"Sex Pistols'ın elemanı Sid Vicious'tan gerçeküstücülere, Lettrist Enternasyonal olarak bilinen 1950'lerin avangard grubunun üyelerinden Alexander Trocchi'den George Grosz'a, on altıncı yüzyıldaki Anabaptistlerden Kızıl Danny olarak bilinen Fransız öğrenci hareketinin lideri Daniel Cohn-Bendit'e kadar gidip gelen; anekdotlar, kişisel itiraflar ve kültürel analizlerden oluşan cüretkâr bir harman... Marcus'un, fanzinleri olduğu kadar Frankfurt Okulu'nu da iyi bildiği anlaşılıyor; Sex Pistols'ın feryatlarıyla başından aşağı terler boşandığını hissederken Theodor Adorno'dan alıntılar yapabiliyor... Haritasını çıkardığı tuhaf olayların enerjisiyle kıpır kıpır, özgün bir yapıt." Terry Eagleton, New York Times Book Review "Sanat ve devrimin alacakaranlık kuşağı hakkında bir kitap. Okuru, bırakılmamış izlerin peşine düşmeye ikna eden entelektüel bir özgüvenle, yürekle yazılmış bir kitap. Marcus'un bu kitapta yaptıkları övgüye değer; tarihin kayan yıldızlarını meşrulaştırarak dünyaya daha geniş bir perspektiften bakmamızı sağlıyor." Gail Caldwell, Boston Globe "Tarih yazımında ideolojinin ve iktidarın görünmez bir biçimde etkilerini hissettirdiği düşüncesinin hassasiyeti içinde yapılmış ve anarşi tarihinin, ortaçağ heretiklerinin, toplumsal reform hareketlerinin, folk müziğin, rock'n' roll'un, pop kültürünün ve güzel sanatlarda kaydedilmiş pek bilinmedik aşamaların kolajından oluşan deneysel bir çalışma." Mary Ann Staniszewski, Elle "Henüz özümsenmemiş, bilinen tarihten başka bir tarih daha var: Toplumun, sistemin felaketlerinden kurtulmak için bir anlamda kahramanca, bir anlamda yasadışı girişimlerin tarihi... Bu tür girişimler hakkında böylesine kapsamlı bir çalışma ilk kez yapılıyor." Diedrich Diederichsen, Artforum "Mailer, Pynchon ve Adorno'dan oluşan bir birleşim. Kısaca söylemek gerekirse, insanın üzerinde alışılmamış etkiler bırakan yararlı bir çalışma; hele ki 'adlarına anıtlar dikilmemiş, neredeyse hiç iz bırakmamış hareketler üzerine yazılmış' bu kitabın hemen her sayfası size Rilke'nin şu satırlarını hatırlatıyorsa: Seni görmeyen tek bir yer yok burada. Hayatını değiştirmelisin." Robert Walsh, Interview "Dikkatli araştırmalarla oluşturulmuş, son derece inatçı ve burnunun dikine giden bir kitap." Elizabeth Wurtzel, People John Lydon: Çılgın, manyak, alışılmışın dışında bir şey; baştan sona büyüleyici... Muhabir: Marcus'un tümüyle haksız olduğunu düşünmüyorsun o zaman? John Lydon: Hayır, düşünmüyorum. Tension
"Olağanüstü." Andrew Ross, October "O kitabı çok sevdim. Daha önce hiç kimsenin anlatmaya kalkışmadığı şeyleri çılgın, vahşi, zaman zaman da anlaşılması güç bir sabırsızlıkla anlatmaya çalışan bir kitap." Malcolm McLaren, Select "Yankıları dünyanın her köşesinde duyulmasına rağmen genellikle belgelenmemiş, anlaşılması güç kültürel yapıtların gözlemleriyle dopdolu." Barry Walters, San Francisco Examiner "Günlük hayatı teorinin açıklamadığını, teorinin geçerliliğini günlük hayatın belirlediğini tasvir ediyor... Ancak Sex Pistols'ın insanın içini titreten gücüyle sitüasyonist projenin radikalliğini aynı şekilde özümsemiş böyle bir eleştirmen onların yenilgilerini tarihe geçme hakkına sahip olabilirdi." Stephen Lapthisophon, Chicago Tribune Book World "Bazen yasak, bazen esrik, katı