý kolonizasyon saptanan kiþidir. Bu durumda örneðin; burun, perine ve boðaz gibi bir veya birden çok vücut bölgesinde özgül bir mikroorganizmaya karþý kültür pozitifliði saptanýr. Ancak infeksiyona ait bulgu ve belirtiler yoktur. KOHORT: MRSA gibi hastane infeksiyonu etkeni olarak büyük önem taþýyan özel bir mikroorganizma ile kolonize veya infekte olan iki veya daha çok kiþinin, ayný mikroorganizmayý taþýmayan diðer hasta veya kiþilerden ayrý odalara veya servislere ayrýlmasýdýr. DEZENFEKSÝYON: Cansýz yüzeylerdeki mikroorganizmalarýn hastalýk yapan formlarýnýn, kimyasal veya fiziksel (ýsý) yöntemlerle ortadan kaldýrýlmasýdýr. ENDEMÝK: Hastane gibi bir saðlýk kuruluþunda kolonizasyonun veya infeksiyonun hýzý ya da frekansýdýr. ÝNFEKSÝYON: Mikroorganizmalarýn, normalde steril olan konak dokularýnda bulunmasýdýr. Bir mikroorganizma vücuda girip dokularda çoðaldýðýnda; ateþ, cerahatli akýntý, inflamasyon veya doku hasarlanmasý gibi hastalýk belirtileri ortaya çýkabileceði gibi, o kiþide infeksiyona iliþkin klinik bulgu ve belirtiler olmaksýzýn baðýþýklýk geliþebilir. MORFOLOJÝ: Mikroorganizmalarýn þekil ile ilgilenen bilim dalýdýr. EKZOTOKSÝN: Bazý mikroorganizmalar tarafýndan üretilen ve hastalýk oluþturma özelliklerini arttýran zehirli maddelerdir. Tarihsel önemi Stafilokoklar 100 yýldan uzun bir süredir en önemli infeksiyon etkenlerinden biri olarak týp dünyasýný meþgul etmektedir. Ýlk kez 1878 yýlýnda Robert Koch tarafýndan tanýmlanan ve 1881 yýlýnda Alexander Ongston tarafýndan fare ve kobaylarda hastalýk yaptýðý gösterilen stafilokoklar; o dönemlerde insanlarda çok aðýr seyreden, tedavisi güç, ölümcül infeksiyonlara neden olmaktaydý. Alexander Fleming in 1928 yýlýnda penisilini bulmasýný takiben 1940 yýlýnda bu antibiyotiðin klinik kullanýma girmesi ile birlikte stafilokok infeksiyonlarýnýn tedavisinde önemli baþarýlar saðlanmýþtýr. Bununla birlikte, penisilinin çok yaygýn kullanýlmasýnýn sonucunda, penisilini parçalayan stafilokok suþlarý (türleri) ortaya çýkmaya baþlamýþtýr. Stafilokoklarda penisilin direnci 1940 lý yýllarýn ortalarýndan itibaren gittikçe artmýþ, 1950 li yýllarda penisilinin yanýsýra tetrasiklin, eritromisin ve streptomisin gibi diðer antibiyotiklere de direnç geliþimine tanýk olunmuþtur. Akýllý insanoðlu, 1960 yýlýnda metisilini, daha sonra da stafilokoklar tarafýndan üretilen penisilini parçalayan enzimlere (penisilinaz) dayanýklý penisilin türlerini geliþtirmiþtir. Bu sayede, stafilokok infeksiyonlarýnýn tedavisinde ikinci büyük baþarý kazanýlmýþtýr. Ancak bu baþarýnýn üzerinden henüz bir yýl geçmiþken (1961), stafilokoklarda metisilin direnci tanýmlanmýþ ve 1970 li yýllarýn sonu ile 1980 li yýllarýn baþlarýndan itibaren de MRSA suþlarýnda çoklu antibiyotik direnci ortaya çýkmaya baþlamýþtýr. Günümüzde direnç sorununun giderek yaygýnlaþmasý ile birlikte MRSA tüm dünyada hastane infeksiyonu salgýnlarýna yolaçan çok ciddi bir sorun haline gelmiþtir.
