ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRENMEYE İLİŞKİN TUTUMLARININ BİLGİSAYAR KULLANMA ALIŞKANLIKLARI BAKIMINDAN İNCELENMESİ Doç. Dr. Ahmet Kara İnönü Üniversitesi, Eğitim Fakültesi ahmet.kara@inonu.edu.tr Hatice Tekin Öğretmen h.tekin38@gmail.com Dr. Ali Ünişen Adıyaman Üniversitesi, Eğitim Fakültesi aunisen@adiyaman.edu.tr Dr. Eyüp İzci İnönü Üniversitesi, Eğitim Fakültesi eyup.izci@inonu.edu.tr Özet Bu çalışmada ortaokul 5. sınıftan itibaren bilgi teknolojileriyle karşı karşıya kalan öğrencilerin cinsiyete, evde bilgisayar sahibi olma durumuna, öğretmenlerinin derslerde bilgisayar kullanma durumlarına, hangi sınıftan itibaren bilgisayar dersi görüldüğüne, kaç yaştan itibaren bilgisayar kullanıldığına ve öğretmenlerin bilgisayar kullanılarak yapılması gereken performans ödevleri vermesi durumlarına göre öğrenmeye ilişkin tutumları incelenmiştir. Araştırma 2013-2014 eğitim öğretim yılının ilk döneminde Adıyaman ilinde ortaokul beşinci, altıncı, yedinci ve sekizinci sınıflarda okuyan 1007 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Veri toplama aracı olarak Kara (2010) tarafından geliştirilmiş Öğrenmeye İlişkin Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Elde edilen verilerin çözümlenmesinde SPSS 20.00 paket programı kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen sonuçlara göre evde bilgisayara sahip olan öğrencilerin öğrenmeye daha açık oldukları, öğretmenlerin derslerde bilgisayar kullanmaları ve öğrencilere bilgisayar kullanarak yapmaları gereken ödevler verdiklerinde öğrencilerin kaygı boyutunda bir azalma görülmüştür. Anahtar Sözcükler: Ortaokul öğrencileri, öğrenmeye ilişkin tutumlar, bilgisayar kullanım alışkanlığı, ortaokul. SECONDARY SCHOOL STUDENTS ATTITUDES TOWARDS LEARNING AND THEIR COMPUTER USING HABITS Abstract Present study aims to examine the secondary school students attitudes towards learning according to variables such as their gender, possessing computers, whether their teachers make use of computers during their lessons, the grade of taking computer courses, the age of starting to use computers and being assigned homework to prepare using computers by their teachers. The total 1007 students in the sampling group of the study were randomly selected from the 5 th, 6 th, 7 th and 8 th grades of secondary schools in Adıyaman. The Scales of Attitudes towards Learning, developed by Kara (2010) was used to collect data. The data was analysed with SPSS v20.00. The findings of the study showed that the students having a computer were found to be more open to learning and their anxiety about learning decreased when they were assigned homework to be done using computers. Keywords: Secondary school students, attitudes toward learning, computer using habits, secondary school. 56
GİRİŞ Günümüz bilgi çağıdır, bilgi ise sürekli değişmektedir. Bu yüzden okullarımızda o dönemin bütün bilgilerini öğrencilere kazandırsak bile bu bilgiler belli bir süre sonra güncelliğini ve geçerliğini kaybedebilir. Onun için okulların temel görevi öğrenmeyi öğretme olmalıdır. Bilgiye ulaşma yollarını edinmiş bir öğrencinin ise güncelliğini yitiren bilgilerden dolayı niteliksiz olma durumu olmayacak, çünkü bu bilgileri bilgiye ulaşma yeteneğini kullanarak sürekli yenileyecektir. Onun için sınıfta öğrenciler edilgin alıcılar değil, öğrenerek kendi yaşamlarını biçimlendiren kişiler olmalıdır (Korkmaz, 2000). Günümüzde bilgiye ulaşmada vazgeçilmez araçlardan biri bilgisayardır. Yeni yetişen nesil artık doğdukları andan itibaren teknoloji ve bilgisayarla dolu bir çevreyle karşı karşıyadırlar. Dolayısıyla bilgisayarla ilgili eğitimleri aslında çevrelerinden edinmekte, kendi kendilerine bilgisayar kullanmayı