200 mak üzere Birleþmiþ Milletler dünya liderlerinin katýldýðý iki haftalýk konferansa ev sahipliði yapmaktadýr. Aralýk 200'da bu konferans Danimarka'nýn baþkenti Kopenhag'da yapýlmýþtýr. Burada delegeler, hükümet dýþý organizasyonlar ve her ülkeden iþ adamlarý yeni küresel iklim deðiþikliði anlaþmasý üzerinde görüþmeler yapmak üzere toplanmýþtýr. Aralýk 200'un ilk birkaç haftasýnda, Birleþmiþ Milletler Ýklim Deðiþikliði Çerçeve Sözleþmesi (UNFCCC- United Nations Framework Convention on Climate Change) kapsamýnda bu yýl incisi düzenlenen Taraflar Konferansý (COP-Conference of the Parties) için tüm gözler Danimarka'nýn baþkenti Kopenhag'da olmuþtur. COP, UNFCCC'nin en yüksek organýdýr ve yaklaþýk 0 ülkenin çevre bakanlarý yýlda bir kez Aralýk ayýnda geliþmeleri görüþmek üzere toplanýr. Gözlemci statüsünde olan ülkeler de dahil olmak üzere en az.000 kiþi, endüstri gruplarý ve sivil toplum örgütleri Konferansa katýlmasý ile gerçekleþmektedir. 7 yýlýnda ve 2007 yýlýndaki dünya buzullarýnýn karþýlaþtýrmasý 26
200 TMMOB SANAYÝ KONGRESÝ 200 GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ TMMOB adýna Odamýz tarafýndan 63 yýlýndan beri düzenlenen TMMOB Sanayi Kongrelerinin onyedincisi -2 Aralýk 200 tarihlerinde Ankara'da Milli Kütüphane Konferans Salonu'nda gerçekleþtirildi. MMO, Dünya Ekonomik Krizi ve Türkiye Sanayinin Yeniden Yapýlanmasý ana temasýyla düzenlenen kongreye, planlamada model önerileri ile istihdam öncelikli ve bölgesel kalkýnma konularýnda iki rapor sunuldu. Ýki gün süren kongrenin açýlýþ konuþmalarý Makina Mühendisleri Odasý Yönetim Kurulu Baþkaný Emin KORAMAZ ve TMMOB Yönetim Kurulu Baþkaný Mehmet SOÐANCI tarafýndan yapýldý. Kongremizi 2 gün boyunca kayýtlý toplam 60 delege izledi. Ýnternet üzerinden iki gün boyunca kongreyi canlý olarak bir çok kiþide izleme imkaný bulmuþtur. MMO Yönetim Kurulu Baþkaný Emin KORAMAZ ýn Konuþmasý : TMMOB adýna geleneksel olarak iki yýlda bir düzenlediðimiz sanayi kongreleri, her çalýþma dönemimizdeki merkezi etkinliklerimizin doruðu niteliðindedir. Bu kapsamda öðrenci üye kurultayýndan enerji, tesisat, iþ güvenliði, uçak, uzay, havacýlýk ve endüstri mühendisliði, kaynak, bakým, makina imalat ve tasarýmý, týbbi cihaz teknolojileri, otomotiv ve krizin sanayi sektörlerine yönelik etkilerine dek 2 ilde merkezi etkinlik gerçekleþtirdik. Bu etkinliklerde sunulan bildiriler, paneller ve sonuç bildirileri kitaplaþtýrýlýp ilgililer ve kamuoyunun kullanýmýna sunuldu. Kamudan özel sektöre binlerce mühendis, meslek temsilcisi, akademisyen ve ilgiliyi buluþturan bu etkinliklerde oluþturulan görüþler ve sarf edilen emeðin ana amacý, bütün bölgeleri ve sektörleriyle birlikte ülkemizin sanayileþmesi, kalkýnmasý, demokratikleþmesi; halkýmýzýn mutlu, bilimsel teknik gerekler ve standartlara uygun, çaðdaþ bir yaþam