B L RK fi L KTE YAfiANILAN BAZI ANILAR Prof. Dr. Selahaddin ANIK Yap lan her iflte bir hata pay mevcuttur. Fakat amaç hatay en aza indirmek ve kabul edilir s n rlar aras nda tutmakt r. flte bunun sonucunda da hoflgörü konusu ortaya ç km flt r, Bir mühendis, olarak düflündü ümüzde, mühendisili in dallar ndaki hoflgörü oran da farkl d r. Örne in makine, mühendisli inde hoflgörü boyutunun milimetre seviyesinde olmas na karfl n, bir inflaat mühendisli inde bu oran santimetre boyutundad r. Öte yandan metalurji mühendisli inde de oran mikron seviyesine düfler. E er makine mühendisli inde yap lan iflteki hata oran n milimetre yerine santimetre olarak ele al rsak, bu ifl art k kabul edilmez duruma gelir. Onun içindir ki; bir ifli yaparken o iflin kabul edebilece i hoflgörüler dahilinde hata yapmamaya dikkat etmek gerekir. 1. Bir adli t p olay Takriben 30 y l kadar önce, üç kiflinin ölümü ile ilgi bir olayda birisi kimya mühendisi olmak üzere üç kiflilik bilirkifli heyeti olarak bir ceza, mahkemesine davet edildik. Kaza bir tutkal imal fabrikas nda meydana gelmiflti, her taraf kapal sadece insan girebilecek bir kapa ve girifli olan bir tutkal kazan nda temizlik yapmak üzere, kazana bir iflçi indirilmifltir. K sa bir süre sonra iflçiden herhangi bir haber al nmamas üzerine yard m için kazana ikinci bir iflçi de iner. lk iflçi kazanda zehirlenerek ölmüfltür. K sa bir süre sonra ikinci iflçiden de herhangi bir haber ç kmay nca, bu sefer üçüncü bir iflçi kazana indirilir. kinci iflçi de kazanda zehirlenerek ölmüfltür. Ancak üçüncü iflçinin de ölümünden sonra kazan n bafl nda bulunan ve temizlemeden sorumlu olan kifliler uyanarak kazandaki iflçilerin zehirlenerek öldü üne inan r ve bu sefer kazana koruyucu maskelerle inilerek ölen iflçiler ç kar l r. Ölen iflçiler adli t bba sevk edilerek ölüm nedenleri araflt r l r. Gelen ölüm raporlar nda iki kiflinin ayn maddeden zehirlenerek öldü ünü ve üçüncü iflçinin de ölümüne neden olan maddenin daha farkl bir madde oldu u ve iki kifliyi öldüren madde olmad belirtilmifltir. Bunun üzerine heyetimizde bulunan kimya mühendisi arkadafl m zla, iflçileri öldüren maddelerin tutkal imalinde kullan l p kullan lmad n araflt rd k. ki iflçiyi öldüren kimyasal madde tutkal
2 STANBUL BAROSU DERG S Cilt: 82 Say : 1 Y l 2008 imalinde kullan lmas na karfl n, üçüncü iflçiyi öldüren kimyasal madde, tutkal imalinde kullan lmamaktad r. Halbuki üç iflçide ayni yerde ayni kazanda belirli bir zaman dilimi içerisinde ayn yerde zehirlenerek ölmüfltür. Acaba bu durum öngörülemez hata dahilinde mi, yoksa de il mi? 2.- Raporda virgül var m, yok mu? Bu olay da takriben yirmi y l önce meydana gelmifltir. Bir gün ticaret mahkemelerinin bulundu u bir koridorda, yine ticaret mahkemelerinde üyelik yapm fl ve daha sonra emekli olan bir hakim arkadaflla ayn bilirkifli heyetinde olmak ve bir keflfe gitmek üzere, yan yana oturup beklerken, Ticaret Mahkemelerinden birinin mübafliri, beni mahkemelerinin baflkan n n arad n ve benimle görüflmek istedi ini söylemesi üzerine, ben de zaman oldu u için hemen baflkan n odas na giderek geldi imi belirttim. Say n Baflkan bana k sa bir süre önce ek rapor verdi imiz bir dosyadaki üç kiflilik ek raporumuzu göstererek, "Hocam biz raporlar okumuyor muyuz? fleklinde sitemde bulundu. Yazd m z