Baþlangýçta MRSA infeksiyonlarýnýn yalnýzca tedavisine yönelik çalýþmalar yapýlmýþ, kýsýtlý kontrol önlemleri dýþýnda, korunma yöntemlerine çok az baþvurulmuþ, etkenin eradikasyonu (tamamen ortadan kaldýrýlmasý) ise hiç düþünülmemiþtir. Bunda biraz da küçük çaplý hastanelerde MRSA infeksiyonu görülmemesinin rolü olmuþtur. Bindokuzyüz doksanlý yýllarýn baþlarýndan itibaren MRSA infeksiyonlarýnýn hastane ortamýnda yayýlmasýnýn Nönlenmesindeki zorluklar fark edilmeye baþlanmýþtýr. Bunun üzerine; söz konusu infeksiyonlarýn kontrol altýnda tutmasý ve hastane ortamýnda yayýlmasýnýn en aza indirilmesine yönelik olarak yoðun çalýþmalar baþlatýlmýþtýr ve halen sürdürülmektedir. Bugün bir çok hastanede bu amaçla; hastanenin iþlev ve özelliklerine uygun olarak, hastalarýn kesin izolasyonu da dahil olmak üzere her türlü önleme baþvurulmakta, hastanenin kendi iþlev ve özelliklerine uygun ve özgün korunma politikalarý geliþtirilmeye çalýþýlmaktadýr. Metisilin dirençli S.aureus (MRSA) Nedir? Staphylocococus aureus, normal insan florasýnýn bir bölümünü oluþturan gram pozitif bir bakteridir. MRSA ise adýndan da kolayca anlaþýlabileceði gibi Staphylococcus aureus un bir suþudur. Metisilin; stafilokoklara etkili, ancak ýsý ve benzeri fiziksel etkenlere oldukça duyarlý bir antibiyotiktir. Örneðin antibiyotik duyarlýlýk testi sýrasýnda test ortamýnda 2 C lik bir ýsý deðiþimi olmasý, test sonuçlarýnýn yanlýþ deðerlendirilmesine (duyarlý? dirençli gibi) sebep olabilmektedir. Bu nedenle, mikrobiyoloji laboratuarlarýnda metisilin yerine, ayný amacý karþýlayan daha stabil bir antibiyotik olan oksasilin kullanýlmaktadýr. Uygun laboratuar koþullarýnda test edildiðinde oksasilin direnci; bir Staphylococcus aureus suþunun metisilin dirençli (MRSA) olduðunu gösterir. MRSA infeksiyonlarý neden tehlikelidir? MRSA infeksiyonlarýnýn, yukarýda da kýsaca deðinildiði gibi, ölümcül infeksiyonlara neden olmasýnýn dýþýnda diðer bir ürkütücü yaný da; penisilinaz enzimine dirençli tüm penisilinlere (metisilin, oksasilin, nafsilin, kloksasilin ve dikoloksasilin), sefalosporinlere, ayrýca klindamisin, eritromisin, tetrasiklin ve aminoglikozidler gibi daha birçok antibiyotiðe dirençli olmasýdýr. Baþka bir anlatýmla; MRSA infeksiyonlarýnda tedavi seçeneði olarak çok sýnýrlý sayýda antibiyotik bulunmaktadýr. Günümüzde MRSA ile infekte olgularýn tedavisi ancak; nadiren etkili olan birkaç antibiyotik dýþýnda, glikopeptid grubu olarak adlandýrýlan ve sadece damar içi yoldan uygulanabilen vankomisin ve teikoplanin adlý iki antibiyotikle mümkün olabilmektedir. Diðer önemli bir husus ise, uygun dozda kullanýlsa bile vankomisinin, hastada mevcut MRSA kolonizasyonunu ortadan tamamen kaldýramamasýdýr; yani MRSA infeksiyonu olduðu için etkin olarak tedavi edilen bir hastanýn tedavi bitiminden sonra da bu bakteri ile kolonize olma olasýlýðý bulunmaktadýr. Diðer taraftan, kontrol edilemeyen, örneðin açýk akýntýlý yara gibi, bir MRSA infeksiyonu olan ya da kötü hijyenik alýþkanlýklarý nedeniyle bir hastanýn izolasyona alýnmasý zorunluluðu; hasta kadar yakýnlarýný da rahatsýz eden ve sýkýntýya sokan önemli bir sosyal problem olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Bu nedenle de hangi hastalarýn izole edilmesi gerektiði iyi bilinmeli, daha doðrusu bir protokolle belirlenmelidir. S.aureus