OSMANLI DEVLETİ NİN DIŞ BORÇLARI



Benzer belgeler
AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

İktisat Tarihi I

II. MAHMUT ( ) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ

İktisat Tarihi I. 8/9 Aralık 2016

Lozan Barış Antlaşması

Bilgi Raporu. KONYA TİCARET ODASI Etüt Araştırma Servisi. Tarih:

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

İktisat Tarihi I. 5/6 Ocak 2017

OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI XVIII. YÜZYIL

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

Finansal Piyasalar ve Bankalar

EKONOMİ DEKİ SON GELİŞMELER Y M M O D A S I P R O F. D R. M U S T A F A A. A Y S A N

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

ARAYIŞ YILLARI (17.YÜZYIL) (DURAKLAMA DÖNEMİ ) ISLAHATLAR AYAKLANMALAR

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

İktisat Tarihi II. 13 Nisan 2018

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH

Çevreleşme: Dünya ekonomi hiyerarşisi içinde, merkez çevre ilişkileri ve hiyerarşi içine eklemlenme süreci

Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli

5. ÜNİTE: EKONOMİ VE SOSYAL HAYAT

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

OSMANLI DEVLETİ DURAKLAMA DÖNEMİ ( XVII/17.YÜZYIL) ÖNEMLİ GELİŞMELERİ

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr.İlkay DELLAL Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR. 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz.

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) DAHİLDE İŞLEME REJİMİ (DİR) TEŞVİKLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

KARMA TESTLER 03. A) Yalnız l B) Yalnız II. C) Yalnızlll D) I ve II E) I, II ve III. 2. Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na girmesine,

/ 77 TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

TÜRKİYE NİN DIŞ TİCARET YAPISI. Doç. Dr. İsmet GÖÇER Aydın İktisat Fakültesi Ekonometri Bölümü

Kur artışının ekonomiye olumlu ve olumsuz etkileri var

Yurtdışına kâr transferi 8 yılda 54 milyar doları aştı

KAMU FİNANSMANI VE BORÇ GÖSTERGELERİ

UNI 201 MODERN TÜRKİYE NİN OLUŞUMU I

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ABD ULUSLARARASI TİCARET BÖLÜMÜ GÜMRÜK MEVZUATI - I DOÇ. DR.

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere,

KAMERUN ÜLKE RAPORU Ağustos 2013 A.Ç.

İHRACAT BEDELLERİNİN YURDA GETİRİLME MECBURİYETİ KALDIRILMIŞTIR

Aylık Dış Ticaret Analizi

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ekim 2011, No:7

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

İktisat Tarihi

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

d-italya nın Akdeniz de hakimiyet kurma isteği

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI

İktisat Tarihi I. 15/16 Aralık 2016

Türkiye de Yabancı Bankalar *

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ

Birinci Kesime İlişik Ek 1 1 Kasım 1914 tarihinden önceki Osmanlı Kamu Borçları Çizelgesi

İÇİNDEKİLER: Birinci bölüm DIŞ TİCARET SİYASETİ

İktisat Tarihi II. XI. Hafta

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Alemdar Mustafa Paşa nın desteği ile tahta oturdu.

Dış Ticaret Verileri Bülteni

İHRACATTA VE İTHALATTA TL KULLANIMI

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK

Türk Lirasından Sıfır Atılması

plastik sanayi PLASTİK SEKTÖR TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ VE 2014 BEKLENTİLERİ 6 AYLIK Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

Osmanlı Devlet teşkilatında, gerek yönetim alanında,gerekse askeri alanda bazı değişiklikler olmuştur. Bu değişikliklerin bir kısmı merkez

DAHİLDE İŞLEME REJİMİ HAKKINDA GENELGE (2005/2) TELAFİ EDİCİ VERGİ UYGULAMASI

Büyüme stratejisini ihracat temeline dayandıran Türkiye, bu kapsamda ihracata değişik yollarla teşvikler sağlamaktadır.

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü Ankara

İşsizlik Çeşitleri, Para Kavramı. Spor Bilimleri Anabilim Dalı

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

İktisat Tarihi I. 29/30 Aralık 2016

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

Dahilde ve Hariçte İşleme Rejimi

Transkript:

i T.C. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI GENEL TÜRK TARİHİ BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ OSMANLI DEVLETİ NİN DIŞŞ BORÇLARI MURAT ÇANDIR TEZ DANIŞMANI DOÇ.DR. İBRAHİM SEZGİN EDİRNEE 2010

i ÖNSÖZ Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan sonra 1950 lere kadar ödemek zorunda kaldığı Osmanlı Devleti nin dış borçları, Batı ülkelerinin ekonomik hegomanyasının ne boyutta olduğunu gösteren ilginç bir örnektir. Borç verdikleri zaman borcun tahsili Osmanlı Devleti gelirlerine de el konulmuştur. Osmanlı Devleti borçları ödeyebilmek için yeni borçlar almak zorunda kalmış ve bu borç meselesi kısır bir döngüye dönmüştür. Çalışmamda öncelikli olarak Osmanlı Devleti nin dış borç sürecini ele almaya çalıştım. Bu çalışma esnasında dış borcun nedenlerinden ziyade alınan borçların nerelerden ve nasıl alındığı ile ilgilendim. Borçlanma sürecinde yapılan haksız uygulamalar ve Osmanlı Devleti nin acemiliği yüzünden düşülen sıkıntılı durumu anlamaya ve anlatmaya özen gösterdim. Osmanlı Devleti gibi dünyanın yönetimini yaklaşık 600 yıl elinde bulunduran bir devin ekonomi yönetiminde içine düştüğü sıkıntıların devletin siyasi yapısını nasıl olumsuz yönde etkilediğini aktarmaya çaba sarf ettim. İktisadi bağımsızlığın elden gitmesi halinde sonuçlarının ne boyutta olacağını aktarmak istedim. Bu yıkım 600 yıl dünya siyasetine yön vermiş devrin en güçlü Devletlerinden birini yani Osmanlı Devleti ni deyim yerindeyse namerde muhtaç etmiştir. Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ün de belirttiği üzere Askeri zaferler Ekonomik zaferlerle taçlanmak zorundadır. Bu sebepledir ki Osmanlı Devletinin son zamanlarındaki sıkıntı Genç Türkiye Cumhuriyeti tarafından yaşanmasın diye ekonomik kalkınmaya öncelik verilmiş I.İzmir İktisat Kongresinde alınan kararlar Cumhuriyet Döneminin yol haritasını teşkil etmiştir.özellikle dışa bağımlılığı ortadan kaldırmak için Bankacılık ve sanayi alanlarında yeni oluşumlar meydana getirilerek özel teşebbüsün yolu açılmıştır.iii.selim döneminde gündeme gelen ve II.Mahmut un Devlet politikası haline getirdiği yerli malı teşviki gündeme alınmış ve okullarda gençleri bilinçlendirmek için özel çaba sarf edilmiştir.unutulmamalıdır ki yerli üretim ülkenin can damarı konumundadır.

