Gouvernementalität der Gegenwart. Studien zur Ökonomisierung des Sozialen,



Benzer belgeler
MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU

STRATEJ K V ZYON BELGES

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Gazi Osman. Tarih yazan. Tarihimizdeki en önemli savunma savafl Çanakkale de verilmifltir. Bu savafltan önce, deki Osmanl -Rus Savafl

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl)

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan.

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

NTERNET ÇA I D NAM KLER

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Ak ld fl AMA Öngörülebilir

SOSYAL GÜVENL K REHBER. SSK BAfiKANLI I

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Yay n No : 2351 letiflim Dizisi : Bask Aral k 2010 STANBUL

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

ENST TÜ SAVAfi VE GREV KLOZLARI (Yard mc tercüme metin) YAT 1/11/85. Bu sigorta ngiliz Yasa ve Uygulamas na ba l d r.

Çanakkale. Hava Savafllar Belgeselcinin Gözüyle Çetin mir

YARGITAY 2. HUKUK DA RES

SAĞLIK HİZMETLERİNDE İDARENİN YETKİLERİ VESORUMLULUĞU. Prof.Dr Turan Yıldırım Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

Almanya n n Ermeni Politikalar

performansi_olcmek 8/25/10 4:36 PM Page 1 Performans Ölçmek

Genel Yay n S ra No: /20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

Atatürk Döneminde Türkiye Cumhuriyeti Ermeni Soyk r m Propagandas n Nas l Susturdu?

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

e-bülten STANBUL B LG ÜN VERS TES LET fi M FAKÜLTES REKLAMCILIK BÖLÜMÜ ADWORKERS YEN AJANS VE MÜfiTER LER YLE DD ALI!

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler

Sermaye Piyasas nda Uluslararas De erleme Standartlar Hakk nda Tebli (Seri :VIII, No:45)

Prof. Dr. Bilal Sambur ile Medya ve Dindarlık Üzerine 08/04/2015

Yeniflemeyen Zarlar B:

ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI SOSYAL YARDIM İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

NSAN KAYNAKLARI NSAN KAYNAKLARI 2009 YILI ODA FAAL YET RAPORU

Çeviren: Dr. Almagül sina

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

umhurbaflkan iken, Kendi ste iyle Kimya Ö rencisi Oldu

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

ISBN Sertifika No.: 10704

MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2

Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz.

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi :

Endüstri 4.0. nsanl n Gelece i. Tümüyle bilgisayar

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

T bbi Makale Yaz m Kurallar

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

YENİ DÜNYA DÜZENİNDE İNSANIN ÖRGÜTTE DEĞİŞEN ROLÜ

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

ç kar lmas için çal flt klar n ifade eden Türk, Her geliflinizde Baflkent OSB nin sürekli de iflti ini göreceksiniz dedi.

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

K NC BASKI Ç N ÇEV REN N NOTU

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK VE ÖNEMİ ÇEVRE VE İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ İLE İLİŞKİSİ. Gürbüz YILMAZ Makina Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku)

TOPLUMSAL ETK NL KLER

Derleyenler FERYAL SAYGILIGİL - BEYHAN UYGUN AYTEMİZ Gülebilir miyiz Dersin?

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

ÇÖZÜM Say : Mustafa BAfiTAfi* I-G R fi

Avrupal lara Kremal Kahve ile Çikolatal Kahveyi Kim Ö retti?

İçindekiler Şekiller Listesi

Belediyelerde e-arfliv Uygulamalar ile Dijitallefltirme Çal flmalar nda zlenmesi Gereken Yol Haritas

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

PROMOSYON VE EfiANT YON ÜRÜNLER N GEL R VE KURUMLAR VERG S LE KATMA DE ER VERG S KANUNLARI KARfiISINDAK DURUMU

9. Uluslararas Ceza Hukuku Kongresi (Lahey, A ustos 1964)

flletme Bölümü Pazarlama Anabilim Dal Ö retim Üyesi

MADEN HUKUKU İLE İLGİLİ İDARİ YARGI KARARLARI VE MEVZUAT

alsecco Hafif D fl Cephe S valar mineral esasl malzemelerle oluflturulmufl yap lar için alsecco ürünleri

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi

Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK

1 Ekim 2008 sabah tüm sabah kamuoyunda ad na Sosyal Güvenlik Reformu

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

Transkript:

ULRICH BRÖCKLING 1959 da Paderborn da do du. 1979-1984 aras nda bedensel ve zihinsel engellilere yönelik pedagoji ö renimi gördü. 1985-1991 aras nda, Freiburg Üniversitesi nde sosyoloji, tarih ve felsefe okudu. 1991 den 1999 a kadar bir yay nevinde editörlük yapt. Sosyal teknolojilerin tarihi ve sosyolojisi, askerlik ve savafl sosyolojisi, antimilitarizmin tarihi özel uzmanl k alanlar aras ndad r. 2003-2007 aras nda Üniversitede Ötekinin Figürü adl bitirme tezi çal flmalar n n yöneticili ini yapt. Berlin de yay mlanan Leviathan adl sosyoloji dergisinin yay nc lar aras nda yer alan Bröckling, 2007 de, etik, politika ve retorik profesörü unvan n alm flt r. Ulrich Bröckling, Disiplin in d fl nda, ikisi ortak çal flma olan üç önemli kitapla günümüz toplumunda insan n kendili i ile toplumun beklentileri ve dayatmalar aras ndaki ba daflmaz iliflkiye dikkat çeken sosyolojik incelemeler kaleme alm flt r. Das Unternehmerische Selbst te günümüz toplumunda kategorik imperatifin, öteki deyiflle tart fl lmaz buyru un, kifliyi giriflimci gibi davranma bask s alt na ald n anlat r. nsan giriflimci bir kendilik (benlik) olmad halde hayat n n bütün alanlar nda yarat c, esnek, uyumlu, sorumlulu unu bilen, rizikolar n fark nda olan ve müflteriye göre davranmay beceren bir kiflilik gelifltirmeye ça r lmaktad r. Ama insan giriflimci kiflili e yönelten bu toplumsal talep ayn zamanda tedirginlik verici bir modeldir. Toplumda, herkesin olmas beklenen o fley, ayn zamanda herkesi tehdit eden fley dir de. Ulrich Bröckling in bu incelemesinde belirtilen optimal verimlili e mecbur edilen giriflimci kimlik ile korku ve endifle aras ndaki gel-git, neoliberal toplumlar n en önemli karakteristik özelliklerinden biridir. Bröckling in, Suzanne Krasmann ve Thomas Lemke ile birlikte yay mlad çal flmada, assesement center, biopolitik, coaching, cool, empire, synergie, riziko, wellnes gibi, günümüzün baz yayg n kavramlar irdeleniyor. nsanlar n içinde yaflad klar dünyay anlamland rmak için dillerinden düflürmedikleri bu araçlar, ayn zamanda kendilerini anlaman n da anahtar sözcükleri olarak anlafl l r k l n yor. Yazarlar, Gouvernementalität der Gegenwart. Studien zur Ökonomisierung des Sozialen adl bu çal flmalar nda gouvernalite/yönetilebilirlik kavram n n izini sürerek, hükümet etme, yönetme, idare etme ba lam nda çeflitli düflünürleri de erlendiriyor ve kendi özgün görüflleriyle konuyu destekliyorlar. YAYIMLADI I YAPITLAR: Disziplin. Soziologie und Geschichte militärischer Gehorsamsproduktion; Münih, Wilhelm Fink Verlag, 1997 [Disiplin. Askeri taat Üretiminin Sosyolojisi ve Tarihi, çev.: Veysel Atayman, Ayr nt Yay nlar, 2001]; Armeen und ihre Desserture. Vernächlassigte Kapitel einer Militärgeschichte der Neuzeit, Michael Sikora ile birlikte, Göttingen, Verlag Vandenhoeck and Ruprecht, 1998 [Ordular ve Firarileri; Yeniça Askeri Tarihinin hmal edilmifl bir Bölümü]; Gouvernementalität der Gegenwart. Studien zur Ökonomisierung des Sozialen, Thomas Lemke ve Suzanne Krasmann ile birlikte, Frankfurt/M: Suhrkamp Verlag, 2000 [Günümüzde Yönetilebilirlik. Sosyal Olan n Ekonomiklefltirilmesi Üzerine Çal flmalar]; Das Unternehmerische Selbst - Soziologie einer Subjektivierungsform: Suhrkampf Verlag, 2007 [Giriflimci Kendilik - Bir Öznellefltirilme Biçiminin Sosyolojisi]

Ayr nt : 344 A r kitaplar dizisi: 7 Disiplin Askeri taat Üretiminin Sosyolojisi ve Tarihi Ulrich Bröckling Almancadan çeviren Veysel Atayman Yay ma haz rlayan Zeynep Atayman Son okuma Tamer Tosun Kitab n özgün ad Disziplin Soziologie und Geschichte militärischer Gehorsamsproduktion Wilhelm Fink Verlag/1997 bas m ndan çevrilmifltir. 1997 by Wilhelm Fink Verlag, München/Germany Bu kitab n Türkçe yay m haklar Ayr nt Yay nlar na aittir. Kapak illüstrasyonu M.C. Escher Kapak düzeni Orhan Deliorman Düzelti Mehmet Celep & Asaf Taneri Çeviriye katk lar ndan dolay Attila Geridönmez ve Mehmet Türe ye teflekkür ederiz. Bask ve cilt Sena Ofset (0 212) 613 03 21 Birinci bas m 2001 kinci bas m 2008 Bask adedi 2000 ISBN 975-539-331-5 AYRINTI YAYINLARI Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No: 3 Ca alo lu - stanbul Tel.: (0 212) 512 15 00 Faks: (0 212) 512 15 11 www.ayrintiyayinlari.com.tr & info@ayrintiyayinlari.com.tr