un Özellikleri Þekil: Kok Morfoloji: Üzüm salkýmý þeklinde kümeler Gram reaksiyonu: Pozitif Kültür özellikleri: Klinik örneklerden alýnan materyallerde 35 C de 16-18 saat içinde gözle görülebilir koloniler oluþturur. Üretilmesi için en yaygýn olarak kanlý agar kullanýlýr. Koagülaz aktivitesi: Tavþan plazmasýný koagule etmesiyle diðer stafilokok türlerinden ayrýlýr Dezenfektan ve antiseptiklere duyarlýlýk: Staphylococcus aureus antibiyotiklere karþý çoðul direnç gösterse de, dezenfektan ve antiseptiklere duyarlýdýr. Örneðin MRSA ile infekte hastalarýn yattýðý odalar Düþük Seviyeli Dezenfeksiyon amacýyla kullanýlan kuarterner amonyum klorür bileþikleri ile etkin bir þekilde dezenfekte edilebilir. Ayrýca MRSA suþlarý alkol ve iyot bileþikleri gibi antiseptiklere de oldukça duyarlýdýr. Önemli not: Bir hastadan izole edilen stafilokok suþunun metisine duyarlý (MSSA) ya da dirençli (MRSA) olduðu klinik olarak birbirinden ayýrt edilemez. Bu nedenle kültür ve antibiyotik duyarlýlýk testlerinin
yapýlmasý þarttýr. Þekil- 1: Gram boyamada gram pozitif hücre içi koklarýn görünümü. Þekil-2: Kanlý agar besiyerinde S.aureus kolonilerinin görünümü. Þekil-3: Koagülaz testi (konvansiyonel metod) negatif test (üstte), Pozitif test (altta) Toksinler ve Enzimler : Stafilokoklar çeþitli hastalandýrýcý etkinlikleri olan birçok toksin ve enzim üretirler. Her stafilokok suþunun, aþaðýda belirtilen toksin ve enzimleri üretme özelliðine sahip olmadýðýný unutmamak gerekir. Koagülaz : Fibrinojeni pýhtýlaþtýran enzimdir. Tüm S.aureus suþlarý bu enzimi üretir. Hemolizin : Eritrositleri eriten enzimdir. Tüm S.aureus suþlarý bu enzimi üretir. Hyaluronidaz : Bað dokusunun önemli bir yapý taþý olan hiyalüronik asidi parçalayan enzimdir. Lökosidin : Lökositleri tahrip eden enzimdir. Lipaz : Yað asitlerini tahrip eden enzimdir. Enterotoksin : S.aureus un besin zehirlenmesine neden olan toksinidir. Nükleaz : Nükleik asitleri tahrip eden enzimdir. Eksfoliatin : Derinin yüzey tabakalarýnýn dökülmesine neden olan maddedir. En sýk rastlanan S.aureus infeksiyonlarý 1. Follikülit: Kýl folikülünün infeksiyonudur. Yüzeyel follikülit temelde stafilokokal bir impetigodur. Baþlangýçta kýl kökünün etrafýnda eritemli bir bölge oluþur. Sonuçta kubbe þeklinde püstül geliþir 2. Karbonkül: Deri ve deri altý dokunun, derin yerleþimli, cerahatli infeksiyonudur 3. Ýmpetigo: Stafikokoklarýn ve Streptococcus pyogenes in oluþturduðu çok bulaþýcý, yüzeyel bir piyodermidir. Bulaþýcý yüzeyel piyodermi olarak da anýlmaktadýr. Ýnfeksiyon yüzeyel, gevþek vezikül þeklinde baþlar ve vezikülün yýrtýlmasý sonucunda kalýn sarýmsý kabuk oluþur. En sýk yüzde görülür. 4. Mastit (Meme inflamasyonu) : Emziren annelerin %1-3 ünde görülür. Etkeni sýklýkla S.aureus tur. 5. Yara infeksiyonlarý 6. Osteomyelit: Kemik infeksiyonu. 7. Besin Zehirlenmesi: Staphylococcus aureus ile kontamine olmuþ; kremalý pasta, patates salatasý, dondurma gibi yüksek karbonhidratlý besinlerin yenmesini takip eden 2-6 saat içinde oluþur. Þiddetli mide aðrýsý, bulantý ve kusma baþlýca yakýnmalardýr. 8. Toksik Þok Sendromu: Ani baþlayan yüksek ateþ, þiddetli sulu ishal ve kas aðrýlarýný takiben hipotansiyon ve ciddi olgularda þok ile karakterize infeksiyon tablosudur. Tipik olarak 15-25 yaþ arasý ve menstruasyon sýrasýnda tampon kullanan genç kadýnlarda görülür. Mensturasyon esnasýnda aniden baþlar. 9. Kavlanmýþ (Haþlanmýþ) Deri Sendromu: En çok çocuk ve yenidoðanlarda görülür. Aniden aðýz çevresinde eritem ve 2-3 gün içinde hýzla güneþ yanýðýna benzer parlak kýrmýzý bül (çevresi belirgin, büyük vezikül)
