Özet Bulgular. Siyasal Boyut



Benzer belgeler
ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

Komisyon. KPSS HUKUK Çek Kopar Soru Bankası ISBN Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır?

KPSS 2008 GK (49) 30 DENEME K TABI / 338. SAYFA / 59. SORU 30 DENEME K TABI / 295. SAYFA / 49. SORU

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ANAYASA KAVRAMI

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 KURAMSAL BAKIŞ BÖLÜM 2 TEMEL KAVRAMLAR, KURUMLAR VE İLKELER

CMK 135 inci maddesindeki amir hükme rağmen, Mahkemenizce, sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespitine karar verildiği görülmüştür.

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

DANIŞTAY BAŞKANLIĞINA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İSTEMLİDİR. DAVACI

Başkentteki Yardımcı Kuruluşlar. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

İ Ç İ N D E K İ L E R

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

Ulusal ve Küresel Perspektifte KAMU YÖNETİMİ. Teori ve Pratik. Prof. Dr. Bekir PARLAK Uludağ Üniversitesi, İ.İ.B.F., Kamu Yönetimi Bölümü

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

HUKUK. Soru Bankası İÇTİHAT

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü TÜRK ANAYASA DÜZENĐ BAHAR DÖNEMĐ ARA SINAVI CEVAP ANAHTARI

ANAYASA HUKUKU Anayasa Hukuku, devletin kuruluş ve örgütlenmesi ile kişilerin temel hak ve hürriyetlerini konu alan kamu hukuku dalıdır.

Türk Hukukunda Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri

HUKUK L I B E R T U S SORU BANKASI TAMAMI ÇÖZÜMLÜ TEK KİTAP. Müfettişlik. Uzmanlık. Denetmenlik. Banka Sınavları. Gelir Uzmanlığı. Vergi Müfettişliği

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

VAKIF VE DERNEKLERĠ ĠLGĠLENDĠREN YASAL MEVZUAT VE DĠĞER KONULAR Kanun, Yönetmelik, Tebliğ ve Genelge

1: İNSAN VE TOPLUM...

10. Herhangi bir sebeple boşalan bakanlığa en geç kaç gün içinde yeni bakan atanır? A) 5 gün B) 10 gün C) 15 gün D) 20 gün E) 25 gün

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

Bölüm 6 DEVL ET ŞEKİLL ERİ I : MONARŞİ VE CUMHURİYET

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

MALATYA SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI CHAMBER OF CERTIFIED ACCOUNTANTS OF MALATYA. Sayı : 2010/134 Malatya : 02/06/2010

BAŞKANLI PARLAMENTER SİSTEM

İÇİNDEKİLER. ŞEKİL LİSTESİ... ix TABLO LİSTESİ... xi KISALTMALAR... xii

ANAYASA DEĞĠġĠKLĠKLERĠ HAKKINDA GÖRÜġ VE ÖNERĠLERĠMĠZ

Performans Yönetimi Hakkında Ulusal Mevzuatın Avrupa Standartlarıyla Uyumlaştırılmasına Yönelik Tavsiyeler

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN*

SAYMANLIK YETK VE SORUMLULUKLARININ DEVR Hamdi Mete TU RUL Sayı tay Ba denetçisi

TEYİT İŞLEMLERİ İSTATİSTİKLERİ

2-) Türkiye de tek dereceli seçim ilk kez hangi seçimlerde uygulanmıştır? A) 1942 B) 1946 C) 1950 D) 1962 E) 1966

Yargı ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler

REFORM EYLEM GRUBU BİRİNCİ TOPLANTISI BASIN BİLDİRİSİ ANKARA, 8 KASIM 2014

İÇİNDEKİLER TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI. Madde Sayfa BAŞLANGIÇ...17 BİRİNCİ KISIM. Genel Esaslar. I. Devletin şekli

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ

1982 ANAYASASI, ANAYASANIN HAZIRLANMASI, KABUL EDİLMESİ VE TEMEL İLKELERİ

Tıp Fakültesi Dönem Temsilcileri Grubu Yönergesi

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü İzleme ve Değerlendirme Daire Başkanlığı

Kanun, üniversitelerin ülke sathına dengeli bir biçimde yayılmasını gözetir.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun


BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

TCK-CMK-CGTİK-PVSK ve İLGİLİ MEVZUAT

İdare Hukuku Ve İdari Yargı Alanında Anayasa Değişikliği İle İlgili Bazı Öneriler

ULUSAL VE RESMİ BAYRAMLAR İLE MAHALLİ KURTULUŞ GÜNLERİ, ATATÜRK GÜNLERİ VE TARİHİ GÜNLERDE YAPILACAK TÖREN VE KUTLAMALAR YÖNETMELİĞİ

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

ANAYASA GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI 5 OCAK 2015 SAAT 09:00

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

Doç. Dr. SERDAR GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

Seçim Beyannamelerinin Değerlendirilmesi

TBMM MİLLETVEKİLLERİ Cinsiyete göre dağılım. TBMM MİLLETVEKİLLERİ Partilere göre dağılım YEREL YÖNETİMLER KADIN ORANI (%)

Lex specialis derogat legi generali

3.Meclisin faaliyetlerine ara vermemesi şeklinde olan meclisin her zaman açık olması yasamanın hangi ilkesi ile ilgilidir?

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır.

DEMOKRASİ VE SAYDAMLIK ENSTİTÜSÜ

Dr. Serdar GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

Giresun Üniversitesi Akademik Değerlendirme Ve Kalite Geliştirme Uygulama Yönergesi

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

Aşağıdakilerden hangisi parlamenter sistem ile ilgili doğru bir bilgi değildir? A) Yasama organı, güvensizlik oyu ile Bakanlar Kurulunu düşürebilir.

ANAYASA HUKUKU 2016 Bahar dönemi Yılsonu sınavı CEVAP ANAHTARI

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası

ANAYASA HUKUKU DERSİ

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ TOPLULUKLARI KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 5 KISALTMALAR 21

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ

KAMU PERSONEL SEÇME SINAVLARI LE SERBEST MUHASEBEC MAL MÜ AV RL K STAJA BA LAMA SINAVINA HAZIRLIK KURSLARI ÇERÇEVE PROGRAMI

13. HAFTA PFS105 TÜRK EĞİTİM TARİHİ. Prof. Dr. Zeki TEKİN.

Yeni CHP'nin yeni anayasa vizyonu

Adalet Bakanlığı. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü. Personeli Görevde Yükselme GYS. Konu Anlatımlı. Sınavlarına Hazırlık El Kitabı

SPOR KULÜPLERİNE YEREL YÖNETİMLERCE YARDIM YAPıLMASı

ANAYASA CEVAP ANAHTARI GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI Ocak 2019 saat 13.00

Ödettirilecek tazminat miktarı

T.C. KAHRAMANMARAŞ VALİLİĞİ İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ OKUL-KURUM E-POSTA HESAPLARI KULLANIM YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

AB ve sosyal politika: giri

Konu: Ankara Katliamı sonrasında gerçekleştirilen Ekim tarihli iş bırakma süreci

KAPSAMLI İÇERİK SADELEŞTİRİLMİŞ ARAMA MOTORU YENİLİKÇİ BİLGİ İŞLEME TEKNOLOJİSİ PRATİK GÖRÜNTÜLEME ARAÇLARI MOBİL ERİŞİM

Hazırlayan: TACETTİN ÇALIK. Tacettin Hoca İle KPSS Vatandaşlık

TÜRKĠYE DE ANAYASA DEĞĠġĠKLĠĞĠ: NEDENLER, YAġANANLAR VE SONUÇLAR

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

Cumhurbaşkanı. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Bir ülkede yürürlükte olan yasa, tüzük, yönetmelik vb. bütünü.

YÖNETMELİK. c) Merkez (Hastane): Selçuk Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini (Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesini),

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Prof. Dr. Abdurrahman Eren. ANAYASA HUKUKU DERS NOTLARI (Genel Esaslar-Türk Anayasa Hukuku)

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI MAYIS 2012, İSTANBUL

TMMOB EH R PLANCILARI ODASI TRABZON UBES III. DÖNEM ( ) ÇALI MA PROGRAMI

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

SANAL DĠLĠN DĠLĠMĠZDE YOL AÇTIĞI YOZLAġMA HAZIRLAYAN: CoĢkun ZIRAPLI Ġsmail ÇEVĠK. DANIġMAN: Faik GÖKALP

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

KISALTM ALAR LİSTESİ... XVII BİRİNCİ BÖLÜM UYUŞTURUCU SORUNU, POLİTİKA VE KURUM SAL YAPILAR

Transkript:

19 Ocak 2007 TS/BAS-BÜL/07-10 Türk Demokrasisi nde 130 Yıl (1876 2006) Prof. Dr. Bülent Tanör ün Anısına Türkiye de Demokratikle me Perspektifleri 10. Yıl Güncellemesi Prof. Dr. Zafer Üskül Özet Bulgular Türk Sanayicileri ve adamları Derne i (TÜS AD), 10 yıl önce yayınladı ı Türkiye de Demokratikle me Perspektifleri raporunu, Türkiye de demokratikle me sürecinin henüz tamamlanmamı olmasından hareketle müteveffa Prof. Dr. Bülent Tanör ün anısına güncelledi. TÜS AD, bu kapsamda hazırladı ı, Türk Demokrasisi nde 130 Yıl (1876-2006): Prof. Dr. Bülent Tanör ün Anısına Türkiye de Demokratikle me Perspektifleri 10. Yıl Güncellemesi ba lıklı raporunu, 19 Ocak 2007 tarihinde düzenledi i bir toplantı ile açıkladı. Toplantının açılı konu malarını TÜS AD Yönetim Kurulu Ba kanı Ömer Sabancı ve Prof. Dr. Öget Öktem Tanör gerçekle tirdi. Rapor hazırlanırken, TÜS AD tarafından 1997 yılında yayımlanan ve Prof. Dr. Bülent Tanör tarafından hazırlanan Türkiye de Demokratikle me Perspektifleri raporundaki sistemati e sadık kalınarak, her bir ba lıkla ilgili olarak, önce 1876 Kanun-i Esasisi nden 1997 yılına kadar yakla ık 120 yılda ya ananlar, tarihsel geli im çerçevesinde verilmi tir. Ardından, Türkiye de Demokratikle me Perspektifleri raporunun yayınlandı ı 1997 den bu yana geçen 10 yıl ele alınarak, geli meler günümüze kadar getirilmi tir. Yine her bölümde, Prof. Dr. Bülent Tanör ün önerilerinin ne ölçüde hayata geçti i incelenmi, güncelli ini koruyan öneriler yinelenmi ve son 10 yılda ya anan geli meler üzerine bazı öneriler güncellenerek sunulmu tur. Siyasal Boyut Siyasal partiler: Siyasal partiler, temsili demokratik sistemin vazgeçilmez unsurlarındandır. Türkiye de siyasi partiler 1876 Kanun-ı Esasi döneminden bu yana varlık gösteriyor olsalar da, ilk Siyasi Partiler Kanunu 1965 yılında yürürlü e konulmu, bundan önce Cemiyetler Kanunu ya da Medeni Kanun hükümlerine tabi kılınmı lardır. Siyasal partiler, ilk kez, 1961 Anayasası ile kurumsal olarak düzenlenmi, anayasal güvenceye kavu turulmu tur. Çok partili döneme geçi ise 1946 da gerçekle mi tir. Siyasi Partiler Kanunu, yürürlü e girdi inden bu yana ondokuz, Türkiye de Demokratikle me Perspektifleri raporunun ilk güncellemesinin yapıldı ı yıl olan 1999 dan bu yana üç kez de i mi, ayrıca Anayasa nın siyasal partileri düzenleyen 68. ve 69. maddeleri de de i tirilmi tir. Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi i ya da yürürlükten kaldırıldı ı için bazı maddeleri bo almı olan bu kanun, iç tutarlılı ını ve kendisi dı ındaki mevzuatla 1