Ulrich Bröckling Disiplin Askeri taat Üretiminin Sosyolojisi ve Tarihi

A I R K T A P L A R D Z S K TLE VE KT DAR Elias Canetti NSANLI IN MAHREM TAR H Theodore Zeldin RUJ LEKES Yirminci Yüzy l n Gizli Tarihi Greil Marcus B Z B Z YAPAN H KÂYELER Kendimizi Yaratma Üzerine Bir Deneme William Lowell Randall MARKS ZM, AHLÂK VE TOPLUMSAL ADALET R. G. Peffer MPARATORLUK Michael Hardt & Antonio Negri D S PL N Askeri taat Üretiminin Sosyolojisi ve Tarihi Ulrich Bröckling HEP YUVAYA DÖNMEK Ursula K. LeGuin AHLÂK PROTESTO SANATI Toplumsal Hareketlerde Kültür, Biyografi ve Yarat c l k James M. Jasper SANATTA ANLAMIN GÖRÜNTÜSÜ mgelerin Toplumsal fllevi Richard Leppert KAMUSAL NSANIN ÇÖKÜfiÜ Richard Sennett CAZ K TABI Ragtime dan Fusion ve Sonras na Joachim-Ernst Berendt KURTLARLA KOfiAN KADINLAR Vahfli Kad n Arketipine Dair Mit ve Öyküler Clarissa Pinkola Estés C NSELL N TAR H Michel Foucault SEKS SYANLARI Toplumsal Cinsiyet, Baflkald r ve Rock n roll Simon Reynolds & Joy Press SÜRÜDEN DEVLETE Toplumsal Ba Üzerine Psikanalitik Deneme Eugène Enriquez ÇOKLUK mparatorluk Ça nda Savafl ve Demokrasi Michael Hardt & Antonio Negri B R AHLÂK KURAMI Genel Etik & Bir Ahlâk Felsefesi & Bir Kiflilik Eti i Agnes Heller MUTFAK SAVAfiI Damak Zevkinin Jeopoliti i Christian Boudan KT SAD ADALET VE DEMOKRAS Rekabetten flbirli ine Robin Hahnel TAR H BOYUNCA KENT Kökenleri, Geçirdi i Dönüflümler ve Gelece i Lewis Mumford

çindekiler TÜRKÇE BASIMA ÖNSÖZ...............................9 G R fi................................................23 I. BEDEN N fiartlandirilip YÖNLEND R LMES 1: LKÇA RUHUNDAN D S PL N N DO UfiU..............51 A. Askeri disiplinin bir laboratuvar........................51 B. syanc paral askerler.................................56 C. Bir disiplin teorisyeni olarak Justus Lipsius................61 D. Oranyal lar n ordu reformu.............................72 E. Yöneticilerin itaat üretme imkânlar n n s n rlar.............76

II. BEDEN N fiartlandirilip YÖNLEND R LMES 2: TAL M-TERB YE USTALARI VE F RAR LER.............82 A. Prusya askeri mutlak yetçili i...........................82 B. Zorla askere alma al flkanl ndan kanton sistemine göre asker yetifltirmeye geçifl....................................84 C. Askerin terbiye edilmesi...............................94 D. Ceza ritüelleri......................................103 E. Firar n önlenmesi....................................105 F. Policey bilim ve firar salg n.......................112 III. TUTKULARIN, DUYGULARIN HAREKETE GEÇ R LMES : VATANSEVERLER VE PART ZANLAR.................119 A. Savaflç ve vatansever coflkunlu un tohumlar...........119 B. Thomas Abbt ve vatan u runa can n vermek.............126 C. Kurtulufl savafl milliyetçili i..........................132 D. Eski savafl imaj ndan kopufl...........................141 E. Prusya da ordu reformlar.............................147 F. syan planlar.......................................151 G. Napoléon a karfl savafl...............................156 IV. K TLELER N DENET M 1: Ç DÜfiMAN A KARfiI MÜCADELE....................164 A. Almanya da 1815-1848 döneminde ordu ve ayaklanmalarla mücadele..........................................165 B. Acemi erlerin e itimi ve disiplin alt na al nma prati i.......174 C. Liberal ordu elefltirisi ve anayasa yemini kavgas..........183 D. ç düflman n inflas.................................187 E. Devrime karfl savafl..................................191 F. Baden de askeri isyan................................198 V. K TLELER N DENET M 2: TAATKÂR ANT M L TAR ZM.........................210 A. Egemen devletçi ve devrimci savafl söylemi..............210 B. Kaiser imparatorlu unda militarizm.....................216 C. Proletarya yurtseverli i ve parlamenter antimilitarizm......228 D. Karl Liebknecht ve Hervéizm........................237 E. Sosyal demokrasi ve 1914 A ustosu.....................243 VI. S N RLER N KONTROL ALTINA ALINMASI: MAK NELERLE SÜRDÜRÜLEN SAVAfi VE ASKER PS K YATR.................................246 A. Cephe deneyimi.....................................248 B. Savafl n nevroz konusunda ö rettikleri...................258

