//KÜÇÜK FiRMALAR// MiT i*



Benzer belgeler
Yar. Doç. Dr. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi

İNOVASYONUN ROLÜ: Chicago Üniversitesi ve Ulusal Ekonomik Araştırmalar Bürosu, Boston Ekonomik Politika Araştırmaları Merkezi, Londra

Stratejik İnsan Kaynakları Yönetimi. Profesör M. Diane Burton MIT Sloan School of Management

Yar. Doç. Dr. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Siyasal Bilgiler Fakültesi / Ankara Üniversitesi 1992

İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLERDE OTORİTE KAYNAK: SourceOECD

TEPGE BAKIŞ Aralık 2011 / ISSN: / Nüsha: 10

DERS ÖĞRETİM PLANI. Avrupa İktisat Tarihi. Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Türü

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

2017 ÖNCESİ NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İKTİSAT NÖ-İÖ BÖLÜMLERİ LİSANS ÖĞRETİM PLANI

Modern Pazarlama Anlayışındaki Önemli Kavramlar

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ. Maliye Anabilim Dalı Doktora Programı, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Dokuz Eylül Üniversitesi ( )

Doç.Dr. BAHATTİN KARADEMİR

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

DSK nın Ortaya Çıkışı ve Gelişimi

İçindekiler kısa tablosu

CAL 2302 ENDÜSTRİ SOSYOLOJİSİ. 9. Hafta: Post-Endüstriyel Toplumlarda Emek

CAL 2302 ENDÜSTRİ SOSYOLOJİSİ. 5. Hafta: Kitle Örgütlenmesinin Krizi ve Endüstri Sonrası Dönüşüm

KÜRESEL PAZARLARA GİRİŞ STRATEJİLERİ LİSANSLAMA, YATIRIM VE STRATEJİK İŞ BİRLİĞİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

DERS PROFİLİ. İktisata Giriş I ECO101 Güz Yrd, Doç. Dr. Aslı Şen-Taşbaşı

İŞSİZLİKTE TIRMANIŞ SÜRÜYOR!

Türkiye de işsizler artık daha yaşlı

HAZİRAN 2016 Gebze Ticaret Odası Ticaret Bölümü

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK

R KARLILIK VE SÜRDÜRÜLEB

TÜRKİYE CERN FIRSATINI KAÇIRDI

İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2

EĞİTİM ÖĞRETİM YILINDAN İTİBAREN GEÇERLİ OLACAK NEVŞEHİR ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İKTİSAT-İ.Ö

Stratejik İnsan Kaynakları Yönetimi. MIT Sloan School of Management

İnsan Kaynakları Yönetimi. Prof. Dr. Dursun BİNGÖL Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 1. BÖLÜM

KIYASLAMA (Benchmarking)

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

Semester I. PSPA 105 Introductionto Law Hukuka Giriş C 3 5 ECON 101 Introduction to Economics İktisada Giriş I C 3 5

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

Lisans ( ) Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı

İşletme (Türkçe) - 1. yarıyıl. Academic and Social Orientation Hukukun Temelleri Fundamentals of Law TR

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

AHMET SELAMOĞLU Kocaeli Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü,

PROF.DR. TÜZİN BAYCAN RSAI VE BÖLGE BİLİMİ TÜRK MİLLİ KOMİTESİ KAPSAMINDAKİ ÇALIŞMALARI

DERS PROFİLİ. Uluslararası İktisat ECO311 Güz Yrd. Doç. Dr. Aslı Şen-Taşbaşı

İŞLETME POLİTİKASI (Stratejik Yönetim Süreci)

KAPİTALİZM, PİYASA BAŞARISIZLIĞI VE SAĞLIK HİZMETLERİ SUNUMU. Gülbiye Yenimahalleli Yaşar

Tedarik Zinciri Yönetimi. Diğer tanımlar. Tedarik Zinciri Yönetimi Nedir? Tedarik Zinciri: Hizmet Örneği. Bölüm I Tedarik Zinciri Yönetimine Giriş

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

DERS PROFİLİ. Çalışma Ekonomisi ECO370 Güz Yrd. Doç. Dr. Sevinç Rende

DERS KODU DERS ADI ZORUNLU TEORİ UYGULAMA LAB KREDİ AKTS Atatürk İlkeleri ve İnkılap AIT181 Tarihi I Zorunlu

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MALİYE BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

Tedarik Zincirinde Satın Alma ve Örgütsel İlişkiler

İÇİNDEKİLER. Contents I. KISIM İŞLETMECİLİK İLE İLGİLİ TEMEL BİLGİLER

Courses Offered in the MsC Program

Courses Offered in the MSc Program

Avrupa Birliği Lizbon Hedefleri ne UlaĢabiliyor mu?

T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

Genel olarak ticaret ve işbölümü ne kadar fazla serbest olursa ve rekabet mevcut ise halk o ölçüde fazla fayda sağlar. Adam Smith

Günümüzde en önemli rekabet gücü. Araştırma ve Geliştirme AR-GE. Günümüzde en önemli Ar-Ge Nedir? Yrd. Doç. Dr. M. Volkan Türker

ÖZGEÇMİŞ RAZİYE SELİM. Telefon : / 2081 Ev : Fax :

İktisadi Büyüme (ECON 409) Ders Detayları

Kayıtdışı İstihdama Dair Yanıtlanmayı Bekleyen Bazı Sorular

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Bölüm 1. Stratejik Yönetim İlgili Terim ve Kavramlar. İşletme Yönetimi. Yönetim ve Stratejik Yönetim. Yönetim, bir işletmenin ve örgütün amaçlarını

DERS PROFİLİ. Türkiye Ekonomisi ECO420 Bahar Prof. Dr. Nesrin Sungur Çakmak

Örgütsel Yenilik Süreci

Derece Alan Üniversite Yıl

ŞEHİR YÖNETİMİ Şubat 2018

UCL Institute of Education a Hoş Geldiniz

Sürdürülebilir Büyümeyi Hızlandırmak için... KOBİ DÖNÜŞÜM GELİŞİM PROGRAMI

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 DEĞİŞİM OLGUSU

Toplumlar için bilginin önemi

KYM363 Mühendislik Ekonomisi

İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İŞLETME BÖLÜMÜ BÖLÜM KODU: 0207

AHZIRLAYANLAR Cemre Benan Arslan Burcu Şahin A. Eren Öztürk

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ULUSLARARASI POLİTİK İKTİSAT ECON

KÜMELENME TEORİSİ VE PORTER ELMAS MODELİ

TÜRKİYE NİN İLK 1000 İHRACATÇI FİRMASI

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

REKABET GÜCÜ VE DEĞİŞEN DÜNYA TUNCAY SONGÖR REKABET KURUMU II. BAŞKANI KURUL ÜYESİ

Endüstri Mühendisliği - 1. yarıyıl. Academic and Social Orientation Fizik I Physics I TR

İşletmelerde Stratejik Yönetim

SWOT Analizi. Umut Al BBY 401, 31 Aralık 2013

DERS PROFİLİ. İktisata Giriş II ECO 102 Bahar Asst. Prof. Özlem İnanç

Bölüm 3. Dış Çevre Analizi

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

SERBEST BÖLGELER, YURTDIŞI YATIRIM VE HİZMETLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE SANAYİLEŞMENİN DİNAMİKLERİ VE TEKNOLOJİNİN ETKİNLİĞİNDE SANAYİLEŞME

Tedarik Zinciri Yönetimi

d. Devlet anlayışında meydana gelen değişmeler e. Savaş ve savunma harcamalarındaki artış b. Sivil toplum örgüt a. Tarafsız maliye b.

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

Yrd. Doç. Dr. M. Arcan TUZCU

İşletmecilik ve Ekonomi İşletmecilik ve Hukuk İşletmecilik ve Matematik / İstatistik İşletmecilik ve Davranış Bilimleri

Transkript:

) )- EKONOMIK Y AKLAŞIM //KÜÇÜK FiRMALAR// MiT i* 77 Bennett Harrison Çev: Kurtar T anytlmaz l. Büyük, çevik, çok-bölümlü, çok-ürünlü, çok-bölgcli, genellikle çok-uluslu ~irketler biçiminde yoğunla~ını~ iktisadi gücün sonumın geldiğini ilan etmek için oldukça erkendir. Ama geleneksel büyük işletmelerin kar~ı karşıya bulunduğu zorluklar oldukça büyük; öyleyse nasıl oluyor da ayakta kalabilenler bunların üstesinden gelmeyi başardılar?. Yeni ortaya çıkan büyük firmalar küçüğün en küçüğüne ait olduğu düşünülen bir dünyada bunu nasıl gerçekleştirdiler? MERKEZiLEŞMEDEN YOGUNLAŞMA: BÜYÜK FiRMALAR KÜRESEL KAPiTALiZMi YENiDEN NASIL ÖRGÜTLÜYORLAR? Yoğunlaşmı~ iktisadi güç zayıflamaktan daha çok biçim değiştirınektedir. Çünkü büyük firmalar birbirleriyle, her düzeyde hükümetieric ve tedarikçileri ve taşeronları olarak faaliyet gösteren genellikle (her zaman olmasa da) daha küçük firma "tüınenleriyle" ağların, firma birleşmclcrinin, kısa ve uzun dönem finansal ve teknolojik işlemlerin her türlüsünü gcıseklqtirınektcdirler. Gerçekten, üretim giderek adenıimerkezileşmektedir, çünkü yöneticiler, yükselen piyasaya giriş engelleri, uzak yerlerdeki politik koşullar ve tüketici talepleri hakkınuaki ınüzmin belirsizlik karşısında esnekliklerini arttırınaya çalışmaktadırlar. Ama üretimin adcmiınerkezilcşnıesi firmalar arasında, hele hele bu ağların farklı bölümlerinde istihdam edilen işçilerin farklı sınıtları arasında eşitsiz iktisadi "gücün" sonu anlamına gelmemektedir. Aslında, A.B.D.' nin Çalışına Bakanı ve Harvard Üniversitesi Öğretim üyesi olaıı Robert Reich'm ifadesiyle "küresel ağlar"daı nihai gücün ve denetimin merkezi en büyük kurumlarda yoğunlaşmış olarak kalmaktadır: Uluslararası firmalar, kilit hükümet kuruluşları, bi.iyük bankalar ve kayyum heyetleri, araştırma "hastanelcri" ve iş yaşamıyla yakın bağları olan üniversiteler. Tam da bu nedenle yükselen iletişim ağiarına dayalı üretim paradigmasını "merkczilcşmedcn yoğunlaşına" olarak ııitclcndiriyoruın 2. İş ya~aıııındaki bu büyük karmaşıklık ve deneyim döneminde büyük firmalar, elbette sadece dışa dönük birleşmeler ve ilctişiın ağlarını oluşturımmın yanında diğer başka birçok * Makalenin ingilizce aslı California Management Review, Spring 1994, s.142-158'de yayınlannıı~tır. Kaynaklar ve notlar makalenin Ingilizce metninde yer aldığı gibi verilmi~tir. ** Ar~. Gör., Mormara Üniversitesi, Almanca!~!etme ve Enformasyon Bölümü Ekonomik Yakla~ırn, Cilt 7, sayı 20, Bahar 1996