paradoksların tarihi... Tarih uyanır, ayağa kalkar ve bugünün tarihsel kaydını kendi adına talep eder: Marcus'un kayda geçirdiği ve sessizce, neredeyse el altından yaşatmaya çalıştığı projenin özü işte bu." Howard Hampton, Artpaper "Zaman içinde lanetleri sonucu varlıklarını muhafaza edenler veya tam tersi hakkında muhteşem bir tarih çalışması". Jeffrey S. Miller, Minneapolis Star Tribune "Radikal, vahiy kabilinden, binyılcı bir görüş açısı ve Marcus bu görüşü yeniden hayata geçiriyor." Mark Breslin, Toronto Globe and Mail "Son derece kapsamlı ve şiirsel bir çalışma... Marcus bir simyager gibi saf 'Hayır' jestlerini tarihsel anlara dönüştürüyor." Gary Kamiya, Chicago Reader
GREIL MARCUS Greil Marcus 1945 yılında San Francisco'da doğdu. 1967'de California Üniversitesi Berkeley Amerikan Bilimleri dalından mezun oldu. 1968'de yine aynı üniversitenin Siyasal Bilimler Bölümü'nde master yaptı. 1971-72 yılları arasında Berkeley'de Amerikan Bilimleri alanında dersler verdi. Halen Berkeley'de ve çeşitli üniversitelerde, ABD ile Avrupa'daki müze ve sanat enstitülerinde sık sık seminerler vermektedir. 1968'de Rolling Stone dergisinde eleştiri yazıları yazmaya başladı. Daha çok pop müziği eleştirmeni olarak tanındı; ama edebiyat, sanat, sinema ve siyaset üzerine yazdığı sayısız yazısı da mevcut. Kitapları Almanca, Danca, Japonca, İspanyolca, Fransızca, İtalyanca ve Türkçe gibi çeşitli dillere çevrildi. Yayımlanmış kitapları şunlardır: Mystery Train: Images of America in Rock n Roll Music (1975, 2008); Lipstick Traces: A Secret History of the 20th Century (1989, 2009); Dead Elvis: A Chronicle of a Cultural Obsession (1991) [Elvis Presley-Bir Kültürel Takıntının Güncesi, Çev. İlyas Hızlı, Korsan Yayınları, 1993], In the Fascist Bathroom: Punk in Pop Music (1993; ilk olarak Ranters and Crowd Pleasers adıyla yayımlandı), The Dustbin of History (1995); The Old, Weird America: The World of Bob Dylan s Basement Tapes (2000, 2011; ilk olarak 1997'de Invisible Republic adıyla yayımlandı); Double Trouble: Bill Clinton and Elvis Presley in a Land of No Alternatives (2000), The Manchurian Candidate (2002); Like a Rolling Stone: Bob Dylan at the Crossroads (2005); The Shape of Things to Come: Prophecy and the American Voice (2006); When that Rough God Goes Riding: Listening to Van Morrison (2010); Bob Dylan by Greil Marcus: Writings 1968-2010 (2010) ve The Doors: A Lifetime of Listening to Five Mean Years (2011). Derlediği kitaplar: Stranded (1979, 2007); Psychotic Reactions and Carburetor Dung by Lester Bangs (Knopf, 1987), The Rose & the Briar: Death, Love and Liberty in the American Ballad [2004, Sean Wilentz'le birlikte]; Best Music Writing 2009 (2009) ve A New Literary History of America, [2009, Werner Sollors'la birlikte]. Ayrıca Express-Times, Rolling Stone, Creem, City (San Francisco), The Village Voice, New West/California, Artforum, San Francisco Focus, Interview, Salon, New York Times, Esquire ve City Pages'te (Minneapolis) makaleleri yayımlanmıştır; The Believer adlı dergide Real Life Rock Top 10 başlığı altında yazıları yayımlanmaktadır. 1966'dan beri Jenelle Bernstein Marcus'la evli olan Greil Marcus'un Emily Rose Marcus ve Cecily Helen Marcus adlarında iki kızı var. Oakland, California'da ikamet ediyor.