C. Savafl nevrotiklerine karfl sefer.......................265 D. Psikanaliz ve savafl nevrozlar........................273 E. Ay klaman n mant.................................280 F. taatsizli in hastal k say lmas..........................284 G. Ödlek kaytar c lar ve askeri komiserler................292 VII. GÜVEN LMEZ OLANIN MHASI: TOPYEKÛN SEFERBERL K, TOPYEKÛN DEVLET, TOPYEKÛN SAVAfi..................................297 A. ki savafl aras dönemin topyekûnlük ö retileri..........300 B. Topyekûn tahakkümün mekanizmalar...................315 C. Militarize edilmifl toplum.............................319 D. Seleksiyon I: Ay klama ve imha........................322 E. Seleksiyon II: Führer lerin seçimi.......................329 F. Ruhsal, zihinsel seferberlik............................335 G. Askeri hukukun terörü...............................338 H. Firarilerin yaln zl.................................342 I. Suç, cinayet ve itaat göstermeye haz r olmak..............347 VIII. NSANLARIN KAME ED LMES : KORKUTUP S ND RME S STEM VE ASKERLER N DEMODE OLMASI...........355 A. Atom silahlar ortam................................355 B. Federal Almanya n n yeniden militarize edilmesi..........359 C. Cayd rma yönteminin paradoksu ve iç yönetim üzerine kopar lan kavga......................363 D. Görevin tekniklefltirilmesi.............................375 E. Disipline etme söylemi olarak askeri sosyoloji.............383 F. Meflrulaflt r lm fl ret..................................389 G. Savafl n geri dönüflü.................................399 IX. SONUÇ TEZLER.....................................405 KAYNAKÇA.........................................410 D Z N...............................................437

Türkçe bas ma önsöz 9 Bu kitap insanlar n kural olarak erkeklerin hangi yollardan ve nas l asker yap ld klar n ve emir üzerine baflka askerlere, partizanlara ya da sivillere karfl savaflacak, bunu yaparken de öldürecek ve kendi hayatlar n tehlikeye atacak duruma getirildiklerini anlat yor. lk baflta Alman okurlar için yaz lm fl olan bu kitap askeri itaat üretmenin mekanizmalar n ve tarihsel dönüflümlerini, Alman askeri ve savafl tarihi örne ini göz önüne alarak araflt r p inceliyor. Ancak Alman savafl ve askerlik tarihinin birçok yönü gayet iyi genellefltirilebilir ve baflka devletlerin askeri organizasyonlar na uygulanabilir. flte bu ba lamda askeri disiplin, askerleri etkili bir fliddet uygulamay gerçeklefltirebilecek yeteneklerle donatman n yan s ra öldürme izni ni emir ve itaat ilkesine s ms k ba lama göreviyle de her zaman

10 karfl karfl yad r. Hemen hemen bütün ordularda erlerin ve acemi askerlerin maruz kald klar itaat ritüelleri, askeri disiplinden beklenen görevlerin yerine getirilmesine hizmet eder. Bu ritüeller saçlar n kesilmesinden tutun da k fllaya girerken sivil k yafetin kap n n d fl nda b rak lmas na, askeri hayat n bütün alanlar n n ve tezahürlerinin enikonu düzenlenip kurallaflt r lmas ndan asker namzetlerinin karfl s na neredeyse s - n rs z say da selamlama, temizlik, intizam ve tertip kurallar n n ç kar lmas na kadar uzan r. Öte yandan, en az ndan günümüzde, do rudan askeri kullan ma elveriflli yeteneklerden çok, Elias Canetti nin bilinçli emir bekleme durumu nun 1 sürekli hali dedi i temel davran fl disiplinini kazand ran o kaç n lmaz askeri e itim de bu amaca yöneliktir. Gelgelelim fabrikasyon asker üretimi, sadece bedenin flartland r l p yönlendirilmesiyle gerçeklefltirilmeyip ayn zamanda, en az bu e itim kadar, askere al nmadan çok önceleri bafllayan ve aktif askeri hizmetten ayr ld ktan sonra da sürüp giden manevi, zihinsel seferberli e de ihtiyaç duyar; bu ikinci olgu, günümüzde modern ordular n ola an ve genel geçer karakteristik özelliklerinden birini temsil etmektedir. Kendini askeri e itim ve yetifltirmenin zorlay c, karfl lanmas imkâns z taleplerine teslim etmeye ve bir savaflta kullan lman n tehlikelerini göze almaya haz r ve istekli olma hali, askeri hizmeti eziyet verici, can s k c bir zorlama olarak de il de kahramanca bir fedakârl k, bir yurtseverlik erdemi ve erkekli in ispat olarak gösterme baflar s yla do ru orant l olarak artacakt r. Bu ba lamda, ideolojik düzlemde homojen bir biz in üretilmesi kilit rol oynar. Savaflmak, savafl sevk ve idare etmek isteyenler, ister ulusun, ister bir dinin, isterse de etnik köken mitlerinin simgeselli inde hayali bir cemaat 2 kurmadan bu iflin alt ndan kalkamazlar. flte bu nedenle, ordular kolektif fliddetin etkili bir tehdit oluflturmas n sa layan ve bu fliddeti uygulayan organizasyonlar olman n da ötesinde ulusun büyüklü ünün ve devletin ba ms zl n n sembolik temsilidirler de. Örne in birliklerin resmi geçit törenlerinde oldu u gibi askeri gücün kamunun gözü önünde sahnelenmesi, bizzat askerleri de etkilemeyi hedef alan bir gösteridir. Silahlar n gösterifl ve p r lt s ndan bir fleylerin onlara da geçmesi ve hem kudretli hem de ayn ölçüde flanl flöhretli bir makinenin parças olduklar duygusunu paylaflmalar istenir. Askerlerin bir vatana ihtiyaçlar vard r; ama ayn zamanda da bir düflmana. 1. Elias Canetti: Masse und Macht, Frankfurt/M. 1980, s. 346 [Kitle ve ktidar, çev.: Gülflat Aygen, Ayr nt Yay nlar, 1998]. 2. Bkz. Benedict Anderson: Imagined Communities, Reflections on the Origins and Spread of Nationalism [Hayali Cemaatler, çev.: skender Savafl r, Metis Y., 1993].