öğrenebilmektedir. Artık üç yaşındaki çocukların bilgisayar ve tablet kullanabildiğini görmekteyiz. Bundan dolayı bilgisayar kullanmayı bilmeyen bireylerin yetişmesi ve topluma uyum sağlayabilmesi mümkün değildir. Bu nedenle okullarda bilgisayar okuryazarlık öğretimi ilkokuldan ve hatta okul öncesi eğitimden başlamaktadır. Bilgisayar okuryazarlık öğretiminin yanı sıra bilgisayarlar, diğer derslerin öğretiminde de etkili bir araç olarak kullanılmakta ve öğretimi daha da zenginleştirerek çağdaş bir öğretim ortamı oluşturulmasına katkı sağlamaktadır. Çağın gerektirdiği bu durumun etkili ve verimli olarak yerine getirilebilmesi için bilgisayarların öğrenenler tarafından benimsenmesi ve etkili şekilde kullanılabilmesinin yanında, öğreticilerin de yeterli düzeyde bilgisayar okuryazarlık becerilerine sahip olmaları ve derslerinde bilgisayarları kullanmaları gerekmektedir. Literatürde eğitimde bilgisayar kullanımıyla ilgili yapılan çalışmaların genellikle bilgisayara yönelik tutum ölçme alanında yoğunlaştığı görülmektedir (Altun ve diğ. 2011; Ekici ve diğ. 2010; Gül, 2007; Keskin, 2006). Bu çalışmalarda öğrencilerin bilgisayara ilişkin olumlu tutum sergiledikleri, eğitimde teknoloji kullanımını olumlu ve eğlenceli buldukları ortaya çıkmıştır (Oyaid, 2010; Yalman, 2010; Gül, 2007; Keskin, 2006; Tınmaz, 2004). Eğitimin temel amacı bireyde bilgi birikimi sağlayarak, bireye bu bilgiyi nasıl ve hangi biçimde kullanacağını göstermektir (Gerçek ve diğ., 2006). Teknolojinin eğitim sisteminde kullanılması kapsamında bilgisayarların da öğretim sürecine katkıları giderek artmakta ve bir bakıma öğretim teknolojisi bilgisayarın öğretme-öğrenme ortamlarında kullanımları ile eş anlamlı hale gelmiştir. Bu bağlamda, bilgisayar teknolojileri sadece öğrenme ve öğretme sürecinde kullanılacak araçlar değil, aynı zamanda bilgiye erişmede ve iletmede de kullanılan araçlardır (Akkoyunlu ve Kurbanoğlu, 2003). Bu yüzden bilgisayar teknolojisi öğrencilerde öğrenmeye ilişkin tutumları etkilemektedir. Özellikle 1990 yılından sonra hızlı bir gelişim gösteren, yazılı, sesli ve görüntülü iletişim-etkileşim imkânı sunan internetin tüm dünyada hızlı bir gelişme süreci içerisine girmesi, internet üzerinden eğitim kavramını ortaya çıkarmıştır (Odabaşı ve diğ., 2005). Eğitim ve öğretim durağanlıktan çıkmış sürekli değişen ve kendini yenilemesi gereken bir sisteme dönüşmüştür. Bu nedenle insanlar sürekli öğrenmeye açık olmalı, öğrenmeye ilişkin olumlu tutumlar içerisinde olup, öğrenmeden olumlu beklentiler besleyip, karşılaştıkları durumları çözebilmek için öğrenmeye ilişkin bir kaygı durumu yaşamaktan da uzak olmalıdır. Çünkü insanların bir konuyu öğrenmeye ilişkin yaklaşımları öğrenme ürünlerini de etkilemektedir. İnsanların, olumlu tutum içerisinde olduklarında öğrenme konusunda daha iyi bir performans sergiledikleri görülmüştür (Kara, 2010). İnternet ve bilgisayar çocuklara özellikle bilgilenmede ve eğitimde büyük yararlar sağladığı bilinmektedir. Çocuklar, okullarda, projeler için bilgi toplamakta, başka bir okuldaki veya ülkedeki uzmanlara yazılarını gönderip fikirlerini almakta, değişik okullardaki öğrenciler ile birlikte proje yürütebilmekte, kendi okullarında araç-gereç olmadığı için yapamadıkları simülasyonları gerçekleştirebilmektedir. İnternet, çocukların küresel bir dünyada yaşadıkları gerçeğini vurgular. Çocuklar, başka ülkeler hakkında çok çabuk ve geniş bir şekilde bilgi edindikleri gibi, dünyanın hemen her tarafından arkadaş da edinebilir. Çocuklar e-posta aracılığıyla uzmanlarla yazışarak, ilgilendikleri konuda bilgi edinebilmekte, sorular sorabilmektedirler. Aslında öğrenmeye daha açık hale geliyorlar. İnternet erişiminin öğrencilere kazandırdığı bir diğer özelliğe