ek raporda: " E er ilk verdi imiz rapor iyice incelenseydi bu ek rapora ihtiyaç kalmayacakt, fakat durumu bir defa daha tekrarlamak faydal olacakt r" ifadesini kullan lm flt. Say n Baflkan bu ifadeye üzüldü ünü belirtmek istemiflti. Burada verdi im cevap, ortam yumuflatt ve sitemi ortadan kald rd. Cevab m, Say n Baflkan raporumuzda bu cümleden sonra bir virgül var m, yok mu? ona bir bakal m. E er virgül varsa muhatab m z siz de- il rapora itiraz eden taraf vekildir. Virgül yoksa o zaman muhatap siz olmaktas n z. Rapora bakt m zda virgülün varl n görünce durum normale girdi. D flar ç kt mda keflif için beklemekte olan eski ticaret mahkemesi üyesi, baflkan n beni niçin arad n sordu. Bende durumu aynen anlat nca, emekli ticaret mahkemesi üyesi arkadafl n yar flaka yar ciddi olarak bana verdi i cevap çok daha enteresand. "Virgül olsa ne olur, olmasa ne olur. Çok defa bütün raporu okumad m z ve sadece sonucuna bakt m z olmufltur fleklinde idi. 3. Yaln z kusurun tespiti Trafik kazalar ilgili sigorta rucü davalar n n dosya üzerinde yap lan incelemelerinde kusur ve hasar n belirlenmesi genellikle ayni bilirkiflilere verilmektedir. Uzun y lar bilirkiflili ini yapt n bir asliye hukuk Mahkemesinde Hakiminin emekli olmas üzerine, yerine Anadolu dan ve orada A r Ceza Mahkemesi baflkanl yapm fl bir hakim geldi ve benimle de bilirkifli olarak çal flmaya devam etti. Seçildi im dosyalarda. sadece kusur yönünden inceleme yap lmas karar alt na al nd ndan, ben de ara karar d fl na ç kmadan olaydaki kusur yönünün raporlar m tanzim etmekte idim. Ayn dosyalar birkaç ay sonra tekrar ayn bilirkifliye verilerek bu sefer hasar ve tazminat incelemesi yap lmakta idi. Böylece ayn dosya iki kere ayn bilirkifliye giderek iki defa ayr ayr rapor haz rlanmakta idi.
Bilirkiflilikte Yaflan lan Baz An lar Prof. Dr. S. An k 3 Bafllang çta dosyalar n hasar yönünden bir baflka bilirkifliye gidece ini düflündü ümden (ki baz mahkemelerde hakimler bu yönde ayn karar almakta oldu undan, ara karar n n yerinde oldu unu) ve ara karar nda hasar hususunun incelenmesi için bir karar al nmad ndan, hasar incelemesi yap lmamakta idi. Bir y la yak n bir süre böyle devam ettikten sonra, tesadüfen Hakim Beyin a r ceza. mahkemesinden hukuk mahkemesine geldi ini ö rendim. Bunun üzerine hakim beyi ziyaret ederek, durumu kendisine bildirdim. Hakim Beyin ceza mahkemesinden gelmesi nedeni ile ceza mahkemesindeki al flkanl dolay s yla bafllang çta hemen ceza yönünden incelemesi karar ald n ö renince, bunun ilk al nan ara karar nda hem kusur hem de hasar yönünden inceleme karar al nd nda, ifllemin daha pratik olaca yönünde bir uygulamaya geçildi. 4. Ordu daki kaza Bir kazan n Ordu da meydana geldi i ve keflif yapt m z yerle bu davan n uzak yak n bir ilgisinin bulunmad ortaya ç kt. Bunun üzerine bütün dosya ve trafik tutanaklar n alarak Mahkeme Hakimini ziyaret edip, durumu izah ettikten sonra, incelemenin dosya üzerinde yap lmas için bir ara karar n n al nmas n rica ettim ve ondan sonra dosya üzerinden inceleme yap ld. Trafik kazalar na ait rucü davalar nda, dosya kazadan çok sonra avukatlara intikal etti inden, sigorta flirketleri vekilleri kazaya tamamen, yabanc kald klar ve kaza yerini de bilmedikleri için, yap lan kefliflerde kaza yerini ancak mevcut trafik tutanaklar na dayanarak