Laparaskopik Sağ Adrenalektomi. Prof Dr Seher Demirer Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Meme ve Endokrin Cerrahi Ünitesi



Benzer belgeler
LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ

LAPAROSKOPİK BİLATERAL TRANSPERİTONEAL ADRENALEKTOMİ

SÜRRENAL HASTALIKLARDA CERRAHİ YAKLAŞIM

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

ADRENAL KİTLELERK TLELERİNDE DR. FATİH H TUNCA İSTANBUL TIP FAKÜLTES LTESİ GENEL CERRAHİ

Total Adrenalektomi. Dr. B.Bülent Güngör Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi AD, Samsun

LAPAROSKOPİDE KOMPLİKASYONLAR. FATİH ATUĞ İstanbul Bilim Üniversitesi

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Plöropnömonektomi (Ekstraplevral Pnömonektomi)

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

Dr. Mert Altınel Türkiye Yüksek İhtisas EA Hastanesi ÜST ÜRİNER SİSTEM ÜROTELYAL KARSİNOMUNDA LAPAROSKOPIK TEDAVİ

Laparoskopik RPLND. Monique Gueudet-Bornstein. Brass Band. New Orleans 1998.

ROBOTİK CERRAHİDE AMELİYATHANENİN VE HASTANIN HAZIRLANMASI VE POZİSYON VERME

II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:

MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK ONKOLOJİ DERNEĞİ EĞİTİM PROGRAMLARI

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ

Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler.

1990 ların başında genel cerrahların periton içinde laparoskopik. Laparoskopik adrenalektomi. Laparoscopic adrenalectomy DERLEME / REVIEW

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI

AÇIK ve LAPORASKOPİK CERRAHİDE HEMŞİRELİK BAKIMI HEMŞİRE SEHER KUTLUOĞLU ANTALYA ATATÜRK DEVLET HASTANESİ

Periton Kateteri Yerleştirme Yöntemleri. Dr. İzzet Hakkı Arıkan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Video yardımlı bir göğüs cerrahisi işlemi gerçekleştirebilmek

Mide Tümörleri Sempozyumu

MİNİMAL İNVAZİV CERRAHİ GİRİŞİMLER PROF.DR.NİHAT YAVUZ

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

İnmemiş Testis ve İnguinal Herni. PANEL: Görseller Eşliğinde Vaka Tartışmaları

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

Kalp ve Damar Cerrahisi. Anabilim Dalı

Laparoskopi Nasıl Yapılır?

Radikal Prostatektomi. Üroonkoloji Derneği. Prof.Dr.Bülent Soyupak Diyarbakır

Onkoplastik meme cerrahisi ve yenilikler

IV-V. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:

MİNİMAL İNVAZİV TİROİD VE PARATİROİD CERRAHİSİ DOÇ DR SEDAT ÇAĞLI ERCİYES ÜNİ. TIP FAKÜLTESİ KBB VE BBC AD

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD

Adrenal kitlelerde yönetsel sorunlar

Özofagus tümörleri M. BELVİRANLI intern semineri Ş. TEKİN intern semineri

Santral Disseksiyon. Dr. İbrahim Ali ÖZEMİR. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Özofagus tümörleri M. BELVİRANLI

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

VARİS TEDAVİSİNDE KONFORUN YENİ ADI. Endovenöz Radyofrekans Ablasyon

LAPAROSKOPİK RETROPERİTONEAL LENF NODU DİSEKSİYONU (RPLND) BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM FORMU

Gerçek şilöz asit: yüksek trigliserid oranlarına sahip sıvı.

Metastatik Karaciğer Tümörlerinin Cerrahi Tedavisi

Robotik Cerrahi? Laparoskopi?

Adrenokortikal Karsinom Tek merkezin 10 yıllık deneyimi

Göğüs Cerrahisi Sezai Çubuk. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

Kas Koruyucu Torakotomiler 1. Anterolateral: Latissimus dorsi medial kenarın- Göğüs Cerrahisi Rauf Görür

T.C. CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ÜROLOJİ ANABİLİM DALI LAPAROSKOPİK PYELOPLASTİ HASTA RIZA BELGESİ

UFUK ÜNİVERSİTESİ ANESTEZİ TEKNİKERLİĞİ PROGRAMI UYGULAMA DOSYASI

FTR 303 Ortopedik Rehabilitasyon. Kalça Artroplastisi. emin ulaş erdem

TRAKEA CERRAHİSİNDE TEMEL PRENSİPLER

DR. GÜLNUR GÖLLÜ BAHADIR ÇOCUK CERRAHİSİ AD

KARACİĞER NAKLİNDE AMELİYATHANE HEMŞİRELİĞİ. Hem. Kezban ORMAN Akdeniz Üniversitesi Hastanesi

Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D.

DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

PERİOPERATİF ANEMİ. Dr. Hüseyin İlksen TOPRAK İnönü Ün. Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Rean AD

Tedavi. Tedavi hedefleri;

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ

Radyo Frekans Ablasyon = Yüksek Frekans Ablasyon: Radyo Frekans enerji ile tümör veya dokuda aseptik nekroz oluşturma.

GENEL CERRAHİ KLİNİĞİ YILI EĞİTİM PLANI

AMELİYAT SONRASI TAKİP/ NÜKSTE NE YAPALIM? Dr. Meral Mert

Abdominal Aort Anevrizması. Dr.Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

Laparoskopi Trokar Girişleri, Komplikasyonlar ve Yönetimi Prof.Cem FIÇICIOGLU, MD.,Ph.D., AA., MBA.

Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi. Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler

Portaller. Dr. Ulunay Kanatlı

Saat 25 Eylül 2017 Pazartesi 26 Eylül 2017 Salı 27 Eylül 2017 Çarşamba 28 Eylül 2017 Perşembe 29 Eylül 2017 Cuma. Seminer

Cerrahi ne zaman gerekli. Mini-slingler Periuretral enjeksiyonlar. Mini-slingler. Mid-slingler. MiniArc MUS yerleştirme. MiniArc MUS yerleştirme

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması

BİLATERAL PARSİYEL NEFREKTOMİ. Sayın Hasta, Sayın Veli/Vasi

Travma Hastalarında Traneksamik Asit Kullanımının Yeri

ÜROLOJİ ANABİLİM DALI RADİKAL NEFREKTOMİ HASTA RIZA BELGESİ

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

ÜROGENİTAL TRAVMALAR. Yard.Doç.Dr Haluk Söylemez

Adrenal insidentalomaların nedenleri, prevalansı ve doğal seyri nasıldır?

4. SINIF GENEL CERRAHİ STAJ PROGRAMI

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM-V DERS PROGRAMI

BÜYÜK ADRENAL KİTLELERDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

T.C. BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI DÖNEM IV GENEL CERRAHİ STAJI PROGRAMI

PNL de Komplikasyonların Standardizasyonu ve Önlemler

Tamamlayıcı Tiroidektomi ve Total Tiroidektomi Komplikasyonlarının Karşılaştırılması. Doç. Dr. Mehmet Ali GÜLÇELİK

İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi. Dr. Öztuğ Adsan

Klinik olarak huzursuzluk ve hipotansiyonun eşlik ettiği olgularda perikardial tamponad kuvvetle düşünülmelidir

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat

Dr.Süleyman Sami ÇAKIR Okmeydanı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

Transkript:

Laparaskopik Sağ Adrenalektomi Prof Dr Seher Demirer Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Meme ve Endokrin Cerrahi Ünitesi

Laparoskopik Sürrenal Cerrahisindeki Teknikler Endoskopik adrenalektomi Anterior transperitoneoskopik Lateral transperitoneoskopik Retroperitoneoskopik Lateral Posterior

Transabdominal Yaklaşımlar Anterior transabdominal yaklaşımla yapılması abdominal kavitenin diğer organlarının değerlendirilmesine imkan sağlayacağı gibi iki taraflı tümörlerin rezeksionunada imkan sağlar. Lateral transabdominal yaklaşım yerçekim etkisiyle komşu organları sahadan uzaklaştırabileceği için görüş alanında avantaj yaratabilir.

Retroperitoneal yaklaşımlar ( Lateral / Posterior ) Retroperitoneal yaklaşım özellikle kardiopulmoner hastalıkları olan bireylerde tercih edilebilir. Bu yaklaşımla intraabdominal yapışıklıklardan da kaçınılabildiğinden daha önce açık cerrahi geçirenlerde yapılacak sürrenalektomide tercih edilebilir. İyilşeme süresi daha hızlı, hastanede kalış süresi daha kısadır.

Lateral yaklaşım daha büyük bir çalışma alanı sağladığından özellikle obez hastalarda ve büyük kitlesi olan hastalarda üstün bir yaklaşım tekniğidir. Posterior retroperitoneal yaklaşım çalışma sahası ufak olduğundan özellikle obez hastalarda ve kitlesi 6 cm den daha büyük olanlarda oldukça zordur.