tarzýnda döküntü ile baþlar. Lokal lezyonu deri kavlamasý izler. Deskuamasyon 5 gün içinde oluþur. 10. Septisemi/Endokardit. 11. Pnömoni: Nadir olmakla birlikte Ýnfluenza pnömonilerini ya da aspirasyonu takiben ortaya çýkabilir. 12. Neonatal deri lezyonlarý: Zaman zaman hastane bakýmý sýrasýnda görülür. Hastane çalýþanlarýndan (ellerin gereðince yýkanmamasý sonucunda) veya vaginal kolonizasyonu olan annelerden yenidoðan bebeklerine bulaþýr. Ýnkübasyon Periyodu Ýnkübasyon periyodu; bir mikrorganizmanýn bir konakçýya (hastaya) girmesinden, semptomlarýn ya da infeksiyonun ilk bulgu/larýnýn ortaya çýkmasýna kadar geçen süredir. MRSA infeksiyonlarýnýn inkübasyon periyodu deðiþkendir, çoðu zaman belirsizdir. Sýklýkla 4-10 gün kadardýr. Ýnfeksiyon kaynaklarý Stafilokok infeksiyonlarýnda (MRSA dahil) ortak kaynak insanlardýr. Ýnfeksiyon zincirinde diðer hayvanlar nadiren rol alýr. Kültür Yöntemleri Ön burun delikleri: Hastaya uygulanacak iþlem anlatýlýr. Sonra Serum Fizyolojik ile ýslatýlmýþ eküvyon sol burun deliði ön kýsmýna (nares) sokulur, 3-5 saniye hafifçe çevrilir. Ayný eküvyonla, ayný iþlem sað burun deliðinde tekrarlanýr. Eküvyon kültür transport vasatý içine yerleþtirilir. Laboratuvar istek formuna MRSA için kültür alýndýðý mutlaka yazýlýr. Ýnfekte bölgeler: Süpüratif (cerahatli) bir lezyondan en uygun örnek alma yöntemi, doku biyopsisi veya sývý aspirasyonudur. Bunlar mümkün deðilse, eküvyon kullanýlýr. Bununla birlikte, eküvyon ile bu tipte materyal alýnmasýnýn; yüzey kontaminasyonu ihtimali ve az materyal (<0.2 ml) alýnabilmesi gibi dezavantajlarý vardýr. Ýnfeksiyon þüphesi bulunan alan, Serum Fizyolojikle ýslatýlmýþ steril gaz bez ile silinerek dekontamine edilir. Drenaj bölgesinden iki eküvyon yardýmýyla ve eküvyonlar hafifçe çevrilerek mümkün olan en çok miktarda materyalin eküvyon pamuðu tarafýndan emilmesi saðlanýr. Eküvyonlardan biri transport vasatýna yerleþtirilir, diðeri ise Gram boyasý uygulamak için kullanýlýr. Kültür alýnmasý sýrasýnda infekte materyalle bulaþma tehlikesinin bulunduðu durumlarda eldiven takýlmalý ve önlük giyilmelidir. Maske giyilmesi ise gerekli deðildir. Hasta materyalleri ile bulaþmýþ (kirlenmiþ) tüm malzemeler plastik bir torba içine konmalý, torbanýn aðzý sýkýca kapatýldýktan sonra hasta odasýndan çýkarýlarak atýklarýn yok edileceði alana taþýnmalýdýr. Bu uygulamada, hastanenin týbbi atýk imha politikalarýnýn eksiksiz uygulanmasý çok önemlidir. Bulaþma Yolu Staphylococcus aureus en sýk burun deliklerinin ön kýsmýnda kolonize olur. Genel popülasyonun % 30-40 ý S.aureus un burun taþýyýcýsýdýr. Bu nedenle, oto-infeksiyon (kiþinin kendini infekte etmesi) sýk görülür. Pürülan drenajý olan hastalar, en önemli epidemik bulaþma kaynaðýdýr. Solunum yolu ile ve cansýz maddeler yoluyla bulaþma nadirdir. El yýkama ve eldiven giyme gibi genel hijyenik kurallara uymayan saðlýk personeli sýklýkla bulaþmalardan sorumludur. Stafilokoklarýn burun dýþýnda en sýk kolonize olduklarý vücut bölgeleri ise; nazofarinks, koltuk altlarý, kasýklar ve gastrointestinal sistemdir. Yüksek risk grubunu oluþturan hastalar Staphylococcus aureus infeksiyonlarý, etkeninin dokuyu istila etmesi sonucunda geliþir. Cerrahi yaralar, santral kateterler gibi invaziv cihazlarýn uygulandýðý vücut bölgeleri ve yumuþak doku yaralarý S. aureus infeksiyonlarýnýn en sýk görüldüðü alanlardýr. Transplantasyon hastalarý, kronik böbrek yetmezliði olanlar, Ýnsan Ýmmünyetmezlik Virusu (HIV) infeksiyonlular ve kanser hastalarý gibi baðýþýklýk sistemleri bozulmuþ hastalar,