tespit etme zarureti do maktad r. Dolay s yla bu gibi davalarda incelemenin dosya üzerinden ve dosyadaki belgelere dayan larak yap lmas daha yerinde olmaktad r. 5. Kendi tan n n ifadesine itiraz eden vekil Bir dosya ek rapor al nmak üzere tekrar bize geldi inde, taraf vekillerinden birinin rapora yapt itiraz yönünden kanaat belirtmemize karar verilmiflti. Raporumuzda özellikle de, Mahkemede bu tan n ifadesinin göz önüne al nmas sureti ile o duruflmada itiraz yapan vekilin dinletti i tan n beyan esas al nm fl ve raporumuz da bu ifade de erlendirilerek haz rlanm flt. Fakat tan dinleten vekil, bu tan n ifadesine tan k dinlettirilirken itiraz etmemifl ve bu ifade nazar itibara al narak de erlendirme yapan bilirkiifli heyeti raporuna itiraz edilmifltir. Burada taraf vekil dinletti i tan n ifadesini herhalde daha önce iyice incelemedi i ve de erlendirmedi i için, dolayl olarak bilirkifli raporuna itiraz ederek savunmas n yapm flt r. 6. Bir idari mahkeme olay Bir yüksek ö renim okulunda ve sömestre sonu bir dersten yap lan s navda, baflar s z olan ö renci taraf ndan, imtihandaki bütün sorular
4 STANBUL BAROSU DERG S Cilt: 82 Say : 1 Y l 2008 do ru yapt halde s navda kald için, dare Mahkemesine dava aç lm flt. Bir di er profesör arkadaflla bu davada bilirkifli olarak tayin edilmifltik. Dosyay inceledi imiz zaman, dersin hocas final s nav nda ö rencilere üç soru sormufl oldu unu gördük. Fakat sorular n tanzim tarz gayet enteresan bir durum arz etmekte idi. Bu üç soru birbirine ba l olarak haz rlanm fl. Birinci soruyu do ru çözdü ünüzde bu sorunun cevab - n ikinci soruda ve ikinci soruyu da do ru çözdü ünüzde bunun cevab - n üçüncü sorunun çözümünde kullanacaks n z. E er ilk soruyu yanl fl olarak çözerseniz, bundan sonra bunu takip eden di er sorular do ru çözmek mümkün de ildi. K sacas final s nav, üç sorudan oluflsa dahi, hepsi ilk sorunun cevab na ba l duruma gelmiflti. Bu dosyaya ait raporumuzu haz rlarken, s navdaki soru haz rlama tekni inin yanl fl oldu unu ve bir final s nav nda sorular n o sömestreyi kaplayan bütün dersleri kapsamas gerekti ini belirterek, ö rencinin k smen hakl oldu unu aç klamam za, ra men, dava, ö renci taraf ndan ben bütün sorulan do ru cevaplad m fleklinde aç ld için, kaybedilmiflti. 7. Talimat mahkemesinin bilirkifli ücretinin yüksekli i Anadolu mahkemelerinden gelen bir talimat dosyas na ait raporumu haz rlad ktan sonra, kalemce haz rlanan bilirkifli reddiyat n hakime imzalatmak istedi imde, o mahkemenin hakimini yerinde bulmad mdan yerinde olan bir di er hakime giderek reddiyat imzalama ricas nda bulundum. Hakim bey benden önce bu reddiyata ait dosyay görmek istedi- ini söyleyince, kaleme gelip yaz iflleri müdüründen dosyay isteyerek Hakim beye götürdüm. Hakim bey dosyay inceleyip, arkas ndan bu ücret yüksek taktir edilmifl cevab ite karfl laflt m. Halbuki dosya stanbul Mahkemelerine ait bir dosya olmay p, Anadolu dan gelen bir talimat dosyas idi ve o talimat Mahkemesinin Hakimi bilirkifli ücretini dosyas na göre taktir etmiflti, Hakimin o cevab na karfl l k ben de Hakim Bey, dosyay mahalli mahkemeye gönderdi ine göre, bu ücretin çok veya az olaca n, isterseniz bu Mahkemeden sordural m teklifinde bulundum, Hakim Bey biraz düflündükten sonra reddiyat imzalad. Genelde Anadolu dan gelen talimat dosyalar n n bilirkifli ücretleri, stanbul Mahkemelerine göre daha düflük olur. Çok kere baz Mahkemeler dosya bilirkifliye verilmeden önce, bilirkifli ücretinin art r lmas için o Mahkemeye yaz yazarlar. 