Anne ve Babaların Özellikle Dikkat Etmesi gereken noktalar

ANNELER VE KIZLARI BABALAR VE OĞULLARI Bu sayıda: Anneler ve Kızları Babalar ve Oğulları Anne ve Babaların Özellikle Dikkat Etmesi gereken noktalar Anneler ve Kızlarının Çatıştığı Konular Ergen Yaştaki erkek Çocukların Babalarıyla Paylaşımı Sınırlı! Anneler Kızları Babalar Oğulları ile Nasıl Sağlıklı İletişim Kurabilirler? Özel Eğitimde Önleme ve Erken Tanı Özel Öğrencisi olan Velilerimizin İşine Yarayabilecek Kısa Bilgilendirmeler Meslektaşımız Fatma Can ile Keyifli Bir Sohbet 3 Aralık Dünya Engelliler Günü Bizden Kareler... 8 Rehberliğe Eğlenceli 9 1 1 2 2 3 3 4 5 6 Özellikle anne-kız ve baba-oğul ilişkileri kişilik yapısını etkiliyor. Anne ve babaların çocuk yetiştirirken edindikleri roller, çocukların sadece temel ihtiyaçlarının karşılanmasından ibaret değildir. Doğumla birlikle kurmaya başladıkları iletişim çocuklarının kişilik gelişimlerini etkilemektedir. Özellikle anne-kız ve baba -oğul ilişkileri kişilik yapısını etkiliyor. Bebekler, 6-7 aylık oldukları zaman anne ve babayı diğer kişilerden ayırt edebilirler. Yalnız kalmaktan hoşlanmaz, tanıdıklarının yanında kalmayı tercih ederler. Annenin bebeğine bakabildiği durumlarda bu bağlılık önce anne, sonra baba ve en yakındaki diğer kişilerle de bağlılık geliştirebilirler. Artık bu dönemde anne-baba bebeklerinin neden hoşlandığını, neden hoşlanmadığını, neye ihtiyacı olduğunu, ihtiyacı karşılanmaz ise nasıl tepki verebileceğini bilirler. Anne ve Babaların Özellikle Dikkat Etmesi gereken noktalar Bu dönem bütün çocuklarda aynı özellikler görülür. Azarlamak, öfkelenmek, daha güçlü bir baba modeli yaratmak için aşırı davranışlardan kaçınılmamamalıdır. Çocuğun sürekli uyarılması suçluluk duygusu yaratacağı için suçlamadan, öfkelenmeden basit bir dille gerekli açıklama- Anne ve babaların çocuk yetiştirirken edindikleri roller, çocukların sadece temel ihtiyaçlarının karşılanmasından ibaret değildir. Bebekler, 6-7 aylık oldukları zaman anne ve babayı diğer kişilerden ayırt edebilirler. Yalnız kalmaktan hoşlanmaz. Anne baba konuşurken araya girip babanın dikkatini çekmek isterler. Bazen Ben büyüyünce