Laparoskopik Adrenalektomi : Postoperatif analjezik kullanımının azalması, Hastanede kalış süresinin daha kısa olması, Daha az komplikasyon oluşması Daha hızlı iyileşme süreci nedeniyle laparoskopik adrenalektomi uygun vakalarda günümüzde açık girişime göre daha çok tercih edilmektedir Çeşitli serilerde kapalıdan açık girişime dönme oranları %1-5 olarak bildirilmektedir.

Laparoskopik adrenalektominin Aldosteronoma Cushing Sendromu endikasyonları : Kortizol üreten sürrenal adenomu ACTH bağımlı Cushing sendromunun yetersiz tedavisinde oluşan adrenal hiperplazi Primer adrenal hiperplazi Feokromasitoma ( sporadik ya da familial Nonfonksiyone kortikal adenom ( Çap> 4 5 cm radyolojik incelemede atipik görüntü bulguları

Laparoskopik adrenalektominin tartışmalı endikasyonları: Şüpheli primer adrenal malignitesi Tümör çapının büyük olması Adrenalin metastatik kitleleri

Laparoskopik adrenalektominin kontrendikasyonları : Herhangi bir lokal invasiv adrenal tümör Bölgesel lenf nodu metastazları Büyük adrenokortikal kanser Laparoskopik cerrahi için genel kontrendikasyonlar Aynı tarafta geçirilmiş nefrektomi, splenektomi, karaciğer rezeksiyonu

Laparaskopik adrenalektomi transabdominal ve retroperitoneal olarak başlıca 2 yolla yapılır Transabdominal yaklaşım dünyada en sık kullanılan girişim olup lateral flank ya da anterior yolla yapılabilir. Anterior transabdomianl yaklaşım cerraha abdominal kavitenin laparotomilerden gayet iyi aşina olduğu görünümü sunması nedeniyle daha güvenli ve tecrübe ile çalışma imkanı sağlamasının yanı sıra bilateral adrenalektomi gerektiren olgularda hastanın pozisyonunu değiştirmeye gerek kalmaması önemli bir üstünlüğüdür.

Laparaskopik adrenalektomi genel anestezi ile yapılır. Karbondioksit insüflüasyonu ile yaratılan pneumoperitoneumda intraabdominal basınç 15 mmhg ya çıkartılır. Santral venöz kateter ve özellikle feokromasitoma başta olmak üzere arteriel kateterde yerleştirilmelidir.ayrıca nazogastrik sonda ve mesane sondasıda mutlaka tatbik edilmelidir. Cushing hastaları hariç rutin preop antibiyotik gereksinimi yoktur.

Retroperitonel yaklaşım lateral retroperitoneal posterior retroperitoneal şeklinde uygulanabilir. Retroperitoneal yaklaşımlar çevre organların ekartasyonu ile uğraşma gereksiniminden kurtardığı için pek çok merkez tarafından tercih edilir ancak lateral retroperitoneal girişimin bilateral olgularda hastaya intraoperatif olarak tekrar pozisyon vermeyi gerektirmesi bir dezavantajdır.

Posterior Retroperitonoskopik Adrenalektomi Sağ adrenalektomide cerrah hastanın sağında yer alır. Sağ ve sol adrenalektomi için teknik aynıdır. Onikinci kostanın 2.5 cm lateraline ilk balon trokarı yerleştirilir. Balon dissektör aracılığıyla kostovertebral köşeye doğru retroperitoneal alan açılır ve böbrek ve adrenal bezinin arkasında, diseksiyona yardımcı olabilecek bir alan oluşturur. Balon trokardan teleskop girilir ve retroperitoneal alan görülür. Balon trokar 10 mm lik trokar ile değiştirildikten sonra 12-15 mmhg basınca kadar CO2 gazı verilir. Sonraki trokarlar retroperitonoskopik gözlem altında yerleştirilir.

Posterior retroperitoneal laparoskopik girişimde trokar giriş yerleri

Önce 12. kostanın hemen altından bir 10 mm trokar yerleştirilir. Bu trokardan girilen retraktörle böbrek aşağı doğru çekilir. Bu işlem retroperitoneal adrenalektomi için yeterli retroperitoneal alanı oluşturmada son derece önemlidir. Daha sonra 11. kostanın 1 cm lateralinden ve 9 ve 10. kostlar arasından iki 10 mm lik trokar girilir. Bu trokarlardan dissektör, makas ve harmonik bistüri gibi aletler girilir İlk önce sağ adrenal bezinin üst kenarı ve ön yüzü diseke edilir. Sağ adrenalektomide vena cava inferiordan çıkan lateral dallara dikkat edilmelidir. Adrenal ven adrenal bezinin alt kenarı serbestleştirildikten sonra kesilir. Bu girişimde karaciğer retraksiyonu gerekmez. Serbestleştirilen adrenal bez plastik torba içinde çıkarılır.

