Yoğun Bakım Ünitesinde Karşılaştığımız 3 Postpartum PRES (Posterior Reversible Encephalopathy Syndrome) Olgusunun Sunumu ve Literatür Taraması

Benzer belgeler
Cite this article as: Aksöz S, Kaya S, Çomoğlu Ş, Baykan AH. [A case confused with

Yirmi Altı Haftalık Gebelikte Preeklampsiye Sekonder Posterior Reversibıl Ensefalopati Sendromu (PRES): Bir Olgu Sunumu

TARTIfiMA. Olgumuz nöbet geçirme ile baflvurmufl olup nörolojik bak s nda bilateral fl k refleksi pozitif ve göz dibi bak s normal bulunmufltur.

Kronik Böbrek Yetmezliğine Bağlı Gelişen Posterior Lökoensefalopati: Manyetik Rezonans Görüntüleme Bulguları

KAFA TRAVMASI VE RADYOLOJİ KRANİOSEREBRAL TRAVMALI HASTALARDA NÖROGÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

EPİLEPSİLİ HASTAYA GEBELİK DÖNEMİNDE OBSTETRİK YAKLAŞIM

ACİL SERVİSTE NÖBET YÖNETİMİ UZ DR SEMRA ASLAY YDÜ HASTANESİ ACİL SERVİS MART 2014

Gebelik ve Trombositopeni

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

PREEKLAMPSİ. Dr. Sadettin Güngör. Yeni ACOG Önerileri. Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Perinatal Merkezi İstanbul

İntrapartum veya Postpartum Şiddetli Hipertansiyon Tedavisinde Başlangıç Olarak LABETOLOL Kullanılan Yönetim Algoritması

Acil Serviste Hipertansif Hastaya Yaklaşım

3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

UYGUNSUZ ADH SENDROMU

Sunum akışı. Sağlıkda Kalite. Yoğun bakımda kalite uygulamalarının amacı 27/04/16 YB DA KALİTE İZLEM İNDİKATÖRLERİ NELER OLMALI?

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde

HEMORAJİK İNME. Yrd. Doç. Dr. Aysel MİLANLIOĞLU Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji ABD

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

DİYABETLİ GEBE. Uzm. Hem. Hülya GÜLYÜZ DEMİR Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Direktörlüğü

İnme. Doç. Dr. Dilek Necioğlu Örken. Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği

Gerilim Tipi Baş Ağrısı Nedir? Nasıl Tedavi Edilir? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU...

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu

Nörofibromatozis Tip 1 Tanılı Olguların Değerlendirilmesi: Tek Merkez Deneyimi

Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Kanser Hastalığına Eşlik Eden Kronik Hastalıklar-I Hipertansiyon

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

TÜRKİYE'DE MATERNAL MORTALİTE. Prof. Dr. Yaprak ENGİN ÜSTÜN

%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı

Gebelikte Astım Yönetimi. Dr. Dilşad Mungan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ABD İmmünoloji ve Allerji BD

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

1. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

EVDE BAKIM HİZMET DENEYİMLERİ:KAMUDA

TRAFİK KAZALARI, DÜŞMELER, DARP OLGULARI ve İŞ KAZALARINDA ADLİ SÜREÇ ÖRNEK OLGU DEĞERLENDİRMESİ

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Fetal tedavide amniyoinfüzyon ve amniyodrenaj

Hazırlayan: Hatice Şentürk Acıbadem Bursa Hastanesi Klinik Eğitim Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: 01/08/2016

DR.YUSUF CAN YURT HİPONATREMİ 2014 REHBERİ

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım?

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Gebe ve Emziren Kadında Antihipertansif Tedavi. Prof Dr Serhan Tuğlular MÜTF Nefroloji Bilim Dalı

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

Plasenta ilişkili gebelik komplikasyonları ve trombofili. Dr. Kadir Acar Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Hematoloji BD.