8. Kazanç için bilmedi imiz ifli yap n fiimdiye kadar edindi im deneyimlerime göre, çok eskiden beri kabul etti im bir düflüncem mevcut olup, o da Türkiye de para kazanmak için "bilmedi iniz ifli yap n" slogan d r. Bilmedi iniz ifli yaparken gayet cesursunuzdur ve hiçbir fleyden çekinmezsiniz. Etraf m zda böyle ifl yap p çok kazanan insan da vard r. Buna ait çok an lar m da olmas na karfl n, hepsine girmeden bundan takriben 35-40 y l önce bir ticaret mahkemesinde gitti imiz bir keflif s ras nda yaflanan olaydan bahsetmek yerinde olur.
Bilirkiflilikte Yaflan lan Baz An lar Prof. Dr. S. An k 5 Büyük yat r m n yap ld bir fabrikaya giderek buradaki bir ünitenin makinelerinin ay pl olarak imal edilip edilmedi ini tespit etmeye karar verilmiflti. Mahkeme heyeti ve taraf vekilleri ile birlikte yerinde incelemeyi yapt ktan sonra, iflletme patronunun odas nda inceleme tutana n n tutuldu u, ve çaylar n - içildi i bir ortamda, iflletmenin patronuna, "Bu iflyerinin beyni kimlerden olufluyor?" diye bir soru sordum. flletmenin patronu hemen "Benim" diye cevab n verdi. Bunun üzerine kendisine iflletmenin finansörü veya patronu siz olabilirsiniz, fakat beyni olamazs n z. E er bu iflletmenin kuruluflu s ras nda, bir beyin ekibi olsayd, bugün bu incelemeyi yapmam fl olurduk cevab n verdim ve hemen arkas ndan da: Siz esas itibar ile sanayici de ilsiniz. Bu inceleme s ras nda gördüklerime göre de sizin bafllang çta Perflembe Pazar nda yurtd fl ndan mal ithal ederek bu mal -satan-bir tüccar oldu unuzu anlad m. Memleketimizin içerisine düfltü ü döviz s k nt s nedeni ile ithal etti iniz baz mamulleri Türkiye de imal etmek üzere bu iflletmeyi kurdunuz. Bunda hatal olup olmad m, kendisine sordu umda da hemen çok güzel tahmin etmiflsiniz cevab n ald m. Daha sonra iflletme patronu beyin ekibinin nas l olaca n bana sordu. Ben de bu ekibin deneyimli bir maliyeci, deneyimli bir hukukçu ve deneyimli o konu ile ilgili en az bir mühendisten oluflaca - n, iflin mahiyetine ve vüsatine göre de bazen teknik eleman n birden fazla olaca n n cevab n verdim. Arkas ndan da e er bu iflletme kurulurken, bu beyin ekibinin içerisinde ben olsayd m, bu üniteyi size böyle yapt rmazd m. flletme patronu biraz düflündükten sonra çok hakl s n z dedi. Zira iflletme kurulmadan önce ifli bilen bir çok kimse ayn düflünceyi ona iletmifllerdir. Memleketimizde maalesef çok büyük ifl yapan bir çok firman n bir hukuk ve bir teknik dan flman yoktur. Bunun sonucunda da oluflan birçok davalar kaybetmifltir. 9. O bilirkifli de il ki? Bilirkifli incelemelerinde taktir edilen ücretler bazen yeterli, bazen de dosyas na göre yetersiz kalmaktad r. Buna ra men hiçbir zaman bilirkifli ücretinin artt r lmas için de Mahkemeye ek baflvuruda bulunmad m. Y llar önce bir gün stanbul Asliye Hukuk Mahkemelerinden birinde yap lacak bir keflif için bilirkifli olarak davet edilmifl idim. Prensip olarak da kefliflere kaç n lmaz bir engel bulunmad kça, keflif saatinden önce gelir dava dosyas n incelerdim: Yine böyle erken geldi im günlerden birinde, dosyay inceledikten sonra, Mahkeme Hakimi beni odas