78 Bennett Harrison şey de yapmaktadırlar. Örneğin laboratuarlarını merkezi yönetimin "burnunun dibindcn" firmaların faaliyet bölümlerine taşıyarak AR-GE'yi kökten ademimerkezileştirınektedirler3. Araştırınamı bilinçli olarak, firmaların kendi aralarında ve üniversiteler, hükümetler, hastaneler, bankalar ve elbette sendikalar gibi kilit kurumlarla "dışsal" ilişkilerini nasıl yeniden örgütlediklerinin incelenmesiyle sınır\andırıyoruın. Ancak bu dışsal ilişkilere atfedilen ve altta yatan aynı ilkelerin-özellikle ademimerkezileşmiş "etkinliğin" kaynaklar üzerindeki yoğunlaşmış "denetim''lc bağlılığı ilkcsinin- halen devam etmektc olan içsel yeniden yapılanınaya da aynen uygulanabileceğinc geçerken değinmektc fayda vardır. 1970'1i ve 1980'1i yılların başında dünya çapında iktisadi karışıklığı takiben büyük firma kesiminin yeniden canlanınası bq ana "direk" üzerinde yükselmiştir. İlk olarak, yöneticiler firmanın geri kalan faaliyetlerini şirket yönetim merkezlerinden uzak mesafelerdeki yerlere atarkcn, çok daha merkezi önemi olduğunu düşündükleri faaliyetlerinin çeşitliliğinde (ve çalışan sayısında) kuvvetli bir kesintiye gitmektedirler. Üzerinde en çok konuşulan otomobil firmalannın "yalın ürctiın"(lcan production) stratejisi, bu yaklaşıma bir örnek teşkil etmcktedir 4. 1991'dcki durgunluktan uzun, yavaş ve hayal kırıklığı yaratacak kadar zayıf bir canlanınayla çıkan şirketler diğer işlerini dışarıdaki tedarikçilerine kiralayarak, firma-içi faaliyetlerini "esas yeteneklerine" güre ayarlamada otomobil sanayicilerinin önderliğini pcşisıra izlediler 5. Uzmanlar bunu, firmanın iş örgütlenmesinin çekirdek-halka (core-ring) ve diğer ağ tipi örgütlenme biçimlerine dönü~ümü olarak tanımlıyorlar. Japonya, Avrupa ve A.B.D.'de en başarılı rakipler bu ağ biçimi endüstriyel örgütlenınnin bazı uyarlamalarını uygulayanlardır 6. İkinci olarak, giderek daha fazla şirket bu uzağa "atılmış" faaliyetleri eşgüdümlü hale getirmek ve farklı piyasalara girip çıkabilecekleri, üretim tasarımını değiştirebilccekleri ve çalışanların performansını izleyebilecekleri bir esnekliği arttırmak amacıyla, bilgisayar destekli imalat ve yönetim bilgi sistemleri kullanmak için yeni yollar bulmaktadır. Atelye ve mağazada programlanabilir bilgisayar otoınasyonu (PA), üretimin makina hazırlık ve diğer maliyetlerini azaltırken, firmalara ürünün niteliğini yükseltme fırsatı vermektedir. Kişisel bilgisayar ve i~yeri bilgi teknolojisi örgütsel sıııırlar(ve ulusal sıııırlar) boyunca olduğu kadar firma ve kuruluşlarda da üretimin daha fazla eşgüdüm ve denetimine olanak tanımaktadır. Gerçekten, otomobilden fırına kadar herşeyi imal eden büyük firmalara parça ve malzemelerin "tam zamanında" (just-in time) sevki olarak bilinen modern stok yönetimi ve işin yeniden örgütlenmesi uygulaması, yeni teknik yetenekierin ortaya koyduğu artan eşgüdüın olmaksızın kclimein tam anlamıyla imkansız olurdu 7. Daima uzak mesafelerde bulunan örgütler böylece konunun uzmanı olmayanların sadece birkaç sene öncesine kadar tasavvur bile edemeyecekleri derecede- elektroniğe dayalı olarak- karşılıklı ilişki kurmalarına fırsat tanıyan, paket progranıların kullanıldığı bilgisayarlar aracılığıyla - standartlaştırılmış yazılım desteği eşliğinde- birbirlerine bağlanmıştır. Üçüncü olarak büyük firmaların en başarılı olanları hem ulusal sınırlar içinde, hem de özellikle ulusal sınırlar ötesinde aralarında yoğun olarak, stratejik birleşmeler diye adlandırılan yapılar kurdu-

EKONOMIK Y AKLAŞIM 79 lar.x Özellikle Japonya'Ja() ve Batı Avrupa'daıo ama aynı zaıııanda J\.13.0. Savunma 13akaıılığı'nın Ulusal Askeri Tedarik Sistemini oluşturan üretim ağı içinde (Carncgic Mcllon Üniversitesi'nden Profesör Maryellen Kelley ve Lehigh Üniversitesi'nden Profesör Todd Watkins' in araştırdıkları gibi) 1 ı bu birlqınelcr, genellikle bir ''ortaklık" temelinde, büyük firmalar için parça, tasarım hizmetleri ve imalat bileşenleri tedarik eden, genellikle daha küçük firma ağlarının en azından ilk basaınağını meydana getirmektcdirler. Dördüncü olarak, giderek artan sayıda büyük firmada ve bunların ana taşcronlarında yöneticilerin, yerinin doluurulması en pahalı olan işçilerinin şirket "misyonu" doğrultusunda aktif katıl ınıını sağlamak içi n düzeni i çabalarını gözlemlemektey iz. Avrupa' da bu düzenleıncierin temelleri, işçilerin bağımsızlığını kuvvetlendiren kurumlarda(işycri temsilcilikleri, sendikalar ve sosyal demokrat partilerde) onların daha "esnek" görev dağılımlarını kabullcnıne ve üretiııı süreci ilc ilgili "teknik bilgilerini" yönetici ve ustabaşılarına gösterme konularında gönüllülükleri arttırılarak atılınaktadır. Asya'da en azından en büyük şirketlerde yönetim, işçilerin işbirliği yapmalarını, çekirdek işçilerini (coreworkcrs) -kelimenin tamanlamıyla daima ömürboyu olmasa da- temel istihdam güvencesiyle ödüllendirerek sağlanıaktadır 12. A.B.D.'dc kalite çeınbcrlcri, çalışan-yönetim arasında ortak sorun çözme komiteleri ve takımları emeğin daha az istekli katılımıyla ve yönetimin de sıklıkla değişken vaatleriyle daha çetin bir yoldan gcçıniştiy Fakat büyük şirketlerin rekabet edebilmekteki başarıları kendi çelişkileriyle birlikte düşünülmelidir. Özellikle 1970'1crdcn beri büyük firmaların ve stratejik ortaklıkların izledikleri yeniden yapılanma deneyimleri, hem beyaz yakalı işçiler arasında, hem de mavi yakalılarla beyaz yakalılar arasında nüfusu kutuplaştırmaktadır. Kutuplaşnıa şimdi ortadadır ve hissedilir clerecededir. Kendisini gelir, statü ve iktisadi güvence kavramlarıyla açığa vurmaktadır. iktisatçılar ve sosyologlar kutuplaşınaya doğru giden bu cğilime emek piyasasındaki "ikilik" (dualisın) olarak işaret etmeye alışıkiardı ve birçoğu, bunun -artan uluslararası rekabet geleneksel, tekel ve oligopol tarzı örgütlenmiş sanayilerin dengesini durımıdan aşındırdığından -esasen ortadan kalkmış olacağına inanmışlardı. Fakat büyük firmalar giderek artan ademimerkezi üretime ve mevcut kurumlar arasında kendi imkarılarını genişletmede kısmi bir ikame olarak birleşmelerin kullanılmasına yöncldikçc, bülüınlendirilmiş emek piyasaları kuruımı gerçekte genişletilcli. 14 Bu kurum şu şekilde işlemektedir: En iyi uygulanan esnek üretimin temel bir ilkesine göre yöneticiler ilkin, sürekli "merkez" olanla durumsal "çevresel" olan işleri birbirinden ayırıyorlar. Ana merkezin büyüklüğü -stok tutma maliyctlcriııiıı cıı küçüklenıncsiylc birliktc- büyük ölçüde sınırlandırılmıştır ve bu nedenle "esnek" firmalar "yalın" üretimi uygulayanlar olarak tanımlanmaktadır. Sonra bu faaliyetler ve bunları yerine getiren çalışanlar, şirketin veya ağın mümkün olduğunca farklı bölümlerine, hatta farklı coğrafi konumlarına ycrleştirilmişlcrdir. İyi bir örnek, büyük sigorta şirketleri, bankalar ve şirket yönetim merkezlerinin "arkabürolarının" (back-offices) yerleşim düzcnidir. Bu tesisler genellikle varo-