dikkat çekmek gerekirse interneti bilgi erişimi ve paylaşma, iletişim ve araştırma amaçlarıyla kullanan öğrencilerin ileriki yaşamlarında teknoloji ile daha barışık olacaklarıdır (Akbaba, 2000). Öğrencilerin bilgisayar ve interneti kullanım amaçlarının incelendiği çalışmalar da mevcuttur. Bu çalışmalarda öğrencilerin bilgisayarı internete bağlanma, sohbet etme, oyun oynama, ders çalışma, film izleme ve müzik dinleme, resimlere veya fotoğraflara bakma amacıyla kullandıkları görülmüştür (Çelik, 2012; Ersoy ve Türkkan, 2009; Durmuş ve Kaya, 2008; Orhan ve Akkoyunlu, 2004 ). 57
Arıkan (2003), fen dersinde nükleik asitler konusunun öğretilmesinde bilgisayar destekli öğretim yönteminin öğrenci başarısına etkisini araştırmış, bilgisayarın canlandırma, 3 boyutlu animasyon, etkileşimli alıştırmatekrar, problem çözme ve değerlendirme aracı olarak kullanıldığı uygulama geleneksel metotların kullanıldığı uygulamaya göre öğrenci başarısını ve öğrenmede kalıcılığı sağlamada etkili olmuştur. Araştırmalarda da görüldüğü gibi bilgisayar, eğitim sürecinin vazgeçilmez bir parçası haline gelmişken öğrenmeye ilişkin tutumlarla bağlantısının incelenmesi amacıyla düzenlenen bu çalışmada; ortaokul öğrencilerinin öğrenmeye ilişkin tutumlarının bilgisayar kullanma alışkanlıkları bakımından incelenmesi amaçlanmaktadır. Problem Cümlesi Bu araştırmada, ortaokul öğrencilerinin öğrenmeye ilişkin tutumlarının bilgisayar kullanma alışkanlıkları açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Alt Problemler Araştırmanın probleminden hareketle ortaokul öğrencilerin öğrenmeye ilişkin tutumlarında; - cinsiyetleri, - öğrenim gördükleri sınıflar, - evde bilgisayara sahip olma durumu, - bilgisayarı kullanmaya başlama yaşı, - bilgisayar dersi görmeye başladıkları sınıf ve - öğretmenlerinin derste bilgisayar kullanma durumları açısından anlamlı farkların olup olmaması araştırmanın alt problemleri olarak belirlenmiştir. YÖNTEM Araştırma tarama modelinde betimsel bir çalışmadır. Araştırmada ortaokul 5. 6. 7. ve 8. sınıfa devam eden öğrencilerin öğrenmeye ilişkin tutumları bilgisayar kullanma alışkanlıkları açısından incelenmiştir. Betimsel yöntem, araştırılan problemin mevcut durumunu ortaya koymaya yönelik yapılan çalışma olup, en önemli özelliği durumu kendi koşulları içerisinde ve olduğu gibi ortaya koymaya hedeflemesidir. Evren ve Örneklem Araştırmanın evrenini Adıyaman ilinde, 2013 2014 eğitim öğretim yılı 1. yarıyılında öğrenim gören beşinci, altıncı, yedinci ve sekizinci sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise ilgili evrenden rastgele ulaşılan toplam 1007 öğrenci oluşturmaktadır. Veri Toplama Aracı Araştırmada verilerin toplanmasında Öğrenmeye İlişkin Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Kara (2010) tarafından geliştirilmiş Öğrenmeye İlişkin Tutum Ölçeği 40 maddeden oluşmakta olup, bireyin öğrenmeye ilişkin tutumlarını belirlemeye yöneliktir. Likert tipi bir ölçek özelliği taşımakta ve öğrenmenin doğasına ilişkin tutumlar, öğrenmeden beklentiler, öğrenmeye açıklık ve öğrenmeye ilişkin kaygılar olmak üzere dört alt boyuttan oluşmaktadır. Ölçekte beşli derecelendirme ölçeği; tamamen katılıyorum: 5, çoğunlukla katılıyorum: 4; kararsızım: 3; kısmen katılmıyorum: 2; hiç katılmıyorum: 1 şeklinde kullanılmıştır. Ölçekte yer alan 11 olumsuz ifade tersinde kodlanmıştır. Ölçeğin Adıyaman il merkezinde toplam 1007 ortaokul öğrencisine uygulanmasıyla, Bartletts Test of Sphericity=12237.370, iç tutarlılık katsayısı Cronbach Alpha değeri 0.77, KMO değeri ise 0.89 olarak bulunmuştur. Bu değerlere bakılarak ölçeğin geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğu sonucuna varılmıştır. Veri Analizi İlgili ölçek örneklem grubunda bulunan öğrencilere uygulanmasıyla elde edilen veriler SPSS 20.00 (Statistics Packages For Socials Sciences) programında değerlendirilmiş olup, değerlendirmeler elde edilen bulguların bağımsız gruplar t testi ve tek yönlü varyans analizi (One Way Anova) testlerine göre yapılmıştır. Ayrıca anlamlı farkların hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için Bonferroni ve LSD testlerinden yararlanılmıştır. 58