Lateral transperitoneal laparoskopik adrenalektomi Bu yöntemde hasta adrenalektomi yapılacak taraf üstte kalacak biçimde lateral dekubitus pozisyonuna getirilir. Operatör ve asistan hastanın karın tarafında yer alır. Ameliyat masası hastanın lomber bölgesine yastık konduktan sonra katlanır ve ameliyat yapılacak lomber bölge hiperekstansiyona getirilir.

Michel Gagner ye göre lateral transabdominal adrenalektomide trokarlar şöyle girilir: İlk trokarın giriş yeri anterior aksiller çizginin hemen medialinde kosta yayına paralel ve 2 cm altındadır. Buraya 1-1.5 cm uzunluğunda insizyon yapılarak peritona kadar ulaşılır. Eğer hasta daha önceden herhangi bir abdominal cerrahi girişim geçirmemişse karın içine Veress iğnesi sokulur ve 15 mmhg CO2 gazı verilir.

Hasta daha önceden abdominal cerrahi girişim geçirmişse peritona kadar açık olarak girilerek 10 mm lik trokarı yerleştirilir. Daha sonra ikinci 10 mmlik trokar 11. kostanın ön ucunun hemen inferior ve medialinden girilir. Üçüncü trokar ikincinin trokarın daha anterior ve medialine dördüncü ise arka koltuk altı çizgisine yerleştirilir. Trokarlar birbirinden en az 5 cm uzaklıkta olmalıdır. Laparoskop en anteriordeki trokardan girilir. Diğer trokarlardan forseps, makas ve harmonik bistüri girilir. Michel Gagner in uygulamasında trokar giriş yerleri kosta yayına paralel bir eğri oluşturacak biçimde sıralanmaktadır

Sağ adrenalektomide açık adrenalektomide olduğu gibi önce karaciğerin mobilize edilmesi gerekir. Triangular ligament kesilerek karaciğer mediale doğru çekilir. Böylece sağ adrenal vena cava inferiorla ilişkisi de görülerek ortaya konur.

Adrenal boyutları küçükse (5 cm den az) önce adrenal venin bulunması ve kliplenerek kesilmesi önerilir. Kitle büyükse önce adrenalin lateral ve üst kenarları serbestleştirilir. Adrenalin çevre dokulardan serbestleştirilmesi sırasında, adrenal dokusunun forsepslerle tutulması parçalanmasına neden olur. Bu nedenle manuplasyon için periadrenal yağ dokusundan tutulmalıdır. Bu disseksiyonun harmonik bistüri ile yapılması kanamaların minimal olmasını sağlar.

Eksize edilen adrenal mutlaka karın içinde plastik torbaya konarak çıkarılmalıdır. Çünkü yalnızca malign değil, benign tümörlerde de çevreye dökülen tümör hücreleri implante olabilmektedir. Endoskopik adrenalektomi adrenal cerrahisinde altın standart haline gelmiştir. Endoskopik adrenalektomi için gerekli deneyim belirli bir öğrenim eğrisinin sonunda kazanılmaktadır. En sık kullanılan iki teknik lateral transabdominal laparoskopik adrenalektomi ve posterior retroperitonoskopik adrenalektomidir. Bu iki tekniğin birbirlerine belirgin üstünlüğü yoktur ve hangi yöntemin uygulanacağını cerrahın iki teknikten birine olan yatkınlığı belirler.