Ayrıntı: 267 Ağır: 3 Ruj Lekesi Yirminci Yüzyılın Gizli Tarihi Greil Marcus Kitabın Özgün Adı Lipstick Traces A Secret History of the Twentieth Century İngilizce'den Çeviren Gürol Koca Yayıma Hazırlayan Mehmet Küçük Son Okuma Sedef Özge Düzelti Mehmet Celep The Wendy Weil Agency Bu kitabın Türkçe yayım hakları Ayrıntı Yayınları'na aittir. Kapak İllüstrasyonu Sevinç Altan Kapak Tasarımı Orhan Deliorman Kapak Düzeni Gökçe Alper Dizgi Hediye Gümen Baskı Kayhan Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Davutpaşa Cad. Güven San. Sit. C Blok No.: 244 Topkapı/İst. Tel.: (0212) 612 31 85 Sertifika No.: 12156 Birinci Basım: İstanbul, 1999 İkinci Basım: İstanbul, 2013 Baskı Adedi 2000 ISBN 978-975-539-216-5 Sertifika No.: 10704 AYRINTI YAYINLARI Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No.:3 Cağaloğlu İstanbul Tel.: (0212) 512 15 00 Faks: (0212) 512 15 11 www.ayrintiyayinlari.com.tr & info@ayrintiyayinlari.com.tr
Ruj Lekesi Yirminci Yüzyılın Gizli Tarihi Greil Marcus
"AĞIR" KİTAPLAR DİZİSİ KİTLE VE İKTİDAR Elias Canetti İNSANLIĞIN MAHREM TARİHİ Theodore Zeldin RUJ LEKESİ Yirminci Yüzyılın Gizli Tarihi Greil Marcus BİZİ BİZ YAPAN HİKÂYELER Kendimizi Yaratma Üzerine Bir Deneme William Lowell Randall MARKSİZM, Ahlak VE TOPLUMSAL ADALET R. G. Peffer İMPARATORLUK Michael Hardt & Antonio Negri DİSİPLİN Askeri İtaat Üretiminin Sosyolojisi ve Tarihi Ulrich Bröckling HEP YUVAYA DÖNMEK Ursula K. LeGuin Ahlakİ PROTESTO SANATI Toplumsal Hareketlerde Kültür, Biyografi ve Yaratıcılık James M. Jasper KAMUSAL İNSANIN ÇÖKÜŞÜ Richard Sennett CAZ KİTABI Ragtime dan Fusion ve Sonrasına Joachim-Ernst Berendt KURTLARLA KOŞAN KADINLAR Vahşi Kadın Arketipine Dair Mit ve Öyküler Clarissa Pinkola Estés CİNSELLİĞİN TARİHİ Michel Foucault SEKS İSYANLARI Toplumsal Cinsiyet, Başkaldırı ve Rock n roll Simon Reynolds & Joy Press MUTFAK SAVAŞI Damak Zevkinin Jeopolitiği Christian Boudan İKTİSADİ ADALET VE DEMOKRASİ Rekabetten İşbirliğine Robin Hahnel TARİH BOYUNCA KENT Kökenleri, Geçirdiği Dönüşümler ve Geleceği Lewis Mumford AÇIKLAMALI DÜZÜLKE Çok Boyutlu Bir Macera Edwin A. Abbott METİN ÇÖZÜMLEMELERİ Yasemin G. İnceoğlu & Nebahat A. Çomak Dişillik, Güzellik ve Şiddet Sarmalında KADIN VE BEDENİ Yasemin G. İnceoğlu & A. Kar AVRUPA FİKRİ Anthony Pagden ÇİÇEKLERİN KÜLTÜRÜ Jack Goody ORTAK ZENGİNLİK Michael Hardt & Antonio Negri KÜRESEL DÜNYA George Ritzer KARANLIĞIN KÜLTÜRLERİ Bryan D. Palmer SİYASAL BİLİNÇDIŞI Fredric Jameson TATLI ŞİDDET Terry Eagleton ELEŞTİREL PSİKOLOJİ Dennis Fox & Isaac Prilleltensky & Stephanie Austin FAŞİST İDEOLOJİNİN DOĞUŞU Zeev Sternhell SÜRÜDEN DEVLETE Toplumsal Bağ Üzerine Psikanalitik Deneme Eugène Enriquez ÇOKLUK İmparatorluk Çağında Savaş ve Demokrasi Michael Hardt & Antonio Negri BİR AHLAK KURAMI Genel Etik & Bir Ahlak Felsefesi & Bir Kişilik Etiği Agnes Heller
Bu işe başlayışıma vesile olan John Rockwell'e Bu işi bitirmemi sağlayan Firesign Theater ile Monty Python's Flying Circus'a