Bu nedenle zihinsel ve manevi seferberlik; bir tehdit ediliyor olma duygusu yaratma ve kin ile nefreti, d fl ya da iç düflman olarak teflhis edilenlerin üzerine yönlendirme anlam na da gelir. Askerleri disiplin alt na alman n bütün ordularda yerine getirmesi istenen ifllevlerinden üçüncüsü, askeri hizmetin teknik yan yla ilintilidir. Askerler gerek silahlar ve silah sistemlerini, gerekse de nakliye ve iletiflim araçlar n en güç koflullar alt nda kullanmay ö renmek zorundad r. Savafl n sevk ve idaresinin teknolojikleflmesiyle, ifllev disiplini de gittikçe daha çok önem kazanmaktad r. Art k sanayi ça na gelindi- inde ordular uzmanl k yeteneklerini ço u zaman zahmetli özel e itimlerle elde eden çeflitli teknik uzmanlara gittikçe daha çok ihtiyaç duyar olmufllard r. Bu kimselerden körü körüne itaat yerine operasyona yönelik talimatlar do rultusunda yetkin ve ba ms z davranma becerisi talep edilmektedir. Askeri itaat üretiminin genel alameti farikalar aras nda kendili inden, resmi formaliteye dayanmadan oluflan mekanizmalar da yer almaktad r. Askerlerin savafl p savaflmayacaklar ve nas l savaflacaklar, en baflta hiyerarflik olmayan arkadafll k iliflkilerine ba l d r. Bu iliflkiler tek tek askerlere, özellikle bir muharebenin koflullar alt nda ortaya ç - kabilecek afl r zorluklar karfl s nda, hiçbir e itim ve talim program n n ve tepeden gelme hiçbir emir ve komutan n sa layamayaca destek ve kuvveti verir. Arkadafl gruplar sadece dayan flma ve karfl l kl deste e dayal bir s nma ve himaye kolektifi de il; ayn zamanda, kimileyin ac mas z bile olabilen kolektife kabul ritüellerinin ve kural ihlallerinin de ortam d r. Savafl durumlar nda kendi bafl na buyruk kararlarla gerçeklefltirilen hunharl klar ve fliddet uygulamalar, zorbal k ve ya malar, üstler taraf ndan zaman zaman savaflta görev alm fl olman n getirdi i tehlike ve zorluklar n bir telafisi, bir tür tazminat olarak görülüp bunlara ses ç kar lmad gibi, düflman n sivil halk n n terörize edilmesi amac yla bizzat k flk rt lsalar bile, bu tür taflk nl klar askeri disiplin bak m ndan da sürekli bir tehdit anlam na gelir; çünkü bu ç r ndan ç km fl fliddeti askerin ne zaman kendi subaylar na yöneltece i hiç bilinmez. Bu tespit son bir noktaya iflaret ediyor: Askeri itaat üretme süreçleri çeflitli dirençlerle karfl lafl r. Askerlerin emirlere uymalar, kesinlikle ola an ve kendili inden anlafl l r bir fley de ildir. flte bu nedenle askeri disipline yönelik tarihsel ve sosyolojik bir analiz, itaatsizli in, reddin, kaytarman n, gizlenmenin, baflkald rman n ve de sabotaj n; askeri yönetimin bütün gücüyle önlemeye çal flt, ama ikide bir yeniden bafl- 11

