BİLGELİK ÇAĞINA GİRİŞ DOYA DOYA YAŞAMAK NECDET KAYNAK İKİNCİ ADAM YAYINLARI



Benzer belgeler
İçindekiler. Giriş. Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15

Medeniyet Okulları REHBERLİK SERVİSİ SUNAR..

5Element Eğitim ve Danışmanlık EĞİTİM KATALOĞU

Nasıl Bir Zekâya Sahipsiniz? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim. Ayın Testi

ÇOKLU ZEKA ÖZELLİKLERİ

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

Duygusal Zekaya Önem Verin!

YARATICI ÖĞRENCİ GÜNLERİ Her Öğrenci Yaratıcıdır

Economic Policy. Opening Lecture

Temel Yönetim Becerileri (Basic Management Skills)

ZEKA ATÖLYESİ AKIL OYUNLAR

Aşık olduğumuz kişiyi neden unutamayız?

Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz.

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

9. Sigarayı bırakma zamanı

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

PSİKOLOJİK REHBERLİK BÖLÜMÜ DANIŞMANLIK VE. Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu

1 of 5 14/10/2010. Stresle Başa Çıkma

Eğitimci iseniz, bilinç altına yönelerek daha hızlı ve etkin eğitebileceksiniz.

DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER

Ders seçimi; öğrencilerin ilgi, yetenek ve yaşamdan beklentilerinin değerlendirilmesini gerektiren zor bir süreçtir.

BİLGİ EVLERİ ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ. Ölçme ve Değerlendirme Merkezi 1

NİSAN 2015 BÜLTENİ. Merhaba! Nisan ayı boyunca yaptığımız etkinlikleri bulabileceğiniz. bültenimizi sizinle paylaşmanın sevinci ve gururu. içindeyiz.

EFT ile POZİTİF HAYAT EĞİTİMİ EFT NEDİR?

Lider Ruhlu Yönetici / Mükemmel Hizmette Fark Yaratan Yönetici (Managing Operations Effectively)

Dr. Halise Kader ZENGİN

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

OKUL ÖNCESİNDE OYUN VE HAREKET ETKİNLİĞİ

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

1. Bir süre için hayatınızdaki iyi şeylerin artık olmadığını varsayın.

MINDFULNESS NEDİR? Özel bir şekilde dikkat etmek: şimdiki zamana istemli, kasıtlı ve yargısız bir

Psikomotor Gelişim ve Oyun

Kıvılcımlar Programı Başvuru Formu

EZİNE ÇOK PROGRAMLI LİSESİ HAYDİ! HALİL İBRAHİM SOFRASINA

PYP VELİ MEKTUBU 1. SINIFLAR PRIMARY YEARS PROGRAMME EĞİTMEN KOLEJİ SORGULAMA HATLARI ÖĞRENEN PROFİLLERİ

GELİŞİMİN EN HIZLI OLDUĞU DÖNEMİ 0-3 YAŞTIR Fakat 0-6 yaşın her döneminde çocuğun öğreneceği fiziksel, sosyal, zihinsel, cinsel, duygusal ve ahlaki gö

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

2011$ Çocuklu'Yaşam'Merkezi'' İlkiz&Özcan&Sönmez&

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR VELİ BİLGİLENDİRME MEKTUBU 2

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

R E H B E R L Đ K B Ü L T E N Đ - 3

Çoklu Zekâ Teorisi Ek 2

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER

3. SINIFLAR BU AY NELER ÖĞRENECEĞİZ? OCAK

A2 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO:

İngilizce nasıl öğrenilir?

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir?

ÖZEL BİLGE OKULLARI 3. SINIFLAR ŞUBAT AYI BÜLTENİ

GEÇMİŞ, ŞİMDİ VE GELECEK ARASINDA EN ÇOK ŞİMDİYE ODAKLANIR. ŞİMDİYİ YAŞAR

4. SINIF - 1. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Öğretim Yılı

BİLİŞİM İLE TANIŞIYORUM BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİNİN KULLANILDIĞI ALANLAR

Çoklu Zeka Kuramı - Zeka Tipleri

ERGENİM BEN!!! Nereden Çıktı Bu Sınav?

DUYGULAR - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

Doğada İngilizce Öğreniyorum. En İyi İngilizce Etkinlik Yarışması Jüri Özel Ödülü. verime giden yolda. -İçeride Hiç Çocuk Kalmasın- Doğa.

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

Dil Öğrenme ve yazım dili öğrenme

Kadınlar Ne İster? Erkekler Ne Verir?

KİŞİSEL "GÜÇ KİTABINIZ" Güçlenin!

UYGULAMALI EĞİTİM KALICI ÖĞRENİM

KOÇLUK NEDİR? İNCİ TOKATLIOĞLU Profesyonel Koç-Uzman Eğitimci

küçük şeyler Eylül 2007

Hipnoz durumu nedir? H İ P N O Z NE DEĞİLDİR? NEDİR? Uyku Uyanık bir durum. Bilinçsiz bir durum Rahatlama durumu. Aldanma Hayalinizde canlandırma

TEOG YAZ TATİLİNDE KAZANILIR

NASIL ÇALIŞILIR? NASIL BAŞARILI OLUNUR?

ALARM DURUMUNDA BEDENİMİZDE MEYDANA GELEN BAZI ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER

Royal Visio Görme bozukluğu olanlar ve körler için uzmanlık merkezi

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

ÖĞRENCİ GÖZLEM VE DEĞERLENDİRME RAPORU

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI

EBELİKTE BİLGİNİN UYGULAMAYA DÖNÜŞÜMÜ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF PSİKOLOJİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

En İyi Yönetici, En Kötü Yönetici

E-KİTAP SATIŞLARINIZLA, SÜREKLİ BİR GELİRE NE DERSİNİZ? By Alia RİOR. Alia RİOR

ünite1 Fen Bilimleri Beş Duyumuz Beş Duyumuz 3. Burundaki kılları koparmak Çok sıcak cisimlere dokunmak

VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM

02/17 Jelinek, Hauschildt, Moritz, Okyay, & Taş HOŞGELDİNİZ. Depresyon Tedavisinde Metakognisyon Eğitimi (D-MCT)

Farkındalık sadece içerden açılan bir kapıdır

Güncel Liderlik Yaklaşımları: Hizmetkar ve Vizyoner Liderlik. Spor Bilimleri Anabilim Dalı

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler.