na davet ederek bir kahve içmemizi teklif etti. Teklifi kabul ederek gittim. Yap lan karfl - l kl kahve sohbeti s ras nda, Hakim Bey bana bilirkifli ücretleri ile ilgi bir soru sordu ve uzun y llarda bilirkifli olarak benimle çal flmana ra men, siz hiçbir zaman bilirkifli ücretinin artt r lmas için talepte bulunmad n z dedi. Benim cevab m taktirin Mahkemeye ait oldu u idi. Bu arada Hakim Beye e er al nmaz iseniz, fikrimi belirtmek isterim. fiu elimdeki dosyan n ne davas oldu u ve davan n niye aç ld n anlamak için, sokaktan geçen
6 STANBUL BAROSU DERG S Cilt: 82 Say : 1 Y l 2008 s radan bir kifliyi ça rsak, taktir edilen bu ücret mukabilinde bu dosyay ; okuyarak de erlendirmez fleklinde fikrimi belirttim. Buna Hakim Beyin yar flaka yar ciddi olarak verdi i cevap ise O flah s bilirkifli de il ki oldu. Ne demeli taktir Yüksek Mahkemenindir. 10. Bilirkifli has m de ildir Verilen bilirkifli raporlar daima iki taraf n lehine de ildir. Çok kere rapor aleyhine olan, taraf vekilleri, rapora itiraz ederken, bilirkifliyi bir has m yerine koyup oldukça a r tabirlerle tenkit etmek sureti ile raporun gerçe i ifade etmedi ini tarafl haz rland n ileri sürmektedir. Bu tip savunmalar n ço unda raporun esas na girilmemekte ve raporda bir hata yap lm fl ise bu hata belirtilmemekte ve raporun öyle olmad na dair belge sunulmamaktad r. Rapora itiraz sadece bilirkifliye a r deyimlerle hutkap edilmekte, bilirkifli bir nevi has m yerine konulmakta ve hoflgörü s n rlar n aflmaktad r. Böyle bir savunma daha sonra haz rlanacak olan ek rapor için yeterli olmamaktad r. 11. Hangi dilde konuflal m? Yurtd fl ndaki mesleki ve bilimsel iliflkilerim dolay s yla, Berlin de ailece çok eskiden beri tan d m z ve bazen de yan nda kald m z bir ailenin savc olan k z bir seyahatimizde, yaklafl k on kiflilik hakim ve savc - lardan oluflan bir grupla stanbul a bir seyahat yapacaklar n ve bu seyahat s ras nda da mümkünse stanbul daki Türk Adliyesini görüp adliye mensuplar ile biraz konuflmak istediklerini bana söyleyerek, bu hususta benden yard m talep ettiler. stanbul da olacaklar tarihte benim de orada bulundu umu ve stanbul a geldiklerinde benimle telefonla görüflmelerini söyledim. Grubun sözcüsü olan ve tan d m z ailenin savc olan k z stanbul a gelir gelmez beni arad. Ben de Adliye ile temas ederek o s ralarda yeni kurulan 9. Ticaret Mahkemesi Baflkan ile konufltum, ziyareti ve toplant y kendi Mahkemelerinde yapmay önerdi. Tespit edilen gün ve saatte 9. Ticaret Mahkemesi nin salonunda hakim arkadafllarla birlikte topland k. Sözcü olan Savc Han m bana Almanca olarak Hakimlerle hangi lisanla Almanca m, ngilizce mi yoksa Frans zca m konuflacaklar n sordu. Ben de kendilerine bizim hakimlerin hepsi bu üç lisan ayni anda bilmezler. Almanca bilen ngilizce bilmez. Frans zca biten ngilizce veya Almanca bilmez. Bu durumda en iyisi siz Almanca konuflun ben Türkçe ye tercüme edeyim. Hakim arkadafllar da Türkçe konuflsun ben Almanca ya tercüme edeyim cevab n verdim. Benim Savc Han mla bu konuflmam s ras nda, hakim arkadafllar n han m ile ne konufltu umu sordular. Ben de konufltu umu aynen anlatt m. E er arzu ederseniz, arzu etti iniz dille konuflma yap l r, cevab n verince, teklifimin yerinde oldu unu ve konuflmalar n Almanca ve Türkçe devam etmesi kabul edilmifl oldu.