12 gösteren bütün o tezahürlerini ve eylem biçimlerini göz önüne almak zorundad r. Bu incelemede Almanya örne inde anlat lanlar n ço unu hiç kuflkusuz Osmanl mparatorlu u ndaki ordu organizasyonuna aktarmak mümkündür. Helmuth von Moltke, Colmar von der Goltz ve Liman von Sanders gibi yüksek rütbeli Alman subaylar n n XIX. yüzy l n sonlar ve XX. yüzy l n bafllar nda, Osmanl ordusunun modernlefltirilmesinde tayin edici çal flmalara kat lm fl ve söz konusu alanda zaman zaman yönetici ifllevler yüklenmifl olduklar düflünülecek olursa bu tespitimiz daha da do rulanmaktad r. Bununla birlikte iki ülke aras ndaki ekonomik ve politik geliflmeler kadar elbette ordular aras ndaki farklar da oldukça büyüktür. Bu önsözün çerçevesi içinde ne bu farkl l klar n üzerinde sistemli olarak durmak ne de Osmanl ordusunu tarihi ayr n - t lar yla yeniden ele almak mümkündür. Ne var ki en az ndan askeri disiplin kurma pratikleriyle ilintili olduklar ölçüde, birkaç spesifik yana, en az ndan flöyle bir de inilebilir. Osmanl mparatorlu u nda egemenlik sistemi bak m ndan politik güç ile askeri gücün birbirine iki çark n difllileri gibi geçmifl olmas olgusu temel bir önem tafl maktad r. Bat Avrupa da ordunun devletleflmesi ancak ad m ad m, aristokrasinin fliddetli direncine ra men gerçekleflirken; sultanlar n hâkimiyeti kendilerine do rudan tabi askeri birliklerin fliddet potansiyeline dayanmaktayd. Bu birliklerin hanedanl n merkezi iktidar bak m ndan tayin edici bir önem tafl mas, askerin ola- anüstü politik etki kazanmas na yol açt. Ne var ki devlet gücünün merkezilefltirilmesi devletin fliddet ve zor tekelinin benimsetilip kabul ettirilmesi anlam na kesinlikle gelmiyordu. En az ndan imparatorlu un s n r bölgelerinde isyanlar seyrek de olsa sürdü; ve sultan n askerleri hükümdarlar için sadece yeni topraklar fethetmek ve s n rlar güvence alt nda tutmakla yükümlü de ildi; ordu ayn zamanda ülke içindeki silahl çetelere karfl mücadele etmek ve boyun e dirilmifl bölgelerdeki halklar n ayaklanmalar n bast rmakla da yükümlüydü. Bir yandan hanedanl n hâkimiyeti askeri ayg t do rudan kullanabilme imkân na dayal bir hâkimiyetti; ama di er yandan da sultanlar, birliklerinin sadakatine tamamen ba ml yd. Machiavelli 1513 y l nda yazd Prens adl kitab nda bu olguya daha o zaman iflaret etmekteydi. Ona göre, Osmanl Sultan n n güvencesi ve gücü, halk n tepkisine ald rmaks z n, dostlar olarak yan nda tutmak zorunda oldu u yaklafl k 12 bin yaya ve 15 bin süvariye dayanmaktad r. 3 Ama Osmanl 3. Niccolo Machiavelli: Der Fürst, Frankfurt/M, 1990, Böl. XIX, s. 100 [Prens, çev.: Nâz m Güvenç, Anahtar Kitaplar, 1999].

sultan bunu her zaman baflaram yordu. mparatorlu un yükselme devrinde Osmanl ordusunun seçkin ve ayr cal kl birliklerini oluflturan yeniçeriler bir sürü saray isyan ve ayaklanma ç kard klar gibi birçok sultan n tahta ç kar lmas ndan, tahttan indirilmesinden ve öldürülmesinden sorumlu oldular. En geç XIX. yüzy lda yeniçeriler askeri ve politik gericili in oca haline gelip gerek devlet gerekse ordu yap s n n ihtiyaç duydu u her reform hareketine fliddetle karfl ç kmaya bafllam fllard. Gelenekçiler ile modernistler aras ndaki ihtilaf 1826 y l nda reformdan yana olanlar lehine çözüldü; yeni bir ayaklanman n ard ndan yeniçeriler, kendi k fllalar nda top atefline tutularak imha edildi. Gelgelelim ayd nlanman n savunucular ve daha sonra Türk milliyetçili inin yandafllar da e itimli, ayd n askeri yönetim kadrolar içinden geldiler. Osmanl mparatorlu u nun y k lmas ndan sonra da ordunun politik etkisinin sürüp gitme nedenlerinden biri, modern Türk ulus-devletinin önder kiflilerinin subay kökenli olmalar d r. 13 THAL MALI OLARAK D S PL N. OSMANLI MPARATORLU U NDA 1835 LE 1918 YILLARI ARASINDA PRUSYA-ALMAN ASKER M SYONLARI Bu bölümde I. Dünya Savafl ndan önce ve I. Dünya Savafl s ras nda Prusya-Alman askeri misyonunun etkisine de inmeye çal flaca z. 4 Yeniçerilerin imhas ndan sonra Sultan II. Mahmut, elitlerden oluflan eski ordunun devre d fl b rak lmas n n yeterli olmad n ve modern bir ordunun inflas için Bat yard m na ihtiyac oldu unu anlamakta gecikmedi. Sultan önce Frans z subaylar n dan flman olarak ülkeye ça rmay düflünmüfl, ancak Avusturya ve Rusya elçileri Bab âli de bu niyete itiraz edince plan ndan vazgeçmifltir. Bunun üzerine 1835 y l nda ayn ricay Prusya elçisine yönelten Sultan, bafllang çta elçinin temkinli ve isteksiz tavr yla karfl laflm flt r. flte o günlerde iki Prusya subay tesadüfen Osmanl mparatorlu u nda bulunmaktad r. Bunlardan biri ileride ülkesinde genelkurmay baflkanl yapacak olan ve alt ayl - na, görüfl ve bilgilerini gelifltirmek üzere izin al p seyahate ç km fl bulunan Helmuth von Moltke dir. O s rada stanbul da bulunan Moltke Harbiye Naz r na takdim edilir. Bu buluflma sonucunda Serasker, Prusya ordu organizasyonu hakk nda genifl bir bilgi toplam fl, dolay - s yla da Sultan, Prusya Kral III. Wilhelm e rica edip Moltke nin Osmanl mparatorlu u ndaki ikamet süresinin uzat lmas n istemifl, Kral da bunu kabul etmifltir. 4. Afla daki aç klamalar Jehuda L. Wallach n Bir Askeri Yard m n Anatomisi (Düsseldorf, 1976) adl çal flmas na dayanmaktad r.