Akut İskemik İnme. İskemik İnme (%85) Hemorajik inme (%15)

PREEKLAMPSİ VARLIĞINDA PRES SVT BİRLİKTELİĞİ: BİR OLGU SUNUMU

Resüsitasyonda HİPEROKSEMİ

Burcu Bursal Duramaz*, Esra Şevketoğlu, Serdar Kıhtır, Mey Talip. Petmezci, Osman Yeşilbaş, Nevin Hatipoğlu. *Bezmialem Üniversitesi Tıp Fakültesi

Gebede HSV İnfeksiyonu. Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü

Araştırma Yöntemleri. Doç Dr. Zeliha Öcek Halk Sağlığı AD

Postpartum Kanamalarda Medikal Tedavi

BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ

SEREBRAL TROMBOZLU ÇOCUKLARDA KLİNİK BULGULAR VE TROMBOTİK RİSK FAKTÖRLERİ

KOAH ALEVLENMELERİNDE TANI VE TEDAVİ YAKLAŞIMI

İNMEDE GÖRÜNTÜLEME. Dr. Cem CALLI. Chief of Neuroradiology Section Ege University Hospital Dept. Of Radiology Izmir, Turkey

1. Poliklinik Muayenesi 2. Hastane Bilgi Sistemi üzerinden tetkik istemi. 1. Poliklinik Muayenesi 2. Hastane Bilgi Sistemi üzerinden tetkik istemi

GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU)

E.Ü.T.F. ACİL TIP AD. NEŞİDE GÜNAY

İlaç ve Vaskülit. Propiltiourasil. PTU sonrası vaskülit. birkaç hafta yıllar sonrasında gelişebilir doza bağımlı değil ilaç kesildikten sonra düzelir.

Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği ; Üremeye Yardımcı Tedaviler. Yrd.Doç.Dr. Vedat UĞUREL

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

N-ASETİL SİSTEİNİN AÇIK KALP CERRAHİSİ SONRASI NÖROKOGNİTİF FONKSİYONLARA ETKİSİ. Uzm.Dr. Canan ÜNLÜ Dr. Fatma UKİL

Takiplerde hastalarda hangi özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse

EKLAMPSİ VE HELLP SENDROMU

PREEKLAMPSİDE ANJİOGENİK VE ANTİ-ANJİOGENİK FAKTÖRLER

Sepsis Hastalarının Yoğun Bakımdan Servise Taburculukta ph, LDH ve Kalp Hızının Sistematik Değerlendirilmesi

CİDDİ EKLAMPTİK HASTALAR

Sezaryen Sonrası Gelişen Posterior Reversibl Ensefalopati Sendromu

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

Acil Servise Başvuran Doğurganlık Yaş Grubu Kadınlardan İstenilen β-hcg Testinin Pozitifliğinin Araştırılması

BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU

Geri dönüşümlü posterior lökoensefalopati sendromu İki vakanın takdimi

ASTIM. Astım; Asthma; Asthma Bronchiale; Sebebi ve risk faktörleri: En sık rastlanan astım sebepleri: Astım atakları:

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

PIHTIÖNLER (KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI RİVAROKSABAN (XARELTO)

1. Amaç: Bu talimat, UÜ-SK ya başvuran çocuk hastalara detaylı tıbbi değerlendirme yapılmasına yönelik bir sistem oluşturmayı amaçlamaktadır.

GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE TIP FAKÜLTESİ DÖNEM 3 DERSLERİ

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

Diyabetik Ayak Yarası ve İnfeksiyonunun Tanısı, Tedavisi ve Önlenmesi: Ulusal Uzlaşı Raporu

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

ÇOĞUL GEBELİK EYLEM PLANI

PERİNATOLOJİ ve ÖNLENEBİLİR ANNE ÖLÜMLERİ. Dr. Şevki ÇELEN ZTB Kadın Sağlığı EAH Perinatoloji Kliniği

Dr. Derya KETEN Necip Fazıl Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kahramanmaraş

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu

190 kadın planlanmamış ya da istenmeyen gebelikle karşılaşmakta, 110 kadında gebeliğe bağlı komplikasyon gelişmekte,

Beyin Omurlik Damarlarının Cerrahi Tedavisi

VAY BAŞIMA GELEN!!!!!