80 Bennett Harrison luşlardaki "büro yığıntıları"na (office parks) tıka basa doldurulmuş, bağlı oldukları şirketlerin üst düzey işlevlerinin yapıldığı ve iş merkezlerinde yer alan şirket yönetim yerlerinden oldukça uzakta bulunan, ucuz ücretle çalıştırılan kitleleri, yoğun olarak kadın büro çalışanlarını barındırmaktadır. ıs Yalın üretim uygulaması, (ilkeleri imalat sektöründen çok hizmetler sektörüne uymaktadır) en son yönetim tarzı olarak savunulmasına rağmen, sıklıkla küçük ölçekli tedarikçi ve taşeronlarda çalıştırılan düşük ücretli, "geçici" işçi kesimlerinin yeniden yaratılmasını veya açıkca güçlendirilmesini içermektedir. 16 Genellikle büyük firmalarca yönlendirilen bu çekirdek-halka üretim ağı olgusu, elbette insanların gcçimlik çalıştığı ama geçiınlik bir ücret kazanmadığı ulusal (ve artarak uluslararası) "çalışma sefaleti" sorununa ekleınlenınektedir. Sonuç olarak hem büyük firmalarda ve bunların en güvendikleri ortak ve tedarikçilerinde, hem de eninde sonunda bir bütün olarak ekonomi üzerinde merkezde çalışanlar (core-employees) giderek çevredeki çalışanlardan (peripheral-employees) aynştırılmaktadır. Halen yaygın olarak kabul gören, Amerikalı işçiler arasında (ve göreceğimiz gibi denizaşırı ülkelerde) artan gelir qitsizliği olgusuna ölçülebilir bir şekilde yansıyan bu açığı 17 esnek üretimin karanlık yüzü olarak nitelendiriyorum. İddiamı özetlemek gerekirse: Ortaya çıkan küresel ekonomide yoğunlaşmış, güçlü şirketlerin hakimiyetinin sürdüğünü öne sürüyorum. Gerçekten, ekonomi ne kadar küreselleşirse sadece o ölçüde etki alanına sahip firmalar buna crişebilir. Ağ tipi örgüt davranışının yayılınası diğerlerinin ifade ettiği gibi yerelciliğin yeniden ortaya çıkmış olduğuna değil, bu etki alanını yönetme yöntemlerinin çarpıcı olarak değişmiş olduğu anlamına gelmektedir. Dünyanın en büyük şirketleri, birleştikleri ortakları ve teclarikçileri yeni giysilere bürünmüş olarak ve sermaye birikimi, teknoloji, hükümet ilişkileri üzerindeki denetimle emeğin gelişimi üzerindeki denetimi -günlük üretimin konumunu çarpıcı şekilde ademimerkezileştirerek- bağdaştırmak için yeni tekniklerle donanmış olarak dünya sahnesinin merkezinde kalmanın bir yolunu bulmuşlardır. NEDEN KÜÇÜK FiRMALAR EKONOMiK BÜYÜMEYi SÜRÜKLEMiYORLAR VE ÇOK SA YIDA YENi iş SAHASI YARA TMIYORLAR? Büyük firmaların ve bunların üretim ağlarının yeniden canlanması ve dönüşümü hakkındaki tezim -on yıldan daha fazla bir süredir, küçük firmaların artık iktisadi büyüme ve geli~rnenin motoru oldukları devamlı bahsedildiğinden- halktan birine oldukça şaşırtıcı gelebilir. Yeni basmakalıp bilgeliğe göre büyük şirket giderek sürekli dalgalanarı tüketici talepleriyle, artan uluslararası rekabet, iş ve firmalararası etkileşimin daha esnek biçimlere duyulan ihtiyaçla nitelenen bir sanayi-sonrası dünya<..la bir çok yönden dinazor gibi birşeye dön üşınckteyd i.

son :et ın- ça- llk kçi ını bu ic ~klelar taı ı 17 ır le- ın il, e ü tl e llın EKONOMIK Y AKLAŞIM 81 Bize, "büyük firmalar kendi ağırlıkları altında çöktüklerinden 'küçük, esnek şirketler kafilesi ekolojik açığı doldurmak içni atağa kalkmışlar," denilmişti. Küçük firmaların yeni iş imkanlarının birçoğunu dünyanın en ileri sanayileşmiş ülkelerinde yarattıkları söylenmişti. Akademisyenlerin daha erken bir nesli tarafından(joseph Schumpeter, Raymond Vernon, John Kenneth Galbraith ve Alfred Chandler) tasvir edilen dünyanın bizim gözlerimiz önünde çöktüğü düşünülmekteydi. Şimdi teknolojik gelişmeyi sürükleme sırası küçük, çevik firmalardaydı. Fakat sağlam kanıtlar istihdam yaratan ve teknolojik dinamizmin motoru olan küçük işletmelerin öneminin büyük ölçüde abartılmış olduğunu göstermektedir. A.B.D. ve Almanya'da iş çevriminin yükseliş ve alçalışlarını tesbit ettiğimizde, ya küçük şirketlerde ya da loo'den az çalışanın bulunduğu tekil işyerlerinde (uluslararası karşılaştırmalar yaparken OECD'nin "küçük" için kullandığı resmi kriter) hesaplanan bütün işlerin payı 1960'Iardan beri neredeyse hiç değişmemiştir. Bunun da ötesinde birçok hukuken bağımsız küçük şirketin değişen derecelerde, büyük firmalardaki yöneticilerin aldığı ve küçük olanların piya,.. salara girebilmek, finansal yardım alabilmek ve politik çevrelere erişebilmek açısından güvenmek durumunda olduğu kararlara gerçekte bağınılı oldukları görülmektedir. Daha sonra göreceğimiz gibi burada aynı zamanda "küçük güzeldir" ideolojilerine de uyan, firmaların büyüklük dağılımlarındaki kısa dönemli değişimierin neden düzenli olarak ufak şirketlerin göreli önemini abarttıklarının ve en büyük şirketlerin kırılganlığını fazla vurguladıklarının kesin teknik nedenleri de vardır. Halen her kıtada önde gelen gazete ve dergilerin ön sayfalarında ve iş yaşamı bölümlerinde küçük işletme sayısındaki "patlama" hakkında, görünüşte sonsuz hikayeler anlatılmaktadır. Böylece hem bir bütün olarak Amerikan ekonomisi için hem de yüksek teknolojiye dayalı sektörler için danışman David Birch küçük ölçekli firmaların (çalışan sayısının 20'den az olduğu) 1981-1985 yılları arasında toplam istihdamın yaklaşık %88'ini oluşturduğunu tahmin etmektedir 18 Ve iktisadi meselerde daima bir fikir ortaya koyan Business Week bir örnek hikayede "imalat Sanayiinde Şimdi Küçük Güzeldir" diye ilan. etmektedir. 19 Bu arada Atıantik ötesinde, merkezi Londra' da bulunan The Economist dergisi bir başyazıda şöyle demektedir: iş dünyasının karşı karşıya bulunduğu en büyük deği~ im firmaların giderek küçülmesidir. Bir yüzyılın eğilimi tersine dönmektedir... Şimdi büyükfirmalar gerilemekle ve küçük firmalar yükselmektedir. Eğilim çok açıktır ve işadamları ve politikacılantı bunun üzerinden at laması kendi kayıpları pahasına olacaktır. 20 ı ı e i İktisatçılar, ölçek ekonomileri (economies of scale) kavramını, tesisler yüksek üretim miktarlarında faaliyet gösterdiğinde birim üretim maliyetierin ortaya çıkması beklenen tasaitufları açıklamak için kullanırlar. Alan ekonomilerinin (economies of scope) birden fazla ürünüı:ı.aynı temel donanım veya platformda aynı tesislerde üretilmesinin ortak maliyeti-

~2 Bennett Horrison nin.grup ürünün ayrı makinalarda üretilmesinin ıııaliyctindcn daha dü~ük olması durumund;~ ıııcvcut olduğu s(iylenir. Tarihsel olarak hu öl<.; ck ve alan ckoııoıııileri. daha büyük üretiııı ve dağıtım birimlerine doğru olan eğilimi güçlendirıııc yiinündc finansal ve düzcnkyici tasarruflara katkıd;ı bulundu. Şimdi yeni ve daha esnek. bilgisayara dayalı teknolujilcrin ortaya çıkıııası sayesinde süpcrınarkct kontrol kasasındaki elektronik bar-kod okuyucularından atclye veya laboratuar te1gahı için sayısal kontrollü takıııı tc1gahları ve esnek imalat sisteııılcrine kadar bu içsel iil<;d; ve alan ckoııoınileriııiıı ortadan kaybolduğu söylcııınckll:dir. Yünctiııı daııı~ınaııı Tuııı Peters'in ("İıı Search of Excllcncc'' kitahı ilc tanınan) (Türkçeye "Yüııctıııc ve Yükselım: Sanatı" olarak çevrildi. ç.n.) sözleriyle "ölçek ekonomileri hakkında eski fikirler sur.cıııl~ııııııaktadır... Ölçcğin kendisi yeniden tanımlanmaktadır. Daha küçük firmalar ncredcy ~.c bl"ıtiııı piyasalarda kazanıyorlar"' 21. Haber yorunıcusu George Gildcr, en küçük firmaların drlık teknolojik açıdan eski deviere nazaran daha karıııa~ık ve donanımlı bir yapıda olduğu :,c~hi daha a~ırı bir iddiayı yaygıııla~tıranlarııı sadeec en taııınmı~ıdır. 22 Kücük islctmelcriıı bu yenilikçi veya istihdam varalıcı.) ~... l!licüne olan l!üven A.B.D. sınır- \..,.. '- l;ıı ıııııı dısına tasınaktadır. Bövlcce bazı ~özlemciler..jaıjon)'a'nın uluslararası rekabet üs- } } \- ~ tlinlüi!ünlin hakiki kaynai!ı olarak, bu ulusun sanayi sclıirleriııin <:ıkıııaz sokaklarına i~aret ~ ~ ~ ~ ~ eden ve dev sanayi ~irketlerinin malzeme ihtiyaçlarını kar~ılayan küçük makina \'C iıııalat atclyelcrinin bolluğunu güstcriyorlar. 23 İngiltere'de uzmanlar. korkunç "İngiliz hastalığı" olarak nitelenen ve imalat sektöründe dünya ayarındaki yetersizliklerin yayılınaya devanı etmesini teknik açıdan nitelikli, kü<;ük ta~cnın firma ağlarının yok.luğuna bağlıyorlar ve hcın Muhafazakar lıük.üınct hem de muhalefetteki i~çi Partisi bu tür firmaların çoğalmasını tqvik edici bir i~ ortamını yaratmayı açıkça cesaretlcndirıne arayı~ındadırlar. 24 Küçük firına konusunda biraz daha ilginç bir çqitleıne, dikkatimizi çoğunlukla küçük, birbiriyle bağları zayı r aıııa mekansal olarak küıneleıııııi~ firına ağlarının geç mi~ diincmdcn bugüne hayatta kalınayı ba~aranlarına (veya bazı yerlerde ortaya çıkıııalarına) çekıııcktedir. Sanayi bölgeleri olarak adl;ıııdırılan yerleri olu~turan i~lctıııelcr. genellikle i~ örgütlenmesinin cl eıııcği hiçimini kullanır olarak tasvir cdilım ktedir. Küçük-ölçekli. bilgisayarlı otoıııasyonun iddi;ı edilcıı yaygın uy;ırl:ııııası. l'vi.i.t. İktisat<.; ısı Michael J. Piore ve M.l.T.'de sosyolog \'(~ "sanayi politikası'' alaıııııın yaratıcısı ulaıı Charles Sabcl'in dünya piyasasında sürekli dalgalanaıı talcplcriııi k~ır~ılaıııak. i<.; ııi k.cııdilcriııi lıızlıca yeniden avarlaına yctcnei!iııc ~... sahijj. "esnek uzıııaıı!asııııs" } ) firıııalar ol:ırak adlaııdırdıi!ı \- ağların.._ olu~ınasına yanlım ctıııcktcdir. 2 ' Modern deviılle san:ıyi hiilgelcri lince 1~70'1crde Kuzey iıalya\b suııra i\\tup:ı'd;ı h;ı~ka bir yerde kql'cdilıııi~ti ve bunlar ~iıııdi Avrupa, Kuzey 1\ıııcrika \L' Doğu!\sya' da hcııı ara~tırıııa hcııı de politika öııerilcriniıı konusu olınaktadır 2 rı. niı\'ok Batı \C Üçüııci'ı Dünya politik liderlerinin ekonomiye daha fazla lıliküınct ınüda ':.ı:~._..,iııiıı '~ıdccc iktis;ıdi ctkiııli~i ;ı~ıııdıraca~ı - ıııulıtcıııclcn Rcagaıı-Tiwtclıcr yıllarının