14 Bu geliflmeler üzerine Moltke dört y ldan daha uzun bir süre Osmanl mparatorlu u nda kald ; ilk y l n ard ndan Berlin den üç subay daha geldi. Moltke misyonunun amac n bir mektupta flöyle tarif eder: Görevimiz bu arada, eski, biraz paslanm fl e ri ora, kullan labilece- ini varsayarak, mümkün oldu u kadar alla franca bilemektir. 5 Alman dan flmanlar zamanlar n n ço unu stanbul da geçirmifller; bir milis sisteminin kurulmas için planlar yapm fl ve topografik çizimler haz rlam fllard r. 1838 Mart nda Moltke ve di er Prusya subaylar Toros Ordusu nun müsteflarl na atan p Haf z Pafla n n emrine girmifller ve hem Kürtlere karfl hem de Nizip te M s r Valisi Tepedelenli Ali Pafla ya karfl savafllarda dan flmanl k yapm fllard r. Osmanl ordusunun yenilgisinin ve Sultan Mahmut un ölümünün (1839) ard ndan subaylar Almanya ya geri ça r lm fllard r. Bu subaylar n Osmanl ordusunun yeniden organize edilmesine yapt klar katk oldukça s n rl kalm flt r. O ülkenin dilini bilmeyen ve tamamen farkl kültürlerden ve askeri geleneklerden gelme dört subay n hele üst makamlar n, reformlar n amaç ve yönleri konusunda bir fikir birli i tafl mad klar ve sarayda çevrilen entrikalarla inisiyatifi elde tutmaya çal flt klar düflünülecek olursa ileriye dönük yenilikleri nas l olup da gerçeklefltirebilecekleri zaten belirsizdir. Osmanl ordu yönetiminin Avrupa güçlerinin ordular na göre düzenlenmesi giriflimi ek komplikasyonlara yol açmaktan öteye gitmedi. Moltke Almanya ya hareket etmeden k sa bir süre önce, Ne yaz k ki, qu en Turquie on a commencé la reforme par la queue (Türkiye de reforma sondan baflland ) deyifli do ru! diye yaz yordu. Ordu reformu ço unlukla yüzeysel fleylerden, adlardan ve projelerden ibaretti. Rus ceketleri, Frans z nizamnameleri, Belçika silahlar, Türk flapkalar, Macar eyerleri, ngiliz süngüleri ve bütün uluslardan gelme dan flmanlar yla Avrupa örne ine göre kurulmak istenen bir ordu, olup olabilecek en flanss z yarat md. T mar birliklerinden, ömür boyu askerlik hizmeti veren saff harp k - talar ndan ve hizmet süresi belirsiz, askeri görevi bitmifl oldu u halde gerekti inde tekrar göreve ça r labilen rediflerden oluflan; önderlerin acemiler, acemi erlerin ise sadece yenilgiye u rat lm fl düflman oldu u bir ordu. 6 Misyonun pratikte baflar s zl a u ram fl olmas na ra men sonraki y llarda Osmanl mparatorlu u nda bir Moltke efsanesi do mufltur; bunun nedeni Moltke nin memleketine döndükten sonra mareflal ve ordu organizatörü olarak kavufltu u ün olsa gerekir. 5. Helmut von Moltke: 1835-1839 y llar aras nda Osmanl mparatorlu u ndaki flartlar ve olaylar üzerine mektuplar. Toplu Yaz lar, Cilt 8, Berlin 1893, s. 245 [Moltke nin Türkiye Mektuplar, çev.: Hayrullah Örs, Remzi Kitabevi, 1995]. 6. Age.: s. 440.