ii Günümüz dünyasında Globalleşmeden bahsedildiği bir ortamda yerli üretimi ayakta tutabilmenin ne kadar zor olduğu ortaya çıkmıştır. Osmanlı Devleti aynı sıkıntılı süreci Balta Limanı ile yaşamaya başlamıştır. Günümüz Türkiye si de AB ile imza ettiği gümrük birliği anlaşması ile ekonomiyi dışa bağımlı hale getirmek durumunda kalmıştır. Duyun-ı Umumiye nin yerini IMF denen örgüt almıştır. Çalışmamın özünü, üretimi ve gümrük gelirleri elinden alınan bir devin nasıl çökertildiği fikri oluşturmuştur. Günümüz ekonomi yönetiminin bir nebze olsa da çalışmamı dikkate alması en büyük dileğim olacaktır. Tez çalışmasını yaparken her türlü sıkıntıyı aşmam konusunda desteklerini esirgemeyen; Sayın Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. İlker ALP e özellikle teşekkürü borç bilirim. Destekleriyle çalışma şevkimi olumlu yönde arttıran Sayın Tarih Bölüm Başkanı Doç.Dr. İbrahim SEZGİN e, metni okuyup değerlendirmelerde bulunan Doç.Dr. Kemalettin KUZUCU ya müteşekkirim. Ayrıca eğitim hayatıma yön veren ve neyazık ki Yüksek Lisans mezuniyetini göremeden Hakk a yürüyen Kıymetli babam Bünyamin ÇANDIR a ve sabrından dolayı eşim Filiz ÇANDIR ile oğlum İlteber Gökalp ÇANDIR a teşekkürü bir borç bilirim. Murat ÇANDIR Haziran, 2010

iii Tezin Adı: Osmanlı Devleti nin Dış Borçları Hazırlayan: Murat ÇANDIR ÖZET Yapılan bu çalışma, Osmanlı Devleti nin başvurduğu ve devamında mali iflasa sürüklenerek Duyun-ı Umumiye rejimine girmek zorunda kalmasını esas almaktadır. Tez Giriş, İnceleme, Sonuç ve Kaynakça kısımlarından oluşmaktadır. Giriş bölümünde Dış Borçlanmanın tanımı yapılarak günümüz IMF yönetiminin oluşumunun temellerinin de Duyun-ı Umumiye ile ortaya çıktığı görüşü üzerinde durulmuştur. İnceleme kısmında Osmanlı Devleti nin mali yapısı incelenmiş, borçlanmaya gidişin sebepleri araştırılmıştır. Borçlanmaların ne sebeple ve nerelerden yapıldığı açıkça belirtilmiştir. Borçlanmalara karşılık hangi gelirlerin gösterildiği ve ödemeler dengesi üzerinde durulmuştur. Sonuç kısmında ise Osmanlı Devleti nin mali yapısının neden daralma yaşadığı ve borçlanmaların nedenli zararlı yapıldığına değinilerek, Türkiye Cumhuriyeti nin bu süreçleri iyi irdeleyerek aynı hataları tekrarlamamsı hususu üzerinde durulmuştur. Kaynakça kısmında ise tez için yaralanılan eserlerin künyeleri verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, Dış Borçlanma, Duyun-ı Umumiye

iv Name of thesis: Foreign Depts of Ottoman Empıre Prepared by: Murat ÇANDIR ABSTRACT This research bases on Ottoman Empıre s beign obliged to Public Dept which Ottoman Empıre appealed it and afterwords went bust to the national bankrupt. The thesis consist of Introduction, Research, Conclusion, and Bibliography sections. In the sections Introduction, defining the terun foreign ındebtment, the view in which the essentials of today s IMF management appeared with Public Dept is emphasized. In the section Research, the financial structure of Ottoman Empire was examined, and the reasons of incuring a dept were researched. How and where from going into dept were shown and balance of payments were emphasized. In the section section of conclusion, after dealing with why the financial structure of Ottoman Empire lived being narrowed, and how borrowing was done at a loss, ıt is emphasized that Turkish Republic must not repeat same mistakes by examining those processes.in the section of Bibliography, the names of the works which were profited fort he thesis were given. Key Words: Ottoman Empire, Public Dept, Foreign ındebtment

v İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... i GİRİŞ I.BÖLÜM OSMANLI DEVLETİ NİN MALİ VE SİYASİ AÇIDAN GERİLEMESİ... 1 1838 BALTA LİMANI TİCARET ANLAŞMASI... 9 A. Osmanlı-İngiliz Ticaret Anlaşması... 9 B. Diğer Avrupa Devletleri ile Yapılan Ticaret Anlaşmaları... 13 II. BÖLÜM 1838 DEN İLK BORÇLANMAYA KADAR GEÇEN DÖNEM... 15 A. Mali Yapı (1838 1854)... 15 B. Gelir Gider Dengesi... 17 C. Borçlanmanın Genel Yapısı... 19 III. BÖLÜM İLK DIŞ BORÇ TEŞEBBÜSÜ VE DUYÛN-I UMUMİYYE NİN KURULUŞUNA KADAR İSTİKRAZLAR DÖNEMİ... 20 A. 1854 Borçlanması... 20 B. 1855 Borçlanması... 21 C. 1858 Borçlanması... 22 D. 1860 Borçlanması (Mires İstikrazı)... 23 E. 1862 Borçlanması... 25 F. 1863 Borçlanması... 25

vi G. 1865 Borçlanması... 26 H. 1869 Borçlanması... 27 İ. 1870 Borçlanması... 29 J. 1872 Borçlanması... 30 K. 1873 Borçlanması... 31 L. 1874 Borçlanması... 31 IV. BÖLÜM RAMAZAN KARARNAMESİ İLE EKONOMİK VESAYETE GEÇİŞ SÜRECİ... 34 A. 1875 Moratoryumu... 34 B. Ramazan Kararnamesi... 36 C. 1877 Muhafaza-i Hukuk-i Osmaniye Borçlanması ve 93 Harbi... 42 Ç. 93 Harbinin Sonu ve Berlin Anlaşması... 43 D. Rüsum-ı Sitte İdaresi... 44 V.BÖLÜM B DUYUN-I UMUMİYE İDARESİ... 48 A.Muharrem Kararnamesinden Sonra Osmanlı Borçları... 52 VI. BÖLÜM

vii DUYUN-I UMUMİYE İDARESİNİN TEŞKİLİNDEN I.DÜNYA SAVAŞINA DEĞİN BORÇLAR MESELESİ... 55 A. 1886 Gümrükler Borçlanması... 55 B. 1888 Demiryolu Borçlanması:... 55 C. 1888 Sayd-ı Mahi Borçlanması:... 56 Ç. 1890 Osmaniye Borçlanması:... 57 D. 1891 Borçlanması... 57 E. 1893 Tömbeki Borçlanması... 58 F. 1894 Demiryolu Borçlanması... 59 G. 1894 Borçların Değişimi... 59 H. 1896 Borçlanması... 59 İ. 1898 Avansı... 61 J. 1902 Yılı Borçlanması (Değişimi)... 61 K. 1903 Bağdat Demiryolu Borçlanması I.Tertip... 62 L. 1903 Sayd-ı Mahi Tahvil-i Duyunu... 62 M. 1903 Dış Borçların Birleştirilmesi... 63 N. 1904 Borçlanması... 63 O. 1901 1905 Borçlanması... 64 P. 1905 Borçlanması... 64

viii R. 1906 Borçların Değiştirilmesi (Tahvil-i Duyun)... 65 S. 1908 Bağdat Demiryolu II. Ve III. Tertip Borçlanması... 65 Ş. 1908 Borçlanması... 66 T. 1909 Borçlanması... 66 U. 1910 Borçlanması... 67 V. 1911 Borçlanması... 67 Y. 1913 Borçlanması... 68 Z. 1914 Borçlanması... 69 VII. BÖLÜM DUYUN-I UMUMİYE İDARESİNİN KURULUŞUNDAN İTİBAREN BORÇLANMALARIN TEMEL KARAKTERİ... 70 A. DIŞ BORÇLARIN KULLANILDIKLARI ALANLAR... 77 VIII. BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI VE DIŞ BORÇLAR MESELESİ... 80 A. Birinci Dünya Savaşı Ve Alınan Önlemler... 80 B. Savaşın Finansmanı Meselesi... 82 C. Kâğıt Para Çıkarılması Meselesi Ve Almanya... 83 Ç. İç Borçlanma Meselesi... 89 D. Kapitülasyonlar Meselesi... 90

ix E. 1914 1923 Borçların Tasfiyesi... 93 SONUÇ... 97 KAYNAKÇA... 100

GİRİŞ Dış borçlanma genellikle az gelişmiş ülkelerin, gelişmiş ülkelerden ihtiyaçlarını karşılamak adına aldıkları mali kaynağa denir. Dış borçlanmanın temelinde sermaye hareketleri bulunur. Geçmişte sermaye kontrolü ve ihracını sağlayabilmek için sarraflar, bankerler aracılık etmiştir. Sonraları kurumsallaşmanın öneminin artması ve paradan para kazanmanın bir sektör haline gelmesi ile bankacılık piyasası doğmuştur. Hatta bankaların artması ile bunları denetleyip piyasanın kurallarını belirlemek için yeni yapılanmalara gidilme ihtiyacı doğmuştur. Günümüzde yapılan borçlanmaları kontrol altında tutabilmek, piyasa koşullarını belirleyebilmek için IMF denilen örgüt teşekkül etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti 1950 li yıllarda başvurmaya başladığı borçlanma serüveninde IMF nin kıskacı altında hareket etmiştir. IMF bu günlerde hükümet yetkilileri ile yeniden görüşmeler yaparak alınacak borcun kullanım ve ödeme sistemini belirlemek için çalışmaktadır. Osmanlı Devleti mali yönetimi içine düştüğü buhrandan çıkışı sağlayacak hamleleri yapmakta gecikmiştir. Osmanlı Devleti nin borcu borçla kapatma yoluna gitmesi ve alınan borçların üretime değil tüketime aktarılması neticesinde vaziyet içinden çıkılmayacak bir hal almıştır. Tahvil sahipleri alacaklarının tahsili konusunda endişeye kapılmışlardır. Özellikle mali iflasın açıklanması bu endişeleri arttırmıştır. Rüsum-ı Sitte İdaresi nin kurulması ile iç borçların ödendiğini gören Avrupalı tahvil sahiplerinin baskısı ve hükümetleri nezdindeki girişimleri neticesinde Duyûn-ı Umûmiye İdaresi kurulmuştur. Hatta bu kuruluş Osmanlı Devleti nin lehine sonuçlar doğurmuş ve borçların ödenmesi belli bir düzene girmiştir. Osmanlı Devleti kuruluşundan 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar kendi geliri ile giderlerini karşılamakla kalmamış, aynı zamanda imar ve bayındırlık faaliyetlerinde bulunmuştur. Fethettiği topraklara adaletle hükmedebilmek adına bayındırlık faaliyetlerine çok büyük önem vermiştir. Özellikle Balkanlar ve Avrupa da alınan toprakları çok önemli olarak görmüşlerdir. Hâlbuki Osmanlı Devleti nin çöküş sürecinde Balkanlarda meydana gelen isyanların devleti nasıl ekonomik ve siyasal olarak sıkıntıya soktuğu ortadadır.