malar yapmamalıdır. Bu dönemde çocukların özdeşim yapabilecekleri bir model yoksa ya da model uygun değilse, yani anne veya baba çocukla ilişki kurmuyor, uzak duruyorsa çocuk karşı cinsle özdeşim kurabilir. Özdeşim modelinin anne ya da baba olması şart değildir. Anne ya da baba yerine geçebilecek bir kadın ve erkek modeli de çocuğunuzun sağlıklı özdeşim yapmasını sağlayabilir. Konular Kız çocuklarının yaşı büyüdükçe anne ile arada çatışmalar başlar. Çocuk kendi istediklerini yapmayı, anne de kızının her konuda en iyi olması için kendi istediklerini yapmasını ister. Bazen bu anne-kız arasında çatışmalara ve soğuk ilişkilere neden olur. Çocukların yaşı ilerlediğinde anneler çocuklarının kendi kontrollerinden çıktığını düşünür ve ona göre önlem almak isterler. Hem cinsel kimliğine uygun bir birey yetiştirmeye, hem de onu dışarıdaki olumsuzluklardan korumaya çalışırlar. Genel olarak çatışmalar: Özellikle kızlarının arkadaş seçimleri, Dış görünüşüne derslerinden daha fazla önem vermesi, Dışarıya çıkmak için sürekli izin istemesi, izinli olduğu saatlere uymaması, Odasını toplamaması, Uzun süre internette kalmak ve sürekli telefonda konuşmaktır. Ergen Yaştaki Erkek Çocukların Babalarıyla Paylaşımı Sınırlı Paylaşımların baba tarafından genellikle yönlendirici, baba tarafından endişe verici ve müdahale edilmesi gereken durumlar olarak algılanması sebebidir. Babalar o yaştaki erkek çocukların görüşlerinin kendisinden farklı ve geniş olabileceğini anlamak istemezler. Derhal müdahale ederek onları korumaya, doğruya yönlendirmeye çalışırlar. Babalar ve oğlanlar arasındaki ilişkiler kızlar ve anneleri arasındaki ilişkiden farklıdır. Fiziksel temas çok az ya da hiç yoktur. İlişkiler daha çok aksiyona dayalıdır. Beraber top oynamak, gibi aktivitelerde duygu paylaşımları yapılmaktadır. Konuşmak tek bir iletişim biçimi değildir. Baba ve oğlanların birlikte yaptıkları çok basit aktiviteler (beraber alışverişe gitmek veya arabayı birlikte temizlemek) bu bağın kurulmasında oldukça önemlidir. Babaların burada dikkat etmeleri gereken en önemli nokta konumlarından ya da her hangi bir özelliklerinden dolayı kendilerini çok güçlü hissettirerek, senin benim gibi olman zor mesajını vermeleri iletişimi engelleyen en önemli faktörlerdendir.

Kurabilirler? Annenin kızına, babanın oğluna iyi bir rol model olmasının önemi unutulmamalı. İyi iletişim kurmak çocuklarla arkadaş gibi olmayı gerektirmez. Yargılamadan, yanlarında olduklarını hissettirmeli, anne ve baba olduğunuz unutulmamalı. İyi bir dinleyici olunmalı, anlattıkları dinlenmeli, kaygılarınız varsa detaylandırmadan net olarak anlatılmalı. Planlarına saygı duyulmalı, destek olunmalı, gerekirse yön gösterici olarak yardım edilmeli. Suçlayıcı tavırlardan kaçınılmalı. Çocukların anne babaların küçük kopyaları değil, birer birey olduğu hatırlanmalı. Sizin yapmasını istediğiniz şeyleri kesinlikle yapmaları beklenmemeli. Son dönemlerde en çok söylenen ama uygulamada zorluk yaşanan kaliteli Özel Eğitimde Önleme ve Erken Tanı: Aile Eğitimi Aile içi sıkıntıların birçoğu önemli temellere dayanmakla birlikte bunlardan en önemlisi ailelerin engelli bir çocuğa sahip olduklarında ya da çocuklarının engelli olduğunu öğrendiklerinde yaşadıkları sıkıntılardır. Yapılan araştırmalar ailelerin çocuklarının özürlü olduğunu öğrendiklerinde benzer duyguları yaşadıkları, zaman içinde özre uyum sağladıkları, bu süreçte yaşananların ve geçilen aşamaların da benzerlik gösterdiğini ortaya koymaktadır. evreden oluşmaktadır. Birinci evre şok, reddetme, depresyon; ikinci evre karmaşa, suçluluk, kızgınlık; üçüncü evre ise pazarlık ile kabul ve uyum aşamasıdır. Evre I Bu evre ailenin çocuğunun özürlü olduğunu ilk öğrendiği andaki evredir. İlk tepki şoktur. Şok tepkisini ret aşaması izler. Bu aşamada aile özürlü bir çocuğu olduğunu kabul edemez, normal olduğuna ilişkin kanıtlar arar. Bu evrenin son aşaması ise depresyon aşamasıdır. zaman geçirmeye özen gösterilmeli. Verilen sözler yerine getirilmeli, getirilemeyecek sözler verilerek çocuk hayal kırıklığına uğratılmamalı. Anne ve baba olarak çocuğun geleceği ile ilgili korkularınızı anlamaları beklenmemeli. Yapılacak her eleştirinin çocukta kaygı düzeyini arttıracağı ve olumsuz benlik algısı geliştirmesine neden olacağı unutulmamalı. İletişimde geçmişteki hatalar sık sık konuşulmamalı. yoğun bir üzüntü ve keder duygusu içinde kendini umutsuz hisseder. Evre II Bı evrede ilk tepki karmaşadır. Aileler bir yandan pek çok olumsuz duygu yaşarken, diğer yandan çocuklarını sevmekte ve onun için en iyisini yapmak istemektedir. Bu evrede suçluluk duygusu ön plana çıkar. Bu aşamada aileler çocuklarının özrüne geçmişte yaptıkları hataların neden olduğunu ya da geçmişte yaptıkları yanlışlar yüzünden cezalandırıldıklarını düşünebilmekte- Aileyi nasıl iyileştireceğimi bilince, dünyayı da iyileştirebileceğime inanıyorum. Virginia Satir