SSS ENFEKSİYONLARI OLGU SUNUMLARI. Dr. Hande Aydemir Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları A.D

Diabetik Makula Ödeminde Kombine Tedavi

Transkript:

Kocatepe Tıp Dergisi Kocatepe Medical Journal 17:44-49/Ocak/2016 OLGU SUNUMU / CASE REPORT Yoğun Bakım Ünitesinde Karşılaştığımız 3 Postpartum PRES (Posterior Reversible Encephalopathy Syndrome) Olgusunun Sunumu ve Literatür Taraması Review of Postpartum PRES (Posterior Reversible Encephalopathy Syndrome) Cases That Followed in Intensive Care Unit. 3 Case Reports and Literature Review Gülşah DEMİRTAŞ1, Ömer DEMİRTAŞ2, İrfan TURSUN3, Taylan ŞAHİN⁴, Cevdet ŞAHİN⁵ 1Iğdır Devlet Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, Iğdır 2Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum AD, Denizli 3Iğdır Devlet Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, Iğdır ⁴Iğdır Devlet Hastanesi, Anestezi ve Reanimasyon Kliniği, Iğdır ⁵Iğdır Devlet Hastanesi, Nöroloji Kliniği, Iğdır ÖZ Posterior reversible ensefalopati sendromu (PRES) kadın doğum kliniklerinde ve yoğun bakım ünitelerinde preeklampsi, eklampsi ve HELLP sendromu ile ilişkili olarak görülebilen, parietal ve oksipital bölgelerde daha belirgin olmak üzere yaygın serebral ödem ile karakterize, uygun tedavi ile sıklıkla geçici olabilen bir durumdur. Etyolojisinde hipertansiyon, sitotoksik ilaçlar, preeklampsi veya eklampsi ve sepsis gibi sistemik hastalıklar yer alabilmektedir. Sendrom klinikte baş ağrısı, görsel semptomlar, nöbetler gibi değişik nörolojik bulgular ile ortaya çıkabilmektedir. Bildirilen olgular ile PRES sendromunun erken tanı ile geriye döndürülebileceği, ciddi tedaviye rağmen ölümcül olabileceğini ve multidisipliner bir yaklaşımın gerekli olduğu belirtilmeye çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Preeklampsi, eklampsi, HELLP, PRES sendromu. ABSTRACT PRES syndrome, associated with the preeclampsia, eclampsia and HELLP syndrome can be seen in obstetric clinics and intensive care units and characterized by cerebral edema especially in the parietal and occipital regions and with proper treatment can often be a temporary condition. In etiology, hypertension, cytotoxic drugs, preeclampsia and eclampsia, systemic diseases such as sepsis can take place. Syndrome may occur with different neurological findings such as headache, visual symptoms, and seizures. With the reported cases we aimed that, with early diagnosis, the syndrome can be reversible and despite the serious treatment it may be fatal and multidisciplinary approach is required. Keywords: Preeclampsia, eclampsia, HELLP, PRES syndrome. Geliş Tarihi / Received: 24.07.2013 Kabul Tarihi / Accepted: 07.10.2013 Yazışma Adresi / Correspondence: Yrd. Doç. Dr. Ömer DEMİRTAŞ Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD, DENİZLİ dromerdemirtas2@gmail.com