Adrenalektomide İntraoperatif Komplikasyonlar Bu komplikasyonlar genel anlamda operasyondaki retraksiyon ya da diseksiyon girişimleri ile oluşan komşu doku ve organların yaralanmasıdır. Bu bağlamda komplikasyonlar 2 gruptur: Adrenal glandın topografik anatomisi ile ilgili komplikasyonlar açık cerrahide olduğu gibidir. Minimal invasiv acces ile ilgili komplikasyonlar

Sağ adrenalektomideki intraoperatif komplikasyonlar Plevral yaralanmalar, cilaltı amfizemi Vasküler yaralanmalar Karaciğer yaralanmaları Barsak yaralanmaları Üreter ve böbrek yaralanmaları (Nadir)

Adrenalektomide Operatif Komplikasyonlar Pnömotoraks: Parietal plevra yaralanması sonucu en fazla posterior yaklaşımda görülür. Lap adrenalektomide pneumoperitoneum sayesinde yüksek intraabdominal basınç nedeniyle hava hızla toraksa akın eder. Buda tipik olarak ipsilateral pnömotoraks ve pnömomediastinuma götürür. Pnömotoraksta anestezist hava yolu basıncında ve end tidal CO2 de artma, oksijen satürasyonunda azalma ve solunum sesindeki azalmayı kolayca farkeder. Postoperatif X-ray le belirlenebilir. Tedavisinde diafragmadaki defekt onarılarak torakstaki hava dışarı alınır ve chest tüp yerleştirilir

Sağ adrenal ven, sol adrenal vene göre daha kısa bir ven olup inferior vena cava ya posterolateral yüzden açılır. Sağ adrenalektomide sola göre daha kısa olan sağ adrenal venin diseksionu esnasında inf vena cava yaralanmaları ve daha nadiren vena porta yaralanmaları olabilir. İnf vena cava yaralanmalarına anterior yaklaşımda müdahele etmek daha kolaydır.

Vasküler Yaralanmalar Büyük damar yaralanmaları intraoperatif olarak kolay fark edilirler. Küçük çaplı damarların yaralanmaları çoğu zaman intraoperatif olarak fark edilemezler ya da önemsenmezler. Özelliklede venöz kanamalar pnömoperitoneumun yarattığı basınçla intraoperatif olarak komprese edildiklerinden oozing tarzındadırlar ancak postop dönemde bu basınç faktörü devreden çıktığı için kanama daha manifest hale gelip ya hematoma dönüşecek ya da devam ederek hemodinamik instabilite yaratacaktır. Öyleki butip kanamaların sonucunda kan transfüzyonu ya da hastanın tekrar açılması gündeme gelebilir.

Vasküler yaralanmalara yaklaşım Vasküler yaralanmadan korunmak için vasküler anatomi preop radyolojik olarak değerlendirilebilir. İnsanların %10 unda sağ adrenal ven vena cava ya sol adrenal ven renal vene dökülmeyebilir. Bu grupta sağ adrenal ven sağ renal vene ya da sağ hepatik vene dökülebilir. Laparoskopide kanama kontrolünde hemolock klipler ve ultrasonik disektör tercih edilmelidir. Majör vasküler yaralanmalarda hem laparoskopide hem açık cerrahide cerrahın deneyimi önemlidir. Laparoskopide öncelikle kanayan odağa grasper yardımıyla bir gaz tampon basılarak kanama kontrol altına alınır ve pnömoperitoneum geçici olarak arttırılarak (25 mmhg) venöz kanama azaltılmaya çalışılır. Kanayan bölge deki kan birkintisi aspire edilir ve kanama odağı üzerine bastırılan tampon yavaşça çekilir.

Daha minör kanamalarda tamponla dakikalarca basmak bile yeterli olabilir. Minör kanamalar için fibrin glu ya da okside olmuş selüloz gibi ajanlarda iyi alternatif olabilirler. Büyük damar yaralanmalarında deneyimli bir cerrah laparoskopik cerrahide gerekirse ilave trokar girip sütüre edebilir ancak yinede vakit kaybetmeden işlem başarısızsa açığa geçilmelidirçalışılmalıdır. Vasküler yaralanmalar özellikle büyük çaplı kitleler, metastatik tümörler ve feolarda olmaktadır.

Karaciğer Yaralanmaları Karaciğer yaralanmaları el aletlerinin travması, çevre ligamentöz bağlantılar açılırken yapılan hatalı çekiştirmeler ya da organın ekartasyonu esnasındaki aşırılığa bağlı olabilir. Bu nedenle karaciğer çevresi yapışıklıklar, triangüler ligament dikkatle açılmalıdır. Yine ucu sivri aletleride yanlışlıkla parankimatöz organa batırmamalıdır. Karaciğer yaralanmasına yaklaşım: Karaciğer yaralanmalarının büyük çoğunluğu minör kapsüler laserasyonlar şeklindedir. Bu tip yaralanmalar baskı uygulaması, surgicell ya da spongostan veyahutta fibrin glue ile iyi kontrol altına alınabilir. En ideali argon laser ile koagüle etmektir. Karaciğerin daha ekstensif yaralanmaları laparoskopik cerrahiden açığa dönmeyi gerektirir.