ba lantılarını yitirmi tir. Siyasal parti özgürlü ü ile parti yasakları arasında demokratik bir denge kuran, bunu siyasal partilerin kendilerini düzenleme alanına çok fazla müdahalede bulunmadan gerçekle tiren ve seçim harcamalarına tavan ve denetim getiren bir siyasal partiler kanununa ihtiyaç duyulmaktadır. Seçimler: 1876 Kanun-ı Esasi döneminde gerçekle tirilen ilk seçimlerde kadınlara oy hakkı verilmemi, birinci seçmen olabilmek için erkeklere vergi verme artı konulmu, seçim iki dereceli yapılmı tır. Bu dönemdeki seçim hukuku ve seçim uygulamalarının demokratik seçim ilkelerine uygun oldu unu söylemek mümkün de ildir. Söylenemez. Demokratik seçim ilkelerine açıkça yer veren ilk kanun, 1950 yılında yürürlü e konulan 5545 sayılı kanundur. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı ise 1934 yılında tanınmı tır. Türkiye de seçim sistemi, biraz da her seçimden önce, az ya da çok de i iklik yapılması nedeniyle istikrar kazanamamı tır. Sonuç olarak, seçim sisteminin adaletli sonuç vermedi i konusunda siyasal partilerden çok sivil toplumda, genel bir kabul vardır. Yönetimde istikrar adına bugün korunmakta olan %10 ülke barajının, temsilde adaleti tümüyle ortadan kaldırmaya ve böylece seçilenin me ruiyetini tartı malı hale getirerek yönetimde istikrarı yok etmeye aday oldu u ve 2002 seçimlerinde kullanılan oyların %46 sının TBMM de temsil edilmedi i unutulmamalıdır. Bu sebeple ülke barajı %4 5 seviyesine dü ürülmelidir. Ayrıca seçim harcamaları dikkatle denetlenmeli ve yurt dı ındaki vatanda lara oy hakkı tanınmalıdır. Yasama organı: 1876 Kanun-ı Esasisi ise iki meclisli bir Parlamento kurmu tur: Meclis-i Umumi adını ta ıyan parlamento, Heyet-i Ayan ve Heyet-i Mebusan. 1876 Kanun-ı Esasisi, demokratik bir sistemde meclislerin sahip oldu u yetkilerin çok önemli bir bölümünü padi ahta bırakmı tır. Bu nedenle, meclislerin egemenlik hakkını sınırlı da olsa kullanabildiklerini söylemek zordur. 1921 Anayasası, bir devrim anayasası olarak ilk önemli dönü ümleri sa lamı tır. 1961 Anayasası nın uygulandı ı dönemde, 12 Mart Dönemi dı ında, yasama organının demokratik bir yapıya sahip oldu u söylenebilir. 1982 Anayasası ise, 1961 Anayasası nın iki meclisli sisteminden ayrılarak tek meclis sistemine dönmü tür: Türkiye Büyük Millet Meclisi. Yasamaya ili kin olarak, bugün ülke gündemini en çok me gul eden konulardan biri dokunulmazlıklar dır. Anayasa nın yasama sorumsuzlu u ve dokunulmazlı ı ile ilgili 83. maddesinde, toplumun neredeyse bütününün yapılmasını istedi i de i iklik gerçekle tirilememi tir. Bu çerçevede, milletvekili seçilmeye engel suçlar dokunulmazlık kapsamından çıkarılmalıdır. Ayrıca TBMM Ara tırma Komisyonları nın daha etkin çalı abilmelerini sa lamak için, ki ilere bu komisyonlara bilgi verme zorunlulu u getirilmeli ve ki iler komisyonda söyledikleri sözlerden sorumlu tutulmamalıdır. Yürütme organı: 1876 Anayasası, ilk bakı ta, parlamenter hükümet sistemine benzer bir yapı kurmu tur. Ancak, padi aha yasama ve yürütme alanında tanıdı ı yetkiler dikkate alındı ında, anayasal sistemin demokratik bir yasama ve yürütme organı yaratamadı ı, monar iyi sınırlandırmayı ba aramadı ı, sistemi parlamenter bir yapıya kavu turamadı ı görülür. 1876 Anayasası nda 1909 yılında gerçekle tirilen de i iklikler demokratik yasama ve yürütme organları yaratma, yumu ak kuvvetler ayrımına dayalı bir parlamenter hükümet kurma yolunda önemli bir mesafe kaydetmi tir. 1921 Anayasası, vekillerin kendi içinden bir reis seçmeleri esasını getirerek bir ba vekil yaratma yolunda adım atmı tır. 1924 Anayasası na göre, TBMM yürütme iktidarının da sahibidir. 1961 Anayasası, meclisin üstünlü ü anlayı ından vazgeçmi, Millet, egemenli ini, Anayasanın koydu u esaslara göre, yetkili organlar eliyle kullanır diyerek, kuvvetler ayrılı ı ilkesini kabul etmi tir. 1982 Anayasası, 1961 Anayasası gibi, yumu ak kuvvetler ayrılı ı ilkesini benimsemi tir. Yürütme 2