BULGULAR VE YORUMLARI Araştırmanın bu bölümünde ölçeğin uygulanması sonucunda elde edilen bulgular alt problemlere göre yorumlanmıştır. Birinci Alt Probleme İlişkin Bulgu ve Yorumlar Araştırmaya katılan ortaokul öğrencilerin öğrenmeye ilişkin tutumlarında cinsiyetleri açısından anlamlı farkların olup olmadığını belirlemek için yapılan bağımsız gruplar t testinin sonuçları aşağıdaki tabloda özetlenmiştir. Tablo 1: Öğrenmeye İlişkin Tutumların Cinsiyet Açısından Bağımsız Gruplar t Testi Sonuçları Cinsiyet N SS t p Öğrenmenin Doğası Öğrenmeden Beklenti Öğrenmeye Açıklık Sd= 1005 Kız 474 27.29 4.12 Erkek 533 27.64 4.34 Kız 474 44.05 7.02 Erkek 533 44.43 7.31 Kız 474 37.99 3.86 Erkek 533 37.47 4.23 Kız 474 37.72 4.89 Erkek 533 38.51 5.12-1.28.20-0.83.40 2.04.04-2.51.01 Yukarıdaki tablo incelendiğinde araştırmaya katılan öğrencilerin öğrenmeye ilişkin beklenti alt boyutunda ortalamalar arasında gözlenen farkın anlamlı olduğu görülmüştür (X kız = 37.99, X erkek = 37.47, t=2.04, p<0.05). Bu sonuca göre kız öğrencilerinin öğrenmeden beklentilerinin erkek öğrencilerden daha yüksek olduğu sonucuna varılmıştır. Bir başka ifade ile yeni konuların öğrenilmesi kız öğrencilerinin beklentilerini artırmaktadır. Ölçeğin dördüncü alt boyutu olan öğrenmeye ilişkin açıklık boyutunda ortalamalar arasındaki farkın anlamlı olduğu belirlenmiştir (X kız = 37.72, X erkek = 38.51, t=-2.51, p<0.05). Buna göre kız öğrencilere kıyasla erkeklerin öğrenmeye daha açık oldukları sonucuna varılmıştır. İkinci Alt Probleme İlişkin Bulgu ve Yorumlar raştırmanın ikinci alt problemi olan Ortaokul öğrencilerin öğrenmeye ilişkin tutumlarında öğrenim gördükleri sınıfları açısından anlamlı fark var mıdır? alt probleminin yanıtlanabilmesi için yapılan Anova testinin sonuçları aşağıdaki tablolarda özetlenmiştir. Tablo 2: Öğrenmeye İlişkin Tutumlarının Sınıf Düzeyleri Açısından Anova Testi Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler Toplamı Sd Kareler Ortalaması Gruplar arası 3.813 3 1.271 Öğrenmenin Doğası Gruplar içi 18053.291 1003 17.999 Toplam 18057.104 1006 Gruplar arası 1132.485 3 377.495 Gruplar içi 50671.449 1003 50.520 Toplam 51803.934 1006 Gruplar arası 94.464 3 31.488 Öğrenmeden Beklenti Gruplar içi 16528.443 1003 16.479 Toplam 16622.908 1006 Gruplar arası 83.985 3 27.995 Öğrenmeye Açıklık Gruplar içi 25335.828 1003 25.260 Toplam 25419.813 1006 F p.071.976 7.472.000 1.911.126 1.108.345 Yukarıdaki tablo incelendiğinde araştırmaya katılan öğrencilerin ölçeğin sadece öğrenmeye ilişkin kaygılar alt boyutunda sınıf düzeyleri açısından anlamlı farkların olduğu görülmüştür (F kaygı =7.472, p<0.05). Söz konusu bu 59
farkların hangi sınıflar arasında olduğunu belirlemek için yapılan homojenlik testine göre (Levene kaygı =.606, p>0.05) Bonferroni testi uygulanmış ve elde edilen sonuçlar aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo 3: Sınıflar Açısından Betimsel Sonuçlar Öğrenmeye ilişkin kaygı N SS Bonferroni 5. Sınıf 190 42.07 7.35 6. Sınıf 265 44.80 7.52 7. Sınıf 299 44.91 6.87 8. Sınıf 253 44.53 6.76 Toplam 1007 44.25 7.18 Yukarıdaki tablo incelendiğinde öğrenmeye ilişkin kaygılar alt boyutunda 5. sınıfın sırasıyla 6., 7. ve 8. sınıf arasındaki farkın anlamlı olduğu görülmüştür. Buna göre beşinci sınıflar en düşük kaygıya sahip oldukları görülmüştür. Ortaokula