iso n nunüreey ıcı e sü :ıtuar [çsel nan ı Yük- sor :dcyları n!uğu EKONOMIK Y AKLAŞIM en uzun süren ve en zararlı mirası- felsefesini güttükleri bir düncıııde Japuny<ı. Ku/l'Y,\ merika ve Avrupa'da yerel ve bölgesel hükümetler kendi sanayi bülgelcriııi yu~un ulıı.ık çeşitli altyapısal ve i~ yaşamına yönelik hizmetieric destcklcınişlerdi. Bize siiykııcıı. lıuııların hepsini birbirine bağlayanın yerel bazda ürgütleıııııiş, küçük firma s,ılıiplnı \l: yiiııvti cileri arasında politik, ailevi ve (bazı yerlerde) dinsel ya~aıııla ba~laııtılı, deıiıı i\.iikj,:ri ıı lan, yerel toplumsal ilişkiler içine oturmuş olduğu süylcnen. sürekli lckt<ırabııaıı i'~ sözleşmesinden kaynaklanan karşılıklı güven ve topluluk içindeki biitiııı aktiırlcr ar<~sıııclıki karşılıklılık ilkesinin uygulandığı uzun dönemli (,;ıkarların payla~ııııına dayanan lıir ;ııılayış olduğudur.:'. 7 Ünlü, seçkin Florentina'lı iktisatçı Cliacoıııe l3ecattiııi, ll). ylizyıl s\lıılarında Sheffield kasabası civarındaki çelik yapıını biilgesini anlatan İngiliz Aifret NLırslıall tarafından ilk defa uyarlanan ve aynı zamanda az ya da çok sanayide ycrlc~iııı yeri -.;cçiıııi kuramının babası Alfred Weber'i anımsatan bir dili iidüııç alarak, bunu "eııdli.'>lriycl atııwsfcr" diye adlandırınaktadır. 28 Her şeyden daha çok, gcııellikle ki.içük şirketlerin bu )'L'ni büyüme kutuplarına ölçek ve alan ekonomilcrini eşanlı olarak gcn;cklc~tirmc yctcnc~ini sağlamakta birçok firsat verdiği düşünülen bu bağdır, ama tekil şirketlerden çuk bir bütün olarak bölge düzeyinde. ı ~ınır- :t üs- ~aret ııalat lığıp :va m ır ve ası nı çuk, lemçekş ör ekli, Pioel'in 1 arı ıı uzey uzey ır26_ 'enı- üdarının 20. yüzyılın büyük kısmında sanayileşmiş dünyanın iktisadi y<ı~aııııııda hakim olan büyük, dikey bütünlesıni~, nıerkezile~.:mis ve yo~unlasmıs tekeller karo.;ısınd;ı iddia edi- ~ 'S 'S >.._ ~ ~ len rekabet gücü üstünlüğü burada yatmaktadır. Piore ve Sabcl'irı güzel ifade etliklerı \'C yaygın bir etkiye sahip görüşlerine göre dünya. büyük. yo~unlaşınış iktisadi iirgütlcrin rekabetini daha da zorlastıran küresel ekonominin artan karmasıklıklarıııda 10. vü;yıl bül!..!e- } \ ~..... lerinin yeniden canlanmasının ınüınküıı kılıııdıi:!ı "ikinci sanavi esil!i"ne!..!elıııistir' 0 '- J. ~ l..... ~ KÜÇÜK FiRMALAR HiKAYESiNi KABULLENMEYE NEDEN BU KADAR HAZ/RIZ? l 9XO'ler boyunca ve günümüze kad;ır her bir ülkede ardarda yerel \'C hiil!.-!csel dli!.cydc politikacılar, OECD ve Alman Marshall Fonu gibi uluslararası kuruluşlar kliçük firıııll iiıı derliğinde iktisadi büyüme ve gelişmenin bol yayınlanmış kuraınlarıııııı bu ill:ıddc h;ı~lıklarını birbirlerinden almışlardı. Bu durum seçilmiş veya atanmış bir ~ ok ıc,ıııi y, ıkiliııiıı ilgilerini uluslararası şirketlerin yeni dallardaki l';ıbrik:ılırıııı cc/.hctılll k i~iıı sarktıi!,icıi "eski moda" çabalardan küçük işlctınelcriıı "kulu~ bl:ırıııı" tq\'ik ctıııc \'C h:l!ı \;:ka 1,: yerlerde bağımsız, teknolojik açıdan güncelliği yakalaıııı~ kü~ (ik lirııı:ılaı ı ~:c!cl'kt,:ı; ıl;:.; turnıaya çabalama yönünde harekete gcçirıııiştir. Küçük firma i.iııdcrliğiııdc büy(iıııe tcoıisiııiıı. lıcııı t:ırişiıııc i lıcııı ık ~,;ııı;ı;'i hiil;;l.:.: siyonlarımn neden 19XO'Ierde ÖLclliklc politikacıl:ıı.ıı:.ı:ııııda lıu k:ıdiir y'ıy;'ı': 1ıldl'.~d:ıu görmek kolaydır. 1970'li yıllarda büyük ~irkl tkriıı yuııcticılcri bir ~ ul. \l'lk "ilıt,jıi, :. ııı,: liınlcrini kayhettiklcıindc tarihsel bir an olu~ttı. Bulilııı d;ı ıi~csiıllk!ıu 1ı:ıyıl:ı, --,(ııı:ıiıll.t \C hatta ll)xo'ic ve doğru hlikliıııctiıı ylik.-;ck ıııcşruiyl ti \<:ııiıkıı t:ıı~ i,d/:ııııııı~. ",-, ilii.l,

84 Bennett Harrison A.B.D. ve İngiltere' de, ama bir deereeye kadar Almanya, Avusturya ve hatta sonunda dünyanın en yüksek gelişmiş refah devleti olarak bilinen İsveç'te bile politik gücü ve kamuoyunda önemli etkiyi ele geçirmeyi başaran muhafazakar politik hareketler tarafından sorgulanmaya başlanmıştı. Her iki eğilim de girişimcilik, küçük işletme, özgür şirketler üzerinde ekonomide varolan sınırlamaları kaldırma(deregulation) ve ademimerkezileşmiş ("serbest") piyasalara olan ilgiyi ve kutlamaları güçlendirdi. Birch'ün kesin olmayan istatistiklerine ve Gilder'in "bırakınız yapsınlar" ideolojik sahasına böyle konuksever bir şekilde yaklaşan bu çevredir. Her ikisi de dinamik ve küçük firmanın sözde itici güç olarak moda olduğu iktisadi gelişme politikalarının açık sözlü avukatlarıdır. Hepsi küçük işletmelerin teşvik edilmesi ve beslenmesi çıkarları içindedir ve şirket bölgesi, endüstriyel kuluçka, hükümet serbestleştirmeleri, girişim sermayesi fonları için vergi tercihleri gibi kamu politikası ıncihumuna hız veren de aynı çevredir. Bu yaklaşım Amerikan medyasında etkin bir dergi olan ine, ve Avrupa'da The Economist dergisinde başı çeken konular arasında özel bir yer edindi. İlginç olarak, bir çok yerde sol kesim de -farkı! nedenlerle olmasına rağmen- böyle bir programın bir çok unsurundan büyülenmişti. Bir çağuna büyük firmalar ümitsizce erişilemez göründü. Bunun da ötesinde I 970'lerin sonundan I 980'Ierin başına kadarki durgunluğun derinliklerinde sosyalist ve sosyal demokrat parti ve gruplar belediye, devlet veya eyalet hükümetleri (ve hatta Fransa ve İspanya'da olduğu gibi ulusal hükümetlerde) denetimi ele geçirdiklerinde kooperatif ve diğer çeşit küçük firmaların gelişimini cesaretlendiren bir "ilerletici yerellik"i politik olarak ifade etmek, hem ideolojik olarak cezbedici, hem de görülebildiği kadar "yapılabilirlik taşıyordu. Bu eğilim İngiltere'den başka hiç bir yerde bu kadar açık değildi. Burada l980'lerin başında küçük firma "rönesansı" -ve kısmen de İtalyan modeli- Büyük Londra Konseyi ve Büyük Londra Ticaret Odası'nın bazı liderlerinin dikkatini çekti. 31 A.B.D.'de sanayi bölgelerini çekinerek inşa etme (veya muhafaza etme) çabaları Massachusets, Pennsylvannia ve Michigan'ı da içermek üzere çok sayıda eyalette ilerletildi. Washington'da yerleşik Şirket Geliştirme Kuruluşu İtalyan modelini planlı olarak taklit etmekte meşhur bir ses oldu ve New York City'de İtalya'yı kişisel olarak tanıyan mimar C.Richard Hatch, 1960'1ı yılların sonuna doğru 3. Dünya ithal ikamesi stratejilerinin A.B.D.' de siyah kent varoşlarının iktisadi açıdan gelişmesinde anlam taşıdığı şeklindeki teziyle aynı çoşkuiçinde İtalyan modelinin transfer edilebilirliğinin avukatlığını yapmıştır. 3 2 Başlangıçta İtalya modeline dayalı küçük firma önderliğinde Amerikan üretim ağları oluşturma çabaları en iyisinden karmaşık sonuçlarla karşılaştı. Ama avukatlar performanslarını geliştirmek ve Beyaz Saray ile yakın zaman önce yeniden canlandırılan Birleşik Devletler Küçük İşletmeler Kurumundan siyasi destek sağlamak için eskisinden daha sıkı çalışmaktalar. Küçük firma-yönelimli iktisadi gelişme modellerine olan Amerikan ilgisi askeri taahhütlerin sivil faaliyetlere acilen dönüştürülmesini sağlama gibi bir siyasi sorun ve askeri üs ve taahhütlere aşırı bağımlılaşmış olan toplulukları kurtarma ihtiyacı karşısında yükseltildi.