dan uzak kişilere yönlendirir. Doktorlar ve öğretmenler gibi uzmanların yanı sıra eşler, normal gelişim gösteren kardeşler ya da özürlü çocuğun kendisi gibi aile bireyleri de anne-babaların öfkesine hedef olabilir. Evre III Bu evrede ilk davranış biçimi pazarlıktır. Bu aşamada aile, çocuğun özrünü ortadan kaldırmanın yollarını arar, onlar umduğu herkesle anlaşmaya girebilir. Bu kişi tıp doktoru, uzman, sihirli güçleri olduğu sanılan biri, hatta Tanrı olabilir. Pazarlık, suçluluk ve çaresizlik duygularının bir yansıması olmaktadır. Bütün bu çırpınışlar ailelerin gerçekle yüzleşmesine kadar sürer ve aileler kabul ve uyum aşamasına gelebilir. Kabul ve uyum aşamasına erişebilen anne-babalar çocuklarını olduğu gibi kabul etmeye, çocuğu ailenin bir ferdi olarak benimsemeye hazırdır. Ailelerin bir çoğu aşamaların en sonuncusu olan kabul aşamasına erişememektedir. Özel Öğrencisi Bulunan Velilerimizin İşine Yarayabilecek Kısa Bilgilendirmeler... Destek eğitim raporu alabilir veya süresi biten destek eğitim raporunuzu yenileyebilirsiniz. Bunlar için hastaneden heyete girerek aldığınız Özürlü Sağlık Kurulu Raporunuzun bulunması gerekmektedir. Bunun yanında; çocuğunuzun nüfus cüzdanı fotokopisi, 2adet fotoğrafı, size ait dilekçe ve okul çağında bulunan çocuklar için okul evrağı gerekmektedir. Zorunlu öğrenim çağındaki çocuğunuzun destek eğitim alabilmesi için devlet okullarından birine kayıt yaptırmanız ve çocuğunuzun bu okula devamını sağlamanız gerekmektedir. Çünkü ana eğitimini devlet okulundan alacak olup destek eğitimini özel eğitim kurumundan alacaktır. Devlet okuluna devam etmediği takdirde okulunuzdan Bireysel Gelişim Raporu alamazsınız ve bu raporu bize getirmediğiniz zaman da çocuğunuz destek eğitime devam edemez. Kurumumuza getirdiğiniz evraktaki bilgilerin doğruluğundan, dilekçeyi imzalayan kişi olarak Işlemlerinizin gerçekleşebilmesi için yanınızda kendinize ve çocuğunuza ait pasaport, ehliyet, nüfus cüzdanı gibi kimlik bilgilerinizi içeren belgelerden birinin bulunması zorunludur. Aldığınız destek eğitim raporuyla Türkiye nin bütün illerindeki özel eğitim kurumlarından faydalanabilirsiniz. İlimizdeki kurumların telefon numaralarını istediğiniz takdirde numaralar size verilecektir. Merkezimizin içerisinden konuyla ilgili herhangi birinden bilgi istemeniz uygun olmayacağından kurum araştırmasını şahsen yapmanız gerekmektedir. Çocuğunuza destek eğitim önerilirken çocuğun ihtiyacına uygun olarak iki türlü eğitim önerilmektedir. Bunlardan biri; öğretmenin yalnızca bir öğrenci ile çalıştığı birebir eğitim şeklinde gerçekleştirilen BİREYSEL EĞİTİM; diğeri ise öğretmenin birden fazla öğrenci ile aynı anda çalıştığı GRUP EĞİTİMİ dir. Özel eğitime muhtaç çocukların da gireceği merkezi