Aynı devletler Osmanlı Devleti nin topraklarına sahip çıkarken kendi üzerlerine düşen borç yükünü kabul etmemek içi uğraşmışlardır. Lozan Anlaşması ile söz konusu borçların bir miktarı bu ülkelere pay edilmiştir. Osmanlı Devleti mali yapısının kuruluşundan itibaren en zor dönemi hiç kuşkusuz 1854 Kırım Harbi ile başlayan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin kuruluşuna kadar geçen zaman dilimidir. Tabidir ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin de en zor zamanı da, Kurtuluş Savaşı yılları ile 1954 yılına değin sürecek olan Osmanlı Devleti nin borçlarının tasfiyesi konusuyla mücadele ettiği dönem olmuştur. Bu süre zarfında dünyada, özellikle de A.B.D. de ortaya çıkan ekonomik kriz genç Türk devletini borçların döviz olarak ödenmesi konusunda biraz sıkıntıya sokmuştur. Bu sorunu başarı ile bertaraf eden Türkiye Cumhuriyeti maliye yönetimi aynı zamanda kalkınma hamleleri ile de ekonomik büyümeyi ve istikrarı tesis etmiştir. Osmanlı dönemi mali idaresinin içine düştüğü hatalardan dersler alınmış ve borcu borçla kapatma zihniyeti terk edilmiştir. Bu sayede anlaşmaya göre daha erken olarak borçlar 1954 yılında tasfiye edilmiştir. Bu çalışmanın konusunu, Osmanlı Devleti nin dış borçlanmayla ilk defa tanışmasından itibaren borçların tasfiyesine değin geçen süredeki gelişmeler oluşturmaktadır.

1 I.BÖLÜM OSMANLI DEVLETİ NİN MALİ VE SİYASİ AÇIDAN GERİLEMESİ Avrupa da bilim ve teknik alanında barut ile topun kullanılması, pusulanın icadı, gemiciliğin ilerlemesi, astronomi, kâğıt, matbaanın gündelik hayata girmesi gibi gelişmeler insanlar üzerindeki kilise baskısını sonlandırdığı gibi, cesur gemicilerin ortaya çıkarak okyanuslara açılması sonucunda yeni kıtalar ve ticaret yolları bulundu. Coğrafi keşiflerin etkisiyle Osmanlı Devleti'nin en önemli gelir kaynaklarından olan gümrük vergileri ve kritik noktalarda bulunan limanları özelliklerini kaybetmeye başlamıştır. Avrupa da ise tam tersi bir durum yaşanmaktadır. İtalyan şehir devletleri önemlerini kaybederken Atlas okyanusunda kıyısı bulunan Fransa, Portekiz, Hollanda, İspanya, İngiltere gibi devletler giderek siyasi ve ekonomik olarak güçlenmiştir. Avrupa da ekonomik olarak güçlenen ülkeler sömürge arayışlarına girmiş, ucuza gelen hammaddeyi mamul hale getirerek satacakları pazarları aramaya başlamışlardır. Ekonomileri güçlenen ülkeler ordularını da güçlendirerek özellikle kıta Avrupa sında yayılmayı hedeflemişlerdir. Tabidir ki bu süreçte elde edilen hammaddeyi mamul hale getirmek için ihtiyaç duyulan enerji Sanayi inkılâbı ile buhar gücünden elde edilmiştir. Osmanlı Devleti tüm bu süreçte mevcudu muhafazaya çalışmış yapılan yenliklere ayak uyduramadığı gibi ıslahatlar da amacına ulaşamamış, ekonomik olarak gerileme ile beraber toprak kayıpları yaşanmaya başlamıştır. Kuruluş ve yükselme dönemlerinde Osmanlı Devleti nin gelirlerinin en önemlisi toprak gelirleri olmuştur. Mali sistemin gelişmesindeki en önemli etken fethedilen toprakların sipahilere verilmesi ile oluşan Tımar sistemidir. 1 1 Sait Açba, Osmanlı Devletinin Dış Borçlanması, Vadi Yayınları, Ankara 2004, s. 19.