Çocuğun yeteneğini keşfetme ve geliştirmenin yolları

Mavi Pupa Montessori Anaokulu nun Sevgili Anne ve Babaları,

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

OPERASYONEL LİDERLİK BECERİLERİMİ GELİŞTİRİYORUM

Koçluk, danışanın problemlerini çözüme ulaştırmak ve yolunu aydınlatmaktır.

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetlerinin Amacı Nedir?

AKADEMİK LİDERLİK. Prof. Dr. Yunus Söylet

ÖZEL ÇEKMEKÖY NEŞELİ ANAOKULU. PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ve REHBERLİK BÜLTENİ ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ GELİŞİMİ

yukarıda olduğu psikolojik bir durumdur.

İLK FIRSAT 2017 MEZUNLAR BULUŞMASI // 27 Mayıs 2017

ÖZEL ÜSKÜDAR SEV İLKÖĞRETİM OKULU

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

TASARIM ODAKLI DÜŞÜN KAHVALTILIKLAR

HANİFİ ÖZEL PSİKOLOJİK DANIŞMAN

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

21 yıllık tecrübesiyle SiNCAN da

1. SINIF - 1. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME FORMU Öğretim Yılı

5. MESLEKİ REHBERLİK. Abdullah ATLİ

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

Transkript:

BİLGELİK ÇAĞINA GİRİŞ DOYA DOYA YAŞAMAK NECDET KAYNAK İKİNCİ ADAM YAYINLARI

Yazar NECDET KAYNAK Grafik Coşkun Pınar Baskı Kilim Matbaacılık Eylül 2011 1. Baskı ISBN 978-605-5702-54-0 İKİNCİ ADAM YAYINLARI Moda Caddesi, Özgür İşhanı, No: 46, Kat:4, D: 403, Kadıköy / İstanbul Tel: 0216 345 95 66 Fax: 0216 345 95 74 www.ikinciadamyayinlari.com Bu eserin tüm yayın hakları İkinci Adam Yayınları na aittir.

BİLGELİK ÇAĞINA GİRİŞ DOYA DOYA YAŞAMAK

İÇİNDEKİLER Teşekkürler...12 Biyografi...14 Ön Söz...16 Giriş...25 G1- Doya Doya Yaşama (DDY)...25 G2- İnsan Yaşamını Oluşturan Boyutlar...26 A- İnsan Yaşamının Fiziksel Boyutu ve Duyular...27 A1- Duyular...27 A2- Anı Yaşama ve Doya Doya Yaşama...28 A3- Duyu Bilinci...30 A4- Doya Doya Yiyerek Kilo Verebilirsiniz...32 B- İnsan Yaşamının Zihinsel Boyutu ve Düşünceler...32 B1- Bilinç Alanı ve Bilinç Boyutu...33 B2- Zihinsel Zekâ ve Iq...34 B3- Bilinç (Akıl) ve Mantık...37 B4- Düşünceler ve Düşünce (Hayal) Gücü...42 B5- Bilinç ve Düşünce Gücünü Geliştirme...46 C- İnsan Yaşamının Bilinç Boyutları ve İçsel Yolculuk...49 C1- İçsel Yolculuk ve Gelişmiş Kişilik...50 C2- Kişilik Bilinci...54 C3- Kişilik Bilinci Geliştirme...57 C4- Kişililik Bilinci Boyutları ve Kişilik Katmanları...60 C5- Kişilik Oluşumu ve İçsel Yolculuk...67 C6- Kişisel Özelikler ve Kişilik Yönetimi...74 C6- Kişilik Testi, Kendini Tanıma ve Bilgelik Çağına Geçiş...115 D- İnsan Yaşamının Duygusal Boyutu ve Duygular...119 D1- Duygusal Zekâ (Duygusal Bilinç) ve Eq...122 5

D2- Duygular ve Duyguların Yönetimi...123 D3- Kozmik Bilinç ve Ruhsal Bilinç ile İlgili Genel Açıklamalar...148 E- Fiziksel, Zihinsel, Duygusal Yaşamın Dengesi Ve DDY...153 Son Söz...161 Ekler ve Referanslar...165 Ek-1 Anlamlı ve Özlü Sözler...165 Ek-2 Kendimi Değiştirme ve Kaliteli Yaşam Planı...182 A- Kendimi Tanıma ve Değiştirme Planı...182 B- Ruhumu Besleme ve Sağlıklı, Mutlu Yaşama Planı...183 Ek-3 Elektrik ve Biyoenerji...186 A- Varlıkların Enerji Gereksinimi...186 B- Yaşam Enerjisi ve Elektrik Enerjisi Arasındaki Benzerlik...186 Elektrik Enerjisi ve Akımı...186 Yaşam Enerjisi ve Akımı...189 C-Kozmik Bilimin Yaşam Kalitesi Üzerindeki Etkisi...191 D- Parasal Boyut...193 E- Mutlu Yaşamak İçin Pratik Öneriler...195 Ek-4 Sanal Cennet...196 Ek-5 Özgürce ve Farklı Düşünebilmek...197 Ek-6 Tanrı ve İnsan Beyni...202 Ek-7 İş Görüşmesinde Dikkat Edilecek Konular ve Kişilik Envanteri...205 A- İş Görüşmesi Esnasında Dikkat Edilecek Konular...205 B- Kişilik Tespiti İçin Bir Mülakat Sorusu...208 Cevaplar ve Açıklamaları:...209 C- İş Deneyimleri ve Öneriler...210 D- İş Hayatına Yeni Başlayacaklara Öneriler...216 E- İnek ve Kedi Hikâyesi...218 Alınabilecek Dersler:...219 6