Çoklu antibiyotik kullanan, steroid veya kemoterapi gören hastalar, Cerahi ya da yoðun bakým hastalarý, Yaþlý ve kötü beslenmiþ hastalar; S.aureus infeksiyonu geliþmesi bakýmýndan yüksek risk gruplarýný oluþtururlar. Sorumluluklar Hastane ortamýnda MRSA infeksiyonlarý ile etkin bir þekilde mücadele edilebilmesi ve yayýlýmýnýn asgari düzeylere indirilebilmesi için multidisipliner çalýþma ve eþgüdüm gerekmektedir. Bu konuda görev alacak ünite ve saðlýk personelinin sorumluluklarý aþaðýdaki gibidir: Mikrobiyoloji Laboratuvarýnýn sorumluluðu: (1) Mevcut en iyi araþtýrma metotlarýný kullanarak, hýzlý ve zamanýnda raporlama yapmak. (2) Eðitimsel formlar hazýrlamak. (3) Kültür materyalinde MRSA izole edildiðinde ilgili saðlýk personelini haberdar etmek. Hekimin sorumluluðu: (1) Laboratuvara uygun örnek/lerin gönderilmesini saðlamak. (2) Kolonize hastalarda vankomisin veya teikoplanin kullanmamak. (3) Kendisi infeksiyonun kaynaðý imiþ gibi çok dikkatli hareket etmek. Hemþirenin sorumluluðu: (1) Mikrobiyoloji raporlarýný yorumlama bilgi ve becerisine sahip olmak. (2) Kolonizasyon ve infeksiyonun arasýndaki farký bilmek. (3) Sonucu mümkün olan en kýsa sürede hekime bildirmek. Ýnfeksiyon Kontrol Önlemleri El Yýkama: Saðlýk personeli eldiven giysin veya giymesin, hasta ile temastan önce ve sonra mutlaka ellerini yýkamalýdýr. Antimikrobiyal içeren sabunlarýn kullanýlmasýnýn yararlarý halen tartýþmalýdýr. Esas önemli olan ellerin ne ile yýkandýðý deðil, ne zaman ve nasýl yýkandýðýdýr. Maske takýlmasý: MRSA pnömonili bir hastadan, damlacýk infeksiyonu yolu ile bulaþmayý önlemek amacýyla (tüberkulozda olduðu gibi) maske takýlabilir. Ancak stafilokoklarýn aerosoller içinde damlacýk infeksiyonu tarzýnda taþýndýðýna dair çok kýsýtlý veri bulunmaktadýr. Bu nedenle MRSA pnömonili ya da yanýk hastalarýnda maske takýlmasý genellikle tavsiye edilmemektedir. Temizlik Uygulamalarý: MRSA ile infekte bir hastanýn bulunduðu odanýn temizliðinde genel çevre temizliði kurallarý uygulanýr. Genel temizlik için kuarterner amonyum bileþikleri kullanýlabilir. Fenollerin ya da hipoklorit solüsyonlarýnýn kullanýmý gereksizdir. Havanýn Temizlenerek Arýn Hale Getirilmesi: MRSA nýn solunum yoluyla bulaþma riskini önlemek için solunan havanýn iyon yüklü olmasý gerekmektedir. Çamaþýrlarýn ve MRSA ile infekte hastalarýn kiþisel giyecekleri: Ýnfekte MRSA hastasýnýn yara akýntýsý ile bulaþmýþ yatak çarþaf takýmlarý ve hasta giysilerinin diðer çamaþýrlardan ayrý olarak yýkanmasýna gerek yoktur. Uygun su sýcaklýðý, deterjan kullanýmý, hafif asidite saðlanmasý, çalkalama ve kurutma gibi normal yýkama prosedürleri MRSA larýn ortadan kaldýrýlmasý için yeterlidir. Ancak bu tür malzemeler, hastanýn odasýndan aðzý kapalý torbalar içinde çýkarýlmalýdýr. Yemek Kaplarý: MRSA ile infekte kiþiler için tek kullanýmlýk yemek kaplarýnýn