2 Osmanlı maliyesinin temeli olan fetihler durunca, gelirler azalmış ve bütçe açıkları oluşmaya başlamıştır.1683 yılındaki İkinci Viyana Kuşatması ile ortaya çıkan ve on altı yıl devam ederek 1699 tarihli Karlofça, 1700 tarihli İstanbul Anlaşmaları ile Osmanlı Devleti 356.000 kilometrekarelik bir toprağı kaybettiği gibi Avrupalı devletlerden aldığı vergiler de tamamen kaldırılmıştır. 2 Mukataa sisteminde yıllara göre dalgalanmalar olmuştur. Mukataalar emanet ve iltizam yöntemi ile hayat bulurken 16. yüzyılın ikinci yarısından itibaren merkezi yönetim sınırların genişlemesi sonucu gelirlerin doğrudan hazineye geçmesi için iltizam yöntemini denemişse de istediği neticeye ulaşamamıştır. Ortaya çıkan nakit ihtiyacı sebebiyle malikâne sistemine geçilmiştir. 3 Malikâne sistemi, toprağın iltizamının kişinin ömrü boyunca kendisine ait olduğu bir sistemdir. Bu sistem önceleri birkaç yıl ile sınırlı iken sonraları isteyene ömür boyu şekline çevrildi. Merkezi yönetim bu yolla önemli ölçüde gelir elde etti. Elde mukataa olarak satılacak düzeyde toprak kalmayınca gündeme yeni gelir kaynakları gelmiştir. 1775 yılında esham uygulaması ile ilk iç borçlanma başlamıştır. Bu sistemde eshamın kişiler arası tedavülü serbest olmakla birlikte vergiye tabi idi. 4 İkinci bir gelir kaynağı olan Cizye ise Müslüman olmayan ancak kendileri ile vatandaşlık sözleşmesi yapılmış olan zımni erkeklerden alınan bir resimdir. Üçüncü önemli gelir kaynağı ise savaşlara hazırlık için toplanan avarız vergisidir. Bu vergi başlangıçta sadece savaş zamanları toplanırken 17. yüzyıl sonundan itibaren sürekli hale gelmiştir. Özellikle Karlofça ve İstanbul anlaşmaları ile Lale Devri harcamaları, I. Mahmud, III. Osman, III. Mustafa dönemlerinin getirdiği savaşlar ve ekonomik yükleri devlet hazinesini derinden sarsmış ve ekonomik krizler birbirini takip etmiştir. I. Abdülhamid tahta çıktığı 1774 yılında hazinenin boş olmasından ötürü askere cülus bahşişi verememiş; bu durum askeriyede ve sivil idarede 2 Ahmet Tabakoğlu, Gerileme Dönemine Girerken Osmanlı Maliyesi, Dergâh Yayınevi, İstanbul 1985, s. 210 211. 3 S. Açba, a.g.e, s. 20. 4 S. Açba, a.g.e, s. 21.

3 huzursuzluklara neden olmuştur. Ruslarla yapılan savaşlarda kaybedilen topraklar ekonominin iyice bozulmasına sebep olmuş ve kriz derinleşmiştir. 5 III. Selim, tahtta bulunduğu 1789 1807 yılları arasında askeri, mali ve iktisadi alanlardaki yenilik hareketlerini de kapsayan, Nizam-ı Cedit olarak bilinen reformları yapmaya çalışmıştır. Bu reformlardan mali ve ekonomik olanlardan bazıları; tımar ve zeametlerin ıslahı, değeri düşük paraların değerlerinin eski ölçüsüne getirilerek yeniden basılması, hububat ticaretinde devlet kontrolü, dış ticarette aktif olan yabancılara karşı Müslüman ve Türklerin himayesinin sağlanması, ticaret filosu kurulması, Nizam-ı Cedid adında yeni bir ordunun kurulması ve yeni bütçenin İrad-ı Cedid adı ile kurulmasıdır. Tüm bu reformların ortaya çıkardığı maliyeti karşılamak için dış borç alma düşüncesi doğmuştur. Ancak Hıristiyan memleketlerden borç alınması fikri şeyhülislam ve din adamlarının muhalefetine takılınca Müslüman memleketlerden borç aranmış, ancak bunda başarılı olunamamıştır. 6 II. Mahmud zamanında içine düşülen dar boğazdan çıkabilmek için yeni arayışlara girişilmiş ve İngiltere hükümetine başvurulmuştur. İngiltere Doğu Akdeniz de konuşlanmış bulunan donanmasına kereste, buğday ve bakır teslim edilmek üzere 1.000.000 Sterlinlik bir istikrazda bulunabileceğini bildirmiştir. Osmanlı hükümetinin bu mallardan ne miktarda verebileceğini tespit çalışmaları uzadığı için beklenen istikraz gerçekleşmemiştir. 7 II. Mahmud zamanı çok önemli iç ve dış olayların, dönüşümlerin meydana geldiği bir dönemdir. Yeniçeri Ocağı nın kaldırılması, Mora İsyanı, Navarin Baskını ve 1828 1829 Osmanlı-Rus Harbi bunlardan birkaçıdır. 1829 yılında Rus Harbinden yenik olarak ayrılan Osmanlı ekonomik yönü de dâhil çok ağır bir antlaşma ile baş başa kalacaktır. 1829 Edirne Antlaşması na göre; Yunanistan a bağımsızlık tanınmıştır. Bunun yanında Çarlık Rusyasına 10.000.000 duka tutarında savaş 5 S. Açba, a.g.e, s. 25. 6 Nihat Sayar, Türkiye İmparatorluk Dönemi Mali Olayları, Meter Matbaası, İstanbul 1977, s. 152 153. 7 Charles Morawitz, Türkiye Maliyesi, Derleyen: Maliye Tetkik Kurulu, Maliye Bakanlığı Tetkik Kurulu Yayını, 1978/188, s. 13.