İçindekiler Kitabın 2013 Baskısına Not...10 Türkçe Basıma Önsöz...11 Önsöz...15 Birinci Versiyon Son Sex Pistols Konseri Son Sex Pistols Konseri...41 İkinci Versiyon Mazi Olmuş Bir Dönemin Gizli Tarihi Yüzler...171 Özgürlük Efsaneleri...179 Dünkü Gümbürtünün Sanatı...202 Dünkü Sanatın Gümbürtüsü...257 Notre Dame'a Saldırı...289 Charlie Chaplin'e Saldırı...329 Ruj Lekesi (Bir Sigara İzmariti Üzerindeki)...349 Sonsöz...431 Göz Atılan ve Göze Takılan Kaynaklar...445 Kaynak ve Referanslar...477 Teşekkür...490 Dizin...493
Kitabın 2013 Baskısına Not Yayımlanışından bu yana geçen yirmi üç yıl içinde, bu kitabın sayfaları arasında yer alan oyuncu ve seslerden bazıları öldü. Bu kişileri anmak boynumuzun borcu: siyaset eleştirmeni ve yurtsever Walter Karp (1934-1989), felsefeci Ed van der Elsken (1925-1990), siyaset felsefecisi Henri Lefebvre (1901-1991), yönetmen-yapımcı ve Lettrist Enternasyonal ile Sitüasyonist Enternasyonal in kurucu üyesi Guy Debord (1930-1994), ses şairi, kolaj sanatçısı ve Lettrist Enternasyonal in kurucu üyesi Gil Wolman (1929-1995), hatip ve öğretmen Mario Savio (1942-1996), hayalci ve Lettrist Enternasyonal üyesi Ivan Chtcheglov (1933-1998), Clash grubunun solisti ve kurucu üyesi Joe Strummer (1952-2002), Lettrist Enternasyonal üyesi Jean-Michel Mension (1934-2006), lettrizmin kurucusu Isidore Isou (1925-2007), tarihçi Norman Cohn (1915-2007), karikatürist Ray Lowry (1944-2008), Sitüasyonist Enternasyonal in üyesi ve başyazarı Christopher Gray (1942-2009), şarkıcı Michael Jackson (1958-2009), Slits grubundan Ari Up (1962-2010), Sex Pistols'ın menajeri Malcolm McLaren (1946-2010) ve X-ray Spex grubunun solisti Poly Styrene (1957-2011). Geçen bu zaman içinde, bu kitap için kullanılan çok sayıda materyal (bin dokuz yüz onlardan bu yana bilinmeyen, kısa sürede piyasadan çekilmiş, çevrilmemiş veya uzun bir süredir bulunamayan kitaplar, dergiler, el ilanları, resimler, kolajlar ve ses kayıtları) gün ışığına çıktı. Yararlanılan ve Göze Takılan Kaynaklar başlıklı bölümle aradaki boşluğu kapamaya çalıştım. Tashihler dışında kitabın ana metninde bir değişiklik yapılmadı. Greil Marcus, 2012 10
Türkçe Basıma Önsöz Bu kitap adını, Benny Spellman'in 1961'de New Orleans'ta Minit plak şirketinde kaydedilen "Lipstick Traces (On a Cigarette)" [Ruj Lekesi (Bir Sigara İzmariti Üzerindeki)] adlı hit parçasından almaktadır. Yumuşak, inişli çıkışlı bir ritme sahip, ayartıcı ve gizemli bir parça; insanın üzerine titrediği şeylerin bir bulut gibi yok olup gidebileceği, yok olup gitmese de ancak anılarda yaşayabileceği konusunu işleyen bir parça. Parça, kitabın içine yavaş yavaş nüfuz etti. Ruj Lekesi, Ronald Reagan'ın ABD Başkanı olduğu ve ülkeyi en derinlerde yatan içgüdülerine, dolayısıyla asli kanunlarına geri döndürdüğü dönemlerde yazıldı. Ronald Reagan ABD'nin kültürel hayatını politik yönetiminden çok Amerikan tarihinde benzeri görülmemiş bir biçimde egemenliği altına aldı. Bunu yirminci yüzyıl boyunca benzerlerini Lenin'de, Hitler'de veya Mao'da gördüğümüz bir kişilik kültüyle değil; sitüasyonist Guy Debord'un "gösteri toplumu" adını verdiği şeyi garip bir biçimde cisimleştirerek gerçekleştirdi. 