sürmesidir. ODAMIZDAN Þimdi, bu etkinliklerin finali olan bu kongre ve burada bulunan herkesle birlikte, bu amacýn gerçekleþtirilmesinin çekirdeðine yöneleceðiz. Bu öncü dinamik, ülke, kamu, halk yararý ve refahýna yönelik son derece ivedi bir gereksinim olan, ulusal sanayi stratejisi ve kalkýnma politikalarýdýr. Ýçinde bulunduðumuz konjonktür, bu yönde niteliksel bir katký ve yaklaþýmý bütün yakýcýlýðýyla güncelleyerek ivedi kýlmaktadýr. Kongremiz dünya ve ülkemizi sarsan büyük bir kriz ortamýnda ve bu krizin ekonomik ve sosyal yaþamda açtýðý derin tahribatlarýn pazar ekonomisinin tahtýný salladýðý bir dönemde düzenlenmektedir. Her ne kadar kapitalizmin sýnýrsýz azami kâr ve emperyalist siyasal egemenlik çabasý sürecek ise de, görülmesi gereken gerçek, yalnýzca neo liberal modelin deðil, onu da içerir þekilde, gerçekte 300 yýllýk bir modelin iflasýnýn yaþanmakta olduðudur. Geliþmiþ kapitalist ülkelerin krizden çýkýþ için harcadýðý 2 trilyon dolarý bulan kurtarma paketleriyle bile aþýlamayan bu krizle, yolsuzluk, rüþvet, borsa ve tahvil piyasasýndaki oyunlar ile dev 27
200 tekellerin yönetim kadrolarýnýn iç ettiði milyarlarca dolar ilk kez tüm açýklýðýyla gözler önüne serildi. Kapitalizm ve neoliberal politikalar tekrar ve bu kez daha kökten bir þekilde sorgulanmaya baþlandý. Gelir daðýlýmýnýn dünya ölçeðinde yarattýðý uçurum, yoksulluðun boyutu ve iþsizlik sorunu gündemin ilk sýralarýna oturdu. Bu bunalým, az geliþmiþ ve geliþmekte olan ülkelerde esasen sanayi sektörünü etkiledi. Üretim ve iç piyasalarda talep düþtü, dýþ ticaret hacmi daraldý, iþsizlik oranlarý büyüdü ve istihdam hacmi olabildiðince küçüldü. Daha düne kadarki "tüketim kalýplarý" ve "tüketim düzeyi" sürekli sorgulanýr oldu. Bu koþullarda "baþka bir dünya" oluþturma düþüncesi, "ütopya" olmaktan çýkýp, kitlelerin zihnine yerleþmeye baþladý. Kriz süreci ve sonrasýnda, baþarýlabilen ülkelerde, ekonominin tüm sektörleri yeniden planlanacak, yeni paradigmalar ve yaklaþýmlar oluþacak. Buna daha önceden baþlayan ülkeler bile vardýr. Kongremiz, Türkiye açýsýndan böylesi bir misyonu somutlamak sorumluluðunu üstlenmiþtir. Önceki kongrelerimizin bu baðlamlarda ülkemiz sanayi ve ekonomisinin eþitsiz, kýrýlgan ve kriz üretici yapýsýna defalarca dikkat çektiðini önemle belirtmek isterim. 2007 kongremizin ana temasý bu nedenle, "Geçmiþten Geleceðe Sanayileþme, Planlama ve Kalkýnma, Türkiye Ýçin Model Önerileri" olarak belirlenmiþti. 