İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ Dr. Sema ÖZBAŞ Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanı
Sağlık Bakanlığı Teşkilat Şeması
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu MİSYONUMUZ İnsan merkezli bir yaklaşımla, birey ve toplum sağlığını korumak ve geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle mücadele etmek, halkın yaşam kalitesini yükseltmek ve halk sağlığını tehtit eden konularda gerekli tüm önlemleri almaktır VİZYONUMUZ Herkesin sağlığının korunup geliştirildiği sağlıklı ve mutlu bir Türkiye
Beslenme neden önemli Dünya Sağlık Örgütü ne göre beslenme; sağlık ve gelişim için elzemdir. Daha iyi beslenme demek; daha güçlü bağışıklık sistemi, daha az hastalık ve daha sağlıklı ve üretken bireyler olmak anlamına gelmektedir. Doğru ve sağlıklı beslenme; doğum öncesinden başlayarak yaşamın her evresinde bireylerin fiziksel, zihinsel ve sosyal yeteneklerini etkileyerek toplumun ekonomik ve sosyal gelişmesini sağlayan temel koşullardan birisi belki de en önemlisidir.
Yaşam Boyu Sağlık İçin Yürüttüğümüz Beslenme Programları Geç Çocukluk Ergenlik Doğum öncesi ve doğum Yaşamın ilk yılı Gebelere demir ve D vitamini desteği Gebelere beslenme danışmanlığı ve gestasyonel diyabete yaklaşım Anne sütü Sağlıklı beslenme ve hareketli hayat programı Tuzun iyotlanması Erken çocukluk
Yaşam Boyu Sağlık İçin Yürüttüğümüz Beslenme Programları Ergenlik Doğum öncesi ve doğum Geç Çocukluk Erken çocukluk Yaşamın ilk yılı Emzirmenin sürdürülmesi Tamamlayıcı beslenme Demir ve D vitamini desteği
Yaşam Boyu Sağlık İçin Yürüttüğümüz Beslenme Programları Ergenlik Doğum öncesi ve doğum Geç Çocukluk Yaşamın ilk yılı Erken çocukluk Beslenme Sağlıklı beslenme ve hareketli hayat programı Tuzun iyotlanması Gelişmenin izleme ve desteklenmesi
Yaşam Boyu Sağlık İçin Yürüttüğümüz Beslenme Programları Ergenlik Doğum öncesi ve doğum Sağlıklı yaşam biçimi kazandırılması Okullarda sağlıklı beslenme çalışmaları Sağlıklı beslenme ve hareketli hayat programı Tuzun iyotlanması Geç çocukluk Erken çocukluk Yaşamın ilk yılı
Yaşam Boyu Sağlık İçin Yürüttüğümüz Beslenme Programları Ergen ve genç sağlığı ve gelişimi programı, beslenme danışmanlığı Sağlıklı beslenme ve hareketli hayat programı Tuzun iyotlanması Ergenlik Doğum öncesi ve doğum Geç çocukluk Yaşamın ilk yılı Erken çocukluk
Doğum Öncesi ve Doğum Gebe ve emziklilik dönemi; kadınların düzenli aralıklarla sağlık kuruluşlarına başvurarak vücut ağırlığı kontrolü ile ilgili danışmanlık hizmetlerinden yararlanmalarının sağlanması için bilgilendirme çalışmalarının yapılması gereken bir dönemdir.
Doğum Öncesi ve Doğum Anne adayını gebe sınıflarında gebelik ve doğum, doğum yapacağı hastane konularında bilgilendirmek, Riskli durumları tespit etmek ve protokollere göre izlemek, Beslenme ile ilgili bilgiler vermek
Doğum Öncesi ve Doğum Gebe bilgilendirme sınıfı eğitimci kitabının Gebelikte Beslenme ve Nutrisyonel Destek bölümünde Gebelikte Artan Enerji ve Besin Öğeleri Gereksinmeleri Gebelikte Tüketilmesi Gerekli Besinler ve Miktarları konularına yer verilmektedir.