kullanmasýna gerek yoktur. Tabaklarýn normal yýkama iþlemine tabi tutulmasý mikroorganizmayý ortadan kaldýrýr. Ortak Kullanýlan Malzemeler: MRSA infeksiyonlu hastalar, jakuzi ya da ayak banyolarý gibi hizmetlerden mahrum býrakýlmamalýdýr. Bu tür etkinlikleri; diðer hastalarýn en önce kullanmasýnýn saðlanmasý, MRSA lý hastalara verilecek hizmetin gün sonu veya hafta sonuna ertelenmesi þeklinde planlamaya da gerek yoktur. MRSA ile infekte hastalar, ortak kullanýlmasý gereken aletleri diðer hastalarla
randevu sýrasýna göre ayný gün içinde kullanabilirler. Her alet üretici firmanýn tavsiye ettiði þekilde temizlendiði sürece, bulaþma söz konusu deðildir. Mikrobiyolojik Kültürler: Ortamda MRSA bulunup bulunmadýðýný saptamak amacýyla çevresel kültürlerin alýnmasý ve laboratuvara gönderilmesi, gereksiz bir uygulamadýr. Bulaþmanýn çevresel kaynaklý olduðu doðru ve kesin epidemiyolojik bilgilerle desteklenmediði sürece, çevresel kültürler alýnmamalýdýr. Hasta Ýzolasyonu: MRSA ile infekte bir hastanýn izolasyona alýnmasýnda, aþaðýdaki kriterler kullanýlmalýdýr; Ýnfeksiyon uygun pansuman uygulamasý ile kontrol edilebilir mi? Hastanýn hijyeni konusunda sorun var mý? Hastanýn mental durumu uygun mu? Hasta uygun el yýkama prosedürünü uygulayabiliyor mu? Personel standart önlemleri alabiliyor mu? Oda Düzenlenmesi: MRSA ile infekte hastalarýn özel bir odada izolasyona alýnmalarý gereklidir. Ancak özel bir oda temin edilememesi durumunda; MRSA lý hastalarýn diðer hastalar ile ayni odayý paylaþmasýnýn (kohort) mümkün olup olmadýðýnýn belirlenmesinde, aþaðýdaki özelliklerin araþtýrýlmasý önerilmektedir. Ýzolasyon Sistemleri: MRSA ile infekte hastalara temas izolasyonu uygulanmasý tercih edilen yöntemdir. Özellikle MRSA izole edilmiþ, akýntýlý yarasý olan ve akýntý mayiinin dýþ ortamla temasý önlenemeyen hastalar ile, kiþisel hijyeni bozuk hastalarýn temas izolasyonuna alýnmasý gerekir. MRSA Taþýyýcýsý Saðlýk Personeli: Burun delikleri veya kývrým yerleri gibi vücudunun baþka bir yerinde MRSA taþýyýcýsý durumunda olan saðlýk personelinin, altta yatan hastalýðý, stafilokoksik deri lezyonlarý olmadýkça ve hijyen kurallarýna uyumda sorunu bulunmadýðý sürece çalýþmalarýnda bir sakýnca olmadýðý bildirilmektedir. Dekolonizasyon: Bazý hastalarda MRSA, tekrarlayan infeksiyonlara neden olur. Böyle durumlarda kombinasyon tedavisi ile kolonizasyonun ortadan kaldýrýlmasý denenebilir. Ancak sonuç her zaman baþarýlý olmayabilir. Ayrýca, bu þekilde çoklu antibiyotik kullanýmý sonucunda normal flora elemanlarýnýn ortadan kalkmasý veya daha dirençli mikroorganizmalarla infeksiyon geliþmesi (Clostridium difficile neden pseudomembranöz kolit vb.) olasýlýðý ortaya çýkabilir. Mini özet MRSA genellikle temas yoluyla bulaþan bir bakteridir. Standart önlemlerin (eskiden Üniversal Önlemler olarak bilinirdi) uygulanmasý ile infeksiyonun yayýlýmýnýn büyük ölçüde önlenmesi mümkün olabilecektir. Saðlýk kuruluþlarýnda hasta bakým hizmeti veren tüm saðlýk çalýþanlarý; Staphylococcus aureus ve vankomisine dirençli enterokok (VRE) türleri gibi çoðul antibiyotik dirençli hastane infeksiyonu etkenlerinden haberdar olmalý, bunlarýn epidemiyolojisi ve korunma yöntemleri hakkýnda yeterli bilgiye sahip bulunmalýdýr. Kaynaklar 1. Center for Diseases Control (CDC), 1998 Ýnternet. 