Adım Fatma CAN Burdurluyum. Girne Amerikan Üniversitesi (Kıbrıs) Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü mezunuyum. VAN Halide Edip Adıvar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde çalışıyorum. Meslekteki 2. Yılım. 2- PDR eğitimi almaya nasıl karar verdiniz? PDR alanına ilgim lise 3. Sınıfta başladı. Çok konuşulan çok popüler bölümler arasındaydı nedir bu pdr diye araştırma gereği duydum ve araştırmak için ilk gittiğim yer rehberlik servisi oldu. İnsanlara yardım etme, problemlerini çözebilme konusunda bir eğilimim olduğunu düşünüyordum. Rehber öğretmenimin de yönlendirmesiyle bendeki pdr aşkı başladı. :) 3-PDR de alınan eğitimle, çalışılan kurumlarda yapılan iş arasında ciddi farklılıklar olduğu birçok öğrenci ve birçok çalışan tarafından dile getirilmekte, bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? Psikolojik danışmanlık rehberlik alanı bir öğretmenlik meslek alanı değildir. Fakat öğretmenlik yeterlilik alanları üzerine psikolojik danışmanlık yeterlilik alanları konulmaya çalışılmıştır. Eğitim fakültesi çıkışlı olup eğitim dersleri almamız gibi.. Buda ülkemizdeki mesleki sınıflandırmaların uygun bir şekilde gerçekleştirilmemesinden kaynaklı diye düşünüyorum. Ben üniversiteye başladığım sene pdr nin ismi değişti önceden psikolojik danışmanlık ve rehberlikti. Sonradan rehberlik başa alındı ve Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık oldu. Ders içerikleri de ona göre değişti ama yine de okullardaki rehberliğe hitap edecek tarzda rehberlik dersimiz çok azdı. Bu yüzden mesleğe ilk başladığımda herkesin yaşadığı o çerçeve planı nasıl hazırlıyoruz?! telaşına ben de düştüm. 4-PDR alanında okumanın kişiliğinize katkısı neler olduğunu düşünüyorsunuz? Evet pdr alanının bana çok büyük katkıları oldu. Her şeyden önce kendimi tanıdım. Duygu ve düşüncelerimi, kendimde sorun olarak nitelendirdiğim durumları netleştirdim. Aslında psikolojik danışma süreci, kişinin ruhsal olarak bir yolculuğa çıkmasıdır. Ben nu yolculukta içgörü kazandığımı düşünüyorum. Kendimi ve dış dünyayı daha gerçekçi olarak algılamayı öğrendim. 5-Okullarda Rehber Öğretmenlerin çalışma 6-Okulda en sık hangi problemlerle karşılaşıyorsun? Okulda en sık karşılaştığım problemler öğrencilerin yaş gruplarından kaynaklanan ergenlik ile ilgili problemleri oluyor. Bunun yanında ders çalışmayla ve sınav stresiyle ilgili olarak eğitsel rehberlik gerektiren problemlerle de sık sık karşılaşıyorum. 7-Okulunuzda hangi faaliyetlere ağırlık veriyorsunuz? Okulumuzda daha çok öğrencilerin kendilerini tanıyıp hedef seçmelerine daha sonra bu hedefte nasıl yol alacaklarına rehberlik etmek amacıyla ders çalışma, motivasyon ve kaygıya yönelik faaliyetlere ağırlık veriyoruz. 8-Hangi eğitim kademesinde çalışmak sizin yapınıza daha uygun? Lisede çalışmanın daha fazla doyum getireceğine inandığım için tercihlerimde lise yazmaya gayret ettim. Umduğum gibi de oldu bir sınıfa girip onlara rehberlik ettiğimde ve benim anlattıklarımı unutmadıklarını, hayata geçirdiklerini gördüğümde yaptığım işten zevk alıyorum. 9-Sizin gözlemlediğiniz kadarıyla bölgedeki öğrencilerimizin sıkıntıları nedir? Benim çalıştığım bölgedeki öğrencilerimizin sıkıntısı daha çok maddi imkansızlıklar ve aile yapısından kaynaklı sıkıntılar. Maddi