on ya o-,:,uler 111~ tislde olik rubir ez e ü (tc tr d ah u- a ırıcı.:a-.ilük ıc- 1S ırea ıor- \ 1 EKONOMIK Y AKLAŞIM 85 KÜÇÜK FiRMALAR HiKAYESINDE YANLlŞ OLAN NEDiR? Açık popüleritelerine kar~ılık, kuvvetli küçük giri~inıciler ve gev~ck bağlı, esnek uzmanlaşmış küçük firma ağları hakkında yeni gerçeklikler sanayile~ıniş dünyada işletmelerin yeniden yapılanmasında hakiki temel geli~mclerin en iyi ihtimalle kısmı bir resmini sunmaktadır. Diğer yönden, bu küresel kapitalizmi kimin sürüklediği konusundaki açıklamalar açıkca yanlıştır. İstihdam sorununu ele alalım. Genel bir iddia olarak sanayile~miş dünyada en büyük firmalar ve fabrikalar şüphe götürmez bir şekilde küçülmektedir, üzellikle imalat sanayiinde 33. Diğer yandan en azından A.B.D.' de kişi ba~ına ortalama sermaye teçhizatı hizmet sektöründe gerçekten büyüınektedir. Neden imalatçılar küçülmekteler? Yöneticilerin firma içinde yerine getirmeye alıştıkları i~leri dışarıya verdiklerini biliyoruz34. Aynı zamanda kendi başlarına yeni kapasite arttırıcı yatırımlar yapmadan yeni teknik üretim bilgisi, piyasalar, bölgeler ve sermayeye ulaşınanın bir yolu olarak diger mevcut firmalada ortak olmaktalar. Bu hususta Case Western Üniversitesi'nde endüstriyel iktisatçı olan Bo Carllson şöyle nakletmektedir: A.B.D. imalat sektörü istihdammda çok-birinıli ~\ irketlerin payı sava~ sonrası dönem boyunca 1970'lerin sonuna kadar arttı. Ancak 1977'den sonra çok-birinıli ~ıirketlerin payı ilk defa düştü... Buradan taşeronluk ve dışanya iş vermenin, son yıllarda parçalamanın ( disintegration) daha önemli biçimleri olduklan çıkarswıauilirj 5. Ama sonra küçük firmaların artan sayısı, büyük firmaların yalın üretim ve çekirdekhalka stratejilerinin kısmen bir i~levi olarak ortaya çıkıyor. Bu gelişme, içinde bulunduğumuz dönemde işletmelerin ortalama büyüklüğünün a~ağıya doğru inmesinden sorumlu olan büyük firmaların stratejik küçülmesidir, yoksa kendi başına küçük firmalar sektörünün görülmeye değer büyümesi değij3 6. Son on yıl boyunca gözlemlerimiz eski hakim yapının erirnesinden çok bir buzdağının tepesinin kesilmesini ortaya çıkarmaktadır. Aslında A.B.D.'de, Almanya'da ve Japonya'da iktisadi çcvrimin iniş ve çıkışlarını hesapladığıınııda hem küçük kurumlarda (yani tekil fabrikalarda, mağaza ve bürolarda) hem de küçük şirketlerde (bütün firmalar) ulusal istihdamın payı birkaç onyıldır kesinlikle değişmedi. En son yıllardaki Japon verileri de gerçekten istihdam açısından küçük firma (ve fabrika) paylarında önemsiz bir azalma kaydetmektedir. Sadece İngiltere' de küçük firma (ve kurum) payları 1970'lerin ortalarından 1980'1erin ortalarına kauar devamlı büyüdü. Ama orada bile bu, esasen ı 973'den ı 983'e kadarki kötü iktisadi yıllarda en büyük ~irketlerin kaderinde keskin bir düşüsün bu şirketlerin hem orta kademe yöneticilerini hem de atclye işçilerini peşisıra işten çıkarmalarının ve çoğunlukla etkin çalışmayan eski firmalarını sürekli kapatmalarının-küçük işletmelerin kendiliğinden patlayıcı büyümelerinin değil- sonucu olarak görünmektedir. Ayrıca buradan küçük firmalarda toplanı imalat istihdamının yüksek oranlarda olduğu ülkelerin düzenli olarak üstün iktisadi performans gösterdiği anla- ' mı da çıkmaz. OECD'ye üye olan ülkeler arasında, küçük imalat firmalarının herhangi bir

Bennett Harrison ülke ic in tasıclı~ı ~örcli önem ilc ne ulusal issizlik oranı ne ele loi)iaııı ulusal imalat istihda- '$' }.._.._ ~ ıııınııı büyüme oranı arasında herhangi bir bağıntı yoktur.:ı 7 j~ salıası yaratma ve i~tcn çıkartma dinamiklerine zaman içinde duyulan yeni ilgi, naiv bir küçük firmalar hikayesine bile daha çok zarar vermektedir. Örneğin A.B.D. ve Alnıany:.ı'da son ara~tırınalar her bir "kesit''te en büyük firmaların zaıııaıı içinde en hızlı büyüme oranlarına ve herhangi bir verili zaman aralığında piyasadan çekilrııede en küçük fırsatları yakaladıkları konusunda tutarlı bir eğil i mc i~arct etnıcktedir.:ıx Hfılfı Birclı'ün tezi hakkında sorular uyandıran ba~ka tür bir kanıt ta ortaya çıktı. Buna göre piyasaya yeni giren oldukça küçük işletmeler modern sanayileşmiş ekonomilerde iktisadi canlılığın temel kaynağıdır. 1 989'da Birch'e Amerikan sanayiinde şirket ve işletmelerin kuruluş ve iflaslarıyla ilgili verileri yıllarca sağladıktan sonra Dan ve Bredstreet şirketi (D&B), küçük firmaların A.B.D. 'de iş sahalarının büyük çoğunluğunu yarattıkları iddialarının kaynağı olarak bu kadar sıklıkla vurgulanını~ olmanın artık yeterli olduğu kararını vcrcji:ı<j. Böylece şirket firma-içi iktisatçılarını kendi rakamlarınlll neler söylediğini yeniden değerlendirmek için görevlendirdi. Buldukları şaşırtıcıydı. 1985 yılında A.B.D.'dc i~ yaşamına katılan 245.000 yeni şirket arasında- Reagan dönemi askeri harcama ve gayrimenkul yatırımlarının sürüklediği iktisadi canlılık döneminin ortasında- istihdam artı~larının % 75'i i~c ba~ladıklarında zaten 1 OO'den fazla işçi çalıştıran firmalarda gerçekleşti. Bunun da ötesinde bu grupta yer alan işletıneler I 985 kesitinin %0.3'nü ortaya koydular:to Warwick Üniversitesi'nde David Storey tarafından yürütülen ve İngiltere için yapılan benzeri bir hesaplamada 560.000'den t~ızla firmanın 1982 yılında tahminen 20 kişiden daha az çalışan istihdam ettiğini göstermi~tir. 1984'de bunaların %1 O'u piyasadan çekilmişti ve %8~'i o zaman 20'den az kişi çalıştırıyordu. 1982 kesitinin sadece %2'si 'i~e başladıklarm ı takip eden iki yıl boyunca 20 kişinin üstünde istihdama erişti. 4 ı Storey ve çalı~ına arkada~ları öbür yakada Avrupa Ekonomik Topluluğu' na bir bütün olarak baktıklarında şu sonuca vardılar: 12 sene gibi uzun bir dönemin iistiinde olsa bile (yeni) firnıalamı sadece ç-ok kiiçiik bir awıfl,~ı (%/O'dan daha az) en küçiik flrllla ölçe,~i kategorisinin (20 ve dalw faz. la kişi istihdam edenler) üstüne pktt ve (yeni).firnwlann %1 'inden daha azı büyiik şirket ( 100 ve daha fazla ki 1 \'i istihdam eden) kategorisinde yer almaya yetecek kadar büyiidii. 42 Nihayet küçük firmaların gerçekte ne kadar bağımsız oldukları meselesi vardır; özellik Ic tedarikçi ve taşeron olarak çalıştıkları büyük firmalarla ilişkilerinde. Cenova'da Uluslaranısı Emek Araştırınaları Enstitüsü (IILS) için yaptıkları bir çalışmada Harvard İşletme Okulu'ndan Gary Loveman ve IILS'nin müdürü Werner Sengenberger "büyük şirketlerin sıklıkla birçok yasal bağımsız yavru şirkete sahip oldukları" sonucuna varınışlardır." Yav-