4 tazminatı ödenmesi kabul edilmiştir. Ayrıca savaştan dolayı zarara uğrayan Rus Tüccarlarının zararlarını tazmin için 1.500.000 duka ödeme yapılması kabul edilmiştir. Yapılan antlaşmanın siyasi yönünün olduğu kadar ekonomik yönünün de çok ağır şartlar taşıdığı aşikârdır. Ekonomik şartların iyileştirilmesi için Rusya ya giden heyet 10.000.000. dukalık tazminat tan 3.000.000 duka indirim yapılmasını sağlamıştır. Bu miktarında nakit yerine ayni olarak ödenmesi kabul görmüştür.1836 yılına dek süren çalışmalar ile tazminat ödenmiştir. 8 II. Mahmut dönemi mali yönden sıkıntılarla geçmiş ve gerekli ıslahatlar yapılamamıştır. Ülke dâhilinde gümrük vergilerinin düşüklüğü ve kapitülasyonların sağladığı ayrıcalıklar sayesinde genellikle Fransız malları hâkim olmuş, onu Alman malları takip etmiştir. Osmanlının bel kemiği ordunun üniforma kumaşlarından, silahlara kadar birçok alanda piyasa ecnebilerin elinde bulunmaktadır. Bu sayede ülkenin her yıl yaklaşık 50.000 kese altını yurtdışına çıkmaktadır. Osmanlı Hükümeti köklü mali reformlar yapamadığı için sıkıntı artmış geçici tedbir olarak bazı kalemlerin ithali yasaklanırken bazılarının da gümrük vergileri arttırılmıştır. Ülke dâhilinde ticaret Kapitülasyonların da verdiği haklarla yabancı ve azınlıkların tekeline geçmiştir. Buna karşılık Müslüman ve Türkler genellikle askerlik, zanaat ve çiftçilik ile meşgul olmuşlardır. II. Mahmud ile birlikte ülkenin her türlü ticareti ve banka işlerinde Galata bankerlerinin etkili bir hale geldiğini görmek mümkündür. Saray çevresi ve halkın ithal mallara karşı alakaları sarrafların elini güçlendirmiş, bir nevi kredi kurumuna dönüşmüşlerdir. Sarraflar ayrıca Lonca teşkilatına mal sağlayan gedikleri finanse ederek ekonomik sistemin tüm nimetlerine hâkim olmaya başlamışlardır. Hatta Yeniçeriler ile gizli ortaklıklar kuran sarraflar gediklerin finansmanını bir müddet sonra bırakınca ve azınlık tüccarlarını finanse edince işin rengi değişmiştir. Böylece gedikler ve yeniçeriler azınlıkların batı mallarını ithal yetkisinin kendilerine verilmesi gerekçesi ile ayaklanmışlar ve Beyoğlu tepelerinde azınlıkların 8 C. Morawitz, a.g.e., s. 14-15.

5 kurduğu barakaları ateşe vermişlerdir. Zamanla sınaî kuruluşlar Avrupa ile rekabette geri kalıp yeni finansman kurallarına uyamayınca gedikler etkilerini yitirmişlerdir. 9 Osmanlı Devleti 18. yüzyıl sonları ve 19. yüzyılda mali politikalarını Avrupalı devletler normuna ulaştıramadığı için sıkıntı katlanarak atmıştır. Gerek ithal malların piyasayı ele geçirerek yerli üretici ve esnafı perişan etmesi gerekse uzun süreli savaşların kaybedilmesi ile vaziyet içinden çıkılamaz bir hal almıştır. Tek umudunu maden, tuzla ve tarıma dayayan devlet savaşların etkisi, iltizam sistemi ve merkezi yapının bozulması ile sona yaklaşmıştır. Bu süreç sonucunda devlet masraflarını karşılayacak kaynağı bulamamaktaydı. 10 Savaşların olumsuz etkilerini şu şekilde sıralayabiliriz: 1. Yükselme devrinde neredeyse 2 saatte bittiği yazılan savaşların süresi artık 16 seneyi bulmuştur. 2. Devletin önemli bir gelir kalemi olan ganimet artık söz konusu değildir. hale gelmiştir. 3. Mağlup olan devletlerden alınan savaş tazminatı alınmadığı gibi ödenir 4. Yeni toprak alımı olmadığı için Tımar sistemi bozulmuştur. 5. Uzun süreli savaşlar sefer güzergâhında bulunan köylünün hem üretimini düşürmüş, hem de vergi yükünü arttırmıştır. Bu durum halkta hoşnutsuzluklara yol açtığı gibi merkezi yönetime isyana kadar varmıştır. 6. Seferlerde geçen süre artmış gönüllü askerlerin işlediği topraklar boşalmıştır. 7. Sipahilerin savaşlarda yer alması ve uzun süre bölgelerine gelememeleri hem asayişi olumsuz etkilemiş hem de vergi toplamada sıkıntılara yol açmıştır. 9 Haydar Kazgan, Galata Bankerleri, Para Dergisi, Haziran 1981, s. 59. 10 S. Açba, a.g.e., s. 29.

6 8. Osmanlı Devleti yaptığı anlaşmalarda artık toprak kaybeder hale gelmiştir. 9. Yüklü miktarda savaş tazminatları ödenmesi söz konusu olmaktadır. 10. Galip gelen devletler toprak ve tazminatla yetinmeyip ekonomik olarak da Kapitülasyonlardan yararlanmaya başlamışlardı. Osmanlı Devleti bu gibi sıkıntılarla uğraşırken dünyada Sanayi İnkılâbı ile ortaya çıkan makineleşme ve üretim artışı temelde iki ihtiyaç doğurmuştur. 1.Üretim fazlası malı satabilecek Pazar ihtiyacı, 2. Sanayi üretimini destekleyecek ve arttıracak hammadde ihtiyacı. Tabi olarak bu ihtiyaçlar nispeten geri kalmış olan ülkeler üzerinden olmalıydı. Osmanlı Devleti gücünü kaybetmekle beraber zengin yeraltı ve üstü kaynakları bir yana bakir bir pazar durumundaydı. Ayrıca topraklarının hemen tamamı ya Avrupa da ya da Avrupa ya en yakın konumlarda idi. Tabidir ki Avrupalı devletlerle imzalanan kapitülasyonların ve Ticaret anlaşmalarının önemlerini de göz ardı edemeyiz. Hatta bizim için en önemli ve can alıcı nokta budur. 11 19. yüzyılda devletin önemli gelir kaynakları azalmakta olup çıkış noktası olması gereken ticaret ve elde edilecek vergiler özellikle 1838 Balta Limanı Ticaret Anlaşması ile İngilizlere ve sonra diğer Avrupalı devletlere önemli imtiyazlar ile azalmıştır. Bunun sonucu olarak gelir kaybı ile beraber iç piyasa hâkimiyeti yabancıların eline geçecek sonuçta iç ve dış borçlanma zaruriyet arz edecektir. Genelde sıkıntının kaynaklarından en kuvvetlisi ekonomik, askeri ve siyasi alanda yapılan ıslahatların sorunların kökenine inmekten çok Avrupa da yapılanların taklidi yoluna gidilmesinden kaynaklandığı açıktır. Osmanlı Devleti nin Avrupalı devletler ile imzaladığı ticari anlaşmaların 1800 lü yılların başlarından itibaren oluştuğu bilinmek ile beraber bu süreci ekonomik, askeri ve siyasi yönü daha öncelere dayanmaktadır. 11 S. Açba, a.g.e., s. 31.