yeni başlayan öğrenciler ortaokullu olmanın, farklılaşmanın, farklı öğretmenlerle iletişim içerisinde olmanın ve farklı yeni derslerle tanışmanın onlarda oluşturduğu heyecan olsa gerek öğrenmeye ilişkin kaygılarının diğer sınıflara kıyasla daha düşük olduğu şeklinde açıklanabilir. TEOG un (Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavı) etkisi 7. ve 8. sınıf öğrencilerinin kaygılarının yüksekliğini açıklayabilir. Üçüncü Alt Probleme İlişkin Bulgu ve Yorumlar Araştırmanın üçüncü alt problemi olan Ortaokul öğrencilerin öğrenmeye ilişkin tutumlarında evde bilgisayara sahip olma durumu açısından anlamlı fark var mıdır? problemin yanıtlanabilmesi için yapılan bağımsız gruplar t testinin sonucu aşağıdaki tabloda özetlenmiştir. Tablo 4: Evde Bilgisayara Sahip Olma Durumu Açısından Bağımsız Gruplar t Testi Sonuçları Evde Bilgisayar var mı? N SS t p Öğrenmenin Doğası Evet 534 27.51 4.37 Hayır 473 27.43 4.07.306.76 Evet 534 43.49 7.39 Hayır 473 45.09 6.82-3.563.00 Öğrenmeden Beklenti Evet 534 37.86 4.01 Hayır 473 37.53 4.12 1.279.20 Öğrenmeye Açıklık Evet 534 37.55 4.83 Hayır 473 38.79 5.16-3.931.00 Sd= 1005 Yukarıdaki tablo incelendiğinde evde bilgisayara sahip öğrencilerin sahip olmayan öğrencilere kıyasla öğrenmeye ilişkin tutumların alt boyutlarından sadece öğrenmeye ilişkin kaygı ve öğrenmeye açıklık alt boyutlarında anlamlı farklar gözlenmiştir. Öğrenmeye ilişkin kaygı alt boyutunda evde bilgisayara sahip öğrencilerin (X evet = 43.49, X hayır =45.09) sahip olmayan öğrencilere kıyasla daha düşük bir kaygıya sahip oldukları sonucuna varılmıştır. Buna göre evde bilgisayarı bulunan öğrencilerin yeni konuları öğrenmeye ilişkin kaygılarının daha düşük olmasına neden olduğu söylenebilir. Evde bilgisayara sahip olmanın öğrenmeye açıklık boyutunu da etkilemektedir. Öyle ki bilgisayara sahip olmayan öğrenciler (X evet = 37.55, X hayır =38.79, t= -3.931, p<0.05) öğrenmeye daha açık olduklarını ifade etmişlerdir. Buna göre evde bilgisayara sahip olmanın öğrencilere öğrenmeye açıklık konusunda dezavantajlı durumuna düşürmektedir. Dördüncü Alt Probleme İlişkin Bulgu ve Yorumlar Ortaokul öğrencilerin öğrenmeye ilişkin tutumlarında bilgisayarı kullanmaya başlama yaşı açısından anlamlı farkların olup olmadığını belirlemek için yapılan Anova testinin sonuçları aşağıdaki tablolarda özetlenmiştir. 5-6 5-7 5-8 60
Tablo 5: Bilgisayarı Kullanmaya Başlama Yaşı Açsından Betimsel Sonuçlar Yaş aralıkları N SS LSD 3-5 yaş 73 37.15 5.86 Öğrenmeye Açıklık 6-8 yaş 285 37.65 5.29 9-11 yaş 467 38.33 4.82 12 yaş ve üstü 182 38.76 4.66 Toplam 1007 38.13 5.03 12 yaş ve üstü ile 3-5 yaş 12 yaş ve üstü ile 6-8 yaş Yukarıdaki tablo incelendiğinde araştırmaya katılan öğrencilerin bilgisayar kullanmaya başlama yaşı açısından öğrenmeye ilişkin tutumlarında ortalamalar arasında farklar gözlenmiştir. Söz konusu bu farkların anlamlı olup olmadığını belirlemek için yapılan Anova testinin sonucu tablo 6 da özetlenmiştir. Tablo 6 incelendiğinde sadece öğrenmeye açıklık alt boyutunda öğrencilerin bilgisayarı kullanma yaşı açısından anlamlı farkların olduğu görülmüştür. Söz konusu bu farkların hangi yaş aralıkları arasında olduğunu belirlemek için homojenlik testine göre (Levene öğrenmeye açıklık =1.557, p<0.05) yapılan LSD testi 12 yaşından sonra bilgisayar kullanmaya başlayan öğrenciler, 3 yaş ile 8 yaş arasında bilgisayar kullanmaya başlayanlara kıyasla öğrenmeye daha açık oldukları sonucuna varılmıştır. Hatta ortalamalara bakıldığında bilgisayar kullanımı geciktikçe öğrenmeye açıklığın arttığı rahatlıkla söylenebilir. Tablo 6: Bilgisayarı Kullanmaya Başlama Yaşı Açısından Anova Testi Sonuçları Kareler Toplamı Sd Kareler Ortalaması F p Gruplar Arası 35.401 3 11.800 Öğrenmenin