F- Matematik Soruları...220 Ek-8 Gelecek Bilgiyi Üretenlerindir...223 Ek-9 Bilişim (Bilgi ve İletişim) Çağı...227 A-Bilişim Çağındaki Ortak Düşmanımız Bilgisizlik, İletişimsizlik ve Fedakârlık...227 B- İletişim ve Frekans...231 C- Olay X Tepki = Sonuç Formülü...233 Ek-10 Bilgi ve İstatistik Bilimi...235 Ek-11 İnatçılık Neye Yarar?...240 Ek-12 Yaşamsal Problemler...241 A- Sağlık Problemleri...243 B- Eğitim ve İş Problemleri...243 Ek-13 Gelişim Karşıtı...244 A- Kendimiz ve Yakınlarımızın Gelişimine Karşı Olan Tutum ve Davranışlarımız...244 B- Değişime ve Gelişimine Karşı Olan Tutum ve Davranışlara Örnekler...248 Ek-14 Sistemler ve Yöntemler...251 A- Küçüğüm Şarkısı, Sezen Aksu...252 B- ÖSS İçin Püf Noktaları...253 C- Proje Yönetimi Sistemi...255 D- Yapacağımız İşlerin Öncelik Sırasını Belirleme Yöntemi...258 E- Yakınlarımıza Yardım Konusunda, Öncelik Sırasını Belirleme Yöntemi...260 Ek-15 Yanlış ve Zamanında Verilmeyen Kararlar...261 Ek-16 Eğitim Şart...263 Ek-17 Öz Geçmiş ve Eğitimler...268 A-Kısa Öz Geçmiş...268 B- İş Hayatında Katılmış Olduğum Mesleki, Yöneticilik, Kalite Konulu Eğitim ve Seminerler...269 7

8

BİLGELİK ÇAĞINA GİRİŞ, aşağıda verdiğim dört kitap dizisinden oluşan sisteme, yönteme ve uygulamaya yönelik yazılı bir eserdir. Bana özgün olan birtakım fikirleri ve yöntemleri içermektedir. Bu kitap dizisinde, 2000 li yılların başından itibaren BİLİŞİM (bilgi ve iletişim) ÇAĞI nın tamamlanması ile başlayacak olan yeniçağı, BİLGELİK ÇAĞI olarak tanımladım. 1.KİTAP: BİLGELİK ÇAĞINA GİRİŞ: Doya Doya Yaşamak 2.KİTAP: BİLGELİK ÇAĞINA GİRİŞ: Duyguların Yönetimi ve Empati 3.KİTAP: BİLGELİK ÇAĞINA GİRİŞ: Kişilik Yönetimi ve Bilgelik 4.KİTAP: BİLGELİK ÇAĞINA GİRİŞ: Öğrenmeyi Öğrenme ve Bilinç Geliştirme Bu kitapları, önceki yıllarda oluşturduğum KA- LİTELİ YAŞAM (başarılı, sağlıklı, mutlu) ve DOYA DOYA YAŞAMA FELSEFESİNİ (fikrini) uygulamaya dönüştürmek amacıyla; genç, yetişkin ve yaşlılar için kaleme aldım. Kitaplar, aşağıda ana başlıklarını verdiğim konuları bütün boyutları ve ayrıntısı ile işlemektedir: Kişisel Gelişim Yöntemleri, Bilinç Geliştirme Yöntemleri, Kişilik Yönetimi, Olumsuz Kişisel Özelliklerin Belirlenmesi ve Yönetilmesi, İçsel Yolculuk, Duyguların Yönetimi ve Empati, Öğrenmeyi Öğrenme Yöntemleri, İnsan yaşamının Fiziksel, Zihinsel, Duygusal ve Ruhsal Boyutlarının Tanımı ve Yönetilmesi, Zihinsel (IQ) ve Duygusal (EQ) Zekâ Tanımı ve Ölçülmesi, Bilinç ve Yetenek, Kişilik

ve Ego, Karakter ve Huy, Düşünce ve Duygular, Kozmik ve Kader Bilinci, Sevgi Bilinci, Ruh ve Ölüm Bilinci, Merak ve Öğrenme Bilinci, Depresyon, Anksiyete ve Panik Atak hastalıklarının çözümüne yönelik açıklamaları içeren ve İNSAN BEYNİ ile BİLGİSAYA- RI karşılaştırarak insanın sahip olduğu DÜŞÜNCE GÜCÜ, ZEKÂ, YETENEK gibi üstün YETİLERİ etkin bir şekilde kullanmayı öğreten; bana ÖZGÜN yöntem, uygulama, benzetme, modelleme ve örnekleri içeren, KENDİ YAŞADIĞIM DENEYİMLER ile ders kitabı formatında hazırlanmış olan bir eserdir. Sevgilerimle Necdet / 29.04.2011, İzmir

Bu kitabı doya doya sarılamadan kaybettiğim anneme, anneme sarılma hissini bana devamlı tattıran Hatice teyzeme ve kuzenim Evşen e, uğur meleği olduğum babaanneme ve hediye ettiği kitaplar ile beni iki kez hastalıktan kurtaran Ülker ablama atfediyorum.

TEŞEKKÜRLER Çok teşekkür ederim Ülker ablacığım; Sharma nın Ferrari sini Satan Bilge, Nil Gün ün Duyguların Simyası ve Osho nun Ruh Eczanesi kitaplarını bana hediye ettiğin için. Çok teşekkür ederim sizlere Nil Gün, Sharma ve Osho; elinize ve zihninize sağlık bu kitapları yazdığınız için. İnsan yaşamının duygusal ve ruhsal boyutu ile ilgili olarak, bu kitapta kendi yazmış olduğum konuları, hastalanmadan önce bana birileri anlatmış olsa kesin olarak inanmazdım ve çok saçma bulurdum. Duygularımı bastırmanın, beni depresyon ve anksiyete hastası edeceğine güler geçerdim. Şimdi depresyon ve anksiyete hastalığını yaşadığım için; hastalığı atlatma sürecini bilinçli olarak, anbean, adım adım deneyimlediğim için; duygusal ve ruhsal yaşamın önemine ve gerekliliğine inanıyorum. İnsanın, yaşamın sadece zihinsel ve düşüncesel boyutunu derinlemesine yaşaması öyle bir şey ki; insan zihninde oluşturduğu bir düşüncenin (önemli bir sorunun veya projenin) kendisini yönetmeye başladığının farkına varamıyor. Zihninizdeki çok önemli sorun çözülmediği veya çok önemli proje (büyük beklentiler ve hedefler) gerçekleşmediği zaman, derin bir uçuruma düşer gibi hayal kırıklığına uğrayarak depresyona giriyorsunuz. Depresyon, çok büyük enerji (bastırılmış bütün duyguların enerjisini) içerdiği için, zihninizdeki her şey birdenbire anlamsızlaşarak intihara sürüklenebiliyorsunuz ve/veya bende olduğu gibi anksiyete de depresyona eşlik ediyor; bilinciniz karışıyor;

her şeyden korkuyorsunuz; sıkıntı, heyecan ve panik duyuyorsunuz; zihninizi kullanamıyorsunuz; mantıklı mantıksız hiçbir şey düşünemiyorsunuz; sanki sizi başka bir güç yönetmeye başlıyor. Anksiyete krizleri (panik atak), kalıcı deliliğe veya takıntılara (obsesif kompulsif) neden olabiliyor ve sizi ömür boyu uyuşturucu ilaç kullanmaya mahkûm edebiliyor, ya da benim gibi bu büyük enerji birikimini olumlu yönde kullanarak, kısa sürede hastalığı atlatabiliyorsunuz.