45 GİRİŞ Posterior reversibl ensefalopati sendromu (PRES), en sık sebebi hipertansiyon olmakla beraber sistemik faktörler, ilaçlar ve eklampsi gibi birçok sebebi bulunan iskemik bir durumdur(1, 2). Klinik ve radyolojik olarak tanısı konulan bir sendromdur. Özellikle beyinin parieto-oksipital alanlarını tutmaktadır. Literatürde birçok sebep belirtilmesine rağmen patofizyolojik mekanizma tam olarak açığa çıkarılmış değildir(1-3). Kadın doğum kliniklerinde özellikle preeklampsi, eklampsi tablosu ile birlikte görülen bu sendromun her zaman akılda tutulup erken tanı ve tedavisinin yapılması önem arzetmektedir. Aksi takdirde uygun tedavi şartları sağlandığında genelde geçici olan bu durum kalıcı beyin hasarına ya da ölüme neden olabilir. Bu nedenle, Iğdır Devlet Hastanesi yoğun bakımında takip edilen ve postpartum PRES sendromu saptanan 3 olguyu ve kliniklerini sunduk. Bu olgu sunumları ile, nöro-radyologlar ve nörologlar tarafından iyi bilinen ancak kadın doğum hekimlerince sık karşılaşılmayan ve erken tanının hayati önem arz ettiği PRES sendromunun etiyoloji ve ayırıcı tanısı için akılda bulundurulması gereken durumların hatırlatılması amaçlanmıştır. OLGU I Son adet tarihine göre otuz sekiz haftalık ilk gebeliği olan hasta acil servise baş ağrısı ve ani gelişen görme kaybı şikayeti ile başvurdu. Yapılan ilk değerlendirmesinde tansiyon arteriyel(- TA) 190/120 mmhg olarak ölçülmesi üzerine ilk etapta preeklampsi düşünülerek tam idrar ve kan tahlilleri tamamlanarak kadın doğum servisine yatışı yapıldı. Preoperatif AST ve ALT değerleri sırası ile 103 ve 156 U/L idi ve idrarda 3+ proteinüri mevcuttu. Hastaya profilaktik 4,5 gr MgSO4 100 cc içinde intravenöz olarak başlandı. Fetal monitörizasyon esnasında jeneralize tonik klonik özellikte epileptik nöbet geçirmeye başlayan hastanın hava yolu açılarak monitörize edildi. Hasta acil olarak sezaryana alınmak üzere ameliayathaneye götürülürken ikinci defa epileptik nöbet geçirmesi üzerine entübe edildi, genel anestezi altında canlı erkek bebek 3200 gr doğurtuldu. Postoperatif dönemde idame 2 gr/saat MgSO4 devam edildi. Hastanın yoğun bakım ünitesinde TA değerleri 130/80-140/90 mmhg olarak seyretti. Ancak arada 150-160/90-100 mmhg ye varan yükselmeler olduğu izlendi. Ancak hastanın yoğun bakımda tekrar epileptik nöbet geçirmesi üzerine bilgisayarlı beyin tomografi (BBT) görüntülemesi yapıldı. BBT de intrakranial kanama ya da herhangi bir sorun saptanmadığı rapor edilen hastanın nöbet sonrası takiplerinde TA değerleri 160-170/100 mmhg olarak seyretti. Nörolojik muayenesinde bilinç bulanık, uykuya meyilli, sözel uyarılara çok net yanıt alınamakta idi. TA değerlerinin yüksek seyretmesi nedeni ile nitrogliserin (perlinganit, ADEKA İlaç, Samsun) infüzyonu başlandı. Nitrogliserin infüzyonuna rağmen TA değerleri düşmeyen hastanın yapılan tetkiklerinde ALT ve AST değerleri sırası ile 143 ve 217 U/L saptandı ve postpartum HELLP sendromu tanısı ile ileri merkeze sevk edilmesine karar verildi. Sevk işlemleri sırasında dördüncü kez epileptik nöbetini geçiren hasta tekrar entübe edilerek takibe alındı. Kısa bir süre sonra hastada kardiak arrest gelişti. Kardio-pulmoner resüsitasyon sonrası 1 dk içinde hastanın kardiak fonksiyonları geri döndü. MgSO4 ve nitrogliserin infüzyonuna devam edilen hastaya kranial manyetik rezonans (MRI) görüntülemesi yapıldı ve PRES sendromu tanısı konulan hasta 3. basamak bir merkeze sevk edildi. Hasta gönderildiği hastanede 2. gün ex oldu. OLGU II Otuz üç haftalık in-vitro fertilizasyon ile gebe kalan ve ikiz gebeliği olan hastaya erken membran rüptürü nedeniyle dış merkezde normal vaginal doğum yaptırılmış ve doğum sonrası 12. saatte hastanın tonik klonik vasıflı epileptik nöbet geçirmesi, yapılan tetkiklerinde AST, ALT değerleri 138 ve 167 U/L saptanması, trombosit seviyesinin 86 000 mm3/dl olması ve TA değerleri 160/100 mmhg seviyesinde yüksek seyretmesi üzerine postpartum eklampsi ve HELLP sendromu tanısı konup hastanemiz yoğun bakım ünitesine sevk edilmiştir. Hasta servise başvurduğunda genel durumu orta idi. Nörolojik muayenesi olağan idi. Bilinç açık ancak sözel uyarılara tam yanıt alınamıyordu, yer ve zaman