Anne Sütünün Teşviki ve Bebek Dostu Sağlık Kuruluşları Bebek dostu hastane Bebek dostu ilçe Bebek dostu il Bebek dostu işyeri Altın bebek dostu il Bebek dostu aile hekimi Bebek dostu yoğun bakım
Tamamlayıcı Beslenme 6-24 ay bebek beslenmesine yönelik bir program Beslenme yetersizliklerinin en sık görüldüğü dönem Ailelere eğitimli sağlık personeli ile bebeğin yaşına, bölgeye ve ailenin sosyoekonomik durumuna göre beslenme önerileri içermektedir 81 ilde aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları eğitim almıştır
Örnek Menüler ve Bilgilendirme Broşürleri
Mikronutrien Destekleri 4-12 aylık bebeklere demir desteği 1 yaşına kadar D vitamini desteği Sofra tuzlarının iyotlanması Gebelere demir ve D vitamini destek programı
Türkiye de 6-17 Aylık Çocuklarda ve Annelerinde Hemoglobin Ferritin D -Vitamini Düzeyi ve Demir Eksikliği Anemisi Durum Belirleme, Yürütülen Programların Değerlendirilmesi Araştırması -2011- TÜİK tarafından 3.025 çocuğa ulaşmak için Türkiye genelinde 42.858 hane seçilmiştir. Çalışmada 3076 anne veya çocuğun bakımından sorumlu kişi ile görüşülmüş ve anket uygulanmıştır. Ulaşılan çocukların 2.504 (%81,4) ünden ve annelerin 2.524 (%82,0) ünden CRP, Ferritin, Vit-D ve Alkalen Fosfataz (ALP) düzeyleri çalışılmak üzere serum örneği alınmıştır. Çocukların 2.607 (%84,7) sinden ve annelerin ise 2.610 (%84,8) undan tam kan sayımı yapılmıştır. 18
İncelenen Annelerin Demir Eksikliği Anemisi Bulunma Durumlarının Dağılımı Demir Eksikliği Anemisi Bulunma Durumu Sayı Yüzde (n=2310) Var 159 6,9 Yok 2.151 93,1 Annenin gebelikte demir ilacını düzenli kullanmamasının demir eksikliği olma riskini 1,24 kat artırdığı görülmüştür İncelenen Çocukların Demir Eksikliği Anemisi Bulunma Durumlarının Dağılımı Demir Eksikliği Anemisi Bulunma Durumu Sayı Yüzde (n=2.363) Var 149 6,3 Yok 2.214 93,7 19
İncelenen Annelerin D Vitamini Düzeylerinin Dağılımı D Vitamini Düzeyleri (n=2.524) Sayı %* 19,99 ng/ml 2061 81,7 20,00-29,99 ng/ml 292 11,6 30,00 ng/ml 171 6,8 İncelenen Çocukların D Vitamini Düzeylerinin Dağılımı D Vitamini Düzeyleri (n=2.504) Sayı %* 14,99 ng/ml 671 26,8 15,00-19,99 ng/ml 369 14,7 20,00-29,99 ng/ml 656 26,2 30,00 ng/ml 808 32,3 20
İyotlu Tuz Kullanım Araştırmaları 21
Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Programı Dünya Sağlık Örgütü; hipertansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı kanser türlerinden korunmak ve kemik sağlığını olumsuz etkilememek amacıyla günlük olarak tüketilmesi gereken tuz miktarını günde 5 gram olarak önermektedir. 2008 yılında Türkiye Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği nin yaptığı ve ülke genelini yansıtan Türk Toplumunda Tuz Tüketimi Çalışması na göre tuz tüketimimizin günde 18 gram olduğu belirlenmiştir. Bakanlığımızca aşırı tüketildiğinde sağlığımızı olumsuz etkileyebilen tuzun daha az tüketilmesini sağlamak amacıyla 2011 yılından beri Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Programı uygulanmaktadır. 2012 de tekrarlanan Türk Toplumunda Tuz Tüketimi Çalışması na göre tuz tüketimimizin biraz azalmakla beraber halen sağlığımızı olumsuz etkileyebilecek düzeyde olduğu saptanmıştır (15 gr/gün).
20 18 16 14 12 10 8 6 4 2 0 Çocukların Beslenme Durumunda 18,9 16 12,2 10,3-2 SD'nin altındaki yüzde Yaşa Göre Boy 5,96,1 Değişmeler 9,5 8,3 3,63,2 3,9 2,8-3 SD'nin altındaki yüzde 1,81,4 0,60,3 1993 1998 2003 2008-2 SD'nin altındaki -3 SD'nin altındaki yüzde yüzde Yaşa Göre Ağırlık 23
Okul Çağı Çocuklarda Beslenme Sağlığı Geliştiren Okullar Projesi Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı nın Okullarda Obezite ile Mücadelede Yeterli ve Dengeli Beslenme ve Düzenli Fiziksel Aktivite Alışkanlığının Kazandırılması başlığı kapsamında Çocukluk ve Adolesan Döneminde Yeterli ve Dengeli Beslenmenin Sağlanması İçin Temel Besin Gruplarında Yer Alan Besinlerin Tüketiminin Özendirilmesine Yönelik Beslenme Programlarının Yürütülmesi, Beslenme Hizmetlerinin Periyodik Olarak Denetlenmesinin Sağlanması stratejisi yer almaktadır. İlk Öğretim Okullarında Okul Sütü Programının Başlatılması Okul kantinleri ve yemekhanelerinde yürütülen beslenme hizmetlerinde sağlıklı uygulamaların teşviki için çeşitli kampanya ve aktiviteler (Beyaz Bayrak Projesi, Beslenme Dostu Okul vb.) yürütülmesi Okul kantin ve yemekhanelerindeki beslenme hizmetlerinin belirli aralıklarla yeterli ve dengeli beslenme ve besin güvenliği kriterlerine uygunluğu açısından denetiminin sağlanması faaliyetleri bulunmaktadır.