ise hem yetki hem görev olarak nitelenmi tir ve kullanılması Cumhurba kanı ve Bakanlar Kurulu na bırakılmı tır. 1982 Anayasası, askeri dönemin devlet ba kanının kullandı ı yetkilerin önemli bir bölümünü cumhurba kanının görevleri arasına aktardı ından, klasik parlamenter sistemin sembolik yetkilerle donatılmı devlet ba kanından uzakla tırmı tır. Parlamenter sistemin gere i olarak cumhurba kanı yaptı ı i lemlerden sorumlu de ildir. Ancak gerçek yetkilerle donatılmı bir cumhurba kanının, yaptı ı i lemlerden sorumlu tutulamaması sistemin mantı ıyla ba da mamaktadır. Bu nedenle, cumhurba kanının görevlerinin ilgili olanları yasama, yürütme ve yargı organına devredilmelidir. Ayrıca yürütmenin üzerinde siyasal baskı yaratma potansiyeline sahip olan Devlet Denetleme Kurulu nu düzenleyen Anayasa nın 108. maddesi yürürlükten kaldırılmalıdır. Siville me sorunu, askeri bürokrasinin, bürokrasinin öbür kesimleri gibi, siyasal otoriteye tabi olmasını ve kamu yönetimi içinde gerçekle tirilen i bölümü gere i ulusal savunma görevini yerine getirmek üzere düzenlenmesini ifade etmektedir. 1924 Anayasası nın yürürlükte oldu u dönemde, silahlı kuvvetlerin görevi vatanı savunmaktır. Milli savunma anlayı ından milli güvenlik anlayı ına geçi, 1961 Anayasası ile gerçekle mi tir. Aynı anlayı 1982 Anayasası nda da benimsenmi tir. Oysa, ülkemizde toplumsal uzla ma yönünde atılan adımlar sıkla tıkça, siyasal istikrarın tesis edilmesine paralel olarak, demokratik yönetim tarzına daha uygun bir milli güvenlik anlayı ına ihtiyaç duyulması tabiidir. Toplumlarda bu tür dönü ümler haliyle uzun dönemde mümkün olmaktadır. Bu çerçevede, savunma görevinin Milli Savunma Bakanlı ı na ve onun içinde silahlı kuvvetlere, iç güvenlik görevinin ise çi leri Bakanlı ı na ve onun içinde güvenlik güçlerine (polis-jandarma) bırakıldı ı ve Anayasa da yer alan milli güvenlik ibarelerinin milli savunma olarak de i tirildi i bir düzenleme yapılmalıdır. Genelkurmay Ba kanlı ı, Milli Savunma Bakanlı ı na ba lanmalıdır. Milli Güvenlik Kurulu nun anayasal bir kurum olması demokratik yönetim anlayı ına uygun olmadı ından, bu kurum yasa ile düzenlenmelidir. Kriz yönetimini siville tirmek üzere Kriz Yönetim Merkezi Yönetmeli i yürürlükten kaldırılmalı, Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Sekreterli i kurulmalıdır. Kamu yönetimi konusunda en önemli sorun, merkezi yönetim-yerel yönetimler arasındaki görev, yetki ve kaynakların demokratik esaslara uygun bir biçimde da ıtılmasıdır. A ırı merkeziyetçi bir yönetim yapısı, günümüzün demokrasi anlayı ına uygun dü memektedir. Ancak, etkin ve demokratik bir yerinden yönetim yapısı kurmadan, merkezin görev, yetki ve kaynaklarının bir bölümünün yerinden yönetim kurulu larına aktarılması da sorunlar yaratmaya adaydır. Demokratikle tirilmeye çalı ılan ama etkin olmayan bir yerinden yönetim anlayı ı, ancak kaynakların verimsiz bir biçimde kullanılmasına, savruklu a yol açabilir. O halde, merkezi yönetim-yerinden yönetim ili kilerini hem demokratikle me, hem de etkinlik açısından, birlikte dü ünmek gerekir. Anayasa nın yerel yönetimleri düzenleyen 127. maddesi, sorunların yerinde çözülmesini öngören, halkın demokratik katılımını, effaflı ı ve demokratik denetimi sa layacak bir reforma temel olu turacak ekilde yeniden kaleme alınmalıdır. Hizmet bakımından yerinden yönetim kurulu ları olan yüksek ö retim kurumlarına ili kin anayasal düzenlemeler demokratik bir yüksek ö retim sistemi kurmak için yetersiz oldu undan, Anayasa nın bu konuyu düzenleyen 130. ve 131. maddeleri yeniden yazılmalıdır. Kamu yönetiminde effaflı ın sa lanması ve yönetime katılma hakkının kullanılabilmesi için, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun istisnaları daraltılmalı ve tüm yönetmeliklerin Resmi Gazete de yayımlanması zorunlu hale getirilmelidir. Ola anüstü hal süresince çıkarılan kanun 3