on EKONOMIK Y AKLAŞIM X7 iaııv ınıe arı na ik- 1e ru ~irketler hukuki olarak bağımsız iken, gerçekte büyük ~irketin bir parçasıdırlar ve buıı;ı göre değcrlcndirilmclidirler". Örneğin Almanya'da yapılan bir ara~tırma "32 en büyük Alman sanayi ~irkctinin I OOO'den fazla yasal bağımsız yavru ~ irkete sahip olduğunu \'C bu sayının 197 1 'den 1983'c kadar yakla~ık %50 oranında arttığını" ortaya koyınu~tur 4 '. Tckrarlarsak, gördüğümüz, büyük firmalar arasında güç, finansal, dağıtım ve kontrol yoğunlaşmış olarak kalırken, üretimin nasıl ademimcrkczilcştiğinin kanıtıdır. Küçük firmalara istihdam yaratıcı olarak duyulan yaygın ilgiye rağmen Birch ve Gilder daha net bir ortak soruya dcğinıneyi ba~araınadılar: Küçük ~irketler i~çilcrine uygun bir vasam standartı sai!laınada büyük firmalara!.!öre ne kadar ba~arılılar? Yani ücrctkr, ek li- Jı ı._ '-... demeler ve i~ sağlığı ve güvenliği gibi bazı çalı~ma ko~ulları, örgütün büyüklüğüne güre nasıl farklılaşıyor (eğer gerçekten farklılaşıyorsa)? Elbette küçük işletmelere hükümet desteğinin kamu politikası ürünleri olarak ya hibeler, krediler, vergi tqvikleri veya çevresel ve eliğer düzenleyici denetimierin azaltılması aracılığıyla dcğerlcndircbilme kaygısıyla. bu konular önemli meseleler olarak görülmektedir. ını ır- arı ırk- en an toz ı~- ı~ı ca pa ii k t::. iik (/- k- ın V- 1979 yılında Devlet Planlama Kurulu~ları Konseyi ıçın yazılan bir broşürde New School for Social Research'de iktisat profcsörü olan David M. Goı don Amerikan ekonomisinin genellikle en ucuz ücretin ödendiği, en az sabit ve en az korunan iş imkanlarını - sosyolog ve iktisatçıların(piore'yi izleyerek) ikincil emek piyasası olarak adlandırdıklarısunan bölümünün esasen (elbette tamamen olmamasına rağmen) özellikle hizmetler sektöründe bulunan küçük işletmelerden meydana geldiğini kesinlikle güstermiştir. 44 Bununla beraber uygulamalı politika çözümlemesinin bu hoş örneği neredeyse tamamen gözardı edildi ve küçük şirketlerin çalışanlarının refahı tamamen istihdam yaratma tartışmaları bağlamında ele alınmadan önce bir on sene geçti. A.B.D. için büyük firmaların mı yoksa küçük firmaların mı daha iyi çalışına koşulları sundukları hakkındaki nihai çalışma 1990 yılında Charles Brown, James Hamilton ve James MedotT adlı iktisatçılar tarafından yayınlanan bir kitapta bulunabilir. 45 Gordon'un lineeki broşürüne karşın bu küçük yayın küçük firma sorunu hakkında akademik düşüncede büyük bir etki yapmıştı. Yazarlar ilk olarak Amerikan endüstrisinde "büyük firmalarda çalışan işçilerin daha yüksek ücret kazandıklarını ve bu olgunun tamamen işgüveniniıı niteliği. sektör, çalışma koşulları ve sendikal durumdaki farklarla açıklanaıııayacağını"' bulmuşlardır. İkinci olarak büyük firmalarda çalışanlar. küçük firmalardaki ıneskkıaşlarına göre "daha iyi ödenti ve daha büyük iş güvenliğine sahiptirler." Üçüncü olarak J\ıııcrikaıı nnliı;t- \1.-H.. ' \n,ırırl ı l iiı~iil r;,.lll'l''''. r~ ılı~o.. ınl ıt ;,.;,, L ıt"tnılnı ı7 t\lıl1llcii'f l't\nııt l )f'l\'l ı hi, lil,,, büyüklerc göre çevresel veya sağlık ve sosyal güveni ik düzenlcınelerindcn ımıafıııı~ ~il 1 i kabul edilme eğilimindedirler. Son olarak, küçük firmalardaki işçilcriıı i~il'll ayrılınaya d;ı ha eğilimli olmaları ve büyük şirketlerde ~ alışanlara göre sendikalara kalılınaya (lıeıı(i; lıi rine ait olmasalar da) daha fazla isıekli olmaları olgusu. işçilerin büyük i~lctıııc ko~u!lırıııı daha iyi algıladıkları ~eklindeki kuvvetli izlcniıııi t!liçlcııdirıncktcdir.

88 Bennett Harrison işlerin, ücretierin ve ek ödentilerin dağılımının büyük ve küçük firmalar arasında nasıl farklılaştığı üzerine kanıtlar sunmuş oluyorum. Küçük firmalar hikayesinde hala başka noksanlar var. Önceden daha küçük şirket ve kuruluşların şimdi beklendiği gibi sert ve esnek olmayan büyük firmalara göre teknolojik olarak daha yenilikçi oldukları inancını ima ediyordum. Bazı yazarlar bilgisayarla programlanabilir makinaların düzenli olarak daha küçük üretim birimlerini desteklediğini iddia etmcktelcr. 46 Veya Gilder' in tartıştığı gibi mikroelektronik bileşenlerin ölçeğinin ani azalması (diğer deyişle minyatürleşmesi) kaçınılmaz olarak bunları yapan firmaların "optimal" ölçeğinin uygun bir azalışına yol açıyor. 47 Bazı yeni kurumlar ve amprik kanıtlar bu iddiaya karşı güçlü bir meydan okumaya ekleniyor. Ortada belirli bir firma ölçeği yoktur; ne verili bir teknolojinin her zaman uygun olduğu veya gereksindiği özel bir üretim ölçeği ne de çalışanların herhangi bir yerde yeni otomasyon dalgasıyla bağlantılı olarak karşılaşacakları bir "en iyi" iş tasarımı yoktur. Örneğin Carnegie Mellon Üniversitesi'nden iktisatçı Wesley Cohcn ve çalışma arkadaşları küçük tirmaların süreç yenilikçiliğinden (proccsss innovation) daha çok ürün yenilikçiliğinde (product innovation), o takdirde de sadece belli piyasa koşullarında başarılı olduklarını göstermişlerdir. Diğer bir deyişle büyük üreticiler verili daha büyük kaynaklarıyla hala ölçülebilir faydalara sahiptir. 48 Carnegie Mellon Üniversitesi'nden Kelley'in yürüttüğü çok sayıda ekonometrik araştırınaya göre, büyük firmaların küçük şirket ve fabrikalara göre hem karmaşık hem de küçük ölçekli fabrika atomasyonunu uyarlamaları ve kullanmaları daha çok muhtemeldir. Gerçekte 1980'li yıllar boyunca en küçük ve en büyük Amerikan i malat sanayi şirketleri arasındaki teknolojik açık özel sektör ticaret odası verilerine göre daha büyümüştü. 4 9 Gilder'in akıl yürütmedeki en büyük hatası "ınikrokozmik" teknolojinin oluşturulduğu "ligde" oynamanın bile daha büyük ölçekli üretimi ve mali sermaye üzerinde yoğunlaşmış bir denetime ihtiyaç göstereceği gerçeğini gözardı etmesidir. Intel firması yönetim kurulu başkanı Gordon E. Moore'un Intel'in Albuquergue-New Mexico'daki chip fabrikasını kendi türünde dünyanın en büyük tesislerine dönüştürmek için yapılan şirket planını duyururkenki sözlerine dikkat edin. "bu bizim milyar dolar değerindeki ilk fabrikamız, ama sonuncusu olmayacak. Chip fabrikaları daha büyük ve daha pahalı olmakta, çünkü imalat teknolojilerimiz daha karmaşık olmaya dcvan1 ediyor. I 990'1arın küresel yarı-ilctken pazarında temel oyuncu olmanın giriş bedeli, ödenıneye hazır 1 milyar dolardır." 50 Üç kıtada yapılan araştırmaları özetlerken Lovcman ve Scngenberger" küçük şirketlerin (OECD bünyesinde) iktisadi performansının büyük şirketlere göre ortalama olarak daha düşük oldukları, hem verimlilik düzeyleri hem de kar oranlarının daha düşük göründükleri, yenilik ve teknolojik gelişme kapasitelerinin daha küçük oldukları... işlerin niteliğinin ortalama sosyal seviyesinin ve çalışma koşullarının küçük firmada daha düşük olduğu" sonucuna varmışlardı 51. Açıkca esneklik çağında küçük firmaların üstünlüğü hakkındaki yaygın basmakalıp düşüncenin öncelikle gözden geçirilmesi gerekmektedir.

EKONOMIK Y AKLAŞIM 89 NOTLAR l. Robert Reich, The Work of Nations: Preparing Ourselves for 21 st Century Capitalism (New York, NY: Knopf. 1991 2. Böylece güç ve eşitsizliğin boyutları konusunda Walter W. Powellş'ın öncü nitelikteki kuramsal çalışmasına "Neither Market nor Hierarchy: Network Forms of Organization", in Barry M. Staw ve Larry L. Cummings, (der.), Research in Organizational Belzavior, i çinde, (Greenwich, CT: JAİ Press, 1990) s. 295-336. Büyük firmaların yeniden canlanması ve örgütlenınesi konusunda bak. Rosabcth Moss Kantcr, When Giants Learn to Dance (New York, NY: Simon and Schuster, 1990). 3. "İn the Labs, the Fight to Spend Less, Get Morc", Business Week, June 28, I 993, s. 102-104. 4. James Womanck, Daniel T.Jones, ve Daniel Roos, Tlıe Maclıine That Changed The World (New York, NY: Rawson/Macmilan, I 990). 5. C.K. Prahalad and Gary Hamcl, "The Core Competencc of the Corporatiıon", Harvard Business Review (May/June 1990), s. 7991. 6. Michael L. Dertouzos, Richard K. Lester, ve Robert M. Solow, Made in America: Regaining the Competitive Edge (Cambridge, MA:M.I.T.Pres, 1989); WomackJones ve Roos, op.cit. 7. Andrew Sayer ve Richard Walker, The New Social Economy: Reworking the Division of Labor (Oxford: Basil Black well, I 992), chap. 4. 8. Joseph L. Badaracco, Jr., "Changing Forıns of the Corporation", İn John R. Mcyer ve James M. Gustafson, (der.)., The US. Business Corporation: An fnstitution in Transition, içinde, (Cambridge, MA: Ballingcr, I 988); Joseph L. Badarocco, Jr. The Knowledge Link: How Firms Compele Through Strategic Alliwıces (Bostan, MA: Harvard Business School Press, 1991 ); David Mowery, (der.), fntenıational Collaborative V entures in US. Manufacturing, içinde, (Cambridge, MA: Ballingcr, I 988). 9.Ronald Dorc, Flexible Rigidities: fndustrial Policy and Structural Adjustment in tlıe Japenese Economy 1970-1980 (London: Athlonc Press, 1986); Michael L Gerlach, Alliance Capitalisnı: The Social Organization of Japenese Business (Berkeley, CA: University of California Press, I 992); James R. Lincoln, Michael L. Gerlach, ve Peggy Takahashi, "Keiretsu Networks in the Japenese Economy: A Dyad Analysis of Intercorporate Tics", American Sociological Review, 57 (October ı 992): 56 ı -585. ı O. Nick Oliver ve Barry Wilkinson, The Japanization (~f British fndustty (Oxford: B asil Blackwell, I 988); ve Werner Sengenberger ve Duncan Campbell, (der.). ls the Single Fir111 Vwrishing! ltıter-enıerprise Network.\', Labour Tnstitution..; (Gcııeva: Tııtcrnatıonal lıı:-.titutı.: for Lahnur Studies, International Labour Office, l9lj2). ll. Maryelkn K Kelky ve Tndd Vatkins, "The Defcnse lndustrial Networı.: A Legacy of the Cold W ar", Heinz School of Public Policy and Management, Carnegic Mcllon University, August 1992, yayınlanınamı~ elyazmaları. 12. Robert E. Cole, "Diffusion of Participatory Work Structures in Japan, Swedcn, and the United States", Paul S. Goodınan, (der.), Change in Organizations: New Perspectives on Theory, Research, and Practice, içinde, (San Francisco, CA: Jossay-Bass,.19X2);