200 kongresini de bu nedenle ve bu temanýn devamý niteliðinde, "Dünya Ekonomik Krizi ve Türkiye Sanayinin Yeniden Yapýlanmasý" baþlýðý altýnda örgütlemeyi kararlaþtýrdýk. Bu arada 2008 Ekim'inde patlak veren kriz üzerine bu yýlýn Þubat ayýnda, "Sanayi Kongresi 200'a Doðru, Kriz ve Sanayi Sektörlerinin Durumu Sempozyumu"nu düzenledik. Otomotiv, metal, makina imalat, tekstil, enerji, kimya, elektrik-elektronik, tarým ve tarýma dayalý sanayi sektörlerinin temsilcilerinin katýlýmýyla düzenlenen bu sempozyumda, yaþadýðýmýz sorunlarýn, üretim ve 28 yatýrýmý dýþlayan, yerli kaynak kullanýmýný reddeden, üretim ve ihracatý ithalata baðýmlý kýlan, yüksek cari açýk, yüksek dýþ borç ve sýcak para politikalarýna dayalý, o pek övünülen "büyüme"yi döviz kuru ve finans hareketleri ile saðlayan ekonomi politikalarýndan kaynaklandýðý bir kez daha teyit edildi. Biz o sempozyumda saptanan sorunlarla yetinmedik. Oda olarak, toplam 22 alt sektörün sorunlarýný irdeleyerek ve bu sorunlarý sektörel, bölgesel ve ulusal planlama, kalkýnma süreçlerine baðlayan iki ayrý rapor düzenleyerek bu kongreye geldik. Sizlere verilen dokümanlar arasýnda bulunan Türkiye Sanayinde Öncelikli Sektörler ve Bölgesel Kalkýnma Yaklaþýmý baþlýklý rapor ile Türkiye'de Kalkýnma ve Ýstihdam Odaklý Sanayileþme Ýçin Planlama Önerileri baþlýklý rapor, geçmiþten bugüne sanayi politikalarýný bütün boyutlarýyla irdelemekte ve son derece somut öneriler dile getirmektedir. Sevgili Katýlýmcýlar, Bu noktada sanayimizin sorunlarý ve içinden geçtiði evrelere kýsaca deðinmek isterim. Zira sanayimiz on yýllardýr iktidarlara, dünya ve ülke konjonktürüne, IMF, Dünya Bankasý, Gümrük Birliði, Avrupa Birliði, Dünya Ticaret Örgütü tarafýndan belirlenen politikalara baðlý olarak önemli dalgalanma ve krizlerin içinden geçmiþtir. 7, 80, 88,,,, 200 ve 2008 krizleri ve sürekli aþaðý doðru dalgalanma üreten yapý, bu baðlamda deðerlendirilmelidir. 60-80 yýllarýný kapsayan ithal ikameci sanayileþme döneminde bir þekilde planlama/kalkýnma bütünlüðü oluþturulmaya çalýþýlýrken, sanayinin teþviki, korunmasý, finansmaný, kalkýnma hýzý ve istihdam parametreleri baþat idi. Gümrük muafiyeti, yatýrým indirimi, orta vadeli kredi verilmesi, imar kolaylýklarýna yönelik teþvikler vb. söz konusu idi. Ancak kalkýnma ve merkezi planlama parametrelerinin adým adým yok edildiði bir süreç de yaþandý. 2 Ocak 80 kararlarý ve 80 askeri darbesi ile baþlayan bu dönemde sübvansiyonlar büyük ölçüde kaldýrýlmýþ, KÝT yatýrýmlarý durdurulmuþ, büyük ölçekli sanayi kuruluþlarý özelleþtirilmiþ, sabit sermaye yatýrýmlarýnda gerileme yaþanmýþ, Gümrük Birliði hedefleri doðrultusunda tüm sektörlerde korumacýlýk asgariye indirilmiþ, Türkiye sanayisi eþitsiz koþullarda küresel rekabete açýlmýþtýr.
200 Bu süreçte öz kaynaklardan çok ithal kaynaklar girdi olarak kullanýlmýþ, küresel güçlerin dayattýðý iþ bölümü ile fason üretim ve taþeronlaþma egemen kýlýnmýþ, kaynak tahsisini sadece iç ve dýþ piyasalara ve borçlanmaya havale eden bir sanayi modeline geçilmiþtir. Ara malý ve yatýrým mallarý üretiminde ve teknolojide dýþa baðýmlýlýðý esas alan bu modelle sanayi KOBÝ'leþmeye yönlendirilmiþ; iþgücü sömürüsü ucuz iþgücü kullanýmýyla