BİYOGRAFİ Ben ODTÜ 1981 mezunu, elektronik mühendisiyim. Elektronik, bilgisayar ve iletişim sektöründe; ar-ge, proje yönetimi, üretim mühendisliği, mağazacılık ve teknik servis gibi alanlarda çok yönlü deneyim sahibiyim. Türkiye nin büyük firmalarında ve kendi kurmuş olduğum iş yerinde; iş geliştirme, kalite geliştirme, proje yönetimi, süreç yönetimi ve iş yöntemleri hazırlanması, geliştirilmesi, sistematize edilmesi yönünde; bölümler arası koordinasyon, yönetim, mühendislik ve eğitim fonksiyonları icra ettim. İnsan vücudunun bağışıklık ve kendini yenileme sistemine benzer şekilde, zaman içinde zihnimde sorun çözmeye, önlemeye ve proje üretmeye, gerçekleştirmeye yönelik kendiliğinden işleyen bir yeti oluştu. Bu yetiyi, iş yaşamımda çalışanların ve aile yaşamımda yakınlarımın farkında olmadan ürettikleri sorunları çözerken, farkında olmadan kazandım. Yaşanan bütün sorunların arkasında bilinçli veya bilinçsiz insan kusuru olduğunu, dünyadaki bütün sorunlarının ana kaynağının eğitimsizlik (bilgi, deneyim eksikliği ve yaşam süreçlerinden ders almamak) olduğunu ve bilinç düzeyini yükselterek yaşadığı bütün sorunları insanın kendisinin çözebileceğini deneyimleyerek öğrendim. (Hiçbir sorun, sorunu yaratan bilinç düzeyinde çözülemez. Einstein) Bu nedenle; kendimi, ekibimi, arkadaşlarımı ve yakınlarımı eğitebilmek için; işte, evde, tatilde araş-

tırmaya, geliştirmeye, öğrenmeye ve düşünmeye çok zaman ayırıyorum. Bu nedenle, iş yaşamım boyunca kendimi eğitmek için mesleki, kalite ve yönetsel konularda, çok sayıda eğitim ve seminere katıldım ve çalıştığım şirketlere daha fazla yarar sağlamak amacıyla; sistem ve yöntem geliştirmeye, elemanlara işbaşı eğitimi vermeye, eğitim notları ve kitapları yazmaya iş yapmaktan çok daha fazla zaman harcadım. (bk. EK-17 ÖZGEÇMİŞ VE EĞİTİMLER) Sağlık sorunları nedeniyle ve çocuklarımın üniversite eğitimi için İzmir e yerleşmemiz nedeniyle, yoğun çalışma hayatıma son vererek (genç!) emekli oldum. İş yaşamımdaki deneyimlerimi, yakınlarımın (gençlerin) yaşamına aktarmaya çalışırken depresyon ve anksiyete hastası oldum. Yaşamın duygusal ve ruhsal boyutları hariç, diğer boyutlarını farkında olarak doya doya yaşadığımı söyleyebilirim. Yakınlarım ve arkadaşlarım ile birlikte, yaşamın bütün boyutlarını farkında olarak doya doya yaşayabilmek için; şu anda bilinç ve kişilik geliştirme konusunda araştırma, sistem ve yöntem geliştirme (kitap yazma) faaliyetlerini sürdürüyorum.

ÖN SÖZ Öncelikle, yaşamış olduğum majör depresyon ve genel anksiyete (panik bozukluk) hastalıklarını kısa sürede atlatmama yardımcı olan, DEÜ Psikiyatri Ana Bilim Dalı nda görevli Psikiyatrist Damla Hanım ve Psikolog Meliha Hanım ile birlikte; eşim Sariye, oğlum Utkan ve Utku, ablam Ülker, eniştem Ahmet, kuzenim Evşen, yeğenim Eser ve eşimin yeğeni Berrak a çok teşekkür ederim. Bu kitap, hastalığı geçirme sürecinde bana yardımcı olan bu kişilerin bilgi ve deneyimlerinden yararlanılarak hazırlanmıştır. Kendimi tam olarak iyileştirebilme amacı ile bilincimi geliştirme merakı, geçirdiğim hastalık sürecinde bu kitabın kendiliğinden oluşmasına neden olmuştur. İnsan, uçurumun kenarına varmadan kanatlanamaz. Psikolojik nedenlere bağlı akıl ve ruh sağlığı hastalıklardan kurtulmak için, öncelikle psikiyatrist (doktor) tarafından belirlenen ilaçları kullanmak ve psikolog tarafından uygulanan psikoterapiye katılmak gerekmektedir. İyileşmek için ilaç ve psikoterapi gereklidir; fakat yeterli değildir. Hastanın kendisinin, hastalığın nedenlerinin farkına vararak, kendi kendisini iyileştirmesi gerekmektedir. Hastalığım süresince, depresyon ve anksiyete konusunda bir psikiyatri uzmanı ve bir psikolog kadar bilgi ve deneyim sahibi olduğumu söyleyebilirim. İnsanın bir konuyu araştırarak ve deneyimleyerek (kendi üzerinde deneyerek) öğrenmesi, süreci adım adım yaşayarak değerlendirmesi ve hastalığın belirtilerinin