Doğası Grup İçi 18021.703 1003 17.968.657.57 Toplam 18057.104 1006 Gruplar Arası 232.875 3 77.625 Grup İçi 51571.059 1003 51.417 1.510.21 Toplam 51803.934 1006 Gruplar Arası 85.729 3 28.576 Öğrenmeden Beklenti Grup İçi 16537.178 1003 16.488 1.733.15 Toplam 16622.908 1006 Gruplar Arası 227.633 3 75.878 Öğrenmeye Açıklık Grup İçi 25192.180 1003 25.117 3.021.03 Toplam 25419.813 1006 Beşinci Alt Probleme İlişkin Bulgu ve Yorumlar Ortaokul öğrencilerin öğrenmeye ilişkin tutumlarında bilgisayar dersi görmeye başladıkları sınıf açısından anlamlı farkların olup olmadığını belirlemek için yapılan Anova testinin sonuçları aşağıdaki tablolarda özetlenmiştir. Tablo 7: Bilgisayar Dersi Görmeye Başladıkları Sınıf Açısından Betimsel Sonuçlar N SS Lsd 1. sınıf 70 42.69 7.717 2. sınıf 75 44.45 7.051 3.sınıf 90 44.88 7.693 4.sınıf 218 44.89 7.132 5.sınıf 310 43.09 7.120 6.sınıf 244 45.30 6.746 Toplam 1007 44.25 7.176 1.-4.sınıf 1.-6.sınıf 3.-5.sınıf 4.-5 sınıf 5.-6 sınıf Yukarıdaki tablo incelendiğinde araştırmaya katılan öğrencilerin bilgisayar dersi görmeye başladıkları sınıf açısından öğrenmeye ilişkin tutumlarında ortalamalar arasında farklar gözlenmiştir. Söz konusu bu farkların anlamlı olup olmadığını belirlemek için yapılan Anova testinin sonucu aşağıdaki tabloda özetlenmiştir. 61
Tablo 8: Bilgisayar Dersi Görmeye Başladıkları Sınıf Açısından Anova Testi Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler Toplamı Sd Kareler Ortalaması F p Öğrenmenin Doğası Gruplar Arası 26.040 5 5.208 Grup İçi 18031.064 1001 18.013 Toplam 18057.104 1006 Gruplar Arası 989.043 5 197.809 Öğrenmeye İlişkin Grup İçi 50814.891 1001 50.764 Kaygı Toplam 51803.934 1006 Öğrenmeden Beklenti Öğrenmeye Açıklık Gruplar Arası 78.950 5 15.790 Grup İçi 16543.958 1001 16.527 Toplam 16622.908 1006 Gruplar Arası 237.254 5 47.451 Grup İçi 25182.560 1001 25.157 Toplam 25419.813 1006.289.91 3.897.00.955.44 1.886.09 Yukarıdaki tablo incelendiğinde sadece kaygılanma alt boyutunda öğrencilerin bilgisayar dersi görmeye başladıkları sınıf açısından anlamlı farkların olduğu belirlenmiştir. Söz konusu bu farkların hangi sınıf aralıkları arasında olduğunu belirlemek için homojenlik testine göre (Levene kaygılanma =3.897, p<0.05) yapılan LSD testine öğrencilerin bilgisayar dersini gördükleri sınıf yükseldikçe kaygıları arttığını göstermektedir. Altıncı Alt Probleme İlişkin Bulgu ve Yorumlar Ortaokul öğrencilerin öğrenmeye ilişkin tutumlarında öğretmenlerinin derste bilgisayar kullanma durumu açısından anlamlı farkların olup olmadığını belirlemek için yapılan Anova testinin sonuçları aşağıdaki tablolarda verilmiştir. Tablo 9: Öğretmenlerin Derste Bilgisayar Kullanma Durumu Açısından Betimsel Sonuçlar N SS Lsd Her zaman 43 43,41 8,74 Ara sıra 726 45,07 6,68 Çok az 160 44,02 7,42 Hiç 78 45,23 7,34 Toplam 1007 44,24 7,17 Her zaman - Arasıra Her zaman - Hiç Yukarıdaki tablo incelendiğinde araştırmaya katılan öğrencilerin öğrenmeye ilişkin tutumlarında öğretmenlerinin derste bilgisayar kullanma durumu açısından ortalamalar arasında farklar gözlenmiştir. Söz konusu bu farkların anlamlı olup olmadığını belirlemek için yapılan Anova testinin sonucu tablo 10 da özetlenmiştir. Tablo 10 incelendiğinde sadece kaygılanma alt boyutunda öğrenmeye ilişkin tutumlarında öğretmenlerinin derste bilgisayar kullanma durumu açısından anlamlı farkların olduğu belirlenmiştir. Söz konusu bu farkların hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için homojenlik testine göre (Levene kaygılanma =2,866, p<0.05) yapılan LSD testinde öğretmenlerin derste her zaman, ara sıra ve hiç bilgisayar kullanmama durumlarında kaygılanma alt boyutunda anlamlı farklar çıkarmıştır. 62