90 Bennett Harrison Richard Frccınan, "Eınploycc Councils, Workcr Parıicipaıioıı, aııd Oılıcr Squishy S tuff', P roceedings of t Ize Forty-secmıd All lll(({ l M e et ing, iç i nde, lndustrial Rclations Recearch Association (Maddison, WI:IRRa, 1990), s. 328-337. 13. Barry B1ucstonc ve Irving B1ucstonc, Negotiating the Future (New York, NY: Basic Books, 1992); William N. Cooke, Lahour-Mmwgenıent Cooperation (Kalaınazoo, MI: Upjohn Institute for Eınployment Rescarch, 1990); Marycllcn R. Kcllcy ve l3cnnett Harrison, "Unions, Technology, and Labour-Managcınent Cooperation", Lawrence Mishel ve Paula Yoos, (dcr.), Union.1 and Competitiveness, içinde, (New York, NY: NY: Sharpc, 1992); ve David I. Levi ne ve Laura D' ;\ndrca Tysoıı, "Participation, Productivity, and the Firıns Environmcnt", (dcr.) ;\lan S.!3/inder, ed., Paying.f(Jr Productivity, içinde, (Washington, DC.: Brookings Instituıion, 1990), s. 1 X3-236. 14. Emek piyasasındaki bölünılenınc üzerine oldukça fazla kaynak vardır, örnekleme yapılırsa bak: Robert Avcritt, The Dua! Economy: T!ıe Dynanıics r~l American lndustrial Structure (New York, NY: Norton, 1968); Barry l3luestone ve Mary Huff Stcvcnson, Industrial Transforınation and the Evolution of Dual Labor Markcts', f-rank Wilkinson, (der.), The Dynonıics Labor Market Segnıentatimı, içinde, (New York. NY: i\cac!emic Press, 1981 ); Peter B. Docringcr ve Michael J. Piorc, lntenıationol Lo hor Markers and Manpower Analysis (Lexington, Ma: Hcath, 1971,; M.E. Sharpc, Arınon k' ın önsözi.i ile tekrar basıldı., NY: 1985); Richard Edwards, Contested Termin (New York, NY: Basic Books, 1979); David M. Gordon, Tlıeories of Poverty and Undcrenıployment (Lexington, MA: Lexington Books, 1973); David M. Goı don, Richard Edwards, ve Michael Reich, Segmemed Work, Divided Workers (New York, NY: Oxford University Press, 1982); Mark Granovetter ve Charles Tilly, "Inequality and Labor Process", Neill J. Snıelscr, (der.), Hmıdbook (~f Sociology, içinde,(newbury Park, CA: Sagc, 1988, pp. 175-222; Bcnnett Harrison, Educaıion, Training, and the Ur/)(ın Gheflo (Baltimore, MD: John Hopkins University Press, 1972), Chap. 5: l3cnnctt Harrison ve ;\ndrcw Suın, "The Theoı y of Dual or Segıncnted Labor Markets", Journal ofecononıic lssues, 13 (Septembcr 1979) 687-706; Paul Ostcrınan, (dcr.), Internal Labor Markcts (Cambridge, MA: M.I.T. Press, 1984); Michael J. Piorc, "The Tcchnological Foundations of Dualisın and Discontinuity", Suzanne Berger ve Michael 1. Piorc, (dcr.), Dua/isnı and Discontinuity in lndustrial Socicties (New York, NY: Cambridge University Press, 19XO); ve Chris Tilly ve Charles Tilly, ''Capitalist Work and Labor ınarkcıs", Ncil Snıelscr ve Richard Swcdberg, (der.), Handbook r~l Econonıic Sociology, içinde, (New York, NY: Russell Sagc,). Bir çok yazar, sanayileşmenin daha erken bir evresinde meydana gelen ikiliğin ortadan kalktığına inandıktan çok sonra bir İngiliz sosyolog o lan John Goldthorpe emek piyasasındaki bülüınlcnıncnin yoğunlaşmasını üngörerek tahmin etmiştir. Bak: Goldthorpc, "The Enel of Convcrgcncc: Corporaıisı and Dualist Tcndcncics in Modern Westcrn Socicıics", John Goldthorpc, (dcr.). Orclcr mu/ Conflict in Crmtenıporary Capitalisııı, içinde, (OxforJ: Ciarendon Pres, \9))4 ), s. 315-343. Bu yazı on yıllık süre içinde kendi yazıında doruğa ula~aıı ara~ıırıııanııı yönünü belirlemede, okuduğum diğer herhangi bir çalışmadan daha etkili oldu.

n EKONOMIK Y AKLAŞIM YI y s c c 1-,- c ~/ t f 1 I 5. Susarı Christphcrson, "Flexibility in the U.S. Sevice Econoıııy am! the Eıııcrging Spatial Division of Labour", Trwısactions (~F tlıe Institute of British Geogrop!ıers, 14 (19~9): 131-143: ve Katherine Nelson, "Labor Deıııanu, Labor Supply, and the Suburbanization of Low-W age Office Workcrs", Alien J. Scott ve Michael Stoı pcr, (der.), Production, Work, Territory, içinde, (Boston, MA: Allen&Unwin, I Y86),pp.I4Y- I 7 I. I 6. Eileen Appclbauııı, ''Rcstructuring Work: Tcmporary, Part Time, and At-Home Eınployment", Heidi Hartınann, (dcr.), Computer Clıips and Paper Clips: Teclınology and Wonze11 's Enıploynıent, içinde, (Washington D.C., National Acadcmy Press, I 987), s. 268-310; Virginia L. uu Rivage, (dcr.), New Policiesfor the P(/rf-Time and Contingent Workforce (Armonk, NY: Sharpc, for the Economic Policy Institute, 1 YY2), Appclbaum, Francoise Carre, Chris Tilly, ve editor; Bevcrly Lozano'nun yazılarını içeren, Tlıe Invisible Work Force: Transforming American Business witlı Outside ve Home-Based Workers (New York, NY: Free Press, 1989); ve Womack, Jones, ve Roos, op. cit. 17. Bennett Haı-rison ve Barry Bluestone, Tlıe Great U-Tume: Corporote Restucturing and tlıe Potarizing r~l Amerika (New York, NY: Basic Books, 1988); Frank Levy ve Richard Murnaııc, "U.S. Earnings Lcvcls ve Earnings Inequality: A Revicw of Reccnt Trends ve ProposeJ Explaııations", Journal (~l Econonıic Literature, 30 (Scptcınbcr l 992): 1333-1381; Tim Speeding, Michael O' Higgins, ve Lee Rainwater, (dcr.), Porverty, and lnequality, (IJ!d Ineome Distribution in Conıparative Perspective: The Luxembourg Ineome Study, içinde, (London: Harvcstcr Whcatsheaf, 1990). 18. David L. Birch, Job Creation in llnıerica: Hmv Our Snwllest ConiJ)(lnies Put tlıe Most People to Work (New York, NY: Free Press, 1987), s.l6 19. "Smail is Beautiful Now in Manufacturing", Business Week, October 22, 1984, s. 152-156. 20. "The Rise and Rise of America's Sımıli Firms", Econol/list, January 21, 1989, s. 73-74. 21. Tom Petcrs, "New Products, New Markets, New Coınpetition, New Thinking", Economist, March 4, 1989, s. 27-32. 22. George Gilder, The Sprit q/enterprise (New York, NY: Basic Books, 19~4) ve Microcosm: Tlıe Quantum Revolution in Econmnics mıd Teclınology (New York, NY: Simon&Schuster, 1989). 23. David Friedman, T/ıe Misu11derstood Mimcle (ltlıaca, NY: Corııdl University Press, 1988). 24. Michael Best, ''Sector Stratcgies and lndustrial Policy: The Fuıniturc lndustry and the Greater London Enterprisc Board", Paul Hirst ve Jonathan Zeitlin, (dcr.), Neı ersing lndustrial Decline '!,içinde, (Oxford: Bcrg, 1989), s. 191-222; Michael Best, 11ıe NeH' Col/1- petition (Caınbrdige, MA: Harvard University Press, 1990); ve Robin Murray, (dcr.). Teclınology Strotegies and Local Econonıic lnten cntion, i<;indc. (Nottinglıaııı: Spokcsınan, 1989). 25. Michael J. Piore ve Charles Sahcl. '/'!te,)'ccond lndustriol /Jiı idc: l\>s.li!jiliticsjin l 1 ro.\ perity (New York, NY: Basic Bouks, llj04). 26. İtalya'daki erken düneıniıı (iııliıılı ~.::ılı~ın;ılırı ~ıııılardır: J\rıı;ıldo Bagııasco, Tre iıalic:

92 Bennett Harrison La Problematica Territoriole Della Sviluppo Italiano (Bologna: II Mulino, 1977); Giacomo Becattini, "Sectors and/or Districts: Some Rcrnarks on the Conccptual Foundations of Industrial Economics", Edward Goodrnan, Julia Bamford, ve Peter Saynor, (der.), Snzall Firnıs and lndustrial Districts i11 ltaly, içinde, (London: Routledge, 1989), s. 123-135; Sabastiano Brusco, "Smail Firrns and Industrial Districts: The Experience of Italy'', in David Keeble ve Francis Wecver, (der.), New Fimıs and Regional Devolepmerıt (London: Croom Helm, I 986); and Sebastiano Brusco, "The Emilian Model: Productive Decentralization and Socialintegration", Cambridge Journal of Economics, 6 (June 1982): 167-184. İtalyan olmayan bir kitleyi İtalyan sanayi bölgelerinin varlığı konusuna dikkat çekmekte en sorumlu kitap Piore ve Sabel' inkidir: Second ltıdustrial Divide. 1990 yılında gerçekleştirilen bir Birleşmiş Milletler Konferansı farklı ülkelerdeki sanayi bölgeleri hakkındaki hikayelerin karşılaştırılmasma adannııştı. Bkz: Frank Pyke ve Werner Sengenberger, (dcr.), bıdustrial Districts and Local Economic Regeneration (Geneva: International Institute for Labour Studies, International Labour Office, 1992). 27. Mark Granovetter, "Economic Action and Social Structure: The Problem of Enıbeddedness", American Journal of Sociology, 9 I (Novernber I 985): 48 I -5 I O; Edward Lorenz, "Neither Friends Nor Strangers: Informal Networks of Subcontracting in French Industry", Diego Gambetta, ed., Trust: Making and Breaking Cooperative Relations (Oxford: Basit Black well, 1988), s. 194-21 O; ve Charles Sabel, "Studied Trust: Building New Forms of Copcration ina Ve 'atile Economy", Pyke and Sengenberger içinde. op. cit. 28. Becattini, op.cit.: Alfred Marshall, Industry and Trade (London: Maencrnillan, 1927, 3. baskı orijinal olarak 1919 yılında yayınlanmıştır); Alfred W eber, Tlıeory of the Location of Industry, çeviren Cari Friedrich (Chicago, IL: University of Chicago Press, 1929). 29. Allen J. Scott, New lndustrial Spaces (London: Pion, 1988). 30. Piore and Sabel, op.cit. 31. Bkz. Best, Seetar Strategies and lndustrial Policy; Best, New Competition; and Murray, op.cit. 32. C. Richart Hatch, "Learning From ltal/s Industrial Rcnaissance", Entrepreneurial Economy, 6 (July/August 1987): 15. 33. Steven J. Davis, "Size Distribution Statistics from County Business Patterns Data", Grduate Schoul of Business, University of Chicago, Septcmbcr 1990 yayınlanmamış elyazmaları. 34. Bennett Harrison ve Maryellen R. KL IIey, "'Uul'><'tırcing and the Sear~.:h for ı:icxihility.., Wo,;, Enıploynıent and Society, 7 (Juııl' 1993): 213-::!Y:i; Kclky ve Harri~on, "The Subcontracting Behaviour of Singlc vs. Multiplanı Entcrpriscs in U.S. Manufacturing: Implications for Economic Development", World Development, 18 (Scptcmbcr 1990): 1273-1294. 35. Bo Carlsson ve Erol Tayınaz, Flexible Teclınology and lndustrial Structure in tlıe U.S.. Smail Business Economics.

EKONOMIK Y AKLAŞI~ 93 a ı- 1[, e, e al ) )- n 1- lı ı. )- il,f i. - ' 36. Örneğin A.B.D. 'nde, bkz. Jonathan Leonard, "On the Size distribution of Employment ve Establishments", Haas School of Business, University of California at Berkeley, 1985, yayınlanmamış elyazmaları; and Jonathan Leonard, (dcr.), Unenıploynıent and the Structure of Labor Markets içinde (Oxford: B asil Black well, ı 987). İngiltere üzerine bezeri kanıtlar için bkz. David Branchtlowcr, N. Millward, ve a. Oswald, "Unionism ve employment Behaviour", Economic Journal, lo ı (July 1991 ): 8 ı 5-834). 37. David J. Storey ve Steven G. Johnson, Job Gencration and Labour market Change (London: Macınil lan, I 987), pp. 24-25. 38. Bu ülkede, böyle araştırmalar en anlamlı olarak Timothy Dunne, Mark Robert, ve Larry Samuelson tarafından geliştirilmiştir; bkz. "Patterns of Firın Entry and Exit in U.S. Manufacturing Industries", Rand Journal of Economics, ı9 (Winter ı998): 495-515; "Piant Turnover and Gross Employmcnt Flows in the U.S. Manufacturing Seetar", Journal of Labor Econonıics, 7 (January ı 989): 48-7 ı; ve "The Growth and Failure of U.S. Manufacturing Plants", Quarterly Journal of Economics, 104 (November 1989): 67 ı -698. Ayrıca bkz. Steven J. Davis ve John Haltiwanger, "Gross Job Creation, Gross Destruction, and Emplayment Reallocation", Quarterly Journals ot Economics, ı 08 (August ı 992): 819-863. Almanya' da yapılan benzeri çözümlemeler için bak. Josef Bruderl ve Rudolf Schussler, "Organizational Mortality: The Liabilities of Newness and Adolescence": Adnıinistrative Science Quarterly, 35 (Septernbcr I 990): 530-547. 39. David Wiesel ve Buck Brown, "The Hyping of Smali-Firm Job Growth", Wall Street Journal, Nobember 8, I 988, p. b ı. 40. "Smail Business Tend to Stay Pint-Size, Business Week. July 3 ı, ı 989, s. 20. Raporun tümü için bkz. Douglas P. Handler, "Business Dcmographics", Economic Analysis Department, Dun&Bradstreet Corporation New York, NY, yayınlamamış el yazmaları, 1989 Daha kuramsal ve karmaşık bir eleştiri için bak. Stephen Fothergill'in, Birch'ün kitabı üzerine yazdığı Environment and Plamıing A2l(June 1989): 842-843 teki makalesı. 41. Storey ve Johnson, op.cit. 42. David j. Storey ve Steven G. Johnson, Job Creation in Smail-and Mediunı-Sized Enterprises, Vol. 1 (Luxembourg: Office for Official Publications of the European Communtiy, ı 987), s. ı 6. 43. Gary Loveman ve Werner Sengenberger, "Introduction: Economic and Social Reorganization in the Smail and Medium-Sized Enterprise Sector",in Sengcnbcrgcr, Loveman, ve Michael J. Piore, (der.), The Re-Emergence of Snıall Enterprises: hıdustrial Restmcturing Industrialized Cowıtries, içinde, (Geneva: International Institute for Labour Studies, International Labour Office, 1990),s. 21. 44. David M. Gordon, The Working Poor: Towards a State Agenda (Washington, D.C.: Council of State Planning Agenci es, 1979); Doeringer ve Piore, op.cit. Harvard' da Gordon' un profesörleri 1960'lı yılların sonuna doğru böyle bir ilişkiyi kuramlaştırmışlardı ama Gordon bunu aslında ayrıntılı olarak ölçen ilk kişiydi.

94 Bennett Harrison 45. Charles Brown, James Hamilton, ve James Mcdoll DnJıloyers Large (//Id Sllla!l (Cambridge, MA: Harvard University Press, 1990). 46. Bu görü~menin önde gelen konu~macıları Zoltaıı Acs ve David Audrctsch adlı iki Amerikalı iktisatçıdır. Bkz. lnno\'(/fion mu/ S111all Finns Cambridge, MA: M.l.T. Pres, 1990):"lnnovation, Market Structure, and l-;irm size", Rel'iew o{ Econonıics and Statistics, 69 (Novcmbcr 19R7): 567-574; Acs, Audrctsch ve Bo Carlsson. "Flexibility, Plant Size, and Industrial Rcstructuring", Acs and Audrctsclı, cd s., Tire Economics of Smail Fimıs: A European Clwllenge, içinde, (Boston, MA: Kluwcr. 1990). Ayrıca bkz. Carisson, "The Evolution of Manufacturing Technology and Its Impact on Industrial Structurc: An International Study", Smail Business Econonıics, 1 (Spring 19R9): 21-37. Bu aynı zamanda Piore ve Sabel'de de merkezi bir konudur. 47.Gilder, op. cit. 48. Wesley M. Cohen ve Richard C.Levin, "Enıprical Studies of Innovation and Market Structure", Richard Schmalcnsee ve Richard Willic, (dcr.), H(111dhook r~j'lndustrial Organization, Vol. 3, içinde (New York, NY: North- Holland, 1989), s. 1059-11 07; Cohen and Steven Klcpper, "Firın Size versus Divcrsity in the Achieveınent of Technological Advance", Snıall Business Ecmwmics. 49. Mc Graw- Hill yayınlarından American Maclıinist dergisindeki İstatistiklerin dikkatlice incelenmesi 1983-19R9 yılları arasında bilgisayar denetiınli teçhizattan oluşan - mühendislerin programlanabilir otomasyon (PA) dedikleri- fabrikanın tezgah stoklarının payı düzenli olarak daha arttı, fabrikanın başlangıçtaki büyüklüğünden de fazla, Bunun da ötesinde dönem süresince yoğunluk oranı (penetration ratc) her fabrika büyüklüğü kategorisinde artarken, fabrika büyüdükçe doğru orantılı olarak daha fazla arttı. Böylece 1983-198<) arasında PA yoğunluk oranı en küçük ölçekli fabrikalar sınıfında %75 arttı, ama 500 veya daha fazla i~ci istihdam eden fabrikalarda% 142 oranında arttı. Bo Carlsson and Erol Tayınaz. "Flexible Technology and Industrial Structure in the U.S.", Smail Business Econonıics (yayınlanacak). 50. Alıntı Lawrence M. Fisher "Intcl Raising Capacity of Chip Factory", New York Times, April 2, 1993, s. C2 51. Loveman and sengenberger, op. cit. s. 48. Abstract The ''Myth of Smail F1rms" The author in this article inuicates that nıuch of new theorics and empirical evidenccs do not support the conventional view that the sımıli size cnterprises have played the main role in technological improvcıııents. Rcccnt rescarehes show that productivity levcl and the capacity for innovation of smail firnıs, on the average, are infcrior to that of large enterprises.