yoðunlaþmýþ; düþük maliyet, düþük katma deðer ve düþük teknolojili üretim ve ihracat yapýsallaþmýþ ve ihracat yapýsal olarak ithalata baðýmlý kýlýnmýþtýr. Sevgili Katýlýmcýlar, Bu politikaya bir "sanayi politikasý" demek belki olanaklýdýr ama burada asla "sanayileþme stratejisi" unsurlarý bulunmadýðýný özellikle belirtmek isterim. Tam tersine ülkemiz sanayi tesisleri özelleþtirilmiþ, yerli ve yabancý sermayeye peþkeþ çekilmiþ, temel göstergelerde durma ve gerileme yaþanmýþtýr. Belirli bir refah seviyesinin tutturulmasý, sektörel önceliklerin baþarýyla gerçekleþtirilmesi, bölgesel dengesizliklerin giderilmesi, iþsizlik sorununun çözülmesi gibi temel parametreler, bu sanayi politikasý ve topluma yutturulmaya çalýþýlan yaldýzlý "strateji" yaklaþýmlarýnýn tamamen dýþýnda býrakýlmýþtýr. Nitekim bugün sanayi sektörü, hizmet ve tarýmdan sonra gelmekte ve yýllardýr sanayi istihdamý % 20'yi ancak bulmaktadýr. Ülke politikalarýnda sanayinin ikinci plana itilerek hizmet ve finans sektörlerinin desteklenmesi sonucu imalat sanayi yatýrýmlarýnýn toplam yatýrýmlar içerisinde payýnda da ciddi düþüþler söz konusudur. Bu oran 80 yýlýnda yüzde 28, düzeyindeyken günümüzde yüzde 'lere kadar gerilemiþtir. Ayný dönemde sanayide yatýrým yoðunluðunda da yüzde 32 seviyesinden yüzde 0'lar seviyesine varan bir düþüþ söz konusudur. Bir baþka ifadeyle artýk sanayici bile sanayiden elde ettiði geliri daha fazla rant getiren alanlarda deðerlendirmektedir. Diðer yandan acý bir gerçeðimize daha deðinmek istiyorum. On yýllardýr uygulanan yanlýþ bölgesel politikalar ile bölgesel eþitsizlik farklarý arasýndaki açý çok geniþlemiþtir. 2008'de Marmara ve Ege Bölgeleri sanayi katma deðerinin yüzde 7'ini alýrken, Doðu ve Güneydoðu Anadolu Bölgeleri yalnýzca yüzde 2, ile yetinmek zorunda kalmýþtýr. Gerçekte bir bölgesel planlama ve bölgesel kalkýnma politikasý yoktur. Konu; Bölge Kalkýnma Ajanslarý üzerinden uluslararasý sermayeye olanak tanýnmasýna havale edilmiþtir. Bugünkü bölgesel ekonomik, politik ve sosyal tablonun bu gerçeklerle yakýn baðlarý bulunmaktadýr. Söz konusu politikalarýn biriktirdiði olumsuzluklar, özellikle 200 krizi ve içinde bulunduðumuz büyük krizde iyice yüzeye çýkmýþ, dünya ölçeðindeki krizden en olumsuz etkilenen ülkelerin baþýnda gelmemize neden olmuþtur. Krizle birlikte birçok iþyeri kapanmýþ, sadece bir yýl içerisinde bir buçuk milyon kiþi iþsiz kalmýþtýr. Sanayide iþten çýkarýlanlarýn 70 bini bulduðu, toplam sanayi istihdamýna göre oranýn yüzde 8'e ulaþtýðý belirlenmektedir. Sanayide son bir yýllýk üretim daralmasý yüzde 20'yi bulmaktadýr. Bazý alt sektörlerde küçülme oraný yüzde 0- seviyesindedir. Ýhracat düþüþü son bir yýl içinde yüzde 30'a yaklaþmýþtýr. Ýthalat girdi oraný yüksek olan alt sektörlerde sorun daha da büyüktür. Fason üretime dayalý, ithalatla büyüyen