Tablo 10: Derste Bilgisayar Kullanma Durumu Açısından Anova Testi Sonuçları Varyansın Kaynağı Kareler Toplamı Sd Kareler Ortalaması F p Öğrenmenin Doğası Öğrenmeden Beklenti Öğrenmeye Açıklık Gruplar Arası 29,559 3 7,390 Grup İçi 18027,546 1002 17,992 Toplam 18057,104 1006 Gruplar Arası 585,974 3 146,493 Grup İçi 51217,961 1002 51,116 Toplam 51803,934 1006 Gruplar Arası 22,394 3 5,599 Grup İçi 16600,514 1002 16,567 Toplam 16622,908 1006 Gruplar Arası 208,211 3 52,053 Grup İçi 25211,603 1002 25,161 Toplam 25419,813 1006,411,80 2,866,02,338,85 2,069,08 Öğretmenler derste bilgisayarı ne kadar az kullanırlarsa öğrencilerin kaygılarında o kadar artış gözlenmiştir. Bir başka ifade ile öğretmenler derste bilgisayar kullandıkça öğrencilerin öğrenmeye ilişkin kaygılarının da azaldığını sonucuna varılmıştır. Bilgisayar derste kullanılmasının yararlı olduğu görülmüştür. SONUÇLAR Araştırmanın bulgu ve yorumlarından hareketle aşağıdaki sonuçlara varılmıştır. Kız öğrencilerinin öğrenmeden beklentilerinin erkek öğrencilerden daha yüksek olduğu sonucuna varılmıştır. Bir başka ifade ile yeni konuların öğrenilmesi süreci kız öğrencilerinin beklentilerini artırmaktadır. Erkeklerin öğrenmeye daha açık oldukları sonucuna varılmıştır. Araştırmaya katılan öğrencilerin öğrenmeye ilişkin kaygı alt boyutunda 5. sınıfın sırasıyla 6., 7. ve 8. sınıf arasındaki farkın anlamlı olduğu görülmüştür. Buna göre beşinci sınıflar en düşük kaygıya sahip oldukları görülmüştür. Ortaokula yeni başlayan öğrenciler ortaokullu olmanın, farklılaşmanın, farklı öğretmenlerle iletişim içerisinde olmanın ve farklı yeni derslerle tanışmanın onlarda oluşturduğu heyecan olsa gerek öğrenmeye ilişkin kaygılarının diğer sınıflara kıyasla daha düşük olduğu şeklinde açıklanabilir. Ortaokul öğrencilerin öğrenmeye ilişkin tutumlarının alt boyutlarından sadece öğrenmeye ilişkin kaygı ve öğrenmeye açıklık alt boyutlarında anlamlı farklar gözlenmiştir. Öğrenmeye ilişkin kaygı alt boyutunda evde bilgisayara sahip öğrencilerin evde bilgisayara sahip olmayan öğrencilere kıyasla daha düşük bir kaygıya sahip oldukları sonucuna varılmıştır. Buna göre evde bilgisayara sahip olan öğrencilerde yeni konuları öğrenmeye ilişkin kaygılarının daha düşük olmasına neden olduğu söylenebilir. Evde bilgisayara sahip olmanın öğrenmeye ilişkin alt boyutlarından öğrenmeye açıklık boyutunu da etkilemektedir. Öyle ki bilgisayara sahip olmayan öğrenciler öğrenmeye daha açık olduklarını ifade etmişlerdir. Buna göre evde bilgisayara sahip olmanın öğrencilere öğrenmeye açıklık konusunda dezavantajlı duruma düşürmektedir. Ortaokul öğrencileri öğrenmeye ilişkin tutumlarının sadece öğrenmeye açıklık alt boyutunda öğrencilerin bilgisayarı kullanma yaşı açısından anlamlı farkların olduğu belirlenmiştir. 12 yaşından sonra bilgisayar kullanmaya başlayan öğrenciler, 3 yaş ile 8 yaş arasında bilgisayar kullanmaya başlayanlara kıyasla öğrenmeye daha açık oldukları sonucuna varılmıştır. Hatta ortalamalara bakıldığında bilgisayar kullanmayı geciktirdikçe öğrenmeye açıklığın arttığı rahatlıkla söylenebilir. Araştırmaya katılan öğrencilerin öğrenmeye ilişkin tutumlarının sadece kaygılanma alt boyutunda öğrencilerin bilgisayar dersi görmeye başladıkları sınıf açısından anlamlı farkların olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin 63