46 oryantasyonu kısmen mevcuttu. TA değerleri 160/100 mmhg civarında idi. Hastaya profilaktik MgSO4 infüzyonu ve antihipertansif tedavi başlandı. Yoğun bakımda tonik klonik özellikte epileptik nöbet geçirmesi üzerine tedaviye antiepileptik ilaç eklendi. BBT de beyin ödemi ve oksipital lobda dens alanlar saptanması üzerine postpartum eklampsi ve eşlik eden PRES tanısı düşünüldü. Nöroloji ve dahiliye konsültan hekimleri tarafından değerlendirilen hastanın trombosit sayısının 55.000 mm3/dl olarak tespit edilmesi üzerine, hastane koşulları uygun olmadığı için 3. basamak bir merkeze sevk edildi. Hasta postop 15. gün sorunsuz bir şekilde taburcu edildi. OLGU III Son adet tarihine göre otuz sekiz haftalık ilk gebeliği olan hasta değerlendirildi. Vajinal muayenesinde servikal açıklık 5-6 cm, effasman %80-90, baş -1 seviyesinde ve amnion zarı ele gelmekte idi. Muayene esnasında su kesesi açıldığında ileri derecede koyu mekonyum izlendi. Hasta uykuya meyilli idi, jeneralize ödem mevcuttu. TA: 190/110 mmhg olarak ölçülen hastanın anamnezinde 1-2 gündür başlayan hafif başağrısı ve uykuya meyil dışında herhangi bir şikayetinin olmadığı öğrenildi. Trombosit değerleri 143 000 mm3/dl, AST ve ALT değerleri sırası ile 38 ve 43 U/L ve idrarda 3+ proteinüri mevcuttu. Hastaya sezaryen(c/s) önerildi. Spinal anestezi ile sorunsuz bir C/S operasyonu ile canlı ve sağlıklı 3600 gr bebek doğurtuldu. Hasta postop dönemde monitörize edilerek takip edildi. TA değerleri 170-180/100-110 mmhg düzeylerinde seyreden hastaya kardioloji hekimi ile görüşülüp nitrogliserin tedavisi başlandı. Postoperatif tekiklerinde AST: 40 U/L, ALT: 45 U/L, trombosit: 148 000 mm3/ dl, tam idrar tahlilinde +3 proteinüri tespit edildi. İdrar çıkışı 20 ml/saat olduğu için MgSO4 tedavisi başlanamadı. Nitrogiserin tedavisine doz artımına dikkat edilerek devam edildi. Sıvı desteği hipertansif olduğu için saatte 100 ml/ saat olacak şekilde düzenlendi. Postoperatif 10 saat geçmesine rağmen hastanın TA değerleri 150-160/90-100 mmhg düzeylerinde seyretti. Hastanın uykuya meyil hali devam ediyordu. Sözel uyarılara yanıt alınabiliyordu. Hastaya kontrol amaçlı MRI çekilmesine karar verildi. Sedyeye alınırken hastanın generalize tonikklonik epileptik nöbet geçirmesi üzerine hava yolu açıldı, oksijenize edildi. TA: 210/120 civarında idi. Acil MRI çekilen hastanın oksipitoparietal bölgelerinde PRES sendromu ile uyumlu görünüm tespit edildi (Şekil I ve II). Yoğun bakımda 1 saat boyunca kardioloji, nöroloji, dahiliye, anestezi ve kadın doğum ekibi tarafından yakın takip edilerek hastanın TA Şekil I: Oksipitoparietal bölgedelerde hipodens ödemli alanların MR görüntüsü (OLGU III). Şekil II: Özellikle parietal bölgede izlenen hipodens ödemli alanlarının MR görüntüsü(olgu III)