Dünya Engelliler Günü engelli bireylerin sorunlarına dikkat çekmek ve çözümler üretmek için çeşitli etkinliklerin uluslararası alanda organize edildiği bir gün özelliği taşımaktadır. Bu özel gün kapsamında en önemli vurgu; her türlü koşul ve olanağın engelli bireyler ve engelli olmayan bireyler için EŞİT olması gerekliliğidir. Dünyada yaklaşık 600 milyon kişinin herhangi bir engeli bulunmaktadır. Engelli bireylerin büyük bir çoğunluğu (400 milyon kişi) az gelişmiş ve yoksul ülkelerde yaşamaktadırlar. Dünyada engellilerin 500 milyonu çalışma yaşındadır. Varsıl ülkelerde bu yaş grubundaki engellilerin %50-70'inin herhangi bir işi yok iken bu rakam yoksul ülkeler için %80-90'a ulaşmaktadır. Herhangi bir işkolunda çalışmayan engellilerin sağlık başta olmak üzere pek çok hakkı bu olumsuzluk üzerinden ihlal edilmektedir. Süregen (kronik) hastalıklar, yaralanmalar, trafik kazaları, şiddet, yaşlanma ile birlikte artan sağlık sorunları gibi durumlar sağlık açısından da öncelikli olumsuzluklar arasındadır. Türkiye'de engelli bireylerin sayısı ile ilgili yapılmış en kapsamlı çalışma Başbakanlık Özürlüler İdaresi tarafından 2002 yılında yapılmış olan ve nüfusun %12,29'unu (yaklaşık 1,8 milyon kişi) oluşturan bir veriye dayanmaktadır. Engelli bireyler ülkemizde çoğunlukla işgücüne katılmamakta (%78,29), tedaviye gereksinimleri oldukları halde önemli bir kısmı (yaklaşık yarısı) tedavi olanaklarını kullanamamaktadırlar. Engelli bireylerin haklarının daha güçlü savunuculuğunun yapılabilmesi için 2006 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda "Engellilerin Hakları Konusunda Sözleşme" kabul edilmiştir. Bu sözleşme ile engellilerin çalışma yaşamına katılabilmeleri için koşulların yeterince sağlanamadığına vurgu yapılmakta; bu yapay engelin ortadan kaldırılabilmesi için bütün taraf ülkelerin birlikte mücadele etmeleri gerektiği üzerinde durulmaktadır. Uluslararası Engelliler Günü'nün 2008 yılı teması; Engelli Bireylerin Hakları Sözleşmesi: Herkes İçin Saygınlık ve Adalet olmuştur. Bireyler ve kurumlar olarak bu özel günün üç şekilde parçası olunabilir: Katılım, aktivitelerin planlanması ve uygulanması, mesajların ortaklaştırılması ve yaygınlaştırılması. Her profesyonel meslek grubu benzer bir yaklaşımı kendi alanına uyarlamalıdır.

2 Nisan Dünya Otizm Günü 10 16 Mayıs Engelliler Haftası 11 Mayıs Görmeyenler Günü 12 Mayıs İşitme Ve Konuşma Kusurluları Günü 13 Mayıs Ortopedik Engelliler Günü 14 Mayıs Ruhsal Ve Zihinsel Engelliler Günü 15 Mayıs Güçsüz Yaşlılar Ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar Günü 8 14 Haziran Epilepsi Haftası 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü 15 Ekim Dünya Körler Günü 3 Aralık Dünya Engelliler Günü Türkiye de nüfusun yüzde 12.29 u yani 8.5 milyon kişi engelli.. Erkeklerde bu oran 11.10, kadınlarda yüzde 13.45.

Gürpınar.. Tercih Bürosu... Liderlik Semineri Öfke Kontrolü Psikososyal

İpekyolu Cad. Eski Özel İdare Yerleşkesi A Blok Giriş kat İpekyolu/Van Telefon: 0 (432) 216 71 24 Kurumumuz Hakkında... Misyonumuz, sürekli gelişen günümüz dünyasında eğitimin ayrılmaz bir parçası olan Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri ve Özel Eğitim Hizmetlerini ilimiz eğitim sistemleri içerisinde etkin hale getirip kaliteyi arttırarak; çağdaş,kendini gerçekleştirmiş ve verimli insan profili hedefini yakalamak için bu hizmetlerden öğrencilerimiz ve tüm ilimiz halkının en üst seviyede faydalanmasını sağlamaktır. Bu amaçla kurumumuz Aralık 2014 den beri Özel Eğitim Hizmetleri ve Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Bölümleriyle hizmet vermektedir. Rehberliğe Eğlenceli Bir Bakış