bilgisayar dersi gördükleri sınıf yükseldikçe kaygıları artmaktadır. Öğrenciler daha erken bilgisayar eğitimi almaya başlarlarsa kaygıları da daha düşük olması beklenir. Altıncı alt problemimiz olan öğretmenlerin derste bilgisayar kullanma durumu açısından öğrenmeye ilişkin tutumlarında anlamlı fark var mıdır? problemi incelendiğinde araştırmaya katılan öğrencilerin öğrenmeye ilişkin tutumlarının kaygılanma alt boyutunda öğrenmeye ilişkin tutumlarında öğretmenlerinin derste bilgisayar kullanma durumu açısından anlamlı farkların olduğu belirlenmiştir. Öğretmenlerin derste bazen, ara sıra ve hiç bilgisayar kullanmama durumlarında kaygılanma alt boyutunda anlamlı farklar vardır. Öğretmenler derste ne kadar bilgisayarı az kullanırsa öğrencilerin kaygılarında artış gözlenmiştir. Hatta öğretmenlerin derste bilgisayar kullanması öğrencilerin kaygısını azaltıyor denebilir. KAYNAKÇA Akbaba, S. (2000). Bir eğitim aracı olarak internet. Milli Eğitim Dergisi, 147, 23-25. Akkoyunlu, B. ve Kurbanoğlu S. (2003). Öğretmen adaylarının bilgi okuryazarlığı ve bilgisayar öz-yeterlilik algıları üzerine bir çalışma. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 24, 1-10. Altun, T., Yiğit, N. ve Adanur, Z. (2011). İlköğretim öğrencilerinin bilgisayara yönelik tutumlarının incelenmesi: Trabzon ili örneği. Turkish Journal of Computer and Mathematics Education, 2(1), 69-86. Arıkan, F. (2003). Fen derslerinin öğretiminde bilgisayar destekli öğretim yönteminin öğrenci başarısına etkisi (Nükleikasitler). Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara. Çelik, S. (2012). İlköğretim öğrencilerinin internet kullanım biçimlerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi. Eğitim Teknolojileri Araştırmaları Dergisi, 3(4), 1-20. Durmuş, A. ve Kaya, S. (2008). İlköğretim öğrencilerinin bilgisayar kullanım alışkanlıkları ile velilerin bilgisayar kullanım alışkanlıkları arasındaki ilişki. 8th International Educational Technology Conference (IETC 2008). Ekici, G, Uzun, N. ve Sağlam, N. (2010). İlkoğretim öğrencilerinin bilgisayar kullanma sıklığına bağlı olarak bilgisayara yönelik tutumlarındaki değişimin değerlendirilmesi. İlkoğretim Online, 9(2), 658-667. Ersoy, A. ve Türkkan, B. (2009). İlköğretim öğrencilerinin resimlerinde internet algısı. İlköğretim Online, 8(1), 57-73. Gerçek, C., Köseoğlu, P., Yılmaz, M. ve Soran, H. (2006). Öğretmen adaylarının bilgisayar kullanımına yönelik tutumlarının çeşitli değişkenler açısından incelenmesi. Hacettepe Üniv. Eğitim Fakültesi Dergisi, 30. Gül, M., (2007). İlköğretim öğrencilerinin teknolojik bir araç ve öğretim aracı olarak bilgisayara karşı tutumlarının çeşitli değişkenlere göre incelenmesi. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul. Kara, A., (2010). Öğrenmeye ilişkin tutum ölçeğinin geliştirilmesi. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, Bahar 2010, 9(32), 49-62. Keskin, S. (2006). Üstün ve özel yetenekli çocuklar ve bilgisayar ve bilgisayar dersine yönelik tutumları. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir. Korkmaz, H., (2000). Çoklu zekâ tabanlı etkin öğrenme yaklaşımının öğrenci başarısına ve tutumuna etkisi. Eğitim ve Bilim. 26-119. 64
Odabaşı, F., Kıyıcı, M. ve Akdoğan, E. P. (2005). İlköğretim birinci kademede web üzerinden ders işlenebilirliği. The Turkish Online Journal of Educational Technology, 4(4), 182 190. Orhan, F. ve Akkoyunlu, B. (2004). İlköğretim öğrencilerinin internet kullanımları üzerine bir çalışma. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 26, 107-116. Oyaid, A. A. (2010). Secondary student s perceptions of information and communication technology and their usage of it inside and outside of school in Riyadh City, Saudi Arabia. IJAES, 7 (1), 27-42. Tınmaz, H. (2004). Öğretmen adaylarının eğitim gördükleri alanlara göre teknoloji algılarının incelenmesi. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Ortadoğu Üniversitesi, Ankara. Yalman, M. (2010). Üniversite Öğrencilerinin Bilgisayar ve World Wide Web Algılarının Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesi: Türkiye Örneği. Yayınlanmamış yüksek lisans tez, Bahçeşehir Üniversitesi, İstanbul. 65