2. Boyce, JM. Et al., Methicillin resistant Staphylococccus aureus (MRSA): a briefing for acute care hospitals and nursing facilities. Ýnfection Control and Epidemiology. 15(2): 105-115, 1994. 3. Gorbach LS, et al. Ýnfectious diseases, 2nd Ed. W.B. saunders,1992, 631-32 4. Wenzel R.P, et all. Methicillin-resistant Staphylococcus autbreak:a consensus panel s defination and management quidelines. American Journal of Infection Control. 26 (2):102-110.1998. 5. Benanson A. Control of Communicible Diseases Manual. 16th Ed.American Public Health Association, 428-438
Edirne'de Týp Fakültesi hastanesinde beþ günde sekiz bebeðin ölmesi dikkatleri hastane enfeksiyonlarýna yöneltti. Hijyen sorunuyla ortaya çýkan 'MRSA' adlý bakteri Türkiye'de de birçok ölüme neden oldu. Hastanelerde hijyen sorunuyla ortaya çýkan ve halk arasýnda 'hastane mikrobu' olarak bilinen MRSA, yani stafilo-kok bakterisi Dünya Saðlýk Örgütü verilerine göre hastaneye yatan her 10 hastadan birinde enfeksiyona neden oluyor. Personel yetersizliði ve hijyen eksikliði sebebiyle Türkiye'de de birçok hasta, hastane mikrobu nedeniyle ya hayatýný kaybetti ya da uzun süre tedavi altýnda kaldý. Veysel Aksoy: Örneðin Ulaþtýrma eski Bakaný Veysel Atasoy, Gazi Üniversitesi Hastanesi'nde yapýlan biyopsi sonrasý kaptýðý enfeksiyon nedeniyle Ýbni Sina Hastanesi'ne yatýrýldý. Atasoy, 20 gün sonra hastane mikrobu nedeniyle hayatýný kaybetti. Mehmet Oran: Ýstanbul Týp Fakültesi Genel Dahiliye Bölümü Baþkaný Prof. Dr. Mehmet Oran da 66 yaþýnda bir kalp ameliyatýndan sonra ihmal sonucu komaya girip hayatýný kaybetti. Üstün Korugan: Prof. Dr. Üstün Korugan (64), Prag taki bir bilimsel toplantýda kaptýðý stafilokok bakterisinin, kalp kasýnda iltihap ve sonrasýnda da akciðer embolisine yol açmasý nedeniyle yaþamýný yitirdi. Serpil Akyýl: Ressam Serpil Akyýl, geçtiðimiz yýl 16 ameliyathanesi ölümcül mikroplar nedeniyle geçici olarak kapatýlan Þiþli Etfal Hastanesi'nde geçirdiði ameliyatta hastane mikrobu kapmýþtý. Yasemin Balsu: Bir þirkette ihracat müdürü olarak çalýþan 31 yaþýndaki Yasemin Balsu da burun ameliyatý olmak için gittiði Gaziantep Amerikan Hastanesi'nde hayatýný kaybetmiþti. Üç yýl önce dokuz bebek öldü Üç yýl önce de Trabzon'da Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi'nde dokuz bebek hastane enfeksiyonu nedeniyle ölmüþtü. Edirne'de son durum Edirne'deki Trakya Üniversitesi Edirne Týp Fakültesi Hastanesi'nde ölen bebeklerin sayýsý sekize yükseldi. Yeni Doðan Ünitesi'nde bulunan dokuz bebekten biri daha gece geç saatlerde hayatýný kaybetti. Bebek ölümleriyle ilgili olarak Cumhuriyet Baþsavcýlýðý'nýn ve Saðlýk Bakanlýðý komisyonunun baþlattýðý soruþturma sürüyor. Ailelerden resmi þikayet yok Bu arada bebeði ölen ailelerden henüz resmi þikayette bulunan olmadýðý açýklandý. Hastane Baþhekimi Armaðan Altun, ünitede bulunan diðer bebeklere, tespit edilen bakteriye uygun antibiyotik uygulandýðýný söyledi. TÜ Týp Fakültesi Hastanesi'nde bugüne kadar sekiz bebek hayatýný kaybetti. Þu an hastanede sekiz bebek yoðun bakýmda. TÜ Týp Fakültesi Hastanesi'nde, 18-19 haziranda altý bebeðin ölmesi, üç bebeðin ise durumlarýnýn aðýr olmasý üzerine yeni doðan ünitesine hasta kabulü durdurulmuþ, ölen üç bebeðin cesedi, otopsi yapýlmak üzere Ýstanbul Adli Týp Kurumu'na gönderilmiþti. Dün bir bebek daha hayatýný kaybetmiþti.