1960'larda Debord'a göre "gösteri", medyanın yoğunluk kazanmasının ve insanların gündelik hayatına nüfuz etmesinin malların imgelerinin sunumuna olanak tanıdığı ve böylece diğer bütün imgeleri bir çeşit görsel yaygaraya; ne anlaşılabilen ne de yorumlanabilen bir yaygaraya dönüştürdüğü modern bir tahakküm biçimiydi. Bu kitaptaki hikâyenin şekillenmesini sağlayan yıllarda, yani 1980'den 1988'e kadar ABD'de hayat işte böylesi bir duyguyla yaşandı. İçsel bir sürgün duygusuna, anadilimi artık konuşamadığım duygusuna yenik düşerek ülkeyi terk ettim; fiziksel değilse bile, düşünsel olarak. Başka yerlere bakmaya başladım. Müzik bilgisi gerektiren konulardaki yardımlarından dolayı Barlas Çevikus'a teşekkür ederim. (Gürol Koca) 11
Ruj Lekesi Bu başka yerlere bakmak, haritası belirsiz yerlere doğru seyahat etmekti; haritası belirsiz çünkü bu ülkeler hayal ürünüydü. Bunlar ütopyalardı, olumsuzlayıcının ütopyaları. 1916'da Zürih'teki küçük dadacı gruptan altmış yıl sonra Londra'da Sex Pistols'ın etrafında toplanmaya başlayan gizli fanlardan oluşan topluluklara, sanatı toplumun sahip olduğunu iddia ettiği özelliklerini (doğal, daimi ve doğru) parçalarına ayırmayla ilgili gören modernist proje fikir olarak düz bir çizgiydi. Fakat bir hikâye olarak veya duymaya başladığım gibi bir ses olarak çizgi düz olmanın dışında her şeydi. Hatta bir çizgi bile denemezdi buna. Burgular, dönüşler ve çıkmaz sokaklar vardı her yerinde. Sokak işaretleri varsa bile bunlar yanlış yere konmuş işaretlerdi ve zaman zaman da boş işaretlere rastlıyordunuz. Ses, bir hikâye anlatma isteğiyle tahrik edilebilirmiş gibi duruyordu ama hikâye anlatma ihtimalini daha başından yok ediyordu; çünkü en çok istediği şey bağırmaktı: Anlaşılmamak için değil, duyulmak için; belki de önce duyulmak için, sonra da yanlış anlaşılmak için. Bu yüzyılın en sofistike erkek ve kadınlarından bazıları, ressamlar, şairler, kolajcılar, film yapımcıları, eleştirmenler, şarkıcılar, hayalperestler ve muhalif sanatçılar (çoğunlukla da hayalperest muhalif sanatçılar) en ilkel içgüdülere hizmet etmiştir. Bazıları her zaman elbise veya ceket kravat, iki dirhem bir çekirdek, bazıları da üzerine birtakım yazılar çiziktirilmiş, yırtık pırtık, cinsiyetsiz giysilerle dolaşan bütün bu tuhaf yaratıklar farkında olmadan on altıncı yüzyılda yaşamış Londralı bir heretiğin şu sözlerini tekrar ediyorlardı: "Devirin, devirin, devirin!" Bu hikâyenin yirminci yüzyılla birlikte sona erip ermediği sorusu bu yüzyılın, başından beri yaptığı gibi, cevaplamayı reddettiği bir sorudur. Bir hareket varolan her şeyi dönüştürmek üzere kafasını her kaldırdığında kendini ilk ve tek olarak ifade etmiştir: Türünün tek örneği. Bu tür hareketler doğaları gereği mükemmel bir dünya yaratmak yerine kendilerine mükemmel bir son hazırlamaya daha fazla meyillidir; fakat kendi müziklerinin seçilmiş son akorlarında bir zamanlar hayır demiş olanları koruyarak. Dadacılar kendilerini dadacılığın mirasçısı olarak adlandıracak olanları tanımayı bu şekilde reddettiler; Sex Pistols'ın elemanlarından Johnny Rotten da yirmi yıldan fazla bir zaman sonra o olmadan söyleyecek hiçbir şeyleri olamayacağını söyleyenlere iztihzayla gülümserdi: Söyleyecek bir şeylerinizin olduğunu kim söylüyor? Bu hareketler, resmi tarihte neredeyse hiç iz bırakmamışlardır; çünkü arkalarındaki zemini silmişler veya izlerini yakmışlardır. Kesin olan bir şey var ki o da mutlaklardan oluşan bir yüzyılda modernist hareketlerin şüphenin mutlaklığını ilan ettikleridir; bu şüphe, birbirinden apayrı hayatlar yaşayan ve şüphelerini duyurmak için kü- 12