ihracat modeli can çekiþmektedir. Dünyada kriz ile birlikte sosyal adaletçi programlara ve kamusal desteklere dair inanç ve yönelim artarken, ülkemizde krizin asli sorumlusu olan serbestleþtirme politikalarýnda ýsrarcý olunmakta, yeni zamlar, vergi artýþlarý ve özelleþtirmeler tek çözüm olarak dayatýlmaktadýr. Bugün burada buluþan, sömürü iktisadýna teslim olmayan Türkiye'nin yüz aký iktisatçýlar, akademisyenler, mühendis ve diðer mesleklerden bu ülke halkýnýn en büyük beklentisi, söz konusu bunalým üreten tüm gerçeklere karþý, halkýmýzýn yaþadýðý sorunlarýn çözümünü hedefleyen ekonomik, sosyal, kültürel, bölgesel ve ulusal bir kalkýnma vizyonunun oluþturulmasýdýr. Kongremizin bu yönde, üretim, yatýrým, istihdam, sektörel, bölgesel ve ulusal kalkýnma politikalarýna ciddi katkýlar koyacaðý inancýyla hepimize baþarýlar diliyorum. 2
200 Sözlerimi bitirirken, sunumlar yapacak deðerli iktisatçý, akademisyen ve uzmanlar ile bütün katýlýmcýlara, kongremizin gerçekleþmesinde emeði bulunan Düzenleme ve Yürütme Kurullarýna, raporlarýmýzý ciddi saðlýk sorunlarýna karþý tamamlayan Kongre Yürütme Kurulu üyemiz Yavuz BAYÜLKEN, Cahit KÜTÜK ve diðer çalýþma arkadaþlarýna, Kongre Sekreteri Emin UYSAL ve Oda çalýþanlarýna Oda Yönetim Kurulu adýna içtenlikle teþekkür ediyor; "baþka bir dünya ve Türkiye" dileðiyle hepinizi saygý ve dostlukla selamlýyorum. TMMOB Yönetim Kurulu Baþkaný Mehmet SOÐANCI da Kongrenin açýlýþýnda yaptýðý konuþmasýna; Ýnsan odaklý bir mesleðin uygulayýcýlarýnýn yeri olan TMMOB'nin çalýþmalarýnýn ancak barýþýn olduðu, insanlarýn barýþ içinde bir arada yaþama iradesinin gösterildiði zamanlarda anlamlý olduðunu vurgulayarak baþladý. Konuþmasýnýn devamýnda; TMMOB yýllardýr üzerine düþeni yapmýþ, yerel ve merkezi iktidarlarý, meslek alanlarý ile ilgili ve sürekli olarak, bugünkü gibi topladýðý kongrelerin sonuç bildirileri ile uyarmýþtýr. Bu etkinliklerimizde bilim insanlarýnýn ve uzmanlarýn yoðun emek harcayarak oluþturduðu bilgi eriþilebilir ve ulaþabilir hale geliyor. Bilgi bu etkinliklerimizde paylaþýlýyor. Bizce paylaþýlan bilgi en deðerli bilgi oluyor. Görüþler, bilimin ve tekniðin ýþýðýnda çalýþmalarýný sürdüren TMMOB'nin 0 yýllýk birikiminin süzgecinden geçiriliyor ve sonuçlarý kamuoyuna duyuruluyor. Ama ne yazýk ki, bu duyurulan sonuç bildirilerinde yazýlanlar her zaman sadece yerel ve merkezi iktidarlarýn "uyarýlmasý" þeklinde oluyor. Bunu da burada belirtmiþ olayým. dedi. Sevgili Arkadaþlar, TMMOB ortamýnda Sanayi Kongreleri'nin tarihçesi ve geliþimiyle ilgili bilgiler verdikten sonra konuþmasýný þöyle sürdürdü. Beklenen dünya ekonomik krizi bir süreden beri, geliþmiþ kapitalist ülkelerden baþlayarak az geliþmiþlere doðru kayan bir yörüngede etkisini sürdürmektedir. Baþlangýçta finansman piyasalarýnda patlayan ve kapitalizmin gerçek yüzünü