hükmünde kararnamelerin, ola anüstü hal ya da sıkıyönetim kaldırıldıktan sonra ve TBMM de belirli bir sürede onaylanmamaları halinde yürürlükten kalkacakları Anayasa da düzenlenmelidir. nsan Hakları nsan hakları konusuna ili kin temel esaslar bir ülkenin anayasasında belirtilir. 1876 Kanunı Esasisi, genel hükümlerin hemen ardından, 8.-26. maddelerini Osmanlı Devleti uyruklarının genel haklarına ayırmı tır. Bu haklar listesi, bugünkü bakı açısından yeterli bir liste sayılamaz. 1876 Kanun-ı Esasisi nin askıya alındı ı 30 yıllık dönemin uygulamasında, temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasının a ırı ölçülerde sınırlandı ını belirtmek gerekir. Bir geçi dönemi anayasası olan 1921 Anayasası, insan haklarını düzenlememi tir. Geçi döneminin sonunda kurulan yeni devletin ilk anayasası olan 1924 Anayasası, birey-devlet ili kilerini bireyci, liberal bir yakla ımla düzenlemi tir. 1961 Anayasası, insan hakları konusunu anayasa sistemati inde ön sıraya almı tır. Bu da, insan haklarına 1961 Anayasası nın verdi i önemin bir göstergesidir. Cumhuriyetin niteliklerini belirleyen 2. maddeye göre, devlet insan haklarına dayanan bir devlettir. 1961 Anayasası nın benimsedi i sosyal devlet ilkesinin gere i olarak, siyasal, sosyal ve ekonomik haklar da Anayasa da düzenlenmi tir. Bu haklar listesinin geni ve nsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile Avrupa nsan Hakları Sözle mesi nde yer alan haklar listesine uyumlu oldu u görülmektedir. 1982 Anayasası ise, insan haklarına ili kin düzenlemelerinde, 1961 Anayasası nın insanı öne alan, insanı yücelten anlayı ını terk ederek devleti öne alan, onu kutsayan bir yakla ımı benimsemi tir. Bu çerçevede, Anayasanın Ba langıç ının demokratik de erlerle ba da mayan hükümleri (5. fıkra ve bazı ibareler) ve 14. maddesi ( Temel Hak ve Hürriyetlerin Kötüye Kullanılmaması ) (md. 14) kaldırılmalı; 15. maddesi ( Temel Hak ve Hürriyetlerin Kullanılmasının Durdurulması ) de i tirilmelidir. Ki i dokunulmazlı ı, özgürlü ü ve güvenli i konusunda son 10 yılda pek çok geli me olmu tur. Ancak bu alanda yalnızca mevzuat de i ikli i yapılması yeterli de ildir, bunların uygulamaya yansıtılması önem kazanmaktadır. kence ve kötü muamele ile mücadele konusunda, Adli Tıp Kurumu nun özerkli inin sa lanması ve hükümet tabiplerinin teknik olanaklarının artırılması hususu öne çıkmaktadır. Askeri Ceza Kanunu nda Anayasa ya aykıır olarak yer alan ve ölüm cezası öngören hükümler de i tirilmelidir. Güvenlik güçlerine silah kullanma yetkisi veren mevzuatın temel hak ve özgürlükler açısından sakıncalı hükümleri yeniden düzenlenmelidir. Adli kolluk genel kolluktan ayrılarak yasa ile kurulmalıdır. Dü ünsel özgürlükler; dinsel özgürlükler, dü ünce özgürlü ü ve bilim ve sanat özgürlü ü konularını kapsamaktadır. Dinsel özgürlüklere ili kin olarak, nüfus kütü ü ve buna ba lı kimlik belgesindeki din hanesi çıkarılmalıdır. Din dersi zorunlu olmaktan çıkarılmalıdır. mam hatip liseleri ise, günümüzde, ülkenin imam ve hatip i gücüne olan ihtiyacını kar ılamak eklindeki kurulu amaçlarının çok ötesine geçmi, laik ö retim birli ini bozar bir nitelik sergilemeye ba lamı tır. mam Hatip Liseleri, meslek lisesi olarak, ülkenin imam-hatip ihtiyacını kar ılayacak biçimde yeniden düzenlenmeli ve bu okullara kız ö renci alınmasına son verilmelidir. Ailelerin çocuklarına dinini ö retme ihtiyacına cevap vermek üzere, bu konudaki talebi dikkate alarak, liselerde, normal ders saatlerinin dı ında, velilerin iste i üzerine, din dersi okutulmasını sa lamak için, nota ve sınava tabi olmayan din dersleri konulmalıdır. 4