47 değerleri 150/100 mm/hg altında olacak şekilde antihipertansif tedaviler ile stabilleştirildi. Saatlik idrar takiplerinde idrar çıkışı normal düzeylerde saptanan hastaya profilaktik MgSO4 tedavisi başlandı. Kontrol hemogram, biyokimya ve kan gazı değerleri normal idi. Hastanın entübe edilmesine gerek kalmadı. Hasta 3.basamak bir hastanenin nöroloji kliniğine sevk edildi. 7 gün sonra sorunsuz bir şekilde taburcu edildi. TARTIŞMA PRES klinikte baş ağrısı, bulantı, kusma, görsel ve mental değişiklikler, uykuya meyil, jeneralize ve fokal nöbetler gibi spesifik olmayan bulgularla karşımıza çıkabilen, radyolojik olarak parietal ve oksipital bölgelerde daha belirgin olmak üzere yaygın serebral ödem ile karakterize, uygun tedavi ile sıklıkla geçici olan bir durumdur. Ancak, tanı ve tedavinin gecikmesi durumunda status epileptikus, intrakranial kanama ve masif iskemik enfarkt oluşumu gibi komplikasyonlar sonrasında ciddi morbidite ve mortalite ile seyredebilmektedir (1-4). İlk kez Hinchey ve ark. tarafından 1996 da sadece subkortikal beyaz cevherin etkilendiği düşünülerek Posterior Reversible Lökoensefalopati Sendromu olarak adlandırılmış ancak zamanla bu tabloda kortikal gri cevherin de etkilendiği gösterilmiştir (5). Günümüzde Posterior Reversible Ensefalopati Sendromu terimi bu tablonun tanımlanması için daha fazla kabul görmüştür (6, 7). Literatürde insidans ve prevalans bildirilmemiştir fakat bayan hastalarda daha sık görülmektedir (8). PRES sendromu multifaktoriyel etiyolojik nedene bağlı ve farklı klinik bulgularla kendini belli edebilen, radyolojik görüntüleme yöntemleriyle teyit edilebilen bir durumdur. Erken tanı ve tedavi ile hastalığın hem klinik hem de radyolojik bulguları sekel bırakmadan geri dönebilir. Klinik bulgular birçok diğer nörolojik kompleks hastalık ile benzerlik gösterebilir. Ensefalit, iskemik veya hemorajik serebral olaylar, demiyelinizan hastalıklar, baziller arter embolisi veya sinüs venozus trombozu ayırıcı tanıda akılda bulundurulmalıdır (9). PRES sendromu sıklıkla epileptik nöbetler, bilinç değişikliği veya ensefalopati, baş ağrısı ve görsel değişiklikler ile ortaya çıkar. Retrospektif bir çalışmada PRES sendromu tanısı konulan hastaların %79 unda değişen mental durum, %75 inde baş ağrısı, %68 inde nöbet, %39 unda görsel semptomlar ve %21 inde hemiparezi tablosu saptanmıştır (10). PRES sendromu etyolojisi arasında hipertansiyon(%61), sitotoksik ilaçlar (%19), preeklampsi veya eklampsi(%6), otoimmun ve sepsis gibi sistemik hastalıklar yer almaktadır (11). Demirtaş ve arkadaşlarının yaptıkları bir çalışma ile PRES sendromu olguları kranial görüntüleme özellikleri ve patofizyolojilerine göre üç grupta toplanmıştır (12). Buna göre, birinci grupta lezyonların oksipital lobda yer aldığı ve yüksek kan basıncına bağlı olarak gelişen olgular, ikinci grupta normal kan basıncı olan ve etiyolojide endotel hasarının temel rolü oynadığı, lezyonların birinci gruba benzer alanlarda olduğu olgular, üçüncü grupta ise simetrik bazal ganglionik tutulumun tipik olduğu, talamik, serebellum ve beyin sapı etkileniminin eşlik ettiği, kan basıncı yüksekliğinin olmadığı, hemolitik üremik sendrom, üremik ensefalopati gibi metabolik nedenlere bağlı endotel hasarının ön planda olduğu olgular yer almaktadır. Olgularımız bu gruplamada hipertansiyona sekonder olarak özellikle oksipital ve parietal bölge tutulumları izlenen birinci gruba dahildir. Ancak bu gruplama tedavi yaklaşımını değiştirmemektedir. PRES sendromunun erken teşhisi ve tedavisi oldukça önemlidir. Aksi taktirde kalıcı beyin hasarına ve kalıcı epileptik nöbetler gibi nörolojik sekellere neden olabilir. PRES sendromu tedavisinde kan basıncı ve nöbetleri kontrol altına almak yanında, bilinen metabolik hastalığın tedavisi esastır. Eklampsi ve şiddetli preeklampsinin asıl tedavisi doğumun gerçekleşmesi ile sağlanır. Ancak doğum sonrasındaki ilk 24 saat içinde ve nadiren de postpartum 6. haftaya kadar olan dönemde de yeni epileptik nöbet atakları meydana gelebilir (13). Pande ve ark. nın yaptıkları çalışmada, subkortikal beyaz cevhere yerleşimli lezyonlarda ve eklampsi ilişkili PRES sendromu lezyonlarında geri dönebilme olasılığı daha yüksek saptanmıştır (14). PRES sendromu saptanan hastalarda ölüm sebebi, artan serebral ödem, intraserebral hemoraji veya altta yatan hastalığa bağlı olabilir. Bu nedenle hipertansiyon ile ilişkili PRES sendromu hastalarında tansiyon değerleri