ÝNGÝLTERE Türkiye'deki hastane enfeksiyonunun bir benzeri de Ýngiltere'de yaþanýyor. Ülk ede 12 kiþinin ölümüne neden olan enfeksiyon nedeniyle Ýngiltere'deki saðlýk kurumlarý alarma geçti. Baþkent Londra'daki Stoke Mandeville Hastanesi'nde son 18 ay içinde 300 vakaya rastlandý. 'Clostridium difficile' adlý virüsün yol açtýðý belirlenen bakteriyel enfek siyon daha çok yaþlý insanlarý etkiliyor. Virüsten ölenlerin yaþ ortalamasý 85. Bilimadamlarý en çok görülen hastane enfeksiyonlarýndan biri olan 'clostridium difficile'ýn, daha önce de ABD ve Kanada'da görüldüðünü belirtiyor. Saðlýk Korumu Ajansý ve Stratejik Saðlýk Merkezi ekipleri enfeksiyonu kontrol altýnda tutma çalýþmalarýný sürdürüyor. Enfek siyona yakalananlar uzun süreli antibiyotik tedavisine cevap verebiliyorlar. Ancak kolaylýkla bulaþan virüsün izlerinin tamamen silinmesi mümkün olamayabiliyor. Uzmanlar virüsten korunmanýn en etkin yolunun hastanýn belli bir yerde tutulmasý ve söz konusu bölgenin iyice defenfekte edilmesi olduðunu belirtiyor. Ýstatistikler 1990 yýlýndan geçtiðimiz yýla kadar 40 bine yakýn potansiyel vakaya rastlandýðýný gösteriyor. 2003 yýlýnda ise 934 ölüm gerçekleþti. Buna yakýn bir ölüm oranýna da MRSA virüs ü neden oldu. Ýngiliz baðýmsýz s aðlýk müfettiþleri, hükümeti MRSA bakterisine karþý alýnacak önlemler konusunda yavaþ davranmakla suçluyor. Kirli hastanelerde oluþan bakterinin saðlýk sektörünü tehdit ettiðini kaydeden müfettiþler, hastanelerin temizlenmesinin vaktinin çoktan geldiðini belirtiyor. Baðýmsýz Saðlýk Komisyonu, bakteriyle mücadele için bu konuda 'kötü ün'e sahip hastaneleri açýklamayý planlýyor. Hijyen koþullarýný düzelten hastaneler ise tekrar rapor edilecek. Bir yýlda ortalama bin k iþinin yaþamýna malolan MRSA bak terisi, son beþ yýlda büyük bir hýzla yayýlmaya baþladý. MRSA virüsünün hastane odalarýndaki Ýncil'lerden bile insanlara geçme olasýlýðý, hastanelerdeki Ýncillerin kaldýrýlmasý tartýþmalarýný gündeme getirmiþti. Panik! Et yiyen bakteri... ABD'nin Atlas Okyanusu kýyýsýndaki Florida eyaletinde balýkçý ve sörfçüler, et yiyen bakteri paniði yaþýyor. Florida'nýn Local 6 televizyonunun bildirdiðine göre, son iki ayda, çok sayýda balýkçý ve sörfçü ''methicillin resistant staphylococcus aureus'' (MRSA) adý verilen ve tüm vücutta krater gibi acýlý ve derin yaralar oluþmasýna neden olan enfeksiyondan ötürü tedavi altýna alýndý. Ormond Beach bölgesinden Deri Hastalýklarý uzmaný Dr Jeff Parks, sadece kendisinin 8 balýkçý ile bir sörfçüyü tedavi ettiðini belirterek, durumu ciddi olan 2 balýkçýnýn hastanede tedavilerinin sürdüðünü kaydetti. Sörfçü Gerald Harbrodt'un annesi Jonelle Harbrodt da oðlunun okyanusta yüzerken açýk bir yarasýndan giren bakterinin, bir gün içinde tüm vücudunda enfeksiyonlara neden olduðunu anlattý. Balýkçý Jim Freeman da yerel televizyona, enfeksiyonun önce beyaz sivilce þeklinde baþladýðýný, ancak sivilce patladýðýnda iþin ciddi bir hal aldýðýný söyledi. Freeman, ''Enfeksiyon kemiðe doðru gidiyor. Doktorlar, eðer kemiðe giderse kolu ya da bacaðý kesmenin gerektiðini söylüyorlar'' diye konuþtu. MRSA'ya yol açan enfeksiyon henüz hekimlerce bilinmezken, doktorlar, bu tip enfeksiyonun derhal tedavi edilmesi gerektiðini vurguluyorlar. MÝLLÝYET 23.10.2003