Dü ünce özgürlü ü, demokrasinin olmazsa olmaz larındandır. Bu sebeple anayasal güvencesinin de tam olarak sa lanması gerekir. Ba ta Anayasa nın dü ünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ba lıklı 26. maddesi ve Türk Ceza Kanunu nun ilgili maddeleri olmak üzere, mevzuat uygulamada bu konuda herhangi bir soru i aretine yer bırakmayacak ekilde yeniden düzenlenmelidir. Bilim ve sanat özgürlü ü konusu, dü ünce özgürlü ü ile do rudan ilgilidir. Bu çerçevede Anayasa nın bilim ve sanatı yayma hakkını kısıtlayan 27. maddesi, 2547 sayılı Yüksekö retim Kanunu nun 4. ve 5. maddeleri ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu gözden geçirilmelidir. Kitlesel ileti im özgürlükleri, haber alma, haber verme ve basın ve yayın yoluyla dü ünce açıklama yönleriyle ele alındı ında, haber almada sıkıntılarla, sansürle, zoralımlarla, imha ve kapatmalarla dolu bir tarihsel geçmi e sahiptir. 1997 yılından bu yana pek çok de i iklik yapılmı sa da, Anayasa nın basın özgürlü ünü düzenleyen 28., süreli ve süresiz yayın hakkını düzenleyen 29. ve basın araçlarının korunması ile ilgili 30. maddeleri yeniden kaleme alınmalı, Basın Kanunu ve Türk Ceza Kanunu nun pek çok hükmü bu konuda demokratikle me adına gözden geçirilmelidir. Kolektif özgürlükler, dernekler özgürlü ü, toplantı ve gösteri yürüyü leri özgürlü ü ve sendikal özgürlükler konularını kapsamaktadır. Kamu görevlilerine getirilen dernek özgürlü ü kısıtlaması a ırıdır, Anayasa nın bu konuya ili kin 33. maddesi daha özgürlükçü bir bakı açısı ile yeniden düzenlenmelidir. Dernekler mevzuatının bürokratik zorluklar içeren yapısı de i tirilmelidir. Anayasa nın toplantı ve gösteri yürüyü lerini düzenleyen 34. maddesinin sınırlayıcı yapısı de i tirilmelidir. Sendikaların faaliyet alanlarına ili kin Anayasa nın 51/1. maddesinde yer alan kısıtlamalar kaldırılmalı, kamu görevlileri sendikalarına ili kin mevzuat Sendikalar Kanunu dikkate alınarak de i tirilmelidir. Kürt Sorunu ( Güneydo u Sorunu ), mevzuat ba lamında, geçti imiz 10 yıl içinde mevzuatta önemli de i iklikler yapılmı olan konulardan biridir. Bununla birlikte; halen, siyasi partiler mevzuatında kültürel talepleri ve faaliyetleri, radyo ve televizyonlarda Türkçeden ba ka dillerde yapılan yayınları kısıtlayan hükümler mevcuttur. Yerle im yerlerinin adları ile sorunlar devam etmektedir. Türk vatanda larının Türkçe dı ındaki anadilleri en azından okullarda seçimlik ders olarak okutulmalıdır. Hukuk Devleti Hukuk devleti, vatanda lara hukuk güvenli inin sa landı ı, hak arama özgürlü ünün güvence altına alındı ı, devletin i lem ve eylemlerinde hukuk kurallarına ba lı oldu u, hangi türde olursa olsun bu i lem ve eylemlerin yargı denetimine açık oldu u ve yargı denetiminin ba ımsız yargı organınca gerçekle tirildi i bir devlettir. 1876 Kanun-ı Esasisi, yargı ya de il ama mahkemelere ve Yüce Divan a yer vermekte, ki ilerle hükümet arasındaki davaların da genel mahkemelerde görülece ini öngörmektedir. Geçi dönemi anayasası olan 1921 Te kilatı Esasiye Kanunu, yargıyı düzenlememi tir. 1924 Anayasası, yargıyı yargı erki ba lıklı bölümünde düzenlemi tir. Yasama ve yürütmeden görev diye bahseden ve bu görevleri TBMM de toplayan Anayasa, yargıyı bir kuvvet olarak düzenlemekle yargı organının önemini artırmı tır. 1961 Anayasası, önceki dönemin eksikliklerini ve uygulamada ya anan sorunları da dikkate alarak, yargı organını özel bir özenle düzenlemi tir. 1982 Anayasası, Yüksek Hakimler Kurulu nun yerine, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu nu getirerek yargıç güvencesini etkisizle tirmi, Anayasa mahkemesine ba vuru yapma yetkisine sahip olanları sınırlamı, yüksek mahkemelerin üyelerinin atanmasında Cumhurba kanının 5