48 özellikle şiddetli preeklampsi kriteri olan 160/110 sınırının üstünde ve uzun süre kontrol altına alınamadan seyrederse intrakranial durum geri dönüşümü zor bir döneme girmekte, beyinde ödem artmakta ve kendini uykuya meyil, postpartum gerilemeye dirençli tansiyon ve nöbetler olarak göstermektedir. Özellikle 3. olgumuzda hasta nın hastaneye başvurmadan evde de aşırı derecede uykuya meyilli olduğu ve hafif baş ağrısı olduğu belirtilmiştir. Postpartum takiplerinde tansiyon kontrol altına alınamamış ve uykuya meyil devam etmiştir. Bu türlü farklı nörolojik durumlar klinisyeni intrakranial bir olayın gelişebileceği konusunda dikkatli olmaya sevketmelidir. Preeklampsi ve HELLP olgularının hem klinik hem laboratuar bulgularının çoğu postopertif 3 gün içinde normalleşmeye başlamaktadır. Özellikle TA değerlerinin operasyon sonrası normal sınırlara hızlı dönüşü iyileşme döneminin sorunsuz ve hızlı olacağını göstermektedir. Olgularımızda bu dönüş istenildiği gibi olmamış ve özellikle TA değerleri eşik seviyenin üzerinde kalmaya devam etmiştir. Klinisyenler ve yoğun bakım uzmanları preeklampsi, eklampsi ve HELLP sendromu hastalarının doğum sonrası takipleri açısından dikkatli olması ve multidisipliner bir yaklaşım ile tedavi planlamaları gerekmektedir. PRES sendromu açısından ise postpartum hastalar özellikle ilk 3 gün çok dikkatli ve yakın takip edilmeli ve çok değerli olan erken tanı dönemi kaçırılmamalıdır. PRES sendromu ayırıcı tanısı; öykü, klinik bulgular ve radyolojik incelemeler ile yapılabilir. Olgularımızda venöz veya iskemik infarkt radyolojik incelemeler ile ve enfeksiyöz, hipertansif ve elektrolit bozukluklarına bağlı gelişebilecek ensefalopatiler de laboratuvar tetkikleriyle dışlanmıştır. Bizim hastamızdaki temel etiyolojik faktör preeklampsi ve eklampsi olarak düşünülmüş ve ayrıcı tanıları yapılmıştır. BBT ve MRI görüntülemeleri bu ayırıcı tanıyı yapmada yararlıdır. Gebeliğe bağlı olarak ortaya çıkan PRES sendromundaki radyolojik bulgular, diğer etyolojik faktörlere bağlı olarak ortaya çıkan PRES sendromu ile aynıdır. Antihipertansif ilaçlar, sedatif hipnotikler ve diüretikler hipertansiyonun tedavisinde kullanılabilir (6, 7). MgSO4 preeklampsi hastalarında eklamptik nöbetlerin önlenmesinde santral antikonvülzan etkisi nedeniyle yaygın olarak kullanılmaktadır. Her ne kadar MgSO4 rutin olarak eklapmside kullanılsa da profilaktif olarak kullanımının postpartum eklampsiyi önlemede sınırlı etkisi olduğu bildirilmektedir (15). PRES sendromu geliştikten sonra MgSO4 tedavisi postpartum eklapmsi tedavisinde yetersiz kalabilir. PRES sendromunda iskemik ve ödematöz beyin alanları nöbetlere neden olabilir. Anti-ödem, anti-epileptik ve sedatif hipnotik tedaviler bu olgularda mutlaka tedaviye eklenmelidir. Bizim olgularımızda da yüksek tansiyon değerleri nedeniyle MgSO4 tedavisi başlanmış ve buna rağmen tedavi sırasında PRES sendromu ve nörolojik semptomların gelişmesini engellenememiştir. Bildirdiğimiz olguların hepsinde ciddi preeklampsi gelişmiştir. Ciddi preeklampsi, HELLP sendromu ve eklampsi hastalarında nörolojik bulgular mevcut, tansiyon değerleri eşik değer olan 160/110 değerinin üzerinde ve tedaviye dirençli ise mutlaka görüntüleme yöntemleri ile PRES açısından tetkik edilmesi gerektiğini, eklampsi nöbetini tetikleyebilmesi nedeni ile ciddi bir şekilde anti-hipertansif tedavi yapılmasını ve akut stroke dışlandıktan ve PRES sendromu tanısı konulduktan sonra, TA değerleri ve genel durumu normale gelene kadar hastaların yoğun bakım şartlarında izlenmesinin doğru olacağını düşünmekteyiz. KAYNAKLAR 1. Chou MC, Lai PH, Yeh LR, et al. Posterior reversible encephalopathy syndrome: magnetic resonance imaging and diffusion-weighted imaging in 12 cases. Kaohsiung J Med Sci 2004;20(8):381-8. 2. Bartynski WS. Posterior reversible encephalopathy syndrome, part 2: controversies surrounding pathophysiology of vasogenic edema. AJNR Am J Neuroradiol 2008;29(6):1043-9. 3. Wu Q, Marescaux C, Wolff V, et al. Tacrolimus-associated posterior reversible encephalopathy syndrome after solid organ transplantation. Eur Neurol 2010;64(3):169-77. 4. Pradhan A, Jairam A, Kumar RS, et al. Posterior reversible encephalopathy syndrome posttransplantation: a case report of possible association with cerebrospinal fluid leak after epidural catheterization. Transplant Proc 2009;41(5):1957-60. 5. Hinchey J, Chaves C, Appignani B, et al. A reversible posterior leukoencephalopathy syndrome. N Engl J Med 1996;334(8):494-500.