Greil Marcus çük gruplar halinde bir araya gelmiş olan birkaç kişinin şüphesi, öyle bir şüphe ki bir söylevken skandallara, sağlam eleştirilere, muhteşem reddiyelere, karışıklıklara, olumsuzlamaya, sonra da ona tutunmaya çalışanlarda yok olmaya dönüşüyor. Dadacı Richard Huelsenbeck, sitüasyonist Guy Debord, punkçı Johnny Rotten: Bu insanlar adlarını bu yüzyıla sanki rujla yazmış ve altına hem tehlikeyi hem de hazzı müjdeleyen cezbedici bir imza atmış gibidir; kulaktaki fısıltının resmi gibi. Onlar ve maceraları bu kitabın birçok sayfasında yer alan onlar gibi daha birçokları, birbirlerini tanısalar da birbirlerinden hiç söz etmemiştir; burada hikâyeyi, sanki onlar onu kulaktan kulağa başkalarının duyabileceği bir sesle (başkalarının duyabileceği bir sesle; çünkü hikâye güzel bir hikâye) birbirlerine fısıldıyormuş gibi yeniden anlatma amacındaydım. Hikâye sona erdi mi peki? Bana sorarsanız kültür içinde, özellikle de dinde (zira modernizm bir nevi heretiklerin dinidir) hiçbir hikâye sona ermez: Bu yüzyılın kulağına fısıldarken bu hikâyenin aktörlerinin hepsi Şehrazat. Hikâyeler, unutulmaktan ziyade anılarda yer almamaya başladıklarında kendilerini anlatacak yeni bir ses bulurlar. Bu ses, tamamen farklı bir ruha sahipmiş gibi ortaya çıktığı, bu yüzden de insanda sanki birdenbire ortaya çıkmış duygusu uyandırdığı için, dünyaya daha önce hiç duymadığı bir hikâye anlattığından emindir; ruh olduğu gibi mevcutsa, o zaman da dünya zaten bu hikâyeyi daha önce hiç duymamıştır. Bu nedenle dünya bu hikâyeyi dinlemeyecektir bile. Fakat bu öyle bir sırt çevirmedir ki yüzyılın en tuhaf eleştiricilerine birinin sokakta anlaşılmaz şeyler geveleyen deli bir sahte peygambere omuz silkip aldırmayışı gibi bir aldırmayıştır; safi haykırıştan ibaret bir haykırışı bir maceraya ve bir macerayı da anlatılacak bir hikâyeye dönüştürür. Greil Marcus, Berkeley, 26 Temmuz 1999 13
Önsöz Londra'da bir kafede iyi giyimli iki kadın dışarıda, yağmur altında duran bir adama hafiften küçümseyerek bakmaktadır. "Yine o teneke düdüklü kılıksız ihtiyar" der kadınlardan biri. Yıpranmış fötrünü gözlerini örtecek şekilde indirmiş olan adam sesini duyuracak şekilde seslenir: "Ben Deccal'im". "Monty, Malcolm MacGregor'un Sex'n Drugs adlı dükkânının dışındaki batakta görüleli on yedi yıl olmuştu..." diye başlar Ray Lowry'nin demin alıntıladığım ve Monty Smith adında bir zamanlar insanların kurtarıcısı olmuş, olabilecek bir adamın maceralarını konu alan resimli roman dergisi. Aradan epey bir zaman geçti: Ama şu satırları yazdığım sıralarda bile Johnny Rotten'ın "Anarchy in the U.K."i ilk söylediği o anlar ortalığı zangır zangır titreten bir kahkaha depremi, boğuk bir haykırış, sonra her çeşit yapmacıklıktan arındırılmış ve kent sokaklarına fırlatılıp atılmış okkalı sözler I AM AN ANTICHRIST* hafızamda hâlâ tüm tazeliğini koruyor. O parçayı bugün de dinlerken Johnny Rotten'ın şarkının sözlerini paramparça edip bütün dünyaya savuruşunu dinlerken; şarkı söylerken takındığı o her şeyi yalayıp yutan gülümseyişini hatırlarken tüylerim * Ben bir Deccal'im. (ç.n.) 15