Bilirkiflilikte Yaflan lan Baz An lar Prof. Dr. S. An k 7 12. Hukuk ve matematik Bilirkifli olarak 55 y l aflk n bîr süredir adliye ile ilgim olmas nedeni ile adli davalar n (olaylar n) çözümünün t pk bir matematiksel denklem gibi oldu unu ve verilerin uygun flekilde yerine konulmas ile denklemin hemen ve daha kolay çözülebilece ine flahit oldum. Bu görüflümü yerinde oldu unu tesadüfen biri hakim ve biri de avukat olan iki kifli de aç kça gördüm. stanbul Ticaret Mahkemeleri nin birine üye olarak tayin olan bir Hakim Han m n yapt incelemeler ve keflifler de davaya bak fl fleklinin farkl oldu unu müflahede ettim ve bu Hakime Han mla bir gün keflfe giderken yolda yapt m z sohbette, hukukla matematik aras ndaki bu ba nt dan bahsederek, ben flahsen hukuk fakültelerinin son s n flar nda hafta da iki saatten olmak üzere iki sömestre uygulamal matematik dersinin okutulmas n teklif ederim dedim. Bunun üzerine Hakime Han n m bana cevab : "Ben hukuk okumadan önce Fen Fakültesi nde Fizik okudum ondan sonra hukuk okudum" cevab oldu. Ayni konuflmalar yine bir keflfe giderken taraf vekilleri ile aram zda geçti. Bu Avukat han m n da davaya bak fl aç s biraz farkl idi. Avukat han m da hukuk tahsilinden önce Fen fakültesinde üç sene Matematik okudu unu söyledi. Hukukla matematik aras ndaki bu yak nl kla iigili olarak Kabatafl Erkek Lisesi nde Matematik Dersi Hocam z olan ve çok iyi bir matematikçi olan merhum Kemal Gürsan dan (Sallabafl Kemal Hoca) da bahsetmek isterim. Kendisi çok iyi bir matematik hocas olup, emeklili ine yak n bir zaman diliminde Hukuk Fakültesi ne devam etti ve oradan mezun olarak emeklili inde hukukçu oldu. Yine Kabatafl Erkek Lisesi nden fen kolundan mezun olan bir s n f arkadafl m önce Yüksek Mimar oldu, mimar olarak çal flt ktan uzun bir süre sonra Hukuk Fakültesi ne girerek buradan mezun oldu ve mimarl b rakarak avukatl k yapt. KAYNAKÇA (1) ANIK, S. " Ehlivukufuktan Bilirkiflili e Do ru Bir Bilirkiflinin 55 Y ll k An lar stanbul Barosu Dergisi Cilt 81, Say 2007/4 s.1437/1444 (2) ANIK, S. "Bilirkiflilikte Yaflanan Baz Olaylara Ait Örnekler" stanbul Barosu Dergisi Cilt 81, Say 2007/6 s. 2499/1504