49 6. Bartynski WS, Boardman JF, Zeigler ZR, et al. Posterior reversible encephalopathy syndrome in infection, sepsis, and shock. AJNR Am J Neuroradiol 2006;27(10):2179-90. 7. Hefzy HM, Bartynski WS, Boardman JF, et al. Hemorrhage in posterior reversible encephalopathy syndrome: imaging and clinical features. AJNR Am J Neuroradiol 2009;30(7):1371-9. 8. O Hara McCoy H. Posterior reversible encephalopathy syndrome: an emerging clinical entity in adult, pediatric, and obstetric critical care. J Am Acad Nurse Pract 2008;20(2):100-6. 9. Bartynski WS. Posterior reversible encephalopathy syndrome, part 1: fundamental imaging and clinical features. AJNR Am J Neuroradiol 2008;29(6):1036-42. 10. Li R, Mitchell P, Dowling R, et al. Is hypertension predictive of clinical recurrence in posterior reversible encephalopathy syndrome? J Clin Neurosci 2013;20(2):248-52. 11. Fugate JE, Claassen DO, Cloft HJ, et al: Posterior reversible encephalopathy syndrome: associated clinical andradiologic findings. Mayo Clin Proc 2010;85(5):427-32. 12. Demirtaş O, Gelal F, Vidinli BD, et al: Cranial MR imaging with clinical correlation in preeclampsia and eclampsia. Diag Interv Radiol 2005;11(4):189-94. 13. Avşar AF, Taş EE. Eklampsinin yönetimi. Turkiye Klinikleri J Gynecol Obst-Special Topics 2012; 5(4): 69-75. 14. Pande AR, Ando K, Ishikura R, et al. Clinicoradiological factors influencing the reversibility of posterior reversible encephalopathy syndrome: A multicenter study. Radiat Med 2006;24(10):659-68. 15. Sibai BM. Diagnosis, prevention, and management of eclampsia. Obstet Gynecol 2005;105(2):402-10.