Ruj Lekesi hâlâ diken diken olur; hatta başımdan terler boşanarak şöyle bir geri çekilirim. "Sex Pistols'ı, 'Anarchy in the U.K.'i, 'Bodies'i ve bunlar gibi iz bırakan parçaları dinlerken insanı bir anda çarpan şey, bunların gerçekten olmakta olduğunun hissedilmesidir. Bu, omuzlarının üzerinde beyin taşıyan, dünya üzerinde olup bittiğine canı gönülden inandığı şeyleri zehir zemberek sözlerle ve gerçek bir tutkuyla söyleyen bir adamdan başkası değil. Bütün bunlar insanı etkiliyor ve korkutuyor; rahatsız ediyor. Bu, birilerinin 'Almanlar geliyor, onları durdurmamız imkânsız' demesi gibi bir şey" demişti, The Who'dan Pete Townshend bir keresinde. Bu, hit olabilecek ve zaten hit olmuş bir pop şarkısı, ucuz bir meta topu topu ve Johnny Rotten da zaten bir hiç; 1975'te Malcolm McLaren'ın Londra'da King's Road'daki Sex isimli butiğinde fark edildiği o günden önce hayattaki en büyük başarısı yoldan gelip geçenleri varlığıyla rahatsız etmek olan adsız sansız bir suçlu. Bu bir şaka ve bu şakayı taşıyan ses rock'n' roll'da, başka deyişle savaş sonrası popüler kültürde hâlâ yeni olan bir şeylere işaret ediyor; tüm toplumsal olguları yadsıyan ve bunları yadsırken de her şeyin mümkün olduğunu onaylayan bir ses bu. Bu ses yeniliğini hâlâ koruyor; çünkü rock'n' roll bu sese yetişemedi. Rock'n' roll'da daha önce böylesi bir ses duyulmamıştı, sonrasında da duyulmadı; bununla birlikte, bir kez duyulunca da yüreği yeten herhangi birinden bu ses çıkabilirmiş gibi göründü bir süre. Bir süre de, sanki büyülü bir şekilde belirli toplumsal olguların belirli seslerle birleşmesinin toplumsal gerçekliğin dönüşümü için karşı konulmaz simgeler yarattığı pop büyüsüyle bu ses bir anlamda yeni bir ifade özgürlüğü hareketi işlevi gördü. Birçok yeni gırtlakta bu ses birçok yeni şey söyler oldu. O dönemlerde insanın radyoyu açıp da duydukları karşısında şaşırmadığı gün yok gibiydi; duyduklarınızdan kendinizi alıp kanal bile değiştiremiyordunuz neredeyse. Bugün o eski sesler ait oldukları dönemlerdekinden bile daha etkili ve daha ürpertici geliyor insana; kısmen talep ettikleri şeylerin vazgeçilmezliğinden, kısmen de o ikircikli özelliklerini günümüze kadar koruduklarından. Sex Pistols, müzik piyasasını değiştirmek ve bu değişimden para kazanmak amacıyla oluşturulmuş ticari bir teşebbüs ve kültürel bir kumpastı; ama Johnny Rotten dünyayı değiştirmek için şarkı söyledi. Bir dönem için kendi seslerini onun sesinde bulanlardan bazıları da aynı amaçla söyledi. Geride bıraktıkları bir avuç eserde bunu hissetmek mümkün. Bu parçaları dinlerken insan kendini alamaz ve aynı şeyleri hisseder: "Bu gerçekten de oluyor." Fakat geriye 16