bir bir zayıflayarak yok oluşunu izlemesi çok haz veriyor. Ardından ilaç ve psikoterapiye gereksiniminiz kalmadığını kendiniz fark ediyorsunuz. Hiçbir sorun, sorunu yaratan bilinç düzeyinde çözülemez. Üç ay gibi kısa sürede iyileşmiş olmamın nedenlerini ve iyileşme süreci boyunca yaşamış olduğum deneyimleri kitabın içinde bulacaksınız. Neden hastalandığımı ve nasıl iyileştiğimi soranlara, kısa bir şekilde, gelişmemiş duygusal bilincimin beni hasta ettiğini ve Einstein ın (söylediği yukarıdaki sözün) beni iyileştirdiğini söyleyebilirim. Yaşadığımız diğer sorunlarda olduğu gibi, kalıtımsal olmayan (sonradan oluşan) akıl ve ruh sağlığı hastalıkları da aşağıdaki konularda bilinçsiz olmamızdan kaynaklanmaktadır: (1) İnsan yaşamının üç ana (Fiziksel, Zihinsel, Duygusal) boyutu, (2) sağlıklı bir yaşam için üç boyutun dengeli olarak yaşanması, (3) bu dengeyi kurabilmek için düşünce, duygu ve kişilik yönetimi Elmas yontulmadan, insan yanılmadan mükemmelleşemez. Bu üç konuda derinlemesine bilgi veya deneyim sahibi olmadığımız için, farkında olmadan hasta olabiliyoruz. Bu ana nedenlere ilave olarak; hastalığın başlamasını tetikleyen, hastalığın ilerlemesine ve kronik hâle gelmesine sebep olan çok sayıda iç (kişisel) ve dış (yakın çevremizin tutum ve davranışları ile ilgili), yan nedenler bulunmaktadır. İş hayatımın başlarından itibaren, yaşamın zihinsel boyutunu doya doya (derinlemesine) yaşarken, duygusal (ruhsal) boyutu-

nu çok yüzeysel (sığ) yaşamaya başlamış olmak ve duygularımı yöneterek yaşamak yerine bastırmış olmak, yani duygularımı yönetme konusunda bilinçsiz olmak, benim depresyon ve anksiyete hastası olmamın ana nedenidir. Hastalığın ana nedenlerinde olduğu gibi, hastalığı tetikleyen ve hastalığı ilerleten yan nedenleri de, bilinç düzeyimizi arttırarak ortadan kaldırabilir veya etkisini azaltabiliriz. En büyük olgunluklar, en büyük zorlukları aşarken gelir. Şimdi size, Bu hastalıkları yaşamış olduğum için çok seviniyorum, kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum. desem bana inanmazsınız, gülersiniz belki de. Hastalığın (isteksizlik ve zihni odaklayamama) belirtilerini en yoğun yaşadığım (sıkıntılı geçen) iki aydan sonra, giderek zihnimi tam olarak kullanmaya başladığım son bir aydır sürekli mutluyum. Neden mi? Neden, ikinci paragrafta söylemiş olduğum bilgi ve deneyimlere sahip olmak değil. O konularda araştırma yaparken ve deneyimleyerek öğrenirken çok haz aldığımı belirtmiştim. Aldığım haz o sürece ait (o anlar boyunca) idi ve öğrenme süreci bittiği zaman haz da bitti. Mutluluk, sevinç, haz veya üzüntü, öfke, korku gibi iyi veya kötü olarak tanımladığımız bütün duygular gelip geçicidir. Örneğin, bu ön sözü yazarken zevk alıyorum ama biliyorum ki ön sözü yazmayı bitirdiğim an zevk bitecek. Beni sürekli mutlu eden neden, hastalığı kısa sürede atlatmış olmak da değildi; çünkü hastalığı atlatabileceğimi anladığım zaman çok sevinç duydum, o sevinci o an yaşadım ve bitti.

Bir dert atlatıldıktan sonra, insana kazanç olarak döner. Kriz kelimesinin, Çince de aynı zamanda fırsat anlamına geldiğini duymuşsunuzdur. Bu gerçekten doğrudur. Bir problemi çözmek için sebeplerini araştırmaya başladığımız ve zihnimizi sadece bu konuya odakladığımız zaman, bu problemi kolayca ve kısa sürede çözdüğümüz gibi, problemin sebepleri arkasında gizlenmiş olan başka yararlar (fırsatlar) olduğunu da keşfederiz. Aslında o fırsatlar orada devamlı duruyordur; fakat biz o konuda yeterli bilgi ve deneyime sahip olmadığımız için, zihnimizi o konuya odaklamadığımız için o fırsatları göremeyiz. Kendini bilmeyi öğrenen hiç kimse, önceden olduğu gibi kalmaz. Emekli olduktan sonra, kendimi Kaliteli Yaşam konusuna adamıştım ve bu konuda sürekli araştırma yaparak, kendimi ve yakınlarımı bilinçlendirmeye çalışmakta idim. Kaliteli yaşamı; kısa olarak başarılı, sağlıklı, mutlu yaşam olarak tanımlamıştım. Kaliteli yaşamı oluşturan başarı ve sağlık faktörleri üzerine yoğunlaşarak, bu iki konuda çok sayıda yazılar hazırlıyordum ama mutluluk faktörüne hiç değinmiyor ve duygular konusunu hiç araştırmıyordum; çünkü mutluğun, başarı ve sağlığın arkasından kendiliğinden geleceğini zannediyordum. Yakınlarımın yaşamakta oldukları sorunların çözümüne yardımcı olarak ve yeni projeler üreterek mutlu olmaya çalışıyordum. Gerçekten de, sorun çözerken ve proje gerçekleştirirken çok haz alıyordum; fakat devamlı haz alabilmek için devamlı yeni projeler üretmek zorunda