7 Genelde sıkıntının kaynaklarından en kuvvetlisi ekonomik, askeri ve siyasi alanda yapılan ıslahatların sorunların kökenine inmekten çok Avrupa da yapılanların taklit edilmesi yoluna gidilmesinden kaynaklandığı açıktır. Osmanlı yükselme döneminde orijinal yöntemler kullanarak devletin kurumları ve ekonomisini idare edip geliştirmişken, artık günü kurtarma planları yapılır olmuştur. Hatta ileride göreceğimiz gibi çoğunlukla borcu borçla kapatma çabaları ekonominin dengelerini bozmuştur. Osmanlı idarecileri devletçi politikalardan uzaklaşarak ekonomiyi tüccarların ve sermayenin idaresine vermiştir. Bunun sonucunda tamamen batılı politikalar, yaşam tarzları ve çıkarları topluma hâkim olmaya başlamıştır. 12 1789 Fransız İhtilali ve Napolyon Savaşları ile Avrupa da tüm dengelerle beraber ekonomik yapı da büyük bir yıkım yaşadı. İngiltere güçlü donanması ve zengin kaynaklara sahip sömürgelerine güvenerek Fransa ile karşılıklı abluka hadisesine girişmesi tüm kıtayı etkileyen ekonomik bir krize sebep oldu. Bazı Avrupa ülkeleri gümrük duvarı uygulaması ile İngiltere mallarının ülkelerine girişine engel oldu. 13 Fransa gümrük tahdidi olayına öncülük eden ülke olmakla iktisadi açıdan zor günler geçirmekte idi. Almanya işi biraz daha ileri götürerek sadece İngiliz mallarına değil bütün yabancı mallara yasak getirmiştir. Avrupa ülkelerinin hemen tamamı gümrük vergi oranlarını arttırarak ülkelerine yabancı mal girişini engellerken Rusya da bu korumacı önlemleri uygulamada gecikmedi. Bu sırada Osmanlı Devleti verdiği Kapitülasyonlar ve yaptığı ticaret anlaşmaları ile yabancı mallar için bir cennet haline geldi. 14 Tabidir ki İngiltere bu süreçte 1820 1840 sermayesini daha çok Avrupa dışındaki ülkelere yönlendirmiştir. 12 Faruk Yılmaz, Batı Emperyalizmi ve Osmanlı Devleti (Osmanlı Devleti nin Borçlandırılması), Berikan Yayınları, Ankara 2007, s. 15. 13 Şevket Pamuk, 100 Soruda Osmanlı-Türkiye İktisat Tarihi1500 1914, Gerçek Yayınevi, İstanbul 1987, s. 200. 14 Mübahat Kütükoğlu, Osmanlı-İngiliz İktisadi Münasebetleri, C. I, Ayyıldız Matbaası, Ankara, 1970, s. 70.

8 Osmanlı Devleti başta olmak üzere Latin Amerika ülkeleri, Çin ve Uzakdoğu ülkeleri ile iknaya dayalı olmadığı takdirde cebren ticaret anlaşmaları imzalayarak dar boğazdan çıkmıştır. 15 İngiltere ile Osmanlı Devleti nin imzaladığı ticaret anlaşması fikir olarak çok öncelere dayanır. İngiltere bu fikrin olgunlaşmasını ve Osmanlı yı sıkıntılı bir anında yakalamayı bekledi. Ortamın oluşmasını sağlayan gelişmeleri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz. 1. 1820 1829 yılları arasında çıkan Mora ve Yunan isyanı: Rusların kışkırtmaları ile Etnik-i Eterya Cemiyetinin faaliyetleri neticesi Osmanlı ya başkaldırma hareketi oluşmuştur. Bu süreç zarfında gücünü yitirmiş olan Osmanlı padişahı II. Mahmud, Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşadan yardım istemiştir. Kavalalı büyük bir donanma ile Moradaki isyanı bastırmıştır. Padişah kendisine isyanı bastırması karşılığında Mora ve Girit valiliğini de uhdesine vereceğini bildirdi. Bu durumdan rahatsız olan İngiltere, Rusya ve Fransa Osmanlı Devleti ne baskı yaparak Yunanistan a bağımsızlık tanınmasını istemişlerdir. İstekleri reddedilince İngiltere, Fransa ve Rusya Navarin Limanını basarak Osmanlı ve Mısır donanmalarını yakmışlardır (1827). 16 2. Osmanlı Devleti, yanan donanması için Avrupa devletlerden Tazminat istemiştir. Avrupalı devletler bunu kabul etmemiş ve Rusya, Osmanlı Devleti ne savaş açmıştır. Osmanlı Devleti bu savaştan ağır bir yenilgi ile çıkmış; Rusya doğuda Erzurum, batıda ise Edirne ye kadar gelmiştir. II. Mahmud un isteği ile Edirne Barışı imzalanmıştır. Böylece Yunanistan bağımsızlığına kavuşmuştur. Bu antlaşma ile Rus ticaret gemileri boğazlardan serbest geçiş hakkı kazanmış ve Rusya Osmanlıdan savaş tazminatı almıştır. 17 3. Osmanlı Devleti nin zayıflığından faydalanan Fransa, Akdeniz in dengesinin değiştiği bahanesi ile Cezayir i işgal etmiştir. Böylece Osmanlı Devleti, Afrika daki ilk toprak kaybını yaşamıştır. 15 Ş. Pamuk, a.g.e., s. 200. 16 Geniş bilgi için bkz. Rıfat UÇAROL Siyasi Tarih, Der Yayınları, İstanbul 2008.,s.210-225 17 Aynı yer.