1877/78 Rus-Osmanl savafl ordudaki derin hata ve kusurlar su yüzüne ç kard ktan sonra Bab âli bir kez daha Berlin deki hükümete baflvurmufl ve askeri dan flman talep etmifltir. 1870/71 savafl nda Fransa ya karfl elde edilen zafer Prusya-Alman ordusunun ününü iyice sa lamlaflt rm flt. Alman taraf, bu yoldan söz konusu bölgede politik etkisini art rmay umdu undan bu ça r ya seve seve uyacakt. Ayr ca Alman silah sanayii için askeri misyonla birlikte Osmanl mparatorlu u ndan siparifller gelece i umut ediliyordu. 1882 yaz nda General Kaehler in yönetiminde dört yüksek rütbeli subay stanbul daki görevlerini devrald lar; bir y l sonra bunlara askeri okul reformlar n yürütmesi beklenen Colmar Freiherr von der Goltz (Goltz Dükü Colmar/ Goltz Pafla ) kat ld. Gelgelelim çok geçmeden bu subaylar, Sultan II. Hamit in ordunun gerçekte yeniden organize edilmesini hiç arzu etmedi ini ve Alman dan flmanlar n paylaflt r ld say s z Harbiye Nezareti komisyonunun, kararlar has ralt etmekten baflka bir ifl yapmad n anlayacaklard. Bir darbe sonucunda askerin yard m yla iktidara gelmifl olan Sultan, ayn yoldan günün birinde devrilmekten korkuyordu. Gerçi Sultan Hamit d fla dönük yüzüyle ilerici görüfle sahip bir hükümdar görünümünü korumaya çal fl yordu; Alman askeri misyonunun varl da onun bu yüzünü desteklemeye yönelik bir ifllev tafl yordu. Ancak panik yaratan bir iktidardan düflme, devrilme korkusu, Goltz un bir mektupta yazd - gibi, kendi ordusunu, Ruslar n, Bulgarlar n ve ngilizlerin toplam olarak oluflturduklar düflmandan daha tehlikeli, en tehlikeli düflman olarak görmesine yol aç yordu. 7 Sultan Hamit bu yüzden niflan talimlerini ve askeri manevralar yasaklam flt ; stanbul garnizonuna cephane bile verilmiyordu; ayr ca baflkentin müstahkem mevkilerine hareketli toplar n yerlefltirilmesi de yasaklanm flt. Çünkü bunlar n saraya çevrilmesi olas l vard. Alman subaylar, sunduklar uyar yaz lar n n, proje ve tasar mlar n nezaketle karfl lan p geri çevrilmedi ini, kendilerine prenslere verilen miktarda maafl verildi ini, ayr ca da önlerine dünyan n iflinin kondu unu; ancak önerilerinin prati e geçirilme giriflimlerinin fliddetle engellendi ini gördüler. Von der Goltz, veciz bir üslupla, Asl nda biz Majestelerinin askeri saray palyaçolar ndan baflka bir fley de iliz, 8 diye kendi rollerini yorumluyordu. Osmanl yönetim kadrolar n n engelleme politikas karfl s nda gerek Von der Goltz gerekse öteki subaylar, s k s k görevlerini b rakma isteklerini yaz l olarak kendi ülkelerine bildirdiler. Gelgelelim Alman hükümeti Sultan n bask ve ricalar na boyun e ip Os- 7. Wallach tan al nt. Bir Askeri Yard m n Anatomisi, s. 48. 8. Age.: s. 48. 15

16 manl mparatorlu u ndaki Alman misyonunun orada kalmas gerekti- ine subaylar ikna etti. Bunun üzerine Alman subaylar, sözleflmelerini uzatmama tehdidini kendilerine maddi ç karlar sa layacak boyutlara tafl d lar. Böylece görüflmelerin ve pazarl klar n sonunda ortaya yeni bir sözleflme ç kt ; buna göre subaylar terfi ettiriliyor; maafllar önemli ölçüde art r l yor ve gelecekte kendilerine genifl çal flma olanaklar tan naca belirtiliyordu. Gelgelelim Alman dan flmanlar n etkili olmas n önleyen bir baflka önemli etmen de kendi burun büyüklükleri ve darkafal l klar yd. Alman ordusunun mutlak üstünlü ünden emin, Osmanl mparatorlu- u nun politik ve askeri geri kalm fll n küçümseyip her fleye tepeden bakan, askeri k ta ve birliklerle do rudan temas kurma; ülkenin diliyle anlaflabilme yetene inden tamamen yoksun bu subaylar, Prusya k fllalar n n avlular nda ve harp akademilerinde edindikleri bilgileri sultan n ordusuna kal p halinde aktarmaya çal fl yor, böyle olunca da yol göstermeleri gereken kimselerin pasif direnifliyle karfl laflmaktan kurtulam - yorlard. Almanlar n o hiçbir itiraz tan mayan k sa, öz komuta dili bile Osmanl subaylar na alabildi ine itici geliyordu. Alman subaylar n kibirli, küstah tav rlar ; ama ayn zamanda Osmanl ölçülerine göre anormal maafllar yabanc dan flmalara duyulan tepki ve güvensizli i art ran öteki etmenlerdi. Sadece Von der Goltz askeri e itim kurumunun reformu ve askeri organizasyonun yenilenmesi konusunda yapt klar yla sayg kazanm flt. Von der Goltz askeri okullar n müfredat n yeniden oluflturup Osmanl mparatorlu u koflullar na uydurdu; derslerin pratik yan na a rl k verdi; say s z ders kitab ve muharebe sahas nda hizmete iliflkin kural ve talimat oluflturdu; bunlar n say s 4 bin sayfay buluyordu; ayr ca subay yetifltirme s ras nda dayak cezas na baflvurma âdetinden vazgeçilmesi için çaba harcad. Von der Goltz çal flma ve faaliyetleri sonucunda genç subaylarla tan flt ; onlar n itimad n kazand ; bunlar n aras nda, 1908 de Abdülhamit i devirecek olan Jön Türk subaylar da bulunmaktayd. Von der Goltz un Alman silah sanayiine siparifl sa lama konusundaki arabulucu etkisi baya büyüktü. Von der Goltz un yürürlü e koydu u ordu reformu birliklerin say s n iki kat na ç kar nca savafl malzemesi ihtiyac da iki kat artm fl; bu malzemenin büyük bir bölümü Almanya dan karfl lanmaya bafllanm flt. 1895 te Almanya ya dönmüfl olan Von der Goltz 1908 Meflrutiyeti nden sonra yeni hükümeti ziyaret amac yla geri gelmifl; ama as l I. Dünya Savafl n n bafllamas n n ard ndan resmi hizmetli olarak atanm flt r.