kalıyordum. Yakınlarımın sorun yaşamaması ve daha kaliteli yaşayabilmesi için onları bilinçlendirmek zorunda olduğumu hissederek, kitap sonuna eklediğim eğitim amaçlı yazılar hazırlıyordum. Kaliteli yaşamın tanımı ve yaşam kalitesinin nasıl artırılabileceği konusunda, yazdığım yazılarda bir eksiklik olduğunu hissetmekteydim; çünkü çok istediğim hâlde ben de sürekli mutlu olamıyordum. Başkalarına verebileceğiniz en büyük armağan kendi değişiminizdir. Hastalığı atlatacağımı anladıktan sonra, benim sürekli mutlu olmamı, coşku duymamı ve motive olmamı sağlayan şey; kaliteli yaşam felsefesini uygulayabilmemiz için gerekli olan bir fırsatı keşfetmiş olmaktı. Kendim ve yakınlarım için sürekli mutluluk ararken, kendi kendimi hasta ettiğimi ve yakınlarımı üzdüğümü fark edemedim. Bunun ana nedeni ise değişikliğe ve gelişime kendimden başlamak yerine, yakınlarımdan başlamış olmaktı. Beni öldürmeyen her şey beni güçlendirir. Hastalıktan tamamıyla kurtulabilmek için Kendimi Değiştirme ve Kaliteli Yaşam Planını hazırladım. Kitap sonuna eklediğim bu plan (bk. EK-2) Kendimi Tanıma ve Değiştirme Planı, Ruhumu Besleme ve Sağlıklı, Mutlu Yaşama Planı olarak iki ayrı kısımdan oluşmaktadır. Sonra bu planı oluşturan maddelerdeki cümlelerin, bana ne demek istediğini ve bunları nasıl uygulayabileceğimi düşünmeye başladım. Daha önce iş hayatımda proje üretme ve gerçekleştirme süreçlerinde yaptığım gibi, bu planı da gerçekleşti-

rebilmek için düşünmeye başladığım zaman (zihnimi sadece bu konuya odakladığım zaman); bu konuda okuduğum, edindiğim bilgilerin ve hastalık süresince yaşadığım deneyimlerin bir sonucu olarak, zihnimin her gün yeni yeni düşünceler (fikirler) üretmekte olduğunu fark ettim. Kendim için hazırladığım planı uygulayabilmek için, bu yeni düşünceleri unutmamam (yazılı hâle getirmem) gerekiyordu. Bu nedenle, hastalığımın iyileşme sürecinde aklıma gelen bütün düşünceleri not etmeye başladım. Yakınlarıma ve arkadaşlarıma da yarar sağlamak amacıyla, bu düşünceleri ve deneyimleri kitap hâline getirmenin daha faydalı olabileceğini düşünerek, bu kitabı yazmaya başladım. Bilge insan kendi mutluluğunun ustasıdır. Kaliteli (başarılı, sağlıklı, mutlu) yaşam felsefesini; (1) Eğitim, İş, Sosyal yaşamda başarılı olma; (2) Fiziksel, Zihinsel, Duygusal (ruhsal) açıdan sağlıklı olma; (3) Mutluluk yerine doya doya yaşama (insanın fiziksel, zihinsel, duygusal boyutlarını dengeli ve daha derinlemesine yaşaması) kavramını kullanarak tanımlayabiliriz. Doya doya yaşama kavramının ne olduğunu ve doya doya nasıl yaşanabileceğini öğrenerek uygulamaya başladığınız zaman; mutluluk, sevinç, coşku, doyum ve haz gibi olumlu duyguları daha sık yaşayama başladığınızı ve olumlu duyguların yaşamınızın sürekli bir parçası olmaya başladığını hissedeceksiniz. Doya doya yaşama, başarılı olmamız ve sağlıklı kalmamız için de faydalar sağlamaktadır. Korku, endişe, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, nefret, utanç ve suçluluk gibi olumsuz

duyguları yöneterek; yani bu duyguların enerjisini olumlu yönde kullanmayı öğrenerek uygulamaya başladığınız zaman, daha başarılı ve sağlıklı olmaya başladığınızı fark edeceksiniz. Doya doya yaşama faktörü, başarılı ve sağlıklı olma faktörlerini direkt olarak etkilediği için kaliteli yaşama etkisi daha fazladır. Doya doya yaşama yönünde atacağınız çok küçük adımlar, yaşam kalitenize çok büyük adımlar olarak yansıyacaktır. İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen bu nice okumaktır. Yakınlarımın sandığı gibi ben çok kitap okumuyorum. Gereksinim duyduğum zaman internet ve kitaplardan yararlanıyorum. TV (dizi film, belgesel, haber ve tartışma programları), internet ve kitaplardan edindiğim bilgiler üzerinde düşünmek, değerlendirme yapmak, yeni bilgiler üretmek ve düşünce, bilgi, deneyim paylaşmak bana okumaktan daha fazla haz veriyor. Bu nedenle düşünmeye daha fazla zaman harcıyorum. Tıpta olduğu gibi, teknik ve teknik olmayan birçok bilim dalında araştırma ve geliştirme (ar-ge) çalışmaları sürekli devam etmektedir. Arge çalışmalarının devam ettiği psikiyatri tıp dalında olduğu gibi psikoloji, sosyoloji, felsefe, hukuk gibi sosyal bilim dallarında, iki kere iki dört etmeyebilir. Bu nedenle bilgi edindiğimiz kaynaklarda, aynı konuda farklı bilgiler bulunabilir ve bu bilgiler birbiri ile örtüşmediği gibi çelişebilir. İnternetteki aşırı bilgi kirliliğini göz ardı etmeyiniz. Edindiğimiz bilgileri uygulamaya geçmeden önce, bu bilgiler üzerinde dü-

şünerek, kendi mantık süzgecimizden geçirmek zorundayız. Bilinçli olmadığımız konuları ise deneyimli uzmanlara danışmak zorundayız. Altın ateşte, cesur adam felaketlerde anlaşılır. İnsan yaşamının duygusal ve ruhsal boyutu ile ilgili olarak, bu kitapta kendi yazmış olduğum konuları hastalanmadan önce bana birileri anlatmış olsa, kesin olarak inanmazdım ve çok saçma bulurdum. Duygularımı bastırmamın, beni depresyon ve anksiyete hastası edeceğine güler geçerdim. Şimdi depresyon ve anksiyete hastalığını yaşadığım için hastalığı atlatma sürecini bilinçli olarak, anbean, adım adım deneyimlediğim için duygusal ve ruhsal yaşamın önemine ve gerekliliğine inanıyorum. İnsanın, yaşamın sadece zihinsel ve düşüncesel boyutunu (derinlemesine) yaşaması öyle bir şey ki insan, zihninde oluşturduğu bir düşüncenin (önemli bir sorunun veya projenin) kendisini yönetmeye başladığının farkına varamıyor. Zihninizdeki çok önemli sorun çözülmediği veya çok önemli proje (büyük beklentiler ve hedefler) gerçekleşmediği zaman, derin bir uçuruma düşer gibi hayal kırıklığına uğrayarak depresyona giriyorsunuz. Depresyon çok büyük enerji (bastırılmış bütün duyguların enerjisini) içerdiği için, zihninizdeki her şey birdenbire anlamsızlaşarak intihara sürüklenebiliyorsunuz ve/veya bende olduğu gibi anksiyete de depresyona eşlik ediyor; bilinciniz karışıyor; her şeyden korkuyorsunuz; sıkıntı, heyecan ve panik duyuyorsunuz; zihninizi kullanamıyorsunuz; mantıklı mantıksız hiçbir şey düşünemiyorsunuz, sanki sizi