Ergenlik Döneminde Beslenme
Obezitenin Önlenmesine Yönelik Çalışmalar B.1. Toplumun Obezite, Yeterli ve Dengeli Beslenme ve Fiziksel Aktivite Konularında Bilgilendirilmesi ve Bilinçlendirilmesi Amaç Toplumda yeterli ve dengeli beslenme ve fiziksel aktivite alışkanlığını kazandırmak ve obezite riskini azaltmak.
Stratejiler Koruyucu sağlık ve aile hekimliği hizmetleri kapsamında öncelikli olarak risk gruplarına (bebekler, çocuklar, gebe ve emzikliler, yaşlılar, engelliler, sigarayı bırakanlar vb.) yönelik obezite ile mücadele uygulamalarının yaygınlaştırılması.
Beslenme ile ilgili gerçekler 21. Yüzyılda dünyanın gündeminde halen yetersiz ve dengesiz beslenmeye bağlı sağlık sorunları mevcuttur Gebe ve bebeklerdeki beslenme yetersizliği birlikte küresel hastalık yükünün %10undan fazlasını oluşturmaktadır Malnutrisyonun bütün formları anne ve bebeklerin erken ölümlerinin altında yatan en önemli nedendir Vitamin ve mineral yetersizlikleri de dahil olmak üzere beslenme yetersizlikleri çocuk ölümlerinin 1/3 ünden sorumludur ve uzun dönemde üretkenliği ve sağlıklı gelişimi etkilemektedir Yılda yaklaşık 1,5 milyon çocuk akut beslenme yetersizliği nedeni ile ölmektedir Dünya genelinde 5 yaş altı ölümlerin %20 si uygun beslenme müdahaleleri ile önlenebilir 2011 yılı rakamlarına göre dünya genelinde yaklaşık 165 milyon çocuk yetersiz gıda, vitamin ve mineralden fakir diyet, yetersiz bakım ve hastalıklar nedeniyle bodurdur WHO, 10 facts on nutrition, October 2012
Beslenme ile ilgili gerçekler Yetersiz ve dengesiz beslenme dendiğinde aklımıza gelen besin ögeleri ve enerji yetersizliğinin yanı sıra ileri yaşta gözlenen ve beslenme ile direkt ilgisi olan obezite, diabet, koroner hastalıklar, çeşitli kanser türlerinin görülme sıklığı günden güne artmaktadır Uygun beslenme erken çocukluk döneminde bodurluk ve obeziteyi azaltırken entellektüel gelişimi uyarmaktadır 2011 rakamlarına göre 5 yaşın altında yaklaşık 43 milyon çocuk obezdir Dünya genelinde yaklaşık 2 milyar insan iyot yetersizliği hastalıkları riski altında bulunmaktadır 3.5 milyar insan demir yetersizliği ve anemiden etkilenmektedir Küresel olarak gebelerin %42 si anemiden etkilenmektedir 250 milyondan fazla çocuk klinik bulgu vermeyen vitamin A yetersizliğine maruz kalmaktadır D vitamini yetersizliğinin her gün önemli bir sağlık problemi ile ilgisi daha ortaya çıkmaktadır WHO, 10 facts on nutrition, October 2012
Beslenme ile ilgili gerçekler Dünya Sağlık Örgütü 2004 de yayınladığı bir raporda ülkemizin de içinde bulunduğu Avrupa bölgesinde gözlenen hastalıkların beslenme ile ilişkisini yorumlayarak; bu hastalıkların %41 inin temel nedeninin beslenme olduğunu (bu hastalıklar kardiovasküler hastalıklar, diabet, beslenme yetersizlikleri, maling hastalıklar) %38 inde beslenmenin önemli rol oynadığını (bu hastalıklar sindirim sitemi hastalıkları, solunum yolu enfeksiyonları, enfeksiyon ve parazitk hastalıklar, nöropsikiyatrik hastalıklar, maternal problemler, oral hastalıklar) %21 inin ise diğer hastalıklar (bunlar yaralanmalar, genito-üriner hastalıklar, deri hastalıkları ve kas iskelet sistemi hastalıkları) olduğunu belirtmiştir. Başka bir deyişle hastalıkların yaklaşık %80 i beslenme ile ilişkili bulunmuştur. WHO, The global burden of disease