Barsak Yaralanmaları Tanısı gecikmiş barsak yaralanması hayatı tehdit eden bir kamplikasyona dönüşebilir. O nedenle intraoperatif olarak fark etmek elzemdir. İnce barsak en fazla yaralanan barsak bölümü olup özelliklede duodenum yaralanması çok önem arzeder. Daha nadiren kolon ve mide yaralanır. Laparoskopide ve daha nadiren açık cerrahide en sık barsağa yakın diseksion yaparken dikkatsizlikle koterin yaptığı termal hasarla, deneyimsiz lap cerrahların el aletlerini trokarlardan dikkatsizce görmeden girip çıkartmaları esnasında, el aletlerinin barsağı keskin ya da künt olarak travmatize etmesi sonucu yaralanmalar olabilir. Daha önce abdominal cerrahiye gidenlerde yapışıklıklara bağlı barsak yaralanma olasılığı artacacağından retroperitoneal girişim tercih edilmelidir. Ne yazık ki barsağa yapılan bu tip koter hasarları hemen daima intraoperatif olarak fark edilemezler.

Barsak yaralanmalarında korunma ve tedavisi İntestinal yaralanma olduğu intraoperatif olarak fark edildiğinde lezyon laparoskopik olarak onarılabilir. Bu şekilde başarılamazsa açık onarıma gidilmelidir. Gerekirse rezeksion ve uçuca onarımla hasarlanmaya müdahele edilmelidir. Karın içine mümkün olduğunca barsak içeriği bulaştırmamaya özen gösterilmeldir.

Adrenalektomide komplikasyonları önlemenin yolları Hastanın preopertif olarak iyi değerlendirilmesi ( vasküler anatomi, radyolojik değerlendirme ) Trokarların dikkatli yerlelştirilmesi, ikinci trokarın mutlaka görerek girilmesi Karın içinde el aletleri kamera görüş alanı dışında körlemesine hareket ettirilmemeli Komplikasyonlar hakkında cerrahın bilgili olması ( komplikasyonu önleme, erken farkına varma, tedavisini yapmayı bilme) Prosedürü dikkatle tamamlama ( desüflasyon, inspeksiyon, trokarları çıkartma) Hasta güvenliği ve prosedürün başarısı için çözümlerin doğru seçimi

Adrenalektomide cerrahın dikkat etmesi gereken noktalar (1) : Sağ adrenalektomi sola göre daha zordur. Adrenalin kranial bölümü serbestlenene kadar adrenalle böbrek arası bölge disseke edilmemelidir. Sağ adrenal ven sola göre daha kısa olup vena cava inferiora posterolateralden dökülür, dikkatli bağlanmalıdır ve anterior yaklaşımda vena cava dikkatli bir şekilde ekarte edilmelidir.bu venin bağlanma esnasında aşırı traksiyonlar ve döndürme hareketleri nedeniyle vena cavada hasarlanma ile pencere açılıp ciddi kanamalar olabileceğinden el altında bir Satinsky vasküler klempi hazır olmalıdır. Sağ tarafta hepatik vene açılan ektopik sağ adrenal ven olabileceği hep hatırlanmalı zira manipülasyonlar esnasında bu ven kolayca yaralanabilir.

Adrenalektomide cerrahın dikkat etmesi gereken noktalar ( 2 ) : Sağ adrenal ven kısa olduğundan büyük çaplı kitlelerde kitlenin manipulasyonu esnasında torsiyone olarak kopup vena cava inferiordan ciddi kanamalara yol açabilir. Hem sağda hemde solda bezin venleri arterlerinden önce bulunup bağlanmalıdır. Yine feokromasitomalarda da kitlenin manipulasyonu ile adrenal venlere olan katekolamin deşarjı intraoperatif feokromasitoma krizine yol açacağından öncelikle adrenal venler bağlanmalıdır.

Adrenalektomi ile ilgili morbidite %40 lara, mortalite ise %2 4 e kadar çıkabilir. Adrenalektomi ile ilgili morbiditenin başlıca nedenleri cerrahi girişim esnasında komşu organ ve dokularda oluşan yaralanmalar, postoperatif enfeksiyon, tromboembolizm ve adrenal yetmezliktir. Adrenalketomi ile ilgili mortalitenin en sık sebebi pulmoner emboli, sepsis ve myokardial olaylardır ( myokard enfarktüsü, aritmiler gibi )