başka bir güç yönetmeye başlıyor. Anksiyete krizleri (panik atak), kalıcı deliliğe veya takıntılara (obsesif kompulsif) neden olabiliyor ve sizi ömür boyu uyuşturucu ilaç kullanmaya mahkûm edebiliyor ya da benim gibi bu büyük enerji birikimini olumlu yönde kullanarak kısa sürede hastalığı atlatabiliyorsunuz. (Bu konuyu DERPRESYON, ANKSİYETE VE PANİK ATAK başlığı altında inceleyeceğiz)

GİRİŞ G1- DOYA DOYA YAŞAMA (DDY) İnsan yaşamını oluşturan boyutların bilinçli (farkında) olarak ve derinlemesine (doyasıya) yaşanmasını, DOYA DOYA YAŞAMA olarak tanımlayabiliriz. İnsan yaşamını oluşturan boyutlar nelerdir? İnsan yaşamını oluşturan bütün boyutlar nasıl yaşanabilir? Başkalarının deneyimlerinden ders alacak kadar bilge birisi var mı? Bu kitabın öğrenilebilir ve uygulanabilir bilgileri içermesi için, bir romandaki gibi konuları bütün ayrıntıları ile anlatmak yerine, ders kitabı formatında hazırlamaya özen göstereceğim. Doya doya yaşam a ait bütün boyutların ve kavramların anlaşılabilir ve uygulanabilir olması amacıyla, teknik detaylardan kaçınarak; basit tanımlar, modellemeler ve benzetmeler yapacağım ve yaşanmış deneyimlere ağırlık vereceğim. Beynimizin yapısını ve hangi bölümlerini hangi işlevler için kullandığımızı açıklamak yerine, önce insan yaşamını oluşturan boyutları irdeleyerek daha iyi tanıyacağız. Sonra doya doya yaşamak için hangi yaşam boyutlarında, hangi yönde, hangi değişimler yapmamız gerektiğini ve zihnimizi (aklımızı) bu yönde nasıl kullanabileceğimizi açıklamaya çalışacağım. Aşağıda, paragraflarda doya doya yaşama yerine DDY kısaltmasını kullanacağım ve doya doya yaşamın uygulanabilmesi için gerekli olan açıklamaları vurgulamak amacıyla koyu harfler kullanacağım. 25

G2- İNSAN YAŞAMINI OLUŞTURAN BO- YUTLAR İnsan yaşamını oluşturan bütün boyutlar, beynimiz ile ilgilidir ve beynimiz tarafından yönetilir. Örneğin; kulağımıza gelen ses dalgaları (havadaki titreşimler) beynimizde ses olarak algılanır. Gözümüze gelen ışık dalgaları (nesnelerden yansıyan renk frekansları) beynimizde görüntü olarak algılanır. Beynimiz duyu organlarımız üzerinden dış dünyayı algılama yetisine (işlevine) sahiptir. Beynimizin algılama yetisi yanında, düşünme ve hissetme yetileri de vardır. Beynimiz algılama, düşünme, hissetme yetilerini kullanarak; insan yaşamını oluşturan bütün boyutları yönetebilir. DDY için, sahip olduğumuz bütün boyutların farkında olmalıyız ve bütün boyutlarımızı biz yönetmeliyiz. Farkında olmadığımız bazı boyutlar bizi yönetebilir. Düşünüyorum öyleyse varım. FİZİKSEL, ZİHİNSEL ve DUYGUSAL boyutlarımız insan yaşamının (varlığımızın) ana boyutlarıdır. Beynimiz, DUYULAR yardımı ile fiziksel boyutu (dış dünyayı) algılar. Zihinsel ve duygusal boyutlarımızı (iç dünyamızı) oluşturan DÜŞÜN- CELER ve DUYGULAR, beynimiz tarafından üretilir ve hissedilir. Beynimiz, fiziksel boyutumuz olan bedenimizi görerek algılar, düşüncelerimiz ve duygularımız görünmez ama vardır. Beynimiz, zihinsel boyutumuzu oluşturan düşünceleri üretir ve duygusal boyutumuzu oluşturan duyguları hisseder. Fiziksel, zihinsel, duygusal boyutlarımız insan ya- 26

şamının ana boyutlarıdır. DDY için ana boyutları oluşturan diğer (alt) boyutlarımızı (duyular, yetenek ve bilinç, düşünceler ve duygular, kişilik ve ego, gibi) tek tek irdeleyeceğiz. A- İNSAN YAŞAMININ FİZİKSEL BOYUTU VE DUYULAR DDY için beş duyu organımızın işlevlerini tam olarak kullanmamız ve zihnimizi odaklamamız gerekmektedir. Bu nedenle, fiziksel boyutumuzu oluşturan duyularımızı biraz daha irdelemek ve DDY için duyularımızı nasıl kullanmamız gerektiğini, elma yeme örneği ile açıklamak istiyorum. A1- DUYULAR Dış dünyamızda var olan ve duyu organlarımız tarafından hissedilen (sezilen) ses, görüntü, koku, tat, dokunma duyuları beynimiz tarafından algılanmaktadır. Örneğin, havadaki ses dalgaları kulağımız tarafından hissedilir ve elektriksel sinyale dönüştürülerek sinirler üzerinden beynimize iletilir. Kulağımızdan gelen elektriksel sinyali, beynimiz ses olarak algılar. Algılama, bir olayın veya nesnenin varlığının duyu yolu ile yalın bir biçimde zihnimizin bilinç alanına (boyutuna) alınmasıdır. (Bu konuyu İNSAN YA- ŞAMININ ZİHİNSEL BOYUTU VE DÜŞÜNCELER ana başlığı altında irdeleyeceğiz.) Duyu organlarımız hissetme ve elektriksel sinyale dönüştürme işlevlerini, beynimiz ise algılama işlevini yerine getirmektedir. Kulağımız sesi hisseder, beynimiz duyar; gözümüz görüntüyü hisseder, beynimiz görür; dilimiz ve damağımız tadı hisseder, beynimiz 27