tüm çýplaklýðý ile sergileyen bu olaðanüstü kriz, þimdi reel sektörün tamamýnda alevlerini yükseltmektedir. ABD, Ýngiltere, Fransa, Almanya vs. ülkelerde alýnan tedbirler, kangren olmuþ dokunun aspirinle tedavi edilmesi örneði, hastalýðýn tedavisini zamana yaymaktadýr. Devlet müdahaleleri ile "piyasanýn kendini 30 tedavi edebileceði" savý tamamen çürütülmüþtür. Neoliberal kuramlar þimdilik rafa kaldýrýlmakta, bir kez daha kapitalizmin "sýnýrsýz kar ve egemenlik" unsurunu denetleyecek formüller aranmaktadýr. Türkiye bu süreçte krizin etkilerini algýlamakta gecikmiþ ve boyutunu bankalarýn ve finansman kurumlarýnýn düzeyine indirgeyerek ele almýþtýr. Ekonomik dengelerin deðiþimi, döviz-faiz ikilemi, enflasyon, istihdam düzeyi, yatýrýmlar ve dýþ ticaret açýðý ile ülkenin dýþ borçlarýnýn durumu gündeme getirilerek önlemler tartýþýlmamýþtýr. Sanayi sektörünün üretim, yatýrým, ihracat ve ithalatý ile istihdamý kapsam dýþý býrakýlmýþtýr. Ülkenin geleceðini ipotek altýna alan politikalar aynen uygulana gelmektedir. Ýþte tam bu dönemde ekonomik krizin dünya ve Türkiye sanayi üzerindeki etkilerini ele alýp incelemek yaþamsal bir konu olmaktadýr. 2007 Sanayi Kongresi'nde ele alýnan konular halen güncelliðini korumaktadýr. Kalkýnma, refah ve istihdam odaklý bir sanayi yapýlanmasý, her zamankinden daha acil olarak ülkenin gündemindedir. Dünya konjonktürü de buna uygun koþullarý içermektedir. Planlama politikasý ve bu politika sonucunda sanayi sektörünün öncelikleri ortaya konulmalýdýr. Destekler ve teþvikler hem sektörel hem de bölgesel düzeyde ele alýnmalý, öncelikli sanayi alt sektörleri tartýþmaya açýlmalýdýr. Türkiye'de sanayinin yeniden istihdam yaratabilir duruma getirilmesi, ara mallar üretimine ivedi geçilmesi, KOBÝ'lerin gerçekten Ar-Ge ve inovasyonla özgün ürüne yönelebilmesi, ithal girdilerin minimize edilerek daha yüksek katma deðerli bir sektörel yapý deðiþimine gidilmesi ancak ülke çýkarlarýndan ve halktan yana bir planlama ile mümkün görünmektedir. Neoliberal pazar ekonomisi bir kez daha iflas etmiþtir. Geliþmiþ kapitalist ülkelerin yeniden toparlanýp sömürü ve baský politikalarýný azgeliþmiþlere dayatmadan, Türkiye siyasi erkin yenilenme ve dinamizmine dayalý planlý bir yeniden yapýlanma politikasýna öncelik vermelidir. Sanayi Kongresi 200 bu baðlamda ele alýndýðýnda önemli bir tartýþma ve öneriler sunma platformuna dönüþecek ve kamuoyuna uygulanabilir tezler sunabilecektir. TMMOB Yönetim Kurulu Baþkaný Mehmet SOÐANCI konuþmasýný bitirirken: Emperyalizmin küresel krizinin yaþanmakta olduðu bu dönemde bu kongremizin önemli olduðunu ifade etti. TMMOB'nin sözünün insana, yaþama ve aydýnlýk gelecek günlere dair olduðunu, siyasi karar vericilerin bunu bu þekilde algýlamalarý gerektiðini, TMMOB'un insana dair görevlerini yapmaya devam edeceðini belirtti..