etkisini artırmı, Sayı tay kararlarının Danı tay ca denetlenmesine son vermi, OHAL ve sıkıyönetim KHK larının iptal davasına konu olamayaca ını öngörmü, kısacası adil, ba ımsız ve güvenceli bir yargıdan uzakla mı tır. Hak arama özgürlü ü, anayasal bir haktır. dari, adli ve anayasa yargısı yoluna ba vurma olarak üç ekilde tezahür edebilir. Türkiye de hak arama özgürlü ünün sa lanabilmesi için, Anayasa nın yargı yolu ba lıklı 125. maddesi, tüm idari i lemleri kapsayacak ekilde geni letilmelidir. Memurlara sa lanan yargısal dokunulmazlı ın dayana ı olan Anayasa nın 129. maddesinin son fıkrası yürürlükten kaldırılmalıdır. Anayasa Mahkemesi ne ba vuru hakkı daha çok kuruma tanınmalı, belli bir usul dahilinde bireysel ba vuru da mümkün olmalıdır. Devletin i lem ve eylemlerinin yargı denetimine tabi olması, günlük ya amlarında idareyle ili ki içinde bulunan ve idarenin i lem ve eylemlerinden etkilenen insanlar açısından önemli bir güvencedir. 1982 Anayasası, bazı idari i lemleri yargı denetimi dı ında tuttu u gibi bazı idari i lemlerin yargı denetimi dı ında tutulabilmesine de kapıyı açık bırakmı tır. Hukuk devleti ilkesi ile çeli en bu durum ortadan kaldırılmalı, cumhurba kanının tek ba ına yaptı ı i lemler, Yüksek Askeri ura kararları ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu kararları yargı denetimine tabi olmalıdır. Yargı ba ımsızlı ı ve yargı güvencesi, ku kusuz, hukuk devleti ilkesinin yerle mesinde büyük rol oynamaktadır. Bu sebeple Türkiye de bu konunun önündeki engeller kaldırılmalıdır. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ba ımsız bir yapıya ve kendi sekreteryasına kavu turulmalı, hakimler idari olarak Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu na ba lanmalıdır. Askeri yargı, yargının bütünlü ünü mahkemelerin ba ımsızlı ını ve yargıç teminatı ilkelerini ihlal eder niteliktedir ve bu sebeple kaldırılmalıdır. Yüksek mahkeme üyeleri sadece cumhurba kanı tarafından seçilmemeli, bu seçimi Yargıtay ve Danı tay üyeleri yapmalıdır. 6