9 4. Mora isyanını bastıran ancak valiliğini alamayan Kavalalı Suriye ve Girit valiliğini istemiştir. II. Mahmut önce kabul edip sonra vazgeçince Kavalalı isyan etmiş ve oğlu İbrahim Paşa komutasındaki Mısır ordusu ile Kütahya önlerine kadar gelmiştir. Bu tehlike karşısında İngiltere ve Fransa dan yardım alamayan II. Mahmut Denize düşen yılana sarılır diyerek Rusya dan yardım istemiştir. Bunun üzerine Rusya İstanbul a büyük bir donanma gönderdi. Rusya nın boğazlara yerleşmesi ve Akdeniz e inmesini çıkarlarına aykırı bulan İngiltere ve Fransa, bu duruma müdahale ederek, Mehmet Ali Paşa ile II. Mahmut arasında Kütahya Anlaşmasının yapılmasını sağlamıştır. İngiltere ve Fransa ya güvenmeyen Osmanlı Devleti, Rusya ile Hünkâr İskelesi Anlaşması nı imzalamıştır. İşte tam burada tarih dönüm noktasını yaşamaya başlamıştır. Çünkü Boğazlar ve Mısır sorununun çözümünde yardımcı olduğu için İngiltere ile Balta Limanı Ticaret Anlaşması imzalanmıştır (1838). 1838 BALTA LİMANI TİCARET ANLAŞMASI A. Osmanlı-İngiliz Ticaret Anlaşması Osmanlı Devleti ile İngiltere arasında 16 Ağustos 1838 de Balta Limanı nda imzalanan anlaşma önce İngiltere Kraliçesi Victoria (8 Ekim 1838) ve bir süre sonra da Sultan II. Mahmud tarafından imzalanarak yürürlüğe girmiştir. 18 Anlaşmanın önemli maddeleri şunlardı: 19 1. 1838 Balta Limanı Ticaret Anlaşmasıyla yabancılara uygulanan ticaret yasağı ortadan kaldırılmıştır. Bu sayede İngiliz Tüccarlar Osmanlı ülkesinde yetişen ve ya işlenen her türlü malı satın alma hakkına kavuşmuş oldular. 2. Ziraatla ilgili ürünler, madenler, tütün ve kahve üzerinde oluşturulan Yed-i Vahit (Tekel Usulü) usulü tamamı ile kaldırılacaktır. 18 Anlaşma konusunda geniş bilgi için bk. M. Kütükoğlu, a.g.e., s. 93-125. 19 M. Kütükoğlu, a.g.e., s. 108-113.

10 3. Ticari malların satın alınmasından sonra bir yerden diğer bir yere nakli sırasında mahallinden istenen tezkere isteme usulünden vazgeçilecektir. Bu madde ile İngiliz tüccarlarından biri Osmanlı Devleti hudutları dâhilinde alıp satacağı Osmanlı memleketleri mahsulünün alım ve satımı esnasında alınan vergileri, Müslüman ve ya Reaya dan, bu bakımdan en fazla imtiyaza haiz olanın verdiği miktarda ödeyecektir. Bu madde iledir ki İngiliz tüccarları en çok müsaadeye mazhar millet olmak vasfı ile beraber; en çok müsaadeye mazhar yerli tüccar sınıfına da yükselmiş olmaktadır. 4. Balta Limanı Anlaşması ndan önce yabancı tüccarlar Osmanlı memleketlerinden aldıkları malları iskelelerde gemilere yüklerken % 3 gümrük vergisi ödemekte idiler. Bu vergi aynen korunmuştur. İngiliz tüccarların daha önceden ödemek istemediği dâhili gümrüklerden Amediyye, anlaşmada % 9 olarak tespit olunmuştur. Amediyye vergisi ödenmiş olan eşya, memleket dışına çıkarılmadan başka bir iskeleye götürülürse tekrar Amediyye vermeye gerek kalmaksızın sadece Reftiyye ödenerek götürebilecektir. Yabancı tüccar malı iskelede satın alır ise yalnızca % 3 vergi ödeyecektir. 5. Balta Limanı Ticaret Anlaşmasına Osmanlı memleketlerinde ve her sınıf halk tarafından tatbik ve riayet olunacaktır. 6. Büyük Britanya İmparatorluğu mahsul ve mamulü olup İngiliz tüccarına ait her çeşit mal, Osmanlı Devleti hudutları dâhilindeki bütün yerlerde kabul olunarak kıymetleri üzerinden % 3 gümrük resmi alınacaktır. Bu % 3 den başka önceden alınan iç vergiler yerine mal ister geldiği halde, isterse nakil olduğu diğer bir şehirde satılsın sadece % 2 munzam bir resim ödenecektir. Bu resmin ödenmesinden sonra, mal tekrar el değiştirirse ve başka bir memlekete gönderilmek istense bir daha resim talep edilmeyecektir. Munzam vergi ancak malın iskeleye nakli veya memleket dâhilinde satılması halinde verilecektir. 7. İngiliz tüccarı dışarıdan ithal ettiği malların ithal resmi % 3 ve % 2 lik de munzam vergi ödediği takdirde, başkaca bir resim ödemeden satabileceği gibi ülke dışında, satma hakkını dahi kazanmıştır.