tadar; burnumuz kokuyu hisseder, beynimiz koklar; elimiz dokunduğu nesneyi hisseder, beynimiz dokunur. Beynimiz ve duyu organlarımız dışındaki hiçbir organımızın hissetme yetisi yoktur. Kalbimiz var. dediğinizi duyar gibi oldum. Kalbimizin işlevi kanı pompalamaktır. Hissetme işlevi olmadığı için kalp sevgiyi hissedemez, beynimiz hisseder ve sever. Sevgi ve korku, heyecan oluşturarak (kanda adrenalini arttırarak) nefes alma verme ve kalp atış hızını artırdığı için kalpte hissedildiği zannedilir. Bu konuyu SEVGİ BİLİNCİ başlığı altında irdeleyeceğiz A2- ANI YAŞAMA VE DOYA DOYA YAŞAMA Dünle beraber gitti cancazım; ne kadar söz varsa düne ait, şimdi yeni şeyler söylemek lazım. Bir elmayı doya doya nasıl yiyebiliriz? Şimdi çocukluk günlerimize doğru gidelim. Kırşehir de, bir yakınınızın ağaçlarla kaplı yemyeşil bahçesinde geziniyorsunuz. Kıpkırmızı Amasya elmaları, ağacın yemyeşil yaprakları arasında kopar ve doya doya ye beni der gibi, sizi kendisine doğru çekiyor. Daldaki elmaların en büyüğünü ve en kırmızısını görerek, en sertini elleyerek seçiyorsunuz ve koparıyorsunuz. Elmayı iki elinizin arasına alarak gıcır gıcır siliyorsunuz veya yıkıyorsunuz. Sonra hart diye büyükçe ısırıyorsunuz. Elmanın sertliğini dişlerinizde, kokusunu burnunuzda, suyunu ve tadını damaklarınızda ve dilinizde hissediyorsunuz. Elmanın tadını doyasıya almak için, her ısırığı ağzınızda uzun uzun çiğniyorsunuz. Elmanın büyüklüğünü, rengini, sertliğini, sesini, suyunu, kokusunu, tadını beş duyunuz ile tam 28

olarak hissederek beyninizde algılıyorsunuz ve başka bir şey düşünmeksizin zihninizi sadece yukarıda anlattığım elma yeme sürecine odaklıyorsunuz, yani süreci (anı) yaşıyorsunuz. Elma doya doya bu şekilde yenebilir. Böylece sadece elma yemiş olmazsınız, elma ile bütünleşmiş olursunuz, elma ile doya doya yaşamış olursunuz. Anı yaşamak; zihinsel boyutumuzun, bedenimizin (fiziksel boyutumuzun) yaptığı iş veya faaliyet ile aynı zamanda ve aynı yerde bütünleşmesidir. DDY anı yaşamaktır. Anı yaşamak doya doya yaşamaktır. Güneşi gözden kaçırdım diye gözyaşı dökersen, yıldızları da gözden kaçırırsın. Emeklilerin dikkatine! Doya doya yaşanmayan iş, meslek para kazanmak için yapılır ve doya doya yaşanmayan faaliyet hobi değildir. Bütünleşerek yapmadığınız iş veya hobi ile uğraşmak boşa zaman geçirmektir, (doya doya) yaşamaktan kaçmaktır, emekli olduğunuz an ilköğretim yaşlarında (bilincinde) ölmektir. Emekli olmadan önce para kazanmak zorunda idik ve ailemiz için sorumluluklarımız vardı. DDY için, tatil dışında zamanımız yoktu. Şimdi hem zamanımız hem düzenli bir gelirimiz hem de az çok maddi varlığımız var. Neden (doya doya) yaşamak için hâlâ bekliyoruz? Yaşamın değerini anlamak için sağlığımızın bozulması mı gerekiyor? Öldükten sonra da zihinsel ve duygusal zekâsı ilköğr e t i m y a ş ı n d a o l a n b i r ç o c u k o l a r a k m ı k a l a c a ğ ı z? Öyleyse, öbür dünyada Hurilerin veya Nurilerin beğenmesi için genç öl, cesedin yakışıklı olsun veya yaşlı bir bilge olarak öl, öbür dünyada doya doya yaşa. 29

A3- DUYU BİLİNCİ Elmayı neden doya doya yiyemeyiz? Şimdi, elma yeme deneyimi olmayan bir kişi olduğunuzu veya küçük bir çocuk olduğunuzu varsayalım. Aynı bahçedesiniz. Elmayı yukarıda anlattığım şekilde beş duyunuz ile hissederek ve beyninizi elmaya odaklayarak yiyebilir misiniz? O süreci doya doya yaşayabilir misiniz? Hayır, daha önce bu şekilde elma yemeyi uygulayarak öğrenmemişseniz (deneyiminiz yoksa), doya doya elma yiyemezsiniz. Doya doya elma yeme sürecine ait, yukarıda anlattığım bilgileri okumak veya kamera ile çekilmiş görüntüsünü izlemek yeterli değildir, yani bilgi sahibi olmak, bilinçli (farkında) olmak değildir. Bilgi ve deneyim birlikte bilinci oluşturabilir. Uygulamaya dönüştürülmeyen bilgi zaman içinde unutulur. Bilinç unutulmaz. DDY için, fiziksel boyutumuzun alt boyutları olan duyularımızı etkin bir şekilde kullanmamız gerekir. Bunun için ise Duyu Bilinci oluşturmamız gerekir. Duyu bilincine sahip kişinin elma yemek için Kırşehir e veya Amasya ya gitmesi gerekmez. Manavdan seçerek aldığı elmayı, kendi evinde doya doya yiyebilir. Uygarlığın bedeli nevrozdur. Uygarlık, Değer Yargıları ve Ego Doya Doya Elma Yememizi Engeller: Lüks bir lokantada, elma tabak içinde soyulmuş ve dilimlenmiş olarak geldiği için elmayı çatal ile yersiniz. Uygarlık doya doya elma yeme olanağını yok eder. Ayrıca, uygarlık daha ucuz ve daha fazla üretim yapma bahanesi ile Kırşehir deki bahçenizde doğal yöntemler ile yetiştiri- 30